Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"UYGUR KATLİAMI" YALANI


Misafir CYRANO

Önerilen İletiler

Sayin CYRANO, affiniza siginarak tartismaniza giriyorum ve sizin sabit düsünceli, etnik-Milliyetcilik bazinda görüs buyuranlardan olaylara insani acidan bakmalarini bekleyemezsiniz. Dolayisyla siz istediginiz kadar tarafsiz olarak olayi anlatmaya calisin onlar icin dogru sadece tektir ve o dogruda kendi bildikleridir.

 

 

 

hangi fikri yüceltir böyle bir bakış açısı ve sayğınlık kazandırır okuyanın gözünde ?

böyle bir bakış açısı olurmu ? ya benden olacaksın ve benim fikrimi alkışlayacaksın ..

 

yok öyle degilisen ya etnik Milliyetci'sin yada insani değerleri hiçe sayan biri ?

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hangi fikri yüceltir böyle bir bakış açısı ve sayğınlık kazandırır okuyanın gözünde ?

böyle bir bakış açısı olurmu ? ya benden olacaksın ve benim fikrimi alkışlayacaksın ..

 

yok öyle degilisen ya etnik Milliyetci'sin yada insani değerleri hiçe sayan biri ?

 

Saygılar

Sayin Ufuk_efe, birisinin etnik Milliyetci veya insani degerlere önem veren birisi oldugu, benim fikrime katilip katilmamasi ile belirlenmez ve böyle bir iddaamiz olmamistir ve olamazda. O sahsin yorumlarina ve görüslerine göre belirlenir ne oldugu. Siz bana söylemedigim iddaalarda bulunarak sadece konunun özünü degistirmeye calismissiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bukadarına pes diyorum ..

yukarıda yazılanlarla konuya başlama ve değinme noktası arasında öyle bir aksi yöne dönüş var ki

pes demeden geçemiyeceğim ..

 

sanıyorum ben herşeyi bilir her konuda uzmanım düşüncesi arasıra çelişkiye düşmeye neden oluyor.

 

Saygılar

 

bakalım ;

 

 

 

...Uygur Türkleri'nin , Çin hükümetinin baskıcı ve asimilasyoncu politikalarına karşı mücadele araçları, kendileri gibi işinde gücünde Çin'lilere saldırmak olmamalıydı. Olmamalı. ABD'yi mesken tutunmuş, provakatörlerin (Rabia Kadir saldırılardan önceden haberdardır ve ailesini Urumçi'yi terketmeleri konusunda 3 gün önce uyarmıştır) Sincan'da bir etnik çatışma yaratma niyetlerine alet olmamalıdırlar.

 

...

Bu olay, ABD'yi mesken tutmuş kışkırtıcıların provakasyonuyla, "hak arama mücadelesi" adına yapılabilecek en büyük hatayı yaparak, Uygular'ın Han'lara saldırıp etnik bir çatışmanın fitilini ateşlemelerinden ibarettir.

 

 

...Çin, baskıcı, totaliter bir devlettir.

 

Bu bu topiğin başlığında ki iletimden

 

Başından beri Uygur'ların haklı oldukları bir konuda haksız davrandıklarından bahsediyorum.

 

Buda Ufuk efe arkadaşımızın Konuya başlama noktasıyla uyuşmadığını iddia ettiği iletim.

 

Görüldüğü gibi konuya başlama noktam ile diğer iletilerim arasında hiçbir çelişki yok. Daha ilk iletimde, Çin'in baskıcı totaliter bir devlet olduğunu, Uygur'lar üzerinde asimilasyon politikası izlediğini söylemişim değil mi? Uygur'ların, Çin'in asimilasyoncu politikalarına karşı dış kışkırtmalarla, etnik çatışma yaratacak eylemlere girişmemeleri gerektiğinide söylemişim. Uygur'ların Çin'in asimilasyon politikalarına karşı hak arama mücadeleleri açısından 5 Temmuz günü yapılanların ne kadar yanlış ve zararlı olduğundanda bahsetmişim.

 

Demek ki neymiş. Önce yazılanları okumak ondan sonra cevap yazmak gerekiyormuş.

 

Şimdi,

 

5 Temmuz günü Uygur'lar, Urumçi sokaklarında önlerine çıkan Çin'lilere saldırmış, evlerini, işyerlerini ve araçları ateşe vermiş. ve bu saldırılar sonucunda yüzlerce Çin'li ölmüştür. Olayın başlangıcı budur. 5 Temmuz günü olanlar budur. Şimdi "hayır Cyrano yalan söylüyor olay böyle değildir" diyorsan buyur. Koy bilgini ortaya. Doğan grubu ve Zaman, Yeni Şafak gibi gazeteler dışında dünyada tüm ajanslar 5 Temmuz günü olanları böyle geçmiştir.Ölenlerin sayısı bellidir, ölenlerin milliyeti bellidir. 6 Temmuz'da Rabia Kader ve avanesinin iddialarını yayınlayan uluslararası ajanslar, tekzip yayınlayıp, okuyucularından özür dilemiştir.

 

Sen ne diyorsun şimdi arkadaşım. 5 Temmuz günü, Cyrano'nun söylediği şeyler olmamıştır mı diyorsun ? Ben hiç yorulmam, bütün kaynakları tekrar tekrar linklerim.

 

Buna itirazın yoksa, neye itiraz ediyorsun ?

 

Burada, Çin, Uygur'lara baskı uygulamıyor diyen mi var ? Çin özgürlükçü bir devlet diyen mi var ? Ulusal mücadelelerinde Uygur'lar haksız diyen mi var ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya dostum doğan medyası ABD ve AB temsilciliğine hiç ara verdi mi ki :) Sen ne bakıyorsun AKP ile çıkarları çatışınca aslan kesildiklerine. Türkiye'yi Irak savaşının içine çekmek için Doğan medyası kadar uğraşan var mıydı ?

 

Dostum ABD ve AB'nin çıkarlara dayanan Türkiye-Ortadoğu siyaset çizgisi çoğu zaman örtüşse de bazı konularda ters düştüğü de olmuştur, paslaştıkları da. Deniz Feneri'nin Almanya'da deşifre edilmesi de boşuna değildir bence. AB, ABD'nin BOP çerçevesinde Türkiye için öngördüğü '' Ilımlı İslam Cumhuriyeti ''nin neresinde onu da iyi analiz etmek gerekir. PKK'nın içinde bile AB'nin ayrı, ABD'nin ayrı desteklediği gruplar olduğu bile biliniyor.

 

Öte yandan 2002'de AKP'yi iktidara taşıyan Aydın Doğan, her ne kadar 2005'te görünürde çıkar kavgasından AKP'ye muhalif olmuşsa da, aslında bunun sebebinin ABD'nin dış siyasetinin sinyallerini veren dergi olarak kabul edilen Middle East Quarterly'de ve ardından Newyork Times ve Washington Post'ta yayınlanan ve AKP yüzünden yükselen ABD karşıtlığını dizginlemek için Türkiye'deki muhalefetten yüz bulamadığı için birilerine göz kırpan, AKP'yi eleştiren makalelerden sonra, ABD'nin onu muhalefet görevine getirdiğini sen benden iyi bilirsin mesleğin gereği.:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En yakın ve evi birlikte paylaştığım 3 arkadaşım Uygur Türk'ü ve geçen haftalarda çıkan olaylarda her birinin ailesinden yaralı ve şehit var.

Bunca fotoğraf ve video görüntüleri varken gözlerimize mi inanacağız yoksa sizin komplo teorilerinize mi?

Abdyede , Çin'e de Rusya'yada; Türk'e düşman tüm yayılmacı güçlere HAYIR!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bukadarına pes diyorum ..

yukarıda yazılanlarla konuya başlama ve değinme noktası arasında öyle bir aksi yöne dönüş var ki

pes demeden geçemiyeceğim ..

 

sanıyorum ben herşeyi bilir her konuda uzmanım düşüncesi arasıra çelişkiye düşmeye neden oluyor.

 

Saygılar

Cyrano haklı ya da haksız ama yine de kendisi ile çelişkiye düştüğünü sanmıyorum.

Uygurların eylemlerinde haksız olduklarını söylüyor baştan beri;

Davalarında haksız olduğunu söylediğine rastlamadım...

 

İsterseniz örnekleyeyim:

Birisi sizi gelmiş ve haksız yere dövmüştür.

Siz bu hakkı gerekli biçimde ve muhatabınızdan aramaktansa,

Size haksızlık yapan kişinin küçük kardeşlerini adamakıllı dövmüşsünüzdür.

Davanız haklıdır, ancak eyleminiz oldukça haksızdır...

Bu da sizi haksızlaştırır...

 

Cyrano bundan söz ediyor...

 

Sanırım "Aman bu adamın bir açığını yakalayayım hemen!" düşüncesine odaklanmak,

İnsanın anlamsız şeyler söylemesini de beraberinde getiriyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En yakın ve evi birlikte paylaştığım 3 arkadaşım Uygur Türk'ü ve geçen haftalarda çıkan olaylarda her birinin ailesinden yaralı ve şehit var.

Bunca fotoğraf ve video görüntüleri varken gözlerimize mi inanacağız yoksa sizin komplo teorilerinize mi?

Abdyede , Çin'e de Rusya'yada; Türk'e düşman tüm yayılmacı güçlere HAYIR!!!

 

Evet sloganı duyduk. Peki bilgi olacak mı ? Yani mesela "Cyrano arkadaşımızın şu yazdığı gerçeği yansıtmamaktadır", "şu dediğin olayın aslı şudur" "buyrun kaynağı" vs.

 

Sanmıyorum.

 

Burada herhalde bazı arkadaşlarımızın beklentisi, 5 Temmuz günü gerçekten ne olduğunu falan boşverelim hep beraber sloganlar atalım.

 

Tarihin en önemli özelliği yaşanmış ve bitmiş olaylardan ibaret olmasıdır. Biz şu an 11 Ağustos gününü yaşıyoruz. Ne kadar slogan atılırsa atılsın, 5 Temmuz günü olup bitenler değişmeyecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum ABD ve AB'nin çıkarlara dayanan Türkiye-Ortadoğu siyaset çizgisi çoğu zaman örtüşse de bazı konularda ters düştüğü de olmuştur, paslaştıkları da. Deniz Feneri'nin Almanya'da deşifre edilmesi de boşuna değildir bence. AB, ABD'nin BOP çerçevesinde Türkiye için öngördüğü '' Ilımlı İslam Cumhuriyeti ''nin neresinde onu da iyi analiz etmek gerekir. PKK'nın içinde bile AB'nin ayrı, ABD'nin ayrı desteklediği gruplar olduğu bile biliniyor.

 

Öte yandan 2002'de AKP'yi iktidara taşıyan Aydın Doğan, her ne kadar 2005'te görünürde çıkar kavgasından AKP'ye muhalif olmuşsa da, aslında bunun sebebinin ABD'nin dış siyasetinin sinyallerini veren dergi olarak kabul edilen Middle East Quarterly'de ve ardından Newyork Times ve Washington Post'ta yayınlanan ve AKP yüzünden yükselen ABD karşıtlığını dizginlemek için Türkiye'deki muhalefetten yüz bulamadığı için birilerine göz kırpan, AKP'yi eleştiren makalelerden sonra, ABD'nin onu muhalefet görevine getirdiğini sen benden iyi bilirsin mesleğin gereği.:)

 

Aynen öyle dostum. ABD yanlılığı ortak noktaları.

 

Birde dikkat ettim, Urumçi olayları ile ilgili uluslararası ajanslara dayanarak yaptıkları haberler kendi haberleriyle 180 derece çelişiyor. Utanmazlık ötesi bir durum ya. Sür manşetten yalan haber yapacaksınız. Sonra gazetenin "dünyadan" bölümünde, kendi yaptığınız ve hiçbir kaynak göstermediğiniz haberinizle 180 derece çelişen haberleri vereceksiniz.

 

Radikal mesela ;

 

 

 

 

Bu kez Hanlar intikam için sokakta

 

Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de 156 kişinin ölümüyle sonuçlanan Uygur isyanı dinmezken bu kez Uygurların hedef aldığı Hanlar intikam için sokağa döküldü.

 

.....

 

Uygurların ilk gün araçlarını yakıp işyerlerine saldırdığı Hanlar da satır, pala, bıçak, sopa, metal boru, zincir, kürek ve çapalarla intikam için Uygur bölgesindeki Büyük Pazar ve camiye yürüdü. Polis, ‘birleşin’, ‘ülkeyi savunun’ ve ‘modern toplum’ diye bağıran öfkeli Hanları durdurmak için barikat kurup gözyaşartıcı bomba kullandı. Göstericiler polisle çatışmaktan kaçınmadı. Metal sopalı bir Han, “Uygurlar her şeyi kırıp dökmek için geldi, şimdi biz dövmek için onların bölgesine gidiyoruz” dedi.

 

....

 

Reuters’a konuşan bir görgü tanığı ise 10 kadar Uygur’un tuğla ve bıçaklarla yoldan geçen Hanlara saldırdığını aktardı. AP de Ma adlı lokantacının, Uygurların durdurdukları insanlara ‘Uygur musun’ diye sorup yanıt veremeyenleri dövdükleri yada öldürdükleri iddiasına yer verdi

 

Şimdi bu gazetenin uluslararası ajanslara dayanarak verdiği haberle, sür manşetten attığı "Uygur Katliamı" manşetleri hiç birbirine uyuyor mu ?

 

Nasıl bir gazetecilik, nasıl bir habercilik ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsterseniz örnekleyeyim:

Birisi sizi gelmiş ve haksız yere dövmüştür.

Siz bu hakkı gerekli biçimde ve muhatabınızdan aramaktansa,

Size haksızlık yapan kişinin küçük kardeşlerini adamakıllı dövmüşsünüzdür.

Davanız haklıdır, ancak eyleminiz oldukça haksızdır...

Bu da sizi haksızlaştırır...

 

Cyrano bundan söz ediyor...

 

 

Tam olarak bundan söz ediyorum dostum. 5 Temmuz günü saldırıya uğrayan Çin'lilerin, Uygur'lardan tek farkı, Çin'li olmalarıdır. "Çin hükümeti bize baskı uyguluyor, haydi Çin'li sivillere saldıralım" şeklinde bir mantığın ne haklılığı olabilir, ne savunulabilir bir yanı. İnsani olarak, siyasi olarak neresinden bakarsanız bakın, yanlıştır. Hiçbir haklılık payı yoktur.

 

Bu mücaele kültürü, bilgisi ve bilinciyle alakalı birşeydir. Zaten bundan yoksun olan uluslar ancak bir kez daha Japonya, Sovyetler gibi başka emperyalist devletler gelip kendilerine ülke kurduğunda "ülke" sahibi olabilirler. Onuda yine Çin üç gün sonra yıkar. Sağlıklı siyasal bilince, sağlıklı siyasal hedeflere sahip olmayan bir mücadele, ancak böyle olur zaten.

 

Rabia Kader, iddia ettiklerinin bir bir yalan olduğu ortaya çıkıp, iddiaları yayınlayan ajansların tekzipinden sonra, birdenbire müslüman olduklarını hatırlayıp "islam" vurgusuna sarılır oldu. Göz kırptığı ve "hadi neredesiniz" dediği El Kaide, Urumçi'de iki eylem yapsın, Urumçi meselesi kapanmış olur. Çin, "El Kaide terörüyle savaşan devlet" olur. Dünya da Çin'in yaptıklarına hiçbir ülke ağzını açıp birşey söylemyemez. Çin'de rahatlar, Kadir'de rahatlar.

 

Uygur halkı ? Çeçenistan'da olduğu gibi, birileri için üstünden slogan atılacak bir konu olarak varlığına devam eder. Çok güzel pankart ve slogan malzemesi olur. Çok güzel cihat destanları yazılır. Herkes kendi davası için bir malzeme bulur. Öbür yandan, aynı şekilde artık özerk dahi olmazlar, var olan kazanımlarını da bir bir kaybederler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devletler arasında dostluk gerçekte yoktur. Dostluk mesajları palyatif ve diplomatiktir. Çıkar ilişkileri doğrultusundadır. Bu, düşmanlıkların da palyatif ve geçici olması anlamına gelir. Hiç bir ülke yoktur ki güvenelim, sırtımızı dayayalım, keyfimize bakalım. Hiç bir ülke de yoktur ki düşman belleyelim.

 

Türkiye'nin NATO ve NATO üyesi ülkelerden bugüne kadar gördüğü düşmanlık ve yıkıcı faaliyetleri "ya devletler ilişkisi böyledir" diye normalleştirme olağanlaştırma çabası yok mu? Ona hastayım işte ben :)

 

Ülkeler müttefik kaldıkları sürece müttefik, nötr kaldıkları sürece nötr, düşman oldukları sürece düşmandır.

 

Müttefik devletlerin, diğer bir müttefiklerinin aleyhine olan ne varsa öncülüğünü yapmaları. o müttefik ülkenin bütün kırmızı çizgileri, casus bellileri, hassas ulusal noktalarında müttefikler olarak tam karşısında yer almaları. O müttefik ülkenin başına gelen bütün felaketlerde (askeri darbeler, terör, iç çatışma, ambargo) müttefikleri olarak birinci derecen sorumluluk sahibi ve faillerse. Bunu "devletler arası ilişki böyledir" diye sunmaya çabalamak boştur. Havanda su dövmektir. Ben Uluslararası İlişkiler yüksek lisans sahibiyim, basitçe söyliyeyim "yok öyle birşey"

Eğer ortada böyle bir tablo varsa, o ülke doğru ittifak kuramıyor, doğru müttefikler edinemiyor demektir. Yanlış ittifakler içinde. Yanlış müttefiklere sahip demektir. İttifak ve müttefiklik çıkarların uyuşmasına göre oluşuyorsa. O ülkenin çıkarları o anki müttefikleriyle uyuşmuyor demektir.

 

Nerede görülmüş bir müttefikin, müttefik olduğu ülkenin aleyhine ne varsa bayraktarlığın yaptığı ? Almanya ile Fransa eski düşman, bugün müttefiktir. Düşmanken birbirlerinin aleyhine olanları savunur ve ifa ederlerdi. şimdi müttefikler birbirlerinin çıkarına olanları savunur ve ifa ederler.

 

Bakıyoruz. Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı ve zararlı ne varsa, öncülüğünü müttefikleri yapmakta.

 

Dünyada başka böyle müttefiklik bilen varsa versin örneğini.

Kimilerinin mantığı "şurada patron olmaktansa burada çırak olmayı" tercih etmek üzerine kurulu olabilir. Onların Türkiye'nin dünyadaki konumuna bakışlarıda farklı olmaz. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda henüz bağımsızlığını bile kazanamamış ancak şu an vize bile alamadığımız kimi ülkeler vardır ki, onlar bu kimselerin mantığının tam tersini uygulayan ülkelerdir.

 

Yoksa anca böyle olursun. Bir tane bile radyo üretemeden "müttefiklerinin" başına ördüğü çoraplarla uğraşmakla geçer tarihin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Rabiya Kadir adında ki kadın eli ile yürütülen propaganda da, insanlar açık olarak aptal yerine konulmaktadır. Bu kadın, elinde sahte bir fotoğrafla dünya basınının karşısına çıkmış bir kadındır.

 

Rabia Kadir Her ağzını açtığında yalan söylemektedir.

 

CYRANO arkadaşım bu yazmış olduğunuz ,,

 

kendini ülkesine adayan bir kişiyi yalancılıkla suçlayarak ve görsel basının geçmiş olduğu haberleri hiçe sayarak uygurların maruz kaldığı şiddeti yok saymak degilmidir ?

 

 

Bu kadının "bakın Çin ordusu Uygurlar'a saldırıyor" diyerek dünya basınına gösterdiği fotoğraf, 17 Haziran tarihin'de Çin'in Hubei eyaletinde iki rakip işçi sendikasına üye tamamı Çin'li işçilerin aralarında ki çatışmasına askerler müdahele ederken çekilen, ve Çin'in resmi haber ajansının sitesinden copy-paste yapılan bir fotoğraftır.

 

burada ezilen uygur halkını dünya basının'dan izleyerek yorum yapmamak görmemzlikten gelmek degilmidir ?

 

 

Uygur Türkleri'nin , Çin hükümetinin baskıcı ve asimilasyoncu politikalarına karşı mücadele araçları, kendileri gibi işinde gücünde Çin'lilere saldırmak olmamalıydı.

Bu olay ne devletin giriştiği bir katliam ya da soykırımdır. Ne de toplu infaz. Bu olay, ABD'yi mesken tutmuş kışkırtıcıların provakasyonuyla, "hak arama mücadelesi" adına yapılabilecek en büyük hatayı yaparak, Uygular'ın Han'lara saldırıp etnik bir çatışmanın fitilini ateşlemelerinden ibarettir.

 

 

@ sevgili Tengeriin boşig,

iyi niyetinizden şüphem olmadığına emin ola bilirsiniz, sadece belirtmiş olduğunuz gibi

arkadaşımızın uygurları haklı gösterme hidayetine sonradan ermiş olmuş olduğuna yukardaki alıntıdan okuyarak göre bilirsiniz.

önceki ve sonraki yazdıkları arasında çok büyük çelişkiler var ..

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu ben devlet bazında kastetmiştim çelişkiyi sen yine coşmuşsun

Coştuğumu nerden anladığına hayret ediyorum. Ben gayet normal yazıyorum, yazımda hiç bir coşkunluk emaresi de göremiyorum. Sen bunu daha önce de yaptın. "Var mı yok mu açar bakarsın, mesele biter" tarzı cevabıma yakıştırmadığın kalmadı. Bunu neye dayanarak yaptığını bilmiyorum. Herhalde beklentin o yönde. Ne söylesem coşkunlukla söylediğim şeklinde algılayacaksın. Yok öyle bir şey, coşkun filan değilim diyeyim de, sen yine istediğin gibi hayalinde canlandır.

 

Ben Uluslararası İlişkiler yüksek lisans sahibiyim,

"müttefiklerinin" başına ördüğü çoraplarla uğraşmakla geçer tarihin.

Ne lisansı sahibi olduğun beni ne bakımdan ilgilendirir anlamadım. Ben ortada çorap morap görmüyorum. NATO müttefiklik durumu da zaten devam ediyor ve bence bunun değişmesi için bir neden göremiyorum, yerinde ve sürdürülmesi gereken bir ittifak içinde yer almaktayız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

El Kaide'nin Çin'e karşı eylem yapacağı filan türünden yorum yapılmış. Bu gülünç bir iddiadır. El Kaide asla Çin karşıtı eylem filan yapmaz. Rus karşıtı da yapmaz. El Kaide'nin yapacağı tek eylem türü Batı karşıtıdır.

 

Kalkışma ve ayaklanmalar için İslam inancı ise yeryüzünün en çok kullanılan argümanıdır. Bunu kullanmayan kim kaldı bilmiyorum. Galiba yok. Dünyanın her türlü emellere en çok alet edilen olgusu sıfatına hak kazansa yeridir.

 

Dünyada Batı karşıtı yeni bir eksenlenme kotarıldığını bilmeyen yok. Bu, Çin-Hind-Rus-İran ekseninde kotarılmakta. Türkiye'nin kutup değiştirerek bu eksene katılması ise görülen rüya. Kimse sanmasın Araplar bu eksene girer, Araplar Batı eksenindedir. Suriye hariç, ona şimdiden kesin bir şey diyemem. Tabii bu yukarıda sıraladığım ortaklar ne derece aralarında anlaşabilirler bilmiyorum.

 

Ben kişisel olarak böyle bir eksenlenmeyi rüyamda görsem hayra yormayacağımı söyledim. Her ne kadar görünürde iktidar ABD'nin ve AB'nin dümen suyundan çıkmıyor gibi görünüyor ve bunların uşaklığı ile suçlanıyorsa da, derindeki planlar çok farklıdır. İktidar asla AB-ABD eksenli bir düşünce içinde değildir. Bu görünüme neden olan, sadece yakın düşmana karşı uzak düşmanla stratejik ve geçici bir işbirliği içine girmiş görünmesidir.

 

Ha, Batı bu kurnazlığın farkında değil mi? Saf saf bu iktidara çanak mı tutuyor? Ne gezer? O da kendi planlarının peşinde. Her otomobilin çarpışmalara karşı bir tamponu vardır. Bahsi geçen eksenlenmeler içinde bir tarafın tamponu İran, diğer tarafın tamponu Türkiye olarak planlanmakta.

 

Bu tezgahtan tek çıkış çaresi, Türkiye'nin bölgede güçlü durmasıdır. Bunun haricinde hiç bir çıkışı yoktur. Güçlü olmadıktan sonra ne tarafa yanaşırsa yanaşsın, zarar eder. Türkiye kadar ince strateji gütmesi gereken bir jeopolitik hassas konum daha, dünyada yoktur. Kimse benmerkez ulusalcı bakış olarak yorumlamaya kalkışmasın, gerçeğin ta kendisi budur: Türkiye dünyanın merkezidir. Dünyada tarihsel üç stratejik konum olduğu söylenir: Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya. Üçünün de ortasındadır. Bu konumun dayattığı tek zorunluluk vardır: Güçlü olmak. Kimseye tam angaje ve kimseye düşman olmamak. Fakat Türkiye'nin yüzü kuruluşundan itibaren Batıya dönüktür, böyle de kalması jeopolitik bir zorunluluktur. Anadolu'da kurulan istisnasız tüm medeniyetlerin konumu bu olmuştur. Dünyanın en uzun savaşlarından biri, belki en uzunu Anadolu üzerinde Pers ve Yunan çekişmesi olmuştur. Osmanlı da dahil, yüzü hep Batıya dönük, gözü Viyanalarda olmuştur. Yavuz Selim hariç, yüzünü doğuya dönen olmamıştır.

 

Çok ama çok netameli bir konum üzerinde durmaktayız. Güçlü olmadığımız anda yağma hasanın böreğinden beter üzerimize üşüşürler. On değil elli parçaya bölerler. Türkiye'nin konumunu koruyan tek unsur, Türk Silahlı Kuvvetlerinin dosta verdiği güven, düşmana saldığı korkudur. Bu olmadığı anda Türkiye Cumhuriyeti, puf! Yok. Bundan herkes adı gibi emin olsun.

 

"Yine iyi dayandık" ve "Siz dıştan, biz içten, bir yıkamadık gitti, ne sağlam kökü varmış" sözleri, en çok Türkiye'ye yakışmaktadır. Görece sakin konum, kimsenin bir halt edememesi, tüm dünyanın desteğini alan PKK çapuluna pabuç bırakmaması, az buçuk sahip olduğumuz güçten dolayıdır. Kimse küçümsemesin, PKK terörü bu ülkeye açılmış bir savaştır. Bu ülke insanının bir özelliği var: Gözünü budaktan sakınmaz. Bir zora düşsün, çelik gibi, beton gibi olur. Başkaca pek bir özelliği yok ama, bu yetiyor işte!

 

Söylediklerimde bir tezat yoktur. PKK ya NATO ülkelerinden destek verilmesi hiç bir şey değiştirmez. ABD zamanında IRA'yı da çok kolladı. Bunlar uluslararası arenanın karmaşık oyunlarıdır..........

Uluslararası satrançta işler böyle yürüyor... Bu satrançta dostluk, düşmanlık, hikayedir. Yok öyle bir şey... Yok derken çelişki algılanmasın, "yukarda 'dosta güven, düşmana korku'dan bahsettin" denmesin. Yok dediğim palyatiftir, sözdedir, görüntüdedir.

 

Koskoca profesör ekrana çıkıyor, "laik devlet nasıl şehitlikten bahsediyor?" diye aklı sıra birilerinin borazanına nefes veriyor. Baksan laikliğin de baş düşmanı. Sözde devlet laikliğin hakkını versin, yani laik olsun diye ahkam kesmiş oluyor. Edebimi bozmadan, hitap dilimin ucuna gelse de sabredip kullanmadan: Sen kavramların patentini aldın, tescil mi ettirdin? Kim kavramları din adına tescil ettirip de patentini özelleştirmiş? Din insanlık kültürüdür, ürünleri kimsenin patentinde değil, insanlık kültürünün malıdır. Adam komünist devrim için ölene de devrim şehidi der, deme hakkını da kimse kısamaz, kimse de karışamaz! Sen cennete uçtu dersin, o göğe uçtu der, sana ne? Ne hakla karışırsın? Senin elinde inancın tescili, kalıbı, patenti, biçimi, standardı mı var?

 

********

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aynen öyle dostum. ABD yanlılığı ortak noktaları.

 

Birde dikkat ettim, Urumçi olayları ile ilgili uluslararası ajanslara dayanarak yaptıkları haberler kendi haberleriyle 180 derece çelişiyor. Utanmazlık ötesi bir durum ya. Sür manşetten yalan haber yapacaksınız. Sonra gazetenin "dünyadan" bölümünde, kendi yaptığınız ve hiçbir kaynak göstermediğiniz haberinizle 180 derece çelişen haberleri vereceksiniz.

 

Radikal mesela ;

 

Dostum bu Radikal gazetesi, daha Aydın Doğan Tayyip Erdoğan ittifakı olmadan çok önce, Cumhuriyet gazetesini okuyan ve entelektüel görünmeye çalışan ya da amiyane tabirle entel okuyucuları çekmek ve bu yolla Cunhuriyet gazetesinin tirajını düşürmek için Aydın Doğan tarafından etkili reklamlarla çıkarılan AB'ci sol çizgide gazete değil mi ?

 

Ütopik liberal AB'ci Sol fikirler bu sayede artmadı mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Coştuğumu nerden anladığına hayret ediyorum. Ben gayet normal yazıyorum, yazımda hiç bir coşkunluk emaresi de göremiyorum. Sen bunu daha önce de yaptın. "Var mı yok mu açar bakarsın, mesele biter" tarzı cevabıma yakıştırmadığın kalmadı. Bunu neye dayanarak yaptığını bilmiyorum. Herhalde beklentin o yönde. Ne söylesem coşkunlukla söylediğim şeklinde algılayacaksın. Yok öyle bir şey, coşkun filan değilim diyeyim de, sen yine istediğin gibi hayalinde canlandır.

 

'' ne azrail tanırım, ne kimse. Öleceksem ölürüm. O kadar '' sözleri coşmadan nasıl söylenebilir ki ? Ben şahsen sakin bir şekilde söyleyemem bu lafları. Yapı meselesi... demek ki sen söyleyebiliyormuşsun. wink.gif

 

Diğer meseleye gelince, şu '' ŞU BEYAZ TÜRKLER '' başılığnda yazdıklarına yazdıklarımdan bahsediyorsun herhalde...ben uzatmak istememiştim konuyu orada, kendin anla istedim düşüncendeki çelişkiyi ama anlamadıysan ve çok ısrar dersen cevap vermem için, burada ve orada tekrar anlatırım meseleyi, sen canını sıkma demirefe.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

CYRANO arkadaşım bu yazmış olduğunuz ,,

 

kendini ülkesine adayan bir kişiyi yalancılıkla suçlayarak ve görsel basının geçmiş olduğu haberleri hiçe sayarak uygurların maruz kaldığı şiddeti yok saymak degilmidir ?

 

Rabia Kadir'in yalan söylediği Cyrano'nun bir iddiası değil tescillenmiş gerçektir. Rabia Kadir'İn iddialarını basan ajanslar okuyucularından özür dilemiştir. Rabia Kadir, eline 2005 yılında Çin'de bir maçtan sonra taraftarlar arasında çıkan kavgayı gösteren fotoğrafla basının karşısına geçip "bakıp şu an Urumçi'de Çin polisi Uygur'lara saldırıyor" diyebilen bir kadındır. Rabia Kadir'İn 5 Temmuz ve sonrasında Urumçi'de "oldu" dediği bütün olaylar TRT'de dahil bölgeye giden muhabirler tarafından araştırılmış, gerçekleştiklerine dair emareye bile rastlanmamıştır.

 

burada ezilen uygur halkını dünya basının'dan izleyerek yorum yapmamak görmemzlikten gelmek degilmidir ?

 

Sen nereden izliyorsun arkadaşım. Evinde sihirli bir küre mi var ? 5 Temmuz günü ve sonrasında olanlar yazdığım şekildedir. Aksi yönde bir bilgi varsa elinde paylaş bizimle. Bu kadar basit.

 

 

 

 

@ sevgili Tengeriin boşig,

iyi niyetinizden şüphem olmadığına emin ola bilirsiniz, sadece belirtmiş olduğunuz gibi

arkadaşımızın uygurları haklı gösterme hidayetine sonradan ermiş olmuş olduğuna yukardaki alıntıdan okuyarak göre bilirsiniz.

önceki ve sonraki yazdıkları arasında çok büyük çelişkiler var ..

 

Saygılar

 

Bu topiğin ilk iletisinde Çin'in emperyalist, totaliter baskıcı bir devlet olduğunu ve Uygur'ların haklı davalarında yanlış davrandıklarından bahsetmişim. daha önce de gösterdiğim gibi.

 

"Çelişki var" diyen adam buyurur gösterir çelişkiyi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

El Kaide'nin Çin'e karşı eylem yapacağı filan türünden yorum yapılmış. Bu gülünç bir iddiadır. El Kaide asla Çin karşıtı eylem filan yapmaz. Rus karşıtı da yapmaz. El Kaide'nin yapacağı tek eylem türü Batı karşıtıdır.

 

Gülünç olan böyle bir tespittir. İran batı ülkesi midir ? Yemen batı ülkesi midir? Mısır batı ülkesi midir ? Özbekistan batı ülkesi midir ? Suudi Arabistan batı ülkesi midir ? Pakistan batı ülkesi midir ? Cezayir batı ülkesi midir ? Suriye batı ülkesi midir ? Hindistan batı ülkesi midir ?

 

El Kaide bu ülkelere karşı sürekli eylem yapmıyor değil mi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen nereden izliyorsun arkadaşım. Evinde sihirli bir küre mi var ? 5 Temmuz günü ve sonrasında olanlar yazdığım şekildedir. Aksi yönde bir bilgi varsa elinde paylaş bizimle. Bu kadar basit.

 

artık konuyu noktalama aşamasına gelinmiştir

bir önceki yazdıklarıyla sonradan yazdıkları arasında çelişkiler olan sonradan yazdıklarıyla önceki yazdıklarını yalanlayan düşünce yapısı bir netice vermez ..

 

"Çelişki var" diyen adam buyurur gösterir çelişkiyi.

 

hangisini göstereyim ? istersen atmış olduğun başlıktan, yolla çıkarak bir daha oku yazdıklarını

 

neyse ..

fikir tartışması hatayı ısrarla savunmak aşamasına getirilmiş olduğu andan itibaren benim için bitmiştir.

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

artık konuyu noktalama aşamasına gelinmiştir

bir önceki yazdıklarıyla sonradan yazdıkları arasında çelişkiler olan sonradan yazdıklarıyla önceki yazdıklarını yalanlayan düşünce yapısı bir netice vermez ..

 

 

 

hangisini göstereyim ? istersen atmış olduğun başlıktan, yolla çıkarak bir daha oku yazdıklarını

 

neyse ..

fikir tartışması hatayı ısrarla savunmak aşamasına getirilmiş olduğu andan itibaren benim için bitmiştir.

 

Saygılar

 

Bir tanesini göstersen yeter.

 

Hala ben, sende iddia dışında birşey göremedim. Yazdıklarımın neresinde çelişki var gösterecek misin ?

 

Hangi yazdığımla, önce ki yazdığımı yalanlamışım ? Yazdığım hangi iletiler arasında çelişki var ? Bunu iddia eden kişi basitçe gösterebilir.

 

Bu konuda yazman için sana kırmızı mumlu davetiye falan gönderdiğimizi hatırlamıyorum. O yüzden yazmaman da pek bizi enterese etmez. Tartışılmasını konuşulmasını sen istemiyorsun diye, tartışmaktanda vazgeçecek değiliz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'nin müttefiki oldugunu sanmiyorum.Müttefik karsilikli ittifakta bulunanlara ve bu ittifaki yerine getirenlere denir.Türkiye'nin müttefiki olarak bilinen ülkelerin hicbiri Türkiye'nin güvenligi icin üzerine düsen görevi yerine getirmemistir getiremezlerde.Buna en güzel örnek PKK teröründe Türkiye'nin sadece yalniz birakilmis olmasi degil üstelik bu müttefik diye bilinen ülkeler tarafindan terör korunmus ve Türkiye suclanmistir.Peki Türkiye bunlara karsi ne önlem almistir?Kocaman bir hic diyebiliriz buna.

Cok yakin bir gecmiste,Türk ve Islam düsmani Rasmussen santaj yoluyla Nato Genel sekreteri olarak Türkiye'ye kabul ettirilmistir,kabul ettirenler ise Türkiye'nin müttefiki olarak bilinen ülkeler kabul edenlerde bugün Sark sorununu Kürt sorununa ceviren AKP ve onun Cankayadaki adamidir.Nato tarihi icersinde bugüne kadar Nato'nun en fedakar ve en cefakar üyesi,yillarca Sovyetler karsisinda Batinin koruyucu kalesi görevini üstlenmis olan Türkiye'ye birakin bir Genel Sekreterligi bir görev dahi verilmemistir.Hicbir iktidar buna itiraz etmemis, edememis cünkü onurlu bir siyaset yapamamislardir.

 

Uygur katliami,birileri tarafindan Cin'i savunmaya dönüstürüldü.Yillardir iskence ve baski altinda topraklari Cin tarafindan istila edilmis olan Uygurlarin belki yeter artik psikolojisi ile ve yasadiklari zulme karsi bir isyani andiran davranislarini hakli iken haksiz duruma düstüler diye lanse etmek gercekleri Cin lehine carpitmaktan öte degildir.Yani 5 Temmuz'da olanlar Uygurlarin hakli davalarini haksiz davayami cevirdi?Bu ne bicim anlayistir böyle?Hergün dayak yiyenin bir defacik olsun dayak atmasi ne zamandan beri haksizlik olmaktadir.Topraklarini isgal edenlere karsi mücadele ederken güclü bir devletten yardim istemek o devlete siginmak neden yandaslik olmaktadir. Bizde bölücüler bile Amerikadan yardim istemektedirler haklari olmadiklari halde.Bizim devrimcilerimiz!Evren darbesinden sonra Avrupa ülkelerine siginmis ve o ülkelerden yardim istemislerdir,yani bunlar simdi o ülkelerin yandaslarimi oldular?

 

Bütün dünya Cinde olup bitenleri görmektedir,bu ne Cin sevdasidir böyleki olup bitenler inkar edilme derecesine geliniyor.Cinde olup bitenleri sadece KANAL D vermedi,bircok yabanci medyada bunlari görüntüledi.Yani bunlarin hepsi yalan ama Uygurlari suclayanlarmi dogrulari söylemektedir?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

5 temmuz olaylarinda uygurlardan cok cinliler oldu neden hic bir turk haber kaynagi bunu medyada hic yer almadi surekli uygurlar olduruldu simdiye kadar kimsede uygurlarin olmedigini soylemediler ama uygurlardan daha cok fazlasiyla cinliler oldu hemde uygurlular oldurdu... Simdi bazi arkadaslara soruyorum uygurlular olduruluyor katlediliyor cinliler soykirim uyguluyor derken sadece olen uygurlarin savunmalarini insanlar olduruldugu icinmi savunuyorlar yoksa uygurlari turk olduklari icinmi benim fikrimce ikincisi daha agir basiyor geliyor bana zira orada olenlerin birer insan olarak dusunmus etnik kokenini goz onunde bulundurmamis olsalardi uygurlulardan daha fazla cinli olduruldu 5 temmuzda ve buna yalan haber diye karsi savunmaya gecmezlerdi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

orada olenlerin birer insan olarak dusunmus etnik kokenini goz onunde bulundurmamis olsalardi uygurlulardan daha fazla cinli olduruldu 5 temmuzda ve buna yalan haber diye karsi savunmaya gecmezlerdi...

 

Sayın Yakışıklı, dünyada her konuda bir ifrat bir de tefrit içerisinde olan insanlar olabilir. Gerçeklere karşı koymak ifrat ile ilgilidir. Ama, insan robot değildir, bazı ilkelere uymak adına tefrite de kaçmamalıdır.

 

Şimdi, bir insanın ailesinden biri bir çok kişinin öldüğü bir trafik kazasında ölse, o insan en çok kendi ailesinden olan kişinin ölümüne mi üzülür yoksa her ölen kişiye aynı derecede mi üzülür ? Elbette, kendi yakınına duyarlığı daha fazladır insanın.

 

Anti-Rasist olacağım diye insanın kendisine yakın kültürden olan insanların ölümüne diğerleri ile eşit duyarlılıkta olması abestir ve bu olsa olsa kişinin ancak kendisini o kültüre diğerleri ile aynı mesafede görmesi ile ilgili olabilir ya da Anti-Rasistlikte ifrata kaçması ile açıklanabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir süre önce Çin büyükelçisinin daveti üzerine, Türk basın heyeti Çin'e gitmişti.

 

Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyesi Abdülvahap Darendeli'nin başkanlığındaki Türk basın heyeti Çin Uluslararası Radyosu'nu ziyaretinde verdiği demeçte, 5 Temmuz'da Urumçi'de meydana gelen şiddet olaylarının Çin'in içişleri olduğunu belirtti.

RTÜK üyesi Darendeli, olayın ilk patlak verdiğinde Türkiye'deki bazı basın kuruluşlarının haberlerindeki ifadelerin aşırılığa kaçtığını, ancak olayın iç yüzünün netleşmesiyle birlikte Türkiye'deki basın kuruluşlarının haberlerinin çoğunun daha makul olmaya başladığını söyledi.

 

Darendeli, 5 Temmuz sabotaj olayları hakkındaki kendi görüşünü de şöyle dile getirdi:

 

"Bu Çin'in bir iç meselesidir. Çin'in bu meseleyi kendi Anayasasına, pozitif normlarına ve dünyanın da evrensel hukuk kurallarına göre çözmesi en doğal yoldur."

 

Basın heyetinde yer alan Anadolu Ajansı Başkan Yardımcısı Ahmet Tek de, kısa süre önce yaptıkları Xinjiang ziyaretinin kendisinde derin bir izlenim bıraktığını ifade ederek şöyle konuştu: "Zihnimdeki ilk izlenimde, Müslümanlara sanki çok sıkıntı veriliyormuş havası kayboldu."

 

Güncel Haber

 

Türkiye'de basın kuruluşlarını denetleyen kurumun üyesi Çin'den özür dilemiş görüldüğü kadarıyla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bazı arkadaşlarımızda hala herhangi bir bilgi ortaya koymadan karşı çıkışlar görüyorum. Bir arkadaşımız demiş ki "sadece Kanal D mi, Tüm dünya basını verdi" Bizde zaten olayların gerçekte nasıl gerçekleştiğini o tüm dünya basınından takip ettik. Yani, uluslararası haber ajanslarından. Ancak gördük ki, bu ajansların geçtiği haberler Kanal D, Kanal 7, Samanyolu gibi televizyonlar ve onların gazetelerinde verilen haberlerle 180 derece ters. Ve hatta bu ajansların haberleri dahi içeriği değiştirilerek verilmiş.

 

Cyrano'nun bu başlıkta verdiği bilgiler, uluslararası haber ajanslarına, bu ajansların kaynakları birlikte geçtiği haberlere, uluslararası gözlemcilerin raporlarına dayanmaktadır. Türk basın heyeti gitti Urumçi'ye. Heyet başkanı Türk basınındaki yalan haberler yüzünden özür diledi.

 

6 Temmuz'da "Çin polisinin Uygurları katlettiği olaylar" diye Türk basınında verilen olaylar, heyet Çin'e gidince "5 Temmuz günü Uygur'ların düzenlediği şiddet ve sabotaj eylemleri" oldu.

 

Bakalım mesela ;

 

Cinde olup bitenleri sadece KANAL D vermedi,bircok yabanci medyada bunlari görüntüledi.Yani bunlarin hepsi yalan ama Uygurlari suclayanlarmi dogrulari söylemektedir?

 

Evet bir çok uluslararası haber ajansı görüntüledi. Ama Türk basınında bu görüntüler, orjinal başlıkları ve içerikleri değiştirilerek yayınlandı. Eğer okumuş olsaydın, Cyrano'nun o haberlerin orjinal içeriğini bu topicte yayınladığını görürdün.

 

5 Temmuz günü, Uygur'lar Çin'li sivillere yönelik şiddet, sabotaj ve linç eylemlerinde bulunmuş, yüzlerce Çin'li sivil bu saldırılardan hayatını kaybetmiş, ve olaylar böyle başlamıştır.

 

Bunun aksini belirten uluslararası ajanslara ait herhangi bir haber, herhangi bir rapor varsa bildiğin koy ortaya. Elini kolunu tutan mı var senin ? Ben bu topikte muhalefet edenlerin daha ortaya bir bilgi koyduğunu görmedim. Bir kaplan-200 arkadaşımız "bilgi" koymuştu ortaya, onunda kendi gösterdiği Almanca metnin içinde ne yazdığını yakışıklı arkadaşımızdan öğrendikten sonra sesi çıkmadı bir daha.

 

Bu ne bicim anlayistir böyle?Hergün dayak yiyenin bir defacik olsun dayak atmasi ne zamandan beri haksizlik olmaktadir.

 

Yüzlerce Çin'li sivili öldürmek "hergün dayak yiyenin bir defacık olsun dayak atması mı" oldu ? Ne suçu ne günahı var 5 Temmuz'da öldürülen Çin'li sivillerin ? Ne bekliyorsun bu eylemleri "haklı" olarak görmemizi mi ? Yüzyıllar boyunca dayak yiyen Hutu'larda bir defacık olsun Tutsi'lere dayak atmıştı değil mi ?

 

Asıl bu ne biçim bir anlayıştır ki, çağımızın insanlık değerlerine muhalefet eder ? 5 Temmuz günü, Çin'li polisler, askerler değil silahsız, işinden evine, evinden işine giden kadın, erkek, çoluk, çocuk yüzlerce sivil Çin'li hedef alındı. Bu hak aramak mıdır ? Mücadele midir ? "Dayak atmak" mıdır ?

 

Gerçekten yakışıklı arkadaşımızın tavsiye ettiği gibi, ölen ve öldürülenlerin etnik kimlikleri üzerinden değil, insani değerler üzerinden yaklaş olaylara. Zira 21. yy da yaşıyoruz.

Direk sivilleri hedef almak ve katletmek ne adına, ne sebeple yapılırsa yapılsın insanlık suçudur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

El Kaide bu ülkelere karşı sürekli eylem yapmıyor değil mi ?

El Kaide'nin bütün ikincil ülkelerde yaptığı eylemler, ya Batı'nın o ülkelerdeki çıkarlarına zarar vermek, ya o ülkeleri Batı ile ilişkilerinden dolayı cezalandırmak amacı taşır. El Kaide'nin ilk ve asıl hedefi daima ABD, ardından müttefikleri, ardından bir şekilde onunla ilişkisi olan veya olması muhtemel ülkelerdir. Bunların hiç biri değilse, o ülkedeki Batılı birtakım temsilci, en azından turisti hedef alır.

 

Asıl konu hakkında ise: "Çinli sivillerin öldürülmesi haklı ve doğrudur, iyi yapmışlar" demek, tabii ki yerinde olmaz. Her konuda olduğu gibi bu konuyu da ak-kara kesin ayrımında tartışmamak gerekiyor. Şu var ki Uygurlar bu kez farklı bir patlama yaptı. Şimdiye kadar sürekli eziliyorlardı. Bu ilk, yanlışlara neden olmuştur. Uygur bölgesine Çinliler "Sinkiang" derler. Bu, "yeniden fethedilmiş toprak" anlamına gelir. Bölge tarihte tekrarla bağımsızlık kazanmış ve her seferinde Çinlilerce işgale uğramıştır.

 

Bölgede tüm enerji ve maden kaynakları, güvenlik bahanesiyle Han olmayan hiç kimseye işlettirilmemektedir. Bunun adı da açık bir şekilde sömürüdür. Buna karşı Uygurlarda bir tepki patlaması olmuş ve üzücü sivil kaybına neden olan yanlışlıklar olabilmiştir. Bu yanlış davranışların tekrarlanmamasını ummak gerekiyor. Tümüyle Uygurları suçlamak pek hakkaniyetle bağdaşmıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.