AED

@renaultferrari, bakın yine bildiğinizi okuyorsunuz.. işi kahve muhabbetine çevirmeyiniz.. biz bu din söylemlerini ciddiye alıyoruz.. ama siz çok inançlı gözüküp hz muhammedin neden uzay mekiği yapmadığını sorgulayıp burdan da kendi istediğiniz yerlere varmaya çalışıyorsunuz... yağma yok, size bir önceki konuşmada kendi düşünce sisteminizin dışına <şöyle bir hava almak için> çıkın demiş BU LİNKİ vermiştim..okudunuzmu? müzakere edip bir değerlendirmede bulundunuz mu? ama biz sizin yazılarını okuyup değerlendiriyoruz. adeta <kendim çalarım kendim söylerim> mantığıyla forum paylaşımı olmaz.. ++++ yine yazınızda ciddi bir tez yok.. ucuz medyanın sadece ramazan günleri yaptığı <dini sohbet> köşesinden öte gidemiyor: <ilim> adamları önünde eğilir miş (demek ki bilim adamları eğilmiyor) onda vahy kuvveti olduğu için insanlar sıcak karısının koynundan kalkar abdest alırmış, o bir tenekeci ustası değilmiş, bunun için mekik yapmamış,bu dinde değil diğer dinlerde reform gerekliymiş.. vs vs . bence bu tür gayrı ciddi yaklaşımlar ve ucuz sohbetler inanç sahibi insanları da yaralamaktadır..ayrıca birçok dinde birçok peygamberin yaşamı ona inananların tek yanlı övgüleriyle günümüze efsane şeklinde aktarılıyor. bir peygamberden sözettiğimize göre kişisel yaşamını objektif olarak ele almak çok zordur.. iki nedenden dolayı: birincisi veri ve bilgi kaybı.. yaklaşık 2500 yıldan bahsedip sadece onun hakkında anlatılanları en az yirmibeş kuşağın birbirine aktardığı bir bilgilenmeden bahsediyoruz. ikincisi aktarılanların objektif olup olmadığının ölçüsü nedir? örneğin bir islam inancından olmayan bir hiristiyan veya başka bir din mensubu yaşça kendinden büyük olan hz.aişe ile evliliği deve kervanının hz aişe ninkinden küçük olması ile bir ilgisi varmıdır?bu evlilik bir anlamda ticari kaygılarla yapılmış politik bir evlilikmidir?neden hz muhammed savaş ve kıtlık zamanlarında yaşlı kadınları değil de çok genç kızları nikahına almıştır?.. gibi sorular yöneltse ya da bir müslüman, isanın gerçekten yaşadığnın nerden biliyorsunuz?yaşadıysa bile bu kadar erdemli bir insan olduğunun isbatı nedir? gibi sorulara kim hangi objektif cevabı verebilir? veya bir budist çıkıp ta bir katoliğe tarihte üç isa yaşamıştır,çarmıha gerilmede bir efsaneden başka bir şey değildir böyle bir olay gerçekleşmemiştir dese yine objektif cavabın gelmesi aynı şekilde zordur. yine hindu inancında bazı hayvanların kutsanmış olması diğer inanç sahiplerince <saçma> bulunabilir.. kısaca her olayda olduğu gibi nasıl ki devletler çıkarları gereği, her devlet kendi resmi tarihini yazıyorsa burdada dini inançların korunması ve saygı gösterilmesi kaygısı objektifliğin üstüne çıkmaktadır. ++++ bakınız sizin diğer dinler hakkında da pek bir bilgilenmeniz olduğunu sanmıyorum..diğer dinlerin reform ihtiyacı olduğunu söylemek bir tezdir ; ama bu dinler hakkında gelişimi,tarihsel evrimi,felsefesi ve ibadet şekilleri hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir... ancak dinlerin modern yaşama müdehale edip etmediği o ülkenin sanayi devrimini yapıp yapmadığı ile sıkı bir ilişki içindedir sn @reanaultferrari.. aydınlanmayı ve endüstriel devrimi çok önce gerşekleştiren batı toplumunun dini olan hıristiyanlık, toplum yaşamından elini çekmiş insanların kişisel dünyalarına çekilmiştir..halbuki aynı hıristyanlığı ortaçağda çok daha katı,şeriatçı ve engizisyonunda binlerce insanın katili olarak görüyorduk..oysa daha çok ortadoğu,arap yarımadası ve afrikada etkili olan islamiyet kendisini tartışmaya açmaya bile izin vermeyecek katılığını elde bulundurmaktadır hala..işte bu katılık hüküm sürdüğü ülkelerin tamamına yakınının azgelişmiş veya gelişmemiş bölgeler olması ile paralellik içindedir..<katı din> inancı aydınlanma ve ekonomik gelişme ile ters orantılı ilişki içindedir. azgelişmişlik,feodalite ile de doğru orantılı..durum budur. son olarak eğer yönteminiz ve konuları ele alış uslubunuzda bir gelişme olmazsa tartışmaya son noktayı koyacağımı da bildirmiş olayım sn @renaultferrari..

maalesef erkeğin kadına bakışı.. bu da kadının erkeğe bakışı.. istisnalar kaideyi bozmaz..her iki resim içinde..

-yorumsuz-

ama tayyip te var..

bizim baykalda değişen birşey yok..

günü komikliklerine devam......

yoruma gerek varmı?

bir kadın altı dünya liderine bedeldir(: burda kişilikler çok net.. berlusconi ve sarkozy çapkınlıklarıyla ünlü.. bu resimdeki halleri de bunu doğruluyor.. en sağdak rus lider bakmıyor çünki sarhoş o anda..

erkekler değişmez (=

bu resimde ne oluyor? a-) romada cadılar bayramı hazırlıkları b-) madridde vampir kılığına girmiş hükümet aleyhtarı göstericiler c-)califiorniyada eşcinsel evliliğine karşı gösteriler d-) cenevrede kapitalizm karşıtı gösteriler

ımmm, şey geliyor..eee hah geldi aklıma: yunan miteolojisinde zeus un yıldızlar arasına sakladığı koç geliyor..

@gecekuşu na sevgilerle..

çok yaşayın siz sevgili @bozan, günün anlam ve önemini belirten konuşma sizden geldi.. bu halet-i ruhiye aslında gerçeğin bizzat kendisidir bazan.. düşünüyorum da birkaç yıl sonra bile çok şey değişecek.. hatta mayalara göre bile kıyamet kopacak.. ve sorumluluk alması gereken kuşaklar, şaşkın,dağınık ve sevgisizler.. bilgilenme google den tıklanıyor, müzikler,aşklar,sanal; duygular sanal ötesi.. filmler download, şiirler öyküler upload.. evet şahidim bizim kuşaklar ellerinden geleni yaptı.. artık biraz da soluklanma vakti.. bir bira ve şanlı cimbom.. artık bende yoruldum.

sevgili @admin, siz de katılırsınız ki kurallar insanlar tarafından yapılır, ihtiyaç halinde roforme ve modifiye edilir,yine ihtiyaç halinde tümden terkedilerek yeniden yapılır.ülkeler anayasasının bile değişiyor olması hiçbir kuralın fetişleştirilemeyeceğinin göstergesidir...ben de bu konuda görüş belirttim,üye giriş çıkışları gözlemlediğime göre biraz fazla nedenleri sorgulanmalı dedim. ha bu yanlış olabilir de,çünki bir görüştür sadece.. yoksa tüm üyeler gibi bende bugün olan ama yarın olmayacak bir kişiyim..bir üyenin bir forum uygulamasına gerekçesini belirterek eleştiri getirmesi yadırganacak bir şey olmasa gerektir. ama konu moderasyon tartışması dışında ele alınmalı diyorsanız hay hay derim. saygılar sevgili @radya uyarı sistemi yetersiz yada gereksiz gibi ne bir cümle nede bir ima var.bir başka platformda gördüğüm geçici uzaklaştırmaların uyarı sistemine ek uygulamalar olarak önerilmesi var. bu da <olmazsa olmaz>a getirilmemiş. ayrıca yazımda forum demokratik değildir gibi bir ima çıkmıyor.. tam tersini bizzat ben söylüyorum: <demokratik çatısı geniş bir konsepti barındırmaktadır bu forum..> söylediğim bu demokratik üye kombinasyonu olan foruma konu açılmışken yaptığım demokratik önerilerdir.. sadece görüş olarak kayda geçmesi için. bu moderasyonu anti demokratik bulsam bu görüşleri dile getirmem değil getirmemem beklenirdi.ayrıca konuyu açan arkadaşa cevaben <ben de yazacaktım ama henüz gözlemlerim ve forumu tanıma sürecim yetersizdi>diye belirten de yine benim. anlama ve algılama yeteneğinizin çok üstün olduğunu düşünüyorum..ama sözlerim tarafınızca neden böyle algılandı doğrusu üzülmüş durumdayım. saygılar

EUGENE DE BLAAS günaydın @Radya,,

oo hoşgeldin(:

benzer bir yazıyı ben kaleme alacaktım.. kendimce biraz daha bekleyeyim dedim.. çünki yaklaşık iki aylık gözlem yetersiz kalabilirdi.. dahası yönetimi ve bu forumun konseptini tanıma sürecim henüz olgunlaşmamıştı.. teşekkür ederim @CYRANO hislerime tecüman oldunuz.. denetim ile moderasyon farklılığı doğru, moderasyon aslında tek başına yönlendirme de değil..olaya, tartışmaya canlılık katmak demek..yönlendirme dediğinizde bir yöne kanalize etme daha ağır basar..ama modere etme fiili olayı canlandırma, güncelde tutma, sorunlara müdehale,birliktelik,takım ruhu hepsini içeriyor.. üyenin uyarılması ve cezalandırılması forum kurallarını bilen herkesin yapabileceği şey.. ama moderasyon bizzat olayın içinde yer almak demek.. ali kırca örneği de bence doğrudur,sıradan bir sunucu ile ali kırca farkı programı başarıya götürür.. birkaç platformda yazıyorum..bunlardan birisinde bölüm modu bizzat topik içine girer tartışmaya katılır.bazan konu açar..hatta günde üç beş kişiyi ihraç eden co-admin de girer çok kez.. onlarla tartışma ortamı konu nekadar sert olursa olsun son derece zengin ve verimli geçer..topic içinde moderatörün öyle usta, yetkin davranışları vardır ki,üyeler birbirlerini kırmaktan çok tatlı bir bilgi rekabetine girerler..o an takım ruhu oluşmuştur. adeta o an bir aile ortamı yakalanır.siz de canlılığı yakalmışssınızdır. o an zaten kural dışı ileti yazmayı bırakın kendinizi onun olgun <virtüözüne >bırakırsınız..ihraç kararları ve uyarı lar çok ayrıntılı ve taciz edici değil kazanma amaçlıdır..uyarılar 1 haftalık ve 1 aylık cezalar ile zenginleştrirlmiştir. ve bu forumda moderasyona heryerden çok daha fazla ihtiyaç vardır çünki,demokratik çatısı geniş bir konsepti barındırmaktadır bu forum.. din bölümü ve güncel politika bölümünde bazan gerilim çok yükseliyor, yani modere edecek pilot bölge bu topiclerdir. bunlara atarım ha yakarım ha şeklinde sopa sallamak tartışma kalitesini ve verimini düşürür,dikkatli gözleyin üye girişi ve çıkışı en çok bu bölümlerde..yani sirkülasyonun fazla olması bir sağlıksızlık olduğuna zaten işaret etmektedir.

bizdeki gibi.. bizim belediyeler hani bazan halkoyu yapıyorlar ya.. orada da yerel yönetimler halkoyuna sunduktan sonra sonucu halkoyunu dayanak yaparak uyguluyorlar..yeniden yasa yapılmıyor.. tabi bizden farklı olarak isviçre yasalarında ayrıca yasama şartı yoksa..

duydunuz zilin sesini... hadi yorumla yorumlaya bilirsen? ayşe bacı pardon ayşe baceoğlu ne diyormuş ? <erkekler melek kadınlar kelek>

sonunda erkeklerin melek olduğu ortaya çıktı.. alıntı haberimizi veriyorum : istanbulfm.com.tr sitesi Erkekler melek gibi Magazin - Dedikodu Manken şarkıcı Aysu Baceoğlu sivri diliyle magazin dünyasını karıştıracak açıklamalarda bulundu mankenlik ve şarkıcılığı bir arada yürüten Aysu Baceoğlu, yine sivridilini konuşturdu. Diline sabah programı yapan ünlüleri dolayan Aysu, "Programlarında sosyeteye hitap ediyorlar. Bu yüzden de başarılı olamıyorlar" dedi. Zengin avcısı "Halk , aynı kişileri görmekten sıkıldı" diyerek sözlerini sürdüren Aysu Baceoğlu, gündem yaratacak sözlerini sona sakladı: "Bizim piyasadaki kadınlar, erkeklerden daha tehlikeli. Ben erkeklerin melek, kadınların ise kelek olduğunu düşünüyorum. Kadınlar zengin erkek avcısı."

sn @renault ferrari çocukluğumdan söz edip din geçmişimi sorgulamışsınız.. forumda benden yeni olduğunuz için okumamışsınız iletileri.. neyse söyleyelim: kayseride geçen çocukluğumda en az sizi yetiştiren çevre kadar katı bağnaz ve hatta yobaz bir ortamda yetiştim.. üstelik bugünki <fikri hür vicdanı hür > düşünce yapısına kavuşunca kimse madalya, mevki,itibar,menfaat vermedi.. tam tersi iyi bir yüksek öğrenim aldığım halde bir çok devletin mevkilerine hakkım ve kariyerim olduğu halde bilnçli olarak getirilmedim. bir çok <dindar>insan gibi piyasadaki ticari ilişkilerden nemalanmadım, diyanetin lüks araçlarına binemedim,beni tanımayan insanlar tarafından büyük itibar atfedilip eteğim öpülmedi.. ++++ sizin kendi kendinizle sohbet ederek yaptığınız forumculuk tarzınızla bu iş olmuyor..çünki her zaman olduğu gibi soruları siz soruyor cevapları da siz veriyorsunuz.. bize de inanmak düştüğü fikrindesiniz. insan olarak,farklı görüşten bir forum arkadaşınız olarak sizden bir ricam var sayın @renault ferrari.. acaba bu dünyada sizin inancınız dışında (dinsel veya bilimsel) dünyayı açıklayan bir düşünce ve felsefi inanç sistemi buraya versem sadece yirmi dakikanızı ayırırmısınız okumak için? çünki nasıl oluyorda AED ve diğer bazı insanlar farklı şeylere inanıyor diye düşünüyorsunuz ya...işte size cevabı ! okuyun atın bir kenara, isterseniz kötü söz söyleyin, isrterseniz palavra bunlar deyin,ama biraz kafa yorun, anlamaya çalışın,düşünün ki başka bilimsel(ilmi) inanç sistemleri de varmış.. sakın bu inanca girerim dinden çıkarım diye de korkmayın, isteseniz de bu saatten sonra zor..çünki şu anki <dinsel etiket> sizin toplumdaki kimliğiniz olmuş,yaşam biçiminiz halini almış.. bu materyalist felsefe de 5000 yıllık birikimiyle en az teist (dinsel inanç) felsefeler kadar köklü bir geçmişe sahip.. linki aşağıda. DİYALEKTİK VE TARİHSEL MATERYALİZM

LAİK ÜLKE PROFiLİ TOPLAM CAMİ SAYISI 84.000 (2008 SONU ) (HERKES CAMİYE GİTSE BEBEKLER DAHİL) CAMİ BAŞINA 900 KİŞİ YAPIMI SÜREN : 1200 YAKLAŞIK TOPLAM OKUL SAYISI 60.000 TOPLAM HASTANE SAYISI : 1220 TOPLAM DOKTOR SAYISI : 78.000 TOPLAM SAĞLIK OCAĞI : 6.500 TOPLAM DİN GÖREVLİSİ: 90.000 HER AY CAMİ ELEKTİĞİNE ÖDENEN : 42 TRİLYON (YANİ SÜNNİ OLMAYAN VE CAMİYE GİTMEYENLERDEN GELEN VERGİLERDEN AL TİRLYONLUK DİYANET BÜTÇESİNE YANİ CAMİYE AKTAR) KAYNAKLAR :- ://www.meb.gov.tr/istatistikler.htm, - ://www.die.gov.tr/tkba/istatistikler.htm 4 Temmuz 2008 Kaynak: Radikal bunları neden verdim.. siz laik ülkede despot bir dinsel yapı kurun.. üstelik trilyonların uçuştuğu devv bir sektör yaratın her inançtan her çeşit vatandaşın vergilerinden oluşan .. zorunlu dindersi uygulayın.. sonrada elin avrupalısı kendi ülkesinde halkına sormuş cami uygulamasını üstelik demokratik bir halkoylamsı yapmış sen gel buna efelen..

sevgili@mavi... birbirinden <insan ve toplum> merkezine uzaklığı anlamında bağımsız olamazlar zaten... ve hatta her olgu kendi kümesindeki her komşu küme ile ilgili ve diyelektik olarak ilşiki içindedir. eğer tartışmanın bütününü izleyebildiyseniz tartışmacı arkadaşımız ahlakı dinin şartı olarak sunmaktadır bu anlamda ilşkisiz olduğunu savunurum.. zaten yaptığınız TDK anlamlarında ilişkisi kurulmamış.. ayrıca bu noktada da hemfikiriz.. ayrıldığımız nokta için de şunu söyleyebilirim ki, kudsi vazife veya kutsal görev her toplum,birey ve din için farklılıklar arzeder..eğer a dinine inanıyorsa bir insan,bu dinin kutsal görevini şiar edinir. ben tartışmanın bu noktasında ciddiye almadığım husus burasıdır.. herkesin kutsalı kendisindedir anlamında..ayrıca evet doğrudur bu kutsal vazifeler uğruna milyonlarca insan katledilmiştir. bir çok dinin yayılması kılıç zoruyla olduğu gibi, ortaçağda dinler inananlarını birbirlerinden şiddet yolu ile <çalmışlar>zoraki inanca zorlamışlardır..bugün sanayi devrimini tamamlamasıyla engizisyon dönemininin işkence ve katliamcısı hıristiyan şeriatı, şimdi toplum içindeki katı etkisini, sekülerizme ve laizsizme bırakmışsada o dönemin en kanlı katliamlarına sahiptir. insanlık tarihindeki en büyük gerçek <din>midir yoksa toplumların tarihini de belirleyen ve toplumsal gelişmenin nedeni ve sonucu olan <üretim ilişkileri> midir bunu başka bir tartışmaya bırakalım isterseniz..yorgunum bugün ve çok uzun ve derin bir konudur. ayrıca dostane,nazik,ve çok ihtiyaç duyduğum tartışma adabı ile konuya katıldığınız için çok teşekkür ederim.

allah taksiratınızı affetsin, @renaultferrari sonunda seviyesini düşürdünüz bu tartışmanın.. belliydi gidişatınızdan..ne zaman kayış atacağınızı merak ediyordum.. ben size diğer dinlerin ahlak durumları nedir diye soru soruyorum. hani konumuz dindar olanlar ahlaklıydı ya.. döküman bile ekliyorum.. siz beni alaya almaya çalışarak,konu dışına düşüyor ve gerçek yazı tarzınız da trajik komedi.. size söylenecek sadece iletimin başlığndaki cümle olabilir.. allah taksiratınızı affetsin,,

değerli bu topiği izleyen dostlar, @renaultferrari arkadaşımız alıntı yaptığım iletisi bu kadardır aslında.. yaklaşık sekiz de bire düşmesinin nedeni eski diyalogları birbirine eklemesidir.. halbuki okuyucu zaten bunları peşi sıra okumuştu.. arkadaşımızın gayesi yorumunuza kalmış.. eski tekrarları çok dikkat ederek kaldırdım.. kalan kısmı yeni yazdığıdır. ++++ tekrar ediyorum ki bilimsel olarak, din ve ahlak farklı olgulardır. arkadaşımız inancını kendine göre bayrak yaptığı için, yani toplum içinde bir yer edinme aracı olarak dini kullandığı için bilimden,sosyolojiden,antropolojiden,tarihten,felsefeden konuyu kopartarak kendi inancını ahlaklı olmanın şartı olarak koyuyor.. oysa dünyanın tüm kültürel mirasında, yani sosyal bilimlerde böyle bir bilmsel eşleşme yok..olamazda.. hiç ama hiç bir bilimsel çalışmada ahlakın dinden geldiği yönünde bir genel kabul görmüş bilimsel doğru yoktur.. tabi kendi görüşüne paralel şahsi matbuat değerlendirmemiz dışında.. ++++ <hukuk din ile kaimdir> bir başka hurafedir.. hukuk en basit tanımıyla <toplum yasamini duzenlemek icin, uygulanmasi devlet tarafindan yaptirima baglanmis kurallar bicimidir... daha geniş tanımları da aktarabiliriz..ama hukuk ile din arasında arkadaşın kurduğu gibi bir ilişki yoktur.. demek isityor ki arkadaşımız din olmazsa hukuk da işlemez ahlak da.. ama dünyada her ikisi de dinlerin tamamen insanların özelinde bir tercih olarak bulunduğu yani, toplum yaşamından elini çektiği bugünki modern dünyada ahlak da hukuk da işliyor. hem de daha sağlıklı.. arkadaşın bu tarzı, benim, daha doğrusu inandığım bilimin dinler hakkında genel doğrusunu bir kez daha ortaya koyuyor: dinler kendi inananlarını kaybetmemek için kurallarını (cezası da içinde) kendi koyar.. kenidni yüceltmesi de ceza ve ödül sisteminin ulviliği de sadece inanca bağlıdır..bilime değil.. eğer inanırsanız varolurlar inanmazsanız yokolurlar.. ++++ bir başka tezi @renault ferrarinin, dinler merkez..medeniyet şube.. artık ne diyeceğimi bilemiyorum sevgili okurlar.. uygarlık yani medeniyetler geliştikçe, dünyaya sekülarizm( dünya işlerinin dinsel buyruklara dayatılmaması,) ve laisizm (din ve devlet işlerinin ayrılması) dünyaya hakim olmuştur. çağdaş dünya ve toplumlar bu yola çoktan girmişlerdir.. azgelişmiş toplumuz ise emekleyerek devam etmektedir bu yolda.. artık hangisi merkez hangisi şube karar sizindir. bu peygamberlerin sayıları felan..girmeye değer bulmuyorum. <kudsi vazife> gibi kavramlar tamamen <kendin çal kendin oyna > tarzında ciddiyetsiz kavramlardır. bazı cümlelerinde anlam kopukluğu ve anlatım ilişkilendirmesi bile olmadığı için aynı tarz cevap vermeye olanak yok gördüğünüz üzere..