Φ sardunyam Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 canlarım ya çok tatlısınız, anlaşılmadığımı sanmakla yanılmış olduğumu düşündüm sizinle... kocaman öpüyorum sizi ben... küçük bir kız çocuğu olduğum günlerden beri hayvanları çok severim, özellikle kedileri... hayatımın her döneminde evimi paylaştığım bir kedim oldu... (bazen bu sayı 5'e çıktı) annem doğduğum günden beri şikayetçidir benden... bu yüzden... aklımın erdiği günlerden beri sokakta miyavlayan hiç bir kediye kayıtsız kalamadım, hele yavruysa yataktan kalkar gizlice kapıyı açar sokağa çıkardım ve kedi arardım... kediyi bulur, elime alır gene usulca eve girer onu karyolanın altına saklardım... mutfağa gider ne bulduysam getirir yatağın altına doldururdum... tabi kedi bu durmaz miyavlardı bende elimle ağzını kapatırdım ki annem duyup gelmesin... kediye derdim; sus bak annem gelirse seni sokağa atar... tabi kedinin pek beni dinlediği söylenemezdi ben sus dedikçe sevimli sevimli yüzüme bakar daha çok miyavlardı. eee tabi annemde duyardı, gelirdi önce kulağımı çeker, sonra çığlık atardı, sonra da kediyi alırdı bahçeye koyardı... "senden ne zaman kurtulucam ben" bu sözü unutamam... hiç kurtulamadı... geçen yaz biz şehir dışına çıktık, evde yine kedi var annemden rica ettim. (ne kadar kızsada söylensede yine de beni kıramaz) anne dedim benim kedime bir haftalığına bakarmısın... önce kıyameti koparttı asla dedi, sonra offf dedi, sonra peki dedi... neyse biz yola çıkmadan önce annem geldi kediyi almak için bir kutuya koyduk annem koltuğunun altına aldı ve eve gitmek için yola çıktı... tam yola çıkmış kedi koliden fırlamış kaçmış mı? annem kaldırıma oturup başlamış ağlamaya ben bu deliye ne cevap vericem diye... (deli ben oluyorum) bu şimdi bana inanmaz kediyi attım sanar demiş... yassıkkk kıyamam ben aneyime... neyse telefon etti kedi kaçtı dedi ama o kadar üzülmüş ve korkmuş ki hiç bir şey diyemedim... olsun üzülme anne dedim bana kedimi yok? sonra yine o bilindik söz... senden ne zaman kurtulucam? hala kurtulamadı... benden kurtulmak öyle kolay mı? hadi öptüm buradan önce aneyimi, sonra babacımı... Allah ömür versin hepsine... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 figgaro...yazisi mukemmel,herhalde kendini yansitir. hislendiriverdi.. leylaaa. ..yoksa sen o psikolok figgaro topiğindeki leylamısın..nerelerdeydin yaaa...hislendin demek..eeeeeeeee....hissiz nasıl ederdin ki çöldeki bedeviyi mecnun..kızgın kumluluğun..ettiği beyin hezeyanları içerisinde..leylaaa..leylaaa çığırtıları arasında..kovalamadan azılı bir kervan devesi mecnuncuğu ..umarım kavuşursunuz.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 zevkle okuyorum sizi,topici mahvetmek gibi olmasin,guzel dilege tesekkur ederim..o mecnun benden kacmis olmasin ya da ben mi ondan.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 arkadaşlar merhaba..gün be gün daha da güzelleşiyor..vah..vah..topicçiğimiz..sizi gidi forum bülbülleri sizi.. ... **** kurnazlık üstüne... kahin uçurttuğunda elindeki atmacayı..dökülüverdi dilinden şu sözler...tanrının kurnaz ama aptal çocukları...işte gelir arı duru bir istem ve ardından söylenmesi gereken..kurnazlığın olduğu yerde yoktur samimiyet..yoktur dostluk..yoktur aşk.. çünkü :yapılan kurnazlık er geç ya karşıdaki tarafından anlaşılacak..ya da kendi kendini deşifre edecektir..sonra ne olacaktır..kurnazlık yapanın içinde bulunduğu durum ne olacaktır..ne kaplayacaktır alanı..koskocaman bir aptallık...olunmalı neyse o..olunmalı kendin..olunmalı dobra.............aslında iş yerinde kızdığım birilerine ithafımdır bu..paylaştım sizinle.. **** bir hikaye..... kadın...gezer iken ormanda..bir yaralı gelincik bulmuştur..alıp onu evine bakmış ve iyileştirmiştir..ve beraber yaşamaya başlamışlardır..gün gelmiş gün geçmiş kadın evlenmiştir..ve bir tanede bebeği olmuştur..kocası ormanda odun toplar iken, kendisinin köye inmesi gerekmiştir..ve bebeği ile gelinciği bırakıp evde..kendisi köye doğru yola koyulmuştur..dönüşte bir kurt düşmüştür içine..bilirki gelincik ler doğada çok yırtıcı hayvanlardır..ya bişe yapmışsa diye bebeğine..koştura koştura eve gelmiştir..açtığında kapıyı karşısında görmüştür gelinciği.ağzı kanlar içinde..bebeğin kapısının önünde beklemektedir..çılgına dönmüştür kadın...kaptığı gibi asılı duran baltayı..karşısında ne yaptığına anlam veremeyen ve yerindende hiç kıpramayan gelinciğin boynunu tek hamlede kopartmıştır..olduğu yerde yıkılmıştır gelincik..ve kadın koşturarak girdiğinde bebeğin odasına..yatağında mışıl mışıl uyumaktadır bebekçiği..amma yerde en azılısı ve zehirlisinden de bir yılanın parçalanmıştır kafası... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 canım figgaro hikayeden ne ders aldık... her gördüğünüzü doğru anlayamazsınız... önce biraz araştır, sonra düşün ve karar ver... peşin hüküm nelere mal oluyor bazen, değil mi? yassık gelinciğe... peşin ve yargısız hükmün kurbanı olmuş... olmasın kimse... selamlar cancağızlarım... topicimiz şenlendi, şenlendi gönül bağımız ne güssel... figgaro sana levent yükselden bir şarkı armağanım olsun mu? hadi olsun madem sende seversin onu dinlemeyi... hadi görüşürüz hoşçakalın... Ben sevdim eller aldı Kalk gidelim kavruk kalbim Gül derdim diken yağdı Yok sebebi bu hoyrat harbin Ben senin bildiğin erkeklerden değilim Onun için ağlıyorum yar Sen öyle dik dur ben sana eğileyim Senin için kanıyorum yar Rüzgarı kattım önüme Döndümde baktım derine Yandım dünyanın canına Dostlar sağolsun Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 ** Basim agriyor,uclu koltugun ortasinda oturuyorum.Neresine istersem oturabilirim,bos..bana kalmis.Etrafima goz gezdiriyorum,kimbilir kacinci seferdir,her tarafta yanlis seyler duruyor;orda gomlek,surda kagit,burda telefon..dursun,ne olur ki,benden baska kim gorecek,kim bulamayacak onlari..ustlerine oturmam olur biter. **Su levhanin rumisini sormam icin hocayi aramam lazim,uzun zamandir aramadim,ne diyecegim?Once hal hatir sormali;"kkhhkhocam"..o ne? "ohho ohho!".Temizlendi bogaz,tekrar:"hocam merhaba"... hocam merhaba?!.. bu benim sesim..koca evi doldurup,her duvara,tavana carpti geldi,ne sessizmis ortalik ve benim bir sesim varmis?Nerdeyse taniyamayacaktim.Hocayi aramadan hemen once de sesimi prova etmeliyim,sesim beklemis,taninmaz,tirmalar bir tonda cikip,korkutabilir yoksa.. **Saate bakiyorum..bunlari dusunurken gecmis tam bir dakika.Hic bir sey kipirdamiyor,o kagit orada,telefon da duruyor.Bacagim hareket etmemekten olsa gerek sizliyor,kendimi odadakilerden biri gibi hissetmeye baslamis olabilirim..ben canliyim,uzatayim bacagimi,kolumu,arada cevireyim basimi saga sola. **Hareket ettim,saate baktim yine bir dakika daha gecmis..Daha ne yapayim ki,dusunceler ancak saniyeler aliyor,hayatimi dusuncemde bastan yasasam,hayallerimi dusuncemde gerceklestirsem,hatta baskalarinin hayatini da yasayiversem bile hepi topu uc dakika surecek..Kalan dakikalar,saatler nasil gececek?.. **Gecse,gecene uzuluruz,ah ederiz de,gecmeyen..varsa beklenen bir an eger..iskence.Yoksa da ayri bir iskence iste.. Velhasil; bu benim yalnizligim..sevdigim,ozledigim..ve ama sevmedigim.Insanim iste,neden memnun olurum ki.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 leyla ne kadar güzel bir paylaşım..... yalnızlığın o çekilmez hüznü....kalabalık bir ailenin içinde yaşarken yalnızlığın o dayanılmaz çekiciliği benide sarmıştı bir zamanlar...özlemle arar olmuştum yalnız kalabileceğim anları...tek başıma insanların olmadığı yerlerde gezmek hep dinlendirici gelirdi...arkadaşlarımla sık görüşmeyi sevmezdim...sevmezdim çünkü hep bir sahtekarlık bir bencillik var gibi gelirdi...sayılarını bilemediğim arkadaşlarımı yavaş yavaş çıkarıverdim hayatımdan...yavaş yavaş içime döndüm,içime döndükçe kendimle tanıştım kendimle tanıştıkça acılarım arttı....acılarım arttıkçada yaşama gücüm hayata sarılışım akıp gitti avuçlarımdan....hep ölümü düşlerken yakaladım kendimi...hep bir tutunamama hali başladı,nereye girsem insanlar anladılar farklılığımı ve uzak durdular...çünkü ben hayatın görmek istemedikleri yüzü olmuştum...karanlıklarda yaşayan bir ölü... ve şimdi istemediğim kadar yalnızım,istemediğim kadar hayattan kopuk.. bir kapıdan geçtim az önce geldiğim yolları gördüm sevinçlerim hala bıraktığım yerde çocukluğumu gördüm sonra camdan bir kafesin içinde kahkahaları içine hapsolmuş kapısı kırılmış bir evin önünde... tozlu raflerda anılarım karanlık köşelerde kalmış her kapının kolu açar açmaz yerde her bindiğim gemi ayak basar basmaz batmış söylediğim her şarkı yarım okşadığım her kuşun kanadı elimde kalmış.. bir kapıdan geçtim az önce bir volkan patladı sanki içimde bir nehir taştı bütün evler yıkıldı sanki ben altında kaldım.... frozen-99 sardunyam özledim seni nerelere kayboldun. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 leylacım çok güzel bir yazı teşekkür ederiz, frozenim bende seni özledim buralardayım... senin yazın ve şiirinde harika emeklerinize sağlık...... şahanesiniz.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 sardunyam ABLACIM hayatın tam içindeyken odalarımızda pc demiycem bilgisayarlarımızın karşısında oturmuş yaşantımızın ve kişiliğimizin garip yanlarından gerçekten tanımadığımız insanlara bahsederken nasıl bu kadar rahat açabiliyoruz kendimizi değilmi...insan kendini ne kadar anlayabiliyor ömrü boyunca ben artık kestiremiyorum.... demek buralardasın ....tartışmalarda göremeyince seni eksikliğini hissettim... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 kaçtım buralara dinleniyorum... canım frozenim... tartışmalar kısır döngü oldu ve figgaro haklı çıktı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 tesekkur ederim,sizin yazilariniz cok daha harika sardunyam ablacim ve frozen. hele de siir..bu topic bir eksigi kapatiyor ve sizi bana tanitiyor sanki ve kendimi..sagolunuz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 tesekkur ederim,sizin yazilariniz cok daha harika sardunyam ablacim ve frozen. hele de siir..bu topic bir eksigi kapatiyor ve sizi bana tanitiyor sanki ve kendimi..sagolunuz en iyi tanıma yöntemi insanları konuşturmaktır/yazdırmaktır... susan insanı ne kadar tanırız değil mi leylacım... seninde yazıların çok derin, ne güzel işte birbirimizin gözüyle de bakabiliyoruz dünyaya... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 yaktım gemilerimi... durduğum yer ortasıdır ateşlerin.. önce pelerinim tutuştu.. ardından..ellerim... şimdiyse yanan..yüreğim.. saldım yine.. lanet olasıca iyiliklerimi.. ortasında koşarım karanlığın.. bir çocuk bile artık.. ürpertir beni.. içtim dibine kadar.. ufalandım bin parçaya.. olurda gün..aralanır mı kapı.. süzülür mü içre ışığım.. ben şimdilik bir kadeh.. daha doldurayım... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2006 düşünün ...ilk ilkel insanları...bir gün çıkıp mağaralarından...yürür iken yaban da..ulu bir ağaç görmüşler..büyükçenek..bakmışlar..bakınmışlar anlıyamamışlar ne olduğunu...gece estimi rüzgar..çıkarır heybetli gövdesinden uğultular..gölgesiyse..korkulası..ne yapmışlar..başlamışlar ağaca tapınmaya..adaklar adamaya..gün gelip gün geçince.. düşmüştür bir yıldırım tepesine..ağaççıktan tanrıcıkları başlamıştır yanmaya..uuyyy...olmuşlardır..yahu bu yanıyor..bu bir ağaç deyip..geçmişlerdir..yıldırımın yarattığı ateş..çekmiştir dikkatlerini..bakmış..bakınmış..anlayamamışlardır..yaklaşınca ısınmış..çok yaklaşınca yanmışlardır..eeeee..ne yapmışlardır..ateşe tapınmışlardır..adaklar adamışlardır..gün gelmiş..gün geçmiş..ateşin yağmurla söndüğünü görmüşlerdir..vaayy ..demişlerdir..heybetli tanrıcığımız..söndü..hemde küçücük yağmur tanecikleriyle..ateşi de geçmişlerdir..bir gün kalktıklarında..seherinde sabahın..kızgın bir topun tepelerinde her gün çıktığını görmüşlerdir..bakamamışlardır..çıplak gözle..nedir o güneş..bakmış..bakınmış..anlayamamışlardır..ne olduğunu..sonrasında..tapınma halleri..gelsin adaklar..yapılan günahlar sonrası..dilensin amanlar..güneşçikten..amma..sonrasında..insan aklı anlayınca onunda makrokozmoz içinde bir iç olduğunu..ne yapmıştır..geçiniz demiştir..geçiniz..ve...geline geline neye gelinmiştir..görünene nasıl tapar insan halleri..ve seçilmiştir tanrılılık,görünemeyende..aslında..mabetsiz bir toplum düşünülemez..halleri...zayıf dimi insan..sığınmalı..varlığını anlamlı kılacak..başka ve daha yüce bir anlam..nee..ne dedin..yoksa yermi kafayı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2006 filozofları çok sevdim hep, felsefeyi de sevdim... ve bence matematikten, fenden, biyolojiden daha ileri bir ilimdir felsefe... düşünürsün, herşeyi enine boyuna, eksik fazla, yanlış doğru... düşünürsün. bazen hiç bir hesap tutmaz düşünceler. kimine göre çok mantıksızdır düşündükleriniz...(!) ama siz yine de düşünürsünüz. açıklamaktan utandığınız düşünceleriniz vardır. söylersem maymun ederler diye... susar, düşünürsünüz... hiç bir insan tam manasıyla anlaşılamaz, çünkü kendisini tam anlamıyla anlatamaz. içindedir onun derinliği... o yüzden her insan bir kitaptır, kapağına bakıp aldanırsınız... içinde yazanları okumadan fikir yürütürsünüz ve çoğunlukla yanılırsınız... ya da onun bilmenizi istediği kadarını bilirsiniz hakkında... bazen size şaka yapabilir farklı tanıtabilir kendisini... herkes... kapağına baktığımız her kitabın içinde umduğumuzu bulamayız, görünüş aldatıcıdır çoğu zaman ve hiç kimse olduğu gibi görünmek istemez... kendi eksikliğini bilir, sizin bilmenizi istemez, ahh bu ego ne kötü bir yoldaştır... vitrini süsleriz hepimiz, camekandan görüntüsü hoş olur, ama içi boş mağazanın müşterisi yoktur. içi boş insanın da başkasına verebileceği hiç bir şey yoktur... kapağını süslemiş, içinde size verebileceği şeyi olmayandan uzak durmalısınız... hele kendisine hayran başkasına düşman olanları görürseniz mümkünse yolunuzu değiştirin... karşılaşmayın... size satmak istediği gereksiz acıları vardır... siz kendi acılarınızı iyileştirin... kendimi en yakın hissettiğim filazof mevlanadır. ardından hacı bektaş, konfiçyüs, farabi gelir... düşünen insanı severim... filazoflar ileriyi görür, zamanın ilerisinde yaşarlar. o yüzden sözlerini zaman eskitemez... hep sizden ileridedirler, sözleri sizi yüzyıl sonra bile şaşırtır, her kelimede bin mana bulur, kendinizi bir deryada bulursunuz... 2007 mevlana yılı... dünyaca kutlanacak. umarım hakkını verebiliriz... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ÇINAR Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 hiç bir insan tam manasıyla anlaşılamaz, çünkü kendisini tam anlamıyla anlatamaz. içindedir onun derinliği... o yüzden her insan bir kitaptır, kapağına bakıp aldanırsınız... içinde yazanları okumadan fikir yürütürsünüz ve çoğunlukla yanılırsınız... ya da onun bilmenizi istediği kadarını bilirsiniz hakkında... bazen size şaka yapabilir farklı tanıtabilir kendisini... herkes... kapağına baktığımız her kitabın içinde umduğumuzu bulamayız, görünüş aldatıcıdır çoğu zaman ve hiç kimse olduğu gibi görünmek istemez... kendi eksikliğini bilir, sizin bilmenizi istemez, ahh bu ego ne kötü bir yoldaştır... vitrini süsleriz hepimiz, camekandan görüntüsü hoş olur, ama içi boş mağazanın müşterisi yoktur. içi boş insanın da başkasına verebileceği hiç bir şey yoktur... kapağını süslemiş, içinde size verebileceği şeyi olmayandan uzak durmalısınız... hele kendisine hayran başkasına düşman olanları görürseniz mümkünse Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ÇINAR Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 hiç bir insan tam manasıyla anlaşılamaz, çünkü kendisini tam anlamıyla anlatamaz. içindedir onun derinliği... o yüzden her insan bir kitaptır, kapağına bakıp aldanırsınız... içinde yazanları okumadan fikir yürütürsünüz ve çoğunlukla yanılırsınız... ya da onun bilmenizi istediği kadarını bilirsiniz hakkında... bazen size şaka yapabilir farklı tanıtabilir kendisini... herkes... kapağına baktığımız her kitabın içinde umduğumuzu bulamayız, görünüş aldatıcıdır çoğu zaman ve hiç kimse olduğu gibi görünmek istemez... kendi eksikliğini bilir, sizin bilmenizi istemez, ahh bu ego ne kötü bir yoldaştır... vitrini süsleriz hepimiz, camekandan görüntüsü hoş olur, ama içi boş mağazanın müşterisi yoktur. içi boş insanın da başkasına verebileceği hiç bir şey yoktur... kapağını süslemiş, içinde size verebileceği şeyi olmayandan uzak durmalısınız... hele kendisine hayran başkasına düşman olanları görürseniz mümkünse yolunuzu değiştirin...siz kendi acılarınızı iyileştirin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 varolmadığında ekolojik dengeyi bozmayacak tek canlı...İNSANDIR.... evet..bir serçe..bir karınca..bir kedi..yada bilimum ağaç türleri yok olduğunda dünyadan..bozulur dengesi ekolojinin..amma insan yaratığı hariç..aksine dahada dengelenir ekoloji olmadığında, o..kimileri derki..olurmu.. ..yaratıcı güç..bütün bu mahlükatları bize hizmet etsin diye yarattı..güldürmen beni..öyle bir tıksırırrım ki..el nino kasırgası hafif bir meltem kalır benimkinin yanında...düşünülmeli..doğururken bir koyun..kuzu..düşündüğü bizmiyizdir..hizmetliliği midir..yada açarken bir badem çiçek..yağarken yağmur..açarken güneş..hindistan cevizleriyle renklenmiş pasifik..balinalar..yunuslar..kayalıklardaki mercan..midye içindeki inci..varlığını çıkartması haklı..senin içinmidir ki..ey akıl ödül olarak verilmiş..doyumsuz insan varlığı...eğer öyle isede..yani yaratılmışlığı onların..varetmesi ise seni..(ki doğadan beslenir..yaşam buluruz..)nedendir bu yokedişindeki çaba..doğayı yok edişin...aslında değilmidir..kendini yok edişin. ....bu gün sabah..bir köpeği..modellisinden bir opel araba..çiğnedi önümde..verirken titremsi canını...figgaro...utandı..sonrada diğerleri geçti üstünden..aslında geçtikleri kendi üstleriydi..bu anlak anlaşıldığında..belkim tamamlamış oluruz..psikolojik evrimimizi..yada yok olmuş oluruz...yookkk... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2006 yolda giderken hep korkarım bir kedinin ya da bir köpeğin cansız bedenini görmekten ve hep görürüm nedense her gördüğümde gözlerimi sımsıkı yumar belki yanlış gördüm diye kandırırım kendimi... ama şimdi sen gözlerinle görmüşsün yapamazsın benim gibi olmamış gibi, sanmışsın gibi yapamazsın... kaç kişinin umurundaydı ki... ona merhametli gözlerle bakan kaç kişi vardı etrafta... senden başka... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 filozofları çok sevdim hep, felsefeyi de sevdim... ve bence matematikten, fenden, biyolojiden daha ileri bir ilimdir felsefe... düşünürsün, herşeyi enine boyuna, eksik fazla, yanlış doğru... düşünürsün. bazen hiç bir hesap tutmaz düşünceler. kimine göre çok mantıksızdır düşündükleriniz...(!) ama siz yine de düşünürsünüz. açıklamaktan utandığınız düşünceleriniz vardır. söylersem maymun ederler diye... susar, düşünürsünüz... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 az önce.. çıktı köşeden birden karşıma..farlarım patlamıştı gözünde..ne ürkütücü..korkunç olan da kendisiydi..korkanda.. ..bakışı nasıl da anlamsıydı..belliki aklına gelen ..ölüm haliydi.. ..en korkulan..ölüm hali..bilirrmisiniz ki..bilim adamları..insan nefes verdikten sonra..tekrardan neden nefes aldığını araştırmışlar.. ve ..bulmuşlar..bilinç altındaki ölme korkusuymuş..evet..ölme korkusunun aldırdığı imiş..nefes..hayy Allahım.. ..bunlar aklıma hep ..az önce karşıma birden çıkan..o vatandaş yüzünden geldi..neysem efendim...gelelim mevzuya..uzatmadan.. kral penguenler... kral penguenler yaşar iken..soğukçanak kutuplarında..akıllı durmaz imiş dişiler..ve çakıl taşı hastalığı var imiş bu dişilerin..sevgili ile geldiğinde zaman..ve üreme borazanları çalınca içlice..bizim erkek kral penguenleri doğacak yavrularının yüzü hürmetine..başlarlarmış..çakıl taşı aramaya..hemde kutuplarda..hay acınasıcalar.. ..kimi erkek penguenler denizin dibinden çıkarırmış..derince aldıktan sonra nefesini..1-2-3 deyip dalarmış dibine..dibine deryanın..bulamazsa çakılı..dişi, bakmazmış yüzüne bile..kim getirir en iyi çakılı..erkeğimdir o benim..erkeğim..naraları..hayy..Yarabbim..ne diyim..hatta bu dişi kral penguenler bir çok erkeğin çakılını alıp..çiftleşmeden de kaçarlarmış..erkekçik bakakalırmış ardından..dişi ise..o benim..benim..çakıl taşı benim. .benim..benim cıyaklamalarıyla kaldırırmış kutupları ayağa..hay sevilesiceler.. ..birde çakılını aldığı erkeğin dişisi olup..hatta çıkan yumurtanın bile üstüne oturmuşken..arada bir yemlenmeye gidiyorum yutturmacaları ile..gidip diğer erkek penguenlerin alarak o güzelim çakılını..yaparakta yapacağını..sonra tekrardan gelip..yumurtasının başına..yeniden aldığı o çakılınıda koyaraktan ..kolleksiyonunu oluşturduğu çakıllarının arasına..mutlu mutlu..otururmuş tekrardan yumurtasının üstüne..Allahallah..penguenciklerinde yediği nanelere bak..kimin aklına gelir..getir çakılı..al aklımı... ...işte yaşamsal bir dayanak..olsada saçma..olsalarda hayvanat..öyle..işinize gelirse... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2006 .. ..hatta bu dişi kral penguenler bir çok erkeğin çakılını alıp..çiftleşmeden de kaçarlarmış..erkekçik bakakalırmış ardından..dişi ise..o benim..benim..çakıl taşı benim. . ya figgoş sen çok yaşa emi.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Yağmur Yüreklim Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 figgoş :D dostum ne hallere düşmüşsün sen figgoş falan sana nasıl derler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 figgaro sen çok yaşa... bak dişi her yerde dişi... çakıl taşıda olsa taş derdinde... tektaşını kendisimi almış penguen bacımızın... arada da taşı alıp kaçan da varmış... ölmesin o penguenler... ne kadar da insansı bir hayvancıkmış bunlar... sonra dişiler arası benim çakıl taşım senin çakıl taşından daha güzel yarışıda varmıymış... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ frozen Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 figgoş :D dostum ne hallere düşmüşsün sen figgoş falan sana nasıl derler sevgi ve samimiyet olunca arada derler SAYIN yağmur yüreklim..ayrıca dostum diyebiliyorsanız bir kişiye onu böyle herkesin okuyabileceği bir sayfada rencide etmezsiniz...özel mesaj denen birşey var.. figgaro ......frozen dan anladım.. mesaj alınmıştır.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.