Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

'Bunlar Türk kanı taşımıyor'


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

'Bunlar Türk kanı taşımıyor'

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Star Tv Haber Grup Başkanı Uğur Dündar’ın sorularını cevapladı

 

Son dönemde Türkiye’nin gündemine oturan mevzide çömelme polemiğine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ son noktayı koydu: Başbakan’la Gediktepe’ye gittik. Keskin nişancıların atış menzilindeydik. Sayın Kılıçdaroğlu’yla Sarıyaprak’a ve Gürvil’e gittik. Keskin nişancı tehdidi yoktu. Burası Gediktepe’yle kıyaslanamaz. Bu tartışmaya son verilsin artık yeter

 

ANKARA- Başbakan Erdoğan’ın Gediktepe’deki siperde çömelmesiyle başlayan ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun siper ziyarıtleriyle devam eden “çömelme” tartışmaları Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’u da isyan ettirdi. Başbuğ dün Star televizyonunda yayınlanan Uuğur Dündar’ın sunduğu Arena programında net bir mesaj verdi: “Artık bu tartışmaya son verilsin, lütfen yeter!”

 

Mevzide fotoğraf tartışması

 

Uğur Dündar’ın, Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun mevzi ziyaretleri ve buralarda çekilen fotoğraflarına ilişkin sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ şunları söyledi: “20 Haziran’da biz bölgeye gitmenin yararlı olacağını düşündük. Sayın Başbakan ile görüştük, o da uygun olacağını ifade etti. Bölgedeki komutanlarla görüştüm önceden, ama bizde bir usul vardır: Bu da terörle mücadelenin önemli noktalarından biridir. Bazen gideceğimiz yeri uçakta söyleriz, helikoptere bineceğimiz zaman söyleriz. Çünkü bir noktada güvenlik önemli. Cesaret elbette cesaret. Cesaret gösterir herkes, ama güvenlik tedbiri almanız gereken yerde tedbiri almamak cesaret değil hatadır. Biz o günkü programda Van’da şehitlerin cenaze törenine katıldık. Sonra Gediktepe’deki birliğin bağlı olduğu karargaha gittik. Bu ana kadar Sayın Başbakanın da Gediktepe’ye gidileceği yönünde bir bilgisi yoktu. Ben Sayın Başbakana orada söyledim. ’Çok iyi olur, memnun olurum’ dedi. Gediktepe’ye helikopterle gittik. Başka bakanlar var, ben vardım, sayın Başbakan var, Kara Kuvveleri Komutanı vardı...

 

Gediktepe sıfır noktasında

 

Gediktepe neresi? Üs bölgesi sıfır sınır hattında... Aradan bir dere akıyor. Hemen akabinde sırtlar var, Irak ve bizim bulunduğumuz yerle karşı sırtlar arasındaki yüksekliğe baktığınızda karşı sırtlar hakim. Mesafe keskin nişancıların menzilinde. Bir, keskin nişancı tehdidi var. İki, Gediktepe 2 senedir birlik bulundurduğumuz bir yer. Sayın Başbakan aslında ’keşke diğer parti başkanlarımız da bölgeye gitse’ diye kendileri söyledi. Sonra bir vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu ile karşılaştık, arzu ederlerse kendilerini de bölgeye götürebileceğimizi söyledik. Kendileri ’çok memnun olurum’ dedi. Doğrudur, Sayın Kılıçdaroğlu’na nereye gideceğini havaalanında söyledik. Sayın Kılıçdaroğlu özellikle Sarıyaprak’ta bulunduğumuz sürede Türk ordusunun bu mücadeleyi nasıl yürüttüğüne gözleriyle tanık oluyor. Oradan Gürvil noktasına gittik. Gürvil’de keskin nişancı tehdidi Gediktepe ile mukayese edilmez. Gürvil’de de askeri gereklilik öyle davranmayı icap ettirseydi elbette biz onu da teklif ederdik. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da farklı düşüneceğini zannetmiyorum. Güvenlik önemli. Bir mesaj vermem gerekirse artık bu tartışmaya son verilsin, lütfen yeter.”

 

PKK bazı dönemler taşeronluk yaptı

 

Uğur Dündar’ın, Başbakan’ın açıklamaları çerçevesinde PKK’nın taşeronluğu konusunda ne düşündüğünü sorması üzerine Başbuğ, şunları söyledi: “Başbakanın bu sözlerine doğrudan yorum yapmam doğru değil. Şunu sorarsanız eğer, PKK bazı dönemlerde taşeronluk yapmış mıdır? Evet. Mesela 93’lere gidilmesini, araştırılmasını öneririm. 93 Nisan’ında Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesi olayı var. Bu olayla ilgili bazı araştırmalarım oldu. O yıllarda coğrafya olarak, Erzurum, Erzincan, Bingöl olarak konuşuyorum. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı söz konusu. Şimdi boru hattının geçtiği güzergahın emniyetsiz olduğunu gösterirseniz, bir noktada boru hattını realize edilmesini... Dolayısıyla örneğin 93’te bu olayla terörü tekrar... Bu arada biliyorsunuz 92-93 arasında yine bir eylemsizlik süreci var, eylemlerin düştüğü süreç var. Burada bir taşeronluk söz konusu olabilir mi? Olabilir. İncelenmeye değer bir konu olarak görüyorum.”

 

‘50 subay PKK’yı ele geçirdi’ iddiası

 

Başbuğ “TSK’dan ayrılan 50 subayın PKK’nın yönetim kadrosunu ele geçirdiği, açılım süreci başladıktan sonra kaos için eylemlere hız verdikleri yönündeki iddia sizde nasıl bir etki yaratıyor? Bazı eylemlerden sonra sanki o bölgedeki komutanların duyarsız kaldıkları veya eylemin gerçekleşmesi için görevlerini savsakladıkları, bir anlamda PKK ile organik bağlantı içinde oldukları imaları dile getiriliyor. Bunlar TSK’de nasıl etki yapıyor?” şeklindeki sorusuna da şu yanıtı verdi: ”Böyle bir iddiayı ciddiye alınacak bir iddia olarak görmüyorum. Bunu çok çirkin buluyorum. Benzetmeler de çirkin. Kusura bakmayın bu tabiri kullanacağım: Öyle şeyleri düşünenlerin ben Türk kanı taşıdığını düşünmüyorum. Türk askerine böyle yakıştırmalar, böyle değerlendirmeler yapmak... Türk kanı taşıyanların böyle şeyler ortaya atması... Konuşmak bile istemiyorum. Böyle bir şey söz konusu olamaz.”

 

Buse’nin ölümüne yüreğim yandı

 

İstanbul’daki saldırıda uzman çavuş Ünal Sarıyağ’ın kızı Buse’nin hayatını kaybetmesinin kendisini “yüreğinden yaktığını” dile getiren Başbuğ “Bir de İstanbul’daki olayda bir personelimizi kaybettik. Eşi Elif... Kardelen Elif. Elif, öğretmen. Türkçe ve sosyoloji hocası. Bana geçenlerde bir isteğini iletti. Elif ne olmak istiyor biliyor musunuz? Askeri okullarda öğretmen olmak istiyor. Benden tek talebi, diyor ki ’Bana bir askeri okulda öğretmenlik görevi verin. Benim acımı bu dindirir.’ Elif’in elbette bu isteğini karşılayacağız.”

 

Haksız suçlamalar rahatsız ediyor

 

Başbuğ şöyle devam etti: “Beni en çok üzen olayların başında şu geliyor, terörle mücadelede görev yapmış, canını feda etmekten kaçınmamış, her türlü fedakarlıkta bulunmuş subayın, generalin, astsubayın, tabii yargı süreci elbette, haksız yere suçlanmaları beni çok rahatsız etti. Bir terör örgütüne üye olmakla suçlanıyorlar. Yargı süreçleri tamam devam ediyor vesaire ama bu beni çok rahatsız ediyor. Albay Cemal Temizöz buna bir örnek. Kazılar yapıldı. Kazıları da televizyonlar eşliğinde yapıyoruz. Saatlerce televizyonlar veriyor, çiziliyor. O da işin ayrı boyutu. Peki bugüne kadar... Bir-iki tanesi hala duruyor da Adli Tıp’tan gelen sonuçları biliyorum hiçbir şey çıkmadı o kazılardan. Galiba bir tanesinin sonucu bekleniyor.”

 

PKK’yı 26 yılda 5 kere bitirdik

 

Başbuğ, “Niçin Türkiye, 26 yıldır terör örgütünü yok edemedi” sorusunu şöyle yanıtladı: “Eğer soru samimi bir amaçla soruluyorsa doğru bir soru. Gerçekten buna cevap verilmesi lazım. Ama bazen kasıtlı olarak da bazıları tarafından soruluyor. ’TSK 26 yıllık süreçte, bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelede başarısız mı’ anlamını vermek... Sizin sorunuzun samimi olduğuna canı yürekten inanıyorum. Bazen o anlamda da soranlar var. Bunu sorduğunuz için teşekkür ederim” dedi. Başbuğ şöyle devam etti: “Güvenlik alanında, 1984’ten 2010’a kadar 26 yıl geçti. Terörle mücadeleyi rakamsal, istatistiki değerlendirmelerle yapmak pek doğru değil. Buna katılıyorum. Bazen rakamlara da ihtiyacımız var. ’40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi’ dediniz, doğrudur. Rakamları biz verdik. 30 bini etkisiz hale getirildi. Biz öldürüldü deyimini bile pek kullanmıyoruz. Etkisiz hale getirildi diyoruz. Biz, olaya insan odaklı bakıyoruz. Bu öldürülenlerin bir kısmı bizim vatandaşımız. Şimdi 26 yılda, 30 bin teröristi etkisiz hale getiriyorsunuz, 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre değişiyor, ortalama 6 bin diyoruz, en fazla 10 bine çıktı. Şu anda 4 binler civarında. Ortalama 6 bin dersek, 30 bini 6’ya bölerseniz, 5 bin çıkıyor. Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş. Bu bir tespittir.

 

PKK şanslı bir örgüt

 

O zaman niçin günümüze kadar devam ediyor sorusu var. 1984’ten bugüne kadar yaşanan olaylara bir bakalım. 1. ve 2. Irak savaşları, Halepçe... PKK şanslı bir örgüt. Tam çökme noktasınageliyor, fakat maalesef konjonktürel durumlar lehine cereyan ediyor. Birinci önemli nokta bu. İkinci önemli tespit şu; Türkiye’de ne zaman terör olayları azaldı veya hiç olmadı... Biz bunu yanlış algılıyoruz. Sanki terör örgütü bitti, dağıldı... Aslında terör örgütünün dağ kadrosu duruyordu, eylem sayısı düşmüştü. Örnek mi? 1999’dan tekrar başladığı 2004 yılına kadar... Eylem yok, ama örgüt bitmedi. Dağ kadrosu duruyordu. Burada belki algılama yanlışlığımız oldu. Doğru algılasaydık o dönemde daha sağlıklı tedbirleri labilecektik. Bu da önemli bir nokta.”

 

ABD ile ilişkiler olumsuz etkilenir

 

Orgeneral Başbuğ, terör örgütünün insan kaynağına, finans kaynağına ve güvenli sahaya hayati derecede ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, “Bu üç şeyi çözemezseniz, bu süreç maalesef uzuyor” dedi. Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığının Türkiye için en büyük tehdit olduğunu belirterek, ABD askerlerinin çekilmesinin ardından, Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığının ileride Irak’ın bütünlüğü için tehdit olabileceğinin altını çizen Başbuğ, “Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığı, önümüzdeki süreçte Türkiye-Irak ilişkilerini de olumsuz etkiler. Bir bakıma Türkiye-ABD ilişkilerini de etkiler olumsuz olarak” dedi.

 

Hatay’da talihsiz bir olay yaşadık

 

Orgeneral Başbuğ, Türkiye’nin, haklı olduğu konularda sonuç alıncaya kadar ısrarlı olmasının, kararlılık göstermesinin önemli olduğunu vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi: “Biz, her mücadelemizi kanun çerçevesinde götürmek mecburiyetindeyiz, aksi teröre yardım eder. Ama bir noktada, karşımızdakini suçlu olabilir şeyiyle bakıyoruz, düşman olarak göremeyiz. Bu mücadelede en çok dikkat ettiğimiz hususlardan bir tanesi ki hayatidir, bunu kesinlikle affedemeyiz, masum halka zarar vermemeliyiz, dikkatli olmalıyız. Bu vesileyle geçenlerde Hatay’da Amanos dağlarında talihsiz bir olay yaşadık. Gerçekten talihsiz bir olay. Çok üzüldük. Hayatını kaybedenlere tekrar başsağlığı diliyorum. Ailelerinin acılarını paylaşıyorum. En tecrübelilerimiz, ustadır. Karşıdan bir grubu görüyor, şüpheleniyor, ’Dur’ diye bağırıyor, gerekli ikazı yapıyor, ama maalesef kaçma durumu oluyor. Orada üzüntü verici talihsiz bir olay oluyor.”

 

PKK Gediktepe’de ağır zayiat aldı

 

GEDİKTEPE olayıyla ilgili operasyonda 15 kahraman Türk askerinin şehit olduğunu, ancak çatışmada karşı tarafa verilen zayiatın çok ağır olduğunu belirten Başbuğ, Siirt-Doğanköy-Sarıyaprak bölgesinde, PKK’nın geçen hafta gerçekleştirdiği eylemin, “bugüne kadar saldırıp, en büyük darbeyi aldığı eylem” olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bizim bizzat arazide tespit ettiğimiz 12 teröristin öldürülmüş olduğudur. O akşam o harekatı biz de buradan takip ettik. Örgüt gerçekten büyük telaş ve kaos içindeydi. Son dönemlerde en büyük darbeyi, bizim Sarıyaprak-Doğanköy’deki kahraman subay, astsubay, uzman, erbaş ve erlerimiz verdirdi. Sarıyaprak’a gittiğimizde operasyona bizzat iştirak eden Yüzbaşı Hakan’dan olayın nasıl cereyan ettiğini dinledik. Gerçekten hem çok mutlu olduk, gurur duyduk hem de önemli anlar yaşadık. Yüzbaşı Hakan’ın şu söylediği sözleri unutamıyorum: ’Komutanım burada Mustafa üsteğmeni kaybettik.’ Yüzbaşı Hakan, Mustafa Üsteğmen’le 3 yıl aynı kaderi paylaşmış. Mustafa Üsteğmen’in bilin ki, şehit olmasından en büyük acıyı Yüzbaşı Hakan duydu. Anne, baba, eş elbette onların acılarını hiçbirimiz anlayamayız, bu gerçek. Onlardan sonra en büyük acıyı duyan Yüzbaşı Hakan... Sonra sıralı komutanlar, bana kadar geliyor. Yüzbaşı Hakan, şunu söyledi: ’Komutanım Mustafalar ölür Hakanlar gelir, Hakanlar da ölür. Bize güvenin komutanım.’ Benim subayım, astsubayım, uzmanım bu. Bizim gücümüz bu. Bunu dünyanın hiçbir ordusunda göremezsiniz. Gediktepe’deki asker... 4 gün askerliğimiz kalmış, seni başka yere alalım askerliğini orada tamamla dedik, ’Hayır’ dedi. ’Benim arkadaşım burada şehit oldu. Ben de askerliğimi burada tamamlayacağım, gerekirse taş olurum’ dedi..”

 

Başbuğ, “Önümüzdeki süreç, terör eylemleri açısından hassas bir süreç. Herkes dikkatli olmak zorundadı. Aynı hassasiyeti batı bölgelerinde de göstermemiz lazım. Batı bölgelerimiz de hassastır. Önemli olan terör eylemlerinin arttığı süreci, Türkiye olarak hepberaber, tek yumruk halinde, en az zararla atlatmak durumundayız” dedi.

 

“Deniyor ki dönemimde darbe olacak

İFTİRA!..”

 

UĞUR Dündar’ın “Sizin Genelkurmay Başkanlığı döneminiz sürekli darbe iddialarının Ergenekon iddianameleriyle gündemde tutulduğu, pek çok TSK mensubunun tutuklandığı, bazı emekli askerlerin, generallerin tutuklandığı bir süreç olarak gelişti. Sizin döneminiz bir darbe dönemi olarak mı planlandı” sorusuna Başbuğ “Bu, bir kere bana büyük bir iftira. Bu ne biçim iştir. Deniliyor ki, ’ben genelkurmay başkanı oluyorum, olacağım veya 2009’un ikinci döneminden itibaren planlar benim üzerimeymiş ve benim dönemimde darbe olacak.’ İftira. Bunu kesinliklikle reddediyorum” yanıtını verdi.

 

İki hareket tarzı var

 

Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü: “1.5 yıl sonra ne olacak’ diye yazan, tahmin eden bir yazı üzerine biraz düşünürsek bence iki şık veya iki hareket tarzı var. Birincisi hakikaten birilerinin elinde, bilmiyorum kim, kimseyi de itham etmiyorum, 2009’un ikinci döneminden itibaren darbe, darbeye hazırlık yönünde bazı faaliyetler olacağına yönelik bilgiler var. Ne zaman? 2008 Ocak. Olabilir mi? Bu, faraziye durumu, varsayımı kabul edelim ki evet, o zaman herhalde bir ciddi devlette yapılması gereken nedir? Bu bilgilerin TSK’nın komuta kademesi, tabii dönemin Genelkurmay Başkanı ile paylaşılması lazım. ’Efendim, bizde bakın, böyle böyle bilgiler var, buyurun hep beraber hukuku da çalıştıralım, sistemi de çalıştıralım elbette böyle yanlış, sapık düşüncelerde olanlar varsa onlara gerekli işlemi yapalım’ denilmesi lazım. Peki ikincisi ne olabilir? İkinci şıkta insanın aklına şu geliyor; birilerinin elinde, kimseyi itham etmiyorum tekrar, TSK’ya karşı bizim tabirimizle asimetrik psikolojik harekat anlamında kullanılabilecek bazı bilgiler var. Alınmış, bir şeyler yapılmış, çizilmiş vesaire. Bu bilgileri herhalde onlar 2009’un ilk çeyreğinden sonra uygulamayı, kamuoyuna duyurmayı veya hukuki süreçlerde kullanmayı düşünüyorlardı. Yani ben başka bir şey düşünemiyorum bu olayın içinde. Gülüp geçebilirsiniz, bu söylediklerime ’komplo teorisi’ de diyebilirsiniz. Hepsine saygı gösteririm. İlk görevi aldığım günden bugüne kadar ne söylediysem, ne yaptıysam arkasındayım kelimesi, virgülü...”

 

Planı gazeteye

polis servis etti

 

Başbuğ, “İrtica İle Eylem Planı”na ilişkin haberi anımsatarak, şunları kaydetti: “12 Haziran 2009’da ne oldu? Bir gazetede, malum gazetede, bu irtica ile eylem planı çıktı. Orada da tabii ilginç bir nokta var. Bu planın gazeteye polis tarafından servis edildiği açık, soruşturma açılıyor çünkü. Soruşturmanın da ne olduğunu merakla bekliyorum. Ondan sonra bir süreç geçti işte, onlara geri dönmek istemiyorum. 2009’a geldik bir ihbar mektubu çıktı. Bir subay yazmış. Olabilir, bizden de yanlış adamlar çıkabilir. TSK büyük bir kurum, 700 bin kişi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içinden hiç yanlış yapan adam çıkmaz. Hayır efendim bizden de çıkabilir. Önemli olan çıkanı bulup gereğini yerine getirmek.”

 

Vatan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Org.Ilker Basbug artik safini belli etmistir.Basbakan ve Kilicdaroglu polemiginde;"Gediktepe'de keskin nisancilar vardi,öbür tarafta yoktu"diyerek acikca basbakani hakli cikarmistir.Neden Kilicdaroglu Gediktepe'ye götürülmeyip keskin nisanci olmayan baska bir tepeye götürülmüstür.Simdi bu durumda yandas medyaya kim Kilicdaroglu karsiti malzeme vermis oldu?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok, Başbuğ önemli bir hizmet yaptı şimdi. Bunlar demiyor muydu "asker hükümetin memurudur, hükümetin emrindedir" filan diye.

 

"Al işte madem, askeri getirdiğin ve kendinin geldiğin noktanın resmi, buyur" dedi. "Kendi toprağında güvenliğini alamıyor, sınırının güvenliğini koruyamıyorsun, sayende biz de güvende değiliz sen de!"

 

Resmi kamuoyunun önüne koydu, anlayana, ibret alana, damarlarında hala kanı çekilmemiş, vatan aşkı hala sönmemiş, ulusunun onurunu hala düşünenlere...

 

O siperde ve ülkenin güvenliğinin sağlanmasından sorumlu kişi, başbakandır. Genelkurmay başkanı onun memurudur. Buyursunlar, dize gelip acizliklerini resmetmeleri hayırlı uğurlu olsun...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yine bir memur olduğunu unutmuş ve üzerine vazife olmayan ne iş varsa burnunu sokmuş,gidip karakollardaki askerkerin nasıl daha güvenli bir şekilde görev yapacağı üzerinde fikir yürütmesi gereken,bunun için o vazifeye ATANAN kişi çıkmış meydana yine üzerine vazife olmayan işlerden konuşuyor,devletin maaşlı bir memuru olduğunu,bir Nüfus Müdüründen,bir Kütüphane Müdüründen farkının olmadığını unutmuş görünüyor,neymiş efendim Profesyonel askerliğe karşıymış,karşıysan bunu tv ye değil bağlı bulunduğun bakanlığa söyleyeceksin,BDP'liler dağa gitsinmiş,halkın oyları ile meclise girmiş vekiller senin emrindeki askermi? Bune had bilmezlik,Polisi belge sızdırmakla suçluyor,halkın polise olan güvenini sarsmayı amaçlıyor,Ergenekon soruşturmalarında tutuklanan muvazzaf ve emekli personelini düşündüğünü,“Terörle mücadelede görev yapmış” kişilerin yargılanmasına üzüldüğünü belirterek, “Albay Cemal Temizöz buna bir örnek” gösteriyor,devam eden bir yargılamayı etkilemeye çalışıyor,zaten Türk kanı muhabbetine girmek bile istemiyorum....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Basbug,sonucta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlügünü savunmayi görevi süresince üstlenmis olan Ordunun en üst düzeydeki komutanidir.Onun bazi seylere burnunu sokmasi ancak onun görevine karsi olanlari incitir yani bölücüleri.

 

PKK'nin mecliste ki siyasi kolu olan terör yandasi BDP denilen partinin basindaki terör savunucusu kisi,haddini bilmeden bazi sözler sarfetmis.Aslinda ona o sözler yedirilirdi ama ne mecliste adam var ne de onlari o meclisten cekip cikartacak bilinc seviyesi.Aslinda 550 milletvekilinin 20'sini yani PKK uzantilarini cikarirsaniz geriye 530 milletvekili kalir.Bunlarin hepsi o terör yandaslarinin suratlarina tükürmüs olsalar zaten onlar o mecliste bir dakika daha duramaz ve layik olduklari yere yani daglara cikardilar.Onlari ancak daglar paklar mecliste adamlar oturur.Milletin temsilcileri otururr mecliste TERÖR ÖRGÜTÜNÜN elemanlari degil.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Basbug,sonucta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlügünü savunmayi görevi süresince üstlenmis olan Ordunun en üst düzeydeki komutanidir.Onun bazi seylere burnunu sokmasi ancak onun görevine karsi olanlari incitir yani bölücüleri.

 

HADDİNİ BİLMEDEN Orgeneral'e had biçmeye kalkanlar bilmezlermi ki BDP denilen parti ile PKK denilen terör örgütü arasında bir fark olmadığını? Bizden daha iyi bilmeliler oysa :)

 

Rahatsızlıklar bile haddini bilmek konusunda herşeyin göstergesidir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğa boşluk sevmez. Dirayet yoksa, yerine gaflet ve dalalet hatta hıyanet varsa, boşluğu kimlerin dolduracağını hesap bile edemezsiniz. Abdurrahman çelebinin olmadığı yerde tavşanların Abdurrahman çelebi olmaya kalkışmadıklarına dua edin. Koç, boğa Abdurrahman çelebi olmuş, çok mu? Son derece normal...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğa boşluk sevmez. Dirayet yoksa, yerine gaflet ve dalalet hatta hıyanet varsa, boşluğu kimlerin dolduracağını hesap bile edemezsiniz. Abdurrahman çelebinin olmadığı yerde tavşanların Abdurrahman çelebi olmaya kalkışmadıklarına dua edin. Koç, boğa Abdurrahman çelebi olmuş, çok mu? Son derece normal...

 

Bu sözlerinizin amacı,Başbakan yokken kendini başbakan sanıp umarsızca üzerine vazife olmayan konularda konuşan Şahıstır herhalde.

 

Bdp'nin Pkk ile bildiğiniz,kanıtı olan bir bağı varsa bunu buralarda yazacağınıza gidin devletin savcılarına ulaştırın o belgeleri,elinde hiçbir belge olmayanlarda susup otursunlar,hadlerini bilsinler,tekrar takrar yazıyorum BAŞBUĞ'UN,HERHANGİ BİR MİLLİ EĞİTİM YADA ORMAN İŞLERİ MÜDÜRÜNDEN FARKI YOKTUR,onun içindirki bir sıkıntısı varsa kafasına göre tv'lere çıkıp açıklama yapamaz,başbakan'dan izin almak zorundadır,eğer almadıysa başbakanının kendisi hakkında soruşturma açması yada kendisini çağırıp hesap sorması gerekmektedir,hiç kimsenin hele hele ülkenin meclisinde ve birçok yerde ''Egemenlik Kayıtsız,Şartsız Milletindir'' yazan ülkemizde halkın seçip meclise yolladığı vekillere meclisten çıkın,dağlara gidin demesi hak olamaz,okadar meraklıysa 45 gün sonra emekliye ayrılıyor,kursun partisini yada kendine yakın gördüğü partilerden birine gitsin ''bu parti yüzde 99 Chp olur'' o partiden vekilliğe aday olsun seçilirse buyursun mecliste düşüncesini savunsun,bu açıklamar sadece halkın Tsk'yi sorgulamaya başladığı bir dönemde halkın nabzına şerbet verme çabasından ibarettir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BDP Türkiye Cumhuriyetine karsi kurulmus bir partidir.Ona oy verenlerde Türkiye Cumhuriyeti'ne karsi olanlardir Bunlari halkin sectigi diyerek demokratiklestirmek yerine hangi halk secti onun cevabinin verilmesi gerekir.Türkiye Cumhuriyeti'nin meclisinde eger bir parti ülkenin bölünmesinden bahsediyorsa o parti Türk halkinin partisi degildir.Meclise ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin yüksek menfaatlerini savunanlar milletvekili olarak girebilir.Bu nedenle Basbug'un en yüksek makamin sahibi olarak söz söyleme hakki vardir.Basbakana gelince;Basbakan önce kendini aklasin sonra Basbug hakkinda sorusturma acsin.PKK icin Basbug bir memur olabilir,ama bizim icin Basbug Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ic ve dis düsmanlardan koruma görevini üstlenmis olan serefli ordunun basidir.Bundan kimse rahatsiz olmasin.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bdp'nin Pkk ile bildiğiniz,kanıtı olan bir bağı varsa bunu buralarda yazacağınıza gidin devletin savcılarına ulaştırın o belgeleri

 

İmralı dakinin pkk nın elebaşısı olduğunu kabul ediyorsanız işte size belge, İmralı yı muhatap kabul etmeden bu iş olmaz diyenler kimlerdi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İmralı dakinin pkk nın elebaşısı olduğunu kabul ediyorsanız işte size belge, İmralı yı muhatap kabul etmeden bu iş olmaz diyenler kimlerdi?

 

Ayak bunlar :) ... Sağ gösterip sol vurmalar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İmralı dakinin pkk nın elebaşısı olduğunu kabul ediyorsanız işte size belge, İmralı yı muhatap kabul etmeden bu iş olmaz diyenler kimlerdi?

 

Pkk'nin silah bırakması konusunda elbetteki muhattap Öcalan'dır,en etkili ve en sözü geçerli kişi o'dur Pkk üzerinde.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pkk'nin silah bırakması konusunda elbetteki muhattap Öcalan'dır,en etkili ve en sözü geçerli kişi o'dur Pkk üzerinde.

Hani öcalanda ergenekocuydu?

 

Öcalanın piyon olduğunu hala anlayamadınızmı?Öcalan değil kim olursa olsun AB/D haricinde bu terörü bitirecek kimse yok.

Öcalanda bunların kuklası,gem AB/D nin elinde nereye çevirse oraya gider katil öcalan gider,karayılan gelir karayılan gider kertenkele gelir!!!.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pkk'nin silah bırakması konusunda elbetteki muhattap Öcalan'dır,en etkili ve en sözü geçerli kişi o'dur Pkk üzerinde.

 

Madem muhatabımız o, çıkartalım İmralı dan Türkiye Cumhuriyeti nin Büyük Millet Meclisine sokalım, evlatlarını katlettiği bu milletin vergileriyle maaş verelim, gerçi yine o vergilerle besleniyor ya! Hadi söyle de pkk silah bıraksın diyelim.

Yahu teröristle masaya oturulur mu, ondan sonra herkes taviz üstüne taviz istemeye başlar. Terör konusunda muhatap alınması gereken sayın Kaplan ın da dediği gibi AB/D dir. Açılım, maçılım safsata; asıl ikna edilmesi gerekenler ikna edilemezse bu terör bitmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pkk'nin silah bırakması konusunda elbetteki muhattap Öcalan'dır,en etkili ve en sözü geçerli kişi o'dur Pkk üzerinde.

Aşağıdaki maddeleri cevaplarsanız ne demek istediğinizi daha iyi anlayacağım.

 

1)Sizce pkk terörünün ideolijisi nedir?

 

2)İlk eylemlerini kimlerle yaptı ve militanları kimlerdi?şimdiki militanları ile neden farklı?

 

3)pkk kurulduğunda kendisini simgeleyen flaması(sözde bayrağı) nasıldı?neden değişti.

 

4)pkk terörünün Eruh katliamınıdaki (bebekleri katletmesindeki) yeri nedir ?

 

Bunlara gerçekten samimi cevap verebilecek birinin bu katil örgüte çanak tutacağını düşünmüyorum.

O nednle bir çok kürt kökenli vatandaşımızdan özellikle bu maddeler saklanmakta, görmezden gelinmektedir pkk terörünün yaptıklarını asker yaptı diye propaganda yaparak ve son yıllarda taviz üstüne taviz verilerek pkk terörüne sempati artırılmış,kürtlük ile alakası olmayan zazalar gibi birçok kürt genci kandırılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hani öcalanda ergenekocuydu?

 

Öcalanın piyon olduğunu hala anlayamadınızmı?Öcalan değil kim olursa olsun AB/D haricinde bu terörü bitirecek kimse yok.

Öcalanda bunların kuklası,gem AB/D nin elinde nereye çevirse oraya gider katil öcalan gider,karayılan gelir karayılan gider kertenkele gelir!!!.

O halde Türkiye AB/D ile savaşması gerekir. Bunuda yapmadığına göre demekki verilen mücadele sadece göz boyama adına yapılıyor. Lafla AB/D ile savaşılmaz bunun askeri ve siyasi kanadı olur. Ama bakiyoruz ne askeri kanat ne de siyasi kanat AB/D ile savaş halinde. Sakin bunu AKP yapmıyor demeyin çünki digerleride yapmadı. Yani hepsi aynısı.

 

Hikaye ve hayallere son vermek daha sağlıklı olur ama hayalperest bir toplum için hayalsiz yaşamaak düşünülemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O halde Türkiye AB/D ile savaşması gerekir. Bunuda yapmadığına göre demekki verilen mücadele sadece göz boyama adına yapılıyor. Lafla AB/D ile savaşılmaz bunun askeri ve siyasi kanadı olur. Ama bakiyoruz ne askeri kanat ne de siyasi kanat AB/D ile savaş halinde. Sakin bunu AKP yapmıyor demeyin çünki digerleride yapmadı. Yani hepsi aynısı.

 

Hikaye ve hayallere son vermek daha sağlıklı olur ama hayalperest bir toplum için hayalsiz yaşamaak düşünülemez.

Yahu arkadaşım AB/D derken, Avrupa birliği devletleri ve Amerika birleşik devletlerinden söz ediyoruz. biggrin.gif

Teslim olan teröristler defalarca AB/D nin deteğini itiraf etti,katil öcalanın ifadesinde de bu gerçek var.

 

Şimdi siz destek vermiyormu diyorsun ??

 

Yoksa AB/D diye bir devlet yok. biggrin.gif

 

Şimdi AB/D pkk terörüne destek veriyor diye koca Avrupa birliğine uye devletler ile amarika ile savaşmı ilan edilecek.

 

Savaşı siz minder güreşi sanıyorsunuz sanırım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ABD veya AB gelip burada savaşmıyor. Burada işbirlikçi ve taşeron satın alıyor. O taşeronları işbaşından uzaklaştırıp o işbirlikçilerin sesini kestin mi tamam, iş biter.

 

Hayır yani, Kurtuluş savaşında da Yunanlıların arkasında, Ermenilerin arkasında, ayrılıkçı Kürtlerin ve dincilerin arkasında emperyalist devletler vardı. İşbirlikçi ve taşeronlar yenilince işgal hevesi kursaklarında kalan emperyalistler bölme, parçalama ve yönetme projeleri ile tası tarağı toplayıp gittiler, bu budur!

 

Şimdi yapılacak iş çok daha basit: Taşeronları devreden çıkarmak. Vuvuzelanın sesini kestin, bir daha mecliste, ekranda, orda burda duyulmadı mı tamam, o kadar yani...

 

Millet taşeron projelere "hayır" desin, işi kolaylaşır. Evet derse işi zorlaşır, kendi bilecek artık, bizden söylemesi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir örgüt var olabilmesi için çeşitli alanlarda destek görmesi gerekir, ekonomik, siyasi, jeopolitik vs. K.Irak pkk ya yardım ve yataklık ediyor, adamların ini orası. İsraile yaptırımdan bahsedip kükreyenler Barzani ye niye ses çıkarmazlar? İlla ABD ile savaşmak gerekmez ki, K.Irak la bağlantıyı kesersin, Barzani nin Türkiyedeki şirketlerine el koyarsın işte açılım bu. Ama bunları yapmak için de paradan daha önemli şeyler olduğunun da kabul edilmesi gerekir.

Anayasa paketi hazırlarken, açılım yaparken kimseye danışma gereği duyulmadı, işler sarpa sarınca terörle mücadelede ki başarısızlığa ortak arıyorlar. MHP yi bu tutumundan dolayı tebrik ederim, aynısını Kılıçdaroğlu ndan da beklerdim ama olmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Barzani'nin Irak bayraksız kabul edilmesi ve tiyatro oynayıp "aaa, bayrak koymamış mıyız? Koysak mı ki?" diye pişkin pişkin sırıtılması bir skandal, bir yüz karasıdır.

 

Bunun anlamı, "Kürt devleti bayrağı koymak istiyoruz ama, ortam o kıvamda değil, alıştırıyoruz. Bu aşamada Irak bayrağını kaldırdık" demektir. Başka anlamı olamaz.

 

Bunun da sonucu millete "siz yutarsınız bu numaraları, zekanız buna müsait" demektir.

 

Milletin buna vereceği iki cevap olabilir:

 

1. Haklısınız, bu adi numarayı yuttuk, zaten yutmamak bizim zeka düzeyimize düşmez.

2. Yemeyiz, inin ordan!

 

Barzani ve PKK nın amaçları aynıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu arkadaşım AB/D derken, Avrupa birliği devletleri ve Amerika birleşik devletlerinden söz ediyoruz. biggrin.gif

Teslim olan teröristler defalarca AB/D nin deteğini itiraf etti,katil öcalanın ifadesinde de bu gerçek var.

 

Şimdi siz destek vermiyormu diyorsun ??

 

Yoksa AB/D diye bir devlet yok. biggrin.gif

 

Şimdi AB/D pkk terörüne destek veriyor diye koca Avrupa birliğine uye devletler ile amarika ile savaşmı ilan edilecek.

 

Savaşı siz minder güreşi sanıyorsunuz sanırım.

Öcalan yakalandığında verdiği ifadesinde Ermeniler Balkan ve Avrupa ülkelerinin ilişkilerini bakın nasıl anlatıyor.

 

 

Şimdi sizin zihniyetinize göre, bir minderde hangisi ile güreşelim...(savaşalım)!

 

Ermenistan:Bu örgütün çekirdek kadrosu bırakılmış ve partimize sempati ile bakmaktadır. Bizden ziyade Kurtuluş Örgütü ile temaslıdır.

 

 

Yunanistan :Yunanistan'da Türkiye'de eylemler yapmak üzere bomba eğitimi başta olmak üzere bir çok alanda eğitim görülüyor. Kamplar mevcuttur.

Türkiye'den giden ve Türkiye'ye düşman olan her türlü örgütü barındırır.

 

Bulgaristan:Bulgaristan’da Sofya'nın merkezinde bir büromuz mevcuttur.

 

Romanya: Romanya'dan daha çok teknik malzeme (Telsiz, dürbün, gece görüş vb.) gelmektedir.

 

Almanya: Suriye'de iken Almanya Gizli Servisi'nden Lummer benimle görüştü.

 

İtalya :Buradaki örgütlenme genelde Avrupa sorumlusu tarafından yürütülmektedir.

 

İspanya: (Bask) Bask, İspanya'ya karşı karar gücüm var diyebilmek için bizimle ilişkidedir.

 

İngiltere: İRA İlişkileri Bizim konuya en akılı yaklaşan ülkedir. İngiltere'nin esas ilgi alanı Celal Talabani'dir. MED TV'ye yayın hakkı verdi.

 

Belçika :MED TV stüdyo ve binalarının bulunduğu yerdir. Avrupa ne derse bize karşı onu uygular.

 

Hollanda :Üslenme ve eğitim alanımız. Bizi Alman belasından kurtardı. En fazla destek ve para aldığımız yer.

 

KAYNAKLAR.

 

-http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-89500-

 

E.Tümgeneral Alaettin Parmaksız'ın ''Komutanım Ben Şehit Miyim?'' adlı kitabından.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aşağıdaki maddeleri cevaplarsanız ne demek istediğinizi daha iyi anlayacağım.

 

1)Sizce pkk terörünün ideolijisi nedir?

 

2)İlk eylemlerini kimlerle yaptı ve militanları kimlerdi?şimdiki militanları ile neden farklı?

 

3)pkk kurulduğunda kendisini simgeleyen flaması(sözde bayrağı) nasıldı?neden değişti.

 

4)pkk terörünün Eruh katliamınıdaki (bebekleri katletmesindeki) yeri nedir ?

 

 

Yukarıdaki maddeleri samimiyetinizle vicdanızla cevapayabilirisiniz ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Yahu arkadaşım AB/D derken, Avrupa birliği devletleri ve Amerika birleşik devletlerinden söz ediyoruz. biggrin.gif

Teslim olan teröristler defalarca AB/D nin deteğini itiraf etti,katil öcalanın ifadesinde de bu gerçek var.

 

Şimdi siz destek vermiyormu diyorsun ??

 

Yoksa AB/D diye bir devlet yok. biggrin.gif

 

Şimdi AB/D pkk terörüne destek veriyor diye koca Avrupa birliğine uye devletler ile amarika ile savaşmı ilan edilecek.

 

Savaşı siz minder güreşi sanıyorsunuz sanırım.

Hele sen o ülkelerin terörüstlerini destekle bak sana nasıl savaş açıyorlar görürsün.

 

Adamların neredeyse ellerini öpüyoruz ve ayaklarına kapanıyoruz, tabiiki savaş açamayız. Madem savaş açamızoruz ehh biz bu terörü nasıl bitireceğiz?

 

Savaşı kimlerin minder güreşi sandıği son 30 tılda yaşananlardan belli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hele sen o ülkelerin terörüstlerini destekle bak sana nasıl savaş açıyorlar görürsün.

 

Adamların neredeyse ellerini öpüyoruz ve ayaklarına kapanıyoruz, tabiiki savaş açamayız. Madem savaş açamızoruz ehh biz bu terörü nasıl bitireceğiz?

 

Savaşı kimlerin minder güreşi sandıği son 30 tılda yaşananlardan belli.

Allah aşkına siz kendi söylediğinizden ne anlıyorsunuz?

 

ne demek şimdi ''Hele sen o ülkelerin terörüstlerini destekle bak sana nasıl savaş açıyorlar görürsün. '' İsrail hamas örgütünü pkk terörü gibi görürken ,Türkiye hamas'ı terör örgütü görmüyor ve İsrail Türkiyenin Hamas'ı desteklediğini düşünüyor.

 

Eeee ne oldu hani savaş..?Sanırım savaşı bilgisayar oyunu sanıyorsun.

Ayrıca daha öncede söylemiştim yine görmezden geldiniz..

Aşağıdaki maddeleri cevaplarsanız ne demek istediğinizi daha iyi anlayacağım.Demiştm

 

1)Sizce pkk terörünün ideolijisi nedir?

 

2)İlk eylemlerini kimlerle yaptı ve militanları kimlerdi?şimdiki militanları ile neden farklı?

 

3)pkk kurulduğunda kendisini simgeleyen flaması(sözde bayrağı) nasıldı?neden değişti.

 

4)pkk terörünün Eruh katliamınıdaki (bebekleri katletmesindeki) yeri nedir ?

 

Yukarıdaki maddeleri samimiyetinizle vicdanızla cevapayabilirisiniz ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.