Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Burda ne çelişki gördün göremedim ama tartışma istiyorsan bende isterim...

Sen başla hadi bakalım...

Selamlar

 

Sayın sardunya,

 

Ben bir tartışma heveslisi değilim.

Amacım hemen herkesle tartışma gardı almak ta değil.

Tartışma konusunda ve kişi olarak ta seçiciyim.

 

Bilimsel dünya görüşlü birisi olarak doğru bulduklarımı forum ortamına açıklıyorum.

Doğru bulanlar okeyliyor yazıyor, yada karşı çıkmıyor yazmıyor.

Ama yanlış bulanlar da karşı çıkıyor, bir tartışma ortamı oluşuyor.

 

Seninle tartışmaktan da zevk alırım niye;

Samimisin, saygılısın, gerektiğinde de düşünüyorsun.

Çoğunlukla çarpıtmıyorsun.

 

Gelelim tartışma konusuna;

Din konularının hepsi bu konu altında tartışılabilir.

Zira yanlışlığı kanıtlanacak her konu bizlere inançların (yaratıcının) bir kurgu olduğunu gösterecektir.

 

Dinlerin, (islamiyette dahil) kadın'a bakışının tamamına yakın bir kısmı yanlıştır.

Yine tamamına yakını, medeni kanunlarla çelişmektedir.

Tartışmamızın akışında diğer konulara da değinebiliriz.

Ancak dinlerin kadını bir "cinsel obje" olarak görmesi,

Hele de esir kadınları bir "tecavüz aracı" gibi görmeleri ve gerçekleşenler,

Yargı önünde bile yargılanması gereken faillerdir.

Allah ta bu uygulamaları ifadelerle(!) desteklemekte.

Haksızmıyım söyle bakalım ? :)

 

Selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili bilimselci yine yüzeysel ve çok soyut gidiyorsun arkadaşım..

Biraz dah sade ve madde madde gidersek verim alacak gibiyiz..

Şimdi yüzeysel olarak islam'ın kadına değer vermediğni, onu cinsel obje ve tecavüz aracı olarak gördüğünü yazdın..

Bunu madde madde belgeleyebilirsen..

Bizde madde madde cevap vereceğiz..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam Bilimselci...

 

Şimdi ben buraya takıldım, "çoğunlukla çarpıtmıyorsun" demişsin arada çarpıtıyorum demek oluyor bu galiba. :)

 

Şimdi ben kadın olduğum için ilk burdan başladın galiba. Kadın olarak sana göre (!) İslamın kadına verdiği değeri nasıl anladığını merak ettin sanıyorum.

 

Birincisi Kuran'ın ayetlerini baz alırım ben benim için İslam hakkında tek doğru bilgi kaynağı Kuran'dır. Hadisler konusunda pek çok tartışma çıkıyor o yüzden güvenilirliği konusunda tereddüt edebileceğim şeyler konusunda yorum yapamam. Ancak Hz. Muhammed'in (s.a.v) söylediği hadislerin doğruluğunu anlamanın bir yoluda o sözlerin Kuran'la çelişip çelişmediği kontrol etmektir.

 

İslam'ın 1400 yıl önce kadına verdiği değer o günün şartlarında bir devrimdir. Ondan öncede Hristiyanlar ve Yahudiler kadınları uzun zaman mabetlere bile almamışlar. Ancak İsa peygamber gelmeden önce Hz. Meryem'e Cebrail a.s. geliyor ve ona Rabbinin emriyle git namaz kılanlarla namaz kıl diyor. Konuyu burdan ele aldım çünkü insanların tutumu ve Allah'ın emri konusunda ki farklı görüşlerini görmek için. Bu emre rağmen günün Yahudi din büyükleri Meryem'i mabede almadılar.

 

İsa peygamberden yaklaşık 500 yıl sonra Hz. Muhammed (s.a.v) geldi. O'nun gönderildiği millet ve coğrafya da kadının yeri, konumu ve değeri belliydi. Bunları daha öncede söylemiştik. Şimdi bilimsel düşüncede bir olay incelenirken ve tartışılırken olayın nedenleri ve sonuçları değerlendirilir. Aksi taktirde sağlıklı bir değerlendirme olmaz değilmi?

 

Kadının yeri ve konumu belli olduğuna göre ve o çağın insanının algı seviyesi de gözönünde bulundurulduğunda onların hayatını düzenlemekle amacına başlayan Evrensel kitabın (KURAN_I KERİM) bu düzenlemeye alt seviyeden başladığını bilmek gerekir.

 

Cariyelik adı altında bir toplumsal kavram vardı o dönemde. Bunun benzeri de dünyanın değişik yerlerinde vardı. İnsanın düşünsel gelişiminin zamanla bu sistemi gereksiz bulmasından doğal hiç bir şey olamaz. Bugünün şartlarında bu tür şeylere yer yok. Kuran cariyelik sisteminin kaldırılmasını neden öngörmedi diyorsunuz, Kuran kaldırılmamasını da emretmiyor aynı zamanda...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın sardunya,

 

Ben bir tartışma heveslisi değilim.

Amacım hemen herkesle tartışma gardı almak ta değil.

Tartışma konusunda ve kişi olarak ta seçiciyim.

 

Bilimsel dünya görüşlü birisi olarak doğru bulduklarımı forum ortamına açıklıyorum.

Doğru bulanlar okeyliyor yazıyor, yada karşı çıkmıyor yazmıyor.

Ama yanlış bulanlar da karşı çıkıyor, bir tartışma ortamı oluşuyor.

 

Seninle tartışmaktan da zevk alırım niye;

Samimisin, saygılısın, gerektiğinde de düşünüyorsun.

Çoğunlukla çarpıtmıyorsun.

 

Gelelim tartışma konusuna;

Din konularının hepsi bu konu altında tartışılabilir.

Zira yanlışlığı kanıtlanacak her konu bizlere inançların (yaratıcının) bir kurgu olduğunu gösterecektir.

 

Dinlerin, (islamiyette dahil) kadın'a bakışının tamamına yakın bir kısmı yanlıştır.

Yine tamamına yakını, medeni kanunlarla çelişmektedir.

Tartışmamızın akışında diğer konulara da değinebiliriz.

Ancak dinlerin kadını bir "cinsel obje" olarak görmesi,

Hele de esir kadınları bir "tecavüz aracı" gibi görmeleri ve gerçekleşenler,

Yargı önünde bile yargılanması gereken faillerdir.

Allah ta bu uygulamaları ifadelerle(!) desteklemekte.

Haksızmıyım söyle bakalım ? :)

 

Selamlar...

 

 

 

Bakın burada bariz hata tekrar ediliyor . çelişki dediğin şey kendinle çelişmendir.

kuran medeni kanunlarla çelişiyor demek medeni kanunlara uymuyor demektir.tamamda kuran

medeni kanunlara uymak zorundamı sorarım sana .

kuran zaten Allah hitabı olarak tutupta herhangi bir kanunu alıntı yaparak vaz edilmiş kanun

kitabı değildir. kuranın kendi gerçekleri vardır ve bunlar ilahidir.Hem medeni kanunlar doğruluğu ispatlanmış bilimsel veriler değildir yani. senin medeni dediğin kanunlarla

örtüşmek durumunda değildir.hem neye göre medeni bu lafa şaşarım ben.senin medeni diye

belirttiğin medeniyet günümüzde müslüman kanıyla beslenir durumda.hem avrıpada medeni

yargılanır diye oraya giden törör suçlarının medeni kanunlarca nasıl paklandığı ortada...

şimdi neye göre medeni... evvela bunu açıklamanı beklıyorum senden .

 

kadınlar hakkında ortaya attığın iddialarınıda belirt ve adını koy bu iddialarının ki cevap verelim...

bu arada sen konuyu netleştirene kadar sana tavsiyem hz. Aişe validemin hayatına bak...sahabeler arasındaki konumunu incele...kadının islamla kazandığı statüyü belki daha iyi kavrarsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın burada bariz hata tekrar ediliyor . çelişki dediğin şey kendinle çelişmendir.

kuran medeni kanunlarla çelişiyor demek medeni kanunlara uymuyor demektir.tamamda kuran

medeni kanunlara uymak zorundamı sorarım sana .

 

Evet söylemek istediğim Himyatanın söylediği bu sözlerdi..

Sizin çelişki diye gördüğünüz, çelişki değil farklılıktır..

Dedimya önce çelişki nedir onu bilmek lazım..

Sevgili Sardunyam sende çok doğru tespitler yapıyorsun...

İslamın kadına verdiği değeri bizden çok kadınlar anlıyor..

 

 

Saygılar-sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam Bilimselci...

 

Şimdi ben buraya takıldım, "çoğunlukla çarpıtmıyorsun" demişsin arada çarpıtıyorum demek oluyor bu galiba. :)

 

Şimdi ben kadın olduğum için ilk burdan başladın galiba. Kadın olarak sana göre (!) İslamın kadına verdiği değeri nasıl anladığını merak ettin sanıyorum.

 

Birincisi Kuran'ın ayetlerini baz alırım ben benim için İslam hakkında tek doğru bilgi kaynağı Kuran'dır. Hadisler konusunda pek çok tartışma çıkıyor o yüzden güvenilirliği konusunda tereddüt edebileceğim şeyler konusunda yorum yapamam. Ancak Hz. Muhammed'in (s.a.v) söylediği hadislerin doğruluğunu anlamanın bir yoluda o sözlerin Kuran'la çelişip çelişmediği kontrol etmektir.

 

İslam'ın 1400 yıl önce kadına verdiği değer o günün şartlarında bir devrimdir. Ondan öncede Hristiyanlar ve Yahudiler kadınları uzun zaman mabetlere bile almamışlar. Ancak İsa peygamber gelmeden önce Hz. Meryem'e Cebrail a.s. geliyor ve ona Rabbinin emriyle git namaz kılanlarla namaz kıl diyor. Konuyu burdan ele aldım çünkü insanların tutumu ve Allah'ın emri konusunda ki farklı görüşlerini görmek için. Bu emre rağmen günün Yahudi din büyükleri Meryem'i mabede almadılar.

 

İsa peygamberden yaklaşık 500 yıl sonra Hz. Muhammed (s.a.v) geldi. O'nun gönderildiği millet ve coğrafya da kadının yeri, konumu ve değeri belliydi. Bunları daha öncede söylemiştik. Şimdi bilimsel düşüncede bir olay incelenirken ve tartışılırken olayın nedenleri ve sonuçları değerlendirilir. Aksi taktirde sağlıklı bir değerlendirme olmaz değilmi?

 

Kadının yeri ve konumu belli olduğuna göre ve o çağın insanının algı seviyesi de gözönünde bulundurulduğunda onların hayatını düzenlemekle amacına başlayan Evrensel kitabın (KURAN_I KERİM) bu düzenlemeye alt seviyeden başladığını bilmek gerekir.

 

Cariyelik adı altında bir toplumsal kavram vardı o dönemde. Bunun benzeri de dünyanın değişik yerlerinde vardı. İnsanın düşünsel gelişiminin zamanla bu sistemi gereksiz bulmasından doğal hiç bir şey olamaz. Bugünün şartlarında bu tür şeylere yer yok. Kuran cariyelik sisteminin kaldırılmasını neden öngörmedi diyorsunuz, Kuran kaldırılmamasını da emretmiyor aynı zamanda...

 

Sevgili sardunya,

 

Tartışmamızın sağlıklı devam edebilmesi için sizden öğrenmek istediğim bilgi:

 

"Kadının yeri ve konumu belli olduğuna göre ve o çağın insanının algı seviyesi de gözönünde bulundurulduğunda onların hayatını düzenlemekle amacına başlayan Evrensel kitabın (KURAN_I KERİM) bu düzenlemeye alt seviyeden başladığını bilmek gerekir."

 

Kur'an'ın "alt seviyelerden başladığını" iddia ettiğiniz hükümleri bugün için de geçerlimidir ?

Geçerli olduğunu iddia ediyorsanız eğer, tartışacak yüzlerce hüküm çıkacaktır.

Hükmünü doldurmuştur artık, geçersiz diyorsanız, sizce bunlara kimler karar veriyor ?

Bunları bilmek istiyorum...

 

En iyi dileklerimle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Bilimselci...

 

Bunlara akıl karar veriyor Kuran'nın zamanın şartlarına göre değişim gösteren pek çok hükmü vardır. Aksini iddia etmek mümkün değildir.

 

Kuran insan hayatını düzenlemeye yardımcı olmak için gönderilmiştir. Peygamberin mesajı gayet açıktır. Zamanın şartlarına göre hükmünü yitiren geçerlilikler var. Çağın şartları gereği üzerinde durulan toplumsal meselelerin olduğu gibi kalması asla mümkün değildir.

 

Kuran'ı doğru okumak tabiri vardır, burdan benim anladığım Allah'ın insan yaşamını kolaylaştırıcı ve yerleşmiş düzensizlikleri düzenleyici mesajlarını doğru anlamak gerekir. Akıl asla saf dışı bırakılamaz. İnsanlık 1400 yıl önceki konumunda değil ki aynı meseleleri tekrar ettirelim. İnsana verdiği özgür irade ile yaratmış olduğu aklına bir destek olarak değişen şartlara göre değerlendirilir her şey...

 

Erkek egemen toplumların kadına toplumsal olarak hak tanımadığı çağları geride bıraktık. Kadın artık hayatın her alanında aklı ve kişiliği ile yer alıyor. Ve Kuran bunun olmaması konusunda bir mesaj vermiyor. Allah'ın kulları arasında cinsiyet ayrımı yoktur. Kuran'da ayetler gönderildiğinde büyük çoğunluğu "ey inananlar" ve "ey insanlar" olarak hitabına başlıyor. Aksini söylemek mümkün mü? Hatta kadına hitaben başlayan sureler bile var. Bu bana göre kadına insanların o çağlarda dahi gösteremediği değere bir göndermedir. Allah kadına değer vermiştir. Aksini iddia etmek bana göre hatadır.

 

Hala toplumların bazı kesimlerinde kadının söz sahibi olamaması bir dini düşünceden çok o toplumun geleneksel bir tavrıdır.

 

Selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilgiden başlayalım.

 

burada bizler onun ontik anlamda var olup olmadığını tartışmayacağız. Tartışılan sadece zihnimizdeki Allahın kendisidir.

 

Mesela, eğer bilgiden başlayacak olursak, her şeyi sınırsız olarak bilen bir Allah yoktur.

 

Böyle bir kabul bizim özgürlüğümüzü bir kenara atar. dolayısıyla günah işlediğimizde bütün suç Allaha ait hale gelir ki bu doğr udeğildir. yani her şeyi bilen bir tanrı yoktur.

 

buradan başlamak istiyorum. Kabul ediyorsanız susmanızyeterlidir.

 

Saygılarımla...

 

 

-

-

 

İlk başlıktaki soruya yanıt veriyorum , topic'in içeriğinin hepsini okumadım..

 

evet her şeyi bilen Bir YARATICI olmalıdır ..

 

İnsan'ın zihninde oluşan bütün çağrışımlar yalnız soyut bir kavramdan ibarettir , ancak gerçek reel olgusu da başaka manalar ifade eder.İnsan yalnız düşünen değil , zevk alan ve üzülen , heyecanlanan , red eden , kabul eden , vs. tamamıyle mükemmel bir varlıktır..İnsan'ın yaratılışında kusur arayanîn aradığı eksiklik zihninden çıkar..Çünkü gördüğü ve hissettiği varlık tümden değişik boyutlarda manalar ifade eder .İşte insanın bu boyutları anlamaması onu redd'de davet etmemelidir ....

 

Zihnimizde tasarladığımız Allah yaratıcı kavramı'da böyledir , doğrudur ki yaratıcının merhameti bir anneden sonsuya dek tir..Ancak Şefkatin sonsuz boyutlarını anlayabilmek için bu tür misallere Aklın ihtiyacı vardır ..

Demek ki zihnimizde oluşturduğumuz Allah reel Allah değil , yalnız varlığıdır..Din ise bir felsefe değildir , Din vahye dayalı ezeli yaratıcının emirleridir..Eğer insan varsa varoluş amacı nedir ? sorusu akla daha yatkın olacaktır..Yoksa sonsuzluğu veya başlangıçsızlığı zihin sorgulayamaz , ancak dediğim gibi varlığına veya yokluğuna inanır ..Zira başı olmayan bir şey zihin için hissetmemektir . .

 

İşte burdan anlaşılıyor ki insan özgür bir irade sahibidir , yani -0 dan 0+ har an"ı isteye bilme kabiliyetinda yaratılmıştır. Böyle de olması gerekmektedir zira çekim- itim kuvvetleri varlığın zıtlarını oluştururlar ,varlığın meydana gelebilmesi ise bütün şartların oluşmasıyla ancak gerçekleşir . .Yartamak - istemek değişik manalar ifade ederler ! - Burdan da imtihan sırrının ucu uzaklardan akıl gözüne görülmektedir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Bilimselci...

 

Bunlara akıl karar veriyor Kuran'nın zamanın şartlarına göre değişim gösteren pek çok hükmü vardır. Aksini iddia etmek mümkün değildir.

 

Kuran insan hayatını düzenlemeye yardımcı olmak için gönderilmiştir. Peygamberin mesajı gayet açıktır. Zamanın şartlarına göre hükmünü yitiren geçerlilikler var. Çağın şartları gereği üzerinde durulan toplumsal meselelerin olduğu gibi kalması asla mümkün değildir.

............

 

Hala toplumların bazı kesimlerinde kadının söz sahibi olamaması bir dini düşünceden çok o toplumun geleneksel bir tavrıdır.

 

Selamlar

 

Sevgili sardunya,

 

Bu, "zamanın şartlarına göre değişen hükümler" den bir kaç tanesi ile bizi de bilgilendirirmisin lutfen.

 

Selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her görüşe her düşünceye saygılıyım ama belli çercevede ben inanıyorum çünkü beni var eden biri var beni yaşatan yaşamamı ve yaşamam için önüme ihtiyacım olan herşeyi koyan rabbim var.Toprak yaratmış ona baktığın sürece sana bakar,ağaçları yaratmış,senin kalbin oksijen kaynağın. hiç gözleri kollarında,ayakları kafasında,burnu karnında bir insan gördünüzmü ben görmedim çünkü Allah ağızdan buruna kalpten parmaklara kadar her organı bir özenle yaratmış.

 

Bilim adamlarının vücüdumuz hakkında daha çözemediği çok şey var.niye çözemiyorlar herşeye bir açıklamaları var herşeye bilimle açıklıyorlar.ama daha insan vücüdü hakkında bilmedikleri bazı sorularda var biryerde okuduğum kadarıyla idrarın nasıl o kadar yüksek sıcaklıkta oluşuyla ilgili bir soruyla uğraşıyorlardı çözebildilermi oda bir muamma.

 

KALP GÖZÜNÜ KAPATTIĞIN SÜRECE GÖZLERİNİN ARKASINDAKİ PERDE HEP KAPALI KALACAKTIR.ELLERİNİ AÇIP KİM HEP ÇOK ŞÜKÜR,DİYORKİ. deprem olduğu gün ağzından Allah kelimesini duymadığım bir koşumuz deprem sırasında Allah Allah diye bağırıp kaçışıyordu.Ne zaman hatırlıyoruzki ya başımız belaya girecek yada büyük bir hastalığa yakalanacağımız zaman.....

 

Allah ın varlığını kendi istedikleri gibi(bu nasıl oluyorsa artık) ispatlamak istiyorlar.halbuki ispat heryerde.insanın içinde.Allah istemezse siz o bildiklerinizi de öğrenemezdiniz.keşfedilen,öğrenilen herşey Allah ın takdiriyle oldu.ama insnalar kendilerini çok büyük gördüler.bu yüzden herşeyi sorgular oldular.kendi yaratıcılarını bile.Allah herkese iman versin,gönüllerimizden Allah inancını eksik etmesin inaşallah!!!

 

Sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ya varsa.!?

 

ve ahret, ve mahşer, ve sorgu, ve ceza, ve ödül, ve cennet, ve cehennem... hepsi gerçekten varsa, ve ALLAH tek hüküm koyucu, ve "din günü" nün tek hakimiyse.?

 

inanan ve ibadet edenlerin bir kaybı yok, bu kesinlik kazanır.

 

eğer yoksa, zaten inananlarında inanmayanlar gibi kaybedecek yada alacak birşeyi yok. aynı akıbetteyiz.

 

inanmayanlar için: ya gerçekten varsa.?

 

ALLAH'ın izahı olmaz, izahının olduğu yerde ALLAH olmaz..

 

 

 

mana olarak anlatmaya çalıştığın şey güzel ama ben bu sözü hiç tutmuyorum.

 

ya varsa...ne demek bu...

 

birileri patlasada O vardır.hep vardı her zaman var olacaktır...onu inkar etmek evvela kişinin kendini reddidir.Aklın yolu birdir.en babayiğiti bile bu konuda susacaktır.meselenin lam'ı cim'i yoktur...her şey ayan beyan ortadadır.

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

mana olarak anlatmaya çalıştığın şey güzel ama ben bu sözü hiç tutmuyorum.

 

ya varsa...ne demek bu...

 

birileri patlasada O vardır.hep vardı her zaman var olacaktır...onu inkar etmek evvela kişinin kendini reddidir.Aklın yolu birdir.en babayiğiti bile bu konuda susacaktır.meselenin lam'ı cim'i yoktur...her şey ayan beyan ortadadır.

 

saygılar...

Allah var olmasına var da biz hep evrenin içinde her yerde demekle yetiniyoruz, evrenin dışında nerde acaba.

Evren dışı nasıl bir mekan acaba, bunuda derinlemesine bir düşünün.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah var olmasına var da biz hep evrenin içinde her yerde demekle yetiniyoruz, evrenin dışında nerde acaba.

Evren dışı nasıl bir mekan acaba, bunuda derinlemesine bir düşünün.

 

bahsini ettiğin konuda ;

 

seni geçiyorum , acaba şimdiye kaç feylesof kesin bir bilgiye ulaştı...demekki varlık kabul edilecek ...ona iman edilecek...vasfı üzerinde değil !!! zatının ortaya koyduğu eserleri düşünülecek tefekkür edilecek.

 

Allah yücelerin yücesinde ne tabir kullansak ne tasvirde bulunsakta O bunların hepsinin yücesinde.

 

hem kesin olmayan bir bilgiyi tahmini şeylerden öteye geçmeyecek akıl yürütmelerle kurcalamanın kime ne yararı varki.bence zarar ziyan...

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

55-RAHMAN SURESİ

 

1 - Rahmân (çok merhametli olan Allah)

 

2 - Kurân'ı öğretti.

 

3 - İnsanı yarattı.

 

4 - Ona beyanı öğretti.

 

5 - Güneş de ay da bir hesab iledir.

 

6 - Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.

 

7 - Göğü yükseltti ve mizanı koydu.

 

8 - Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.

 

9 -Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.

 

10 - (Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.

 

11 - Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

 

12 - Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.

 

13 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

14 - Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

 

15 - Cinleri de hâlis ateşten yarattı.

 

16 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

17 - (O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

 

18 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

19 - (Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.

 

20 - Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.

 

21 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

22 - İkisinden de inci ve mercan çıkar.

 

23 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

24 - Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.

 

25 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

26 - Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.

 

27 - Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.

 

28 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

29 - Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir.

 

30 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

31 - Ey insan ve cin! sizin de hesabınızı ele alacağız.

 

32 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

33 - Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah'ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.

 

34 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

35 - Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.

 

36 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

 

37 - Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...

 

38- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

39 - İşte o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.

 

40 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

41 - Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.

 

42 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

43 - İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.

 

44 - Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.

 

45 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

46 - Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.

 

47 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

48 - İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.

 

49 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

50 - İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

 

51 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

52 - İkisinde de her türlü meyvadan çift çift vardır.

 

53 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

54 - Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.

 

55 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

56 - Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

 

57 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

58 - Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.

 

59 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

60 - İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?

 

bu kadar açık ispatlardan sonra allah ( haşa) nasıl inkar edilir ve bir kişi ve nesne gibi nerde nasıl ne şekilde gibi sorular sorulabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili sardunya,

 

Bu, "zamanın şartlarına göre değişen hükümler" den bir kaç tanesi ile bizi de bilgilendirirmisin lutfen.

 

Selamlar...

 

Bu konuda tek tek değişen hükümlerden örnek veremeyeceğim. Ancak şöyle düşünüyorum, Kuran tarihi meselelerden de örnekler vermekte, Firavun'un halkına yaptığı zulümlerden bahsetmekte ve Allah'ın onu nasıl cezalandırdığını da söylemekte. Günümüzde firavunluk la idare edilen bir yer yok değil mi? Ama hala kendini firavun sananlar mevcut. Burada Kuran'ın bize anlattığı olayları bir hikaye gibi okumak yerine o olaylarda anlatılmak istenenlerle ilgilenmeliyiz.

 

Günümüzde kölelikten, cariyelikten, söz etmek mümkün mü? Ama geçmişin sosyal meseleleriydiler. O günlerde dünyaya gönderilen kutsal kitabın o günün meselelerinden söz etmemesi düşünülebilir mi? İslam öncesi dönemde kadının miras hakkını bırakın, kızların diri diri toprağa gömüldüklerinden bahsediliyordu. Kuran bunlara dur dedi. Ve kadına mirastan pay alma hakkını verdi. O günün şartları ile bugünün şartları bir mi?

 

Detaycılık güzel bir bakış açısıdır detayları gözlemlemek gerekir ama detaya takılarak meselenin bütününü kaçırmamakta önemli.

 

Selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bahsini ettiğin konuda ;

 

seni geçiyorum , acaba şimdiye kaç feylesof kesin bir bilgiye ulaştı...demekki varlık kabul edilecek ...ona iman edilecek...vasfı üzerinde değil !!! zatının ortaya koyduğu eserleri düşünülecek tefekkür edilecek.

 

Allah yücelerin yücesinde ne tabir kullansak ne tasvirde bulunsakta O bunların hepsinin yücesinde.

 

hem kesin olmayan bir bilgiyi tahmini şeylerden öteye geçmeyecek akıl yürütmelerle kurcalamanın kime ne yararı varki.bence zarar ziyan...

 

saygılar...

Sizi anlıyorum bulunduğumuz 40 bin klometrelik şu dünyamızın etrafında dönüp dolaşıp yaratıcıyı arayıp duruyoruz.

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaratıcıyı aramak mı, O aranmaz ki ya bilinir ya bilinmez.... :)

 

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? (ayeti kerime)

Asıl yaratıcıyı bilim arıyor ama kainatın titreşimini ölçebiliyor kainat dışından gelen enerjileride yakalamaya çalışıyor, birde dünya üstünde eylem yapan yaratıcı var ikisini karıştırıyormuyuz acaba.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asıl yaratıcıyı bilim arıyor ama kainatın titreşimini ölçebiliyor kainat dışından gelen enerjileride yakalamaya çalışıyor, birde dünya üstünde eylem yapan yaratıcı var ikisini karıştırıyormuyuz acaba.

Senin yaklaşımınla bakarsak mitolojik tanrılar gibi bir sürü tanrımı edineceğiz. Enerji başka bişey, titreşim başka bişey, radyoaktif dalga başka bişey, ışın var, ışık hızı var.... v.s saymaya kalkarsak enerjetik bir sürü şey var. Sakın ola sen onların birini Allah zannetme. O zanların üstündedir. Bilim kendi bulgularını aşan bir varlığı nasıl kanıtlasın ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En çok mümkün olmayan şeyin, kendileri için en esaslı şey olduğuna insanları inandırmayı nasıl başardılar?

 

Çünkü, insanlara korku saldılar. Korktuğunda, insanın muhakemesi artık işlemez; insan düşünemez, değerlendirme yapamaz. Öte yandan insanlara, akıl ve muhakemelerine güvenmemeleri de öğütlendi; zihin böyle karıştırılınca artık her şeye inanılır ve hiçbir şey araştırılmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

allaha çok teşekkür ederim ki : dediği gibi ; biz istediklerimizi doğru yola erdirir, istediklerimizi saptırırız. beni neden saptırdı ki, çok üzülüyorum. keşke beni seçmeseydi cehennemde yakmak için. ama o yüce tanrı. onun işine karışılmaz. o böyle yaptıysa vardır bir bildiği.....

 

YAPMAYIN DOSTLAR, YAPMAYIN ARKADAŞLAR, AKLIN İLMİ İÇİN YAPMAYINN. EVLATLARINIZA HURAFELERLE DOLU BİR GELECEK BIRAKMAYIN. BİR GÜN GELECEK Kİ ONLAR BİZE APTAL DİYECEKLER. ÇÜNKÜ O AN BİLİM DİNLERİN TANRILARINI ÇOKTAN ÖLDÜRMÜŞ OLACAK.

 

NASIL İSTERSENİZ ÖYLE KALIN. NEYİN SELAMINI İSTERSENİZ O ÜZERİNİZE OLSUN AMA NE OLURSUNUZ ARTIK AZICIK DA OLSA S O R G U L A M A YETİNİZİ GELİŞTİRİN.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

allaha çok teşekkür ederim ki : dediği gibi ; biz istediklerimizi doğru yola erdirir, istediklerimizi saptırırız. beni neden saptırdı ki, çok üzülüyorum. keşke beni seçmeseydi cehennemde yakmak için. ama o yüce tanrı. onun işine karışılmaz. o böyle yaptıysa vardır bir bildiği.....

 

YAPMAYIN DOSTLAR, YAPMAYIN ARKADAŞLAR, AKLIN İLMİ İÇİN YAPMAYINN. EVLATLARINIZA HURAFELERLE DOLU BİR GELECEK BIRAKMAYIN. BİR GÜN GELECEK Kİ ONLAR BİZE APTAL DİYECEKLER. ÇÜNKÜ O AN BİLİM DİNLERİN TANRILARINI ÇOKTAN ÖLDÜRMÜŞ OLACAK.

 

NASIL İSTERSENİZ ÖYLE KALIN. NEYİN SELAMINI İSTERSENİZ O ÜZERİNİZE OLSUN AMA NE OLURSUNUZ ARTIK AZICIK DA OLSA S O R G U L A M A YETİNİZİ GELİŞTİRİN.

Siz haklısınız ne yapalım, galiba daha bir müddet yerinde say komutuy la gidicez gibi görünüyor, sardunyan kardeşte merak edip öyrenmek istemiyor yapıcak bir şey kalmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.