Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

benim blog' um

  • başlık
    16
  • yorum
    50
  • görüntü
    17.347

Bu blog hakkında

benim..

Bu blogdaki başlıklar

neden uyuyoruz...

en bilimsel açıklama aşağıdaki geldi bana   Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket,yani ritim hakimdir. Med-Cezir, güneş ve ayın doğup batmaları,mevsimler,dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterir

egzorsist

egzorsist

özgürmüyüz...

özgürlük diye bişey varmıdır ki?   özgür olmak neye göre kime göre nasıl bir şeydir, herkes özgür olmak ister neden?..   sorumluluk denen erdem, özgür olmaya engelmidir mesela ?   elbette her insan bu hayatta ilk önce kendi için var yaşadığı müddetçe, kısıtlamalar olmadan dilediğin gibi yaşamak güzel bişey, sorumluluk duygusu olmadan sadece istediğini bildiğini yaparak belkide hiçbirşey yapmayarak.. belkide kafada bitirmek olayı sadece özgürlük..   özgür olmak sadece istediğin takımı tu

egzorsist

egzorsist

hayat..

hayat çok karışık bir tiyatro sahnesi, kimi zaman iyimser ve sevecenken kimi zaman öfkeli ve sinirli olabiliyor insan bu sahnede. kimi zaman da vesaire...   her insan gece yattığı zaman dinler kendini yatağında, günahıyla sevabıyla, eğrisi doğrusuyla, bilir geçen günde yaptıklarını ve muhakeme eder kendince. çok zaman ego kollar insanı ama gerçek er yada geç çarpar tokat gibi yüzlere, şükürcülük kadercilik pişmanlık amansendecilik   yaşanmış olan yaşanmıştır pişmanlık niye, her insan doğru

egzorsist

egzorsist

Gece ve sen...

Gece ve sen   Yine bir uykusuz gecenin alacakaranlığındayım, Seninlen sensizliğin koynunda,   Gözümde uyku yerine bir perde var, Gözleri kapalıykende görür insan, Fakat karanlığı görür..     Karanlık almasın beni, senle kalayım diye, Aldım elime kalemi ve yazdım sana,     Hayret ilk defa yazmama rağmen fazla okumadım ne yazdığımı, Oysa hiç beceremem yazmasını.. Şimdi de bişey değişmemiş olmalı,     Çok zaman düşünmüşümdür, İnsan nasıl olur da düşündüklerini kağıda anlamlı geç

egzorsist

egzorsist

Buğulu...

Buğulu   Dokunamadım ellerimle yüzüne,   Bir resim sadece baktığım gözlerine.. Baktıkça derinlere daldığım, Çıkmak için çırpınmadığım tek yer     Saçların içinde kaybolduğum ormanım gibi sanki, Koynun şevkati yaşamak istediğim tek yer..     Ellerin yüzümde sabah güneşin doğuşunda Merhaba demek istiyorum doğan güne..     Sarılmak istiyorum beline, Göğsümde uyutmak seni,     Buğulu gözlerinde kaybolmak..

egzorsist

egzorsist

.....

Bu dünyada çekecek derdim varmış Tanrım benim alnıma böyle yazmış Sonumuz sevgilim ayrılmakmış Boş yere ağlamanın faydası yok   İsterdimki ömrüm seninle geçsin Bu tatlı rüya sürsün bitmesin Sonu hüsranmış bu beraberliğin Boş yere ağlamanın faydası yok

egzorsist

egzorsist

bir yerde ölümde güzel oluyor..

BİR YERDE ÖLÜM GÜZEL OLUYOR       İnsan bir kere ölüyor ne fena   Bu düzeni değiştirmeli   Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli   En büyük kederler bizim için   Bizim için karşılıksız sevgiler   Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için   Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın   Saygı değer annelerimiz incinmesin   Her yerim ayrı ayrı ölmeli   Yoksa ölüm yok bana dünyada   Bir kurşun beynime girsin   Bir bıçak kalbime saplansın   Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi   Sonra

egzorsist

egzorsist

bir gün kapına gelsem

BİR GÜN KAPINA GELSEM       Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından   Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum   Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından   Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum   Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki   Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski   Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki   Be ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum   Beni çağırdığını bir defa duyabilsem   Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem   Aşarak denizleri bir gün ka

egzorsist

egzorsist

olamaz mı ?

Ağlamak için gözden yaş mı gelmeli? Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?   Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende, güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı?   Hasret özlenenden uzak kalmak mıdır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?   Hırsızlık; para, mal çalmak mıdır? Saadet çalmak müthiş hırsızlık olamaz mı?   Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?   Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşu

egzorsist

egzorsist

13 yıl...

Yağmur yağıyordu... Benim saçalarımda kırağılar vardı, Onun omuzuna konmuş bir gül.   Kapıyı açtım Elinde eski bir bavul Yüzünde daha eski bir hikaye Geldim dedi, geldim işte. Sana kendimi getirdim Belki unutmuşsundur Birlikte söylediğimiz şarkıları getirdim Birkaç gömlek bir pijama altı Tuttuğum notları Serin volta boylarında adımları sayıp susuşlarımı Elimle büyüttüğüm nazlı bir menekşeyi Gökyüzüne verdiğim dualarımı Çakmağımı sigaramı tabakamı Ve kitaplarımı getirdim Döndüm

egzorsist

egzorsist

yaşamak..

Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın, bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak

egzorsist

egzorsist

herşeyde sen..

Her Şey Sende Gizli   Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksi

egzorsist

egzorsist

yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var...

Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var   Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği   İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya   Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzand

egzorsist

egzorsist

gidişin...

Kumsallara yazılan isminin silinmesine benziyordu gidişin. Öylesine sıcak, Öylesine çabuktu ki Kal bile diyemedim sana. Oysa biz Akşamın en sessiz zamanlarında Beraber yürürdük o ışıksız sokakları Ve yine beraber söylerdik Söylenmemiş aşk şarkılarını. Denizlere dalga vurduğu an Daha bir sıkı sarılırdın bana. Ellerimi tutar ve Bir dilek tutardın bulutlardan. Neyse.. Uzakta kaldı artık o günler. Şimdi yalnızlık var senin yerinde Ben umulmaz sevgilere gidiyorum yine Önümde uzun y

egzorsist

egzorsist

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.