Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir hapishanesinden bir katil tahliye edildi. Bu katil,hem gazeteci Abdi Ipekci'nin katiliydi hemde Papa suikastinin faili... Bu adam bugün serbest kaldi.

 

Agca'nin öldürdügü kisi Türkiye ve basin dünyasinin taninmis bir gazetecisiydi. Bugün bu katilin etrafini cevreleyenler ve ona milyon Dolarlar teklif edenler, bu milyon dolarlari teklif ettikleri kisinin,meslekdaslarindan birinin katili oldugunu hice sayiyordular. Insanlarin özel hayatlarina saygisizca giren ve bunun karsiliginda tepki gördüklerinde," MEDYAYA SALDIRDILAR"diye feryat edenler bugün yerlisi yabancisi ile bir gazeteci katilini karsilamak icin birbirini eziyordular ve de "NE OLUR BISE SÖYLE"diye yalvararak.

 

Agca, önce elini kaldirdi... Dinleyin beni dedi, bir Mesih edasiyla.. Meslekdaslarinin katilinin karsisinda duram gazeteciler tüm kulak kesildiler. Agca:"Ben Allah degilim, Allah'in ogluda degilim... Ben Mesih'im! Bu yüzyilda insanlar ölecek dünya yok olacak, ben Incil'i yeniden yazacagim"dedi.

 

Bir katile tac giydirenler, bugün onun etrafinda cember olmuslar, onun yol arkadaslarinin itip kalkmalarina ragmen, katilin agzindan cikacak bir ayeti beklediler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Dikkat, Dışarda Katil Var!

 

Yazar Katili Ağca serbest bırakıldı.

 

Katilin avukatı gazetecilerin "askere gidecek mi?" sorusu üzerine, utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan cevap verdi: -Felsefi ve dini inançları gereği eline silah alamaz!

 

Ardından derhal kendisine bir "askerliğe elverişli değildir" raporu hazırlandı. Bu mutluluk verici gelişmeyi kutlamak şampanya neyin patlatmak istiyorum. En azından şimdilik böyle bir katile tekrar silah verilmeyecek.

 

Daha sonra katil geceliği 540 avroya 5 yıldızlı bir otele yerleştirildi.

Katil muhtemelen şu anda duş alıyor, tv izliyor, çerezini meyvesini falan yiyor, felsefi ve dini inançları izin veriyorsa içkisini yudumluyordur.

 

Yazar ve Aydın Katili bütün bunların dışında kendisine gelen milyonlarca dolarlık film, belgesel ve kitap tekliflerini değerlendiriyordur.

 

Bütün bu filmler belgeseller ve kitaplar bir gün piyasaya çıkarsa bu filmleri, belgeselleri, kitapları okuyacak ve izleyecek midesizler aranıyor. İletişim için lütfen bana öm atın. Abdi İpekçi'nin kanı üzerinden milyonlarca dolarlık teklifler alan bu katilin yapıtlarını izlemek ve okumak midesizliğini gösterenlerin mideleri incelenmek üzere tam teşekküllü laboratuvarlara götürülecek içlerinde en çok bölme olan mide sahiplerine ödül verilecektir.

Gönderi tarihi:

Agca'yi hapishaneden kacirtanlar,ayni zamanda onu Abdi Ipekci'yi öldürmesi icin yönlendirenlerdi.Büyük ihtimalle,Papa'ya suikast girisimide ayni odaklar tarafindan onun beynine yerlestirilmisti.

 

Agca'nin,"askerlik yapamaz"raporu almasi veya ona böyle bir rapor verilmis olmasi bile,hala perde arkasinda bazi güclerin varligini belgeliyor.

 

Ne kadar ilginc...Imrali caniside,dünya capinda bir söhrete sahip,Ipekci'nin katilide...

Demek ki söhret olabilmek icin,namuslu olmak gerekmiyor,namuslu olmak geri kalmislik olarak sayilmaktadir,bugün gazetecilerin birbirini ezmesini gördükten sonra,namus kavraminin ne kadar bos bir kavram oldugunu anladim.Ne diyordu "NEFES"filminde ki askerlerin kumandani:"SEN ÖLDÜN,IKI DAKIKALIK DEGERIN OLACAK ARTIK,IKI DAKIKA SONRA UNUTULACAKSIN"Evet ne kadar dogru bir tespit.Sehitler iki dakika anilacak ama tac giydirilen katiller ömür boyu...!

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Sadece katile tac giydirilse o kadar gam yemem, ama bu katilin koruyuculari ve is vereninede, yani gercek suclulara tac giydiriliyor. Asil vahim olan bu ya.

Abdi Ipekci'yi hunharca katletti bu katil, hemde sucunu hic inkar etmedi. Ama ona ragmen tetikcilerinin ismini vermedi ve o tetikcileride tabiiki katile olan borclarini her dönem ödemeye devam ettiler ve ediyorlarda hala.

 

Kimdi peki hala bu Abdi Ipekci?

Abdi Ipekci aynen Ugur Mumcu gibi yurtsever bir gazeteciydi ve ölmeden önceki arastirmalarinda yasanan olaylarin sirf sag sol cekismesi degil bu olaylarin gelismesinde ve devam etmesinde rolü olan belirli sahislari ve kuruluslari tesbit etmisti, yani 12 eylül fasist cuntasinin gelmesinin önü acanlari, Kontrulgerillayi ve derindevleti teshir etmisti. Aynen Ugur Mumcu gibi devlet icerisindeki karanlik gücleri teshir ettigi icin cezasi ölüm oldu. Bakiniz her ikisininde gercek suclulari hala bulunamadi.

 

Agca devlet tarafindan korundu ev kacmasina imkan saglandi. Dönemin sikiyönetim komutani, abktiki sorusturmalar derinlesiyor, davayi derhal askeri savciya iade edilmesini sagladi ve ondan sonra hic bir gelisme olmadi. Yani TSK icerisinde dahi bu katili koruyan ve görev verenler vardi.

 

Tüm gercekleri masaya yatirilmadan laf olsun diye Agca'ya karsi gelmek timsah gözyaslarina benzer.

Gönderi tarihi:

''Madde 1: Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.

 

Madde 2: Ben Tanrı değilim. Ben Tanrı'nın oğlu değilim. Ben ebedi Mesihim, yani ete kemiğe bürünmüş ve yeniden doğmuş aynı ilahi söz. Ben tüm evrende Tanrı'nın ebedi yüksek hizmetkarıyım. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.(teslis yok..ok..)

 

Madde3: Ve Kutsal Ruh (Ruhül Kudüs) Tanrı'nın yarattığı bir melekten başka bir şey değildir. Teslis diye bir şey yoktur.(e tamam anladık. teslis yok)

 

Madde 4: Dünyanın sonunun geldiğini ilan ediyorum. Tüm dünya bu yüzyıl içinde yok olacak. Her bir insan bu yüzyıl içinde ölecek.(senin gibi bir katili adam yerine koyduklarına göre gerçekten dünyanın sonu gelmiş olmalı)

 

Madde 5: İncil hata ile doludur. Mükemmel İncil'i ben yazacağım.Ebedi Mesih Mehmet Ali Ağca'' (haydi bakalım, buyrun)

 

bak söylemedi demeyin: şimdi bu adam yakında incil yazar. sonra bu incil kapış kapış satılır. birileri bunun ettiği lafları ciddiye alır ve uygular -benim memleketim çok ilginç bir memleket çünkü-. ardından türkiye bu adamla gurur duymaya başlar daha önce bir çok katille gurur duyduğu gibi. işte asıl o zaman manzara daha da üzüntü verici olacaktır.

Gönderi tarihi:

 

bak söylemedi demeyin: şimdi bu adam yakında incil yazar. sonra bu incil kapış kapış satılır. birileri bunun ettiği lafları ciddiye alır ve uygular -benim memleketim çok ilginç bir memleket çünkü-. ardından türkiye bu adamla gurur duymaya başlar daha önce bir çok katille gurur duyduğu gibi. işte asıl o zaman manzara daha da üzüntü verici olacaktır.

Ben bu olasiligin gercekleseceginden biraz emin gibiyim.

Gönderi tarihi:

ağca nın tahliyesi neticesinde türk medyasının davranış şekli tam bir rezalettir.bütün gün boyunca yüzlerce gazeteci,kendilerini parçalarcasına bu katilin peşinden koşturarak,benim ve inanıyorumki aklı başında milyonlarca insanımızın sinirlerini altüst etmeyi başarmıştır. sanki haber diye peşinde koşturdukları,onların meslekdaşı olan rahmetlik abdi ipekçi yi katletmemişte,vatanı düşman işgalinden kurtarmış bir baş komutandı.onca gazeteci birbirlerini yediler,herifin yıkanacağı küvete,yatacağı yatağa kadar kameraya çekip burnumuza dayadılar.olmaz olsun böyle gazetecilik.bütün tv kanallarında ana haber saatinde ilk haber bu psikopata aitti,hemde en az 15-20 dakika.ama,en son şehit verdiğimiz askerimizin haberi bugünkü gazetelerde nasıl yer aldı,görmüşsünüzdür sanırım.manşetler yine bu aşağılık adama aitti.o zaman bizler bir ay önce ırak tan topraklarımıza girerken davul zurna ile karşılanan pkk lı köpeklere yapılan törenlere neden kızdıkki?bu ikisinin arasında ne fark var? yazıklar olsun.

Gönderi tarihi:

Yansıyan görüntüler inanılır gibi değildi. Bu ülkede bir akıl tutulması yaşandığı, bir pespaye dejenerasyon yaşandığı kesin ama, bunun boyutları sınırlıdır umarım. Yoksa çok ciddi bir sorun yaşıyoruz demektir.

 

Bu ne olduğu tarife gerek göstermeyen kişiye gösterilen bu ilgi kesinlikle hayra alamet değil. Aklın yerinde ya yeller esiyor, ya delilik nedeniyle tutulmaya uğramış... Başka bir açıklama bulamıyorum.

 

Lafım o şahısa elbette değil. Tanrı da, onun oğlu da olmadığını söyleyen biri için ek bir açıklama gerekmez. Yani, ben de Haydarpaşa ekspresi değilim ama, bunu belirtme gereği duymam elbette düşünülemez! :D Fakat ilgi sahiplerinin durumu ondan kat kat daha vahim ötesi, asıl sorun bu!

Gönderi tarihi:

Agca'nin,"askerlik yapamaz"raporu almasi veya ona böyle bir rapor verilmis olmasi bile,hala perde arkasinda bazi güclerin varligini belgeliyor.

Sayin politika bu Halkin katilini askere almamak tam isabet.. Askerin bunu askere almamasi bu sahsi mesrulastirmamasi bu bizim katilimiz dememesi bence alkislanacak bir davranistir..

 

Yoksa yazilanlarin hepsine katiliyorum..Rua´nin yazdiklarini ayrica tekrar tekrar okudum alkisliyorum :clover:

Gönderi tarihi:

Sayin politika bu Halkin katilini askere almamak tam isabet.. Askerin bunu askere almamasi bu sahsi mesrulastirmamasi bu bizim katilimiz dememesi bence alkislanacak bir davranistir..

 

Yoksa yazilanlarin hepsine katiliyorum..Rua´nin yazdiklarini ayrica tekrar tekrar okudum alkisliyorum :clover:

 

Teşekkür ederim Efendi dostum :clover:

Gönderi tarihi:

Bu nasıl bir rezilliktir anlam veremedim...

Rezil bir katilin peşinde rezil bir medya ordusu...

Utanç verici...

 

 

Öldürülen aydınların aileleri ortak bir bildiri yayınlamış, "Düşünceyi kurşunla susturmaya çalışan, kurbanını tanımadan öldürenleri övmek bir insanlık suçudur" demişler.... Evet Ağca ve benzerlerini övmek bir insanlık suçudur. Ve dün Medya da bu insanlık suçuna Ağca ile birlikte ortak olmuştur...

 

Bakın Hürriyetten birkaç başlık: Sanki kendisi bir katil değil de bir prens!!!

 

 

AĞCA KALABALIKTAN BAYILDI

AĞCA ÇÜRÜK ÇIKTI..

AĞCA NIN TAHLİYE SERÜVENİ...

MERCEDES TEN İNDİ AUDI YE BİNDİ...

İŞTE AĞCA'NIN İLK SÖZLERİ...

20 OCAK'TA BASIN TOPLANTISI DÜZENLEYECEK

YEMEĞİ DIŞARDA YİYECEK

HANGİ ODA KAÇ PARA?

 

Diğerlerine bakmadım bile, burada neler yazdığını okumak dahi istemiyorum, başlıklar bile tek başına insanı insanlığından utandırmaya yetiyor... Katillere özgürlük, aydınlara ise ölüm...

 

Daha da ayrıntılı okumak isteyen için bu da link:

http://www.hurriyet....861.asp?gid=229

Gönderi tarihi:

Defalarca yazdım,yine yazmak istiyorum maalesef Türkiye medyası çok rezil bir durumdadır,bir katil hapisten çıkıyor bütün kanalların ana başlığı oluyor,bütün gazeteler bunu manşetten veriyor,hatta dün gece tv'de zapping yaparken gece saat 23:00'da canlı yayında bir haber bülteninin katilin kaldığı otelin önünden yayın yaptığını görünce dondum kaldım,sunucu tam bu sırada ''Ağcaya sesleniyorum,eğer bizi izliyorsa camdan el sallasın'' demesi içimi ürpertti,işin dahada vahişm olan kısmı ise bir katil böyle kahramanlar gibi karşılanıyorken bu ülkede,hapisten çıkıp 5 yıldızlı otelde kalabiliyorken,bütün medya peşindeyken,bizim gençlerimize katl etmenin yanlış ve zararlı bir iş olduğunu nasıl anlatacağımızı kim söyleyecek?

Gönderi tarihi:

Benim,uzun bir süredir,gazeteci denilen kesime karsi düsüncelerimi yeri geldiginde bu forumlarda dile getiriyorum.Bu düsüncelerimin ne kadar dogru oldugu ise dün ispatlandi.Ha bu arada yabanci gazetecilerde vardi o rezil tablonun icinde.Bu demek oluyor ki medya, katillere,yolsuzlara daha cok önem vermektedir,böyle oluncada ortada serefli bir gazetecilik olayi kalmamis oluyor.

 

Sayin Efendi,evet,söylediginiz konu dogrudur,onun askere alinmasi bile TSK icin bir hakaret olurdu.Ama acaba bu nedenlemi alinmadi yoksa gercekten sakat oldugundan mi yoksa baska iplermi cekildi bilmiyoruz.

 

Dün,TSK icindeki ser güclerin artik bugün olmamasi varsa bile bunlarin ayiklaniyor olmasida ayrica TSK'ya güvenimizi biraz daha arttiriyor.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Zaten Dünya'nın çivisi çıkmış durumda,insanların işsizlikten açlıktan psikolojisi iyice bozulmuş,adam kesmek, hırsızlık yapmak almış başını gidiyor,durum böyleyken sen bir katili al ve paşa muamelesi yap:

 

"Hey millet sizde katil olun,şimdi katiller prim yapıyor" der gibi!!!

Gönderi tarihi:

Hic sasirmadim, Turkiyede var olan bir sey yeni degilki herzaman hirsizlik yapan adam olduren katiller iyi bir halt yapmislar gibi odullendirilirler yarin birgun bir parti baskani olarak secimlere girip basbakanliga adayda olur. Toplum hic bir zaman akillanmiyor akillanmazda belki bizden sonraki nesiller akillanirsa onu bilemem ama simdi cok uzakta gorunen bir temmenidir bu mafyacilik ulkede kol gezmekte ve herkes bu mafyaciliga alkis tutmakta.. Hayirli olsun

Gönderi tarihi:

Dogrusu ben burada arkadaslarin tavrini anlamiyorum. Neymis efendim dogru dürüst gazetecilik bitmis, katillere bayagi ilgi gösteriyormusuz, TSK kendi icerisindeki ser gücleri ayikliyormus.

Bunlarin hepsi hikaye. Bu günlerde Agca olayinda yasigimizi gecmiste diger katiller, cete mensuplari ve fasistler icinde yasadik. Ne cabuk unuttuk Susurluk cetsi mensuplarini kahraman ilan ettigimizi? Yargilama sürecinde olsun hapisten cikislarinda olsun devamli bir gazeteci ordusu ve etrafindaki destekcileri tarafindan karsilandigini ve bizlere bu katiller icin "TÜRKIYE SIZINLE GURUR DUYUYOR" sloganlarini saatlerce ve günlerce göstermedimi televizyonlar? Bu cetecilerinbazilari gene gündende. TSK icindeki ser gücleri temizliyormus, duyunda inanmayin. Yesinler. Agca'yi "bizim katilimiz dememek" icin askerlikten men etmisler. Hikayeler ve seneryolar ülkesiyiz. Madem öyle PKK'lilarida kabul etmesinler canim. PKK'lilarin askerde olmalari TSK icin bir seref demekki. Agcayi yargilanmasi sürecinde ve askeri hapishaneden kacisinda destekleyen TSK mensuplarida acaba ser güc olarak temizlendimi? Neden bu ser gücleri aciklamiyor TSK? Agcanin TSK'ndki destekcilei kimdi aciklasinlar madem gercekten kendi icindeki ser gücleri temizliyor TSK?

 

Sunu buradan söylemeden gecemiyecegim, Türkiye'de her dönem oldugu gibi günümüzde de dürüst gazetecilerde var. Gazeteleri iyi takip ederseniz göreceksiniz, hangi gazeteler Agca'dan bahsederken sadece bir satir yazmis veya sayfalarca bol resimli yazmis.

 

Agca'nin hala destek görmesi ülkemizde karanlik güclerin halaa is basinda oldugunun bir göstegesidir.

 

Eger burada bunun tersini iddaa edenler varsa onlarin Abdi Ipekci cinayetindeki gercek sorumlularin neden cikartilmadiginin cevabinida vermeliler. Sonra da Ugur Mumcu ve digerlerinin cevabini arariz.

Gönderi tarihi:

Buyurun size magazin gazeteciligi yerine ve meslektasinin katilinin hangi otalde ve kac paraya yattigini bilmek istemeyen ama onu sorgulayan bir gazetecilik anlayisina örnek. Demekki ülkemzde sadece kötü gazetecilik yok.

 

"KONTRGERİLLAYI AĞCA’YA SORUN!

 

Abdi İpekçi suikastı ve kontrgerillanın karanlık eylemlerinin aydınlatılması için Ağca’nın Ergenekon savcıları tarafından da sorgulanması gerekiyor

 

KATİLE DAVUL ZURNA

 

Gazeteci-yazar Abdi İpekçi’nin katili, Papa suikastı ve iki ayrı gasp suçunun hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 30 yıl sonra serbest kaldı. GATA’ya götürülen Ağca, yaptığı yazılı açıklamada “Tanrı değil, ebedi Mesihim” dedi. Ağca, askerlik işlemleri için GATA’ya götürüldü. Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca’nın da aralarında bulunduğu grup, konvoyun geçişi sırasında davul ve zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu.

 

OLAYLI FİRAR

 

Ülkücü görüşleriyle bilinen Mehmet Ali Ağca, 1 Şubat 1979’da Milliyet gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi’ye düzenlenen suikastın tetikçisi olarak yakalandı. Ağca, Maltepe Askerî Cezaevi’ne kondu. Ağca. 23 Kasım 1979’da Maltepe Askerî Cezaevi’nden Abdullah Çatlı’nın da aralarında bulunduğu kişilerce kaçırıldı. 1981’de Papa 2. John Paul’a suikast düzenleyen Ağca, olay yerinde yakalandı ve ömür boyu hapse mahkûm edildi. »9’DA

Ağca sorgulanabilecek mi?

»Abdi İpekçi suikastı ve kontrgerillanın karanlık eylemlerin aydınlatılması için Ağca’nın sorgulanması gerektiği söylendi. Ertuğrul Kürkçü, “Ergenekon savcılarının, Mehmet Ali Ağca’yı sorguya çekmeleri gerek. Ağca’nın özellikle MHP, ülkü ocakları, bunların içindeki yapılar bakımından bir bilgi kutusu olduğu apaçık” dedi. Mithat Sancar ise “Ağca’nın İpekçi cinayeti ile Papa suikastıyla ilgili bağlantılarının ortaya çıkmasını engelleyen başka güçler var” diye konuştu.

 

Gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin katili, Papa suikasti ve iki ayrı gasp suçunun hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, yakaşık 30 yıl sonra serbest kaldı. GATA'ya götürülen Ağca, yaptığı yazılı açıklamada "Tanrı değil, ebedi mesihim" dedi. Ağca, Sincan F tipi Cezaevi'nden dün sabah tahliye edilerek, askerlik işlemleri için GATA'ya götürülmek üzere yola çıkarıldı. Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın da aralarında bulunduğu grup, konvoyun geçişi sırasında davul ve zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu.

Yol boyunca konvoyu takip eden araçlardaki gazeteciler Ağca'nın görüntüsünü çekebilmek için yoğun çaba harcadı. Çevre yoluna çıkmadan önce basın mensuplarını taşıyan araçların önü polis ekiplerince kesilmek istendi. Konvoyda polis ve basın mensuplarını taşıyan araçların dışında bazı sivil kişilerin de bulunduğu araçlar dikkati çekti.

'TANRI DEĞİL EDEBİ MESİHİM'

GATA'ya girişte gazetecilerin görüntü alması kapıdaki askerler tarafından engellenmeye çalışıldı. Ağca, kendisini takip eden kameramanlara el salladı. Yaşanan yoğunluk nedeniyle GATA'nın ana giriş kapısı araç trafiğine kapatıldı.

Kardeşi Adnan Ağca, beraberinde avukatlar Yılmaz Aboşoğlu ve Gökay Gültekin ile cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Ağca için daha önce ''askerliğe elverişli olmadığı'' yönünde rapor verildiğini ifade eden Adnan Ağca, ancak daha sonra bu raporun kabul edilmediğini söyledi. Avukat Gültekin de, gazetecilere Ağca tarafından yazıldığını söylediği İngilizce bir metin dağıttı. Metinde Ağca "Tanrı değil ebedi mesih olduğunu ve 'mükemmel İncil'i yazacağını" söylüyor.

 

ÇIRAĞAN'DA TOPLANTI YAPACAK

Avukatı Yılmaz Aboşoğlu, Ağca'nın birkaç gün Ankara'da kalacağını söyledi. Aboşoğlu, Ağca'nın Hollywood'dan teklif aldığını doğruladı. Mehmet Ali Ağca'nın önümüzdeki günlerde Çırağan Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

AĞCA’YI UNUTMADILAR

İtalya’da flaş haber

MEHMET Ali Ağca'nın tahliyesi İtalyan haber ajansları tarafından flaş haber olarak duyurdu. Tahliye haberi, gazetelerin internet sayfalarında da anında yer buldu.

İtalyan haber ajansı ANSA, flaş haberinde, Ağca'nın askerlik işlemleri için polis gözetiminde Sincan F tipi Cezaevi'nden alınarak GATA'ya götürüldüğünü belirtti. Ağca'nın kapsamlı bir basın toplantısı yapmasının zayıf bir ihtimal olduğunu kaydeden ajans, Ağca'ya para karşılığında kitap yazma, özel söyleşi ya da film önerisinde bulunan şirketlerin, genel bir basın toplantısıyla uzun uzun açıklamalar yapma konusuna sıcak bakmadıkları görüşüne yer verdi.

La Repubblica gazetesi, Papa 2. Jean Paul'e suikast girişiminde bulunmuş olmasını ön plana çıkararak, "Ağca, Ankara'da serbest kaldı. 1981'de Wojtyla'ya suikast düzenlemişti" başlığını kullandı.

La Stampa gazetesi ise Ağca'nın kendine bir İtalyan eş bulmak ve Papa 2. Jean Paul'ün kabrini ziyaret etmek istediğini anımsatarak, "Serbest kalan Ağca: Vatikan'a gitmek istiyorum" başlığını kullandı.

 

Ağca kimdir?

ÜLKÜCÜ görüşleriyle bilinen Mehmet Ali Ağca, 1 Şubat 1979'da Milliyet gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastın tetikçisi olarak olaydan 5 ay sonra gelen bir telefon ihbarıyla yakalandı. Polisin soruşturmayı sonuçlandırması için ek gözaltı süresine ihtiyacı vardı. Ancak, Sıkıyönetim Komutanlığı ek gözaltı süresini vermedi. Ağca, Maltepe Askeri Cezaevi'ne kondu.

ÇATLI CEZAEVİNDEN KAÇIRDI

Cezaevinde fazla kalmadı Ağca. 23 Kasım 1979'da Maltepe Askeri Cezaevi'nden adı daha sonra Susurluk kazasıyla gündeme gelecek olan Abdullah Çatlı'nın da aralarında bulunduğu kişilerce kaçırıldı. Mehmet Ali Ağca, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.

PAPA'YA SUİKAST DÜZENLEDİ

Yurtdışına kaçan Ağca'nın adının ikinci kez hem de dünya çapında duyulması, 13 Mayıs 1981'de oldu. Papa 2'nci John Paul'a suikast düzenleyen Ağca, olay yerinde yakalandı. Papa soruşturma süresince tam 128 kez ifade verdi. 22 Mart 1986'da Papa'ya suikastten ömür boyu hapse mahkum edildi.

TÜRKİYE'YE İDADE EDİLDİ

Mehmet Ali Ağca ile cezaevinde görüşen Papa, onu affettiğini açıkladı. Dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, Ağca'nın affını imzalayınca 13 Haziran 2000'de Türkiye'ye iade edildi.

'SADECE BİR AKTÖRÜM'

Ağca'nın Türkiye'ye döndükten sonra hakim karşısına çıkması ise, bir kuyumcu ve bir gazoz fabrikası deposunun soyulmasıyla ilgili oldu. Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Ağca'nın ilk sözü "Ben, Abdi İpekçi'nin katili değilim. Ben sadece bir aktördüm" oldu.

Yargılama boyunca Vatikan'a tehdit savuran Ağca, hesap soracağını ileri sürdü. Ağca, "Katolik olmam için Vatikan bana 50 milyon dolar, özgürlük ve kardinallik önerdi. Ağca, "Vatikan'da kral olmaktansa, Afrika'da maymun olmayı tercih ederim" dedi.

YANLIŞLIKLA SERBEST BIRAKILMIŞTI

Kadıköy'de iki ayrı gasp suçundan toplam 36 yıl hapse mahkum olan Ağca'nın cezası aflar nedeniyle 7 yıl 2 ay hapse çevrildi.

Ağca'nın İpekçi cinayetinden aldığı idam cezası ise 1991 yılında çıkartılan İnfaz Yasası gereği 10 yıl hapse çevrildi. Mehmet Ali Ağca, 12 Ocak 2006 tarihinde avukatının yaptığı başvuru üzerine serbest bırakıldı.

Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine ise Yargıtay tahliye kararını oybirliğiyle bozdu ve Mehmet Ali Ağca 20 Ocak 2006 tarihinde tekrar tutuklandı. Sadece 8 gün serbest kalan Ağca'nın, Kartal'da bir arkadaşının evinde kaldığı ortaya çıktı."

 

Kaynak: -http://www.thegazeteler.com/urller.asp?gazete=birgun-

Gönderi tarihi:

Ülkemizdeki gercek gazeteciligin az örneklerinden bir tane daha.

 

"19/01/2010

Katilden kahraman yaratma çabası

Abdi İpekçi’yi katleden eski ülkücü Mehmet Ali Ağca tahliye edildi. Bebekten katil yaratanlar, bu kez de bir katili kahraman yapma peşinde.

Önce dönemin Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’yi öldürdü, ardından aralarında Abdullan Çatlı’nın da bulunduğu bir grup tarafından cezaevinden kaçırıldıktan sonra Papa 2. Jean Paul’e suikast girişiminde bulundu. Ülkücü Mehmet Ali Ağca, Türkiye ve İtalya’da 30 yılı bulan cezaevi macerasının ardından dün sanki bir kahraman gibi tahliye oldu.

Gazeteci-Yazar Abdi İpekçi’yi öldürmekten, Papa 2’nci Jean Paul’ü vurmaktan, ayrıca 2 ayrı gasp suçundan hükümlü Mehmet Ali Ağca, işlemlerin tamamlanmasının ardından yaklaşık 30 yıl sonra cezaevinden çıktı. Saat 09.20’de Sincan F Tipi Cezaevi’nden tahliye edilen Ağca, camları siyah olan beyaz bir otomobille cezaevinden çıkartıldı. Ancak Ağca, anti-sosyal kişilik bozukluğu gerekçesiyle ‘askerliğe elverişli değildir’ raporunun onaylanmaması üzerine cezaevinden çıktıktan sonra polis ekiplerinin kontrolünde Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) götürüldü. GATA Ruh Sağlığı ve Hastalık Anabilim Dalı Başkanlığı’nda sağlık kontrolüne giren Ağca’nın, kontrollerin ardından polikliniğin arka kapısından çıkarıldığı öğrenildi. Ağca’nın avukatı Gökay Çağlaralp Gültekin, Ağca’ya ‘askerliğe elverişsiz olduğu’ yönünde heyet raporu verildiğini açıkladı.

MEDYA İZDİHAMI

Mehmet Ali Ağca’nın çıkışını görüntülemek üzere sabahın erken saatlerinden itibaren 300’e yakın yerli ve yabancı medya mensubu, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kompleksi önünde beklemeye başladı. Ağca, tahliye işlemlerinin tamamlanmasından sonra saat 09.20’de Sincan F Tipi Cezaevi’nden çıkarıldı. Bu sırada bazı basın mensupları, vinçlerin tepesine bile çıkıp Ağca’yı görüntülemeye çalıştı. Ağca’yı, 2 avukatı ile birlikte 10-15 kadar araçtan oluşan yakınları cezaevi önünde bekledi.

Ağca, camları siyah olan beyaz bir otomobilin içinde Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kompleksi’nden ayrıldı. Bu sırada kampüs çevresindeki yol üzerinde bekleyen ve Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca’nın da aralarında bulunduğu grup, konvoyun geçişi sırasında davul ve zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu. Grup, Ağca’nın da içinde bulunduğu aracı konvoy halinde takip etti.

KAZALAR YAŞANDI

Ağca, GATA’ya götürülürken konvoyu takip eden araçlardaki gazeteciler de Ağca’nın görüntüsünü çekebilmek için yoğun çaba sarf etti. Ağca’nın içinde bulunduğu araçla birlikte konvoy, çevreyoluna çıkmadan önce basın mensuplarını taşıyan araçların önü polis ekiplerince kesilmek istendi. Konvoyda, polis ve basın mensuplarını taşıyan araçların dışında bazı sivil kişilerin de bulunduğu araçlar dikkat çekti. Ağca’yı takip sırasında basın mensuplarını taşıyan araçların bazılarının maddi hasarlı kazalar yaptığı görüldü. Yaşanan yoğunluk nedeniyle GATA’nın ana giriş kapısı araç trafiğine kapatıldı. Mehmet Ali Ağca’nın içinde bulunduğu aracın GATA’ya girişinde gazetecilerin görüntü alması ise kapıdaki askerler tarafından engellenmeye çalışıldı.

HOLLYWOOD’DAN TEKLİF

Mehmet Ali Ağca’nın avukatı Yılmaz Aboşoğlu, cezaevi önünde gazetecilerin sorusu üzerine, Ağca’ya Hollywood’dan teklif geldiğini doğruladı. Aboşoğlu, “Ağca’ya Hollywood’dan teklif geldiği doğrudur. 8 milyon dolarlık bir teklif almıştır. Ancak hiçbir firmayla, gazeteyle, yerle şu ana kadar anlaşma yapılmadı” dedi.

5 MADDELİK İNGİLİZCE METİN

Ağca’nın avukatlarından Gökay Gültekin de gazetecilere, yine cezaevi önünde, Mehmet Ali Ağca tarafından yazıldığını söylediği 5 maddelik İngilizce bir metni dağıttı. “Sonsuz güç sahibi Allah’ın adıyla tanrının ilahi mesajını ilan ediyorum” diye başlayan metinde, Ağca bir kez daha ‘Mükemmel İncil’i yazacağını iddia etti.

AVUKAT AZLEDİLDİ

Ağca’nın avukatlarından Hacı Ali Özhan, Ağca’nın kamu hizmetinden kaçma düşüncesinde olmadığını iddi ederek, “Dinsel inançları ve felsefi değerlerine aykırı olduğu gerekçesiyle eline silah alamayacağını belirtti” dedi. Özhan açıklama yaptığı sırada Mehmet Ali Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca, Avukat Hacı Ali Özhan’ın, kardeşinin can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü ileri sürerek, azledildiğini bildirdi. (HABER MERKEZİ)

AĞCA KİMDİR

 

Türkiye, Mehmet Ali Ağca adını ilk kez Türkiye’de 1979’da Abdi İpekçi suikastı ve 1981’de de Papa 2. Jean Paul’e suikast girişimi ile duydu. Ağca, ardından uluslararası kamuoyunda tetikçi olarak anılmaya başlandı. Ağca, 1 Şubat 1979’da Milliyet Gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi’ye yönelik düzenlenen suikastın tetikçisi olarak olaydan 5 ay sonra yakalandı. Polisin ek gözaltı süresi istemesine rağmen, bu talep reddedildi ve Ağca, Maltepe Askeri Cezaevi’ne kondu. Cezaevinden 6 ay sonra 23 Kasım 1979’da, adı Susurluk kazası ile gündeme gelen Abdullah Çatlı’nın da aralarında bulunduğu iddia edilen bir grubun yardımıyla kaçırıldı ve Bulgaristan’a geçti. Ağca, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.

PAPA’YA SUİKAST GİRİŞİMİ

13 Mayıs 1981’de II. Jean Paul’e suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca’nın suikast soruşturması boyunca 128 kez ifadesi alındı. 22 Mart 1986’da İtalya’da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Ağca, 13 Haziran 2000’de dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi’nin affını onaylamasıyla Türkiye’ye iade edildi. Sadece gasp suçundan Türkiye’ye iadesi kararlaştırılan Mehmet Ali Ağca’nın, Abdi İpekçi cinayetinden tekrar yargılanmasının mümkün olmadığı açıklandı. Ağca, mahkemede “Ben Abdi İpekçi’nin katili değilim. Sadece aktörlük yaptım” dedi.

YANLIŞLIKLA SERBEST BIRAKILMIŞTI

Kadıköy’de iki ayrı gasp suçundan toplam 36 yıl hapse mahkum olan Ağca’nın cezası, kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak bilinen af yasası nedeniyle 7 yıl 2 ay hapse çevrildi.

Ağca’nın İpekçi cinayetinden aldığı idam cezası ise 1991 yılında çıkartılan İnfaz Yasası gereği 10 yıl hapse çevrildi. Mehmet Ali Ağca, 12 Ocak 2006 tarihinde avukatının yaptığı başvuru üzerine serbest bırakıldı. Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine ise Yargıtay tahliye kararını oybirliğiyle bozdu ve Mehmet Ali Ağca, 20 Ocak 2006 tarihinde tekrar tutuklandı ve Kartal H Tipi Cezaevi’ne konuldu.

LE SOİR: ÖMRÜ YALAN SÖYLEMEKLE GEÇTİ

Belçika’nın yüksek tirajlı gazetelerinden ‘Le Soir’, Gazeteci-Yazar Abdi İpekçi cinayeti ve iki ayrı gasp suçundan Hükümlü Mehmet Ali Ağca’nın tahliyesine ilişkin haber ve yorumlara geniş yer verdi. ‘Le Soir’ gazetesi, konuya birinci sayfasında yer verirken, Papa II. Jean Paul’e suikast girişiminde bulunan Ağca’nın ‘esrarengiz mesih’ görüntüsünü sürdürdüğüne dikkat çekti.

Gazete, Ağca’nın, ‘Cazip öneriler sunan bazı cömert basın organlarına’ açıklamalarda bulunmasının beklendiğini yazarak, “Ömrü yalan söylemekle geçen bir kişinin anlattıklarına inanmanın zor olduğu” görüşünü yansıttı.

Kendisine ‘imparator’, ‘mesih’ gibi unvanlar veren ‘megaloman’ Ağca’nın, ‘mafya, politika ve güvenlik birimleri bağlantılı derin devlet’ ile ilişkilerinden söz eden ‘Le Soir’, bu kişinin bir tarikat lideri veya karizmatik entelektüel olmadığına dikkati çekti. Gazete Ağca’nın, ‘öldürülmekten korktuğunu, ancak bunun nedenini açıklamadığını, tahliyesinden sonra bir kahraman gibi karşılanması endişesinin ağır bastığını anlattı. (HABER MERKEZİ)"

 

Kaynak: -http://www.thegazeteler.com/urller.asp?gazete=birgun-

Gönderi tarihi:

Yukaridaki alintida "GERCEK GAZETECI"lik örnegi ile ilgili ne var cözemedim,Yani Agca'nin kim oldugunu yazmasi gercek gazetecilik mi oluyor?Gercek gazetecilik,bir gazeteci katilini görüntülemek icin ortaliga düsmemektir.Agca'nin kim oldugunu herkes biliyor.

 

Bence,gazetecilik örnegini sadece HABERTÜRK gösterdi.Agca'yi göge cikaranlarin arasinda biz olmayacagiz dedi.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Yukaridaki alintida "GERCEK GAZETECI"lik örnegi ile ilgili ne var cözemedim,Yani Agca'nin kim oldugunu yazmasi gercek gazetecilik mi oluyor?Gercek gazetecilik,bir gazeteci katilini görüntülemek icin ortaliga düsmemektir.Agca'nin kim oldugunu herkes biliyor.

 

Bence,gazetecilik örnegini sadece HABERTÜRK gösterdi.Agca'yi göge cikaranlarin arasinda biz olmayacagiz dedi.

 

 

saygilarla

Anlamak isteemyene zorla anlatacak halimizde yok. Magazin yerine, Agca'nin yattigi otelin parasindan bahsetmek yerine onun egrcek kimligini ve yaptiklarini halka duyurmaktir ve aydinlanmamis cinayeti sorgulamaktir.

Demekki HABER TÜRK'te dogru olani yapiyor. Tebrik etmek gerek buradan.

 

Agca'yi herkes taniyormus, siz öyle bilin. Agca belirli bir kesime hala vatanperver, gercek milliyetci, dürüst bir Türk ecladi olarak tanitiliyor. ne biliyormus bahsettigin halk Agca hakkinda? O kadar emin konusmayalim. Ön yargilarimizla belirli gazetelere karsi antipatimizden gereksiz yorumlarada hic gerek yok.

Gönderi tarihi:

Mehmet Ali Ağca tahliye edildi

 

Gazeteci yazar Abdi İpekçi cinayeti ile iki ayrı gasp suçundan hüküm giyen Mehmet Ali Ağca tahliye edildi. Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın da aralarında bulunduğu grup Ağca'nın tahliyesini davul ve zurna eşliğinde kutladı.

 

Ağca, muayene için Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) Ruh ve Sinir Hastalıkları Kliniği'ne getirildi.

 

Ağca, Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri eşliğinde araçlarla Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kompleksi'nden ayrıldı. Kampüs çevresindeki yol üzerinde bekleyen ve Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın da aralarında bulunduğu grup, konvoyun geçişi sırasında davul ve zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu. Grup, Ağca'nın da içinde bulunduğu aracı konvoy halinde takip etti.

 

HOLLYWOOD’DAN TEKLİF GELDİ

 

Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Yılmaz Aboşoğlu, “Ağca'nın 8 milyon dolarlık bir teklif aldığı, ayrıca Hollywood’dan teklifler geldiği” yönündeki soru üzerine, “Hollywood'dan teklif geldiği doğrudur. Hiçbir firmayla, gazeteyle, yerle şu ana kadar anlaşma yapılmadı” dedi.

 

 

Aboşoğlu, “Ağca'nın evlenip evlenmeyeceği” sorusuna, “Önce özgürlüğün tadını çıkarsın, onlar yanlış haberler. Şu aşamada böyle bir şey söz konusu değil” yanıtını verdi.

 

 

Mehmet Ali Ağca'nın, askerliğe elverişli olmadığına ilişkin 2006’da GATA’dan aldığı rapor, Milli Savunma Bakanlığı’nca onaylanmadığı için, Gülhane Askeri Tıp Akadimesi’nde kontrolden geçecek. Ağca’nın avukatı Hacı Ali Özhan, müvekkilinin ikinci kez sağlık kontrolünden geçirilmesi kararına itiraz edeceklerini söyledi.

 

Özhan, bürosunda düzenlediği basın toplantısında, müvekkilinin, dünya kamuoyunun gündeminde yer aldığını ve 2006’dakine benzer bir krizin, Türkiye’deki hukuki işleyişin sorgulanmasına yol açacağını belirtti. Ağca’nın kamu hizmetinden kaçma düşüncesinde olmadığını söyleyen Özhan, “Dinsel inançları ve felsefi değerlerine aykırı olduğu gerekçesiyle eline silah alamayacağını belirtti” dedi.

 

 

AĞCA'DAN İNCİLER

 

Avukat Gökay Gültekin, gazetecilere Mehmet Ali Ağca tarafından yazıldığını söylediği İngilizce bir metni dağıttı.

 

''Sonsuz güç sahibi Allah'ın adıyla Tanrının ilahi mesajını ilan ediyorum'' diye başlayan metinde şu ifadeler yer aldı:

 

''Madde 1: Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.

 

Maadde 2: Ben Tanrı değilim. Ben Tanrı'nın oğlu değilim. Ben ebedi Mesihim, yani ete kemiğe bürünmüş ve yeniden doğmuş aynı ilahi söz. Ben tüm evrende Tanrı'nın ebedi yüksek hizmetkarıyım. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.

 

Madde3: Ve Kutsal Ruh (Ruhül Kudüs) Tanrı'nın yarattığı bir melekten başka bir şey değildir. Teslis diye bir şey yoktur.

 

Madde 4: Dünyanın sonunun geldiğini ilan ediyorum. Tüm dünya bu yüzyıl içinde yok olacak. Her bir insan bu yüzyıl içinde ölecek.

 

Madde 5: İncil hata ile doludur. Mükemmel İncil'i ben yazacağım.

 

Ebedi Mesih Mehmet Ali Ağca''

 

Avukat ültekin, ayrıca Ağca ve Papa 2. Jean Paul'un birlikte çekilmiş bir fotoğrafını kapağına taşıyan Times dergisinde çıkan bir makalenin fotokopisini de basın mensuplarına dağıttı.

 

AKRABALARDA SESSİZLİK

 

Gazeteci Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Malatya'daki akrabaları gazetecilerle konuşmaktan kaçındı.

 

Çukurdere Mahallesi'nde bulunan Mehmet Ali Ağca’nın teyzesi Kadriye Esen'in evinde herhangi bir hareketlilik görülmezken, gazetecilerin aile fertleriyle görüşmesine izin verilmedi. Evdeki perdeler de gün boyu kapalı tutuldu.

 

-http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13504863.asp?gid=229-

Gönderi tarihi:

Defalarca yazdım,yine yazmak istiyorum maalesef Türkiye medyası çok rezil bir durumdadır,bir katil hapisten çıkıyor bütün kanalların ana başlığı oluyor,bütün gazeteler bunu manşetten veriyor,hatta dün gece tv'de zapping yaparken gece saat 23:00'da canlı yayında bir haber bülteninin katilin kaldığı otelin önünden yayın yaptığını görünce dondum kaldım,sunucu tam bu sırada ''Ağcaya sesleniyorum,eğer bizi izliyorsa camdan el sallasın'' demesi içimi ürpertti,işin dahada vahişm olan kısmı ise bir katil böyle kahramanlar gibi karşılanıyorken bu ülkede,hapisten çıkıp 5 yıldızlı otelde kalabiliyorken,bütün medya peşindeyken,bizim gençlerimize katl etmenin yanlış ve zararlı bir iş olduğunu nasıl anlatacağımızı kim söyleyecek?

Şimdi burda herşeyi basına mal edemezsiniz..Daha doğrusu basından evvel gelenler var..Kimler bunlar..Bizleriz...Basın görsel bir olaydır..Hangı duyu organı yada bilinçaltı düzeyimize hitap eder bellidir..Şimdi soruyorum size tv. de kimin eli kimin cebinde şeklinde bir kültür anlayışı olan programları,Ajdar gibi "Nane" ***** ortaya atanları,dizilerde yengesini akrabasını eniştesini uçkur çözme hedefi görenleri,ailemizin bir ferdi gibi kabul edilen resmen katil olanları,beyniyle değilde sahip olduğu organik biçimiyle insanların ağzının bi karış açılmasını sağlayanları kimler seyretti?..Niçin şikayet ediyoruz?..

 

 

Gençlerimize katletmenin yanlış bir iş olduğunu anlatma endişesine kapılmışsınız..Ağca diyorsunuz,karşılanma şekli kafanıza takılmış benimde kafama takılan bir şey var dağdan gelenler oldu Ağca'dan çok farklı bir karşılanmaya mı tabi tutuldular?..Kendini bu vatan topraklarının evladı kabul eden ve bu uğurda ölmeyi dahi aklına getirmeyen ve bacağını kolunu gözünü kaybedenler bu ülkede nasıl karşılanmıştı?..Gençlerimize bunu nasıl anlatacağız?...

Gönderi tarihi:

İzlenme konusunda size hak veririm,ancak şunuda anlamak lazım insanlar kendi hayatları için çok ters görünen imkansız olan şeyleri başka yerlerde görünce ilgi ile takip ederler,dizilerde anlatılan ensest ilişkilerin ülkemizdede dünyada yaşandığını gazetelerin 3. sayfalarından neredeyse hergün görüyoruz ama ''ayıp'' bildiğimiz,kültürümüze ters olduğu,çevre tepkisi korkusu bunları konuşmaya müsade etmiyor,insanlar bu tür ysak ilişkiler içeren filmleri bu psikoloji ile izliyorlar.

Tıpkı Ağca'nın karşılanma merasiminin yanlış olduğu gibi,dağdan inen Pkk'lilerin karşılama merasimide yanlıştı ancak bu konu ile ilgili şunuda görmek gerekir ki; Dtp yada Pkk 1.5 milyon insanı hiçbir zaman bir araya toplayamadı,orada bölge halkı yıllardır çektiği acıların sona ermesi ümidiyle,barış olabileceği ümidiyle oraya koştu ama yanlış olan bunun ülkenin diğer bölgelerinde nasıl algılanacağını yada algılattırılacağını düşünememiş olmaktı....

Gönderi tarihi:

Evvelsiz'in yazdiklarina muhakkak ki katiliyorum ne var ki,konu basligi geregi Agca'dir tartisma konusu.PKK'lilarin nasil karsilandigi ile ilgili bircok tartisma yapildi.

 

Gercek olarak degerlendirmek gerekirse,katillere ve teröristlere son dönemlerde "Sayin"tarzi yaklasimlar moda haline getirildi.Tamam Avrupa'da da,bir katilden,bir hirsizdan veya baska bir sucludan bahsedilirken,"BAY"sözcügü kullanilir ama "Sayin" dendigi yoktur.Sayin ifadesi, o kisiye verilen degerin ifadesidir.Imrali canisine ilk "Sayin"diyen basbakan Erdogandir.Erdogan'in bu ifadesinde,onun kimleri hangi gözle gördügü ve degerlendirdigi cok net olarak ortaya cikiyor.Erdogan,Öcalan'a "SAYIN"derken sehit askerlerimiz icinde "KELLE"ifadesini layik görmüstür.Ayni sekilde,Agca'yi karsilamaya gidip, ona "SAYIN"diye hitap eden gazeteciler gibi.

 

PKK'lilarin karsilanisi tam bir skandaldi.PKK yandaslarinin onlari karsilamaya gitmeleri ellerine PKK bayraklari ve Öcalan posterleri almalari sasirtici degildi,asil sasirtici olan,PKK'lilarin karsilanisinda Devletin tesrifatcilik yapmasiydi.Böylece Devleti yönetenlerin kimlere hangi degeri verdikleri anlasilmistir.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.