Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ayni inat devam ediyor. Nedeni de farkinin bilinc ve farkindaliginin olmamasi.

 

Toplumsal nedir ?

 

Sosyal nedir ?

 

Kitlesel nedir ?

 

( Bu kez ironi yapmıyorum, karşımdakinin " yüksek bilinç ve farkındalığıyla "  bu kavramlardan ne anladığını anlamak için soruyorum )

Gönderi tarihi:

original.gif  Aslan sürülerinde de ceylanı avlayan aslan ilk olarak ciğerini kendi yer. Bu da mı sömürü ? Hani doğada sömürü yoktu, sömürü insan icadıydı  ? Adam ihtiyacından fazlasını değil, ihtiyacı olanı alıyor. Bunun neresi sömürü ?

 

Hadi buna sömürü diyelim. Emeğin hakkını alması neden sömürü olsun ?Sosyalizmde de herkes ihtiyacı oranında değil, emeği oranında payını alır. Sosyalizmde de mi sömürü var ? stuart.gif

Ben o cumlede somuruyu degil, hiyerarsiye ornek verdim. Hiyerarsi de guc otorite olarak ister istemez guclunun gucsuzu kullanmasini getirir. Tabi burada bilinclilik onemlidir.

 

O yuzden her zamanki gibi yine konuyu carpittin.

 

Ayrica sosyalizm de eger kol emegi ile kafa emegi arasinda ekonomik bir fark varsa, somuru vardir.

Gönderi tarihi:

19.yy Kapitalist Mantık aşılamadığı için öyle geliyor olabilir. Hiyerarşinin olmasının sınıfsız toplumda sömürü ile hiçbir alakası yoktur.

 

Olmadigi nerden belli?

 

Bak mesela geyigi vuran, kendini hakli olarak geyiginin cigerine layik gorur ve o yer.

 

 

Burada neye cevap verilmiş ? Hiyerarşiye mi ?

Gönderi tarihi:

Ayrica sosyalizm de eger kol emegi ile kafa emegi arasinda ekonomik bir fark varsa, somuru vardir.

 

Emeğin hakkı ne demek ? Kol emegi ile kafa emegi arasinda ekonomik bir fark olmaması değil mi ?( Soru sormuyorum, ben  emeğin hakkı ifadesini kullandım, o yüzden yukarıdaki yazılanlar anlamsız. Bunu göstermek için soru soruyorum. )

Gönderi tarihi:

Hiyerarsi de guc otorite olarak ister istemez guclunun gucsuzu kullanmasini getirir. 

 

Sınıfsız toplumda o görev güçsüzün görevi ise güçlü  neden güçsüzü kullanmasın ? Zaten zaman herkesin işini yapmasına anca yetiyor. Bir organizasyonda bir birim işini yapmasa bu tüm yapıya yansır. Güçlü av görevini güçsüze yaptırırsa,  şef karar alma işini yetersiz olana bırakırsa yanlış yere avlanmaya, meyva toplamaya gidilirse, yanlış savaş taktikleri verilirse akşama aç kalınır, savaş kaybedilir vs. bu kadar basit.

Gönderi tarihi:

Sınıfsız toplumda o görev güçsüzün görevi ise güçlü neden kullanmasın ? Zaten zaman herkesin işini yapmasına anca yetiyor. Bir organizyonda bir birim işini yapmasa bu tüm yapıya yansır. Güçlü av görevini güçsüze yaptırırsa akşama aç kalınır, bu kadar basit.

Guclu gucsuz ayrimi once zihinde baslar sonra yasama adalet, hak hukuk hakim hakimiyet hukum olarak getirilir, butun bunlar da mulk uzerinedir.

 

Bu da tum her turlu duzen ve sistemlerin hayata gecirilisinin temelidir.

 

Tabi mulkten ne algilaniyorsa!

 

Ben burada sadece insanoglunu degerlendiriyorum.

Gönderi tarihi:

Guclu gucsuz ayrimi once zihinde baslar sonra yasama adalet, hak hukuk hakim hakimiyet hukum olarak getirilir, butun bunlar da mulk uzerinedir.

 

Özel mülkiyet varsa doğrudur. Ama biz kamu mülkiyeti bulunan bir toplumsal yapıyı konuşuyoruz.

Gönderi tarihi:

Özel mülkiyet varsa doğrudur. Ama biz kamu mülkiyeti bulunan bir toplumsal yapıyı konuşuyoruz.

Ilkel komunal toplumda adalet ya da diger saydiklarim var mi?

 

Yok ise, neden yok.

 

Ozel mulkiyet ne ile baslar.

Gönderi tarihi:

Ilkel komunal toplumda adalet ya da diger saydiklarim var mi?

 

Yok ise, neden yok.

 

Ozel mulkiyet ne ile baslar.

 

Evet işte özel mülkiyet olmadığı için adalet kavramı da yok. Çünkü, özel mülkiyet META nın ortaya çıkışı ile başlar. İlkel Klanlarda daha META henüz ortaya çıkmamıştır. 

Gönderi tarihi:

Evet işte özel mülkiyet olmadığı için adalet kavramı da yok. Çünkü, özel mülkiyet META nın ortaya çıkışı ile başlar. İlkel Klanlarda daha META henüz ortaya çıkmamıştır. 

Peki ilkel komunal toplumda aile var mi?

 

"Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; ozel mulkiyet midir, degilmidir?

 

Insanoglunun kul ve kole mal meta olarak algilanmasini ne yapalim?

Gönderi tarihi:

"Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; ozel mulkiyet midir, degilmidir?

 

Insanoglunun kul ve kole mal meta olarak algilanmasini ne yapalim?

 

Haydaaa..."Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; Insanoglunun kul ve kole mal meta olarak algilanmasi mı oldu şimdi, daha ne inciler çıkacak acaba ?

 

Sevgi/Şefkat/Sahiplenme/Acıma/ Koruma bunlar hem insani ve hem de doğal eğilimlerdir.

 

Doğada bir anne yavrusuna sahip çıktığında onu mal olarak, özel mülkiyeti olarak mı görür ?

 

Hem hukuktaki özel mülkiyet başkadır, ekonomideki özel mülkiyet başkadır.

 

Ekonomideki özel mülkiyet üretim araçları üzerindeki mülkiyettir.

 

Eş/Çocuk vs. ne hukuki anlamda ne de ekonomi anlamında mülkiyettir.

Gönderi tarihi:

 

Haydaaa..."Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; Insanoglunun kul ve kole mal meta olarak algilanmasi mı oldu şimdi, daha ne inciler çıkacak acaba ?

 

Sevgi/Şefkat/Sahiplenme/Acıma/ Koruma bunlar hem insani ve hem de doğal eğilimlerdir.

 

Doğada bir anne yavrusuna sahip çıktığında onu mal olarak, özel mülkiyeti olarak mı görür ?

 

Hem hukuktaki özel mülkiyet başkadır, ekonomideki özel mülkiyet başkadır.

 

Ekonomideki özel mülkiyet üretim araçları üzerindeki mülkiyettir.

 

Eş/Çocuk vs. ne hukuki anlamda ne de ekonomi anlamında mülkiyettir.

 

Bir erkegin baska bir erkek ya da kadin uzerindeki hakimiyetinin adi nedir?

 

Ozeli birakalim mulkiyet nedir.

 

Mulk nedir?

 

Mulkun temeli zihinde midir, yoksa degil midir?

 

Sinifsiz toplumlarda mulk var mi?

 

mülk Ar. mulk

a. 1. Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal. 2. Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı. 3. esk. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke: Adalet mülkün temelidir.

 

Buna insanoglu dahil midir, ya da ne zaman dahil olmustur.

Gönderi tarihi:

Bir erkegin baska bir erkek ya da kadin uzerindeki hakimiyetinin adi nedir?

 

Sınıfsız toplumlarda elbette herkesin kişisel eşyası, giysileri vs. vardır. Fakat, bir insanın bir başka insan ile ilişkisinde, ikisini de ilgilendiren kararları yalnızca birinin alması, kararı alanın diğerini hiçe sayarak illaki onu mülkü olarak görmesi değildir. Bu liderlik özelliğinin kullanılmasıdır. Liderliğin niteliğine göre, o insanın yapısına göre bunu söyleyebiliriz ancak. Empati yapabilen bir insan karşısındakinin de isteğini göz önüne alarak ikisi adına karar verir. İnsan empati yapmaya ne zaman başlamışsa, işte o zaman bu anlamda bir sömürü kalmaz. Dolayısıyla, toplumsallaşma empati yapabilme yeteneğinden kaynaklandıysa, ilkel kabilelerde bu tür bir sömürünün de az görülmesi gerekir.

Gönderi tarihi:

Sınıfsız toplumlarda elbette herkesin kişisel eşyası, giysileri vs. vardır. Fakat, bir insanın bir başka insan ile ilişkisinde, ikisini de ilgilendiren kararları yalnızca birinin alması, kararı alanın diğerini hiçe sayarak illaki mülkü olarak görmesi değildir. Bu liderlik özelliğinin kullanılmasıdır. Liderliğin niteliğine göre, o insanın yapısına göre bunu söyleyebiliriz ancak. Empati yapabilen bir insan karşısındakinin de isteğini göz önüne alarak ikisi adına karar verir. İnsan empati yapmaya ne zaman başlamışsa, işte o zaman bu anlamda bir sömürü kalmaz. Dolayısıyla, toplumsallaşma empati yapabilme yeteneğinden kaynaklandıysa, ilkel kabilelerde bu tür bir sömürünün de az görülmesi gerekir.

Sorum hala baki insanoglu kendi turunden birini ne zaman mulku olarak algilamistir?

 

Somurunun mulk algisi ile bagi nedir? 

 

Guc ve otoritenin rolu nedir?

Gönderi tarihi:

Sorum hala baki insanoglu kendi turunden birini ne zaman mulku olarak algilamistir?

 

Somurunun mulk algisi ile bagi nedir? 

 

Guc ve otoritenin rolu nedir?

 

Köleci toplumun ortaya çıkışıyla.

 

Köleci toplumda insan emeğinin bir değişim değeri olması, emeğin Meta haline gelmesi, insanın bir üretim aracına dönüşmesi.

 

Güç ve otorite olmasa, artı değerin ortaya çıkışıyla köleci topluma geçilmezdi.

Gönderi tarihi:

Köleci toplumun ortaya çıkışıyla.

 

Köleci toplumda insan emeğinin bir değişim değeri olması, emeğin Meta haline gelmesi, insanın bir üretim aracına dönüşmesi.

 

Güç ve otorite olmasa, artı değerin ortaya çıkışıyla köleci topluma geçilmezdi.

Aile ne zaman baslamistir?

 

Anaerkil toplumdan ataerkil topluma gecilirken, erkek neyi kendine mulk ve hakim kilmistir.

 

Ataerkil toplumda;

 

Mulk var midir?

Somuru var midir?

Adalet var midir?

 

Ataerkil toplumdaki kadinin yeri ile koleci toplumdaki kolenin yeri farki nedir?

Gönderi tarihi:

Ataerkil ailede kadın ekonomik anlamda sömürülmüyordu.

 

Köleci toplumdaki köle ise ekonomik anlamda sömürülüyordu.

Peki kadinin calistirilmasini ve elde edilenin erkekte toplanmasi nasil acikliyorsun?

Gönderi tarihi:

Peki kadinin calistirilmasini ve elde edilenin erkekte toplanmasi ?

 

Erkek de çalışıyor kadın da. Görevleri ayrı. Elde edilen toplam ürünün üzerindeki belirleyicilik paylaşım bazında değildi. Yine herkes ihtiyacı oranında refaha sahipti. Mirasın kız çocuğuna geçmemesinin de bir önemi yoktu. Zira, zaten evlendiğinde yine kendi ailesinde ihtiyaç oranında paylaşım esastı. Yani, kadının konumunun hiyerarşide alt basamakta olması ekonomik anlamda bir değişiklik getirmiyordu, ekonomik sömürü yoktu.

Gönderi tarihi:

Erkek de çalışıyor kadın da. Görevleri ayrı. Elde edilen toplam ürünün üzerindeki belirleyicilik paylaşım bazında değildi. Yine herkes ihtiyacı oranında refaha sahipti. Mirasın kız çocuğuna geçmemesinin de bir önemi yoktu. Zira, zaten evlendiğinde yine kendi ailesinde ihtiyaç oranında paylaşım esastı. Yani, kadının konumunun hiyerarşide alt basamakta olması ekonomik anlamda bir değişiklik getirmiyordu, ekonomik sömürü yoktu.

Evet dogal zihniyet zaten ancak boyle degerlendirir. Mulkiyeti sadece ekonomiye baglamak ta ancak bu temeldedir.

 

Halbuki burada bahsediklen konu insanogludur.

Gönderi tarihi:

Evet dogal zihniyet zaten ancak boyle degerlendirir. Mulkiyeti sadece ekonomiye baglamak ta ancak bu temeldedir.

 

Halbuki burada bahsediklen konu insanogludur.

Hayır, asıl doğal zihniyet tam böyle değerlendirir:

 

"Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; ozel mulkiyet midir, degilmidir?

Gönderi tarihi:

Dünyada birden fazla canlının yaşadığı bir mikrometrekare alanda bile sömürü vardır. Yerinizden kalkmaya üşenip arkadaşınıza "bana bir bardak su getirebilir misin" dediğinizde bile arkadaşınızı sömürüyorsunuz. Suyu içecek olan sensin, o niye kalkıp getiriyor? Senin ayağın kötürüm mü?

 

Sömürü canlılıkla birlikte var olmuştur, canlılar yaşadığı, dünya durduğu sürece hep ve mutlaka olacaktır. Bitkiler bile yanındaki bitki güneşi az alsın, ben daha çok alayım diye yarışır. Doğa böyle evrimleşmiştir.

 

Çok sevdiğim bir öykü vardır. Üç arkadaş yola çıkmışlar. Adları Birisi, Herkes ve Kimse imiş. Mola vermişler. Otururlarken Herkes'in aklına çay içmek gelmiş. "Birisi çeşmeden su getirsin de çay yapalım" demiş. Birisi bu söze içerlemiş. "Niye Kimse getirmiyor da ben getiriyorum?" Bu sefer Kimse kızmış: "Herkes çay içmek istiyor da suyu niye ben getiriyorum? Herkes getirsin!" Bu sefer de Herkes sinirlenmiş: "Herkes çay içecek diye suyu da Herkes'in getirmesi gerekmez!"

 

Birisi bakmış Kimse kalkmıyor, Herkes oturuyor. Kalkmış suyu getirmiş koymuş. O da oturmuş. Bir süre sessizlik olunca Herkes: "Birisi çayı demlesin" demiş. Birisi yine kızmış: "Suyu getirdim, çayı da mı ben demleyeceğim?" İlkine benzer tartışmalardan sonra Birisi söylenerek çayı demlemiş. 

 

Herkes afiyetle çayı içmiş. Bulaşık bardaklara Kimse elini bile sürmemiş. Birisi bardaklara bakmış, bakmış, bakmış... Aynı tartışmaların tekrarlanacağını bildiği için sessizce bardakları toplayıp çeşmenin yolunu tutmuş... 

Gönderi tarihi:

Dünyada birden fazla canlının yaşadığı bir mikrometrekare alanda bile sömürü vardır. Yerinizden kalkmaya üşenip arkadaşınıza "bana bir bardak su getirebilir misin" dediğinizde bile arkadaşınızı sömürüyorsunuz. Suyu içecek olan sensin, o niye kalkıp getiriyor? Senin ayağın kötürüm mü?

Bunun cevabını kendiniz zaten vermişsiniz:

 

Suyu içecek olan sensin, o niye kalkıp getiriyor? Senin ayağın kötürüm mü?

Arkadaşı kalkıp suyu getirirse, ya ondan maddi veya manevi bir çıkarı vardır, ya da onu kırmamak, üzmemek istiyordur, kişilik yapısı böyledir. Fakat, neticede " Kırmak, üzmek " de kıranın kendisini -kendi kişilik yapısı nedeniyle- etkileyeceği için, aksini yapmamak manevi bir çıkar sayılır. Ama herşeyin de bir sınırı ve dengesi vardır. Böyle bir durum bile olsa bir gün gelir zaten yukarıdaki cümleyi söyler. Arkadaşlık ilişkisine bir tür Symbiosis ( ortak yaşama ) da denilebilir.

 

Doğada olan sömürü ancak Parazit yaşamada söz konusu olabilir. Bu da ancak emeğin sömürüsü ile mümkündür. Diğer bir canlıyı üretim aracı olarak kullanmakla ilgilidir.

Gönderi tarihi:

Bugün suyunu ayağına getirirsen, yarın borç para ister. Verirsen, geç öder. Daha çok ister. Yine verirsen, taksitle öder. Daha fazla ister. Birini ödemeden diğerini ister. Sonunda sana borç takar ve seni sömürür.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.