Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran değişti mi?


israil

Önerilen İletiler

Ziynet kelime anlamiylada sözlük anlamiylada süs olarak kullanilan takilardir ki ayette bu da acik acik belirtilmis ayak bileklerine takilan ziynetlerden bahsedilmistir.Bunlarin ve boyuna takilan süs esyalarinin gizli kalmasi istenmistir.

 

 

saygilarla

 

Size mutlu bir yaşam dilerim sayın 'politika'...

Olayı boyundaki süs eşyalarına getirdiğiniz an iş bitmiştir.

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 62
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Ziynet kimine göre kadının memeside olabiliyor, hatta kadının saçı, kılı, tüyü ziynet sayılabiliyor, hatta bunlar ses bile çıkartabiliyor (:

 

Kuran'ın bazı ayetlerinin kısmen ya da tamamen değiştirilmiş olabileceğini düşünüyorum...

 

Kuran'da değiştirilmemiş ayetler, Arabların anlayamadıkları (yani çözemedikleri) ve sosyal hayatlarına müdahale ettiğini düşünmedikleri ayetlerdir bence... Arabların sosyal yaşantılarını, şahsi ve bedeni zaaflarını ilgilendiren konularda yani onları ilgilendiren ayetlerde oynanmış olma ihtimali yüksek, çünkü Arabları biliyoruz (: Özellikle kadın konusunda Arab görüşü, Yahudi görüşü birebir aynı görünüyor!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Kuran'ın bazı ayetlerinin kısmen ya da tamamen değiştirilmiş olabileceğini düşünüyorum...

 

 

 

إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:

إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ

 

 

Düşünüyorsun öyle ise varsın.

Düşündüğün; ne?

Düşün! hayal et! doğrula!

Düşün! hayalperest olma, doğru,olup olmaması,kimseyi bağlamaz.

Yukardaki "ARAPÇA" yazının,anlamı ne mesela!

Kişi istediği gibi düşünüp yorum yapabilir,Arapça bilmiyorsa,bilene sorup yorum yapabilir,Arapça bilenin,anlattıkları hakkında (doğrumu,değilmi)yorum yapabilir.

Hülasa;Düşünmeye "KET" vurulmaz,vurulmazda,her düşünenin,düşündüğü de "KAALE" alınmaz.

 

Muhabbetle.

 

;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Düşünüyorsun öyle ise varsın.

Düşündüğün; ne?

Düşün! hayal et! doğrula!

Düşün! hayalperest olma, doğru,olup olmaması,kimseyi bağlamaz.

Yukardaki "ARAPÇA" yazının,anlamı ne mesela!

Kişi istediği gibi düşünüp yorum yapabilir,Arapça bilmiyorsa,bilene sorup yorum yapabilir,Arapça bilenin,anlattıkları hakkında (doğrumu,değilmi)yorum yapabilir.

Hülasa;Düşünmeye "KET" vurulmaz, vurulmazda, her düşünenin,düşündüğü de "KAALE" alınmaz.

 

 

Sayın "sarıgöl";

Sardunyam'ın yazdığı iletiyi sizin gibi bende okudum.

Bence son derece aklı başında ve anlaşılır ifadelerle başlığın konusuna kendi düşünceleriyle açıklık getirmiş.

Hiçte kaale alınmaz değil aksine anlaşılır ve ve çok doğru yaklaşımlar olarak değerlendirdim.

 

Oysa sizin yazınızı da anlamak amaçlı okuduğumda yazdıklarınız beni aydınlatmaktan çok tam tersi bir dolu yanıtlamanızı gerektirecek soru işaretlerini oluşturdu kafamda...

 

Ve O Yüzden Size Sormak ve ...

 

Anlamak istiyorum;

Başkalarının sizin doğrulamadığınız bir şeyleri söyleme hakkı yok mudur?

 

Anlamak istiyorum;

Diğerlerinin ifade ettiklerini yanlışlamak istiyorsanız neden herkesin kabul edeceği doğruları öne sürerek söylenenleri çürütmek varken ...

Siz onaylamıyor ya da katılmıyorsunuz diye diğerlerinin ifade ettiklerinin hep absürt ve kimseyi bağlamaz ifadeler olarak mı değerlendirilmesi gerekiyor?

 

Anlamak istiyorum;

Kimsenin düşünmesine engel olunamayacağını bildiğiniz halde,

Neden sizin onaylamadığınız, katılmadığınız düşüncelerin hayalperestlik olduğunu kabul ediyor ve kaale alınmamasını öneriyorsunuz?

 

Anlamak istiyorum;

Tartışmaları sizin doğrularınız, diğerlerinin yanlışları yani karşıtlık üreterek mi yapılması gerekiyor?

 

Anlamak istiyorum;

Yaşam sadece sizin doğrularınız üzerine mi kurulu ?

 

Saygı ve Sevgilerimle ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın "sarıgöl";

Sardunyam'ın yazdığı iletiyi sizin gibi bende okudum.

Bence son derece aklı başında ve anlaşılır ifadelerle başlığın konusuna kendi düşünceleriyle açıklık getirmiş.

Hiçte kaale alınmaz değil aksine anlaşılır ve ve çok doğru yaklaşımlar olarak değerlendirdim.

 

 

Çok doğru, sayın GeceKuşu,nesi doğru derseniz,sizin düşünce ekseninizde doğru,sayıne sardunyam'ın yazdıklarını,sizde yazıp kanaatlerinizi belirtmişsiniz.

 

 

Oysa sizin yazınızı da anlamak amaçlı okuduğumda yazdıklarınız beni aydınlatmaktan çok tam tersi bir dolu yanıtlamanızı gerektirecek soru işaretlerini oluşturdu kafamda...

 

 

Bu yazdıklarınızda doğru sayın GeceKuşu, benim yazdıklarım sizde aksi bir tesir yapmazsa zaten tartışmamıza gerek yok demektir,yani Dünya ya bakışımızın aynı olması gerekir ki,öyle değil.

 

 

Ve O Yüzden Size Sormak ve ...

 

Anlamak istiyorum;

Başkalarının sizin doğrulamadığınız bir şeyleri söyleme hakkı yok mudur?

 

 

 

Bu yazdıklarınızın da karşılığı olarak yazı yazdığımız "SİTE" vasıtasıyla yerine getiriyorsunuz zaten. Başkalarının benim doğrularıma karşı fikirleri ortada kim engel oluyorki,üstelik benim ne öyle bir talebim var,nede "SİTE" müsade etmez dolayısı ile, beyan ediyorsunuz.

 

 

Anlamak istiyorum;

Diğerlerinin ifade ettiklerini yanlışlamak istiyorsanız neden herkesin kabul edeceği doğruları öne sürerek söylenenleri çürütmek varken ...

Siz onaylamıyor ya da katılmıyorsunuz diye diğerlerinin ifade ettiklerinin hep absürt ve kimseyi bağlamaz ifadeler olarak mı değerlendirilmesi gerekiyor?

 

 

 

Anlamak istemeniz normal ve diğerlerinin ifade ettikleri (düşünce)tabii ki kimseyi bağlamaz, eğer bağlasaydı "TARTIŞMA" olmaz,tek tip düşüncenin ürünü fikirler ortalığı kaplardı, ne yani siz tek düze yaşamdanmı yanasınız.

Ben kendi kapasitem ölçüsünde,kimseyi kırmadan (haddim değil) kanaatlerimi yazıyorum,varsa benim fikirlerimi çürütecek bir yanıtınız buyrun siz deneyin o zaman ne dersiniz...

 

 

Anlamak istiyorum;

Kimsenin düşünmesine engel olunamayacağını bildiğiniz halde,

Neden sizin onaylamadığınız, katılmadığınız düşüncelerin hayalperestlik olduğunu kabul ediyor ve kaale alınmamasını öneriyorsunuz?

 

 

 

 

Kimsenin düşüncesine mani olabilecek ne kudretim var, nede öyle bir niyetim, üstelik benim onaylamadığım düşüncelere karşı, ben yazıyorum, sizde beni "SORGULUYORSUNUZ" bu tavırda doğru,fakat ben hayalperest olarak yazı yazmışsam ki,kimseyi yargılamak için değil,bakın sizde karşı cevap olarak bana niye yazdığımı soruyorsunuz,dolayısı ile bu sorunda karşı cevap ile aşılabilir,siz "KAALE" almışsınız çokta iyi yapmışsınız, benim önerimde sizin nezdinizde KAALE alınmamış demekki,bana bunları soruyorsunuz değilmi.

 

 

Anlamak istiyorum;

Tartışmaları sizin doğrularınız, diğerlerinin yanlışları yani karşıtlık üreterek mi yapılması gerekiyor?

 

Anlamak istiyorum;

Yaşam sadece sizin doğrularınız üzerine mi kurulu ?

 

Saygı ve Sevgilerimle ...

 

 

 

 

Karşıtlık olaraktan zıtlaşmayı,kastetiyorsanız, yanlış kanıya varmışsınız ve bu görüş size ait. Benim doğrularım da beni bağlar,varsa eğer bir yanlışım "SİTE" harkese açık bir platform sizde bana yazın engel olan ne.

Herkesin yaşamı kendine,ve herkes kendi doğruları üzere yaşar,bu durum doğa yasasına bile ters,yani benim inancıma göre ise, hepten ters, dolayısı ile burada da yanlış intiba edindiniz,şayet öyle bir intiba vermişsem,bu yazdıklarım ile sizi ikna edebilmiş ve anlamanıza yardımcı oldumsa ne mutlu,yok fikirlerinizde benim için bir değişiklik olmamişsa,yapabileceiğm bir şey yok,herkes hem fikirlerinde,hemde iradesinde hürdür.

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Kısaca toparlarsam, Kuran değişmemiştir,orjinal indiği dilde değişiklik yoktur, en az diğer Kitaplarımız kadar.Varsın lehçeleri,mealleri, çevirileri değiştirip değiştirip sunsunlar,insan aslına odaklandıkça,çelişki sanılanlar ortadan kalkacaktır.

Kuranı savunanlar bu kitabın değişmez, sabit, mükemmel, ahlak klavuzlugunu gosteren, sivrilmiş veya zirveye ulaşmış bilgi dolu oldugunu soyleyip, ve icinde hic bir zaman aykırılık, çelişme, yalanlama olmadigini iddia ederek, aynı zamanda bu kitabın bizlere ebediyyen, başı ve sonu olmayan, daimi, rehberlik, yol gösterme klavuzu oldugu dusunurler.

 

Fakat tartışmaya gelince ... aynı arkadaşlar Kuranı dogru anlamak için bağlamsal zamandaki davranışa anlam kazandıran içinde vuku bulduğu şartlara gore tartışırlar, konteksti anlamalı derler.

 

Mamafih yukardaki Kuranin niteliklerini kolayca ortaya atanlar, kendilerin bahsettikleri kuran nitelikleri unuturlar. Ornegin, "Mukemmel" demek, her yonden "mukemmel" dir. Yani, bu kitabın kolayca anlaşılmasıdır. Eger, bu "mukemmel" kitab her insan için ise, bu kitab her insan tarafından okununca anlaşılması gerekir. Cunku "mukemmel"dir. Mukemmel kitap bağlamsızdır, ve kontekst gerektirmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet; "KUR'AN" DEĞİŞMEZ,EBEDİ,KILAVUZ VE YOL GÖSTERİCİDİR...

Amenna ve Saddakna.

 

Şimdi; bu duruma karşı olunabilir,normaldir,zaten Kur!an bunu emreder "DİNDE ZORLAMA YOKTUR".

 

Ama? sorum şu,kişi İslam a karşı, karşıda seninde birşeyler ortaya koyman gerekir "KISTAS" için,yani seküler bir yaşam tarzını mı benimsiyorsun,hindu,Yahudi,yahut hırıstiyan mısın nesin ortaya koy,koyda bakalım kimin inadığı değerler veya kıstaslar daha makbul değilmi.

Bu itibarla inandığın değerleri (kişi) bilelimki,(ortaya koy)karşılaştırma yapalım,yoksa kişi olayları çarpıtıp,kendi

istikameti doğrultusunda,elastiki bir konuma sokabilir,yani istediği gibi,istediği yana olayları eğer maksat İslam karşıtı bir hava oluşsun.

Sonuçta "İSLAM" evrensel ve HAK YOLDUR,dileyen kendini belli eder (yahudi,hıristiyan,Hindu,seküler) dilemeyen de belli etmez buda farketmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet; "KUR'AN" DEĞİŞMEZ,EBEDİ,KILAVUZ VE YOL GÖSTERİCİDİR...

Amenna ve Saddakna.

 

Şimdi; bu duruma karşı olunabilir,normaldir,zaten Kur!an bunu emreder "DİNDE ZORLAMA YOKTUR".

 

Ama? sorum şu,kişi İslam a karşı, karşıda seninde birşeyler ortaya koyman gerekir "KISTAS" için,yani seküler bir yaşam tarzını mı benimsiyorsun,hindu,Yahudi,yahut hırıstiyan mısın nesin ortaya koy,koyda bakalım kimin inadığı değerler veya kıstaslar daha makbul değilmi.

Bu itibarla inandığın değerleri (kişi) bilelimki,(ortaya koy)karşılaştırma yapalım,yoksa kişi olayları çarpıtıp,kendi

istikameti doğrultusunda,elastiki bir konuma sokabilir,yani istediği gibi,istediği yana olayları eğer maksat İslam karşıtı bir hava oluşsun.

Sonuçta "İSLAM" evrensel ve HAK YOLDUR,dileyen kendini belli eder (yahudi,hıristiyan,Hindu,seküler) dilemeyen de belli etmez buda farketmez.

 

Kuran "Dinde Zorlama yoktur" diye emrederse, kendi emrini bu ayetin tam arkasindaki ayette kendisinin yalan soyledigini ispat eder. Ustelik, bir cok Islam ulkelerinde, dini degistiren Muslumanlari oldurmekle bu ayetin sahi olmadigini ispat ederler. Murtadlari oldurmekle, Kurandaki emirleri ve Muhammedin Hadislerdeki emrini takip ederler.

 

Not: Benim ne dini takip edip, etmedigimi tartismakla, konuyu Kuranin zayifligindan uzaklastirmaktan baska bir sey degildir. Cunku alakasi yok. Kuran , mukemmel bir kitap ise baska dinleri ortaya surmek gereksizdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:

إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ

 

 

Düşünüyorsun öyle ise varsın.

Düşündüğün; ne?

Düşün! hayal et! doğrula!

Düşün! hayalperest olma, doğru,olup olmaması,kimseyi bağlamaz.

Yukardaki "ARAPÇA" yazının,anlamı ne mesela!

Kişi istediği gibi düşünüp yorum yapabilir,Arapça bilmiyorsa,bilene sorup yorum yapabilir,Arapça bilenin,anlattıkları hakkında (doğrumu,değilmi)yorum yapabilir.

Hülasa;Düşünmeye "KET" vurulmaz,vurulmazda,her düşünenin,düşündüğü de "KAALE" alınmaz.

 

Muhabbetle.

 

;)

 

Birde ne dediğinizi anlayabilseydik :)

 

Kaale alınmasını onaylamadığınız düşüncelerimi kaale almayıp cevaplamasaydınız keşke (:

 

hoş burda bir cevap yok ama hadi neyse...

 

Şimdi ben Arap değilim, Arabçada bilmiyorum üstelik ve yazdığınız şeyde ne anlatılıyor onuda anlamadım, çokta umursadığım söylenemez...

 

Fakat düşünce meselesine gelince, ben siz benim düşüncelerimi kaale alasınız diye düşünmüyorum mesela, ya da bir başkası alsın diyede değil ben tamamen kendim için düşünüyorum tıpkı sizin gibi...

 

Herkes inanmak istediğine inanır, inanmakta düşünmek kadar doğaldır, inanmanın kişiye özel nedenleri vardır, bilinmezi çözmediğini inanarak bastırmaya çalışır inananların çoğu, mucizeye inanırlar, efsaneye inanırlar, türlü acayipliklere inanabilirler, bir evliyanın türbesine gidip dua ettiğinde cennete gideceğine inanabilir, şeyh hazretlerinden icazet alıp cennete gideceğine inanabilir, hatta bunlara başkalarınıda inandırmakla mükellef olduğunua da inanabilir...

 

Bazı şeylerin ispatı sağlaması mümkün değildir ben size sormak isterim Allah insanı sadece ona inansın ve ibadet etsin diye yarattıysa neden kendisiyle ilgili bu kadar az delil var insanların elinde buna göre Allah ya insanların aklına güveniyor olmalı ya da ne çıkarsa bahtımıza diyor olmalı... (kaale almayacaksanız cevap yazmayabilirsiniz inancınıza göre günaha girdiğinizi düşünebilirsiniz saygı duyarım)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran "Dinde Zorlama yoktur" diye emrederse, kendi emrini bu ayetin tam arkasindaki ayette kendisinin yalan soyledigini ispat eder. Ustelik, bir cok Islam ulkelerinde, dini degistiren Muslumanlari oldurmekle bu ayetin sahi olmadigini ispat ederler. Murtadlari oldurmekle, Kurandaki emirleri ve Muhammedin Hadislerdeki emrini takip ederler.

 

Not: Benim ne dini takip edip, etmedigimi tartismakla, konuyu Kuranin zayifligindan uzaklastirmaktan baska bir sey degildir. Cunku alakasi yok. Kuran , mukemmel bir kitap ise baska dinleri ortaya surmek gereksizdir.

 

İsrail de siyonistler,İsviçrede minare yasağı,almanya da naziler,italya da faşistler,İlgiltere de holiganizm (fulbol taraftarlığını bile alet ediyorlar)ABD de ku klux klan ,babtistler,EVANJELİK ler vs vs.

 

Bir şeyi "İDDİA" eden,kanıtını da ortaya koyması gerek,yoksa ben yazdım öyledir mantığı egemen olur ve itibar edilmez.

Hıristiyan batılı devletlerde "DİN" olarak egemen olan görüş Hıristiyan lık ve Yahudi ye hoşgörü hakimdir, şimdi batı da EN ÇOK HANGİ "DİN'E" yöneliş var.

İslam a karşı olmak başka, olmayan bir şeyi isnat etmek başka,şimdi; Yahudi ve Hıristiyan fanatizmi,seküler devletlerin kolonyalist faliyetleri ve emperyalist idealleri uğruna yaptıkları hangi "DİN" e göre veya seküler yaşam tarzı bumu.

İslam da Müslümanların kişisel hataları sonucu oluşmuş misal;(kan davası İslam da yasak) bazı yanlış uygulamaları Kur'an ve İslam a mal etemk yanlış bu itibarla kişi,kişiler evvela kendilerinde bir empati yapmak zorundalar,gerisi zaten gelir çorap söküğü gibi.

 

Kısaca.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bazı şeylerin ispatı sağlaması mümkün değildir ben size sormak isterim Allah insanı sadece ona inansın ve ibadet etsin diye yarattıysa neden kendisiyle ilgili bu kadar az delil var insanların elinde buna göre Allah ya insanların aklına güveniyor olmalı ya da ne çıkarsa bahtımıza diyor olmalı... (kaale almayacaksanız cevap yazmayabilirsiniz inancınıza göre günaha girdiğinizi düşünebilirsiniz saygı duyarım)

 

Sayın sardunyam bu iletiyi de,yeni farkettim, dolayısı ile cevap yazmam da geç oldu. Az delilden kasıt ne onu anlamadım, ama! "İnsan ve Kâinat" delillerle "lebaleb" dolu,anlayana, hoş yanlız İnsan bile "BİLİNÇ" olayı ile delil.

Burada da "AKIL" devreye bilinç,irade,olarak girdimi ne çıkarsa bahtıma değil,seç,seç al kaderini yaşa olayı çıkıyor. "SİZİ KÂÂLE" aldığımdan da iletinize cevap yazıyorum,umarım anlarsınız.

Anlamanız dileğiyle.

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaale aldığınız için minnettarım :)

 

sayın Sarıgöl, şimdi mantık yürütelim bütün dünyasal öğretilerden uzak kalarak biran düşünelim, bize bir kaç kitap, bir kaö peygamber, bir kaç bişey göndererek kendisine inanmamızı ve ondan korkmamızı isteyen Allah eğer ona inanmamız konusunda çok kararlıysa ve aksi taktirde bizi cezalandıracaksa kişi başına bir delil göndermesi gerekmezmiydi?

 

son peygamber geleli 1400 küsur sene geçmiş, getirdiği kitap ona keza, biz mesela bizler bu çağda onun geldiğine şahit değiliz sadece geçmiş belgelere dayalı olarak var olduğunu ve hatta kesinlikle doğru olduğunu kabul ediyoruz, peki bunu neye göre düşünüyoruz? Bize anlatılanlar eksik ya da tamamen yanlışsa ne olacak?

 

Evrende çeşitli ve belki milyarlarca ispat vardır desem bunu neye göredemiş olurum, sadece kendi bakış açıma göre değil mi? Bana göre delil olan bir başkasına göre basit bir oluşum olabilir, insan ve canlılık elbette oldukça kompleks varlıklar günümüz teknolojisiyle müthiş makinalar sayılabiliriz yani organik birer makinayız biz... Fakat bütün bunlar yaratılışı yüzde yüz kanıtlıyor mu?

 

Ben inanmayı tercih eder ve gördüklerimi mucize olarak değerlendirip evet Allah vardır diyebilirim (ki öyle diyorum Allah'ın varlığından şüphem yok fakat pek çok şeyden şüphe içerisindeyim) ancak çoğu insana görede üstünde düşünülesi şeyler olmayabilir bunlar ya körü körüne kabul eder ya da reddeder, benim merak ettiğim yaratılış amacımız Allah'a imansa eğer o zaman bütün bunlar yeterli deliller olmuyor bence, peki ama neden böyle? Allah varlığını bize daha somut durumlarla ispatlayamaz mıydı, o zaman onu anlamaya çalışmamız daha kolay olmazmıydı, işte bu durumda Allah canlılar içinde bizim gibi pek çok özellikten mahrum ve biçare olan insanlara çok fazla sorumluluk yüklemiş olmuyor mu?

 

Belki bir süre içerisinde çok daha somut durumlar ortaya çıkabilir bunlara hazırlıklıyım ben bugüne kadar öğretilmiş bütün ezberlerden uzak kalıp her yeni gün oluşumu yeniden gözlemlemeyi tercih ediyorum, bu işlerde yani geçmişten günümüze gelen dini öğretilerde büyük boşluklar ve yanlışlar olduğu ortada işin içinde başka işler var gibime geliyor, şeytan ayrıntıda gizli... Ayrıntılar nerede?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mamafih yukardaki Kuranin niteliklerini kolayca ortaya atanlar, kendilerin bahsettikleri kuran nitelikleri unuturlar. Ornegin, "Mukemmel" demek, her yonden "mukemmel" dir. Yani, bu kitabın kolayca anlaşılmasıdır. Eger, bu "mukemmel" kitab her insan için ise, bu kitab her insan tarafından okununca anlaşılması gerekir. Cunku "mukemmel"dir. Mukemmel kitap bağlamsızdır, ve kontekst gerektirmez.

Bir Kitabın kolay anlaşılması, onu mükemmel yapmaz.Yani örneğin, ""Ali saat 9 da evden çıktı.9:30 da okula vardı.İlk ders matematikti.Hoca rasyonel sayıları anlattı"" gibi gayet anlaşılır bir Kitap yazılsaydı, bu onu mükemmel yapmazdı.Kuran, herkes tarafından aynı anlaşılamayacağını bizzat kendisi söyleyen bir Kitaptır ve diğer Kitaplarımızda aynı şekildedir.İncil i de açıp okusanız, anlamınız için ruhun etkin kılınması gerektiğini öğrenirsiniz.Kuran bence bütün mükemmelliğini, herkesin farklı anlamasından almaktadır.Nasıl bir Kitaptır ki, kimse ortak bir düşüncede ortak bir algıda birleşememekte(esas kurallar hariç) ve yıllarca tarihler boyu süren tartışmalara sebebiyet vermektedir.Hemde bunun böyle olması gerektiğini kendi söyleyerek.Dünya üzerindeki bütün IQ sü yüksek insanlar biraraya gelse, yine insanlarda bu etkiyi yaratacak ayetleri yazamazlar.Yazamayacaklardır da.Burda tartışan nice arkadaş şunu bir türlü Kuran dan hareketle çıkaramamaktadır ya da çıkarmak istememektedir,,,Allah dileseydi bütün insanlar imanlı olurdu.Ama dilemiyor.Yani hepimiz Kuranı aynı anlasaydık, ya hepimiz imanlı olurduk ya hepimiz imansız.Ama böyle bir durum gerçekleşmiyor.Ve neden gerçekleşmediğinin cevabını da yine Kitap veriyor imanlısına.İnanan inanır,inanmayan inanmaz, gün olur herkes yaşar ve ölümü tadar.Öldükten sonra yaşam var mı yok mu noktasında bizler eminlikte sizler beklemede olun .Ne diyelim yani.Bize göre bir bakmışız dünyanın dümdüz olduğu bir ortamda çekirgeler gibi mezarlarımızdan fırlamış, hesap defterlerimizle kalmışız kendi sorgumuzun derdinde.Başkasına göre ise olmuş toprak,bir varmış bir yokmuş, hiçmiş yok yokmuş varken var, yok ise yoktur zaten. Bir dönem nişanlımın isyanlarına benziyor,"Allah varsa neden şuna bişey yapmıyor(kötülüğü dokunan tanıdıklarımız),Allah varsa neden şunu böyle yapmıyor""????Ne yani, bi insan bir kötülük ya da dine aykırı bişey yaptığında çıssstssts çarpılacak mı hemen?Öyle ateistler vardır, kendilerince zamanında varsan şunu yap, varsan bunu yap diye Allahla atışırlar.Bakarlar bişey olmuyor,zamanla hepten eminlik kazanırlar Allahın olmadığına.Allahın müdahale ettiği kişiler ise zaten bilinç altları ile kendilerini kandırmaktadırlar onlara göre.Yani hislerini uydurur dindarlar.Yaşadıkları herşey, öyle yordukları içindir.Ama zaman geçer devran döner, yıllar yılları kovalar ve herkes yaşantısının karşılığını alır.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran, herkes tarafından aynı anlaşılamayacağını bizzat kendisi söyleyen bir Kitaptır ve diğer Kitaplarımızda aynı şekildedir....Kuran bence bütün mükemmelliğini, herkesin farklı anlamasından almaktadır.Nasıl bir Kitaptır ki, kimse ortak bir düşüncede ortak bir algıda birleşememekte(esas kurallar hariç) ve yıllarca tarihler boyu süren tartışmalara sebebiyet vermektedir.Hemde bunun böyle olması gerektiğini kendi söyleyerek.Dünya üzerindeki bütün IQ sü yüksek insanlar biraraya gelse, yine insanlarda bu etkiyi yaratacak ayetleri yazamazlar.Yazamayacaklardır da...

 

:) Gulumseye sebep verdiginize tesekkurler!

 

Yani sizin demek istediginiz Kuran "arap sacina" benzer yazi dolu bir kitap, onun herkes tarafindan ayni sekilde anlasilmadigi ve onun Tanri tarafindan geldigini gosterir diyorsunuz.

 

Peki, siz benden daha iyi bilirsiniz Turk Kulturunu, soralim size... Niye gunluk konusmalarda, "Arap Sacina" donmus veya gibi olmus demekle, sizin kulturde, bu deyim iyi bir anlama gelmiyor?

 

Yuksek IQ insanlar Kuran gibi Kitap yazamazlar iddiasina katiliyorum. Cunku, daha iyi yazarlar sanirim. Ve onlarin yazdiklari kitap anlasilir, belli bir temasi olur, basi, hikayesi ve sonucu olur. Kimlere hitap ettigi belli olur. Icinde celiskileri olmaz. Kendi yazdiklari iptal etmez. Baska kitaplardan kopya etmezler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran, herkes tarafından aynı anlaşılamayacağını bizzat kendisi söyleyen bir Kitaptır ve diğer Kitaplarımızda aynı şekildedir.

Ben bunu aksi şekilde biliyordum. Aksine Kuran'ın çoğu yerinde "herkesin anlayabilmesi için kolaylaştırdık" yazmakta. Bu da bir kez daha kanıtlıyor ki, Kurandaki tüm ayetlerin birbiriyle çeliştiği gibi, bu da çelişmekte.

 

Kuran bence bütün mükemmelliğini, herkesin farklı anlamasından almaktadır.Nasıl bir Kitaptır ki, kimse ortak bir düşüncede ortak bir algıda birleşememekte(esas kurallar hariç) ve yıllarca tarihler boyu süren tartışmalara sebebiyet vermektedir.

Hiç te bildiğin gibi değil. Farklı anlaşılan olgular toplumlarda kaos yaratıyor. Bundan değilmidir ki günde ortalama yüzlerce kişi mezhep çatışmasından ölüyor. Sen bu ölümlerin ismine tartışmamı diyorsun?

 

Hemde bunun böyle olması gerektiğini kendi söyleyerek.

Kuran öyle de diyor, böyle de diyor. Tartışmalar dediğin karmaşa ise eğer, "enam 55" seni doğrulamıyor.

"Böylece suçluların yolu belli olsun diye ayetleri iyice açıklıyoruz."

 

Demekki bu konudaki senin de karmaşan çelişkilerden geliyor. Hem, "sizin dininiz size, benimkisi bana" diyerek sözüm ona demokrat davranıyor, hem de "inanmayan babanız olsa bile dost edinmeyin" diyor. Kuranda çelişki olmayan ayet bulmak çok zor.

 

Dünya üzerindeki bütün IQ sü yüksek insanlar biraraya gelse, yine insanlarda bu etkiyi yaratacak ayetleri yazamazlar.Yazamayacaklardır da...

Dünyadaki IQ'su yüksek insanların bir araya gelip kuran yazması, böyle bir gereksizlik, ancak mistik masal meraklılarının fantezileridir. Gerçekte ise, dünyanın IQ su yüksek insanları Cern deneyi için bir araya geliyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

Dünyadaki IQ'su yüksek insanların bir araya gelip kuran yazması, böyle bir gereksizlik, ancak mistik masal meraklılarının fantezileridir. Gerçekte ise, dünyanın IQ su yüksek insanları Cern deneyi için bir araya geliyorlar.

 

Kur'an ne der;

“Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.„ (Zariyat Suresi, 47)

 

 

Materyalist inanç ne der;

Evrenin hacim olarak “sonsuz” olduğu ve sonsuzdan beri var olduğu, dolayısıyla maddenin yaratılmadığı ispatlanmış bir gerçek gibi sunulur.

 

 

Cern deneyi ne der; IQ'su yüksek İnsanlar cevaplasın. :blushing:

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an ne der;

“Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.„ (Zariyat Suresi, 47)

 

 

Materyalist inanç ne der;

Evrenin hacim olarak “sonsuz” olduğu ve sonsuzdan beri var olduğu, dolayısıyla maddenin yaratılmadığı ispatlanmış bir gerçek gibi sunulur.

 

 

Cern deneyi ne der; IQ'su yüksek İnsanlar cevaplasın. :blushing:

 

Muhabbetle.

Cern deneyini gerçekleştiren IQ su yüksek insanlar oturup ahkam kesip masal anlatmazlar ki... Var olanı ve deneyin sonucunu açıklarlar.

 

"Biz göğü genişleticiyiz" masalı gibi, El işaretiyle gezegenin ikiye bölünüp tekrar birleştirilmesi de Arap masallarından. Tıpkı Alaattin'in cini masalı gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cern deneyini gerçekleştiren IQ su yüksek insanlar oturup ahkam kesip masal anlatmazlar ki... Var olanı ve deneyin sonucunu açıklarlar.

 

 

 

 

 

 

Cern deneyi ne der; IQ'su yüksek İnsanlar cevaplasın. :blushing:

 

Muhabbetle.

 

 

 

Cern deneyini yapacak olan İnsanları kastetmediğim yukardaki yazımdan anlaşılır, benim "KAST" ettiklerim,kendilerini bilir,nede olsa IQ'su yüksek İnsanlar.

 

"CERN"Deneyi; evreni her şeyiyle başlatan ‘büyük patlama’dan (Big Bang) sonra ortaya çıkan büyük enerji yoğunluğunu tekrar yaratarak parçacıkların tekrar ortaya çıkmasını sağlayacak.

Big bang ne demek,Evrenin bir başlangıcı var ve genişliyor demek,bu itibarla 19. yüz yıl durağan Evren modelinin iflası demek, bu durumda;"Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz." (Zariyat Suresi, 47)Ayet'ini de "TESCİL" edecektir demek...

Yeterli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bunu aksi şekilde biliyordum. Aksine Kuran'ın çoğu yerinde "herkesin anlayabilmesi için kolaylaştırdık" yazmakta. Bu da bir kez daha kanıtlıyor ki, Kurandaki tüm ayetlerin birbiriyle çeliştiği gibi, bu da çelişmekte.

 

Hayır çelişmemektedir,sonuç itibari ile herkes anlayacağını anlamaktadır ama anladıkları başkadır.Siz ,anne babaya iyi davran denilen bir ayeti benimle aynı anlarsınız, ama huri yi ben bir varlık siz ise hadislere göre konuşup dişi algılarsınız.İşte ayetlerde bu anlamda ayrılmıştır ve imanlı ile iman etmeyecek arasında ki fark bu noktada ortaya çıkmaktadır.

 

Hiç te bildiğin gibi değil. Farklı anlaşılan olgular toplumlarda kaos yaratıyor. Bundan değilmidir ki günde ortalama yüzlerce kişi mezhep çatışmasından ölüyor. Sen bu ölümlerin ismine tartışmamı diyorsun?

Toplumlardaki kaos un nedeni zaten sadece kitaplarımızda anlam bulmaktadır.Din kaos yaratmamakta ,çıkarlar kaos yaratmaktadır.Şu an ülkemizde yaşayan bir esnaf olarak, ben de namaz kılan bir müslümanım ama gazete almadığım ve cemaatçi olmadığım için müslümandan sayılmayıp destek görmüyorum nicesi gibi.Allahım da dinimi bu hale sokmaktan esirgesin beni.Anlayacağınız, mezhep dediğiniz tek şey çıkardır aslında.Gerçek Kitap imanlıları farklılıklarını değerlendirir, başka farklı algılardan ilim kapmaya çalışır ve asla birbiriyle vay sen şunu neden böyle anladın diye çatışmaz.Çünkü ne tür anlarsa anlasın adı müslümandır, hristiyandır ..vs Kitap aynıdır ve aynı amaca hizmet eder.

Din mezhep kabul etmez kısacası(o kadar okuyorsunuz bunu Kitaptan hangi ayetlerle çıkardığımı anlamanızı umuyorum çünkü o ayetler anne baba örneğim gibi açık ve net ayetler).

 

Kuran öyle de diyor, böyle de diyor. Tartışmalar dediğin karmaşa ise eğer, "enam 55" seni doğrulamıyor.

"Böylece suçluların yolu belli olsun diye ayetleri iyice açıklıyoruz."

 

Demekki bu konudaki senin de karmaşan çelişkilerden geliyor. Hem, "sizin dininiz size, benimkisi bana" diyerek sözüm ona demokrat davranıyor, hem de "inanmayan babanız olsa bile dost edinmeyin" diyor. Kuranda çelişki olmayan ayet bulmak çok zor.

Bunların hiç biri çelişki değil.Ayetler siz iyice açıklanıyor ama siz ısrarla inanmıyorsunuz biz ısrarla inanıyoruz.Bu bir çelişki olamaz.Allah açıklıyor bizim işimize geliyor sizin işinize gelmiyor ve reddediyorsunuz.Bu Allahın açıklayamadığı anlamına gelmiyor.Açıklanan aynen açıklanıyor.Siz anladığınızdan hoşlanmıyorsunuz, biz ise hoşlanıyoruz .Farkı umarım anlatabilmişimdir.Bahsettiğiniz baba-dost olayına gelince (dost kelimesinin veli anlamına geldiği defalarca tekrarlandı), bir insanı dost edinmemek ya da veli edinmemek o insana düşman olmak değildir.Sınırınızı bilirsiniz.Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir,ama gerektiğinde bir arada sevmedende yaşayabilmektedir insanlar.Bunun en güzel örneğini iş hayatı vermektedir.Bu yüzden olmadık yerden olmadık çelişki yaratma zanaati sadece ateistlere aittir.

 

Dünyadaki IQ'su yüksek insanların bir araya gelip kuran yazması, böyle bir gereksizlik, ancak mistik masal meraklılarının fantezileridir. Gerçekte ise, dünyanın IQ su yüksek insanları Cern deneyi için bir araya geliyorlar.

ister kabul edin ister etmeyin bütün Kitaplarımız henüz keşfedilmemiş(bir çoğuda keşfedilmiş) nice durumu barındırmaktadır.Bilim aslında imanlıların işidir yani.Olması gereken her imanlının araştırmalara meraka kapılmasıdır normalde.Durumun tersine işlemesi,efendi zihniyetindeki erkeklerin rahatlık düşkünlüklerinden kaynaklanmaktadır.Kuran masal değil, her güne hitap edebilen üstün bir canlıdır.Ve sizin bahsettiğiniz IQ sü yüksek her insan dinsizdir demek sanırım sadece sizin çelişkiniz olur.İmanlı olup bilim alanında olan nice insan vardır ve var da olacaktır.Sizin gereksiz sandığınız Kitap , benim her gün yeni birşey öğrendiğim Kitaptır.Çok şükür ki Rabbim kendi işimin başında bana daha çok kitaplarımı okuyacak zamanı verdi.Bu asla bıkılmayacak bir zikirdir ve öğretisi hiç bitmeyen bir zikirdir.Haklısınız , biz sizin gibi masal okumuyoruz.Aynı Kitabı okuyoruz ama siz masal biz hayat dersi okuyoruz.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:) Gulumseye sebep verdiginize tesekkurler!

 

Yani sizin demek istediginiz Kuran "arap sacina" benzer yazi dolu bir kitap, onun herkes tarafindan ayni sekilde anlasilmadigi ve onun Tanri tarafindan geldigini gosterir diyorsunuz.

 

Peki, siz benden daha iyi bilirsiniz Turk Kulturunu, soralim size... Niye gunluk konusmalarda, "Arap Sacina" donmus veya gibi olmus demekle, sizin kulturde, bu deyim iyi bir anlama gelmiyor?

 

Yuksek IQ insanlar Kuran gibi Kitap yazamazlar iddiasina katiliyorum. Cunku, daha iyi yazarlar sanirim. Ve onlarin yazdiklari kitap anlasilir, belli bir temasi olur, basi, hikayesi ve sonucu olur. Kimlere hitap ettigi belli olur. Icinde celiskileri olmaz. Kendi yazdiklari iptal etmez. Baska kitaplardan kopya etmezler.

Kitaplarda çelişki yoktur, kopya kadar yanlış bir iddaa olamaz çünkü geliş yerleri aynıdır.Kitapların teması vardır ,başı vardır, sonuç vardır,Kitaplar birlikte bütündür zaten.Arap şaçı deyin, Yahudi saçı deyin, ne derseniz deyin Kitaplar evrenseldir ve bugün Türkün saçı olabilmeyi başarabilmektedirler.Türküm, araplaşmayan ve avrupalaşmamaya çalışan bir Türküm ve müslümanım.Hiçte sıkıntım yok.Ben bir tane çelişkiye rastlamadım Kuranda,her gün okuduğum halde, inanmayanlar istedikleri çelişkiyi sunsunlar biliyorum ki ve anlıyorum ki bu sadece onların çelişkili bakış açısı.Buna defalarca şahit oldum, defalarca dediklerinin dedikleri gibi olmadığını idrak ettim.Bu yüzden daha da güçlü bir imanlıyım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yüzden olmadık yerden olmadık çelişki yaratma zanaati sadece ateistlere aittir.

.

.

.

biz sizin gibi masal okumuyoruz.Aynı Kitabı okuyoruz ama siz masal biz hayat dersi okuyoruz.

Sayın Ftoyd,

 

Senin "Kuran'da çelişki yok, değiştirilmedi" sözlerin aslında senin doğruların. Biliyorsunki, hayata bakış, doğrulara bakış görecelidir.

 

Sen bir şeye doğru dersin, ben yanlış derim. Sana göre doğru, bana göre yanlıştır, veya tersidir. Bunu kabul, ediyormusun bilemiyorum?

 

Ediyorsan eğer, farklı doğrulara yol açan etmenleri de biliyorsun demektir. Yine de bilginin tazelenmesi açısından ben tekrarlayayım. Farklı coğrafyalarda, farklı tarihlerde, farklı kültürlerde bulunmak doğrularımızı göreceli hale getiriyor.

 

Yani bu demektir ki, senin şartlarınla benim şartlarımın farklı olması, doğrularımızın da farklı olmasına yol açıyor.

 

Farklı coğrafyaların, farklı zamanların farklılaştırdığı farklılığın gerekçeleri kabul edilebilir. Zira, doğa etkileşimlidir.

 

Ancak farklı kültürlerdeki insanların farklı doğruları sadece ve sadece kültürlerindendir, soyuttur.

 

Kendi kültüründen kaynaklanan doğrusunu sadece kültürle gerekçelendirip doğrulamaya kalkıyorsa eğer, "benim doğrum en doğrudur, başka doğru olamaz" boş iddiasından ileri gidemeyecektir.

 

Bu durumda görüyoruz ki doğrularımızı oluşturduğumuz kültürümüz doğadaki gerçeklerle örtüşüyorsa ancak doğruluk gerekçemizde haklı olabiliyoruz.

 

İnsanların doğrularını da içeren sosyal yaptırımlar, din, ahlak, kültür, yasa, şeklinde belirmiş, din ile bir ilaha atayarak üstün kültür oluşturma gibi denemelerde bulunulmuştur. Başarılı olduğunu görenler bu başarıyı ayrıca ırkçılık duygusuyla da birleştirmeyi denemiş, kısmen de başarılı olmuşlardır.

 

Misal olarak dinlerdeki kadının erkeğe tabi olması, gerektiğinde dayak atılması, her hangi bir insanın doğadaki(yaşamdaki) mutluluğu gerçeğiyle örtüşmüyor.

 

Yine doğanın fiziksel kanunları gereği bir gezegenin ikiye bölünüp tekrer yapıştırılması doğa gerçeklerine uymuyor.

 

Bu şekilde yüzlerce misal verilebilir. Ama, "ben doğrularımı doğa gerçekleriyle gerekçelendirmek yerine, Arap kültürüyle belirlerim" diyenler için söylenecek bir şey de kalmıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Farklı coğrafyalarda,farklı tarihlerde,farklı kültürlerde bulunmak,doğruları "GÖRECELİ" hale getirirmiş. Bu yazıyı yazan her kimse ilk bakışta tamam objektif bir bakış açısı,nede olsa "İNSAN" bu devamlı araştıracak,sorgulayacak BİLİNÇ li (AKIL) olmanın gereğini yerine getirecek denir!!! mesela Darwin bir İngiliz (yahudi kökenli olması büyük ihtimal) ve ortaya attığı "evrimcilik" paranoyası nı "bilimsel" vede ilerici geçinenlerin göreceli görebildiği veya gördüğünü söyleyebilirmiyiz,üstelik teori ve ortaya atıldığında Evrenin "DURAĞAN" olduğu gerçeğinden hareket ederken, Evrenin genişlediği ispat edilmiş bu durumda bile,rastgele,şanş,tesadüflere bel bağlayıp 21. yüz yıl bilgi çağında, Kuantum teorisinin,takyonlar aleminin,bilimin ilgi alanına girdiği bir dönemde,hala bu durumlarını koruyup ısrar etmelerine ne denirve evrimcilik teorisine karşı gelen semitik dinlerin(özellikle İslam) karşı oluşlarını İnsan ırkı ile (arap milleti) açıklamaya çalışmak, tam bir komedi,bu itibarla buraya yeni bir şey yazmayacağım,her zaman yaptığım gibi Kur'an Kerim den bir tek Ayet asacağım;“Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.„ (Zariyat Suresi, 47) eğer bu Ayet'in söylediği müsbet bilimin bu güne kadar bulduğu en büyük buluşlardan biri olmadığını evrimciler söyleyebilirmi,söyleyemezler çünkü? "bilimsellik" maskesi arkasına saklanıp bu güne kadar ne iddia etmişlerse yanlız bu Ayet bütün iddialarını silip süpürüyor,dolayısı ile kişi,kişiler bir şeye karşı olabilir,itiraz edebilir,karşı argüman ileri sürebilir ama gerçeği gördüğü zaman da işi götürüp bir kavmin görüşü olarak lanse etmek yanlış, dolayısı ile zaten İslam Evrenseldir ve bir kavme indirgenemez,karşı eleştiri yapıp işi "ARAP" kültürü olarak algılayan zihniyete şu soru yeterli? "ZARİYAT 47" Ayet i karşılığı evrimcilikte ne var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Ftoyd,

 

.

.

.

Bu şekilde yüzlerce misal verilebilir. Ama, "ben doğrularımı doğa gerçekleriyle gerekçelendirmek yerine, Arap kültürüyle belirlerim" diyenler için söylenecek bir şey de kalmıyor.

 

Doğa gerçekleri, hayatımdaki Tanrının müdahalesini ve duaya nasıl cevap verebildiğini yani gerçekleştirdiğini bana sunamadığı için doğa gerçekleri bilindiği kadarıyla kabul edilir ama yinede bir noktada henüz yetersiz olduğundan Tanrının bizdeki hissedilişi ve varlığı aynen devam eder.Çünkü doğa henüz bir rüyanın çıkışının, bir rüya ile önceden uyarılışın, bir duanın yerine gelişinin, enterasan bir şekilde olacak bir olaya karşı önceden hazırlanmanın(siz olacağı bilmediğiniz halde o duruma karşı gerekli şeyler hiç farkında olmadan yaptırılır size) ..vs bütün bunların cevabını henüz doğa ,henüz bilim vermemektedir.

 

Ve kültür coğrafya falan filan farklılıkları için şunu gözden kaçırmamak gerekir ki, Kitap ehlinden Kitabına ,yalnızca Kitabına uyan ve din adamlarının öğretilerinden uzak durarak kendi ile Tanrı arasına hoca koymayan her insan,Tanrının asla değişmeyen kuralları konusunda hep aynı şeyi bilir.En azından severek takip ettiğim Hristiyan forum kanalında bunu çok iyi anlamaktayım.Orada hristiyan olup mezhepsiz ve İsa nın Tanrı gibi algılanışını anlamlandıramayan ve sorgulayan gerçek imanlı kişilerle aramızda neredeyse fark görmüyorum ve uğraşsam ,bu konunun üzerine düşsem eminim çoğu müslüman olur.Ama Kitaplarda farklı anlaşılan ayetlere gelince, onlar size öyle bir hitap eder ki,siz onları okuduğunuzda ya sürekli hayatınıza bir öğüt hatta belkide okuduğunuz gün yaşadığınız bir olaya gönderme yapıyorcasına Kitabı canlı bir varlık olarak algılarsınız ya da sizin hayatınızla deneyimlerinizle tamamen zıt ,hiç size seslenmeyen ,hiç hayatınıza katkısı olmayan bir sıradan saçma Kitap olur belki.O Kitaplar, hepsi,Tevrat İncil,Zebur ,Kuran hepsi gerçekten bazılarına çok saçma gelecektir.

 

Mesela örnek verelim, cennette ellerinde tepsi içinde kadehlerle dolaşan gençler ya da göğsü tomurcuk kız çocukları falan.Rabbimiz kişisine göre öyle bir meal denk getirir ki ya da ana dili arapça olan birilerinden biri o kelimeyi halk dilinde, biri ise dilbilgisi kökeninde öyle bir anlar ki, iman edecek kişi cennette parıl parıl göz alıcı muhteşemlikte bazı varlıkların hizmet ettiğini algılar, iman etmeyecek kişi ise halk dilinde değişmiş haliyle göğsü tomurcuk kız der ve hatta iman etmeyecek bayansa,ne bu ya der, bu nasıl bir bayanlara bakış açısı der kopar gider.Ve bu örnekler uzar gider. Yeniden değineceğim gibi ,bunlar imanı sağlayan farklı ayetler olup,yapıları farklı anlamayı sağlar,, ama birde gerçek ayetler vardır ki, Kitap ehlinin hiç birinde değişmez.Yalnız ve yalnız herşeyi yaratan tek bir Tanrıya ibadet edeceksin,öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, zina yapmayacaksın, sözünü çıkar için bozmayacaksın, sabredeceksin, Kitabı tavsiye edeceksin,göze göz dişe diş,Tanrı adıyla kesilmemiş eti,domuz etini yemeyeceksin, kan içmeyeceksin....vs uzar gider.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın sardunyam bu iletiyi de,yeni farkettim, dolayısı ile cevap yazmam da geç oldu. Az delilden kasıt ne onu anlamadım, ama! "İnsan ve Kâinat" delillerle "lebaleb" dolu,anlayana, hoş yanlız İnsan bile "BİLİNÇ" olayı ile delil.

Burada da "AKIL" devreye bilinç,irade,olarak girdimi ne çıkarsa bahtıma değil,seç,seç al kaderini yaşa olayı çıkıyor. "SİZİ KÂÂLE" aldığımdan da iletinize cevap yazıyorum,umarım anlarsınız.

Anlamanız dileğiyle.

 

Muhabbetle.

 

Bilinç dediğin insan beyninin işleyişi. Masa gibi sandalye gibi bişey değil. Bilgisayar gibi düşün. Ekranda bi sürü resim görüyosun, işlemler yapıyosun, yazılar yazıyosun ama hepsi var mı gerçekten? yok. Ama varlar. Bilgisayarın fişini çekene kadar varlar tabi. İnsanda öyle, öldüğü zaman geriye hiçbişey kalmıyo. Bilinç dediğin şey evrimin kanıtı, herhangibi allahın falan kanıtı değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.