Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bir Türk Olarak Kürtlere Teşekkür Ediyorum


JAN

Önerilen İletiler

87 yıl boyunca ''yalnızca Türke köle olma hakkı'' tanıdığımız, 'varlıklarını varlığımıza armağan' ettirdiğimiz, 'mutlu Türklük' uğruna devşirmeliği dayattığımız ancak gelinen aşamada özgürleşen, kendi kimlikleriyle yaşama şansı bulan Türk olmayanların adına bir Türk olarak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi kavgası için teşekkür ediyorum..

 

Milli birlik adı altında halklara dayattığımız gizli ırkçılık tuzağına düştüğümüz yıllar önce aynı illetin kurbanı olan biz Anadolu halklarını nazi hayranı ittihatçı zihniyetin maşalığından kurtaran Kürt halkının yüz yıla sığan özgürlük mücadelesi için tüm Türkler adına sonsuz teşşekürler ediyorum..

 

Türk-İslam sentezinin ümmetçi dayatmalarıyla yıllarca sunnileştirilen, sunnileştirilemeyenlerin payına Dersimde, Çorumda, Sivasta, Maraşta katliamlar düşen ve gelinen aşamada kendi değerleriyle yaşama şansı bulan tüm Aleviler adına Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinde ödediği bedeller için teşekkür ediyorum..

 

Yıllarca çağdaşlık adı altında tüm değerleriyle dışlanan, laiklik adı altında tüm inananlarının fişlendiği, adının yobaza, irticacıya çıktığı ancak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile artık özgürce kendi kimliği ile örgütlenebilen tüm müslüman insanlarımız adına Kürt halkına teşekkürler ediyorum..

 

Çingenelik, Şoparlık yaftalarıyla aşağılanan gelinen aşamada Kürt halkının meşru özgürlük mücadelesiyle artık insan yerine konabilen Romanlar şahsında tüm öteki etnik halklar, gayr-i müslümler adına Kürt halkına teşekkürler ediyorum..

 

Devlet destekli feodal ve ata erkil yaşamın en büyük mağduru, Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle gelinen aşamada artık bir adının olduğu, 'kimsenin namusu olmayan' tüm kadınlar adına Kürt halkına sonsuz teşekkürler ediyorum..

 

Kapitalist modernitenin emek sömürüsüne karşı Sosyalizm bayrağını inadına Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin adına yakışır bir şekilde yükselttikleri ve anılarını yaşattıkları için tüm Kürt halkına en devrimci duygularla yürekten teşekkürler ediyorum..

 

Dün Osmanlıda kapı kulu bugün Türkiyede emir kulu olan sistemin özelde gençleri genelde tüm benzer mağdurları, yoksulları, ezilenleri, işçileri, köylüleri adına ezilenin özgürlük mücadelesinin ezeni de özgürleştirdiği gerçeğiyle Kürt halkının özgürlük ve domakrasi yürüyüşüne sonsuz teşekkürler edip mücadele bayrağını daha çok yükseltmelerini diliyorum...!!!

 

Saygı ve sevgiyle.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şaşırdım.

Tespitlerin doğruluğu çok güzel ama ibre yanlış geldi bana.

Birilerinin verdiğini ,birilerinin aldığı şeklinde yorumlamak adil değil.

Sizler olmasaydınız ne olurdu halimiz gibi birşey.

Bu ülkedeki demokrasi ve özgürlük mücadelesinin ister çakıl taşları olsun,ister kaldırım taşı olsun,isterse kilometre taşı olsun tümünün yaptığı mücadele ve onur savaşının hiçbirinde ait oldukları halklara göndermelerde yada teşekkürlerde bulunulmamıştır.Ayrımlaştırmak ırkçılıktır.

Demokrasi ile bağdaşmaz sadece onun için yapılan onca fedakarlığı kirletir.

 

sevgilerimle,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben de bu ülkenin bir vatandaşı olarak,

Örnek yurdumdaki, örnek tüm Halk Sevicilere ve Halk Seviciliğine teşekkür ediyorum...

 

Bütün dünya halkları, Devrim'e ve çağdaşlığa yoldaşlık etmek çabasındayken;

Hala Orta Çağ Feodal kültürünü yaşatmaya çalışan ilkel kafa yapısını,

Hala değişime ve eytişime kapalı kültür güdüklüğünü,

Hala Dünyada, egemenliği eline almak yerine, Feodalizm'i ve ağasını korumak için canını verebilmenin tek örneğini oluşturan sürü psikolojisini,

"Kimliği Korumak" olarak tanımlayabilip,

Şu yolculuk esnasında beni gülümsetebildikleri için teşekkür ediyorum...

 

Hatta ve hatta İttihatçılığın, Osmanlı Devleti'ndeki varlıklarının 1918de;

Türkiye Cumhuriyeti'ndeki varlıklarının 1926'da tümden yok edilmesine rağmen;

İttihatçılığın,

1933'de Almanya'da iktidara gelişinden sonra Hitler'in örgütlemesi ile ortaya çıkan Nazizm'den etkilendiğini iddia edebilen

Üniversite yıllarımda "Kantin Solcusu" olarak tanımladığımız kafa yapısına teşekkürü bir borç bilirim...

Sıra arkadaşm vardı, o bu tanmlamada daha acımasızdı:

"Ucuz Solculuk" derdi ve dışlardı...

Ben o kadar acımasız değilim...

 

Bu arada:

İttihatçılık, 1926'da Türkiye'de tasfiye edilmiş

Ve önde gelenleri siyasetten, ordudan, memurluktan men edilmişlerdir...

 

Bir yandan "Eşitliği" savunup,

Diğer yandan da Etnik ve Dini farklılıkların kimlikleştirilmesini sinsice ya da bilmezce destekleyen kafa yapısına da teşekkürü bir borç bilirim.

 

Herhangi toplumsal ilişkide, tek bir tarafın suçlu tutulamayacağı gerçeğine rağmen;

Devlet-Aşiret ortaklığında, yalnızca devleti suçlu bulan,

Bu yapıyı ortadan kaldırmak için zamanında Devrim hareketinin gerçekleştirdiği eylemleri haksız ve ön yargı ile mahkum eden kafa yapısında da teşekkür ediyorum...

 

Siz zamanında çıkıp Etnik-Milliyetçi/Irkçı ve Feodal ayaklanmaları bastıracaksınız;

Yıllar sonra sözde devrimciler çıkıp

Dönem, hükümet, tarih, yer, zaman ayrımı yapmadan

Sizi topyekün Feodalizm ile işbirliğiyle suçlayıp,

Hümanizm ayaklarına yatacaklar...

Onları da ayrıca takdir ediyorum...

 

Fakat asıl:

Bir taraftan halk sevicilik yapıp;

Feodalizme sıkı sıkıya bağlı,

Feodal/Aşiret reislerinin önderliğinde isyanlar, katliamlar yapan kafa yapısını "Devrimci" olarak niteleyip,

Kürtler ile ilgili sorunu 85 yıl ile sınırlayabilip, sorunun temeline Mülkiyet ve Çağdaşlaşma sorununu oturtamayan,

Tarihsel Materyalizm'i içselleştirebilmiş olması beklenen! ve Sosyalizm'i savunan!

Caaanım sözde yoldaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum...

 

Var olun, sağlıcakla kalın...

Fakat;

İyi ki Sosyalizm'i sizden öğrenmemişiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şaşırdım.

Tespitlerin doğruluğu çok güzel ama ibre yanlış geldi bana.

Birilerinin verdiğini ,birilerinin aldığı şeklinde yorumlamak adil değil.

Sizler olmasaydınız ne olurdu halimiz gibi birşey.

Bu ülkedeki demokrasi ve özgürlük mücadelesinin ister çakıl taşları olsun,ister kaldırım taşı olsun,isterse kilometre taşı olsun tümünün yaptığı mücadele ve onur savaşının hiçbirinde ait oldukları halklara göndermelerde yada teşekkürlerde bulunulmamıştır.Ayrımlaştırmak ırkçılıktır.

Demokrasi ile bağdaşmaz sadece onun için yapılan onca fedakarlığı kirletir.

 

sevgilerimle,

Feodalizm, Sosyalizme...

İlkel Kültür, Çağdaşlığa ve modernizme...

25 yıllık silahlı-siyasal çözümsüzlük, çözüme...

Örnek olamaz...

 

Daha dün, 25 yaşlarında, elinde bebeği olan ve burnu kesilmiş bir Kürt kızı gördüm.

50 Yaşında olsa, derdim ki:

"Gençken olmuştur bu olay, aradan 25 yıl geçmiş, şimdi o kültür terkedilme sürecinde olabilir..."

Belli ki yakın zamanda, 2-5 sene zarfında olmuş.

Ve bunu yapabilmek için öyle bir kültürün size öğretilmesi gerekiyor...

Ve bu, çok sık rastladığımız örneklerden sadece bir tanesi...

 

Gel de bu kültürü, çağdaşlığa ve örgürlükçülüğe örnek göster...

Gelin de örnek alalım!

Gelinde romantize edip, Halk Sevicilik yapalım!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

87 yıl boyunca ''yalnızca Türke köle olma hakkı'' tanıdığımız, 'varlıklarını varlığımıza armağan' ettirdiğimiz, 'mutlu Türklük' uğruna devşirmeliği dayattığımız ancak gelinen aşamada özgürleşen, kendi kimlikleriyle yaşama şansı bulan Türk olmayanların adına bir Türk olarak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi kavgası için teşekkür ediyorum..

 

Milli birlik adı altında halklara dayattığımız gizli ırkçılık tuzağına düştüğümüz yıllar önce aynı illetin kurbanı olan biz Anadolu halklarını nazi hayranı ittihatçı zihniyetin maşalığından kurtaran Kürt halkının yüz yıla sığan özgürlük mücadelesi için tüm Türkler adına sonsuz teşşekürler ediyorum..

 

Türk-İslam sentezinin ümmetçi dayatmalarıyla yıllarca sunnileştirilen, sunnileştirilemeyenlerin payına Dersimde, Çorumda, Sivasta, Maraşta katliamlar düşen ve gelinen aşamada kendi değerleriyle yaşama şansı bulan tüm Aleviler adına Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinde ödediği bedeller için teşekkür ediyorum..

 

Yıllarca çağdaşlık adı altında tüm değerleriyle dışlanan, laiklik adı altında tüm inananlarının fişlendiği, adının yobaza, irticacıya çıktığı ancak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile artık özgürce kendi kimliği ile örgütlenebilen tüm müslüman insanlarımız adına Kürt halkına teşekkürler ediyorum..

 

Çingenelik, Şoparlık yaftalarıyla aşağılanan gelinen aşamada Kürt halkının meşru özgürlük mücadelesiyle artık insan yerine konabilen Romanlar şahsında tüm öteki etnik halklar, gayr-i müslümler adına Kürt halkına teşekkürler ediyorum..

 

Devlet destekli feodal ve ata erkil yaşamın en büyük mağduru, Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle gelinen aşamada artık bir adının olduğu, 'kimsenin namusu olmayan' tüm kadınlar adına Kürt halkına sonsuz teşekkürler ediyorum..

 

Kapitalist modernitenin emek sömürüsüne karşı Sosyalizm bayrağını inadına Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin adına yakışır bir şekilde yükselttikleri ve anılarını yaşattıkları için tüm Kürt halkına en devrimci duygularla yürekten teşekkürler ediyorum..

 

Dün Osmanlıda kapı kulu bugün Türkiyede emir kulu olan sistemin özelde gençleri genelde tüm benzer mağdurları, yoksulları, ezilenleri, işçileri, köylüleri adına ezilenin özgürlük mücadelesinin ezeni de özgürleştirdiği gerçeğiyle Kürt halkının özgürlük ve domakrasi yürüyüşüne sonsuz teşekkürler edip mücadele bayrağını daha çok yükseltmelerini diliyorum...!!!

 

Saygı ve sevgiyle.....

 

Kimlik meselesi pek çok şekilde sınıflandırılabilir. Benim sınıflandırmamsa iki türlüdür, bir şey söyleyen kimlik ve bir şey söylemeyen kimlik. Bu kadar çok teşekkürün başlığının bir şey söylemeyen kimlikten bir başka bir şey söylemeyen kimliğe bir teşekkür şeklinde seçilmiş olması sanırım hazindir, ama hüzün de çoğu zaman insana en yok yakışandır bilindiği üzere.

 

Yine de ufak bir öneri, cumhuriyet sonrası Türk ittihatçılığı dediğiniz şeyin kaynaklarını arıyorsanız ille de Almanya ve faşizm yanlış tercihtir, Fransa'ya, birtakım okullara, Hitler daha yokken gelişen ve çok enteresan birtakım kesimlerce desteklenen yaklaşımlara ve tabii örnekleme gibi bir metoda ihtiyacınız olacağı düşüncesiyle de üç aşağı beş yukarı aynı dönemlerde Suriye, Irak, Arnavutluk gelişmelerine, o gelişmelerin içinde yer alan isimlerin nerede, kimler tarafından geliştirildiğine, vesaireye bakabilirsiniz. Hayat ilginçtir, bazı a'lar çok iyi b'taklidi yapabildikleri için ilginç değildir, çoğu zaman a'yla b gerçekte aynı olduğu için ilginçtir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

87 yıl boyunca ''yalnızca Türke köle olma hakkı'' tanıdığımız, 'varlıklarını varlığımıza armağan' ettirdiğimiz, 'mutlu Türklük' uğruna devşirmeliği dayattığımız ancak gelinen aşamada özgürleşen, kendi kimlikleriyle yaşama şansı bulan Türk olmayanların adına bir Türk olarak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi kavgası için teşekkür ediyorum..

 

Milli birlik adı altında halklara dayattığımız gizli ırkçılık tuzağına düştüğümüz yıllar önce aynı illetin kurbanı olan biz Anadolu halklarını nazi hayranı ittihatçı zihniyetin maşalığından kurtaran Kürt halkının yüz yıla sığan özgürlük mücadelesi için tüm Türkler adına sonsuz teşşekürler ediyorum..

 

Saygı ve sevgiyle.....

Konuya iyi niyetle yaklaşmadığınız çok açık pkk terörü ile kürt halkını aynı kefeye koyanları

 

Yüz yılın ihanetine cumhuriyete ve laikliğe kaşı oldu İngilizlerle islamı kötüye kullanıp kürt isyanlarını adı altında ülkeyi bölmeye çalışan pkk terörünün yaptıklarını

Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesi diye tanımlayanlarıda,

PKK sorununu Kürt sorunu ismi altında, bir halka mal edilmek yoluyla meşrulaştırılmak istenen fitne ve fesatları da kınıyorum.

 

PKK terörü, bir halkın özgürlük mücadelesini veren bir örgüt değildir. PKK, terör ile bölge güçlerine taşeronluk eden bir çıkar şebekesinden ibarettir.

 

Pkk terörünü çaktırmadan kürt halkının mücadelesi gibi gösterip bölücülüğe çanak tutan ağabeylerinin kör ideolojisinden başka gerçeği görmeyen zihniyetleride kınıyorum.

Kürtlerin yaşadıklarını iddia ettikleri sorunların diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşadıkları sorunlardan hiçbir farkı yok.

Diğer vatandaşlar da Kürtlerin sorun olarak gördükleri problemlerle karşı karşıyalar; ama onlar silaha sarılıp dağa çıkmıyor, problemlerini sistem içerisinde çözmeye çalışıp bir ülkede vatandaş olmanın gereklerini yapıyorlar.

 

Yanlış siyaset ile çağımızın gereği yapmasının zorunlu kıldığı Kürtçe tv,Kürtçe yayın vs yanlışları terör örgütünün sebebiyle bedel ödenmiş ve hak alınmış gibi gösterilmektdir.

Unutulmamalıdır ki pkk terörüne en büyük darbeyi vuran yine kürt kökenli vatandaşlarımıdır.

 

Terör faaliyetleri nedeni ile öldürülen ve ceza alanları da ‘’bedel ödeyen kahraman’’ gibi göstererek de terörü dolaylı yönden meşrulaştıramazınız.

 

Ayrıca,’’varlığım Türk varlığına armağan olsun’’ sözlerini ezbere sözlerle ırkçı bir söylemmiş gibi anlayan,algılayamayan ve karşıya o şekilde empoze etmek isteyen zihniyetlerde andımızın özünü algılamalarını tavsiye ederim.

 

Yurdunu ve milletini(Türkiye de yaşayan ve Türk milletini oluşturan halk) özünden çok sevmeli. Yükselmeyi ve ileri gitmeyi "ülkü" edinmeli. Atatürk'ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümelidir.

 

Yeri gelince varlığını, Türk varlığına armağan edebilmelidir.

(Algılama sorunudur aslında)

 

Artık insanlar uyandı nasıl kullanıldıklarının farkındalar ve 1980 zihniyeti bitti.

 

Uyanalım artık yıl oldu 2010.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir Türk olarak:"PKK terörüne karsi,ortak degerlere inanarak daglarda gögsünü eskiya kursunlarina siper eden Kürt yurttaslarimiza tesekkürü bir borc biliyorum."

 

Bir Türk olarak:"Türkiye'ye karsi taseronluk görevini üstlenmis olan eli kanli terör örgütüne karsi vakarla duran Kürt yurttaslarimiza tesekkürü bir borc biliyorum."

 

Bir Türk olarak:"Ülkede asla bir Kürt - Türk ayrimi olmadigini her firsatta dile getirip bunun aksini söyleyenleri lanetleyen,Kürt yurttaslarimiza tesekkürü bir borc biliyorum."

 

Bir Türk olarak:"Emperyalizme karsi verdigimiz Kurtulus Savasini "Türkler ve Kürtler yapti" demeyen;Bu savasa "Türk Milletinin Kurtulus savasi" diyerek bölücülük yapmayan Kürt yurttaslarimiza tesekkürü bir borc biliyorum."

 

Bir Türk olarak:"Kederde ve sevincte birlik ve bütünlükten ödün vermeyen,yoksullugun Körtlere özel degil tüm Türkiye icin bir sorun oldugunu söylemekten kacinmayan,hicbir bölücü söyleme kulak asmadan "NE MUTLU TÜRK'ÜM DIYENE"demekten asla gocunmayan ver bundan gurur duyan, Kürt yurttaslarimiza tesekkürü bir borc biliyorum.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Feodalizm, Sosyalizme...

 

Daha dün, 25 yaşlarında, elinde bebeği olan ve burnu kesilmiş bir Kürt kızı gördüm.

Sevgili boşig,

 

Feodaliteye yalnızca Kürt halkından örnekler vermek en bariz ve kibar şekliyle ...

 

Benzer örnekler yer yüzünde batıdan doğuya her toplumda yaşanan olaylardır..

 

Feodalitenin olması toplumların uluslaşması ya da kendi kaderini özgürce tayin etmelerine engel değildir..

 

Bir kaç ay önce Samsunda inek karşılığında evlendirilen kadın örneği ile ülkemizin batısında bile (Kürt olmadıklarına dikkat çekerim) benzer feodal yaşantılar olduğunu belirtmek/hatırlatmak isterim..

 

Kürt toplumunda yaşananların devlet destekli feodalite olması itibarı ile diğerlerinden farklı ve sistemli olduğu kuşku götürmez bir gerçektir..

 

Siirt teki tecavüz olayında yer alan zanlıların hemen hemen hepsinin devletle bağlantılı olması (asker, polis, AKP li ve AKP li vekil yakını vs.) bu gerçekliği temellendirmesi açısından dikkat çekicidir..!!!

 

Saygı ile..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili boşig,

 

Feodaliteye yalnızca Kürt halkından örnekler vermek en bariz ve kibar şekliyle ...

 

Benzer örnekler yer yüzünde batıdan doğuya her toplumda yaşanan olaylardır..

 

Feodalitenin olması toplumların uluslaşması ya da kendi kaderini özgürce tayin etmelerine engel değildir..

 

Bir kaç ay önce Samsunda inek karşılığında evlendirilen kadın örneği ile ülkemizin batısında bile (Kürt olmadıklarına dikkat çekerim) benzer feodal yaşantılar olduğunu belirtmek/hatırlatmak isterim..

 

Kürt toplumunda yaşananların devlet destekli feodalite olması itibarı ile diğerlerinden farklı ve sistemli olduğu kuşku götürmez bir gerçektir..

 

Siirt teki tecavüz olayında yer alan zanlıların hemen hemen hepsinin devletle bağlantılı olması (asker, polis, AKP li ve AKP li vekil yakını vs.) bu gerçekliği temellendirmesi açısından dikkat çekicidir..!!!

 

Saygı ile..

Jan'ım kardeşim,

Feodalizm öyle bir etki eder ki gelişime;

Hem de iliklerine kadar...

 

Ha sen bunu görmek istemiyorsan, o ayrı tabii ki...

 

Feodalizm ya da Kürtlerdeki Aşiret Kültürü, bireysel eylemlerde bile kendisini gösteren temel bir toplumsal yapıdır.

Bundan ayrı olarak tanımlayamazsınız.

 

Kürtlerin modern hukuka uyum sağlamalarının önündeki en büyük engel de budur.

Bakın "Aile" olarak hareket etmezler;

"Aşiret" bilinci ile hareket ederler...

 

Aşiret/Feodali yapının hukuk kuralları Töre'dir.

Ve suç dediğimiz eylem, bu kültürde kesinlikle bireysel değildir.

Yani birisi bir suç işlediğinde;

Bu, birisinin birisine karşı işlediği suç olarak algılanmaz.

Bir aşiretin, diğerine karşı işlediği suç olarak tanımlanır.

Dolayısı ile Modern Hukuk Kuralları yerine Töre/Aşiret Hukuk Kuralları işler.

Kan Davaları'ndan tutun da Burun Kesilmesi'ne kadar her türlü uygulamanın temelinde bu vardır.

Örneğin "Burun Kesme"yi bireysel bir eylem olarak tanımlayamazsınız.

Çünkü "Burun Kesme" öğrenilmiş bir Töresel ve öğrenilmiş eylemdir.

Bunu yapabilmeniz için, örneğin karınız sizi aldatmış ise

Töre'nin sizin için yeterli olduğunun benimsetilmiş

Ve bu eylemin size öğretilmiş olması gerekir.

Ki bu da Toplumsal bir olaydır;

Ali'nin gidip de Ayşe'nin burnunu kesmesi olayından çok daha fazladır.

Ki bugün bile hala bu hukuk işlemektedir.

Kan davaları da hala sürmektedir bal gibi.

 

Şimdi bu hukuk kurallarının işlemesini istemiyorsan;

Feodalizmi kaldıracaksın kardeşim.

Çünkü bunlar, Feodalizm/Aşiretlerin hukuk kuralları...

Dünyadaki örnekler o kadar çok ilgilendirmiyor bizi;

Dediğim gibi Afrika'daki küçük bir kabileye bakıp,

Türkiye'deki Kürt Sorununu çözmeye çalışmak,

Akdeniz'den hafif gemilerle savaşmaya alışmış Osmanlı'nın

Hint Denizi'nde de böyle başarılı olabileceği komedisine benzer kardeşim benim.

 

Evlilik Hukuku da öyledir.

Medeni Hukuk'a uyum sağlayamayanlar,

Ya Dini Nikah kıyarlar

Ya da törenin belirlediği gibi evlenirler.

Kürtler hala Berdel, Levirat, Başlık Parası gibi eğilimleri sürdürmektedirler.

Ha siz şimdi Samsun'da kızını Öküz ile değişik eden kişiyi örnek vermişsiniz.

Bakın ben size kendi çevremden ve araştırmamdan örnek vereyim.

Samsun'da, Kürtlerin "Berdel" dediklerine "Değişik Yapmak" denir.

Ve köylerde gerçekleştirilir ağrılıklı olarak.

Kadın-Erkek iki kardeş, yine Erkek-Kadın iki kardeş ile evlendirilir.

Fakat bu bir "Töre Hukuku" olmaktan uzaktır.

Çünkü bunun tanımını, o aileler veya örnekleri büyük şehire taşındıklarında

O kültürden ne kadar kopup kopamadıkları ile ilgili durumlardan ortaya koyabilirsiniz.

Daha hafta sonunda:

Samsun'dan Bursa'ya taşınmış;

Babasının ve kendi evliliği "Değişik" türü evlenme ile gerçekleşmiş kişiler ile konuştum.

Tesadüf bu ya; konumuza denk geldi.

Adamın dediği aynen şudur:

"Babam da böyle evlenmiş, bende öyle evlendim.

Hadi mutluyuz ama burada deseler ki benim kızı böyle evlendir diye, evlendirmem.

Ayıplarlar, kınarlar.

O iş Samsun'da kaldı.

Burada öyle yaşanmaz, büyük şehir burası.

Aslında orda da yapmamak lazım artık."

 

Büyükşehire 2 yıldır yerleşmiş bir Kürt ailesinden bunları duyamazsınız.

O uyumu göremezsiniz.

Töre'yi koyarlar önünüze.

İşte Samsun'lu bir aile için bu büyükşehirde bireysel bir eylem;

Aynı büyükşehirde Kürt ailesi için aşiret kültürü ile açıklanabilir.

 

Bilge Köyü katliamında ailelerin göç etmelerinin nedeni hala kan davasıdır...

DTP'nin kapatılmasını protesto edenlere ateş açan kişinin ailesinin sürülmesinin nedeni Kan davasıdır...

Ahmet Türk'e yapılan saldırı sonunda Aşiretinin Ankara'ya akmasının neden aşiret kültürüdür...

Ağrı Dağı isyanlarının nedeni de, sonucunda ailelerin sürülmesinin nedeni de kan davasının önüne geçilmesidir...

 

Daha size onlarca örnek verebilirim.

Siz de bir sosyalist olarak Feodalizmi savunmanın tek örneği olmakla övünebilirsiniz...

 

Şimdi azıcık işim var;

Mazur görün...

Yoksa iletimi bu kadar kısa bırakmazdım...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyada kendi öz kimlikleri ve kültürel haklari gasp edilen tüm halklarin uzun ve sabirli demoktarik mücadeleleirni saygiyla karsiliyorum ve önlerinde egiliyorum. Onlar her zaman diger hak mücadeleleri icin önder ve örnek olmuslardir. Onlarin mücedelelerinden cok kazanclar saglamisizdir.

 

Birilerinin hala inadina özgürlük ve esit hak mücadelelerini "cagdasliga karsi ve feodalizim tarafi" gibi göstererek konuyu bilerek veya bilmeyerek rayindan cikardigi ve ülkemizdeki basarisizliga ugrayan irkci ve asimileci politikalarin büyük destekcileri oldiklari gözler önünde.

Bir toplum cagdasliga karsiysa ve feodal yapidan kendisini kurtarmak istemiyorsa dogaol olarak elestirilir ve dogrudurda, ama o insanlarin dil ve kültürel özgürlük mücadelleri asla red edilemez. Diger taraftan kendi toplumunun tarikat yapisini sadece belirli cevreler ile sinirlayarak inkar etmektedirler bu kesimler. Kürt'leri cagdasliga karsi olmakla ve feodal yapiya sahip olmaklar suclamak sadece ve sadece kendini temize cikarma psikolojisidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyada kendi öz kimlikleri ve kültürel haklari gasp edilen tüm halklarin uzun ve sabirli demoktarik mücadeleleirni saygiyla karsiliyorum ve önlerinde egiliyorum. Onlar her zaman diger hak mücadeleleri icin önder ve örnek olmuslardir. Onlarin mücedelelerinden cok kazanclar saglamisizdir.

 

Birilerinin hala inadina özgürlük ve esit hak mücadelelerini "cagdasliga karsi ve feodalizim tarafi" gibi göstererek konuyu bilerek veya bilmeyerek rayindan cikardigi ve ülkemizdeki basarisizliga ugrayan irkci ve asimileci politikalarin büyük destekcileri oldiklari gözler önünde.

Bir toplum cagdasliga karsiysa ve feodal yapidan kendisini kurtarmak istemiyorsa dogaol olarak elestirilir ve dogrudurda, ama o insanlarin dil ve kültürel özgürlük mücadelleri asla red edilemez. Diger taraftan kendi toplumunun tarikat yapisini sadece belirli cevreler ile sinirlayarak inkar etmektedirler bu kesimler. Kürt'leri cagdasliga karsi olmakla ve feodal yapiya sahip olmaklar suclamak sadece ve sadece kendini temize cikarma psikolojisidir.

Dominik;

"Kültür/Ekin" dediğimiz şey dinamiktir.

Değişir ve değişmek doğasında vardır.

Belki insan ürünüdür fakat birey olarak insana değil, topluma bağlıdır.

Ancak kötü bir huyu vardır:

Kendisini üreten "Etken" insanlar karşısında, bu açıdan "Edilgen" iken;

Zamanla insanlar "O kültürün parçası olmak" eğilimi gösterirler

Ve böylelikle insanlar "Edilgen", kültür ise "Etken" konuma geçer...

Yani insanı biçimlendirmeye başlar.

Boyunduruğuna alır.

Köreltir.

Özgürlüklerini alır ve o insanlar "hayır, bu bizim kültürümüz" demek gibi bir saplantıya kapılırlar.

Oysa ki o "Kültür" dedikleri şey,

Çoktan bir statüko,

Çoktan bir kalıp halini almış olur.

 

İlkel Kültür ile Modern Kültür arasındaki fark da buradadır işte.

Hatta yeni yeni Post-Modern Kültür diye birşey çıkıyor ki evlere şenlik.

 

Dolayısı ile İlkel Kültürü korumak demek, Kültür'ün doğasına aykırı hareket etmek demektir.

Kültür:

Dışarıya kapanarak;

Kan davalarını makul gören anlayışı dikte eden Aşiret Kültürünü yaşatarak;

Berdelleri, Leviratları yanlış olarak tanımlayabilecek vicdanları körelten Aşiret Kültürünü yaşatarak;

Sürü Psikolojisinden kurtulamayan ve gün be gün kompleks içersinde paranoyak bir bilinç geliştiren bir halkı, bu kafa yapısına hapsederek korunmaz.

Kaldı ki "Kültürü Korumak" diye bir şey de yoktur yer yüzünde.

Hiçbir kimse ya da toplum değil başkasının

Kendi kültürünü bile koruyamaz.

Çünkü kültürlerin korunmaya ihtiyaçları yoktur;

Gelişime, etkileşime, değişime ihtiyaçları vardır.

 

"Kültürü Korumak" önermesi, şu soruyu getirir: "Kimden?"

Kimden koruyacaksınız kültürü?

Kendisi gibi başka bir Kültürden mi?

Yoksa siyasi otoriteden mi?

 

Gidin bir sorun bakalım, hangi aklı başında gerçek bir Sosyolog, bir kültürün korunabileceği ile ilgili etken bir bilinç geliştirmiştir.

Ve bunu bilimsel bir çerçeveye oturtmuştur?

Hangi kültürü, hangi kültürden neye göre koruyacaksın?

Böyle saçma, bu kadar tutarsız bir tümce, bir ifade, bir sav olabilir mi ya hu?

 

Ya da siyasi otoriteden mi koruyacaksın?

Hangi açıdan?

Örneğin o kültürün bir parçası olan Töre'yi ve Töre Cinayetlerini yasaklamasının mı önüne geçeceksiniz?

Kan Davalarının önüne geçmesini ve modern hukuku işletmesini mi engelleyeceksiniz?

Ama Ağrı Dağı isyanlarında, Bilge Köyü katliamında vs. sırf kan davası büyümesin diye devletten medet umdunuz?

Aranızda halledemediğiniz zaman valilere, kaymakamlara koştunuz kan davaları için?

Başlık parasını, berdel'i, levirat'ı engellemesinin mi önüne geçeceksiniz siyasi otoritenin?

Neyi neyden koruyacaksın kardeşim?

 

Bir kültürün en büyük düşmanı;

O kültürün birşeylerden korunabileceğini savunan

Yeterince bilgisiz kesimlerdir.

Bunu da hiç unutmayın...

 

Bir Kültür, değişime ne kadar kapalı ise;

Yani ne kadar korursanız,

Yok olmaya da o kadar mahkumdur.

Neanderthal'lerden tutun Modern İnsanların yarattıkları kültürlerin kaybolanlarının hepsi

Diğer kültürler ile etkileşime geçemedikleri, gelişemedikleri;

Değişen dünyada kendileri uyum sağlayamadıkları için yok olmuşlardır.

 

Kürt Kültürü'de buna çok güzel bir örnektir.

Jan bilir;

Kürt Kültürü eğer bugün varsa,

Bunu, Osmanlı Devleti'nin siyasi olarak Kürt Aşiretlerinin varlıklarını korumasına borçludur.

Güçlü ya da değişime açık olmasına falan değil.

Eğer açık bir kültür olsaydı;

Kürtlerin kendi aralarında bir dil ve kültür birliği,

Bir ortak zihin olurdu.

Bu yoktur.

Hoşunuza gitmese de;

Ağlasanız da;

Sızlasanız da;

Yoktur...

 

Ben size kendi öz kültürünü koruyabilmiş topluluklara örnek vereyim:

Afrikalı Yamyamlar ve Kürtler.

Aralarında çok fark yoktur.

Birisi helikoptere taş atıyor;

Öteki de göbeğinde yaşadığı "Ulusallığı" anlamlandıramıyor.

 

Bakın Anadolu'da var olan ve Kürtçü İdealist arkadaşların "asimile" olmakla itham ettikleri diğer Etnik-Unsurlara...

Kim ne ile itham eder ise etsin;

Bu itham, modern toplumlara uyum sağlayamayan kitlelerin

Komplekslerinin dışa vurumundan başka birşey değildir.

Bahanedir.

Değişime kapalılığın, sığlığın bahanesidir.

 

Türkmen Kültürü'nü istediğiniz kadar düşman belleyebilirsiniz.

Türkmen Kültürü bugün hala çok güçlü bir biçimde yaşıyor

Ve Anadolu'nun yerli halklarının kültürlerinden bile daha güçlü ise

Bunun nedeni, hiç boşuna yorulmayın, siyaset değil;

O kültürün göçebe ve bu sayede değişime açık olmasındandır.

Göçebe bir kültürün kapalı olması olanaksızdır.

Gittiği yerden etkilenir ve etkiler.

Aldıklarına kendinden birşey katar ve diğer kültürler üzerinde etken bir rol oynar.

Su gibidir; sürekli akar; akacak yol bulur.

Yerleşik Kültür de varlığını sürdürmek bakımından görece güçlüdür.

Fakat bu güçlülük, bir kayanın güçlülüğü gibidir.

Eninde sonunda kırılır.

Su gibi olan kültürler eninde sonunda onu eritir.

Kürtlerin kültürü de böyledir.

 

Ve kim burada ne kadar Halk Sevicilik ya da Kürtçülük yaparsa yapsın;

Emin olun ki burada Kürtlerin ve onların kültürlerinin var kalması çapında en tutarlı şeyleri söylüyorum.

Kürt Kültürü'nün de var kalması gerekiyor.

Fakat uyum sağlayarak.

Gelişerek.

Değişerek.

Siz, o insanlara, Kürtlere ne kadar kötülük yaptığınızın farkında değilsiniz.

Bir taneniz bile çıkıp da ne Kan Davasını eleştirebiliyorsunuz,

Ne Berdel ya da Levirat veya çok eşlilik gibi kültür öğelerini.

Bunu sırf işi romantize etmekten ötürü yapamıyorsunuz.

Arkadaşım çıkıyor burada Sosyalizm naraları atıyor.

Fakat o bile Feodalizm'i eleştirmek yerine,

Feodalizm denen illetin bile modernizme ayak uydurabileceğini savunyuyor.

Ki buna artık pes diyorum yani.

Uzun zamandır bu konulara etken biçimde kafa yoruyorum;

Ve uzun zamandır kendimi Sosyalist olarak nitelendiriyorum;

Fakat ilk defa böyle insanı aşan, bilimi aşan, gerçeklikleri aşan bir yorum ile karşılaşıyorum.

Helal olsun diyorum;

Daha ne diyeyim.

 

Fakat benim beklentim her zamanki gibi şudur:

Bana hala konu ile ilgisi olmayan ve yapıcılıktan uzak, yukarıdaki alıntınızdaki gibi bir ifade ile gelmeyin.

Bana bilgi verin.

Azıcık tutarlı bilgi verin de;

Şuraya ayırdığım 15-20 dakikalık süre bana biraz yararlı olsun e mi?

 

İstediğiniz kadar sindiremeyin.

İstediğiniz kadar da kızın.

Zerre umrumda değil.

Kürtlerin sürdürmeye çabaladıkları kültür örüntüsü,

Buram buram ilkel öğeler taşımaktadır.

Bucak bucak uyumsuzluk barındırmaktadır.

Bunu aşmaları gerekmektedir.

Uluslaşabilmek için öncülerinin bile tek yapabildikleri şey "Türk Düşmanlığı"nı beslemekten fazlası değildir.

Kendileri bile kendi kültürlerinin yaşatılabilmesi için etken bir idea ortaya koyamamaktadırlar.

Halkın benimseyebileceği, içselleştirebileceği bir yol, bir çare bulamamaktadırlar.

Çünkü onlar bile o kafa yapısını aşamamaktadırlar.

Kürtlerin güya bütünlük bilinci taşımaları için yapabildikleri tek şey;

Türk Düşmanlığı yaratmaktan fazlası değildir.

Aynen Hırant Dink'in Ermeni Konusundaki tespitleri ile yüzde yüz örtüşmektedir.

Diaspora Ermenileri de bir bütünlük yaratabilmek için Türk Düşmanlığına ve Soykırım Masalı'na sığınmaktadırlar.

Ne büyük adammış Hırant Dink.

Ne güzel tespitmiş bu oysa...

Ermenilerin gerçekten bir arada kalabilmeleri için bu kafanın değişmesini öngörmüştü.

Aynını Kürtlere de söylemek lazım aslında.

Ya hu sizin var kalabilmeniz için Türk Düşmanlığına değil,

Kültürünüzü geliştirmeye gereksiniminiz var.

Hiç boşuna çıkıp da "Devlet izin vermiyor" naraları atmayın.

Osmanlı sizi 500 yıl korudu da ne oldu?

Ne kadar sahip çıktınız da geliştirdiniz?

 

Ya bir Kürt olarak kültürünüzü eleştirip, güdüklüklerini, gedikliklerini giderecek ve modernize edeceksiniz;

Ya da köhnemiş diğer kültürler arasında eriyip gideceksiniz ve modernize olan her kültür ile aranızdaki fark daha da artacak.

Çökeceksiniz.

 

Ben bu forumda bir tane daha Kürt arkadaşımı görmedim ki

Çıkıp da "Evet kardeşim, bizim kültürümüzün temeli feodalizmden/aşiretlikten gelir ve şu şu öğeleri hakikaten yanlıştır!" diyebilsin.

Diyebilin kardeşim.

Değişebilin ya hu.

Azıcık rahatsızlık duyun şu geri kalmışlıktan, lütfen.

Kendi halkınıza zarar veriyorsunuz;

Bizim halkımıza zarar veriyorsunuz...

Kürtçülük yapacağım derken hakkınız yok buna...

 

Hele hele Dominik şu "Feodal yapıya sahip olmakla suçlamak" lafın çok sempatik geldi doğrusu.

"Kürtler feodal yapı ile yaşarlar" demek suçlamak değildir;

Çünkü hakikaten de öyle yaşarlar :)

Hayır desem ki "Kürtler burjuvazi ile yaşarlar" diye birşey;

O zaman çık ve "Bu bir suçlamadır" de...

O zaman amenna...

Ama böyle yaptın mı olmuyor işte;

İğreti duruyor be arkadaşım!

Azıcık konuya hakim olun da gelin lütfen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PKK'nin yaptigi kanli terörü,hala özgürlük mücadelesi olarak göstermeye calisanlarin terör eylemi yapanlari saygiyla karsilamalarini anlamak zor degildir.Kürtlerin büyük cogunlugu bu teröre karsidir ve kendilerini bu ülkenin yurttaslari olarak görmekten gurur duyarlar.Onlarin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile hicbir sorunlari yoktur ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandasi olma sorunlari yoktur.Türkiye Cumhuriyeti Devletine karsi olanlar Kürtler Avrupa'nin silahli taseronu PKK'dir.Dün Said Mollalar,Said Nursiler Seyh Saidler vardi bugünde onlarin torunlari.PKK sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletine karsi degillerdir.Haklarini savunduklarini iddia ettikleri Kürtlerde PKK icin düsmandir cünkü onlarin TüRKIYE CUMHURIYETI DEVLETI KIMLIGI VARDIR.Bu kimligi tasiyan kim olursa olsun bölücülerin hedefindedirler.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PKK'nin yaptigi kanli terörü,hala özgürlük mücadelesi olarak göstermeye calisanlarin terör eylemi yapanlari saygiyla karsilamalarini anlamak zor degildir.Kürtlerin büyük cogunlugu bu teröre karsidir ve kendilerini bu ülkenin yurttaslari olarak görmekten gurur duyarlar.Onlarin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile hicbir sorunlari yoktur ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandasi olma sorunlari yoktur.Türkiye Cumhuriyeti Devletine karsi olanlar Kürtler Avrupa'nin silahli taseronu PKK'dir.Dün Said Mollalar,Said Nursiler Seyh Saidler vardi bugünde onlarin torunlari.PKK sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletine karsi degillerdir.Haklarini savunduklarini iddia ettikleri Kürtlerde PKK icin düsmandir cünkü onlarin TüRKIYE CUMHURIYETI DEVLETI KIMLIGI VARDIR.Bu kimligi tasiyan kim olursa olsun bölücülerin hedefindedirler.

 

 

saygilarla

Gercek disi ithamlarla nereye kadar varacagiz? Kim burada PKK terörünü destekliyor? Konunun özüne gelin derim. Kürt halki tabiiki terörü desteklemiyor ama yillardirda haklari icin mücadele etmekten yilmamistirda, halada devam etmektedir. Ezberlerimiz bizi bir adim ileri götürememektedir, bunu kavramak en büyük bir kazanctir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gercek disi ithamlarla nereye kadar varacagiz? Kim burada PKK terörünü destekliyor? Konunun özüne gelin derim. Kürt halki tabiiki terörü desteklemiyor ama yillardirda haklari icin mücadele etmekten yilmamistirda, halada devam etmektedir. Ezberlerimiz bizi bir adim ileri götürememektedir, bunu kavramak en büyük bir kazanctir.

Kim mi pkk terörünü destekliyor ?

 

Siz yazılanları okumuyorsunuz galiba.

 

Bakın pkk teröürünün adı verilmesede çektırmadan meşrulaştırılıyor,pkk nın bedellerini kürtlerin verdiği bedel olarak gösteriliyor..

Bırakın bu anlamazdan gelmeleri ertık,ellidefa söylüyoruz yin anlamazdan geliyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim mi pkk terörünü destekliyor ?

 

Siz yazılanları okumuyorsunuz galiba.

 

Bakın pkk teröürünün adı verilmesede çektırmadan meşrulaştırılıyor,pkk nın bedellerini kürtlerin verdiği bedel olarak gösteriliyor..

Bırakın bu anlamazdan gelmeleri ertık,ellidefa söylüyoruz yin anlamazdan geliyorsunuz.

Siz beni benden dahami iyi taniyorsunuz? Demekki yorumlari ne kadar ön yargiyla okuyormussunuzda haberimiz yokmus. Beni PKK'yi ve terörö eylemlerini dogrulayan ve destekleyen bir tek yorumumu dahi bulamazsiniz. Ben sizi ikna etmek zorunda degilim, kendimi isbatlamak diye bir sorunumda yok ama sunu iyi bilmenizi isterim, ben asla hayatimda PKK'yi ne desteklemisimdir ne de hos görmüsümdür. Size ricam ön yargilarinizi yenmeniz. Baska diyecek lafim yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne kadar zorlanıp çarpıtılmaya, emperyalist empozeler doğrultusunda ve telkinleri altında farklı gösterilmeye çalışılırsa çalışılsın...

 

Bu ülkede ırkçılık sorunu yoktur, veya yok denecek kadar azdır. Bunu sorun etmeye çalışanlar tamamen batılı emperyalist ağalarının güdümü ile böyle bir sorunu zorlayarak var etmeye uğraşıyorlar.

 

Türkiye'de var olan ve olanca şiddetiyle kendini hissettiren, toplum kültür yapısını esir alıp iğdiş eden, her türlü gelişmenin ve bağımsız düşüncenin önünü tıkayan, izin vermeyen dogmatik yapıdır. Bunu da başta din olmak üzere gelenek, töre, feodal yapı gibi kültürel bağlamlar oluşturur.

 

Devrim, bunları kırmaktır. Hayali bir ırkçılık heyulası ile hayali bir savaşa girmek sadece oyalanmak ve aldanmaktır. Emperyalist oyunlara maşa olmaktır.

 

Irkçılık Batı dünyasının sorunudur. Dogma ise İslam dünyasının. Batıda ırkçılık ciddi bir sorundur. Dogma sorunu yoktur. İslam dünyasında ise durum tam tersidir. Teşhisi doğru koymaz, empoze sorunlarla hayali savaşlar verirseniz, çekilen ipe göre ve çalınan ezgiye oymamış olursunuz...

 

Bu toplumun insanı olun, bu toplumun sorunlarının farkına varın, dış empozelerle hayali ejderhalarla savaşmayın. Gerçek ejderhalar sizi yalayıp yalayıp yutuyor, kusup geri yalayıp yutuyor, bunun acısını hissetmeyin diye de beyninizi dogmalarla uyuşturuyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz beni benden dahami iyi taniyorsunuz? Demekki yorumlari ne kadar ön yargiyla okuyormussunuzda haberimiz yokmus. Beni PKK'yi ve terörö eylemlerini dogrulayan ve destekleyen bir tek yorumumu dahi bulamazsiniz. Ben sizi ikna etmek zorunda degilim, kendimi isbatlamak diye bir sorunumda yok ama sunu iyi bilmenizi isterim, ben asla hayatimda PKK'yi ne desteklemisimdir ne de hos görmüsümdür. Size ricam ön yargilarinizi yenmeniz. Baska diyecek lafim yok.

Yahu arkadaşım yine anlamıyorsun;

 

Bakın ben konu başlığını kastederek söylüyorum ayrıca yakılan, yıkılan köyler diyerek, bilmem kaç faili meçhul cinayetler diyerek pkk terörünün yaptıklarını yaktıklarını Asker yaptı diyerek iftira antlar kimlerdi?

 

Kireç kuyularında faili meçhul cinayetler diyerek yaygara yaratan ve çukurların boş çıkmasında utanmayan yine kimlerdi?

 

Pkk teröristinin de dağa çıkmasının bir sebebi vardır diyerek pkk terörünü meşrulaştırmaya çalışanlar kamerdi?

 

İşet bunları söyleyen zihniyetlere diyorum ki siz ne kadar ben terörden yana değilim deseniz de size kimse inanmaz, ya siz neyi savunduğunuzu bilmiyorsunuz yada çaktırmadan terörü meşrulaştırmaya çalışarak ucuz siyaset yapıyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu arkadaşım yine anlamıyorsun;

 

Bakın ben konu başlığını kastederek söylüyorum ayrıca yakılan, yıkılan köyler diyerek, bilmem kaç faili meçhul cinayetler diyerek pkk terörünün yaptıklarını yaktıklarını Asker yaptı diyerek iftira antlar kimlerdi?

 

Kireç kuyularında faili meçhul cinayetler diyerek yaygara yaratan ve çukurların boş çıkmasında utanmayan yine kimlerdi?

 

Pkk teröristinin de dağa çıkmasının bir sebebi vardır diyerek pkk terörünü meşrulaştırmaya çalışanlar kamerdi?

 

İşet bunları söyleyen zihniyetlere diyorum ki siz ne kadar ben terörden yana değilim deseniz de size kimse inanmaz, ya siz neyi savunduğunuzu bilmiyorsunuz yada çaktırmadan terörü meşrulaştırmaya çalışarak ucuz siyaset yapıyorsunuz.

Tabii canim, asker köy falan asla yakmadi, zorla köyler bosaltilmadi ve 17 binden fazla faili mechullerde olmadi, olduysa PKK yapti. Ne güzel bir mantim ya. Demekki sizin o cok sevdiginiz ve her daim kendinize örnek aldiginiz YESIL terörüstüde PKK'liydi. Cok celisiyorsunuz kendi yorumlarinizla. Bir taraftan Yesil ve digerleri icin bunlarda Kürt ama PKK'ya büyük darbe vurmuslardir derken aslinda faili mechule giden Kürt is adamlarindan ve digerlerinden bahsediyorsunuz, ama diger taraftanda faili mechuller bir yalan diyorsunuz.

 

Ben faili mechuller var diyorum, asker köy yakmistir diyorum. Simdi ben PKK'limiyim yani? Olurmu böyle bir mantik?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne kadar zorlanıp çarpıtılmaya, emperyalist empozeler doğrultusunda ve telkinleri altında farklı gösterilmeye çalışılırsa çalışılsın...

 

Bu ülkede ırkçılık sorunu yoktur, veya yok denecek kadar azdır. Bunu sorun etmeye çalışanlar tamamen batılı emperyalist ağalarının güdümü ile böyle bir sorunu zorlayarak var etmeye uğraşıyorlar.

 

Türkiye'de var olan ve olanca şiddetiyle kendini hissettiren, toplum kültür yapısını esir alıp iğdiş eden, her türlü gelişmenin ve bağımsız düşüncenin önünü tıkayan, izin vermeyen dogmatik yapıdır. Bunu da başta din olmak üzere gelenek, töre, feodal yapı gibi kültürel bağlamlar oluşturur.

 

Devrim, bunları kırmaktır. Hayali bir ırkçılık heyulası ile hayali bir savaşa girmek sadece oyalanmak ve aldanmaktır. Emperyalist oyunlara maşa olmaktır.

 

Irkçılık Batı dünyasının sorunudur. Dogma ise İslam dünyasının. Batıda ırkçılık ciddi bir sorundur. Dogma sorunu yoktur. İslam dünyasında ise durum tam tersidir. Teşhisi doğru koymaz, empoze sorunlarla hayali savaşlar verirseniz, çekilen ipe göre ve çalınan ezgiye oymamış olursunuz...

 

Bu toplumun insanı olun, bu toplumun sorunlarının farkına varın, dış empozelerle hayali ejderhalarla savaşmayın. Gerçek ejderhalar sizi yalayıp yalayıp yutuyor, kusup geri yalayıp yutuyor, bunun acısını hissetmeyin diye de beyninizi dogmalarla uyuşturuyor...

 

Allah Allah, herkesi zorla Türk ilan etmek, kendi öz kimliklerini unutturmaya calismak (mesela yillarca Kürt yoktur onlar dag Türk'leridir demek), insanlari zorla Türk bölgelerine göce zorlayarak asimile olmalarini saglamak (1938 den sonra yasnan göc olaylari), okullarda cocuk yasta "Türküm, dogruyum, caliskanim,...." sloganlarini ezberletmek ve her sabah söyletmek, "ne mutlu Türküm diyene" yi daglara taslara dahi yazmak, bir toplumu (Kürt'leri) burada "Kürtlere sormak isterim" basligi altinda top yekün hirsiz, soysuz, ... ilan etmek irkcilik olmuyor da islamdan kaynaklanan dogmacilik oluyor ha? Ne güzel bir tesbit ya böyle!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Allah, herkesi zorla Türk ilan etmek, kendi öz kimliklerini unutturmaya calismak (mesela yillarca Kürt yoktur onlar dag Türk'leridir demek), insanlari zorla Türk bölgelerine göce zorlayarak asimile olmalarini saglamak (1938 den sonra yasnan göc olaylari), okullarda cocuk yasta "Türküm, dogruyum, caliskanim,...." sloganlarini ezberletmek ve her sabah söyletmek, "ne mutlu Türküm diyene" yi daglara taslara dahi yazmak, bir toplumu (Kürt'leri) burada "Kürtlere sormak isterim" basligi altinda top yekün hirsiz, soysuz, ... ilan etmek irkcilik olmuyor da islamdan kaynaklanan dogmacilik oluyor ha? Ne güzel bir tesbit ya böyle!!!!

 

Dunyanin her yerinde "irkcilik" var. Turkiye niye bundan muaf olsunki? Tabii ki, Turkiyede "irkcilik" var. Dedikleriniz bunlardan bir kac ornek.

 

Bende, yazilarini takip ettigim, begendigim Sayin Demirefenin bu yorumunu pek analayamadim. Belki dedim, kendime, Turkler herkesi Turk olarak gordugunden dolayi, Turkiyede sorun yok demek istemistir.

 

Oysa, ata sozlerinin, bilhassa doguda, "Aslini inkar eden haramzadedir" diye benimsiyen Turk kulturu, ayni zamanda, dediginiz gibi kürtlere kendi asillarini unutturmaya zorlamistirlar. Bir ara, muziklerini bile yasaklamistirlar. Iste bu celiski ama ...

 

Bence, PKK'nin kürtler adina yaptiklari zalimlikler, belkide insanoglunu yeterince zor duruma getirip, mantigi terkedebiliyorlar. Acaba PKK'nin yaptigi vahsilikler, insanlarin kabilecikle masum kurtlere olan siddet kabul olunurmu? Tabii ki olmaz. Fakat, nedenleri anlayabiliyoruz. Savas cirkin. Katliam cirkin. Her iki tarafta. Benim gorusumde, masumlarin kanlari PKK'nin ellerinde.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demirefenin bu yorumunu pek analayamadim.

Açıklayayım Sayın Süheyla, bu arada Sayın Dominik'e de yanıt vermeye çalışayım.

 

Irkçılığın sıfır olduğu bir yer gösteremezsiniz. Bu az veya çok insanlarda vardır. Zaten ben de birincil önemde bir düzeyde olmadığını anlatmak için “yok denecek kadar azdır” söyleminde bulundum.

 

Irkçılık tepkisel olarak nüksedebilir ve şiddetlenebilir, bunlar her toplumda görülen ve tümüyle önlenemeyen durumlardır. Ben Nihal Atsız fraksiyonundan kişiler tanıdım ve bu gerçeği biliyorum. Ama bunlar önemsiz etkinlik düzeyindedirler.

 

“Ne mutlu Türküm diyene” demek, “Türküm doğruyum” demek ırkçılık değildir. Bu ülkenin adı Türkiye ve bu ülke vatandaşı olma anlamında bir Türk olmaktan bahsedilir. Fransa vatandaşının Fransız, İtalya vatandaşının İtalyan olması gibi. Cezayir asıllı Arap da Fransız olduğunu söyler. Ait olduğu, toplumsal bir sözleşme yaptığı, anayasal bir düzen şemsiyesi altında yaşadığı topluma aidiyetini belirtir.

 

Niye Türkiye oluyor bu ülkenin adı derseniz, tarih öyle yazılmış. Orta Asya'dan batıya göç eden bu kavim, dünya tarihini kökünden etkilemiş ve şekillendirmiş. Bu tarihe bir atama olarak Türk adı bu atamaya konu ediliyor. Konu sadece bu kadardır. Bu atamayı yapmak bir ırkçılık olamaz.

 

Konu Kürt isyanları, terör nedeniyle ırkçılığa kaymamış mıdır, Kürtçe tepki olarak yasaklanmamış mıdır, elbette ama ona kalırsa telsiz de döviz de yasaktı, bunlar üzerinde bulunduğu zaman hapse girerdin. Gelişmeler pat diye olup bir anda her yer güllük gülistanlık olamıyor. Bazı süreçler işliyor ve doğru zaman içinde bulunuyor. Geçmişe takılıp kalmamak gerekiyor. Cep telefonlarının her çocuğun elinde oyuncak olduğu günümüzde telsiz yasağı ne kadar komik değil mi? Ama işte belli bir süreçten geçilerek bu aşamaya geliniyor.

 

Türkiye'de ırkçılık bir işe yaramayacağı için, din-ırk sentezine gidilir. Başlı başına bu, bu coğrafyada asıl sorunun ırkçılık değil, dincilik olduğunu gösterir. Bu ülkede dini kullanıp alet etmeden ağzınızla kuş tutsanız kimselere yaranamazsınız. Sorun budur. Dogma sorunu çözülürse ırkçılığın esamesi bile okunmaz.

 

Batı'da ise ırkçılık sorunu çözülse, dogmanın esamesi okunmaz. Kültür yapıları böyle bir farklılık arzediyor, demek istediğim budur... Bu işin bir dengeye gelmesi, Batı'nın ırkçılığının, Doğu'nun dogmatizminin törpülenip bir orta kararın bulunması gerekiyor. Türkiye bu konuda kilit rol oynayacak bir potansiyele sahiptir, ama Türkiye hiçbir potansiyelini doğru kullanamadığı gibi bunu da kullanamıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne bir Turk olarak kurtte tesekkur edilir nede kurt olarak turke tesekkur ediplip hesap sorulur cunku ikiside ayni toplumun insanlaridir Turk derken ulusal kimlikten soz ediyorsunuz kurt derken etnik kimlikten soz ediyorsunuz turk derken hangi etnik kimliginiz olarak tesekkur etmektesiniz onu bilelim.. lazmi turkmenmi cerkezmi yorukmu etnik koken say say bitmiyor turkiyede :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

etnik koken say say bitmiyor turkiyede :)

Doğru mantıksal yaklaşım... :iyi:

 

Etnik söylemleri ulusal söylemlerin önüne geçirmek, Çekoslavakyalaştırma projesine hizmet etmekten başka işe yaramaz. "Bir Çek olarak Slovaklar..." ve "Bir Slovak olarak Çekler..." biçiminde bir ortamı bu ülkeye ithal etme amaçlı tezgahlanmış tuzaklardır.

 

Oyunun ana senaryosu Çekoslavakya modeli bir "Kürdotürkiye" vehmi yaratmaktır. Böyle bir şey yoktur. Bu ülke etnik ayrımlarla temellendirilmemiştir. Bu zaten mümkün değildir, çünkü sayısız etnik vardır ve sadece bir atama olarak Türk adı, tarihe izafeten kullanılarak bir ulus inşa edilmiştir. Bu atama sadece adlandırma biçimindedir, bu adlandırma atamasını hakedecek çok köklü bir tarihsel oluşum da vardır, haksız yersiz bir atama değildir. Sadece emeğe saygı... Bu ırk çıkmış Orta Asya'dan ve tüm dünyayı baştan formatlamış, eski haline dönmeyecek biçimde değiştirmiş. Bu tüm yabancı tarihçilerin kabul ettiği bir gerçektir. Bir bu kadarcık atamayı fazla görmenin bir mantığı yoktur.

 

Bu atama ırkçılığa meyledebilir mi, elbette her şeyin yozlaşma olasılığı vardır. Bu tür bir kaymaya hep birlikte elbette karşı duralım, ırkçılığa geçit elbette ki vermeyelim. Başarırız da bunu yani, bu konuda bir sorun çıkacağını hiç sanmam. Irkçılık bu kültürde yeşeremez, ne toprak uygun, ne iklim... Bu kültürde kök salmış, zihinleri köleleştirmiş olan, dogmadır.

 

Bu kültürde devrim, dogma ile başa çıkabilmektir. Irkçılık mırkçılık bu kültürde aşı tutmaz, böyle bir sorun neredeyse yok gibidir. Sadece terör aracılığı ile böyle bir hassaslık kışkırtılmaya çabalanıyor, bu da zaten çekoslavakyalaştırma tezgahının bir parçası olarak sahneye konan bir oyundur... Amaç Çekoslavakya benzeri hayali bir model kabul ettirip sonra oyunun ikinci perdesine, Çek Cumhuriyeti - Slovakya ayrımını dayatma aşamasına geçmek.

 

Yok yani parayla rapor yazdırdıkları sözüm ona teorisyen!leri de söylüyor açıkça, "evlilikte şiddetli geçimsizlik var, Çeklerle Slovaklar gibi dostça boşanma olsun" diyorlar yani açıkça, sır filan da değil bu... Tüm amaç ve PKK ya ihale ettikleri mesele, bu "şiddetli geçimsizlik" in var olduğu izlenimini yaratmak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakınız bu Çekoslavakyalaştırma tezgahının kotarılması için akla hayale gelmedik düzenbazlıklar yapılıyor. Bu düzenbazlar resmen ülkeyi avuçlarına almışlardır.

 

Bakıyorsunuz Danıştay saldırısında güvenlik kamera kayıtlarının silindiği söyleniyor ve bu işi yapanların hayali bir "ergenlik" mi ne, öyle bir örgüt olduğu izlenimi yayılmaya çabalanıyor, fakat kimler olduğu aslında bambaşka...

 

Güvenlik şirketi üzerine düşen her şeyi yapmış, tüm servis, bakım, onarım tutanakları ellerinde. Fakat gizli bir el sürekli harddiskleri bozmuş. Acaba kim ulaşabilir o harddisklere? Bizzat emniyetten sorumlu birimler değil mi acaba? Başka kim ulaşır? Mesela hiç üzerlerine vazife olmadığı halde devletin görev icabı verdiği şifreleri kullanıp birilerinin sık sık Brezilya'ya gittiği yalanını uydurmak için resmi kayıtlar üzerinde "hiiiç, öylesine yavv, merak ettiydik de" diye araştırma yapan, nasıl meraksa yalan yanlış bilgileri bir de yandaş (gazete demeye dilim varmaz) "mürekkepli selüloz" lerine servis eden görevliler gibi birileri olabilir mi acaba?

 

Üstelik emniyet kayıtları hem çok geç alıyor güvenlik şirketinden, hem de savcılığa çok geç intikal ettiriyor. Aynen Ümraniye bombaları tutanaklarının olay yerinde elle tutulması emniyetin vazgeçilmez bir prosedürü iken karakolda bilgisayarda yazılması gibi...

 

Yani o "ergen"lik mi ne karın ağrısıysa hayali örgütün hayali komplolarını bir yana bırakın, böyle bir örgütü var göstermek için apaçık bir komplo var ortada...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.