SİVAS MADIMAK'TA DUMAN HALA TÜTÜYOR. 16 yıl önce bugün Sıvas’ta Pir Sultan Abdal’ı anmak için toplanan insanlar diri diri yakılmıştı.

[Φ politika]

Arabistan klari ve iran cumhurbaskani anitkabiri ziyaret etmezken cok ilericilik ve atatürkcülük taslayip gerici iran ve arabistan liderlerini elestiriler, ama kendileri ise icki icliyor diye protesto yaparlar, afisleri yakarlar.

simdi sormak gerek bu zihniyetin Iran ve Arabistan liderlerinin zihniyetinden ne farklari olabilirki?

Konserde icki icilmesi protesto edilyormus. Birde bu zihniyet AKP'yi elestiriyor, sanki kendileri cok iyiler.

 

Alperenlerin Atatürkcü oldugunu ilk iddia eden siz oldunuz.Önce yazdiklarinizin nereye gittigini arastirin.

 

 

saygilarla

[Φ YARASA]

Alperenlerin Atatürkcü oldugunu ilk iddia eden siz oldunuz.Önce yazdiklarinizin nereye gittigini arastirin.

 

Bazı zihniyetler için hiç bir farkı yoktur. Neden? Hiçbiri işine gelmez, karşısındadır da ondan! Düşmanım değil mi hepsi aynı mantığı...

[Φ kaplan-200]

Sayin kaplan-200, bakiyorumda cok erken görüsünüzü degistirmissiniz. Ilk yazdiginiz yorumla bu yorumu karsilastirdigimizda sanki iki degisik kaplan-200 bu forumda yorum yapiyor.

Herhalde "cag disi ve yobaz" bir eylemin gercekten de Alperen Ocaklarina ait militanlarca yapildigina kanaat getirdikten sonra 180 derece bir dönüs yaparak "sayin baskanimiz " diye hitap ederek eylemcileri elestireceginiz yerde aciklama yapan bakani elestirmeye kalkmissiniz. Birde "sayin baskanimiz" cok iyi bir sey yapiyprmus gibi mafya basi, ceteci catli'nin mezarini ziyarete gittigini basin ve yayin yoluyla duyuruyor. Bu tür vatanperverleri gördükce duygulanip göz yaslarimi tutamiyorum vallahi.

 

Alinti "malum medyadan": -http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/07/13/alperen.ocaklari.hangi.olaylarla.anildi/534809.0/index.html-

 

İşinize gelmediği için anlamıyorsunuzdur.

 

Sn suhedaya yazdığım çok açık konu hakkında ilk yazılanlara bakın 2 sivas katliamı gibi anlatılımış.

 

Böylesi biruma ise yobazlık denir deim.

 

Oysa olay burada yazılan ve yapılan yorumlar gibi olmadığını daha sonra takip ettiğim haberlerde gördüm.Yine söylüyorum öylesi bir durumda 2. sivas yapmak isteyen yobazdır.

 

Bunun aksine sıradan bir demokraratik tepkiyi yobaz gösterip niteleyende yobazdır !

 

Konunun başlığını okursanız idda ...

 

 

Alperen Ocakları üyesi olduğu söylenen gruplar yeni bir provokasyonla sahneye çıktılar!

 

Habere göre:

 

Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi.

 

Bu yazıya istinadaden miş-mışlarla yazılmıştır dedim.

şimdi anlayabildinizmi. !

[Φ kaplan-200]

Görüyoruz ATATÜRKÇÜYÜM DİYENLERİ.

[Misafir demirefe]

Bir tarafdan bu dusuncelerin Kuran ve Islam dini tarafindan destekledigi muhakkak. Diger taraftan benim hic anlayamadigim, Sivas gibi bir sehirde, bu olay nasil, Turkiyenin gozleri onunde nasil yere gelebilir? Bu olayi seyreden halk, buna nasil izin verebilir? Bu olayi seyreden hukumet kendi halkini niye koruyamaz? Bu sehir halki insaniyetlerini nasil kaybeder bu kadar?

Evet değerli Süheyla, ben de bu halkın bu kültürü edinmesinin kökenlerinde ne gibi dogmatik; sorgulanmaz, eleştirilmez ve olduğu gibi kabul edilir, karşı çıkılmaz, "acaba bu öğretilerde bir yanlışlık olabilir mi?" düşüncesinin şeytan telkini olduğu varsayılan öğretilerin kaynağına inmeyi amaçladım.

 

Bu cinli şeytanlı, büyülü efsunlu, işkenceli hurili öğretilerle nereye varılır dersin? Ben söyleyeyim: Ben "evime büyülü yumurta koydu" diye komşusuyla can düşmanı olan, cinlenmiş diye akıl almaz cin çıkarma törenleri yapan, öte tarafta yanmak korkusuyla korkunun son raddelerinde tutuklaşıp adeta felç olan çok insan gördüm. İşin daha kötüsü, bu insanlar bu korkularından kurtulurlarsa çok daha kötü oluyor. Bunları bu korku altında tutmak daha hayırlı olabiliyor. İnanılmaz ama böyle! Bu anlayış, Epiktetos gibi olgunluğun, alçakgönüllülüğün sembolü bir filozofun bile, bir kölenin durmadan burnunu silmek zorunda kalmasından yakınmasını "ilahi iradeye isyan" olarak algılayıp "çileden çıktığını" ve köleye hakaretler ettiğini anlatacak kadar dogma esiri. Gözümle görmesem inanmazdım. Güya hoşgörü propagandası yapan bir dini cemaatin yayın organındaki Epiktetos anlatımı bu şekilde!

 

Dogma aklın katilidir...

[Φ DİPNOT]

Dogma aklın katilidir...

 

Aynı zamanda insanlığın da düşmanıdır...

[Φ kaplan-200]

Topkapı Sarayı'nda özür buluşması

Alperenler, İdil Biret'e çiçek verdi, özür diledi

 

14.07.2009 18:35

Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür, Topkapı Sarayı'nda görüştüğü ünlü piyanist İdil Biret'e çiçek sunarak, 3 gün önceki konser sırasında yaşanan olaylarla ilgili özür diledi.

 

Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın odasında gerçekleşen buluşmaya İdil Biret, eşi Şefik Büyükyüksel ile birlikte geldi.

 

Görüşmeye, Gürgür'ün yanı sıra Alperen Ocakları İstanbul İkinci Başkanı Talat Ardıç, il yöneticisi Fatih Yılmaz ve BBP Kağıthane İlçe Başkanı Tolga Aral da katıldı.

 

Buluşmada, Alperen Ocakları Genel Başkanı Gürgür, İdil Biret'e bir buket çiçek sunarak, özür diledi.

 

İdil Biret de Gürgür ve beraberindekilere, Fransız bir yazar tarafından kaleme alınan ve kendi hayatının anlatıldığı ''Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanisti: İdil Biret'' adlı kitabı ile bir CD'sini hediye etti.

 

İdil Biret buluşmanın ardından HABERTÜRK'e yaptığı açıklamada, "Güzel bir konuşma oldu. Bu olayları fazla abartmamak lazım. Herkes gösteri yapmakta serbesttir. Afişleri yakmamak gerekirdi. Benim takıldığım tek nokta o." dedi.

 

İlber Ortaylı da "Ben çok memnunum. 'Protesto anlaşılır ama bunun bir usulü vardır' dediler. Bu tip anlaşma çok iyidir." dedi.

 

AA - HABERTURK.COM

[Φ YARASA]

Görüyoruz ATATÜRKÇÜYÜM DİYENLERİ.

 

Kaplan-200, nesi varmış bu Atatürkçüyüm diyenlerin?

[Φ dünyahepimizin]

İşinize gelmediği için anlamıyorsunuzdur.

 

Sn suhedaya yazdığım çok açık konu hakkında ilk yazılanlara bakın 2 sivas katliamı gibi anlatılımış.

 

Böylesi biruma ise yobazlık denir deim.

.

.

.

Simdi "kutsal mekanda" icki icilmesi yasaktir diye sen konserde icki veriliyor diye protesto edilmesini ve hatta afisleri yakmalarini demokratik bir tavir olarak bize aktarmaya calis. Icki iciliyor diye yollara düsenler yobazdir. Bunun baska bir aciklamasi olamaz. Ayni yobazlar zaman zaman ramazanda oruc tutmayanlari dahi tehdit ettikleri gibi, yanilmiuyorsam Kars'ta bir ögrenciyi satirla kesmislerdi. Bu gün Topkapi kutsal,y arin bakalim neresi kutsal ilan edilecek. Bu zihniyet aslinda elinden gelse icki icmeyi her yerde yasaklayacak ve icenleri satirla kesecek amaaaaaaaa ortam onlara uygun degil tam olarak.

 

Güldürmeyin bizi sayin kaplan-200, isinize geldigi gibi 180 derece bir dönüs yapip Alperen ocaklari dostlarinizin hatirini kirmamak adina gelisen olayi normal gibi lanse etmeye basladiniz.

[Φ suheda_]

Hiç kusura bakma Kaplancığım

 

Alperen ocaklarının tepkisine sonuna kadar hak veriyorum ve sonunda kadar destekliyorum...

 

Ne provokası ne saldırısı?bu ülkede yanlış gördüğün şeye tepki göstermek illa ki provokasyonmu kabul edilmeli..

Genel başkanları çıkmış açıklama yapmış kınan ne sanatçı ne başka bir şey tepki yalnızca sponsor firmaya kutsal emanetlerin bulunduğu bir mekanda "şarabını al gel"sözüne..

Kimin burnu kanamış kime zarar verilmiş?

Toplam 100 kişi bile olmayan bir grup kendi çaplarında kimseye zarar vermeden bir protesto yapmış..

"Yok efendim polis müdahele etmeseymiş ikinci Sivas vakası yaşanacakmış"bak seenn

Sivas ta yanan oteleden ki içlerinde Arif Sağ'ında olduğu 44 kişinin bbp binasına sığındığı gerçeğini bildikleri halde..

Mukaddesatına sahip çıkana vur yaftayı "gerici,yobaz" ne ala iş ya..

Bazı medya organlarının orada çok ciddi çok vahim bir olay yaşanmış gibi konuyu çarpıtarak okuyucuya aktarmasıdır provokasyon..

 

Anlaşılan şu ki ülkenin yeni yükselen trendi Alperen ocakları..

 

Asıl provokasyon Diyarbakır da duvarları asılan "andımız kaldırılsın"afişlerindedir ama nedense onlara kimsenin sesi çıkmaz öyle ya ilerici ve moderndir onları asanlar

 

Topkapı Sarayı'nda bir araya gelen Alperen Ocakları heyeti, Piyanist İdil Biret ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti

Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür,

"Alperen Ocakları'nın zaten sanata ve sanatçıya karşı protestosunun olması düşünülemez." dedi. Sanatçı İdil Biret ise, kendisine verilen çiçeğin özrün bir işareti olduğunu söyledi.

-"İDİL HANIMA ÇİÇEK VE KİTAP HEDİYE ETTİK"-

Piyanist İdil Biret'in kendilerini çok nazik bir şekilde karşıladığını ifade eden Gürgür, "Kendisinin de bu olaylardan rahatsız olduğunu ifade etti. Eşi, gençlerimizin tepkilerini gösterirken kullandığı doneler hakkında beğenilerini ifade etti. Donelerden Türk bayrağı kullanıldığından bahsetti, İstiklal Marşı okunmasından bahsetti, milli ve yerli ögelerin bulunduğundan bahsetti.

İdil Biret ise, Alperen Ocakları heyetinin kendisinden özür dileyip dilemedikleri yönündeki soruya, "Bana çiçek getirdi Alperen delegasyonu, teşekkürle kabul ettim. Bu şekilde bu hadise de tatlıya bağlanmış oldu. Tabi tabi… bu çiçekler onun işaretidir." şeklinde cevap verdi. Görüşmeyi önce kendi evinde yapmayı planladıklarını ifade eden Biret, grubun kalabalık olacağının öğrenilmesinden sonra Topkapı Sarayı'nda karar kıldıklarını sözlerine ekledi.

İlk önce bizim evde olacaktı fakat, büyük bir topluluk olacağını öğrenince burada yapılmasına karar verildi.

alıntı

 

Bu duruş zorla anlamak istemeyenlere son derece güzel bir cevaptır..

Tabi onlar gene anlamayacaklardır da...Biz üzerimize düşeni yapalım

 

Ya ben ciddi ciddi sardım bu Alperenlere ne yapsalar yakışıyor onlara..

[Misafir demirefe]

Bu yobazlığı hiç bir özür temizleyemez. Yine nezaket gösterip toplumsal barış adına özrü kabul etmişler. Fırsatını buldukları anda sadece bazı mekanları değil, tüm vatan sathını kutsal ilan edip şeriata aykırı her şeyi, Sudan'daki gibi kadınların pantolon giymesine varıncaya kadar, yasaklamak istediklerinden ve İran'dakinin aynısı bir totaliter rejim özlediklerinden zerre kadar şüphem yoktur.

 

Dinciliğin ırkçılıkla birleşmiş şekli çok çok daha tehlikelidir. Bunların vehimli hasta hayal dünyalarında gökler tarafından seçilmiş kutsal, üstün ırk paranoyası vardır. Bu en tehlikeli paranoyadır. Hitlerin ideolojisi bile bu kadar tehlikeli değildi...

[Φ dünyahepimizin]

Bu duruş zorla anlamak istemeyenlere son derece güzel bir cevaptır..

Tabi onlar gene anlamayacaklardır da...Biz üzerimize düşeni yapalım

 

Ya ben ciddi ciddi sardım bu Alperenlere ne yapsalar yakışıyor onlara..

Hangi durustan bahsediyorsunuz? Neyi hala zorla bile anlamiyormusuz?

 

Sen önce yobazlik yapip, konseri basar tipte protesto et, afisleri yak, sonrada baktinki elestirilerin hizi ve sayisi bitmeyince "özür" dile. Kim özür diler dersiniz? bana göre hata yapan özür diler. Bzimde elsetirdigimiz konu yapilan hata.

 

Diger taraftanda yobazlik bir özür dileme ile yobazliktan kurtulamaz. O cok övdügünüz Alperen Ocaklari hala yobaz düsünceye sahip ve o mekanda icki iclmesine karsi.

[Φ DİPNOT]

Bu yobazlığı hiç bir özür temizleyemez. Yine nezaket gösterip toplumsal barış adına özrü kabul etmişler. Fırsatını buldukları anda sadece bazı mekanları değil, tüm vatan sathını kutsal ilan edip şeriata aykırı her şeyi, Sudan'daki gibi kadınların pantolon giymesine varıncaya kadar, yasaklamak istediklerinden ve İran'dakinin aynısı bir totaliter rejim özlediklerinden zerre kadar şüphem yoktur.

 

Dinciliğin ırkçılıkla birleşmiş şekli çok çok daha tehlikelidir. Bunların vehimli hasta hayal dünyalarında gökler tarafından seçilmiş kutsal, üstün ırk paranoyası vardır. Bu en tehlikeli paranoyadır. Hitlerin ideolojisi bile bu kadar tehlikeli değildi...

 

 

Kesinlikle doğru tespit sevgili değerli dostum demirefe...

Dediğin gibi...

"Bu yobazlığı hiç bir özür temizleyemez..."

 

Düşünün bir kere...

Topkapı Sarayı’nda İdil Biret konserini basmaya yeltenenlerin ertesi gün Çatlı’nın mezarında basın toplantısı yapmaları, onların cüretinin, cehaletinin, çaresizliğin ve anlamsızlığının bir işaretidir aslında...

Ama birşey daha...

Alpereran ocaklarının bir yetkilisinin değerli sanatçımız İdil Biret ile buluşmada, Biret’e bir buket çiçek sunarak, özür dilemiş. Biret de yetkiliyle beraberindekilere, Fransız bir yazar tarafından kaleme alınan “Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanisti: İdil Biret” adlı kitabı ile bir CD’sini hediye etti...

Yani...

Yanisi şu...

Biri Dünyanın kabul ettiği bir sanatçı...

Biri dar alanların ufacık bir temsilcisi...

Tercih okuyucunun..

 

Saygılar...

DİPNOT..

[Φ suheda_]

Hangi durustan bahsediyorsunuz? Neyi hala zorla bile anlamiyormusuz?

 

Sen önce yobazlik yapip, konseri basar tipte protesto et, afisleri yak, sonrada baktinki elestirilerin hizi ve sayisi bitmeyince "özür" dile. Kim özür diler dersiniz? bana göre hata yapan özür diler. Bzimde elsetirdigimiz konu yapilan hata.

 

Diger taraftanda yobazlik bir özür dileme ile yobazliktan kurtulamaz. O cok övdügünüz Alperen Ocaklari hala yobaz düsünceye sahip ve o mekanda icki iclmesine karsi.

 

Pardon ne özürü?

Kim kimden özür dilemiş yapma gözünü seveyim şimdide bu numu tartışacağız?

En başında söylenildiği gibi sanata ve sanatçıya karşı bir tepki olmadığı izah edildi..

 

Gayette güzel izah edildi amaaaaaa!!!!!

[Φ dünyahepimizin]

Pardon ne özürü?

Kim kimden özür dilemiş yapma gözünü seveyim şimdide bu numu tartışacağız?

En başında söylenildiği gibi sanata ve sanatçıya karşı bir tepki olmadığı izah edildi..

 

Gayette güzel izah edildi amaaaaaa!!!!!

Ne güzel izah edilmis gercekten yaaa. Bu aynen özürü kabahatinden daha büyük meselesine benziyor. Biz sanki burada protestocularin sanata ve sanatciya tepki oldugunu iddaa etmisiz gibi bir ima yaratmaya calismissiniz.

 

 

Protesto güya sözüm ona "kutsal mekan" olarak görülen opkapi sarayinda konser sirasinda icki dagitimina karsi yapilmadimi? yapildi. Ehh , iste bunun adi yobazliktir ve baska bir izahida olamaz. Yeri gelince Iran'i ve benzeri ülkeleri elestirenlerden birisiniz sayin suheda, hemde hakli olarak elestiriyorsunuz, cünki o ülkelerde dogrudan yobazlik politikasi uygulaniyor. Alperen Ocaklari nin eylemide benzeri bir tutumdur, yani yobazliktir. Yoksa yobazlik sadece Iran ve benzeri ülkeler icinmi gecerli?

[Φ kaplan-200]

Ne güzel izah edilmis gercekten yaaa. Bu aynen özürü kabahatinden daha büyük meselesine benziyor. Biz sanki burada protestocularin sanata ve sanatciya tepki oldugunu iddaa etmisiz gibi bir ima yaratmaya calismissiniz.

 

 

Protesto güya sözüm ona "kutsal mekan" olarak görülen opkapi sarayinda konser sirasinda icki dagitimina karsi yapilmadimi? yapildi. Ehh , iste bunun adi yobazliktir ve baska bir izahida olamaz. Yeri gelince Iran'i ve benzeri ülkeleri elestirenlerden birisiniz sayin suheda, hemde hakli olarak elestiriyorsunuz, cünki o ülkelerde dogrudan yobazlik politikasi uygulaniyor. Alperen Ocaklari nin eylemide benzeri bir tutumdur, yani yobazliktir. Yoksa yobazlik sadece Iran ve benzeri ülkeler icinmi gecerli?

Sn dünya hepimiz Gerçekten siz yazılanları okumuyorsunuz. Yani bu kadarde anlamazdan gelmek olmaz.

 

Bakın bir önceki safaya Sn Rua ne demiş.

 

Sivas katliamını "numaradan" kınayan teröristlerin gerçek yüzü!

 

Alperen Ocakları üyesi olduğu söylenen gruplar yeni bir provokasyonla sahneye çıktılar!

 

Habere göre:

 

Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi.

Konser afişlerini yakan grup içeri girmek isteyince polis ve jandarma göstericilere müdahale etti.

 

Konser vermek için saraya gelen İdil Biret arka kapıdan girmek zorunda kaldı.

 

"İdil Biret hedef gösterildi"

 

 

Böyle anlatılmaya çalışılmıştır olay.

 

Taylan Abi nicikli arkadaşın yorumu ise

 

''Hedef İdil Biret değilmiş, sarayda şarap içilmesiymiş. Şimdi de buna döndü olay.'' diyor.

 

 

 

Gördüğünüz gibi Burada sanata sanatçıya tepki gösterilmiş gibi anlatılmış.

 

Saırım siz yine yanlış anladınız.

[Φ dünyahepimizin]

Alperenlerin Atatürkcü oldugunu ilk iddia eden siz oldunuz.Önce yazdiklarinizin nereye gittigini arastirin.

 

 

saygilarla

Alperenlerin atatükcü oldugunu idda ettigim yorumu lütfen gösterirmisiniz.

[Φ dünyahepimizin]

Sn dünya hepimiz Gerçekten siz yazılanları okumuyorsunuz. Yani bu kadarde anlamazdan gelmek olmaz.

.

.

Sayin kaplan-200, protestonun sanatciyami yoksa konser sirasinda "kutsal mekan" da icki icilmesine karsimi yapildigi konusuldu ve en sonunda Alperen Ocaklari

baskani protestonun sanata ve sanatciya karsi yapilmadigini söyledi. Bu aciklama ne anlama geliyor? Bana göre protesto icki icilmesine karsi yapilmis anlamina geliyor. Ehh bu davranis, yani "kutsal mekan"da icki icilmez mantigi, yobazlik degilde ne acaba?

Yanlis anlama falan yok, ama burada kiviran var.

[Φ Taylan Abi]

...

Ehh bu davranis, yani "kutsal mekan"da icki icilmez mantigi, yobazlik degilde ne acaba?

 

Düzeltme ihtiyacı hissediyorum. Topkapı Sarayı kutsal bir mekan değildir. Kutsal emanetler, bu yapı yapıldıktan 39 sene sonra yani 1517'de, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sonrasında saraya getirilmiştir.

 

1623 ve 1640 arasında hükümdarlık yapan IV.Murat da bu sarayda şarap içmiştir. Alperen Ocakları üyelerinin özür ziyaretinde aynı odada bulunan sayın İlber ORTAYLI bu detaydan kendilerine belki de bahsetmiştir.

 

IV.Murat'a gelene kadar kimbilir kimler neler içti o da ayrı mesele.

 

Aklıma gelmişken bir de fıkra anlatayım;

 

Temel, birgün çarşıda dolaşırken alışveriş yapan Hristiyan turistleri görür. Hemen birinin üzerine çullanır, yaka paça adamcağızı yere yatırır. Adam ne olduğunu anlamaya çalışır "Neden bana böyle davranıyorsun" diye sorar.

Temel de:

"Haçan siz İsa peygamberi çarmıha germişsiniz, eziyetler içinde öldürmüşsünüz" der.

Adam da:

"Yahu bu 2000 sene önceymiş" der.

Temel cevap verir :

"Olsuuuuuun, ben az önce öğrendim"

 

 

Alperenler, komiktirler.

[Φ kaplan-200]

Ne güzel izah edilmis gercekten yaaa. Bu aynen özürü kabahatinden daha büyük meselesine benziyor. Biz sanki burada protestocularin sanata ve sanatciya tepki oldugunu iddaa etmisiz gibi bir ima yaratmaya calismissiniz.

 

İşte anlatmaya çaıştığım ve sizin anlamak istdiğiniz nokta burası....Kımızı ile yazdığım yerleri iyi okuyun .

 

Konunun ilk yazısına bak.

 

Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi.

 

''içeride şarap içildiğini öne sürüp'' öne sürmek ne demek Sn Dünyahepimiz.Siz önce ne söylemeye çalıştığınızı anlamaya çalışın.

 

Önceki yazılarınızdaki iddanız Sanata ve sanatçıya saygısızlık değilmi ?

 

Ayrıca ''Sayin Rua, varsayalimki konserde gercekten de misafirlerin sarap ictigi dogru olsun.''Diyende sizsiniz....!

 

Kıvırmaya gelince Kıvıranları görüyoruz, su gibi girdiği kabın şeklini ve gregini alanlarıda.

 

Ben sözümün arkasındayım yine söylüyorum.

 

Konunun başında söylenmiş olduğu...

 

''SİVAS KATLİAMI GİBİ OLABİLİRDİ '' denildiğinde...

 

CNN TÜRK'e konuşan İdil Biret'in eşi Şefik Büyükyüksel "Gözü dönmüş bir grup İdil'in posterlerini yaktı. Vakit gazetesi İdil Biret'i hedef gösterdi. Sivas'taki katliamın bir benzeri de burada yaşanabilirdi"

 

Alınan bilgiye göre, İdil Biret'in konserinin başladığı sırada Topkapı Sarayı'nın ana giriş kapısı önünde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup, içeri girmek istemeleri sarayın güvenliğinden sorumlu jandarmalarca engellendi.

 

İdil Hanım ve diğer sanatçılar konser sonrasında otellerine kadar polis nezaretinde götürüldü.” Deyip te Olaya sivas süsü veren yayagaracıların sözleri vs.

 

Olayı Düşünücede Bu olay gerici ve yobazlıktır...

 

Aynı yobazlık ise Olaya farklı yön verip İnsanları guruplaştıran Kötü niyelilerdir.

 

Ya bu yaygaracıların(Anında haber yapan gazete vs.) yaptıkları yarattıkları kaos ortamının yobazlıktan bir farkı varmı?

[Φ DİPNOT]

Onları en az benim kadar tanırsınız...

Kahramanmaraş’tan, Çorum’dan, 77’nin 1 Mayısı’ndan, kanlı pazarlardan, Gazi Mahallesi’nden, 93’ün 2 Temmuzu’ndan Sıvas’tan...

Birbirlerine benzerler!

Sinsice tuzak kurarlar kimi zaman, kimi zaman göz göre göre.

Ellerinde silah, muşta, bıçak, pala, kılıç, balta vardır.

Yakıp yıkarlar, öldürürler!

Kimse tutamaz onları, üstelik korunurlar!

Ben onları çok eskilerden tanırım...

Bahçelievler katliamından, Kemal Türkler cinayetinden, Doğan Öz’ün katledilişinden!

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’ne yapılan kanlı baskından, Danıştay saldırısından, Cumhuriyet’e atılan bombalardan.

Susurluk’tan, Ergenekon’dan...

Malatya’da otobüs durağında bekleyen üniversite öğrencisinin, “oruç tutmuyorsun” deyip üzerine çullandıkları günden...

Ve delik deşik ederek öldürmelerinden.

Malatya Zirve Yayınevi katliamından, Hrant Dink ve rahip Santoro cinayetinden.

Onları Topkapı Sarayı’nın önünde gördüm yine...

Toplu namaz kılıp saldırıya geçmişlerdi.

Neymiş efendim?

Milli refleks!

Barbarlığın, saldırganlığın adı hep “milli refleks” olmuştur.

Adam boğazlayıp kesmek, bombalamak!

“Aziz Nesin, bizi tahrik etti” deyip onlarca insanı diri diri yakmak!

Hepsi ama hepsi ya milli refleks ya da dini reflekstir onlar için...

Hrant Dink öldürüldüğü zaman da aynı tepki içindeydi tetikçiler.

Milliyetçi duyguları kabarmış ve Hrant’ı öldürmüşlerdi.

Bu saldırılar ister kanlı, ister kansız olsun, hep aynı nedenle yapılıyordu:

“Milliyetçi tepki!”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

_______________________________

Hikmet Çetinkaya...

[Misafir demirefe]

Irkçılık tek başına etkili değildir.

"Benim ırkım üstün!"

"Niye?"

"İşte, öyle. Üstün olduğu için!"

Böyle bir görüşün etkisinin sınırlı olacağı belli. Ne zaman ki bu iddiaya göklerden destek yaratılır, işte o zaman tehlike çanları çalar.

Dincilik de öyle...

"Benim dinim üstün!"

"Niye?"

"İşte, öyle. Ben öyle inandığım için."

Bu görüşü de pek kimse umursamaz. Ama ne zaman ki bu üstünlüğüne inanılan dine göklerden gelen emir varsayımıyla hizmet etmekle, yüceltmekle, yaymakla görevlendirilmiş seçilmiş ırk iddiası bu iddia ile birleştirilir, tehlike çanları yine çalar.

 

Bir ülkede iç savaş çıkarmak için ya ayrı iki din veya mezhep olacak, bu durumda iş nispeten kolay. Ya da şekil A da görülmekte olduğu gibi iki ayrı etnik olacak. Ona ayrı vereceksin gazı, öbürüne ayrı. Ama gaz havadan verilmez. Din propagandasını işin içine katmak şart. Birine "gökler seni seçti, üstün olan sensin" gazı, diğerine "baskı altındasın, dinin elden gidiyor" gazı...

 

Din bu işin içine karıştırılmadan bir milim yol alınsın bölücülükte, mümkünü yoktur. Karışımı patlayıcı hale getirmek için dinin kullanımı zorunludur!

 

Bu arada, insani düşüncelerle dini bu işten ayrı görenler mi? Arada garnitür olarak kullanıldıklarından emin olabilirsiniz. Bu kargaşada sesleri ne kadar etkili olur, siz karar verin... Zaten hep iyi niyetli, insancıl düşünceler taşıyanlar arada öğütülüp yok edilmemişler midir? Devrimler hep önce kendi çocuklarını yemekle işe başlamamışlar mıdır?

 

Pişirilen yemeği yemeye niyetlenmeden önce aşçılara, yemeğe katılan çeşnilere iyi dikkat etmek gerek. Kim pişiriyor, ne katıyor...

 

Bakınız, çok önemle söylüyorum: Hamasi şiirler yazılır, hamasi nutuklar atılır, yerine göre bunlar yapılır. Ama bu hamaseti bir siyasetin eksenine koyar, gerçeğin ta kendisi olarak algılarsanız işler sarpa sarar. Aynen "minareler süngü" bilmem neyi parti propagandasında kullanmak gibi. Edebiyatta ne coşkun anlatımlar yazılır, savaş meydanlarında ne nutuklar verilir, ateşten, coşkun, tüm hamasetiyle. O ayrı...

 

Ama getirir bunu siyasete sokar, buna dayalı, bundan temel alan, buna eksenlenmiş gündelik politika yaparsan bu cinayettir...

[Φ dünyahepimizin]

Düzeltme ihtiyacı hissediyorum. Topkapı Sarayı kutsal bir mekan değildir. Kutsal emanetler, bu yapı yapıldıktan 39 sene sonra yani 1517'de, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sonrasında saraya getirilmiştir.

.

.

.

Tesekkür ederim Taylan Abi düzeltiniz icin. Ben azten orasini kutsal mekan olarak görmüyorum, dolayisiyla dikkat ettiyseniz tirnak icerisinde yazmisim, yani baskasinin algilamasiyla.

 

Ama sizinde söylediginiz gibi Alperenler komiktirler ve bir o kadarda dinci ve irkcidirlar. gecmisleri ve günümüzdeki yaptiklariyla gercek yüzlerini daima göstermislerdir.

[Misafir demirefe]

Bakın çok canlı bir örnek vereyim: Şimdi Zaman gazetesinde yazan, daha önce Hürriyet gazetesinde yazmış olan bir tarih profesörünün 13 Kasım 2002 tarihli Hürriyet gazetesi tarih ekinde yer alan yazısının başlığı aynen şöyle: "İstanbul 29 Mayıs'ta alınmadı. Ulubatlı Hasan hiç varolmadı." Üstelik aynı profesör Murat Bardakçı'nın programında gemilerin karadan yürütüldüğünün yalan olduğunu söylemişti.

 

Aynı profesör Topkapı müzesine bir tarih panosu hazırladığında ise ne gemilerin karadan yürümesini bırakmış, ne Ulubatlı Hasan kahramanlıklarını, tozu dumana katan bir pano hazırlamış. Kendisini eleştirenlere ise Zaman'dan ateş püskürüyor. Tarih cahili olmakla, tarihi hiç bilmemekle itham ediyor.

 

Neden? Bu kökten değişimler, saf değiştirmeler neden oluyor? Değişmenin karşılığında bedeli ödeniyor mu? Arkasından Topkapı kutsal mekan niye ilan edilip protestolar oluyor? Niye Hrant'lar, Hristiyan insanlar öldürülüyor?

 

Siyasete bir şeyler alet mi ediliyor?

[Φ dünyahepimizin]

İşte anlatmaya çaıştığım ve sizin anlamak istdiğiniz nokta burası....Kımızı ile yazdığım yerleri iyi okuyun .

.

.

.

Arkadasim konuyu sündürmeye hic gerek yok, sanati ve sanatciyi mi yoksa konser sirasinda icki ikraminimi protesto ettiler, o hicte o kadar önemli degil. Her ikisi icinde yapilan eylem yobazliktir, gericiliktir. Ehhh Alperen Ocaklarini herhalde bizde biraz taniyoruz hem gecmisleriyle hemde günümüz itibariyla. Onlarin dinci ve irkci zihniyetini zaten biliyoruz.