Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

PEYGAMBERİMİZ HAYATINDA, HİÇ ESNEMEMİŞ OLABİLİR Mİ?


halukgta

Önerilen İletiler

Günümüzde bizler Kur’an dan habersiz, din adına öyle şeylere inanıyoruz ki, bunu akılla, mantıkla, Kur’an ile izah etmek mümkün değil. İçimize fitne sokan, İslam ı yozlaştırmak adına içimize girmiş Yahudi fitnesi, bu konuda çok ustaca çalışmış ve de başarılı olmuştur.

 

Sizlere bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Lütfen bu örnekten yola çıkarak, bu söylenenleri değerlendiriniz, daha sonrada buna benzer yüzlerce hatta binlerce yanlışın ardı sıra nasıl gittiğimizin de değerlendirmesini, lütfen kendi nefsinizde yapınız.

 

Aşağıdaki rivayet bilgileri, günümüzde çok güvenilen Buhari ve Müslim in hadis nakillerinden alınmıştır. Lütfen aşağıdaki sözleri önce değerlendirelim, daha sonra da, günümüz ilminin esneme konusuna verdiği cevaba bakalım. Acaba birileri İslam inancına ne fitneler sokmuş, farkına vara bilecek miyiz?

 

(Uyku, yorgunluk veya can sıkıntısı halinde, elde olmadan, ağzın kendiliğinden açılarak, uzunca bir nefes alıp verme hali

 

Bu hal bir bakıma dalgınlık ve gaflet haline benzer Bu ise Müslüman a pek yakışır bir durum değildir

 

Bunun için Hz Peygamber (s a s ) bu konuda şöyle buyurmuştur:

 

"Allah (c c ) aksırmayı sever fakat esnemeyi sevmez Bir kimse aksırıp "Elhamdülillâh" derse bunu işiten Müslümanların "yerhamükellah " diye karşılık vermesi gerekir Esneme ise şeytandandır Bunun için esneme ihtiyacı duyan kişi, mümkün olduğu kadar buna mani olsun Çünkü biriniz esnediği zaman şeytan ona güler" (Buhâri, Edeb, 165, 166; Müslim, Zühd, 54; Tirmizî Edeb, 1 4; Nesaî, Cenâiz, 52)

 

Şeytanın gülmesinden maksat esneyenin içine düştüğü gaflet ve bitkinlik hali ile gülünç durumundan şeytanın hoşlanmasıdır

Zaten inanan bir kişinin başına gelecek her kötülük, şeytanı memnun eder ve onu güldürür

 

 

Şeytanı güldürmemek için kişinin esneme belirtileri olunca; hareket ederek elini yüzünü yıkayarak abdest alarak yorgunsa dinlenerek, bu gaflet halinden kurtulmaya çalışması gerekir

 

 

Bütün bunlara rağmen esnemeden kurtulunamazsa esneme halinde ağzın el veya başka bir şeyle kapatılması İslâmi edep gereğidir Bir yazıda şöyle bir soru sorulmuş: Peygamberimiz (S A V) esnerken ağzını sol eli ile mi kapatırdı sağ eli ile mi? Cevabı şu; Hiçbiri

 

Çünkü Peygamberimizin (S A V) esnediği hiç görülmemiştir

Namazda esnemek şeytandandır. [buhari]

 

 

 

Yukarıda yazılanları ben değerlendirecek değilim. Doğru olup olmadığını, aklı olan zaten anlayacaktır. Sorgusuz sualsiz iman etmeninde, ne denli büyük bir yanılgı olduğunu, bizleri Allahtan nasıl uzaklaştıracağını da fark edecektir.

 

 

Şimdide gelelim bugünün ilmine, bakalım ESNEME konusunda yaptığı araştırmalar, da ne gibi sonuçlara ulaşılmış.

 

 

(Henüz doğmamış bir bebek bile, 11. haftadan itibaren anne karnında esnemeye başlar. Doğduktan sonra, son nefesimizi verene dek ortalama 250.000 kez esneriz. Bu "çene esnetme egzersizi", aslen ciğerlerimizin çalışmasını düzenleyen koruyucu bir reflekstir. Ciğerlerimizde bulunan keseciklerin (karbon dioksit-oksijen dönüşümünün yapıldığı kesecikler) çökmesini önler.)

 

(Esneme nedir? Neden yapılır?

Esneme istemsiz olarak kademeli nefes almaları takiben kademesiz ve derin bir nefes vermedir. Alt çene ileri derecede açılır ve boyun adaleleri kasılır.

Oluşunun sebebi; kanda birikmiş CO2′nin atılmasını temin etmek için boynun büyük toplardamarlarına baskı yaparak kanın temizlenmek üzere kalbe dönümünü hızlandırmasıdır. )

 

(Esnemek görme gücünü artırıyor...

 

Çinli bilim adamları yorgunluğun sinyali olan bazı hareketlerin, sadece uyarı anlamı taşımadığını, yapılmaları halinde organlara faydalı olduğunu bildirdi.

 

 

Çin Uluslar arası Radyosu'nun haberine göre, esnemek göz kaslarının gevşemesine yardımcı olduğu gibi, gözdeki kan dolaşımını da hızlandırabiliyor, gözü parlatıyor ve rahatlatıyor.)

 

 

(Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, sadece uykusu gelenin esnemediğini kaydetti. Prof. Dr. Aksu, esnemenin kandaki oksijen oranının düşmesi sonucu ortaya çıktığını belirtti. Aksu, esnemenin yalnızca insanlara özgü olmadığını, kuşlar ve memelilerle, bazı sürüngenlerin de esneyebildiğini söyledi. İnsanlarda esnemenin anne karnında 11'inci haftada başladığını ifade eden Prof. Dr. Aksu, "Vücudun oksijen gereksinimi koşullara bağlı olarak gün içinde değişir. Organizmanın artan oksijen ihtiyacı esneme ile karşılanır." dedi.)

 

(Yeni yapılan araştırmada ortaya çıkan bulgular, yorulduğumuz zaman niçin esnediğimizi açıklıyor. Esnemek, beyni serinletiyor ve daha randımanlı çalışmasını sağlıyor.

 

Esnemenin birincil amacı beyin sıcaklığını kontrol altına almak olduğunu açıklayan araştırmacılar, ortaya çıkan bulguların uykudan önce ve sonra niçin esnediğimiz, niçin belirli hastalıkların esnemeye yol açtığı, burundan nefes aldığımızda ve alnımız serinleyince esnemenin niçin durduğu gibi esneme hakkındaki çeşitli sırları çözdüğünü belirtiyorlar.

 

Binghamton Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nde araştırmacı Andrew Gallup, "Beyin bilgisayarlar gibidir. Serinlediği zaman daha iyi çalışır. Esnemek de beyni serinletiyor ve dolayısıyla daha randımanlı çalışmasına yol açıyor. Başka bir deyişle esneme bilgisayarlardaki vantilatörün işlevini görüyor" dedi. )

 

 

Ne dersiniz, yazımın başında sizlere hatırlattığım rivayet bilgiler, sizce doğru olabilir mi? Peygamberimiz hayatında hiç esnememiş olabilir mi? Esnemek, sizce şeytandan mıdır, yoksa Yüce Rabbimin yarattığı kullarının en önemli ihtiyacımıdır? Yorum sizlerin.

 

Bizlere düşen Allahın rehberiyle yatıp, Allahın rehberiyle kalkmak olmalıdır. Eğer bunu yaparsak, dine nifak sokmaya çalışanlar yanımıza bile yaklaşamazlar. Yok eğer, sen Kur’an dan anlayamazsın diyenlere kanıp, onu yüksek bir yere asmış isek, birde üstüne üstlük Rabbin sakın velilerin ardına düşmeyin uyarısını göz ardı edip veliler, şeyhler edinmişsek, işte o zaman akı kara, karayı ak görmemiz kaçınılmaz olacaktır.

 

 

Dilerim Rabbimden Kur’an ı rehber alan, onu anlayarak okuyup, ayetler üzerinde düşünen aklını kullanan, kendi imtihanına bizzat kendisi hazırlanmak adına, çaba gösteren kullarından oluruz.

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

akı kara, karayı ak görmemiz kaçınılmaz olacaktır.

 

Bu şekilde görmek sadece esneme konusundamı mümkündür? Akı/karayı, yani doğruyu/yanlışı diğer bir deyişle dogmaları ve gerçekleri anlamanın yolu bilmenin(bilgi) ve inanmanın ne olduğunu öğrenmekten geçer.

 

İnançta akıl kullanamazsınız. Kullansanız bile inanılanları değiştiremezsiniz. Ya inanacaksınız, ya inanacaksınız. Başka seçeneğiniz olamaz.

 

Sorguluyorum, irdeliyorum söylemleri geçerli değildir. Çünkü bu yollarla, doğru bulmadığınız konular da olsa bile, yine kabullenmeniz gerekir. Zira kutsaldırlar, ilahların sözüdürler. Faniler, ilahlarının sözlerini yanlış bulabilirlermi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Aslında islam dini sizin söylediğiniz gibi değildir. Sizin söyledikleriniz, bizlerin din zannettiklerimizdir. Kur'an bizleri düşünmeye aklımızı kullanmaya yönlendirir. Asla söylediklerimi düşünmeden kabul edin demez. Tam tersine, sizlere gönderdiğim ayetler üzerinde, düşünün emrini verir.

 

Bizler Kur'andan çok uzak bir inanç yaşadığımız içinde, bizlere öğretilenleri ne yazık ki din zannediyoruz. Halbuki bizlere öğretilenlerin büyük çoğunluğu Kur'anın onaylamadığı, atalarımızdan bizlere ulaşan hurafelerden başka bir şey değildir.

 

Lütfen gerçek islamı öğrenmek için, Allah ın rehberine anlayarak, bilerek ve düşünerek bakınız. O zaman söylediklerimi daha iyi anlayacaksınız.

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazınızı okurken bile en az on kere esnedim, "peygamberimizin esnediği görülmemiştir" diyen örümcek kafalılara duyurulur..biggrin.png

 

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

(Uyku, yorgunluk veya can sıkıntısı halinde, elde olmadan, ağzın kendiliğinden açılarak, uzunca bir nefes alıp verme hali

 

Bu hal bir bakıma dalgınlık ve gaflet haline benzer Bu ise Müslüman a pek yakışır bir durum değildir

.

.

.

Namazda esnemek şeytandandır. [buhari]

 

 

Esnemek bulaşıcıdır, sadece insanlar değil hayvanlar bile esner. Yapılan araştırmalarda esneyen birini gören diğer kişinin esnemesinin empatiyle ilgisi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Empati insanları tanıma ve onları anlama yeteneğidir. Empati kendini karşısındakinin yerine koyma, onunla özdeşleşme, farkında olmadan onu taklit etme gibi durumlar geliştirir.

 

Şizofrenlerin çoğunun nadiren esnediği ve şizofreninin uç noktasında olan kişilerin de hiç esnemedikleri bilinenler arasındadır. Çünkü şizofrenler empati kurabilme becerisine sahip olmayan kişilerdir.

 

Ne dersiniz, yazımın başında sizlere hatırlattığım rivayet bilgiler, sizce doğru olabilir mi? Peygamberimiz hayatında hiç esnememiş olabilir mi?

 

yani neden olmasın???

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Esnemek bulaşıcıdır, sadece insanlar değil hayvanlar bile esner. Yapılan araştırmalarda esneyen birini gören diğer kişinin esnemesinin empatiyle ilgisi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Empati insanları tanıma ve onları anlama yeteneğidir. Empati kendini karşısındakinin yerine koyma, onunla özdeşleşme, farkında olmadan onu taklit etme gibi durumlar geliştirir.

 

 

Peki, karşısında esneyen birini görmeksizin aklına gelince,düşününce İnsan niye esner..? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yıllar önce şizofrenlerin neden esnemediğine dair bir yazı okumuştum, bugün de bu başlıkta yazılanları görünce direkt o yazı geldi aklkıma... Bir araştırma sonucunu paylaştım ve bu sonuçtan yola çıkarak ortaya bir de yorum attım.

Bir bakış açısı...

 

Peki, karşısında esneyen birini görmeksizin aklına gelince,düşününce İnsan niye esner..? smile.png

 

Onun da vardır elbet bir sebebi, sen araştırıp söyleyiver istersen, psikolojik olabilir, fizyolojik olabilir vs. vs. :) varsa yorumların dinleyebilirim de tabii..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ilmi keskinlikle bakmak lazim ; konu bosa gitmis ...

 

bugun ruh halinin beden uzerindeki etkileri tartisilmaz ;

 

mutsuz insanlar cabuk cokuyor ; umutsuz ruh hali metabolizmayi yavaslatiyor, saclari dokebiliyor vs ;

 

 

 

esnemek te yorgunluk belirtisi olabilecegi gibi tembellik ve kasvetli bir ruhun bedeni esir almiscasina mayistirarak bunu belli araliklarla basa sarmasi olarak ta tanimlanabilir ...

 

 

esneyen insan agzini sonuna kadar acinca ve yuzundeki anlamsiz bir ifadeyle nasil anlamsiz bir goruntu verdiginin suurunda degil iken elbette negatif bir etki birakabilir ..

 

yani simdi gorgu kurallari bir yana da ; insan icindeki bitmislik ve curumusluge alisirsa zaten ara ara hem ic cekmeye baslar hem de esner smile.png

 

 

 

insan ruhunu temizlemeden bedenini kontrol edebilicek olan bir varlik degildir ... bedeni onu dinlemez .. yoksa zorlanir ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peygamberimiz SAV esnemis midir ?

 

bi kere ; gunde birkac saat uyuyan ve surekli teblig ve munazara halinde oldugunu biliyoruz ;

 

enerjisinin en ust duzeyde ; ruhunun alabildigine carpici ; izahlarinin en etkili bir tarzda oldugunu biliyoruz ..

 

en kotu olaylari azametli bir espri ile karsilayabilen her olayi sahiplenen bir dinclikte oldugunu biliyoruz ..

 

Peygamberleri yorgunluk ve tembellik tutmaz .. umutsuzluk ve can sikintisi onlarin tevekkullu ve yuksek suurlarindan her defasinda sokulur gider ..

 

pes etmezler ve huzne kapilmazlar ..

 

 

 

surekli esnemeyi gerektirebilecek kosullara Peygamberlerde rastlanmaz ..

 

yemek yerken bile muhtesem bir irade ile midesinin 3 te 1 ini bos birakan ; her ortama sag ayakla giren , her ise besmele ile baslayan disiplinli ve ince bir zattir Peygamberimiz SAV

 

 

zaten harika bir duasi vardir ; (goz acip kapayincaya kadar bile beni nefsimin eline birakma) yani asla bos bulunmayan nazari kuvvetli ve hareketleri keskin bir yapida oldugunu goruyoruz ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

Günümüzde bizler Kur’an dan habersiz, din adına öyle şeylere inanıyoruz ki, bunu akılla, mantıkla, Kur’an ile izah etmek mümkün değil. İçimize fitne sokan, İslam ı yozlaştırmak adına içimize girmiş Yahudi fitnesi, bu konuda çok ustaca çalışmış ve de başarılı olmuştur.

.

.

.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

sizin örnek gösterdiğiniz çin adamları herşeyi bilselerdi müslümanları katletmezlerdi  bizim kardeşimizi katledenler elbetteki hadisi ve kuranı inkar ederler   Allahı inkar edenler hadislere zıt bir cevap bulurlar elbette  DİNİNİZİ İYİ ÖĞRENİN YOKSA YAŞADIĞINIZI DİN ZANNEDERSİNİZ  HAZRETİ ÖMER RADIYALLAHU ANHA...........    

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Esneme ile empati arasında da bir bağlantı olduğunu biliyorsunuzdur, bir kişi esnediğinde karşısındaki insanın da esnemesi, o insanın daha önce esneyenle empati kurmasından kaynaklanmaktaymış.

 

Yapılan esneme deneylerinde de esneyen insana esneyerek karşılık veren insanların empatik oldukları ve empati seviyesinin esneme sayısına göre arttığı gözlemlenmiş yani esneyen bir kişiye ne kadar çok esneyerek karşılık verirsen o kadar çok empatiksindir.  Bu duruma bulaşıcı esneme deniyor ve bulaşıcı esneme denilen duruma şizofrenlerde rastlanmadığı biliniyor. 

 

Bu durumda aklıma bu forumda tartışılan başka bir konu daha geldi: Muhammed Peygamber'in şizofren olabileceğine dair...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben takmışım bu konuya her gördüğümde ilk defa görmüş gibi hareket edip hep aynı şeyleri yazmışım. Gene yaptım bugün aynısını

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

esneme konusunu birde ben dile getireyim esnemek bilimsel yoldan bakmışsında kardeşim bahsetiğğin Hz Muhammed sav. muvizeler ona yarratılmış yer gök onun için yaratılmış sen şimdi dersin ki ilk insan hz adem peki öğleyse kardeşim hz adem cennetten kovulurken neden allaha yalvarmış beni Muhammedin yüzü gözü hürmetine af et deniş neyse fazla saptırmadan ufak bir şey diyecem kimse esnemesine engel olamaz sadece bir olayı gerçekleştirince esneme yarıda kesiliyor... tam esnediğiniz zamanda peygamber efendimiz hiç esnemezdi diye içinizden geçirin bakalım esnemeniz yarıda kesiliyor mu kesilmiyor mu belki imana gelirsiniz bu ufak mucizeyi yaşarken.. hadi buyrun denemeai bedava

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

peygamber efendimiz s.a.s min acaba sizofrenmi dusuncesi benimde aklima gelsi ama sunuda unutmayalim.bazan gercekten deli olan insanlarin acaba rol mu yapiyor yoksa gercekden delimi diye celiskiye dusurdugu anlar oluyor.oyuzden biraz mantik li dusunelim.boylesine bilgili ve daha gunumuzde yeni aciklanabilen seylerin ta 1500 yil onceden hic bir teknoloji kullanmadan kendi akliyla dusunup bulabilen bir insandan bahsediyoruz.lutfen biraz mantik cercevesi icinde susunelim.inanmiyanlar olabilir ama sahsen kendim deneyipde faydasını gordugum cok sey var efendimizin yaptiklarindan...sevgiler herkese

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.