Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Davos - Erdoğan - Peres


Misafir Domuzbağı

Önerilen İletiler

Bu ülke ne yapmalı, nasıl bir başbakanımız olmalı biri çıksın anlatsın?Eminim ki herkesin gönlünde yatan bir zihniyetin ürünü bir Başbakan profili vardır.Bu ülkenin de yönünün nereye dönmesi gerketiğini herkesin tayin edeceği, yön de farklıdır eminim.Siyasetin terazisi yok neylersiniz.Herkesin içindeki kişilik, anlayış, bakış terazisi siyasetin de terazisi oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 180
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

biz ne kadar vatanımızı seviyoruz da,

Eleştiriye dahilsem şayet, kendi adıma cevap veriyorum: Vatanımı uğrunda gözümü kırpmadan can verecek kadar seviyorum. Ölmekse, ölmeyecek kimse nasılsa yok. Keşke vatanımın benim canıma ihtiyacı olsun da vereyim. Şerefle ölmek, yatakta ölmekten bin kat iyidir. Benim için önce doğa sevgisi gelir. Doğa olmadan vatan olmaz çünkü. Doğayı vatanımın üzerinde tutarım. İkinci en sevdiğim şey, vatanımdır. Vatan olmadan sevgiden, sevgiliden söz edilemez. O yüzden yeri gelirse canın cananı sevgili bırakılır, savaşmaya gidilir. Eğer gerçekten yeri gelirse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın!''

MEHMET AKİF ERSOY

 

Bir daha İstiklal Marşı yazdırılacak bir durumun içinde bulursak kendimizi 1915'teki İngiliz, Amerikan severlerin daha tehlikelilerini,daha renklililerini bugün fazlasıyla görmek mümkün.Onlar nasıl sevmişlerdi İngilizleri, ABD'yi?Kendi memleketinde begenmediği zihniyetin ortadan kalkması için düşmandan medet uman onlara destek veren insanlardı.Onların dindarlığına vuruluyordu ya bugün o anlayışın tersindeki bir anlayışın aynı haller içinde olmasına ne demeli?

 

Biz Amerikancı değiliz kardeşim.

Biz Rusyacı da değiliz.

Biz İsrailci de değiliz.

Biz Irancı da değiliz.

Biz Hamas taraftarı da değiliz.

Biz ümmetçi de değiliz.

Biz ırkçı milliyetçi de değiliz.

Biz bu ülkeyi seven insanlarız sadece.

cereyan eden olayları, kahvehane müdavimlerinin gördüğünden daha ayrıntılı görmeye çalışıyoruz.

 

Sadece şunu söylüyoruz: Hamas'ın davasına Hamas'tan fazla sahip çıkmak bu ülkenin çıkarına değildir.

Dünya'nın ekonomik kriz yaşadığı bir ortamda, Dünya Ekonomik Forumunda, Başbakanımızın Hamas Sözcülüğü yapmasını değil, Türkiye'nin krizi en az tahribatla atlatması için bağlantılar kurmasını bekleriz.

 

Ayrıca son tahlilde, Başbakanın şovu kişme yaramıştır ona bakarız.

Türkiye'ye mi? İsrail'e mi? Filistin Halkına mı, Hamas'a mı, PKK'ya mı, BOP'çulara mı? AKP'ye mi?

Başbakan'ın şovunun, ne Türk Halkına, ne İsrail Halkına ne de Filistin Halkına bir faydası olmamıştır.

Başbakanın şovunun, Hamas'a, PKK'ya, BOP'çulara, AKP'ye faydası olmuştur.

 

Erdoğan'ı üslubu yönünden,tutarsızlığı yönünden eleştirin eleştirelim ama Erdoğan'a kızgınlığından dolayı İsrail sözcülüğü yapmak, tamamen Erdoğan'a yüklenmek de neyin göstergesi?Ordaki tavrın tersi olsaydı, sussaydı, diplamatik tavır sergileseydi acaba sahip mi çıkacaktı bugün onu üslubu dolasıyla eleştirenler ya da bunu da malzeme yapıp belden aşağı vurmaya devam mı edecekti?

 

Yaptığımız şey İsrail savunuculuğu değildir. Bu böyle biline öncelikle.

Eğer başbakan, orada Hamas sözcülüğüne soyunup şov yapmayı yeğleyeceğine, cevaplayamadığı soru ile karşılaşınca, moderatörü bahane edip adam gibi tartışmadan ayrılsa idi, sonna kadar ben de arkasınsaydım.

 

Peres'in "İstanbul'a hergün füzeler düşse siz ne yaparsınız?" sorusuna cevap veremeyince olay çıkarıp masayı dağıtacağına, "Sayın Peres biz de yıllardır terörle uğraşıyoruz, ama çocukların ve diğer sivillerin ölümüne yolaçmamak için elmimizden gelen itinayı gösteriyoruz. Terörle mücadele konusundaki tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Böylece teröristlerle mücadele sırasında sivillerin telef olmasının önüne geçebiliriz" deseydi, bu şekilde konuyu başka bir yöne çekerek topu karşıya atsaydı, ayağa kalkar ben da alkışlardım. Ama diyemedi. Dİyemez. Zira Hamas'ı terör örgütü olarak görmüyor. Zira, Hamas'ın sözcülüğüne soyunmuş.

 

Siz biz eleştirdiğimiz insandandan ne kadar farklıyız Allah aşkına bir söyleyin biz ne kadar tutarlıyız, biz ne kadar vatanımızı seviyoruz da, bizim görüşlerimiz ne kadar siyasi değil?İsrail'e kızgınlık duyarız İsrail ürünleriyle karnımızı doyurur, giydiğimiz giysilerde yabancı yazılar yazar, kendi ürettiğimiz ürüne dahi yabancı marka vurup rahatlarız, onların filmiyle büyür onların dizisiyle his dünyamızı oluştururuz ve hala milliyetçiyiz, vatanseveriz,fedekarız ülkemiz için çalışıyoruz zannederiz kendimizi.Biz vatanseveriz, vatanımızı çok severiz bir de konuşmayı çok severiz iş yapmaktan, iş yapmaya çalışana da köstek olmaktan çok...

 

Eleştirdiğimiz insanlardan farkımız şu:

 

Başımızda terör belası varken, başkasının teröristine sahip çıkmıyoruz.

Başbakanımızın Hamas Sözcüsü gibi değil, Türkişye Cumhuriyeti Başbakanı gibi davranmasını bekliyoruz.

Başbakanımızın, Hamas'ı, PKK'yı, Türkiye'yi AB hedefinden uzaklaştırmak ve BOP'un parçası yapmak isteyenleri değil, Türk Halkını sevindirecek söylem ve eylemler yapmasını istiyoruz.

Başbakanımızla, sadece Hamasçılar, Polat Alemdar fanatikleri, kahvehane müdavimleri, AKP'den yemlenenler, George Bush ve diğer BOP'çular değil, tüm Türkiye halkı gurur duysun istiyoruz.

 

Yanlış birşey mi istiyoruz?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Geçen çarşamba, ABD'nin demokrat çizgideki fikir üretim kuruluşlarına ve Ortadoğu uzmanlarına dayanarak, Başkan Obama döneminin temel dış politika yaklaşımını anlatmaya çalışmıştım.

Başkan Bush zamanında olduğu gibi, çeşitli devletleri (mesela İran ) ve örgütleri (mesela Hamas ), daha baştan terörist diye damgalama dönemi artık kapanıyor.

Bundan sonra masaya oturularak önce anlaşma zemini aranacak.

Diplomasinin öne çıkacağı bu dönemde, savaş mümkün olduğunca ötelenecek, son çare olarak düşünülecek.

 

Başbakan Erdoğan geçenlerde yaptığı konuşmalarla Hamas yanlısı bir imaj vermişti. Ardından, yani perşembe akşamı Davos olayı patladı.

Eğer bunlar geçen yıl (Ocak 2008) olsaydı, hiç kuşkunuz olmasın, Anayasa Mahkemesi' ndeki davayla AKP kapatılırdı.

Ama bugün durum farklı:

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in karşısında İsrail'in Filistin politikasını kıyasıya eleştiriyor ve pire için yorgan yakmayalım cevabını alıyor.

Nasıl böyle olabiliyor?

Şöyle: Erdoğan bir anda sokaktaki Arapların ve bilhassa Sünnilerin manevi lideri haline geldi.

Bu durumdan kimler rahatsız olur?

Birkaçını sayalım:

1) Irak ve Filistin'deki çatışmalar bitmeye yüz tuttuğu ölçüde Ortadoğu'daki etkinliği azalacak İran . (Yakında görürsünüz.)

2) Arap dünyasının ağabeyi rolüne soyunan ama bunu pek beceremeyen Mısır .

3) İsrail devletinin ve hükümetinin savaş yanlısı şahinleri. (Türkiye'de nasıl PKK sorunundan nemalananlar varsa, İsrail'de de Filistin sorunundan nemalananlar var.)

 

ABD, Irak'tan kuvvet çekmeye hazırlanırken, Türkiye etkin bir aktör olarak devreye giriyor.

Sadece askeri ve ekonomik gücüyle değil liderlik olarak da (yani siyaseten) bunu yapacak hale geliyor.

Dikkat edin: Davos tavrıyla Erdoğan, İsrail üzerinde baskı kurmadı, tersine Hamas üzerinde nüfuz sağlamış oldu.

Başkan Obama dönemi diplomasi süreçlerinde, Hamas'ı masaya oturtacak, "Sen de İsrail'e saldırmayı bırak" diyecek olan da artık Başbakan Erdoğan'dır.

Türkiye'nin yumuşak gücü bir gecede katlanmıştır.

Web Siteme Git

 

İnsanları kendi ideolojik görüşüyle harekete zorlamak bazılarına hoş gelir ve bunu yaparken kardeşim biz Ülkemizi seviyoruz demek ve bunu derken yine kendi Ülkesinin İnsanını katagorize edip devreye Demokrasi havarisi gibi girip İnsanımızı beğenmemek bize mahsus bir durum.

Kardeşim bir ortadoğu Ülkesi kültürü ile bezenmiş ve kahvehane muhabbetinden öteye gitmeyen fikir yürütme deyip kendilerinin sanki Jüpiterde yaşıyormuş gibi görüş beyan etmeleri manidar...

Sorun şu TÜRKİYE artık istesede,istemesede Dünyada söz sahibi olma durumunda ve bu durum mazlumun,Demokrasinin sesi,Adalet üzere karar verme ve verdiği kararların arkasında durmayıda bilmeyi hatırlaması üzerine olmuştur.

****

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerika'da hazirlanmis olan bir raporda,Türkiye'de Islamci politikanin artacagi ve Islamci.milliyetci akimlarin yükselecegi öngörüsü yer aliyor.

 

Cengiz Candar'in Erdogan'i "Araplarin Nasir'i"diye tanimlamasi,belki Cengiz Candar'in kimligi yönünden dogal olabilir ama Türkiye acisindan bakildiginda durum tamamen farklidir.

 

Gazze saldirisindan birkac gün önce Olmert,Ankara'ya ani bir ziyaret gerceklestiriyor,hic planda olmayan bir ziyaret,bu ziyaret tam 5 bucuk saat ve gizli olarak Erdogan -Olmert görüsmesi olarak tarihe gecerken bu görüsme hakkinda kamuoyuna veya muhalefete tek bir aciklama yapilmiyor.Birkac gün sonrada Israil'in Gazze saldirisi basliyor.Cok büyük olasilikla Olmert bu ani ziyaretiyle,Gazze saldirisini Erdogan'nin bilgisine sundu,yani Gazze saldirisi,Erdogan'in söylediklerinin aksine Türkiye'ye bildirilmistir.

Perez'in Davos'ta söyledigi su söz cok manidardir;"TÜRKIYE IRAN'A CEVAP OLMALIDIR"Perez öyle konusmasini bilmeyen birisi degildir.Kurt bir siyasetcidir.Öyle Belediye baskanligindan Basbakanliga veya Cuhurbaskanligina getirlimis birisi degildir.Söyledigi söz aslinda Türkiye'ye bicilmis olan rolüde anlatmaktadir.Iran'in gücünü kirabilmek icin Türkiye'yi Araplastirmak yani ilimli Islamcilik olayi.

 

Basbakanla,Disisleri arasinda tam bir görüs ayriligi vardir.Disisleri Hamas'a,"Ya terörist ol ya da olma"diye bir uyari yapiyor,Basbakan ise disislerinin aksine Israil'le Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun olmayan kavgalar yaratiyor.Bence bunlarin hepsi bir plan ve projedir.Erdogan'in Hamas sözcülügüne soyunmasi,Sirp topraklarinda bir Kosova bagimsiz devlet kurulmasini ilk olarak tanimasi,bütün bunlari birlestirip Erdogan'in PKK'ya hangi gözle baktiginida anlayabiliriz.

 

AB Türkiye ile görüsmelerin baslayacagina karar verdiginde PKK AB'ne Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 10 maddelik bir rapor verdi.Bu raporun icerigi cok önemlidir ve TRT ALTI bu maddelerden biridir ve PKK'ya verilen tavizdir.Ikinci madde Yüksek ögrenimde Kürtce egitimdir ki buda hazirlik asamasindadir,Saglik Bakanliginin almis oldugu bir karar geregince saglik alaninda ve ilaclarda Kürt vatandaslar icin CD lerin hazirlanacak olmasi,Erdogan'in PKK yi hangi gözle gördügünü bize anlatmaya yetiyor.Diger maddelerin neler olabileceginide heralde akli olan herkes düsünebilir ve bunlar da tek tek yerine getirilicektir.

 

Irak'ta oluk oluk kan akarken,ne dincilerden,ne AKP lilerden ne de AKP yöneticilerinden tek bir isyan protesto anlaminda ses cikmamis tek bir miting yapilmamistir.Gazze icin AKP taraftarlari mitingler tertiplediler.

 

Isin asil ilginc yani ise;TBMM'de Gazze olaylari icin Israil kinanmamistir bile.

 

DAVOS KAVGASI ERDOGAN'IN KENDI HAZIRLADIGI BIR SENARYODUR,arkasinda kimler oldugunu zamanla görecegiz.

Gazze icin oturum,Erdogan tarafindan gündeme tasinmis yani DAVOS GÜNDEMINDE GAZZE ILE ILGILI HICBIR MADDE MEVCUT DEGILDIR.Basbakanin tevrattan alintilar yaparak Peres'e satasmasi gösteriyor ki Erdogan kavga etmeyi önceden planlamisti,bununla ic politikada kizisan telekulak skandalini örtbas etme amacini gütmüstü ve de basarmistir.

 

 

Hemen o gece,televizyonlarin birinde yayina katilan Sadik Albayrak yani Erdogan'in dünürü yani daha dün Canakkale kahramanlarina en agir bicimde hakaret eden adam söyle söylüyordu;Erdogan,bu davranisiyla,Ismet Inönü ve Atatürk'ün biraktigi yerden devam etti diyerek Erdogan'i hicte yakismadigi bir konuma sokmaya calisti.Yine o kadar ilginc ki Sadik Albayrak sevmedigi iki isme Erdogan'i benzetmekten gurur duymustu.

 

Ayni Erdogan,askerimizin basina cuval gecirildiginde nedense Türkiye'nin onurunu unutmus hic aklina bile getirmemisti.Incirlik üssünde Amerikalilarin dögdügü Türk Binbasi icin birakin Türkiye'nin onurunu,citi bile cikmamisti.

 

Kabile reisi ile görüsmem diyen Erdogan söylediginin aksine hem Barzani ile hemde Talabani ile görüsmekten gurur duymus ve o zamanin Genel Kurmaya Baskani Büyükanitin ben görüsmem demesine karsilik Erdogan BIZ HERKESLE GÖRÜSÜRÜZ diyebilecek kadar tutarsizdi.

 

COK BÜYÜK BIR TEZGAH VAR VE ERDOGAN BU TEZGAHIN ICERSINDEDIR.

 

Dogrulari yazanlari Israil sözcüsü diye nitelemek insaftan uzak olmak demektir.Biz terörüde lanetledik,biz Israil'ide yaptiklarindan ötürü elestirdik ama bu demek degildir ki,Türkiye Cumhuriyetinin basbakani olan adam bir kabile reisi gibi davranamaz,birde bunu secim malzemesi yaparak hakli moduna gecmez.Zaten onun ayaginin tozuyla Istanbul'a gelip temel atma veya acilisa katilmasi yaptigi konusma da onun Davos'taki havasinin sebebinide ortaya koymustur.

 

Basbakan,Davos'ta esip gürlerken hanimida simdiye kadar hic vaki olmamis bir sekilde siyasete karisip,"PEREZ YALAN SÖYLÜYOR"diye bir ülkenin Cumhurbaskanina haddi olmayarak daha dogrusu basbakanin hanimi olarak söylememesi gereken seyleri söylemesi ise,kendilerini hala asamamis olduklari ve kültür sorunlari oldugunu gösteriyor.

 

AKP Kadin kollari Gazze'ye yardim adi altinda göbek atma partileri düzenleyip göbek atarlarken,Israil Gazzede idi.

 

 

Erdogan'in Davos skandali Türkiye tarihine gececek olan siyasi bir karadir.Bunun sonunda Türkiye zarar görür veya görmez ama surasi bir gercek ki Erdogan Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakismayan bir basbakandir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha arkası da gelecek bunun...

Eylem şeklinde gelecek...

PKK Başbakan'ın Peres'e söylediği lafın arkasına saklanıp, istanbul'u da bombalayacak, Ankara'yı da, Diyarbakır'ı da.

 

Saygılar.

 

Bu konuda haklısınız,,Hamas kendisini ne olarak ifade ediyorsa,PKK'da aynı şeklide kendine ifade etmektedir.Zaten Türk açıklamalarında,sen Hamas'ı muhattap alırsında neden PKK'yı almazsın demedi mi?

 

Bende Başbakanamızın bu yönüne hayranım...

 

Pardon,yeri değil ama belirtmeden geçemeyeceğim...Diyarbakırda nevruz sonnrası yaşanan olaylarda,"kadın,çocuk demeden ezer geçeriz" diyen de Sayın Başbakan değil miydi?

 

Sayın Başbakan'ım,özür dilerim ama hala hemen yanıbaşımızda patlayacak bombalar var,unutmayalım da kardeşlerimizi,kendi ülkemize de cesur olalım... :angry:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

terörist diye damgalama dönemi artık kapanıyor.

Bundan sonra masaya oturularak önce anlaşma zemini aranacak.

 

Başbakan Erdoğan geçenlerde yaptığı konuşmalarla Hamas yanlısı bir imaj vermişti. Ardından, yani perşembe akşamı Davos olayı patladı.

 

Şöyle: Erdoğan bir anda sokaktaki Arapların ve bilhassa Sünnilerin manevi lideri haline geldi.

Bu durumdan kimler rahatsız olur?

Ortadoğu'daki etkinliği azalacak İran .

 

2) Arap dünyasının ağabeyi rolüne soyunan ama bunu pek beceremeyen Mısır .

 

ABD, Irak'tan kuvvet çekmeye hazırlanırken, Türkiye etkin bir aktör olarak devreye giriyor.

 

Türkiye'nin yumuşak gücü bir gecede katlanmıştır.

Bunlar BOP'un ayak sesleri... İçte Ergenekon harddiski formatlıyor. Dışta bu süreçler hazırlanıyor... BOP geliyor. Önce söyledim, bir kere daha söylemiş olayım...

 

Tıpkı 6. Filo geldiğinde ABD'ye destek veren dinci kesim gibi, şimdi ABD'nin Ilımlı İslam'ı getirişi aynı dinci kesimce ayakta alkışlanıyor.

 

ABD derin devleti internette Osmanlı haritasını çok andıran Türkiye haritaları dağıtıyor. Bu haritalarda sadece İran ve İsrail Türk toprağı değil. Birileri bu haritaya bakıp ayranları kabarırken birileri de tezgaha konan oyunu görüyor.

 

Bir tarafın şah ve vezirinin Rusya-Çin olduğu, diğer tarafın şah ve vezirinin AB ve ABD olduğu bir satrançta ilk sürülmek istenen orta hat piyonları: İran ve Türkiye... Demedi demeyin... Dedim...

 

Belki çelişkili olduğumu düşüneceksiniz. Ben ABD ile işbirliğinden, NATO'dan yanayım çünkü. Ama orta hat piyonu olarak değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerika'nin Türkiye'ye bictigi rol sahneleniyor artik.Amerika Türkiye'deki dinci kesimi Cumhuriyet kuruldugundan beri desteklemekte ve de kullanmaktadir.Dinci kesimin Atatürk ilke ve inkilaplarina karsi olmalarinin altinda Amerikan parmagi vardir.

Amerika'da HUDSON arastirma sirketinin bir yetkilisi bugün bir televizyon kanalinda ;"Amerika,Atatürk'ü baskici olarak görmektedir.Bunun nedeni de Atatürk'ün yeterince anlatilamamis olmasi ve kasitli olarak Islam karsiti olarak gösterilmesidir"diyordu.Bu ifadeler hayalci bir ifade veya öylesine söylenmis sözler degil,gercegin ta kendisidir.Amerika'yi yönetenler Atatürk'ü taniyip bilmezler mi?Bilirler ama onlarin isine gelmez Atatürk.Cünkü Atatürk onlarin istahini körletir,dinciler ise istahini acmaktadir.Cumhuriyet tarihinde AKP iktidari kadar Amerikanci iktidar oldumu?HAYIR.Cumhuriyet tarihinde AKP iktidari disinda askerimizin basina cuval gecirildimi?HAYIR.30 yildir terörle mücadele ediyoruz.AKP iktidari disinda hicbir Cumhuriyet iktidari terörle mücadele icin ,AB veya ABD'den icazet aldimi?HAYIR.E daha bunda anlamayacak ne var,neden ABD ve AB Erdogani severler!Kasimpasali oldugu icinmi?Demokrasi getiriyor diyemi!?Yoksa onlarin bir dedigini iki etmedigi icin mi?

 

Erdogan 2004 yilindan bugüne kadar BOP'un esbaskanligini yapti ve konusmalarinda bugüne kadar tam 13 defa Bop'un esbaskani oldugunu söyledi.Yani Irak'ta akan kandan sadece ABD degil AKP de sorumludur.Zaten esbaskan oldugu o akan kana ragmen citini cikarmamasindan anlasilmiyormuydu?Irak'in toprak bütünlügü korunmalidir diyenlerin Irak'in bölünmesini seyretmeleri iki yüzlülük degilmidir.Hani onlar din kardesiydi ne oldu da nefesiniz kesildi?

 

DAVOS'ta olanlar Erdogan'in önceden yazilmis senaryosuydu.Bakin Türkiye'ye dönüsünde onu binlerce insan karsiladi hava alaninda,ellerinde matbaalarda basilmis pankartlarla.Filistin ve Türk bayraklariyla.Neydi bunlar?O saatte oraya yüzlerce binlerce insan nasil toplandi,o yazilar ne zaman yazilip kavusturuldu.Biriside elinde bir karton elinde bayrak olmayanlara bayrak dagitiyordu.******.Bu senaryoyu iki tane belediye kazanacagim diye yaratmak kimsesizin kimi olmak degil kimsesizi cikari ugruna sömürmektir.Erdogan Gazze'lilerin sirtindan belediye secimlerini kazanma kavgasi yapmistir PEREZ'LE.Israil'in Gazze'ye saldiracagini Erdogan önceden biliyordu.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DAVOS'ta olanlar Erdogan'in önceden yazilmis senaryosuydu.Bakin Türkiye'ye dönüsünde onu binlerce insan karsiladi hava alaninda,ellerinde matbaalarda basilmis pankartlarla.Filistin ve Türk bayraklariyla.Neydi bunlar?O saatte oraya yüzlerce binlerce insan nasil toplandi,o yazilar ne zaman yazilip kavusturuldu.Biriside elinde bir karton elinde bayrak olmayanlara bayrak dagitiyordu.******.Bu senaryoyu iki tane belediye kazanacagim diye yaratmak kimsesizin kimi olmak degil kimsesizi cikari ugruna sömürmektir .Erdogan Gazze'lilerin sirtindan belediye secimlerini kazanma kavgasi yapmistir PEREZ'LE.Israil'in Gazze'ye saldiracagini Erdogan önceden biliyordu.

:clover:

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhalefet ettiğini sananların, yiğidi öldürüp hakkını veremediği ortada... Başbakan’ın koyduğu tavır hâlâ sorgulanıp duruyor.

 

Yaşanıp bitmiş bir olayı, olumlu ya da olumsuz temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp ortaya koymanın kimseye bir faydası yok.

 

Bunu “siyasi ranta çevireceğim, yada kör ideolojim” diye düşünen de, bu olay üzerinden “muhalefet ediyorum” diye sanalarda çok fena yanılır.

 

Ortada abartılacak bir konu yoktur; saygisiz bir tavırla karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gereğini yapmıştır.

 

Bu onurlu tavrı sergileyenin adının Tayyip, Ahmet, Mehmet olmasının hiç bir önemi yoktur.

 

Bu konuyu burada kör ideolijiye çevirenlerin de maksatlarının bir anlamı yoktur.Çünkü T:C halkının yüzde 85-90 ı takdir etmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu çekişmenin son örneğini, başbakanın kopardığı Davos fırtınasında da gördük.

Başbakan "monşerlerden" sözetti...

Onları çok iyi tanırım, bazıları sınıf arkadaşım, çoğu okuldaşımdır.

Memur olduklarını sık sık unuturlar, "geleneksel bürokrat refleksiyle" devleti hükümetten korumaya çalışırlar! (Bana da çok kızarlar, laf aramızda...)

Görevleri, "siyasi otoritenin" verdiği emirleri uygulamaktır oysa... "Tedvire memurdurlar", bunu unuturlar.

Görevleri, iftiharla takdim ettikleri gibi, "başbakanın yaptığı yanlışları düzeltmeye çalışmak" değildir.

Hiçbir Fransız bürokratından, Sarkozy'nin politikaları aleyhinde bir tek çatlak ses duymadık... Hiçbir İsrail subayı da "ben Gazze'ye girmem" diyemedi, diyemez. Hiçbir Amerikan kamu görevlisi Obama'ya posta koyamaz.

Beğenmeyen, istifasını verir ya da emekliliğini ister, o kadar. Gider Anadolu Kulübü'nde briç oynar. Hele emekli olduktan sonra, kuyrukçu basının gazına gelip, sesi daha çok ve daha gür çıkmaz.

Bugün, Erdoğan ve Babacan size ne derlerse onu yapacaksınız beyler... Yarın Baykal başbakan olursa da, bu kez onun emirlerini uygulayacaksınız. İşiniz budur. Başka da bir şey değildir.

İyi Fransızca bilmek yeterli olsaydı ben bugün padişahtım! Siz de kendinize geliniz.

Engin Ardıç, Sabah

-http://www.sabah.com.tr/ardic.html-

 

Olayın gideceği boyut.

Madem demokrasi istiyoruz,madem demokrasilerde HALK önemli o zaman proje,siyaset,çözüm üreteceksin'ki halk'ta ona yönelsin.

Yoksa içi geçmiş ideolojilere herkesin karnı tok.

İsteyen beğenir,istemeyen oynamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peres'in "İstanbul'a hergün füzeler düşse siz ne yaparsınız?" sorusuna cevap veremeyince olay çıkarıp masayı dağıtacağına, "Sayın Peres biz de yıllardır terörle uğraşıyoruz, ama çocukların ve diğer sivillerin ölümüne yolaçmamak için elmimizden gelen itinayı gösteriyoruz. Terörle mücadele konusundaki tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Böylece teröristlerle mücadele sırasında sivillerin telef olmasının önüne geçebiliriz" deseydi, bu şekilde konuyu başka bir yöne çekerek topu karşıya atsaydı, ayağa kalkar ben da alkışlardım. Ama diyemedi. Dİyemez. Zira Hamas'ı terör örgütü olarak görmüyor. Zira, Hamas'ın sözcülüğüne soyunmuş. [/b]

Budur... Bu yorum bence konuyu bitiren en güzel açıklama. Ama Erdoğan kendisinin de itiraf ettiği gibi "monşer" değildir, Kasımpaşalıdır. Eli maşalı olmayı bir marifet zannetmektedir. Böyle diplomatik inceliklerin zerresinden haberi yoktur.

 

Her yanıt veremedikleri ve fikir öne süremedikleri konuda, işi gücü sinir kaldırma denemeleri yapmak olan (hiç de başarılı olamayan, tersine güldüren) Enginar salatası sofraya sürmek ve bayat demokrasi yorumları yapmak. BOPun Kasımpaşalı eli maşalı eşbaşkanı yandaşlarının tek yapabildikleri şey...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında sayın gece kuşu

(Ama ne yazık ki, her platformda olduğu gibi heyecanlı ve gelişmeleri duygusal tepkilerle algılamaya çalışan bu konuda kültürel birikimi ve deneyimi orta seviyelere bile çıkamamış orta doğu kültürünün etkisi ülke insanımızın düşünce yapısında da oldukça etkili...) yazmış ve

çıktığı kabuğu beğenmeyen kestane durumu gibi

bu Türklerde nedirki kültürel birikimi ve deneyimi bile yok

ardından karşında İsrail ve ABD,AB var haddini bil demeye getiriyor

ve eski Şam vilayetine bağlı Kudüs bölgesini bir çavuş'la 400 yıl yönettiğimizi unutur üstelik İsrail'in ortadoğulu olduğunu unutarak Şimdi eğer bu güne kadar yaşanmış olan şamar oğlanı tavrı bazılarınca kabul görüyorsa yaşasınlar ve Türk milletine yönelecek herhangi bir tavır,düşünce,yaptırım zaten batının ve İsrailin her zamanki duruşudur olacak olan gizli olarak yaptıklarını daha bir endirek daha bir düşmanca açık olarak sergileyecek olmalarıdır,aslında bunu yapacaklarınıda zannetmiyorum işi getirecekleri nokta bizim çocuklar işi becerdi ******

Öbür yazılanlar nisbeten doğru ve DEMOKRASİ de zaten budur herkes fikrini,zikrini yansıtacak ve Ülkemiz özgürce tartışacak,yarışacak bu yarış sonucunda İnsanımız kazanacak.

Olay bu...

 

OLAY ASLA bu değil...

 

Bu senin algılaman...

 

Hem de son derece seviyesi düşük bir yakıştırma...

 

Yazdıklarımı , bir daha bir daha, birdaha, yetmedi bir daha tekrar okuyup değerlendirmene şiddetle ihtiyacın var!...

 

Yazılanlarda aynaya bakıtığın algılamasına kapılıp bulunduğun kabuğun nekadar sığ olduğunu farkedip...

 

Yazdıklarımı "haddini bil" olarak algılama mucizesi yartmışsın...

 

Sana aykırı gelen tespitler eğer düşünce yapınıza ters geliyorsa yanlış ve fikrini zikrini yansıtma olmuyor...

"Aslında sayın gece kuşu haddinizi bilin demeye getiriyor" öyle mi?...

Öbür yazılanlar doğru çünkü senin düşüncene daha yakın öyle mi?...

Demokrasiden bahsedene bak sen...peh...

 

Ardından yaptığın yakıştırma ve maniplasyonla düşünceler tartışmış oluyor öyle mi?... Tebrikler...

Bir daha sakın olaki söylemediğim şeyleri demeye getiriyor gibi yaklaşımlarla benimle asla tartışma...

Ben demek istediklerimi her zaman ne demem gerekiyorsa kimseden çekinmeden açıkça yazarım...

Özetle yazdıklarımın senin tercümesini yapmana ihtiyacı yok...

Yazılanları okuyanların da kendi akıl ve fikirlerinin olduğunu bilmiyor olamazsın,

Kimse ne okumaktan, ne de okuduğunu anlamaktan aciz değil...

 

Arkadaşlar "bu Sayın Gece Kuşu"bakın aslında böyle demek istiyor anlamsızlığı yerine

Yiğitçe mertçe delikanlıca arkadaşım bak bu yazdıkların şu şu nedenlerle doğru değil diye yazmayı dene...

Üstelik kaçak güreşip "Kişisel algılamanı" benim adıma yakıştırma ve ithamlara dönüşütürüp asılsız şeyler yazdıktan sonra...

ithamlarla yakıştırmalarda bulunduğun şahsiyetin önüne "Sayın" ifadesini ilave etmekte hiç yakışıklı ve anlamlı durmuyor...

 

Aslında bence son iletinde Engin Ardıcın yazısını bu başlığa aktararak...

Nasıl bir teslimiyetçi zihniyetin farkında olmayan bir savunucusu olduğun açıkça ortada...

 

***

 

"Bugün, Erdoğan ve Babacan size ne derlerse onu yapacaksınız beyler...

 

Yarın Baykal başbakan olursa da, bu kez onun emirlerini uygulayacaksınız.

 

İşiniz budur. Başka da bir şey değildir."

 

***

 

Ne bugün İktidardakilerin ne de yarın Baykal'ın "Ne dediklerini yaparım...Ne de emirlerini uygularım..."

Benim işim kayıtsız şartsız bir teslimiyet değil....

Çağın gerçeklerine uyan ve insani değerlerin ön de olduğu doğruların yanında yer almaktır...

 

İçinde bulunduğun kestane kabuğu yukarıdaki alıntıda kendini açıkça ifade ediyor...

Unutmaki dünyada kestane miktarı bir tane değil...

Sen içinde bulunduğun o kabuğun herkesin kabuğu olduğu gibi bir genelleme yapma...

Ordadoğu kültürünü Türklerin kültürel birikimi olduğunu sanan,

Son derece sığ bir düşünce yapısıyla kalkıp kimseye anlamsız yakıştırmalarla saldırma...

 

Tv lerde izlediğimiz "Kız arkadaşının adına bir diğer kıza şamarları yapıştıran" görüntülerdeki kişisel duruşlardan,

Hangisini ifade etmeye çalışıyorsun... Şamarı atanı mı?...Şamarı yiyeni mi?...

 

Benim bahsettiğim...Yazdıklarımla anlatmaya çalıştığım ise...

Şamarı atanda, şamarı yiyen de aynı anlamsız ve yoz ilişkinin içinde olduğu...

Her ikisinin de yanlış yaklaşımlarlar olduğunu ifade temeye çalıştım yazdıklarımla...

 

Ben senin yaptığın gibi yakıştırma yapmak yerine sorarak sorgulamayı yeğliyorum...

 

_ "Bugün, Erdoğan ve Babacan sana ne derlerse onu mu yapacaksın?...

 

_ Yarın Baykal başbakan olursa da, bu kez onun emirlerini mi uygulayacaksın?. "

 

_   Bizlere"İşiniz budur. Başka da bir şey değildir." beyler diyen bu yoz düşünce ve zihniyeti onaylıyor musun?

 

Eğer onaylamıyorum benim "Kültürüme uymaz, hür doğmuş hür yaşarım, bağımsızlık benim karakterimdir" diyeceksen...

 

İyi düşün derim...

 

_ O zaman hangi akla hizmet bu alıntıyı bu sayfalara taşıdın?...

 

 

Ucuz yaklaşımlarla hiç bir şey savunulamaz,

Popülist, insanların söylemedikleri üzerine ahkam kesen yakıştırmacı yazışmalardan öteye gitmez...

Bunu da böyle bilesin...

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bahçeli'den Davos fatihi yorumu

 

Davos'ta yaşanan tarihi olaya MHP lideri Bahçeli ilk gün suskun kalmıştı. Bahçeli olaylı oturumu yorumladı.

 

MHP lideri Devlet Bahçeli, "Peres'in yaklaşımı küstahlık örneği. Tepkisi, yöntemi tartışılsa da haklı ve yerinde" dedi.

 

MHP lideri Devlet Bahçeli, Davos’ta Başbakan Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e olan tepkisini, “Haklı, meşru ve yerinde” sözleri ile yorumladı.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, panelde yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

Bahçeli, “Tartışma esnasında taşıdığı sorumluluk ve makama yönelik olarak aşağılayıcı ve nezaketsiz tavırlara maruz kalan Başbakan Erdoğan’ın aziz milletimiz adına gösterdiğini düşündüğümüz tepkileri, yöntemleri tartışılsa bile haklı, meşru ve yerindedir” dedi.

 

Bunun yanında Erdoğan’ın, paneli terk ettikten sonraki basın toplantısında, “tepkisinin panel yöneticisine yönelik olduğunu, kimsenin hedef saptırmaması gerektiğini, İsrail Cumhurbaşkanı’na, İsrail halkına ve Musevilere karşı bir tepki ve tavır olmadığını” açıklama telaşına düştüğünü savunan Bahçeli, bunun, “gösterilen tepkileri zayıflattığını ve kafaları karıştırdığını” kaydetti.

 

Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’nin onurunu korumak için gösterdiğini belirttiği tavır ve tepkinin, toplantıyı terk etmekle sınırlı, anlık ve geçici bir hareket olarak kalması düşünülmemelidir. Teslimiyetçi siyasi geçmişinde rastlanmayan bir hassasiyetle mazlum Filistinliler’in haklarının savunulmasında gösterdiği tutumun, dik durmaya devam edeceğine dair sözlerinin ve akabinde Atatürk’ün mücadelesine atıfta bulunmasının, Başbakan’ın şahsında olumlu bir değişim ve dönüşüm sürecini yaşadığına dair iyimser bir işaret olması temennimizdir” diye konuştu.

 

“DİK DURMA SIRASI ÜLKE GERÇEKLERİNE GELMELİ”

“Ben kabile reisi değilim. T.C Başbakanıyım. Ülkemin saygınlığını ve onurunu korumam için ne gerektiyse onu yaptım” diyen Başbakan Erdoğan’dan duruşunu devam ettirmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti: “Dik durma ve onurlu tavır gösterme sırası, artık Ortadoğu’dan ülkemizin gerçeklerine bir an önce gelmeli, yıllardır hükümet tarafından tek taraflı tavizler verilerek onurumuzun zedelendiği milli meselelerimiz sürüklendiği darboğazdan acilen çıkartılmalıdır.”

 

“BAŞBAKAN’IN SAMİMİYETİ SORGULANMALIDIR”

Bahçeli, “Başbakan ve hükümeti bu aşamada ya Türkiye’nin milli tezlerini baskı, dayatma, taviz ve hakaretlere maruz bırakmadan ısrarla savunarak yeni bir sayfa açacaktır ya da Davos’ta gösterilen duruş, şuurlu bir tepkinin ve samimi bir sorumluluğun eseri olmaktan çıkacak, anlık bir öfkenin gelip geçici esintisi olarak teslimiyet devam edecektir. Bundan sonraki gelişmeler bu gerçekler ışığında takip edilmeli ve Başbakan’ın samimiyeti sorgulanmalıdır” dedi.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce Devlet Bahceliden baslayalim:Devlet Bahceli Erdogan'in sirtini oksayip sözüm ona ona destek verip ülke icinde bazi seyleride yaptirma yanilgisi icersine girmis.Zaten böyledir,kendi gücleriyle biryerlere gelemeyenler,baskalarinin atinin yelesini tutarak rüzgarlanirlarmis.Dün Erdogan'a ip atip sonra yobazligi ve Atatürk karsitlarini Cankaya'ya tasimak gibi.

 

Davos'ta olanlar Türkiye'nin degil,AKP yandaslarinin ve din simsarlarinin gururunu oksamistir.Onlar degilmidir Afganistantan da kadinlar kursunlanirken affferin TALIBAN'a DIYENLER,Onlar degilmiydi,Budistlerin kutsal saydiklari tarihi eserleri havaya ucuran Taliban'i alkislayanlar,onlar degilmiydi,11 Eylül'ü alkislayanlar oh oldu diyenler,yani bugün Davos'u savunanlar Davos'la Türkiye'yi yüceltenler Islam birligi diye 90 yildir mücadele verenlerdir.Israil'in taninmis olmasini lanetleyenler,Kurani carpitip Allahi Yahudi düsmani yapanlar onlar degilmidir.Konya'da Israil ucaklari bomba atis talimi yaparken Davos'ta bir kahve kültürünün sahnelenmisini savunanlar ne kadar komiklesmektedirler.Erkeklik öyle degil Erkeklik Israil ile bütün iliskilerini kesmektir.Hadi kesin eger o kadar erkekseniz.Evet erkekseniz,Israilin Gazzeye tekrar saldirisini önleyin o zaman size kahraman diyelim.Yok öyle ucuz kahramanlik.Hakli olabilirsiniz ama Türkiyenin basbakani olarak meydan kabadayilari gibi davranma hakkiniz olamaz.Diplomatlara dil uzatmak,diplomat olmak AKP den Amerikan destegiyle basbakan olmaya benzemez.Diplomat ucuz siyaset yapmaz siyaseti tam yapar.Erdogan'in gözünde Asala'nin sehit ettigi 37 diplomatimiz birer monser olmustur.AKP gibi iktidarlara diplomatlik yakismaz,onlara yakisan baska seyler vardir.

 

Adam olamayanlar kendilerine bir yer bulup orada agizlarina verilen iktidar düdügünü caliyorlar.Diplomatlar Fransaya agzinin payini vermemisler!Peki diplomat Fransaya agzinin payini vermedi de AKP nin basbakani ne yapti,hic bisey sadece SARKOZY'nin kuyruna takilip AB icin icazet vermesini bekledi.Basbakan olmakla ülke yönetmek ayni seyler degildir.Alkislar gecicidir,yarinlar önemlidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

'Van minut!' yoksa planlı mıydı?

Bandı geri sarınca!

030220091122545769843_2.jpg

Erdoğan'ın Davos çıkışını planlı bulan Milliyet yazarı Can Dündar, oturumdaki süre dağılımının adaletsiz olmadığını fakat 1 saatin yetersiz olduğunu yazdı. Eş zamanlı çeviride de Erdoğan'ın bazı sözlerinin atlandığını belirten Dündar, program yöneten bir kişini gözüyle Davos'u yorumladı:

Davos bandını yeniden izleyince...

 

Televizyonda tartışma programı yöneten biri olarak, farklı görüşten konuklara adil davranma zorunluluğunu ve ateşli bir tartışmada eşit süre ilkesine sadık kalmanın zorluğunu iyi biliyorum.

 

Bu gözle, Gazze oturumunu Davos’un resmi sitesinden bir kez daha, dikkatle izledim. (http://gaia.world-television.com/wef/worldeconomicforum_annualmeeting2009/default.aspx?sn=7017〈=en)

Gözlemlerimi aktarayım:

 

Planlı bir çıkıştı

 

1) Paneli Türkiye istemiş. Erdoğan’ın hem dünyaya hem de “içeriye” yönelik bir çıkışı önceden planladığı anlaşılıyor.

 

 

2) Oturumu, Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Schwab’ın yönetmesi planlanmış. İki gün önce Ignatius adı ortaya çıkmış. Türkiye itiraz etmiş, ama üstelememiş. Erdoğan’ın ilk hatası, hakkaniyetinden emin olmadığı bir moderatörle yola çıkması...

 

3) İkinci hata; süre... Böyle netameli bir konu ve önemli konuklar için 1 saat, çok az...

 

 

4) Genelde âdet, konukları ilk turda kısa konuşturmak, ikinci turda birbirlerini yanıtlamaları için yeniden söz vermektir. Moderatör öyle yapmadı; ilk turda uzun konuşmalarına fırsat verdi; tartışmaya zaman bırakmadı.

 

Süre hesabı yanlış

 

5) Erdoğan, moderatörü haşlarken “Peres 25 dakika konuştu, ben 12 dakika konuştum” demişti.

Kronometreyle ölçtüm. Durum şu:

Ban Ki-moon 7 dakika 20 saniye konuşmuş.

Erdoğan 16 dakika konuşmuş.

Amr Musa 12 dakika 45 saniye konuşmuş.

Peres 21 dakika konuşmuş.

Yani Erdoğan kendi konuşma süresini olduğundan 4 dakika az, Peres’inkini ise olduğundan 4 dakika çok söylüyor.

 

 

8 tane “One minute”

 

6) Peres’in kendisini eleştiren diğer 3 konuşmacıya birden cevap vermeye çalıştığı düşünülürse bu süre adil sayılır.

 

7) Oturum tam 1 saatte tamamlanıyor. Moderatör, “Bu tartışma gece boyu sürebilir” diyerek kapatırken, Erdoğan söz isteyince, koluna dokunarak (evet, ilk o dokunuyor) engellemeye çalışıyor. Bunun üzerine Erdoğan da onun kolunu tutarak “one minute”lere başlıyor. Ve 8 kez (saydım; tam sekiz kez) “Bir dakika” diyerek söz istiyor.

 

8) Ama “1 dakika”da kalmıyor. 1.5 dakika konuşup önündeki kâğıtları açınca, moderatör “Süremiz doldu” diye uyarıyor. “Sözümü kesmeyin” diyor

Erdoğan ve 2 dakikayı buluyor. Ignatius’un eli o zaman omuza konuyor. Erdoğan bu kez ona patlıyor. Ve 3 dakika sonunda duruyor.

 

Tercümedeki eksik

 

9) Gelelim asıl sürprize:

Bandı İngilizce izleyince simültane tercümanın belki telaştan, belki diplomatik bir skandala engel olmak için bazı sert sözleri atladığı ya da dozunu düşürdüğü anlaşılıyor.

Mesela Erdoğan Peres’e, “Sesin yüksek çıkıyor. Sesinin çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisiyledir” diyor. Çeviri şöyle:

“Çok güçlü bir sesiniz var. Belki de kendinizi biraz suçlu hissettiğinizden sesiniz güçlü çıkıyor.”

Erdoğan’ın “Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözü tercüme edilmemiş.

“Benim için Davos bitmiştir” sözü de...

Dolayısıyla, Peres ve Türkçe bilmeyen dünya, Erdoğan’ın diklenişini bizimle aynı dozda hissetmemiş.

10) Son bir gözlem:

Erdoğan paneli terk ederken Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa onu ayakta tebrik ediyor, sonra da peşinden gitmeye teşebbüs ediyor. Tam gidecekken BM Genel Sekreteri’nin “Gel otur” işaretiyle koltuğuna dönüyor.

Futboldaki gibi, bazı pozisyonlarda kimin kime faul yaptığı, hakemin nerede şaştığı, bandı başa sarıp yeniden izleyince daha iyi anlaşılıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

5) Erdoğan, moderatörü haşlarken “Peres 25 dakika konuştu, ben 12 dakika konuştum” demişti.

Kronometreyle ölçtüm. Durum şu:

Ban Ki-moon 7 dakika 20 saniye konuşmuş.

Erdoğan 16 dakika konuşmuş.

Amr Musa 12 dakika 45 saniye konuşmuş.

Peres 21 dakika konuşmuş.

Yani Erdoğan kendi konuşma süresini olduğundan 4 dakika az, Peres’inkini ise olduğundan 4 dakika çok söylüyor.

 

8 tane “One minute”

8) Ama “1 dakika”da kalmıyor. 1.5 dakika konuşup önündeki kâğıtları açınca, moderatör “Süremiz doldu” diye uyarıyor. “Sözümü kesmeyin” diyor

Erdoğan ve 2 dakikayı buluyor. Ignatius’un eli o zaman omuza konuyor. Erdoğan bu kez ona patlıyor. Ve 3 dakika sonunda duruyor.

Sayın Efendi Türkler

 

Erdoğan'ın 16 dakikalık konuşmasına, 3 dakikalık one minute de dahil mi? Yani 16+3=19 dakika mı konuştu ve Peresle arasında sadece 2 dakikalık mı fark var?

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Efendi Türkler

 

Erdoğan'ın 16 dakikalık konuşmasına, 3 dakikalık one minute de dahil mi? Yani 16+3=19 dakika mı konuştu ve Peresle arasında sadece 2 dakikalık mı fark var?

 

Saygılar...

Degerli Arkadasim ince ayrintilara girmesek tabii burda yazilanlar ne kadar gercekci oda kisa zamanda yerini alacaktir görecegiz!

 

Fakat görünen o ki dört dakika veya iki dakika fark etmez eger bu dakikalar gercek ise olay dahada vahim duruma geliyor?

 

Bütün olay dakika üzerine kurulmadi mi 12 dakika ve 25.dakika diye.. Türk halki olarak ayaga kalkisimizin temelide bu noktaya oturmuyormu?

 

Erdoğan’ın “Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” demesiyle bir devlet adami olarak en büyük hakareti ortaya koymuyormu?

 

Bütün bunlari birlestirirsek cok korkunc bir tablo ortaya cikiyor planli ve düzenli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erdoğan’ın “Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” demesiyle bir devlet adami olarak en büyük hakareti ortaya koymuyormu?

 

Bütün bunlari birlestirirsek cok korkunc bir tablo ortaya cikiyor planli ve düzenli...

Sanırım Erdoğan Ramallah kapısında Peres tarafından yarım saat bekletilmesine çok içerlemiş, koskoca başbakanı nasıl bekletirsiniz diyordu. Üstelik bu toplantıya da Peres 20 dakika geç katılmış galiba.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanırım Erdoğan Ramallah kapısında Peres tarafından yarım saat bekletilmesine çok içerlemiş, koskoca başbakanı nasıl bekletirsiniz diyordu. Üstelik bu toplantıya da Peres 20 dakika geç katılmış galiba.

 

Saygılar...

Ben bu bekletilmeye ciddiye almiyorum böyle kapilarda herseyi düsünmek zorundasin hic girmiyede bilirsin bunlar cok basit bilincsiz politika ayaklari..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce bir tespitte bulunalim:Davos'ta öyle bir söylesi gündemde zaten yok.Davos aslinda Turistik bir yer,ve bizde bu turizme Özal'la baslayip devam ettirmekteyiz.Dikkat edilirse Davos'ta Misir,Türkiye,BM sekreteri ve birkac<kisi disinda kimsey yok,NE FRANSA,NE ALMANYA,NE ITALYA,NE INGILTERE,NE DE AMERIKA VAR.Yani Erdogan Davos'a niye gitti ve niye böyle bir oturmunun olmasi icin cabaladi?

 

Erdogan belki tepki koymakta hakli olabilir ama öyle bir oturumda öyle bir tepki hem gereksiz hemde gözlemcilerin gözünde Türkiye'nin siyasi konumuna zarar verici bir davranistir.Zaten AKP ve dinciler disinda bu tepkinin en dogru oldugu disinda herkes ayni görüstedir ki Erdogan'in tepki koyus tarzi yanlisti diye.AKP Istanbul örgütü tam bir secim yatirimi yapma amaciyla önceden hazirlanmis pankartlari havaalanina tasimis Erdogan'da firsat bu diyerek verip veristirmis ama gizliden gizliyede israil'le iliskilerin degismedigini Israile bildirmistir.Dedigimiz gibi,gayri resmi bir oturum ve yanlis yerde yanlis bir insanla tartisma ötesine gecmeyen bir skandal.Erdogan bu tepkiyle kendini Filistinlerin sözcüsü yerine koyarken aslinda Islam birligi icin sözcülük yapmakta dolayisiyla liderlige oynamaktaydi.Araplara lider olmak ne kadar Türkiye'nin cikarlarina olur onu ilerleyen günlerde görecegiz.

 

Türkiye,Erdogan baskanliginda bir serüvene dalmis ve sonu bilinmeyen bir yola girmistir.Bence gidis gidis degildir.Umarim ki yanilmis olayim.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.