Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran değişti mi?


israil

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 62
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

farklı lehçelerde kuran yazılmış. hz osman bu lehçelerle yazılan kuranları yaktı deniyor.

ne kadar doğru?

 

Allah,İslamiyet,Hz.Muhammed ve Kuran için burada birçok saçma iddia yazıldı..Bu da sonuncusu sanırım..:) Şöyle açıklamaya çalışayım:

 

Öncelikle Kuran ayetleri hakkında bilinmesi gereken en önemli nokta; Kuran'ın dinlenmesinin farz,okunmasının ise sünnet olduğudur ki sünnet Hz.Muhammed'in yaptıklarını tekrarlamak ise okumanın da bildiğimiz anlamda kağıttan/kitaptan okuma olması mümkün görünmüyor..Neden mi? Çünkü ayetler peygamberimize sayfalara yazılı olarak değil,vahiy yolu ile (Bazıları esinlenme der)bildirilmiş, ardından peygamberimiz bu ayetleri ilk müslümanlara/inananlara birebir aktarmıştır..O zamanlar bazı katipler hayvan derilerine yazmış olsalar da asıl olan ümmetin bu ayetleri ezberlemiş olmalarıydı..Peygamberimizi görmüş ve en üst seviyede İslamiyeti yaşamış bulunan bir topluluğun Kuran'ı ezbere bilmelerinde umarım bir abes olduğunu düşünmezsiniz..

 

Hal böyleyken; Hz Ebubekir'in halifelik döneminde kitap haline getirilmiş bir Kuran'da değil bir ayet/bir kelime, bir harf değişi yazılsa anlaşılır ve itirazlar çıkardı..Zaten büyük bir çekince ile alınmış bu karar da, halktan öte 3 büyük halife ve 2 büyük katibin denetimi mevcuttur ki birinin itirazı bile herhangi bir yanlışın olmamasına kafidir..

 

Ha bu mümkün değildir diyorsanız, denemesi bedavadır..Herhangi bir ilimizden herhangi bir hafızı alır ve içinde oynanma yapılmış bir kuranı önüne koyarsınız..Şayet değişikliği anlamazsa bu da bu iddiayı ortaya atanların delili olur..

 

Saygılarımla..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

farklı lehçe olsa ne olmasa ne,bu ancak şimdiki mealler gibi bir olaya sebebiyet verebilir.Peygamberlerin her zaman yaptığı şey, inen(vahy) Kitaplarımızın ayetlerini etraflarındaki inanırlara ezberletmek olmuştur.Böylece onlar asla değişmemiş ve aynen Kitap haline getirilmişlerdir.Ne Kuran ne İncil ne Tevrat -Zebur.Allahın sözünü kimse değiştiremez ,değiştiremeyecektir.Varsa değiştiren , bunu ortadan kaldıran Osman değil Allah olmuştur.İbranice,Aramca,Arapça,işte bu dillerdeki metinlere kimse dokunamamış ama çevirilerde oynamalar sağlanmıştır.Bu da bizde ancak araştırma isteği doğurur,dinden şüphe etme değil.Tevrat ehli sakladıklarını döktüğünde,İncil ehli ayetlerini sindirdiğinde ve Tevrat ı da dikkate aldığında, Müslüman kelimelerin detayına iyice indiğinde görülecek ki,Kitapların hepsi Allahtandır ve değişen şeyler sadece kavimsel özelliklere uygun ender şeriat kurallarıdır.Yani öyle ki üzerine düşünseniz,atıyorum benim gibi birinin bulunduğu coğrafyada,aileden aldığı kültürde ve karakterde kendine en uygun din müslümanlık iken, bazısının yaratılış özelliğine göre aynı coğrafyada olsak bile uygun düşen şeriat kuralları İncil in ki olabilmektedir.Allah kimseye kaldırabileceğinin üstünde yük yüklemez kuralı bunu açıklamaktadır hatta.Tevrat ehlinin yükünü ben kaldıramam mesela.Çok ağırdır uymaları gereken noktalar.Ama buna göre de bizden üstün tarafları ve imkanları vardır.Herşey ince bir terazi ve o terazide haksızlığa yer yok.

 

Kısaca toparlarsam, Kuran değişmemiştir,orjinal indiği dilde değişiklik yoktur, en az diğer Kitaplarımız kadar.Varsın lehçeleri,mealleri, çevirileri değiştirip değiştirip sunsunlar,insan aslına odaklandıkça,çelişki sanılanlar ortadan kalkacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunlar kayıtlara geçmiş.

peygamber, bir insana, fatiha suresini, o insanın lehçesine göre yazmış. ve böyle 7 lehçe varmış. kureyş lehçesi kalmış,

diğerleri yakılmış.

 

hz peygamber yaşarken, tek lehçe, tek anlam olması için söylemişler, o da "cebrail, bana yedi anlamda indiriyor" demiş.

hz ebu bekir de "peygamberin yapmadığını ben mi yapıcam" demiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunlar kayıtlara geçmiş.

peygamber, bir insana, fatiha suresini, o insanın lehçesine göre yazmış. ve böyle 7 lehçe varmış. kureyş lehçesi kalmış,

diğerleri yakılmış.

 

hz peygamber yaşarken, tek lehçe, tek anlam olması için söylemişler, o da "cebrail, bana yedi anlamda indiriyor" demiş.

hz ebu bekir de "peygamberin yapmadığını ben mi yapıcam" demiş.

Lehçe farklılığı anlam farklılığı değildir ki.Hepsini geçtim,Kuran zaten ayeti ile Arapça bir dilde indirildiğini söylüyor.Arapça dilde ezberletilmiş ama Arapçanın farklı lehçelerinde yazılmış olsa ne olur? 7 anlamda ne demek? Bu zamana kadar duyulmayan bunca hadissel ayrıntıların,nedense özellikle son 100 yılda patlak vermesi ,sizce büyük bir tehlike değil mi?Bırakılmış Kuran bir tarafa, bırakılmış Allahtan olup olmadığının kalben tastiki, o hadis bu hadis şu olay.Açık ve net konuşayım ki,ben Arapçasını değil, Türkçe mealini okuduğumda,"Bu Kitap insan sözü olamaz dedim" ve iman ettim.Çünkü ana dilim Türkçe ve anladığım dilde tasdik gerekiyordu.Tıpkı İncil gibi,Kitaplarımız gibi.Farklı lehçede yazılmış yazılmamış, bazı anlamlar 7 ye çıkmış çıkmamış,mutlaka 7 anlamın hangisinin ayetle özdeşleştirilceğine dair Kuran ın genelinden sonuç çıkarılacaktır.Siz bu konu ile neyi anlatmak istiyorsunuz, neden bu tarz bir konu üzerine irdeliyorsunuz malesef hala anlamlandıramadım. Söz konusu Kuran ın bir harfinin değişmemesi konusu ise(ki Allahın sözü asla değişmez,Allahın sözü demek ile harfler harmanlaşmış hadislerle), geldim demek ile geldum demek arasındaki harf farkı Kuranı değiştirmek mi oluyor.İkiside aynı anlam değil mi?Üstelik ikiside türkçe,yani verdiğiniz örneğe göre Arapça ise ne çıkar bundan.Adam geldim yerine geldum diyorsa ne çıkar.Bir kere dillerin yazılışı lehçe farklılıklarına göre olmaz zaten.Bunu da mı burda anlatmak açmak lazım illa.Siz şu an Türkçede ,yazı dilinde "geldum" yazan kaç tane kişi gördünüz.Yine evrakta,fiilde herkes "geldim" yazmaz mı?Yazmasa ne olmuş.Diyelim ki o devirde yazılıyordu.Dediğim gibi ne fark eder?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrıya güvenmek iyi bir tutumdur. ama düşünmek gerekir.

tevrat ve incili okuduysanız, tanrı sözünün kesinlikle değişmeyeceğini yazar.

çünkü tanrı izin vermeyecektir.

 

şimdiye kadar söylediklerimi ben uydurmuyorum. bunları benim gördüğüm gibi

herkes görüyor.

 

kuranda, tanrı sözünün değiştirilemeyeceği yazar. diğerlerinde de yazar. kuranda

diğer kitapların değiştiği yazar. diğerlerini tanrı yazdı, kim değştirdi? ise ... ne desem bilmiyorum.

 

buraya kadar yazdıklarım herkesin bildikleridir.

benim gerçek düşüncem ise şu:

ya kitapların hepsi değişti ya da hiç biri değişmedi. size göre ....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrıya güvenmek iyi bir tutumdur. ama düşünmek gerekir.

tevrat ve incili okuduysanız, tanrı sözünün kesinlikle değişmeyeceğini yazar.

çünkü tanrı izin vermeyecektir.

 

şimdiye kadar söylediklerimi ben uydurmuyorum. bunları benim gördüğüm gibi

herkes görüyor.

 

kuranda, tanrı sözünün değiştirilemeyeceği yazar. diğerlerinde de yazar. kuranda

diğer kitapların değiştiği yazar. diğerlerini tanrı yazdı, kim değştirdi? ise ... ne desem bilmiyorum.

 

buraya kadar yazdıklarım herkesin bildikleridir.

benim gerçek düşüncem ise şu:

ya kitapların hepsi değişti ya da hiç biri değişmedi. size göre ....

 

Sayın İsrail,

 

Gözden kaçırmışsınız, Tevrat ve İncil'de, Tevrat ve İncil'in içeriğinin insanlar tarafından değiştirilemeyeceği yazmaz, içeriğinin korunması sadece Kur'an'da müjdelenen Kur'an için geçerli bir husustur.

 

Ayrıca Tevrat ve İncil'de Allah sözünün değiştirilemeyeceği değil değişmeyeceği ifadesi vardır. Bu ikisi aynı anlamları taşımaz.

 

 

Daha iyi anlamanız için; Yukarıda yazmış olduklarınızı değiştirerek sizin takma adınızla bir başka siteye koysam sizin söyleminizi değiştirmiş olmam. Siz hala aynı şeyleri düşünüyor, söylüyor olursunuz. Ben sadece söylediklerinizi çarpıtarak nakletmiş olurum. Bu da güzel bir tavır olmaz tabii ki, insanlar benim hakikate sadık bir kişi olmadığımı düşünürler Allah korusun. Bilmem düşünceniz değişti mi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrıya güvenmek iyi bir tutumdur. ama düşünmek gerekir.

tevrat ve incili okuduysanız, tanrı sözünün kesinlikle değişmeyeceğini yazar.

çünkü tanrı izin vermeyecektir.

 

şimdiye kadar söylediklerimi ben uydurmuyorum. bunları benim gördüğüm gibi

herkes görüyor.

 

kuranda, tanrı sözünün değiştirilemeyeceği yazar. diğerlerinde de yazar. kuranda

diğer kitapların değiştiği yazar. diğerlerini tanrı yazdı, kim değştirdi? ise ... ne desem bilmiyorum.

 

buraya kadar yazdıklarım herkesin bildikleridir.

benim gerçek düşüncem ise şu:

ya kitapların hepsi değişti ya da hiç biri değişmedi. size göre ....

 

Öncelikle İncil ve Tevrat'ı da okumuş biri olarak bu kitapların değiştirilmediğine yada değiştirilemeyeceğine dair bir söz yok..Yok kasdettiğiniz Allah'ın sözünün değişmeyeceği vaadi ise bu zaten katidir ve bunda herhangi bir abeste yok..

 

Belki başka bir tartışmaya yol açacak ama düşüncelerimi yazmak isterim:

 

Diğer hak dinler Musevilik ve Hristiyanlık'ın gerek kitaplarındaki bozulma ve gerekse ibadethanelerindeki İslamiyet'te kesinlikle yasak olan heykel ve resimlerin varlığı,Bu dinleri tebliğ eden Hz.Musa ve Hz.İsa' nın Hz.Muhammed kadar başarılı olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum..Elbette din mensuplarının yanlış uygulamaları da buna etkendir, ama İslamiyet'i böyle yanlış uygulamalardan koruyan doğru ibadet ve uygulamaları günümüze kadar getiren gerçek kılavuz Kuran sayesinde bu yanlış uygulamalara karşı İslamiyet içi muhalefet herzaman mevcuttur..

 

Zamanında sözlerinin yazılmasına karşı koyan, resimlerinin yapılmasını kesinlikle yasaklayan, sağlığında Kuran'ı kitap olarak değil de ezber yoluyla birçok insana yayıp bozulmasının önüne geçen ve üstelik sizlerin yukarıda sıkça bahsettiğiniz gibi, herkese kendi anlayacağı dilden ulaşmasını sağlayan Hz.Muhammed, aslolanın ve tapılması gerekenin Allah olduğunu ve asıl kılavuzun kendi sözü değil, Allah kelamı Kuran olduğunu günümüze kadar taşıyabilmiştir..

 

Kuran bozulmamıştır ve evrenseldir..Hayatın tüm alanlarında gereken kuralları içerir ve günümüze uygun yorumla hayata geçirilebilir bir kılavuzdur..Yeter ki önyargısız ve çağa uygun akıl düzeyi ile yaklaşmayı bilebilelim..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

.

Kuran bozulmamıştır ve evrenseldir..Hayatın tüm alanlarında gereken kuralları içerir ve günümüze uygun yorumla hayata geçirilebilir bir kılavuzdur..Yeter ki önyargısız ve çağa uygun akıl düzeyi ile yaklaşmayı bilebilelim..

Saygılar..

 

Selamlar değerli eski dost Taurusmutis,

Kuran'ın evrensel olduğu sizlerin(bir gurupun) kendi fikirleri. Bizleri ve diğerlerini(yaklaşık 8/10'i ni) bağlamıyor.

Bu durumda, bize göre bir toplumun töreleri olan yazıtları nasıl evrensel kabullenebiliriz? Kaldı ki bu törelerin bir ilaha ait olduğu iddia edilse bile, onlarca ilahın gönderileri(!) var. Bu şekliyle de Kuran evrensel olmuyor değilmi? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selamlar değerli eski dost Taurusmutis,

Kuran'ın evrensel olduğu sizlerin(bir gurupun) kendi fikirleri. Bizleri ve diğerlerini(yaklaşık 8/10'i ni) bağlamıyor.

Bu durumda, bize göre bir toplumun töreleri olan yazıtları nasıl evrensel kabullenebiliriz? Kaldı ki bu törelerin bir ilaha ait olduğu iddia edilse bile, onlarca ilahın gönderileri(!) var. Bu şekliyle de Kuran evrensel olmuyor değilmi? :)

 

Merhaba sevgili Bilimselci;

 

Elbette eskiden de olduğuı gibi teistler ile ateistlerin kendi doğruları, gerekçeli gerçekliğini devam ettirmekte ve kimsenin inancı kimseyi bağlamamakta devam etmekte..:) Tek ilahın varlığına inanan bizim gurup için Kuran'ın evrenselliği hakkındaki görüşümüz devam etmekle beraber, yüzde ile belirlediğin gurubu bağlayıp bağlamaması da bizi bek bağlamıyor sevgili arkadaşım..

 

Anlayacağın teist-ateist fikir çatışması denen kısır döngü hala devam etmekte..

 

Not: Uzun zaman oldu, seni görmek güzel arkadaşım..

 

Sevgiyle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba sevgili Bilimselci;

 

Elbette eskiden de olduğuı gibi teistler ile ateistlerin kendi doğruları, gerekçeli gerçekliğini devam ettirmekte ve kimsenin inancı kimseyi bağlamamakta devam etmekte..:)

Teistler ve ateistlerin göreceli doğrularının dışında, tüm insanlık için evrensel doğruların olduğunu kabullenmek zorundayız. Evrensel doğrular ise; doğa gerçekleri ve insan yararına olanla örtüşmek zorundadır..

 

Tek ilahın varlığına inanan bizim gurup için Kuran'ın evrenselliği hakkındaki görüşümüz devam etmekle beraber, yüzde ile belirlediğin gurubu bağlayıp bağlamaması da bizi bek bağlamıyor sevgili arkadaşım..

Burasını tekrarlamam gerekiyor sanırım. Evrensellik, bütün insanlarin kesin olarak benimsediği ya da benimsemek zorunda olduğu ilkeleri şart koşar. Kaldı ki buna islamiyetin kabullenmek zorunda olduğu ilkeler de içkindir. Adam öldürme ve hırsızlık vs. gibi. Ancak islamiyetin(Kuranın) hükümleri evrenselliği bağlamaz.

 

Anlayacağın teist-ateist fikir çatışması denen kısır döngü hala devam etmekte..

Kısır döngüyü bazı guruplar, doğa gerçeklerinin dışında görüş yürüterek devam ettirmekte.

 

Not: Uzun zaman oldu, seni görmek güzel arkadaşım..

 

Sevgiyle..

Bilmukabele...

 

Not: Konunun dışına çıkmamak adına "evrensellik" açıklamam bu kadar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrı, kuranın değişmesine engel oldu. diğerlerine engel olmadı.

bu günün, yakın geleceğin müslüman olmayanlardan nasıl hesap sorulacak.

 

"bizim kitapların değişmesine de engel olsaydın inanan insan olurdum bende"

siz olsanız böyle dersiniz dimi. "onlara kitap var, bizim de olsaydı inanırdık"

 

haksız rekabet yapmış olur tanrı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrı, kuranın değişmesine engel oldu. diğerlerine engel olmadı.

bu günün, yakın geleceğin müslüman olmayanlardan nasıl hesap sorulacak.

 

"bizim kitapların değişmesine de engel olsaydın inanan insan olurdum bende"

siz olsanız böyle dersiniz dimi. "onlara kitap var, bizim de olsaydı inanırdık"

 

haksız rekabet yapmış olur tanrı.

 

Sayın israil,

 

Siz de mazlumların yanında olmalı, siz de hesap sormalısınız.

 

Haksızlığa izin vermemelisiniz.

 

Sizin dürüst karateriniz haksızlığı, adaletsizliği kabul edemez.

 

"HERKESE ORİJİNAL KİTAP" Platformu adına şimdiden çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrı, kuranın değişmesine engel oldu. diğerlerine engel olmadı.

bu günün, yakın geleceğin müslüman olmayanlardan nasıl hesap sorulacak.

 

"bizim kitapların değişmesine de engel olsaydın inanan insan olurdum bende"

siz olsanız böyle dersiniz dimi. "onlara kitap var, bizim de olsaydı inanırdık"

 

haksız rekabet yapmış olur tanrı.

Ben diğer Kitaplarımızın değişmediğine inanan bir müslümanım.

Sayın İsrail, " kuranda diğer kitapların değiştiği yazar" demişsiniz.Ben ise defalarca Kuran okuduğum halde Kitaplarımız hakkında "rahmet,ışık,yol gösterici,rehber" kelimeleri dışında bir kavram bilmiyorum.Sadece çevirilerde , Allahın sözleri ile oynayanlardan bahsedilirken,yani bu Allahtandır diye sunanlardan bahsedilirken, ayetin içeriğinde olmayan Tevrat kelimesi parantez içinde sunuluverir.Ayetin içinde aslında bulunmayan o kelimeyi ,yok olduğunu bildiğiniz çerçevede yeniden ayeti okursanız, aklınıza Kutsal Kitaplarımız değil en çok hadisler ya da din üzerine oynayıp duran nice mezhep ya da tarikatı hemen anlarsınız.Belki arada Yahudilerden de bahsedilmesi etkendir oraya hemen bir Tevrat kelimesi eklenmesine,ama Yahudi ile Kitabı, Müslüman ile Kitabı,Hristiyan ile kitabı ayırmak,ince bir çizgi diye düşünüyorum.İnsan müslümanım der ama hayatı günahlarla kaplıdır,diğer Kitap ınanırlarımızda olabileceği gibi.Bu yüzden bu parantez eklerini dikkate almayan ama ayetle açık ve net şu sözü

 

"Bakara(*) Sûresinin 136 . Ayetinde

Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene , İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.”

Âl-i İmrân(*) Sûresinin 84 . Ayetinde

De ki: “Allah’a, bize indirilene İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz ona teslim olanlarız.”

 

dikkate alan ben, Kitaplar arası ayrım yapmamaya kararlı bir şekilde her gün onlardan okuyarak devam etmekteyim hayatıma.Yukarıdaki bu ayetleri,Allah yerine YHWH kelimeleri ile aynen Tevrat ta da görebilirsiniz.Daha aynı olan nice ayet gibi.Yukarıda bir arkadaşımız,peygamberlerin bazılarını bazısına göre daha başarılıymış gibi bir algılayışla yazmış.Halbuki Allah,Kuran da bundan da bizi men etmiştir.Yani sadece Kitapları değil,Peygamberleri de sevgide ayırmamız ,birini diğerinden üstün tutmamız yasaktır Kuranda.Nasıl mı? Hemen ayetleri sunayım

 

Nisâ(*) Sûresinin 152 . Ayetinde

Allah’a ve peygamberlerine iman edenler ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte onlara Allah mükafatlarını verecektir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Bakara(*) Sûresinin 285 . Ayetinde

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”

 

 

Tekrar edecek olursam,kitaplardan hiçbiri değişmemiştir, çevirilerden kaynaklı ufak sıkıntılar olabilmektedir,zaten Rab olan Allah , bu ufak sıkıntılarda inanan kullarına zaten yol gösterici ve öğreticidir.Mutlaka gerçek bilgi imanlı kula sunulacaktır.Yeter ki kitabında kalsın.Allah, gücü herşeye yetendir ve değişecek Kitap için onca Peygamberi göndermemiştir.Her Peygamber görevini tam anlamıyla yerine getirmiştir eksiksiz ve Allahın onlardan istediği şekilde. Rabbimiz bizi buna şahit kullardan eylesin.O büyük gün için.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tanrıya güvenmek iyi bir tutumdur. ama düşünmek gerekir.

tevrat ve incili okuduysanız, tanrı sözünün kesinlikle değişmeyeceğini yazar.

çünkü tanrı izin vermeyecektir.

 

 

 

ALLAH c.c. Sözü kesinlikle değişmez, çok doğru ve bu izni kim iptal edecektir. Şimdi; Tevrat ve İncil in "TAHRİF" edilmesi ( kendi kafalarına göre uygulama yapmak için) buda bir gerçek, buradan hareketle İsa a.s. nın Tevrat varken (Musa a.s. Şeriatı) niye İncili vaz etmiş, Ve Hristiyan'lık varken (İsevi'lik) Niye Kur'an "VAHY" olmuş, demekki ALLAH c.c. Sözü değişmez'ki Elimizde değiştirilmeyen ve değiştirilmeyecek olan "KUR'AN" var ve bu demektirki ALLAH c.c. Sözü değişmez "ADEM'e ne uygulanmış ise MUHAMMED a.s.v. de o uygulama "VAHY" yapılmış,tahrif olayı başka, SÖZÜN değişip,değişmemesi başka.

 

 

 

şimdiye kadar söylediklerimi ben uydurmuyorum. bunları benim gördüğüm gibi

herkes görüyor.

 

 

Doğru,görüyorsunuz ve herkes görüyor ama ortada "KUR'AN" var gerçek "SÖZ", bununda görenlerce,görülmesi gerekmezmi.

 

 

kuranda, tanrı sözünün değiştirilemeyeceği yazar. diğerlerinde de yazar. kuranda

diğer kitapların değiştiği yazar. diğerlerini tanrı yazdı, kim değştirdi? ise ... ne desem bilmiyorum.

 

buraya kadar yazdıklarım herkesin bildikleridir.

benim gerçek düşüncem ise şu:

ya kitapların hepsi değişti ya da hiç biri değişmedi. size göre ....

 

 

 

 

Hiç bir şey demeden (yazmadan) objektif bir irdeleme olayı çözer, nasılmı İnsanlar var olduğundan beri niye o kadar Peygamber gönderilmiş, demekki "SÖZ "aynı ama İnsanlar gelen "SÖZ" üzerine TAHRİFAT yaptıklarından, ZARF'A DEĞİL,MAZRUFA bakmak gerekir...

 

Bilmem anlatabildimmi...

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'in sözleri degismez evet dogru ama Kuran birtakim cikar cevreleri,cemaatler tarafindan yanlis tefsir edilmekte ve Allahin ayetleri carpitilip saptirilmaktadir.Müslümanlar arasinda hergün yasadigimiz yiginla hurafeyi Kuran'a mal ederek insanlari yanlis bilgilendiren,Islam, Allahin sadece erkeklere haklar taniyan bir din ve kadinlari erkeklerin kölesi olarak gösteren zihniyet tarafindan batil inanislarla doldurulmus Kuran saf disi birakilmistir.Kuran sadece saf disi birakilmamis,ayni zamanda Kuran'la ilgisi olmayan onca söz Peygamberin hadisi diye insanlara empoze edilmistir.Buhari ve Müslim gibi hadislerin babasi olarak bilinen kisilerin kitaplari bile bu sahte hadislerle doludur.Cogusu Yahudi ve Emeviler tarafindan müslümanlara Peygamber sözü diye dayatilmistir.Kuran dini birakilmis,hadis adi altinda binlerce hurafe din olarak Islam dünyasina siringa edilmistir.Bugün müslümanlarin icinde bulunduklari bu acinacak durumun müsebbibi,din adami kisvesi altinda Allahin ayetlerini carpitanlardir.Türban diye dinde olmayan bir kavram icin yillardir ülkemizde kavga verilmektedir.Türbani kadinin namusu ve müslüman kadinin giysisi olarak dayatan ve bunuda Allaha mal eden,kadin erkegin kaburga kemiginden yaratilmistir diyen Kuran ancak Arapca okunabilir,Türkce okunamaz diyen zihniyet Kuran ayetlerini gerci degistirememis ama insanlara Kuran'i yanlis anlatarak en büyük zarari vermislerdir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika,

 

Yazdığınız iletiye cevap yazayımmı diye düşündüm,bir ara cevap yazmaya gerek yok diye düşündüm ama öyle absürd şetler yazmışsınızki "GERÇEK" zannedilir diye (bilmeyenler tarafından) bir kaç kelime,yahut bir iki düzeltme gerekir diye düşündüm,kusura bakma.

Şimdi;şu yazdığınız;

Türban diye dinde olmayan bir kavram icin yillardir ülkemizde kavga verilmektedir

Kaynağınız kim,yahut siz Arapça biliyormusunuz ki bu yazıyı yazdınız " TESETTÜR DİYE BİR KAVRAM DUYMADINIZMI".

 

 

Kuran ancak Arapca okunabilir,Türkce okunamaz diyen zihniyet Kuran ayetlerini gerci degistirememis ama insanlara Kuran'i yanlis anlatarak en büyük zarari vermislerdir.

 

Burada şu soru,sorulamazmı; Kur'an ı Türkçe meallendirenler kasıtlı olarak Tesettür ve Başörtüsü Kur'an da yoktur diyemezmi.. Sonra "MEAL" ne demektir ve bir lisandan,başka bir lisana,yüzde,yüz çeviri yapılabilirmi. Ve değiştirilemeyen Kur'an Ayetleri apaçık ortada iken Tesettür,başörtüsü yoktur diyen kimdir ki ne dersin.

Şimdi Arap harfleri ile değil,latin harfle yazılmış bir Kur'an alıntılayacağım ve mealini de bakalım siz hangi sonuca varacaksınız?

 

NUR - 31

 

Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).

 

Ve mü'min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zahir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sahip oldukları (cariyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.

 

Ne dersiniz...

Sonra topig'in konusu başka iken olayı buraya çekip ne yapmak veya anlatmak istediniz merak ettim...

 

Kuran'in sözleri degismez evet dogru ama Kuran birtakim cikar cevreleri,cemaatler tarafindan yanlis tefsir edilmekte ve Allahin ayetleri carpitilip saptirilmaktadir.

 

Değişmeyen,değiştirilemeyen Kur'an ı yanlış meal ve tefsirlendiren yoksa çıkma birtakım ilahıyatçı ve modernist takılan zihniyet çarpıtmaya kalkmasın sakın...

 

Ne dersiniz.

 

Muhabbetle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada şu soru,sorulamazmı; Kur'an ı Türkçe meallendirenler kasıtlı olarak Tesettür ve Başörtüsü Kur'an da yoktur diyemezmi.. Sonra "MEAL" ne demektir ve bir lisandan,başka bir lisana,yüzde,yüz çeviri yapılabilirmi. Ve değiştirilemeyen Kur'an Ayetleri apaçık ortada iken Tesettür,başörtüsü yoktur diyen kimdir ki ne dersin.

Şimdi Arap harfleri ile değil,latin harfle yazılmış bir Kur'an alıntılayacağım ve mealini de bakalım siz hangi sonuca varacaksınız?

 

Kuranı Türkçe meallendirenler, Kuranı Türkçe meallendirirken, Kuranı Türkçe meallendirmek istedikleri gibi meallendirdiklerinde, Kuranı Türkçe meallemek, Kuranı değiştirmek demek değil mi? ya da üç tunç tas has hoş hoşaf.

 

Bildiğin değişmiş işte. Hangi müslüman ahlakı olmayan başka bi müslümanı göstersen, onun islamı yaşayamadığından söz ediyo. Ama hepsi de kendisi için dört dörtlük yaşadığını sanıyor. Hepsine sorsanız kafalarındaki allah başka başka. Aynı kita, her insanca bu kadar farklı ve yanlış anlaşılıyorsa, o kitapta var bi sorun.

 

1500 yıl geçmiş ama kimse sorsan hala kimse Muhammetten başka kimse kuranı tam anlamıyla anlayamamış. Var bunda bi tuhaflık. Ya da 1500 yıldır herkes siyaha inadına beyaz deyip duruyor. Herkes siyah desin, kurtulun işte.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuranı Türkçe meallendirenler, Kuranı Türkçe meallendirirken, Kuranı Türkçe meallendirmek istedikleri gibi meallendirdiklerinde, Kuranı Türkçe meallemek, Kuranı değiştirmek demek değil mi? ya da üç tunç tas has hoş hoşaf.

 

 

 

Kan kırmızı, Süt Beyaz,Kale kapısından sığmaz, Fındık kabuğuna sığar... Sayın 'Buckminster' sizin bayağı bir espritüel olduğunuz yazılarınızdan anlaşılıyor, ben sizin kadar becerikli olamadığım için,yukardaki bilmece ile size ve yazışmalarımıza katkı olsun istedim...

Ve; Meal i meallendire,meallendire tam bir has hoşaf kıvamında birde yazı yazmışsınız,cevap verilemediğinden dolayı olsa gerek...

 

 

Bildiğin değişmiş işte. Hangi müslüman ahlakı olmayan başka bi müslümanı göstersen, onun islamı yaşayamadığından söz ediyo. Ama hepsi de kendisi için dört dörtlük yaşadığını sanıyor. Hepsine sorsanız kafalarındaki allah başka başka. Aynı kita, her insanca bu kadar farklı ve yanlış anlaşılıyorsa, o kitapta var bi sorun.

 

 

 

Müslümanlığın Ahlak öğretisi başka, onu yaşayacak Müslüman İnsan başka, ve başka bir Müslümanın yaşamından (ahlaki) örnek verip,Müslümanı karalamak tam bir komedi, İnsan çeşit,çeşittir, burada bir ateist ti örnek verip,başka bir ateist ti karalamak nasıl absürd bir durumsa aynısı Müslümana da uygulanır,yani; Müslüman İnancınıc gereklerini yapmaz (ahlaki) o o Müslümanın kişisel sorunudur, bu durum ateist içinde geçerlidir,kişi ateist olabilir ama dürüsttür,inancı onu alakadar eder.

Evet; "ALLAH c.c." herhangi bir şey olmadığından (suphanAllah)her kul O'nu başka türlü över bu itibarla ALLAH c.c. Esma sı ilede anıldığından ateist bu durumu anlayamaz,o ancak madde nin bilinç li olup olmadığının,kendisi ile çelişip,çelişmediğine dair bir kulp arar, iyi aramalar.

 

 

1500 yıl geçmiş ama kimse sorsan hala kimse Muhammetten başka kimse kuranı tam anlamıyla anlayamamış. Var bunda bi tuhaflık. Ya da 1500 yıldır herkes siyaha inadına beyaz deyip duruyor. Herkes siyah desin, kurtulun işte.

 

 

 

Aslında burada ajite var,fakat hiç farketmez,doğrudur,hiç kimse Kur'an ı Peygamberimiz Muhammed ten (a.s.v.) daha iyi anlayamaz,çünkü "VAHY" muhatabı o...

Ve bu durum bazılarını rahatsız etsede,bu "GERÇEK" değişmez.

 

Balık kavağa çıkmış

Zift turşusun yemeğe

Leylek koduk doğurmuş

Baka şunun sözünü

YUNUS

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kan kırmızı, Süt Beyaz,Kale kapısından sığmaz, Fındık kabuğuna sığar... Sayın 'Buckminster' sizin bayağı bir espritüel olduğunuz yazılarınızdan anlaşılıyor, ben sizin kadar becerikli olamadığım için,yukardaki bilmece ile size ve yazışmalarımıza katkı olsun istedim...

Ve; Meal i meallendire,meallendire tam bir has hoşaf kıvamında birde yazı yazmışsınız,cevap verilemediğinden dolayı olsa gerek...

.

.

.

Aslında burada ajite var,fakat hiç farketmez,doğrudur,hiç kimse Kur'an ı Peygamberimiz Muhammed ten (a.s.v.) daha iyi anlayamaz,çünkü "VAHY" muhatabı o...

Ve bu durum bazılarını rahatsız etsede,bu "GERÇEK" değişmez.

 

Hepsi bi yana ama Muhammet söylediklerini bi tek kendisinin en iyi anlayabileceğini bilmiyomuydu? Bizim onun kadar anlayamıcamızı biliyoduysa, neden bizi anlayamıcamız şeylerden sorumlu tuttu ya da allah neden bizim anlayamıcamız şeyleri bildirdi? Ne gerek vardı? Ben müslümanlığı müslümanlara bakarak karalamıyorum. Müslümanların neye inandıklarını bilmeden yaşadıklarını diyorum. Herkes diğerinden daha müslüman ama kimse müslüman değil. Herkes aynı şeyi hep yanlış anlıyosa, aynı şey herkesçe yanlış anlaşılıyosa, onda bi sorun var değilmidir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hepsi bi yana ama Muhammet söylediklerini bi tek kendisinin en iyi anlayabileceğini bilmiyomuydu? Bizim onun kadar anlayamıcamızı biliyoduysa, neden bizi anlayamıcamız şeylerden sorumlu tuttu ya da allah neden bizim anlayamıcamız şeyleri bildirdi? Ne gerek vardı? Ben müslümanlığı müslümanlara bakarak karalamıyorum. Müslümanların neye inandıklarını bilmeden yaşadıklarını diyorum. Herkes diğerinden daha müslüman ama kimse müslüman değil. Herkes aynı şeyi hep yanlış anlıyosa, aynı şey herkesçe yanlış anlaşılıyosa, onda bi sorun var değilmidir?

 

İnsan; anlamadığı şeylerden sorumlu değildir... "DİN" de tahkiki iman ve taklidi iman vardır, İnsanların Peygamber efendimiz (a.s.v.) kadar anlaması şart değilki,Peygamberimiz den sonra gelen İslam alimleri,anlamayan,anlaması kıt olanlara,Din i anlatır,sonra "AKLI" olmayan sorumlu değildir,bu itibarla,sen Müslümanların neye inandıklarını bilmeden yaşadıklarını varsaymadan önce,kendinle bir empati yap bakalım,inanmayanlar niye inanmadıklarına dair sebepleri nedir...

Daha hala herkes hep yanlış anlıyorsada,modundasın,çık oradan üsküdarda sabah oldu...Herkes; diğerinden daha Müslüman ama,kimse Müslüman değilmiş,nereden anladın,madem müslüman yanlışa düşüp öyle düşünüyor,senin ölçütün ne, sen DİN alimimisin ki bu yargıya varıyorsun,biraz ciddi olmak gerekir,her işi ajite edip,aklınca sarakaya almak kişiyi bir şey biliyor yapmaz,anca oyalar kendini,başkasını değil.

 

 

Derman arardım derdime derdim bana derman imiş

Burhan sorardım aslıma aslım bana burhan imiş

Niyazi Mısrı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan; anlamadığı şeylerden sorumlu değildir... "DİN" de tahkiki iman ve taklidi iman vardır, İnsanların Peygamber efendimiz (a.s.v.) kadar anlaması şart değilki,Peygamberimiz den sonra gelen İslam alimleri,anlamayan,anlaması kıt olanlara,Din i anlatır,sonra "AKLI" olmayan sorumlu değildir,bu itibarla,sen Müslümanların neye inandıklarını bilmeden yaşadıklarını varsaymadan önce,kendinle bir empati yap bakalım,inanmayanlar niye inanmadıklarına dair sebepleri nedir...

 

Tamam o zaman ben islamı falan hiç anlamıyorum. Kafam almıyo. Şeytana tapmayı daha çok alıyo kafam, Cumaları kedi kesmeyi falan, arapları zengin etmek için hacca gitmekten, para verip büyükbaş-küçükbaşları kesmekten, günde beş kere hiç bişey kazandırmayan eğilip kalkmaları yapmaktan daha akla yatkın buluyorum, daha anlaşılır buluyorum. Ben islamı anlamıyorum öyleyse sorumlu değilim. Anlamam da kıt, öyle yaratmış beni ne yapayım. Şimdi ben cennete gideceğim değil mi?

 

Daha hala herkes hep yanlış anlıyorsada,modundasın,çık oradan üsküdarda sabah oldu...Herkes; diğerinden daha Müslüman ama,kimse Müslüman değilmiş,nereden anladın,madem müslüman yanlışa düşüp öyle düşünüyor,senin ölçütün ne, sen DİN alimimisin ki bu yargıya varıyorsun,biraz ciddi olmak gerekir,her işi ajite edip,aklınca sarakaya almak kişiyi bir şey biliyor yapmaz,anca oyalar kendini,başkasını değil.

 

Evet din alimiyim. İslamı senden iyi biliyorum. Sen din alimi misin ki hepsinin doğru düşündüğünü söyleyebiliyorsun?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hepsi bi yana ama Muhammet söylediklerini bi tek kendisinin en iyi anlayabileceğini bilmiyomuydu? Bizim onun kadar anlayamıcamızı biliyoduysa, neden bizi anlayamıcamız şeylerden sorumlu tuttu ya da allah neden bizim anlayamıcamız şeyleri bildirdi? Ne gerek vardı? Ben müslümanlığı müslümanlara bakarak karalamıyorum. Müslümanların neye inandıklarını bilmeden yaşadıklarını diyorum. Herkes diğerinden daha müslüman ama kimse müslüman değil. Herkes aynı şeyi hep yanlış anlıyosa, aynı şey herkesçe yanlış anlaşılıyosa, onda bi sorun var değilmidir?

Yalnızca Kuran değil, bütün Kitaplarımızın anlaşılmasında "öz" de diyebileceğim "ruh" desteği gerekmektedir.Herkes aynı şekilde anlasa ,herkes aynı şekilde ateist ya da imanlı olurdu.Kimse ayrılmazdı.Ama her insan Kitaplarımızdan farklı farklı anlamlar çıkarmaktadır ki, bu da onların en güzel özelliğidir benim gözümde."Herkes diğerinden daha müslüman ama kimse müslüman değil. "sözü ise kanımca hatalıdır .Çünkü gerçekten de herkes bir müslüman olabilir çünkü müslüman Kuran ehlinin adıdır(okumuş ya da okumamıştır).Ama Kitap ehli olmak,dinin İslam olmasını,yani kişinin dininin uygulamada İslam olmasını getirmemektedir.Kitap ehlinden kimi vardır inanmaz yüz çevirir kafir deriz,kimi vardır münafık deriz, kimi vardır imanlı müslüman deriz.Ama anlatılan müminlerden olup olmadığı belli değildir kimsenin.Yani kalp belli değildir,uygulamada halimiz belli değildir ve bu ancak hesap günü ortaya çıkacaktır kanımca.Bu yüzden bir müslümanın diğer bir müslümana sen benden daha müslümansın ya da ben senden daha müslümanım deme hakkı olamaz.Okuduğunuz ve uyguladığınız Kitaplarımızsa,böyle bir kibir hakkını hiç bir Kitabımız vermez.Hatta İncilde denildiği gibi, sırf bununla övünmeyelim diye, sadece Tanrının yani Allahın seçtiği kullar iman edecektir.Yani kimse imanlı olduğu için kalkıp imanlı olmayana karşı bile kibirlenmesin diye.

 

Müslümanlar neye inandıklarını bilmeden yaşıyor demişsiniz,doğru demişsiniz ve okusalardı eğer Kuran ı,Kitabından ****** olanlarla yani Kitabını bilmeyenleri tasvir eden ayetleri görünce ,sanırım her gün hayatları boyunca Kitap okumak isterlerdi.Ama okumuyorlar, neye inandıklarını çoğu bilmiyor, durum böyle oluncada adları sadece Kitap ehli olarak kalıyor ayetlerde.Sonları da hiç iyi anlatılmıyor.

 

 

Ve Politika ya tamamen katılan ben, Sevgili Sarıgül e şunu hatırlatayım, gerçektende Nur suresindeki kelimenin sadece örtü anlamına geldiği, başörtüsü şeklinde kullanılmadığı yani "baş" ı simgeleyen hiç bir kelime olmadığı defalarca aktarıldı.Ama başka bir ayette geçen dış giysisine bütün alimlerin toplanıp o zamanın giyim türüyle kara çarşafta karar kıldıklarını , merakımdan sorularımla marketin ortasında bırakmadığım bir çarşaflı bayan anlatmıştı.Ayeti bulup aktarayım

"Ahzâb(*) Sûresinin 59 . Ayetinde

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

 

İşte bu ayete dayanarak kara çarşafa bürünüyor kadınlarımız.Alimler kararı ile.Oysa bazı çevirilerde dışarı giysisi,bazılarında gece dışarıya çıkacak bir bayan için ev haliyle çıkmamasına yönelik bir dışarı giysisi falan. Siz Sarıgül, her ne kadar diğer Kitaplarımızın tahrif edildiğine inanıyor olsanızda,Kuran-I Kerim, ayetleri ile bunu söylemekten beni men ettiği için hepsini ayırmayan ben diyorum ki ,Başörtüsü Kurandan değil, özellikle İncil den gelmektedir ve ibadet esnasında kadın başını örtmelidir.Bu hadislerle aktarılan saç teline yanacağınız bir örtünme şekli değildir ve başka bir anlamda kadınlardan istenmiştir.Erkeklerle bunun bir alakası yoktur özünde.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da türban diye bir kavram yoktur,ayette verilen basörtüsü degil baslarindaki örtüdür,burada ki kavram karisikligindan türbani cikaramazsiniz.Ayrica bu bir emir degildir.Emir farzdir,eger Allah kadinlarin saclarinin görünmemesini isteseydi bunu dolambacli yollardan degil acik acik emrederdi.Örtü o devirde kullanilan geleneksel bir giyim parcasidir.Bu sözden sacin her teline 50 yil cehennem atesi cikaranlar Kuran'i saptiranlardir.Saci ziynet yapan zihniyet yani kadinlari mal olarak gören zihniyet türbani yaratan zihniyettir.Ziynet kelime anlamiylada sözlük anlamiylada süs olarak kullanilan takilardir ki ayette bu da acik acik belirtilmis ayak bileklerine takilan ziynetlerden bahsedilmistir.Bunlarin ve boyuna takilan süs esyalarinin gizli kalmasi istenmistir.Bu anlamda ayette gayet acik olarak gögüslerin kapatilmasi emredilmistir.Arapca biliyormusunuz tarzi bir soru zaten,Kuranin Türkcelestirilmesine karsi olan zihniyetin sorusudur.Cünkü Kuran Türkce okunmadigi icin insanlar hurafelere inandirilmis Kuran degil hurafeler islamiyet olarak insanlara sunulmustur.Yaklasima bakin;Kurani Türkcelestirenler onu degistimis olamazmi diye bir soru soruluyor.Halbuki Kurani Türkcelestirenler Islam düsmanlari degil.Simdi Imami Azami dinsiz ilan edenlerin anlattigi Kuran mi dogrudur yoksa Islam adina insanlara Allahin emirlerini kendi dilinde vermeye calisanlarmi?

Yazim basliga uygun bir yazidir konuyu baska taraflara da cektigim filan yok.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.