MAVİ MARMARA'DA ELE GEÇİRİLEN CEPHANELİK

[Φ y.yılmaz]

Dostum sen bu saldırı olmadan önce bu forumda, konvoy giderse İsrail silahlı saldırı yapar diye yazdın mı ?

 

"Önceden belliydi" diyen köşe yazarları saldırı olmadan önce böyle bir şey yazdı mı ?

 

Ne yani herkes biliyordu böyle olacağını ve kimse söylemedi mi ?

 

Belki ilgisiz damgası yiyeceğim ama ben o akşam Habertürk te 02.00 sularında bir program arasında canlı bağlantı yapınca bu gemiden haberdar oldum.

[Misafir demirefe]

İsrail askerleri vuruken,hırpalrken oneminute diye bağırıyorlardı

Ciddi misin? Görmedim. Gerçekten bu kadarlarsa ne diyeyim... Diyecek söz bulamıyorum, allah akıl fikir dağıtırken acaba "haniymiş içinde huriler olan cennet?" diye röntgencilik peşindeler miydi?

[Φ y.yılmaz]

Ciddi misin? Görmedim. Gerçekten bu kadarlarsa ne diyeyim... Diyecek söz bulamıyorum, allah akıl fikir dağıtırken acaba "haniymiş içinde huriler olan cennet?" diye röntgencilik peşindeler miydi?

 

Adamlar Rumlar a teşekkür için Gemi gönderiyorlarmış, işgalci Türk Askeri diye. İsrail de ki manzaralar da hiç hoş değildi, bizim sokaklar nasılsa onlarda da

aynısı. Yani adamlar dolmuş, şimdi ermenilere de, belki de pkk ya da açıktan destek vereceklerdir. Bugün gazeteye yorumda Türk dış politikası x sıfır sorun = sıfır, diye yorum yapmıştım; sıfırla neyi çarparsak çarpalım elimizde yine sıfır, matematik kuralı ya.

[Φ dominik]

Taksim Meydanı Türkiye de ve bu olaya Türk Polisi müdahale ediyor. Biraz biber gazı yersiniz, joplarla güzel bir dayak veya tayzikli soğuk bir duş o kadar. Ama İsarail öldürür, göze alıyorsanız sonucuna da katlanırsınız.

 

Siz ne anlatilmak istendigini anlayamamissiniz. Öldürülmek veya jop yemek, biber gazi soluklamak konunun ana noktalari degil. Türk polisimi israil devletimi olaya müdahale ediyor o da hic önemli degil. Lütfen konunun özünü ve ne anlatilmak isteniyor anlamaya calisin.

[Misafir demirefe]

Türk dış politikası x sıfır sorun = sıfır, diye yorum yapmıştım; sıfırla neyi çarparsak çarpalım elimizde yine sıfır, matematik kuralı ya.

Güzel! Bunu da Kılıçdaroğlu'nun altıncı emir hatırlatması kadar tuttum.

 

"Komşularla sıfır problem politikası" derken Türkiye'nin itibarını sıfıra indirdiler...

[Φ y.yılmaz]

Siz ne anlatilmak istendigini anlayamamissiniz. Öldürülmek veya jop yemek, biber gazi soluklamak konunun ana noktalari degil. Türk polisimi israil devletimi olaya müdahale ediyor o da hic önemli degil. Lütfen konunun özünü ve ne anlatilmak isteniyor anlamaya calisin.

 

Ben çok iyi anladığımı sanıyorum, isterseniz siz kendi yazınızı bir daha gözden geçirin. Çünkü Taksim mücadelelerle tekrar açtırıldı dediniz, bu eylemlerle, Filistinle bağlantı kurdunuz. Ben de karşınızda İsrail in oduğunu ve ölümü göze almanız gerektiğini söyledim.

sayın dominik, bu tüm dünyanın sorunu, ucuz kahramanlık yapmanın alemi yok. Birleşmiş Milletler diye bir örgüt var, madem çok etkin olduğumuz söyleniyor, orada herşey konuşulur, kararlaştırılır; ne yapılacaksa hep beraber yapılır.

[Φ dominik]

Ben çok iyi anladığımı sanıyorum, isterseniz siz kendi yazınızı bir daha gözden geçirin. Çünkü Taksim mücadelelerle tekrar açtırıldı dediniz, bu eylemlerle, Filistinle bağlantı kurdunuz. Ben de karşınızda İsrail in oduğunu ve ölümü göze almanız gerektiğini söyledim.

sayın dominik, bu tüm dünyanın sorunu, ucuz kahramanlık yapmanın alemi yok. Birleşmiş Milletler diye bir örgüt var, madem çok etkin olduğumuz söyleniyor, orada herşey konuşulur, kararlaştırılır; ne yapılacaksa hep beraber yapılır.

Dostum karsimizda Israil var diye her seye aminmi dememiz gerekli? Evet tebiiki tüm dünyanin görevi ve bu insani yardimlarda sadece türk vatandaslari tarafindan degil degisik milletlerden insanlar vardi ve bildiginiz gibi daha dün baska bir gemi daha israil tarafindan durduruldu, bu gemi Irlanda gemisiydi. Dostum insan olan, biraz vicdani olan herkes ve her devlet Filistin halkinin hakli mücadelesini destekliyor ve öylede olmasi gerek.

Benim size itirazim sadece, sizin Israil bu gemileri duruduracagini söyledigi halde neden gönderildi diye sormaniz ve hatta gönderilmesini yanlis bulmaniz. Bende sizin bu yaklasiminiza kücük bir örnek olsun diye 1 Mayis Taksim kutlamalarini gösterdim. Ve anlatmak istedigim sadece karsi taraf size müsaade ettigi zaman degil yasaklamasina ragmen mücadele edilmesi gerektigi. Baska bir örnek ise mesela zamaninda Güney Afrika halkinin yasaklara ragmen Apartheit rejimine karsi mücadele etmesi ve sonunda sayisiz ölümlere ragmen haklarini almalari. Sizin mantiginiza göre Filistin'liler hic bir sey yapmamalari gerek cünki, onlara Israil her seyi yasakliyor. Bu mantik yanlis. Lütfen konuyu baska yerlere cekmemize gerek yok. Ben sizin Israil'i desteklediginizi söylemiyorum, Filistin halkinin yaninda oldugunuza gönülden katiliyorum, ama teslimiyetci düsüncenize katilmiyorum. Her seyin bir bedeli vardir. Israil haksiz yere blokade yapiyor ve yardimi yasakliyor diye kimse onlari seyredecek degil. Seyretmek en kötü suctur.

[Misafir CYRANO]

Büyük bir geminin motoru bloke edildiğinde hemen stop etmez, şaft, krank, biyel kollarına varıncaya kadar ciddi hasarlar

oluşabilir.

 

Ben hız kesmiş olduğunu ve yeniden tam gaz yapmasın diye pervane blokajı uygulandığını düşünüyorum. Yani bu

sonucu değiştirmiyor zaten.

 

 

 

Niye gülüyorum biliyor musunuz arkadaşlar? İsrail ordusunun operasyon brifingi ve gemidekilerin ifadeleri ilk önce iki zodiac geminin pervanesine müdahele edip gemiyi durduruyor ve İsrail askerleri gemiye çıkıyor. Yani hem İsrail ordusunun hem aktivistlerin hem de gemide görev yapan muhabirlerin operasyonun seyrine ilişkin açıkladıkları bu.

 

Ancak Demirefe arkadaşımız orada bulunan dördüncü kişi olarak hem İsrail ordusunu hem de gemidekileri yalanlıyor ve İsrail'li komandoların gemi durdukdan sonra pervaneye müdahele ettiklerini iddia ediyor.

[Φ Tengeriin boşig]

Niye gülüyorum biliyor musunuz arkadaşlar? İsrail ordusunun operasyon brifingi ve gemidekilerin ifadeleri ilk önce iki zodiac geminin pervanesine müdahele edip gemiyi durduruyor ve İsrail askerleri gemiye çıkıyor. Yani hem İsrail ordusunun hem aktivistlerin hem de gemide görev yapan muhabirlerin operasyonun seyrine ilişkin açıkladıkları bu.

 

Ancak Demirefe arkadaşımız orada bulunan dördüncü kişi olarak hem İsrail ordusunu hem de gemidekileri yalanlıyor ve İsrail'li komandoların gemi durdukdan sonra pervaneye müdahele ettiklerini iddia ediyor.

 

Niye öyle diyorsun ki Cyrano?

Belki de İsrail Ordusu, Aktivistler ve Gemide Görev Yapan Muhabirler;

Bizim algılamadığımız bir işbirliği içerisindedirler!?

 

Komplo Teorisi bu ya! olur mu olur!

[Φ Efendi Türkler]

Niye öyle diyorsun ki Cyrano?

Belki de İsrail Ordusu, Aktivistler ve Gemide Görev Yapan Muhabirler;

Bizim algılamadığımız bir işbirliği içerisindedirler!?

 

Komplo Teorisi bu ya! olur mu olur!

Süratla giden kamyonun ön tekerlegi patlarsa ne olur..

[Φ y.yılmaz]

Dostum karsimizda Israil var diye her seye aminmi dememiz gerekli? Evet tebiiki tüm dünyanin görevi ve bu insani yardimlarda sadece türk vatandaslari tarafindan degil degisik milletlerden insanlar vardi ve bildiginiz gibi daha dün baska bir gemi daha israil tarafindan durduruldu, bu gemi Irlanda gemisiydi. Dostum insan olan, biraz vicdani olan herkes ve her devlet Filistin halkinin hakli mücadelesini destekliyor ve öylede olmasi gerek.

Benim size itirazim sadece, sizin Israil bu gemileri duruduracagini söyledigi halde neden gönderildi diye sormaniz ve hatta gönderilmesini yanlis bulmaniz. Bende sizin bu yaklasiminiza kücük bir örnek olsun diye 1 Mayis Taksim kutlamalarini gösterdim. Ve anlatmak istedigim sadece karsi taraf size müsaade ettigi zaman degil yasaklamasina ragmen mücadele edilmesi gerektigi. Baska bir örnek ise mesela zamaninda Güney Afrika halkinin yasaklara ragmen Apartheit rejimine karsi mücadele etmesi ve sonunda sayisiz ölümlere ragmen haklarini almalari. Sizin mantiginiza göre Filistin'liler hic bir sey yapmamalari gerek cünki, onlara Israil her seyi yasakliyor. Bu mantik yanlis. Lütfen konuyu baska yerlere cekmemize gerek yok. Ben sizin Israil'i desteklediginizi söylemiyorum, Filistin halkinin yaninda oldugunuza gönülden katiliyorum, ama teslimiyetci düsüncenize katilmiyorum. Her seyin bir bedeli vardir. Israil haksiz yere blokade yapiyor ve yardimi yasakliyor diye kimse onlari seyredecek degil. Seyretmek en kötü suctur.

 

sayın dominik, ben seyredilsin diye birşey söylemedim, tarzın yanlış olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. Derler ya perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye bu olay bana göre öyledir. Klıçdaroğlu " Dış politika akıl ve mantıkla yürütülmesi gereken, bir satranç ustası gibi her hamlenin önceden tahmin edilerek ona göre adımlar atılması gerekir." demiş. Ben bunu savunup duruyorum, yoksa Filistin de yapılanlar seyredilsin falan demiyorum.

[Φ y.yılmaz]

Sayın demirefe bu sana düşer ama ben çoktan beri sormak istiyordum, tam zamanı. Sayın CYRANO, bu eylemi haklılığını şiddetle savunduğunuza göre bu koordinasyonda katkınız var mı?

[Φ gözlem]

Değerli arkadaşlar...

Konuyu birde şu persfektiften bakmakta yarar var diye düşünüyorum.

 

Öncelikle şu bilinmeli: Gazze’de Filistinlileri esir alan, İsrail’den ziyade Hamas’tır. Çatışmalar da, İsrail’den ziyade El Fetih’le Hamas arasındadır.

 

Filistin halkı; roketatar yuvalarını, karargahlarını , çok çocuklu Filistinli ailelerin oturduğu apartmanların ara katlarına kuran, sonra da “İsrail çocukları vuruyor” diye ‘mazluma yatan’ Hamas’ın zulmü altında inlemektedir.

 

Gazze’ye Mısır üzerinden her türlü malzemenin sokulduğu 40 kadar tünel Hamas’ın kontrolündedir. Tünellerden giren gıda, tüketim mallarını halkına karaborsa satan Hamas’tır. İsrail’in ördüğü duvarın çimentosunu İsrail’e satan şirket Filistin Meclis Başkanı’nındır.

 

Kendi halkına karşı Hamaslaşan, kendi halkını rehin alan, zulmeden, tüccar zihniyetli AKP hükümeti, kendisini Hamas’a, Hizbullah’a ve hatta El Kaide’ye yakın hissettiğini açıkça ifade etmiştir. İslami ‘Error (erör) örgütü’ AKP ile, islami terör örgütleri arasındaki bu yanak yanağalık doğaldır.

 

Kâbem insan olduğundan ölenlere üzülürüm elbet. Ama şunu da bilirim ki;

 

O gemide, Van’da bir gün içinde asılmış bulunan dört kadını ‘namus temizlemek’ için öldüren zihniyet de vardır.

 

O gemide; Yahudi – içki içen – şort giyen komşu istemeyen, ama şeriat özlemi uğruna AB’ye girmek istiyormuş gibi takiye yapan zihniyet de vardır.

 

O gemide, müslümanın parasını “Bosna’ya, Pakistan’a yardım göndereceğiz” diye toplayıp cebellezi eden, siyasi parti güçlendiren, tv kanalı kuran zihniyet de vardır.

 

O gemide, Pakistan’da Taliban – Amerikan işgali altında yerlerinden edilmiş 3 milyon müslüman mülteciyi, Taliban’a ve Amerika’ya b.k sürmemek için bir türlü göremeyen zihniyet de vardır. O gemide, zina eden kadını taşlarken cennet hayalleriyle orgazm olan zihniyet de vardır.

 

O gemide, ‘Şehit olacak çocuklar doğuracağım’ diyecek kadar gözü dönmüş, gelecek kuşaklardan ‘ahirette şefaat’ vaadiyle vazgeçmiş, din uğruna analık hormonlarını kurutmuş zihniyet de vardır.

 

O gemide, kendi halkına zulmeden Hamas zihniyetinin İsrail’i provoke etmek amacıyla kışkırttığı, kandırdığı ‘niyazi’ler de vardır,

 

O gemide, TSK’nın onurunu kıran komploların aktörleri, bugün “Ordu göreve” diye manşet atıp, TSK’yı savaş tuzağının içine çekmeye çalışan zihniyet de vardır.

 

O gemide, TSK’nın kozmik odaları talan edilip, seferberlik planları Amerikan beslemesi medyaya servis edilirken badem bıyığı kıs kıs sırıtan zihniyet de vardır.

 

O gemide, İsrail’in icraatlarına ‘devlet terörü’ deyip de, AKP’nin devlet terörünü, siyah jeep, villa, dolar karşılığı destekleyen zihniyet de vardır.

 

O gemide en çok da, ‘yeşil’ inşaat şirketlerine Gazze’de iş alanı açmak için debelenen ‘tüccar’ zihniyet vardır.

 

Şubat ayında Doha’da (ABD-İslam Forumu) hisli bir konuşması vardı Recep Bey’in.

“Ey insanlık neredesin! Gazze’ye niçin inşaat malzemeleri giremez, niçin inşaatlar yapılamaz!” diye hem ‘nefsine-şahsına’ hem ‘tüm insanlığa’ sormuştu. Bu konuşmayı yaparken, aklında yakın ilişkide olduğu hangi inşaat şirketinin (Y. mi? yoksa İ. mi, TOKİ mi?) menfaatlerini koruma arzusu vardı, ben bilmem beyim bilir. Ne de olsa vatanı ‘arsa’, kendisini pazarlama müdürü zanneden bir zihniyetle karşı karşıyayız.

 

Saygılar...

Gözlem...

[Misafir CYRANO]

Sayın demirefe bu sana düşer ama ben çoktan beri sormak istiyordum, tam zamanı. Sayın CYRANO, bu eylemi haklılığını şiddetle savunduğunuza göre bu koordinasyonda katkınız var mı?

 

 

Bu eylemin haklılığını tüm dünya, birleşmiş milletler de savunuyor. Daha doğrusu islamcılara ve Araplar'a duyulan nefreti değil eylemin kendisini ve niteliğini temel alan herkes savunuyor.

 

Ancak senin sorun, operasyonun haklılığını savunanlara "operasyonda görev aldınız mı" diye sormakla aynı mantıkta...

[Misafir CYRANO]

Değerli arkadaşlar...

Konuyu birde şu persfektiften bakmakta yarar var diye düşünüyorum.

 

Öncelikle şu bilinmeli: Gazze’de Filistinlileri esir alan, İsrail’den ziyade Hamas’tır. Çatışmalar da, İsrail’den ziyade El Fetih’le Hamas arasındadır.

 

Bakalım o "perspektif"ten bu perspektife sahip arakdaşa sorularımızı da soralım;

 

Hamas yokken Gazze İsrail işgali altında değil miydi ?

 

Son üç yıl içerisinde, El Fetih ile HAMAS arasında kaç çatışma yaşanmıştır. Son üç yıl içerisinde İsrail askerleri ile HAMAS arasında kaç çatışma yaşanmıştır ?

 

Filistin halkı; roketatar yuvalarını, karargahlarını , çok çocuklu Filistinli ailelerin oturduğu apartmanların ara katlarına kuran, sonra da “İsrail çocukları vuruyor” diye ‘mazluma yatan’ Hamas’ın zulmü altında inlemektedir.

 

Yine HAMAS yokken İsrail Filistin'de çocukları katletmiyor muydu ?

 

İsrail propaganda makinesi dışında hangi kaynak, İsrail'in Gazze'de sivilleri katletmesini, "Hamas'ın füzeleri sivillerin arasında" diyerek açıklıyor ?

 

Bana söyler misin sana göre İsrail propaganda makinesi mi yoksa Birleşmiş Milletler mi daha objektif ve tarafsızdır.

 

(Ayrıca okuyanlar dikkat edecektir ki, CYRANO İsrail-Filistin konusunda bu forumda ne El- Fetih ne de HAMAS'ın verileriyle tartışmaktadır. Kullandığı argümanlar ve ortaya koydukları tarafsız kaynaklardır. Fakat tam tersi olarak tartıştığı kimselerin ortaya koyduğu argümanlar ve veriler sadece İsrail propaganda makinesi kaynaklıdır)

 

 

 

Gazze’ye Mısır üzerinden her türlü malzemenin sokulduğu 40 kadar tünel Hamas’ın kontrolündedir. Tünellerden giren gıda, tüketim mallarını halkına karaborsa satan Hamas’tır. İsrail’in ördüğü duvarın çimentosunu İsrail’e satan şirket Filistin Meclis Başkanı’nındır.

 

Milyonlarca insanın yaşadığı Gazze'nin insani ihtiyaçları 40 tane tünelden mi karşılanmaktadır ? O halde yine Birleşmiş Milletler yalan söylemektedir. Gazze'de halkın temel insani ihtiyaç malzemelerinin dörtte birine ancak ulaşabildiğini söyleyerek.

 

 

Kendi halkına karşı Hamaslaşan, kendi halkını rehin alan, zulmeden, tüccar zihniyetli AKP hükümeti, kendisini Hamas’a, Hizbullah’a ve hatta El Kaide’ye yakın hissettiğini açıkça ifade etmiştir. İslami ‘Error (erör) örgütü’ AKP ile, islami terör örgütleri arasındaki bu yanak yanağalık doğaldır.

 

40 yıllık Filistin Davasını AKP ve HAMAS üzerinden yorumlamak nasıl bir perspektifdir ?

 

 

 

Kâbem insan olduğundan ölenlere üzülürüm elbet. Ama şunu da bilirim ki;

 

O gemide, Van’da bir gün içinde asılmış bulunan dört kadını ‘namus temizlemek’ için öldüren zihniyet de vardır.

 

O gemide; Yahudi – içki içen – şort giyen komşu istemeyen, ama şeriat özlemi uğruna AB’ye girmek istiyormuş gibi takiye yapan zihniyet de vardır.

 

O gemide, müslümanın parasını “Bosna’ya, Pakistan’a yardım göndereceğiz” diye toplayıp cebellezi eden, siyasi parti güçlendiren, tv kanalı kuran zihniyet de vardır.

 

O gemide, Pakistan’da Taliban – Amerikan işgali altında yerlerinden edilmiş 3 milyon müslüman mülteciyi, Taliban’a ve Amerika’ya b.k sürmemek için bir türlü göremeyen zihniyet de vardır. O gemide, zina eden kadını taşlarken cennet hayalleriyle orgazm olan zihniyet de vardır.

 

O gemide, ‘Şehit olacak çocuklar doğuracağım’ diyecek kadar gözü dönmüş, gelecek kuşaklardan ‘ahirette şefaat’ vaadiyle vazgeçmiş, din uğruna analık hormonlarını kurutmuş zihniyet de vardır.

 

O gemide, kendi halkına zulmeden Hamas zihniyetinin İsrail’i provoke etmek amacıyla kışkırttığı, kandırdığı ‘niyazi’ler de vardır,

 

O gemide, TSK’nın onurunu kıran komploların aktörleri, bugün “Ordu göreve” diye manşet atıp, TSK’yı savaş tuzağının içine çekmeye çalışan zihniyet de vardır.

 

O gemide, TSK’nın kozmik odaları talan edilip, seferberlik planları Amerikan beslemesi medyaya servis edilirken badem bıyığı kıs kıs sırıtan zihniyet de vardır.

 

O gemide, İsrail’in icraatlarına ‘devlet terörü’ deyip de, AKP’nin devlet terörünü, siyah jeep, villa, dolar karşılığı destekleyen zihniyet de vardır.

 

O gemide en çok da, ‘yeşil’ inşaat şirketlerine Gazze’de iş alanı açmak için debelenen ‘tüccar’ zihniyet vardır.

 

 

O gemiyle yapılan eylemin haklı, doğru, meşru olup olmaması, o gemidekilerin şöyle böyle olmasına göre mi yoksa yaptıkları eylemin niteliğine göre mi belirlenir ?

[Misafir CYRANO]

Süratla giden kamyonun ön tekerlegi patlarsa ne olur..

 

:)

 

Ya bunlara ne gerek var ? Hayır İsrail ordusunu mu yalanlamaya çalışıyorsunuz? Adamlar çıktı operasyonu nasıl yaptıklarını anlattılar. Gittik zodiaclarla önce pervaneye müdahele edip gemiyi durdurduk. Sonra da gemiye çıktık diye.

 

Ne gerek var böyle akla ziyan benzetmelere. Kamyon ile Gemi'nin ne benzerliği varda. Bir kamyonun lastiğinin patlamasıyla bir geminin pervanesinin durması arasında benzerlik olsun.

[Φ y.yılmaz]

 

Bu eylemin haklılığını tüm dünya, birleşmiş milletler de savunuyor. Daha doğrusu islamcılara ve Araplar'a duyulan nefreti değil eylemin kendisini ve niteliğini temel alan herkes savunuyor.

 

Ancak senin sorun, operasyonun haklılığını savunanlara "operasyonda görev aldınız mı" diye sormakla aynı mantıkta...

 

Sayın CYRANO, ben bilakis Peygamber sav Arap olduğu için ve onun Araplara kızmayın diye hadisi şerifinden dolayı Araplardan nefret etmem. İslamı kullanıp kişisel menfaat sağlayanlardan nefret ederim, bu kişilerin kendi çıkarları uğruna insanları kullanabilecek kadar gözlerini hırs bürüdüğünü gördüğüm için bu eylemde beni rahatsız eden birşeyler var. Yoksa Filistin Halkına yapılan zulmün dinmesini kim istemez, bunun için insan olmamak gerekir.

[Φ Zehir Hafiye]

Kendi halkına karşı Hamaslaşan, kendi halkını rehin alan, zulmeden, tüccar zihniyetli AKP hükümeti, kendisini Hamas’a, Hizbullah’a ve hatta El Kaide’ye yakın hissettiğini açıkça ifade etmiştir. İslami ‘Error (erör) örgütü’ AKP ile, islami terör örgütleri arasındaki bu yanak yanağalık doğaldır.

 

El Kaide'ye karşı Türkiye'de operasyonlar yapan da CHP herhalde ?

 

Dostum güzel yazmışsın ama hala Saadet ile AKP'nin, Nur cemaati ile Milli Görüşçü'lerin arasındaki temel farkları ayırdedemediğini görüyorum. AKP'nin Hizbullah'la, Hamas'la yakınlaşmasının BOP'daki işlevini de doğru irdeleyememişsin.

[Misafir CYRANO]

Sayın CYRANO, ben bilakis Peygamber sav Arap olduğu için ve onun Araplara kızmayın diye hadisi şerifinden dolayı Araplardan nefret etmem.

 

Sana, Araplar'dan nefret ediyorsun diye bir ihtam yönletmedim dostum.

 

Benim ise Araplar'dan nefret etmemek için özel bir gerekçeye ihtiyacım yok.

 

İsrail-Filistin meslesi gündeme geline sıkça duyduğumuz "arkadan vuran Araplar" söylemi basit bir ırkçı safsatadır.

 

İki tür ırkçılık ya da etnik düşmanlık argümanı vardır. Birisi kendi ırkını başka ırklardan üstün görmek, diğer ise belli bir ırka, etnik kimliğe "tarihsel gerekçeler"le düşmanlık beslemek.

 

Aleviler'e, Yahudiler'e, Türkler'e, Ermeniler'e, Rumlar'a karşı beslenen etnik düşmanlığın da temelinde "tarihsel gerekçeler" vardır.

 

Savaşta Osmanlı'ya karşı Şah İsmail'i destekledikleri için Aleviler'e. İsa'nın idamına sebep oldukları için Yahudiler'e. Medineliler'i arkadan vurduğu için Yahudiler'e. Ermeniler'i ve Rumlar'ı öldürdüğü için Türkler'e. Türkler'i öldürdüğü için Ermeniler'e ve Rumlar'a. 11 Eylül saldırısını yaptıkları için Araplar'a. Osmanlı'yı arkadan vurdukları için Araplar'a....

 

Hepsi aynı minvaldedir.

 

Hayır bıraktım iddialar, ithamların niteliğini bir kenara bıraktım. Ki çoğu kulaktan dolma asılsız argümanlardır. 12 yaşındaki bir Filistin'li çocuğun 90 yıl önce atalarının yaptıklarıyla alakası nedir ? Ya da bugün bir Alevi vatandaşın taa 450 yıl önce gerçekleşen bir olaydan sorumluluğu nedir? Bugün bir Yahudi'nin 2000 yıl önce gerçekleşen bir idamdan sorumluluğu nedir ? Hepsi aynı.

[Φ Tengeriin boşig]

Sayın CYRANO, ben bilakis Peygamber sav Arap olduğu için ve onun Araplara kızmayın diye hadisi şerifinden dolayı Araplardan nefret etmem.

 

Muhammed Peygamber söylediği için değil;

Hiç bir insan kitlesinden, etnik kökenlerinden dolayı nefret edilmemesi gerektiği için nefret etmemelisiniz...

 

Ayrıca Muhammed Peygamber'in böyle bir tavrı varsa;

O da bir Peygamber açısından düşündürücüdür yani...

(ki öyle bir hadisin varlığı son derece şüphelidir)

[Φ DİPNOT]

Bakalım o "perspektif"ten bu perspektife sahip arakdaşa sorularımızı da soralım;

Hamas yokken Gazze İsrail işgali altında değil miydi ?

Son üç yıl içerisinde, El Fetih ile HAMAS arasında kaç çatışma yaşanmıştır. Son üç yıl içerisinde İsrail askerleri ile HAMAS arasında kaç çatışma yaşanmıştır ?

Yine HAMAS yokken İsrail Filistin'de çocukları katletmiyor muydu ?

İsrail propaganda makinesi dışında hangi kaynak, İsrail'in Gazze'de sivilleri katletmesini, "Hamas'ın füzeleri sivillerin arasında" diyerek açıklıyor ?

Bana söyler misin sana göre İsrail propaganda makinesi mi yoksa Birleşmiş Milletler mi daha objektif ve tarafsızdır.

(Ayrıca okuyanlar dikkat edecektir ki, CYRANO İsrail-Filistin konusunda bu forumda ne El- Fetih ne de HAMAS'ın verileriyle tartışmaktadır. Kullandığı argümanlar ve ortaya koydukları tarafsız kaynaklardır. Fakat tam tersi olarak tartıştığı kimselerin ortaya koyduğu argümanlar ve veriler sadece İsrail propaganda makinesi kaynaklıdır)

Milyonlarca insanın yaşadığı Gazze'nin insani ihtiyaçları 40 tane tünelden mi karşılanmaktadır ? O halde yine Birleşmiş Milletler yalan söylemektedir. Gazze'de halkın temel insani ihtiyaç malzemelerinin dörtte birine ancak ulaşabildiğini söyleyerek.

40 yıllık Filistin Davasını AKP ve HAMAS üzerinden yorumlamak nasıl bir perspektifdir ?

O gemiyle yapılan eylemin haklı, doğru, meşru olup olmaması, o gemidekilerin şöyle böyle olmasına göre mi yoksa yaptıkları eylemin niteliğine göre mi belirlenir ?

Sevgili CYRANO...

(Uzun bir arada sonra yeniden dostça merhaba)

Sevgili Gözlem'in yazısına güzel, anlamlı ve konuyu iliğine kadar irdelebilecek sorular sormuşsunuz sizi tebrik ederim.

Tabiki konu çok boyutuyla tartışmaya açık ve olabildiğince de tarihsel birikim gerektiren bir olgu.

Bu nedenle olayı çözümlemenin bölüm bölüm tartışılmasının daha sağlıklı olacağı düşüncesinden yola çıkarak şunun altını çizmekte fayda var diye düşünüyorum...

Biliyorsunuz...

““We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties...”

Tayyip Erdoğan’ın 04.04. 2003 tarihinde ABD’nin ünlü Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan yazısı yukarıdaki satırlarla bitiyordu.

Tercümesi:

“Kahraman çocuklarınızın anavatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz...”

Öncelikle olayın güncel anlam taşıyacağı ve tarihsel sürece ışık olacağı düşüncesiyle politik anlamda analizini tanımlamamız gerekmektedir.

Biliyorsunuz; Tüm terör örgütleri gibi, günün birinde legal zeminde partileşip siyaset kulvarına dalan Hamas, 2006 Ocak ayında ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapmıştır. Çünkü, Recep Bey, tüm dünyanın ‘terör örgütü’ listesindeki Hamas’a destek vermektedir.

Burada Recep Bey’in eylemleri Türkiye’yi bağladığından, Hamas-El Fetih çatışmasında Türkiye’nin Hamas’ı desteklediği görüntüsü verilmektedir.

Kaldı ki Recep Bey, Türkiye’yi de ‘PKK’yı tanıma’ gibi bir dayatmaya sürüklediğini idrak edemeden, AKP ile Hamas arasında “Seçimle iktidara geldi. Millet iradesidir” bağlamında parallelik kurmaktadır.

Ocak 2009’da Recep Bey İsrail Başbakanı Olmert’e yalvarıyordu: “Aman Lübnan’da Hizbullah’la bir gerilim yaşanmasın.”

Velev ki Yahudi Cesaret Nişanı alabilmiş tek müslümandır, bir zamanlar Hikmetyar’ın dizinin dibinde mutlu, ona da kefil olmuş Recep Bey, radikal islamcı terör örgütleriyle yanak yanağa durmaktan vazgeçecek gibi değildir. Çünkü Recep Bey ve partisinin, ‘demokratik güç’le ‘terör örgütü’nün tanımı konusunda kafaları karışıktır.

Diğer taraftan Gemidekilerden Mazlum-Der Başkanı Ahmet Faruk Ünsal eski AKP Adıyaman milletvekili. Gemideki Türklerin hepsi AKP gibi Milli Görüş’ün elemanları. İHH dedikleri, “Yeniden Ümmet Seferi” diye seferler düzenleyen, nitelikli dolandırıcılık çetesi Deniz Feneri’nin uzantısı. AKP Kadın Kolları Başkanı Havva Girgin “Yayınlanan görüntülerde eşimi sağ olarak gördüm” diyordu.

İşler bekledikleri gibi gelişmeyince Bülent Ar-hınç tvlere çıkıp utanmadan “Sivil inisiyatiftir, hükümetle alâkalı değildir. Hükümetin demesiyle gitmiyorlar” diyerek Hamas sempatizanları yla aralarına mesafe koymaya çalışıldı.

Burada DTP, BDP ne kadar PKK’lı değilse, bu gemi yolcusu da o kadar AKP’li değildir.

Yani o gemide AKP, o gemide Milli Görüş zihniyeti vardı. Gemi Türkiye değil Komor Adaları bandıralıydı. Ha! Gemideki yabancılar mı? O kadarı PKK kamplarında da var.

“Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alan” İsrail saldırısı değil, bizzat “iyot gibi açığa çıkan” Recep Bey’in kendisi, partisi ve nitelikli dolandırıcılık tarikatlarıdır.

Bakmayın zis kınamaya, kınalamaya…

İsrail kurşunu “…ille dostun gülü”dür AKP için. Fena yaralamıştır. AKP ihalelerde İsrail’in ticari çıkarlarını bunca koruyup kollarken, İsrail’in inşaat malzemesine (sonra da şirketlerine herhalde) yol vermemesi üzmüştür civanım delikanlıyı.

Bu işler böyledir. Sen PKK’lıya sıcak durup TSK’ya meydan okutursan,

Türkiye’nin görüntüsünü ‘şaşkın-sarsak-yalpalay an’ ülke olarak dünyaya yansıtırsan,

Gemiye provokasyon için bindirdiğin vatandaşının canının önemi yoksa, İsrail ki gaddarlığı tescillidir, gelir sana meydan okur. Olan da her zamanki gibi, gaza getirdiğin türbanlı kadına olur.

Sen de Meclis savaş kararı almış da, seferberlik ilan edecekmiş havalarda (“Son kararımızın hayırlı olmasını diliyorum”) kürsülere çıkıp, hık mık sumak, lamba kümbe der inersin.

Kısacası burada; Kürtçü-Türkçü-İslamcı, dahası mezhep, ideolojik ayrışmalar ekseninde bir dizi insan hakkı örgütlenmesi var. Elbette sivil toplum örgütlenmeleri olarak birbirleriyle savaşım içinde olan siyasal, ideolojik örgütlenmelerden ayrışmış olarak, insana yardım eksenli çalışmaları ön planda. Sonuçta bu örgütler eliyle yapılan yardımların insani olmadığını söyleme olanağı yoksa da yardımdan yararlandırmada ayrımcılığın yanında, ideolojik amaç ayrımcılığını da yok sayma olanağı yok...

Yani Yardım İNSANİ,

Amaç İSLAMİ...

Sadece şu konuda uyanık olmak ve kavramı çok anlamak gerekiyor.

İsrail’i kınamakla birlikte AKP iktidarının olaydaki sorumluluğunu sorgulayanları “İsrail yanlısı” diye yaftalıyorlar.. Hedef gösteriyorlar...

Sanki dün Müslüman katliamına alkış tutanlar kendileri değilmiş gibi...”

Diye düşünüyorum...

 

Sevgi ve Saygılar...

DİPNOT...

 

Geniş bilgi için...

[Φ YARASA]

Burada DTP, BDP ne kadar PKK’lı değilse, bu gemi yolcusu da o kadar AKP’li değildir.

Yani o gemide AKP, o gemide Milli Görüş zihniyeti vardı. Gemi Türkiye değil Komor Adaları bandıralıydı. Ha! Gemideki yabancılar mı? O kadarı PKK kamplarında da var.

“Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alan” İsrail saldırısı değil, bizzat “iyot gibi açığa çıkan” Recep Bey’in kendisi, partisi ve nitelikli dolandırıcılık tarikatlarıdır.

Bakmayın zis kınamaya, kınalamaya…

İsrail kurşunu “…ille dostun gülü”dür AKP için. Fena yaralamıştır. AKP ihalelerde İsrail’in ticari çıkarlarını bunca koruyup kollarken, İsrail’in inşaat malzemesine (sonra da şirketlerine herhalde) yol vermemesi üzmüştür civanım delikanlıyı.

Bu işler böyledir. Sen PKK’lıya sıcak durup TSK’ya meydan okutursan,

Türkiye’nin görüntüsünü ‘şaşkın-sarsak-yalpalay an’ ülke olarak dünyaya yansıtırsan,

Gemiye provokasyon için bindirdiğin vatandaşının canının önemi yoksa, İsrail ki gaddarlığı tescillidir, gelir sana meydan okur. Olan da her zamanki gibi, gaza getirdiğin türbanlı kadına olur

........

Yani Yardım İNSANİ,

Amaç İSLAMİ...

 

 

Sevgili Dipnot, bu güzel ve anlamlı ve bir o kadar da bilgilendirici ve sorgulatıcı yazın icin teşekkürler.

Ayrıca yazılarını tekrar okumak da bir o kadar güzel...

 

Sevgiler

[Misafir demirefe]

Niye gülüyorum biliyor musunuz arkadaşlar?

Son derece art niyetli bir yaklaşım. Ben olasılıklara dayalı varsayım ürettiğimi söyledim, kimseyi yalanlamadım. Ortaya attığım bir teori de değil, olasılıklara dayalı bir varsayımdır. Yanlış çıkıp çıkmaması hiç bir şeyi değiştirmez. Bu varsayımla kimin hangi tezini çürütüyorum ki bu kadar canhıraşane savunmaya geçiliyor, onu da anlamadım!

 

Ayrıca bu hi,ç bir şeyi değiştirmese de, tam yol giden bir geminin güç aktarma organlarına zarar vermeden pervanesini bloke etmenin zor bir iş olduğunda ısrarcıyım. Gemisini düşünen bir kaptan da bu durumda gaz keser. Ha, varsayımım yanlışsa ne olur? Hiç bir şey... Bunun niye tartışma konusu edildiğimi bile anlayabilmiş değilim!

[Misafir demirefe]

Yok şimdi ,Mavi Marmara'da tabii ki cephanelik filan olmadığını cümle alem biliyor. İsrail de biliyor. Kim Mavi Marmara'da cephanelik olduğunu iddia etti?

 

Ambargo uyguladığı bir bölgeye, İsrail'in arama yapmadan bir gemiyi serbestçe sokmasının mümkün olmadığı besbelli. Cephane varsa da yoksa da olmadığını görmek için o gemiyi arayacak. Geminin birinde yoksa, arama yapılmıyor, ambargo delindi diye diğerinde olur.

 

Bu kadar basit ve yalın gerçekler üzerinde tartışmalar yapmak arabesk halklara özgü bir vasıf olsa gerek.

 

Ambargo delindi mi de İsrail'in üzerine yine füzeler yağmaya başlayacaktır. Siz dar bir alanda sıkışmış olsanız, sizin orada olmamanız gerektiğini iddia eden birileri kafanıza habire füze fırlatsa ne yaparsınız?

 

Bunu dedin mi "Telaviv avukatı!" Sevsinler! Telaviv doğru söylüyorsa biz ne yapalım? Irkçılık, dogmatizm yapıp "şeytandır, ondan asla doğru sadır olamaz! Her ne söylerse yalandır" mı diyelim?

 

Birileri "Pis Türkler geldikleri Orta Asya'ya basıp gitsinler geri" diye her allahın günü üzerinize füze fırlatsa siz ne yapardınız çok merak ediyorum.

 

Bunları söylemek "aslan İsrail pis müslümanları ne güzel yok etti, aferin" demek değil, gerçekleri görmektir.

 

Siyaset gerçekler üzerine, hele dış siyaset çok hassas dengeler üzerinde çok yalın gerçekleri görerek yapılır. "Hamasi" şekilde asla yapılmaz!

 

Araplar bizim Kurtuluş savaşımızı kazanmamızın hemen ardından "Biz de Yahudileri burdan kovacağız, aynı Türkler gibi" diye Yahudilere saldırmaya başladılar. Bir daha da terör eksik olmadı ve her terör, İsrail'in lehine, her savaş İsrail'in toprak kazanmasına sebep oldu.

 

Ne demek Kudüs başkentli Filistin? "İstanbul veya Trabzon başkentli Rum devleti"ni kabul eder miydiniz? Ya Diyarbakır başkentli Kürt devletini?

 

Bunlar dogmadır, "vaadedilmiş topraklar" efsaneleridir. Kudüs ne Yahudilere, ne Müslümanlara, ne Hristiyanlara vaadedilmiştir. Her toprak gibi bir toprak parçasıdır. Gücü olmayan alamaz, gücü olan korur...

[Φ y.yılmaz]

Muhammed Peygamber söylediği için değil;

Hiç bir insan kitlesinden, etnik kökenlerinden dolayı nefret edilmemesi gerektiği için nefret etmemelisiniz...

 

Ayrıca Muhammed Peygamber'in böyle bir tavrı varsa;

O da bir Peygamber açısından düşündürücüdür yani...

(ki öyle bir hadisin varlığı son derece şüphelidir)

 

Kimse Araplardan veya başka bir ırktan etnik kökeninden dolayı nefret etmiyor, geçmişte yapılan ihanetlerden dolayı bir sevgisizlik olabilir. Bununla beraber birde duyduğum ( gerçekten sahih olup olmadığını bilmiyorum ama araştırıyorum) hadis e dayanarak, Araplardan nefret etmem söz konusu olamaz dedim. Yani insan olduğundan başaka bir de hadisle kuvvetlendirdim.