Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ŞEHİTLERİMİZİN ARKASINDAN SORULAR...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
NEYİN KAVGASINI VERİYORSUNUZ...

 

- Vakit ve Taraf'ın sorularının mantıksız olduğunun mu?

HAYIR

 

- TSK'yı korumanın mı?

TSK böyle korunamayacağına göre HAYIR

 

- Vakit ve Taraf'ın taraf olduğunun mu?

Bunu bilmeyen olmadığına göre HAYIR

 

- Pekiyi, sizin derdiniz ne? Başından beridir diyorum, kim sorarsa sorsun ortada büyük bir sorun vardır. 17 cana mal olan...Ve birilerinin çıkıp da hesap vermesi şarttır...

 

Şimdi siz de kalkın ve bunlara cevap verin...

 

öncelikle Vakit ve Tarafın yazdıklarına gelince.

 

Vakit gazetesinin diline doladığı nokta. Hava Kuvvetleri komutanının Golf Turnuvasında olması. Taraf'ın diline doladığı nokta. Genelkurmayın meclisi protesto etmiş olması. Derdin bir daha böyle korkunç bir olayın yaşanmaması olduğu izlenimini vermiyor. Dert PKK'nın yaptığı bu saldırıdan sonra hırsızın hiç mi suçu yoku bir kenara bırakalım, ordunun tepe noktasını vurmayı hedefleyen haberler. Yok efendim bir vatandaş dediki "yazıklar olsun, askerler şehit olurken komutanları golf oynuyor" bu tarz çarpıtma ve fırsat bu fırsattır mantığı.

 

O yüzden vakit ve tarafın meseleye bakış açısıyla, derdi askerlerin şehit olmuş olması olan insanların bakış açısı aynı değil.

 

Ortada çelişkiler görmüyor musunuz?

Böyle bir eylemin yapılmasına "izin verecek/engel olamayacak" kadar acz içinde mi bizim ordumuz

Çatışmaya kaç saat içerisinde yardım gönderebilirsiniz

 

Selamı düzgün vermediği için personeline ceza veren bir kurum. Askerlerin hayatına mal olan hataları cezalandırmaz mı? Dünyanın hangi ordusu olursa olsun. Kayıp verilmesine sebep olan hatayı, ihmali işleyenleri cezalandırmaz mı? Askerlik denilen mesleğin, ordu denilen kurumun doğasında böyle birşey olabilir mi?

 

Çatışmalar futbol sahası gibi düz bir alanda yaşanmadığı, yardım göndermek için destek kuvvetlerin, ikmal araçlarının çatışma bölgesine açık hedef olarak girecek bir pozisyonda olmamaları gerektiği. Aktütün karakoluna araziye en uygun ve en hızlı araçlarla bile normal şartlarda 2 saatte ulaşıldığı. Vakit gazetesinin diline doladığı gibi, Hava Kuvvetleri Komutanının, uçakları kaldırıp birkaçyüz metrelik alan içerisinde cereyan eden çatışmaya savaş uçaklarıyla müdahele etmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını. Aktütün karakolunun olduğu bölgede hava unsurlarıyla çatışmaya müdahil olunamayacağı. gibi bilgiler yok sayılarak sorular sormak anlamsız olur.

 

Şimdi yaşanan olayın sebebi, Hava Kuvvetleri Komutanı'nın golf turnuvasında olması mıdır? Hükümet ve Genelkurmay arasındaki sorunlar mıdır?

 

Aktütün'le birlikte beş karakolun daha yerinin değiştirilmesi için bir yıldır çalışmaların devam ettiği , iş makinelerinin bir yıldır kayaları kırdığı genelkurmay tarafından açıklandı. Bir mevzinin yerini değiştirip yeniden konumlandırmak. bir ev taşımak gibi bir işlem midir? Aktütün'e çok saldırı varsa bunun sebebi. Teröristler için o noktanın çok önemli bir geçiş noktası olmasıdır. Ordunun saldırı olduğu için mevziyi yenisi kurulmadan terketmesi mi gerekir ? Önlem alınmamış deniyor. Önlem alınmamış olsaydı. Teröristler Karakola ulaşırdı. Ya da direnişle karşılaşmadan geçip giderdi. Teröristler karakola saldırı düzenlemek için saldırdıkları anda, karakolun çevre mevzilerinden ateşle durdurulmuşlar. Terörist grupla bu mevzidekiler arasında çatışma başlamış. Vurulan bir mevzide 13 askerimiz şehit olmuş, çatışmanın seyrinde de 4 askerimiz. Çatışmanın bundan sonraki seyri. Kayıp vermeden geri çekilmeye çalışan terörist grupla, karakolu koruyan mevzilerdeki askerler arasındaki çatışma.

 

Aktütün'e niye önceki saldırılardan sonra takviye yapılmamış.

Niye destek kuvvetleri çabucak ulaşmamış.

 

Valla çok açık söylüyorum bu iki soru ya askerlik yapmamış olmak. ya da saldırının nasıl gerçekleştiğini okumamış olmakla alakalı.

 

Uzak havan ve roket atışlarıyla hedef alınan mevzilere ne kadar çok asker yığarsanız. o kadar çok isabet alıp kayıp verme riskini arttırırsınız. o karakolun mevzilerinde 10000 tane asker olsaydı. sınır ötesinden gönderilen havan topları kaç kat fazla asker varsa, o kadar kat fazla askeri şehit ederdi. bir karakolun civarında 10 mevzi varsa. bu mevzilerin herbirine yüzlerce asker doldurmak önlem değildir. havan ve roket atışlarının atış/isabet yüzdesini katbe kat arttırıp. askerleri açık hedef haline getirmektir.

 

Destek kuvvetleri, futbol sahasında yaralanan bir futbolcuya müdahele eder gibi giremezler sahaya. Bir helikopterin bir noktaya yaklaşabilmesi için elli tane koşul vardır. Yoksa bir tüfekle bir helikopter düşürülür. kara yoluyla ulaşan destek birlikleri, normal şartlarda en ideal araçlarla 2 saatte ulaşılabilen bir noktaya. saldırı anında körlemesine gidemezler. taşıdıkları yüzlerce destek askerini ölüme götürürler yoksa. teröristler saldırmadan önce destek yollarına içerideki unsurlarıyla mayın döşeyebileceği gibi pusuda kurabilirler. hatta bazen saldırılar, destek için gelen birliklere hareket halinde pusu kurmak için yapılır.

 

Bu saldırının gerçekleştirilmesini kolaylaştıran ana unsur. Türkiye'nin sınır güvenliğinin tek taraflı olarak sağlanıyor olmasıdır. Zira Türkiye-Irak sınırları sadece Türkiye tarafından korunmaktadır. Genelkurmay başkanlığı yaptığı açıklamada meseleyi en anlaşılabilir şekilde anlatmaya çalıştı.

 

"Orayı terkedemiyoruz. Oraya varolandan daha fazla asker yığamıyoruz. "

 

Bir mevzinin yerinin değiştirilmesi sadece onu alıp bir kilometre ya da birkaç yüz metre öteye taşımaktan ibaret değildir. Çevresindeki bütün mevzilerin konumu değiştirilir. Ve bütün savunma yeniden şekillendirilir. Artı çatışmanın yaşandığı bu mevzinin durumu ile karakolun taşınmasının hiçbir alakası olmadığınıda açıkladı genelkurmay. karakol taşınsa bile bu mevzi yine karakolu korumak için bulunacak.

 

Peki, saldırıda hata yapılmışmıdır. Yahu insaf. Bütün birlikleri generaller mi yönetmektedir? Askerler robot mudur? Bir bilgisayar sisteminde hata oluşursa. Tabiki direk administratorü suçlayabilirsiniz. Çünkü kapalı bir sistemde ancak ondan kaynaklı bir hata oluşabilir. Ancak insanlardan oluşan bir sistemde bu böylemidir? Ameliyat sırasında yaptığı bir hata sonucu hastanın ölümüne yol açan bir doktor için, sağlık bakanının kellesi istenir mi?

 

Anlatmak istediğim. Ordu denilen kurum hangi ülkede ve hangi millete ait olursa olsun. Hatalara müsamaha göstermeyen bir kurumdur. Bu onun temel işleyişi ve yapısı ile ilgilidir. Hangi ordu, kayıp verilmesine yol açan hatalı personeline müsamaha gösterir.

 

Evet hatalar oluyor. Polis 3 teröristin olduğu evi 100 özel timle kuşatıyor. Ama bazen 5 polis şehit oluyor. Bazen yüzlerce özel timin başındaki emniyet amiri vuruluyor.

 

Karakola bir saldırı olmuştur. Saldırı genelkurmayın öngörüp önlem aldığı noktada karşılanmıştır. Teröristlerle mevzideki askerler arasında çatışma önlemin alındığı noktada başlamıştır. Terörist grup kayıp verip geri çekilmiş. ve 17 askerimiz şehit olmuştur. 17 askerimiz neden şehit olmuştur. Burada komuta kademesinin hatası , ihmali var mıdır? Elbette ordu bunu araştırır ve hataya rastlarsa müsamaha göstermez. Aksi mümkün mü? Dünyanın herhangi bir ordusunda olabilir mi böyle birşey?

 

Ben hatalı olan varsa onu savunmuyorum ki? Ancak mantıklı ve doğru bir şekilde soruyu sormaya çalışıyorum.

  • Cevaplar 133
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Şimdi gelelim bilgi kirliği ve daha ne olup ne bittiği ortaya çıkmadan. Fırsat bu fırsattır diye saldıran gazetelerin nasıl çarpıttığına.

 

"Aktütün Karakolu yine basıldı"

 

Hayır karakol basılamadı. Karakola saldırmak isteyen terörist grup 17 şehit veren bayraktepe mevzisindeki askerler tarafından püskürtüldü. Çatışmanın yaşandığı nokta ile Aktütün karakolu arasındaki mesafe 4 kilometre. Teröristler Aktütüne 4 kilometre uzaklıkta durduruldu ve püskürtüldü. Bu önlem alındığını gösterir. Genelkurmaydan gazetecilere soru cevap şeklinde yapılan açıklamada. Durumu daha önce dediğim gibi en açık şekilde açıkladı. O mevzi terkedilemiyor, var olandan daha fazla asker konuşlandırılamıyor.

 

"Aktütün karakolu taşınmadı böyle oldu"

 

Aktütün Karakolu nereye taşınırsa taşınsın. Bayraktepedeki mevzi olduğu yerde kalacak. Karakol nerede olursa olsun karakolun dış güvenliğini o mevzi sağlayacak.

 

"Hava Kuvvetleri Komutanı Golf oynamayı bırakmadı o yüzden şehit oldu askerlerimiz"

 

Birincisi, Bayraktepe mevziindeki çatışma, hava kuvvetlerinin koruma veya destek ateşiyle katılabileceği bir noktada yaşanmadı. Uçaklar çatışma başlar başlamaz. sınırın dışındaki vadiyi bombalamaya başladı. Helikopterler teröristlerin kaçış güzargahında önlem aldı takip için. Çatışmanın yaşandığı nokta ise, helikopterlerin yaklaşabileceği, ya da uçakların bizim mevzilerimize zarar vermeden bombalayabilecekleri bir nokta değil. Artı hava kuvvetleri komutanının programını yarıda kesip, havakuvvetleri karargahına gelip komutayı ele alıp almaması gibi bir konu? Harp mı çıktı? Hava kuvvetlerinde bir kaç yüz kişilik terörist saldırılarına cevap hava kuvvetleri komutanın komutasında mı veriliyor ?

 

gibi.

Gönderi tarihi:

sevgili Cyrano'nun cevaplarına katılmakla beraber;

1-O bölgenin stratejik önemine ilişkin çok daha değişik savunma projeleri üretilemez miydi?

2-Karakolların zayıf bölgeleri ciddi bir şekilde mayınlanamaz mıydı?

3-En fazla saldırı gücüne göre keskin nişancı noktaları kurulamaz mıydı?

4-Eger bunlar yapılamıyor ise bu karakolların kapatılması daha uygun değil mi?

Kanaatimce savunma projesinde ciddi bir zaaf olduğunu sanıyorum.Elbette o bölgedeki hareket kaabiliyetinin zor olması,intikal güçlüğü ve psikolojik problemlerin olduğu aşikardır.Ancak bu diğer yan içinde geçerlidir.

Teknolojik gelişimlerin silah sanayiisine olan katkısı yadsınamaz.Nokta vuruşlu bir çok silah üretiliyor.

Elbette bunlar düşünülmüştür ama bir yerde kesinlikle bir hata yapıldığıda gerçektir.

Gönderi tarihi:

Yurt içinde mayın kullanmak. Sivillerin ölümüne davetiye çıkarmaktır. Ülke içinde mayın ancak insan hayatına hiç değer verilmeyen, afrika ülkelerinde iç savaşlarda kullanılır. Ve neticesi nesiller boyu süren felaket olur. Ülke içinde askeri binalar ve bölgeleri mayınla korumak hiçbir medeni ülkenin başvurmadığı bir yöntemdir. Ancak aman askeri ve resmi binaları koruyalım , sivillere ne olursa olsun gibi mantığa sahip olan ülkeler başvurur. Dünyada böyle yapan ülkelerdeki mayın sorunu üstünden elli yıl geçtiği halde giderilememiş ülkeler var. Artı mayın düz arazilere döşenir. Dağlık ve kayalık alanlara mayın döşenemez.

 

diğer saydıkların, dostum sence ordu böyle şeyleri yapmıyor mudur? sürekli gücellemiyor ve gözden geçirmiyor mudur? Yani çok mu uç olasılıktır, ya da imkansızdır. İnsan hatası ?

 

Örnek verdim, hatta çok uzağa gitmeyelim geçen sene, Gaziantepte El Kaide operasyonu vardı. bir evde baba oğul iki tane el kaideli teröristi, yüzlerce özel tim kuşattı, kaç özel tim görevlisi şehit olmuştu ?

 

Sence emniyet genel müdürünün hatasından mı kaynaklamıştır bu ?

 

Hatalı ve kusurlu personel varsa, genelkrumay açıklamasında dediği gibi. Orduda herşey araştırılır, soruşturulur. Ama daha ne olup bittiği ,ne yaşandığı bile bilinmeden, direk, vay efendim golf oynuyormuş, meclisi protesto etmiş diyerek, ordunun merkez komutasını hedef almak. Teröre karşı doğan duygusal tepkiyi, ordunun merkez komutasına yönlendirmeye çalışmak doğru mudur ?

 

Ki ortaya çıkmıştır ki, bu gazetelerin iddia ettikleriyle, olayın cereyan ediş şeklinin alakası yok.

Gönderi tarihi:
öncelikle Vakit ve Tarafın yazdıklarına gelince.

 

Vakit gazetesinin diline doladığı nokta. Hava Kuvvetleri komutanının Golf Turnuvasında olması. Taraf'ın diline doladığı nokta. Genelkurmayın meclisi protesto etmiş olması. Derdin bir daha böyle korkunç bir olayın yaşanmaması olduğu izlenimini vermiyor. Dert PKK'nın yaptığı bu saldırıdan sonra hırsızın hiç mi suçu yoku bir kenara bırakalım, ordunun tepe noktasını vurmayı hedefleyen haberler. Yok efendim bir vatandaş dediki "yazıklar olsun, askerler şehit olurken komutanları golf oynuyor" bu tarz çarpıtma ve fırsat bu fırsattır mantığı.

.

.

.

Ben hatalı olan varsa onu savunmuyorum ki? Ancak mantıklı ve doğru bir şekilde soruyu sormaya çalışıyorum.

 

Dün, bilgilendirme toplantısında Orgeneral Hasan IĞSIZ'ın (GENELKURMAY II NCİ BAŞKANI) açıklamalarını okuduğumu belirtmiştim. Açıklamalarda CYRANO, senin de belirttiğin bazı şeylere komutan biraz daha teferruatı ile değinmişti. Ve yine dün,

Acaba, gerçekten havadan destek gönderilemiyor muydu...Komutan olmaz diyor, zira çatışma bölgesinden daha aşağıya indirmişler askerleri. Haklıdır, çatışmanın ortasına komanda indirmekten bahsedersek,,,pekiyi helikopterler başka iş yapmazlar mı yani asker sevkiyatı dışında...Bir tarihlerde helikopterlerden teröristler üzerine bomba yağdırıldığını mı görmemişmiydim ben...Ne görmüştüm ben...HALİSÜNASYON...****, madem helikopter ve uçaklar sadece bir yerden bir yere adam taşımaya yarıyor ne diye bu kadar para verirsiniz onlara...

 

Pekiyi, CYRANO demişsin ki;

Hava Kuvvetleri Komutanının, uçakları kaldırıp birkaçyüz metrelik alan içerisinde cereyan eden çatışmaya savaş uçaklarıyla müdahele etmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını. Aktütün karakolunun olduğu bölgede hava unsurlarıyla çatışmaya müdahil olunamayacağı. gibi bilgiler yok sayılarak sorular sormak anlamsız olur.

 

Konuyla alakalı olarak İlgili komutan'ın açıklamalarında " Bu taciz olaylarıyla beraber bölgeye süratle Kobra Taarruz Helikopterleri sevk edilmiştir. Yine bu bölgenin gerisinde bu olayla bağlantılı olduğu değerlendirilen, tespit edilen 15 - 20 kişilik terör örgütü grubu üzerine de iki F-16 uçağı sevk edilmiştir" demek ki; çatışmaya kobra taarruz helikopteri gönderilebilirmiş.

 

Yine demişsin ki; ne kadar çok adam sevkedilseydi o kadar çok zaiyat olurdu. CYRANO; böyle mantık olur mu...350-400 kişilik adamlar geliyor o halde karakola 3 kişi koyaydık da bari 3 şehidimiz olaydı ha ne dersin...60 kişi miydik bir 60 daha gönderilseydi. Çatışmadan önce durumdan haberdar olunduğu belirtiliyor ancak bu derece büyük bir güçle karşılaşılacağı fikri yok ve az sayıda kuvvet sevkediliyor bölgeye. Bölgeye çatışmadan önce kuvvet de sevkedilmiştir bunun da hatırlanması gerekiyor.

 

Daha önce

Taraf'ın ve Vakit'in soruları umurumda değil. Ortada verilmesi gerekli bir hesap var. Kara Kuvvetleri Komutanı mı verir, hava kuvvetleri mi verir, Jandarma mı verir, GenelKurmay mı verir, Başbakan mı verir, Milli Savunma Bakanı mı verir...Kim verirse verecek...Ama, bundan sonra böyle bir şeyin olmaması için alınabilecek her tedbirin alınmasını sağlayacak bir hesap sorma olmalıdır bu...

 

Mevziler yakındı ateş edemedik denilebilir mi? Uygun koordinat verildiğinde top atışı yapılabileceğini sanıyorum. Uygun koordinat yok mudur verilmemiş midir?

 

Pekiyi kendime ben bir soru sorayım? Sen neyin derdindensin bekir...Ben, bile isteye TSK'nın böyle bir eyleme izin vereceğini düşünmüyorum. Ancak; taksir dediğim şey burada önem arzediyor. Olayın olabileceğini görüp de gerekli tedbiri almamak. Burada bir tedbir eksikliği var bana kalırsa. Bunun üzerinin "Yok bölge dağlıkmış, yok heryeri görmemiz mümkün değilmiş, yok her gördüğümüz teröristin büyük eylem yapacağını düşünmek mümkün değilm" yaklaşımıyla değerlendirilmesine, örtülmeye çalışılmasına karşıyım. Bölgenin dağlık olduğu bugün mü anlaşıldı. Aktütün'ün korunma zaafiyeti bugün mü anlaşılıyor. Aktütün'de siper yapmanın zorluğu ve siperlerin bir havan mermisiyle yok olabileceği bugün mü anlaşılıyor, aktütüne saldırı yapmanın kolaylığı, bölgedeki zaafiyet bugün mü anlaşılıyor. Taşınma kararı alındığına göre bugün değil daha önce anlaşılmış o halde niye farkedilen güvenlik zaafiyeti nedeniyle daha hızlı davranılmadı...Eee, ben de sorayım...İlgili Komutan, çatışmalar çıktığında golf oynamaya devam etti mi?!

 

Askerin hata yapması insan olması hasletiyle doğaldır ancak; askerin hatası can kaybına neden olabilecek bir hatadır. O sebeple asker birşey yaparken neredeyse mekanik bir düzen içerisinde hareket etme çabasını en üst motivasyonla yerine getirmeye çabalayan bir kurumdur. Tamam bir makina değilsin ama hatan varsa en azından ben nasıl taksirden sorumlu tutulabiliyorsam sen de tutulmalısın...

 

Her teğmen'in bir General olduğunu düşündüğümüz yok ama sizce böyle bir çatışma anında en üst subayın üstlerine haber vermediğini düşünebilir miyiz? Ne ise; Akit; komutana golf üzerinden giydirmeye çalışırken bir hata mı yapmıştır? Eğer komutan çatışma esnasında golfü kesmediyse hayır. Zira terörist grup bırakın 350 kişiyi 20 kişi bile olsaydı komutanın işine bakması gerekirdi.

 

Taraf; Meclisi protesto ederken derken hata yapmıştır bunda haklısın. Bu iki olayın birbiriyle birebir alakası yoktur ancak; milli irade/Kürt Halkının istekleri, onlara asker tarafından bigane kalmak gibi şeyler dolayımında Taraf'ın sorduğu soru biraz anlam ifade etmektedir. Hatırlarsanız; bir tarihte askerimizden önemli bir zat "biz Kürt diye bir milliyet olduğuna inanmaz ve kardaki ayak seslerinden çıkan kart-kurt seslerinden Kürtler çıkmıştırsanır/buna inanırdık " vari bir söz etmiştir. Sözleri tam hatırlayamamak ne kötü. Yani ki; Taraf; konuyla tam örtüşmeyen ama kendince de; tam yerine geldi manzara koyduk havasında birşeye değinmiştir. Onlara göre; Asker, PKK'nın bitmemesindeki etkenlerden biridir. Milli İrade'ye posta koyarak bunu gerçekleştirmektedirler. Mantık bu olunca; haber uygun düşmüştür onlar için.

 

Ancak; benim için yeri ve zamanı değildir. Soruların hepsini beğendiğimi söylemedim. Zaten, belirttiğim gibi Haber7'den almıştım. Tam metin mi onu da bilmiyorum. Lakin; kendi sorularımı ben üretmiştim.

 

Yemeğe gidiyorum, dönüşte gerisine bakacağız...Bu kadar laftan sonra söyleyecek bir şey kaldı mı? Her zaman birşeyler eksiktir...

Gönderi tarihi:

Bugün "TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ" çatısı altında bulunan erk'e şunu söylemek gerekiyor belkide...

 

Beyler, bayanlar.. gerçek isteklerinizi kamuoyuna, onların anlayacağı bir biçimde anlatın. Klişeleşmiş, basma kalıp, şark bülbülü nakaratı adabında söz söylemeyi bırakın artık... sizi seçen ve evlerine her gün oğullarının dağda öldüğü haberi gelen insanlar için projeler üretin... Sizi bunun için oraya yolladılar.Unutmayın!

 

Ne demiş şair: Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi”...

 

Saygılar...

DİPNOT...

Gönderi tarihi:

Yine demişsin ki; ne kadar çok adam sevkedilseydi o kadar çok zaiyat olurdu. CYRANO; böyle mantık olur mu...350-400 kişilik adamlar geliyor o halde karakola 3 kişi koyaydık da bari 3 şehidimiz olaydı ha ne dersin...60 kişi miydik bir 60 daha gönderilseydi.

 

Bu cümlem CYRANO'nun cümlesine tam karşılık olmamış. Ya da şöyle söyleyeyim CYRANO'nun "Ne kadar çok adam sevkedilseydi o kadar zaiyat olurdu" diye birebir geçen bir cümlesi yukardaki mesajlarında yok. Ben, sadece yorum yoluyla bu cümleyi buldum.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Öncelikle bu konuya cevap vereyim gece gelince diğerlerinide yazarım.

 

Savunma için bir mevziye asker konuşlandırırken, onların ateş gücü tek kriter değildir. Aynı zamanda onların açık hedef haline gelmemeside dikkate alınır. Yoksa teröristler mevziye hiç yaklaşmaz. Yüzlerce askerin sıkış tıkış konuşandığı bir mevziye uzaktan havan topuyla saldırır. kısa süreli havan atışından mutlaka mevzideki askerler isabet alır. Askerler operasyonda yürürken bile aralarında beşer metre mesafe bırakarak yürürler. isabet oranını düşürmek için.

 

Bölgeye daha önce asker sevedilmiş ancak, mevziye askerlerin açık hedef haline gelmeyeceği kadar asker sevkedilmiş.

 

Yani bir mevziye en fazla konuşlandırabileceğin asker sayısı vardır. Bu mevzinin konumu, yapısına göre belirlenir. ha yok, yüzlerce asker sevkedip çıplak araziye o askerleri dikmenin mevzinin korunmasına bir faydası olmayacağı gibi. O askleride açık ve kolay hedef haline getirir. Dikkat et teröristler aynı anda yüzlerce kişiyle saldıramıyor. Onlarda grup grup saldırıyor. Bir grup saldırıyor, eğer o grup, başka bir terörist grubun daha çatışmaya dahil olabileceği şekilde askerimizin mevzilerine zarar verebilirse diğer grupta saldırıyor. Yani savunma için asker barındırabilinecek sayıda sınır olduğu gibi. Saldırı içinde sınır var.

 

Daha önce söyeldiğim gibi. Havasal araçlar çatışmaya dahil olamıyor. Ve çatışma başlar başlamaz çatışma alanının dışındaki teröristlerin üstüne bomba yağdırmaya başlıyor savaş uçakları. Ancak çatışmanın olduğu bölge, uçakların veya helikopterlerin müdahele edebileceği bir yer değil.

 

Toplar, pinpon topunu kavonoza atar gibi ateş etmezler. Askerlerle, teröristler arasındaki mesafe yeterli değilse, toplar hem teröristleri hem askerleri vurur.

Gönderi tarihi:
Yine demişsin ki; ne kadar çok adam sevkedilseydi o kadar çok zaiyat olurdu. CYRANO; böyle mantık olur mu...

 

 

Öncelikle bu konuya cevap vereyim gece gelince diğerlerinide yazarım.

 

İletilerinizi ve birbiriniz ile atışmalarınızı zevkle takip eden biriyim. Oysa aynı fikirde de değiliz çoğu zaman.

 

Anlıyorum ve biliyorum ki sizler de üzgünsünüz ve çözüm olabilmek için kişisel çabanızdanısız. Ancak konuya taktik açıdan yaklaşacak kadar askeri bilgim yok, naçizane bir sivilim ve inşaat mühendisiyim. Ve buradan kaynaklanan kendimce çözümlerim var.

 

İstediğiniz kadar kişiyi, düşünemeyeceğiniz kadar güvenli binalarda/yapılarda koruyabiliriz. Bu teknolojik olarak mümkün olduğu gibi ekonomik olarak da mümkündür.

 

Muhtemel denizden gelebilecek düşmanlarına karşı 6,5 milyar dolarlık ihale ile denizaltı alımına cesaret etmiş bir ülke olarak, bir karakolu/yapıyı her türlü silaha karşı savunabilecek/dayanabilecek şekilde dizayn edebiliriz. TOKİ bugün yaptığı bir açıklamada 1 milyon YTL'ye yüksek dayanımlı yapılar yapabileceklerini açıkladı nitekim. Yapı maliyeti ve tasarımı konusunda naçizane deneyimime dayanarak "karakol" inşaasında harcanabileceği belirtilen rakamlar makuldür.

 

Çatışmada silaha karşı dayanım sağlayabilecek en temel malzeme betondur. Her yerde temini ve üretimi mümkündür ancak dayanım sınıfına bağlı olarak üretim maliyetleri yükselen bir malzemedir.

Fakat bu şekilde bombaya,rokete,silaha dayanıklı her sınıf betonu kırsal ortamda, dağlık arazide üretmek zordur. Ancak imkansız değildir. Herşey döner dolaşır yine maliyetine dayanır.

 

Bundan sonraki terörle mücadele döneminde bu tür yapılara ihtiyaç duyulacaksa, devletimiz bu maliyetleri karşılama konusunda muktedirdir, eminim. Hiçbir kardeşimizin canı ile bu meblağlar kıyas kabul etmeyecektir.

Şimdiye kadar neden böylesi yapılar yapılmadı? diye sorabilecek arkadaşlarımıza ise şöyle cevap vermek isterim:

Bahsettiğim beton teknolojisinin dünyadaki gelişimi son 10-15 yıla dayanır. Bu teknolojinin ülkemizde kullanılabilir olması ise daha sonraki döneme denk gelir.

 

Bu yazıyı neden yazdım?

 

Aktütün Karakolu'muzun fiziki şartlarını bu üzücü olay ile öğrendikten sonra aklımdan hep bu anlattıklarım geçti. Bölük veya tabur büyüklüğündeki askeri birliklerimizin saldırılarda ilk andaki zaafiyetlerini böylece indirgeyebileceğimizi düşündüm. Devletimiz bu imkanları sağlama konusunda bundan sonra daha farklı yaklaşım gösterecektir diye umuyorum.

 

Bu iletiyi, olayı bir Audi otomobile indirgeyen ve bunu savunanların *******. Rakamlar ortada.

Gönderi tarihi:
İletilerinizi ve birbiriniz ile atışmalarınızı zevkle takip eden biriyim. Oysa aynı fikirde de değiliz çoğu zaman.

 

Anlıyorum ve biliyorum ki sizler de üzgünsünüz ve çözüm olabilmek için kişisel çabanızdanısız. Ancak konuya taktik açıdan yaklaşacak kadar askeri bilgim yok, naçizane bir sivilim ve inşaat mühendisiyim. Ve buradan kaynaklanan kendimce çözümlerim var.

 

İstediğiniz kadar kişiyi, düşünemeyeceğiniz kadar güvenli binalarda/yapılarda koruyabiliriz. Bu teknolojik olarak mümkün olduğu gibi ekonomik olarak da mümkündür.

 

Muhtemel denizden gelebilecek düşmanlarına karşı 6,5 milyar dolarlık ihale ile denizaltı alımına cesaret etmiş bir ülke olarak, bir karakolu/yapıyı her türlü silaha karşı savunabilecek/dayanabilecek şekilde dizayn edebiliriz. TOKİ bugün yaptığı bir açıklamada 1 milyon YTL'ye yüksek dayanımlı yapılar yapabileceklerini açıkladı nitekim. Yapı maliyeti ve tasarımı konusunda naçizane deneyimime dayanarak "karakol" inşaasında harcanabileceği belirtilen rakamlar makuldür.

 

Çatışmada silaha karşı dayanım sağlayabilecek en temel malzeme betondur. Her yerde temini ve üretimi mümkündür ancak dayanım sınıfına bağlı olarak üretim maliyetleri yükselen bir malzemedir.

Fakat bu şekilde bombaya,rokete,silaha dayanıklı her sınıf betonu kırsal ortamda, dağlık arazide üretmek zordur. Ancak imkansız değildir. Herşey döner dolaşır yine maliyetine dayanır.

 

Bundan sonraki terörle mücadele döneminde bu tür yapılara ihtiyaç duyulacaksa, devletimiz bu maliyetleri karşılama konusunda muktedirdir, eminim. Hiçbir kardeşimizin canı ile bu meblağlar kıyas kabul etmeyecektir.

Şimdiye kadar neden böylesi yapılar yapılmadı? diye sorabilecek arkadaşlarımıza ise şöyle cevap vermek isterim:

Bahsettiğim beton teknolojisinin dünyadaki gelişimi son 10-15 yıla dayanır. Bu teknolojinin ülkemizde kullanılabilir olması ise daha sonraki döneme denk gelir.

 

Bu yazıyı neden yazdım?

 

Aktütün Karakolu'muzun fiziki şartlarını bu üzücü olay ile öğrendikten sonra aklımdan hep bu anlattıklarım geçti. Bölük veya tabur büyüklüğündeki askeri birliklerimizin saldırılarda ilk andaki zaafiyetlerini böylece indirgeyebileceğimizi düşündüm. Devletimiz bu imkanları sağlama konusunda bundan sonra daha farklı yaklaşım gösterecektir diye umuyorum.

 

Bu iletiyi, olayı bir Audi otomobile indirgeyen ve bunu savunanların **********Rakamlar ortada.

Herhalde buna benzer saldirilarda sehit düsen tüm mehmetcikler Aktütün'de görev yapiyorlardi ve sanki diger görev yerleri gercekten son teknik donanimli. Bana göre anlatilanlarin hepsi hikaye ve suclulari korumak. Vatan vatan diyoruz ama vatan icin carpisan evlatlarimizi korumuyoruz. Kac bin tane vatan evladimiz acaba bu tip ihlallerden dolayi sehit düstü acaba?????? Keske doguda ve cephede askerlik yapan askerlerler yasadiklarini anlatma imkani bulsalarda kamu oyunda paylassak. O zaman görürürz aki da karayida.

Gönderi tarihi:
Herhalde buna benzer saldirilarda sehit düsen tüm mehmetcikler Aktütün delerdi. Bana göre anlatilanlarin hepsi hikaye ve suclulari korumak. Vatan vatan diyoruz ama vatan icin carpisan evlatlarimizi korumuyoruz. Kac bin tane vatan evladimiz acaba bu tip ihlalerden dolayi sehit düstü acaba??????

 

Cevabımdaki parametre mekan değil, zamandır.

Bu teknolojinin dünyadaki keşif sürecini ve ülkemizdeki yerini de anlattım.

 

************

Gönderi tarihi:
Herhalde buna benzer saldirilarda sehit düsen tüm mehmetcikler Aktütün'de görev yapiyorlardi ve sanki diger görev yerleri gercekten son teknik donanimli. Bana göre anlatilanlarin hepsi hikaye ve suclulari korumak. Vatan vatan diyoruz ama vatan icin carpisan evlatlarimizi korumuyoruz. Kac bin tane vatan evladimiz acaba bu tip ihlallerden dolayi sehit düstü acaba?????? Keske doguda ve cephede askerlik yapan askerlerler yasadiklarini anlatma imkani bulsalarda kamu oyunda paylassak. O zaman görürürz aki da karayida.

 

Sn.Arkadaşım,

 

Bilmediğin, anlamadığın konularda tekrar tekrar yorum yapmanın nedeni acaba demokratlık mı yoksa başka bir şey mi? Bizi sıkıştırdığını mı düşünüyorsun bu konuları açarak, amacın üzüm yemek mi? Yoksa, bağcıyı dövmek mi?

 

Tabii ki her kurum eleştirilebilir. Bilmiyorsan, biraz araştır da konuş, Erdal Sarızeybek'i oku mesela. Sn.Cyrano bir örnek vermiş, görmedin mi? Yoksa, onu da mı okumadın. Polislerin herhangi bir operasyonunda verdiği şehitler olmuyor mu? Bunun için kuruma mı saldırmak gerekir. Nedir amacın?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Hic alakasi yok. Son olaya teknolojye dayandiriyorsunuz, ya öncekilere ne cevap vereksiniz acaba???? ***********.

 

 

Son olayı teknolojiye dayandırıyorum evet. Ancak ben, bu olay ve bundan öncesi için konuşmuyorum.

Bundan sonrası için ne yapılabilir onu düşünüyorum. Teknolojinin gelişim tarihini de veriyorum üstelik.

Bu konu ile teknik her türlü detayı her istenilen kişi ile tartışabilirim de. ÖM ile adres-telefon-fax-firma bilgilerim de alınabilir.

 

Anlatamadım mı?

 

Anlayamadınız mı?

 

Amacınız mı farklı?

Gönderi tarihi:

Görülüyor ki bu baskının sebebi, sınırın dağlık bölgede olması. Burayı korumak zor. Öte yandan, korumasanız da olmaz. Tartışma sürekli, karakolun yerinin doğru olup olmadığı konusuna geliyor. Askerlik bile yapmamış olanlar fikir bildiriyor ve fikirlerinde ısrarcı oluyor. Öncelikle, Jandarmanın o karakolda olmasının asıl nedeni sivil halkı ve mevziyi saldırılardan korumak. Ordumuz zaten askeri yönden değerlendirmeyi ve gerekli muhakematı mutlaka yapıyordur.

 

Sınır ötesi operasyonlar yapıldığı zaman bu tür saldırılar o kadar sık ve etkili olamıyordu. Teröristler, sınır ötesinde takip edilmedikçe, tekrar toparlanıp aynı saldırıyı yapabilir. Ancak, bu hükümet bu konuda gerekli siyasi iradeyi gösterememiş ve doğal hak olan sınır ötesi takip konusunda, ABD'ye K.Irak sınırının ihlal edilmeyeceğine söz vermiştir. Asker, bu siyasi iradeyi hükümetten göremediği için bunu sınır ötesi operasyon yapamıyor. Eli kolu bağlanmış durumda, bir savaşa sebep olmamak için hükümetten gelecek yeşil ışığı bekliyor.Sınır ötesinde düzlük yerde, öyle kısa süreli değil uzun süreli bir mevzi oluşturup bunların kökü tamamen kazınabilir.

 

Bu olayda tepkimizi yetersiz buluyorum. "Şehitler ölmez, Vatan bölünmez"'le kalıyor sadece. Sn.Kaplan arkadaşımız oraya gidip etten duvar oluşturmayı önermiş, gayet doğru bir yaklaşım ama bu da hiç dile getirilmiyor. Oysa, Şehit cenazelerinde sadece, 'Ordu K.Irak'a, hükümet uyuma' diye hep bir ağızdan bağırsaydık bile, bu hükümete baskı oluşturur ve mecburen hükümet, pasif diplomasiden vazgeçip bu dirayeti gösterir ve ordusuna sahip çıkar. Asıl demokrasi budur.

 

Fakat, durum tam tersi oluyor, yandaş medya, askere veryansın ediyor, verilecek tepkiyi saptırma çabası içinde, gece gündüz milletin kafasını karıştırıyor. Bir yandan birlik, beraberlik klişesi öte yandan ordumuza güveni sarsma yönünde çabalar...Onlar da biliyorlar, bana dokunmayan yılan bin yaşasın tavrı devam ettiği sürece, bu tepkiler lafta kalır, kuru gürültüden öteye geçmez.

 

Birey olarak, ben de şu anda giderim, orada çarpışırım, şehit olurum, helal olsun kanım bu vatana diyoruz ama bir türlü aklımızı çalıştırıp, birlik olamıyoruz maalesef!

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Son olayı teknolojiye dayandırıyorum evet. Ancak ben, bu olay ve bundan öncesi için konuşmuyorum.

Bundan sonrası için ne yapılabilir onu düşünüyorum. Teknolojinin gelişim tarihini de veriyorum üstelik.

Bu konu ile teknik her türlü detayı her istenilen kişi ile tartışabilirim de. ÖM ile adres-telefon-fax-firma bilgilerim de alınabilir.

 

Anlatamadım mı?

 

Anlayamadınız mı?

 

Amacınız mı farklı?

O kadar gencimizin hunharca öldürülmelerini buradan sadece teknelojiye baglamamiz hicte dogru olmaz. Teknolojimiz eski diyede mehmetcikleri kimse ölüme atamaz. Eskileri konusamayan ilerisi icin hic bir seyler düsünemez, cünki yanlisini göremeyen dogruyu nasil bulsunki. Gereksiz sorularada hic ihtiyac yok.

Gönderi tarihi:
Sn.Arkadaşım,

 

Bilmediğin, anlamadığın konularda tekrar tekrar yorum yapmanın nedeni acaba demokratlık mı yoksa başka bir şey mi? Bizi sıkıştırdığını mı düşünüyorsun bu konuları açarak, amacın üzüm yemek mi? Yoksa, bağcıyı dövmek mi?

 

Tabii ki her kurum eleştirilebilir. Bilmiyorsan, biraz araştır da konuş, Erdal Sarızeybek'i oku mesela. Sn.Cyrano bir örnek vermiş, görmedin mi? Yoksa, onu da mı okumadın. Polislerin herhangi bir operasyonunda verdiği şehitler olmuyor mu? Bunun için kuruma mı saldırmak gerekir. Nedir amacın?

 

Saygılar.

Amacim cok acik ve net. Bu yanlis ve bozuk züzene dur demek istiyorum. Artik genclerimiz bazi cevreler icin öldürülmesin istiyorum. Evet bizler konulari bilmiyoruz, ama sizler daha iyi biliyorsunuz. Bilenler cok oldugu icin o kadar insanimiz yillardan beri öldürülüyor. Dünyanin her yerinde olan seyler, hata yapan kurumlar hesap vermek zorunda, ama Türkiye haric malesef. Polisin sehit düsmesi, operasyonun hazirlanisindaki bir hataya bagliysa tabiiki o kurum onun hesabini verecek, Askeriyeyse yanlis yapan oda hesap verecek. Tüm gelismis ülkelerde durum budur. Ama tabii biz bu konularida bilmedigimiz icin, herhalde yanlis yaziyoruz. Kusura bakmayin, siz belki her seye amen diyebilirsiniz, ama ben aslaaaaaaaaa.

Gönderi tarihi:

yeni genel kurmay baskanın karısı kızı yada oglu hakkında bir yolsuzluk bulunmadı sanırım...

yeni genel kurmay baskanını bir acıgını ortaya cıkartamadılar sanırım..

yeni genel kurmay baskanı istedikleri gibi olmadı sanırım..

pkknın bu saldırısı en cok kimin yararına oldu?

akp karsısında kalan tek kurum hangisiydi?

bugun suclanan hatta yakında cıkacak malum medyada istifası istenen kim olacak?

Türk Silahlı Kuvvetlerine olan güveni yıktıktan sonra bu ülkeyi kim ayakta tutacak?

ulkenin ayakta durmasını isteyen kim?

bırakın sallansın... sanki bu ordu kendi askeri ölsün diye gözgöre göre hicbirsey yapmamıs... sanki bu ordu kendini zor durumda bırakmak icin elinden geleni yapmıs... bunamı inanıyorsunuz?

göz göre göre kim lades der? hangi akılsız bunu yapar?

pkkanın bu baskını en cok kime yarar sagladı?

fenerler sönmek üzereyken

yolsuzluklar ayyuka cıkarken

bizi sehit kanı uzerinden siyaset yapmakla suclayanlar, aynı kan üzerinden o sehitlerin mensubu oldugu orduya saldırırken hicmi gormuyorlar?

yeni genel kurmay baskanı istedigniz gibi bir kukla olmadıgı icinmi simdi elinizdeki bu fırsatı sonuna kadar kullanmaktaki kana susamıslıgınız?

yazık.. sizde bu ulkenin vatandasısınız...

bu kadarmı rahatsız ediyor sizi Türkiye Cumhuriyeti vatandası olmak...

bu kadarmı rahatsıssınız bu ülkenin ferdi olmaktan... secde ettigniz adamlar sizi ahirette kurtaracakmı sanıyorsunuz?

benden yana ne hakkınız varsa helal olsun... bu kadar muhtacsanız neyim varsa sizin olsun... nasıl bir ulkeymişki yuz yıllardır paylasamaıyorsunuz...

bugun bu satırları yazabiliyorsanız bu kimin sayesinde sanıyorsunuz?

ama haklısınız...

umarım bundan sonra hersey akp ve akpliler gibi dusunenlerin istedikleri gibi olur...

benden eyvallah...

Gönderi tarihi:
Amacim cok acik ve net. Bu yanlis ve bozuk züzene dur demek istiyorum. Artik genclerimiz bazi cevreler icin öldürülmesin istiyorum. Evet bizler konulari bilmiyoruz, ama sizler daha iyi biliyorsunuz. Bilenler cok oldugu icin o kadar insanimiz yillardan beri öldürülüyor.

.

.

 

Hoppala! Şimdi de suçlu biz olduk! Hey Allahım ya! Ne diyim sana!

Gönderi tarihi:
NEYİN KAVGASINI VERİYORSUNUZ...

 

- Vakit ve Taraf'ın sorularının mantıksız olduğunun mu?

HAYIR

 

- TSK'yı korumanın mı?

TSK böyle korunamayacağına göre HAYIR

 

- Vakit ve Taraf'ın taraf olduğunun mu?

Bunu bilmeyen olmadığına göre HAYIR

 

- Pekiyi, sizin derdiniz ne? Başından beridir diyorum, kim sorarsa sorsun ortada büyük bir sorun vardır. 17 cana mal olan...Ve birilerinin çıkıp da hesap vermesi şarttır...

 

Şimdi siz de kalkın ve bunlara cevap verin...

Kimden hesap soralim sorma yetkimiz varmi.. muhalefete bile otur oturdugun yerden diyen adamlardan mi hesap soracagiz. yoksa ülkemizin baskomutani gülden mi hesap soracagiz!

 

karsimizda PKK mi AKP mi yoksa vakit mi yoksa taraf mi var okadar ic ice girmislerki KOCA bir Ergenokon olmuslar... onun icin kolaymi sormasi ondan dolayiki bizde ayirarak tek tek soruyoruz hedef kücültüyoruz ne yapalim sayin bekir..

 

birde sizin bize böyle yüklenmeniz biraz agir oldu onun icin diyorumki.. hesabi, hesabi´da kesenler versin!

Gönderi tarihi:

Kim suçlu ise ondan hesap sorun...Halkın, her zaman hesap sorma hakkı vardır.

 

Karşınızda kimin olduğunu çıkartamıyorsanız yönünüzü değiştirin. Karşınıza bakmayı kesin ve olaya bakın. Sizce kim suçlu...PKK'mı...?

 

Bunları soran ben mi?

 

Böyle bir olayın vukuu bulmasına neden olan değil de, bundan kendine bir kar devşirmeye çalışan mı?

 

Dün şunu diyorduk. Hava Kuvvetleri Komutanı bizzat bir hava saldırısına komuta etmek zorunda mıdır veya her hava sahasına...Siz, Cumhurbaşkanı'nın Ordunun başı olmasına mı takıldınız.

 

Suçluyu yanlış yerde aramak ayrı birşeydir suçluyu gizlemeye çalışmak ayrı birşeydir. Sizce bu olayda bir garabet yok mu dedim ama ne oldu...Vakit ve Taraf'a giydirmeye çalışmak da ne...Vakit'le, Taraf'la ne işiniz var.

 

Olayda bir garabet var mı yok mu sizin kafanızda...YOKSA YOK, VARSA VAR...

 

Bu kadar zor mu? İşte bizim hesabımız böyledir...Bizde kimsenin hesabı kalmaz...

Gönderi tarihi:
O kadar gencimizin hunharca öldürülmelerini buradan sadece teknelojiye baglamamiz hicte dogru olmaz. Teknolojimiz eski diyede mehmetcikleri kimse ölüme atamaz. Eskileri konusamayan ilerisi icin hic bir seyler düsünemez, cünki yanlisini göremeyen dogruyu nasil bulsunki. Gereksiz sorularada hic ihtiyac yok.

 

Bu olayı "sadece teknolojiye" bağlar bir yanım mı var benim?

O anlattıklarımı, bundan sonraki dönemde çözüm olabilir diye düşündüğüm için anlattım.

Ama siz buradan şu söylediklerinizi çıkarıyorsanız, ben gerekli olduğu için yeniden sorarım;

Amacınız mı farklı?

Gönderi tarihi:

17 Ekim 2007...

 

Meclis tezkereyi oylayacak.

 

21 Ekim 2007...

 

Dağlıca baskını, 12 şehit.

 

4 gün sonra yani.

 

***

 

8 Ekim 2008...

 

Meclis tezkereyi oylayacak.

 

4 Ekim 2008...

 

Aktütün baskını, 17 şehit.

 

4 gün önce yani.

 

***

 

Hálá deniyor ki:

 

"İstihbarat mı yok acaba?"

 

Daha nasıl istihbarat olsun ki?

 

***

 

Ama, takıldığım konu başka...

 

***

 

15 şehit verdik.

 

Cumhurbaşkanı yurtdışı gezisini iptal etti, cenaze törenine katıldı.

 

Başbakan yurtdışı gezisini iptal etti, cenaze törenine katıldı.

 

İçişleri Bakanı cenaze törenindeydi. Savunma Bakanı cenaze törenindeydi.

 

***

 

2 gün sonra...

 

Aynı çatışmada kaybolan 2 evladımızın daha şehit oldukları ortaya çıktı. Haliyle, cenaze törenleri de 2 gün sonra yapıldı.

 

***

 

Cumhurbaşkanı gelmedi.

 

Finlandiya’ya gitti.

 

Savunma Bakanı gelmedi.

 

Makedonya’ya gitti.

 

Başbakan yok.

 

İçişleri Bakanı yok.

 

Hesapta Irak’a nota veriyoruz...

 

Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği Komisyonu’nun düzenlediği "cinsel eşitliği geliştirme semineri"ne gitti!

 

***

 

Dolayısıyla.

 

Siz siz olun, şehit olacaksanız, grup halinde, topluca şehit olun kardeşim...

 

Yoksa, valiyle, kaymakamla falan idare etmek zorunda kalırsınız.

 

 

Yılmaz Özdil / Hürriyet

Gönderi tarihi:

Bu karorakola yapılan saldırıları incelediğimiz takdirde;

a-bu saldırılar 150-300-500 civarında kişilerce yapılıyor.

b-Kademe uygulaması ile dalga dalga geliniyor.

c-Kaçabilecekleri yolu illaki koruma altına alıyorlar

d-Aynı zamanda saldırı pozisyonundalar ve birbirlerini kollama pozisyonundalar

e-Bu saldırı esnasında hertürlü destek ve intikal kıtalarına pusu kurabiliyorlar.

f-Termal kameralardan ıslaklık yolu ile kaçabiliyorlar

g-Orta ve ağır silahları ustalıkla kullanabiliyorlar

h-Bizi sürekli vuruyorlar.

Tüm gazetelerin yada yorumların neticesi ne yazık ki buraya çıkıyor.

 

Pardon bu karşımızdaki ne böyle?

Dünyanın en gelişmiş ve en iyi organizasyon yapabilen yüksek tekniğe sahip 500 kişilk operasyon timi mı?

1000 kişi olsa ne yazar

Gönderi tarihi:
Maliye Bakanlığı'nın bütçe verileri "Mali yetersizlik yüzünden, karakolları taşıyamadık" diyen Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Iğsız'ın sözlerini doğrulamıyor. Maliye'nin geçen yıl Genelkurmay'a 12 milyar 997 milyon YTL'lik ödenek ayırdığı, ancak bu paranın 1 milyar 277 milyon YTL'lik kısmına hiç dokunulmadığı belirlendi.

 

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın terör örgütü PKK'nın baskınına maruz kalan Aktütün Karakolu'nun yerinin bugüne kadar değişmemesinin sebepleri arasında "maddi imkansızlıkları" da göstermesi tepkiye yol açarken, bütçe verileri, askerlerin herhangi bir parasal sıkıntı yaşamadığını, aksine ödeneklerinin bir bölümünü harcayamadıklarını ortaya koydu.

 

 

 

Son 3 yılda tasarruf var

 

Maliye Bakanlığı bütçe verilerine göre asker son 3 yıldır güvenlik harcamaları konusunda adeta tasarruf"a gitti. Buna göre 2006'da askeri savunma hizmetleri için bütçeden askere 11 milyar 828 milyon YTL ödenek ayrıldı. Asker bu paranın tamamını kullanabilirdi.

 

Ancak bütün bir yıl boyunca yapılan harcama tutarı 11 milyar 484 milyon YTL'de kaldı. Böylece 344 milyon YTL harcanmadığı için Maliye'ye kaldı. 2007'de tasarruf daha da büyüdü. 12 milyar 997 milyon YTL'lik ödeneğin sadece 11 milyar 720 milyon YTL'sini kullanan asker 1 milyar 277 milyon YTL'lik ödeneği Maliye'de bırakmış oldu.

 

Bir gazetenin nasıl beyin yıkayabileceğine manidar bir örnek. Sanki ödeneğin büyük bir kısmı harcanamayıp iade edilmiş. Bilmeyenler için ufak bir açıklama yapayım.

 

Her yıl Kurumlara belirli bir bütçe ayrılır. Ödenekler genel olarak 27 Aralık'ta tamamen kullanılmalıdır. Tamam siz 31 Aralık biliyorsunuz ama Defterdarlıklarla çalışanlar bilir ki; Defterdarlık 31.12'den önce hesapları kapatmak ister. Dolayısıyla elinizde ödenek kaldı ise; gelecek yeniden ödenek verilene kadar iade olmuş olur. Ve bu kurumlar için tehlikeli bir durumdur. Niye mi? Yarın ödenek istediğinizde; size ödeneği tesis edecek olan yer (Maliye) yahu arkadaş, geçen yıl size şu kadar ödenek vermişiz şu talebinize karşılık, siz bu sene daha fazla istiyorsunuz, harcayamazsınız o kadar parayı o yüzden istediğinizden biraz daha az ödenek verelim size denilir.

 

Normal olan bu ama mesela 2007'de ödenek arttırılmış 2006 tarihinde ödeneklerin hepsi kullanıl/a/madığı halde. Hakeza, 2007 yılında da ödeneğin tamamı kullanılmamış. Askerimizin tasarruf kabiliyeti takdire şayandır o ayrı. Ama, yukarda belirttiğim durumu yaşamak istemeyen dandik kurumlar dahi ellerine geçen para ile kah temizlik maddesi stoku, kah tepegöz stoku yaparken daha ehemmiyetli bir mezvuuda asker niye bu ödeneğin tamamını kullanmıyor...Kullansaydı da niye kullanıyor diye sorardık...

 

Yalnız gazetenin "SADECE" demesi, ne büyük bir aldatmaca. Yakaşık 13 milyar ödeneğin 11milyar750 milyonu kullanılmış. Yani kullanılmayan "SADECE" 1.25 milyar YTL...Sahi bu milyar YTL kaç Amerikan Doları ediyor. Eskiten Katrilyon filan gibi şeyler vardı, şimdi kafam karışıyor ayırt edemiyorum yahu...Bugün dolarda almış başını gitmiş, mümkünse 2 hafta evveline göre hesap yapalım...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.