Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Perito Moreno Buzulu, Arjantin Perito Moreno Buzulu, Arjantin'in güneybatısında, deniz seviyesinden sadece 1500 m yüksekte, Patagonya’nın Campo de Hielo Sur buzul bölgesinin bir uzantısıdır. Adını Patagonya araştırmacısı Francisco Pascasio Moreno‘dan alır. En yakın büyük yerleşim yeri 80 km mesafedeki El Calafate olup, burası mili park içinden buzula yapılan turların ideal çıkış noktasıdır. Buzul, Los Glaciares Milli Parkı'nın ve tüm Arjantin'in başlıca görülmeye değer noktalarından biridir. Perito Moreno, Antarktika ve Grönland dışında, az sayıda bilinen buzullardan biri olup, sürekli büyüyen bir buzuldur. Bunun sebebi de Büyük Okyanus'dan gelen bulutların Andlar'a çok kuvvetli yağışlar bırakmasıdır. 60 km'lik buz kitlesi günde yaklaşık 1 m öne sürüklenir. Bu, masif kütlede sürekli olarak çatırdama ve kırılma gürültüleriyle göze çarpar. Düzenli olarak da, yaklaşık 60 m yükseklik (hemen hemen Boğaz Köprüsü yüksekliği) ve 5 km genişlikteki ön cephede büyük parçalar kırılır. Bu durum gölde kabarık dalgalara sebebiyet verir. Sürekli olarak ileri sürüklenme sebebiyle buzul, her dört yılda bir Lago Argentino’nun yan kolu Brazo Rico ’yu bloke eder. Böylece nehirlerle beslenen güney kısmının bu kolundaki su seviyesi hızlıca yükselir. Nihayetinde bu da kısa bir süre sonra buzulun ön kısmının tamamının parçalanmasına yol açar. Bu önceden zor kestirilebilen gösteri, dünyanın en ünlü tabiat oyunlarından biridir ve her seferinde birçok turist ve belgesel filmciyi buzula çeker. Buzulun son gösterileri 1988, Mart 2004 ve son olarak ta Mart 2006 yılında gerçekleşmiştir. Buzul, daha önce onu keşfeden Alman jeolog Rudolph Hauthal'in verdiği isim ile "Bismarc Buzulu" iken, daha sonra kaşif ve antropolog olarak verdiği hizmetlerin onuruna Perito Moreno‘nun adını almıştır. (Vikipedi) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Petra, Ürdün Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir. Anlamı Yunanca'da taş demektir. Güney Ürdün kumtaşı kayalıklarına Nebati İmparatorluğu tarafından MÖ 400 ile MS 106 yıllarında inşa edilmiş ve yeniden keşfedilmesi 1800’lü yıllarda gerçekleşmiş kayıp antik şehirdir. Antik kentteki başlıca muhteşem yapılar Al Khazneh (Hazine), Roma tarzında inşa edilmiş Amfitiyatro, Ad – Deir Manastırı, kayalara mezarların bulunduğu geniş kanyon Street of Facades, Kraliyet Mezarları, Hz Musa’nın Kardeşi Harun’un Mezarı (Aaron’un Mezarı) ve bunların dışında gezilebilecek Nebatiler Müzesi, Petra Arkeoloji Müzesidir. Şehir 1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmış ve muhteşem yapıları ve iyi korunmuş antik binaları ile 2007 yılında oluşturulan Dünyanın Yeni Yedi Harikası listesinde kendine yer bulabilmiştir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Plitvice, Hırvatistan Burası Zagreb ile Zadar arasında kalan, birbirinden güzel 16 göl ve onları birbirine bağlayan şelalelerden oluşan bir ulusal parktır.1949′ta milli park haline getirilmiş. Hırvatistan’ın en eski milli parkı olma özelliği taşıyor. 1979′ta UNESCO’nun dünya doğal miras listesine alınmış . Doğanın bozulmaması için her türlü önlem alınmış. Yürüyüş parkurlarına tuvalet dahi konulmamış.Suyun rengi içerdiği minerallere göre değişik gösterir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Positano, İtalya Sonunda benim de gördüğüm yerlerden birisine geldi sıra Çok mutluyummmm artık rahat rahat ölebilirim, en az bir tanesini görmüşüm işte Positano, İtalya'nın güneyinde, Napoli sınırları içinde yer almaktadır. Positano, dünyanın başka herhangi bir yerinde benzerine rastlayamayacağınız coğrafi yapısı, renkli mimarisi, turkuvaz renkli deniziyle rüyaları gerçeğe dönüştürüyor. Yetenekli Bay Ripley, Kızgın Güneş gibi filmlerin çekildiği limon kokulu, begonvillerle bezeli kasabanın en güzel mevsimi bahar ve sonbahar. Kuzey Afrika ve Güney Avrupa sahillerini boydan boya yalayan Akdeniz’i değerli bir gerdanlık olarak düşünürseniz, Positano’nun onun üzerindeki en değerli taşlardan biri olduğuna şüphe yoktur. Ya da “çizme”nin tam bileğine konuşlandığından, Amalfi sahilini bir halhala benzetirsek, Positano bu halhalın ucundaki kıymetli bir pırlantadır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Preikestolen, Norveç (Pulpit Rock, Vaaz Kayası) Burası kocaman bir kyanın tepesinde, 604 metrelik dik bir uçurumun 25X25 metrelik bir alanı... Çıkabilmek için arabayı park edip, 2 saatlik bir tırmanış yapmanız gerekiyor. Bazen düz bir yolda bir orman içinde geçerek, bazen de kocaman kayaların üzerinden aşmanız ve son olarak uçurumun kenarında yürümeniz gerekiyor. Tüm bunları aştıktan sonra nihayet zirve yapıyorsunuz. Yılda yaklaşık 150.000 insanın ziyaret ettiği Preikestolen için en uygun zaman Nisan ve Ekim ayları arasıdır. Norveç'e gitmişseniz kesinlikle es geçmemeniz gereken Preikestolen'in manzarası muhteşem. İşte fotoğrafları: Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Salar De Yuyni, Bolivya Burası dünyanın en büyük tuz göllerinden birisidir, tuz kapasitesinin yaklaşık olarak 10 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Bunun yıllık 25.000 tonu çıkarılarak şehirlere nakledilir. Daha güneydeki lagünlerle beraber göl Güney Amerika Flamingoları için önemli bir yaşam alanı teşkil eder. 3.653 m yükseklikte bulunur ve Titikaka Gölü ile beraber Altiplano Platosu'nun tabiat açısından doruk noktası olarak kabul edilir. Uyuni'den yola çıkılarak gölün kenarında tren mezarlığına gidilir. Kısmen 100 yaşının da üstünde trenler burada bulunur. Akabinde Colchani'deki tuz çıkarma istasyonu ziyaret edilir. Tuz otel, tamamen tuzdan yapılmıştır. Tuz gölünün kenarındaki bir volkan önünde konaklama. Yakınlarında 3000 yıllık mumyaların bulunduğu bir mağara ve sulak alanda flamingolar vardır. Uyuni'den çok günlü, arazi arabalarıyla göle ve lagünlare giden (Colorada ve Verde) turlar düzenlenir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ hepnetizmir Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 hepside muhteşem yerler ya mümkün olsada insan dünya turuna çıkabilse bu şekilde görmek bile o kadar iyi geldi ki elinize emeğinize sağlık teşekkürler... 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Santorini, Yunanistan Milattan 3000 yıl önce Santorini’nin ilk sakinleri buraya, burada bulunan volkanın şeklini temsil eden ve ‘yuvarlak’ anlamına gelen Strogyle adını vermişler. Bu volkan, MÖ 1450 yılında patlayarak, Caldera adı verilen ve 83 kilometrekare büyüklüğündeki alanı kaplayan bir krater oluşturmuş. Bu felaketten sonra su yüzeyinin üstünde geriye sadece Santorini ve Aspronisi kalabilmiştir. Santorini adı Venediklilerin adaya Aziz Irina adına verdikleri bir isimdir. Uzunlamasına yayılan şehirde ilgi çekici sokaklar, kemerler ve merdivenler bulunmaktadır. Burada, yukarı şehri ve alt şehre ve burada bulunan iskeleye bağlayan 600 basamaklık bir merdiveni görmek mümkündür. Yokuşu çıkmak için, zengin bir armatörün hediyesi olan çekmeli bir demiryolu kullanılmaktadır, inmek için ise katıra binilmektedir. 50 kilometrelik bir çevre yolu, adanın gezilmesini sağlamaktadır. Adanın krater görünümü hilale benzediğinden mistik ve güzel bir tatil keyfi yaşamak isteyenler için Santorini adası 1 numaralı seçenektir. Aynı zamanda mitolojik bir tarihe sahip olan Santorini Adası'nda bazı arkeologlar tarafından bir zamanlar Atlantislilerin yaşadığı düşünülmüştür. Şarapları ile ünlü olan adalarda şifalı olarak bilinen sular da bulunmaktadır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Seyşeller Seyşeller (Seyşeller Kreyolu: Sesel; İngilizce: Seychelles; Fransızca: Seychelles) ya da resmî adıyla Seyşeller Cumhuriyeti, Hint Okyanusu'ndaki 115'in üzerinde adadan oluşan ada ülkesi Afrika'nın doğusunda, Madagaskar'ın ise kuzeydoğusunda yer almaktadır. Volkanik kayaların arasında, bembeyaz kumsalları, eşsiz su altı zenginliği ve yemyeşil doğasıyla Şeyseller insanı kendisine aşık eder. Toplam 115 adadan oluşmaktadır, bunların en çok bilinenleri Mahe, Praslin ve La Digue Adası'dır. Aralık-Ocak veya Temmuz-Ağustos ayları adanın en kalabalık olduğu zamanlardır. Su sporlarını sevenler için bu ada bulunmaz bir nimettir. Yüzlerce tropikal balık çeşidine sahiptir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Socotra Adası, Yemen Socotra, dört adadan ve Arap Yarımadası'nın 350 km kadar güneyinde Hint Okyanusu'ndaki adacıklardan oluşur.Yemen'deki 'Adan Valiliği'nin bir parçasıdır. Sokotra Dünya'nın kıtasal kökenli bölgeleri içerisinde en izole durumdaki yerlerinden bir tanesidir. Takımada ana ada Sokotra (3625 km² veya 1400 mi²) ve "Erkek Kardeşler" olarak bilinen üç küçük adadan; Abd Al Kuri, Samha, Darsa — ve diğer insan yaşamayan kaya çıkıntılarından oluşur. Araştırmalar Sokotra'da bulunan 800 veya daha fazla bitki türünün üçte birinden daha fazlasının Sokotra dışında bulunmadığını göstermiştir. Sokotra'nın en göze çarpan bitkilerinden bir tanesi, garip görünüşlü ve şemsiye şekilli bir ağaç olan ejderin kanı ağacıdır (Dracaena cinnabari). Kırmızı özsuyu eskilerin ejderin kanı olarak adlandırdığı, ilaç ve boya olarak kullandıkları bir maddedir. Önemli bir bilgi olarak şunu da eklemek lazım. Muson rüzgarları nedeniyle Haziran ve Eylül ayları arasında adaya ulaşım sağlanamıyormuş. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Tanah Lot Deniz Tapınağı, Bali Tanah Lot Deniz Tapınağı, Bali’de bir kaya oluşumudur. Denpasar’a yaklaşık 20 kilometre uzaklıktadır. Günümüzde de ibadethane olarak kullanılmaya devam etmektedir. Tapınak, açık denizde yıllar içinde gel git etkisiyle şekillenen geniş bir kayalık üzerine oturtulmuştur. Tapınağın 15. yüzyılda rahip Nirartha tarafından yapıldığı söylenmektedir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Çin Seddi Çin Seddi, Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanır. Dünyanın en uzun savunma duvarıdır. Kalıntıları Po Hay körfezinde deniz kıyısında başlar. Pekin'in kuzeyinden geçerek batıya yönelir ve Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır. Gobi Çölü'nün güneyinden batıya yönelerek devam eder. Duvarın yapımına Savaşan Devletler döneminde başlandı ve yapımı 17 yüzyıla kadar devam etti. Uzunluğu toplamda 6.700 km'yi bulmaktadır. Yüksekliği 4 ile 6 metre arasında, kalınlığı ise 6 ile 7 metre arasında değişmektedir. Sette 200 metrede bir gözetleme kulesi, 9 kilometrede bir ise fener kulesi bulunmaktadır. Çin Seddi 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya mirasları listesine kabul edilmiştir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Tianzi Dağı, ÇinHer mevsimde ayrı bir güzelliğe bürünen Tianzi Dağı'nın en yüksek noktası 1262 metre yüksekliğindedir. Üzeri yer yer ormanla kaplı bu ince ve yüksek kayalıklar özellikle adrenalin severlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden birisi olarak geçiyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Twelve Apostles (12 Havari), Avustralya Avustralya’nın Victoria Eyaletininin güney kıyılarının biraz açıklarında, ilginç görünümlü kaya oluşumları sıralanıyor. Eski adı Anne Domuz ve Yavruları (Sow and Piglets) olan bu kalker kayalıkları, 1950’lerde 12 Havari olarak yeniden adlandırılmış. 12 Havari Kayalıkları, 1919-1932 yılları arasında I. Dünya Savaşında ölen askerlerin anısına yapılmış, Melbourne ve Adelaide arasında uzanan 285 km uzunluğundaki Milyonlarca yıl boyunca Güney Okyanusya’dan esen güçlü rüzgarların ve dev dalgaların buradaki kalker kayalıklarını yavaş yavaş aşındırmasıyla meydana gelen bu oluşumlar, aslında çoktan denize çökmüş olan kayalıklardan geriye kalanlardır. Kayalıklardan birisi son olarak 2005 yılında çöktü. Yüksekliği 70 metreyi bulan falezlerin yanı başında yükselen havarilerin en yüksek olanı 45 metredir. Hava şartları ve dalgaların durumuna bağlı olarak burada sörf yapmak, kanoyla dolaşmak, şnorkelle dalmak mümkün. Helikopter turu dahil, farklı aktivitelerin de yapılabileceği milli parkta, Lord Arc gemi enkazının olduğu yerde ile Arches (kemerler) bölgesinde dalış yapılabiliyor. Kanyon duvarları, mercanlar ve deniz yosunları etkileyici bir dalış deneyimi sunuyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Uluru, Avustralya Ayers Rock olarak da bilinir, Avustralya çöl bölgesinde kumtaşından oluşan bir kaya formasyonu. Uluru-Kata Tjuta Milli Parkı'nın içinde bulunur. Alice Springs'in yaklaşık 340 km güneybatısında Northern Territory'dedir. Uluru adı, Ananguların (lokal yerleşmiş Aborjinler) Pitjantjatjara dilinden gelir. Bu, derinlemesine bir anlamı olmayan yer tanımlamasıdır. Avustralya’nın neredeyse tam ortasında, çorak ve dümdüz ovada yer alan Ayers Kayası (Uluru) görenleri şaşırtıyor. Bu yaşlı kızıl kaya kütlesi, milyonlarca yıldır rüzgarların savurduğu kumlarla aşınarak meydana gelmiş.Avustralya yerlileri Aborjinler için kutsal olan bu kaya, günümüzde Avustralya’nın sembollerinden biri haline gelmiş. Güneşin konumuna göre gün içerisinde renk değiştiren Ayers Rock, şafak vakti turuncu, gün içerisinde paslı kahverengi, gün batımında ise inanılmaz güzellikte bir kızıl renge bürünüyor. Çölün ortasında yanan bir kor gibi görünen kaya, 1870 yılının başlarında Ernest Giles ve William C. Rose isimli iki kaşif tarafından keşfedilinceye kadar, hiçbir Avrupalı tarafından görülmemişti. Daha sonraları Güney Avustralya Bölgesi başbakanı olan Sir Henry Ayers adına ithafen bu kutsal kayaya Ayers Rock dendi. Kayalığın bazı bölümlerinde küçük göletler oluşturan yağmur suları, bu civarda yaşayan canlılar için de bir yaşam kaynağı. Kayanın güney ucundaki Maggie Kaynakları olarak bilinen gölet, en kurak mevsim dışında, hemen her zaman su bulunduruyor. Diğer göletler ise, birkaç hafta veya ay içerisinde kızgın çöl sıcaklarına dayanamayıp kuruyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 The Wave (Dalga), Arizona, ABD Arizona ve Utah sınırı üzerinde yer alan 190 milyon yıllık kum tepeciklerinin kırmızı kayaya dönüşmesinden oluşmuştur. Çok fazla bilinmeyen bu dönüşmüş kayaları görmenin tek yolu 4.8 km yürümek Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yosemite Milli Parkı, Kaliforniya, ABD Yosemite Ulusal Parkı (/ joʊsɛmɨti ː) Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletinin orta ve doğusundaki Tuolumne, Mariposa ve Madera ilçelerinde bulunan ulusal park. Sierra Nevada sıradağlarının batı yamaçlarındaki park, 3.081 km² yüzölçümüne sahiptir. 18 km²'lik Yosemite Vadisi, her yıl 3.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilir. 1984'ten beri UNESCO Dünya Mirasları'na dahil olan park, granit kayalıklar, şelaleler, berrak akarsular ve dev Sekoya ağaçlarına sahiptir. Parkın yaklaşık %95'inde vahşi yaşam vardır. Yosemite Ulusal Parkı Kaliforniya'daki Orta Sierra Nevada'da bulunur. Yol, otomobille San Francisco'dan parka gelmek isteyen biri için 3.5, Los Angeles'tan gelmek isteyen için 6, San Bernardo'dan gelmek isteyen biri için 7 saat sürmektedir. Rhode Island büyüklüğündeki parkın, 3.081 km² alanı vardır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Nevada Fly Gayzeri Fly adı verilen bu gayzer ( Fly Geyser ) Neveda'nın Washoe şehrine bağlı Gerlach'ın yaklaşık 32 km uzaklığında bulunuyor. Fly Gayzeri Todd Jaksick'e ait Fly Çiftliğinin toprakları içerisinde bulunuyor ve gayzerin bulunduğu alana toprak bir yoldan gidilebiliyor. Todd Jaksick kendine ait araziye izinsiz girişleri engellemek için bölgeyi tel örgülerle çevirmiş ve yüksek engellerele kaplamış. Pek çok dernek ve örgüt gayzerin bulunduğu alanı satın almak ve halka açık hale getirmek için Todd Jaksick'e teklif sunsa da bu tekliflerin tamamı red edilmiş. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Gobi Çölü, Moğolistan Dünyanın 5. büyük çöl olan Gobi Çölü, en iyi korunmuş dinozor fosillerini içinde barındırması nedeniyle özellikle paleontologlar için çok önemli yerlerden birisidir. Çölü boydan boya geçen bir demiryolu hattı vardır. Gobi, Moğolistan'ın 1/3 ünü kapsamakta ve Çin'in kuzeyine kadar uzanmaktadır. Kueyinde Altay Dağları, Batısında Tanrı Dağları ve Güneyinde Altın Dağları bulunmaktadır. Nesli tükenme tehlikesi altında olan kar kaplanları burada koruma altındadır. Gobi Çölünde yazın sıcaklık + 45 derecelere çıkarken kışın inanılmaz soğumakta ve -40 derecelere kadar düşmektedir. Bu özelliği onun Dünyanın En Soğuk Çölü rekoruyla Guinnes Rekorlar Kitabına girmesini sağlamıştır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 .. siz dikkat çekmişsiniz ama.. bu benim için.. bi özel tekrar olsun.. kızmazsanız efendim.. ha long körfezi kuzey vietnam/hanoi UNESCO tarafından dünya mirasıolarak ilân edilmiş bi harikalar diyarı.. ben burada takılı kaldım.. .. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2013 Çiçek Okyanusu, Çin Çi'in güneyindeki Yunnan Eyaleti'nin doğusundaki geniş bir alanda Kolza bitkileri tarlaları bulunuyor. Her sene Şubat ve Mart aylarında açan çiçekler eşsiz bir manzara çıkarıyor. Altın renkli sarı bir okyanus izlenimi veren bu büyüleyici manzara fotoğrafçıların en favori mekanlarından birisi olarak biliniyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2013 The Crooked Forest, Polonya Crooked Ormanı Polonya‘nın kuzey batısındaki Nowe Czarnowo kasabasında bulunuyor. Bu ormanda bulunan yaklaşık 400 tane çam ağacının gövdeleri bir aşamadan sonra, 90 derecelik bükülmeyle eğriliyor ve büyümelerine böyle devam ediyorlar. Bunun nedeni birçok araştırmaya konu olmuş ama henüz çözülememiş. Bilinen şu ki; ağaçların iinsan ya da bir makine faktörüyle bu hale getirilemeyeceği... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2013 Bu benim fotoğrafını görünce gerçekliğine inanmakta zorlandığım yerlerden birisi... Ama gerçekmiş Baatara Gorge Üçlü Şelaleleri, Lübnan Lübnan'da bulunan Tannourine ve Laqlouq şehirleri arasında ki Balaa köyünde bulunan şelale 255 metre yükseklikten çukura dökülmektedir. İnanılmaz değil mi? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2013 Parlayan Solucan Mağarası - Yeni Zelanda Waitomo Glowworm Caves Waitomo Glowworm Caves, ilk olarak yerel Maori Şefi Tane Tinorau tarafından 1887 yılında araştırılmıştır. Yerel Maori insanları, mağaraların varlığını biliyorlardı, ama İngiliz bir bilirkişi Fred Mace, o yıllarda, şef Tinorau eşliğinde resmi araştırmayı başlatmış oldu. Mağaralara girenlerin ilk gördükleri, tavanı süsleyen küçük parlak ışıklardı, tabi hepsi de sayısız Arachnocampa Luminosa'nın binlerce ışıklı noktalarıydı. Arachnocampa Luminosa bir tür ışıklı böcektir. Larva döneminde avını yakalamak için sarkıttığı yapışkan mukozadan yansıyan ışık nedeniyle mağara tavanında mavi, yeşil renkli parıldıyan bir görüntü oluşmasına neden olur. Bu görüntülerse binlerce turistin bu mağarayı ziyaret etmesine... Arachnocampa Luminosa'nın bu görüntülere neden olan larva dönemi toplam 9 ay sürmektedir. Bu dönemden sonra 2 haftalık bir pupa dönemi geçirir ve arkasından sivrisinek benzeri bir böceğe dönüşür. “Sandalımızla mağara girişinden itibaren deniz akıntısını takip edip, birkaç dönemeci geçtikten sonra rastladığımız bir kubbe âdeta nefeslerimizi kesti. Mağaranın derin karanlığında binlerce yıldızla bezeli bir gökkubbe ihtişamını andıran görüntü, bizde bilinmeyen bir gezegendeymişiz hissini uyandırdı. Bizden çıkan bir ses, sandalın küreklerinin veya teknemize çarpan şiddetli bir dalganın sesi, bu esrarlı yıldızların korkmuşçasına âniden sönmesine sebep oluyordu. Bu ürkek yıldızlar kısa süre sonra korkularını atlatıyor, tekrar bütün ihtişamlarıyla parlamaya başlıyorlardı. Binlerce ışık, bu manzarayı şaşkınlık içinde seyredenleri muhteşem bir aydınlığa garkediyordu.” Prof. Joachim Illies Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Cam Plajı (Glass Beach) - Kaliforniya Cam plajı bundan 45 yıl kadar önce çöplük olarak kullanılıyormuş. Çöplerin toksik etki gösterebilecek madde yoğunluğuna ulaştığı tespit edilince de buraya çöp atımı durdurulmuş. Okyanus da geçen zaman boyunca yavaş yavaş buradaki çöpü temizlemeye başarmış. Çöplerin içindeki camdan yapılmış şişe vb. malzemeler, kırılarak sahile doğru dağılmış, dalga, rüzgar, yağmur gibi etkilerle de yıllar boyunca aşınarak bu yuvarlak, eliptik, kenarları ovalleşmiş şekillere bürünmüştür. Bazılarına göre suyun kumu aşındırması nedeniyle oluşmuştur deniliyor ama bu bana çok mantıklı gelmedi, o zaman bu tür bir durumu başka yerlerde de görmek olası olurdu. Bence ilk bahsettiğim kesinlikle doğru olan... Gerçi sonuç ne olursa olsun Cam Plajı, insan müdahalesinin olmadığı, tamamen doğanın kendisini yenileme çabasıyla ortaya çıkan bir güzellik... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.