Φ harent Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Bisikletle yaris yapamam ben. Ama patenle herkezi gecerim Alıntı
Misafir Bastet Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2009 MAKAM ARACI BİSİKLET Eskişehir'de yapılan spor tesislerinin inşaatında işçilerle çalışıp örnek davranış sergileyen Gençlik ve Spor İl Müdürü Süleyman Arduç, bu defa da makam otomobili yerine bisikletini kullanarak kurumun tasarruf etmesini sağlıyor. Arduç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri bisiklete merakı olduğunu belirterek, o zamandan bugüne bisiklete bindiğini kaydetti. Güzel havalarda makam arabası yerine bisiklet kullanmayı tercih ettiğini ifade eden Arduç, şöyle konuştu: ''İşe geliş gidişlerde ve tesislerde gezmek için bisikleti tercih ediyorum. Bisiklet sporu insan sağlığına ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. Herkes havaların iyi olduğu zamanlarda rahatlıkla bisiklete binebilir. Böylece aile ve ülke ekonomisine katkı sağlanabilir. Ben de bisiklete binerek ülke ekonomisine katkı sağlıyorum. Finlandiya'nın belediye başkanı bile, yaptığı işleri bisikletle takip ediyor ve işine bisikletle gelip gidiyor. Eskişehir gibi bir kentte de otomobile hiç gerek yok. Bisikletle her yere rahatlıkla gidilebilir. Türk toplumu bisiklete alışamadı. Ülkede bisiklete binen kişiye itibarını kaybetmiş gibi bakılmasından üzüntü duyuyorum. Bu yüzden makam sahibi kişiler bisiklet yerine lüks otomobillere binmeyi tercih ediyor. Bazı kişilerden iş yerime bisikletle gidip geldiğim için eleştiriler alıyorum. Ama hiçbirine aldırış etmiyorum.'' AA Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2009 Bende tam tersi arabada suruyorum bisiklete ama birsey olsun anlamam hic Benim ablam BMX'le kaza yapmisti onune biri cikinca frenlemesiyle ucmasi bir anda olmustu iki ellinede kirmisti... Yok ya, benim arabalara pek merakım yok... Ehliyet lazım oluyor ama alasım yok, süresim yok... Geçende Manisa'ya gittik, kardeşim verdi arabayı bana, 10km kadar gittim ama ne bileyim; Araba sürmek zor değil ama bisiklet daha zevkli yaa bana göre... Pabuçlu frenlerde ötme de oluyor, tutmamada zaman zaman, ama disk frenlerde bu problem çok azaldı ve daha rahat duruş sağlıyor. Gerçi disklere de zaman zaman toz kaçabiliyor. Bir de diskleri değiştirirken etrafta her şeyi kurcalamaya meraklı biri varsa yandın, gelip frene bir basıyor, disk boşluğuna emniyet plastiğini de takmamışsın kitleniyor disk boşluğu, sonra aç açabilirsen bir daha... Bir de ne kadar iyi bir bisiklet alırsan al hep daha iyisi var ve her yıl ekipmanlar çok daha iyi teknolojiyle değişiyor. Oldukça masraflı iş. O yüzden en iyisi bilgisayar gibi Ya adamlar kuş gibi bisiklet yapıyorlar; bilemezsin... O kadar hafif ki, artık alaşımı neyse... Ama amortisörlü bisikletler hiç güvenilir değil bence, çekici görünse de... Örneğin arkadaşım yolda giderken ani bir çukura girdi ve amortisör bunu bir fırlattı; Oradan arabaya: gümmm! Bir kaç ay çenesini oynatamamıştı. O yüzden amortisörlü bisikleti pek tercih etmiyorum, Birde bisikleti hissettirmiyor gibi geliyor amortisörler. Gerçi Arnavut kaldırımlı taş dizimli yollarda iyi tabii ki ama Kaymak gibi düz/asfalt yolda tıkırtıları hissedeceksin abi, ben bunu bilirim. O lastiğin dişlerini hissediceksin dümende... Tende elini gezdirir gibi... Çırılçıplak olacak abi bisiklet dediğin. Palet, çamurluk, sele falan olmayacak, hızı düşürüyor. Ama örneğin asfalt pek iyi değilse, yarışacaksan veya dağ bisikleti alacaksan amortisör olmalı tabi, o ayrı. Yarış yapmadan keyifliğine süreceksen, yolu hissetmeyi biraz olsun önemsiyorsan amortisör almayacaksın. Tıkır tıkır gidicen işte... Yolla bütün olacaksın... Tende elini gezdirirken eldiven takmayacaksın. Daha fazla müstechen sözcükler kullanamıyorum, kusura bakamayın... Ama bisikletle ve yol ile bütün olacaksın abi... Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2009 Tıkır tıkır gidicen işte... Yolla bütün olacaksın... Tende elini gezdirirken eldiven takmayacaksın. Daha fazla müstechen sözcükler kullanamıyorum, kusura bakamayın... Ama bisikletle ve yol ile bütün olacaksın abi... Az daha 18+ olacakmış... Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2009 Yazar Admin Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2009 Bisikletle yaris yapamam ben. Ama patenle herkezi gecerim Bugün arkadaşlarla rollerblade yapmak için bir parkta buluştuk ama 13-16 yaş arası gençler akrobasi gösterisi yapıyorlardı... Onları seyrederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık... Rollerblade'le yapıyorlardı bu hareketleri... Çok güzeldi. Alıntı
Φ bursercan Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2009 Benim hiç gındillikli kalliklerim olmadı istemedimde ama.Zaten burda sürülmez çukurlardan gidemezsiniz. Ama bisiklet hayalim hala devam ediyor.Küçükkne almıştı babam dizlerim direksiyona değene kadar sürdüm.Bir gün uyandım ki bisikletim yok nerde anne =verdim komsunun kızına sen büyüdün sürülmüyo daha Ondan sonra hiç bisikletim olmadı.Ama nasip olursa memleketim belli olsun oradan alıcam bol bol sürecem Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2009 Bisikletin patenti 26 Haziran 1819' da alınmış 1818'de ilk defa gidonlu bisiklet bulundu (Karl Drais) ve 1839'da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikleti buluşu bu günkü bisikletlerin taslağını oluşturdu. Güzel bir güne de denk geldi, hafta sonu fazladan bir tur yaparsınız belki ..Gününüz Kutlu olsun Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2009 Yazar Admin Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2009 Bisikletin patenti 26 Haziran 1819' da alınmış 1818'de ilk defa gidonlu bisiklet bulundu (Karl Drais) ve 1839'da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikleti buluşu bu günkü bisikletlerin taslağını oluşturdu. Güzel bir güne de denk geldi, hafta sonu fazladan bir tur yaparsınız belki ..Gününüz Kutlu olsun Alıntı
Φ harent Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2009 Bugün arkadaşlarla rollerblade yapmak için bir parkta buluştuk ama 13-16 yaş arası gençler akrobasi gösterisi yapıyorlardı... Onları seyrederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık... Rollerblade'le yapıyorlardı bu hareketleri... Çok güzeldi. Akrobasi gosterilerini bende cok slk denk geliyorum. Cok etkileyici geliyor. Hatta o hareketleri yaparken onlar sanki ben kendimi havada hissediyorum. Hos oluyor. Akrobatik olmasam da, patende iyi oldugumu biliyorum. Bisikletten once geliyor ulasimda. Tasimasi sorun olmasa cok da pratik olur bence. Ancak biz paten yapmaya karar verince, parklarda yapmayiz BIraz fazla basit kaliyor. Caddede ya da yolda daha zevkli. Insanlarin arasindan gecmek degisik bir zevk veriyor. Yani bulundugum yer uygun oldugu icin Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Bisiklete hiç merak salmadım. Otomobile de hiç merak salmadım. Yolda seyreden arabaların bırakın modellerini üç beş tanesi dışına markalarını bile bilmem. Ama yaklaşan bir motorun sesinden markasını, bazı markaların ise modelini dahi tanıyabilirim. Dünyada ki hiçbir araç ya da makina motosikletler kadar güzel değildir. çalıştığı işte spor kıyafetlerle çalışabilen ve böylece işyerine motosikletle gidip gelebilen insanlara özendiğim kadar, özendiğim şey azdır . Hergün en az 1 saat havadan motosiklet kullanma zevkine ulaşabilmektedirler. Motosikletle şehirlerarası, hele hele ülkelerarası yolculuk yapmanın verdiği zevki hiçbir tatil aktivitesi veremez. İyi bir motora sahipseniz yolculuğunuzun belli bir süresi geçtikten sonra, altınızdaki motor kaybolur gider. Ve siz uçtuğunuzu sanırsınız. Bunun tadını birkez alan insanın ise artık vazgeçmesi çok zordur. Motorcuların kendilerinin bile farkında olmadığı ortak bir lisanı vardır. Grup olarak yaptığınız seyahatlerde, liderin motorunun çıkardığı sesten, kullanış biçiminden ne demek istediğini anlarsınız. Motorunuz arızalandığında eğer çok çok ıssız bir noktada değilseniz endişe etmenize gerek yoktur. Oturup bir sigara içebilirsiniz. Çünkü mutlaka bir motor sevdalısı oradan geçecek ve durup size yardım edecektir. Otobüs veya binek otomobille şehirlerarası bir yolculuk yaptığınızda, güzergahı izler ve motosikletle katedilmesi gereken bir güzargah olup olmadığını incelersiniz. Alışkanlıktır. İlk dış gezimi, İstanbul'dan İsfahan'a kadar uzanan bir güzergahta gerçekleştirdim. Arkadaşımızın arkasında oturan kız arkadaşının kaskının altından çıkıp rüzgarda savrulan iki tutam sarı saçı yüzünden beşiçler tarfından 2,5 saat alıkonulmak dışında, hayatımda yaptığım en güzel seyahat diyebilirim. Besiçlerin hondaları ile peşimize takılıp, evrensel motorcu lisanıyla bizi yol kenarına çekmeye davet etmeleri bu olayın yarattığı sıkıntının yarısını alıp götürdü diyebilirim Tahran'dan İsfahan'a gitmek, bildiğim zamanda yolculuk. 21. yy'dan, Savefi dönemine, alçaktan uçan bir tarla kuşu gibi uçarak gitmiş oluyorsun. 2006 model cruiser chopper kullanıyorum. Chopperlar motosiklet keyfinin doruğuna çıkmak için üretilmiş sihirli cihazlardır. Motosiklet zevkine varmadan bu dünyadan göçmeyin diyorum Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Bisiklet Nedir? • Eşitliktir: Bazen o sizi taşır, bazen siz onu. • Özgürlüktür: Ferman padişahın, dağlar bizimdir. • Kardeşliktir: Bir ağaç gibi tek ve hür öte yandan. • Tevazudur: Estağfurullah beri yandan. • Çocukluktur: Hayatla izdivacın balayı günlerinden. • Aylaklıktır: Akreple yelkovana nispet. • Sükunettir: Ne der filozof: gürültü, zekayla ters orantılıdır. • İdraktir: Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık. • Rüyadır: Üç yaşında başlar, hayat boyu sürer. • Hayal gücüdür: Durduğunda devrilir. • Dengedir: Statükoyla alakasız. • Şeytan arabasıdır: İtaat mi, o da kim? • Aşktır: Her bahar sırtınızı ürpertir. • Libidodur: Düz duvarlar sizindir. • Bahardır: Papatyalarla aynı nebatattan. • Yazdır: Yaz yaz bitmez bir metnin iki noktası. • Kıştır: Her mevsim Vivaldi. • Kendisidir: Doğan görünümlü Şahin değil. • Devrimdir: Gerçekçi olur imkansızı ister. • Ütopyadır: Ayaklar hep havada. • Kırmızıdır: Hayali cihan değer, hele bir ihtimal iken. • Muhaliftir: İktidara müdanasız. • Mesttir: Ömer Hayyam’ın üzüm suyundan. • Bir lokma bir hırkadır: Derviş soyundan. • Şehrazat’tır Bağdat’ta: Binbir geceden süzülür. • Kerameti kendinden menkuldür: Bir bilen bilir, bir de binen • Bi tür versenedir: Boş arsaların rant’a yenik düşmediği zamanlardan. • Aşüftedir: Yoldan çıkartır. • Mor Külhanidir: Kendi kendine çalan bir davul zurna. • Rosinantedir: Don Kişot’un altında olsaydı değirmenler bizimdi. • Rüzgargülüdür: Kır evinin verandasında. • Yelken, balık dümen, su: Hepsi birdendir. • İsyandır: Bush’u iki kere dehledi üzerinden. • Şarabi eşkiyadır: Şan verir ortalığa her bahar. • Köroğludur: Otomobil icat olur mertlik bozulur. • Tek kişilik karnavaldır: Dünyanın sokaklarından. • Müslüman mahallesinde salyangozdur: Eyvallahı yoktur aleme. • Kel-alakadır: Bütün bağlamlardan muaf Aydan Çelik Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Bisikletin insan türünün icat ettiği en iyi makine olduğunu düşünen çok düşünür vardır. Benim üç bisikletim var. Gündelik makam aracı ve yük taşıyabilen sağlam kadrolu balon tekerli bir klasik, bir ince teker şehir bisikleti ve bir tırtır lastikli dağ bisikleti. Üçü de ucuza toplama, markalı pahalı şeyler değil. Bir dağı gözüme kestirir ve bisikletin tırmanabildiği yere kadar tırmanır, sonra bisikleti bırakır yaya tırmanırım. Dönüşte bisikletin yerini bulamama korkusu bayağı heyecan yapar. Açık arazi çok yanıltıcıdır. "İşaret olarak aklımda tuttuğum bu kayanın şekli kesinlikle böyle değildi" dersiniz. Bir açıdan uzun yaygın olarak görüp aklınızda tuttuğunuz kayaya dönüşte farklı bir açıdan yaklaşıyorsunuz, toparlak bir kaya olarak görünüyor. Kayalara ve ağaçlara güvenmeyeceksiniz. Birbirlerine çok benziyorlar ve farklı açıdan bakınca tamamen farklı görünüyorlar. Henüz bisikleti bıraktığım yeri bulamadığım hiç olmadı. Ama ya bir gün bulamazsam? Yaya dönüş zor olur ama imkansız değil tabii... Bu güne kadarki bisikletle uzun mesafe rekorum doksan kilometre gidiş, doksan kilometre dönüş. Bu rekoru bir daha hiç kıramadım... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Bisikletle dağ gezisinde tek sorunum var, köpekler. Çok azman olanları oluyor ve çılgın gibi saldırıyorlar. Bu köpek milletinin bisiklete ne alerjisi olduğunu anlamıyorum. Otomobile de saldırıyorlar ama bisiklete daha bir iştahlı saldırıyorlar. Tekerlekli şeylere gıcıkları olmalı. Köpek saldırısında en etkili taktik karşı saldırı. Ateşli olmayan silahlar bulunduruyor ve durup bisikleti bırakıp direk karşı saldırıya geçiyorum. Kaçıyorlar. Kaçmayanını hiç görmedim! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2011 ÖNEMLİ NOT: Sürüyü koruyan bir çoban köpeğine karşı saldırı tamamen akıl dışıdır ve hiç bir işe yaramaz. O asla kaçmaz. Ölümüne sürüyü savunur. Sürü görünce, hatta görmeden çıngıraklarını duyunca oradan derhal uzaklaş! Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2011 Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2011 Türkiye'de ve dünyada bisikletlilerin haklarını savunan; her ayın son cumartesi günü belirlenen bir noktada buluşup trafiğe çıkan Critical Mass'in bir benzeri olan People For Bikes, ABD'de bir milyon bisikletliyi bir araya getirmeye çalışıyor. Amaçları ise her yıl ulaşıma milyonlarca dolar harcayan hükümetin dikkatini, bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanan vatandaşlara çekmek, bisiklete binmenin de bir ulaşım yolu olduğunun altını çizerek bisiklet yol ve koşullarının geliştirilmesini sağlamak. Kampanyalarını tanıtmak için hazırladıkları video ise muhteşem, insanın bir daha bisiklet dışında ulaşım aracı kullanmayası geliyor. Alıntı
Co-Admin Ω Smyrna Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2012 Co-Admin Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2012 http://www.turkish-media.com/forum/gallery/image/2761-bisiklet-bir-ulasim-aracidir/ Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2012 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2012 Ama amortisörlü bisikletler hiç güvenilir değil bence, çekici görünse de... . . . Yolla bütün olacaksın... Kardesim, Bu kelimeye amortisörlü kelimesine fena yakalanmissin.. Benim bildigim bütün amortisörlü bisikletler istedigin zaman önündeki iptal yerini cevirdin mi sabitlesir,, Amor amortisörlden korkma iyidir iyi,, Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2012 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2012 Her gün 50 adım atabilsek o bile iyiydi, onu bile yapamıyorum ben Alıntı
Φ simin Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2012 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2012 bisiklete binmeyi çok özledim köyüme gitmeden gitmeye binebiliyorum... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.