Zıplanacak içerik

Genel

Seçilmiş Blog Başlığı

Insanoglu tarihine baktigimizda TUM NAKLI, YANI ORTAYA KOYDUGU KAVRAM VE ONUN KAVRAMSAL BILGISI; iki farkli alanda ve her iki alanin da iki farkli temelinde gelismistir.   Iste ana olarak insanoglunu zihinsel insallastirmayan bu dogal/fenomenal zihniyetin; temeli HEM AKILDAN ZIYADE NAKLEDENI MUTLAKLASSTIRMASI HEM DE GOZLEM YERINE AKIL NAKLINE YONELMESI sorunudur.   Simdi bunlari acalim;   Akil ile nakil iki turludur;   Birincisi, AKLI ILE NAKLEDENIN, AKLI ILE NAKLETTIGINI BELIRLI IDEOLOJ
Bilindigi gibi, icinde bulundugumuz gunler; Turkiye toplumunda ve ulkesinde yasanmis kitlesel olaylarin ilk yildonumudur.   Gecen sene adini Istanbul/Taksim/gezi Parkindan alan bir hareket ve sokaga cikis baslamis ve tum ulke beldelerine yayilarak surmus ve sadece Turkiye'nin degil; dunyanin da gundemi haline gelmistir.   Gecen sene sicak ve pratik olarak yasanan ve adini mekanindan alan bu gezi hareketi yasanmis ve her hareket gibi katilanlar katilmiyanlar olmus ve ana gundem haline gelmist
Vahsi kapilalizmin, ana ogeleri uygulamali ve sistemlestirmeli/duzenlestirmeli/kurumlastirmali olarak; MULKSUZLESTIRME, BORCLANDIRMA, ISSIZLESTIRME, ISCILESTIRME, HUKUKSUZLASTIRMA, OZELLESTIRME, KOLELESTIRME olarak sayabiliriz.   Bu uygulamalara DINI ETIK DEGERI OLAN TOPLUMLARDA, KULLASTIRMAYI DA ekleyebiliriz.   Simdi bu uygulamalara, kisaca deginelim.   Mulksuzlestirme- Tarimda ve hayvancilikta uretim yaparak gecimini saglayan kesimin, cikarilan kanunlar la ellerindeki tarim alanlarina D
Vahsi kapitalizmin ne oldugunu ya da normal gelisen kapitalizmden farkini ortaya koymadan once, "vahsi" sifati uzerinde bir aciklama gerekir.   "Vahsi" sifatinin ingilizcesi "feral" dir ve EVCILLESTIRILMEMIS HAYVANLAR" icin kullanilan bir sifattir.   Yani dogadaki vahsi bir hayvan, "tame-evcillestirme" ye tabi tutmadan once vahsidir. Sonra da insanoglu onu onun ile birlikte yasayabilecek/olabilecek sekilde evcillestirir.   Kisaca "vahsi evcillestirilmistir"   Iste vahsi kapitalizm, EVCIL
Antropoloji, insanoglunun kendi turu ve birini tarihler boyu birbiri ile her turlu yasam ve iliskisini bilimsel inceleyen bilim dalidir.   Sadece sosyaloji, psikoloji gibi dallari degil; ayni zamanda geneloji, etoloji, ve de bunlarin bilimi (budun bilim) ni de isler.   Genelojinin ana dallarindan biri de; ethogeni dir. Yani gen ile etik arasindaki her turlu insanoglunun iliskisi ve gecmisidir.   Simdi bu temelde cografyamiza ve toplumumuza bir goz atalim.   T.C. ( Etik/siyasi) ve ANADOLU
Doğup büyüyor ve sonra ölüyor olabiliriz, ne kadar düz görünüyor değil mi? Ama bence insan yolu göründüğü kadar düz değil, aksine içinden çıkılamaz bir labirent kadar karışık. (Zaten düz olsaydı o kadar da eğlenceli, maceralı ve sürprizlerle dolu olmazdı.) Her neyse işte, labirentin sonunda bir ödül olur ya genelde, klasikten çıkmayalım bizim ödülümüz de peynir olsun (ama bizim fare olma zorunluluğumuz yok baştan söyleyeyim). Peynire ulaşıncaya kadar birçok yol denemek zorundayız, çıkmazlara gir
  • gloria
Bu baslik sadece turkce temelli ve de bugun konusulan dahil dillerin tarihi ve cografi gelisimini tarihsel ve bilimsel olarak islemek icindir.   Lutfen, Turk kavramini gen ya da irik ya da kavim ya da millet v.s. olarak bu baslikta islemeyelim.   Bu baslik sadece dil basligidir.   Herseyden once dil etigin toplumlar ve kisiler arasi biribiri ile iletisimi ve dialogu saglamak icin bir aractir. Su an Turkiye de konusulan resmi dil olan turkce dili hakkinda gecmiste ve gunumuzde bir suru tez
Herseyden once, daha once aciklandigi gibi; dusunce bir isim, dusunmek ise bir eylemdir.   Iste burada onemli olan DUSUNCE ISMINE VERILEN SIFATIN ILK EYLEM OLMASIDIR?   Konumuz o andaki bizde olan dusuncenin, SIFAT OLARAK; KOTUMSER/RAHATSIZ EDICI/NEGATIF v.s. olmasidir.   Yani "Su andaki dusuncemiz, nasildir?" dusunmek eyleminin sifat vermesi temelinde "Rahatsiz edici bir dusuncedir."   Simdi bu temelde bakalim.   Yalniz burada once dusuncenin de icerdigi, cemberimizin diger ogelerini
Wikipedia'dan tercumedir.   Turkiye Halkinin Genetik Tarihi;   Nufus genetiginde, bugunku modern Turkiye nufusunun, diger Turki Halklardan mi veya Anadolunun yerli halkinin orta cagda KULTURU ASIMILIYE OLMUS kesiminden mi geldigi uzerinde tartismalar vardir.   Orta asya genetiginin, bugunku modern Turkiye halkina sagladigi katki/etki ye bir cok yerde karsi cikilmistir.   Sonuc olarak cesitli calismalar gostermistir ki; tarihi olarak islam oncesi ve Anadolunun yerli gruplari bugunku moder
Etik ile etik olmak arasinda onemli algilanir ve gozlemlenir farklar vardir.   En basta etik, genel anlamiyla; felsefenin "her turlu yasam ve iliskinin nasil olmasi gerektigi" sorusunun yaniti bu yanitin BUGUNKU GELINEN CAGDAS DUZEYIDIR.   Etik olmak ise, etik bunyesindeki her turlu degerin; etik olup olmadigidir.   Once etigin bunyesindeki ana degerlere bakalim;   Milli, dini, ahlaki, toresel, sosyal, toplumsal, bireysel, geleneksel, kulturel, toresel, politik degerlerdir.   Butun bu
Tanri, Allah dediniz, Hep biribirinizi "yediniz. Halbuki ne guzeldir, mehtapli deniz. Tanri mi size, siz mi tanriya verdiniz? Soyleyin bana, nedir, derdiniz? Aslinda siz, cuvala un serdiniz. Zannettinizki huzura erdiniz. Halbuki guzelce aranizda gecinebilseniz. Siz ektiniz, siz bictiniz. Insanoglu olarak; idareyi kime verdiniz? Verirken geri almakmiydi derdiniz? Yoksa, neydi niyetiniz.? Karar verseydi tekiniz, Gecinip giderdi ikiniz. Tanri allah demeyiniz, Boyle bir halt yemeyini
Bilgi demek bilmektir, Bilineni bildirmektir. Bilişsellik bilgidir, Bilimsel belirtmektir.   İnanç bilgi değildir. Aklın bir eseridir. İnancına sarılan, Bilgiden habersizdir.   Epistemolojinin fendi, Metafiziği yendi. Varlık tartışmasına Bilimsellikle son verdi.   Herşeyi bildiğini sanan, Bilgiye vurur çapan; Bilgiyi noktalayan, çağdışı olur herzaman.   Bilgi mutlak değildir, çünkü yanlışlanabilir. Temeli de gözlemdir, Sadece gözlem verendir.   Bilgi ile yetinmeyen, İna
Ben farkin farkindayim, Oyleyse farki neden ayirayim? Ya da farki yok sayayim. Kendi farkini kayiran, Diger farki kendinden ayiran, Diger farka yasam hakki tanimiyan, Olmasin sonra pisman! Cunku,ne bir birey oluyor; ne de bir insan.   Farkin farkina varan ayniya kavusur. Ne bir sorun yasar,ne de baskasina bulasir. Boylece insanligin butunune ulasir. Iste buda dunyanin bireyine yakisir.   Bireyciliktir,bireyi tutuklu kilan, Ona bireysel ozgurluk ve yasamini unutturan. Bireye insan
Tarihi ve etik geleneklerimize bakildiginda, bir suru deyim/soylev ve atasozunun aslinda ne kadar yanlis bir bilincalti algisi ve otomatiklesmis dusunce ve davranis turettigini herhalde en iyi son zamanlarda diktator ve onun bu akilci sinirli algisi ve soylemi/yaptiklari ortaya koymustur.   Buradaki en buyuk sorun, aklin IKILI VE HER BIRI BIRIBIRINE KARSIT ALGININ "EGER BIRI DEGILSE, MUTLAKA OTESI" ALGISININ GETIRDIGI YANLISTIR.   Bir kac ornek verelim.   AKP-CEMAAT CEKISMESI- Eger AKP'li
Aslinda insanoglunun yapilandirdigi ve yapilandirdiginin ne oldugunu algilamak adina; yapilandirilmisligin cesitlerini ve de yapilandiranin bir BEYNIN SENARYOSU MU, YOKSA GOZLEMIN DILE GETIRDIGI MI oldugu farkini algilamak; hem felsefi hem de bilimsel farkin farkini algilamak, hem ideolojik/inancsal hem de bilimsel/bilissel farkini algilamak ile esdegerdir.   Bu ayni zamanda akilci ve gozlemci algilama farkinin da farkidir.   Insanoglu tarihler boyu, beyninin soyutlama yetisi ile bir suru ak
Bilisim devrimini aciklamadan once bu devrime kadar gelen tarihi/zihinsel sureci kisaca degerlendirelim.   Hayvancilik ve tarim doneminin zihinsel, ideolojik, inancsal sistem/duzen sekillenisi;din ve mezhep uzerine iken, Endustri devriminin zihinsel ideolojik inancsal sistem ve duzeninin sekillenisi; irk ve milliyet uzerinedir.   Bilissel devrim ise EVRENSEL HUKUK INSAN HAKLARI HAK VE OZGURLUKLER TEMELLI OZGUR BIREY DEVLETLERI ILE BASLAR.   Bilissel devrim, iki ana yonlu ve tek temel uzeri
Felsefi tarih olarak Marx'dan sonra; metafizigin ontolojik temeldeki "mustakil var olan varlik" algisini, materyalizm, idealizm ve pozitivizm disinda; farkli bir boyuta INSANOGLU TURUNUN BIRI BOYUTUNA TASIYAN ilk filozof, Nietzche ve onun sorun olarak dile getirdigi, kendince insanligi "gelen tehlike" olarak uyardigi ve METAFIZIGIN HER TURLU VARLIKSAL TEMELINE YENI BIR BOYUT KATTIGI SOSYO-PSIKOLOJIK SORUNLARIN ANA TEMELINI TESKIL EDEN "BOSLUGA DUSME/CANAVARLASMA" NIN YARATILDIGI ILK AKIMDIR  
Bir bebek; dunyaya geldiginde, hazir ve isleyen bir duzen ve sistemin icine; tabulu rasa olarak dogar.   Dogumuyla birlikte; tabularin verisiyle karsilasir. Bunlar once kimligini olusturan verilerdir. Cinsiyet, Ad, soyad, aile. Daha sonra; kisiligini olusturan veriler le tanisir. Milliyet, din, ahlak, kultur, davranis, yap-yapma ve soyle-soyleme karsitligi.   Zamanla kendi kisisel kisiligini olustururken, yani toplumsal kisilik kazanirken; bilhassa bu karsitliklardan; ya verilene gore, ya da
Benim din konusundaki tehlikeli ve toplumdan her turlu zarar gormeye acik donemim; 14 yaslarindadir. Yasimin kucuklugunden dolayidir ki, ben bu donemi belkide toplumdan gelecek herhangibir zarari gormeden atlatmis oluyorum.   Bu konudaki serbest dusunurlugun gelismesi de; ailemden aldigim, o saygi yuklu ve her konudaki anti ayrimci ve baski ve de empozeden yoksun musluman anlayisidir.   Ideolojik/inancsal/dogrusal konusunda, yasadigim tehlike donemi ise; 1970 ler sonrasidir. Bu konuda da ail
Benim, baba tarafindan dedem; Gelibolu muftusuydu. Babam basta olmak uzere, tum amcalarim "dort dortluk" muslumandi. Gecmis konusuyorum, cunku su an hicbiri hayatta degil.   Babam ve dedemin aciklamalarina gore, "biz islamin sunni dalinin, inanc acisindan Maturilik, fikih acisindan da Hanefi mezhebine mensup musuz?   Bu bildigim kadariyla, Turkiye cografyasinda cogunlukta olan islami nitelik. Ne babam, ne de dedem, anneme hic baski uygulamamislardir. Annemin basi acikti, sadece mevlutlerde
Yukaridaki cumle bilimsel bir aciklama degildir. Cunku ortada red edilecek gozlem veren bir fenomen yoktur.   Dolayisi ile gozlem yoksa bilimselliik de yoiktur.   Zaten bir sey insanoglu algisina gozlem veriyor ve bu gozlem de tum insanoglunu kapsiyorsa, ortada red edecek bir gozlem veren taban yoktur.   Boyle bir taban ancak akilciligin kendine inandirdigi ve yine kendine gercekligini dogruladigi TUM INSANOGLUNA GOZLEM VERMEYEN BIR TABAN icin gecerlidir.   Bu da zaten bilimsel degildir,
Insanoglu olarak insanoglunun ana sorunu kendilik sorunudur.   Insanoglu kendini ve algiladigi her seyi kavramsal temelde yapilandirmaci bilginin temel ve kokten evrensel sembolleri x ve y temelindeki yapi ve isleyisi ile yapilandirmistir.   Bu baslik insanoglunun bu yapi ve isleyis temelinde yapilandirilmisliginin cozucu analitigini diagnostigini analojik ve ...e gore hedefi bunyesinde anlam ve mana cikarmasini ortaya koyacaktir. Insanoglunun kendilik sorunu ana olarak iki temeldedir. Bunl
Dedeannem henüz daha ikinci çocuğuna hamileyken askerde olan eşinin ölüm haberini almış. 1920’lerde… Sonra dedem doğmuş, babasız, daha doğmadan yetim yani… Babasının ismini vermişler ona.   Dedeannem, gencecik bir kadın… Hiç düşünmemiş evlenmeyi, oysa o dönemlerde iki çocuğuyla baş başa kalmış genç bir kadının yokluk başta olmak üzere daha birçok sorunla ciddi bir mücadele vermiş olması gerek. Günümüzde kadınların artık bir erkeğe neredeyse ihtiyacı yok, yalnız yaşayan, bekâr annelik yapan çok
  • gloria

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.