Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BİLDİKLERİNİ AÇIKLAMAKLA GÖZDAĞI VERDİ


dominik

Önerilen İletiler

BİLDİKLERİNİ AÇIKLAMAKLA GÖZDAĞI VERDİ

 

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, sabırlarının bir sınırı olduğunu belirterek, "Sabrımız taşarsa elimizdekileri açıklarız" dedi. İlker Başbuğ, Habertürk gazetesinin darbe iddialarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Başbuğ, "Biz her şeyimizi hukuk devleti sınırları içinde yaparız. Sabrımızın taşmasından kastım şudur: Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Çünkü devlet adamıyım. Devlet adamı gibi davranmam lazım. Devlete ve hukuka saygımız var ama bunun da bir sınırı var. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız" dedi.

İlker Başbuğ, ''Türk Silahlı Kuvvetleri halkı düşman olarak görüyor' iddiasında kullanılan cümlenin Latin Amerika demokrasisiyle ilgili yabancı bir yayından alındığını sandıklarını belirtti, "Biz ne Güney Amerika'daki ne de Kafkaslar'daki ordularız" diye konuştu.

Başbuğ, bilgi sızdırılmasıyla ilgili de, "Galiba biz bir hata yaptık. Teknolojiyi TSK içinde fazla yaygın hale getirdik. Kullanırken güvenlik zaafları da katlanıyor" ifadesini kullandı.

Kaynak: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1266058720&year=2010&month=02&day=13-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 64
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sayin Basbug herhalde siz devletin tayinli ve maasli bir görevlisi oldugunuzu, halka ve maasini aldiginiz devlete karsi sorumlulugunuzun bilincinde degilsiniz. Tersi olsaydi derhal ne biliyorsaniz hic zaman kaybetmeden yargi ile paylasirdiniz. Tabii böyle bir durusu sadece evrensel anlamda demokrasiye ve halkin iradesine inanan bir genel kurmay yapar.

 

Ne biliyorsaniz noktasina ve virgülüne kadar hic bir eksigi olmadan derhal söyleyin.

 

Sizin davranisiniz ülkemizde cok basliligin cok net bir göstergesidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Basbug herhalde siz devletin tayinli ve maasli bir görevlisi oldugunuzu, halka ve maasini aldiginiz devlete karsi sorumlulugunuzun bilincinde degilsiniz. Tersi olsaydi derhal ne biliyorsaniz hic zaman kaybetmeden yargi ile paylasirdiniz. Tabii böyle bir durusu sadece evrensel anlamda demokrasiye ve halkin iradesine inanan bir genel kurmay yapar.

 

Ne biliyorsaniz noktasina ve virgülüne kadar hic bir eksigi olmadan derhal söyleyin.

 

Sizin davranisiniz ülkemizde cok basliligin cok net bir göstergesidir.

Arkadasim nedir derdimiz neden bu ülkenin degerli hic bozulmayan devlet adamlarinla ugrasmak..

 

'Yasadiklarimi anlatirsam ülkem kaldirmaz'

Erdogan: ‘Söyleyecek çok seyler var ama ülkem bunu kaldiramaz’

 

ilk önce ülkenin degerlerini satan.. tek tek kalan degerlere hücum edecegimize buna cevap yazabilsek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim nedir derdimiz neden bu ülkenin degerli hic bozulmayan devlet adamlarinla ugrasmak..

 

'Yasadiklarimi anlatirsam ülkem kaldirmaz'

Erdogan: ‘Söyleyecek çok seyler var ama ülkem bunu kaldiramaz’

 

ilk önce ülkenin degerlerini satan.. tek tek kalan degerlere hücum edecegimize buna cevap yazabilsek.

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim nedir derdimiz neden bu ülkenin degerli hic bozulmayan devlet adamlarinla ugrasmak..

 

'Yasadiklarimi anlatirsam ülkem kaldirmaz'

Erdogan: ‘Söyleyecek çok seyler var ama ülkem bunu kaldiramaz’

 

ilk önce ülkenin degerlerini satan.. tek tek kalan degerlere hücum edecegimize buna cevap yazabilsek.

Kimmis bu degerli bozulmamis devlet adamlari? Basbug'mu, Erdogan'mi? Her ikiside birbirinden daha kotu bence. Her ikisde birbirlerine karsi ellerinde kozlarinin oldugunu söylüyorlar ama ne hikmetse halkla paylasmiyorlar. Bumu degerli devlet adami olmak?

 

Bize burada hic kimse ne Basbug'u ne de Erdogani degerli göstermeye calismasin. Yasananlar ortada.

Size soruyorum.

Erdoganin'in "Söyleyecek çok seyler var ama ülkem bunu kaldiramaz" ve "Yasadiklarimi anlatirsam ülkem kaldirmaz" demesi ve Basbug'unda "Sabrımız taşarsa elimizdekileri açıklarız" demelerini degerli ve bozulmamais devlet adamililigi olarakmi görüyorsunuz? Sizi ve bizi bunlarin bildikleri ama bizden sakladiklari hicmi ilgilendirmiyor? Bumu duyarlilik?

 

Herkesin bildigini derhal halki ile paylasmasini istemek kadar dogal bir yaklasim degimi?

 

Neden derhal savunma reflekslerimiz ile hareket ediyoruz? Dogrulari ve gercekleri ögrenmek bir vatandas olarak hakkimiz degilmi? Erdogan'in ve Basbug'un sizden ve benden ne fazlaligi var anayasa karsisinda?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erdoğan ve onun gibilerinin devlet adamlığı ile uzaktan yakından alakası yoktur. Ancak Başbuğ'da yanlış sözler sarfetmiştir. Eğer bu ülkenin bekasını tehlikeye düşüren şeyler varsa ve bunu saklıyorsan, buna ortak oluyorsun demektir. Kasdım ihtilal yapılması değildir.Hukuk sınırları içinde gereken yapılmalıydı. Şantajı andıran sözler doğru değil. Yakışmadı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erdoğan ve onun gibilerinin devlet adamlığı ile uzaktan yakından alakası yoktur. Ancak Başbuğ'da yanlış sözler sarfetmiştir. Eğer bu ülkenin bekasını tehlikeye düşüren şeyler varsa ve bunu saklıyorsan, buna ortak oluyorsun demektir. Kasdım ihtilal yapılması değildir.Hukuk sınırları içinde gereken yapılmalıydı. Şantajı andıran sözler doğru değil. Yakışmadı

 

Sayin gelincik,Basbug,"bizim yapmak istedigimizi belki birileri yapar diye bekledik"derken sivil iktidardan bahsediyordu.Bunun bence anlami Basbug'un askerden önce sivil yönetimin bu aciklamalari yapmasindan yana oldugu cikiyor.Ne varki sivil yönetim,farkli hesaplar icersinde oldugu icin sessiz kalmakta devam ediyor.Ve saniyorum ki Basbug bu aciklamalari yapacaktir.Eger herseye ragmen yapmiyorsa bencede bu yanlis olur.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erdoğan ve onun gibilerinin devlet adamlığı ile uzaktan yakından alakası yoktur. Ancak Başbuğ'da yanlış sözler sarfetmiştir. Eğer bu ülkenin bekasını tehlikeye düşüren şeyler varsa ve bunu saklıyorsan, buna ortak oluyorsun demektir. Kasdım ihtilal yapılması değildir.Hukuk sınırları içinde gereken yapılmalıydı. Şantajı andıran sözler doğru değil. Yakışmadı

Iste bizimde söylemek istedigimiz aynen bu. Tesekkürler. AKP ve liderlerinin nasil bir takkiyeci olduklarini zaten bilmeyen yok, ama bu ülkeyi bu tip insanlara birakan zihniyetide iyi irdelemek gerek.

 

Basbug cok bos laflar sarfetmistir ve kendi kedisini desifre etmistir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlker Başbuğ'a tam destek veriyorum, açıklamaları tümüyle yerinde ve haklıdır.

 

N.Ş.A. da genelkurmay başkanının herhangi bir açıklama yapmasına gerek yoktur. Ama şartlar N.Ş.A. değil! Sorun da burada. İlker Başbuğ da durumun normal olmadığını vurguluyor, başka bir şey demiyor. Yani durum normal olsaydı, genelkurmay başkanı işine bakar, bir açıklama gerekiyorsa başbakan bile değil, savunma bakanı çıkar açıklardı.

 

İlker Başbuğ'un açıklaması, durumun normalden çok çok çıktığının göstergesidir, e, şimdi durum çok normal diyebilir miyiz? Hayır. Kurumlar arası çatışma vardır. Paslaşıyormuş. Burası halı saha mı yahu? Bu açıklama başlı başına bir garabet. Ne paslaşması? Ne paslaşması yahu? Sen cumhurbaşkanınla paslaş, bakanınla paslaş, al gülüm ver gülüm ne yapıyorsanız yapın. Genelkurmayla arandaki konuyu paslaşma olarak değerlendirmeye koyacağım en hafif isim yani garabet tanımlaması. Ha yani baktın olmadı çelme de takar faul de yaparsın.

 

Devlet adamlığı Kasımpaşaspor kaptanı ağzıyla olmuyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlker Başbuğ'a tam destek veriyorum, açıklamaları tümüyle yerinde ve haklıdır.

 

N.Ş.A. da genelkurmay başkanının herhangi bir açıklama yapmasına gerek yoktur. Ama şartlar N.Ş.A. değil! Sorun da burada. İlker Başbuğ da durumun normal olmadığını vurguluyor, başka bir şey demiyor. Yani durum normal olsaydı, genelkurmay başkanı işine bakar, bir açıklama gerekiyorsa başbakan bile değil, savunma bakanı çıkar açıklardı.

 

İlker Başbuğ'un açıklaması, durumun normalden çok çok çıktığının göstergesidir, e, şimdi durum çok normal diyebilir miyiz? Hayır. Kurumlar arası çatışma vardır. Paslaşıyormuş. Burası halı saha mı yahu? Bu açıklama başlı başına bir garabet. Ne paslaşması? Ne paslaşması yahu? Sen cumhurbaşkanınla paslaş, bakanınla paslaş, al gülüm ver gülüm ne yapıyorsanız yapın. Genelkurmayla arandaki konuyu paslaşma olarak değerlendirmeye koyacağım en hafif isim yani garabet tanımlaması. Ha yani baktın olmadı çelme de takar faul de yaparsın.

 

Devlet adamlığı Kasımpaşaspor kaptanı ağzıyla olmuyor...

Ilker Basbug'unda basbakaninda söylemleri devlet adami olmakla zerre kadar alakasi yok. Ikiside halka karsi sorumluluklarini yerine getirmiyorlar. kisir cekisme icerisindeler. Türkxüler ile seriatcilarin son can cekismesi kavgalari bunlar.

 

Bildiklerinden bahsediyor Basbug, neymis bildikleri? Söylemezse yoruma acik. Mesela siz kendinize göre yorum yapmissiniz. Ne kadar dogru acaba? Bu devletin basbakanida, atanmisida haddini bilecek ve halka karsi sorumlulugunu yapacak, baska yolu yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin gelincik,Basbug,"bizim yapmak istedigimizi belki birileri yapar diye bekledik"derken sivil iktidardan bahsediyordu.Bunun bence anlami Basbug'un askerden önce sivil yönetimin bu aciklamalari yapmasindan yana oldugu cikiyor.Ne varki sivil yönetim,farkli hesaplar icersinde oldugu icin sessiz kalmakta devam ediyor.Ve saniyorum ki Basbug bu aciklamalari yapacaktir.Eger herseye ragmen yapmiyorsa bencede bu yanlis olur.

 

 

saygilarla

Basbug'un ne ima ettigi veya ne söylemek istedigini bilmeden yorumlamamiza gerek yok. O devletin bir atanmis maasli görevlisi ve halka karsi sorumlulugu var. Ne biliyorsa hic vakit kaybetmeden bizlerle paylasmasi gerekli. Suc isleyen varsa yargilanmali.

 

Basbug'un ne söyleyecegini bilmiyoruz ama herkes kendi zihniyetine göre yorum yapiyor.

 

Devletin birimleri artik gülünc duruma düstü. Iktidari'da muhalefetide, atanmislarida devletin tüm birimleri kokmus sistemin son dönemlerini bize yasatirken gercekten cok gülünc duruma düsüyorlar. Herkes digerine santaj yapar gibi, ben sunu biliyorum söylersem ortalik karisir, yok efendim benim yasadiklarimi anlatirsam ülke kaldiramaz,.... gibi karsilikli satasma ve santajlara sahit oluyoruz malesef.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin gelincik,Basbug,"bizim yapmak istedigimizi belki birileri yapar diye bekledik"derken sivil iktidardan bahsediyordu.Bunun bence anlami Basbug'un askerden önce sivil yönetimin bu aciklamalari yapmasindan yana oldugu cikiyor.Ne varki sivil yönetim,farkli hesaplar icersinde oldugu icin sessiz kalmakta devam ediyor.Ve saniyorum ki Basbug bu aciklamalari yapacaktir.Eger herseye ragmen yapmiyorsa bencede bu yanlis olur.

 

 

saygilarla

 

Sayın politika, benim burada yapmaya çalıştığım askeri kötülemek değil. Orduya karşı bir psikolojik savaş olduğunun ve orduyu zayıflatmanın amaçlarına giden yolda büyük bir hamle olduğunun, bir çokları gibi bende farkındayım. Ama belli yerlerdeki,belli adamların , halk ağzından farklı uslupta konuşmaları gerekmektedir.

 

Eğer iddalar bu kadar ciddi ise ve sivil iktidarların bir şey yapmadıkları düşünülüyorsa; o halde geç kalmanın bir anlamı yoktur. Ya da "üstümüze bu kadar gelirseniz bizde bildiklerimizi açıklarız " şantaj tarzında bir uslupla, bunu söyleyemezsiniz. Mefhumu muhalif denen bir yorum tarzı vardır hukukta . Buna göre şöyle bir sonuç çıkarabilirim bende:

 

-Üstünüze gelmeselerdi sesinizi çıkartmamaya devam mı edecektiniz?

 

Çünkü bir şeyin başında tedbiri almaz ve gerekeni yapmazsanız ilerde , telafisi daha güç çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkar. Söz konusu olan TC nin bekasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Halka ve demokrasiye yönelik yanlış bir yapılanma, gelecek için zarar vericidir. Zamanında önlem alınmazsa giderek içinden çıkılmaz bir hal de alabilir. Bunun en somut örneği şu sıralarda yaşadıklarımızdır. Bırakınız üst düzey bürokratları, bu yanlış yapılanmanın farkına varıp, ilerde vahim boyutlar kazanacağını bile bile zamanında müdahale edilmemesi, halk için bile vatandaşlık ilkelerine terstir.

 

Kim olursa olsun gelecekte daha içinden çıkılmaz olacak yapılanmaya zamanında müdahale etmemek, müdahale için kendi koltuğunun sarsılacağı süreci beklemek anlamına gelmektedir. Bunun normal görülecek bir tarafı yoktur.

 

Eğer bir tehlikeyi sezebiliyorsan, en somut müdahale süreci; tehlikenin başını küçükken ezmelisin. Aksi takdirde yok edilmesi mümkün olmayan boyutlara erişebilir, telafisi mümkün olmayan, sarılamayacak yaralara yol açabilir.

 

Diğer bir paşanın seksenlerdeki, "bir miktar daha insan ölsün de müdahalemiz haklı görülsün" sözünü haklı görebilirmiyiz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılanları okudumda,kimileri Başbuğ'un tıpkı bir Nüfus Müdür yada Okul Müdürü gibi memur olduğunu unutmuş ve devlet adamı olduğunu yazmışlar,Başbuğ sadece bir memurdur ve yasaların gerektirdiği gibi bağlı bulunduğu kişilerin emrinde olduğunu unutmamalıdır,ayrıca ''elimde belge var açıklarım'' demeside çok vahimdir çünkü mevcut yasalara göre suç teşkil eden bir olay ile ilgili elinde belge yada bilgi olupta yargı ile paylaşmamak suçtur....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Basbug'un sözleri cok acik.Bunu santaj olarak algilamak aslinda yapilan yanlislara bir yenisini belkide en vahimini eklemek olur.Ne dedi Basbug:"Biz bunu baskalari yapar diye bekledik"Bu baskalari sayin Bilimselci'nin dedigi gibi "HALK"olabilirdi,yani halk askere yapilan bu asimetrik operasyona demokratik bir tepki verebilirdi ama olmadi.Bu baskalarindan amac:Cumhurbaskani veya Basbakan veya yargi olabilirdi ki onlarda yapmadigi icin Basbug bunu kendilerinin yapabilecegini ima etmistir bence.Askerin siyaset yapmasina karsi olanlarin askere yapilan bu operasyonlara,operasyonlari yapanlara karsi sessiz kalmalarinin anlami sadece basin özgürlügümü yoksa dokunulmazlik zirhimi? Bence,"BALYOZ"diye ortaya atilan asker karsiti senaryo aslinda orduya karsi planlanmis bir balyozdur.

 

Dün Demirel ne dedi:"800 bin askeri teslim ettigin birisine güvenmiyor ve Kozmik odaya hakim gönderiyorsan o zaman al o güvenmedigin adami görevden,Askerle halki karsi karsiya getremezsin"Bu bir siyasetcinin sözleridir, cok yerindedir,begenip begenmememiz önemli degil sözlerin dogrulugu önemlidir.Bir hükümetin,kendi ordusuna güvenmeyip,onun Genelkurmayina bir hakim göndererek en önemli bir odayi arattirmasi kadar vahim birsey yoktur.Ben bu nedenle Basbug'u herseye ragmen daha demokratik buluyorum.Yarginin sonuclanmasini bekliyoruz derken ülkeyi yönetenlerden daha cok yargiya saygili olduklarini kamuoyuna anlatmislardir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Basbug'un sözleri cok acik.Bunu santaj olarak algilamak aslinda yapilan yanlislara bir yenisini belkide en vahimini eklemek .

.

.

.

saygilarla

Sizin yazdiklariniz sadece sizin sahsi yorumunuz, Basbug'un ne söylemek istedigini ancak konustugu zaman ögreniriz. Bildigini derhal söylesinki demokrasiye ve hukuk devletine saygisini göstersin. Basbug hangi yasaya dayanarak bildiklerini hala kedisine sakliyor? kendisinde böyle bir hak gördügüne göre demekki bagli bulundugu birimi ve kendisini halktan vedevletten üstün görüyor anlamina gelir. Basbug'un söylediklerini baska kim söylerse söylesin ben sizinve diger arkadaslarin o kisiyi derhal santaj yapmakla suclardiniz ve hukuka karsi saygisini sorgulardiniz. Ama nedense konu TSK ve Basbug olunca yeni kurallar icat ediyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılanları okudumda,kimileri Başbuğ'un tıpkı bir Nüfus Müdür yada Okul Müdürü gibi memur olduğunu unutmuş ve devlet adamı olduğunu yazmışlar,Başbuğ sadece bir memurdur ve yasaların gerektirdiği gibi bağlı bulunduğu kişilerin emrinde olduğunu unutmamalıdır,ayrıca ''elimde belge var açıklarım'' demeside çok vahimdir çünkü mevcut yasalara göre suç teşkil eden bir olay ile ilgili elinde belge yada bilgi olupta yargı ile paylaşmamak suçtur....

Basbug sonucta Türk Silahli Kuvvetlerinin en basindaki isimdir.Devlet adamidir,devlet adamligi nasil olurmus bir anlatsanizda bizde ögrensek.

Bir basbakanda milletin memurudur,zamani gelince ya görevden alinir ya da göreve devam eder.Basbug elimde belge var demedi.Bizmde bildiklerimiz var aciklariz dedi.Simdi Sayin Basbug'a yeni bir suc yükleme firsati dögdu galiba.Vahim bir suc.Peki ordudan sizdirilan,sonra montajlarla icerigi degistirilen ve bunlari Darbe planlari diye yayinlayan 12 Eylül yandaslari neden bu bilgileri kimden aldiklarini söylemezler, bu vahim suc degilmidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki ordudan sizdirilan,sonra montajlarla icerigi degistirilen ve bunlari Darbe planlari diye yayinlayan 12 Eylül yandaslari neden bu bilgileri kimden aldiklarini söylemezler, bu vahim suc degilmidir.

Durun bakalim sayin politika, neye dayanarak "darbe planlarinin" montajlandigini söylüyorsunuz? Siz hakimmisiniz veya bilirkisimisiniz? Hele bir bekleyelim, sonuc hepimizi ilgilendiriyor. gazeteciler kaynagini aslabildirmek zorunda degillerdir. Ama tabiiki arastirmalar sonunda verilen belgeler gecektende sahte ve montaj yapildiysa o sahislar hakkinda inceleme baslatilacagi icin gazete bu durumda suc isleyen birisini kaynak olaraka ta göremez, kanunende hakki yoktur. Ama biraz sabredelim ve sonucu bekleyelim.

 

Sadece kiyaslama amaciyla bir örnek vereyim. Alman devleti yurt disina para cikartip bankalardan sagladiklari kazanca vergi evrmeyenelrin lsitesini aynen bizim gazetecilerin yaptigi gibi bir kaynaktan satin aldi veya alacagini ebyan etti. Alman devleti kaynagini söylüyormu? vergi kacaklarinin listesini vermek suc sayilmadigi gibi, orduda darbe planlari olduysa ve bu planlari disari sizdiran varsa onlari aslinda korumamiz gerekli. Ama verilen bilgiler hic oynanmama sartiyla tabiiki.

 

Vahim suc darbe planlari yapmaktan gecer. Darbe plani yapilmadigi halde belgeler üzerinde montaj yapmakta en vahim bir suctur. Ben her ikisinide tasvip etmem. Ama siz ne hikmetse darbe plani yapmis olabilecekleri simdiden yapmamis kabul edip onlari kolluyorsunuz. Bu da en vahim bir hatadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

halk ağzı

Böyle bir niteleme son derece haksız ve yanlıştır. Başbuğ'un sözlerinin bu niteleme ile uzaktan yakından alakası olamaz. Genelkurmay başkanına bir yandan demeç vermesin diye eleştiri yapılıyor, bir yandan niye demeç verip açıklamıyor diye yapılıyor. Bu haksızlığa siz de katılmayın. İnsanların bu kadar net gerçekler karşısında bu kadar belirsiz tutum takınmalarını ve sözler sarfetmelerini hayretle karşılıyorum.

 

Gerçek son derece net: Daha önce başarılamayan Sevr'i bir kez daha dayatmak. Bu dayatmanın önündeki yegane engel olan Silahlı Kuvvetleri etkisizleştirmek. Dünyada bundan daha kesin çok az politik gerçek vardır.

 

Ordu gerçekten de politikaya karışmak istemiyor. İstese bu kadar saldırıya uğramazdı. Zaaf içinde olduğundan mı? Hayır. Artık demokratikleşmenin bir düzeye gelmesini istiyor. Artık halk iradesinin demokrasiye sahip çıkma, onu kendine binek yapanlara yedirtmeme bilincine gelmesi gerekiyor. Ordu bunu sabırla beklemeye kararlıdır. 12 Eylülden sonra bir daha öyle bir felaketin bir kez daha yaşanmasına kesinlikle taraftar değildir. Bu sabrından dolayı "nasılsa abası kalın, var gücünüzle vurun" yöntemine maruzdur. Olsun, hiç zararı yok. Ordu yine kararlıdır, demokrasiye paydos etme diye bir şeyden söz bile edilemez.

 

Her zaman söylüyorum: Türk ordusu demokrasinin baş teminatıdır. Demokrasinin artık olgunlaşması için sabredecek. Kimse boşuna cafer yine yapacağını yaptı, bir koşu bez getiriversin diye beklemesin. Yok artık o beleşçilik bundan sonra! Hiç bir şey yapamazlar. Türk ordusu tarihinin en güçlü dönemini yaşamaktadır. Hiç bir ciddi tehdit de yoktur Türk ordusunu endişelendirecek ve yıldıracak. Hatta ordumuz yıllardır sivrisineklerle uğraşmaktan biraz rahata alışmasın diye endişe ediyorum. Orduya yönelik en baba tehdit sivrisinekten öte olamaz. Yakın geçmişte öyle değildi, çok güçlü kutuplaşmalar arasında eziliyorduk.

 

Şu kadar var ki: Hani esas duruştaki nöbetçi askere türlü eziyetler edersin, kıpırdamaz. Ama tekmelemeye başlarsan kotayı aşmış olursun, o zaman kıpırdar! :)

 

Normal bir demokraside asker açıklama yapmaz. Başbuğ'un sözleri sadece durumun normal olmaktan rahatsızlık verir ölçüde çıktığı biçiminde okunmalı... Bunu nöbetçi askerin yüzünde dolaşan sineğe tepki vermediği, ama sineğin haddi aştığı, çünkü askerin burnuna filan girip çıktığı şeklinde düşünebilirsiniz... Ben de olsam kıpırdarım... :)

 

Ha yalnız ekleyeyim: Bu buruna girme operasyonu bütün diğer icraatlar gibi çocukların "bir şeyimde boncuk buldum" diye çığlıklar atma komedisinden başka bir şey değildir. Orada alaattinin sihirli lambası filan yok! Sinek girmiş çıkmış da, sonra da vızıldamış... Hiç anlamı ve zerre kadar bir zararı yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu niteleme haksız ve yanlış değildir sayın demirefe. Üstelik uğraşıp , yazmışsınız bir sürü ben fikrimi söylemişim:

 

benim burada yapmaya çalıştığım askeri kötülemek değil. Orduya karşı bir psikolojik savaş olduğunun ve orduyu zayıflatmanın amaçlarına giden yolda büyük bir hamle olduğunun, bir çokları gibi bende farkındayım.

 

Sürekli darbe , suikast edebiyatı yapıp ,halkın aklına "asker ,demokrasiyi sekteye uğratacaktır" fikri sokulmaya çalışılsa da bunun doğru olmadığını bir çok insan ,ben de dahil olmak üzere biliyoruz.

 

Askerin siyasete karışmaması, bunu halka ve sivil iktidara bırakmak en doğrusu.Bu konuyla alakalı perde arkasını iktidardakiler ve idda ettiğine göre sayın Başbuğ biliyor.Halk, ancak kendisine sunulana göre siyasete yön verir.

 

İçine düşürüldüğümüz durum,demokratikleşme maskesialtında, yeni bir sevrin dayatılmasıdır.Hal böyle iken ordunun üzerine gelindiğinde böyle bir cümle sarfetmek ancak halk tabakasının yapabileceği bir tepki biçimidir.Kısacası halk ağzıdır.

 

Herhalde bu cümleyi, belgesiz , desteksiz atmamıştır sayın Başbuğ.Elinde ülkenin vahim gidişatnın perde arkası ile belge varsa ve susmuşsa kendilerinin üstüne gelinene kadar, asıl vehametin bu olduğunu söylemek hiç yanlış olmaz.

 

Genelkurmay başkanı duygusal tepkiler verme konumunda değildir. Bu tepkileri kendi içinde veya aile arasında yapabilir o ayrı bir konu."Çok üstüne gelinmiştir de bu tepkiyi vermiştir" demenin hiç bir mantıklı gerekçesi olamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Böyle bir niteleme son derece haksız ve yanlıştır. Başbuğ'un sözlerinin bu niteleme ile uzaktan yakından alakası olamaz. Genelkurmay başkanına bir yandan demeç vermesin diye eleştiri yapılıyor, bir yandan niye demeç verip açıklamıyor diye yapılıyor.

Evet cok dogru, TSK mensuplari politikaya karismamali ve siyasiler gibi ikide bir tv lerin önüne cikipta demecler vermemeli. Demkrasinin gelistigi ve yerlestigi her uygar ülkede durum böyledir.

 

Bu anlamda zaten kimse sayin Basbug'dan demec falan degilde görevi geregi bildiklerini bir beyan ile halka ve adalete sunmasidir. Tv lere cikipta bizde sunu biliyoruz ve zamani gelince konusacagiz demsi ne anlama geliyor sizce?

 

Demec evrmesin sadece bildiklerini yazili olarak gerekli mercilere sunsun, bunu yapmakta görevleri cerisindedir. Bosuna yanlis yapilanamyi burada ne pahasina olursa olsun mantigiyla savunmayalim ev tarafta olmayalim.

 

Demokrasinin ve hukuk devletinin ilkeleri cercevesinde gerekenin yapilmasini isteyelim yeter. Gerisi sadece demogoji ve taraftir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böyle bir niteleme son derece haksız ve yanlıştır. Başbuğ'un sözlerinin bu niteleme ile uzaktan yakından alakası olamaz. Genelkurmay başkanına bir yandan demeç vermesin diye eleştiri yapılıyor, bir yandan niye demeç verip açıklamıyor diye yapılıyor. Bu haksızlığa siz de katılmayın. İnsanların bu kadar net gerçekler karşısında bu kadar belirsiz tutum takınmalarını ve sözler sarfetmelerini hayretle karşılıyorum.

 

Demir efe sen arkadaşımızın söylediklerini okudunmu gerçekten? Yok okuduğuna inanmıyorum. Senden ricam dön tekrar oku zira ben yanlış mı okudum diye bir kaç kez okudum.

 

Çünkü bir şeyin başında tedbiri almaz ve gerekeni yapmazsanız ilerde , telafisi daha güç çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkar. Ama belli yerlerdeki, belli adamların, halk ağzından farklı uslupta konuşmaları gerekmektedir.

 

Ne diyor arkadaşımız? Belli yerde belli adamlar halk ağzıyla değil gereken yerde ve zamanda gerekeni yapmalıdırlar diyor. Yani, "söylerim ha", gibi şantajvari konuşulmaz diyor. Bukadar açık ve net tutum takınmışken, sen ise tutumunu yadırgıyorsun. Daha ne söylesin?

 

Gerçek son derece net: Daha önce başarılamayan Sevr'i bir kez daha dayatmak. Bu dayatmanın önündeki yegane engel olan Silahlı Kuvvetleri etkisizleştirmek. Dünyada bundan daha kesin çok az politik gerçek vardır.

 

Ordu gerçekten de politikaya karışmak istemiyor. İstese bu kadar saldırıya uğramazdı. Zaaf içinde olduğundan mı? Hayır. Artık demokratikleşmenin bir düzeye gelmesini istiyor. Artık halk iradesinin demokrasiye sahip çıkma, onu kendine binek yapanlara yedirtmeme bilincine gelmesi gerekiyor. Ordu bunu sabırla beklemeye kararlıdır. 12 Eylülden sonra bir daha öyle bir felaketin bir kez daha yaşanmasına kesinlikle taraftar değildir. Bu sabrından dolayı "nasılsa abası kalın, var gücünüzle vurun" yöntemine maruzdur. Olsun, hiç zararı yok. Ordu yine kararlıdır, demokrasiye paydos etme diye bir şeyden söz bile edilemez.

 

Ordu, halkın demokratikleşmesi gerektiğini bilecek kadar bilince sahipse eğer, ülke demokrasisi için her kesimimin ayrılmaksızın sahip çıkmasını, ve de demokrasi bilincinin iktisadi ve siyasi özgürlükler olan zeminde kazanılacağının kaçınılmazlığını da bilmesi gerekir. Yine söylediğin bilinç var ise bir kesimin demokrasi bilincini kazanmasını beklemesi, sonradan onu "atı alan üküdarı geçti" gerçeğiyle yüz yüze bırakır. Kaldı ki Üsküdara da yanaştılar bile. Demokrasi bilincinde olmak, "önce siz koruyun" diye paslaşmakla olmaz?

 

12 eylül müdahalecileri söylediğin bilinçteki demokratikliği temsil etmemişlerdir.

 

Her zaman söylüyorum: Türk ordusu demokrasinin baş teminatıdır. Demokrasinin artık olgunlaşması için sabredecek. Kimse boşuna cafer yine yapacağını yaptı, bir koşu bez getiriversin diye beklemesin. Yok artık o beleşçilik bundan sonra! Hiç bir şey yapamazlar. Türk ordusu tarihinin en güçlü dönemini yaşamaktadır. Hiç bir ciddi tehdit de yoktur Türk ordusunu endişelendirecek ve yıldıracak. Hatta ordumuz yıllardır sivrisineklerle uğraşmaktan biraz rahata alışmasın diye endişe ediyorum. Orduya yönelik en baba tehdit sivrisinekten öte olamaz. Yakın geçmişte öyle değildi, çok güçlü kutuplaşmalar arasında eziliyorduk.

 

Polyannacılık oynamanın gereği yok. İçeriye atılmadık aydınlar paşalar kalmadı, intiharlar peşpeşe gidiyor, yargının başı ordunun başı feryat ediyor, sen kalkıp sivrisinek vızıldıyor nitelemesi yapıyorsun. İnsanların bu kadar net gerçekler karşısında bu kadar belirsiz tutum takınmalarını ve sözler sarfetmelerini hayretle karşılıyorum.

 

Şu kadar var ki: Hani esas duruştaki nöbetçi askere türlü eziyetler edersin, kıpırdamaz. Ama tekmelemeye başlarsan kotayı aşmış olursun, o zaman kıpırdar!

 

Nitelemen yanlış. Sen tören yeri askerinden bahsediyorsun. O asker ki konumunu korumak adına daha ilk belirtide yüz metre öteden parola sorup kendisine yaklaştırmaz. Yaklaşanı da bir şekilde etkisizleştirir. Bu kadar basite indirgemeyelim. Demokrasiye cumhuriete karşı oluşacak en ufak belirti toplumun tüm kesimini rahatsız etmelidir. Yapılacaksa demokratik müdahalesini yapmalıdır. MGK'larda yıldız gösterisine gidilmiyor heralde. Politikaya karışmasın ama var olduğu iddia edilen sevrleştirmeye de bir vatandaş hatta devletin 3. önemli kişisi olarak zamanında duruşunu göstersin. Orada "bir bildiğini" açıklasın.

 

Normal bir demokraside asker açıklama yapmaz. Başbuğ'un sözleri sadece durumun normal olmaktan rahatsızlık verir ölçüde çıktığı biçiminde okunmalı... Bunu nöbetçi askerin yüzünde dolaşan sineğe tepki vermediği, ama sineğin haddi aştığı, çünkü askerin burnuna filan girip çıktığı şeklinde düşünebilirsiniz... Ben de olsam kıpırdarım...

 

Ha yalnız ekleyeyim: Bu buruna girme operasyonu bütün diğer icraatlar gibi çocukların "bir şeyimde boncuk buldum" diye çığlıklar atma komedisinden başka bir şey değildir. Orada alaattinin sihirli lambası filan yok! Sinek girmiş çıkmış da, sonra da vızıldamış... Hiç anlamı ve zerre kadar bir zararı yok...

 

O halde sorun da yok. Değil mi?

 

İnsanlar senin gibi düşünmüyor. Toplumun tüm aydın kesimi aynı kararlılıkla aynı bilinçle ilk günden beri olayların, yapılanların farkında. Asker açıklama yapmaz, yargı yapmaz, memur hiç yapmaz, medyada yandaş, geriye bir tek halk kalıyor. Halk ta eve ekmek götürme peşinde. Bulanık hava çok müsait. Atı alanda üsküdarı geçmek üzere. Halk bilinçlenecek...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimmis bu degerli bozulmamis devlet adamlari? Basbug'mu, Erdogan'mi? Her ikiside birbirinden daha kotu bence. Her ikisde birbirlerine karsi ellerinde kozlarinin oldugunu söylüyorlar ama ne hikmetse halkla paylasmiyorlar. Bumu degerli devlet adami olmak?

 

Bize burada hic kimse ne Basbug'u ne de Erdogani degerli göstermeye calismasin. Yasananlar ortada.

Size soruyorum.

Erdoganin'in "Söyleyecek çok seyler var ama ülkem bunu kaldiramaz" ve "Yasadiklarimi anlatirsam ülkem kaldirmaz" demesi ve Basbug'unda "Sabrımız taşarsa elimizdekileri açıklarız" demelerini degerli ve bozulmamais devlet adamililigi olarakmi görüyorsunuz? Sizi ve bizi bunlarin bildikleri ama bizden sakladiklari hicmi ilgilendirmiyor? Bumu duyarlilik?

 

Herkesin bildigini derhal halki ile paylasmasini istemek kadar dogal bir yaklasim degimi?

 

Neden derhal savunma reflekslerimiz ile hareket ediyoruz? Dogrulari ve gercekleri ögrenmek bir vatandas olarak hakkimiz degilmi? Erdogan'in ve Basbug'un sizden ve benden ne fazlaligi var anayasa karsisinda?

Hangi dogrularin pesindeyiz onu bir bilebilsek bence birileri dogrularin hic pesinde degil bilakis yanlislarin pesinde bu ülke nasil daha fazla yipratilir diye..

 

Dogrularin pesinde olan mevcut hükümetin bagimsiz yargiya tahamülleri olmadigini bilir..

 

Böyle bir hükümetin ülkenin bekasi olan orduya tahamülleri olmayacagini da bilir..

 

Kendisine yandas medya yaratan vede görsel basinida ele geciren simdiye kadar aciktan görünen yargiyi ele gecirmeye calismasi ve bu arada daralan zamanda milletin gözünün icine baka baka cumhurbaskanligi süresini 5.yildan 7.yila cikarmaya calismalari bagimsiz cumhurbaskani olamayan bir sahis icin? vede hükümetin süresinide bir yil uzatmaya calismalari..

 

Bunlarin mücadelesini veren bu takim hic mi orduya el atmamistir.. iste burda bu takimin eli havada kaldiysa..

 

Sayin asaletli devlet adami basbug bunu halkina hissettirme zamani geldiginde hissettirmeyecekmidir..

 

Sayin Basbug sonucda neyin mücadelesini verebilir..

 

Temel asli görevi bu ülkeyi bir bütün olarak korumak degilmidir bu bütünün icinde bu hükümet yokmudur..

 

Her vatandasin herseyi bilmek diye bir sorumluluguda yoktur..

 

Bilmesi gereken hesap sormasi gereken seyler tabii ki mutlaka vardir örnegin Milletvekilligi dokunulmazliginin kaldirilmasi gibi. Sorabilir neden kaldirilmiyor?

 

Darbe yapanlarin yargilanmasini engelleyen 15. madde CHP istedigi halde neden bu mevcut hükümet bu maddeyi kaldirmaktan kacinir..bunlar tabii ki sorulur.

 

O zaman istedigimiz dogrulari daha gercekci duyma olanagimiz olur 12.Eylül darbesinin temel amaci tam anlasilir...Önemli olan ne istedigimizi bilmek ortaligi bulandirmak degil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi burada resmen çapraz ateş durumu olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Bir yandan askere "konuşma, karışma" baskısı yapılıyor, diğer yandan "konuş, karış, es, yağ, gürle, dağıt, parçala" gazı veriliyor.

 

Hiç kusura bakmayın, asker her ikisine de gelecek değildir. Asker gerekeni bilir ve bildiğini yapar. Dünyanın en bilimsel, gerçekçi ve mantıkçı harekat planlayan güçlerinden biri Türk Silahlı Kuvvetleridir. Gücünü Atatürk düşünce sisteminden alır çünkü.

 

Bildiklerini savcıya vermek mi? :)

 

Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz, adam mı seçiyorsunuz? Hangi savcılara versin? Ergenekon savcılarına verse olur mu acaba? Ya Erzurum savcılarına? Ya da Habur'da seyyar çadır mahkemesi kuran Silopi savcılarına verse uygun mudur?

 

Başbuğ net ve açık konuşuyor: yapılan asimetrik bir psikolojik harptir. Asimetrik savaşa konvansiyonel prosedür silahlarla yanıt verilmez. Psikolojik savaşa aynı yöntemlerle yanıt verilir. Örnek: Düşman halka uçaktan bildiri atıyorsa, gidip orayı bombalamazsın! :) Sen de o bildirilerdeki görüşlere karşıt bildiriler hazırlayıp sen de atarsın.

 

Atlantik ötelerinden direktif alıp bir bardak suda fırtına koparan kendi ülkesinin düşmanları utansın, ne diyelim? Realite bu, realiteye göre hareket etmek de doğanın içinden gelen kesin bir yaşam gerçeğidir...

 

Bu savcıya verme palavrası, aynen Atalay tutuklanmama garantisi verdi mi, istifa etsin mi tartışmasına benziyor.

 

Ha yani Atalay "he, verdiydim" diye istifa edecek. Gizli verilen bu sözün kaydı kuydu olmadığını, kanıtlanamayacağını hepimiz biliyoruz. Ama o sözün verildiğinin son derece kesin olduğunu da biliyoruz. Bu ülke, eşkiya tarafından askere ilk silahın doğrultulup ilk kurşunun sıkılıp ilk askerin vatan toprağına düştüğü bir günün, eğlence, festival olarak kutlandığı ve yetkililerin ellerini oğuşturduğu bir karanlıklar, ihanetler ülkesi, unuttunuz mu?

 

Bunu görecek olan ve bir daha oy vermeyecek olan halktır. Bundan başka bir beklentiye kimse girmesin. Bu halk artık eğriyi doğruyu görmeli, başka çıkarı yok. Görmezse kendi bilir. Dünyaya Türk diye bir halk çok da lazım değil. Olmayıverse insanlığa bir şeycikler olmaz, varsın canı istemiyorsa olmayıversin...

 

Not: Ben hiç bir yazımı uğraşıp filan yazmıyorum, bir kaç dakikadan fazla vaktimi almaz sayın gelincik :) ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilimselci arkadaşımız doğru söylemiş; Polyannacılık.

 

Bildiklerinizi bize açıklamanıza gerek bile yok paşam. Kendi kurumunuzun içerisinden sistematik olarak dışarıya bilgi sızdıran subayların kim olduğunu biliyorsanız yakalayın, çıkarın mahkemeye cezasını verin. Yok istihbaratınız daha içeriden sızıntıyı tespit edemeyecek hale geldiyse, bunların arkasındakilerin kim olduklarını bildiğinize çocuklar bile inanmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.