Φ Radya Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2012 Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2012 Kıbrıs suyun ortasında, denizi kaptırdılar... Güneydoğu’da iki tabur askeri... İsrail’de gemiyi... Suriye’de uçağı... * İyi ki tanklar Pozantı’da, kaybetmediler... * Asıl merak; Suriye’nin uçağı nasıl vurabildiği... Önüne doğru top atıp, arkadaki başkanlık sarayını vuran Suriyeli o keskin nişancı atmış olabilir belki de... Suriye bile hayret etti, Türk savaş uçağını vurmalarına: “Nasıl vurduk?..” Arap - İsrail savaşında 60 İsrail uçağını düşürdüğünü açıkladıktan sonra hurdaları saydılar, sadece 6 kanat çıktı... * Keza 1989... Suriye Savunma Bakanlığı, savaş uçaklarının bir düşman uçağını düşürdüğünü açıkladı... Sevinç gösterileri yapıldı... Türkiye kendini yokladı, eksik jet yoktu.. “Bize ne?” dediler... Suriye bir şey düşürmüştü ama neyi düşürdüğünü bilmiyordu... Yaklaşıp baktılar... Türkiye’nin tapu kadastro uçağı... * Alın işte size; ABD ve İsrail’in parmağında oynattığı iki ülke: Türkiye ve Suriye... * ABD ile İsrail, Irak’ta yaptıkları hatayı yapmıyorlar... Mısır, Tunus ve Libya’yı kendi halklarına vurdurdular... Suriye halkı Esad’ı seviyor, zor olacak madem... Onu da Türkiye’ye vurduracaklar!.. * Ortadoğu’ya kendi istedikleri gibi şekil vermeleri, özenli, kapsamlı, milimetrik bir büyük planın sonucu... Önü var, arkası var... Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen... Bu tezgâhlara karşı durabilecek ne kadar Atatürkçü subay varsa, tümünün toplatılıp toplatılıp hapishanelere doldurulması dahi boşuna değildi... * Sonuçta... İşte izliyorsunuz: Erdoğan ile Esad... İki ulusun gelişmemişliği, toplumların cehaleti, insanların din duyguları ve ahmaklığı üzerine kurulup oturmuş iki insan... Hangi tezgâhların, hangi oyunların, hangi entrikaların, hangi çıkarların birer parçası olduklarını, çoğunluğun bilmediği iki adam... İki tehlike... * Bomba, silah, roket, füze, uçak... Kan, can, ölüm, acı, gözyaşı... Savaş sonuçta... “Hayır” demelisiniz savaşa... Bekir Coşkun Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2012 Savaşı isteyenler asla savaşa katılmayanlardır Savaş, insanlık suçlarının en aşağılık olanıdır. Çünkü savaş, yoksul insanları vurur; zengini daha zengin yapar, savaş zenginleri üretir, siyasi iktidarları tüm yolsuzluklarından korur. Savaş bunun için istenir. Savaşı isteyenler asla savaşa katılmayanlardır. Savaşlarda ön saflarda bulunanlar asla ne için savaştığını bilmeyen zavallılardır ve önce onlar ölür. Nereye götürüldüklerini ve niçin götürüldüklerini bilmeden bir kavganın ortasına bırakılırlar ve onları savaşa götüren egemen güçler oldukça uzaklardan bir yerden olanı biteni seyreder. Sonra "kahraman" diye sırtını sıvazlarlar. Böylesine aşağılık bir iştir savaş. Siz hiç savaşlarda "patronların" öldüğünü gördünüz mü? Savaş; kredi kartı borcunuzu ortadan kaldırmaz, kira borçlarınızı da, banka kredilerini de... Yaratılan kaos dindiğinde, eğer sağ kalmayı başarırsanız, tüm sorunlarınız eskisinden daha da ağır olarak yine önünüze konacaktır. Savaş bizim gibi sıradan insanlar için asla çözüm değil, tam tersi bir yıkımdır. Size ateş etmeyi öğretirler, bunun anlamı insan öldürmektir. Bir insanı öldürmenin ne büyük bir işkence olduğunu bildiğiniz halde, savaş psikolojisi altında karşınızdakini düşman gördüğünüzden, bunun bir "sevap" olduğu size anlatılır. Dinsel savaşlarda bu "gavur" öldürmek olarak önünüze konur, diğer savaşlarda ise ülkenin gururu diye yutturulur. Savaş öyle bir ikilemdir ki, elinize tutuşturulan silahı ateşlemediğiniz anda öleceğinizi de bilmektesiniz. Karşınızda, sizin gibi başka bir ülkenin yoksul insanları ellerinde silahla beklemektedir. Ya o sizi vuracaktır, ya da siz onu. Her iki durumda da felaket kapıdadır. Suriye ile yaratılan gerginlik, iki Müslüman toplumun birbiriyle kapışmasıdır. Karşı karşıya geldiğinizde silahınızı aşağı indirip, "biz birbirimizi neden öldürüyoruz," sorusunu bile soramayacak kadar öldürmeye kurgulanmış insanlar haline getirileceksiniz, bu doğru mu? Kutsal kitaplarda öldürme yasaklanmasına rağmen, savaşta düşmanı öldüren kişinin günah işlemiş sayılmayacağı belirtilmiştir. Lev Nikolayeviç Tolstoy, "Savaş Üzerine" adlı kitabında, her kışlada asılı olan şu cümleye yer verir: "Üç kişi sana saldırdığında, birincisinin hançerle, ikincisinin tüfekle, üçüncüsünün ise süngüyle canını al... Süngün kırılmışsa dipçikle vur. Dipçik de kırılmışsa yumruklarınla vur. Yumrukların iş göremiyorsa dişlerini geçir." Vahşetin boyutları... Üstelik bunu kendi insiyatifinizle yapmıyorsunuz, size emir verildiği için yapıyorsunuz. Sözde sorumluluk onlardaymış gibi görülüyor; ama insan öldürüyorsunuz. Oysa, komutanlar, siyasiler ve patronlar dahil hiçbir güç insanı canı istediği için ölü bedene dönüştürmemelidir. Müslümanlığın vicdanı, hangi mertebede olursa olsun bir başkasının diğerine "öldür" emri veremeyeceği üzerine kuruludur. Peki bu Ortadoğu'da oynanan oyunlar ne? Müslümanlığın gereğini yerine getirecekseniz ve Tanrı'nın buyruklarına göre davranmanız gerekiyorsa, biran önce savaş sloganından vazgeçeceksiniz. Öldürme üzerine kurulu bu zenginler mücadelesine ortak olmamaya yemin edeceksiniz. Askerin Tanrı'nın savaşçısı olduğunu söyleyen sahte Müslümanlara aldırmayacaksınız. Onların dini bilgilerinden kuşku duymanız gerek. Ölümle biten her "oyun" dağarcığınızın en derinlerindeki vicdanı bile sorgulayacak ve sizi kendi inançlarınız karşısında mahkum edecektir. Yalnızca korkan kişi yenilir safsatalarına yüz vermeyeceksiniz. Cesaretin savaşmak olduğunu anlatanlara sırtınızı döneceksiniz. İnsanca yaşamın herkesin hakkı olduğunu tekrarlamak zorundasınız. Gerçek inanç bu düşüncenin altında yatmaktadır. Her savaş bir ölüm makinasıdır ve milyonlarca kadın ve çocuğun yalnız kalmasına neden olacaktır. Tek bir soru önem kazanmaktadır burada: Ne için? Kurtuluş Savaşı sırasında bu ülkenin devamını sağlayabilmek adına binlerce şehit verildiğini aklınıza getirin ve bugün o şehitlerin ne adına öldüklerini bir düşünün? İstenen koşulların yerine getirilip getirilmediği, insanların bu ülkenin milli gelirinden eşit pay alıp almadığı, yaşam koşullarının arzu edilen düzeyde olup olmadığı vs... Cesur insanı Tanrı korur yalanına da yüz vermeyiniz. Savaşta cesurlar ilk ölen aptallardır. Kimsenin de koruduğu yoktur. Mümtaz İdil Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2012 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2012 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'nin Türk askeri uçağını düşürmesine ilişkin, “Kesinlikle bu olay sineye çekilmeyecektir” dedi Bunu duydum ya ben rahatladım azıcık, çünkü bu adam ne zaman sineye çekilmeyecek dese, sineye çekiliyor. Yakında başka bir olay nasılsa patlak verir ve bunun üstünü kapatır, bu sayede savaş da olmaz. İlk defa bu durum bir işe yarayacak! işin şakası bir yana ki bunun şakası bile yapılmamalı aslında (şu an kendimi şakasını dahi yaptığım için kınıyorum ayrıca) son söyleyeceğim şudur ki; Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 "ayhan aytaç yazar/efendi: makale:(...7 temmuz 2012) "herksin barışdan sözettiği ahirzaman?" e-uzu: ...isra 58'de şöyle der rabbimiz:"kıyametten kısa bir süre önce yerle bir etmiyeceğimiz kent ve kasaba (...veya medeniyet?) kalmıyacaktır?" bu ayet diğer ceaatlerindergilerinden daha çok ömer öngütün ashabül-ihvanının dergisi "hakikat"te zikredilmektedir.doğrusu bu çok ilginmi çekmiştir.daha doğrusu ben bu ayeti ilk kez bu dergide net anlamış oldum.şeyh ömer öngüt gerçekten marifet anlayışı çerçevesinde ezberbozucu çok tesbitler ve tefsirlere parmak basmıştır.yine onun ashabül-ihvanının bir özelliğidir ki 72 fırka-i dalleye ilmen cihat açmaktır.bunu tersinden yorumlarsak bektaşiler 72 milleti bir nazar ile değerlendirirken hatta mehdi zuhur edinceye kadar onlara bir tolerans tanırken ki, bu tıpkı yahudilerin mesih inancındada mevcuttur.talmuttaki inanca göre mesih gelecekti ve tanrının oğulları ve sevgilileri diye adlandırılan seçkin yahudilerin dışında tüm insanları helak edecekti.belki eski ahit kutsal stratejisi bunu içeriyordu.şayet o yahudiler gerçekten meryem oğlu isayı o beklenen mesih kabul etmiş olsalardı ki bu onların son şansıydı.ve nitekim kurandada geçer "biz allahın resulü meryem oğlu isa mesihi öldürdük?" demeleri yüzündenki lanetlenmektedirler.rabbimiz neden kızıyor bunlara dikkat buyurun.gerçeği söyleyerek bunu yapıyor olmalarıdır."allahın resulü" diyorlar bu doğru? "meryem oğlu" diyorlar bu tabirde doğru tanrının oğlu demiyorlar? ve "nasıralı isa mesih" diyorlar buda doğru o gerçekten bir mesihti ama hakikatte şeytanın başını ezecek olan ahirzaman nebisi değildi öncü mesihti zira şeytanın başını mekkede hz.ümminebi ezmişti.bu veda hutbesinde mevcuddur? "şeytan bu topraklarda hakimiyetini ve tesirini ebediyyen kaybetmiştir?" kısmı bunun ispatıdır.ve zaten mehdide onun için kabeye sığınacaktır ki ibrahim peygamberin duası ona yetişir o şöyle dedi:"burayı müminler için emin bir yer kıl ya rabbi?"...gerçi turandursun gibi ateistler bu kısım için alay ederler ama biz onun vesveselerinden rahmana sığınırız? not:erdoğan aydın islam hakikatleri adlı kitabında bir alaycı söylemi vardır güyiya nemruta akıl verir? hani ayette geçerya ibrahim nemruta der: benim rabbim güneşi doğudan doğuruyor sen batıdan doğur bakalım? ve nemrut burda susar cevap veremez? ama bakın burda bir akıl danışmanı var erdoğan aydın diyor ki ben nemrutun yerinde olsaydım (...nemruttan çok nemrutçu?) derdimki ibrahime senin rabbin bu sefer güneşi batıdan doğursun? o zaman ibrahim susardı? ve bende ayhan aytaç olarak ona diyorumki:"elbette rabbimiz kıyametin büyük alametleri kapsamında güneşi batıdan doğuracaktır? ama bunun sana bir yararı yoktur çünki cennetin tevbe kapısı ebediyyen kapanmış olacak ve sende hakettiğin cehennemi enediyyen boyluyacaksın?" şimdi konu nerden nereye geldi? ama bunu seviyorum dostlar çünki aklıma geldikçe yazıyorumki yazılmadık söylenmedikl birşey kalmasın.ve bu dudumda vesvesecilere karşı bir anti-vesvese komsepti oluşmuş olsunda münkir ve münafıkların gerçek yüzleri daha çabuk anlaşılıversin. ...isra 58'den önce isa peygamber bunu 12 havarisine bahsetmiştir.bir havari ona tapınağı göstererek ne güzel tapınak demiş? ve isa şöyle cevap vermiş* birgün gelecek taş üstünde taş kalmıyacaktır.ve hatta şöyle der özetle:"herkesin barışdan sözettiği zamanda yıkım gelecek ve taş üstünde taş kalmıyacaktır."...ve ekliyor? o gün baştakiler sona sondakiler başa geçecek. evde beş kişi olacak ikisi üçüne muhalefet edecek.anne kızından kız annesinden baba oğlundan oğlu babasından gelin kaynanasından kaynana gelininden bir bir uzaklaşacaktır.ve şimdi öyle değilmi? baba evladından anne kızından kaynana gelininden kaynata damadından köşe bucak kaçmıyorlarmı.ve yine hadislerde sıla-i rahimin yok olacağını haber vermiyor mu o muhbir-isadık? işte tüm bunlar aslında şeytanın tüm ümmetler üzerinde ki misyonunu tamamlıyor olmasına dayanıyor.sebe halkına bakın 19 kabileden sadece biri kurtuluyor 20de bir? ve ümmet 73 fırkaya ayrılıyor ehlisünnet velcemaat kapsamında nitekim o nebi (saa) benim ümmetim 73 fırkaya ayrılacak diyorda ehlibeytim demiyor? ama ne diyor ehlibeyt ümmetimin müminleri için nuhun gemisi gibidir ahirzamanda ki o geminin kaptanıda hiç kuşkusuz hz.ulul-emr mehdi aleyhisselamdır? imam-ı rabbani sıla hazterleri bunu çok güzel anlatmıştır...hem ehlibeyt hemde ashabın durumu açısından.şöyle ki:"ehlibeyt ümmetin kurtuluş gemisi iken gökteki yıldızlar olan ashabı-ı kiramda bu geminin rotasını belirleyen bir istikamettir?" ve ekliyor? ehlibeyt sevgisi ehlisünnetin sermayesdir? ve sıla hazretleri birçok mektubunda "...aleyhi ve alihi?" diyerek ehlibeytede bol salat göndermiştir. ve şu tembihi hepimiz için takdire şayandır? o derki:"eğer ehlibeyt aşıkları sekir halinde ehlibeyt düşmanlarına sövgü ve lanet ederlerken isim vermemiş olsaydı bizde onların tarafında olurdukda birlikte söver birlikte lanetlerdik...şimdi dün gece ebubekir sifil ve arkadaşı "ilm-i hal" programlarında farkında olmadan bu deme gelmişte ehlibeyt sevgisi firkir deryasında yüzmektedirler.bu güzel gelişme ama birde şu muaviyeye hz.bırakıpta şöyle deseler ne iyi olur? "...biz ne zaman muaviyeye hazret çeksek sanki üzerimize bir irin akıtılıveriyor?" ...işte şimdi bildiniz? öyle isa tevbe istiğfar ile rabbinizden af dileyinde hidayethanemiz olan ehlibeyte sevgi ve muhabbetle mehdi gelinceye kadar sahip çıkalım vesselam ...incil-i şerifin son 27.kısmında bir metinde şöyle der:"dünyanın sonlarında iktidarı bir saatliğine şeytana vereceğim?" rabbül-alemin? ve o bir saat ki şeytanın ve zürriyetinin fani cennetleri olan dünyadaki final zamanıdır (...test of time?) bir tarafta şeytan üçkeni (şeytan deccal süfyan kolalisyonu) stratejisi diğer tarafta rahman üçkeni (rahman mesih mehdi koalisyonu) stratejisi hz.resul diyor ki:73 fırkaya ayrılacak ümmet 72 si deccalin tarafında 1ride mehdinin tarafında olacak? burdaki deccalden kasdedilen islam deccali olan süfyan olabilir? nedir sana süfyanı bildiren şey? o sahte mehdidir yalancıdır? çünki şuna dikkat önce süfyan sonra mehdi sonra deccal sonra mesih sahnede yer alır? cafer-i sadık derki:"yemenin sana kentinde o gözlerinden uyku akan adam (...süfyan?) ortaya çıkmadıkça bizim kaimmehdimiz zuhur etmez? ve diyelimki o başsüfyan yemene gitse ve deseki bu ümmetin başına bir halife gerektir? işte o süfyanlığını yere göğe ilan etmiş kaimmehdi 24 dabbetülarzı (23 aralık 2012'de ortaya çıkması beklenilen Quetzalcoatıl:tüylü yılan veya Quetzalcaan:kutsal-caan?) harekete geçirir? ...toparlıyoruz? bütün starteji uzmanları ortadoğu merkezli 3.dünya savaşına kenetlenmiş durumda.ve ilkkez bu kadar sıcağı sıcağına savaşın hal tercimesi üzerinde yaman meraklı takipteler.gerek psikoljik harp gereksede parapsikolojik olsun.ama gerçek bilgiye kutsal stratejiye sahip olanların simge ve semboller remiz ve rumuzlar ile sanal veya siber ne anlarsanız içde dışta gerçek anlamda ruhumuzda ve bedenimizde gerçekleşecek kesin bir savaş ve kesin bir zafere doğru ışık hızında ilerliyoruz.kim kazanacak derseniz onu rabbimiz şöyle müjdeliyor? "muhakka ben ve resullerim kazanacağız?" bunun ahirzamandaki batın tefsiri şudur? "mehdi ve 313 kişi kazanacaktır?" allahı mehdi temsil ediyor 313 kişide 313 seçkin resulün gavs ve kutup imam ve veli makamlarının varisi ahirzaman gerçek erenleridirler...niyazi mısri şöyle tanımlar:rahman ve rahimden kasdedilen hasan ile hüseyindir?" öyle ise; "hasan ve hüseyin olan mehdi" çıkıyor karşımıza rahman hasan bu dünyada birleştirici unsur.hüseyin rahim ahiret ehliyle hemhaldir.mehdi allahın gölgesi zillullahtır ahirzamanda...ve allah derki bizim onlara son sözümüz şu olucak:"kaçacak yeriniz neresi?" peki allah bunu nasıl dillendirecek? tabiki mehdi ile mehdi onlara diyecekki:"kaçacak yeriniz neresi?" ve onlarda bunu tasdiken derki:"kaçacak yerimiz yok?" ben söyliyim:"onların kaçıp sığınacakları yer cehennemin derin karanlıklarıdır vesselam "" – .................................................? Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 MUCİZe Ve AKP Tanrimiz tarafindan savasa hayir diye bir mucize indirildi mi? Savaslarda hep bir ganimet var ve o ganimetlerin paylasimi.. Ve inanc sahiplerin ganimetlerinde paylasim savaslarin icinde savasa hayir diyen var mi.. Ve ben laik inanc sahibi olarak hep savasa hayir demisim.. Bir AKP li sahalara inerek savasa hayir diyebiliyormu.. Merak ediyorum,, Yoksa bir mucize mi bekliyorlar!!! Tanrimizin peygammerimize iletmezi icin? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.