AED tarafından postalanan herşey
-
MUHABBET MEKANI
herkes birilerine kızmış bugünlerde.. gazzede islami chad örgütünün kadın militanları israil askerlerine, bu gösterici küresel ısınmaya,, isviçreliler minarelere,, dubaide oter müdürü plaj voleybolu yapan kızlara,, Lily allen de paparazzilere,,kızmışlar..
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
anlaşılan başa döneceğiz..neden moderasyona ihtiyaç duyulduğu ayrıntılı bir şekilde anlatıldı.
-
En Güzel Avartar Sizce Kimin ?
Sevgili @Mondieu nun avatarı en çok hoşuma giden avatar.. adeta çirkinliğiyle güzel ve sevimli...kendisini kutlarım.
-
ABD ile TÜRKİYE ARASINDA AFGANİSTAN İRAN SATRANCI
bence TÜRKİYE- ABD ilişkileri çok yeni bir döneme girmiştir. ABD artık Türkiyenin kendi başına bırakılmamasına karar vermiş, ve hatta <kürt meselesi türklere bırakılmayacak kadar önemli bir meseledir>görüşüne paralel bir seyir izlemektedir. ama maalesef ülkemizde <kürt meselesi BATI ve ABD ye bırakılmayacak kadar bizim milli meselemizdir> diyebilecek bir siyasi irade çıkmamıştır.. tıpkı ABD ermeni tasarısında bu bir soykırımdır maddesine engel olamadığı gibi.artık ABD türkiyeyi tümüyle <yutmuş>her hareketi kontrol altındadır..forum kültürü ile açıklarsak üyeliği askıdaki üye gibi her iletisi incelenmekte ve baskı dolu bir gözlem sürecine alınmıştır... ++++ 1970-1980 yılları arasında (bu dönem forumdaşlar tarafından ayrıntıları pek bilinmiyor,bu dönemin tarihi de <resmi tarih>çiler tarafında es geçilmiş durumda,bu dönemi her boyutuyla anlatan yazılar yazmayı düşünüyorum) 20-30 aileden oluşan türk burjuvazisi hükümetleri kendi belirliyordu..bu aileler köklü sabancı,koç, eczacıbaşı ların başını çektiği henüz tümüyle milli yani ulusal karakterini yitirmemiş ailelerden oluşuyordu.üstelik kendi sanayi üretimlerini yaptıkları marmara,adana,ege ve kısmen içanadolu havzalarında işçisinin sendikalaşması ve özlük haklarını da vererek bir anlamda endüstriel devrimini yapmış görgülü burjuvazimizdi.işte eczacıbaşı gibi dünyanın sanat tablolarını biriktiren <kültürlü>burjuvazi o dönemlerde sırasıyla DP,AP(Adalaet partisi) ve MC( ap,msp,mhp den oluşan milliyetçi cephe hükümetleri)hükümetlerine iktidarı veriyorlardı... hatta türk burjuvazisi cesaret edip 1977 seçimlerinde yüzde 42 oy alan CHP yi iktidar etmesede kuyruğuna MSP yi bağlayarak hükümet olmasına izin verdi.büyük bir sinerji yaşayan genç B.Ecevit ilk kez TC tarihinde ABD ye gerek egede haşhaş ekiminde gerekse kıbrıs harekatında ambargo yaptırımınıda göze alarak rest çekti ve ilk ABD ye karşı bağımsızlık söyleminde bulunan türk lider oldu. o dönemde amborgo uygulamasına karşı savunma sanayi tehlikeye girdi ve ilk kez ASELSAN,ROKETSAN gibi milli savunma projeleri hayata geçirildi..şunu da okuyucuyla paylaşayım, her ne kadar sol görüşlü isem de o dönemin sağ liderleri başta demirel olmak üzere erbakan da ulusalcıydı.bunu teslim etmek gerekir. yani dünyaya türkiyenin penceresinden bakarlardı.çünki henüz türk burjuvazisi komprador (dışardaki sermaye ile entegre olmuş işbirliği içinde) değildi.. ++++ kuzey kıbrıs ve ermeni meselesinde hep çatışsak da 1980 askeri cuntasının muhalefetsiz döneminde doğmuş T.Özal hükümeti döneminde ilişkiler iyice gelişti ABD ile.işte bu dönem ve izleyen çiller döneminde türk burjuvazisi ulusal karakterini kaybederek komprador niteliği kazandı.. çünki sermaye hem dünyada hem türkiyede küreselleşiyordu.. 80 cuntası 82 de 1963 anayasasının temel hak ve özgürlüklerinin yarısı bile olmaya bir güdük çağdışı anayasa yaptırdı..referandumda bile cunta lideri halka aba altından sopa gösterek onaylattı bu yeni anayasayı.. bu anayasa ile çalışma hayatını düzenleyen sendikalaşma hakkı ile gösteri ve yürüyüş hakkı nerdeyse tümden yokedildi..toplum muhalefetsiz bir hale getiriliyordu.. ve egemen siyasi aktör olarak din eksenli kuşaklar yetilştirildi yurtlar,kuran kurslar vb alanlarda..dindersi zorunlu oldu. anadolu da şıhlar şeyhler türemeye,avrupada dinsel inanç kullanılarak yüzbinlerce vatandaşımız dolandırılmaya başlandı. ihlas holding,kombassan-,jet pa vurgunları bu dönemde yaşandı.. artık dinci kesim para ile buluşmuş,dinci bir sermaye oluşmuştu.. ++++ işte bu siyasi konjunktür AKP iktidarını yarattı..izleyenler hatırlar film o kadar nettir ki erdoğan siirtte bir sahte seçimle siyası yasağı kaldırılmış ve iktidar yolu açılmıştır. çünki seçim öncesi erdoğanın ABD ziyaretleri dikkatle izleyenlerin gözünden kaçmamıştır.buda artık türkiyedeki karar merkezinin türk burjuvazisi değil küresel sermayenin lideri ABD nin eline geçtiğini ve ilk kez türk burjuvaizisin de kontrolunden çıktığını söyleyebiliriz.zaten yeni türemiş doğan medya gibi sermaye gruplarının AKP ile çatışmasın bir anlamı da budur.işte onun içindir ki değerli forumdaşlar bugün siyasi aktör olmak isteyen mustafa sarıgül hareketi bile işe başlamadan önce ABD <gezi>sine çıkmaktadır. ++++ işte her tarafından bağlanmış ülkemiz,kötü yönetilen <açılım süreci > ile adeta köşeye iyice sıkıştırılmıştır.son ulusal bilinç odakları da ergenekon adı altında tıpkı sol kuşakların 1980 lerde tasfiye edilmesi gibi tasfiye edilmesi sürecindedir.o kadar ki ulusal karakterlerin ve milli duruşun savunulması halktan kopuk CHP ile, 1970-1980 li ABD tarafından o yıllarda gelişen sol muhalefeti yoketme işinin taşeronu yapılan MHP hareketine kalmıştır.ve MHP tarihinde ilk kez , otuz yıldır <amerika katil katil> şeklinde <saz çalan>sol kesimleri haklılığını hayretler içinde görmüş, AKP ve ABD ye karşı ilk kez bu proje ABD projesidir demiştir.
-
KÜRKÜ İÇİN HAYVAN KATLEDİLMESİNE HAYIR
ve hatta çok eşyanın deri olması bir çeşit seçim, bir zorunluluk değil bence.. ve bu seçimi de yine iş hacmi olarak milyar dolarların döndüğü bu sektör bir alışkanlık ve moda olarak bize dayatıyor. düşünün ki bayan çantası neden deri olmak zorunda? yada erkek cüzdanı..? ayakkabıları bir anlamda anlıyorum..aslında biraz düşününce bu alanda da zorunluluk olmadığı ortaya çıkıyor.kaliteli tekstil dokuması olsa bu eşyalar olmazmı? kullandığımız eldiven <yılan derisi > olunca başımız göğe mi eriyor?
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
arkadaşlar, aslında bu üyelerden yeni mod seçimi gerektiği görüşüne nerden geldik bunu da anlamış değilim.galiba sevgili @s.e.t.h sevgili @Dayı önerisi ile başladı.. bunun üzerine bende @dayı ve @gecekuşu önerilerine sıcak baktım.. başından beri ben (8 NOLU MESAJ ) yeni mod alınması veya üyelerden seçilmesi yerine modların sahaya inmesinin gerektiğini düşünüyorum..nedenmi ? bir kere yönetimin üyelerle bütünleşmesini sağlayacak,ikincisi tarafsız ve objektif uygulamalar yapacağına üye arkadaşlar daha emin olacaklar... ayrıca zaten şunun şurası devamlı yazan 20-30 kişi olduğumuza göre @CYRANO,@Dayı @gecekuşu gibi aktif üye kaybımızda olmaz... ayrıca bu konular hassas konulardır; bu üç değerli üyenin sürekli kafalarının mod seçimi ile meşgul edilmesini de doğru bulmam... dolayısı ile yönetimden bir yetkilinin moderasyonu yürütmesi aslında bir yönetim fonksiyonudur... sayın @freyja nın yada başka birinin seçimi de yine yönetimin tasarrufundadır.. ama yönetim derse ki <hayır benim personelimin iş yükü çok yoğun,bu işi başta @CYRANO ve @AED olmak üzere siz başlattınız,talep sahibisiniz,siz çözün derse> o zaman bir üyeyi belirlememiz sözkonusu olabilir diye düşünüyorum.
-
MUHABBET MEKANI
<forumun en zeki, gözlem gücü en yüksek üyesi> tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. yukardaki sorunun cevabı tüm resimlerin 2010 yılı takvimlerinde kullanılmasıdır..
-
KÜRKÜ İÇİN HAYVAN KATLEDİLMESİNE HAYIR
arkadaşlar sevgili @birce hayvan hakların değinmiş ve hayvan hakları ihlalleri ile hayvan katliamının üzerinde durmuş..ben de katkı olması için kürk ticareti ve kürk zevki için katledilen hayvanları dikkatinize sunayım.sizden ricam kendi yaşamlarınızda kürk giymeyin ve giyilmesine de engel olun..en azından her giyilen kürkün kaç hayvan katline yolaçtığını lütfen anlatın..resimler animal.com..mynet.com ++++ Dünyada her yıl 50 milyondan fazla hayvan kürk yapımı için katlediliyor. Sadece Kanada ‘da bu yıl kürkleri için öldürülen fok sayısı 338200.Dış pazarlarda bir adet fok kürkü 105 dolara alıcı bulmakta. Hayvanlar(özellikle yavru foklar) kürkleri zarar görmesin diye kafalarına vurularak,canlı canlı ,göz ve yanaklarından kancalara takılarak öldürülüyorlar.(Sitemizi ziyaret edebilecek çocukları düşünerek , kürk için yapılan bu katliamların kanlı fotoğraf ve video çekimlerini sitemizde yayınlamıyoruz.) Amerika’nın en büyük kürk pazarını elinde tutan Renton’daki mink kürk oranı %33’tür.Geçtiğimiz yıl sadece Utah’da tanesi 1500 dolardan alıcı bulan 1500 vaşak katledildi. Dünyada kürk üretiminin %85 i Çin’nin elindedir. Bu kürklerin %30’u yaban hayattan avlanma ve tuzak kurma yolu ile, gerisi çiftlik üretiminden elde edilmektedir. 2005 yılında kürk endüstrisi 12.7 MİLYAR dolar hacme ulaştı. The Humane Society’ nin verdiği rakamlara göre Çin’de yılda yaklaşık 2 .000 000 kedi-köpek; elbise, çanta, oyuncak, şapka, şal gibi üretilen malların süslemelerinde kullanılan kürkleri için öldürülmektedir. Kedi ve köpeklerin kürkleri etiketlerde ‘’asya kurdu, tavşan, tilki kürkü ‘’ adını almaktadır. Dünyada yaklaşık 500 milyon insan bu kürklerle süslenmiş ürünleri talep edip, satın almaktadır. Amerika 2002 yılında kedi-köpek kürkü ticaretini yasakladı. Hayvan derneklerinin lobi çalışmaları, aktivist ünlülerin imza kampanyaları (Stella Mc Cartney,Heathe Mills,250 000 imza topladı) ve Avrupa Birliği Parlamento üyesi Struan Stevenson’ un 8 yıl süren zorlu mücadelesi sonucunda kedi-köpek kürklerinin AB ülkelerinde de ticareti yasaklandı. (25/12/2008). Ne var ki, etiketlerde yapılan sahtekarlıklar sayesinde Çin ‘deki kedi-köpek katliamı devam etmektedir. Sokaklardan toplanan zavallı sahipsiz hayvanlar kürkleri daha dayanıklı olsun diye inanılmaz soğuk odalarda aç susuz günlerce bekletilip, canlı canlı derileri yüzülmektedir. Derisi yüzülürken gözlerini açıp kapatan , derisi yüzüldükten sonra 10-15 dakika can çekişip ölen köpeklerin tüyler ürperten video çekimlerini ‘’kürke hayır’’ sitelerinin arşivlerinde bulabilirsiniz. Bulgaristan’ın Sofya şehrinde köpek derisinden palto imal eden kaçak bir fabrikada köpeklere uygulanan zalim ve ilkel itlaf yöntemleri, Alman Bİld gazetesinin ve Alman ARD televizyonun gizli kamera çekimleri ve sonrasındaki röportajları sayesinde dünyaya tüm çıplaklığı ile seyrettirilmiştir. Tanesi 190 euro ‘dan satılan bir tek palto için 14 köpek acımasızca öldürülmektedir. Etiketlerinde daha önce de bahsettiğimiz gibi,köpekle ilgili hiçbir ibare yer almamaktadır. Dünyada kürk satışının en fazla olduğu gün 14 Şubat Sevgililer Günü’dür. Bu sebepten 14 Şubat tüm dünyada KÜRK KARŞITI EYLEM GÜNÜ ilan edilmiştir. Her yıl yaklaşık 50 ülkede 70 kentte Çin konsoloslukları ve sefaretleri önünde protesto gösterileri düzenlenmektedir. ’’KÜRKE HAYIR!’’ diyen hayvan severler bu yıl Türkiye’de de Çin konsolusluklarının önünde protesto gösterileri düzenlemişlerdir. BİR KÜRK PALTO İÇİN….. 25-45 koyun-kuzu 20-30 evcil kedi 12-15 yabani kedi 15-20 köpek 30-300 fare 10-30 tilki 60-400 sincap 20-30 kanguru 30-40 tavşan 3-30 kurt 10-30 susamuru 8-15 vaşak 60-70 kokarca 30-40 opossum 6-10 fok 6-8 puma 30-80 vizon ÖLDÜRÜLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ????? Katliama Çıplak Protesto Hayvanların öldürülüp derilerinden kürk yapılmasına karşı hayvanseverler tepkilerini soyunarak gösterdi. 'Çıplak protesto', İspanya'nın Barselona kentinde bir katedralin önünde düzenlendi. Bugüne kadarki en büyük çıplak eylem. .. ASTRAGAN KÜRK NASIL İMAL EDİLİR, BİLİYOR MUSUNUZ ??? Astragan kürkü, Karagül koyunlarının yeni doğmuş yavrularının derilerinin yüzülmesiyle elde edilir. Karagül koyunu yavrularının tüyleri doğdukları anda kıvırcık ve buklelidir. Doğumdan birkaç gün sonra, annenin de yavruyu yalamasıyla bu tüyler düzleşmeye başlar. Astragan kürkünün kıvırcık olması daha makbul olduğundan, bu bebek kuzular doğumdan hemen sonra, neredeyse süt emmeden öldürülüp, derileri yüzülür. Amerika’da bir astragan kürkün fiyatı 12 000 dolara kadar çıkabiliyor. Sadece Türkiye’de yılda 4 000 000 karagül kuzusu astragan kürkü elde etmek için öldürülüyor. Tabii, kürk üreticileri bununla da yetinmiyor; en iyi astraganın anne rahmindeki doğmamış bebek kuzulardan elde edileceğini keşfediyor... Bunun üzerine, doğumu yaklaşan gebe Karagül koyunlarını canlı canlı keserek, karnından fetus bebekleri çıkarıp, bu minik hayvanların derilerini yüzüyorlar. BROADTAİL denilen bu 1. Sınıf astragan kürkler Amerika’da 25 000 dolara alıcı buluyor.
-
MUHABBET MEKANI
forumun en zeki, gözlem gücü en yüksek üyesini arıyoruz.. soru şu: aşağıdaki resimlerin ortak bir özelliği var..nedir? google, kopya çekmek, bir bilene sormak serbest.. saat 24:00 kadar süre..
-
ABD ile TÜRKİYE ARASINDA AFGANİSTAN İRAN SATRANCI
forumun politika bölümünde iç sorunların konuşulduğu kadar dı politika konuşulmuyor oysa hepsi bir bütün.. ben bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde erdoğan-obama görüşmesi yapılıyor. ayrıca tokattan 7 şehit haberi geldi..kimden gelirse gelsin lanetliyorum terör ve şiddetin her türlüsünü.. bilindiği gibi açılım süreci DTP ve AKP tarafından kötü yönetilince süreç duraklamaya girdi..sistem bir kez daha tıkanmış oldu..ve maalesef her iki etnik milliyetçilik de birtakım merkezler tarafından tırmandırılıyor.. işte erdoğan obama bunları görüşecekler..görüşmenin bir bölümü paylaşılacak..bir bölümü ise dışarı sızmayacak..işte o gizili bölümler üzerine değinmek istiyorum. ++++ ABD yeni planlar peşinde..bunlardan birisi de ülkemize Afganistandaki muhalif güçler arasında savaş çağrısı..karşılığı ne mi olacak? tıkanan açılım sürecinin önünün açılarak kandil ve mahmurun boşaltılması.. PKK nın tasfiye kararının onun lojistik,parasal desteğini de keserek uygulanması..ABD - AKP ittifakının güçlendirilerek sağlanması tekrardan.. çünki AKP de bir bakıma DTP CHP ve MHP muhalefetinden yılmış durumda..ayrıca ülkede artık bir iç çatışma kaosunun habercisi küçük kıvılcımlar yaşanıyor.. gelişimekte olan Türk cumhuriyetini emperyalizm, yine kendi çıkarları için gittiği KORE de kullanmıştı.1950 de Sovyet baskısına karşı müttefik arayışına giren türk burjuvazisi NATO'ya da girmek istiyordu, bu isteğini daha kolay elde etmek ve Amerika'ya yakınlaşmak amacıyla Kore Savaşı'na bir tugay yolladı, 741 şehit 2000 küsür yaralı verdi ama 1952 de NATO üyesi olmayı başardı.. kore savaşı türk halkının tarihine çok acı yazıldığı için aynı senaryonun afganistan için kabul ettirilmesi zor. ABD nin ikinci istediği İRAN nın nükleer silahlanması karşısında TÜRKİYE nin onu caydırıp vazgeçirecek grup ülkeler arasında olması isteniyor.öteden beri iran tehdidine karşı emperyalist batı ve özellikle ABD hep TÜRKİYE yi karşsına dikmek istemiştir.ama ortak din ve komşuluk nedeniyle ülkemiz emperyalizmin bu oynununa gelmedi..bu konu şimdi daha talepkar olarak dile getirilecek.. AFGANİSTAN da <bizim için savaşın> teklifine dönelim çünki, burdaki inceliği iyi anlamak gerek..ABD afaganistan kimlerle savaşıyor? forumdakı arkadaşların çoğu 30 lu yaş grubunda bilmeyenler olabilir.. ABD nin savaştığı TALİBAN kimlerden meydana geliyor size onu anlatayım.. bu dönemi (1979-1986 ) yaşadım çünki.. ++++ Sovyet-Afgan Şavaşı, denilen savaş sovyetler birliği'nin Aralık 1979'da Afganistan'a girmesiyle, 9 yıl süren bir savaş başladı. Sovyetlerin dağılmasına kada varan gelişmelere yol açan bu savaşta ozamanki SSCB 14.500 askerini yitirdi afganistanda ve 1989 yılnda çekildi. savaştığı gerilla savaşı veren afganistan ve pakistanlı islam mücahitleriydi. ama bu gerilla savaşı veren gruplar ABD nin ve avrupanın tam ve açık desteğindeydiler.hatta omuzdan atılan stinger füzeleri o zamanlar daha türkiyenin elinde yokken afgan mücahitlerie verildiler..uzatmayalım 1988 cenevre anlaşması sonucunda afganistan afganlılara bırakıldı,ama ülke durulmadı..iktidara oynayan islam grupları kendi aralrında savaşmaya devam ettiler..1997 de çok güçlenen taliban özbek general raşit dostumla savaşa tutuştu.tacikistan özbekistan sınırına 30.000 asker yığıldı... sonuç olarak TALEBAN (islamın öğrencileri) bügün ülkede önemli bir güç. ++++ işte değerli arkadaşlar bu taliban yukarda yazdığım 1979 yılında sovyet işgali karşısında desteklenen o zamanki islam mücahitleri.. arada sadece 28 yıl var..bir kuşak bile geçmedi.. yani emperyalizm kendi yetiştirip beslediği ve başına bela ettiği, tamamıyla feodal bir ekonomi ve ortaçağ karanlığında yaşayan bu gruba karşı çareler arıyor..amacı da sanmayın ki bu insanlara medeniyet filan getirecek, afganistan topraklarındaki değerli madenlerin uzun dönemli güvencede olması sözkonusu.. hatırlayınız ABD emperyalizminin IRAK a girme nedenlerini.. efendim ırak ta gizli nükleer silah varmış..BM gözlemcileri bulamamasına kaşı varmış yinede.(!).. 2001 den beri emperyalist ABD afganistan topraklarında.. ve 1000 kadar kaybı var..şimdi de obama 30.000 asker daha gönderiyor.. kısaca satranç bie kez daha oynanacak ve Türkiye kırk katır mı kırk satır mı seçime zorlanacak..
-
MUHABBET MEKANI
herkese teşekkürler.. yarın zorlu bir gün var..izininzle.. iyi geceler dostlar.
-
MUHABBET MEKANI
ançuezli varmıydı..? (s.et.h bizimki gatalı..biraz da şikayetçi)
-
MUHABBET MEKANI
gündem hanım hg.. gündemede neler var?
-
MUHABBET MEKANI
elbette.. ben işin geyiğindeyim.. kelek bir kadın tabiki kelekçe konuşacaktır..
-
MUHABBET MEKANI
benim oğlan,sevgili s.e.t.h.. önümüzdeki ekimde tıp bitiyor..
-
MUHABBET MEKANI
sevgili @aries.. yukarda bir dizi kadın karşıtı bir söylem var..ordan görünüşü nasıl ? yani şaka olduğu anlaşılıyormu yoksa itici felan mı gözküyor..?
-
MUHABBET MEKANI
biri izmirden biri ramallhtan..ikside birbirinden sevimli.
-
MUHABBET MEKANI
GÜNÜN FOTOĞRAFI UNICEF, bu yıl İsrail saldırılarında pek çok çocuğun öldüğü Filistin'de de Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 20'nci yıl dönümünü kutluyor. Kutlamalar sırasında suratı boyanan Ramallah'lı bu çocuğun hali yaşadıklarıyla hayli ironik duruyor.
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
katılımcılar, yöneticinin sahip olduğu görüş yapısının, işini yaparken taraflı olmayacağını bilecek kadar olgundurlar. keza yönetici de küçük hesaplar ve kaygılar nedeniyle taraflı davranmayı asla düşünemez..siz hatırlatınca anlaşıldıki sevgili @gecekuşu daha bir uygun düşer bu göreve.. sevgili @dayı da düşünülebilir..
-
SayamadıkLarımız...
yazar olacak çocuk, naaparmış, onüç yaşında hayatın sayılarını sorgularmış.. (bu kızı her gördüğümde kız evlat özlemim depreşiyor.. naapsak ki istesek anasından vermezki..
-
AMARCORD
mesajınızı görünce dedim eyvah bu film tanıtıldı.. aratmıştım oysa.. sanırsam kendi döneminin başyapıtlarından biri dersek yanıltıcı olmaz..
-
AMARCORD
AMARCORD Bir Fellini filmi bu filmi 1984 yazında istanbul beyoğlu emek sinemasında izledim.. öğrenciydik o zamanlar..film istanbulda yeni vizyona girmiş büyük sükse yapmıştı.. izleyenler adeta böbürleniyor <nee hala izlemedinmi> diye soruyordu arkadaşına.. 4-5 hafta emek sinemasında sürekli gösterimde kalarak hit yaptı.. o dönemler PC ler yeni giriyor gündelik yaşama ve çok pahalılar.. yok öyle araştırmak filan..sinema alanında en bilinen bilgi kaynağı bu alanın o dönemdeki duayeni ATTİLLA DORSAY cumhuriyette yazar.. onun yorumunu okuyunca bir grup çiçeği burnunda fakülte öğrencileri olarak sinemada aldık soluğu..bu kadar zamanda filmin çoğu karelerini unutmuşum. geçen uydu da hotbırd cinemax kanalında filmin verildiğini görünce bir hoş oldum..tam bir nostaljiydi..izledim..çok daha farklı şeyler buldum filmde.. kısaca yönetmen fellini, bir yeni yetme kasaba gencinin gözünden 1940 lar italyası kasaba hayatını anlatır filmde..ama ne anlatım..ilk cinsellikleri uyanan yeni yetmelerin fantazilerinden tutun, mussolinin kara cübbelilerini yaptıkları ve faşizm dönemi italyasına dair ne ararsanız hayata dair vardır.. anlatım sürükleyicidir..teknik basitten karmaşaya gider.. ve federico fellini faşizm dönemi italyanın kitle psikolojisini verir bizlere. bunlar fellininin anılarıdır bir bakıma..zaten amarcord kelimesi italyancanın bir lehçesinde <hatırlıyorum>anlamına geliyormuş.çoğu eleştirmen bir anlamda felininin otobiyografik filmi de diyor. ama film basit dokusuyla bile 2.dünya savaşı mussolini italyasını, faşizimin ve savaşın ayak seslerini toplumsal gözlemlerle veriyor.. film En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü ile birlikte 13 ödül kazanmış vikipedia ya baktım da..oscarada aday gösterilmiş.. filmin müziği nino rota ya ait..fellinin tüm filmlerinin müziğini yapan kişiye.. ve çok etkileyici.. filmi nerden edinirsiniz ,indirirmisiniz bilmiyorum ama mutlaka izleyin.. birde film için fragman veriyorum you tube den.. OYUNCULAR: Pupella Maggio ... Miranda Biondi, Titta'nın annesi Armando Brancia ... Aurelio Biondi, Titta'nın babası Magali Noël ... Gradisca, kuaför Ciccio Ingrassia ... Teo, Titta'nın amcası Nando Orfei ... Patacca, Titta's amcası Luigi Rossi ... Avukat Bruno Zanin ... Titta Biondi Gianfilippo Carcano ... Don Baravelli Josiane Tanzilli ... Volpina, fahişe Maria Antonietta Beluzzi ... Tütüncü Giuseppe Ianigro ... Titta'nın büyükbabası Ferruccio Brembilla ... Faşist lider Antonino Faa Di Bruno ... Kont Lovignano Mauro Misul ... Felsefe öğretmeni Ferdinando Villella ... Fighetta, Yunanca öğretmeni Yapım yılı, ülkesi 973 , İtalya Fransa ortak yapımı Süre 123 dakika Dil İtalyanca, Yunanca Tür Dram, komedi
-
Erdogan'in Minare cikisi...
evet sevgili @demirefe anlatım gerçekten mükemmel.. editörün ismini bulursanız ben de öğrenmek isterim.. sevgili @dayı, sizi önümüzdeki moderatör seçimlerinde sevgili @s.e.t.h aday gösterdi, biz de destekliyoruz. seçim startını veriyoruz,kendini hazırla..
-
Erdogan'in Minare cikisi...
bir de din tüccarlığını, din ulemalığına kadar götürüp, <üç çocuk yapın > demesi yok mu? geçen yine düğünde şovunu yaptı.. başbakanımız şahidi nikahın, evlenecek çiftlerin özeline karışıyor.. yani bir toplumu bu kadar koyun görmüyorlarmı? pes doğrusu..
-
"Ben iyi bir insanım, dini uygulamama gerek yok!"
sevgili @ftoyd yazınızı geç gördüm kusura bakmayınız. söylemediğim şeyler üzerine yorumda bulunmuşsunuz. yazım ortada dururken, cinselliği daldan dala yok biyolojik memeli gibi yaşayın gibi bir tezde bulunmamışken.. evliliği kötülememişken, iki insanın cinselliği sevgiyle yaşamasını önemli bulduğumu belirtmişken...üzüldüm doğrusu.. işte önyargılar, bunlar inançsızdır, özgür cinsellik isterler vs vs.. sanırım rahatsızlığınız ve giderek benim inanç durumumu konu etmeniz bu önyargılarınızdan kaynaklanıyor. sizinkine saygı duymakla birlikte benim düşüncem şudur sayın @ftoyd cinsellik dinsel buyruklara göre yaşanmaz,onların emri gereği, evlenememekten dolayı beklemeye alınırsa işte bugünki cinsel hastalık ve sapıklıklarla uğraşırsınız.iki insanın cinselliğinin şekline zamanına din ulemaları karar vermemelidir. dinin hayata müdehale ettiği toplumlarda, maalesef aldatmada,fuhuşta,p.orno sektörü de tüm hızıyla devam etmektedir. bakınız sevgili @ftoyd şu an ülkemizde gençlik büyük bir bölümü yokluk ve yoksulluk nedeniyle evlilik yapamamaktadır.. çevrenize bakın net olarak görürsünüz. bunlar için çözümü sorguladım ben.şimdi iki insan seviyorsa birbirini koşullar o an evlilik için uygun değilse ulema onayı mı gerekir bu insanların özeline? yada ayıplamak mı gerekir bu insanları? ben buna değindim.. <yehova şahitleri> adına yazan arkadaşın <dinsel cinsellik> anlayışına bir yerinde tepkidir bu da.. ha dersiniz ki bence uygun değil..bu sizin görüşünüzdür... artık yapacağımız çocuk sayısının bile başbakan tarafından belirlendiği bir toplum olmaktan ne zaman kurtulacağız.? bu insanlar koyun mudur? ayrıca iki insanın evliliğini cinsel mutlulukla yaşaması sadece o iki insanın sevgisine ve becerisine bağlıdır. bu başarılmışsa kim başka bir yol önerebilir? ama dinlerin bu konuda önerisi mevcuttur,eğer erkek <sıkılmışsa > maddiyatı da varsa bildiğiniz üzere dördüncü eşe kadar yollar açıktır..bazı şekil şartları yerine getirilirek..hangi kadınlık onuru bunu kabul eder bunu da ben size sormuş olayım.. saygılar..