Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Dosyadaki tuhaf bir konuşma!

 

050820080918415818642.jpg

Ergenekon dosyasında Kuvay-i Milliye Derneği Genel Başkanı Fikri Karadağ’a ait kurmaca belgede, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt arasında bir gizli görüşme yapıldığı ve görüşmenin hakaretler içerdiği iddia edildi

 

 

Ergenekon terör örgütünün liderleri arasında olduğu öne sürülen Kuvay-i Milliye Derneği Genel Başkanı M. Fikri Karadağ’ın yazdığı 3 sayfalık, “Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde” başlıklı kurmaca yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasında bir gizli görüşme yapıldığı iddia ediliyor.

 

İddianamenin eklerinde yer alan dökümanda Karadağ, Erdoğan ve Büyükanıt arasında yaşandığını iddia ettiği dilayoglara yer veriyor.

 

Bu diyaloglar özetle şöyle:

Büyükanıt: Sayın Başbakan Şemdinli iddianamesi kapsamında elde ettiğimiz istihbarat TSK’ya karşı hükümetinizin ve partinizin bir komplo içinde olduğunu gösteriyor. Bana ve TSK’ya karşı tavrınızı ve YAŞ’a yönelik dış destekli oluşum tezgâhını kabul etmemizi ve sessiz kalmamızı bekleyemezsiniz. Eğer bugüne kadar TSK olarak, sorumlu paşalar birçok tepkiyi Anayasal platformda şahsınıza ve makamınıza iletmemişsek ülkemizde bir kaosa malzeme edinmekten çekinmemizdendir, ‘TSK konuştu, ekonomi çöktü’ dedirtmemek için kamuoyuna açık konuşmadık. Ama hükümetinizin ve partinizin dış destekli TSK’ya yönelik hamlelerine çok fazla seyirci kalamayız.

 

Erdoğan: Sayın Paşam, korkmayın ‘TSK konuştu’ diye Türkiye’de ekonomik kriz çıkmaz. Dünyanın önde gelen finans kuruluşlarıyla anlaştık. Şemdinli iddianamesinde size ve TSK’ya yönelik araştırılması gereken ne varsa araştırılacak. Türkiye artık TSK’nın kontrolünde bir ülke değil, millet idaresinin hâkim olduğu bir ülke olacaktır. TSK’da bir paşa da konuşsa ekonomide bir şey olmaz. Rockefeller gibi dünyanın en zengin, en güçlü gruplarıyla birlikte hareket ediyoruz.

 

Büyükanıt: Sayın Başbakan, bu üslup Türk Hükümeti’nin Başbakanı’na ait olamaz. Dünyanın önde gelen finans kuruluşları ile TSK’nın Anayasal sorumluluklarını yerine getirmesini engellemek için mi anlaştınız? Sayın Başbakan, Türkiye’ye karşı bir komplonun içindesiniz. Şemdinli’de Türk askerine karşı girişilen linç hareketinin arkasında partinizi iktidara taşıyan dış güçlerin istihbarat servisleri var. Sayın Başbakan, Şemdinli araştırılırsa TSK aklanır, ben aklanırım ama siz bu işin altında kalırsanız. Sayın Genelkurmay Başkanım, soruşturmaya gerek görmeyerek beni değil, Türk Hükümeti’nin onurunu ve haysiyetini korudu. Şayet, Şemdinli iyice soruşturulursa o işin ardından siz, sizin müsteşarınız ve sizi destekleyen dış güçler görülecekti.

Hükümetinizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil ettiğini unutuyorsunuz. Sayın Başbakan, siz Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı değil, Rockefeller’ın başbakanı olmuşsunuz.

Erdoğan: Sayın Paşam, istihbaratınız yanlış, Şemdinli’deki hadisenin ardında TSK’daki “Savaş Lordları” var.

 

Büyükanıt: O “Savaş Lordları”, AKP’yi iktidara taşıyanların içinde. Sizin ve partinizin arkasında “Savaş Lordları” var. Bazı müttefiklerimiz, partinizi ve sizi “Truva Atı” olarak kullanıyorlar. Siz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Başbakanı değilsiniz, ‘Savaş

 

Lordları’nın başbakanısınız!

Çuval olayını Türk Silahlı Kuvvetleri’ni cezalandırmak için sizi iktidara getiren ABD içindeki güçlerle birlikte tezgâhladınız. Şemdinli hadisesini sizi iktidarda tutmaya çalışan siyonistler ve İngilizler kurguladı. Siz Türk milletine değil siyonistlere güvenen bir korkaksınız! TSK bu durumu eninde sonunda ortaya çıkaracaktır.

 

Erdoğan: Türkiye, bizim kontrolümüzde, TSK da benim kontrolümde. Kimi istersem onu paşa, Genelkurmay Başkanı yaparım. Biz ABD ile anlaştık, Irak’a da İran’a da Suriye’ye de birlikte operasyon düzenleyeceğiz. BOP’ta ABD bizi de ortak olarak görüyor. Sayın Paşa, Türkiye artık TSK’nın elinde değil.

 

Büyükanıt: Bu görüşmeyi Sayın Genelkurmay Başkanıma rapor etmek zorundayım. Sizler, gerçek Müslüman olamazsınız, sizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamazsınız? Bu haliniz apaçık bir ihanet.

 

İhanetiniz cezasız kalmayacaktır. Bu millet sahte dincilerden, sahte Atatürkçülerden, sahte milliyetçilerden, sahte demokratlardan çok çekti ama eninde sonunda hepsini cezalandırdı.

Erdoğan: Hiçbir şeye gücünüz yetmeyecek. Türkiye başka ellere geçti ve geçiyor. Her yere hâkimiz, Size tavsiyem, siz de bize katılınız.

 

Büyükanıt: Sayın Başbakan... Sizler gibi ihanet içinde olamam...

 

Erdoğan: Beni yanlış anladınız. (Ayakta Paşa’nın çıkmasını engellemeye çalışırken)... Biz Şemdinli olayında Savcı’yı cezalandıracağız. Bazı cemaatler, TSK’nın aleyhinde olabilir. Olayı onların uzantıları araştırdı.

Büyükanıt: Bu tavırlar ve yalakalıklar bir Başbakan’a yakışmıyor. Bu ********* ortamdan çıkıyorum, toplantı bitmiştir.

 

‘Yanlış yaptık’

 

Bu diyalogların ardından metinde parantez içinde şunlar yazıyor: “RTE, bir takım telefon konuşmaları yapar. Çok sinirlidir. ‘Birini bul, Paşa’yı teskin etsin arkadaş, çok büyük yanlış yaptık. Kim dediyse Yaşar Büyükanıt her türlü teklife açık diye bizi yanılttı, onu bana bulun, ismini verin’ emirleri ve azarları birbirini kovaladı) (MİLLİYET)

  • Cevaplar 140
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Vayyyyyyyyyyyy beeeeeeeeeee :huh::mellow:

 

Harbiden enteresan... :nuke: Şaştım kaldım, acaba olmuş mudur bu gerçekten :online2long: olmuşsa helal olsun Büyükanıt'a, büyük adammış gerçekten...

Gönderi tarihi:
şu hale bak, ikimizde aynı tepkiyi vermişiz :D:w00t:

o zaman ben sileyim benim iletiyi :lol::stuart:

 

verilecek tek ortak tepki bu olsa gerek bence bizden sonra kimse buraya tepkisini yazmasın :D

 

nasıl sulandırıyorum ben buraları böyle dimi dimi...çok ayıp bana ...

Gönderi tarihi:
........................................................ sildim. :P

 

yeni baslangic: halen ne dogru ne yalan bilemiyorum ;)

 

 

yine olmamışşşşşş maalesef, "vaaaayyy beeeee" diyip ardından da şu emotionu da koyman gerekiyordu bak şu emotion :huh:

Gönderi tarihi:
Dosyadaki tuhaf bir konuşma!

 

.

.

 

Bu diyalogların ardından metinde parantez içinde şunlar yazıyor: “RTE, bir takım telefon konuşmaları yapar. Çok sinirlidir. ‘Birini bul, Paşa’yı teskin etsin arkadaş, çok büyük yanlış yaptık. Kim dediyse Yaşar Büyükanıt her türlü teklife açık diye bizi yanılttı, onu bana bulun, ismini verin’ emirleri ve azarları birbirini kovaladı) (MİLLİYET)

 

yok o kadarde değil hiç inandırıcı değil...o nedenlemi bu samimiyet..

 

 

'HAYALİ KONUŞMA'YA SERT TEPKİ

Başbakanlık, bir gazetede Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Büyükanıt arasında geçtiği ifade edilen karalama senaryosunun gazetecilik ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaşmadığını bildirdi.

 

Başbakanlık Basın Merkezi'nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklama şöyle:

 

''Bugünkü Milliyet gazetesinde 'hayali konuşmalar' başlığı ile hezeyan olduğu peşinen kabul edildiği halde Sayın Başbakanımız ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar Büyükanıt'ı hedef alan bir karalama senaryosunun gündeme getirilmiş olması gazetecilik ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaştırılmamaktadır.

 

Kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetinin ürünü olan bu hezeyanların hangi maksatla gazete sayfalarına taşındığı hususunu kamuoyumuzun takdirine bırakıyoruz.''

Gönderi tarihi:
Lordları’nın başbakanısınız!

Çuval olayını Türk Silahlı Kuvvetleri’ni cezalandırmak için sizi iktidara getiren ABD içindeki güçlerle birlikte tezgâhladınız. Şemdinli hadisesini sizi iktidarda tutmaya çalışan siyonistler ve İngilizler kurguladı. Siz Türk milletine değil siyonistlere güvenen bir korkaksınız! TSK bu durumu eninde sonunda ortaya çıkaracaktır.

Dosyadaki tuhaf bir konuşma!

 

evet banada tuhaf geldi, yukardaki olayi gerceklestirmek?

 

 

:shuriken:

Gönderi tarihi:

Şimdiye kadar yandaş medya iddianamede duyduğu herşeye inandı, orada adı geçen herkesi kötüledi suçladı hatta dediler ki bu ulusalcılar "kafa karıştırıp, kaos ortamı yaratarak darbe için uygun zemin hazırlıyorlardı" bile dediler.

Demediler mi?

Demiş olmalılar ki zaten İlhan Selçuk'un Cumhuriyet'i bombalattığını da dediler.

Uğur Mumcu'yu da ulusalcılar öldürdü, PKK'yı da aynı adamlar kurdu dediler.

 

Şimdiiiiiiiii;

Bu canına yandımın kaos ortamı öyle birşeydir ki, gün gelir adamı geriden şişleyiverir. Ahanda buyrun size kaosun kralı: Tayyip'ten masallar. Flaş flaş flaş Yoksa o da mı Ergenekoncu?!!! Ağar'a rüşvet vermeler, Büyükanıt Paşaya teklifler, şirinlikler filan?

Cemaatlere hoş görünüp aradan parsayı toplama hesapları mı yoksa?

 

Dedim ya size kaosun kralı bu...

 

Ancak bu yazdığım tarzda düşünen, bu fikirleri ciddiye alan varsa yazık. Bahsettiğimiz yandaş medyanın ürettiği gibi aynı hastalıklı düşüncelerdir bunlar. Bir insanın böyle kurgular yapabilmesi için ruh hastası olması lazım. Başbakanı sevmem, fikrini benimsemem, milyon tane oyum olsa birini vermem ama böylesi yakışıksız iftiraları da onaylamam.

Şimdiye kadar yandaş medya böyle yapmadı, herkes aklına geleni yazdı, akıl-edep firar etmiş şekilde davrandı diyebilirsiniz, haklısınız. Ancak demokratlık, siyasette dürüstlük, akılcılık, ahlak-edep zor iştir, incedir. Bunu yandaşlar bu kavramları bilmez, şimdi bu yazdıklarımı anlamayacaklardır da. Erdoğan'ın açığını buldular ama kullanmıyorlar, deli bunlar bile diyeceklerdir. Desinler dursunlar, bize ne hastalıklı fikir ne de ******* insan lazım.

 

Ha derseniz ki, ya doğruysa?

O zaman eğlence yeni başlıyor demektir :)

Gönderi tarihi:
Dosyadaki tuhaf bir konuşma!

 

Kimin konusmasi acaba? Bak arkadaslar bu konusma gercekten olmus gibi konusuyorlar ...

 

Ergenekon dosyasında Kuvay-i Milliye Derneği Genel Başkanı Fikri Karadağ’a ait kurmaca belgede, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt arasında bir gizli görüşme yapıldığı ve görüşmenin hakaretler içerdiği iddia edildi

 

Arkadaslara soruyorum ... "Kurmaca" ne demek?

 

Ergenekon terör örgütünün liderleri arasında olduğu öne sürülen Kuvay-i Milliye Derneği Genel Başkanı M. Fikri Karadağ’ın yazdığı 3 sayfalık, “Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde” başlıklı kurmaca yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasında bir gizli görüşme yapıldığı iddia ediliyor.

 

Yani Karadag adli sahis 3 sayfalik Basbakan ile GKB arasindaki konusmayi hayal edip , yaziya dökmüs.

Sahsin ruh halini gösterme acisindan iddianamede ilginc bir detay ...

Karadag yazmayi sever ... Zekeriya Öz´e de bir mektup yazmis :

 

Karadağ, rüyasında savcıyı görmüş: ‘Hesap günü’ boynunda demir bukağılar vardı

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Kuvayi Milliye Derneği Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ, cezaevindeyken Savcı Zekeriya Öz’ü rüyasında görmüş.

 

Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Savcı Öz’e 9 Mart 2008 tarihinde bir mektup yazan Karadağ, gördüğü bir rüyada hesap gününde olduğunu ve sorguya çekildiğini anlatıyor. Karadağ, cuma namazlarından bazılarını neden kılmadığı sorusunun yöneltildiği anda Öz’ü zincirler içinde gördüğünü dile getiriyor.

 

Karadağ mektubuna, “Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi dosdoğru kullarının, hükmettiği zaman, Allah rızası için, adalet ile hükmedenlerin üzerine olsun.” diye başlıyor. Ardından ‘Muhterem savcı bey’ diyerek rüyayı anlatıyor: “Size 5/6 Mart 2008 gecesi görmüş olduğum rüyamı arz etmek zorunda bırakıldığım için, beni mazur görmenizi istirham ediyorum. Zira, devam eden üç gecede de sizi haberdar etmem konusunda ısrarla ikaz edildim. Rüyamda, “Hesap günü bütün insanlar toplanmışlar, sıra bana geldiğinde, şükürler olsun, defterimiz sağımızdan, nurumuz da önümüzden tecelli ettirildi. Yalnız, bana bazı cuma namazlarımın eksik olduğu, neden ihmal ettiğim sorulduğu anda, sizi karşımda, boynunuzda bukağılarla ve zincirlere vurulmuş halde gördüm ve sebebinin tutuklu bulunduğum zamanlara denk geldiğini söylediler. ‘İşte kılamadığın cuma namazlarının günahı bu şahıstır’ dediler. Ben size hakkımı helal etmek istedimse de gelen buyrukta aynen şöyle denildi: ‘O, Yüce Allah’ın Hakk ve Hakim sıfatlarını taşıyan hakimlik görevini, Allah rızasını gözeterek değil, kendi ikbalini gözeterek adaletli kullanmadı. Mazlumların ahını aldı. O hesabı kesinleşenlerdendir.’ İster inanın ister inanmayın aynen böyle işte.”

 

Karadağ mektubunun devamında Savcı Öz’e bazı tavsiyelerde bulunuyor. Rüyayı savcıya ulaştırmasında bir hikmet olduğunu belirten Karadağ, “Pek muhterem savcı bey, Yüce Allah sizi affetmek ve tövbenizi kabul etmek için bunu yaptırmış olabilir inşallah. Benim size tavsiyem, eğer yaptığınız hatalar ve aldığınız ahlar varsa, bu kişilerin hepsinden de helallik almanız ve helalleşmenizdir. Takdir sizindir. Şu anda kutsal bir vazifeyi yapmış gibi kendimi huzurlu hissediyorum.”

 

Karadağ, hayatı boyunca adını duymadığı bir örgüt ile ilişkilendirildiğini dile getiriyor. Mektubun devamında “Bana bu iftirayı atanları iki dünyada da affetmiyorum ve hakkımı da helal etmiyorum. Yüce Rabb’imin ‘Bir insan öldüren, bütün insanları öldürmüş olur.’ ayet-i kerimesini bilen, Kur’an’ı 21 defa hatmetmiş, milyonlarca sayfa tefsir okumuş, şükürler olsun ki, Kur’an’ın hem fehmini, hem de ilmini hazmetmiş bir mümin olarak böyle bir şeyi asla aklımdan bile geçirmedim ve geçiremem de.” diyor. Mühenna Kahveci, İstanbul

Gönderi tarihi:

YAŞASIN LAİK CUMHURİYET!!!!niye yaşamasın ki...??

 

 

 

 

İddianamede Askeri Arazi Talanı!

Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan raporda, Çevik Bir’den Teoman Koman’a; Erol Çakır’dan Demirel’in yakınlarına kadar orgeneral rütbesinde askerlerin, vali, hakim, savcı ve emniyet görevlilerinin isimleri arazi yolsuzluğunda geçiyor.

 

Ergenekon tutuklusu Behiç Gürcihan'ın evinde ele geçirilen ve iddianameye giren 1 Haziran 2004 tarihli bir rapor, askeri alanda yapılan 'derin talan'ı gözler önüne seriyor. Raporda yolsuzluklara adı karışanlar arasında, emekli Org. Çevik Bir, emekli Org. Teoman Koman, dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır, Ahmet Özal ve Demirel'in yakınlarının isimleri geçiyor.

 

Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bir raporda, Büyükçekmece'deki arazi yolsuzluğuna orgeneral rütbesinde askerlerin, vali, hakim, savcı ve emniyet görevlilerinin de karıştığı belirtiliyor. Önemli iddiaların yer aldığı raporda, Yakuplu Limanı'na taşımacılık kooperatifi başkanı olarak jandarma tarafından getirilen kişinin uyuşturucu işinde kullanıldığı kaydediliyor. Raporda, yolsuzluklara adı karışan isimler arasında Süleyman Demirel'in yakınları, Emekli Orgeneral Çevik Bir, Emekli Orgeneral Teoman Koman, Ahmet Özal, dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır da yer alıyor. Yolsuzlukla ilgili soruşturma yapan emniyet personelinin ise dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın talimatıyla görevden alındığı belirtiliyor.

Gönderi tarihi:

yok artık yauu hakkaten yok artık, abartının da abartısı artık, hayır başkasıyla yapsa bu konuşmayı belki diyeceğim de paşanın böyle bir konuşmayı bu kadar bile uzattıracağını düşünmüyorum. Resmen elimizdesiniz bitti bu iş demiş yahu, konuşma tuhaf değil tuhaf sözü açıklayamaz bunu, inanasım gelmiyor bir türlü zorluyorum da kendimi...

Gönderi tarihi:

Aylardır yüzlerce insan için aynı haberler yapılırken, bundan hiçbir rahatsızlık duymayan başbakanın aklına, aynı haberlerden birisi kendisi için yapılınca birden bire etik, meslek ahlakı gibi değerler gelivermiş.

 

İşi gücü sabah akşam köşesinden sağa sola küfür etmek olan (bildiğin küfür) köşe yazarını yanından eksik etmeyen başbakan basın meslek etiği dersleri veriyor :)

 

Sormak lazım başbakana yandaş basının aylardır insanları bu tarz haberlerle karalarken basın ahlakı, meslek etiği icat edilmemiş miydi ?

Gönderi tarihi:

*******bugün cıkan bır haberde Abdullah Gül!ünde adının Ergenekon ıddıanamesınde oldugu yazılıydı,hemde 1988 de Suudı Arabıstanda ıscı olarak calısırken vermıs oldugu bır vekaletle ılgılı olarak.Atatürkcü ısımlerı kocaman mansetlerle kamuya sunanlar kendı adamları oldugunda tıslıyorlar.

Sımdı bütün olanlar ortada,ınsanlar tutuklanmıs aylardır cezaevlerınde,ınsan hakları cıgnenmıs,hakaret görmüsler ve hala görmekteler,ısbırlıkcı medya yargı olmus yargılıyor ve yargıca ımzala dıye sunuyor,bu ne rezalettır bu nasıl bır devlettır bu nasıl bır yönetımdır.Iddıanamede Denız Baykal var denıldı,RTE var Gül var,85 yasındakı adamı sabaha karsı evınden yakapaca alıp götürüyorsun ve sorgusuz sualsız,dıkta rejımlerındekı gıbı ıcerı atıyorsunda,yukarda ısımlerı ıddıanamede olanlar neden hala devletın basında ıktıdarın basında vede muhalefetın basında,bu cıddıyetsızlık degılmıdır,bu acıkca senaryo degılmıdır,sen ısıne gelenı tutuklayacaksın ısıne gelmeyenı ıse basıbos bırakacaksın,sen nasıl bır savcısın kı görevını yerıne getırmekte cıfte standart uyguluyorsun.

Ergenekon dosyası denılen senaryo dosyası dogmamıs bır cocuktur ve ölü dogacaktır,cünkü hıcbır adalet mekanızması eger adalete hızmet verıyorsa cocukların polıs hırsız oynaması gıbı bır ıddıaya cıddı olarak zaman harcamaz.

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:

Gerçek teröre, çetelere, mafya ya vederin devlete karşı olan her vatandaşın isteği doğal olarak ismine Ergenekon deyin veya susurluk deyin veyahutta başka bir isim takin tüm gerçeklerin gün ışığına çıkmasını ister. Benim kanımca bu tür derin devlet türünden terör kurumlarını ne AKP gerçekten yok etmek istiyor nede baska bir siyasi akım. Bunların amacı sadece ipi pazara çılmış ve artık yaptıkları gizlenemeyecek hale gelmiş bir çok katil zanlılarını tasviye etmekten başka bir şey değil. Cuntaya karşı olan neden 12 Eylül cuntacılarınıda yargı önüne çıkartmıyorki? Bunların yaptıkları sadece göz boyama. Daha Susurluğu bile tam cözmedilerki Ergenekon çetesinimi çözecekler. Derin devletin ıç çekişmeleri bunlar. Sözüm ona bunlarında hepsi vatanseverler. Varsın öyle vatansever olmasın daha iyi.

Gönderi tarihi:

Ramazan yaklastı,artık davetlı basın ordusu ıle ıftar cadırları zıyaret edılecek,davetlı basın oldugu ıcın basbakanın gıdecegı cadırların önüne büyük ıhtımalle pankartlar asılacaktır,Türk büyüklerınden en büyügü gelıyor dıye.Melıh Gökcek Ankara'da acılan Türk büyüklerı resım sergısıne kendı resmınıde koydurmus,cıddıyetsızlık örnegı bır davranıs.Aynen Atatürk'ün posterının yanına basbakanın(KIM BASBAKANSA)posterının asılması gıbı.****** bır davranıs ve Atatürk'e yapılan en büyük hakaretlerden bırıdır bu.

Rmazan yaklastı yıne mılletın kesesınden sankı mıllete yüklenen zamlar yetmezmıs gıbı muhtaclara yardımlar(AKP yardımı dıye)ve devletın hazıneye mılyonlarca YTL borclandırılması dönemı baslıyor.Aynen DP dönemıde fabrıka fıyatından ucuza seker satıp halkı kandıran ve devletı o günkü degerıyle mılyonlarca zarara ugratanlar gıbı.Kalpazanlıkla suclanan hakkında yolsuzluk suclamalrı olan bır basbakanın ve onun mesaı arkadaslarının hala devlet yönetımınde olmaları Türk ulusu Türk parlamentosu ıcın bır *** *********.

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:
yok o kadarde değil hiç inandırıcı değil...o nedenlemi bu samimiyet..

 

 

'HAYALİ KONUŞMA'YA SERT TEPKİ

Başbakanlık, bir gazetede Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Büyükanıt arasında geçtiği ifade edilen karalama senaryosunun gazetecilik ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaşmadığını bildirdi.

 

Başbakanlık Basın Merkezi'nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklama şöyle:

 

''Bugünkü Milliyet gazetesinde 'hayali konuşmalar' başlığı ile hezeyan olduğu peşinen kabul edildiği halde Sayın Başbakanımız ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar Büyükanıt'ı hedef alan bir karalama senaryosunun gündeme getirilmiş olması gazetecilik ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaştırılmamaktadır.

 

Kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetinin ürünü olan bu hezeyanların hangi maksatla gazete sayfalarına taşındığı hususunu kamuoyumuzun takdirine bırakıyoruz.''

 

İyi güzel yalan haberdi ve Başbakan da tepki koydu, doğru yapmış! Peki aynı şekilde yalanlarla dolu onca yazı yazan "yandaş medya"yıda aynı oranda azarlamak gerekmezmiydi?

 

Eğer böyle oluyorsa, o halde yukarıdaki yazı doğru! Doğru değilse bu büyük tepki neden? Madem medya özgür (Taraf ta atıyo tutuyo), o halde bırakın yazsınlar değilmi? Yada, yazdıklarını sizemi sorsunlar "olur/olmaz" diye onaymı alsınlar?

 

Neyse?

 

Demekki birileri yalan yazınca, birileride yalan yazabiliyormuş değilmi :stuart:

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
Aylardır yüzlerce insan için aynı haberler yapılırken, bundan hiçbir rahatsızlık duymayan başbakanın aklına, aynı haberlerden birisi kendisi için yapılınca birden bire etik, meslek ahlakı gibi değerler gelivermiş.

 

İşi gücü sabah akşam köşesinden sağa sola küfür etmek olan (bildiğin küfür) köşe yazarını yanından eksik etmeyen başbakan basın meslek etiği dersleri veriyor :)

 

Sormak lazım başbakana yandaş basının aylardır insanları bu tarz haberlerle karalarken basın ahlakı, meslek etiği icat edilmemiş miydi ?

 

 

Deniz Feneri dosyasında Zahid AKMAN da aynısı yaptı işte. Hatta Ergenekon'u emsal gösterdi, ne dedi?

Ergenekon davasında da suçlu suçsuz birçok insanın adı geçiyor, yargı karar vermeden insanlar hakkında peşinen hüküm vermek doğru değil, ben suçsuzum abiler, falan filan gibilerinden nağmeler okudu.

 

Kendisine sormak lazım şimdi;

 

Gözünü sevdiğimin Ergenekon'unda suçsuz onlarca, yüzlerce insan için yandaş medya, gerek yazılı gerek görsel basında ağzına geleni söylemedi mi?

Söyledi.

E siz nerdeydiniz? Göreviniz malum ortada. Dur, yapma etme, yanlıştır yazıktır dediniz mi, demediniz mi?

Demediniz.

Herhangi bir yasal yaptırım uyguladınız mı?

Uygulamadınız.

E hal böyle iken şimdi ne demeye o lafları ediyorsunuz?

Klişe oldu artık yazmadan olmaz,

Hukuk birgün herkese lazım.

Gönderi tarihi:
Kuvay-i Milliye Derneği Genel Başkanı M. Fikri Karadağ’ın yazdığı 3 sayfalık, “Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde” başlıklı kurmaca yazıda

 

Bunların hayatı senaryo;

 

yarattıkları senaryolar berbat olduğu için,

 

şimdi yeni senaristler yeni oyuncular hazırlanıyor

 

(yalnız yapımcılar aynı)

 

ergenekon operasyonu derin devletin temizlenmesi mi?

 

Buna sadece gülünür!

 

merak etmeyin yakında derin takım yeni aday kadrosu iş başına çağrılır

 

parça değişimi....

 

yalan sa yalan deyin....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.