Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hepinize iyi seçimler...


bozan

Önerilen İletiler

Beni anlayacaklarını umduğum sevgili gugukcuk'a, sevgili suheda'ya ve sevgili nicomedias'a

 

 

 

Bozan'a göre artık seçimin tadı kaçmıştır, bundan sonra kim seçilirse seçilsin demokrasi ciddi bir yara almıştır. Zira seçime kan doğranmıştır. Ben size 6 ay önce bu işleri kan dökmeden yapın demedim mi? Bozan size Cumhurbaşkanını kansız seçin, hükümeti sevmiyorsanız darbesiz devirin, seçimle gelen seçimle gitsin demedi mi?

 

Siz ne yaptınız? Demokratik teamülün önüne geçtiniz, ABD'nin çıkarı için milleti sokaklara döktünüz, yargıtayı bastınız, sağa sola bomba attınız, mehmetçiğe kurşun sıktırdınız yani neticeye vasıl olmak için her yolu mübah gördünüz. Aferin size, milletin iradesine saygı göstermeyen tüm bürokratlara, tüm siyasilere ve tüm köylülere tebriklerimi iletirim...

 

Benden bu kadar, sürecine kan doğranmış seçiminiz sizin olsun. İster faşizmle yönetilin ister militarizmle ister mollaizimle artık işin tadı kaçmıştır, bir sürü insan ölmüştür çıkarlarınız için bu yüzden benden bu kadar...

 

İster içliklerinizle denize, girin ister mayoyla, ister şalvarla tur atın sahillerde, ister karpuz yeyip kabuğunu atın plaja ister de ulusalcılık diye milleti sokağa dökün, ne haliniz varsa görün, kan doğranmış bu siyasete benden bu kadar....

 

İster beş vakit bursa nutku okuyun ister günde beş defa tefriciye okuyun, ister dinci olun, ister kinci olun, ister ulusalcı olup adam dövün, ister faşist olup adam kovun benim yolum SEVGİ YOLU ben sizden değilim arkadaş...

 

İster sezere tapın ister sezara, ister demokratik olun ister faşist ben sizden değilim arkadaş...

 

Cumhurbaşkanını da ister halka seçtirin, baktınız olmadı cumhurbaşkanına başka bir halk seçtirin kendisini seçecek ben bu oyunda yokum arkadaş...

 

Başbakan kim mi olsun? Siz kan döktükten sonra, patlayıcılarla yakalandıktan sonra ister serdar dontaç olsun ister müslüm hürses ben karışmam arkadaş ne yaparsanız yapın...

 

Bu kadar kan aktıktan sonra Bozan seçime katılsa ne olur, Cumhurbaşkanı olsa ne olur, hiç olmazsa ne olur...

 

Bu millet akıllanmıştır 70'lerdeki gibi birbirini vurmaz dedik daha beter oldu birbirini patlatmaya başladı, bu yüzden ne haliniz varsa görün...

 

Bozan'ın daha evvel de dediği gibi iki ileri üç geri debelenip durun...

 

Beni anlayan anladı, tek derdim kan dökülmemesi idi, evladını kaybeden analardan sonra bu seçim sizin olsun, alın sokun zarflarını size gösterilen yere, kanlı seçiminiz sizin olsun...Hadi bana eyvallah...

 

bozan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hadi bana eyvallah...

 

bozan

 

GÜLE GÜLE...

 

***

Sizi Anlayan Anladı...

 

Gerisi Anlayanlara Kaldı...

 

Siz de yazılarınız boyunca iyi anlattınız doğrusu...

 

Çevir Kazı Yanmasın...Herkes Bozanca Kavrasın...

 

Bütün Sorumluluğu Anlayana da ...Anlamayana da Bırakıp "Hadi Eyvallah" Çekiverdiniz...

 

GÜLE GÜLE...İyi Bozanlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Bozan hocam;

 

Bu kadar karamsar bakmayın lütfen;aslında bu ülke karşı muhtıra gördü (belki de ilk kez); bu ülke tüm gazlara rağmen Türk-Kürt etnik çatışmasını yaşamadı(halk); bu halkın hala önemli bir kısmı ne oyunlar döndüğünün farkında; bu karmaşa ortamında bile hala darbe olmadı; bu ülkede samimiyetini kaybetmeyen insanlar var...

 

Sizin ve daha birçoklarının uyarıları bir şekilde etkili oluyor aslında...

 

Bugün olmazsa; yarına birikir...

 

Fikirleri tam anlamıyla öldürmek çok zor iştir; illa ki bu oyunlara karşı duruş da yaşayacaktır...

 

Saygılar...

 

Sevgiler...

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bozan'ın hassasiyetini anlamaya gayret eden sevgili Ali O-1'e ve anlamamaya gayret eden gece kuşu'na teşekkür ederim...

 

 

bozan

 

"Anlamamaya gayret eden" dememelisiniz sayın bozan...

 

Sizi gayet iyi anladığımı siz de iyi biliyorsunuz...

 

Aslında bu ifadelerinizi okuyanların şunu bilmesi gerekiyor...

 

Yaşama ve yaşadıklarımıza siz farklı ben farklı bakıyor, algılıyor ve yorumluyoruz...

 

Bu bakış açılarımızın sonucunda yaptığımız değerlendirmelerde zaman zaman çakıştığımız...

 

Zaman zaman da çatıştığımız düşüncelere sahibiz...

 

O nedenle beni "anlamamaya çalışan" bir kiş olarak tanımlamanız, yazdıklarınızı takip edenleri

 

tarafınızdan kasıtlı yada yanlış yönlendirmeye neden olduğu için bu ifadenizi tekzip ediyorum...

 

Eğer Bu yaklaşımınıza neden olanan ifadenizi düzeltirseniz benimde size bir teşekkür borçlu olacağımı düşünüyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabiki benim oyum iyi secimlerden yana olacaktir.....sartlar ne olursa olsun..oyumuz..gelecek günler icin

olmalidir..

 

unutmayalim...

 

Mezhep savaslarinda verilen can ...diger cikar savaslarinda verilen can,dan fazladir..

bu gercegi göremeyen ...!!!

 

bu cografyada ,,ve hale dini alet ederek siyaset yapanlarin ülke sevgisinden süphe ederiz.

 

vede halikimizida gercekleri görmesi icin dogrulari anlatmaktan baska caremiz yoktur

 

eger bir vefa borcumuz varsa bu cografyaya..............bu kadar, kan ,göz yasindan sonra

 

baska caremiz varmi...!!!

 

Saygilar

 

yamyam frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni anlayacaklarını umduğum sevgili gugukcuk'a, sevgili suheda'ya ve sevgili nicomedias'a

Bozan'a göre artık seçimin tadı kaçmıştır, bundan sonra kim seçilirse seçilsin demokrasi ciddi bir yara almıştır. Zira seçime kan doğranmıştır. Ben size 6 ay önce bu işleri kan dökmeden yapın demedim mi? Bozan size Cumhurbaşkanını kansız seçin, hükümeti sevmiyorsanız darbesiz devirin, seçimle gelen seçimle gitsin demedi mi?

 

Siz ne yaptınız? Demokratik teamülün önüne geçtiniz, ABD'nin çıkarı için milleti sokaklara döktünüz, yargıtayı bastınız, sağa sola bomba attınız, mehmetçiğe kurşun sıktırdınız yani neticeye vasıl olmak için her yolu mübah gördünüz. Aferin size, milletin iradesine saygı göstermeyen tüm bürokratlara, tüm siyasilere ve tüm köylülere tebriklerimi iletirim...

 

Benden bu kadar, sürecine kan doğranmış seçiminiz sizin olsun. İster faşizmle yönetilin ister militarizmle ister mollaizimle artık işin tadı kaçmıştır, bir sürü insan ölmüştür çıkarlarınız için bu yüzden benden bu kadar...

 

İster içliklerinizle denize, girin ister mayoyla, ister şalvarla tur atın sahillerde, ister karpuz yeyip kabuğunu atın plaja ister de ulusalcılık diye milleti sokağa dökün, ne haliniz varsa görün, kan doğranmış bu siyasete benden bu kadar....

 

İster beş vakit bursa nutku okuyun ister günde beş defa tefriciye okuyun, ister dinci olun, ister kinci olun, ister ulusalcı olup adam dövün, ister faşist olup adam kovun benim yolum SEVGİ YOLU ben sizden değilim arkadaş...

 

İster sezere tapın ister sezara, ister demokratik olun ister faşist ben sizden değilim arkadaş...

 

Cumhurbaşkanını da ister halka seçtirin, baktınız olmadı cumhurbaşkanına başka bir halk seçtirin kendisini seçecek ben bu oyunda yokum arkadaş...

 

Başbakan kim mi olsun? Siz kan döktükten sonra, patlayıcılarla yakalandıktan sonra ister serdar dontaç olsun ister müslüm hürses ben karışmam arkadaş ne yaparsanız yapın...

 

Bu kadar kan aktıktan sonra Bozan seçime katılsa ne olur, Cumhurbaşkanı olsa ne olur, hiç olmazsa ne olur...

 

Bu millet akıllanmıştır 70'lerdeki gibi birbirini vurmaz dedik daha beter oldu birbirini patlatmaya başladı, bu yüzden ne haliniz varsa görün...

 

Bozan'ın daha evvel de dediği gibi iki ileri üç geri debelenip durun...

 

Beni anlayan anladı, tek derdim kan dökülmemesi idi, evladını kaybeden analardan sonra bu seçim sizin olsun, alın sokun zarflarını size gösterilen yere, kanlı seçiminiz sizin olsun...Hadi bana eyvallah...

 

bozan

 

Seni çok iyi anlıyorum sevgili Bozan ve söylediğin her kelimeye harfi,harfine katılıyorum.

Kokuşmuş bir sistem ve ülkenin çıkarlarını elinin tersi ile iten koltuk işgalcisi bir cumhurbaşkanı,357 milletvekili ile eli kolu bağlı gelecek talimatlara göre hareket eden bir hükümet,ve ülkeyi kaosa sürüklemekten başka hiç bir işe yaramayan bir muhalefet...

Hergün sayısız şehit,şehirler göbeğinde patlayan bombalar faili belli adresi belli terör odaklarına karşı sesi çıkmayanlar,ele geçirileni salıverenler,ve ne idiğü belli kişilerle omuz omuza ülkeyi kurtarmak için yola çıkanlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Seni çok iyi anlıyorum sevgili Bozan ve söylediğin her kelimeye harfi,harfine katılıyorum.

Kokuşmuş bir sistem ve ülkenin çıkarlarını elinin tersi ile iten koltuk işgalcisi bir cumhurbaşkanı,357 milletvekili ile eli kolu bağlı gelecek talimatlara göre hareket eden bir hükümet,ve ülkeyi kaosa sürüklemekten başka hiç bir işe yaramayan bir muhalefet...

Hergün sayısız şehit,şehirler göbeğinde patlayan bombalar faili belli adresi belli terör odaklarına karşı sesi çıkmayanlar,ele geçirileni salıverenler,ve ne idiğü belli kişilerle omuz omuza ülkeyi kurtarmak için yola çıkanlar...

 

bir deyiversene sen, Cumhurbaşkanı ülkenin hangi çıkarlarını elinin tersiyle itivermiş ?

 

357 milletvekiliyle hükümetin elini kolunu kim bağladı. Cumhurbaşkanımı dedi hükümete, illa Amerikancı olun, Amerikanın onaylamadığı hiçbir şeyi yapmayın diye. Terör örgütünün yasal alandaki temsilcisi olan DTP adlı partiyle ittifak halinde olun diye Cumhurbaşkanımı dedi hükümete.

 

Memleket kaosa sürükleniyormuş. Hergün şehit haberleriyle uyanıyoruz. Büyük şehirlerde asayiş namına bir şey kalmamış. Memlekette aslı farklı dini farklı diye insanlar öldürülüyor, 40 tane yolsuzluk rezaleti gözümüzün içine içine giriyor. Dünyanın yüz yıl önce unuttuğu ve tarihin kara sayfalarından silmeye çalıştığı "linç" olayı memlekette sıradan bir hadiseye dönüşüyor. Ordumuz kuzey ırak sınırına mevzilenip hareket geçmek için hükümetten emir bekliyor.

 

peki hükümet ve başbakan ne yapıyor. Tüm bunlar onların derdimi ? hayır. Başbakan ve hükümet sadece " illaki eşi türbanlı birini nasıl cumhurbaşkanı yaparız" ın kaygısına düşmüş. bu uğurda memlekette rejim değişikliği anlamına gelebilecek yarı başkanlık sistemini uygulamaya çalışıyor.

 

Memleketin şu andaki derdi bu mu ?.

 

Hükümet son iki aydır, sadece nasıl yaparızda bizden birini cumhurbaşkanı seçerizin kavgasında onun haricinde hiçbir icraatı yok. Kim şimdi koltuk sevdalısı?

 

Türkiye ve dünya, hükümetin artan terör karşısında ne yapacağını. Ülkenin sınırları dışında terör üslenmelerine nasıl cevap vereceğini merak ederken Meclis başkanı "seçilecek cumhurbaşkanının eşi illa türbanlı olmalıdır" açıklasını yapıyor ve bunun derdine düşüyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir deyiversene sen, Cumhurbaşkanı ülkenin hangi çıkarlarını elinin tersiyle itivermiş ?

 

357 milletvekiliyle hükümetin elini kolunu kim bağladı. Cumhurbaşkanımı dedi hükümete, illa Amerikancı olun, Amerikanın onaylamadığı hiçbir şeyi yapmayın diye. Terör örgütünün yasal alandaki temsilcisi olan DTP adlı partiyle ittifak halinde olun diye Cumhurbaşkanımı dedi hükümete.

 

Memleket kaosa sürükleniyormuş. Hergün şehit haberleriyle uyanıyoruz. Büyük şehirlerde asayiş namına bir şey kalmamış. Memlekette aslı farklı dini farklı diye insanlar öldürülüyor, 40 tane yolsuzluk rezaleti gözümüzün içine içine giriyor. Dünyanın yüz yıl önce unuttuğu ve tarihin kara sayfalarından silmeye çalıştığı "linç" olayı memlekette sıradan bir hadiseye dönüşüyor. Ordumuz kuzey ırak sınırına mevzilenip hareket geçmek için hükümetten emir bekliyor.

 

peki hükümet ve başbakan ne yapıyor. Tüm bunlar onların derdimi ? hayır. Başbakan ve hükümet sadece " illaki eşi türbanlı birini nasıl cumhurbaşkanı yaparız" ın kaygısına düşmüş. bu uğurda memlekette rejim değişikliği anlamına gelebilecek yarı başkanlık sistemini uygulamaya çalışıyor.

 

Memleketin şu andaki derdi bu mu ?.

 

Hükümet son iki aydır, sadece nasıl yaparızda bizden birini cumhurbaşkanı seçerizin kavgasında onun haricinde hiçbir icraatı yok. Kim şimdi koltuk sevdalısı?

 

Türkiye ve dünya, hükümetin artan terör karşısında ne yapacağını. Ülkenin sınırları dışında terör üslenmelerine nasıl cevap vereceğini merak ederken Meclis başkanı "seçilecek cumhurbaşkanının eşi illa türbanlı olmalıdır" açıklasını yapıyor ve bunun derdine düşüyor.

 

Kardeşim sen uzaydamı yaşıyorsun?Cumhurbaşkanının görev süresi ne zaman doldu?Yaklaşık 2 ay olmadımı?Peki hala orda ne arıyor bu işgalcilik değilmidir?

Hadi bunu bilmiyorsunuz peki burda bu forum sitesinden afla serbest bıraktığı teröristler için bir sürü başlık açılmış onlarıdamı okumadınızda kalkıp bana "Terör örgütünün yasal alandaki temsilcisi olan DTP adlı partiyle ittifak halinde olun diye Cumhurbaşkanımı dedi hükümete."diye komik bir soru soruyorsunuz...

Hükümettekilerin tek derdi başı örtülü bir bayanı köşke çıkartmak öylemi peki muhaliflerin tek derdi ne başı örtülü birinin oraya çıkmasını önlemek :)

Benim burda herhengi bir partiyi destekler bir yazıma şahit oldunmu ki kalkıp bana mevcut hükümeti eleştiriyorsun...

Benim hiç bir siyasi partiye sempatim kalmamıştır hepsine karşı hissettiğim şeyler bellidir bunları defalarca kez dile getirdim çünkü benim nazarımda hepsi birbirinin aynıdır.

Yukarıda yazdığım,alıntı yapıtığınız yazımı tekrar bir daha ön yargısız okumanızı tavsiye ediyorum bakın bakalım ne demişim orda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne kadar oyun donse de, manipulasyonlar devrede olsa da secimler onemlidir. Halk kararini verecek. Bu karara duyulacak saygi asil normallesmeyi beraberinde getirecektir. Ben o yuzden secimleri onemsiyorum.

 

Selam ile..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeşim sen uzaydamı yaşıyorsun?Cumhurbaşkanının görev süresi ne zaman doldu?Yaklaşık 2 ay olmadımı?Peki hala orda ne arıyor bu işgalcilik değilmidir?

Hadi bunu bilmiyorsunuz peki burda bu forum sitesinden afla serbest bıraktığı teröristler için bir sürü başlık açılmış onlarıdamı okumadınızda kalkıp bana "Terör örgütünün yasal alandaki temsilcisi olan DTP adlı partiyle ittifak halinde olun diye Cumhurbaşkanımı dedi hükümete."diye komik bir soru soruyorsunuz...

Hükümettekilerin tek derdi başı örtülü bir bayanı köşke çıkartmak öylemi peki muhaliflerin tek derdi ne başı örtülü birinin oraya çıkmasını önlemek :)

Benim burda herhengi bir partiyi destekler bir yazıma şahit oldunmu ki kalkıp bana mevcut hükümeti eleştiriyorsun...

Benim hiç bir siyasi partiye sempatim kalmamıştır hepsine karşı hissettiğim şeyler bellidir bunları defalarca kez dile getirdim çünkü benim nazarımda hepsi birbirinin aynıdır.

Yukarıda yazdığım,alıntı yapıtığınız yazımı tekrar bir daha ön yargısız okumanızı tavsiye ediyorum bakın bakalım ne demişim orda.

 

"Cumhurbaşkanlarının görevi, görev süresi doltuktan sonra, yeni cumhurbaşkanı seçilip, göreve başlayıp , mazbatasını alıp yemin edene kadar devam eder. Sonra yapılan resmi törele, eski cumhurbaşkanı yeni cumhurbaşkanına görevi devreder. Bu işgalcilik değil, cumhurbaşkanlığı ile ilgili kanunun belirttiğidir. Zira Cumhurbaşkanlığına kimse vekalet edemez. Kimse cumhurbaşkanlığına vekaleten atanamaz"

 

Önce sen bunu bil ok. mi ?

 

Af konusuna gelince. O başlıkları gördüm. Ancak anladığım kadarıyla sen sadece başlıkları okumuşsun. Zira orada hukukçu arkadaşlar gerekli cevabı vermişler. İddiada bulunanlarda sesini çıkaramamış.

 

Ben aynı şeyi buradada yazma ihtiyacı görmüyorum ya. Anladığım kadarıyla sen senin gibi düşünmeyenelrin yazdıklarını okumayanlardansın.

 

zira :

 

"Cumhurbaşkanı, af talebinde bulunan mahkumu heyete sevkeder. Heyet mahkumun infaz olunan cezayı çekmesinin önünde sağlık nedenleri bulunduğunu veyahut hükümlünün tedavisinin ceza infaz edilirken yapılmasının namümkün olduğunu rapor ederse, cumhurbaşkanı hükümlünün sağlık durumu, cezanın infazına olanak vericek şekilde düzelene kadar infazı durdurmakla YÜKÜMLÜDÜR, ZORUNLUDUR"

 

Cumhurbaşkanları kanun yapmazlar, kanunu uygularlar. Kanun kimlere ceza verilebileceğini, kimlere ise ceza verilemiyeceğini belirtmiştir.

 

 

 

Burada görev düşen hükümet ve meclistir. Çünkü yasa değiştirecek makam onlardır. Cumhurbaşkanı ancak o yasaları uygulayabilir.

 

Peki neden Sezer'in döneminde bu kadar çok mahkum affedilmiştir:

 

19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine terör suçlarından hükümlü bulunan kişilerin kaldığı cezaevlerine çok büyük bir operasyon düzenlenmiş, daha doğrusu cumhuriyet tarihinin en büyük cezaevi operasyonu düzenlenmiş. 30 küsür mahkum ölmüş ve binlerce mahkum yaralanmıştır. Bu yaralanan mahkumlar arasında vucutlarında kalıcı hasarlar meydana gelenler vardır. Operasyondan sonra, kimi cezaevlerinde ölüm orucu eylemleri devam etmiş ve ölüm orucu eylemlerine bağlı olarak vucutta oluşan kalıcı hasarlar yine bir çok mahkumun kanunun infazın durdurulmasını emrettiği sakatlık sınırlarına getirmiştir mahkumları.

 

Bu affedilen terör hükümlülüleri o operasyonun bilançosudur.

 

Heyet, mahkumun sağlık şartlarının infazın devamına olanarak vermediğini rapor ederse. Cumhurbaşkanının onaylamak dışında bir seçeneği var mıdır ? hayır yoktur. Tıpkı meclisten ikince kez geçen yasa gibi onaylamak zorundadır. Cumhurbaşkanlığı yetkisi onaylayıcı yetkidir.

 

Bundan rahatsızlık duyuluyorsa sorunun muhatabı cumhurbaşkanı değil hükümettir. Çünkü o yasa değiştirilmedikçe, heyet raporu alan mahkumları cumhurbaşkanı affetmek "ZORUNDADIR"

 

Peki bu bilindiği halde, neden Cumhurbaşkanı "insiyatif" göstererek mahkumları affediyor çamur atması yapılmaktadır. Bunun sebebi tıpkı, Cumhurbaşkanlının görevi ne zaman bittiğinin daha ortaokulda öğretildiği halde. "Görev süresi bitti niye hala orada oturuyor" diye soran arkadaşımızın yaptığı gibi. Cumhurbaşkanımızın kişiliği ve onun temsil ettiği değerlere duyulan nefretin bir dışavurumudur sadece.

 

Hükümet başından beri, "İlla eşi türbanlı biri olacak" inatlaşmasının içine girmiş. Ülkeyi böyle bir gerilimin içine sokmuştur. Yine bu arkadaşın iddia ettiği gibi muhalefetinde "aman türbanlı olmasın" diye bir kriteri yoktur.

 

Zira muhalefet Abdullatif Şener'in bağımsız bir cumhurbaşkanı olabileceği, ve onun aday olması halinde müzakere etmeye hazır olduklarını söylemiştir. Abdullatif Şener'in eşide türbanlı bir hanımefendidir. Ancak hükümet yine uzlaşmaya yanaşmamış. bizim dediğimiz olacak kabadayılığıan girişmiştir. Kendi aralarında bile konuşurken, Meclis Başkanı kendi bakanları olan kişinin bile eşinin başı açık olduğu için Cumburbaşkanı adayı olmasına karşı çıkmış ve kendi partilerinde bile kriz yaşanmıştır.

 

Yani uzlaşmaya yanaşmayan, illa türbanlı olacak kavgası veren kendileridir. Bu yüzden "Türbanı siyasi simge yapmak" kavramı vardır. Bülent Arınç'ın tavrı bunun en güzel örneğidir.

 

Ya inan ne basında, ne internette bu ağızlara kimsenin inandığı yok. Sürekli bir partiyi savunup. cevap alınca "aaa benim hiçbir partiye yakınlığım yok" masalı artık bayatlamıştır. kokmuştur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mevcut cumhurbaşkanı Sayın Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007 günü sona ermektedir. Anayasa'nın 106. maddesine göre, cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir sebeple boşalması halinde yerine TBMM başkanının vekalet edeceği ifade edilmektedir. Cumhurbaşkanının görev süresinin dolması da bir "görevin sona ermesi sebebi"dir. Bu durumda 106. maddeye göre 16 Mayıs'tan itibaren Cumhurbaşkanlığı'na TBMM başkanının vekalet etmesi gerekmektedir. Anayasa'nın 102. maddesinin son fıkrasında ise, "(s)eçilen yeni cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevi devam eder." denilmektedir. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için, 102. maddede belirlenen süreç içinde cumhurbaşkanının seçilmiş olması gerekir; bu seçilen cumhurbaşkanının göreve başlamasında vaki olacak birkaç günlük gecikme halinde süresi dolan cumhurbaşkanı göreve devam edecektir. Yeni cumhurbaşkanı seçilemediği için, kanaatimizce, 102. maddenin son fıkrasının uygulanması mümkün değildir. Bu konuda da Türkiye'nin yeni tartışmalar yaşayacağını, Sayın Sezer'in görevine devam etmesi yönünde bir eğilimin dayatılacağını tahmin etmekteyiz. Ancak, böyle bir durumda, bu sefer, cumhurbaşkanı tarafından yapılan işlemlerin geçerliliği tartışılabilir hale gelecektir.

 

Mustafa ŞENTOP...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni anlayacaklarını umduğum sevgili gugukcuk'a, sevgili suheda'ya ve sevgili nicomedias'a

Bozan'a göre artık seçimin tadı kaçmıştır, bundan sonra kim seçilirse seçilsin demokrasi ciddi bir yara almıştır. Zira seçime kan doğranmıştır. Ben size 6 ay önce bu işleri kan dökmeden yapın demedim mi? Bozan size Cumhurbaşkanını kansız seçin, hükümeti sevmiyorsanız darbesiz devirin, seçimle gelen seçimle gitsin demedi mi?

 

Siz ne yaptınız? Demokratik teamülün önüne geçtiniz, ABD'nin çıkarı için milleti sokaklara döktünüz, yargıtayı bastınız, sağa sola bomba attınız, mehmetçiğe kurşun sıktırdınız yani neticeye vasıl olmak için her yolu mübah gördünüz. Aferin size, milletin iradesine saygı göstermeyen tüm bürokratlara, tüm siyasilere ve tüm köylülere tebriklerimi iletirim...

 

Benden bu kadar, sürecine kan doğranmış seçiminiz sizin olsun. İster faşizmle yönetilin ister militarizmle ister mollaizimle artık işin tadı kaçmıştır, bir sürü insan ölmüştür çıkarlarınız için bu yüzden benden bu kadar...

 

İster içliklerinizle denize, girin ister mayoyla, ister şalvarla tur atın sahillerde, ister karpuz yeyip kabuğunu atın plaja ister de ulusalcılık diye milleti sokağa dökün, ne haliniz varsa görün, kan doğranmış bu siyasete benden bu kadar....

 

İster beş vakit bursa nutku okuyun ister günde beş defa tefriciye okuyun, ister dinci olun, ister kinci olun, ister ulusalcı olup adam dövün, ister faşist olup adam kovun benim yolum SEVGİ YOLU ben sizden değilim arkadaş...

 

İster sezere tapın ister sezara, ister demokratik olun ister faşist ben sizden değilim arkadaş...

 

Cumhurbaşkanını da ister halka seçtirin, baktınız olmadı cumhurbaşkanına başka bir halk seçtirin kendisini seçecek ben bu oyunda yokum arkadaş...

 

Başbakan kim mi olsun? Siz kan döktükten sonra, patlayıcılarla yakalandıktan sonra ister serdar dontaç olsun ister müslüm hürses ben karışmam arkadaş ne yaparsanız yapın...

 

Bu kadar kan aktıktan sonra Bozan seçime katılsa ne olur, Cumhurbaşkanı olsa ne olur, hiç olmazsa ne olur...

 

Bu millet akıllanmıştır 70'lerdeki gibi birbirini vurmaz dedik daha beter oldu birbirini patlatmaya başladı, bu yüzden ne haliniz varsa görün...

 

Bozan'ın daha evvel de dediği gibi iki ileri üç geri debelenip durun...

 

Beni anlayan anladı, tek derdim kan dökülmemesi idi, evladını kaybeden analardan sonra bu seçim sizin olsun, alın sokun zarflarını size gösterilen yere, kanlı seçiminiz sizin olsun...Hadi bana eyvallah...

 

bozan

 

SELAM Bozan

 

Ne biçim oyuna geldim ben şimdi anlıyorum.Nasıl gaza geldim şimdi anlıyorum.Bir panik bir telaş eyvah yanıyoruz bitiyoruz derken amaç başka birşeymiş anladım.Anladım ama iş işten geçti.

 

Olan oldu.Fırsatçılar fırsatını buldu,birbirimize düşürdüler,canımızı aldılar.Ahhh benim akılsız başım.Nasıl geldik tufaya.

 

Ben biraz alıntılar ekleyeyim. :)

 

- Saflık devrimizdeki gibi, "Ben böyle düşünüyorum.Siz ne diyorsunuz?" demiyoruz şimdi.Gözümüz açıldı. Karşılıklı konuşmanın yerine bildiriyi koyduk."Doğrusu işte, budur." diyoruz." Üzerinde tartışabilirsiniz gene,bizi ilgilendirmez.Ama bir kaç yıla varmaz, polis gelir,kapınıza dayanır,benim haklı olduğumu anlarsınız o zaman."

 

ALBERT CAMUS

 

Bozan " Siz ne yaptınız? Demokratik teamülün önüne geçtiniz." demiş

 

yine alıntı ekleyeyim :)

 

-"Demokrat" dediğimiz sonunda,rakibinin haklı olabileciğini kabul eden adamdır.Onu özgürce konuşturur ve söyledikleri üzerinde düşünmekten kaçmaz.

Partiler ve insanlar,kendilerini,başkalarının ağzını kapayacak kadar haklı gördükleri yerde demokrasi yoktur.Tevazu,nereden gelirse gelsin cumhuriyet için faydalı bir şeydir öyleyse."

 

ALBERT CAMUS

 

 

Bozan " Cumhurbaşkanını da ister halka seçtirin, baktınız olmadı cumhurbaşkanına başka bir halk seçtirin kendisini seçecek ben bu oyunda yokum arkadaş..." demiş.

 

ben yine alıntı ekleyeyim :) (bunu Engin Ardıç ın bir köşe yazısından aldım)

 

- "Bertolt Breht 1953 yılında Doğu Berlin'deki işçi ayaklanması üzerine Doğu Almanya'nın Komünist hükümetine yönelik şöyle bir şiir yazmıştır."BU HALKI FESHEDİN VE HEMEN YENİ BİR HALK SEÇİN!"

 

Seçimler geliyor.Hayatımda bu kadar renksiz,tatsız tuzsuz seçim hazırlıkları görmedim.Tatsız,tuzsuz diyorum.Çünkü önceki seçimlerde etli pilav yemiştik,çikolata,şeker yemiştik.Bayraklar,bildiriler,beyannamler verilen sözler,eskiden bunlar vardı.Ama renkli olan bazı şeyler de var.Mesela ZOMBİ ler.Geri dönüyolar eyvahhh.Galiba bu erken seçimin bir erken seçimi daha olacak,sonra bir tane daha , bir tane daha... :D

 

Biz seçmenlerle ilgili bir alıntıyla bitiriyorum.

 

-"Demokrasinin bir tek üstün özelliği vardır. Seçmenler o kadar akılsızdır ki, kim seçilirse seçilsin, seçilenler göreli olarak daha akıllıdırlar, yani demokrasilerde seçilenler ne kadar ****** olurlarsa olsun, ***** olarak sınıflandırılamazlar. Çünkü onları seçenler daha da ********!?

 

Bertrand Russell

 

Bozan a saygılarımla (Bu arada ben seçmen değilim seçmem im :D )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya inan ne basında, ne internette bu ağızlara kimsenin inandığı yok. Sürekli bir partiyi savunup. cevap alınca "aaa benim hiçbir partiye yakınlığım yok" masalı artık bayatlamıştır. kokmuştur.

 

Cumhurbaşkanlığı görev süresi ile ilgili kısmı Bekir açıklamış zaten,diğer söylediğinize gelince ben herhangi bir partiye gönül vermiş olsam bunu açık yüreklilikle çekinmeden söyleyebilirim,kusura bakmayın ama ne sizden nede bir başkasından çekinmem bu konuda ayırca inanıp inanmama sizin sorununuz kimseye birşeyi ıspat etme çabam yok....

Haa bu arada çok merak ediyorsanız söyleyeyim gerçi defalarca kez söyledim ama gözünüzden kaçmış olmalı,ben MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR bir görüşe sahibim,düşüncelerimi,fikirlerimi herhangi bir parti ile sınırlandırmayacak kadarda bağımsız bir yapım var....

Seçime günler kala oy verebileceğim bir parti bile tayin etmedim henüz...

Sizin tabirinizle asıl bayatlayan yada kokan şey nedir biliyormusunuz?insanları belirli kalıplar içerisine sokup buna göre değerlendiren zihniyetlerdir.Kendinden olmayan(işin komik yanı kendi siyasi fikrinden olmayan herkesi)düşman gören zihniyetlerdir.....Ve bu koku artık mide bulandırıcı hal almıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değil muhatap olacağım insanları en yakın dostlarımı bile siyasi görüşüne göre seçmem ben..aynı konu inanç mevzuusunda da geçerlidir.. o insanın özüne bakarım..insanlığına..yüreğinin temizliğine..bu açıklamayı niye yapıyorum..?kimse bana birşey sormadı evet..fakat genellikle siz arkadaşlarımın burada zaman zaman kalp kırma noktasına gelen sözlü düellolarına rast geldim..ve bu beni çok üzdü..herbirimiz ayrı birşeyi savunuyor olabiliriz..ama bu didişme niye..şimdi biri çıkıpta benim yıllardır süregelen inanışımı şurda yazdıklarıyla değiştirebilir mi..?HAYIR!!!! ama şu olabilir ve kabulümdür..benimle aynı pencereden bakmayan bir arakadaşımın önemli bir bilgiyi burda paylaşmış olması beni bilgilendirir..ama temel inancımı değiştirmez..

 

Örneğin Sevgili Suhedam Milliyetçi Muhafazakar olduğunu belirtmiş..OK..bende Atatürkçü,inançlı bir milliyetçiyim..ve aynı Suhedam gibi kendimi temsil edecek bir parti göremiyorum..insanların birbirleriyle bu gibi konularda çarpışmasının da kutuplaşmayı artırdığına inanıyorum..

 

Kendi adıma söyleyeceğim son şey..şimdi çıkıp hangi parti ben bu terörün üstesinden gelirim..Amerika zibidisine restimizi çekicez derse ki kimsenin gördüğünüz gibi dediği yok..oyumu ona vermeyi düşünüyordum görüşüme uysun uymasın..çünkü bizim asıl problemimiz terördür..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi yada kötü olumlu yada olumsuz insanın bir görüşü olması gerekiyor. Geçenlerde üniversiteden arkadaşların sohbedine kulak misafiri oldum. Aralarında geçen sohbet :

x şahısı soruyor: oyunu kime atacaksın

y " cevap: bilmiyorum cıt pıt diye sayacağım hangisine denk gelirse ona atacağım

 

İnanın ki bana üniversite de okuyan öğrencilerin çoğunluğu bu durumda gerisini siz düşünün.

 

Benim babanneme oyunu kime atacaksın diye sorduğumda o Oğlum hiç birisi bana gücenmesin diye ben hepsini mühürlüyorum diyor. Onu anlarım ama bu arkadaşları hiç bir zaman anlamayacağım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhurbaşkanlığı görev süresi ile ilgili kısmı Bekir açıklamış zaten,diğer söylediğinize gelince ben herhangi bir partiye gönül vermiş olsam bunu açık yüreklilikle çekinmeden söyleyebilirim,kusura bakmayın ama ne sizden nede bir başkasından çekinmem bu konuda ayırca inanıp inanmama sizin sorununuz kimseye birşeyi ıspat etme çabam yok....

Haa bu arada çok merak ediyorsanız söyleyeyim gerçi defalarca kez söyledim ama gözünüzden kaçmış olmalı,ben MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR bir görüşe sahibim,düşüncelerimi,fikirlerimi herhangi bir parti ile sınırlandırmayacak kadarda bağımsız bir yapım var....

Seçime günler kala oy verebileceğim bir parti bile tayin etmedim henüz...

Sizin tabirinizle asıl bayatlayan yada kokan şey nedir biliyormusunuz?insanları belirli kalıplar içerisine sokup buna göre değerlendiren zihniyetlerdir.Kendinden olmayan(işin komik yanı kendi siyasi fikrinden olmayan herkesi)düşman gören zihniyetlerdir.....Ve bu koku artık mide bulandırıcı hal almıştır.

 

bla bla bla

 

Türkçesi şu :" Ben her konu açıldığında AKP yi savunurum. AKP karşıtlarına asılsız iddialarla çamur atarım, ondan sonrada, aaa benim hiçbir partiyle işim yok derim"

 

ben mIRC chat kanalları seviyesinde tartışmalara girmem.

 

Benim tartışacağım kişiler herşeyden önce fikrinin arkasında durabilmeli.

 

ha burada senin gördüğüm hiçbir iletinde milliyetçi görüşün m si bile yoktu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bla bla bla

 

Türkçesi şu :" Ben her konu açıldığında AKP yi savunurum. AKP karşıtlarına asılsız iddialarla çamur atarım, ondan sonrada, aaa benim hiçbir partiyle işim yok derim"

 

ben mIRC chat kanalları seviyesinde tartışmalara girmem.

 

Benim tartışacağım kişiler herşeyden önce fikrinin arkasında durabilmeli.

 

ha burada senin gördüğüm hiçbir iletinde milliyetçi görüşün m si bile yoktu.

 

:sick::sick:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mevcut cumhurbaşkanı Sayın Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007 günü sona ermektedir. Anayasa'nın 106. maddesine göre, cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir sebeple boşalması halinde yerine TBMM başkanının vekalet edeceği ifade edilmektedir. Cumhurbaşkanının görev süresinin dolması da bir "görevin sona ermesi sebebi"dir. Bu durumda 106. maddeye göre 16 Mayıs'tan itibaren Cumhurbaşkanlığı'na TBMM başkanının vekalet etmesi gerekmektedir. Anayasa'nın 102. maddesinin son fıkrasında ise, "(s)eçilen yeni cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevi devam eder." denilmektedir. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için, 102. maddede belirlenen süreç içinde cumhurbaşkanının seçilmiş olması gerekir; bu seçilen cumhurbaşkanının göreve başlamasında vaki olacak birkaç günlük gecikme halinde süresi dolan cumhurbaşkanı göreve devam edecektir. Yeni cumhurbaşkanı seçilemediği için, kanaatimizce, 102. maddenin son fıkrasının uygulanması mümkün değildir. Bu konuda da Türkiye'nin yeni tartışmalar yaşayacağını, Sayın Sezer'in görevine devam etmesi yönünde bir eğilimin dayatılacağını tahmin etmekteyiz. Ancak, böyle bir durumda, bu sefer, cumhurbaşkanı tarafından yapılan işlemlerin geçerliliği tartışılabilir hale gelecektir.

 

Mustafa ŞENTOP...

 

bunuda şimdi gördüm.

 

Ya cidden hukuk bu kadar işine geldiği gibi yorumlanır. Tabi şaşmamak lazım, neticede sahibinin sesi bir gazete olan zamanın yazarı :) Gerçi vatandaşta "kanaatimizce " demiş ama. Tabiki bu yazıyı yazarken kimsenin eline bir anayasa kitapçığı alıp örnekçeye bakmayacağını öngörmüş olmalı.

 

zira :

 

neder 106. Madde : "ölüm, çekilme veya başka bir nedenle boşalması halinde" diyor. Ve Mustafa Şentop adlı şahıs, "görev süresinin dolması" nıda "başka bir nedenle" nin içine sokuyor.

 

Anayasa, görev süresi dolan cumhurbaşkanının yeni cumhurbaşkanı görevine başlayana kadar göreve devam edeceğini açık olarak belirtmiş.

 

peki "ölüm çekilme veya başka bir nedenle" de "başka bir nedenle" ile ne anlatılmaktadır.

 

Cumhurbaşkanının gaipliğine karar verilmesi

 

Cumhurbaşkanının vatana ihanet ile suçlanması

 

Cumhurbaşkanının fiziki veya ruhsal sağlık halinin görevi ifasını namümkün kılması

 

Cumhurbaşkanının esir edilmesi

 

Cumhrubaşkanının Ülkeyi terk etmesi/kaçması

 

vs gibi

 

hiç hesapta olmayan ve olağan üstü şartlarda Anayasada ve devletin işleyişinde boşluk oluşmaması için getirilmiş bir maddedir.

 

Hukuk fakultesinin kapısından girmiş herkes bilirki. Anayasa "ön görülmemiş hal" koyduysa ("veya başka bir sebeple" öngörülmemiş hali ifade eder" . bunu diğer hiçbir maddesinde öngörmemiş olması lazım.

 

Oysa Anayasa, bir önceki cumhurbaşkanının görev süresi dolduğu halde, yeni bir cumhurbaşkanının göreve başlamadığı halde ne olacağını 102. maddede öngörmüş ve görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevine devam edeceğini belirtmiştir.

 

Dolayısıyla "görev süresinin dolması" nı "öngörülmemiş hal" ller arasında sayan kişi, bunu ancak siyasi görüşü uyarınca yorumlama saikiyle yapmış olabilir.

 

özetle : Anayasa "görev süresinin dolması" nı öngörmüş ve bunla ilgili bir madde koymuştur.

 

106. maddedeki "veya başka bir sebeple" kısmına kesinlikle "görev süresi dolması" nı dahil edemezsin. O kısım ancak anayasanın hiçbir maddesinde öngörülmeyen olağan üstü halleri kapsar ve ihtiva eder (vatana ihanet, sağlık durumu, esir edilme vs gibi)

 

benim derdim hukuk hukuk deyip hukuğu işimize geldiği gibi yorumlamaya kalkıp. Temel hukuk bilgilerine aykırı düşmemek lazım kanımca....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunuda şimdi gördüm.

 

Ya cidden hukuk bu kadar işine geldiği gibi yorumlanır. Tabi şaşmamak lazım, neticede sahibinin sesi bir gazete olan zamanın yazarı :) Gerçi vatandaşta "kanaatimizce " demiş ama. Tabiki bu yazıyı yazarken kimsenin eline bir anayasa kitapçığı alıp örnekçeye bakmayacağını öngörmüş olmalı.

 

benim derdim hukuk hukuk deyip hukuğu işimize geldiği gibi yorumlamaya kalkıp. Temel hukuk bilgilerine aykırı düşmemek lazım kanımca....

 

Belli bahsi geçen şahsı (Mustafa Şentop) pek tanımıyorsun yada ZAMAN gazetesinde yazdığı için söyledikleri senin için bir anlam ifade etmiyor olabilir....Eeee insanları kalıplar içerisine sokup değerlendirme çabasının doğurduğu sonuçlardır dar çerçeveler içerisinde tıkılıp kalmak...

Mustafa Şentop adlı şahıs Marmara üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üsyesidir üstelik ünvanı doçentliktir :rolleyes:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunuda şimdi gördüm.

 

Ya cidden hukuk bu kadar işine geldiği gibi yorumlanır. Tabi şaşmamak lazım, neticede sahibinin sesi bir gazete olan zamanın yazarı :) Gerçi vatandaşta "kanaatimizce " demiş ama. Tabiki bu yazıyı yazarken kimsenin eline bir anayasa kitapçığı alıp örnekçeye bakmayacağını öngörmüş olmalı.

 

zira :

 

neder 106. Madde : "ölüm, çekilme veya başka bir nedenle boşalması halinde" diyor. Ve Mustafa Şentop adlı şahıs, "görev süresinin dolması" nıda "başka bir nedenle" nin içine sokuyor.

 

Anayasa, görev süresi dolan cumhurbaşkanının yeni cumhurbaşkanı görevine başlayana kadar göreve devam edeceğini açık olarak belirtmiş.

 

peki "ölüm çekilme veya başka bir nedenle" de "başka bir nedenle" ile ne anlatılmaktadır.

 

Cumhurbaşkanının gaipliğine karar verilmesi

 

Cumhurbaşkanının vatana ihanet ile suçlanması

 

Cumhurbaşkanının fiziki veya ruhsal sağlık halinin görevi ifasını namümkün kılması

 

Cumhurbaşkanının esir edilmesi

 

Cumhrubaşkanının Ülkeyi terk etmesi/kaçması

 

vs gibi

 

hiç hesapta olmayan ve olağan üstü şartlarda Anayasada ve devletin işleyişinde boşluk oluşmaması için getirilmiş bir maddedir.

 

Hukuk fakultesinin kapısından girmiş herkes bilirki. Anayasa "ön görülmemiş hal" koyduysa ("veya başka bir sebeple" öngörülmemiş hali ifade eder" . bunu diğer hiçbir maddesinde öngörmemiş olması lazım.

 

Oysa Anayasa, bir önceki cumhurbaşkanının görev süresi dolduğu halde, yeni bir cumhurbaşkanının göreve başlamadığı halde ne olacağını 102. maddede öngörmüş ve görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevine devam edeceğini belirtmiştir.

 

Dolayısıyla "görev süresinin dolması" nı "öngörülmemiş hal" ller arasında sayan kişi, bunu ancak siyasi görüşü uyarınca yorumlama saikiyle yapmış olabilir.

 

özetle : Anayasa "görev süresinin dolması" nı öngörmüş ve bunla ilgili bir madde koymuştur.

 

106. maddedeki "veya başka bir sebeple" kısmına kesinlikle "görev süresi dolması" nı dahil edemezsin. O kısım ancak anayasanın hiçbir maddesinde öngörülmeyen olağan üstü halleri kapsar ve ihtiva eder (vatana ihanet, sağlık durumu, esir edilme vs gibi)

 

benim derdim hukuk hukuk deyip hukuğu işimize geldiği gibi yorumlamaya kalkıp. Temel hukuk bilgilerine aykırı düşmemek lazım kanımca....

 

Yukarda büyük harflerle belirgin hale getirilen metin 1982 Anayasasında bulunmamaktadır. En azından 102. maddede bulunmamaktadır. 102. madde. "Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder"

 

Haberim olmadan Cumhurbaşkanı mı seçildi bu yakınlarda yoksa ben mi yanlış biliyorum. Cumhurbaşkanı seçilmesinin ne olduğu bellidir sanırım. Bu maddenin uygulanabilmesi için bir Cumhurbaşkanının seçilmesi şarttır. 106. maddenin uygulanabilmesi için ise Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması şarttır. Normal şartlarda Cumhurbaşkanlığı makamı 7 yıllık sürenin dolması ile boşalır ancak yeni Cumhurbaşkanı seçilene kadar eskisi devam eder. Ancak anormal bir durum ortaya çıkmıştır yeni Cumhurbaşkanı seçimi yapıl/a/mamıştır. Eski Cumhurbaşkanının görev süresi ise dolmuştur. 102. maddenin uygulanması olasılığı yoktur. Aslında tam olarak 106. maddenin de uygulanma olasılığıda ayrıca tartışılır.

 

106. maddenin bir kısmı olağan vekalet bir kısmı ise olağanüstü durumlarda vekaleti düzenlemektedir. Birinci kısmını biliyoruz, mesele ikinci kısımdır. Ölüm, çekilme veya başkaca bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması....

 

102. maddede eski Cumhurbaşkanının görevi yenisi seçilip de görevi teslim alıncaya kadar eskisinin vekalet etmesi öngörüldüğünden 102. maddenin uygulanması asla mümkün değildir.

 

106. madde ise Cumhurbaşkanlığı Makamının boşluk kabul edemeyeceği gerçeğinden hareketle bir düzenleme getirmiş ve bu durumda Meclis Başkanının vekalet etmesini kabul etmiştir. Bu maddenin uygulanması daha doğrudur. Zira Cumhurbaşkanlarının görev süreleri dolduğunda Cumhurbaşkanlığı Makamı boşalmış olur. Burada dikkat edilecek birşey vardır hatırlatırım. Anayasanın unutulan bir maddesi vardır.

 

102. maddenin ikinci bendi. Nedir o bent. Cumhurbaşkanınını görev süresi dolmadan 30 gün evvel Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanmasıyla ilgili madde. Bu otuz gün içerisinde Cumhurbaşkanının seçileceği ve görev süresi tam olarak dolmadan Cumhurbaşkanının zaten seçilmiş olacağı faraziyesiyle yenisi seçilip görevine başlayıncaya kadar eskisi vekalet eder denilmiştir. Dikkat edilmesi gereken asıl nokta budur. Makamın boşluk kabul etmeyeceği gerçeğinden hareketle 30 gün önceden seçime başlanır ve 10 gün içerisinde adaylar belli olur kalan 20 günde sonuçlandırılır denilmiş 4 tur kabul edilmiştir. Turlar arasında en az üçer gün ara olması şart koşulmuştur. Bu da demektir ki, en geç yaklaşık olarak eski Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasına 8-7-6 gün kala yeni Cumhurbaşkanı seçilmiş olur ve o da yenisi daha sonra göreve başlasa da bu göreve vekalet edebilir. Bu madde bu konuyu en ince ayrıntısına kadar düzenlemiştir. Ama, bu madde tamamen Yeni Cumhurbaşkanının seçilmesi şartına bağlıdır ve bugün bu madde uygulanamaz.

 

Pekiyi eskisinin görev süresinin dolması, buna mukabil yeni Cumhurbaşkanının olmaması ve 367 ile ilgili karar olağanüstü bir neden olarak okunamaz mı? Bu da ayrı bir sorudur.

 

Ancak, uygun olan Eski Cumhurbaşkanının çekilmesi veya Meclisle giderek bu göreve devam etmesinin uygun olup olmayacağını sorması olabilirdi. Şu anki vekalete dair görev bir emri-vakiden başka birşey değildir.

 

İnsanlar ellerine kalem aldıklarında bunu ne yapacaklarını bilmezlerse yakınlarında durmamak gerekirmiş. Zira o kalemle bir şaheser de olur bir gözde çıkartılabilirmiş. Yukarda Cordoba'nın yazısının bir tarafları dikkate alınmalıdır. Ancak, bir adam bir gazetede yazıyor diye doğru söylemediğine hükmetmek akıl dışı bir tavırdır. Bu akıl tutulmasıdır. İnsanlar bir yerlerde yazıyorlar diye yanlış demiş olmazlar, insanlar bir düşünceye mensuplar diye yanlış söylemiş olmazlar. İnsanların yanlışları belli düşüncelere mensubiyetleri nedeniyle meydana gelmez doğru olmayan şeyler yanlıştır. Burada tartışılması gereken Mustafa Şentop'un söylediklerinin doğru olup olmadığıdır. Yok Zaman'da yazıyormuş ta falan da filanda...Kaldı ki, Mustafa Şentop, Zaman gazetesinin bilgisinden faydalandığı biridir. Yine yanlış bilmiyorsam Mustafa Şentop, zaman gazetesinin daimi yazarı da değildir. Yanlış da biliyor olabilirim...Ama ehemmiyeti yok galiba...

 

Suheda'ya ayrıca teşekkür ediyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.