Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

Doğru bir felsefe !....   Aşağıda "Peanut" çizgi dizisinin yaratıcısı Charles Schultz'un felsefesi yer alıyor.   1.Dünyanın en varlıklı 5 insanı kim? 2.Son beş 'Camel Trophy'yi kimler kazandı? 3.Son beş yılın güzellik kraliçeleri kimlerdi ? 4.Nobel ödülü kazanan 10 kişinin adlarını söyleyin. 5.Oscar ödülü kazanan 12 aktör veya aktrisin adlarını söyleyin. Ne kadarını yanıtlayabildiniz ?   Aslına bakarsanız geçmişin ünlülerini hiçbirimiz hatırlamayız. Bunların hepsi kendi alanlarının
Misafir
  • Misafir
DEMEDİM Mİ   ZLq_m3bOelI   Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi   Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi?   Yemeyenler kalır naçar Gözlerinden kanlar saçar   Bu bir demdir gelir geçer   Duyamazsın demedim mi?   Aşıklar harabat olur Hakkın katında kutlu olur   Muhabbet baldan tatlı olur   Doyamazsın demedim mi?   Çıkalım meydan yerine Erelim Ali sırrına Can-ü başı Hakk yoluna Koyamazsın demedim mi?   Bu dervişlik bir dilektir Bilene büyük devlettir   Yensi
Misafir
  • Misafir
Şimdi şöyle oldu yoldaşlar,   Ben dün gece 3 adet hatun ile beraber Antalyanın Ecnebi müzik yapan tükkanlarından birine gittim ki yaş olarak 3. sıradaydım, genç sayılırdım yani.( bu cümlenin önemini ilerleyen satırlarda anlayacaksınız...)   Girince dedim ki tamam burası güsel yer, gençliğimi hatırlatır, 80’ler-90’lar, geçtik oturduk koltuklara, sonra saat 23:00 civarı böyle yerlerin geleneği bize yaslanmak için yüksek bi masa gösterdiler,itaat ettik garson abiye,geçtik gösterdiği yere...  
Kendine gelebilmesi için, bazen kendini tokatlaması gerekiyor insanın. Bunun için ellerine ihtiyacı yok üstelik. Zamana dair algıları kaybolduğu an, soyutluğun o muhteşem, kendine özgü gerçekliğinde bunu kolayca başarabiliyor. Hiçlik ve gerçeğin o sınır ötesi zıtlığı mıknatıs gibi çekiyor insanı kendine. İşte o zaman, yüzüne patlatmak istediği tokat için ellerine ihtiyaç duymuyor insan oğlu ve insan kızı.   Kendini kandırmış ve hatta hala kandırıyor olmanın o mide bulandıran görüntüsü gelip o
Aşıktı delikanlı. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: - Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kâr etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki "sen bir garip çobansın, o padişahın kızı, davul bile dengi dengine" dedim ya, dinlemiyor efendim, ama herhalde aşkın gözü kördür diye de buna diyorlar, değil mi ef
Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum… Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terk ediyor
Tozlu Kafes   Merhaba vefasizim Gocmen kuslarin dunyasindan Hos geldin tozlu kafesime. Gelecegini bilseydim Etrafa sacilmis dus kiriklarimi toplardim Kusura bakma Daginik tumcelerle karsiladim seni. Dikkat et! Dus kiriklarim ayagina batmasin Terliklerimi sana vereyim Ben alistim bu acilara Sen dayanamazsin.   Mâzur gor kekeleyen sozlerimi Dedim ya, Tumcelerim dus kiriklarim, Ortalik darmadaginik… Neden geldigini bilmiyorum Ama gozlerin yetiyor anlamaya Ve a
Her şey sende gizli Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü... Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin... Yaşadıklarını kar sayma; Yaşadığın kadar yakınsın sonuna, ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün... Gülebildiğin kadar mutlusun, Üzülme!.. Bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her
  • Baskent
Nedir bu içimdeki boşluk, Derin dipsiz karanlık bir kuyu gibi, Çekip duruyor her geçen gün içine beni. Düşünceler,yanılgılar,yargılar,infaz, Ne neyi düşünüyorum yada kimi? Yoksa düşünmüyorda, Düşünmüş gibimi yapıyorum... Bilmediğim belkide bildiğim bir boşluk, Tanıdık bir yalnızlık sanki, Yaşarken kaybettiğim,unuttuğum, İhmal ettiğim BEN... Yaşadıklarımmı,yaşayamadıklarımmı? Kaçtıklarımmı,uğruna savaştıklarımmı? Keşkelerimmi,pişmanlıklarımmı? Zehirliyor benliğimi... Kimim ben,ne i
  • Baskent
Elif olmak zordur... Çünkü elif olmak; Yuvarlak bir dünyada dik durmanın, Dik ve önde, Belki acıyla Ama, vazgeçmeden durmanın, Dünya ne kadar dönerse dönsün Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak... Kaç silah varsa elife çevrilir! Elif hep olduğu yerdedir... Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir! Zordur elif olmak... Elif olmak hep vurulmaktır! Elif olmak yalnızca elif olmaktır... Ne B, ne T, ne S Elif... Yalnızca elif... Elif demeden hiçbir şey denilemez. Ben elif dedim
OIK71m1vz4M&mode=related&search=     Zaman Düşer Ellerimden Yere Oradan Tahta Boşa Saatler Çalışır İzinsiz Hep Bir Sonraya Resimler Sarı Güneşsizlikten Duygular Değişir Dostlar Dağılır Dört Bir Yana Kendi Yollarına Ve Sen Ben Değirmenlere Karşı Bile Bile Birer Yitik Savaşçı Akarız Dereler Gibi Denizlere Belki de En Güzeli Böyle Sen, Ben Değirmenlere Karşı Uçurtma Uçar Sözlüğümden Geri Gelmeyecek Bir Kuştur Yaşanmamış Kırıntılar Sadece Bir Düş Zaman Düş
Misafir
sanırım kader dedikleri böle bişey...başladığın noktaya geri dönmek.ama her seferiinde farklı yollardan.sonucu hiç deişmeyen bir yarış gibi.her köşe aynı sokağa çıkıyor aslında.ne kadar yürüdüğün sadece senin yaşınla alakalı.gideceğin sokak hep aynı... içine girip çıkan değişsede hayat hep aynı hayat.hiç değişmiyor.yöntemi faklılaşıyor işkencesinin.her seferinde daha derine saplanıyor diken.her seferinde biraz daha acıyor ruhun ama yenileniyorsun.ve bu kısır döngü devam ediyor.hep aynı kavşak.s
Misafir
bi sevdam vardı...yıllarca içimde sakladığım.Hatta belki hala içimden atamadığım.Beklediğim ve bir türlü kavuşamadığım.Ona hiç söyleyemediğim sözlerim vardı.Belki bu yüzden zehrini hiç içimden atamadığım.Bugün kara verdim onu içimden atmaya.O yüzden bu mektubu yayımladım...sadece kendim için yani... ....Sen gideli çok oldu.yani hayatımdan çıkalı.aslında sanırım en doğrusu hayatını benimkinden çıkaralı.gözlerin gözlerimden vazgeçeli çok oldu.artık rüyalarında başkasına ait.adımı bile
Misafir
Seni seviyorum diyenler OLMADIK işler açtı başıma...   Bunu söyleyen kişi söyledikten sonra KENDİSİNİ karşımda çok farklı bir konuma yerleştiriyor... Bunu söylemiş olmanın RAHATLIĞIYLA olmadık şeyler yapmaya başlıyor...Sanki bu duygusunu,ilgisini bana yöneltmiş olmakla bana büyük bir LÜTÜFTA bulunmuş da bunun benden BEDELİNİ istermiş gibi yaşamaya başlıyor..   Tam da bu noktada işte sevgi-FAŞİZME dönüşüyor...   Diğer taraftan bana yönelen DEĞER verip,SEVDİĞİNİ söyleyen kişinin bana YÖNE
Canım kardeşim; Defterime bıraktığın şarkıyı dinledim... Şu sözde takılı kaldım bir de;"KENDİME DELİ GİBİ İHTİYACIM VAR". Ben kendimi çok özledim be Redblack... Ama biliyosun çok unutkanım,ben beni biryerlerde unuttum birtürlü bulamıyorum!!! Gençkızlığımda ki beni özlüyorum en çokta. Ne kadar sakindim sesim kimseye yükselmezdi hatırlıyomusun. Şimdi de sesi kısamıyorum bi türlü,volume düğmesi ağrıza yaptı sanırsam (Bak gene gülüyorum ağlancak halime. Tırlattım mı yoksam kıs ben ) He
Misafir
Merhaba dostlar..     Sahanda yumurta misali yayıldığım yatağımdan spatula yardımıyla kalktım, uykusuzum..Burdayım..   Uykum bölünmedi, kabus görmedim, güzel bir uyuma eylemiydi bu benim için. Nereye baksam ''acaba buraya başımı koysam uyuyabilir miyim?'' düşüncesi geçiyor içimden, esnemekten çenem ayrıldı. Esnemek dışında ne mi yaptım? Metal bir kaşık geçti yoğurdumu yerken elime,kaşığı pisişik enerjimle bükebilir miyim denemelerine verdim kendimi. Kaşık bana ben kaşığa bakıyorum sabahta
Hep sorarlar sevgi nedir diye.Geçen gün yolda giderken aklıma takıldı,sevgi gerçekten nedir?Etrafıma baktığımda sevginin anlamı herkeste farklıydı."Yoksa sevgi çeşit çeşit mi ? "dedim kendi kendime.Ama değildi.   Sevgi tek vücut olmaktı,acıyı kendini de acıtarak onunla paylaşmaktı,her yükselişinde aynı oranda onunla yükselmek,her alçaldığında onunla yerin dibine girmek,bir bardak suyun tadını acıysa acı olarak almak,tatlıysa suyun nimetinden tat almak,yaşamak dikenli tel

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.