Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

"Albert Camus, “Başkaldıran İnsan” adlı varoluşsal yapıtında: “…yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır” diyordu ki, bu coğrafyada henüz daha onanmamıştı o seküler yaşam. Bu nedenle Ozan Baudelaire’nin sözleriyle, “cinayet sızıyordu” insan kalabalığının suretinden Sivas mahşerine. Ve Karamazof’un dediği gibi, “hiçbir şey doğru değilse, her şeye izin vardır” tarzında bir oyun oynanıyordu tarihin tekerleğinin gölgesinde."

 

Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini

Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda

37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde

Nasıl uyku tutar gözlerimi

Döne döne samaha duranlar tutuştu önce

Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin

yanı başına

Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak

Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp

karanlığa kuban etmek

Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak

Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak

loov

Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma

Varsın ateşim suskunlukla beslensin

Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik

Senin de dağların var Sivas senin de dağların

Dağlarında Şahanların(Grup Yorum)

 

Sivas Katliamının utancını içten içe yaşıyoruz.İnsan yaşamını tahammülsüzlükle yok sayanları lanetliyoruz.Ve ekliyoruz;Sivas Katliamında yaşananların tek sorumlusu o alanı dolduran kendini bilmezler ve o katliama seyirci kalan devlettir.Hiçbir kitap bu yaşanan katliamı onaylamaz.

Gönderi tarihi:
Arkadaşların söylediği gibi yapılan yobazlığı KUTSAL KİTAP ile bağdaştıramasınız.

Bu durumda, siz kutsal kitaba saldırırken kendinizi bunun dışında tutabilirsiniz diyerek çaktırmadan kutsal kitaba saldırırken başkalarının sesiz kalacağını nasıl düşünebiliyorsunuz.

 

Eeee asıl amaç bu değilmi? ;)

Yani Sivas'a üzülenler Başbağlar'a üzülmezmi? Ama üzülmüyor gördüğün gibi...

Birinci sayfadaki yazdığım iletide anlatamak istediğim şey buydu işte anlayana...

Gönderi tarihi:
Eeee asıl amaç bu değilmi? ;)

Yani Sivas'a üzülenler Başbağlar'a üzülmezmi? Ama üzülmüyor gördüğün gibi...

Birinci sayfadaki yazdığım iletide anlatamak istediğim şey buydu işte anlayana...

Nereden cikarttiniz simdi bu tesbiti? Atarstirma yönteminizi bizede aktarsanizda bizde o üzülmeyenler kimse görebilsek. Basbaglar'a üzülmeyeni ben daha tanimadim. Ama asil önemli olan Sivas'i yaktiranlarin Basbaglar'daki katliamida planladigini görebilmek.

Gönderi tarihi:
Eeee asıl amaç bu değilmi? ;)

Yani Sivas'a üzülenler Başbağlar'a üzülmezmi? Ama üzülmüyor gördüğün gibi...

Birinci sayfadaki yazdığım iletide anlatamak istediğim şey buydu işte anlayana...

 

Sevgili suheda, senin bu bakış açına hayranım.

Başkalarının görmediğini nasıl görüyorsun anlamıyorum.

Sizi tebrik ederim.

Gerçekten öyle bakın,hocali katliamı'nın yıl dönümü olur kimse görmez,Başbağlar katliamı olur kimse görmez.

Üstelik hergün gelen şehit haberlerini yine kimse görmez.

İşlerine geldiği zaman insanlık adına ''unutmadık'' naraları atarlar....!

objektiflikten bahs ederler.

 

Sizin bu bakış açınıza hayranım.

 

Yüreğine sağlık.

Gönderi tarihi:
Nereden cikarttiniz simdi bu tesbiti? Atarstirma yönteminizi bizede aktarsanizda bizde o üzülmeyenler kimse görebilsek. Basbaglar'a üzülmeyeni ben daha tanimadim. Ama asil önemli olan Sivas'i yaktiranlarin Basbaglar'daki katliamida planladigini görebilmek.

 

Bunca yazınızın içinde İçerisinde TÜRK-TÜRKLÜK-İSLAM-ŞEHİT yada Karabağ,Başbağlar,Şehit cenazeleri ile ilgili kaç başlığınız var?

 

Bu saydıklarımıza size sorulmadan kaçına cevap verdiniz hangisini kınadınız?

 

Başbağlara üzülmediniz diyende olmadı size fakat başkaları bu konuyu açmadan nasılsa sizin hiç aklınıza gelipte üzüldüğünüzü hatırlamıyorum.

 

Her yıldönümü hatırlarsınız fakat yukarıda saydıklarıma gelince duymaz görmesiniz.

 

Böyle cevaplara ise bizde üzüldük diyerek ucuz bolitika yaparsınız.

Gönderi tarihi:

Sivas katliamı'nın her yıldönümünde. İki tür tepki görürüz. Birincisi, şeriatçıların insanları diri diri yakmasına gösterilen tepki. İkincisi ise, bu gösterilen tepkiden rahatsız olup fakat katliama açık açık arka çıkmaya utanıp, Başbağlar Katliamı'nı öne sürmek. Kurulmuş bir saat gibidir bu argüman. Ben 4 senedir bu forumdayım. Her yıl dönümünde aynı şeylerin yazıldığını göreceksiniz. Hiç şaşmaz.

 

 

Manıkta ki insanlık dışılığı görebiliyor musunuz ? Yani sanki Başbağlar katliamı'nın gerçekleşmesi, sivas katliamını normal ve haklı yapacak.

 

Sanmayın ki "duyarlılık" la, sivas katliamını protesto eden, kınayan, lanetleyen ancak aynı tepkinin başka katliamlar içinde gösterilmediğine yanan insanlardır. Zerre alakası yoktur. Yine tarayın forumu, Sivas'ta insanları diri diri yakan şeriatçı canileri kınayan, protesto eden tek cümlelerine rastlamazsınız.

Katliamı gerçekleştiren canilerin, katliamdan önce dağıttıkları bildirilerde yazan yalan ve iftiraları copy-paste yapıp, katledilen insanlara saldırdıklarını iste yine forum arşivinde görebilirsiniz.

 

Başbağlar katliamı ile ilgili duyarlılıkları sadece sivas katliamı protesto edildiğinde, katliamı normalleştirmek için başbağları öne sürmekten ibarettir.

 

Rahatsız olunan şey, şertiatçılığın karanlık yüzünün kınanması, protesto edilmesi, katledilen insanlara sahip çıkılması.

 

Karanlık düşünceleri açık açık ortaya koyamamanın yol açtığı demogojik saldırganlık.

Gönderi tarihi:
Sevgili suheda, senin bu bakış açına hayranım.

Başkalarının görmediğini nasıl görüyorsun anlamıyorum.

Sizi tebrik ederim.

Gerçekten öyle bakın,hocali katliamı'nın yıl dönümü olur kimse görmez,Başbağlar katliamı olur kimse görmez.

Üstelik hergün gelen şehit haberlerini yine kimse görmez.

İşlerine geldiği zaman insanlık adına ''unutmadık'' naraları atarlar....!

objektiflikten bahs ederler.

 

Sizin bu bakış açınıza hayranım.

 

Yüreğine salık.

Nereden nerelere geldiginiz gercekten cok ilginc. Bu bakis acimiz oldugu sürece ne Sivas'larin nede basbaglar'in sorumlularindan hesap sorabilecegiz.

Corum'un ve Maras'in bile 30 yili askin katlima ragmen hala sorumlulari bulunamadi. Sebebide bazilarimizin her katliamda gercek sorumlulari siyasi düsüncemiz sebebiyle savunmaya gecmemizdir.

 

Siz bazi arkadaslarimizin bakis acisina hayran olmaya devam edin.

Gönderi tarihi:

AKePe Döneminde Türkiye'den Manzaralar başlığında yazmıştım ;

 

Çakma demokratlığın savunma mekanizması bu şekilde çalışıyor işte.

 

Kendini savunma ihtiyacı hissettiğinde hemen karşı tarafı suçlayıp, hep kötü örneklemeler yaparlar.

 

Kendilerini savunabilecekleri tek bir nokta yok çünkü. Bu kural her zaman böyledir, ne zaman ki böyle bir konu açılır, dikkat edin ilk tepki savunma değildir, saldırıdır. Dünün milli görüşçüsünden, şeriatçısından bugün demokrat ancak bu kadar oluyor maalesef.

 

Sonra baktım ki Küçük Erdoğan Bedelli Yapacak başlığında da aynı zihniyet iş başında.

 

AKePe döneminde Türkiye'den manzaralar başlığında yeri gelmiş, yazmışım.

 

Bak bu laf buraya da uydu.

 

Aşağıdaki ileti de aynı şeyi izah ediyor işte. Mantık aynı, algı aynı, tepki aynı.

 

Sivas katliamı'nın her yıldönümünde. İki tür tepki görürüz. Birincisi, şeriatçıların insanları diri diri yakmasına gösterilen tepki. İkincisi ise, bu gösterilen tepkiden rahatsız olup fakat katliama açık açık arka çıkmaya utanıp, Başbağlar Katliamı'nı öne sürmek. Kurulmuş bir saat gibidir bu argüman. Ben 4 senedir bu forumdayım. Her yıl dönümünde aynı şeylerin yazıldığını göreceksiniz. Hiç şaşmaz.

 

 

Manıkta ki insanlık dışılığı görebiliyor musunuz ? Yani sanki Başbağlar katliamı'nın gerçekleşmesi, sivas katliamını normal ve haklı yapacak.

 

Sanmayın ki "duyarlılık" la, sivas katliamını protesto eden, kınayan, lanetleyen ancak aynı tepkinin başka katliamlar içinde gösterilmediğine yanan insanlardır. Zerre alakası yoktur. Yine tarayın forumu, Sivas'ta insanları diri diri yakan şeriatçı canileri kınayan, protesto eden tek cümlelerine rastlamazsınız.

Katliamı gerçekleştiren canilerin, katliamdan önce dağıttıkları bildirilerde yazan yalan ve iftiraları copy-paste yapıp, katledilen insanlara saldırdıklarını iste yine forum arşivinde görebilirsiniz.

 

Başbağlar katliamı ile ilgili duyarlılıkları sadece sivas katliamı protesto edildiğinde, katliamı normalleştirmek için başbağları öne sürmekten ibarettir.

 

Rahatsız olunan şey, şertiatçılığın karanlık yüzünün kınanması, protesto edilmesi, katledilen insanlara sahip çıkılması.

 

Karanlık düşünceleri açık açık ortaya koyamamanın yol açtığı demogojik saldırganlık.

 

CYRANO ; :clover:

Gönderi tarihi:
Sivas katliamı'nın her yıldönümünde. İki tür tepki görürüz. Birincisi, şeriatçıların

.

.

.

Karanlık düşünceleri açık açık ortaya koyamamanın yol açtığı demogojik saldırganlık.

Tebrik ederim güzel aciklamaniz icin. Ama ülkemizdeki katliamlari destekleyen ve hakli zemin hazierlayan bir zihniyetten de baska türlü bir yaklasim bekleyemeyiz. Onlar her dönem katliamlari belirli sebebler öne sürerek hakli göstereceklerdir. Önceki katliamlarda mesela Maras ve Corum'da gördügümüz gibi.

Gönderi tarihi:
Nereden nerelere geldiginiz gercekten cok ilginc. Bu bakis acimiz oldugu sürece ne Sivas'larin nede basbaglar'in sorumlularindan hesap sorabilecegiz.

Corum'un ve Maras'in bile 30 yili askin katlima ragmen hala sorumlulari bulunamadi. Sebebide bazilarimizin her katliamda gercek sorumlulari siyasi düsüncemiz sebebiyle savunmaya gecmemizdir.

 

Siz bazi arkadaslarimizin bakis acisina hayran olmaya devam edin.

 

Sevgili Dünyahepimizin,

 

Sivas Katliamında göz göre göre insanlar yakıldı.Başbağlarda 33 insan camiden çıkarılıp infaz edildi.Sivasa karşı Başbağları,Başbağlara karşı Sivası kalkan olarak kullanmak sadece kendi kalıplarına takılmışların işidir.

 

Bir sünni olarak,Kitap adına ALLAH ALLAH diye insanları yakan,canlara kıyan bu insancıklara ne demeli?Onlardan hesap sorulacaktır.Soran da bizler olacağız.

 

Sivas Katliam Türkiye'nin en büyük ayıbıdır.Kimse bu ayıbı meşrulaştıramaz.

Gönderi tarihi:

"Hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?"

 

Birincisi, bu bir katliamdır; hiç bir katliam meşrulaştıramayacağı gibi bu da meşrulaştırılamaz! Çabaların ne olduğu ortadadır!

İkincisi, bu, Türkiye'nin aydınlık geleceğine yapılan bir saldırıdır; kınamak yerine hesap derdine düşmekle siyaset yapılamaz! Çabaların ne olduğu yine ortadadır!

Gönderi tarihi:
Sevgili suheda, senin bu bakış açına hayranım.

Başkalarının görmediğini nasıl görüyorsun anlamıyorum.

Sizi tebrik ederim.

Gerçekten öyle bakın,hocali katliamı'nın yıl dönümü olur kimse görmez,Başbağlar katliamı olur kimse görmez.

Üstelik hergün gelen şehit haberlerini yine kimse görmez.

İşlerine geldiği zaman insanlık adına ''unutmadık'' naraları atarlar....!

objektiflikten bahs ederler.

 

Sizin bu bakış açınıza hayranım.

 

Yüreğine sağlık.

 

yobaz olsun, taştan camurdan olsun zihniyetiyle hareket etmedigimizden yanlis anlamalara sebeb veriyoruz zannedersem?

 

Evimizdeki elimizdeki Türkleri katledenlere seyirci kalmak olmaz degil mi?

 

Kerkükte Türkmen kardeslerimize ne kadar duyarliysak?

 

Bugünde Uygur Türkleri´ne yönelik saldirilara duyarliyiz..

 

Yarinda bir milyon uygur Türk ü göc etse ülkemize yarinlara yeminimiz var onlari yarinlarda ne kadar müslümansa onlara o kadar Milliyetcilik edasi yapmayacagiz..

 

 

yobaz olsun, taştan camurdan olsun... edasi yapmayacagiz..

Gönderi tarihi:
Tebrik ederim güzel aciklamaniz icin. Ama ülkemizdeki katliamlari destekleyen ve hakli zemin hazierlayan bir zihniyetten de baska türlü bir yaklasim bekleyemeyiz. Onlar her dönem katliamlari belirli sebebler öne sürerek hakli göstereceklerdir. Önceki katliamlarda mesela Maras ve Corum'da gördügümüz gibi.

Süper bir anlayışınız var.Bu yazılarda katliamı destekleyen hangi sözler var?

 

Her fırsatta sivas ,maraş vs diyorsunuz.Diğerlerini görmüyorsunuz diyoruz, bunda gocunacak ne var bakın aynı şekilde kaç katiam olmuş ?

 

 

Birde kendi yazılarınıza bakın hangilerini nasıl kınamışsınız.Önce bir aynaya bakın bence.

 

Kimse burada ne yobazlığı nede katliamları savunuyor.Sizin görmediğiniz durumları söyleyince hemen yapıştırma hazır.

Gönderi tarihi:
Hatırlamıyorum Hakim Bey

 

1993’ün soğuk bir pazar sabahıydı...

 

Bir süre evde oyalanmış, sonra gazeteye gelmiştim.

 

Öğle saatleriydi, telefonum çaldı.

 

Santral, Ankara’dan Işık Kansu’nun aradığını söyledi.

 

Işık’ın sesi titriyordu:

 

“Ağabey, Uğur Mumcu’nun arabası havaya uçuruldu... Uğur Ağabey’i kaybettik...”

 

Bir süre elimde kaldı telefonun ahizesi...

 

Kendime gelemedim...

 

Birkaç saat sonra karayoluyla Ankara’ya hareket ettim...

 

Bolu Dağı’ndan geçerken kar bastırmıştı...

 

Akşam saatlerinde başkente geldim...

 

Cüneyt Arcayürek, Özgen Acar ve ben, yetkililerle iki saati aşkın konuştuk.

 

Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin şöyle dedi:

 

“Eğer Mumcu’yu öldüren Türkiye içinde bir örgütse üç-dört gün içinde çözeriz...”

 

Uğur’un katledildiği yerde tüm kanıtlar ortadan kaldırılmıştı.

 

21 Ekim 1998...

 

Bir sonbahar sabahı...

 

Ahmet Taner Kışlalı’nın kalleş bir tuzakla öldürüldüğü haberini aldık gazetede...

 

Aynı gün karayoluyla Ankara’ya hareket ettim...

 

Evinin sokağı jandarma denetimindeydi.

 

Aynı gün öğrendim ki, Kışlalı bombalandıktan sonra, yerdeki kan izleri jandarma tarafından yıkanmış, kayıtlara da şöyle geçmişti:

 

“Yerlerin ve otomobilin yıkanması nedeniyle kanıtların büyük bir bölümü kaybolmuştur.”

 

Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin kanıtları neden kaybedilmişti?

 

Bu soruyu yıllardır sorarım kendime!

 

Bu soruyla birlikte on tutuklunun öldürüldüğü Ulucanlar katliamı gelir aklıma...

 

Çünkü o katliamda da kamera görüntülerinin kaybedildiği bir açıklamayla duyurulmuştu kamuoyuna.

 

***

 

İki gün önce, arşivimi düzenlerken Can Dündar’ın bir yazısını buldum.

 

Can’ın yazısının başlığı şöyleydi:

 

“Biz unutmadık!”

 

Ne zaman yazdığını anımsamıyorum, tarih koymayı unutmuşum...

 

Yazıyı bir kez daha okudum...

 

Sonra Hrant Dink cinayetini kitaplaştırdığı için 20 yıl hapis cezasıyla yargılanan Nedim Şener’in sözlerini not aldım:

 

“Hrant Dink cinayetinde gizli değil, gizlenen belge var...”

 

Hrant Dink göz göre göre öldürülmüştü!

 

Asker ve sivil istihbarat birimleri Dink’in öldürüleceğini biliyorlardı...

 

Aynı birimler Uğur Mumcu’nun, Kışlalı’nın öldürüleceğini önceden biliyorlar mıydı?

 

Susurluk çetesi ortalığa döküldüğünde yaşananları unutmamıştık!

 

Kutlu Savaş’ın raporu gazetedeki odamın kitaplığında duruyor, 1994 yılında hazırlanan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nun kitapçığı gibi...

 

Kışla’nın otomobilini yıkayan jandarma biriminin başında o albay vardı... Ulucanlar operasyonunun başında da aynı albay...

 

Trabzon’da planlandığı açıklığa kavuşan Hrant Dink cinayetinin öncesinde yine o albay var...

 

Kanıtların kaybolmasında baş etken olan o albay, Can Dündar’ın deyişiyle marifetli bir el mi acaba?

 

Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı albay, Ahmet Taner Kışlalı cinayetinde ve Ulucanlar katliamında kanıtları yok ediyor; Hrant Dink katliamında istihbarat bilgilerini sümen altı ediyor.

 

Albay, mahkemede yargıcın sorularına yanıt veriyor:

 

“Hatırlamıyorum!”

 

***

 

Demokratik bir hukuk devletinde hesap sorulur!

 

Biz ne 12 Eylül 1980’in hesabını sorduk ne de 1990’da başlayan faili meçhul cinayetlerin hesabını?

 

Unutkan bir toplumuz!

 

Milliyet muhabiri Nedim Şener, Hrant Dink cinayetini kitaplaştırdığı için 20 yıl hapisle yargılanıyor bugün!

 

Nedim, bir cinayeti aydınlatmak için bazı belgeleri açıklıyor.

 

Belgeler gizli değil, gizlenen önemli bulgular...

 

Son yirmi yıla dönüp bakarsak Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e değin uzanan cinayetlerde belgelerin değil, bulguların gizlendiğini görürüz.

 

Hrant Dink cinayeti ve Malatya katliamı da öyle!

 

Madımak Oteli’nde cayır cayır yakılarak öldürülen aydınlarımız, yazarlarımız ve sanatçılarımız da...

 

Acılarla ve hüzünlerle iç içe yaşayıp gidiyoruz!

 

İçimiz titreyerek!..

 

 

 

Hikmet çetinkaya - Cumhuriyet

[email protected]

 

Bu yazının burada ne işi var? Bir işi yok...

 

Sivas katliamını çok teferruatlıca bu forumda tartışmaya tabii tutmuştum. Bu teferruat esnasında olayın çıkmasında devletin bariz şekilde eksikliğini de gözlemlemiştim. Dönemin Sivas Valisi askerin geç gelmesini bahane ederken Askeri kuvvetin başındaki kişinin her türlü tedbirin alınması yolunda valiye bilgi verdiğini söylediğini hatırlıyorum. Bu eylemin içinde provakatörler olsa dahi galeyana gelen halk ne anlama geliyor.

 

Diyelim ki; 15 tane provakatör cami çıkışında bildiri dağıtıp Madımak Otelindeki insanların katlinin vacip olduğunu söylediler binlerce kişiye ne oluyor ki o, otelin önüne gidip de saçma bir eyleme kalkışıyorlar.

 

Türkiye'de halkı kışkırmak için söylenecek bazı sözler vardır. Bayrak yakıyorlar, Allah'a sövüyorlar, Kur'an'ı yakmışlar, ayaklar altına almışlar...Hele de bir cami çıkışında 10-15 kişi bu kabilden sözler sarfettiğinde hadi bu .......... dediğinde herkes bunların ardına düşebilir, her olay gerçekleşebilir...

 

Yargılaması garip, eylemin kendisi garip, içerde kurşunlanarak öldürülen insanlar vs. vs. Dahası oraya toplananların asıl öldürmeyi amaç edindikleri insan sağ kalıp da diğerlerinin ölmesi de apayrı bir mesele. Yanlış anlaşılmasın onu da niye öldürmediler gibi bir mantığa varmasın olay. Onu öldürmek için toplandığı ifade edilen halk o hariç neredeyse herkesi öldürüyor ki buna ne denir bilinmez...

 

Sivas, tarihimizde kara bir lekedir ama Sivas üzerinden konuyla uzaktan yakından alakası olmayanlara laf söylemek bu caniliği kullanmaktır. Sivas'ı kimse unutmamalıdır, her tarafı deşelenmelidir Sivas'ın.

 

Lakin, üstünkörü de olsa komplo teorilerine de bir bakmakta fayda vardır. Hep anlatılır; 80'deki darbe öncesinde sabah sağcıyı vuran silah öğleden sonra bir solcuyu vurmuştur. Tersi de olabilir sabah solcu öğleden sonra sağcı olabilir. Tarihimizde bu kabilden lekeler de vardır. Halkı birbirine düşürüp de kendilerine bir şekilde rant devşirme peşinde olan kuvvetler bu ülkede mevcut olmuştur. Bu bilinmez değildir. Bu ülkede irtica paranoyası ile yerini sağlama alma peşinde olan güçlerde olmuştur. Tabiiki bu ülkede bazı mürteciler de vardır tabiiki bu ülkede şeriat devleti kurmak için çaba sarf edenler de vardır. Bu ülkede bunların hepsi olabilir...Bazıları bu mürtecileri kullanıyor olabilir, bazıları bazılarını mürteci haline getirebilir.

 

Biz, bugün özellikle yukarda kendisinden alıntı yapılan yazıyı da okuyarak bazı şeyleri daha teferruatlı değerlendirmeye çalışabiliriz...

 

Başbağlar meselesine gelince; daha önce İbrahim KARAGÜL'den bir alıntıda bulunmuştum. Başbağlar konu paralelinde benim açımdan bu sebeple önem arzediyor. Başbağlar'ın hatırlanması acaba başka bazı ülkelerde olduğu gibi bir alevi-sünni çatışması çıkarmanın mümkün olup olmayacağı noktasında önem arzediyor. Sivas katliamının yıldönümünde alevi derneklerinden bazıları adına yapılan açıklamalarda da ergenekon davasıyla konunun ilişkilendirildiğini okumuştum. Tabii konuyu sadece radikal islamcılara bağlıyan açıklamalar da var ama ilgimi daha fazla çeken bu dernekler adına açıklama yapan kişilerin de bazı oluşumlardan şüphe ediyor olmalarıdır...

Gönderi tarihi:
Sevgili suheda, senin bu bakış açına hayranım.

Başkalarının görmediğini nasıl görüyorsun anlamıyorum.

Sizi tebrik ederim.

Gerçekten öyle bakın,hocali katliamı'nın yıl dönümü olur kimse görmez,Başbağlar katliamı olur kimse görmez.

Üstelik hergün gelen şehit haberlerini yine kimse görmez.

İşlerine geldiği zaman insanlık adına ''unutmadık'' naraları atarlar....!

objektiflikten bahs ederler.

 

Sizin bu bakış açınıza hayranım.

 

Yüreğine sağlık.

 

Şimdi benim tepki gösterdiğim konuyu o kadar iyi biliyor ki bu muhteremler fakat her zaman ki gibi işlerine nasıl geliyorsa öyle anlıyorlar tıpkı Sivas'ı işlerine geldiği gibi kullanmaları gibi...

 

Sivas'ta korkunç bir olay yaşandı,bunlar her yıl çıkarlar güya orada yaşanan olayları kınamak ve ölenleri anmak bahanesiyle bir şeyler söyler yazar dururlar...

Asıl amaç (hani lafları çarpıtıyorlar ya bende net yazayım) asıl amaç Sivas ağzıyla muhafazakarlara saldırmak dindara içindeki öfkeyi kusmak için bir fırsat dine,kurana aklınıza gelebilecek kendilerini benimsemeyip kabullenmedikleri ne varsa her türlü görüşe oluşuma v. s v.s bu vesile ile kelime aralarına kendi ideolojilerininde sloganlarını sıkıştırarak sataşmak...(geriye dönük yazılarfı okuduysan görmüşsündür)

Amaç başka bişey değil

Sonrada biz kalkarız deriz ki "kardeşim Sivas'ta ölenler bu ülkenin evlatlarıydıda Sivasın intikamının alındığı söylenerek Başbağlarda katledilen insanlar kimlerdi?"

 

Vaaaayyyy sen nasıl öyle bir şey dersin senin amacın Sivas katliamını meşrulaştırmaya çalışmak.. :)

 

Bakarmısın baskın basanındır çabasına...

 

Ölülerden medet uman yetmedi ölüleri kendi amaçları için kullananlar varya hani neredeyse bir asırdır Atatürkü mezarında uyutmayanlar işte bu zihniyetler var ya bu ülke kimseden çekmedi bunlardan çektiği kadar... :)

Gönderi tarihi:
Süper bir anlayışınız var.Bu yazılarda katliamı destekleyen hangi sözler var?

 

Her fırsatta sivas ,maraş vs diyorsunuz.Diğerlerini görmüyorsunuz diyoruz, bunda gocunacak ne var bakın aynı şekilde kaç katiam olmuş ?

 

 

Birde kendi yazılarınıza bakın hangilerini nasıl kınamışsınız.Önce bir aynaya bakın bence.

 

Kimse burada ne yobazlığı nede katliamları savunuyor.Sizin görmediğiniz durumları söyleyince hemen yapıştırma hazır.

Dikkatleri ceken nedense Sivas, Maras ve Corum katliamlarini kinarken derhal onlarin karsisina Basbaglar'i veya Azerbeycan'da gerceklesen katliamlari getirmeniz. Basbaglar katliamini düzenleyenler bu sayede asil amaclarina erismis oluyorlar. Yani gercek yaptiklari katliamlari ört bas etmek icin ve insanlar arasinda ikilik cikartmak icin Sivas'in arifesinde Basbaglar katliamini gerceklestirerek insanlari toplumu ikiye ayrmaya calismalaridir.

 

Söyledigim gibi sizin katliamlarin sorumlularini aramak ve kinamak yerine bir katliama karsi baska katliami alternatif göstermeniz. Keske böyle reaktioyon göstereceginize Basbaglar katliamini dile getiren bir baslik atsaniz daha saglikli olurdu ve görürdünüz insanlarin görüslerini. Ama herhalde sen neden baslik yapmiyorsun diye topu bana atacaksin.

Gönderi tarihi:
Şimdi benim tepki gösterdiğim konuyu o kadar iyi biliyor ki bu muhteremler fakat her zaman ki gibi işlerine nasıl geliyorsa öyle anlıyorlar tıpkı Sivas'ı işlerine geldiği gibi kullanmaları gibi...

 

Sivas'ta korkunç bir olay yaşandı,bunlar her yıl çıkarlar güya orada yaşanan olayları kınamak ve ölenleri anmak bahanesiyle bir şeyler söyler yazar dururlar...

Asıl amaç (hani lafları çarpıtıyorlar ya bende net yazayım) asıl amaç Sivas ağzıyla muhafazakarlara saldırmak dindara içindeki öfkeyi kusmak için bir fırsat dine,kurana aklınıza gelebilecek kendilerini benimsemeyip kabullenmedikleri ne varsa her türlü görüşe oluşuma v. s v.s bu vesile ile kelime aralarına kendi ideolojilerininde sloganlarını sıkıştırarak sataşmak...(geriye dönük yazılarfı okuduysan görmüşsündür)

Amaç başka bişey değil

Sonrada biz kalkarız deriz ki "kardeşim Sivas'ta ölenler bu ülkenin evlatlarıydıda Sivasın intikamının alındığı söylenerek Başbağlarda katledilen insanlar kimlerdi?"

 

Vaaaayyyy sen nasıl öyle bir şey dersin senin amacın Sivas katliamını meşrulaştırmaya çalışmak.. :)

 

Bakarmısın baskın basanındır çabasına...

 

Ölülerden medet uman yetmedi ölüleri kendi amaçları için kullananlar varya hani neredeyse bir asırdır Atatürkü mezarında uyutmayanlar işte bu zihniyetler var ya bu ülke kimseden çekmedi bunlardan çektiği kadar... :)

Sivas katliaminin basrolcüleri seriatci ve gerici unsurlar. Maras ve Corum katliamlarinin bas unsurlari fasist ve irkci unsurlar. Yani bir dönem fasist ve irkci unsurlar kendilerine verilen görevleri taseronluk yaparak yerine getiriyorlardi ve Sivas olayi döneminde ise seriatci ve gerici unsurlar devreye sokuldu. Tabiiki Sivas katliaminin yankilarini sinirli tutabilmek icin ve insanlarin kafalarini karistirmak icinde kendilerine malesef Basbaglar köyünün masum insanlarini kurban sectiler. Birileride halaa bizlere ahkam kesiyor ve dürüstlük ögretmeye calisiyor.

Tabiiki siyasi görüsüne uygun kesimlerden bu tür katliamlar geldigi icin katliami elestirenleri ve kinayanlari yok efendim gercek amaclari muhafezaker ve dindar kesmi elestirmekmis. Yesinler seni derler. Bu tür katliamlari yapanlari mesrulastirmaya calsimanin en iyi cizgisi gösteriliyor bu aciklamalarla. Sözüm ona Sivas katliamini kiniyorlarmis. Bizde yutmustuk.

Gönderi tarihi:

Ama asil komigi,eger bu katliamlar solculardan geliyorsa bunun adina devrimcilik denmesidir.Bilirsiniz devrim diyince silah akla gelir ya.Iste aynen öyle.Sol yaparsa mesrudur yani devrimcidirler,sag yaparsa ya fasisttir ya da irkci!Bu cifte standart maalesef her kesimde var.Benim siyasi görüsüm sola yatkinsa,sol'un katliamlarini devrimcilik görür mesrulastiririm,yok sag'a yatkinsa bu sefer sagin katliamlarini mesrulastirmaya calisirim.Dogrumu bu? tabii ki degildir.Katliamin devrimciligi seriatciligi olmaz.Katliam katliamdir.Sagcinin öldürdügü solcuya oh!demekle solcunun öldürdügü sagciya oh!demek aynidir,ikiside insanlik disidir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Sivas katliaminin basrolcüleri seriatci ve gerici unsurlar. Maras ve Corum katliamlarinin bas unsurlari fasist ve irkci unsurlar. Yani bir dönem fasist ve irkci unsurlar kendilerine verilen görevleri taseronluk yaparak yerine getiriyorlardi ve Sivas olayi döneminde ise seriatci ve gerici unsurlar devreye sokuldu. Tabiiki Sivas katliaminin yankilarini sinirli tutabilmek icin ve insanlarin kafalarini karistirmak icinde kendilerine malesef Basbaglar köyünün masum insanlarini kurban sectiler. Birileride halaa bizlere ahkam kesiyor ve dürüstlük ögretmeye calisiyor.

Tabiiki siyasi görüsüne uygun kesimlerden bu tür katliamlar geldigi icin katliami elestirenleri ve kinayanlari yok efendim gercek amaclari muhafezaker ve dindar kesmi elestirmekmis. Yesinler seni derler. Bu tür katliamlari yapanlari mesrulastirmaya calsimanin en iyi cizgisi gösteriliyor bu aciklamalarla. Sözüm ona Sivas katliamini kiniyorlarmis. Bizde yutmustuk.

 

Yazdıklarınızdan bir şey anladıysam arap olayım :)

Gönderi tarihi:
Ama asil komigi,eger bu katliamlar solculardan geliyorsa bunun adina devrimcilik denmesidir.Bilirsiniz devrim diyince silah akla gelir ya.Iste aynen öyle.Sol yaparsa mesrudur yani devrimcidirler,sag yaparsa ya fasisttir ya da irkci!Bu cifte standart maalesef her kesimde var.Benim siyasi görüsüm sola yatkinsa,sol'un katliamlarini devrimcilik görür mesrulastiririm,yok sag'a yatkinsa bu sefer sagin katliamlarini mesrulastirmaya calisirim.Dogrumu bu? tabii ki degildir.Katliamin devrimciligi seriatciligi olmaz.Katliam katliamdir.Sagcinin öldürdügü solcuya oh!demekle solcunun öldürdügü sagciya oh!demek aynidir,ikiside insanlik disidir.

 

 

saygilarla

Devrimcilik deyince silah akla gelmez sayin politika. Sizin akliniza gelebilir ama genellestiremezsiniz.

 

Eger bu katliamlar solculardan geliyorsa demekle hangi katliamlardan bahsediyorsunuz, neden aciklamiyorsunuz???

 

Katliamlar sizin de söylediginiz gibi hic bir sekilde mesrulastirilamaz, kim yaparsa yapsin!

Gönderi tarihi:

Sivas katliamını "numaradan" kınayan teröristlerin gerçek yüzü!

 

Alperen Ocakları üyesi olduğu söylenen gruplar yeni bir provokasyonla sahneye çıktılar!

 

Habere göre:

 

Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi.

 

Konser afişlerini yakan grup içeri girmek isteyince polis ve jandarma göstericilere müdahale etti.

 

Konser vermek için saraya gelen İdil Biret arka kapıdan girmek zorunda kaldı.

 

"İdil Biret hedef gösterildi"

 

CNN TÜRK'e konuşan İdil Biret'in eşi Şefik Büyükyüksel "Gözü dönmüş bir grup İdil'in posterlerini yaktı. Vakit gazetesi İdil Biret'i hedef gösterdi. Sivas'taki katliamın bir benzeri de burada yaşanabilirdi" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

 

Prof. Dr. İlber Ortaylı, olayı soruşturacaklarını açıkladı.

 

Vakit gazetesinde İdil Biret'le ilgili yayımlanan haber şöyle:

 

İl Kültür Müdürü şarapçılara seyirci

 

Osmanlı ordularının hatim okunarak cepheye uğurlandığı Topkapı Sarayı 1. Avlusu’nda bugün tertiplenecek İdil Biret caz konserinde şarap servisi yapılması ile ilgili rezalete, İstanbul İl Kültür Müdürlüğü seyirci kaldı.

 

(cnnturk.com)

 

 

 

İdil Biret konserine tekbirli baskın

 

Dünyaca ünlü piyanistimiz İdil Biret’in Topkapı Sarayı’nda verdiği konser öncesi olaylar çıktı.

 

Bir şarap firmasının sponsorluğunda yapılan ve şarap ikram edileceği açıklanan konser önceki gün Vakit gazetesinde “Mukaddes avluda şarap küstahlığı” başlığıyla eleştirildi. Dün akşam da Alperen Ocakları üyesi 50 kişilik grup tekbir getirerek saray önünde toplandı. İçeri girmek isteyen grubu polis engellendi. Bunun üzerine grup konser afişlerini yırtıp yaktı. “Topkapı Sarayı’nda içkili konser düzenlenmesine” tepki gösterdiklerini söyleyen gruptakiler saray önüne akşam namazı kılarak dağıldı.

 

SİVAS KATLİAMI GİBİ OLABİLİRDİ

 

Olaylar nedeniyle İdil Biret saraya arka kapıdan girmek zorunda kaldı. Bir açıklama yapan İdil Biret’in eşi Şefik Büyükyüksel “Gözü dönmüş bir grup İdil’in posterlerini yaktı. Vakit gazetesi, İdil Biret’i hedef gösterdi. Sivas’taki katliamın bir benzeri de burada yaşanabilirdi” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

 

BİRET OTELE POLİS NEZARETİNDE GÖTÜRÜLDÜ

 

Alınan bilgiye göre, İdil Biret'in konserinin başladığı sırada Topkapı Sarayı'nın ana giriş kapısı önünde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup, içeri girmek istemeleri sarayın güvenliğinden sorumlu jandarmalarca engellendi. Grup, bunun üzerine çevrede asılı olan İdil Biret'in konser afişlerini toplayarak ateşe verdi.

Dinleyiciler arasında ünlü yazar Yaşar Kemal de vardı.

 

Bir süre tekbir getirerek slogan atan grup, daha sonra sarayın önünde toplu olarak namaz kıldı. Daha sonra Gülhane Parkı'na yürüyen grup, bu kez de arka kapısından Topkapı Sarayı'na girmek istemeleri sırasında polis tarafından dağıtıldı.

 

Dışarda olay sürerken, İdil Biret konserini tamamladı. Konserden çıkan izleyiciler, dışardaki olayın farkında olmadıklarını ifade ederek, “Çok güzel bir konser oldu” dedi.

 

Organizatör Hakan Erdoğan,açıklamada, konserden önce sürekli olarak konserin yapılıp yapılmayacağını soran faks ve e-mailler aldıklarını ifade etti. Konserin, Topkapı Sarayı 1. Avlu denilen bölümde açık alanda yapıldığını ve yaklaşık 2 bin dinleyicinin geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:“Konser, gayet güzel geçti. Dışarıdaki olayları ben fark ettim. İdil Hanım da zaten konsere gelirken orada toplananları görmüş. Dinleyiciler ise olayları hiç duymadı. Konser gayet keyifli bir şekilde tamamlandı. Polis, konser sonuna kadar çevrede güvenlik önlemi aldı. Çıkışta İdil Biret hayranları için yüzlerce CD imzaladı. İdil Hanım ve diğer sanatçılar konser sonrasında otellerine kadar polis nezaretinde götürüldü.”

 

(hurriyet.com.tr)

Gönderi tarihi:
Kendinden olmayanı ,kendi gibi düşünmeyeni ,yakmayı,yok etmeyi hedeflemiş bir kutsal kitap ancak bu kadar öncü olabilir.

Sivas'ı unutmayacağız.

 

Bu iletimden sonra dini konular ile ilgili bölümü inceledim.Bu bölümde kutsal kitapla ilgili çok farklı görüşler ve tartışmalar okudum.(Bu görüşümü destekleyen ve desteklemeyen pek çok düşünce).Bu konular tartışılmış herkes kendi düşüncesini açıklamış.Bu nedenle, bu konunun burada tekrar tartışılmasına neden olmak istemiyorum.Yukarıda ki iletimi Sivas'ı unutmayacağız diye yeniliyorum. Kutsal kitapla ilgili bölümünü de dini konulardaki aynı düşüncede ki arkadaşlara eklemlenmiş olsun.Saygılar.

Gönderi tarihi:
Sivas katliamını "numaradan" kınayan teröristlerin gerçek yüzü!

 

Alperen Ocakları üyesi olduğu söylenen gruplar yeni bir provokasyonla sahneye çıktılar!

 

Habere göre:

 

Alperen Ocakları'na üye oldukları iddia edilen yaklaşık 50 kişilik Biret'in konser verdiği Topkapı Sarayı'nın önüne gelerek içeride şarap içildiğini öne sürüp konsere tepki gösterdi.

.

.

.

Sayin Rua, varsayalimki konserde gercekten de misafirlerin sarap ictigi dogru olsun. Buna bile tahammül edemeyen dar görüslü beyinli insanlar bizlere insanlik ögretmeye calisiyorlar. Her gelismis toplumlarda ister konser olsun ister toplanti olsun ister eglence olsun insanlarin sarap icmelerine hic bir grup veya kurulus ne müdahale eder ne de öldürmeye kalkar. Ama bizim dar görüslü beyinlilerimizin hak, hukuk ve din anlayisi bu kadar cag disi. Bir de üstüne üstelik bu zihniyet kendisini milliyetci, vatanperver ve ülkenin gercek sahibi olarak görenler. Bu zihniyet oldukca ve onlarin gercek yüzünü aciga cikartmadigimiz sürece malesef bizler daha cooookkk Sivas'lar yasayacagiz.

Gönderi tarihi:
Bunca yazınızın içinde İçerisinde TÜRK-TÜRKLÜK-İSLAM-ŞEHİT yada Karabağ,Başbağlar,Şehit cenazeleri ile ilgili kaç başlığınız var?

 

Bu saydıklarımıza size sorulmadan kaçına cevap verdiniz hangisini kınadınız?

 

Başbağlara üzülmediniz diyende olmadı size fakat başkaları bu konuyu açmadan nasılsa sizin hiç aklınıza gelipte üzüldüğünüzü hatırlamıyorum.

 

Her yıldönümü hatırlarsınız fakat yukarıda saydıklarıma gelince duymaz görmesiniz.

 

Böyle cevaplara ise bizde üzüldük diyerek ucuz bolitika yaparsınız.

Sizin hala Sivas katliamini diger olaylarla karsilastirip neden sadece Sivas'i kiniyorsunuz gibi akla hayale gelmeyecek gercek disi iddaalarda bulunmaniz bile saflarinizin nerede oldugunun cok güzel bir göstergesidir. Siz nasil Karabag'i, sehit cenazelerini Sivas kaltliamiyla bir tutarsiniz gercekten cok ilginc. basbaglar ile görüsümü size ilettim buradan ama siz hala katliamin sorumlularindan hesap soracaginiza güya baslik acmiyoruz diye bizden hesap soruyorsunuz. Ne yaklasim dogrusu beni hayran biraktiniz.

 

Bu tiüp zihniyetler sayesinde, ne Abdi Ipekci, ne Maras, ne Corum, ne Sivas, ne Basbaglar, ne Malatya, ne 1 mayis 77, ne bahcelievler katliami, ne Hirant Dink, ne Ugur Mumcu gibi faili mechule gidenlerin, ....... katilleri ve arkalarindaki güc bulunuyor. Sivas'i kinamak o kadarmi dokunuyor anlasilir degil. Daha saymaya devam etsem herhalde günlerce bitiremem üzerimizdeki kara lekeleri. Ama bizler malesef bu kara lekeleri üzerimizden atip rahat ve temiz yasayacagimiza, surada da su oldu burada bu oldu gibi bir kiyaslama getirerek resmen katliamlari mesrulastiri duruma geldik.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.