Varsayım ve İnançlara Dayalı Düşünceler Üzerine -5-
***
Günümüz teknolojisini tanımayan ve bilmeyen bir grup insan hayal edin.
Bu insanlara bilgisayar animasyonu kullanılarak hazırlanmış, 'bir adamın' 'bir aslana' dönüşmesi izlettirildiğinde bu insanlar ilahi bir mucize gördüklerini düşünebilirler, ancak biz onların bu çıkarımının yanlış olduğunu ve aslında olayın sadece deneyimlerini ve bilgilerini aşan bir teknolojik olay olduğunu biliriz.
Benzer şekilde, siz de gerçekten inanılmaz bir şey gördüğünüz zaman, (örneğin; yıldızların gökyüzünde kelimeler oluşturması gibi) şahit olduğunuz olayın kaynağına dair meşru bir sebep söyleyebilmek için temel alabileceğiniz hiçbir şey yok. Uzaylılar beyninizi kontrol ediyor olabilir. Sizi gerçeklikten koparan psikolojik bir sorun yaşıyor, bir sinir krizi geçiriyor olabilirsiniz. Beyinlerimizin rüya görürken çok detaylı ve canlı hayaller oluşturabildiğini ve beyin fonksiyonlarında bozukluklar olduğunda aynı inandırıcılıkta halüsinasyonlar görüldüğünü hali hazırda biliyoruz. Eğer şahit olduğunuz olaya herhangi bir zeki varlık sebep olduysa bile, fiziksel maddeyi veya algılarımızı manipüle edebilen bir varlık kolaylıkla kendisini de gizleyebilir ve varlığın esas doğasını asla bilemeyebiliriz. Yanılmaya çok müsait beyinlerimiz ve ilkel teknolojimizle, bu çapta bir olay anlayabileceğimiz ve inceleyebileceğimiz şeylerden çok öte bir olay olurdu.
Şimdi algımız ve teknolojimizin ötesinde çok zeki ve çok güçlü varlıklar bulunabilir mi?
Elbette... Ancak daha zeki ve daha güçlü varlıklara dair kanıtlar elde etsek bile bu ilahi bir varlığın kanıtı olamaz.
Evrenimizin oluşmasına zeki bir varlık sebep olduysa bile, bu zeki varlığın doğasına dair hiçbir bilgiye sahip değiliz. Bu varlığın tek bir varlık mı yoksa birlikte çalışan varlıklar mı olduğuna, bu varlığın ya da varlıkların bırakın insanların yaşamlarını, evrenle ilgilenip ilgilenmediklerine, bu varlığın bırakın insanlarla iletişim kurmak, bizim minik gezegenimizin varlığından bile haberdar olup olmadığına; hatta bu varlığın hala var olduğunu dair hiçbir güvenilir bilgimiz yok.
Evreni yaratan ilahi bir varlığın her insanın hayatını izleyip yargıladığı gibi bir iddiayı tarafsızca incelediğiniz zaman, bu türden bir iddiayı oluşturan meşru bir temele dayanmayan varsayımların oluşturduğu açmazlar bariz bir şekilde görünmektedir.
Kutsal kitapların önerdiği varsayım ve iddiaların meşruluğunu sorguladığımızda, bir kişinin “Evreni üstün bir uzaylı ırkının çok gelişmiş bir makine ile yarattığı ve yaratma esnasında kendilerini de yok ettiğini” söylemesi, kutsal kitapların söylediklerinden daha az meşru bir iddia değildir.
***