..vahh....vahh..!

[Φ diloş]

Hastaydım...üç gündür..ateş oldu 40..annem geldi bebek gibi baktı bana..o şevkatli eller yeniden kaldırdı ayağa...bilirsiniz hastayken hepimiz büsbütün çocuklaşırız..bir başka psikolojidir hastalık psikolojisi..dışınızda bir hayat devam etmektedir..ama siz sanki dışlanmış gibi hissedersiniz..şanslıyım çok..hiçbir rahatsızlığımda yalnız kalmadım..üstüme titreyen insanlar oldu hep,birden çok el ateşimi ölçtü sevgiyle..ama herkes bir yana insana en iyi gelen el annesinin eli oluyor..o el sanki büyülü bir sevgiyle seni onarıyor..ne diyim Allah eksikliğini göstermesin..

Bakıyorum çoğalıyoruz günden güne..Sedelina,Gloria ve Frozen...üç çiçek...üç güzel renk daha..harika!

Sardunyam ne güzel şeyler yazmışsın yokluğumda..özlemişim seni ve yazdıklarını..

Ve Figgaro…bunca çiçek arasında bir ....–şimdi buraya uygun düşen kelime böcek… ama bunu ona yakıştıramam..yapamam -O olsa olsa kelebek olur …kendi gibi rengarenk bir kelebek…uçar ordan oraya…yalnız bak,bunu da sevmedim zira kelebeğin ömrü bir gün olur!

[Φ figgaro]

geçmiş olsun efendim ..malum havaların değişkenliği..vucut sıhhatimizide değişken kılabiliyor..etmeli dikkat..annenizin de o şifalı ellerinden öperiz..evet..topiğimiz şenleniyor..çiçekleniyor.. ..ben gibim bir kaktüs le kalacak değildi ya..aaa...dilooş..kolunda bi böcük var.. ....

[Φ diloş]

geçmiş olsun efendim ..malum havaların değişkenliği..vucut sıhhatimizide değişken kılabiliyor..etmeli dikkat..annenizin de o şifalı ellerinden öperiz..evet..topiğimiz şenleniyor..çiçekleniyor.. ..ben gibim bir kaktüs le kalacak değildi ya..aaa...dilooş..kolunda bi böcük var.. ....

aaaa hakikaten kolumda bir böcük var amaaaa uğur böcüğü dikkatinizi çekerim Figgaro bey

[Φ figgaro]

ne yorucu bir gündü..iş miş falan..kıyı ..sahil..fasıl derken...kafam dinlendi biraz..ve aklıma babam geldi..hadi birazda babamdan bahsedelim...

 

yahu..ne eski topraktır o..daha dün gördüğü dinazorları anlatıyordu..oturmuş kerevetinde.. ..nasılda masalımsı..ses tonuysa fasılımsı..heheyt..kimin babası..bitmez mevzusu..en sevdiğiyse bahçesindeki mangalı..hiç sönmez..tavuklarıysa küçüklükten besleme yanında..sabahçanak kalkar..babamı ararlar..gıtgıdakları..yemcik sevdasınadır..hay.! tüyleri sevilesiceler..

***babam anneciğimle..mersinin bir ilçesinde bahçeli evlerinde(onlara göre köşk..) otururlar..iki kafadar..iki arkadaş..hayvanları ..çiçekleri..birde arada bir gelen dostları vardır..bir de biz gibi ayda bir yanlarına uğruyan..hayırsız evlatları..mutludurlar..mutlu..varsa dertleri, kederleri ..o da biz..dört tenekçik oğulcukları..dört bir yandaki..heheyt..cümbüştür birlikteli olduğumuz günler..tüm aile bir aradayken..ne kahkahalar kopar..ne yemekler tüketilir ne yemekler..meşkliliğinde o güzelim sohpetlerin..tabi arada bir olsada huysuzluklar..geçer gider..kim vardır ki hep duru..fırtınasız..

 

bir gün ziyaretimde ne görem..annem babama kendi yaptığı yemekleri..babamsa anneme kendi yaptığı yemekleri tattırıyor..Allahallah..nedir bu hal dedim..girmişler yarışa..kim daha güzel yemek yapar...hey Allahım..açmasın amman şafaklar.. ..getirin bakam dedim..ben karar vericem..yedim bir güzel...eeeee dediler..hangisi daha güzel..aslında dedim..ben daha güzel yemek yaparım biliyomusunuz.. ..ooo.biri sopa gösterdi..diğeri oklava..hamuru daha üstünde..yedim bir güzel de börekçiklerini..yahu yapmayın dedim..ikinizinkide güzel..tatlar farklı..tıpkı siz gibi..dedim..farklı ama güzel tatlar..neyse yatışan bir ortalık..ve ardından gelir demli çaylar..oturmuşuz bahçenin kamelyasında..tavukçuklar gezinir karşıda..helem bir tanesi vardırki..zümrüt siyahı..

 

badem bıyıklım benim..nasılda kokar çukurovalı..nasılda bakar..ağaççıklarına..yenidünyası..eriği..mandalin portakalı..hele bide zeytinleri vardır ki..annem yaptımı salamurasını..samuraylar gibi damdan inerdik..gördükmü kahvaltı masasını.. ..

 

böyledir işte..dünyadandırlar bir haber..bazen duygusal..bazen kahkahalı..kendince küçücük dünyaları..yaşarlar işte..bahçede gezinirken tavukları..en büyük övüngüleri ise..hormonsuz yemekte oluşları idi..yumurtaları.. ..gıdak gıt..gıtgıdak..de gedem ben..gedem..nereden kalkar abey..mersin e tren..anne ..baba..görüşmek üzere..gidiyorum ben..tamam anne..ince giyinmem..üşütmemde..soğukta içmicem suyu..tamam baba..az içecem sigara ..sözzzz... ..

[Φ sardunyam]

diloşum geçmiş olsun sana, bu kez ben yatıyorum yorgan döşek seninde söylediğin gibi hasta psikolojisi biraz enteresan hem huysuz, hem suratsız, hem alıngan, hem saldırgan oldum... iyileşeyim görüşürüz inşallah...

 

ve figgarocum, yazılarının hastasıyım hele anne baba hikayene bayıldım ellerinden öperiz forumcak, selamlarımızı iletiver sanal arkadaşlar ellerinizden öperler de bakem... onlara daha fazla hormonsoz gıda, bahçelerinde daha fazla ağaç, sofralarında bereket, kalplerinde saadet, odalarında muhabbet diliyorum... (seninkilerle beraber hepimizin anne babalarına aynısını diliyorum) Allah onların eksikliğini göstermesin... annecim ve babacım 15 gündür yoklar yarın gelecekler ben zaten hasta oldum, anneme naz yapıcam gelsin hele... babamın dizine yatıcam anneme çorba yaptırıcam...

 

battaniyem ve tv beni bekliyor bu hastalıktan kurtulmanın en iyi yolu miskin miskin yatmak birazda ıhlamur kaynatıp uyuyacağım... sonra yine görüşürüz... kendinize iyi bakın... hepiniz Allah'a emanet olun, kalbiniz sevgisiz kalmasın... yalandan değil essahtan sevmeyi bilin.... sevmeyi bilenlerle yaşayın...

[Φ diloş]

diloşum geçmiş olsun sana, bu kez ben yatıyorum yorgan döşek seninde söylediğin gibi hasta psikolojisi biraz enteresan hem huysuz, hem suratsız, hem alıngan, hem saldırgan oldum... iyileşeyim görüşürüz inşallah...

 

ve figgarocum, yazılarının hastasıyım hele anne baba hikayene bayıldım ellerinden öperiz forumcak, selamlarımızı iletiver sanal arkadaşlar ellerinizden öperler de bakem... onlara daha fazla hormonsoz gıda, bahçelerinde daha fazla ağaç, sofralarında bereket, kalplerinde saadet, odalarında muhabbet diliyorum... (seninkilerle beraber hepimizin anne babalarına aynısını diliyorum) Allah onların eksikliğini göstermesin... annecim ve babacım 15 gündür yoklar yarın gelecekler ben zaten hasta oldum, anneme naz yapıcam gelsin hele... babamın dizine yatıcam anneme çorba yaptırıcam...

 

battaniyem ve tv beni bekliyor bu hastalıktan kurtulmanın en iyi yolu miskin miskin yatmak birazda ıhlamur kaynatıp uyuyacağım... sonra yine görüşürüz... kendinize iyi bakın... hepiniz Allah'a emanet olun, kalbiniz sevgisiz kalmasın... yalandan değil essahtan sevmeyi bilin.... sevmeyi bilenlerle yaşayın...

Sardunyam..çok geçmiş olsun canım..lütfen kendine iyi bak..bize lazımsın sen..

Anne ve babanın gelmesi çok iyi olmuş..böyle zamanlar yalnız çekilmez..yoksa kime şımarıp,naz yapılacak di mi ama?

Ohh ne güzel battaniye keyfi...tabii hasta olmamak kaydıyla...

Boşver hasta değilmişsin gibi düşün...tadını çıkar...dışarısı buz gibi...ama sen sıcacık evinde ve battaniyenin içindesin...yakınında olsaydım sana çorba yapıp getirirdim...bakardım sana...umarım yalnız değilsindir...

Canım arkadaşım Allah şifanı versin..sende Allah'a emanet ol...sevgi dolu arkadaşım...

[Φ diloş]

ne yorucu bir gündü..iş miş falan..kıyı ..sahil..fasıl derken...kafam dinlendi biraz..ve aklıma babam geldi..hadi birazda babamdan bahsedelim...

 

yahu..ne eski topraktır o..daha dün gördüğü dinazorları anlatıyordu..oturmuş kerevetinde.. ..nasılda masalımsı..ses tonuysa fasılımsı..heheyt..kimin babası..bitmez mevzusu..en sevdiğiyse bahçesindeki mangalı..hiç sönmez..tavuklarıysa küçüklükten besleme yanında..sabahçanak kalkar..babamı ararlar..gıtgıdakları..yemcik sevdasınadır..hay.! tüyleri sevilesiceler..

***babam anneciğimle..mersinin bir ilçesinde bahçeli evlerinde(onlara göre köşk..) otururlar..iki kafadar..iki arkadaş..hayvanları ..çiçekleri..birde arada bir gelen dostları vardır..bir de biz gibi ayda bir yanlarına uğruyan..hayırsız evlatları..mutludurlar..mutlu..varsa dertleri, kederleri ..o da biz..dört tenekçik oğulcukları..dört bir yandaki..heheyt..cümbüştür birlikteli olduğumuz günler..tüm aile bir aradayken..ne kahkahalar kopar..ne yemekler tüketilir ne yemekler..meşkliliğinde o güzelim sohpetlerin..tabi arada bir olsada huysuzluklar..geçer gider..kim vardır ki hep duru..fırtınasız..

 

bir gün ziyaretimde ne görem..annem babama kendi yaptığı yemekleri..babamsa anneme kendi yaptığı yemekleri tattırıyor..Allahallah..nedir bu hal dedim..girmişler yarışa..kim daha güzel yemek yapar...hey Allahım..açmasın amman şafaklar.. ..getirin bakam dedim..ben karar vericem..yedim bir güzel...eeeee dediler..hangisi daha güzel..aslında dedim..ben daha güzel yemek yaparım biliyomusunuz.. ..ooo.biri sopa gösterdi..diğeri oklava..hamuru daha üstünde..yedim bir güzel de börekçiklerini..yahu yapmayın dedim..ikinizinkide güzel..tatlar farklı..tıpkı siz gibi..dedim..farklı ama güzel tatlar..neyse yatışan bir ortalık..ve ardından gelir demli çaylar..oturmuşuz bahçenin kamelyasında..tavukçuklar gezinir karşıda..helem bir tanesi vardırki..zümrüt siyahı..

 

badem bıyıklım benim..nasılda kokar çukurovalı..nasılda bakar..ağaççıklarına..yenidünyası..eriği..mandalin portakalı..hele bide zeytinleri vardır ki..annem yaptımı salamurasını..samuraylar gibi damdan inerdik..gördükmü kahvaltı masasını.. ..

 

böyledir işte..dünyadandırlar bir haber..bazen duygusal..bazen kahkahalı..kendince küçücük dünyaları..yaşarlar işte..bahçede gezinirken tavukları..en büyük övüngüleri ise..hormonsuz yemekte oluşları idi..yumurtaları.. ..gıdak gıt..gıtgıdak..de gedem ben..gedem..nereden kalkar abey..mersin e tren..anne ..baba..görüşmek üzere..gidiyorum ben..tamam anne..ince giyinmem..üşütmemde..soğukta içmicem suyu..tamam baba..az içecem sigara ..sözzzz... ..

Annenle babanı gözümde canladırabiliyorum Figgaro ve de bahçesinde meyva ağaçları ve tavukları olan evlerini...küçük ama sevgi dolu güzel dünyalarını...ne kadar şanslılar öyle değil mi? imrenilecek kadar güzel

Figgarocum...sen ailenle kalmıyorsun anladığım kadarıyla...hastalanınca sana kim bakıyor o zaman bir tas sıcak çorba yapanın yok mu senin? Alnına ıslak havlu koyan,sırtını örten...yok mu birileri?Bana olduğunu söyle...

[Φ ÇINAR]

dervişin fikri ne ise zikri o imiş. bu topictekiler ne güzel fikirlere sahipmiş ilgi ile takip ediyorum diliniz susmasın, kalbiniz ağlamasın

[Φ figgaro]

diloşum geçmiş olsun sana, bu kez ben yatıyorum yorgan döşek seninde söylediğin gibi hasta psikolojisi biraz enteresan hem huysuz, hem suratsız, hem alıngan, hem saldırgan oldum... iyileşeyim görüşürüz inşallah...

 

ve figgarocum, yazılarının hastasıyım hele anne baba hikayene bayıldım ellerinden öperiz forumcak, selamlarımızı iletiver sanal arkadaşlar ellerinizden öperler de bakem... onlara daha fazla hormonsoz gıda, bahçelerinde daha fazla ağaç, sofralarında bereket, kalplerinde saadet, odalarında muhabbet diliyorum... (seninkilerle beraber hepimizin anne babalarına aynısını diliyorum) Allah onların eksikliğini göstermesin... annecim ve babacım 15 gündür yoklar yarın gelecekler ben zaten hasta oldum, anneme naz yapıcam gelsin hele... babamın dizine yatıcam anneme çorba yaptırıcam...

 

battaniyem ve tv beni bekliyor bu hastalıktan kurtulmanın en iyi yolu miskin miskin yatmak birazda ıhlamur kaynatıp uyuyacağım... sonra yine görüşürüz... kendinize iyi bakın... hepiniz Allah'a emanet olun, kalbiniz sevgisiz kalmasın... yalandan değil essahtan sevmeyi bilin.... sevmeyi bilenlerle yaşayın...

sağolasın sardunum..umarım çabuk iyileşirsin..bizimkiler bi alemdir yaa sardunum..yazacaksam olsam..taşar topic çikler.. ..mutlak sizin de vardır..aile içi gırgıriyeler..güzel oluyo ama yaa..helem kış günleri..aynı odada toplanmışken..duramam zaten rahat..gelir bi müziplik içime vee..koparım..koparız.. ....

[Φ figgaro]

Annenle babanı gözümde canladırabiliyorum Figgaro ve de bahçesinde meyva ağaçları ve tavukları olan evlerini...küçük ama sevgi dolu güzel dünyalarını...ne kadar şanslılar öyle değil mi? imrenilecek kadar güzel

Figgarocum...sen ailenle kalmıyorsun anladığım kadarıyla...hastalanınca sana kim bakıyor o zaman bir tas sıcak çorba yapanın yok mu senin? Alnına ıslak havlu koyan,sırtını örten...yok mu birileri?Bana olduğunu söyle...

evet..şanslı yanları var..iyiler hoşlar..kendinceler..zamanın soğuk rüzgarları esmiş isede aramızda..ne yapmalı ki..tırnak ve et halii..eksik etmesin Allah başımızdan.. ..

 

***ayy..edermişte merak..ne desin ki sana figgaro..bazı şeyler anlatılamıyor..yaşanıyor. .ama..sankim bu günlerde bir hayalet var gibi evimde..gözeten sırtımı..sevgili hayaletçik belkim yapacaktır çorba..ıslatacaktır da havluyu ama..şimdim o hastadır..almıştır soğuk..evde yankılanır görünmez hapşırıklar..ne yapsın bu da figgaronun şansınadır.. ...

[Φ frozen]

bende kızımın hastalığıyla uğraşıyorum cumartesi gününe kadar iğne korkusu,kızımın feryatları,iğnenin cadımın bacağına her batışında hissettiklerim beni yıpratıyor

 

hemşireyi ne yapıpta iz bırakmadan öldürebilirim gibi paranoyak düşünceler içindeyim

 

 

canım sardunyam,sevgili diloş geçmiş olsun...

 

ve figgaro senin ve tüm arkadaşların allah anne ve babasına uzun ömürler versin.....ama öyle bir yaramı kanattın ki arkadaşım

 

 

Sizin Hiç Babanız Öldü mü?

 

 

Sizin hiç babanız öldü mü?

 

Benim bir kere öldü kör oldum

 

Yıkadılar aldılar götürdüler

 

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

 

c.süreyya..

[Φ figgaro]

bende kızımın hastalığıyla uğraşıyorum cumartesi gününe kadar iğne korkusu,kızımın feryatları,iğnenin cadımın bacağına her batışında hissettiklerim beni yıpratıyor

 

hemşireyi ne yapıpta iz bırakmadan öldürebilirim gibi paranoyak düşünceler içindeyim

canım sardunyam,sevgili diloş geçmiş olsun...

 

ve figgaro senin ve tüm arkadaşların allah anne ve babasına uzun ömürler versin.....ama öyle bir yaramı kanattın ki arkadaşım

Sizin Hiç Babanız Öldü mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?

 

Benim bir kere öldü kör oldum

 

Yıkadılar aldılar götürdüler

 

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

 

c.süreyya..

anlıyorum.. ...durun ama yaaa...silkinin..kendinize gelin..babamı bir yazam dedim..sizlerde de neler uyandırdım.bir dokun bin ahh işit halleri.. ...sevgi seline atılasıcalar sizi..

***hemşireyi..intahara ikna et..

[Φ sardunyam]

Figgarocum, frozenim, diloşum sizi özledim... ben hala hastayım iyileşemedim ama yazıları okuyorum takiptesiniz unutmayın... frozen canım güzel kızına acil şifalar diliyorum bebeğim Allah sağlığına kavuştursun onu...

 

kendinize iyi bakın beni özleyin anacııııııım...

[Φ frozen]

anlıyorum.. ...durun ama yaaa...silkinin..kendinize gelin..babamı bir yazam dedim..sizlerde de neler uyandırdım.bir dokun bin ahh işit halleri.. ...sevgi seline atılasıcalar sizi..

***hemşireyi..intahara ikna et..

 

 

işte aklı çalışanın hali başka oluyor....hemşire üzerinde çalışmaya başlıyorum

 

Figgarocum, frozenim, diloşum sizi özledim... ben hala hastayım iyileşemedim ama yazıları okuyorum takiptesiniz unutmayın... frozen canım güzel kızına acil şifalar diliyorum bebeğim Allah sağlığına kavuştursun onu...

 

kendinize iyi bakın beni özleyin anacııııııım...

 

bende sizleri özledim,demek takipteyiz ben dedim size arkadaşlar su uyur sardunyam uyumaz diye

 

teşekkürler arkadaşım...sanada acil şifalar. ...herkes dökülüyo zati bir figooooşşşş kaldı onuda bir hasta edip iyileştirelim.... sonra atlattık sayalım

[Φ figgaro]

bir hayalle insan kendini nereye kadar avutur?

oysa seninle gülüşmek vardı...konuşmak saatlerce...ya da susmak binbir çeşit anlama...beraberce hayal kurmak sonra...paylaşmak herşeyi doyasıya...

 

***heheyt.heyt..vurur alnın ortasına figgaro..dinsin diye sızı...nafile...

kadir misin sen herşeye..kavanoz dipli dünya..güldürme beni dünya..yapamadın..görünmezimi görünür kılamadın..kudretin senin olsun..

***dışarıda..sahilde gezinirdim az önce..arkamdan bağırır..sıcaaakk kestaneee..sıcaaaakk..sanki ensemde haykırır..sanki tüm sıcak kestanelerini bana satacaktır..git kardeşim git..acımışken beynim..olmayayım kabusun..

gezindim kıyısında sahilin..nasıl kavga ederim annemle..herşeyle..kendimle..durulamadım..okşaması dalgaların ruhumu..nafilee..

 

ne demeli ki şimdi..bin yıl öncesinin zerdüştü gibi..girmeli mi mağarama..alıp yılanımla..kartalımı..uykumuza mı dalmalı..yoksa haykırmalı mı böğrüne talihin..'yazıklar olsun sana..'

 

çıkmalımı en yüksek tepesine bulunduğum şehrin..ulumalı mı köpekler gibi..açana kadar şafak..ne yapmalı hıı..ne yapmalı..dönüpte gitmeli mi ardınsıra..şikayet ettiğimiz vasat lar gibi..yeniden mi sorgulamalıyım..hayatı..yorgunum ama yaa..acır artık figgaro nun insan kılan yanı..ağılı tükrüğünü tut artık benden uzak..çocuğum ben daha yaa..gelme üstüme üstüme..dahada kaçarım bak içime....hayat..ararsın ama ..ararsın bak beni..

 

***gülüşüm sevdamdan dı..kaygım.. kederim..sevdamdı..hep derdim ama..hep.. birşeyler eksik..meğersem fazlaymış..istemelimiyim bir sihirli deynek..değiştirmelimiyim..gerisini beş yılın..amma ..mukadderat..belkide gelecek beş yıllar değişmeli..ahh..akmalı mı boy boy..taşmalı mı..dönüp yönümüzü rüzgara..sevişmeli mi..zorluk daha mı yakın kılmalı..güçlü..evet..ol sen güçlü..ve cesur..ve bilinmeli ki..çıkmazında isen hayatın..en mükemmel olanın aldatıcılığıysa karşında edilen dans..derki figgaro..yanlış tercih insanın kendisini dahada bulmasını sağlar...saygılar..sevgiler..figgaro değil mükemmel..amma değil aldatıcı da..

[Φ LeylaM]

bir hayalle insan kendini nereye kadar avutur?

oysa seninle gülüşmek vardı...konuşmak saatlerce...ya da susmak binbir çeşit anlama...beraberce hayal kurmak sonra...paylaşmak herşeyi doyasıya...

 

***heheyt.heyt..vurur alnın ortasına figgaro..dinsin diye sızı...nafile...

kadir misin sen herşeye..kavanoz dipli dünya..güldürme beni dünya..yapamadın..görünmezimi görünür kılamadın..kudretin senin olsun..

***dışarıda..sahilde gezinirdim az önce..arkamdan bağırır..sıcaaakk kestaneee..sıcaaaakk..sanki ensemde haykırır..sanki tüm sıcak kestanelerini bana satacaktır..git kardeşim git..acımışken beynim..olmayayım kabusun..

gezindim kıyısında sahilin..nasıl kavga ederim annemle..herşeyle..kendimle..durulamadım..okşaması dalgaların ruhumu..nafilee..

 

ne demeli ki şimdi..bin yıl öncesinin zerdüştü gibi..girmeli mi mağarama..alıp yılanımla..kartalımı..uykumuza mı dalmalı..yoksa haykırmalı mı böğrüne talihin..'yazıklar olsun sana..'

 

çıkmalımı en yüksek tepesine bulunduğum şehrin..ulumalı mı köpekler gibi..açana kadar şafak..ne yapmalı hıı..ne yapmalı..dönüpte gitmeli mi ardınsıra..şikayet ettiğimiz vasat lar gibi..yeniden mi sorgulamalıyım..hayatı..yorgunum ama yaa..acır artık figgaro nun insan kılan yanı..ağılı tükrüğünü tut artık benden uzak..çocuğum ben daha yaa..gelme üstüme üstüme..dahada kaçarım bak içime....hayat..ararsın ama ..ararsın bak beni..

 

***gülüşüm sevdamdan dı..kaygım.. kederim..sevdamdı..hep derdim ama..hep.. birşeyler eksik..meğersem fazlaymış..istemelimiyim bir sihirli deynek..değiştirmelimiyim..gerisini beş yılın..amma ..mukadderat..belkide gelecek beş yıllar değişmeli..ahh..akmalı mı boy boy..taşmalı mı..dönüp yönümüzü rüzgara..sevişmeli mi..zorluk daha mı yakın kılmalı..güçlü..evet..ol sen güçlü..ve cesur..ve bilinmeli ki..çıkmazında isen hayatın..en mükemmel olanın aldatıcılığıysa karşında edilen dans..derki figgaro..yanlış tercih insanın kendisini dahada bulmasını sağlar...saygılar..sevgiler..figgaro değil mükemmel..amma değil aldatıcı da..

 

figgaro...yazisi mukemmel,herhalde kendini yansitir. hislendiriverdi..

[Φ figgaro]

ayyy... ..ne yorucu bir gün geçirdim..gerçi bu haftam hengameliydi... ...

 

***arkadaşlar haberiniz yoktu belki..biraderimi evlendirdik..onlar erdi muradına..figgaroysa kerevetine..

az önce girdim internete..bir müzik çalar..levent yüksel...

 

*Ayrılmam..sarılırım hayallere..

*Ayrılmam..sevişirim özleminleee...

 

şirin leventçik..nasılda acıtır beyin...

 

içimden bir şiir yazmak geldi..

 

 

-----

 

hadi kalk..unuttun mu sonsuzluğu..

uyumak için önümüzde..

hadi..hadi ama kalk..

yürümeliyiz sonun başladığı yere..

bak uzatırım ellerimi..

hadi durma..sende uzat..

o minicik ellerini..

hadi bir şeyler anlat bana..

musluğu açık bırakırmısın..

herkezden önce mi yoksa..

başlarsın yemeğe..

kaç kez kandırdın anneni..

ya hınzırlığın..

 

nasıl hoyratım bi bilsen..

gezdiğim dağlardır şimdi..

sert ve soğuk..ve kar..

ama gülerim ben ..gülerim..

çünkü heryere kardelenler ekerim..

senin için...

[Φ sardunyam]

sonbahar....

 

nasılda hissetiriyor kendini, yapraklar nasıl süzülüyor yavaş ve bir şiir gibi... her bahar güzeldir ya ister ilk olsun, ister son... al işte yine bir sonbahar, yine hazan, yine hüzün... yine, yeni, yeniden şarkılar seni söyler... dillerde nağme adın... dillerde nağme adın...

 

gülüm, bahçende güllerin soldumu, içini kemirdi mi hınzır ve gamsız duygular, aradığını buldun mu? kahrettin mi sen de bu dünyaya, bu düzensizliğe, bu kirliliğe... ağladın mı sende gecelerce... lal gibi sustunmu sende demir gibi çakılıp kaldın mı? her şeyi değiştireyim derken hiç bir şeyi değiştirememenin ezikliğini yaşadın mı? herkesi anlamaya çalışıp hiç anlaşılamadığını anladın mı? sende kızgınmı kendine, her derde koşan sana hiç koşup gelen olmayınca... salaklığına yandın mı? o pür neşenin altında yatan gamı göstermediğinden seni de aklı firarda sandılar mı? sen yine de sustun mu... lal gibi, durdun mu...? demir gibi...

 

kitaplara sığındın mı, kendi yalnızlığına geri dönüp tek dostun sana, sana tek acıyan sana vardın mı? sonra kendine acımanın zavallılığında bulup yine başka arayışlara düştün mü? her yolu denemeli dedin mi, deneyip deneyip yanıldın, sonra her yılgınlığından yeniden doğdun mu? delilik ile velilik arasında durdun mu? o ince çizgiyi gördün mü?

 

yine aylardan kasım... kasvetli kasım... yalnız kasım... hüzünlü güzel kasım... hoşgeldin...

 

şimdi bu kadar efkardan sonra kalkıp bir oyun havası çalmalı mı, oynamalı mı, herkese ve herşeye inat... çalmalı bir harmandalı ve oynamalı bir zeybek... Efeler gibi...

 

levent yüksel deyince, çok severim kendisinide bir şarkısı var ki "mutsuzsun" ölürüm... sesi insanı dinlendiren 3 erkek şarkıcı var sevdiğim... levent yüksel, yavuz bingöl ve kıraç... son günlerde de ferhat göçer...

 

levent yüksel mutsuzsun... hepinize armağan olsun ama siz mutsuz olmayın... şarkı güzel o kadar...

 

Bir sabah uyandığımda

Camlara yağmur vurunca

Perdeleri kim açacak

Yüreğin bensiz sıkılmaz mı?

 

Gittin yüreğin rahat mı?

Aşk sana kaldı....

Sevişip, öpüşürken

İçin acımaz mı?

 

Ürkerek sesleneceksin

Cevap yok, söyleneceksin

Yatağa gizleneceksin

Mutsuzsun dahası var mı?

[Φ diloş]

sonbahar....

 

nasılda hissetiriyor kendini, yapraklar nasıl süzülüyor yavaş ve bir şiir gibi... her bahar güzeldir ya ister ilk olsun, ister son... al işte yine bir sonbahar, yine hazan, yine hüzün... yine, yeni, yeniden şarkılar seni söyler... dillerde nağme adın... dillerde nağme adın...

 

gülüm, bahçende güllerin soldumu, içini kemirdi mi hınzır ve gamsız duygular, aradığını buldun mu? kahrettin mi sen de bu dünyaya, bu düzensizliğe, bu kirliliğe... ağladın mı sende gecelerce... lal gibi sustunmu sende demir gibi çakılıp kaldın mı? her şeyi değiştireyim derken hiç bir şeyi değiştirememenin ezikliğini yaşadın mı? herkesi anlamaya çalışıp hiç anlaşılamadığını anladın mı? sende kızgınmı kendine, her derde koşan sana hiç koşup gelen olmayınca... salaklığına yandın mı? o pür neşenin altında yatan gamı göstermediğinden seni de aklı firarda sandılar mı? sen yine de sustun mu... lal gibi, durdun mu...? demir gibi...

 

kitaplara sığındın mı, kendi yalnızlığına geri dönüp tek dostun sana, sana tek acıyan sana vardın mı? sonra kendine acımanın zavallılığında bulup yine başka arayışlara düştün mü? her yolu denemeli dedin mi, deneyip deneyip yanıldın, sonra her yılgınlığından yeniden doğdun mu? delilik ile velilik arasında durdun mu? o ince çizgiyi gördün mü?

 

yine aylardan kasım... kasvetli kasım... yalnız kasım... hüzünlü güzel kasım... hoşgeldin...

 

şimdi bu kadar efkardan sonra kalkıp bir oyun havası çalmalı mı, oynamalı mı, herkese ve herşeye inat... çalmalı bir harmandalı ve oynamalı bir zeybek... Efeler gibi...

 

levent yüksel deyince, çok severim kendisinide bir şarkısı var ki "mutsuzsun" ölürüm... sesi insanı dinlendiren 3 erkek şarkıcı var sevdiğim... levent yüksel, yavuz bingöl ve kıraç... son günlerde de ferhat göçer...

 

levent yüksel mutsuzsun... hepinize armağan olsun ama siz mutsuz olmayın... şarkı güzel o kadar...

 

Bir sabah uyandığımda

Camlara yağmur vurunca

Perdeleri kim açacak

Yüreğin bensiz sıkılmaz mı?

 

Gittin yüreğin rahat mı?

Aşk sana kaldı....

Sevişip, öpüşürken

İçin acımaz mı?

 

Ürkerek sesleneceksin

Cevap yok, söyleneceksin

Yatağa gizleneceksin

Mutsuzsun dahası var mı?

iyileştinmi sen?

yani fiziksel olarak diyorum...

farkındayım yaralı senin de ruhun...

onarmaksa...

ne mümkün?

evet!

mutsuzuz Sardunyam ve dahası yok!

[Φ diloş]

bende kızımın hastalığıyla uğraşıyorum cumartesi gününe kadar iğne korkusu,kızımın feryatları,iğnenin cadımın bacağına her batışında hissettiklerim beni yıpratıyor

 

hemşireyi ne yapıpta iz bırakmadan öldürebilirim gibi paranoyak düşünceler içindeyim

canım sardunyam,sevgili diloş geçmiş olsun...

 

ve figgaro senin ve tüm arkadaşların allah anne ve babasına uzun ömürler versin.....ama öyle bir yaramı kanattın ki arkadaşım

Sizin Hiç Babanız Öldü mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?

 

Benim bir kere öldü kör oldum

 

Yıkadılar aldılar götürdüler

 

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

 

c.süreyya..

Frozen...

hepimiz yaralıyız...

ve büyüdükçe biz, derinleşiyor yaralarımız..

[Φ sardunyam]

dahası yok diloşum dahası yok,

 

mutsuzuz... güzel arkadaşım... ve hiç bir zaman mutlu olamayacağız biz... başkalarının acılarıyla acılanmayı öğrenenler, kendileri mutlu olacak kadar bencil olamazlar, aslında belkide mutluluğun kaynağı budur ama ben henüz bunu çözemedim... dur hele daha yolun başındayız hayat okulu her verdiğimiz sınavın ardından yenilerini getiriyor, öğrenecek daha çok şey var... büyürken öğreneceğiz, yaralanacak kendi yaralarımızı sarmayı da öğreneceğiz...

 

onarmak mı diloşum, hiç böyle bir derdim yok... inan ki... yaralı ruhları onarmak ancak ilahi merhemle mümkün ve o yaralar insanı büyütüyor... tekamülde böyle gerçekleşiyor...

 

o yüzden sitemkar sözlerimin içinde asla şikayet yok... sadece sitem... bu yalnızca sitem...

 

frozenim canım çok özledim seni... umarım kızında iyileşmiştir. ben daha iyiyim... diloşum yani fiziksel olarak...

 

selamlar

[Φ ÇINAR]

[Φ figgaro]

sonbahar....

 

nasılda hissetiriyor kendini, yapraklar nasıl süzülüyor yavaş ve bir şiir gibi... her bahar güzeldir ya ister ilk olsun, ister son... al işte yine bir sonbahar, yine hazan, yine hüzün... yine, yeni, yeniden şarkılar seni söyler... dillerde nağme adın... dillerde nağme adın...

 

gülüm, bahçende güllerin soldumu, içini kemirdi mi hınzır ve gamsız duygular, aradığını buldun mu? kahrettin mi sen de bu dünyaya, bu düzensizliğe, bu kirliliğe... ağladın mı sende gecelerce... lal gibi sustunmu sende demir gibi çakılıp kaldın mı? her şeyi değiştireyim derken hiç bir şeyi değiştirememenin ezikliğini yaşadın mı? herkesi anlamaya çalışıp hiç anlaşılamadığını anladın mı? sende kızgınmı kendine, her derde koşan sana hiç koşup gelen olmayınca... salaklığına yandın mı? o pür neşenin altında yatan gamı göstermediğinden seni de aklı firarda sandılar mı? sen yine de sustun mu... lal gibi, durdun mu...? demir gibi...

 

kitaplara sığındın mı, kendi yalnızlığına geri dönüp tek dostun sana, sana tek acıyan sana vardın mı? sonra kendine acımanın zavallılığında bulup yine başka arayışlara düştün mü? her yolu denemeli dedin mi, deneyip deneyip yanıldın, sonra her yılgınlığından yeniden doğdun mu? delilik ile velilik arasında durdun mu? o ince çizgiyi gördün mü?

 

yine aylardan kasım... kasvetli kasım... yalnız kasım... hüzünlü güzel kasım... hoşgeldin...

 

şimdi bu kadar efkardan sonra kalkıp bir oyun havası çalmalı mı, oynamalı mı, herkese ve herşeye inat... çalmalı bir harmandalı ve oynamalı bir zeybek... Efeler gibi...

 

levent yüksel deyince, çok severim kendisinide bir şarkısı var ki "mutsuzsun" ölürüm... sesi insanı dinlendiren 3 erkek şarkıcı var sevdiğim... levent yüksel, yavuz bingöl ve kıraç... son günlerde de ferhat göçer...

 

levent yüksel mutsuzsun... hepinize armağan olsun ama siz mutsuz olmayın... şarkı güzel o kadar...

 

Bir sabah uyandığımda

Camlara yağmur vurunca

Perdeleri kim açacak

Yüreğin bensiz sıkılmaz mı?

 

Gittin yüreğin rahat mı?

Aşk sana kaldı....

Sevişip, öpüşürken

İçin acımaz mı?

 

Ürkerek sesleneceksin

Cevap yok, söyleneceksin

Yatağa gizleneceksin

Mutsuzsun dahası var mı?

sardunum..

döktürmüşün dizelerini..ne hoş..tadından yenmiyo valla...levent yüksel..güzel söylüyo yaaa..

[Φ sedelina]

sonbahar....

 

nasılda hissetiriyor kendini, yapraklar nasıl süzülüyor yavaş ve bir şiir gibi... her bahar güzeldir ya ister ilk olsun, ister son... al işte yine bir sonbahar, yine hazan, yine hüzün... yine, yeni, yeniden şarkılar seni söyler... dillerde nağme adın... dillerde nağme adın...

 

gülüm, bahçende güllerin soldumu, içini kemirdi mi hınzır ve gamsız duygular, aradığını buldun mu? kahrettin mi sen de bu dünyaya, bu düzensizliğe, bu kirliliğe... ağladın mı sende gecelerce... lal gibi sustunmu sende demir gibi çakılıp kaldın mı? her şeyi değiştireyim derken hiç bir şeyi değiştirememenin ezikliğini yaşadın mı? herkesi anlamaya çalışıp hiç anlaşılamadığını anladın mı? sende kızgınmı kendine, her derde koşan sana hiç koşup gelen olmayınca... salaklığına yandın mı? o pür neşenin altında yatan gamı göstermediğinden seni de aklı firarda sandılar mı? sen yine de sustun mu... lal gibi, durdun mu...? demir gibi...

 

kitaplara sığındın mı, kendi yalnızlığına geri dönüp tek dostun sana, sana tek acıyan sana vardın mı? sonra kendine acımanın zavallılığında bulup yine başka arayışlara düştün mü? her yolu denemeli dedin mi, deneyip deneyip yanıldın, sonra her yılgınlığından yeniden doğdun mu? delilik ile velilik arasında durdun mu? o ince çizgiyi gördün mü?

 

 

 

 

 

 

 

evetttttt

[Φ diloş]

dahası yok diloşum dahası yok,

 

mutsuzuz... güzel arkadaşım... ve hiç bir zaman mutlu olamayacağız biz... başkalarının acılarıyla acılanmayı öğrenenler, kendileri mutlu olacak kadar bencil olamazlar, aslında belkide mutluluğun kaynağı budur ama ben henüz bunu çözemedim... dur hele daha yolun başındayız hayat okulu her verdiğimiz sınavın ardından yenilerini getiriyor, öğrenecek daha çok şey var... büyürken öğreneceğiz, yaralanacak kendi yaralarımızı sarmayı da öğreneceğiz...

 

onarmak mı diloşum, hiç böyle bir derdim yok... inan ki... yaralı ruhları onarmak ancak ilahi merhemle mümkün ve o yaralar insanı büyütüyor... tekamülde böyle gerçekleşiyor...

 

o yüzden sitemkar sözlerimin içinde asla şikayet yok... sadece sitem... bu yalnızca sitem...

 

frozenim canım çok özledim seni... umarım kızında iyileşmiştir. ben daha iyiyim... diloşum yani fiziksel olarak...

 

selamlar

yaşamak isterdim bir tüy kadar hafif ...

bu kadar ağır duyguların yükünü taşımak benim tercihim değildi...

 

bir yerde okumuştum..."hayat kısa,mutluluk gerek" diye bir not bırakmıştı adam kadına...hayat kısa,mutluluk gerek...

kadın defalarca okumuştu...her okuyuşunda ruhunu hapseden zincirlerden birer birer kurtuluyordu sanki...adam bekliyordu onu bir geminin güvertesinde...telaşlıydı...korkuyordu...derken...göz göze geldiler beklediğiyle...gemi demir aldı limandan...öyle sanıyorum ki güneşli,güzel bir deniz ülkesi olacaktı gittikleri...hem nereye gittiklerinin ne önemi vardı...

 

Sardunyam;kulağa ne kadar hoş geliyor di mi?

kitaplar,şiirler niye var sanki?

yapamadıklarımızı yüzümüze vurup bizimle dalga geçmek için mi?

harika!bi çatmadığım kitaplar kalmıştı

onlarda nasiplerini aldılar nihayet

gülerim ağlanıcak halime...

Figgaro...tıpkı bu bölümün adı gibi...

ne denir ki;

vahh...vahh!