Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

28 Şubat Operasyonu


tülvent

Önerilen İletiler

cevik-bir_19481.jpg

 

 

Evlerde '28 Şubat' araması

 

28 Şubat soruşturması kapsamında emekli Orgeneral Çevik Bir'in evinin de aralarında bulunduğu Ankara ve İstanbul'da 18 olmak üzere toplam 32 adreste arama yapılıyor. Soruşturma kapsamında, emekli Orgeneral Bir gözaltına alındı.

 

 

İstanbul- 28 Şubat soruşturması kapsamında bu sabah itibariyle 5 ilde 32 adreste arama yapılıyor. HSYK Başkanvekilinden alınan bilgiye göre; Çevik Bir dahil olmak üzere Ankarada 11, İstanbul'da 17, Çanakkale ve Niğde de 1'er kişi gözaltına alındı.

 

 

 

Çevik Bir kimdir?

 

Çevik Bir, 1954 yılında Kuleli Askerî Lisesi'nden, 1958 yılında da Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. 1970 yılında Kara Harp Akademisi'ni bitirdi. 1973-1976 yılları arasında Shape Karargahı'nda proje subayı, daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda NATO plan subayı olarak görev yaptı. 1983 yılında tümgeneralliğe terfi ederek, bu rütbede NATO Avrupa Karargahı'nda 2 yıl süreyle Daire Başkanlığı görevini yürüttü. 1991 yılında korgeneral, 1995 yılında da orgeneral oldu. Somali'de Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanlığı görevinde bulundu. 28 Şubat Süreci'nde Genelkurmay Başkanlığında 2. Başkanlık görevini yapmaktaydı. Bu süreçte anayasal açıdan bağımsız olması gereken yargı organlarına ve savcılara Genelkurmay Başkanı adına talimatlar göndermişti. Ayrıca, ordu içinde faaliyet gösteren "Batı Çalışma Grubu" ile medyanın gündemine geldi.

 

 

Batı çalışma grubunun fikir babası

 

Emekli Orgeneral Çevik Bir, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) da fikir babasıydı. BÇG, Postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulmuş ve Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteriyordu. İrticai faaliyet içerisinde olduğu iddia edilen kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği iddia edildi. Bir, 28 Şubat günlerini, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" sözleriyle anlatmıştı.

 

 

Andıç skandalı

 

28 Şubat süreciyle ilgili bugün başlatılan arama ve alınan gözaltı kararlarında ismi geçen dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ve emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, gönderdikleri sahte belgeyle Sakık'ın ifadesinde bazı gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının "para karşılığı PKK'ya destek verdiklerini" iddia etmişti. Bunun üzerine Sabah gazetesi sahibi Dinç Bilgin başta olmak üzere bazı medya patronları adı geçen gazetecilerin işine son verdi. Bu gazeteciler arasında Kürt sorununda devletin resmi politikasına uyum göstermeyen Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi gazeteciler bulunuyordu. Belgede adı geçen Akın Birdal da suikasta uğramış, suikasttan ağır yaralı olarak kurtulmuştu. Daha sonra bu belgenin Çevik Bir ve Özkasnak tarafından "Andıç " adı verilen bir yazıyla hazırlandığı anlaşıldı. Belgenin Genelkurmay'ın bir andıçı olduğunun anlaşılmasıyla beraber olay hakkında hiçbir komutandan açıklama gelmezken, olaydan 11 yıl sonra belgenin sahte olduğunun anlaşıldığı dönemde 2. Başkan olan emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt "Evet hata idi.." açıklaması yapmıştı.

 

 

Ergenekon'da ifade verdi

 

Eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, 2009 yılında Ergenekon soruşturması kapsamında zamanın savcısı Zekeriya Öz'e ifade vermişti. Savcı Öz, emekli Orgeneralin ifadesini 28 Şubat'la ilgili şüpheli sıfatıyla aldığını açıklamıştı. Çevik Bir'in, 1 yıl sonra da "Devrimci Karargah Örgütü" soruşturmasında mağdur sıfatıyla ifadesi alınmıştı. Bir, 28 Şubat sonrası emekliliğe ayrılınca cumhurbaşkanlığına da aday oldu fakat TBMM ciddiye almadı

 

12 Nisan 2012 & Cumhuriyet Haber Portalı

 

 

*

 

 

Hükümetten 28 Şubat operasyonuna ilk tepki: Temizlik yapılıyor!

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 28 Şubat Soruşturması kapsamında çıkarılan gözaltı kararına ilişkin, ''Türkiye'de artık dizginleri halk, millet eline aldı'' dedi.

 

 

DEMOKRATİK ALANDA TEMİZLİK YAPILIYOR

 

28 Şubat operasyonuyla ilgili hükümetten ilk tepki geldi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 'Türkiye'de dizginleri artık halk ve millet eline aldı. süreçte aktif rol oynayan aktörler cezalandırılacak. Demokratik alanda temizlik yapılıyor..' dedi.

 

Türkiye yüzleşmek durumundaydı

 

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili olarak, ''Gelişmeleri beraber takip edeceğiz. Türkiye, yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyodlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. Bunlar yaşanıyor. Temenni ederim, önümüzdeki süreçte ülkemiz demokrasisi kurumsallaşmış, ayağı yere sağlam basan ve kesintiye, askıya alınamayan bir istikrara kavuşsun. Bütün çabalar bunun için'' şeklinde konuştu.

 

S. Poligon

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hükümetten tam destek

 

28 Şubat soruşturması kapsamında bu sabah yapılan gözaltılarla ilgili yorumlar gelmeye devam ediyor...

 

 

Bu sabah başlayan 28 Şubat soruşturmasına hükümet kanadından da yorumlar yapılıyor...

 

Hükümetten yapılan açıklamalar şöyle...

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: 26 maddelik anayasa paketiyle de kendini bulan, halkımızın bizden talebi olan bir sürecin neticesi. Sivil iradenin, yasal süreci çalıştırılmasına yönelik bir adım. Şu anda bu süreç ilerlemektedir. Temenni ederizki bu süreç en kısa sürede neticelendirilsin. Kimse bu süreci bir intikam hırsı olarak değerlendiremez.

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Türkiye darbelerle yüzleşiyor. Darbe döneminin geride kaldığına, Türkiye'de demokrasinin geldiği noktada hepimiz şahidiz. 28 Şubat ile bu toplumun mutlaka yüzleşmesi ve hesaplaşması gerekmektedir. Olay her yönüyle soruşturulmalıdır. Darbelerin, demokrasi dışı girişimlerin sorgulandığı, hukuk önüne çıkartıldığı bir Türkiye'den kimse endişe etmemelidir. Yargı, soruşturmanın her aşamasında hassas davranmalıdır. Özellikle gözaltılar konusunda yeni mağduriyetlere meydan verilmemelidir.

 

Adalet Bakanı Sadullah Ergin: Türkiye yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyotlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. Bunlar yaşanıyor. Temenni ederim, önümüzdeki süreçte ülkemiz demokrasisi kurumsallaşmış, ayağı yere sağlam basan ve kesintiye, askıya alınamayan bir istikrara kavuşsun. Bütün çabalar bunun için.

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Türkiye'nin yakın siyasi geçmişiyle yüzleşmesinin Türkiye'ye itibar kazandırak.

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Demokratik alanda temizlik yapılıyor. Türkiye'de artık dizginleri halk, millet eline aldı. Hak ve özgürlükler yükseliyor. Hepimiz adalete güvenmeliyiz. Bu süreçte rol almayanlar aklanacaktır.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Kimsenin tutuklanmasından, gözaltına alınmasından hoşnut olmam ve bir hukukçu olarak, suçlanan herkesin suçu sabit olana kadar masum olduğuna inanırım. Ancak en azından böyle bir tartışmanın, 12 Eylül yargılaması gibi, 30 yıl sonraya kalmamış olması, daha sıcağı sıcağına, daha deliller henüz tazeliğini muhafaza ederken bir soruşturma konusu olması en azından Türkiye'de hukukun eskisi kadar gecikmeyeceğini gösteriyor. Umarım ki suçluyu suçsuzdan kısa sürede ayıracak sağlıklı ve kısa süreli bir tartışma olur.

 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Türkiye, geçmişteki bazı karanlık fasıllarını aydınlatmaya çalışıyor, işin özü bu...

 

12 Nisan 2012 & Cumhuriyet Haber Portalı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

28 Subat Bildirisine imza atan herkesin yargilanmasi gerekir.Eger savcilarin gücü sadece askerlere yetiyorsa bunun adina gecmisimizle yüzlesmek denmez bu resmen TSK'dan intikam almaktir.Dokunulmayan kimse kalmamali derken ve bunlara arka cikilirken,medeni cesaretimizide toplayip bu sürecte katkisi olan herkesin yargilanmasi icin cagrida bulunmak gerekir.28 Subat operasyonunu alkislarken saniyorum ki alkislayanlarda iktidara göz kirpmaktadir.Eger 28 Subat'in ne oldugunu nasil oldugunu o sürece nasil gelindigini bilmeden alkis tutuluyorsa alkis tutanlarin sivil darbeyi desteklemiyoruz demeleride birsey ifade etmez.,yok eger 28 Subat'a nasil gelindigini bilmiyorsaniz lütfen önce o süreci inceleyin ve sonra da alkis tutun.

 

AKP'nin neden basarili gibi görünmesine gelince;bir takim insanlar olaylari sadece kin ve intikam duygulari ile takip ediyor ve degerlendiriyor.Objektif bir bakis yok bu degerlendirmelerde.Vur abaliya hesabi iktidar askere operasyon yaptikca kinacilar bayram ediyor her defasinda.

 

AKP iktidari 10 yildir is basindadir.Ve son secimden sonra basbakan Erdogan söyle bir laf etti:USTALIK DÖNEMI dedi bu son secimden iktidar olrak ciktiginda.Ustalik dönemi lafinin altinda ve arkasinda cok seyler yatmaktadir.Hayati Yazici söyle diyor bu operasyon icin:Artik dizginleri halk,millet eline aldi.Ilk bakista kulaga hos gelen sözlerdir bunlar.Ancak bu söylemin arkasinda yatan aci gercek:Erdogan almis oldugu oylari Milli Irade olarak degerlendirip ülkede her aklina eseni yapmacagi gercegidir.Bu aklina esen ne olursa olsun,ister olumlu ister olumsuz;bunun vebalini kendisini secen cogunluga yükleyecektir.Erdogan'a oy verenlerin yüzde kaci bu gercekle yüzlesmektedir.Basbakan Erdogan kendisini iktidara getiren oylara dayanarak Cumhuriyeti yikma yolunda hicbir engele takilmadan yol almaktadir.Sanirim ki 28 Subat operasyonunu demokratik duygularla alkislayanlarin bu gercekleri kendilerine itiraf etme cesaretleride yoktur.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soruşturmanın gizlilik ilkesi yine rafa kaldırıldı.

28 Şubat soruşturması nedeniyle gözaltına alınanların Emniyet’teki ifadeleri, kimi belgeler, sorulan sorular

yine medyaya “sızdırıldı”.

Sade vatandaşın hatta bu konuda bilgili olduğu sanılan kişilerin bile anlamakta güçlük çekeceği, üstünde tarih ve numara, ama tek satır içerikten yoksun belgeleri, örneğin…

…Hürriyet, iç sayfalarında okura duyurur, haberi birinci sayfasındaki manşetinde, “Paşalara On Soru” başlığı altında sunarken…

…bulmacaya benzer metinleri ya deşifre etmiş ya da polisin sızdırdığı kimi bilgileri manşetin altındaki başlıklarda şöyle açıklıyor:

“Bazı komutanlara ‘Laiklik brifingi verdiniz mi?’ ile ‘O dönem televizyonlarda yayımlanan kimi dizilerde laiklik vurgusu yapılması senaristlerden istendi mi?’ sorularının da yöneltildiği öğrenildi” diyor.

***

28 Şubat’ı zorlayan nedenleri bugün değil savunmaya kalkmak, sözünü etmek bile darbeci damgası yemeye yeterli.

Dün “Demokrasiye balans ayarı yaptık” diyen Çevik Bir’i, 28 Şubat’ı ne kadar özlü, anlamlı özetlediniz diye alkışlayan, saygıda kusur etmeyen; ikiyüzlülüğü, dönekliği, gününe uygun konuşmayı, yazmayı ahlak edinmiş olan gazeteler, yazarlar…

…bugün Çevik Bir’i darbe yapmakla, Sincan’da tankları yürüterek demokrasiye balans ayarı yapmak adı altında ülkeyi zindana çevirecek önlemler, kararlar almakla suçluyorlar…

28 Şubat’ın temel sorunu, 28 Şubat’ı zorlayan gerçek neden; o dönemin iktidarı Erbakan’ın Refah Partisi’nin laiklik ilkesini yok edecek girişimleri, söylemleriydi, hatta hazırlıklarıydı.

Bugün inkâr edilen gerçek budur.

Erbakan döneminin laikliğe karşı oluşunu dün savunanlar; -Kılıçdaroğlu’nun gerçekçi tanımıyla- “12 Eylül darbesinin kuvözde yetiştirdiği” RTE ile AKP’yi, bugün laikliği aman ne kadar usturuplu biçimde hacamat ediyorsunuz diye alkışlıyorlar.

Oysa dün laiklik kavgası vardı, bugün de…

Aksini irdeleyenlerin tersine, evet uygulamalarda aşırıya kaçılmış olabilir, ama 28 Şubat’ın gerçek anlamda temel amacı, laik devletin on bin yıl yaşamasını sağlamaktı.

Fakat laiklik ilkesini benimseyen, uygulayan devlet anlayışını 15 yılda orta ve aşırı sağ gerçek anlamından soyutladı.

***

Laiklik ilkesine RTE’nin bakışını özetleyelim: Git Arap ülkelerine. Batı’ya çalım olsun diye laiklikten korkmayın diye demeçler ver. Dön ülkeye. Yaz anayasalara laiklik ilkesini… Uygulamaya geldi mi… at çöp sepetine!

Laikliğin var ama yok gibi söylenmesini, yazılmasını ülkeye öyle sindirdiler ki; laik eğitim yerine din eğitimi getiren 4+4+4’ü medyada eleştiren yok. Öven övene!

Yaşamı boyunca acaba kaç kez camiye gittiği bilinmeyenlerden biri; örneğin “kırk yıllık Kani ama kendini Yani” diye yutturan Nazlı Ilıcak; “Dört Bir Taraf” programında Kuran dersleri ve Peygamberin yaşamöyküsü, ortaeğitime girdi diye “Ohhh (28 Şubat’tan) 15 yıl sonra bugünleri de gördük” diye sesini öyle yükseltti ki, neredeyse avazı çıktığı kadar bağıracaktı.

Laikliğin bugününe bakın:

Laik cumhuriyete ömür biçen, dine ve Osmanlı’ya dönük bir devlet düzeni salık veren Ömer Dinçer’in bakanlığını yaptığı Milli Eğitim’in başvurusu üzerine; Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu; gazetenin “4+4+4 fetvası” diye başlık attığı habere göre:

“Din derslerinde abdest şart değil. Kızların baş örtmesi de adaptandır” diye karar açıklıyor.

Dahası da var. Kızların Kuran’a dokunmadıkça abdestli olmaları da koşul değilmiş!

Yüksek Kurul’a göre, “Ergenlik çağına gelen kadınların yabancı erkeklerin yanında başlarını örtmeleri gerekir”miş.

 

CÜNEYT ARCAYÜREK

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler sevgili politika. flowers.gif

 

 

Aczimendi Grubu '28 Şubat' için Ankara'da

 

28 Şubat sürecine müdahil olmak isteyen Aczimendi grubu Ankara'da bir araya geldi.

 

 

 

İstanbul- Hacı Bayram Cami'nde toplanarak öğle namazı kılan Aczimendi grubu buradan Ankara Adliyesi'ne yürümek istedi.

 

CNN Türk'ün haberine göre polisin barikat kurarak yürüyüşlerine izin vermediği Aczimendi grubu, cami avlusunda oturma eylemi başlattı.

 

28 Şubat sürecinde Fadime Şahin olayı ile gündeme gelen Aczimendi grubu lideri Müslüm Gündüz:

 

"28 Şubat'ı anlamak için o süreçte Aczimendi grubunun yaşadıklarını iyi anlamak lazım. Dönemin mağdurları biziz. Müdahil olmak isitiyoruz. Savcı gönderdiğimiz dilekçeyi kabul etmiyor. Kimin savcısı ve kimden maaş alıyor? Demek ki süreç devam ediyor. Biz buradan adliyeye giderek müdahil olmak için dilekçemizi sunacaktık. Ancak izin verilmedi. Bir hafta buradayız" diye konuştu.

16 Nisan 2012 - Cumhuriyet Haber Portalı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Laiklik, sanik sandalyesindedir,laiklik yargilanmaktadir ve o kadar ilginc ki:bugün sadece iktidar kanadi degil,sadece onun medyasi da degil,sadece iktidara canak yetistirenlerde degil,dün devrimci gecinen,6.Filo'yu Kabatas'ta karaya cikarmayanlar da laikligi yargilayanlarin safindadir.

 

Cemil Cicek,partilere seslenip:Anayasa icin söz verdiniz dönmek yok kim dönerse dönektir diye dün bas bas bagiriyordu.Bagimsiz Türkiye icin hayatlarini feda edenler,bu ugurda ipe cekilmeyi bile göze alanlar nereden bilecektiler ki yanlarinda devrimcilik oynayanlar bugün dönecekler diye.Yoksa onlarda Cemil Cicek gibi "dönmek yok,dönenler dönektir"diye bagirabilirdiler.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tüm cuntacilar ve cunta girisimcileri hesap vermelidir. TSK'nin dokunulmazligi yoktur, yillardir basimiza cuntacilikla corap örmüslerdir. PKK'nin dahi hortlamasinin nedeni cuntadir. AKP ve dincilik bu gün Türkiye'ye hakimse bunun tek sorumlusu kendisini cuntacilardan soyutlamayan TSK' dir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tüm cuntacilar ve cunta girisimcileri hesap vermelidir. TSK'nin dokunulmazligi yoktur, yillardir basimiza cuntacilikla corap örmüslerdir. PKK'nin dahi hortlamasinin nedeni cuntadir. AKP ve dincilik bu gün Türkiye'ye hakimse bunun tek sorumlusu kendisini cuntacilardan soyutlamayan TSK' dir.

 

Senin, benim ve diğerlerinin "Oluşturulan bu sorunlara" katkılarımızı da göz ardı etmemek gerekiyor sevgili dominik...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mesela? Biraz acarsaniz daha rahat anlasilir söylemek istedikleriniz. Tabiiki varsa bizimde bir katkimiz bilelim.

 

Bizim katkımızı şu anlamda ele almak gerekiyor.

Bu toplum için de bizlerde yer aldığımız göre ondan soyutlanmamız mümkün mü?.. Hayır..

Toplum içinde diğerlerine göre daha farklı olduğumuz düşünebilir miyiz?

Evet diğerlerinden bir adım ilerde olduğumuzu düşünebiliriz belki...

Ama; Bu düşüncemiz bir taraftan, bütün bu yaşananlara engel olabilmek adına katkılarımızın ne kadar yetersiz kaldığının bir göstergesi olmaz mı?

 

Biraz daha açılması istenirse buna aşağıdaki alıntı katkıda bulunabilir...

 

(...)

En önemlisi bugüne değin derin devleti yada gladio’yu destekleyen, para veren ABD yargılanmalı göstermelik de olsa.

 

Ama bunların ötesinde bişey var sanırım, 12 Eylül anayasasına % 92 oy veren bu halk yargılanmalı. Bugün “12 Eylül yargılansın mı?..” diye bir referandum yapılsa yine % 92 Yargılansın” çıkacağından adım gibi eminim. Evet, 12 Eylül faşizmi silahla geldi ama bu gelişi destekleyen kurumları ve en önemlisi halkı unutarak hiçbir yere varamazsınız.

 

Aynı halk bugün de sivil darbeyi % 50’lerle desteklemiyor mu?

 

Yukarıda saydıklarımın bence çok önemi yok esasında, önce halk yargılanmalı yada en önemlisi kendisini yargılamalı. En azından hakkında “Evrakta sahtekarlık, kalpazanlık” gibi davalar olan birisini parti başkanı seçtirmemeli, onun başbakanlığına itiraz etmeli. Bunlar olmadan bir davadan 2 asker yargılamışsın, sadece kendisini hâlâ solcu, demokrat, sosyalist ve devrimci sanan bugünün sivil darbe yalakası libre-el-al, sorosyalist eşhellektüelleri sevindirirsin.

 

Çünkü % 92’yle Kenan Evren’e “Evet” diyen sen, % 92’yle yargılarken bu sivil darbeye de her an % 92 oy verebilirsin. % 92 + % 92 + % 92, bu artılar umarım size bişey anımsatır.

 

http://www.turkish-m...post__p__973892

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim katkımızı şu anlamda ele almak gerekiyor.

Bu toplum için de bizlerde yer aldığımız göre ondan soyutlanmamız mümkün mü?.. Hayır..

Toplum içinde diğerlerine göre daha farklı olduğumuz düşünebilir miyiz?

Evet diğerlerinden bir adım ilerde olduğumuzu düşünebiliriz belki...

Ama; Bu düşüncemiz bir taraftan, bütün bu yaşananlara engel olabilmek adına katkılarımızın ne kadar yetersiz kaldığının bir göstergesi olmaz mı?

 

Biraz daha açılması istenirse buna aşağıdaki alıntı katkıda bulunabilir...

Halk bence sadece 12 Eylül'den sonra yasananlar icin degil tüm Cumhuriyet dönemini kapsayan zaman icin hesap vermeli. Ama tabiiki hesap verecek bir halk zaten kendisini aydinlatmis ve yanlisini görebilecek bir mertebeye erismis olacakki böyle bir durum bizim halkimiz icin gecerli degil. Halk önce kendi ezberini bozacakki hesap sordursun. Ama tabiiki halki bu hale getiren hakim siniflarida, devlet erkanininda asla unutmamamiz gerekli. Devlet kendisine yakisir bir halk yetistirdi. Devletten bükük kimse yok diyen, devlete karsi gelinmez diyen,.... baska bir halk acaba taniyormusunuz? Tabiiki gelismis, cagdas ülkelerden bahsediyorum. Biraz bunlarin nedenlerini arastirmamiz gerekli.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

28 Şubat'ta İkinci Operasyon

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında aralarında İstanbul, İzmir ve Adana ve Muğla'nın da bulunduğu 7 ilde 12 adreste arama yapılıyor.

 

8 Şubat soruşturması kapsamında sabahın erken saatlerinde 2. operasyon düzenlendi. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında aralarında Ankara, İzmir, İstanbul, Adana, Muğla (Bodrum), Eskişehir ve Afyon'un bulunduğu 7 ildeki 12 adreste arama yapılıyor.

 

Aralarında dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın bulunduğu 8'i emekli 4'ü muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi.

 

Bir albay ve bir binbaşı sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı'na gelerek, soruşturmayı yürüten özel yetkili Cumhuriyet savcılarından Kemal Çetin ile bir süre görüştü.

 

Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak’ın Muğla’nın Bodrum İlçesi’ndeki evinde arama başlatıldı. Özkasnak'ın evine polisten önce gazetecilerin gelerek beklemeye başladı. Özkasnak’ın evinde olduğu ve gelen sivil polislere kapıyı açarak içeri davet ettiği belirtildi. Villanın önünde bekleyen jandarmaların da sivil polislerin gelmesinin ardından 100 metre uzaklıkta bulunan Gümüşkaya Karakolu’na doğru çekildikleri gözlendi.

 

Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, saat 10.15 sıralarında evinden çıkarak villasının yanında bulunan kapalı garaja gitti. Bu sırada villanın önünde bekleyen 'Biz Kaç Kişiyiz' platformu Genel Sekreteri İrfan Pınarbaşı ile bir süre sohbet eden Özkasnak, ardından otomobilinden ehliyet ve ruhsatını aldı. Özkasnak bu sırada gazetecilerin ''Geçmiş olsun. Hakkınızda gözaltı kararı var, ne diyeceksiniz?'' şeklindeki sözlerine, ''Bu konuda bir açıklama yapmak istemiyorum. "Geçmiş olsun" sözünün üstünde durun iyi olur. Lütfen rahatsız etmeyin, biraz sonra zaten rahatsız edileceğim'' dedi.

 

Özkasnak açıklamanın ardından villasına döndü. Hemen ardından da çok sayıda polis, Bodrum Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Dönmez, İlçe Emniyet Müdürü Ömer Akgün ve İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hakan Demirörs gelerek villaya girdi.

 

 

İstanbul

 

İstanbul’da da emekli 2 albay ve 2 yarbay hakkında gözaltı kararı olduğu öğrenildi. Bu kişilerin kaldığı adreslerde de arama yapıldığı, aramaların ardından soruşturmanın yürütüldüğü Ankara’ya gönderilecekleri bildirildi.

 

Afyon

 

Soruşturma kapsamında Afyonkarahisar'daki Ordu Bulvarı üzerinde bulunan askeri lojmanlarda da arama yapılıyor. Aramada polislere merkez komutanlığı askerlerinin eşlik ettiği bildirildi. Operasyon kapsamında Eskişehir' de de bir emekli albayın evinde arama yapıldığı bildirildi.

 

 

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılık açıklama yaptı

 

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği bu sabah başlayan 28 Şubat soruşturmasının 2. dalgasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

Açıklamada, kamuoyunda 28 Şubat olarak bilinen ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve ya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçundan" 18 Nisan 2012 tarihinde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinden alınan arama kararı doğrultusunda bugün saat 08.00 itibariyle Ankara'da 3, İstanbul'da 4, İzmir'de 1, Eskişehir'de 1, Muğla (Bodrum)'da 1, Adana'da 1, Afyonkarahisar'da 1 olmak üzere toplam 12 ayrı adreste arama yapıldığı belirtildi. Arama kararı alınan 4'ü muvazzaf 8'i emekli toplam 12 şüpheliyle ilgili, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından gözaltı kararı alındığı da kaydedildi.

 

Açıklamada, askeri mahallerdeki aramaların Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve merkez komutanlığı görevlileri tarafından gerçekleştirildiği ve arama ve gözaltı işlemlerinin halen devam ettiği belirtildi.

 

 

Geçen hafta yapılan ilk operasyonda 31 kişi gözaltına alınmış, 18 kişi tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir de bulunuyor.

 

19 Nisan 2012 - Cumhuriyet Haber Portalı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında sabah saatlerinde Ankara, İstanbul, İzmir ve Kars'taki bazı adreslerde arama yapıldığı bildirildi. Operasyon kapsamında 6'sı muvazzaf 12 asker hakkında gözaltı kararı olduğu belirtildi. Evinde arama yapılan isimler arasında emekli Orgeneral Fevzi Türkeri de bulunuyor.

 

 

Dönemin Jandarma Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri'nin Ankara Birlik Mahallesi'ndeki evinde arama yapıldığı ve hakkında gözaltı kararı bulunduğu açıklandı.

 

Bu arada, sabah saatlerinde bir albay ve bir binbaşının da aralarında bulunduğu bazı subaylar, Ankara Adalet Sarayı'na gelerek, savcılık yetkilileriyle görüştü.

 

Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları Kemal Çetin, Yıldırım Bayyurt ve Kubilay Taştan da beraberinde katiplerle resmi otomobillerle adliyeden ayrıldığı görüldü.

 

İZMİR:

İzmir’deki operasyon kapsamında 3 emekli subayın evinde arama yapılacağı öğrenildi.

 

Operasyonların başlamasıyla birlikte Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin adreslere gittikleri belirtildi.

 

Evlerde aramaların henüz başlamadığı, ele geçirilen belgelere göre gözaltıların da olabileceği bildirildi.

 

1. VE 2. DALGA OPERASYONLAR

 

Soruşturma kapsamında ilk operasyonda aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 31 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, Çevik Bir de dahil 18 kişi tutuklanmıştı.

 

İkinci operasyonda aralarında eski Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'ın da bulunduğu 11 kişi gözaltına alınmış, Erol

Özkasnak'ın da yer aldığı 8 kişi tutuklanmıştı.

 

CNNTurk

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

28 Şubat'ta Üçüncü Operasyon

 

28 Şubat operasyonunda üçüncü operasyon sabah saatlerinden itibaren başladı. Operasyonda eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri gözaltına alındı.

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında aralarında Ankara, İstanbul, İzmir ve Kars'ın olduğu emekli ve muvazzaf askerlerin evlerinde arama yapılıyor. Operasyon kapsamında 10 kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.

 

Batı Çalışma Grubu'nun Kriz Masası'nda görev alan eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Fevzi Türkeri'nin Zirvekent'teki evinde arama yapıldı. Türkeri arama sonrası gözaltına alındı.

 

İlk dalgada tutuklanan Çevik Bir'e bir şema gösterilmiş "Türkeri ile görev yaptınız mı" diye sorulmuş, Bir "Evet" yanıtını vermişti. Ankara'daki subay lojmanlarında bir haftada ikinci kez arama yapılıyor.

 

Türkeri, 28 Şubat döneminde basın mensuplarına yönelik brifingleri veren tümgeneral olarak da biliniyor. Emekli Korgeneral Yıldırım Türker'in de evinde arama yapılıyor.

 

Gözaltılar, Batı Çalışma Grubu'na dahil olan isimlere yönelik soruşturma kapsamında gerçekleştiriliyor.

 

Soruşturma kapsamında ilk operasyonda aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de bulunduğu 31 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, Çevik Bir de dahil 18 kişi tutuklanmıştı.

 

 

25 Nisan 2012 - Cumhuriyet Haber Portalı

 

 

56786.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

28 Şubat operasyonunda 4. dalga bu sabah başladı

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere toplam 6 ilde bazı adreslerde arama yapıldığı ve 12'si emekli, 6'sı muvazzaf olmak üzere 18 asker hakkında gözaltı kararı olduğu belirtildi.

 

Emekli Tuğgeneral Kenan Demir hakkında da gözaltı kararı olduğu belirtildi.

 

Milliyet

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
]28 Şubat soruşturmasında beşinci dalga başladı. Operasyon İstanbul ve İzmir'de yürütülüyor[/b].

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gerçekleştirilen operasyonunda İzmir'de bir emekli korgeneralin gözaltına alındığı belirtiliyor.

 

Operasyonda 4'ü emekli orgeneral, 6 asker savcılığa çağrıldı. Savcılığa çağrılanlar arasında Emekli Orgeneral Teoman Koman da var. Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da ifadesi alınacak.

 

Son yapılan 4'üncü dalganın ardından soruşturma kapsamında tutuklanan kişi sayısı 51'e yükselmişti. Son gözaltılar 8 Mayıs'ta gerçekleşmişti.

 

Milliyet

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

5. Dalga Kuvvet Komutanlarını Vurdu

 

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen 28 Şubat soruşturmasında 5. operasyon dalgası başladı. 4'ü dönemin kuvvet komutanları olmak üzere toplam 6 asker savcılığa çağrıldı.

 

İstanbul ve İzmir'de gerçekleştirilen aramaların yanı sıra gözaltı kararlarının da olduğu belirtilirken, soruşturma kapsamında İzmir'de 1 emekli korgeneralin gözaltına alındığı öğrenildi.

 

Savcılığa çağrılanlar arasında 4'ü emekli orgeneral toplam 6 asker bulunuyor. Emekli Orgeneral Teoman Koman ve Balyoz davası tutuklusu Emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Korgeneral Engin Alan'ın da ifadesi alınacak.

 

 

 

Emekli Korgeneral Vural Avar, ifade verecek

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında, Emekli Korgeneral Vural Avar'ın Muğla Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, ''ifadesine başvurulmak üzere'' Ankara'ya götürüldüğü bildirildi.

 

Muğla Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Muğla'nın Datça ilçesindeki bir tatil sitesinde yaşayan Emekli Korgeneral Vural Avar, Muğla Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerince, ''ifadesine başvurulmak üzere'' evinden alındı. Avar, Dalaman Havalimanı'ndan uçakla Ankara'ya götürüldü. Polis ekiplerinin Avar'ın evinde her hangi bir arama yapmadığı da öğrenildi.

 

 

 

Doğan ve Alan Ankara Adliyesi'nde

 

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen 28. Şubat soruşturması çerçevesinde Emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Emekli Korgeneraller Engin Alan ile Metin Yavuz Yalçın ifade vermek üzere Ankara Adliyesi'ne getirildi.

 

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması çevresinde, Balyoz davasının sanıkları Ankara Adliye'sine getirildi. Dönemin Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP'den milletvekili seçilen Emekli Korgeneral Engin Alan ile Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, Silivri Cezaevi'nden alınarak ifade vermek üzere sabah saatlerinde Ankara Adliye'sine getirildi.

 

3 Balyoz davası sanığının ifadesini soruşturmayı yürüten Savcı Bilgili önderliğindeki Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet savcıları alıyor.

 

28 Mayıs 2012 - ANKA

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.