Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hrant DİNK öldürüldü...


burble

Önerilen İletiler

Ya herşeyi bir yana bırakın, öldürüldüğü yerde yatarken Hırant Dink'in ayakkabılarına hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum...; Altları delikti... Utanmak lazım... Ne yani, bu adama mı çekilde o silah... Savunmasız... Menfaatçi biri olsa yada birileri gibi birilerinin uşaklığını yapmış olsa en azından daha sağlam ve kaliteli ayakkabılar giyerdi diye düşündüm bi an... Bu adama mı sıkıldı o kurşun? Neye yaradı? Can almaktan başka neye yaradı..? Yazık... Daha kaç tane Aydını daha şehit vereceğiz bilmiyorum, bu utançları unutmak zor olacak ve hatta unutulmamalı... O bir Türk Vatandaşıydı... Bunun aksini söylediğini hiç duymadım... Belki söyledikleri hatalıydı yada değildi, benim yargım ona değil; Düşünebilen yada bir kaç düşünebilen insanlardan bir insandı öldürülen, ben en çok buna yanıyorum...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 383
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

enes arkadaşım, herkesin fikri, düşüncesi seninle benimle aynı olmak zorundamı. Diyelimki seninde fikrin bana göre yanlış. öldüreyim mi seni ?

 

Hrant Dink'in onaylamadığım, karşı olduğum bir sürü fikri vardır bana görede.

 

Ama acı olan, biz ülke olarak o insanın fikirlerini beyan ettiği için hayatının elinden alınmasına engel olamadıysak, açık söyliyeyim benim bu güne kadar yanlış bulduğum fikirlerinin bazılarında haklıymış. özelliklede "Türkiyede farklı düşünenin hayati güvencesi yoktur" lafında.

 

fikirleri ne olursa olsun. bir gazeteci bu ülkede mahkeme salonlarında linç edilmeye girişilmişse. bazı medya tarafından, kimi çevreler tarafından açık hedef haline getirilmişse. ve sonunda bu kişi hiçte şaşırılmayacak şekilde katledildiyse. şapkayı önüne alıp düşüneceksin.

 

ve artık linç kültürünü yaymanın. Fikirlerini beğenmediğin kişileri hedef göstermenin nelere yol açacağı ve sonuçlarının nasıl feci olacağını herkes görmeli.

 

Her şey bir yana, Türkiyede bir gazetecinin fikirleri ve yazdıkları düşünden hayatı tehlikeye giriyorsa hala. masalları bırakmanın zamanı geçiyordur.

 

Ve yine ırkçı katillere kahramanlık triadları okunmamalı. savunmasız insanları sokak ortasında katleden katiller kahraman ilan edilmemeli yine bundan on yıl sonra.

 

Ve artık Allah aşkına düşmanlık tohumlarını göğsünü gere gere. medya ö nünde şov yapa yapa ekip. bunun meyvesi bu faciada olduğu gibi biçildiğinde. Utanmadan çıkıp kınamamalı gerçek failler.

 

Hiç kıvıracak, veyahut kılıf geçirilecek ortam yoktur. Biz ülke olarak bu adamın fikirleri yüzünden tehdit edilmesine, linç girişi mlerine maruz kalmasına. açık hedef haline getirilmesine kayıtsız kaldık. kimimiz mutlu oldu. şimdi bunun meyvesini, dehşetle seyrediyoruz. Ve yarattığımız Frankestein'in nasıl doğduğuna şaşırıyoruz

 

not : Git araştır vs tarzı çok sıkan bir tarz. varsa bildiğin yaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

fikirleri ne olursa olsun. bir gazeteci bu ülkede mahkeme salonlarında linç edilmeye girişilmişse. bazı medya tarafından, kimi çevreler tarafından açık hedef haline getirilmişse. ve sonunda bu kişi hiçte şaşırılmayacak şekilde katledildiyse. şapkayı önüne alıp düşüneceksin.

 

 

Ben bir müslüman olarak Hıristiyan olan Hırant Dinkten olumsuz manada hiç düşünmedim, aklıma bile gelmedi.

 

mahkeme salonlarını bir önceki iletimde yazdım 301. madde içinde düşündüklerim orada.

medyanın timsah gözyaşlarına inanmadıgımı çünkü dünü iyi hatırladıgımı söyledim.

hangi çevreler tarafından açık hedef haline getirildigine yazdım ve hatta kendisi son yazısında kimler oldugunu belirtmiş, bu demek degil ki milli duyguları olan birileri yapmış.

bütün bu olanlara ragmen hiç alakasız tarafa çekme akıllıgı gösterenlere hayret ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

M. Kemal'i M. Kemal yapan çok güzel bir lafı vardır, bilmiyorum biliyor musunuz?

 

"Gerçekleri Söylemekten Asla Korkmayınız..."

 

Türkiye Cumhuriyeti bizim devletimizdir... Uğrunda ölebilecek kadarızdır ancak şu da vardır ki eğer bu ülkenin sahibi isek hataları da bizim hatalarımızdır. Ülkemizde Aydınlar öldürülüyor hemde adice... Adamın ayakkabılarına dikkat edin diyorum... Eminim ki utanacaksınız... Ben utandım çünkü... Türkiye eksikleri ve hataları olan bir ülkedir ve herşeye rağmen bizim ülkemizdir... Bizim ülkemiz olması bu Gerçekleri söylememizi engellememeli hatta kendi ülkemizde gerçekleri söylemekten korkmamalıyız... Gerçekleri söyleyebildiğimiz tek yer varsa eğer orası da bizim kendi evimiz ve ülkemiz olmalıdır... Ve Hırant Dink "Türkiyeliyim" dediği "Kendi Ülkesi"nde öldürüldü...

 

Hırant Dink her adımda yalan söyleyen bir adam mıydı sanıyoruz?

Birilerine uşak mıydı sanıyoruz?

Yada onun ölümüne tepki göstermenin Türklüğe zarar vereceğini mi düşünüyoruz?

Ermeni Diasporasına destek vereceğini mi düşünüyoruz?

 

Ya geçelim bunları, bir İnsan öldürüldü kardeşim... İnsan...

 

Kızı inanamıyordu, ağlıyordu... Haykırıyordu...

 

Siz hiç altı delik ayakkabılarınızla, ayazda ve soğuk bir beton üzerinde öldürüldünüz mü?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cinayeti itiraf etti

 

SAMSUN (İHA) - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast, yakalandıktan sonra Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadede, “Cuma namazını kıldıktan sonra vurdum” dedi.

 

Dink'in katil zanlısı Oguün Samast dunda gece Samsun'da yakalandı. Bu sabah İstanbul'a getirilen Samats, Emniyet Müdürlüğü'de sorguya alındı. Olayla ilgili Trabzon'da gözaltına alınan 4 kişi de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.

 

Samats, Samsun'daki ilk ifadesinde cinayeti kabsul etti. Cinayetten 10 dakika önce gözgeze geldiklerini ve Dink'in irkildiğini anlatan Samast'ın şu ifadeyi verdiği öğrenildi:

 

“İnternette haberlerde okudum. Orada 'Ben Türkiyeliyim. Ama Türk kanı pis kandır' dediği için öldürmeye karar verdim. 17 Ocak'ta Trabzon'dan otobüse bindim. 18 Ocak akşamı İstanbul terminaline indim. Geceyi de terminalde geçirdim. 19 Ocak'ta görüşmek için gazeteye gittim. Ancak görüşemedik. Daha sonra Cuma namazını kıldım. Namaz çıkışı da gazeteye gittim. Bu sırada Hrant Dink bir bankaya girdi. Bankadan çıkıp gazeteye gitti. Beni görünce irkildi. 10 dakika sonra gazeteden çıktı. Arkasından yanaştım ve 1 metre uzaklıktan vurdum. Pişman değilim.”

 

BAŞSAVCI: İTİRAF ETTİ

 

Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın ilk ifadesinin Samsun'da alındığını söyledi. Başsavcı Gökçınar, “Sanık suçunu itiraf etti” dedi.

 

KATİL ZANLISI BÖYLE YAKALANDI

 

Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın yeri, dün öğle saatlerinde televizyonlarda gösterilen görüntülerinden resmi gören babası Ahmet Samast'ın ihbarıyla tespit edildi.

 

Ahmet Samast'ın oğlu Ogün Samast'ı aramaya başlayan polis, Trabzon McDonald's bombalamasına karıştığı belirlenen Samast'ın aynı olaydaki arkadaşı Yasin Hayal ile birlikte 12 kişi gözaltına alındı.

 

Hayal'den 12 saat sonra Ogün Samast Samsun'da yakalandı. Dink'in katil zanlısı Samast daha sonra İstanbul'a getirilerek Emniyet Müdürlüğü'de sorguya alındı. Olayla ilgili Trabzon'da gözaltına alınan 4 kişi de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.

 

HAYAL DE SORGULANIYOR

 

Pelitli Belde Belediyesi'nde çalışan Dink Suikastı zanlısı Ogün Samast'ın arkadaşı olduğu için Trabzon'da sorguya alınan Yasin Hayal (25), McDonald's'ı bombalamaktan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarpırılmış, 11 ay tutuklu kaldıktan sonra 13 Eylül 2005'te tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.

 

ÜÇ GÜNDÜR ORTADA YOK

 

OGÜN Samast'ı ihbar eden baba Ahmet Samast, oğlunun bir hafta önce dengesiz davranışlar sergilediğini söyledi. Ahmet Samast verdiği ifadede, "Oğlum üç gün önce İstanbul'a gideceğini söyleyerek ortadan kayboldu" dedi.

 

KATİL ZANLISI OGÜN SAMAST FUTBOL OYNAMIŞ

 

Gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın, Trabzon'da 2. Amatör Küme Takımı Yenipelitlispor'da bir süre futbol oynadığı belirlendi.

 

Düzköy ilcesi nüfusuna kayıtlı olan ve Trabzon'un Pelitli Beldesi'ndeki afet evlerinde oturan Ogün Samast'ın, Yenipelitlispor'da, 2004-2005 sezonunda bir süre futbol oynadığı belirtildi. Kulüp tarafından 17 Eylül 2004 tescil tarihli lisans ile kadrosunda bulundurduğu Ogün Samast'ın, daha sonra disiplinsiz davranışları nedeniyle takımdan gönderildiği öğrenildi.

 

Bu arada, tanıdığı kişiler, Pelitli'deki Ahmet Can Bali Lisesi'ndeki eğitimini yarıda bırakan Ogün Samast'ın, bir işinin olmadığını ve zamanın büyük bir bölümünü mahalledeki internet kafelerde geçirdiğini söylediler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gerçekten Türkiye'deki ermeni asıllı Türk vatandaşlarından birisi olan aynı zamanda Agos gazetesi genel yayın yönetmeni olan şahsın İstanbul'un ortasında hunharca bir cinayete kurban gitmesi kabul edilebilir birşey değildir. Hrant DİNK herhangibir ermeni asıllı Türk vatandaşı değildi. Gazeteci kimliğinin ötesinde son zamanlarda yaptığı siyasal içerikli açıklamalarlada gündeme oturmuştu. Şunu kabul etmek gerekir ki Türkiye'de siyasal görüşü ya da ideolojisi ne olursa olsun pek çok insan tarafından sevilen biri değildi. Bunun nedeni "ermeni" asıllı olması değildi elbet. Türkiye'yi,insanını ve tarihini töhmet altında bırakacak birtakım açıklamaların altına imza atması ve bu açıklamalara ortak olmasıydı. Türkiye'yi,insanını ve tarihini kötüleyerek populer olma ya da prim yapma yarışında adı geçenlerden birisi idi. 301 maddeden yargılanıyor olmasaydı kimse adını bile bilmeyecekti. Baksanızza bir kısım aklı evvel şahsı "Aydın" ilan etmiş bile. Açıkçası ifade etmem gerekirse Hrant DİNK adı banada iyi şeyler düşündürmeyen bir addı. Su testisi su yolunda kırıldı. Nevarki hiçbir neden bu korkakça cinayeti haklı çıkaramaz. Cinayetin nedebi,kimler tarafından işlendiği ya da işlettirildiği henüz belirlenmemişken birilerini suçlu ilan etmek de bir çeşit yargısız infaz olsa gerek. Adı geçen şahsın bu şekilde,bu zamanlarma ile katledilmesi pek çok çıkar çevresinin işine yarayabilir gibi gözüküyor. Hadisenin geçmişi,şekli,yeri ve zamanlaması dikkate alındığında olayın failinin kim veya kimler olduğunun saptanmasında daha geniş düşünülmesi gerekmektedir. Hadise bir Türk karşıtlığına ya da Türkiye'yi karalama kampanyasına alet edilmemelidir. Ben hadisenin Tüm Türkiye'nin Ayıbı imiş gibi lanse edilmesinide son derece yersiz ve garip bulduğumu belirtmek istiyorum....

 

Bu ne şimdi.. Ne söylediğinden ne yazdığından bişey anlayabildik.

Ne şiş yansın ne kebap mantığını bırak.*********.......

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

enes arkadaşım, herkesin fikri, düşüncesi seninle benimle aynı olmak zorundamı. Diyelimki seninde fikrin bana göre yanlış. öldüreyim mi seni ?

 

Hrant Dink'in onaylamadığım, karşı olduğum bir sürü fikri vardır bana görede.

 

Ama acı olan, biz ülke olarak o insanın fikirlerini beyan ettiği için hayatının elinden alınmasına engel olamadıysak, açık söyliyeyim benim bu güne kadar yanlış bulduğum fikirlerinin bazılarında haklıymış. özelliklede "Türkiyede farklı düşünenin hayati güvencesi yoktur" lafında.

 

fikirleri ne olursa olsun. bir gazeteci bu ülkede mahkeme salonlarında linç edilmeye girişilmişse. bazı medya tarafından, kimi çevreler tarafından açık hedef haline getirilmişse. ve sonunda bu kişi hiçte şaşırılmayacak şekilde katledildiyse. şapkayı önüne alıp düşüneceksin.

 

ve artık linç kültürünü yaymanın. Fikirlerini beğenmediğin kişileri hedef göstermenin nelere yol açacağı ve sonuçlarının nasıl feci olacağını herkes görmeli.

 

Her şey bir yana, Türkiyede bir gazetecinin fikirleri ve yazdıkları düşünden hayatı tehlikeye giriyorsa hala. masalları bırakmanın zamanı geçiyordur.

 

Ve yine ırkçı katillere kahramanlık triadları okunmamalı. savunmasız insanları sokak ortasında katleden katiller kahraman ilan edilmemeli yine bundan on yıl sonra.

 

Ve artık Allah aşkına düşmanlık tohumlarını göğsünü gere gere. medya ö nünde şov yapa yapa ekip. bunun meyvesi bu faciada olduğu gibi biçildiğinde. Utanmadan çıkıp kınamamalı gerçek failler.

 

Hiç kıvıracak, veyahut kılıf geçirilecek ortam yoktur. Biz ülke olarak bu adamın fikirleri yüzünden tehdit edilmesine, linç girişi mlerine maruz kalmasına. açık hedef haline getirilmesine kayıtsız kaldık. kimimiz mutlu oldu. şimdi bunun meyvesini, dehşetle seyrediyoruz. Ve yarattığımız Frankestein'in nasıl doğduğuna şaşırıyoruz

 

not : Git araştır vs tarzı çok sıkan bir tarz. varsa bildiğin yaz.

 

Sevgili Cyrano'nun dediği gibi biz bu ayıbı artık üzerimizden atmak zorundayız.

Toplum olarak bilinçlenmekten gayri bir yolumuz yok.Hep yazıyoruz çiziyoruz

Bu ülkenin en değerli evlatları bir amerikan K.....ine kurban ediliyor diye..

Bu vahşi gidişata dur diyecek olan ancak biz toplumuz.Yazarak meydanlara

çıkarak güzel ülkemizin hakkını vermek zorundayız.ABD den icazetli siyasilerden

birşey beklersek,Ruhuna fatiha okumanın zamanıdır çilekeş cumhuriyetin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'ye ve demokrasiye kara çalmak istediler belkide başardılar bu ayıbı taşımak bu millete ağır gelecek. Bu ülkede bu çağda hala inanlar düşüncelerinden ötürü öldürülüyorsa bu millet kafasını önüne alıp tekrar düşünmeli. Neden bu ülkede provakatörler ve teröristler bu kadar kolay can alabiliyor.???

 

Zanlı yakalandı üstelik çok kısa bir zaman içerisinde emniyet güçlerini kutlamak lazım.

belkide çok farklı anlamları olduğu için yani Türkiye'nin dünyada kendisini aklaması için katilin hemen yakalanmış olması önemliydi ama insan biran düşünüyor daha önce öldürülen aydınlarımızın katilleri bulunamadı (!) onlar ne uğruna öldürülmüştü? onları öldürenlerde Türkiye'nin demokratikleşmesine kurşun sıkmışlardı. şuan beni bu düşünce rahatsız ediyor. sistemi ve sistemi idare edicileri eleştiren, düşünce üreten ve o düşünceleriyle insanlığa yol göstermiş aydınlarımızın katillerininde biran önce bulunmuş olmasını isterdik. onları unutmamalıydık.

 

düşünceler tartışılmalıdır bir insan başkasının düşüncesinden rahatsızlık duymak yerine kendi düşüncesi ile kendisini ifade etmeli değil mi? ama malesef öyle olamıyor fikirlerden ve o fikirlerin ifade edilişinden rahatsızlık duyanlar fikir sahibini ortadan kaldırmakla bir kazanç elde ettiklerini sanıyorlar.

 

vatanseverlik ırkçılık değildir vatan toprağı ve milletiyle bir bütünü oluşturur, ulus millet bilincinde olabilmeliyiz artık... ırkçılığa dayalı bir milliyetçilik, fanatizme dayalı bir dincilik insan sevgisi taşımayanlara mahsus... ve insan sevgisinden mahrum olan gözünü kırpmadan can alabiliyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayakkabıdaki Delik (Tıkla)

 

Talat Paşa cinayeti gibi

 

Dink suikasti, 86 yıl önce Berlin'de işlenen ve Ermeni iddialarından kaynaklanan ilk cinayeti hatırlattı. Talat Paşa 15 Mart 1921'de Sogomon Tehliryan adlı terörist tarafından ensesine iki kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Ayakkabısının altı da Dink'in ayakkabısının altı gibi delikti.

 

Ayakkabıların altındaki delikte inanılmaz tesadüf

 

Hrant Dink'in ensesinden vurulması ve ayakkabısının tabanındaki çatlak, bana bundan 86 sene önce Berlin'de işlenen bir başka cinayeti hatırlattı: Sadrazam Talât Paşa'nın katledilmesini... Paşa, 1921'in 15 Mart sabahı Berlin'de Sogomon Tehliryan adında bir terörist tarafından ensesinden vurulmuştu ve maktulün kimliği tabanı delik ayakkabılarından anlaşılmıştı. Şimdi bu yazdıklarımı okuyup "Talât'a karşılık Hrant" gibisinden abuk sabuk bir kıyaslamaya gittiğimi zannetmeyin. Berlin'de 1921'de Sogomon Tehliryan tarafından sıkılan ilk kurşun bugüne kadar devam eden bir nefretin nasıl ilk ateşleyicisi olmuşsa, tarafları anlayış çizgisine çekmeye çalışan Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar da aynı nefreti kat kat arttırma görevi görmüştür. Dolayısıyla Talât Paşa'yı katleden Sogomon Tehliryan ile Hrant Dink'i vuran cani arasında hiçbir fark yoktur..

 

Hrant Dink'i, ensesinden iki kurşunla vurarak katlettiler. Fotoğraflardan, yerde kanlar içerisinde yatan Dink'in ayakkabısının lâstik tabanının çatlamış olduğu apaçık görünüyordu. Herşeye rağmen Türkiye'de kalmakta, burada yaşamakta kararlı olan Dink, isteseydi dışarıya gidip kendine bambaşka bir hayat kurar, bir eli yağda öteki balda yaşar, ağırlığınca altınla tartılırdı. Üstelik ayakkabıları daha yeni ve tabanları daha sağlam olurdu. Ama o burada kalmayı tercih etti, zira bu toprağın çocuğuydu.

 

Ben, üzerinden uzun seneler bile geçse, Hrant Dink cinayetinin öncelikle iki unsurunu hatırlayacağım: Maktulün ensesinden vurulmasını ve ayakkabısının tabanının çatlak olmasını... Bu iki unsur, aslında 80 küsur seneden buyana devam eden Ermeni meselesinin ayrılmaz parçasıdır, ilk cinayet ile son cinayetin de ortak noktasıdır ve hangi millete mensup bulunursa bulunsun, katilin hep aynıolduğunu göstermektedir.

 

İlk cinayet bundan 86 sene önce, 1921'de işlenmişti; o zamanki kurban Sadrazam Mehmed Talât Paşa idi ve Talat Paşa ile son kurban Hrant Dink'in katledilmeleri arasında büyük bir benzerliğin vârolduğu pek farkedilmedi: İkisi de enselerinden vurulmuşlardı ve vuruldukları sırada her ikisinin de ayakkabılarının tabanı delikti. Biri imparatorluğun bir zamanlar en güçlü adamıydı, diğeri istediği an büyük refaha kvuşabilecek bir çizgideydi ama kendilerini mali bakımdan rahata erdirecek yolu seçmemiş, altı delik yahut tabanının lâstiği çatlamış ayakkabılarla yaşamayı tercih etmişlerdi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Ermeni diayporası tarafından "1915 olaylarının mimarı" ve "en büyük düşman" ilân edilen Talât Paşa, Hrant Dink gibi sokak ortasında katledilmişti.

 

Paşa, 1921'in 15 Mart sabahı sürgünde yaşadığı Berlin'in Charlottenburg Caddesi'nde evinin hemenilerisinde Sogomon Tehliryan adında bir terorist tarafından ensesinden vuruldu. Yerde kanlar içerisinde yatan cesedini ilk gören Türk, cinayetten birkaç saniye sonra oradan tesadüfen geçmekte olan bir delikanlıydı: İttihad ve Terakki Partisi'nin uzun seneler kâtib-i umumisi yani genel sekreteri ve Talât Paşa'nın da çok yakın mesai arkadaşı olan Midhat Şükrü Bey'in Bleda) oğlu Turgut. Turgut Bleda, yerde yatan cesedin ayakkabılarının delik tabanlarını görünce katledilen kişinin Paşa olduğunu anlamış, cinayet mahallinden kaçmak üzere olan katili de, Paşa'nın yerdeki bulunan bastonuyla döverek bir hayli hırpalamıştı.

 

Tehliryan, cinayetten birkaç gün sonra Berlin'deki Charlottenburg Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkartıldı. Ama duruşmalar katilin değil, Türkiye'nin yargılandığı bir havaya büründü ve Tehliryan çok kısa bir yargılamadan sonra beraat etti! Karakoldaki ifadesinde "Paşa'yı niçin arkadanvurduğu" sorulduğunda "Öldürmeye daha önce birkaç defa teşebbüs edip önüne çıkmıştım. Ama öyle bir bakışı vardı ki, silâhımı çekemedim. Sonra da arkasından vurdum" demişti. Şimdi bu yazdıklarımı okuyup da "Paşa'ya karşılık Hrant" gibisinden abuk sabuk bir kıyaslamaya gittiğimi zannetmeyin.

 

Sadece, 80 küsur seneden buyana devam eden bu kanlı hesaplaşmanın ilk ve son kurbanları arasında varolan bir benzerliğe, menfaat kavramından nasıl uzak durduklarını ifadeye çalıştım o kadar... Berlin'de 1921'de Sogomon Tehliryan tarafından sıkılan ilk kurşun bugüne kadar devam eden bir nefretin nasıl ilk ateşleyicisi olmuşsa, tarafları anlayış çizgisine çekmeye çalışan Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar da aynı nefreti kat kat arttırma görevi görmüştür. Dolayısıyla Talât Paşa'yı katleden Sogoman Tehliryan ile Hrant Dink'i vuran cani arasında hiçbir fark yoktur.

 

 

 

21.01.2007 11:03:00

 

25340-MP.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insanın inandığı taviz vermediği bir ideolojisi vardır. bu ideolojiyi savunurken çok çile çeker. yaptıklarından dolayı belki bir ömür boyu yalnız kalır, belkide ıp ıssız bir sokakta vurulur. katilleri herzaman bellidir. ama onları hep saklarız anlatmak istemeyiz onları. hep katillerin kim olduğunu bilerek yaşarız ama onları söylemeye kendimizde cesaret bulamayız. nasıl mı? şu ana kadar kaç yazar ölduruldu? kaçının katili yada katilleri bulundu hiç birinin...

peki neden bu katillerin bulunamıyor? nedeni de basit bu tür olayların arkasında emperyalist güçlerin gizli servisleri var. nasıl ugur mumcuyu mossad öldurmuşse......

ama aderesi bildiğimiz halde katilleri söylemekten çekiniyoruz..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

olaylarda bır deısıklık yok.emperyalızmın govde gosterısı.ortalıgı karıstırmaya bızı bolmeye calısıyorlar.ama bız tarıhımız boyunca bu ulke topraklarında kardesce yasadık bolunmedık.bırbırımızı sevdık evlendık bırbırımıze karıstık atalarımız aynı. aynı olaylara sevınıp aynı olaylara uzulduk.emperyalıst gucler bızı bolmek ıstıyorlarsa boyle basıt oyunlarla karsımıza gelmesınler.toplarıyla gelsınler tufeklerıyle mermılerıyle ucaklarıyla en buyuk savas teknolojılerıyle nukleer bombalarıylada gelseler bızı bolemezler.cunku bız ermenısıyle kurduyle alevısıyle cerkezıyle lazıyla... bırbırımıze oyle bır sevgıyle baglanmısızkı hıcıbır guc bızı bırbırımızden ayıramaz bolemez

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BASIN DUYURUSU

 

Genel Yayın Yönetmenimiz kardeşimiz, dostumuz, en can yakınımız Hrant D i n k’i bilinçli ve alçakça bir cinayet sonucu kaybettik.

Acımız hiçbirşeyle mukayese edilemez.

Kendini hala insan hissedebilenlerin başı sağ olsun.

AGOS Çalışanları

 

.

.

.

AGOS’un önünde benzer bir gösteri de birkaç gün sonra kendilerini “Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Federasyonu” olarak adlandıran grup tarafından yapıldı. Ardından da devreye o güne değin hiçbir popülaritesi olmayan Av. Kemal Kerinçsiz ve onun başkanlığını yaptığı Büyük Hukukçular Birliği girdi. Kerinçsiz ve arkadaşları Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na giderek, hakkımda suç duyurusunda bulundular. Bu başvuruyla birlikte, Türkiye’nin itibarını bütünüyle zedeleyen 301 davalarına da hız verilmiş oldu. Benimle ilgili ise yeni ve tehlikeli bir süreç başlıyordu. Gerçi ben hayatım boyunca hep tehlikelerin etrafında dolaşmıştım. Ya tehlikeler beni çok sevmişti, ya ben tehlikeleri... Ve işte yine uçurumun kıyısındaydım. Peşimde tekrar birileri vardı. Onları seziyordum. Ve onların Kerinçsiz ekibiyle sınırlı ve salt onlardan oluşacak denli sıradan ve görünür olmadıklarını çok iyi biliyordum.

 

Hrant D i n k (12 Ocak 2007) AGOS Sayı: 563

hala turkiyede Ataturkun seneler önce uyguladigi politika mentalite devam etmektedirInsanlik icin ne aci bir sey.Zamaninda kurdlere göc ettirdigi ermenileri sene 2007 yilinda devlet fasitler ve avukatlari sayesinse ayni politika uygulanmaktatir.Utan Turkiyenin yobaz devleti utan.Bir sahsin öldurulmesiyle bu rezilliginiz kaybolurmu zannettiniz.TURK OLDUGUMDAN UTANIYORUM..YASASIN INSANLIK..HER ZAMAN KALBIMDE YASAYACAKSIN HRANT DING

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi haykırma zamanı...

Hrant Dink'in cenazesini bir 'devlet törenine' dönüştürmeyi başaramayan egemenler, şimdi de 'slogansız, bayraksız, pankartsız' yürüyüş dayatmasını yüksek perdeden dillendiriyorlar.

Hrant Dink'in ailesi ve yakın çevresi de bu dayatmaya uymaya zorlanıyor.

Egemen medyanın bilgiç yorumcuları ve ana haber bülteni sunucuları sessizce yürümenin, 'acısını içine atmanın' erdemleri üzerine vaazlar veriyorlar.

Onlar, Dink'in katledilmesinin ardından yapılan büyük yürüyüşte gerçekleri gün gibi açığa vuran, ırkçılara, faşistlere yanıt veren sloganlardan rahatsız oldular. Türk, Kürt, Laz, Çerkez her milliyetten İstanbulluların “Hepimiz Ermeniyiz” sloganını atmasından rahatsız oldular. Dink'in, tetikçisi kim olursa olsun, faili devlet bir cinayetle katledildiğinin haykırılmasından korktular.

Şimdi, bu gerçeklerin ve kardeşlik çağrılarının yüzbinlerin katılacağı cenazede daha gür biçimde dile getirilmesinden korkuyorlar.

Cenazeye, gözlerinde timsah gözyaşlarıyla katılacak devlet erkanının yapacağı sahte iyi niyet gösterileriyle zevahiri kurtarmaya niyetleniyorlar. Dün Hrant'ı hedef gösteren, 301. maddeyle yargılayan, linç provası yapanlara el sürmeyenler, bugün sözüm ona 'vatanseverlik' gösterisiyle cenazede boy göstermeye hazırlanıyor.

Oysa şimdi, tam da haykırma, dövizlere gerçekleri yazma zamanı!

Susma haykır, halklar kardeştir, deme zamanı!

Katil devletten hesap sormak için, 'Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant'ız' deme zamanı!

 

zgrkonu351matarz305naka5hm.jpg

ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE KARŞI TÜRK ÜSLUBU...

 

_________________________________________________________

Kaynak: 22.01.07 / Atılım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala turkiyede Ataturkun seneler önce uyguladigi politika mentalite devam etmektedir...

*

**

***

TURK OLDUGUMDAN UTANIYORUM..YASASIN INSANLIK..HER ZAMAN KALBIMDE YASAYACAKSIN HRANT DING

Sen provokatörmüsün sayın viking...

 

Yoksa...Kafanın içinde oluşturduğun karmaşık görüş ve yorumlarının bir sonucu mu bu yazdıkların...

 

Bağlı olduğun köklerinden utanıyorum demekle bir yere varamazsın...

 

suçladığın ve seni utandıran kişiler aynı zaman da insanlar...

 

bu bakış açınla insanlığından da utanmak zorunda kalabilirsin...

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hrant Dink ‘türklüğe hakaret ettiği’ gerekçesiyle, Ceza Kanunu 301. maddesine göre 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.. Başsavcı bile, Hrant’ın suç işlemediği kanaatini belirtmesine rağmen, Yargıtay bu cezayı onadı.. (Yargının hata yapıp yapmadığı pek gündeme getirilmiyor. Bu ‘la yus’el (sorumsuz ve sorgulanamaz) kutsal yargı anlayışı ile nereye varılabilir?)

Sorun ceza kanununda degil, yorumlarda.Kurt kuzuyu yeme işini kafasına koymuşsa dere ne yapsın.

Hrant Dink, ‘Alnıma bir leke gibi sürülen bu ceza, temyiz’de bozulmazsa, ben Türk halkının yüzüne bakamam, atalarım gibi çeker giderim..’ diyecek kadar duyarlı ve saygı duyulması gereken bir tepki vermişti, o mahkûmiyete.. Bazıları da, buna karşı ‘gidersen git..’ demişti.

Bir ermeni papaz Hrant’a ve ‘Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyor musunuz?’ diye sormuş.. Hrant’dan, ‘Evet!’ cevabını alınca, papaz, ‘5 milyonluk bir Cezayirli kitleyi bile eritemiyen bir Avrupa, 70 milyonluk bir müslüman kitleyi bünyesine alınca n’olur?’ demiş.. Hrant da muhatabına, ‘İyi ki, Türkiye’deki büyük kitle, sizin gibi bir eritme mantığına sahib değil.. Yoksa, ne dinimiz kalırdı, ne dilimiz, ne ismimiz..’ karşılığını vermiş.

Onun zon zamanlarda, ‘Ben ermeni soykırımı var diyorum, ama, bunu türkler yaptı demiyorum, kürdler yaptı..’ demişti de, nice türkçü çevrelerde rahatlık meydana getirmişti.

‘Ermenî Mes’elesi’nde bir katliâm değil, mukatele, iki taraflı öldürüşme olduğunu düşünüyorum. Ve amma.. Bugün ‘Biz hepimiz ermeniyiz!’ diye tutturanların çoğunun, düne kadar ülkede, ‘türkten başka bir kavmin varlığını’ bile kabullenmeyen laik- şovenistler olduğunu da unutmayalım; onlar bugün ‘suçluluk psikolojisi’ içinde nâra attıklarını bile fark etmiyorlar.

Müslümanlar ise.. -hangi dinden olursa olsun- saldırgan olmayanların ‘Allah’ın kulları’ olarak, ‘Müslümanlar’ nezdinde ‘eman’da yaşadığına uzun asırlar tanıktır, ve böyle inanmalıdır müslüman birey ve toplum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala turkiyede Ataturkun seneler önce uyguladigi politika mentalite devam etmektedirInsanlik icin ne aci bir sey.Zamaninda kurdlere göc ettirdigi ermenileri sene 2007 yilinda devlet fasitler ve avukatlari sayesinse ayni politika uygulanmaktatir.Utan Turkiyenin yobaz devleti utan.Bir sahsin öldurulmesiyle bu rezilliginiz kaybolurmu zannettiniz.TURK OLDUGUMDAN UTANIYORUM..YASASIN INSANLIK..HER ZAMAN KALBIMDE YASAYACAKSIN HRANT DING

 

Yazık,cinayet asıl amacına ulaşmaya başlamış bile,yada her olaydan kendilerine pay çıkarmasını bilen kesim gene işbaşında..

Oysaki bu iletiyi yazan arkadaşımız eminim Hrant Dink'i tanımıyordur bile şayet öyle olsaydı bu açıklamayı yapmazdı.

 

Bakın bu sözler Hrant Dink'e ait

Irkçılık, ayrımcılık yaşamayalım. İç içe farklılıklarımızı da rahatlıkla yaşayalım. Birbirlerimize sayılı bir şekilde yaşayalım. Türkleri aşağılayacaksam ben niye bu ülkede yaşıyorum? Aşağılayacaksam gider uzaktan aşağılarım, başıma da bu belalar gelmez. Alnıma bir leke sürülmüş… Türklüğü aşağılamışım. Benim için dünyada en büyük suç ırkçılıktır. Eğer ben bu suçu işlediysem bu ırkçılıktır. Bir insan nasıl aşağıladığı bir insanla beraber yaşar? Bütün Ermenilerin dünyasında Türk ötekiydi. Ama beraber yaşadıkça o ötekilik ortadan kalkıyor. Benim Türklerle bir kavgam yok ki… Ben Türklerle yaşamayı şans sayarım. Beraber yaşamak bizim içimizdeki zehire panzehir olur. Diaspora Ermenileri Türklerle yaşarlarsa görecekler ki bu öfke yersiz…” Hrant Dink

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye bir vatandaşını kaybetti. Onbinler toprağa vermek için yürüyor. Eli kalem tutana atılmış kurşun, demokrasiye atılmış kurşundur.

 

"hepimiz Hrant'ız hepimiz ermeniyiz"

 

Şimdi de bu slogana takmış durumdalar. "Vay efendim siz ermeni misiniz, ne demekmiş biz ermeniyiz"

 

Oysa bu sözün anlamını iyi kavramak lazım.

 

Yıllar önce ırkçılığa karşı bir cesaret örneği sergilerken bir slogan kullanılıyordu "Hepimiz Zenciyiz". Bu söz zencileri ikinci sınıf görenlerin yüzüne tokat gibi iniyordu. Şimdi de ulusumuzu bölmeye çalışan ve kendisi gibi olmayana kin kusanların yüzüne iniyor.

 

Aynı bizim olduğu gibi ermenilerin de kin kusan faşistleri var. Onlar da aynı şekilde Türklere lanet okuyorlar, kin kusuyorlar. Oysa bugün onbinlerce kişi kolkola yürüdükçe ve devletin kademeleri ve sivil toplum örgütleri dostluk ve diyaloğun devamı mesajlarını verdikçe kin kusan zihniyet amacına ulaşamayacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hrant Dink' i öldürtenler vatanseverler degillerdir,Hrant Dink'i öldürtenler bagrinda asirlar boyu her irktan insani barindiran ama her defasinda o bagrina bastiklarindan ihanet gören kadirsinas Türk ulusuda degildir.Hrant Dink'i öldürtenler Ermeni soykirimi olmustur diyenlerdir,1,5 milyon Ermeniyi katlettik diyip Nobel kazananlar ve onlari alkislayanlardir.Hrant Dink'i öldürtenler özgürlük özgürlük diye Türk ulusuna küfür ettirenlerdir,bu sinifin icine kimler giriyora kimler bu yazdiklarimdan gocunuyorsa Hrant Dink'in öldürülmesinden sorumludur.BIr gazeteci öldürülmüstür,bu simdiye kadar öldürülen ne ilk nede sondur.Türkiye'nin öldürülen aydinlarinin anilari henüz unutulmadi.Ne büyük sanski katili alelacele bulunan gazeteci Hrant Dink oldu.Diger aydin ve gazetecilerin kanlari hala yerdedir.Hrant Dink Ermeni soykiriminin oldugundan bahseden ama bu nedenle öldürülmemesi gereken bir gazeteci idi.Öldürmekle bir yerlere varilmiyor,öldürmekle varilan tek bir yer varsa iste bugün Istanbul caddelerinde yapilan gövde gösterisidir,o gösteriye katilanlarin kimlerden olustugunu anlatmaya burada gerek görmüyorum,Bir devlet büyügünün cenaze törenine bile bu kadar yabanci elci ve siyasetci katilmamistir.Hrant Dink'in öldürülmesini Türkiye'ye gözdagi verircesine katilimlarla protesto edenler onun öldürülmesine uzanan yolu acanlardir yani soykirim olmustur diyenlerdir.

Bu cinayeti vatan hainligi ile esdeger tutan AKP nin basbakani iktidara geldigi günden bugüne kadar,Türkiye'nin cikarlari icin hicbirsey yapmadi.AB ve ABD cikarlari icin calmis fakat bir cinayeti Vatan hainligi ile es tutmustur.Iki koyunu güdemeyenler siyaset yapiyor diyen basbakan senede ik defa Kizilcaham yaylasina cikarttigi AKP lilerle sanirim koyunlarin nasil güdüldügünün calismalarini yapmaktadir.

40 a yakin diplomatimizin Ermeni teröristlerce öldürülmesinden sonra öldürüldükleri ülkelerde hicbir devlet baskani hicbir basbakan hicbir milletvekili Türk diplomatini öldüren Ermeni vatandasimiz ülkemize ihanet etti diyememistir.Cünkü yardakcilik her siyasetcinin harci degildir.ve hicbir siyasetci ülkesinin insanina vatan haini demez.

Yillardan beri Türkiye aleyhinde icte ve dista yapilan cirkin calismalar ve AB birligi sevdasina Türk insaninin katlanmak zorunda birakildigi haysiyet kirici saldirilarla insanlar artik patlama noktasina getirilmislerdir.Türkiye üzerinde oynanan oyunlari belirli bir kesim ve AKP inkar etmektedir,özgürlük ve demokrasi sloganlari dayatmalari ile Türkiye'ye küfretmeyi azcok önleyen yasanin kaldirilmasi istenmektedir.Dünya üzerinde hicbir ülke kendine küfretme hakkini kimseye tanimaz.Özgürlükler ülke cikarlarina aykiri oldugu an özgürlükler kisitlanir.Bunu fasistlikle yorumlayanlara acimak gerekir.

Bir arkadas Türkiye'ye olan nefretini bu forumda kusmakla tatmin olmustur saniyorum.Türk olmak herkese nasip degildir.Türkiye'ye hakaret etme özgürlügü sadece o arkadasta olmadigi icin,Istanbul sokaklarinda gövde gösterileri yaparak biz Ermeniyiz diye haykirmaktadirlar.Gercek Türk insani icin Ermeni olmak Rum olmak veya baska bir kökenden olmak önemli degildir,insan olabilmesi önemlidir.

Hran Dink öldürülmemeliydi,bunu akli basinda hickimse hos göremez.Hrant Dink'i öldüren silah 17 yasindaki Ogün'ün elinde idi ama katil o degildi,katiller Ermeni soykirimi olmustur diye yüce Türk ulusuna küfreden fakat Ermenilerin katlettigi yarim milyondan fazla Türk insaninin adini anmaktan korkan ve kacan siyasetci yazar ve sözüm ona aydinlardir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir avuç bölücü zihniyete ve bütün dünyaya ibret olsun bu cenaze töreni... Binlerce vatandaş müslümanı, hristiyanı, kürdü, lazı, ermenisi bugün Türkiye vatandaşı olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. bir kişinin işlediği cinayet bir millete mal edilmez ve Türk milletinin çoğunluğu böyle düşünüyor. Biz ulus milletiz, 1000'lerce yıldır bu topraklarda beraber yaşadık, beraber öldük, etnik kökenlerimiz bizi birleştirmeye mani olmadı... olmayacaktır... Yaşasın Türk Milleti...

 

Sabah Gazetesi Rahşan Gülşan'ın yazısı...

 

Ogün, biz şimdi ne yapacağız? :excl:

 

Ogün sen cuma günü öğleden sonra Hrant Dink'in ve sonra bizim hayatımıza hunharca bir giriş yaptın. Aklımızı durdurdun, kalplerimize fazla mesai yaptırdın. Can evimizden vurdun ya da Yılmaz Erdoğan'ın dediği gibi 'Kalbimizin Hrant Dink yanından' vurdun. Sen ne yaptığının farkında mısın? Veya bizim şimdi ne yapacağımızı hiç düşündün mü? Sen hiç 'Genocide' diye bir kelime duydun mu? Soykırım'ın İngilizcesi. Sen hiç hayatında 'bbc.co.uk' veya 'cnn.com' adlı internet sitelerine girdin mi internet kafelere gittiğinde? Anlıyorum, sen internette MSN'de chat yapmayı filan seviyorsun...

 

AĞZIMIZI AÇAMIYORUZ

Bizler bu sitelere her sabah girer bakardık; dünyada neler oluyor, Türkiye ile, AB süreci ile ilgili haberler çıkıyor mu diye. Ama cumadan beri giremiyoruz, bakamıyoruz. Çünkü ülkemizin adının geçtiği her cümlede o güzel insanın öldürüldüğü haberi yer alıyor. Sadece bu yer alsa iyi. Bir de 'Genocide' kelimesi geçiyor. 1915 yılından kaldığı söylenen fotoğraflar yayımlanıyor. Biliyorsun yazılarımızda hatta konuşurken bile 'sözde' kelimesini eklemek durumunda hissediyoruz kendimizi. Ama artık ağzımızı bile açamaz hale geldik Ogün. Ne düşüneceğimizi, ne yapacağımızı pek bilmiyoruz. İyi bir eğitim almış olsaydın, İngilizce bilirdin. Belki o zaman internet kafeler senin için chat ve oyun merkezi olmazdı. Dünyayı, senin kulağına üfleyen 'abi'lerinden değil kendi gözlerinle izlerdin. Ama evet biliyorum, yaşadığın yerde iyi bir eğitim alma şansın olmamış. Belki sizin nesli kaybettik ama AB'ye umut bağlamıştık Ogün. Yaşam standartlarımız yükselir, eğitim standartları yükselir demiştik. Ama şimdi bazı çevreler ülkemizde soykırımın devam ettiğini söylüyorlar. Hatta 'Independent' gazetesi Hrant Dink'in 1.5 milyon birinci kurban olduğunu yazdı. Bir de o tuhaf 'Insulting Turkishness' (Türklüğü küçük düşürme suçu) ve 301'den mahkum olmasını anlatıyor haber ajansları. Onu hedef haline dönüştüren yazıyı, korkunç duruşma görüntülerini verip üzerine 'Türkiye'de ifade özgürlüğünün savaşçısının susturulduğunu' anlatıyorlar. Ogün biz bu pisliği nasıl temizleyeceğiz bir fikrin var mı? Senin kendine ait, tabancasız kurşunsuz tartışabileceğin bir fikrin var mı? Sen ne halt yediğinin farkında mısın Ogün efendi? Belki Dink'in vücudunu aldın ama fikirlerine, geride bıraktığı yazılarına nasıl kurşun sıkacaksın? Bu konuda bir planın var mı? Yetimhaneden çıkan bir adamın, farklı renkleri olan bir Türk kardeşimizin ölümünün, çok sevdiğini söylediğin ülkemiz insanlarının canını ne kadar yaktığını, ne kadar üzdüğünü görebiliyor musun? Ülkene verdiğin zararın boyutları konusunda o küçük beyninde herhangi bir ışık yanabiliyor mu? Dink'in ayağındaki delik ayakkabılar içimizi parçaladı, baban senin ayağındaki yeni ayakkabılara inanamamış; senin içine siniyor mu yaşadıkların? Yeni ayakkabılarına rağmen artık sana 'katil' diyecekler. Delikli ayakkabısı olan Dink ise düşünce özgürlüğünün, düşüncenin büyüklüğünün naif bir sembolü!

 

CANINDAN AYIRDIN

Tüm düşünceler, etnik gruplar, azınlıklar, çoğunluklar bir yana sen bir kadını, yetimhanede yeşermiş aşkından, canından, birtanesinden, sevdiğinden, can yoldaşından, erkeğinden ayırdın. Üç tane çocuğu babasız bıraktın. Onların canı öyle fena yanıyordur ki, sen hayatının geri kalanında bu yükle nasıl dolaşacaksın bilmiyorum. Yediğin haltın tek olumlu tarafı oldu; benim gibi eşekler Dink'in son yazısını okuma şansı buldu. Açık oturumlarda gördüğümde takılıp kaldığım, fikirlerine kısmen katılsam da dinlemekten keyif aldığım Dink'in son yazısındaki 'ruh halinin güvercen tedirginliğini' şimdi ben yaşıyorum. Dink'i yasalar 'istemese bile korunması gerektiğini' söylese de korumadık. Şimdi güvercin gibi, başka tedirgin güvercinlerden gelmesi muhtemel kötü haberlerin tedirginliği içindeyim. Sen bize ne yaptığının farkında mısın Ogün?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

'' Hepimiz Ermeniyiz '' '' Hepimiz Hırant'ız '' evet duygusal olarak bir yere kadar böyle ifadeler söylenebilir.

 

Lakin, biz kendimiz kalarak, olarak ancak başkasını anlayabiliriz. Türk olarak bir Ermeni vatandaşımızı, Müslüman olarak bir Hıristiyanı, Ahmet, Mehmet olarak da Hırant'ı ve Hırant'ları daha iyi anlayabiliriz. Önemli olan farklı olupda farklıyı anlayabilmek ve onun en temel haklarına saygı göstermek ve hatta korumakdır.

Bu aynı şu evrensel ilkeye benzer ; '' Kendin için istedigin birşeyi başkası içinde istemelisin ''. Başkasını anlamak, başkasına saygı duymak ; kendimiz olarak yapmamız gereken tavırlardır.

Tabiki yukardaki sözler yogun duygusal ortamda verilen tepkilere yorulabilir ve yanlışda olmayabilir. Benim demek istediklerim sonrası içindir, herşey unutulunca, aslına dönünce unutulmaması gerekenleri söylemek istedim.

Ben Enes olarak Hırant'ı anlamalıyım ve saygı duymalıyım. Türk olarak Ermeniyi anlamalıyım........

 

Tabi ki insan her zaman ve yerde masum degil.

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ne şimdi.. Ne söylediğinden ne yazdığından bişey anlayabildik.

Ne şiş yansın ne kebap mantığını bırak.*********.......

 

 

 

Yazdıklarımda anlaşılmayacak bir nokta yok. Herşey gayet açık. Konuyu insani açıdan değerlendirdiğimizde ister gazeteci,ister avukat,ister işçi,ister memur,ister polis,ister bakkal olsun herhangibir insanın sırf farklı düşüncelere sahip diye,güpegündüz,İstanbul gibi bir şehirde herkesin gözleri önünde fütursuzca katledilmesi kabul edilemez birşey. (konuya insancıl açıdan yaklaştım bilirsin hani birilerini suçlamadan ya da daha olayın failleri yakalanmadığı halde yargısız infaz yapmadan)

 

Katledilen kişinin kimliğini ortaya koymaya çalıştım. O kişinin katlinin şu veya bu nedenle hergün ülkemizde katledilen onlarca insandan neden farklı olduğunu belirtmeye çalıştım. Kurban hakkındaki kişisel izlenim ve düşüncelerimi paylaştım. Senin "Ne şiş yansın ne kebap" şeklinde tanımladığın şey bana göre "konuyu daha geniş ve farklı açılardan mümkün oldukça objektif olmaya çalışarak ele almaktı".

 

Lakin hepimiz Hrant'ız ve Hepimiz Ermeni'yiz gibi pankartları (şayet taşıyanlar ermeni değilse) fazla duygusal ve hatta bunun ötesinde abes buluyorum. Türk toplumuna aşılanmak istenen aşağılık kompleksinin ve kimliksiz bir toplum yaratma çabalarının sonuçları. Avrupaya ve Dünya'ya NAFİLE bir yaranma çabası. Öldürülenin "kurban" olmaktan doğan haklı olma hali. Günümüzde hanginiz Dünya'da yaşayan ermenilerin ülkemiz ve ülkemiz insanı için dostane duygular beslediklerini ve bunlara dostane eylemler eklediklerini söyleyebilir. İnsan kendisine ısrarlı bir düşmanlık besleyen birine düşman oldu diye eleştirilebilr mi? Veya bu ısrarlı düşmanı sevmek çabasında olmak nasıl sonuçlar doğurur.? Ben ülkeme,insanına ve tarihine düşman olan kimseyi dost edinemem diyenlerdenim.

 

Hrant Dink gerçekten güvercinmiydi acaba. Bizi ecdadımızın "ermenilere soykırım yaptığı fikrine" alıştırma ve bu fikri bize özümsetme çabasının bir elemanımıydı? Evet Hrant Dink hunharca katledildi. Evet Hrant Dink'in ayakabısı da delikti(Yani bir takım yerli gazeteciler gibi ceplerini doldurup atıp tutmuyordu) ama Bu yinede bizim bu tür sorular sormamızı engellemez.

 

Her aklı başında insan anlamıştır ki bu cinayet adi bir cinayet eylemi değildir. Olayın zanlısı yakalanmıştır. Ancak umarım gerçek suçlular,gerçek niyetleri ile beraber bir bir ele geçirilir. Ben bu cinayetin Türkiye'ye zarar vermek adına işlendiği konusunda hemfikirim. Bu eylemin Türkiye'ye zararı şu olmuştur. İnsanlar gerçek ve hayati gündemlerden uzaklaşmışlardır. Birileri nefes almıştır. Birilerinin kinlerini kusmak için daha çok nedeni olmuştur. Birileri sadece egosunu tatmin etmiştir. Birileri cenaze showunun bir parçası olup kendi ideolojisini afişe etmiştir. Birileri için sadece günün monotonluğundan uzaklaşmasını sağlayan bir etkinlik olmuştur. Çoktandır ağlama ihtiyacı olanlar için ağlama vesilesi olmuştur. Bunların hepsinin ötesinde gerek iç ve gerekse uluslararası basında,çevrelerde ve söylemlerde gerek aleni gerekse gizliden gizliye hedef tahtasına konan cefakar ülkem olmuştur. En barışçı gözüken mesajlarda bile bunu gören görmüştür.... İnsanlar Erivanda sarf etmeleri gereken barış,özgürlük ve kardeşlik söylemlerini İstanbul'da sarf etmişlerdir.. Halkların kardeşliği gibi herkesin temenni ettiği ama ütopik olduğu aşikar bir fikrin peşinde koşarken pusulası şaşanlar umarım bu söylemlerin farkına varabilmişlerdir.

 

Uzun lafın kısası bazıları burada "hepimiz ermeniyiz" şeklinde pankart atarken ABD de sözde soykırım tasarıları gündeme gelmiş Türkiye'nin pek çok yabancı ülkedeki temsilciliklerinin önünde intikam yeminleri edilmiştir... Hani Ermeni Terör örgütü ASALA'nın onlarca Türk diplomatını ve ailesini katlettiği yabancı temsilciliklerin önünde....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala turkiyede Ataturkun seneler önce uyguladigi politika mentalite devam etmektedirInsanlik icin ne aci bir sey.Zamaninda kurdlere göc ettirdigi ermenileri sene 2007 yilinda devlet fasitler ve avukatlari sayesinse ayni politika uygulanmaktatir.Utan Turkiyenin yobaz devleti utan.Bir sahsin öldurulmesiyle bu rezilliginiz kaybolurmu zannettiniz.TURK OLDUGUMDAN UTANIYORUM..YASASIN INSANLIK..HER ZAMAN KALBIMDE YASAYACAKSIN HRANT DING

 

 

 

Hakkatten Viking bizde senin Türk olmandan (Eğer öyleysen) Utanıyoruz!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın Anakonda ;

 

Bende degişik bir açıdan bu tür duygusal yaklaşımları anlamaya çalışıyorum. Size cevap sadedinde degil.

 

Bir cinayete karşı çıkmak, bir haksızlıga dur demek, insanın en temel hakkını savunmak için neden başka bir kimlikte olmamız gerekiyor ki. Bu tekçi, tektip, farklılık barındırmayan şuur altı net bir zaaftır, ve bu zihni durumla yüzleşmek durumundadır bu toplum.

Resmi söylemin toplumsal ve kültürel farklılıkları yok sayan, tekleştirici mantıgına karşı durmayan ve yerine göre savunusunu yapan, ulus-devlet modeliyle tektipligi meşrulaştıranların her zaman oldugu gibi şimdide sadece açmazlarını göstermektedir.

'' Bugün hepimiz Ermeniyiz '', bir cinayet karşısında sessiz kalmamak için ne kendi kimliginden vazgeçmeye ne de Ermeni ya da başka birşey olmaya gerek var. Yüzyıllardır bu topraklarda birlikde yaşanmış deneyim ve medeniyeti, bir arada olmuşlugunu inkar edegelenlerin, tekçiligi her durumda kendisini ister istemez ele veriyor. Bundan başka birşey söylemeyede dilleri varmıyor, sanki biraz suçluluk psikolojisi hakim gibi....

 

Çok degil bir kaç hafta sonra timsah gözyaşları akıtan medyanın ve birilerinin, nasılda bu tür olayların alt zeminini hazırladıgına hep birlikde şahit olacagız.

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.