Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

AED

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

AED tarafından postalanan herşey

  1. güncel bilgiyi yakalıyorsunuz forumda.. isteseniz bile kaçamazsınız bu bilgiden.. en azından başlık olarak durur tepenizde.. sonra yorumlar gelir.. hemde her türden yorumlar.. forumların yapısına bakın aynı zamanda komplike dir. yani çok yönlü ve çeşitli.. o anki ruh halinize uygun her kalem vardır. isterseniz oyun oynar isterseniz sert bir tartışmaya girersiniz.. tartışmadaki farklı usluplar ve forum yönetiminin de müdehaleleri farklı bir canlılık katar olaya.. şimdi forumların beni en çeken yerini söyleyeyim. eğer bir tartışmanın tarafı iseniz sizi araştırmaya zorlar.. bu ise düpedüz yeni bilginin kendisidir. helede ihtiyacınız olan çok özel bir bilgi forumdan ertesi gün bir başka paylaşımcı tarafından size iletilmiyormu.. bakın bundan vazgeçilemez işte.. bence forum üyesi biraz hoşgörülü olmalı.. çünki sanal ortamdadır ve hiç kimse göründüğü gibi değildir. herkesin tarzı,kelimeleri, kişiliğinin farklı olmasına birde sanal ortam ve forum kuralları eklenice ortam bazan gerilimli bir flu renk alabilir. üyeler homojen değildir forumlarda.. kişisel profiller de doğru olmayabildiği gibi eksik olabilir.. işte bu nedenle forumda sadece görüşler ve tarzlar buluşur.. isterseniz forumlar beğendiğiniz bir üye ile reel iletişime geçme yolunuda açar size.. kısacası arkadaşlar, forumlar internet erişiminin çoktan vazgeçilmez aktörü olmuşlardır.
  2. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.. el insaf.. şimdide <ahlakın kaynağı din değil insandır..> buyuruyorsunuz.. şimdi de <insan> faktörünü işin içine kattınız. birkaç günlük ilave araştırmalarınızda bunu bulduğunuz anlaşılıyor. insanın kaynağı ne? hadi yardımcı olayım size. insanın kaynağı yaradılış,ozaman ahlakın da kaynağı yaradılış.. bu mudur? ilk cümleniz ile kendi tezinizden vazgeçiyorsunuz. İLK TEZİNZİN LİNKİ ne demiştiniz burada : Dinsiz Ahlak Olmaz ebediyete inanmayan Bir adamda Ahlak olmaz? yani ahlakın en güzeli sizde..dinleri yaşamına koymayanlar veya inanç sistemi farklı olanlar ahlaksız.. buna ayrıntılı cevap verdik..ahlakı da dinide tanımladık ..sizden cevap gelmedi. aynen şöyle demiştik: <<ahlak> bir toplumsal norm dur..bir biçimdir..kuralları toplumdan topluma, kişiden kişiye,tarihten tarihe değişir..kurallarının genel sınırları çizilememekle beraber oluşmuş yerel, bölgesel kuralladan bahsedilebilir. örnek verelim kız erkek flörtü izmir de normal karşılanır ama örneğin elazığ da karşılanmayabilir..türkiyede misafirin eşi ile öpüşmesi hoş karşılanmayabilir..ama bir batı toplumunda bu rahatsızlık uyandırmaz. 1950 lerde ülkemizde eşcinsellik hoş karşılanmazdı ama şimdilerde daha hoşgörülü bakılmaktadır gibi..ama din ahlaktan ayrıdır..dinsel kurallar katıdır ve pek değişmez..yani islamın şartları elazığda ne ise izmirde odur, yada 1950 de ne ise şimdi o olduğu gibi..> yazınızdan sizin inancınız dışındaki din mensuplarının durumuna değinilmemiş onların ahlakına ne diyorsunuz? hiristiyanlar,museviler,hindular,budistler,çin dini kısaca bunlar ahlaksız mı sayın @renaultferrari? diğer dinler hakkında bilgilerinizin olduğunu düşünüyorum. bu dinlerin çoğunda ahiret,cenet,cehennem,tanrı ve ibadet şekilleri farklı farklı.. bakın bölgesel ve sayısal dağılımını vereyim: kaynak vikipedia dinlerin nufus dağılımı 1. Hıristiyanlık - 2.1 milyar 2. Seküler/Dinsiz/Ateist - 1.4 milyar 3. İslam - 1.2 milyar 4. Hinduizm - 900 milyon 5. Budizm - 708 milyon 6. Çin geleneksel dini - 394 milyon 7. Afrika geleneksel inançları -100 milyon 8. Sihizm - 23 milyon 9. Musevilik - 14 milyon 10. Bahailik -12.5 milyon 11. Mormonizm - 12 milyon 12. Yehova'nın Şahitleri - 6.7 milyon 13. Şinto - 4 milyon 14. Zerdüştlük - 2.6 milyon şimdi yeni konular açtınız.. hukuk ve kanunlar çıktı konu din ahlak ilişkisindeyken.. bugünde<insan> faktörünü konuya dahil ettiniz. hukuk bu tartışmada neden ortaya atıldı ? önce ahlak dersimizi bitirelim. sizden diğer din mensuplarının ahlak durumlarını öğrenelim.. sonra bizim yukarda alıntı verdiğim din-ahlak ilişkisine ilişkin yorumunuzu alalım.. sonra hukuk mu konuşacağız insan mı ahiret mi ne isterseniz ordan devam ederiz.. cevabınızı bekliyorum..
  3. sn @kaplan 200.. üzgünüm yanılmak isterdim.. çünki yazarken aklıma geldi che avatarını konu edeceğiniz.. galiba sizin gibi insanların düşünce yapısını iyi tanıyorum.. che guevera yı terörist görmek isityorsanız görün buna engel olamam.. ama benim için anlamı, ilkeleri için yaşamını ortaya koymuş olmasıdır. bırakın solcu,devrimci,bir bağımsız cumhuriyet kurmuş olması ve ABD nin de 30 yıllık ambargosuna rağmen castro ile beraber direnmesi değil.. yoksul belki ama halkı eşit herkesin üçbeş zenginin kölesi olmadığı bir ülke yarattığı için de değil.. bundan bahsetmiyorum.. doktorluğu bırakıp,inandığı yola gitmesi,devrimi gerçekleştirdikten sonra da bakanlığı bırakmasıdır.. işte bu özelliği sayesinde bırakın sosyalist ülkeleri örneğin avrupada bile gençliğin özgürlük sembolu olmasıne yol açmıştır.. yurdışına çıkıyorsanız sade vatandaşların che hayranı olduğunu görürsünüz. ++++ dağ fare doğruyor @kaplan 200.. empatiye yanaşmıyorsunuz..size göre herşey siyah beyaz.. çoğu insan vatan haini ve terörist,kelleleri kopartılması gereken.. hitler dönemince de yaratılan kitle psikolojisi almanların üstün ırk yahudilerin solucan olduğu yönündeydi..ama faşizm tüm dünyada lanetleniyor şimdi... ayrıca sormak isterim benim alıntı yasağım mı var,? kelimelerimin neresi süslü,ilk kez yazdığım bir topicte hangi görüşleri kime empoze edebilirim? bir kızgınlık ve öfke nöbeti geçirdiğinizi düşünüyorum. ++++ dikkat bile etmiyorsunuz..çünki klasik önyargı ve satır aralarında hissetiğim nefretinizle karşınızda<solcu> <devrimci> <kominist> bir kişi algılaması içinde düşünüyor ve yazıyı değerlendiriyorsunuz: iletimde güler zere hakkında bir tek lehte veya aleyhte yorum yoktur.. beni de güler zere taraftarı cephesine koyup yorumlama yapmak dürüstlük değildir. olay tamamiyle hukuki bir örneklemedir.belgeleriyle ve tarihlerle.. ama izninizle ölümü bekleyen bir insanı da siz istiyorsunuz diye bir kez daha öldürülmesi çığırtkanlığı yapamam.. 1982 de bile mhp li militanlar ilk kez işkenceyle tanıştıklarında empati yapmayı başarıp karşı odada işkence gören solcu arkadaşının mahalleden komşusu olduğunu görünce kafaları dank etmişti.. maalesef bu noktada bile değilsiniz. ama siz bu forum sayfalarında hoşlanmadığınız kişiler gruplar vb karşı şiddeti övebilecek kadar pervasız yazılar kaleme alabiliyorsunuz.. kendinize mahmut yıldırımı örnek alabilirsiniz..bunu engelleyemem.. isterseniz hitleri örnek alırsınız bunu da engelleyemem.. ama mahmut yıldırım adeta fetişleştirdiğiniz devlet tarafından aranmaktadır bu bilgiyi de sizin gibi ben de basından öğreniyorum.. onun hakkında alıntladığım tek cümle bilmemne solcu sitesi değil vikipedia dır..bir uğrayın isterseniz.. hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşırsınız. ++++ sayın @kaplan200, bugün MHPçizgisi bile yurt ve dünya olaylarına daha analitik ve olgun bakmaktadır..herkesi terörle sindiremezsiniz.. o çok hayran olduğunuz eylemler sonucu yakılan köylerden dolayı bu devletin AİHM davalarından sonra kaç milyar euro ceza aldığı konusunda en ufak bir fikriniz varmı? kabul edin yada etmeyin güneydoğuda işlenen tüm faili meçhul cinayetler o yöre insanını sindirmediği gibi tam tersi daha örgütlenmiş bir yapıya yolaçmamışmıdır? hayır diyorsanız gerçekleri görmüyorsunuz... ama bu basit gerçeği görebilmek için sadece seçim sonuçlarına bakmak bile yeterlidir.. size artık cevap verilmeyecek polemiğe girilmeyecek.. çünki konseptiniz,uslubunuz,tarzınız sindirmek ve yoketmek üzerine kurulu.. eğer cevap verecekseniz bu fırsatı iyi değerlendirin.. insanlık için savaşın @kaplan200.. devleti ele geçirmiş yüzelli kadar zengin ailenin gestapo subaylarına sırtınızı çevirin. bir otuz yıl sonra değişen devlet çıkarlarının ve konjunktürün gereği ortada kalmamak için.. hiç kimseye piyon olmamak için.. size samimi olarak söyleyeceğim son sözüm budur..
  4. evet arkadaşlar .. bir iki espri ile konuyu karikatürize ettim.. nede olsa <muhabbetteyiz> şimdi konuyu size açıyorum.. neden üyeyiz foruma...? öyle ya bize para veren yok,sigorta yok maaş yok.. çalış allah çalış.. buyrun..
  5. ben selim sırrı.. elma seven türkler forum sitesinin sahibiyim.. işler eskisi gibi iyi değildir sektörde.. 500 dolar site host parasını ödeyen forum sitesi açar.. üçbeş de kaliteli üyeyi kandırır mod yaparız seni diye.. yani bir haksız rekabet başladı piyasada.. birikimli, tecrübeli mod lar co admin ücretleri yükseldi.. bir de reklam gelirleri eskisi gibi değil.. allahtan islami evlilik sitelerin reklamları da olmasa iyice tatsız olacak bu iş.. hükümete sıkıntılarımızı ilettik beklemedeyiz.. sizede iyi günler kardeşim..
  6. niye giriyormusunu varmı işim bu..yani moderatörlük.. kolay sanırlar ama.. adminin kaprisleri..bıktırır bikere.. üyeler ortalığı pisler temizliği sana düşer.. üye kapatır yatar sen uğraşır durursun.. o herşeyi okumaz ama sen herşeyi okumak zorundasın.. neyse co admin olursak düzelir belki..
  7. adım hacer öztürk valla bizimki işe çıkıp da oğlan da okula gidince forumlara giriyoruz.. ben en çok astroloji ve fal forumunu seviyom.. ama orda ayten diye bir karı vaar..kendini mod sanıyor.. bi havalar bi havalar..ama indireceğim havasını görür bak o..
  8. ismimi boşver yüzümü de çekme kardeşim.. bugün gençlik kapitalizmin çarkları arasında çürümekte ve kendi isteklerine yabancılaşmaktadır..çünki sınıfsal çelişkiler artmıştır..işte forumlarda gençliğin bilinçlenmesi..ee yani gençlik.. cep telefonum nerde lan?
  9. cemile ben.. kadın sorunlarını aktarıyorum foruma ben.. ne yazıkki kadınlarımız sorunlarından bile bi haber.. üstelik bilinçliyiz diye düşünüyorlar..önce onlara kadın olduklarının bilinci yüklenmesi gerek.. sonaaa..
  10. akif... çıtır durumları birader.. düşer bazan işte.. tamammı ağbii
  11. abii ben burak üniversiteye hazırlanıyorum..valla çok stres.. geçen forumda bi hatunla tanışmışım.. çok karizma bee.. özel attım msn ver diye..dur bakıyım..beklemedeyiz.. inşallah özelleri admin okumuyordur.. şutlar beni valla .. hadi kaçtım by..
  12. ben aylin 21yaşındayım..lise bitirdim.. ben forumlara valla ne yalan diyim arkadaşlık felan..yani şey.. yeni arkadaşlar edinmek..sinemaya gitmek...pardon..ee şey.. yani kültür iştem..
  13. AED şurada cevap verdi: AED başlık Havadan Sudan Konular
    edit.
  14. eveeeet büyük röportaj, neden forumlara üye olunur? cevap vermek isteyenler buraya.. vermek istemeyenler çaktırmadan takip etsinler topiği...
  15. AED şurada cevap verdi: AED başlık Havadan Sudan Konular
    sevgili @birce, galiba sevgili@admin çözmüş, onunla görüşmenizde yarar var..
  16. AED şurada cevap verdi: AED başlık Havadan Sudan Konular
    -----------------------------günün komiği------------------------------ TM üyeleri bir paylaşım anında...
  17. evet sayın@renaultferrari, beklemekteyiz cevapları.. nedendir açtığınız konulara uğramıyorsunuz:.
  18. AED şurada yorum gönderdi tango'nın blog başlığı içinde tango'ın/nin Blogu
    size orjinal ismi almanca <vergissmeinnicht> olan <unutmabeni çiçeği> armağan ediyor ve oyumu evet diye kullanıyorum..
  19. AED şurada yorum gönderdi AED'nın blog başlığı içinde AED'nin Blogu
    sevgili @aries içten duygularınıza, su gibi berrak cümlelerinize, teşekkür ederim siz güzel bir insansınız .. hissettiklerimi kağıda döküp burdaki canlarla paylaşmaya çalışıyorum.. sevgiler
  20. bu tartışmada bazı noktalar bilinçli yada bilinçsiz atlanıyor.. kuddüsi okur un ölümü 6 temmuz 2008 dir. okkır hükümlü değildi sanıktı, üstelik tutuklanığı tarihte iddianamesi olmayan ergenekon davası sanığı.buna rağmen AKP hükümeti 20 haziran 2007 de tutuklanan 20 mayıs 2008 majör depresyon, 10 mayıs 2008 de akciğer kanseri olan kuddusi okkırı çok geç kalınmış olarak 1 temmuz 2008 de yani ölümü olan 6 temmuz 2008 den sadece beşgün önce.serbest bıraktı.. bu olaydan sonra eşi yasal zeminlerde TBMM insan hakları komisyonuna dilekçe veriyor. baskı altında olan hükümet bakanı M.Ali Şahin aracılığı ile müfettiş görevlendirdim suçlular bulunup gereken cezaya çarptırılacak diyor. kısaca hükümet büyük bir töhmet altında kalmıştı. üstelik bu konuda tescilliydi..hangi olayda mı? sizi biraz daha eskiye götüreyim değerli forumdaşlar; ruhi su ya.. bu insan da prostat kanseri olmuş ama cunta hükümeti bu <solcu> halk ozanına.. tedavisi için yurtdışı çıkış izni vermemiştir. ancak kanser yayılıp çok geç olunca izin verilmiş ama çok geç kalınmıştır... ve 20 eylül 1985 de bu hastalık tarafından yaşamı sonlanıyor.. o dönemki ANAP hükümeti uzun bir süre töhmet altında kalıyor. işte güler zere olayına bu iki olay etkili olmuştur,yani mirası vardır.. ayrıca TAYAD adlı mahkumların derneği de çok ortamda gösteri başlatmıştı.. hükümet cezaevinde ölüm geleceği bu hastalıktan dolayı kesin olduğu için F tipi cezaevi olaylarında her taraftan sıkıştırılınca kendini yakıp gelen polisin üzerine atlayabilecek kadar radikal bu örgüte karşı bunu göze alamamıştır.hükümet hiç birşeyi affetmemiş affetmek zorunda kalmıştır.. sanıldığı gibi hemen af olayı da gerçekleştirilmemiş dosyası bilinçli bir şekilde iki ay bekletilmiştir. güler zere adlı mahkumun <affedilmesi> 2009 kasım ayı başıdır.. bu mahkum PKK li değil DHKP-C lidir.suçu14 yıl önce bu örgüte üye olmaktır. ++++ size bu konuda bakın sol değil sağ görüşlü bir yazardan alıntı yapayım.. Yeniçağ yazarı Arslan Bulut.. <Güler Zere, 23 yaşında iken DHKP-C örgütü adına “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” suçundan Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı ve 34 yıl hapse mahkûm oldu, 14 yıldır cezaevinde yatıyor. Yani gençliğini cezaevinde geçirmiş bir mahkûm. Zere, Elbistan cezaevindeyken kanser hastalığına yakalandı. Hastalık ilerleyince, avukatları, Zere’nin tedavisinin cezaevi şartlarında sürdürülemeyeceğini belirterek 12 Mart 2009’da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu ve cezanın ertelenmesini istedi. Hukuk sisteminde böyle bir imkân var. Ancak talep reddedildi. Bugün Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek, hatta ülkeyi bölmek için kurulmuş PKK örgütünün dağdan gönderdiği militanlar, bir-iki dakikalık sorgudan sonra serbest bırakılıyor! Güler Zere, mahkum olduğu suçtan bugün suçlansa belki de tutuksuz yargılanırdı. Zere’nin şanssızlığı biraz erken doğmuş olmak! Ayrıca PKK’lı olsa mutlaka bir yolu bulunur tahliyesi sağlanırdı. Halen 12 Eylül öncesi işlenmiş suçlardan dolayı cezaevinde yatmakta olan ülkücüler de var. Çünkü onlara farklı ve daha ağır bir hukuk uygulandı! * * * Hastalığının geç teşhis edilmesi, “tedavi sırası” ve “mahkûm koğuşunda yer bulunmaması” yüzünden tedavisinin geç başlatılması sebepleriyle bugün artık Zere’nin hayatından umut kesilmiş durumda. Buna rağmen, yetkililer göz göre göre işlenen bu cinayete seyirci kalıyor! Oysa cezanın ertelenmesi, hukuki bir tedbirdir. Cezaevinde kanser olmuş bir kişiyi ölene kadar mahkûm olarak tutmak, adalet değildir. Hastalık yüzünden yemek bile yiyemez duruma düşmüş bir kişiyi bileklerinden ranza demirine kelepçelemek, hukukun gereği değil, resmen işkencedir! Artık zulme dönüşmüş bu infaz tarzına adalet denilemez. * * * Ergenekon davasında, kanser hastası bir tutukluyu psikiyatri servisine gönderen doktorlar bugün yargılanıyorlar ama mahkûm edilseler bile cezaevinde yatmayacaklar. Fakat o tutuklu, hâkim önüne bile çıkarılmadan resmen öldürüldü!Ben ne Kuddusi Okkır’ı tanırım, ne de Güler Zere’yi. Fakat ikisine de zamanında tedavi imkânı sağlanmamıştır. Birisi öldü, diğeri ölümle pençeleşiyor. Adalet Bakanı, Güler Zere’nin ölümünü mü bekliyor? Halbuki tutuklunun da mahkûmun da can güvenliği devletin yargı sistemine emanet edilmiştir, savcıların sorumluluğundadır.> ++++ forumdaki varlık nedenimiz karşı görüşleri öğrenip, empatiyide kullanarak, ikna yöntemiyle doğruyu arayıp bilgilenmek olması gerektiğini düşünüyorum.. bu ve bazı benzer topiclerdeki tartışma üslubunun bu tarzdan maalesef çoktan ayrıldığını görüyor, dikkatinizi çekmiştir sırf bu nedenle forumun bu bölümünde yazmaktan imtina ediyorum.hele hele bazan karşı görüşle medenice tartışmak yerine,adeta triübün savaşı,karşı tarafı ne pahasına olursa olsun alt etmek,kendi görüşerinin propogandasını yapmak ,güler zere vb olaylarda olduğu gibi bol küfür ve kan,katliam isteklerinin sanal olarak tatmin etmek isteyen yazılar görüyorum.. neden objektif olamıyoruz..? nedir bu kin? bu kan gölü isteği kimi nereye götürür veya götürmüştür? hele @kaplan200 arkadaşımız JİTEM subayı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinden,Güneydoğu'daki pek çok fail-i meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirlenen,dönemin başbakanına saldırı düzenletmiş devlet tarafından aranan mahmut yıldırımı bayrak yapmış, onun katliamlarını masumdur benzeri savunmalar yapıyor.. bir çeşit akıl tutulması adeta..şaşırmamak elde değil. nasıl bir kin duygusu pompalanmış ki bizlere insanları hapiste veya ölümü beklerken bile katletmek istiyoruz? devlet suç işleyemez,işlememeli..devlet yasaları çiğneyenlere yasal cezalar vermeli... yok bunu yaparsa bizde olduğu gibi kendisinin bile temizleyemeyeceği kontgerilla-jitem-gladyo adlarındaki bataklığa girer ve çıkamaz.. vatandaşın devlete güveni de kalmaz.. görüşlerim her grup kişi ve düşünce içindir.. yok eğer eylemlerini etnik kimliğini,veya düşüncelerini beğenmediğimiz tüm insanları katledeceksek devlet adındaki dükkanı kapatalım.. önümüze geleni kesip atalım..kan gölü üzerinde zaferimizi kutlayalım.. buyrun ruanda, buyrun sırbistan, buyrun çeçeniştan, buyrun kamboçya.. mutluluklardan mutluluk seçin..
  21. sayın @merkür2 sizin dışınızdaki bazı dinsel inanca yada dindışı bilimsel düşünceye sahip olanları anlamak ve hatta onlarla empeti kurabilmek adına bazı önerilerim olacak size ; ayrıca bazı noktalara da değinip kendi görüşlerimi aktarmak istiyorum. neden tanrıların onayını almayı veya tanrının gözünde iyi bir insan olmaya çaba gösterilmesini istiyorsunuz?.. bize bir ödülmü vadediliyor? evet ise bu ödül nedir? bu ödülü kim hangi kritere göre kazanmıştır? neden tanrılar yerine yaşadığımız çevremiz, ailemiz, çocuklarımız, dostlarımız ve hatta tüm insanlık için faydalı insanlar olmaya çalışmıyoruz da tanrıların istediği insanlar olmak zorundayız.? (tanrı kavramını gördüğünüz gibi çoğul kullanıyorum çünki şimdiye kadar tarihteki ölmüş ve yaşayan tüm dinlerin tanrılarını söz konusu ediyorum).. ++++ alıntınız iiginç: "Sözümü dinleyin de size emrettiğim her şeye göre onları yapın; böylece siz bana kavm olursunuz, ben size Allah olurum" (Yeremya 11:5) bir itaat isteği aynı zamanda bir itiraf gibi: eğer söz dinlenmezse yani emirlere uyacak birileri olmazsa tanrı olunması zora giriyor sanki.. <Tanrı, Yaratıcımız olduğundan ahlaksal konularda bizi yönelendirme hakkına sahiptir.> buradaki açılmış topiclerde okadar tartıştık; ahlak dinden bağımsızdır, toplumdan topluma zamandan zamana, mekandan mekana değişir dedik hiç mi okuma gereği duymadınız? dindarlar ahlaklı olamıyacağı gibi herhangi bir dini kabul etmeyenler ahlaklı olabilir diye yazdık neden itirazınızı tutarlı gerekçelerle belirtmediniz.? yoksa amacınız burdaki yazılanlar ne olursa olsun belirttiğiniz <yehova şahitleri> inancının propogandasını yapmak ve hatta bir taraftar kitlesi kazanmayı ummak mıdır? ++++ <Örneğin, evli olmayan 2 kişi, cinsel ilişkide bulunurlarsa bu eylemin başka hiç kimseyi etkilemeyeceğini düşündüklerinden, bunun sadece kişisel bir mesele olduğu sonucuna varabilir.> buyuruyorsunuz.. merak ettim doğrusu acaba hiç cinselliğin anatomisi üzerine bir bilgilenmeniz oldumu? veya insanın ihtiyaçları nelerdir? örneğin fizyolojik ihtiyaçları? acaba cinsellik yaşanırsa mı insanlar sağlıklı olurlar,yoksa yaşanmazsa mı? sizce bu kadar çeşit cinsel sapıklıklar cinsel tatmin olmaktan mı yoksa cinsel tatmin olmamaktan mı ileri geliyor? ayrıca birbirini seven iki insanın cinselliği yaşaması için evlilik şartı neden gereklidir?eğer sorun doğacak çocuklar ise insan hayvan değildir ki cinselliğini sadece üreme amaçlı yaşasın?üreme amacı dışında birbirinin seven iki olgun insan neden evlenmeden birbirine dokunamaz? sakın aile olma zorunluluğu özel mülkiyet ve miras hakkı ile ilgili olmasın? çocuk yapmadan herhangi bir nedenle evlenemeyenlere sağlıklı bir cinsellik yaşaması için öneriniz nedir? bedenini para karşılIğında bir et olarak sunan veya sunmak zorunda kalan hayat kadınlarımı? hem böyle bir çözüm öneriniz varsa bile bu erkekler için.. peki kadınların hakları, cinselliği ne olacak? yoksa onlar ikinci sınıf mı? sadece evliliği ve beyaz atlı prensi mi beklesinler..? ++++ sayın @ merkür2, işte bu soruların cevapları, tarih boyunca tanrıların buyruğu(!) na göre verildiği için insanın cinselliği baskılanmış,bu baskı tabu lara, bu tabu da cinselliğin para olarak satın alınmasına yani pazarada alınıp satılan bir ticari meta olmasına yolaçmıştır.. doğaldır ki bu toplumun egemen kesimlerinin zenginliğine zenginlik katmıştır. modern çağdada cinselliğin f.uhuş yolu ile metalaşmasına ek olarak p.orno sektörü doğmuştur. ..ayrıntıları ile bu forumda yazdık.. http://www.turkish-media.com/forum/topic/183478-cinsellik-ahlak-ve-******-sektoru/ tarih boyunca tüm dinler insanların bireysel tapınma ihtiyacının yanında önemli bir fonksiyonu daha yerine getirmişlerdir..toplumun özellikle ezilen büyük kesiminin <sevap ve günahlardan> oluşan bir yaptırım ve <ahlaki> değerler sistemi ile kontrol kontrol altında tutulması..bu sayede günlük yaşamın geçici olduğu vurgulanır hep; sakın itiraz etmeyin adaletsizliklere; aman ha imtihan altındasınızdır. en iyisi <cici> ahlaklı olmak,cinselliği evliliğe,adaletli yaşamı öte dünyaya, gerçek mutluluğu da cennete öteleyerek beklemeye devam etmektir.. örneğin benim gibi itiraz edenleri yakmak için ise cayır cayır cehennem ateşi zaten hazırlanmaktadır..
  22. AED şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    en alttaki tablo en beğendiğim tablosu @çelikbilek
  23. AED şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    VAN GOGH günaydın @aries
  24. sayın@ renault ferrari bu din bölümü başlığı altında iki adet konu açtınız.. bu konulara bizler yani sizin forum arkadaşlarınız cevap verdik, görüşlerimizi belirttik. şimdi bu konulara açan kişi olarak bu cevapları değerlendiriniz gereken cevaplarda bulununuz.. sonra istediğiniz yeni konuyu açınız.. ben yine kendi adıma görüşlerimle katılmaya çalışırım.. bazı forum kuralları yazılı değildir ama uyulması gerekir. tartışma adabı, nezaket ve görgü kuralları da bu yazılı olmayan forum kuralları içinde yer alır.. ayrıca bakınız yine bilim dışı tavrınıza ısrarla devam ediyorsunuz: bu yeni konu başlığınızda belirttiğiniz <hukuk> ve <ahlak> kavramları <fikir> değildir. hukuku ve ahlakı kendinize göre tanımlamak istiyorsanız direkt olarak olarak tanımlayınız.eğer hiç olmazsa ortak forum konseptinde buluşabilirsek görüşlerimizden karşılıklı faydalanabiliriz..aksi takdirde foruma yani bize görüşlerinizle katkıda bulunmaktan çok uzaklaşmış oluyorsunuz..
  25. sevgili @biji tirkiye yazılarınızı izlemeye çalıyorum.. sizin benim gözümde (çoğu fikirlerinize katılmasam da) duyarlı ve birikimli bir insan olarak kalmanızı tercih ederim.. çünki iletiniz beni şaşırtmış durumda.. konuya gelirsek; Türk-İş'in, Kasım ayı verilerine göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 778 TL, yoksulluk sınırı ise 2 bin 533 TL olan bir ülkede sizinle beraber yaşıyoruz. yani belirttiğiniz asgari ücret zaten açlık sınırının altında olduğundan sizin tarafınızdan ölçü olarak alınabilirken benim görüşümce ölçü olamaz ve olmamalıdır da..bir toplumsal kesimin sefalet içinde yaşaması bir başka kesimin sefaleti ile yaşamasının haklı gerekçesi olamaz..bir iki platformu daha izliyorum, orada da bazı arkadaşlar bu memurların toplumun diğer kesimlerine haksızlık yaptığını düşünmekteler sizin gibi..oysa bu ülkede artık akıl tutulması yaşanıyor bu noktada..neden mi? bir kere çalışanların uyarı eylemi yapması,grev yapması herşeyden önce bir haktır.tüm haklar gibi de kazanılması yüzyılların mücadelesi ile olmuştur. ve hiç bir hak verilmiyor ancak alınabiliyor. tüm çalışanlarda yasal hakkını kullanmalıdır.. çünki çalıştıran yasal haklarını sonuna kadar kullanmakta ve hatta bazan çalışanın yasal haklarını hiçe saymaktadır.. bu ülkenin sendikal hayatının bugün ki traji komik rakamlarını hatırlatmak isterim: çalışan sayısı 22 milyon, sendikalı sayısı 250 bin.. bu rakam ve oranlar 1980 öncesi çok farklıydı..dönemin güçlü sendikası DİSK bırakın iş yaşamını, antidemokratik tüm yasaların geçmesini engelleyecek bir duruşa ve platforma sahipti.. fazla uzatmadan belirteyim ki bugün karşı çıktığımız hak kullanımlarına yarın bizim de ihtiyacımız olabilir..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.