Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Ama bilinmeyen bir şeyi şeytanlar cinler periler iddiası oluşturuyorsa buna masal diyebiliriz. Şeytanların ve cinlerin olmadığıa ne kadar eminsin.. Bir zamnlar miktoplarda görülmüyordu.. Hadi bir gün cinleride görünteleyebileceksek..? Örneğin enerji boyutunu gösteren aletler.. Hani şuan kısmen o aletlerden varda x enerji boyutunu gösteriyorlar yarın xy boyutunuda gösterirlerse ne olacak..? Hani sık sık olabilirlikten bahsediyorsunya bu olmaz mı..? Parelel evren olasıda bu neden olası değil.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ abraham Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 valla olursa ilk müslümanda ben olurum başka hiç birşey sormam direk ibadete başlarım allahtan özür dilerim ve onu severim her istediğinide yaparım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 valla olursa ilk müslümanda ben olurum başka hiç birşey sormam direk ibadete başlarım allahtan özür dilerim ve onu severim her istediğinide yaparım Sadece cin ve şeytanın görüntülenebilmesiyle müslüman oluyorsan bunun sebebi nedir.. Kur'an-ı Kerim'in ilahi kitap olmasının ıspat edilmiş olmasıdır değil mi..? Ama mesela o devirlerde ana rahmi bile bilinmezken bugünki tıbbın doğruladığı ve henüz yakın zamanda keşfettiği ana rahmindeki üç karanlık evrenin Kur'an-ı Kerimde bildirilmesine ne yorum getireceksiniz.. Başka örneklerde verebilirim.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ katakuta Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Sadece cin ve şeytanın görüntülenebilmesiyle müslüman oluyorsan bunun sebebi nedir..Kur'an-ı Kerim'in ilahi kitap olmasının ıspat edilmiş olmasıdır değil mi..? Ama mesela o devirlerde ana rahmi bile bilinmezken bugünki tıbbın doğruladığı ve henüz yakın zamanda keşfettiği ana rahmindeki üç karanlık evrenin Kur'an-ı Kerimde bildirilmesine ne yorum getireceksiniz.. Başka örneklerde verebilirim.. Saygılar.. Gerçek dışı bir balon daha.İslamdan 500 yıl önce biliniyordu embriyonun rahimdeki durumu. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2007 Gerçek dışı bir balon daha.İslamdan 500 yıl önce biliniyordu embriyonun rahimdeki durumu Gerçek olmayan bir bilgi.. Kaynak göster.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ abraham Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Sadece cin ve şeytanın görüntülenebilmesiyle müslüman oluyorsan bunun sebebi nedir..Kur'an-ı Kerim'in ilahi kitap olmasının ıspat edilmiş olmasıdır değil mi..? Ama mesela o devirlerde ana rahmi bile bilinmezken bugünki tıbbın doğruladığı ve henüz yakın zamanda keşfettiği ana rahmindeki üç karanlık evrenin Kur'an-ı Kerimde bildirilmesine ne yorum getireceksiniz.. Başka örneklerde verebilirim.. Saygılar.. bunun sebebi ıspatlanmış olmasıdır bahsettiğiniz hikayenin gerçek olduğuna ancak öyle inanırım ama allah istemiyor çünkü bırak kendini okadar cin var peri var bitanesini bile karşıma çıkarmadı kuranı kerimdeki doğrular yanlışları götürmüyor oyüzden yani kuranı kerimin bir sayfasında beyin naklinin nasıl yapılacağını anlatsalar bile yanlışlarını götürmüyor allahın yazdığı kitapta yanlış olamaz çelişki olamaz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Şeytanların ve cinlerin olmadığıa ne kadar eminsin..Bir zamnlar miktoplarda görülmüyordu.. xlark tades Bilmediğimiz bir şeyden emin olamayız, cinler periler görüntülenirse yada bir şeylerle ölçülebilirse inanırız, inat yapmıyoruz yani. Neden mikroplara bütün dünya inanıyor ? görüntülendiği için olmasın ? Sadece cin ve şeytanın görüntülenebilmesiyle müslüman oluyorsan bunun sebebi nedir..Kur'an-ı Kerim'in ilahi kitap olmasının ıspat edilmiş olmasıdır değil mi..? Kur'anı kerim ilahi bir kitaptır doğru ama sorun bahse konu ilahi olayların ispatlananamış olmasıdır. Ama mesela o devirlerde ana rahmi bile bilinmezken bugünki tıbbın doğruladığı ve henüz yakın zamanda keşfettiği ana rahmindeki üç karanlık evrenin Kur'an-ı Kerimde bildirilmesine ne yorum getireceksiniz.. Ana rahminde sadece 3 karanlık evre yok 3 karanlık evre sayabiliriz ama bunlar o devirdede bilinebilecek şeyler Bugün modern tıptaki bilgiler o ayetlerde yok ! Zaten ayetlerde teknik bir veri yok sadece gözlem ve yorum var Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ bahar35040 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Açıklamalardan da görüldüğü gibi, ateizm; bilimsel hiçbir veriyi öne sürerek şu nedenden ötürü deme temeline sahip değildir. Burada da hiçbir örneği verilmemiştir zaten. Duyu organları dışında herhangi bir veriyi bilimsel kabul etmez. Dolayısıyla formel bilimlerle yapılacak hiç bir açıklama da tatmin edici olmayacaktır. Aciz bünyenin duyuları ile Yaratan'ı aramak; insanın baltayı yaptıktan sonra, baltanın insana minnet duyguları beslemesini beklemesinden çokta farklı birşey değildir. İlgili psikolojik durum; inanmama inancını gösteriyor. Diğer bir deyişle burada da bir inanca dayalı açıklamalar silsilesi söz konusu. Ancak burada bir fark var ki; ateizme göz atarsanız, bu uğurdaki anlatımların tamamı felsefeye dayalı açıklamalardan ibaret. Formel bilimlere soyut gözle bakanların, felsefe ile "demek ki..." , "...dir" gibi bağlaçlar ve ekler kullanarak açıklamalarıda bir o kadar çelişkili kalıyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ katakuta Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Açıklamalardan da görüldüğü gibi, ateizm; bilimsel hiçbir veriyi öne sürerek şu nedenden ötürü deme temeline sahip değildir. Burada da hiçbir örneği verilmemiştir zaten. Duyu organları dışında herhangi bir veriyi bilimsel kabul etmez. Dolayısıyla formel bilimlerle yapılacak hiç bir açıklama da tatmin edici olmayacaktır. Aciz bünyenin duyuları ile Yaratan'ı aramak; insanın baltayı yaptıktan sonra, baltanın insana minnet duyguları beslemesini beklemesinden çokta farklı birşey değildir. İlgili psikolojik durum; inanmama inancını gösteriyor. Diğer bir deyişle burada da bir inanca dayalı açıklamalar silsilesi söz konusu. Ancak burada bir fark var ki; ateizme göz atarsanız, bu uğurdaki anlatımların tamamı felsefeye dayalı açıklamalardan ibaret. Formel bilimlere soyut gözle bakanların, felsefe ile "demek ki..." , "...dir" gibi bağlaçlar ve ekler kullanarak açıklamalarıda bir o kadar çelişkili kalıyor. Aciz bünyeli diye küçümsediğin insanlar senin allahından daha güçlü ama bunu biliyormuydun? Mesela,insanlar kendisinden daha kuvvetli,kendi kaldırabileceğinden daha çok ağır yükleri kaldıran makinalar yapabiliyor. Kendisinden daha hızlı giden cihazlar yapabiliyor,kendisinden daha iyi gören, duyan aletler yapabiliyor. Senin allahın kendisinden daha iyi gören,duyan,kendisinden daha güçlü bir varlık yaratabilirmi? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir magician Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 evetDuyu organlarımız olmadan maddenin var olup olmadığını bilemeyiz Bizim algılarımız dışında hiçbirşeyin varlığı tespit edilememiştir, bu nedenle bizim algılarımız dışındaki maddeyi tanımlayamayız. Çünkü böyle bir yeteneğimiz yok ! saygılar. Peki algı nedir? Sorusuna duyu organlarımızdan, beynimize iletilen sinyallerdir. algılanan sinyaller değerlendirme sürecine girer ve bu sinyallere göre beynimizin bütün işlevleri kullanılarak algılarımız sonuçlandırılır. Cevabını vermişsin. Cevapların çok doğru. Gelmek istediğim yer burasıydı. Ünlü filozof Berkeley’i belki duymuşsundur. Amerika'da adına bir üniversite bile kurulmuş. Ona göre madde diye bir şey yok sadece bize gönderilen sinyaller var. Buna ne diyorsun? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Duyu organları dışında herhangi bir veriyi bilimsel kabul etmez. Dolayısıyla formel bilimlerle yapılacak hiç bir açıklama da tatmin edici olmayacaktır. Bahar35040, duyu organları dışında herhangi bir veri algılanmaz Cevabını vermişsin. Cevapların çok doğru. Gelmek istediğim yer burasıydı.Ünlü filozof Berkeley’i belki duymuşsundur. Amerika'da adına bir üniversite bile kurulmuş. Ona göre madde diye bir şey yok sadece bize gönderilen sinyaller var. Buna ne diyorsun? Magician Bence doğru bir teori değil, çünkü duyularımızdan beynimize gelen sinyaller yokluktan değil varıktan geliyor. Olmayan varlık(madde) beynizmize sinyal olarak gelmez. Beynimizde oluşturduğumuz varlık ise (hayal) zaten duyularımızdan daha önce edindiğimiz varlığın mantıklı yada mantıksız yada karışıklık olarak değerlendirilmesidir diye düşünüyorum. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 yanlışlarını götürmüyor allahın yazdığı kitapta yanlış olamaz çelişki olamaz Zaten yok.. Var mı bir yanlış varsa yaz.. Bence doğru bir teori değil, çünkü duyularımızdan beynimize gelen sinyaller yokluktan değil varıktan geliyor. Olmayan varlık(madde) beynizmize sinyal olarak gelmez. Beynimizde oluşturduğumuz varlık ise (hayal) zaten duyularımızdan daha önce edindiğimiz varlığın mantıklı yada mantıksız yada karışıklık olarak değerlendirilmesidir diye düşünüyorum Orada hiç bir şey yok anlamı yoktur.. Birşeyler var evet ama o algılanan şeyler gerçekte oradamı yoksa orada gibi mi görüyruz bir başka yerden gönderilen sinyaller olamaz mı, maddeden mi kaynaklanıyor yoksa madde değil mi gibi... Olaylar zihnimizde geçerlilik ve varlık kazanıyor hal böyle olunca zihnimiz dışında teşekkül eden şeylerin mutlak manada tasavvuru mümkün mü..? düşündürücü.. Saygılar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Birşeyler var evet ama o algılanan şeyler gerçekte oradamı yoksa orada gibi mi görüyruz bir başka yerden gönderilen sinyaller olamaz mı, maddeden mi kaynaklanıyor yoksa madde değil mi gibi... olamaz, duyularımız nerede algılıyorsa oradadır ve maddeden kaynaklanıyor Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 olamaz, duyularımız nerede algılıyorsa oradadır ve maddeden kaynaklanıyor Bunu ıspat edemessin.. Berkeley’de bunu söylüyor zaten.. Belki bilmediğimiz bir yerde oluşturulan bir algı sinyal demeti direkt sana gönderiliyor ve önündeymiş gibi bir his oluşuyor.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Bunu ıspat edemessin.. ederim önündeki monitör gerçektir ve oradadır, deneyebilirsiniz dokunun koklayın sıcaklığına bakın kaldırın indirin. Belki bilmediğimiz bir yerde oluşturulan bir algı sinyal demeti direkt sana gönderiliyor ve önündeymiş gibi bir his oluşuyor.. Televizyondaki belgeselde aslanlarda önümüzde ama biz orda değiliz, bize öyleymiş gibi geliyor ama duyularımız bunun böyle olmadığını bildiriyor. Ama televizyon(madde) için duyularımız önümüzde olduğunu bildiriyor, sinyal olarak, bu kesinlikle kanıtlanır. Rahatlıkla deneyleyebiliriz. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 önündeki monitör gerçektir ve oradadır, deneyebilirsiniz dokunun koklayın sıcaklığına bakın kaldırın indirin Güzüne gelen sinyaller parmaklarınada gerekli şekilde gelebilir.. Sonuçta her ikiside beyne iletilen elektirk sinyalinden ibaret.. Televizyondaki belgeselde aslanlarda önümüzde ama biz orda değiliz, bize öyleymiş gibi geliyor ama duyularımız bunun böyle olmadığını bildiriyor. Ama televizyon(madde) için duyularımız önümüzde olduğunu bildiriyor, sinyal olarak, bu kesinlikle kanıtlanır. Rahatlıkla deneyleyebiliriz. Ama televizyon bşr şekli var ve kendine has ayrı bir sinyali var yani sen onun tlevizyon olduğunu biliyorsun.. Göze deriye burna yada kulağa sınırsız yatay dikey düzlem sınırı olmadan gelen sinyaller üzerine düşün.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Güzüne gelen sinyaller parmaklarınada gerekli şekilde gelebilir..Sonuçta her ikiside beyne iletilen elektirk sinyalinden ibaret.. Beyne iletilen elektrik sinyali nerden geliyor ? Ama televizyon bşr şekli var ve kendine has ayrı bir sinyali var yani sen onun tlevizyon olduğunu biliyorsun.. nerden biliyorsun ? Göze deriye burna yada kulağa sınırsız yatay dikey düzlem sınırı olmadan gelen sinyaller üzerine düşün.. Bu sinyaller nerden geliyor ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ bahar35040 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 "Duyu organları dışında bir veri algılanmaz" ise sayıları bilimsel veri olarak kullanamayacağız demektir. Kullanabilmemiz için her bir sayının madde olarak algılanması ve doğrulanması gerekecektir. Nasıl mı? Örneğin 4 sayısını veri olarak kullanabilmemiz için 4 adet taş görmeli ya da dokunulmalıdır (taş örnektir), her 250000 sayısını algılayabilmek için 250000 adet fasülye, her 2,256879 için bu kadar çöp v.s. v.s. kullanmamız gerekiyor. İşin ilginç tarafı bunları veri olarak algılayabilmemiz için her kullanımda önce maddi olarak algılamamız sonra tekrar doğrulamamız gerekir, çünkü rakamlar madde değildir ya, o bakımdan veri olarak kullanmak istersek bu adetler kadar madde ile doğrulanmalıdır. Mesela; 100000000000000000000000000000 sayısı hiç dorulanmamıştır. Çünkü bu adet kadar hiç bir madde bir araya getirilip doğruluğu kanıtlanmamıştır. Öyleyse bu rakam veri olarak kullanılamaz. Neden? Çünkü duyu organlarımızla algılamamışızdır da ondan... Eğer sayıları veri olarak kabul edemeyeceksek bilimsel ifadelere de ihtiyaç kalmıyor. Bu durumda formel bilimlerin nazarınızda bir anlamı da yok. Gerçi, bilimsel içerikli herhangibir açıklamada öne sürmediğiniz göz önüne alınırsa bol bağlaçlı ve -dir ekli açıklamalardan başka yapacak birşeyde olmuyor haliyle. O'nu bildiğimiz madde olarak algılama çabası; matematik, istatistik ve mantık gibi formel bilimlerin, bilim kategorisinden dışlanması anlamına da geliyor. Bir de bir arkadaş insanlar kocaman makineler yapıyormuş falan diye örnek vermiş ki, akla zarar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kralx Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Beyne iletilen elektrik sinyali nerden geliyor Öz niteliğine hiç bir zama vakıf olamayacağımız bitr kaynaktan.. nerden biliyorsun Veri o şekildedir ve veridir sadece.. Senin örneğin üzerindne yorum yapıyorum... Normalde televizyoınunda nasılını nicelini niteliğini bilmekte kesin bir yöntemimiz yok.. O da bilinmeyen kaynaktan gelen ve direkt vehmimize gönderilen bir tür sinyal olabilir.. Bu sinyaller nerden geliyor ? Zaten bunu konuşuyoruz.. Maddeden geldiğine emin değiliz.. Gerçi maddede bilinen madde değil.. Daha önceki tartışmalardada söylediğimiz gibi, yokluktan gelen boşluktan oluşan.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ katakuta Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Bir de bir arkadaş insanlar kocaman makineler yapıyormuş falan diye örnek vermiş ki, akla zarar... Vereceğiniz cevap bu kadarmıydı ?Nasıl akla zarar onuda açıklasa idiniz.Madem akla zarar ise kullanmayın efendim uçak,araba,gibi insanın kendisinden daha hızlı giden teknolojik araçları. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 Duyu organları dışında bir veri algılanmaz" ise sayıları bilimsel veri olarak kullanamayacağız demektir. Kullanabilmemiz için her bir sayının madde olarak algılanması ve doğrulanması gerekecektir. bahar35040, sayılar insanın kafasında şekillenmez, duyularımızdan aldığımız verileri değerlendiririz. Olmayan bir şey değerlendirilmez. Zaten bunu konuşuyoruz..Maddeden geldiğine emin değiliz.. Gerçi maddede bilinen madde değil.. Daha önceki tartışmalardada söylediğimiz gibi, yokluktan gelen boşluktan oluşan.. xlark tades, senin söylediklerin gerçek değil, benim söylediklerim gerçek ben sana ispatladım, duyularınla yapabileceğin bir deney anlattım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.