Pkk neyin mücadelesini veriyor?

[Misafir aslan34]

[

 

 

dtp'nin eline son dönemde fazla 'metin' verilmiş olmalı ki ezberden siyasetleri hızlanıyor.

 

bunlar Kürt'lerin temsilcisi olmak gibi bir gaye gütmüyorlar ve Kürt'lerde bunların nasılda 'ezberci' oldugunun farkına varmalıdır.

 

Türkiye'ye mal olmaya çalışmak yerine , daha çok üstüne nefret çekmek ister gibi siyaset yapıyorlar ve buda dümenin başkasının elinde oldugunun en bariz göstergesidir.

 

Tabi laik/ulusal rejimin açmazlarıda bundan muaf degildir, bilakis bu kötü havayı desdekler mahiyette.

 

İyi etüt edin, dtp'lilerin okudukları ya da söyledikleri sözleri içlerinden gelerek mi? yoksa öylesine sözler mi? oldugunun ayırdına varırsanız ve yüzleri hiçde kendileri degil.

 

Dedigim gibi bunlar Kürt'leri temsil edemezler, etmek istemiyorlar ki.

 

bunları, akrabalarımın yarısı Kürt olmasından dolayı ezbere yazmıyorum.

 

sadece mevcut yapısıyla dtp'nin temsil yeterliligi yoktur diyorum ve Kürt'ler üzerinde sanıldıgı gibi baglayıcılıgı yoktur.

her şeyden öte marksist bir gelenekden gelmesi tam bir sırıtma ....

[Φ politika]

Güzel kardesim,haklisin bizi bize vurdurmak istiyorlar dogrudur aksini kmse söylemiyor ki söylüyorlarsa yalandir.

Senin anlattigin olay eger gercekse üzerinde cok düsünülmesi gerekir,ben yinede pek sanmiyorum ki asker durup dururken topluluga ates acsin hem neden acsin ki.ANlattigin olaya benzer bir olayi hatirliyorum belkide anlattigin olaydir olabilir ama hatirladigim kadari ile o cenazede polis ve asker güvenlik icin önlem almisti.Ve o kalabaliktan polise ates acilmisti.Bir anda ortalik karismis cenazedekilerle polis arasinda catisma cikmisti.Belki yanlis olabilirim ama yinede cok büyük olasilikla ilk ates acanlarin asker veya polis degil tam aksine cenaze törenine gelmis olanlardi.

Bunlar olmasin diyor bu forumdaki herkes,olmasin ki Türkiye olarak saglam adimlarla yolumuza devanm edelim,kalkinalim,kalkinalimki Türkiye'nin her kösesine refah ulassin.Bu ülke hepimizin ona elbirligi ile sahip cikmaliyiz.Ben hakli oldugumu hakkimin yendigini silahla degil fikirlerimle anlatabilirsem eminim ki beni savunacak coklari olacaktir.

Önce Türkiye'nin bölünmezligi üzerinde anlasmaliyiz eger bu noktada anlasabiliyorsak iste o zaman Anayasada olupta uygulanmayan esitlikten bahsedebiliriz.Iste o zaman Güneydogunun,Dogunun,Karadenizin Ic Anadolunun ekonomiden pay almadigini geri birakildigini söyleyebiliriz.Ama herseyden önce birlik ve bütünlük gelmeli o temelden hareket etmeliyiz.

 

saygilarla

[Φ sardunyam]

Aslan34 arkadaşım

 

Kürtçülük meselesinide laik/ulusal rejimin handikapı olarak algılamışsın ya artık pes...

Ulusalcılık bir kesime ait bir savunu değil ki, kendilerini bundan muaf tutuyorlar, laiklik ise mezhep, inanç, inançsızlık gibi bireysel tercihlerin en rahat yaşama ve uygulama olanağı sağlar...

 

Sanırım sizin Atatürk ilkelerini benimsememe gibi bir tercihiniz var bütün yazılarınızdan çıkan sonuç budur... Peki siz Kürtçülük meselesinde laiklik ve ulusal bilincin yerine ne önerirsiniz... Evren paşa gibi eyaletmi? Şeriati yönetim mi? Ne?

 

Aile tarafından Kürtlük bağı olan arkadaşım... sizin söylediklerinize göre devlet eliyle Kürtlere saldırı yapıldığı durumu ortaya çıkıyor... İstanbul'da Gazi Mahallesinde yaşayan Kürtlerin panzerlere, polis otolarına, sade vatandaşların evlerine neler yaptıklarını biliyorsunuzdur... Yani dikkat edin burası güneydoğu değil, İstanbul... Kozmopolit bir şehir... Burada sokaklarda ellerinde bölücübaşının posterleri ve ağızlarında pkk sloganı ile sokaklarda eylem yapıyorlar... Bugün hepimiz biliyoruz ki bölücübaşı en başta Kürtleri kullanmıştır, onları umursamamıştır, onlar için her hangi bir şey yapmamıştır ama nedense birilerinin kahramanıdır.(!) Güneydoğuda haksızlığa uğradığını söyleyen bir kısım insan neden büyük şehirlerde normal şekilde yaşamaya çalışmazlarda sürekli burada da gerginlik çıkartmak isterler?

 

Pkk sorununa köklü çözüm getirilememesinin en büyük sebebi Askerin baskı altında tutulmasıdır... Bu toprakları ve içinde yaşayanları korumakla mükellef olan asker halkına karşıymış gibi gösteriliyor... Onlar bizim içimizden çıkan bizden insanlar... Hepimizin kardeşi, eşi, babası, kendisi askerlik yapıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerini idare edenler ve mensupları uzaydan gelmiyor...

 

Allah'a şükür ki, bu ülkede en güvenilir kurum hala TSK'dır ve ikincisi Cumhurbaşkanımızdır...

[Φ Anakonda]

PKK Terrorist bir örgüttür. Dolayısı ile bu örgüte doğrudan ve/veya dolaylı destek veren ve sempati duyan herkes bu "Terrorist" tanımı içinde yer alır. Bu aslında herkesin bildiği ama nedense açıkça söylemediği veya sürekli hatırlatılması ve altı çizilmesi gereken bir gerçek. İster Kürt,ister Türk,ister İtalyan,İster Fransız ister ermeni kökeni ne olursa olsun bu örgüte destek veren herkes aynı Terrorist tanımlaması altında yer alır.

 

Bugün sözde nevruz kutlaması adı altında bir araya toplandığını gördüm birilerinin. İçinde bulunduğum Trende 17-18 yaşlarında çocukların ellerine tutuşturulmuş paçavraları Trenin kapısından sarkarak açtığını ve salladığını gördüm.... Elimden zor aldılar... Herkes haddini ve hududunu bilmek zorunda... Birisi artık bunlara dur demeli...Meydanı boş buldular zair.... Tren karışmasaydı ve başkaları da ayağa kalkmasaydı herhalde elimden alamazlardı o adamları.... Neye hizmet ettiklerini bilmeden şuursuzca provokasyonlar yapıyorlar...!!!

[Φ politika]

Kardesim,balik bastan kokar.Türkiye özgürlük adi altinda resmen bölünmeye dogru gitmektedir.Bu ne zaman gerceklesir bilinmez,kanli mi kansizmi olur oda bilinmez.Halklarin özgürlügü özellikle Komünistlerin sloganidir,PKK bayraklarinin Türkiye'de serbestce acilabilmesi göstermektedirki Türkiye bölünme sürecine girmistir.O bayrak kimin bayragidir?o bayrak veya pacavra, 30.000 insanimizin kanina giren terör örgütü PKK nin bayragidir, yani yasak olmasi gerekirken serbestce acilabilmektedir.Yasak olan birsey serbest olabilirmi,Almanyada Nazi bayragi neden yasaktir,yasak oldugu icin.Eger PKK lilar bayrak denen pacavralarini serbestce acabiliyorlarsa ve bunlarin actirilmasina göz yumuluyorsa bunun anlami PKK istedigine kavusmustur.Demek ki biz bosubosuna gencecik evlatlarimizi sehit ettirdik bilemezdikki bir Tayyip gelecek ve Pkk yi bagrina basacak.

Türkiye satilmistir dedigimizde birileri hep bizimle kavga etti.Kürtlere esit muamele yapilmadigini savundular,Kürtlere esit muamele yapmadigimiz halde Türkiyeyi bölmeye calistilar ya birde onlarin dedigi gibiesit muamele olsaydi acaba ne olurdu,söyleyeyim mi?PKK lilarin sitelerinde Türkler icin attiklari sloganlardan sadece birini verecegim;Gidin geldiginiz Orta Asya'ya burasi bizim ülkemiz,defolun gidin!Evet aynen böyle PKK nin slogani.Zaten Ermeni dostlarimiz,onlarin dostlari Elif Shafakta aynisini diyor ya;Sen gel Orta Asya'dan,dal Anadolu'nun icine,birde bakiyorsunuz hertarafta onlar.Yani Türkler ve Ermenileri katlettiler.

Türkiye bölünme yoluna girmistir,bunun aksini kimse iddia etmesin,PKK,Ermeni soykirimcilar,Komünistler ve basimizdakiler elbirligi ile bunu gerceklestirmeye calismaktadirlar,arkalarinda AB ve ABD var.

 

saygilarla

[Misafir aslan34]

Aslan34 arkadaşım

 

Kürtçülük meselesinide laik/ulusal rejimin handikapı olarak algılamışsın ya artık pes...

 

Sanırım sizin Atatürk ilkelerini benimsememe gibi bir tercihiniz var bütün yazılarınızdan çıkan sonuç budur... Peki siz Kürtçülük meselesinde laiklik ve ulusal bilincin yerine ne önerirsiniz... Evren paşa gibi eyaletmi? Şeriati yönetim mi? Ne?

 

 

aslında bir açıdan haklısınız.

yani kürtçülerle türkçülerin ortak noktası 'laik' olmaları olabilir.

anlaşamadıkları ulus paradigması.laiklik konusunda yanılmış olabilirim bu anlamda

 

ama türk ve kürtlerin ortak noktasımıdır, buna birşey diyemem.

 

Atatürk ilkelerinin evrenselligini söylerseniz bunu benimsememek zaten olmaz.

sıkıştım mı hemen 'şeriat'cı demek olmaz, bunu nerden çıkardınız...heralde siz fazla propagandaya maruz kalmışsınız.

 

ben demokrasi öneriyorum ama daha fazla demokrasi, demokrasicilik oyunu degil, bu ikisi ayrı şeyler; biri vardır digeri varmış gibi yapılır...

[Φ sedelina]

ya Murat Karayılan neyın mucadelesini verıyor

[Φ politika]

Atatürk'cü düsünce derneginin verdigi konferansa katilacak olan gazeteci ve yazarlar Ic isleri bakanliginin emri ile engellenmek istendi.Emniyet Müdürlügünden ve Icisleri bakanligindan yapilan aciklamaya göre bir yanlis anlasilma olmustur denilmektedir.

Bu arada Leyla Zana bir aciklama yaparak *Benim icin üc tane büyük lider vardir,bunlar,Talabani,Barzani ve Öcalandir*demistir.

PKK mücadelesinde basarili olmustur,Türkiyede Türk demenin Irkcilik oldugunu bas bas bagiranlar PKK nin Öcalan propagandasina ve Türkiye'de acilan pkk bayraklarina ve Öcalan posterlerine hayranlikla bakmaktadirlar.

 

*Vatanin bagrina düsman dayasin hancerini,

Bulunur kurtaracak bahti kara maderini.*

Mustafa Kemal

 

saygilarla

[Φ sardunyam]

aslında bir açıdan haklısınız.

yani kürtçülerle türkçülerin ortak noktası 'laik' olmaları olabilir.

anlaşamadıkları ulus paradigması.laiklik konusunda yanılmış olabilirim bu anlamda

 

ama türk ve kürtlerin ortak noktasımıdır, buna birşey diyemem.

 

Atatürk ilkelerinin evrenselligini söylerseniz bunu benimsememek zaten olmaz.

sıkıştım mı hemen 'şeriat'cı demek olmaz, bunu nerden çıkardınız...heralde siz fazla propagandaya maruz kalmışsınız.

 

ben demokrasi öneriyorum ama daha fazla demokrasi, demokrasicilik oyunu degil, bu ikisi ayrı şeyler; biri vardır digeri varmış gibi yapılır...

sayın aslan34

 

ben fazla propagandaya maruz kalmadım ama bazı propagandaları artık ezberledik... daha fazla demokrasi isteriz diyerek, başka şeyleri işaret eden insanlar da tanıdık... Türkiye'de demokrasinin tam manasıyla uygulanmıyor olduğu konusunda sizinle hem fikirim ancak anayasal bağlamda belirtilmiş olan demokratik haklar zaten yeterlidir... yenisini eklemek ya da farklı yorum yapmak gerekmez, anayasadaki demokrasi uygulansın bu yeterlidir...

 

Ancak şöyle bir gerçeklikte var ki Türkiye demokrasiye çok erken geçmiş bir ülkedir, bugün bunun sorunlarını yaşamaktayız, bundan 80 küsur yıl öncesinde Padişahlık ile yönetilen millet bir anda Cumhuriyete geçti, ardından demokrasi geldi, buna hazır değildi... sindirilememiş bir demokrasi anlayışımız var o yüzden suistimale açık...

 

Size şeriatçımısınız demedim, bunu mu önerirsiniz dedim... daha fazla demokrasi hangi yönetim şeklinde var ve Türkiye'de eksik olan nedir size göre? ben bunu öğrenmek istiyorum...

 

Selamlar

[Φ Asfalt]

Bir şeyi çok iyi anlamımız gerekiyor.

Bu yaşadığımız topraklarda ayrılık gayrılılık istemiyoruz....

Hep birlikte adam gibi insan gibi yaşamak istiyoruz...

Bu hepimizin en büyük dileği...

Bunun için çok çalışmak zorundayız.

Bu geleceğin bir aynasıdır unutmayalım....

[Φ suheda]

ya Murat Karayılan neyın mucadelesini verıyor

 

Sevgili arkadaşım bu Murat Karayılan denilen ****** terör örgütünün dağdaki elebaşıdır ayrıca Baydemir (Diyarbakır belediye başkanı)ile çok sık görüşen taleplerini Baydemir aracılığı ile ileten bir *******.Kısacası tüm pkk lılar neyse oda odur.

[Φ abidik]

bozmayın tadımızı derım ben

[Φ isyanci]

PKK kisa ve öz olarak hicbir zaman kürt vatandaslarin haklari icin degil, yapmis olduklari eylemlerle sadece ve sadece Türkiye'deki milliyetci, irkci fasist cete ve partilerin oy potansielini artirmak icin ve solun yok olamsi icin mücadele veriyor. Her sey ortata PKK var oldukca ve katliamlarini sürdürdükce, askerlerimizi öldürdükce, bu olaylar sedece fasist, cözüm istemeyen güclerin isine yariyor ve demokratlarin isni zorlastiriyor. Bundan daha net bir aciklama olamaz!!!!

[Misafir aslan34]

daha fazla demokrasi hangi yönetim şeklinde var ve Türkiye'de eksik olan nedir size göre? ben bunu öğrenmek istiyorum...

 

Selamlar[/b]

 

 

laikligin yedeginde bir demokrasi anlayışı degil ama demokrasinin yedeginde bir laiklik anlayışı, daha fazla demokrasi için yeterli olabilir.

 

laikligin elden gittigini bagıranların önce demokrasi için bagırması gibi..

konuyu yörüngesinden saptırmamak için uzatmak istemiyorum..

 

selamlar.

[Φ KesKiNkAleM]

Bir şeyi çok iyi anlamımız gerekiyor.

Bu yaşadığımız topraklarda ayrılık gayrılılık istemiyoruz....

Hep birlikte adam gibi insan gibi yaşamak istiyoruz...

Bu hepimizin en büyük dileği...

Bunun için çok çalışmak zorundayız.

Bu geleceğin bir aynasıdır unutmayalım....

 

asfalt arkadaşıma yürekten katılıyorum

[Φ kaplan-200]

Hep PKK dediniz.Ben melez bir insanım babam türk annem kürt Diyarbakırlıyım.Yaşım 20 bu yaşıma kadar bir çok olay gördüm bir kısmını size anlatayım.Yıll 1992 vedat aydın olayı. Milletvekili vedat aydın cenaze törenin binlerce insan katıldı.Evim ise olaya yakın bir yerdeydi.Surların yanı açık bir alan olduğunda hep top oynardık.Vedat aydın gömek için yürüyüşe çıkan topluluğu görünce yanlarına doğru giitik.Çocukluk işte merak bizimkide.Cenaze götürülüceği mezarlık , oyun oynadığımız mevki üzerindeydi.surların üzerinde askerler vardı.Topluluğun üzeinde helikopterler uçuşuyordu.Birden etrafa ateş açıldı.surlar üzerinde bulunan askerler topluluğa ateş açmaya başladı helikoptlerle ateş açıldı.Onlarca ölü yüzlerce yaralı

benim gördüğüm baana yeter 5_6 yaş civarındaki bir çocuk annesi kucağında yaralı bir şekilde yatıyordu.Son sözleri şunlar ana lımın leğıstın (anne beni vurdular).Bu kimin gözün önünde çıkar.Kanlar içinde binlerce kişi.Yıl 2006 yine bir yine bir cenaze töreni diyarbakır yapılan progandalar kendi halkının kendi memleketine çok aşırı bir zarara uğratı iş yerlerden devlet binaları ağır zarar uğradı.Yaw anlamıyorum insan nasıl memlekitine zarar verir.Galiba halkımın üzerindeki bu oynan politika kendilerine zara vermesini sağlıor.Suç kimde acaba devletemi yoksa bu progandaları yapanlardamı.Bence devletinde çok büyük payı var.Çok şey yaşatı burdaki millete devlet.Suçun ne kürt olmak.Devlete bunu farkına vardı sanki biraz.Atık pek üzerine gelmiyor halkımın üzerine..BU da proganda yapan kişilere insanlarımız kaptırmıyoz.2006 yılında Çıkan olaylarda birçok kişi yaralandı ölü sayısı az olsada hep çocuklar gidiyor.Bayn bir muhabirin sözleri.Bu olayı unutmayacığını.Üzerine doğru koşan 10 yaşları civarında bir çocuğun koştuğunu ve elinin gögğüsünün üzerinde olup eli kanlar içinde gördüğünü.Yanıma yığılıp düştüğünü ve çocuçuğun son sözünün '' ABLA VURULDUM'' .Bu muhabirin sözleri gördükleri herhangi bir gazete yada tvde yayınlamadı.Dahasıda var kısadan alayım birsz dedim.Haberleri izleriz bombalı saldırılar düzenleniyor.Pkk tarafında yapıldığını ortay çıktığı söyleniyor.Ama kafamı karıştıran şu pkk olarak adlandırdıkları doğuda millet olupta onlara kan püstürüyorlar.Ama bombalı saldılarda ben hiç türkiye üzerinde yaşayan bir kürt yaptığını duymadım.Ya suriye yada ırak asılı söyleniyor.Ha bide epeydir uygulanan bir sistemi söyleyim.Doğuda yaşayıan bir vatandışın askerlik sistemi . Öncelikle acemilik batıda daha sonra ustalık olarak doğuya veriliyor.Burda yani benim yaşadığım yer olarak askere giden kişilerin hepsi bu şekilde.Dağa çıkan doğulu askere gidipte doğuda görev yapanda doğulu.Mesele şu kardeşi kardeşe vurmak.Ben az bir şey anlatayım dedim size. Ölüm artık beni pek korkutmuyor hep onla yaşayınca insan alışıyor burası böyle işte.Ya yolda yürürken çıkan olay sebebiyle açılan bir kurşuna ölecez.Yada askeredeyken kardes dediğim beni görewimde ölüdrecek.******* OLSUN BÖyLE POLİTiKALARA.

sevgili arkadaşım bende senin gibi doğuluyum ve benimde anne atarafım kürt.....

Acemi birliği'ni batıda usta birliği doğuda yapıyorlar evet. güzel bir politika avrupa ülkelerinde herkes kendi memleketinde görev yapıyor................

bundan ,kardaşi kardeşe vurdurmak gibi bir sonuç çıkmaz........... Aynı anne'den ve babadan'da olsa pkk'ya kölelik eden kim olursa olsun kardeş olamaz....kardeşlik bağı kopmuş olur.

*******************************

pkk'yı tercih eden nasıl kardeş olabilir..................

[Φ sardunyam]

laikligin yedeginde bir demokrasi anlayışı degil ama demokrasinin yedeginde bir laiklik anlayışı, daha fazla demokrasi için yeterli olabilir.

 

laikligin elden gittigini bagıranların önce demokrasi için bagırması gibi..

konuyu yörüngesinden saptırmamak için uzatmak istemiyorum..

 

selamlar.

Laiklik demokrasinin yedeği değil ki, laikliğin anayasadaki açıklaması nettir... Birileri için yetersizdir zaten onlar laikliği kendi fikirlerini egemen kılmak için engel görürler... Türkiye'de birileri dini kendi çıkarları için kullanmaktan vazgeçirildiğinde laiklik hiç kimse için demokrasi yedeği olmayacak ve kimse bundan rahatsızlık duymayacaktır... Türkiye'de halkın büyük çoğunluğu inançlı, müslümanı, hristiyanı, yahudisi çoğunluk bir dine bağlı... Ama bir taraftada dindar görünüp dinle çıkar elde edenler var demokrasinin ve laikliğin uygulanmasından en çok rahatsız olanlar onlardır...

[Misafir aslan34]

Laiklik demokrasinin yedeği değil ki, laikliğin anayasadaki açıklaması nettir... Birileri için yetersizdir zaten onlar laikliği kendi fikirlerini egemen kılmak için engel görürler... Türkiye'de birileri dini kendi çıkarları için kullanmaktan vazgeçirildiğinde laiklik hiç kimse için demokrasi yedeği olmayacak ve kimse bundan rahatsızlık duymayacaktır... Türkiye'de halkın büyük çoğunluğu inançlı, müslümanı, hristiyanı, yahudisi çoğunluk bir dine bağlı... Ama bir taraftada dindar görünüp dinle çıkar elde edenler var demokrasinin ve laikliğin uygulanmasından en çok rahatsız olanlar onlardır...

 

 

dünyada farklı laiklik uygulamaları mevcut.

 

yasalarında laiklik olmayan demokratik ülkelerde var.

 

Türkiyedeki nevi şahsına münhasır laiklik uygulamaları, dini çıkar için araçsallaştıranlara degil bilakis dindarlara baskı politikalarına araç kılınmıştır.

 

toplum sözleşmesi varsa elinizde, buna uymayanların hukiki durumlarına bakarsınız ve geregi neyse yaparsınız.

sözde laiklik için bir örnek uygulama ;

 

bir üniversitede iki tane 'suçlu' çıktı diye kapısına kilit vurmak ne kadar mantıklı.

ve bunun gibi

türlü desiselerle 'egetim kurumları', 'kur'an kursları' kapatan zihin ne laikdir nede demokrat; bu zihniyete başka bir isim bulmak lazım.

 

bir şeyin denetimi ayrıdır, onu yasaklamak ve sınırlamalar getirmek çok başkadır.

 

bilmem anlatabildim mi?

örnege takılıp kalmayın sadece sözde laik zihne bir örnek.

bu çagdışı, külüstür ve demode zihin için halkda 'yedek' ya neyse.............

[Φ politika]

Laiklik uygulamasinin aksak ve noksan yanlari oldugu konusunda saniyorum ki burada hicbir arkadas aksini iddia etmez.Evet Laiklik maalesef gercek anlamda uygulanmamaktadir.Laikligin aksak ve noksan olmasi laikligin din düsmanligi oldugu anlaminada gelmez ve laiklerinde dinsiz olmasi anlamina gelmez.Allah'in *Dinde zorlama yoktur*uyarisi eger objektif olarak incelenirse laiklik felsefesine uyar.

Tam 50 yildir,, öncesini saymiyorum evet tam 50 yildir Türkiye'de Cumhuriyet karsiti gücler gerek iktidarda -ki, genelde hep Cumhuriyet karsiti gücler son 50 yil iktidarda idiler-gerekse parlamento disi gücler halinde mümkün olan her firsatta demokrasiyi hirpalamaya ve Atatürk devrimlerini safdisi birakmaya calistilar.Bugün gelinen noktada isbasinda olan Milli Görüs iktidarinin gayretleri ile bu hedeflerinin önemli bir kismini basarmislardir.Türkiye icinde gelismis olan PKK ve Tarikat isbirligi ile Türkiye bir cikmazin icine itilmistir.Iktidarin yönetim kadrosunun tarikatlarla olan ilgileri her gecen gün Türkiyeyi bu cikmazin daha derinlerine dogru itmektedir.Türkiye AB-ve ABD ekseninde sadece icazet alirbir konuma getirilmistir.

Türkiyenin,ezbereve anlamini bilmeden Kur'an okuyanlara degil Allah'in insanlara Kur'anda neler emrettigini nelerin yapilmasi gerektigini anlayacak ve milletimize gercek Islami anlatabilecek aydin insanlara ihtiyaci vardir bu nedenle her önüne gelen hocanin Tarikat sefinin actirdigi Kur'an kurslarinin kapatilmasini ben sahsen yerinde buluyorum.Arapca ögrenmek isteyenlerin Arapca dil kurslarina giderek Arapcayi ögrenmeleri ve Kur'ani Kerimi okuyabilmeleri mümkündür.Kur'ani illede hacilarin hocalarin veya tarikatlarin ögretmesi heralde sart degildir.

Yani sayin aslan34,ülkemizin huzura ve birlige ihtiyaci var en azindan bugünlerde Türkiye üzerinde oynanan oyunlari hepimizin yurtsever vatandaslar olarak görmek ve ona göre hareket etmek zorundayiz.Sun-i gündemlerle ülkemizin asil sorunlarini gözardi etmekteyiz.

 

saygilarla

[Misafir aslan34]

saygilarla

 

ben neden bahsediyorum siz neden bahsediyorsunuz sayın politika.

 

huzur mu? huzur milletin diniyle oynanarak saglanamaz.

 

jakoben laiklik anlayışı laikligi 'din düşmanlıgı' makamına oturtuyor ve bu devam ettikce böyle sürüp gider.

 

halkına güven duymayan sistemlerin huzurdan payı yoktur.

 

fransız tipi laiklik anlayışı terk edilmeli ve dindar insanların talepleri yok sayılmamalıdır.

 

siz başkasının çocuguna vermek istedigi egitimi kafanıza göre sıralayamazsınız be düşünceler geçmişde kalmalı ve sepete yollanmalı.

 

tarikat, cemaatleri vb. yasaklayınca, baskı altına alınca ne oluyor, yok mu oluyorlar, insanlar ''yasakmış bırakalım artık '' mı diyorlar...

bu tür yapıları ortadan kaldırmak mümkün degil, yasakçı zihniyetle bir yere varılamaz ve varılamıyorda zaten....oraya sokma, buraya girmesin, yasakla, kapat, görmezden gel ve sonra huzurdan bahset...bilmem kaç yıldır rüzgara dogru tükürüyoruz ve artık uyanalım...

 

özgürlügün oldugu yerde kalite artar ve kalitesizler kendilerine yer bulamaz.

yasagın oldugu yerde birileri kendisine haddinden fazla deger biçer....herkes için geçerilidir bu...

 

selamlar

[Φ politika]

Sayin Aslan34 insanlarin bir problemi yok,tarikatlarin problemi var cünkü insanlarin beyinlerini artik yikayamiyorlar.Bunu söylememek icin kendimi tuttum hep.Insanlarin dinini kimse yasaklamiyor ve yasaklayamazda.Iyi kötü bir demokrasimiz var buna ragmen dinimiz yasak degil.Yasak olan dini kullanmak ve insanlari devlete karsi kiskirtmaktir.Insanlar rahatlikla ibadetlerini yerine getirmektedirler.yasak olan asirlar öncesi yasantilar ve uygulamalar.Tarikatlar bu ülkenin altini oyan hurafeleri dine yerlestiren birtakim seyhlerin karargahlaridir.Türk milletinin huzura ihtiyaci vardir ve bu huzuru su veya bu sebeblerle kimse bozamaz.Bugün 2 sehidimizi topraga verdik.Bunlar Kur'an kurslari yasaklandi tarikatlar yasaklandi diye sehit olmadilar.Laiklik dini saptirmaya calisanlarin korkulu rüyasi oldugu icin ona karsi cikilmaktadir.Türkiye LAIK oldugu icin bugün bütün Islam ülkelerine bakarak en ileri düzeydedir.Ve Türkiye laik oldugu icinde müslümanin en alasi Türkiyede yetisir.

Cünkü dini taassup yoktur Türkiyede.Dinin gelismesi ancak laiklik vasitasi ile olur.

 

saygilarla

[Φ sardunyam]

dünyada farklı laiklik uygulamaları mevcut.

yasalarında laiklik olmayan demokratik ülkelerde var.

Türkiyedeki nevi şahsına münhasır laiklik uygulamaları, dini çıkar için araçsallaştıranlara degil bilakis dindarlara baskı politikalarına araç kılınmıştır.

toplum sözleşmesi varsa elinizde, buna uymayanların hukiki durumlarına bakarsınız ve geregi neyse yaparsınız.

sözde laiklik için bir örnek uygulama ;

bir üniversitede iki tane 'suçlu' çıktı diye kapısına kilit vurmak ne kadar mantıklı.

ve bunun gibi

türlü desiselerle 'egetim kurumları', 'kur'an kursları' kapatan zihin ne laikdir nede demokrat; bu zihniyete başka bir isim bulmak lazım.

bir şeyin denetimi ayrıdır, onu yasaklamak ve sınırlamalar getirmek çok başkadır.

bilmem anlatabildim mi?

örnege takılıp kalmayın sadece sözde laik zihne bir örnek.

bu çagdışı, külüstür ve demode zihin için halkda 'yedek' ya neyse.............

 

Sayın aslan34

 

alıntıladığınız yazımda açıkça ifade etmiştim laikliğin kimler için yetersiz olduğunu aslında onlar için yetersizlik değildir bu, ancak bazı yaptırımlar için engeldir... Türkiye'de dini inancını yaşayamama gibi bir problem mi var, inanç adına tek engel türbandır... Türbanla kamusal alanda görev yapamaz ve askeri alan içine giremezler... Bununda nedenleri belli türban üzerinden siyaset yapanlar ve türbanlı insanları buna malzeme yapanlardır... Bundan bir kaç yıl öncesine kadar Beyazıt Meydanı hemen her Cuma türban eylemine şahit olurdu... Şimdi olmuyor ama türban sorunu halledilmiş değil nereye gitti bu sorunu olanlar belli değil... ben kendi adıma başörtüsü kullanan arkadaşlarımın yanındayım onlar bu tercihi yapıyorlarsa ben buna saygı duyarım herkes duyar... Ancak mesele türbanlılar değildi türbanı din adına kullananlardı... bu sorun aşıldığında demokratik çerçevede bir engel kalmayacaktır... laikliğin uygulandığı Cumhuriyette insanlar dini siyasete, çıkara, iktidar olmaya kullanmadıklarında ve halk bunu kullananlara malzeme olmadığında sıkıntılar giderilir...

 

Hoca misali halka verir talkını kendi yutar salkımı durumunda olanlar laikliğinde uygulamasınında her zaman karşısında olacaklar... Türkiye'de şahsına münhasır laiklik uygulaması olmasının nedenleri bu insanlardır...

 

tüm dünyada laikliğin uygulandığı ülkelerde kendi sıkıntı yaratan durumlarına göre şekillendirirler...

 

selamlar

[Φ Efendi Türkler]

tüm dünyada laikliğin uygulandığı ülkelerde kendi sıkıntı yaratan durumlarına göre şekillendirirler...

 

 

 

Cok güzel net bir aciklama ,.,Tabiiki böyle olmak zorundadir olmazsa olmazlardir

Birileri ben yüzme bilmiyorum diye,.,, DENIZLERI DOLDURAMAYIZ

 

Saygilar

[Φ sardunyam]

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve eski DEP milletvekili Leyla Zana hakkında dün fuar alanındaki Nevruz kutlamaları sırasında yaptıkları konuşma nedeniyle inceleme başlattı.

 

Ahmet Türk, dünkü konuşmasında; terör örgütü başı Öcalan'a ''Sayın'' diye hitap ederken, Leyla Zana, Kürtlerin 3 liderinin bulunduğunu; bunlardan birinin Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, ikincisinin Mesut Barzani, üçüncüsünün ise terör örgütübaşı Öcalan'ın olduğunu söylemişti.

 

Nevruz etkinliğinde yapılan konuşmaları incelemeye alan savcılık, Türk ve Zana hakkında dava açılıp açılmamasına karar verecek.

 

Haklarında dava açılırsa Türk ve Zana, TCK'nın ''Suç ve suçluyu övme'' suçunu içeren 215. maddesi uyarınca yargılanacak.

 

DTP Genel Başkanı Türk, bir süre önce Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir açıklamasında ''Sayın Öcalan'' dediği gerekçesiyle yargılandığı davada 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

 

Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında, terör örgütü lehine slogan atıp ve örgüt elebaşısının posterini taşıdıkları gerekçesiyle aralarında 7'si çocuk 48 kişi gözaltına alındı.

 

Gözaltına alınan göstericilerin Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgulamalarının devam ettiği bildirildi

 

 

 

İşte o Konuşma...

 

"Kürtlerin 3 yoldaşı vardır. Bu üçü de çok değerledir. Kürtlerin yüreğinde önemli bir yere sahiptir" dedi. Zana, "Bircinsi Celal amca (Celal Talabani), Irak Devlet Başkanı, bir Kürt lideri ve kardeşliğe inanıyor, hepimizi de kabul ediyor. İkincisi Mesut amcadır. Kürdistan Bölge Başkanı, yani o da bizi kabul ediyor. Üçüncüsü hepimizin dile getirdiği gibi siz ona reber, başkan diyorsunuz. Hepimizin yüreğinde Kürt halkının iradesi olarak anlatıldığı başkan Öcalan’dır. Üçü de yüzümüzün akıdır, kulağı, yüreği ve beynidir. Yüreğimizde yer edinmişlerdir"

 

SİZİ İNANÇSIZ GÜÇSÜZ GÖRDÜM

 

"Hiçbir halk dilsiz, tarihsiz ve kültürsüz millet olmamıştır. Varlığınıza sahip çıkın, özgürlüğünüze sahip çıkın. 2.5 yıldır sizin içinizde dolaşıyorum, sizi inançsız, güçsüz gördüm. Gün be gün inancınızı güçlü tutun. Özgürlük, barış, eşitlik ve büyük umutlarınızı kaybetmeyin. Büyük umutlarımıza mutlaka kavuşacağız, bu konuda inancınızı yitirmemenizi istiyorum” Zana, Kürtçe yaptığı konuşmasının sonunda ise Türkçe hitap ederek şunları söyledi:

 

KÜRTLER KORKULU RÜYA DEĞİLDİR

 

“Türkçe konuşacağım şimdi de, biliyorum, siz de biliyorsunuz ki benim Türkçem çok kıttır. Ama Türk yetkililerine bir mesajım var, bundan dolayı Türkçe konuşacağım. Nevruz coşkudur kardeşliktir kim bayram olarak görmek istemiyorsa, onun bayramı değildir. Nevruz, kendine bayram olarak gören herkese kutlu olsun. Bu ülkenin geleceğini düşünen her insan bilmelidir ki Kürtler, halkların kardeşliğini istiyor. Yani Kürtler, korkulu bir rüya değildir. Kürt halkı, Çanakkale ve Kıbrıs’ta bunu ispatlamışlardır. Hiçbir zaman sırtını Türklere dönmemiştir ama her zaman sırtından vurulmuşlardır. Önemli ve dürüst bir halktır. Kimseyi incitmeye asla izin vermeyiz.

 

KÜRTLERİN YÜZDE 90’I BİRLİKTEN YANA

Ve istediği, sizden küçük bir parça olarak diliyorum onun için barışı söylüyorum ve Türkiye’deki akademisyenlere, aydınlara, hükümet yetkililerine sesleniyorum. Bir anket yapsınlar ve Kürtlere şöyle sorsunlar: Sizler tek başınıza yaşamak istiyor musunuz, yoksa eşit koşullarda, birlikte özgür mü olmak istiyorsunuz? Bunu araştırsınlar. Hiç kimse halkın üstünde değildir. Bu iradeye inanmak lazım. Hiç kimse korkuların esiri olmaz. İnanıyorum ki halkın yüzde 90’ı birlikte yaşamaktan yana olduğunu açıklayacaktır. Bölünme sanal bir bölünmedir."

 

 

[Φ sardunyam]

Rum Yönetimi terör örgütü PKK'nın "terör örgütleri listesi"nde yer aldığını gizleyerek, terör örgtü PKK'yı koruyucu yasa hazırlamaya çalışıyor.

 

Türkiye, büyük bir mücadele sonrasında terör örgütü PKK'yı, 2002 yılı başlarında Avrupa'da "terör örgütleri listesine" aldırmayı başarırken, aynı günlerde konuyu görüşmek için toplanan Rum Meclisi "PKKnın terörist bir örgüt değil, bir ulusal kurtuluş örgütü olduğunu, bu nedenle Güney Kıbrıs'ta yasaklanmaması gerektiğini " ile sürmüş ve terör örgütü PKK'ya her türlü desteği sağlamaya devam etmişti.

 

Güney Kıbrıs 'ın 2004 yılında Avrupa Birliği'ne alınmandan sonra ise, Rum Yönetimi PKK'nın "terörist örgütler listesi"nde yer aldığını yine gözardı edip, PKK'ya her türlü desteği sağlamaya devam ederken , AB normlarına uyum çerçevesinde terörizmle mücadeleye ilişkin yasayı hazırlaması gerekirken, bu yönde hiçbir adım atmadı.

 

Türkiye'nin etkili girişimleri sonucu Rum-PKK işbirliği bir kez daha belgelenirken, geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs'ta "terörizmle mücadeleye ilişkin" bir yasa tasarısı hazırlandı ve bu yasa tasarısı Rum Meclisi Hukuk Komitesi'nde görüşülmeye başlandı.Ama ne var ki Rum Yönetimi yine PKK'nın "terör örgütleri listesinde" yer aldığını görmezden gelerek, yasa tasarısında terör örgütü PKK'nın faaliyetlerini engelleyici olan maddeleri değiştirmeye çalışıyor.

 

Rum Meclis Hukuk Komitesi Başkanı İonnas Nikolau önceki gün yaptığı açıklamada söz konusu yasanın aslında 2004 yılında kabul edilmesi gerektiğini itiraf ederken, PKK'nın "terör örgütleri listesi"nde yer aldığı gerçeğini gizleyerek şunları söyledi: "Örneğin, PKK'nın terörist örgütler listesinde yer aldığını varsayarsak, PKK tarafından basılan bir dergiyi veya bileti satın alan bir kişi, terörist eyleme yardımcı olmuş kabul edilebilecektir. Bu yüzden yasayı hazırlayanları, Komite toplantısına çağırarak, bazı maddelerini yeniden gözden geçirmelerini veya bazı maddelerin gerekli olup olmadıklarına dair açıklamalarda bulunmaya hazır olmalarını istedik."