Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Alman gazetecinin ’haşema’ macerası 7 Haziran 2007 Alman Stern Dergisi muhabirlerinden Stefanie Rosenkranz, İstanbul’da geçirdiği haşemalı tatili yazdı. İki sayfa halinde yayınlanan haberde, yazar İstanbul Fatih’te bir mağazadan aldığı haşema ile geçirdiği plaj macerasını anlattı. ALMANYA’nın tanınmış dergisi Stern’in kadın muhabiri Stefanie Rosenkranz, İstanbul’da haşema giyerek yaptığı deniz banyosunu yazı konusu yaptı. Rosenkranz, Fatih’teki bir mağazadan aldığı tesettürlü deniz kıyafeti için "Haşema kadının bütün vücudunu kaplayan bir giyecek. Eller, ayaklar ve yüz dışında vücudun her tarafı gizleniyor. Müslüman kızlar bu giyecek sayesinde cennet dışında da her yere girebiliyorlar. Önemli olan vücudun gizlenmesi. Haşema laik Kemalist Türkiye’de bazı kesimlerin tercih ettiği bir giyecek" diye yorumda bulundu. Rosenkranz, haşema giydiğinde insanların dikkatini çektiğini ve arkasından konuşulduğunu belirterek "Neredeyse oturdukları sandalyeden düşeceklerdi. Bir çift böyle giyindiğim için beni eleştirdi. Bana, ’Yaşam şeklimizi tehdit ediyorsun. Senin giydiğin bir mayo değil politik bir sembol’ dediler" diye yazdı. Rosenkranz yazısında şunları belirtti: "İnançlı kızlar gerçi her yere girebiliyorlar, ama bir hayli zorlanıyorlar. Evde ya da gölgede kalmaları çok daha iyi. Haşema ile çok şey yapılır, ama asla yüzülmez. Ben haşemamı Hollandalı bir arkadaşıma hediye ettim. Bu onun işine daha çok yarayacaktır. Örneğin yağmurlu havada bisiklet kullanırken." Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Haşemalari, çarşafları ***** bu tür inanç sahipi olanların... Aklın geri plana itildiği, düşünmenin yasaklandığı, toplumun cennet hurileriyle avutulduğu, peygamberin ''Ben ahlakı tamamlamak için gönderildim'' sözüne karşılık ahlakın türban, haşema içinde gizlendiği haşema Müslümanlığı, bugün bir milyar Müslümanın ********** temel nedenidir diye düşünüyorum... Yazık... Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Haşemalari, çarşafları ****** bu tür inanç sahipi olanların...Aklın geri plana itildiği, düşünmenin yasaklandığı, toplumun cennet hurileriyle avutulduğu, peygamberin ''Ben ahlakı tamamlamak için gönderildim'' sözüne karşılık ahlakın türban, haşema içinde gizlendiği haşema Müslümanlığı, bugün bir milyar Müslümanın ********** temel nedenidir diye düşünüyorum... Yazık... Konuştuğun kelimeleri kulağın duyuyormu senin.Sen kendini ne zannediyorsunda böyle bir hakarette bulunuyorsun.Senin gibi inançsız bir kişiye yakışacak sözler gerçi ama kendine gelmeni tavsiye ediyorum.Senin yaptığın insanları kışkırtıp propaganda yapmak senin gibi insanların bu ülkeyi bölmesine hiçbirzaman müsade etmedik etmeyeceğizde. O çarşaflar,haşemalar seni çokmu gerdi sana ********* arkadaşım.Herkes istediği gibi giyinmekte özgürdür.Memnun değilsen bırak bu ülkeyi git çünkü senin gibi ******* ihtiyacı yok bu ülkenin. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Kadınlarını köleleştiren düzen içinde yaşamayı ve dini inancın tacirliğine üstelenen sozüm ona geri kalmışların çağdaş uygarlıkta yeri yoktur ve asla olmayacaktır... Hiç bir tarih göstermiştir ki, doğma düşünceye bağlı toplumların / insanların ortak özellikleri insanlaşmanın, gelişmenin, ilerlemenin, toplumsal barışın ve ülke içindeki kültürlerin oluşturduğu her türlü tatlı rekabetin önünde her zaman en büyük engel olarak kendini göstermiştir / göstermektedir... Öyle taşralı feodal düşüncelerin sosyal yaşama verebileceği asla birşey yoktur, olmamıştır, olamazda... Olmasını isteyenleri bekleyen sonuç ise farklı değildir.... Kimin nereye gitmesi gerektiği ise gayet açık değilmi?... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Haşemalari, çarşafları ******* bu tür inanç sahipi olanların...Aklın geri plana itildiği, düşünmenin yasaklandığı, toplumun cennet hurileriyle avutulduğu, peygamberin ''Ben ahlakı tamamlamak için gönderildim'' sözüne karşılık ahlakın türban, haşema içinde gizlendiği haşema Müslümanlığı, bugün bir milyar Müslümanın ******** temel nedenidir diye düşünüyorum... Yazık... Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Kadınlarını köleleştiren düzen içinde yaşamayı ve dini inancın tacirliğine üstelenen sozüm ona geri kalmışların çağdaş uygarlıkta yeri yoktur ve asla olmayacaktır...Hiç bir tarih göstermiştir ki, doğma düşünceye bağlı toplumların / insanların ortak özellikleri insanlaşmanın, gelişmenin, ilerlemenin, toplumsal barışın ve ülke içindeki kültürlerin oluşturduğu her türlü tatlı rekabetin önünde her zaman en büyük engel olarak kendini göstermiştir / göstermektedir... Öyle taşralı feodal düşüncelerin sosyal yaşama verebileceği asla birşey yoktur, olmamıştır, olamazda... Olmasını isteyenleri bekleyen sonuç ise farklı değildir.... Kimin nereye gitmesi gerektiği ise gayet açık değilmi?... Sen medeniyeti milletin orasını burasını açması,ahlaksızlık yapması,her türlü ******** hoşgörülmesi,inançsız olunması olarak görebilirsin ama öyle medeniyet olacağına hiç olmasın daha iyi... Türk milletinin inancı,gelenek ve görenekleri vardır ama sizler bunu yıkmaya milleti ************ inançsız bir toplum yaratma amacı gütmektesiniz ama şunu asla unutmayın BAŞARAMIYACAKSINIZ...... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Haşemalari, çarşafları ***** bu tür inanç sahipi olanların...Aklın geri plana itildiği, düşünmenin yasaklandığı, toplumun cennet hurileriyle avutulduğu, peygamberin ''Ben ahlakı tamamlamak için gönderildim'' sözüne karşılık ahlakın türban, haşema içinde gizlendiği haşema Müslümanlığı, bugün bir milyar Müslümanın ********* temel nedenidir diye düşünüyorum... Yazık... Sevgili Dipnot, ben de aynen katiliyorum bu yazdiklarina. Gercek su ki ahlak ne turbanin altina, ne de hasema dedikleri ******* giysilerin altina gizlenebilir. Etrafta goruyor, duyuyoruz o carsafin, turbanin altinda turlu turlu ********* gizli oldugunu. Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Sevgili Dipnot, ben de aynen katiliyorum bu yazdiklarina. Gercek su ki ahlak ne turbanin altina, ne de hasema dedikleri ****** giysilerin altina gizlenebilir. Etrafta goruyor, duyuyoruz o carsafin, turbanin altinda turlu turlu ******* gizli oldugunu. İnsanların dini inançları vardır ve dini inançları gereği bir yaşam tarzı sürmesi en doğal hakkıdır. Haşema giyinmesiyle ahlak konusunda böyle bir bağlantı kurmanız sizin *************Yeri geldimi demokrasi özgürlük diye bağıra bağıra mangalda kül bırakmazsınız yeri geldimi bunları kendi inançlarınıza,düşüncelerinize göre yontarsınız.Kendinize gelin ve insanlara saygı duyun yoksa hep saygısızlık görmeye mahkum kalırsınız. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 İnsanların dini inançları vardır ve dini inançları gereği bir yaşam tarzı sürmesi en doğal hakkıdır.Haşema giyinmesiyle ahlak konusunda böyle bir bağlantı kurmanız sizin **********Yeri geldimi demokrasi özgürlük diye bağıra bağıra mangalda kül bırakmazsınız yeri geldimi bunları kendi inançlarınıza,düşüncelerinize göre yontarsınız.Kendinize gelin ve insanlara saygı duyun yoksa hep saygısızlık görmeye mahkum kalırsınız. Ben inanca saygisiz degilim, ancak sekilcilige karsiyim, bunu boyle bilin. Bu tarzda insanlarin yuzunden artik Turk'u ve Turkiye'yi nasil ne sekilde mudafaa edecegimi sasirdim. Yurtdisinda insanlarin Turkiye'ye bakis acisi Arap ulkelerini andiriyor. Turkiye ile ilgili sorulan sorulardan bazilari: Turkiye'de kadinlar araba kullaniyorlar mi? Hirsizlik yapinca hirsizin elleri kesiliyor mu? Kadinlarin hepsinin basi kapali mi? Erkekler cok evlilik yapiyor mu? vs. vs. Bu mu olmali bize yonetilen sorular, sorarim size. Ama bugunun Turkiye'si ile yonetilen sorulara da sasmamak gerek. Ornegi de bu: Bakin Cumhuriyet kadinina, bakin simdikine... Sonra gel muki anlat derdini! Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Arkadaşlar... Çağımızın yaşamında, politikasında, okulunda, öğretiminde, giyiminde-kuşamında dinciliği geçerli kıldın mı altından kalkamazsınız... Maalasef bugün Türkiye'de insanların yaşamı cadı kazanında kaynatılıyor; televizyonlarda hoca efendi geçinen bir sürü ***** akıllı, ****** insanlarımıza sabahtan akşama Allah, peygamber, Kuran adına öğütler veriyor; sözüm ona dinsel muaşeret öğretiyor... Ayağına giyeceği dondan başına takacağı örtüye dek gardırobunu gökten inme buyruklara bağlamaya çalışan zeval'lı milyonlar ortalıkta kımıl kımıl... Dincilik yaparak para, zenginlik, iktidar kazanmak isteyen irtica tüccarlarının borsası 24 saat çalışıyor... Bizde bu olup bitenlere seyirci kalacağız ve sesimizi çıkartmayacağız öyemi... Üstelik bütün doğmaların ipi pazarlarda artık... Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Halkın büyük çoğunluğunun müslüman olduğu bir ülkede başörtüsünü,namazı,sakalı vs.. bahane ederek insanları suçlu göstermeye çalışanların asıl amacı İSLAMA DÜŞMANLIK'DIR. Halk içinde fitne ve ayrımcılık oluşturup din düşmanlığı güdenlere bu halkın cevabı çok ağır olacaktır.Bu tür insanların ilerde çocuklarına bu yaptıklarını nasıl açıklayacaklarını merak ediyorum açıkcası. Atalarımız onca savaş kazandı ama sakın ha sanmayın silah gücüyle kazandıklarını İMAN GÜCÜ ile kazandı atalarımız o savaşları bu yaptıklarınıda lütfen kendi üstünüze almayın.. Haya imandan bir bölümdür Hayası olmayanın imanı da olmaz Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Hiç bir tarih göstermiştir ki, doğma düşünceye bağlı toplumların / insanların ortak özellikleri insanlaşmanın, gelişmenin, ilerlemenin, toplumsal barışın ve ülke içindeki kültürlerin oluşturduğu her türlü tatlı rekabetin önünde her zaman en büyük engel olarak kendini göstermiştir / göstermektedir...[/b][/color][/font][/size] Evet o dogmalar yok mu onlar!!! Peki sizce bu cümleden siz de dahil herkes pay almıyor mu aslında??? İnsanın örtüsüne karışmak "çağdaş" düzenin "açık giyim" dogmasına körü körün bağlılık değil mi??? Lütfen bana gayet yalın bir dille cevap verin;içinde bulunmadığım fotoğraflar yollayarak falan cevap vermeyin... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Bu sorular... Bu bitmez tükenmez doğma bulaşıklığı.. İlahi güçlerden sürekli meden uman yapışkan bir birey.. Bunların asla sonu gelmez.. Ama ne mutlu ki bizimde gücümüz yerinde... Bire şöyle bakalım; İşte, at izinin it izine, şer politikalarının şirretliğe karıştığı süreç içinde, Cami sayısı okul sayısını aştı... Belli "camia" ların "kurs" larından, "rahlei tedris" lerinden fesli, "amme cüz" lü çocuklar geçirildi... 0 çocuklara kimi akcamlarda ( televizyon) ezan, 23 Nisan Meclis'lerinde Kuran ve "hadis" okutturuldu... Ders kitaplarından Kurtuluş Savaşı portreleri çıkarılıp yerlerine padişah, halife resimleri konuldu... Türban inadına cüppe, çarşaf, haşema yobazlıkları eklendi, çoğaldı... El birlikli, cep birlikli, gerici yayınlarla birlikte yargıya, orduya, üniversitelere karşı silahlı eylemler başlatıldı.. . Bilimden, bilginlerimizden, çağın ve Cumhuriyetin gerçeklerinden değil, "ulema" dan, kimi "fetva" türlerinden "medet" umuldu... "Kul" yurttaşa, "ümmet" ulus'a üstün, ayrıcalıklı kılındı... İstenilen üzere; İŞTE SİZE İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ MÜKEMMEL BİR FOTOĞRAF... Derinliğinizi aldığınız sürecin resmi... Ama ne yazıkki demokratik bilinç, çağdaş uyanış, Kemalist aydınlanma ile oluşan güç sayesinde, fotoğraf hızla negatif bir hale dönüşmektedir ve kararana kadar da devamını süreceğine de inancımız tamdır... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Bu sorular...Bu bitmez tükenmez doğma bulaşıklığı.. İlahi güçlerden sürekli meden uman yapışkan bir birey.. Bunların asla sonu gelmez.. Ama ne mutlu ki bizimde gücümüz yerinde... Bire şöyle bakalım; İşte, at izinin it izine, şer politikalarının şirretliğe karıştığı süreç içinde, Cami sayısı okul sayısını aştı... Belli "camia" ların "kurs" larından, "rahlei tedris" lerinden fesli, "amme cüz" lü çocuklar geçirildi... 0 çocuklara kimi akcamlarda ( televizyon) ezan, 23 Nisan Meclis'lerinde Kuran ve "hadis" okutturuldu... Ders kitaplarından Kurtuluş Savaşı portreleri çıkarılıp yerlerine padişah, halife resimleri konuldu... Türban inadına cüppe, çarşaf, haşema yobazlıkları eklendi, çoğaldı... El birlikli, cep birlikli, gerici yayınlarla birlikte yargıya, orduya, üniversitelere karşı silahlı eylemler başlatıldı.. . Bilimden, bilginlerimizden, çağın ve Cumhuriyetin gerçeklerinden değil, "ulema" dan, kimi "fetva" türlerinden "medet" umuldu... "Kul" yurttaşa, "ümmet" ulus'a üstün, ayrıcalıklı kılındı... İstenilen üzere; İŞTE SİZE İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ MÜKEMMEL BİR FOTOĞRAF... Derinliğinizi aldığınız sürecin resmi... Ama ne yazıkki demokratik bilinç, çağdaş uyanış, Kemalist aydınlanma ile oluşan güç sayesinde, fotoğraf hızla negatif bir hale dönüşmektedir ve kararana kadar da devamını süreceğine de inancımız tamdır... Bu ******** yaklaşımlarınızı zamanında ortaya çıkardığımız bazı şeylere verip;dogma olayına geliyorum ben: Bana net cevap verin lütfen;kendi bakışınızı sorguladığınızda da "dogma" yok mu;birilerinin kıyafetine sırf "modern"lik adı altında karışmak dogma değil mi;uzatmayalım lafı, alakasız konulara sardırmayın şimdi!!! Cevap verin diyorum size;cevap veremezseniz yine defalarca aynı soruyu soracağım o zaman;bir kez olsun dramatize etmeden, olduğu gibi söyleyin... Örtü anlayışı, kapanma anlayışı kişiden kişiye değişir;çarşaf olayı da belirli kesimlerde kaldı artık;kapalı demeye bin şahit insanlar başını örtüp gezer oldu, kimisi de gerçekten adabıyla düzgünce örtünüyor ya da giyimine biraz daha fazlaca dikkat etmeyi yeterli buluyor... Ortada sizin sunmak istediğiniz "tek" kalıp bile yok... Tekrar soruyorum:Sizin sözleriniz "dogma" taşımıyor mu??? Başkalarının hayatlarına ve giyimlerine müdahale nasıl bir bireysel özgürlük anlayışının sonucudur... He diyeceksiniz onlar kendi istemiyor;ben de derim ki arada öyleleri var gerçekten, onlar da bir şekilde belli ediyor kendini ;bunları biz de görüyoruz ama çoğunuğun bu şekilde davrandığına dair bir bulgu yok ortada;kaç tane kapalı giyimli bayanla fikir alışverişiniz oldu arkadaşım???Sonra derdiniz hangi kapalı giyimle;köylerdeki teyzelerimizle mi, birbirinden farklı anlayışları olan bir çok tarikatin giyimleriyle mi; ya da kendince kapanan ablalarımızla falan mı; ya da doğrudan örtü kullanmayan ama açık giyime yanaşmayanlar mı??? Dogmanız sebep olmadı mı olayı bu kadar genelleyip, yüzeysel ele almanıza??? Lütfen bazı soruları kendimize sormayı öğrenelim... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 İnancın kıskacından beyine verilebilecek fazlaca birşey olmadığını tarih kanıtlamıştır.. Ama konuyu katkısı olması açısından... Belkide şu söylenebilir... Haşema Avrupa'da, Amerika'da artık moda... Elhamdülillah, yarabbi şükür, deyip haşemayı ayağımıza çekelim ve daha sonra da cumburlop yüzme havuzuna... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 İnancın kıskacından beyine verilebilecek fazlaca birşey olmadığını tarih kanıtlamıştır..Ama konuyu katkısı olması açısından... Belkide şu söylenebilir... Haşema Avrupa'da, Amerika'da artık moda... Elhamdülillah, yarabbi şükür, deyip haşemayı ayağımıza çekelim ve daha sonra da cumburlop yüzme havuzuna... Bravo ya Niye yazamıyorsunuz bir cevap;dolandırıp durduğunuz laflar uygun yere gelmedi he Bırakın şimdi nerede ne moda;ve farzedin o beyenmediğiniz ve hakaret ettiğiniz beyinlere değil de İnancın kıskacından beyine verilebilecek fazlaca birşey olmadığını tarih kanıtlamıştır.. şurada yazan tüm üyelere bir cevap verin;samimi olun artık;noldu???Yoksa siz gerçekten hiç bu açıdan bakmamış mıydınız??? Heheheh;zorlayın biraz canım;yapabilirsiniz;net cevap verebilirsiniz;bunu her gün bir çok insan yapıyor... Hadi bi katkı;tekrarlıyorum:sizin cümleleriniz ve duruma çok yönlü bakmadan yaptığınız taraflı değerlendirmeleriniz;"modern kalıp" olmuş "açık giyim" e bakışınız dogma değil mi??? Beni "mantık ilkeleri doğrultsunda";kıyaslar yaparak, doğruca bilgiler vererek;ciddi kaynaklara yönelterek ikna edebilirsiniz... Çünkü ben inancın kıskacında değil peşindeyim... Bu sorular...Bu bitmez tükenmez doğma bulaşıklığı.. İlahi güçlerden sürekli meden uman yapışkan bir birey.. Ve ne kadar kızarsam kızayım;böyle bir üslup kullanmamaya çalışırımSizi bunun için de ayrıca kınıyorum... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Haşemalari, çarşafları ***** bu tür inanç sahipi olanların...Aklın geri plana itildiği, düşünmenin yasaklandığı, toplumun cennet hurileriyle avutulduğu, peygamberin ''Ben ahlakı tamamlamak için gönderildim'' sözüne karşılık ahlakın türban, haşema içinde gizlendiği haşema Müslümanlığı, bugün bir milyar Müslümanın ********** temel nedenidir diye düşünüyorum... Yazık... Kadınlarını köleleştiren düzen içinde yaşamayı ve dini inancın tacirliğine üstelenen sozüm ona geri kalmışların çağdaş uygarlıkta yeri yoktur ve asla olmayacaktır...Hiç bir tarih göstermiştir ki, doğma düşünceye bağlı toplumların / insanların ortak özellikleri insanlaşmanın, gelişmenin, ilerlemenin, toplumsal barışın ve ülke içindeki kültürlerin oluşturduğu her türlü tatlı rekabetin önünde her zaman en büyük engel olarak kendini göstermiştir / göstermektedir... Öyle taşralı feodal düşüncelerin sosyal yaşama verebileceği asla birşey yoktur, olmamıştır, olamazda... Olmasını isteyenleri bekleyen sonuç ise farklı değildir.... Kimin nereye gitmesi gerektiği ise gayet açık değilmi?... Arkadaşlar... Çağımızın yaşamında, politikasında, okulunda, öğretiminde, giyiminde-kuşamında dinciliği geçerli kıldın mı altından kalkamazsınız... Maalasef bugün Türkiye'de insanların yaşamı cadı kazanında kaynatılıyor; televizyonlarda hoca efendi geçinen bir sürü ***** akıllı, ****** insanlarımıza sabahtan akşama Allah, peygamber, Kuran adına öğütler veriyor; sözüm ona dinsel muaşeret öğretiyor... Ayağına giyeceği dondan başına takacağı örtüye dek gardırobunu gökten inme buyruklara bağlamaya çalışan zeval'lı milyonlar ortalıkta kımıl kımıl... Dincilik yaparak para, zenginlik, iktidar kazanmak isteyen irtica tüccarlarının borsası 24 saat çalışıyor... Bizde bu olup bitenlere seyirci kalacağız ve sesimizi çıkartmayacağız öyemi... Üstelik bütün doğmaların ipi pazarlarda artık... Bu sorular...Bu bitmez tükenmez doğma bulaşıklığı.. İlahi güçlerden sürekli meden uman yapışkan bir birey.. Bunların asla sonu gelmez.. Ama ne mutlu ki bizimde gücümüz yerinde... Bire şöyle bakalım; İşte, at izinin it izine, şer politikalarının şirretliğe karıştığı süreç içinde, Cami sayısı okul sayısını aştı... Belli "camia" ların "kurs" larından, "rahlei tedris" lerinden fesli, "amme cüz" lü çocuklar geçirildi... 0 çocuklara kimi akcamlarda ( televizyon) ezan, 23 Nisan Meclis'lerinde Kuran ve "hadis" okutturuldu... Ders kitaplarından Kurtuluş Savaşı portreleri çıkarılıp yerlerine padişah, halife resimleri konuldu... Türban inadına cüppe, çarşaf, haşema yobazlıkları eklendi, çoğaldı... El birlikli, cep birlikli, gerici yayınlarla birlikte yargıya, orduya, üniversitelere karşı silahlı eylemler başlatıldı.. . Bilimden, bilginlerimizden, çağın ve Cumhuriyetin gerçeklerinden değil, "ulema" dan, kimi "fetva" türlerinden "medet" umuldu... "Kul" yurttaşa, "ümmet" ulus'a üstün, ayrıcalıklı kılındı... İstenilen üzere; İŞTE SİZE İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ MÜKEMMEL BİR FOTOĞRAF... Derinliğinizi aldığınız sürecin resmi... Ama ne yazıkki demokratik bilinç, çağdaş uyanış, Kemalist aydınlanma ile oluşan güç sayesinde, fotoğraf hızla negatif bir hale dönüşmektedir ve kararana kadar da devamını süreceğine de inancımız tamdır... İnancın kıskacından beyine verilebilecek fazlaca birşey olmadığını tarih kanıtlamıştır..Ama konuyu katkısı olması açısından... Belkide şu söylenebilir... Haşema Avrupa'da, Amerika'da artık moda... Elhamdülillah, yarabbi şükür, deyip haşemayı ayağımıza çekelim ve daha sonra da cumburlop yüzme havuzuna... Bütün bunlardan sonra şunu söylemekte mümkün.... 1923 Devrimi'nden neredeyse ''bir asır'' sonra Türkiye'de ''örtünmek'' siyasal kavganın odak noktasına dönüştürüldü... ''Örtünme'' Kuran'ın on ayetinde ele alınır, bir yaşam ilkesi olarak benimsenir... Geçenlerde İslam hukuku konusunda yetkili bir hocayla konuşuyorduk... - Kim ne derse desin, dedim, Kuran-ı Kerim ılımlılardan çok radikal İslamcılara kaynak sağlıyor; El Kaide durup dururken ortaya çıkmadı... Kafasını salladı: - Haklısın!.. Durum bu kadar ciddi iken.. Hala bunun ciddiyetini, aymazlığını, tehlikesini göremeyenlerin boşa kürek salladıklarının farkında bile değiller..... Vahim ola bu... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Bütün bunlardan sonra şunu söylemekte mümkün....1923 Devrimi'nden neredeyse ''bir asır'' sonra Türkiye'de ''örtünmek'' siyasal kavganın odak noktasına dönüştürüldü... ''Örtünme'' Kuran'ın on ayetinde ele alınır, bir yaşam ilkesi olarak benimsenir... Geçenlerde İslam hukuku konusunda yetkili bir hocayla konuşuyorduk... - Kim ne derse desin, dedim, Kuran-ı Kerim ılımlılardan çok radikal İslamcılara kaynak sağlıyor; El Kaide durup dururken ortaya çıkmadı... Kafasını salladı: - Haklısın!.. Durum bu kadar ciddi iken.. Hala bunun ciddiyetini, aymazlığını, tehlikesini göremeyenlerin boşa kürek salladıklarının farkında bile değiller..... Vahim ola bu... Diyorum ki:Örtünmeden örtünmeye bile fark varken neye göre;hangi "akıl-mantık" ilkesiyle bunu sürüyorsunuz;kime karşısınız tam olarak daha bu belli değil??? Yoksa Kur'an mıydı sorun sizin için;yine başka şeyler yine başka şeyler!!! Soruma hala cevap yok:Farklı açılardan bakamamanız;kendi "bildiğinizi sandığınızca" başkalarını yok saymanız dogmatik değil mi??? Ben sıkılmam;merak etmeyin... Alıntı
Φ denizz Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 artık yeter.bu dinci taşkınlığı kabak tadı verdi.bilinmeyen,görülmeyen,yerlerden geldiği söylenen.günümüz realitelerine çoğu zaman aykırı düşen.içinde destan,masal,ve ahlak öğretileri içeren bir takım eski yazıtlara göremi hayatımızı düzenliyeceğiz.haşema imiş .şu fotorafa bir bakın.komik demek bile az gelir.adeta zevksizlik abidesi,estetik kavramından en küçük bir ilham alamamış bir tuhaf kılık.birde bu hurafecilerin kendi sakat mantıklarına göre toplum hayatını düzenleme ve yönlendirmek istemeleri yokmu,ne demeli bilemiyorum.adamlar diyorki,ben hurafeye inanıyorum,sende hurafeci ol.gerçekliğe değil,gaipe inan. yoksa **********,zayıf bir insansın.ne demek bu yaaaa.mantığa bakarmısınız.ben buna gülerim arkadaşlar hemde kahkaha ile gülerim Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 .şu fotorafa bir bakın.komik demek bile az gelir.adeta zevksizlik abidesi,estetik kavramından en küçük bir ilham alamamış bir tuhaf kılık. Şimdi güzel arkadaşım bu cümleni ne için kurduğunu biliyoruz... Peki--- Sence de bu cümle senin tahammülsüzlüğünün ve farklıya olan düşmanlığının kanıtı olmaz mı; hayır anlayamadığım bir şey var:insanlık dışı tarzlara bürünmüş korkutucu makyajlı insanlar bile yeri geldi mi hoş karşılanırken(ben de yadırgamıyorum artık) sorun ne sizin için??? Rahatsızlık veren böcek oldu mu çıktığı yeri bulur üzerine gidersinizi;ama ortada sosyokültürel bir olay varsa kaynağı bir olmadığı gibi;"karşı" bulduğunuz taraf da doğrudan "böcek" yerine konamaz;üzerine gidecek yer aramaktansa uzlaşmaya çalışmanız sizce de toplumun geneli açısından iyi olmaz mı??? Umarım yeterince açık olmuşumdur;ve şimdiden rica ediyorum bazı arkadaşlardan örnek alıp da "hakaretvari;laf salatası görünümlü" cevap yazmayın;gerçekten hiç hoş olmuyor... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Eğer teknoloji kıyafetle olsaydı (açıklık, kapalılık) bugün Afrika kabileleri en ileri teknolojide olurlardı.. Yeri gelmişken birde dörtlük yazıvereyim.. Boşver ha haşama, ha bikini.. İçinde tut, çıkarma içindeki kini.. Sanan ne ondan, ona ne senden.. Seninki senin, onunki onun dini.. (Sedat) Saygılar.. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Medeniyet örtünmekle olsaydı o zaman Afganistandan daha medeniside yok. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Medeniyet örtünmekle olsaydı o zaman Afganistandan daha medeniside yok. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2007 Eğer teknoloji kıyafetle olsaydı (açıklık, kapalılık) bugün Afrika kabileleri en ileri teknolojide olurlardı.. Yeri gelmişken birde dörtlük yazıvereyim.. Boşver ha haşama, ha bikini.. İçinde tut, çıkarma içindeki kini.. Sanan ne ondan, ona ne senden.. Seninki senin, onunki onun dini.. (Sedat) Saygılar.. Arkadasim bir dörtlükte benden KAPATILAN GÖZLER En büyük kin dogmalardan olusan Mezhep kinidir öyle bir kindirki onun dini genede onundur.. öyle anlasilmazdirki saddami asani onu kutlamaya giden genede gülendir. Efendi Türkler Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Φ denizz Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2007 Şimdi güzel arkadaşım bu cümleni ne için kurduğunu biliyoruz... Peki--- Sence de bu cümle senin tahammülsüzlüğünün ve farklıya olan düşmanlığının kanıtı olmaz mı; hayır anlayamadığım bir şey var:insanlık dışı tarzlara bürünmüş korkutucu makyajlı insanlar bile yeri geldi mi hoş karşılanırken(ben de yadırgamıyorum artık) sorun ne sizin için??? Rahatsızlık veren böcek oldu mu çıktığı yeri bulur üzerine gidersinizi;ama ortada sosyokültürel bir olay varsa kaynağı bir olmadığı gibi;"karşı" bulduğunuz taraf da doğrudan "böcek" yerine konamaz;üzerine gidecek yer aramaktansa uzlaşmaya çalışmanız sizce de toplumun geneli açısından iyi olmaz mı??? Umarım yeterince açık olmuşumdur;ve şimdiden rica ediyorum bazı arkadaşlardan örnek alıp da "hakaretvari;laf salatası görünümlü" cevap yazmayın;gerçekten hiç hoş olmuyor... farklı olana düşmanlık sözüde biraz fazla ali0.dini öğreti ve kuralların yaşamı yönlendirmesine karşıyım.ayrıca bu kuralların bazılarınca mutlak doğrular gibi topluma dikte edilmesine.insanlar dini öğretiye göre yaşamak isterlerse kendi bilecekleri bir durum.laik prensipler çerçevesinde her kez inancına uygun yaşayabilir.netice olarak laik yapı değişik inanç sahiplerini birarada özgürce yaşaması için gerekli kuralları ortaya koyuyor. karşı çıkılan dinin, devletin ve toplumsal yapının merkezine temel olarak konulması.haşeme konusunda aynı düşüncelerimi koruyorum.giyim sitili eğer dünyayı güzelleştirmek istiyor isek her konuda olduğu gibi (mimari,dekorasyon,peyzaş, yemek yediğimiz masanın düzenine kadar)estetik bir yapı sergilemeli.zevksizliği,banallığı değil görgüyü ve güzellikleri yaymalıyız etrafımıza. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.