Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Tahrikle başladı

26 HAZİRAN’da bir oyuncak fabrikasında çalışan Türk kızlara Çinlilerin sarkıntılık etmesiyle başlayan olaylarda 12 Uygur Türk’ü öldürülmüştü. Dün protesto yürüyüşünün faturası daha acı oldu.

 

 

Ölüm kustular!..

YÜRÜYÜŞÜ engellemek isteyen Çin polisi Türklerin üzerine ateş açtı. En az 156 kişi öldü, 828 kişi de yaralandı. Çin yönetiminin bölgede uyguladığı baskı ve sansür, sağlıklı haber alınmasını güçleştiriyor.

 

 

 

 

 

Doğu Türkistan’da Çin katliamı: 156 ölü

Kendilerine yönelik baskılara tepki gösteren ve şiddet olaylarını protesto eden Uygur Türkleri’nin üzerine polis ateş açtı. Urumçi sokakları kan gölüne döndü

 

 

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskılarını ve geçen hafta Türk işçilerine yönelik saldırıları protesto eden Uygur Türklerine açılan ateş sonucu çıkan olaylarda 156 kişi öldü. Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de, üniversite öğrencisi ve hocası ile gençlerden oluşan bir grup Uygur Türkü, Çin yönetiminin son dönemde giderek yoğunlaşan baskılarını ve şiddet olaylarını protesto için dün yürüyüşe geçti.

 

Sokaklar ceset dolu

Yürüyüşe engel olmak isteyen Çin polisinin göstericilere karşı şiddet kullanması üzerine kargaşa yaşandı. Çin polisi kendilerine direnen silahsız göstericiler üzerine ateş açınca ortalık bir anda kan gölüne döndü. Olaylar büyüyüp kısa sürede tüm şehre yayıldı. Resmi Şinhua haber ajansı; en az 156 kişinin öldüğü, 828 kişinin de yaralandığı olaylarda 261 motorlu araç ve 50’ye yakın dükkanın ateşe verildiğini belirtti. Urumçi polis müdürü Liu Yaohua ise sokaklardan 60 ceset toplandığını, diğerlerinin de hastanede öldüğünü duyurdu.

 

Sert güvenlik önlemi

Göstericileri dağıtmak için Çin polisinin kullandığı su panzerleri ve tanklarının altında protestocuların ezildiği açıklanırken sokaklardaki yangında da ölenlerin olduğu kaydedildi. Bölgedeki Çin yönetimi tarafından yapılan açıklamada ise “Şiddet olaylarının yurt dışındaki provokatörler tarafından kışkırtılan ve yurt içinde organize edilen, planlı ve örgütlü bir şiddet suçu olduğuna dair bulgular bulunduğu” iddia edildi.

 

Olaylar sansürlü

Bölge yöneticileri, 26 Haziran’da Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında Uygur Türkleri ve Çinli işçiler arasında meydana gelen ve on iki Uygur Türkü’nün öldüğü kavganın kaos yaratmak amacıyla kullanıldığını kaydetti. Çıkan olaylar sonrasında Çin yönetimi Doğu Türkistan’ın dünya ile haberleşme bağlantısını kesti. Haberler ise Çin yönetimince sansürlenerek dünyaya duyurulmaya çalışıldı.

 

 

 

 

 

Urumçi’de çıkan olayların ardından, protesto gösterileri bölgenin kuzey batısındaki Kaşgar kentine sıçradı.Sokaklarda Çin polisi şiddet kullanırken, eylemciler de caddelerdeki araçları devirip yakarak tepki gösterdi

 

 

 

Fabrikada tahrik ettiler

26 Haziran’da Guangdong eyaletinin Shaoguan şehrinde bir oyuncak fabrikasında Han Çinlileri ile Doğu Türkistanlılar arasında olaylar yaşanmış, mecburi işçi olarak çalıştırılan Türk kızlara

Çinlilerin sarkıntılık etmesi üzerine Uygur gençler olaya müdahale etmiş, bunun üzerine oyuncak fabrikasını basan binlerce Çinli, Doğu Türkistanlılara saldırmış olaylarda on iki Uygur Türkü

ölürken çok sayıda kişi de yaralanmıştı.

 

 

Tümtürk: Binlerce Türk’ü katledecekler

Doğu Türkistan Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk, 3 Temmuz’da yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Türkistanlılara uygulanan zulmü, insanlık dışı uygulamayı ve yaşanan katliamı nefretle kınadıklarını belirtmişti. Tümtürk, dünkü olaylardan sonra yaptığı açıklamada ise ölü sayısının açıklanandan çok daha yüksek olduğunu ve buna tepki olarak Kaşgar’da büyük bir miting düzenleneceğini söyledi. Tümtürk, “Son aldığımız bilgi 500’e yakın ölü olduğu doğrultusunda ama bunu teyit edemiyoruz. Çin haber kaynakları 140 diyor, bunu en az 4-5’le çarpabilirsiniz.. Kaşgar’daki mitingde binlerce masum Türk katledilecek.Türkler haritadan silinmek üzere. Doğu Türkistan’da son 60 yıldır bir işgal var.” dedi.

 

 

 

30 milyon Türk yaşıyor

Tacikistan, Afganistan, Pakistan kontrolündeki Keşmir ile komşu olan Doğu Türkistan, Çin’in Kuzeybatısında yeralıyor. Başkenti Urimçi. Resmi diller ise Uygurca ve Çince. 1 milyon 660 bin kilometre karelik yüzölçüme sahip Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da 30 milyona yakın Uygur Türkü yaşıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 26 Haziran’da yaptığı Çin ziyaretinde Urumçi’yi de ziyaret etmiş, Uygur Türklerinin Çin ile Türkiye arasında diyalog ve barış için köprü olması temennisinde bulunmuştu.Gül, yaptığı açıklamada Pekin ile Ankara arasındaki ilişkilerin yüzde 90’ını ekonomik gelişmelerin, yüzde 10’luk oranının da siyasi yönde şekillendiğine dikkat çekmişti.

 

 

 

Türkiye ayağa kalktı

Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar ve bazı sivil toplum kuruluşlarına üye bir grup, Çin’deki katliamı protesto amacıyla Galatasaray’dan Taksim Meydanı’na yürüdü. Galatasaray Meydanı’nda toplanan grup, “BM Göreve”, “Çin’de Soykırıma Hayır” pankartları açarken, “Zulme Karşı Omuz Omuza”, “Uygur Türkleri Yalnız Değildir” gibi çeşitli sloganlar attı. Grup adına yapılan konuşmada, Doğu Türkistan’da bir zulmün yaşandığı ve devam ettiği kaydedilerek, bölgedeki Türklere yönelik Çin Devleti’in bir asimilasyon politikası sürdürdüğü dile getirildi. Açıklamada, yaşanan olaylarda Çin polisi tarafından kadın, erkek, küçük, büyük demeden rastgele ateş açıldığı ve çok sayıda Uygur Türkünün resmi kayıtların dışında da hayatını kaybettiği belirtildi. Grup daha sonra çeşitli sloganlarla Taksim Meydanı’na kadar yürüdü.

Gönderi tarihi:

Cin'deki bu insanlik disi baski ve zulüm politikasi bize dünyanin her yerinde belirli ülkelerde etnik kökenli insanlarin cogunluk ve resmi ideolji tarafindan sudan bahanelerle en kötü insanlik disi uygulamalara maruz kalmalaridir. Malesef resmi Cin ideolojisi olaylari diger ülkelerde de oldugu gibi disaridan kaynaklanan ve bölücü unsurlarin plani olarak degerlendiriyor. Bu tür yaklasim nedense bana hicte yabanci gelmiyor.

Ben kendi adima dünyanin her yerinde bu ve buna benzer zulüm ve insanlik disi politikalari ve saldirganligi siddetle kiniyorum ve hic kimsenin digeri üzerinde üstünlügü olmadigini vurgulamak isterim.

Gönderi tarihi:

Cinde ki katliam,göstermistir ki hicbir devlet Türkiye kadar insancil olamaz.30 yila yakin bir zaman diliminde teröre karsi mücadele veren Türkiye'de hicbir sivil masumun burnu kanamamis kanamamasi icin gerekli her tedbir alinmistir.Bakmayin birtakim provakotörlerin,kaos ortami yaratma cabalarina,onlar bulanik suda balik avlamak isteyenlerdir.Dün ve bugün Türkiye eli silahli eskiya ile mücadele disinda vatandasina karsi Cin veya baska ülkelerde yasanan vahseti yasatmamistir.

 

Bakiniz Israil'in uyguladigi insanlik disi siyasete,binlerce Filistinli hayatini kaybetti bu siyaset nedeniyle ve bunlarin büyük bir kesimi cocuklardi.Bakiniz Irak'a;Gerek Amerika gerekse Ingiltere Irak'i bölmekle kalmayip onbinlerce masum Irak'linin yasam hakkini ellerinden almislardir.Bakiniz Ermenistan'a;Rusya'nin öncülügünde Karabag'da nasil bir soykirim uygulamis ve binlerce masum Azeri'yi katletmislerdir.Ayni Ermeniler dünde ayni vahseti masum Türk insanina karsi Fransiz ve Rusya'nin taseronu olarak uygulamis ve yüzleri bile kizarmadan vicdanlari bile sizlamadan Türk milletini soykirimla suclama densizligine kalkismislardir.Bakiniz,Fransa'ya;Cezayir'de nasil bir soykirim yapmistir.Bakiniz Ispanyollar'a;Altin ve hristiyanlik ugruna ve Kral namina Amerika yerlilerini nasil yok etmislerdir.Bu örnekler cogaltilabilir.

 

Simdi birtakim kisiler diyecekler ki;Kürt isyanlarini neden saymadin!..Kürt isyanlari asla masum isyanlar degildi.Bugün PKK'nin yapmak istedigini dün isyancilari yönlendirenler yapmaya calistilar.Amaclari ortadadir.Evet kan döküldü ama buz kanin müsebbibi asla Türk tarafi degildi.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Arkadasim nasil haber haber okuyup arastiriyorsun anlamis degilim yalan haber yapmak herhalde toplumda bulasici bir hastalik olmus.. olaylarin cikis sebebi sizin yazdiginiz gibi cinlilerin uygur kizlarina sarkintilik yapmasiyla baslamamistir cinli ve uygurlu bir gencle tartismasindan baslamistir sebibi ise uygurlu gencin cinli bir kizi kullanmasidir.. ayrica cikan catismada olen 156 gencin sadece uygurlu degil iki gruptanda kisilerden olusmaktadir.. uygurlularla cinliler arasinda sincanda yillardir olaylar olmakta buda sincan bolgesinde uygulanan cin politikasindan kaynaklanmaktadir 1949 yilinda bolgenin 90%ni uygurlu iken bugun azinlik durumundalar sebebi ise Cinin tibet ve Sincan bolgesinde uyguladigi asimilasyon politikasidir... Fabrikada cikan olaylar ise bu fitilin ateslemesine neden olmustur..

Gönderi tarihi:
Arkadasim nasil haber haber okuyup arastiriyorsun anlamis degilim yalan haber yapmak herhalde toplumda bulasici bir hastalik olmus.. olaylarin cikis sebebi sizin yazdiginiz gibi cinlilerin uygur kizlarina sarkintilik yapmasiyla baslamamistir cinli ve uygurlu bir gencle tartismasindan baslamistir sebibi ise uygurlu gencin cinli bir kizi kullanmasidir.. ayrica cikan catismada olen 156 gencin sadece uygurlu degil iki gruptanda kisilerden olusmaktadir.. uygurlularla cinliler arasinda sincanda yillardir olaylar olmakta buda sincan bolgesinde uygulanan cin politikasindan kaynaklanmaktadir 1949 yilinda bolgenin 90%ni uygurlu iken bugun azinlik durumundalar sebebi ise Cinin tibet ve Sincan bolgesinde uyguladigi asimilasyon politikasidir... Fabrikada cikan olaylar ise bu fitilin ateslemesine neden olmustur..

 

Bilmiyorum siz bu haberi nereden aldiniz ama olaylar tamamen sizin iddianizin tersidir.Cikan catismada ölenlerin hepside Uygur Türkleridir.

 

Asimilasyonla ilgili olarak yazdiklariniza aynen katiliyorum.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Uygur Türkleri´ne yönelik bu saldirilar, Toplu etnik katliam dir... Bu fasizan tutuma karsi Türkiyenin ciddi tavir almasi gerekir her ülkenin baska ülke üzerinde ciddi imkanlari vardir.

Türkiye'nin başbakanı sağolsun, sadece, zamanında PKK'yı eğiten Filistinliler için numaradan racon kesip adamlık taslamayı bilir...

Diğer ezilen halklar umrunda olmaz; çünkü prim yapmaz...

Gönderi tarihi:
Arkadasim nasil haber haber okuyup arastiriyorsun anlamis degilim yalan haber yapmak herhalde toplumda bulasici bir hastalik olmus.. olaylarin cikis sebebi sizin yazdiginiz gibi cinlilerin uygur kizlarina sarkintilik yapmasiyla baslamamistir cinli ve uygurlu bir gencle tartismasindan baslamistir sebibi ise uygurlu gencin cinli bir kizi kullanmasidir.. ayrica cikan catismada olen 156 gencin sadece uygurlu degil iki gruptanda kisilerden olusmaktadir.. uygurlularla cinliler arasinda sincanda yillardir olaylar olmakta buda sincan bolgesinde uygulanan cin politikasindan kaynaklanmaktadir 1949 yilinda bolgenin 90%ni uygurlu iken bugun azinlik durumundalar sebebi ise Cinin tibet ve Sincan bolgesinde uyguladigi asimilasyon politikasidir... Fabrikada cikan olaylar ise bu fitilin ateslemesine neden olmustur..

 

Evet malesef doğru.Gerçek haber yapan Taraf ve gündem gazetesini okuyamıyoruz.... sizden o gerçek haberleri alıyoruz !

 

Yahu kardeşim yıllardan beri bu katliam var ,bugun bunu bir kız meselesine bağlamak akıl işimidir.

 

Sizin bu insanlar üzerinde yıllardır yapılan nükleer denemlerden haberiniz varmı?

Gönderi tarihi:

Türkiye'nin başbakanı sağolsun, sadece, zamanında PKK'yı eğiten Filistinliler için numaradan racon kesip adamlık taslamayı bilir...

Diğer ezilen halklar umrunda olmaz; çünkü prim yapmaz...

Ya benimde dikkatimi çekti asılda...Daha dün rest çeken ,aslan kesilen başbakan'a ne oldu ?

Gönderi tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çıkan olaylara ilişkin, ''Beklentimiz, vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların acele olarak, ivedi olarak son bulması, sağ duyunun hakim olması, sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin, evrensel insan hakları çerçevesinde bir an önce alınmasıdır'' dedi.

Yemekte konuşan Başbakan Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de meydana gelen olaylarda 150'den fazla insanın hayatını kaybettiğini, 800'den fazla kişinin de yaralandığını hatırlattı.

''Doğrusu günlerdir devam eden olayları büyük bir kaygı, endişe ve üzüntüyle takip ediyoruz'' diyen Erdoğan, ''Basına yansıyan görüntüler sadece bizlerin vicdanını sızlatmıyor. İnanıyorum ki bunları izleyen herkesi, hayret ve dehşete düşürüyor. Türkiye'de yaşayan Uygur kardeşlerimizin ve bu acıyı yüreğinin derinliklerinde hisseden halkımızın da haklı olarak bu olaylara tepki verdiğini, endişe içinde olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye ile tarihi ve kültürel bağları olan Uygur Türklerini, iyi ilişkiler içinde olunan Çin'le arada dostluk ve işbirliği köprüsü olarak kabul ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

''Beklentimiz, vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların acele olarak, ivedi olarak son bulması, sağ duyunun hakim olması, sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin, evrensel insan hakları çerçevesinde bir an önce alınmasıdır. Çinli yetkililerin olayın sorumlularını tespit etmesi ve adalet mekanizmasını tüm insanlığın vicdanını rahatlatacak şekilde işletmesi büyük önem taşımaktadır. 2009-2010 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aynı zamanda geçici üyesiyiz. Burada da insanlık adına üzerimize düşen aynı tür görevlerdir. Bunun gereğini bizler de bu platformda da gündeme getirmek durumundayız ve getireceğiz.

Bu vesileyle bir kez daha Urumçi'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.''

 

Herkesin her haberi görmesi mümkün olmuyor...

 

Neyse konumuz bundan daha da önemli...

 

Aslına bakılırsa hemen hepimiz gibi Urumçi hakkında benim de teferruatlı bir bilgim yoktu. CYRANO, acaba konu hakkında bilgi verecek mi diye bekliyorum. Bugün wikipedia'dan baktım biraz. Nüfusun yıllara göre değişimi durumun vehametini zaten gözler önüne seriyor.

 

Dün akşam haberler arasında dolaşırken Kanal 7'nin free asia denilen bir radyo aracılığıyla ulaştırdığı bir haberi izledim. Radyoya ulaşan bir (yanılmıyorsam Urumçi'den di) bir kişi iletişime geçtiği insanlara göre ölü sayısının 800-1000 kişi arasında olduğunu söyledi. Bu sayıda ölü olması bu sayınını üzerinde de yaralı olabileceği gibi bir akıl yürütmeyi de beraberinde getiriyor. Çin'in asimilasyon ve yavaş yavaş nüfusu azaltma politikası da dikkate alındığında orada yaşayan Türk'lerin canlarına Çin tarafından pek değer verilmediği anlaşılacaktır.

 

Gelelim diğer kışkırtma ile ilgili açıklamalara...

 

Velev ki; 100 tane ajan olayın içine karıştı ve kışkırtma işini gerçekleştirdi. 100 ajanı tek tek tespit edebildiğini de varsayalım. Çin, hiçbir yargılama falan yapmadan doğrudan bunların üzerine ateş açarak öldürebilir mi? Bunu hangi devlet yapabilir.

 

Bir de söz bir şekilde Kürt/çü/lük meselesine bağlanmış ya...Bir taraflardan bir şey eğri çıksa benden bilmek/bulmak gibi bir söz vardır. İnsanlar ne zaman olayları ayrı ayrı değerlendirebilmeyi de öğrenecekler...Ve dahası orada cesetlerin üzerinde kurşunların dumanı tüterken insan, nasıl olurda kendine rant devşirmeye çaba sarf eder.

 

Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bizim için de birazcık uyanık olmayı diliyorum...

Gönderi tarihi:
Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri'nin katledilmesine öfke büyüyor. Türkiye'den "one minute" tepkisi göstermesini bekleyenler var.

 

Ancak iki krizde şartlar aynı değil.

 

İsrail, 6 milyon nüfuslu bir Ortadoğu ülkesi.

 

İşgal altında tuttuğu Gazze ise Müslümanlar'ın yaşadığı eski Osmanlı toprağı.

 

Türkiye birçok açıdan bölge ile yakından ilgili.

 

Sorunun çözümü için aktif gayret gösteriyor.

 

Her iki tarafla da tarihi derinliği olan ilişkileri var.

 

Çin için aynı şeyleri söylemek mümkün mü?

 

Hayır.

 

Bir kere Doğu Türkistan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak Çin'in resmi toprağı...

 

BM de Türkiye de bunu kabul ediyor.

 

İkinci olarak, Uygurlar Çin'in resmi vatandaşı...

 

Yani iki kriz, yakından uzaktan Gazze ile benzeşmiyor.

 

***

 

Dahası Türkiye'nin Çin üzerinde baskı kurmasını sağlayacak "hatırı sayılır" ticari ve siyasi ilişkileri yok.

 

Çin, Türkiye'nin geçici üye olarak yer aldığı BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi.

 

Kararlar üzerinde veto hakkı var.

 

Türkiye'nin ise yok.

 

Çin'in siyasi şemsiyesi nedeniyle ABD bile Kuzey Kore'nin nükleer füze denemelerine seyirci kalmak zorunda kalıyor.

 

Ancak ortada şüpheye yer bırakmayan bir sivil katliamı var.

 

İnsan hakları ihlalleri, azınlık hakları ihlalleri ve inanç hürriyeti ihlalleri söz konusu...

 

Susmak, seyirci kalmak da olmaz.

 

Yapılması gereken akılcı yollarla etkili sonuç almak olmalı.

 

.

.

.

Erhan BAŞYURT - BUGÜN

 

Yine de gönül istiyor ki; daha sert bir açıklamayı başbakan yapsın. Orada insanlar ölüyor. Diplomasiymiş, iki ülke arasındaki ilişkiymiş bunlar düşünülebilinir mi? Orada bulunan yakınları biraz önce ölmüş ve belki ölüm sıraları kendilerine gelmiş insanlar diplomasinin içine etmezler mi? Tamam, ekonomik yönden Çin'e ağır bir etkimiz olmayabilir, tamam gücümüz yetmeyebilir ama adam olalım. Gücümüz yetmiyor diye geçiştirme cümlelerle oradaki katliama seyirci gibi yaklaşmayalım.

 

Sesimizi yükseltelim; ilk elden de Çin elçisini ülkesine postalayalım, ilişkileri kesiyoruz diyelim. Evet tam olarak bilemiyorum ama akılcı çözüm denildikçe çözümsüzlük ve daha fazla kan/gözyaşı aklıma geliyor. Birgün Muhammed İkbal bir söz ediyor. Bizim müslümanlar yapacakları hareketin sonucunu o kadar düşünüyorlar ki hiçbir hareket yapamıyorlar. Bu kısım mealen aktarılmıştır. Akıllı köprü ararken delinin dereyi geçtiği söylenir.

Gönderi tarihi:
Türkiye'nin başbakanı sağolsun, sadece, zamanında PKK'yı eğiten Filistinliler için numaradan racon kesip adamlık taslamayı bilir...

Diğer ezilen halklar umrunda olmaz; çünkü prim yapmaz...

 

hangisine yanayım

 

Filistin'lilerin PKK'yı eğittiği gibi hiçbir dayanağı olmamakla birlikte, zaman ve mekan açısından temelsiz olan bir iddiayı baz almana mı.

 

Yoksa, Filistin'de insanlık dışı muameleye tabi tutulan insanlardan bahsederken bu ifadeyi kullanmana mı.

 

Türkiye'de ki sol hareketlere mensup militanlar gönüllü olarak Filistin'e savaşmaya gittiklerinde PKK diye bir örgüt dahi yoktu ortada. PKK'nın Lüban, Bekaa vadisi'ndeki kampı, ile FKÖ arasında kurulmaya çalışılan iliş ki de hem zaman, hem de mekan bazında temelsizdir. Bekaa Vadisi, Suriye'nin kontrolunde ki bir bölgedir. Bekaa vadisi'nde PKK kampının kurulduğu tarih, 1991'dir. 1982 yılında İsrail FKÖ'yü Bekaa vadisinden çıkarmak için Lübnan'a girmiş, FKÖ Libya ve Beyrut'un doğusuna çekilmiştir. O tarihten sonra FKÖ'nün Bekaa da ne bir etkinliği, ne bir militanı kalmıştır. FKÖ'nün boşalttığı alan Suriye ve yeni kurulan Hizbullah tarafından doldurulmuştur.

 

Kaldı ki bu iddia doğru olmuş olsa ne değişirdi ? yirmi küsür sene önce Filistin'li örgütler PKK militanlarını eğitmiş olsa ne değişirdi ? Gazze'de insanlık dışı yöntemlerle öldürülen insanlar "zamanında PKK'yı eğiten Filistin'liler" olarak mı görülmeli?

 

Bu mesajı bir dostumdan aldım...

Sonra yazımı tekrar okudum ve bir sağduyu ile yazmadığım gibi eksik bilgi ile de yazdığımın farkına vardım...

Tayyip Erdoğan'ın Doğu Türkistan'da yaşananlara tepkisizliğinden hoşnut olmamama karşın,

Yazdığım iletide PKK ile Filistinlileri haksız ilişkilendirmek bakımından düştüğüm hatadan dolayı özür dilerim...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Aslına bakılırsa hemen hepimiz gibi Urumçi hakkında benim de teferruatlı bir bilgim yoktu. CYRANO, acaba konu hakkında bilgi verecek mi diye bekliyorum. Bugün wikipedia'dan baktım biraz. Nüfusun yıllara göre değişimi durumun vehametini zaten gözler önüne seriyor.

 

Valla Cyrano bu furya içinde ne desin şaşırdı. Haberi ilk gazetede okuduğumda Çin ikinci bir Tianenmen fecatine imza atmış diye düşünmüştüm. Fakat arkadaş şu an hayretler içerisindeyim. Türk gazetelerinin haberlerine bakıyorum. Estirilen fırtınaya bakıyorum. Yahu ben mi yanlış okuyorum, yanlış seyrediyorum diye düşünüyorum.

 

Olay ne ?

 

5 Temmuz günü, Protesto gösterisi düzenleyen Uygurlar, hanlara ait evlere ve işyerlerine saldırıyor. Bu saldırılar 156 kişi yaşamını yitiriyor. 280 kişi yaralanıyor. Ölenlerin büyük çoğunluğu hanlı, hastaneye kaldırılan yaralıların 39 tanesi Uygur gerisi Hanlı. Türk basınında olay "çin polisi 156 uyguru öldürdü" şeklinde geçiyor.

 

Çin Polisi, Hanları korumak için Hanların yaşadığı bölgeleri kordon altına alıyor. dördüncü gün. Hanlar, "intikam" diyerek karşı saldırıya geçiyor. Çin polisi ile "intikam" saldırılarına başlayan Çin'liler arasında şehrin her yerinde çatışma çıkıyor.

 

Polisin barikat kurarak, Uygurların girişine izin vermediği Han mahallerinin önünde toplanan uygurların görüntüleri "polis barışçıl gösteri düzenleyenleri böyle engelliyor" manşetiyle yayınlanıyor gazetelerimizde.

 

Üçüncü günün sonunda organize olup ellerinde palalar ve sopalarla "intikam" için Uygur arayan çinlilerle, çin polisi arasındaki çatışmada çekilen görüntüler "Çin Polisi bakın uygurlara nasıl saldırıyor" manşetiyle yayınlanıyor.

 

basınımızın tutarsızlığına iyi bir örnek ;

 

Uygurlar, Hanların Sincan'a göç ederek mesleklerini, doğal kaynaklarını ellerinden aldıklarını, kendi topraklarında azınlık durumuna düştüklerini savunuyor.

 

Çatışmalarda ölenlerin bir çoğunun Han olduğu belirtiliyor. Hastaneye kaldırılanların da 233'unun Han, 39'unun Uygur olduğu bildirildi

 

Haber 7

 

Aynı sitenin köşe yazarlarının yorumlarına bakın bir de "Çin hükümeti Uygurları katlediyor !"

 

bugün baktım hepsi çarketmiş.

 

Vaka, Uygurlu kardeşlerimizin, bulundukları durumun gerçek suçlusu olan Çin Hükümeti yerine faturayı, kendileri gibi işçi emekçi olan Çin'lilere kesip, Kazakistan'da Türk işçilere saldıran Kazaklar gibi, öfkelerini yanlış ve tehlikeli bir kanala yöneltmeleri. Zaten bütün etnik çatışmaların altında yatan budur.

 

Şu an binlerce kişi gözaltında. Çin hükümeti, cinayet olaylarına karışanların idam edileceğini açıkladı (hem uygurlar, hem hanlardan)

 

Hanlar, üç gün boyunca kendilerini korumayan Çin Hükümeti'ni ölümlerden sorumlu tutuyor. BBC muhabirlerinin röportaj yaptığı Hanlar, hükümete ateş püskürüyor.

 

Çok tehlikeli bir etnik gerilim oluştu. ABD'de yaşayan Rabiya Kadir neden 2 temmuz'da urumçi'de ki ailesini arayıp, şehri terketmelerini istediğini açıklamalıdır. "İnternetten Portesto gösterisi olacağını duydum o yüzden ailemi uyardım" hikayesi inandırıcı değildir. Her hafta protesto gösterisi olmaktadır.

Gönderi tarihi:

Teşekkürler...

 

Bugün verdiğin bilgilere ait bazı haberleri ben de okudum.

 

Bu haber kirliliğine bir türlü anlam veremedim...

 

Hala da anlam veremiyorum o da ayrı hikaye...

 

Bakalım işin sonu nereye varacak...

Gönderi tarihi:
Teşekkürler...

 

Bugün verdiğin bilgilere ait bazı haberleri ben de okudum.

 

Bu haber kirliliğine bir türlü anlam veremedim...

 

Hala da anlam veremiyorum o da ayrı hikaye...

 

Bakalım işin sonu nereye varacak...

 

valla ben hala şaşkınlık içerisindeyim. Bu bilgi kirliliği falanda değil. Yani bu kadar bilgi kirliliği olmaz. Mümkün değil.

Gönderi tarihi:
Evet malesef doğru.Gerçek haber yapan Taraf ve gündem gazetesini okuyamıyoruz.... sizden o gerçek haberleri alıyoruz !

Yanlis söylüyorsunuz sayin kaplan. Dogru haber sadece sizin cok yakindan takip ettiginiz Nihal Atsiz gibi aciktan irkcilik yapan bir sahsiyetin her gün reklamini yapan bir siyasi kurulusun reklamini yapan YENI CAG gazetesinde okuyabiliriz. Tek dogru ve bagimsiz haber Yeni Cag gazetesindedir.

 

Her gazete de dogru ve yanlis haberler bulabiliyoruz. haberin dogruluk veya yanlisligini haberi yapan gazetenin ismi yerine icerigini arastirip söylesek dahada saglikli olur. Siizin genelde isinize gelmeyen haberleri yayinlayan gazeteleri vatanhaini ama yeni cag gibi irkci bir sahsiyetin reklamini yapan gazeteyi ise gercek yayincilik olarak göstermeniz cok düsündürücü bir bakis acisi.

Gönderi tarihi:
valla ben hala şaşkınlık içerisindeyim. Bu bilgi kirliliği falanda değil. Yani bu kadar bilgi kirliliği olmaz. Mümkün değil.

 

Zaten haber kirliliği demiştim de...

 

Bugün bir yorum da "Urumçi ne yana düşer" başlığını görünce (içerik pek alakalı değil) hah işte tam uygun başlık demiştim.

 

Hemen hiçkimse konu hakkında tam bir malumata sahip değil herkes çeşitli haberler veriyor, yorumlar yapıyor...

 

Yani bilgisiz bir habercilik. Büyük ihtimal birçoğu birşeyler söylemek için benim gibi yapıp wikipedia/google paralelinde urumçi yazıp çıkan sonuca göre az-birşey de gündemi takip ederek birşeyler söyledi. Üstüne bir de kirli bazı haberler eklenince çok garip bir durum çıktı...

 

Bu kadar basit mi? Çin düşmanlığını pompalama amaçlı mühendislik çabaları da var mı acaba...

 

Dediğini de pekala söylemem mümkündü ancak o an haber kirliliği geçmiş kafamdan...Açıkçası bu kadar bilgi/haber kirliliği komplo teorileriyle kafasını bozmuş bu adam için ayrıca değendirilesi bir veri oluyor. Bir amacı var mı bu kadar yan/ı/lışın...

Gönderi tarihi:
Valla Cyrano bu furya içinde ne desin şaşırdı. Haberi ilk gazetede okuduğumda Çin ikinci bir Tianenmen fecatine imza atmış diye düşünmüştüm. Fakat arkadaş şu an hayretler içerisindeyim. Türk gazetelerinin haberlerine bakıyorum. Estirilen fırtınaya bakıyorum. Yahu ben mi yanlış okuyorum, yanlış seyrediyorum diye düşünüyorum.

 

Olay ne ?

 

5 Temmuz günü, Protesto gösterisi düzenleyen Uygurlar, hanlara ait evlere ve işyerlerine saldırıyor. Bu saldırılar 156 kişi yaşamını yitiriyor. 280 kişi yaralanıyor. Ölenlerin büyük çoğunluğu hanlı, hastaneye kaldırılan yaralıların 39 tanesi Uygur gerisi Hanlı. Türk basınında olay "çin polisi 156 uyguru öldürdü" şeklinde geçiyor.

 

Çin Polisi, Hanları korumak için Hanların yaşadığı bölgeleri kordon altına alıyor. dördüncü gün. Hanlar, "intikam" diyerek karşı saldırıya geçiyor. Çin polisi ile "intikam" saldırılarına başlayan Çin'liler arasında şehrin her yerinde çatışma çıkıyor.

 

Polisin barikat kurarak, Uygurların girişine izin vermediği Han mahallerinin önünde toplanan uygurların görüntüleri "polis barışçıl gösteri düzenleyenleri böyle engelliyor" manşetiyle yayınlanıyor gazetelerimizde.

 

Zulüm, katliam ve işkence komünist rejimin ayrılmaz bir parçasıdır. Doğu Türkistanlı Müslümanlara yönelik bu vahşet manzaralarına Çin'de sıkça rastlanmaktadır bu ilk değildir .

 

Yok efendim uygurlar hanlara ait evlere saldırmışta bu saldırıda yüz küsür kişi olüyor bu ölenlerde hanlıymış.

 

Her fırsatta çok bildiğinizi söylresiniz fakat yıllardan beri çinlilerin o bölgedeki insanlara yaptığı zulmü görmesiniz.

 

Yıllardır o insanların üzerinde nükler denemler yapıldığından hiçmi haberiniz yok.

 

İşte zihniyet farkı dediğimiz bu işte .Rusya'da Çin'in iç işleridir deyip bir açıklama yapmaması gibi.

 

Bugün dünyanın bazı bölgelerinde Müslümanlar zor durumda yaşamaktadır. Örneğin Çin'in en batı noktasında yer alan Doğu Türkistan halkı özellikle son elli yıldır büyük baskı altında bulunmaktadır.

 

Nüfusun çoğunluğunu Uygur Türkleri'nin oluşturduğu Doğu Türkistan'da, Çin'in hiçbir bölgesinde yaşanmayan boyutlarda zorluklarla dolu bir hayat sürülmektedir.

 

1965'ten sonraki katliamlarla birlikte, öldürülen Doğu Türkistanlı sayısı 35 milyon gibi inanılmaz bir rakamdır.

 

1960'larda ölümcül kansere yakalanan vakaların sayısı birkaç kişiyi geçmezken,1965- 1970'lerde onlarca kişi ölümcül kansere yakalanmıştır.

 

1998 tarihli bir hastane raporuna göre, günde ortalama 1.500 kişinin muayene edildiği bu hastanede her gün yaklaşık 70 kişinin kansere yakalandığı belirlenmiştir.

 

Şimdi ise Çin masum,Çin günahsız ! Hngi üklede görülmüştür sivil halkın üzeine ateş açılsın....

 

Hele bu durum türkiyede yaşayan ermeni azınlıkların durumu olsaydı siz görseydiniz durumu!

 

Medaya yine yalan söylüyor ******

Gönderi tarihi:

Eger dünya medyasi,Sincan'da olanlari bir Türk katliami olarak veriyorsa,eger Türkiye'de yandas medya disinda kalan medya ayni haberi veriyorsa,aksi haber yapan medyanin neden aksi haber yaptigini o medyaya gönül vermis olanlar bilmelidir ama ne hikmetse onlarda bilmiyoruz ayaklarina yatmislar.Sahte soykirimcilardan,insan haklari diye PKK haklari koruyucularindan ise cit cikmiyor,e bunun adina düpedüz Türk ve müslüman düsmanligi denir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Yılmaz ÖZDİL

Çinliler Nejat Uygur’a saldırdı!

 

Büyük üstadın hoşgörüsüne sığınarak, başlığı özellikle böyle attım ki, belki Başbakanımız "Uygur’a n’olmuş acaba?" filan diye merak eder!

 

*

 

Bine yakın ölü deniyor...

 

Caddeler ceset dolu.

 

Fotoğrafları var.

 

Duvar önüne dizmişler Uygur gençlerini, taramışlar; sokağa çıkma yasağı ilan ettiler, evleri basıyorlar, 16 yaşından büyük erkekleri tutukluyorlar, işkence...

 

*

Hani van minüts?

 

*

Ne "Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" diye posta koyan var, ne de "Daha gelmem Pekin’e" diye rest çeken... Yaralı Uygurları hastaneye getirip, TRT kameraları önünde ağlayan da yok.

 

*

Başta Deniz Fenerci arkadaşlar, din-iman ayaklarıyla bağış kampanyası başlatanı da görmüyoruz.

 

*

Kıytırık.

 

Eften püften açıklamalar.

 

*

Çünkü, iki kusuru var Uygurların.

 

Birincisi, Türk olmaları.

 

İkincisi, Arapça konuşmamaları.

 

*

 

Müslüman olmaları bile yetmiyor.

 

*

Bakıyorum, Çin askerleri tarafından hurharca katledilen Uygur kızlarına...

 

Başları açık.

 

E olmaz.

 

*

Üstelik, hadise "Sincan"da yaşanıyor, ki, 28 Şubat’ın merkezidir; en fenası o.

 

*

Dolayısıyla.

Ankara’da İstanbul’da protesto gösterileri yapan Uygur soydaşlarımı uyarıyorum; uzatırsanız, polisimiz tarafından coplanırsınız... Biz artık sizin bildiğiniz Türklerden değiliz... Önce imama, sonra AB’ye uyduk, "Ne mutlu Türküm diyene" lafını bile kaldırıyoruz.

 

*

Bakü’ye kardeşim...

 

Bakü’ye.

 

Biz tadilat dolayısıyla kapalıyız.

Gönderi tarihi:

Basbakan ve onun Cankaya'da ki adami bugünlerde cok önemli islerle mesgul olduklari icin Sincan'a kadar uzanamadilar,ayrica emrinde olduklari AB'den de bir izin cikmadi,Cin'i protesto etsinler diye.Simdilik diger önemli islerle mesguller.Demokrasi icin cirpiniyorken Sincan'in adimi olur,hem orada TSK'nin tanklarimi yürüdü.Eger TSK'ni n tanklari yürüseydi siz görürdünüz,basbakani ve onun kuyruguna yapismis olan yagdanlik kokan medyayi.

 

One Münüt,sadece gösteristi.Tunceli de beyaz esya ile Kürt yurttaslara,Davos'ta one minüt ile Islamcilara secim rüsveti dagitildi.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bu akşam izlediğim show tv ana haber bülteninde Doğu Türkistan'la uydu üzerinden canlı telefon bağlantısı kuruldu..

Maalesef olayın boyutu ve vehameti tahmin edilenen çok çok üzerinde ölü sayısı 2 bin,kayıp daha doğrusu akıbeti belli olmayanların sayısı 10 bini aşmış durumda...

İnsanlar evlerinden alınıp götürülmekte,camiler yakılmakta,dükkanlar yağmalanıp tahrip edilmekte..Uygur Türklerine karşı akıl almaz bir vahşet uygulanmakta..

Kısacası Doğu Türkistan'da bir katliam yaşanıyor şuanda..

Dünyanın çeşitli ülkelerinden Uygur dernekleri başkanları Uygur Türklerinin annesi kabul edilen Rabia Kadir,tüm islam alemini ve Türk devletlerini kendilerine desteğe çağırıyor..

Bugün Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün den Çin mallarına boykot çağırısı geldi..

Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk canlı yayında ki konuşmasında desteği için Başbakan ve özellikle Bülent Arınç'a teşekkür etti..

Konuşmasında komünist Çin hükümetinin kendi halkını basın aracılığıyla kışkırtarak olayları dahada önlemez hale getirdiğini ifade etti..

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.