Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk canlı yayında ki konuşmasında desteği için Başbakan ve özellikle Bülent Arınç'a teşekkür etti.. Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk´e Sormak lazim Türklerin güvenligini saglayan bu dünyada hangi kurum kaldi? Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk´e Sormak lazim Türklerin güvenligini saglayan bu dünyada hangi kurum kaldi? Valla Efendicim aynen canlı olarak izlediğim haberleri aktardım.. Hem cevabını bildiğimiz bir soruyu sormaya ne hacet Türk'lük dünde suçtu bugünde suç Vay ki halimize vay Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Valla Efendicim aynen canlı olarak izlediğim haberleri aktardım..Hem cevabını bildiğimiz bir soruyu sormaya ne hacet Türk'lük dünde suçtu bugünde suç Vay ki halimize vay Bende ibret olsun diye yazdim! Bugün Avrupada en ufak bir olayda Avrupa vatandasi olsan dahi sinir disi edilirken.. Bugün Cin seddinden haber geliyor sokaga protesto icin cikan uygur Türkü idam edilecek.. Merak ediyorum Arinc acaba Türkiye´de ki Türkler hakkinda ne düsünüyor... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Türkiye'nin başbakanı sağolsun, sadece, zamanında PKK'yı eğiten Filistinliler için numaradan racon kesip adamlık taslamayı bilir... Diğer ezilen halklar umrunda olmaz; çünkü prim yapmaz... BIZIM BIR DAKKALARA SORMAK LAZIM Kıbrıs Rum kesimini ziyaret eden Filistin lideri Mahmud Abbas, Kıbrıs sorununda Rum tezlerini desteklediklerini açıkladı. Rum Yönetimi ise, Filistin’de temsilcilik açma kararı aldı. Not: bu iletiyi yazmakda yanilmadin yanildigini hic görmedim ki Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Bende ibret olsun diye yazdim! Bugün Avrupada en ufak bir olayda Avrupa vatandasi olsan dahi sinir disi edilirken.. Bugün Cin seddinden haber geliyor sokaga protesto icin cikan uygur Türkü idam edilecek.. Merak ediyorum Arinc acaba Türkiye´de ki Türkler hakkinda ne düsünüyor... Türkiye'de Türk olmak suclu olmak gibi bir seyken,Cin de Türk olmak kolay olmasa gerek.Ha Türkiye'de Ergenekoncu diye tutuklanan Türkler ha Cinde Türk'üm diyen Türkler bence hicbir farki yok bunun. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Medya neden yine yalan söylüyor dersiniz? Herhalde bir aciklamaniz olmasi gerek, idaa ettiginize göre. Allah aşkına Yazdığım yazıdan bunumu anladınız? Ben medya yalan söylüyor diyemi idaa ediyorum yazıyı iyice okuyun lütfen. İlk defa dünya medyasının bu katlami bu kadar ciddiye aldı diyorum. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2009 Bende ibret olsun diye yazdim! Bugün Avrupada en ufak bir olayda Avrupa vatandasi olsan dahi sinir disi edilirken.. Bugün Cin seddinden haber geliyor sokaga protesto icin cikan uygur Türkü idam edilecek.. Merak ediyorum Arinc acaba Türkiye´de ki Türkler hakkinda ne düsünüyor... Halimize gülen işbirlikçiler var! Memlekette talan var! Türkistan’da, Kerkük’te, Karabağ’da, Kıbrıs’ta Kardeşlerimize; her yerde dindaşlarımıza müttefik (!) Haçlı’nın uyguladığı zûlüm var! Sınırlarımız içinde her türlü .................yapan, her türlü bölücü faaliyete taşeronluk yapan ........Çin’de göbek atanlar var! Türk Milliyetçiliğinin siyâseten marka adresi olmuş parti; bölücülerle Gâzi Meclis’in rengini tamamlıyor! “İyi şeyler olacak!” vaadinin önü açılıyor! “Farklılıkların farkındalık” gibi, “Ne mozaiği ulaaaan?” kükreyişine inat . Biz Türk Milliyetçileri varlığımızı hissettiremedikten, yıllarca “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü tahrik ve gericilik sayanları VE Kurbağa misali soğuk suda ateşin üzerine oturttular milletimizi! Piştiğimizi anlamadan ölüyor veya öldüğümüzü anlamadan pişiyoruz! Bu uygulamalara karşı koymazsak Devletimiz çökmez mi? Devletimiz çökerse, şanlı Türk tarihinde bir kara leke olmaz mıyız?... Mustafa ASLAN Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Bugün Avrupada en ufak bir olayda Avrupa vatandasi olsan dahi sinir disi edilirken.. Sayin Efendi Türkler yukaridaki iddaanizi biraz detaylariyla aciklayabilirmisiniz lütfen Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Allah aşkına Yazdığım yazıdan bunumu anladınız? Ben medya yalan söylüyor diyemi idaa ediyorum yazıyı iyice okuyun lütfen. İlk defa dünya medyasının bu katlami bu kadar ciddiye aldı diyorum. Yorumunuzun sonunda "Medya yalan söylüyor....." yazmis olmaniz bana o soruyu yöneltmemi gerektirdi. Ama aciklamaniz icin tesekkür ederim. Beni sadece son cümleniz biraz tereddüt etti, o yüzdan tam anlayayim diye sordum. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Türkiye'de Türk olmak suclu olmak gibi bir seyken,Cin de Türk olmak kolay olmasa gerek.Ha Türkiye'de Ergenekoncu diye tutuklanan Türkler ha Cinde Türk'üm diyen Türkler bence hicbir farki yok bunun. saygilarla Dünyanin her yerinde etnik kökeni degisik diye hor görünmek ve haklarina sahip olamamak kadar kötü bir sey yoktur. Dolayisiyla baska ülkelerdeki baski ve zulmü elestirirken ayni duyarliligi kendi ülkemdeki yapilan haksizliklarada göstermem gerekli. Aksi taktirde zulme karsi oldugum inandirici olmaz. Alıntı
Φ bekir Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 van minüt...tuu minüt, tiri minüt...for minüt...tiventifor minüt...ingilizcem berbat... Başbakan Erdoğan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki olaylara ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti: ''Görüşme yaptığım bazı devlet başkanlarına ve başbakanlara düşüncelerimi ifade ettim. 'Vahşet' ifadesini Türkiye'de zaten kullandım. Onun da arkasındayım. Çünkü yüzlerce insanın öldürüldüğü ve bini aşkın insanın yaralı olduğu bir olayı, adeta bir soykırımı herhalde başka bir kelime ifade etmez. Bunu hem bir soydaş olarak, hem aynı değerleri paylaşan insanlar olarak söylemek durumundayız. Bir taraftan evrensel değerleri konuşacağız, insan haklarını konuşacağız, öbür taraftan bunlara seyirci kalacağız; bu olacak iş değil. Bu nereden gelirse gelsin, hangi değerleri paylaşırsa paylaşsın eğer insan öncelikli bir dünyayı paylaşıyorsak, bu konuda ikili ilişkiler veyahutta menfaatler değil, insan öne çıkmalı ve insana yönelik bu noktada dünyadaki tüm ülkeler el ele vermeli diye düşünüyorum. Böyle inanıyorum, böyle inandığım için de orada çıkarları değil, bunu düşünmek durumunda olduğumuzu söylüyorum ve adaletli bir yaklaşımla Çin yönetiminden buradaki failler üzerinde gerekli yaptırımların ortaya konulmasını, uygulamaya konulmasını bekliyoruz. İstediğimiz budur ve bundan daha doğal da bir şey olamaz. Bu düşüncelerimi de görüştüğüm meslektaşlarıma da ifade ettim. İkili görüşmelerde de 'kimse hayır şöyle değil' demiyor. Herkes de bu olayı hakikaten bayağı sıkıntılı bir şekilde değerlendiriyor. 'Bu durumun üzerine de hassasiyetle eğilmek gerekir' diye düşünüyorlar ve BM Güvenlik Konseyi'nde Çin daimi üye, biz geçici üye; orada da bu işin değerlendirilmesi, görüşülmesi gerekir diye de inanıyorum, düşünüyorum. Bunu da dönünce arkadaşlarımla değerlendireceğiz.'' Başbakanınkinden bile berbat...Büyük ihtimal Yıldız Tilbe'ninkinde de berbattır... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Halimize gülen işbirlikçiler var! Memlekette talan var! Türkistan’da, Kerkük’te, Karabağ’da, Kıbrıs’ta Kardeşlerimize; her yerde dindaşlarımıza müttefik (!) Haçlı’nın uyguladığı zûlüm var! Sınırlarımız içinde her türlü .................yapan, her türlü bölücü faaliyete taşeronluk yapan ........Çin’de göbek atanlar var! Türk Milliyetçiliğinin siyâseten marka adresi olmuş parti; bölücülerle Gâzi Meclis’in rengini tamamlıyor! “İyi şeyler olacak!” vaadinin önü açılıyor! “Farklılıkların farkındalık” gibi, “Ne mozaiği ulaaaan?” kükreyişine inat . Biz Türk Milliyetçileri varlığımızı hissettiremedikten, yıllarca “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü tahrik ve gericilik sayanları VE Kurbağa misali soğuk suda ateşin üzerine oturttular milletimizi! Piştiğimizi anlamadan ölüyor veya öldüğümüzü anlamadan pişiyoruz! Bu uygulamalara karşı koymazsak Devletimiz çökmez mi? Devletimiz çökerse, şanlı Türk tarihinde bir kara leke olmaz mıyız?... Mustafa ASLAN Ha simdi tam zamani Milliyetci duygularimizi ön plana cikartarak ülkemizdeki benzeri uygulamalari mesru göstermeye. Keci can derdinde bizim kasap ise et derdinde. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Ha simdi tam zamani Milliyetci duygularimizi ön plana cikartarak ülkemizdeki benzeri uygulamalari mesru göstermeye. Keci can derdinde bizim kasap ise et derdinde. Pes doğrusu... Nasıl da nemalanıyorsunuz hemen... Alkış... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2009 Pes doğrusu... Nasıl da nemalanıyorsunuz hemen... Alkış... bazen siz beni sasirtiyorsunuz, umarim benim cevap olarak yazdigim yorumcunun yazisinida okumussunuzdur. Okuduysaniz katiliyorsunuzkibana pes dogrusu yaziyorsunuz. O zihniyet sadece icinde Türk kelimesi olan bir katlimlari görüyor, baskalarina gözleri kapali. Ayni zihniyetin Corum, Maras ev Sivas katliamlari hakkindaki yorumlarinida takip edin ne demek istedigimi anlarsiniz. Kendiniz bir cok yorumlarinizda etnik Milliyetcilige ne kadar karsi oldugunuzu ifade ediyordunuz, o halde sizin karsi gelisiniz hicte anlasilir degil. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 bazen siz beni sasirtiyorsunuz, umarim benim cevap olarak yazdigim yorumcunun yazisinida okumussunuzdur. Okuduysaniz katiliyorsunuzkibana pes dogrusu yaziyorsunuz. O zihniyet sadece icinde Türk kelimesi olan bir katlimlari görüyor, baskalarina gözleri kapali. Ayni zihniyetin Corum, Maras ev Sivas katliamlari hakkindaki yorumlarinida takip edin ne demek istedigimi anlarsiniz. Kendiniz bir cok yorumlarinizda etnik Milliyetcilige ne kadar karsi oldugunuzu ifade ediyordunuz, o halde sizin karsi gelisiniz hicte anlasilir degil. Vallahi bir pes'de benden. Ya şimdi çorumla,maraşla sivasla...(Dikkatinizi çekerim Başbağları unuttunuz.)ne alaka..Çinde yapılan zulüm soy kırımdır ve yıllardan beri devam eden bir durumdur. Şimdi bu soy kırımla devleti kaosa sürükleyenlerin oyununu nasıl bir görüp örnek gösterebilirsin. PES.........PES Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Vallahi bir pes'de benden. Ya şimdi çorumla,maraşla sivasla...(Dikkatinizi çekerim Başbağları unuttunuz.)ne alaka..Çinde yapılan zulüm soy kırımdır ve yıllardan beri devam eden bir durumdur. Şimdi bu soy kırımla devleti kaosa sürükleyenlerin oyununu nasıl bir görüp örnek gösterebilirsin. PES.........PES Aradaki benzerlik birincisi her ikiside zulümdür. Ikincisi be Cin'de ne de ülkemizde bunlari yapanlardan hesap sorulmamasi. Ücüncü benzerlik her iki ülkede de yapanlar digerlerini bölücü, vatanhaini görmeleri. En kötüsüde ülkemizdeki katliamlardan hesap sormayanlarin yabanci ülkelerde özellikle Türk kökenlilere yapilan zulumleri dile getirmeleri, ama söyledigim gibi kendi ülkesinde olan zulumleri sudan bahanelerle mesrulastirmak. Bakin hala aramizda Sivas katliamini dile getirilmesinden rahatsiz olanlarimiz var ve Sivas'a karsilik Basbaglar'i gösteriyorlar. Ama aslinda her ikisininde planlayicilarinin ayni zihniyet oldugunu bile görmek istemiyorlar. Sivas, Cocum, Maras ve Basbaglar yasanilan katliami ülkemizde her zihniyet yapmaz, yapan zihniyet her dönem ayni. O zihniyet irkci, fasist ve gerici unsurlar. Cin'e bakin durum hic te farkli degildir. O ülkede katliamlari onaylayanlar, destekleyenler ve hatta bas rol oynayanlar a o ülkenin irkcilari ve fasistleridir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Eger dünya medyasi,Sincan'da olanlari bir Türk katliami olarak veriyorsa,eger Türkiye'de yandas medya disinda kalan medya ayni haberi veriyorsa,aksi haber yapan medyanin neden aksi haber yaptigini o medyaya gönül vermis olanlar bilmelidir ama ne hikmetse onlarda bilmiyoruz ayaklarina yatmislar.Sahte soykirimcilardan,insan haklari diye PKK haklari koruyucularindan ise cit cikmiyor,e bunun adina düpedüz Türk ve müslüman düsmanligi denir. saygilarla Bakin olaya Isci Partisi, yani ulusalci, türkcü bir parti, nasil bakiyor hep beraber okuyalim. "Ankara- İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Esinoğlu, "ABD krizden doları kaybederek çıkacağını anlamıştır. Çin'in dolar merkezli alış veriş sisteminden çıkmakta ısrar etmesi ABD-Çin hesaplaşmasını erkene almıştır" dedi. "Uygur kardeşlerimizin haklı talepleri olsa da, bunu halletmenin yolu, ABD planlarında yer almak değildir" diyen Esinoğlu, şunları kaydetti: "Her ülkede olabilecek etnik sorunlar, Çin'deki Uygur kardeşlerimiz bakımından barışçıl yollardan çözüm bulmalıdır. Amerikalıların Uygurları ateşe sürmesi İkinci Dünya Savaşında, Almanların Rusları zor duruma sokmak için Tatarları ateşe sürmesine benzemektedir. Bilindiği gibi Tatarlar bu işten büyük zarar görmüştür. Uygur kardeşlerimizin bundan dersler çıkaracağını umuyoruz. Bazı ulusalcı çevrelerinde Amerikan provokasyonuna balıklama atlamaları da çok düşündürücüdür. Telafar, Musul ve Kerkük'te kardeşlerimiz katledilirken ses çıkarmayanların şimdi Amerikan propaganda sistemine takılmaları ayrıca uyarıcı olmalıdır. ABD'nin dünya ile hesaplaşmasında Türkiye'yi kullanmak gibi bir alışkanlığı vardır. ABD, Türkiye'yi de alet ederek, Türkiye ile Çin arasında yürütülen çok yönlü ilişkileri de tahrip etmeyi amaçlamaktadır." " Alinti: -http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=68102- Bu haberi yayinlayan "yandas" ve "bölücü" gazete degil, CUMHURIYET. Her zamanki gibi gercek sorunlara ve sebebine bakacaklari yerde, CIN'in irkci tutumunu irdeleyecegi yerde, derhal sorumlu tesbit edilmis, yani gene ABD. Cok dikkatli okundugunda ABD'nin CIN olayinda bile Türkiye ile Cin arasindaki iliskileri tahrip etmeyi amacliyormus. Hani sözüm ona yandas medya ve özürcüler CIN'deki katliami inkar ediyorlardi? Ergenekoncu isci partisi CIN'i neden "soykirimindan" dolayi elestirmiyor acaba? Neden gözünüz sadece "yandas" medya ve "özürcü"leri görüyor? Ulusalcilar ve türkcülerin gercek yüzü bu kadar acik ve net. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2009 Eger dünya medyasi,Sincan'da olanlari bir Türk katliami olarak veriyorsa,eger Türkiye'de yandas medya disinda kalan medya ayni haberi veriyorsa,aksi haber yapan medyanin neden aksi haber yaptigini o medyaya gönül vermis olanlar bilmelidir ama ne hikmetse onlarda bilmiyoruz ayaklarina yatmislar.Sahte soykirimcilardan,insan haklari diye PKK haklari koruyucularindan ise cit cikmiyor,e bunun adina düpedüz Türk ve müslüman düsmanligi denir. saygilarla Sayin politika gercekten hicte arastirmadan umut ettiginiz ve inandiginiz haberleri burada yayinliyorsunuz. Ben size bir önceki yorumumda ulusalci isci partisinin bu konudaki görüsünü bildirdim ve görüldügü gibi söyledikleri sizin "yandas" medya ve "sahte soykirimcilari"ninkinden cok cok gerisinde bir aciklama. bakin birde size Oral Calisirlar'dan, hani sizin "özürcü" vatanhaini olarak gördügünüz bir demokrattan, bir yorum yayinliyorum. Ve hicte sizin iddaa ettiginiz gibi " cit cikmiyor" gibi degil. Umarim artik ezberimize son verip, arastirdiktan sonra bazilari hakkinda yorum yapariz. "Çin'de taşralılığa özgü 'etnik nefret' ORAL ÇALIŞLAR Tarih 23 Haziran 1989’du. Yani tam 20 yıl önceydi. Aydınlık grubundan yeni ayrılmıştık. ‘Sosyalist Birlik’ adlı bir aylık dergi çıkarıyorduk. Çin’de 4 Haziran 1989 tarihinde başlayan gençlik hareketleri kanlı bir şekilde bastırılmıştı. Özgürlük isteyen binlerce genç öldürülmüş, onlarcası idam edilmiş, binlercesi hapse atılmıştı. Çin Komünist Partisi’nin lideri ve Başbakan Zhao Ziyang, gençlere ılımlı yaklaştığı için parti içindeki sertlik yanlılarınca tasfiye edilmişti. Öldüğü 2005 yılına kadar adından bir daha hiç söz edilmeyecekti. ‘Sosyalist Birlik’ dergisinin yazı kurulu üyeleri olarak ben, Halil Berktay ve Hürriyet Karadeniz hazırladığımız siyah çelengi Mecidiyeköy Ortaklar Caddesi’nde bulunan Çin Konsolosluğu’na bırakmış ve bu nedenle polis tarafından gözaltına alınmıştık. Melih Aşık, gülümseten bir yazı yazmıştı hakkımızda: “Yılların Maocuları Çin’i protestodan gözaltına alındılar. Bakın şu işin garipliğine...” 20 yıl sonra Çin yine kana bulandı. Bu kez hedeftekiler Sincan-Uygur bölgesinin insanları. Otoriter yönetim sesini çıkaranı şiddetle bastırmak konusunda bu kez de hiç tereddüt etmiyor. Gerekçesi de hiç yabancı değil: ‘Ülkemizi bölmek isteyen hainlere göz açtırmayız.’ Sincan-Uygur bölgesi Türkçe konuşanların çoğunlukta olduğu bir bölge. Kendi dillerini geliştirmek, kendi kültürlerini korumak, kendi kimlikleriyle yaşamak istediklerini söylüyorlar. Otoriter-totaliter sistemle yönetilen ülkelerde, bilindiği üzere, çoğulculuk, kimlik vb. kavramlar pek sempatik bulunan kavram değildir. Bu sistemler çoğulculaşma taleplerine açık olan sistemler değillerdir. *** Çin Halk Cumhuriyeti hâlâ tek parti tarafından yönetiliyor. Ülkenin tüm hayatına, partinin yönetimine egemen olan bir klik yön veriyor. Ekonomik alanda büyük değişimler ve dışa açılmalar yaşansa da siyasi olarak parti bürokrasinin demir pençesi hiç gevşetil- miyor. Rusya örneğini de gören Çin Komünist Partisi elitleri, kısmi de olsa bir gevşememin iktidarın tamamen ellerinden gitmesine yol açmasından korkuyorlar. Çin’de siyaset ve medya tamamen tek bir klik ve merkez tarafından yönetiliyor. Çin Komünist Partisi bu iki alanın da iplerini elinde tutmaya büyük özen gösteriyor. Sincan-Uygur bölgesindeki kanlı bastırma olayları, partinin eski çizgisinden zerrece geriye gitmeyeceğini gösteriyor. ‘Karşı çıkanı asarım’ ana fikri etrafında şekillenen tehditkâr bir yönetim anlayışı var. Gözlerini kırpmadan idamları gerçekleştiriyorlar. Sistem böyle işliyor. Böyle ayakta duruyor. Otoriter sistemler birbirinin dostudur. Kendilerine benzeyenlerle sırt sırta vererek dünyadaki bunca gelişmeye rağmen ayakta kalacaklarına inanırlar. Son olaylar sırasında Rusya’nın, Çin’e destek verdiğini duymak kesinlikle şaşırtıcı olmadı. Rusya yönetimi, “Bunlar Çin’in içişleridir. Kimse karışamaz” diyerek, ‘bana da karışamazsınız’ mesajını verdi dünyaya. Dünya eski dünya değil. ‘Böylesine kanlı bastırma yöntemlerinin görmezden gelinmesi’ gibi bir lüks artık yok, Çin’in gelişen sanayisinin de böyle bir lüksü üretmesi mümkün görünmüyor. *** 20 yıl önce Tienanmen’de Çin tanklarının önüne dikilen genç özgürlük idealinin sembolüne dönüşmüştü. Şimdi benzer bir direniş ve tepki Sincan-Uygur bölgesinde yaşanıyor. Bu bölgenin insanlarının Türkçe konuşması ve Müslüman olması ülkemizdeki duyarlılığı önemli oranda arttırıyor. Yurdun dört bir yanında yaygın tepkiler örgütleniyor. Görüldüğü kadarıyla cuma namazı sonrasında da bu tepkiler kitlesel gösterilerle dile getirilecek. Hangi kimlik baskıya uğrarsa uğrasın, dini, dili, ırkı, devleti ne olursa olsun, onun yanında durmak insan olmanın gereği. 1989 yılında tasfiye edilen ve 2005 yılında yaşamını yitirene kadar gözaltında tutulan eski başbakanlardan Zhao Ziyang, Çin’deki ekonomik büyümenin otomatik olarak siyasi demokrasiye yol açmayabileceği, tam tersine otokratik yönetimin milliyetçiliğe dayanacağı ve etnik nefret körüklenerek, onun üzerinden ‘milli birlik’ çağrılarının yapılabileceği öngörüsünde bulunmuştu: “Ekonomik büyüme ve refah otomatik olarak demokrasi getirmeyebilir; tersine, zenginleşen seçkinler, parti iktidarı ile ekonomik nüfuzu kaynaştırıp (yani oligarşileşerek), başarılı bir baskıcı devlet oluşturabilirler.” “Böyle bir ‘canavar devlet’in Çin milliyetçiliğine başvurması hem kaçınılmaz, hem de ‘Çin’in modern bir uygarlığa doğru ilerleyişi’ açısından ‘en büyük tehlike’dir. Tabii ‘Çin’in 100 yıllık yabancı sömürü ve zorbalığı geçmişinin zehirli iğnesi’ nedeniyle, milliyetçiliğin belirli bir temeli var. Bunu anlamak mümkün. Ama asıl kötülük, ‘ülke içi birlik’ uğruna yetkililerin bu duyguları sömürüp ‘taşralılığa özgü etnik nefretleri körüklemesi’ olasılığından kaynaklanıyor (The New York Review of Books, 3 Nisan ‘08, s. 42’den aktaran Halil Berktay).” Çin’de yaşananlar Zaho Ziyang’ın öngörüsünü doğruluyor. " Alinti:-http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&Date=10.07.2009&ArticleID=944436- Alıntı
Φ Mehdî Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2009 ...NOT DÜŞTÜK??? ...rivayet olunur ki,peygamberimiz mescid-i aksadan miraca yükselmeden önce,yine rabbülalemin kudretiyle çine gitmiş ve peygamberlik vazifesi gereği çin halkını islama davet etmiştir??? ...fakat bu çinliler??? taif kabilesi gibi onu terslemiş ve davetine icabet etmemiştir??? ...bunun üzerine son peygamber bu nasipsizler için beddua etmiştir??? ...derler ki,bu bedduadan dolayı çinliler hep semavi dinden uzak kalmıştır??? ...ama buna mukabil ümminebi: ...İLİM ÇİNDE BİLE OLSA ONU ALINIZ??? demiştir??? ...anlayana??? ...imza: ...faruk el furkan, pir gerçek veli, alevibektaşşii fakih, ve mehdi sahib-i zaman??? Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2009 Bayrağını kap Çağlayan'a koş.. Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı soykırım, bugün saat 17.00’de İstanbul’da dev miting... “DOĞU Türkistan ile Dayanışma ve Zulmü Tel’in Mitingi”ne aralarında Beşiktaş Çarşı Grubu, Genç Fenerbahçeliler ve Ultra Aslanlar’ın da olduğu yaklaşık 250 sivil toplum kuruluşu destek veriyor. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Sayin Rauf TAMER'İN yazısını bu konu ile alakası ne diye düşünmeyin.... Gemide 25 kişilik mürettebat var.Ama 5 tane Somalili korsan gemiyi zaptediyor. Kaçıncı olay bu. Aden Körfezi'nin belalı bir yer olduğu belli. 25 personelin yanına profesyonel cinsten 10 tane de koruma alsana. Hayır. Koskoca Türk gemisi, 5 tane korsana teslim. Üstelik o sularda devriye gezen 2 tane de Türk fırkateyni var. (Ne iş yapıyorlarsa) *** Her tarafımız birden çöktü. Kafamıza çuval geçiren mi istersiniz, askerlerimizi rehin alıp kaçıran mı, yoksa AB yolunda bizi sürekli istiskal eden mi, ne isterseniz var. Bir aşağılanma dönemi yaşıyoruz. Karşımızdakiler mi....... yoksa biz mi iyice havlu attık? *** Somalili korsanlar canımı pek sıktı. Gerçi adı üstünde korsandır. Nereden nasıl saldıracağı ve denizin ortasında ne halt edeceği hiç belli olmaz. Ama korsan bile Türk deyince durup iki kere düşünürdü. Son yıllarda hiç düşünmüyor. Hatta Türk Avı'na çıkmayı daha kolay görüyor. Fransız'ın bize karşı kullandığı üslup, Danimarkalı'nın sergilediği terbiyesizlik, hatta zaman zaman Barzani'den gelen ...... olmasaydı, Somalili korsanları fazla dert etmezdim ama hepsi üst üste gelince kendimi şamaroğlanı hissetmeye başladım. Rauf TAMER-HÜRRİYET. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2009 Ama korsan bile Türk deyince durup iki kere düşünürdü. Son yıllarda hiç düşünmüyor. Hatta Türk Avı'na çıkmayı daha kolay görüyor. Fransız'ın bize karşı kullandığı üslup, Danimarkalı'nın sergilediği terbiyesizlik, hatta zaman zaman Barzani'den gelen ...... olmasaydı, Somalili korsanları fazla dert etmezdim ama hepsi üst üste gelince kendimi şamaroğlanı hissetmeye başladım. "Ama korsan bile Türk deyince durup iki kere düşünürdü" Allah Allahhh hangi dönemlerden bahsediyorsunuz? Aklima Osmanli dönemi geldi vallahi. Hani herkes Osmanli'nin zulmünden korkardi ya. "Fransız'ın bize karşı kullandığı üslup, Danimarkalı'nın sergilediği terbiyesizlik, hatta zaman zaman Barzani'den gelen ...... olmasaydı, Somalili korsanları fazla dert etmezdim ama hepsi üst üste gelince kendimi şamaroğlanı hissetmeye başladım." Demekki korsanlarda artik dünya politikasina ayak uydurmuslar. Büyük ihtimal yillarca Türkiye politikasini ve dis güclerin Türkiye politikasini gemiyi ele gecirmeden önce güzelce incelemisler ve en sonunda bir Türk gemisinin cok basit bir sekilde ele gecirilecegini tesbit etmisler. Tebrik etmek gerekmezmi bu denli güzel arastirma yaptiklarindan dolayi? Keske Daum daha önce Türkiye'ye geldiginde de bayragi kimseye kaptirmam deseydi büyük bir ihtimalle korsanlar Türk gemisini ele gecirmekten vazgecerlerdi. Cünki Türk'ten muhakkak korkarlardi. Cok yasa sen sayin kaplan-200, hic gülecegim yoktu. Kardesim gurbetcilerimiz tahminen 50 yildir Bulgaristan topraklarindan gecerken her türlü zorluklarla karsilasirken nedense ne Bulgar polisi nede Bulgar gümrükcüsü vatandaslarimizdan rüsvet isterken ahh bunlar Türk durup söyle bir düsüneyim demedi ve halada demiyor. Sen kapi komsu oldugun ülke ile normal kücük bir problemi bile cözemezken ve kimse Türk'ün "gücünden" cekinmezken, Somali'li korsanlarmi cekinecekler? Onlar koskoca ABD, Fransa ve Almanya'dan bile cekinmeden korsanlik yapiyorlar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Bu korsanlık işi uzarsa ve fazla can sıkarsa Somali işgal edilir, analarından emdikleri süt ile birlikte aldıkları korsanlık fidyeleri burunlarından getirilir. Öyle büyütüldüğü gibi bir şey yok. Rauf Tamer biraz çeşitleme yapmış o kadar... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Şimdi bu Rauf Tamer'i o gemide ellerinde yarı otomatik tüfekler olan korsanların karşısında düşünelim. Ne yapardı acaba? Üstlerine atlayıp hepsini derdest mi ederdi ? Neymiş 20 tane gemi personeli varmış. 5 tane korsanı zaptedememiş. Rauf Tamer gibi 20 değil 220 tane olsa o gemide ne değişecek ? bir otomatik silah yüz tane adamı hizaya getirir. .......... Somalili korsanlar konusunda bilmediklerimiz : Somali'de balıkçılık aç insanların son ekmek kapısıydı. Somali'de açlık lafın gelişi değil, kelimenin gerçek anlamıyla tam bir açlıktır. Ancak Somali'li balıkçılar kendi denizlerinden oldular. Bugün Somali'de korsanlık yapanların tümü eski balıkçılardır.. Ellerinde silah korsanlığa, kendi balık avlama sahalarına, kimyasal atık boşaltan (Somaili de hükümet yok ya) gemilere karşı silahlı saldırı düzenleyerek başladılar. Daha sonra Somali sularında yabancı balıkçı gemileri yasadışı avcılığa başladı. Normal bir ülkenin sularında yasadışı avcılık yaparsanız, sahil güvenlik gemileri tarafından, bulunduğunuz koordinat, ve ihlal ettiğiniz sınır hakkında ihtar içeren iki telsiz mesajı alırsınız. Mesajlara olumlu cevap verip, tecavüzü durdurmazsanız, iki uyarı atışı alırsınız. İki uyarı atışından sonra hala bölgeyi terketmezseniz, batırılırsınız. Bkz. Ukrayna sularında öldürülen türk balıkçılar. Silahlanan bu balıkçılar aynı şeyi yaptılar. Çeşitli ülkelere ait gemilere, kendi avlandıkları sulardan çıkmaları konusunda ihtar gönderiyor, ardından ateş açıyorlardı. Tabii anasını satayım, bu adamlar taş mı yiyecek, insanların ekmek bulamadığı ülkede, akşam çocuklarına ne götürecekler kimsenin umrunda olmadığı için, bu balıkçı gemileri bu sefer sürü halinde, yanlarında kendi ülkelerine ait askeri botlar escort ederek geldiler. Bakın newsweek'in röportaj yaptığı bir korsan nasıl tarif etmiş durumu Bu işi, yabancı güçlerin yasadışı balıkçı teknelerine ve zehirli atık boşaltan teknelere eskortluk etmelerinin başlattığı kirli bir iş olarak haklı görüyorum. Eğer balıkçı teknelerine eskortluk ediyorlarsa ticari gemilerin tümüne eskortluk edemezler ve biz de kendi sularımızda balıkçılık yapmamaya zorlanırsak, o [ticari] gemiler bizim balığımız olur Yani adam diyor ki, bizi rahat bıraksaydınız balığımızı avlardık, geçip giderdiniz. Ülkemizde otorite olmadığı için geldiniz, avlanma sahalarımıza zehirli atıkları boşalttınız, yasadışı avcılıkla kendi balığımızı avlamamızı engellediniz. O zaman ticari gemilerde bizim balığımız oldu. Ayrıca bir gerçeğide anlamış oluyoruz. Bölgeye giden Nato gemileri, ticari gemileri değil, Somali sularında zehirli atık boşaltan ve yasadışı avlanan gemileri koruyorlarmış. AB ve NATO güçlerinin geldiğini biliyoruz, ancak çözüm bu değil. Çözüm, Somali'de barışın yeniden sağlanması ve daha iyi yaşam koşullarına, daha fazla iş imkanına sahip olabilmemiz. Güç göndermenin bizi yıldırmayacağını söyleyebilirim. Bizi denizde bulurlarsa tutuklayabilirler, arkadaşlarımızı birkaç kere tutukladılar. Ancak bu bizi bu işten asla vazgeçirmeyecek. Korsanlığı durdurabilecek tek şey, güçlü bir Somali hükümetidir. Bu korsan durumu da gayet güzel açıklamış. Sadece şu pasajı okumak bile bir devletin ne kadar değerli birşey olduğunu gösteriyor. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2009 Bu vesileyle Rus vandalizmi ve barbarlığınıda gözden kaçırmayalım ; Rus Zenginlerin Korsan Avı Keyfi! Zengin müşterilere Somali kıyılarında korsan avı fırsatı sunuyorlar... Rusya'da okyanusa açılan lüks gemi şirketleri heyecan arayan zengin müşterilere Somali kıyılarında korsan avı fırsatı sunuyor. Zengin müşteriler günde 6 bin dolar ödeyerek, dünyanın en tehlikeli sularında dev tankerleri ve yolcu gemilerini rehin alan Somalili korsanların saldırısına uğramayı bekliyor. Avusturya'nın ekonomi gazetesi Wirtschaftsblatt'ın haberine göre, korsanların saldırısına uğradıkları zaman da, Rus zenginler gemideki el bombaları, makineli tüfekler, roket atarlarla karşılık veriyor. Ekstradan günlük 8 dolar ödeyen müşterilere Kalaşnikof ve 12 dolara da 100 mermi veriliyor. Gemide, eski özel tim askerlerinden oluşan bir ekipte bulunuyor. Özel gemiler Somali'deki Cibuti'den Kenya'daki Mombasa'ya seyahat ediyor. Gemiler özellikle korsanların dikkatini çekmek için kıyıya yakın olarak ve sadece 5 deniz mili hızla seyahat ediyor. Rus yatçı Vladimir Mironov, "Onlar korsanlardan da beter. Konsanlar en azından rehin aldıkları kişilere karşı dürüst davranıyorlar, bu insanlar ise sadece cinayet işlemek için para ödüyorlar" diye konuştu. Bir yanda, son ekmek kapıları (balıkçılık) da ellerinden alınan aç ülkenin aç insanları. Öbür yanda zevk için onları öldürmek amacıyla para ödeyen "yazarsam sansürleni"ları. Böyle bir işi organize eden Rus şirketleri. Buna izin veren Rus devleti. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.