Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DARBELERLE/DARBECİLERLE HESAPLAŞMAK VEYA


Misafir karabekir

Önerilen İletiler

Bir örnek olabilir mi acaba?

 

Mümkündür...Ama kati bir örnek değildir. Her darbe ve her darbenin zemini farklıdır. Arjantindeki darbeden sonra darbe yapanlar kendilerini anayasal bir maddeyle koruma yoluna gitmişler midir bilmiyorum.

 

Ancak, bizim darbecilerimiz daha sonra kendilerine karşı bir hall, bir intikam alınacağı düşüncesinden o kadar korkmaktadırlar ki; Anayasaya kendilerini koruyacak maddeler koymayı unutmazlar...Yada unutmamışlardır...

 

Bunun üzerinde niye duruyorum. 80'deki darbeyi yapan güce karşı henüz dava zamanışımı süresi aşılmadı. Yani hala onlar dava edilebilir. Pekiyi, bugün onların ceza almaları bir sonuç doğurur mu? Darbenin ilelebet cezasız kalmayacağını göstermesi açısından bir anlam ihtiva eder belki ama kişilere verilecek ceza suçu işleyenler nezdinde bir anlama denk gelmeyecektir. Kaldı ki; birilerini durduran belki de en son şey cezadır.

 

Bu gibi darbecilerin en fazla korktuğu başka bir şey olmalıdır. Cezadan daha farklı bir şey...Tabii bence, yani niye bir darbeyi illaki meşrulaştırmaya çalışırlar nihayetinde asker iki dakikada yönetime el koyabilir...Yok o kadar pratik değil de yani askeri durdurabilecek bir güç var mı darbe yapmasına karşı...Bir dönem Turgut Özal, askere karşı sanki polisi örgütlüyor gibiydi ama o da ayrı bir mesele...

 

Darbe yaptık çünkü böyle gerekiyordu. Darbe yaptık çünkü darbenin zemini oluşmuştu, zaten zemin oluştuğunda darbe yapmazsanız sizden bunu bekleyenleri yüz üstü bırakırsınız, daha ne bekliyorsunuz...Yahu siz istiyorsunuz da biz herkesin darbe istemesini istiyoruz...

 

Dün iddianameden bayağı bir metin okudum. Hele de Kemal Alemdaroğlu ile birkaç kişi arasında geçen metinler...Soru şuydu: Asker hala neyi bekliyor?Cevap şuydu: Bunlardan iş çıkmaz...Süper komik konuşmalar...Eğer, gerçekten iki kişi arasındaki telefon diyalogları bunlarsa koca koca adamların, profesörlerin konuşma zaafları beni o kadar gülme krizine soktu ki; hayret ki hayret...

 

Bir yandan da fıtık olmuşum...Şimdilik iddianameyi okumayı bıracağım galiba, bazı arkadaşların yazılarını okumayı da bırakacağım galiba...Ameliyat olduktan sonra belki tekrar görüşürüz...

 

Kendinize iyi bakın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 188
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

anti emperyalist ve anti amerikancılar, yani ulusalcı olanlar, milletin degerlerine uzak olmak, hatta düşman olmanın trajik sonu..

 

Türkiye’nin en anti-Amerikan abisinden ABD’ye:

 

........................

 

 

Bugün i.ddianamede yer alan telefon kayıtlarıyla sabit hale gelen “Cheney-Cumhuriyet buluşması”yla ilgili olarak nisan 2008’de (şimdi anlıyoruz ki buluşmadan iki ay sonra) Türkiye’de epeyce bir tartışma oldu. Bu iddiayı ortaya atanlardan biri olan Fehmi Koru, Cumhuriyet’çilerden gelen ti’ye almalar üzerine 14 Nisan 2008’de şöyle yazmıştı:

 

 

 

“Gazetelere yansıyan iddia her yerde konuşuluyor, Cumhuriyet yazı işlerinin dikkatini çekmemesi imkânsız bir konu bu: İlhan Selçuk ‘Ak Parti’yi desteklemekten vazgeç’ diye özetlenebilecek bir girişimde bulunmuş ABD yönetimine. Önce Bush’la temas yolunu aramışlar, sonra Cheney ile... Sonunda, birisi ne yapıp edip Cheney’in ofisinden birkaç kişiyle onun namına görüşmüş... İlhan Selçuk’un ‘Sizin işinize Ak Parti yaramaz, Ulusalcılarla iş tutun’ mesajı iletilmiş Cheney’in adamlarına...

 

 

 

“İletilmiş mi, iletilmemiş mi? Bush ve Cheney ile görüşmek istenmiş mi istenmemiş mi? Konuyla ilgili haberleri gazetelerde okuyan birazcık merak sahibi insan bu soruların cevabını öğrenmek ister. Eğer Cumhuriyet’te çalışıyor veya CUMOK mensubu olsaydım daha fazla merak eder, cevabını öğrenmeyi daha fazla isterdim.

 

 

 

“Cumhuriyetçiler ise dalga geçmeyi yeğliyorlar. Yok, İlhan Abi Putin’le konuşmuş... Yok Sarkozy’i de aramış, ona da mesaj göndermiş... Şakaya boğarak işin vahametini gözlerden saklamaya çalışıyorlar. Oysa kendilerinden beklenen çok basit: ‘İlhan Selçuk’a sorduk, kendisi hiçbir zaman böyle bir ilişki için kimseyi görevlendirmediğini söyledi’ açıklaması... Emin olun böyle bir açıklama beni en az samimi Cumhuriyet okurları kadar mutlu eder. Gazetenin önemli bir isminin dünyayı karıştıran bir kadronun en bilinen ismine Türkiye’yi karıştırmaya yol açacak bir mesaj göndermesi ayıbına neden sevineyim ki?”

 

 

 

Ziya Paşa’nın meşhur özlü sözünü duymuşsunuzdur: “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz...”

 

 

 

Fakat bizim örneğimizde hiç farketmiyor: İşe de baksanız, lafa da baksanız sonuç değişmiyor. Sonuçta, Türkiye’nin en anti-Amerikan abisi, lafta da işte de Amerika’nın en Amerikan kesimine bir selam gönderip onu dansa davet ediyor.

 

 

 

Bence Ergenekon İddianamesi, sırf şu ana kadar sadece “laf”tan ibaret olan “dansa davet”in yeni bir aşamasını göstermekle dahi acayip büyük bir iş başarmıştır.

 

Alper Görmüş harbiden görmüş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon olayını bir savsatadan ibaret olarak görenler ve sunanlar,öncelikle şunu bilmelisiniz ki Ergenekon bir kışla devleti zihniyetinden arda kalanlardır.

 

iddianamede yer alan diyaloglar,ortaya atılan çözüm önerileri.Anayasa Mahkemesine türban için başvuran CHP den beklentiler.1980 darbesine bakın.Öncesinde siyasi kargaşa ve ülke durumu o kadar çok kötüdür ki,ölümler resmen alışıldık olmuş.Fahri Korutürk'e gönderilen uyarı bile bu karmaşada muhattap bulamamıştır.hemen sonra ki gün ise;

 

"11 Eylül 1980 günü, Sıkıyönetim'e rağmen ülkenin her yerinde oluk oluk kan akıyordu. Nasıl oldu da 24 saat sonra her tarafta silahlar sustu ve her yer sütliman oldu ?" Süleyman Demirel, 12 Eylül 1984.

 

Darbe günlüklerini okuduysanız orada darbe için oluşturulmak istenen ortam siyasi manevralarla,suikastlerle ve nemalan bölücülükle herşeyden önce şeriat tehlikesi ile yerli yerine oturtulmaya çalışılıyor.

 

''your boys have done it -- senin çocuklar işi bitirdi'' Jimmy Carter tarafından sarfedelen bu sözlerle 1980 darbesinde dış güçleri sorgulayan bizlerin sorgulayamadığı en önemli şey;darbe öncesi ve darbe sonrası ilişkiler ağı.Darbe madem bir ülkeyi kurtarmak içindi neden bu ülkeyi darbelere rağman hala kurtararmadık ve neden darbeyi yapabilecek güç darbesiz bu ülkeyi kurtaramadı?

 

Web Siteme Git

 

şu unutulmaz darbe Kenan Evren'le böyle duyurulur.durun birde idamlara dönelim;

 

Web Siteme Git

 

Kendi kendine yetemeyen bir demokrasi.Altı çizilerek ifade edilen darbe gerekçesi.Darbe sonrası yönetimler kendi kendine yeten demokraside neler mi yaptı;basına sansür getirdi,sıkıyönetim ile tüm düşünce ve insanlar suçlulaştırıldı.

 

Darbe darbeyi yapanların günahı diyerek işin içinden çıkmak da kolay olandır.Dönemin siyasileri,dönemin güçleri.Onlar işin neresindeydi.Düşünmek gerek.Darbe kimler için olması gerekendi ve darbeden beslenenler kimlerdi?

 

İşte Selçuk'un o ilginç diyaloğu;

 

İlhan Yıldız: (...)Amerika Büyükelçisi bir yemek veriyor Ankara'daki temsilcilere. Balbay şimdi büyükelçinin masasında şarap içiyor abi. Bakalım oradan ne çıkacak dar bir toplantı...

 

İlhan Selçuk: Bu Balbay, "gemi azı ya aldı" buna bir şey düşünmek lazım. Yok efendim konaklar alıyor otomobiller alıyor, şarap içiyor.."

 

İlhan Yıldız: Şeyinde kira sözleşmesi yapıldı bugün. Ankara daki bina tamamdır.

 

İlhan Selçuk: O çok iyi oldu yav!

 

Doğan kendini kurtarır ama diğerleri...

 

bakın bir de medya girdi işin içine.Darbe günlüklerinde de adı sık sık geçen bir isim;Aydın Doğan!

 

Dün darbe ne için meşru olarak gösterilmeye çalışıldıysa bugünde aynı gerekçelerle meşrulaşma yoluna gidiliyor.Hemde hiçbir fark olmaksızın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arjantindeki darbeden sonra darbe yapanlar kendilerini anayasal bir maddeyle koruma yoluna gitmişler midir bilmiyorum.

 

Ancak, bizim darbecilerimiz daha sonra kendilerine karşı bir hall, bir intikam alınacağı düşüncesinden o kadar korkmaktadırlar ki; Anayasaya kendilerini koruyacak maddeler koymayı unutmazlar...Yada unutmamışlardır...

 

Evet tabiki onlar da kendilerini koruyucu yasalar çıkarmışlardır. Fakat toplumdaki adalet isteğine karşı konulamamıştır. İnsanlar yeter ki adalet istesinler zaman aşımı falan da çeşitli gerekçelerle sorun olmamıştır bunun örnekleri var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon olayını bir savsatadan ibaret olarak görenler ve sunanlar,öncelikle şunu bilmelisiniz ki Ergenekon bir kışla devleti zihniyetinden arda kalanlardır.

 

iddianamede yer alan diyaloglar,ortaya atılan çözüm önerileri.Anayasa Mahkemesine türban için başvuran CHP den beklentiler.1980 darbesine bakın.Öncesinde siyasi kargaşa ve ülke durumu o kadar çok kötüdür ki,ölümler resmen alışıldık olmuş.Fahri Korutürk'e gönderilen uyarı bile bu karmaşada muhattap bulamamıştır.hemen sonra ki gün ise;

 

"11 Eylül 1980 günü, Sıkıyönetim'e rağmen ülkenin her yerinde oluk oluk kan akıyordu. Nasıl oldu da 24 saat sonra her tarafta silahlar sustu ve her yer sütliman oldu ?" Süleyman Demirel, 12 Eylül 1984.

 

Darbe günlüklerini okuduysanız orada darbe için oluşturulmak istenen ortam siyasi manevralarla,suikastlerle ve nemalan bölücülükle herşeyden önce şeriat tehlikesi ile yerli yerine oturtulmaya çalışılıyor.

 

''your boys have done it -- senin çocuklar işi bitirdi'' Jimmy Carter tarafından sarfedelen bu sözlerle 1980 darbesinde dış güçleri sorgulayan bizlerin sorgulayamadığı en önemli şey;darbe öncesi ve darbe sonrası ilişkiler ağı.Darbe madem bir ülkeyi kurtarmak içindi neden bu ülkeyi darbelere rağman hala kurtararmadık ve neden darbeyi yapabilecek güç darbesiz bu ülkeyi kurtaramadı?

 

Web Siteme Git

 

şu unutulmaz darbe Kenan Evren'le böyle duyurulur.durun birde idamlara dönelim;

 

Web Siteme Git

 

Kendi kendine yetemeyen bir demokrasi.Altı çizilerek ifade edilen darbe gerekçesi.Darbe sonrası yönetimler kendi kendine yeten demokraside neler mi yaptı;basına sansür getirdi,sıkıyönetim ile tüm düşünce ve insanlar suçlulaştırıldı.

 

Darbe darbeyi yapanların günahı diyerek işin içinden çıkmak da kolay olandır.Dönemin siyasileri,dönemin güçleri.Onlar işin neresindeydi.Düşünmek gerek.Darbe kimler için olması gerekendi ve darbeden beslenenler kimlerdi?

 

 

 

bakın bir de medya girdi işin içine.Darbe günlüklerinde de adı sık sık geçen bir isim;Aydın Doğan!

 

Dün darbe ne için meşru olarak gösterilmeye çalışıldıysa bugünde aynı gerekçelerle meşrulaşma yoluna gidiliyor.Hemde hiçbir fark olmaksızın.

Ergenekon bir senaryodur ordu düsmanligi üzerine malum kesimlerce hazirlanan bir komplodur,bu senaryoyla ugrasanlarin nitelikleri zaten herseyi aciklamaya yetiyor.***********

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon bir senaryodur ordu düsmanligi üzerine malum kesimlerce hazirlanan bir komplodur,bu senaryoyla ugrasanlarin nitelikleri zaten herseyi aciklamaya yetiyor.***********

 

saygilarla

 

İnşallah öyledir,zaten darbelerle,çetelerle uğraşacak ne vaktimiz ne de inancımız var!İç hesaplaşmalar,çıkar çatışmaları ve sonra da örtbas edilen bir adalet olmasında!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"ÖRTBAS EDILEN ADALET OLMASINDA"

Bu serzenis aslinda yarina hazirlanan bir yatirimdir bence,ve eger Ergenekon balonu sönüpte insanlar aklaninca ilk ortaya atilacak slogan "Adalet örtbas edildi"olacaktir.DERIN DEVLET söylemleri ayyuka cikacaktir,ve malum kesim elini vicdanina koyarak o insanlara zulüm yapildigini kabul etmeyecektir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"ÖRTBAS EDILEN ADALET OLMASINDA"

Bu serzenis aslinda yarina hazirlanan bir yatirimdir bence,ve eger Ergenekon balonu sönüpte insanlar aklaninca ilk ortaya atilacak slogan "Adalet örtbas edildi"olacaktir.DERIN DEVLET söylemleri ayyuka cikacaktir,ve malum kesim elini vicdanina koyarak o insanlara zulüm yapildigini kabul etmeyecektir.

 

saygilarla

 

Teoride evet,pratikte hayır!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böylesi ancak Türkiye’de görülür:

 

Nokta Dergisi’nde yayınlanan ve darbe iddialarını gündeme getiren haberle ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na bilgi veren derginin Genel yayın Yönetmeni Alper Görmüş, açılan soruşturmanın Başbakan Erdoğan’ın savcıları göreve davet etme ile ilgili sözleriyle bağlantılı olmadığını söyledi.

 

Dergi ve kendisi hakkında başlatılan soruşturmanın “Halkı askerlikten soğutma” suçu ile ilgili olduğunu anlatan Görmüş, konu ile ilgili savcılıkların resen bir girişmde bulunmamamalarını anlayamadığını ifade etti.

 

Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş ve derginin Ankara Temsilcisi Haluk Örgün, Nokta Dergisi’nde yayınlanan ve darbe iddialarını konu edinen haberler nedeniyle Bakırköy Adliyesi’ne gelerek savcıya bilgi verdi. Görmüş, savcı ile yaptığı görüşmede savcının kendisinden 3 gün içinde ifadesini yazılı olarak vermesini istediğini söyledi. Yaptığı görüşmeyi ve darbe haberlerini konu edinen derginin ilgili sayısının yayının ardından yaşanan gelişmeleri basın mensuplarına değerlendiren Görmüş, dergideki bazı yorumlarında sivillerle ordunun arasını açtığının iddia edildiğini öğrendiğini söyledi. Görmüş, “Yaptığım yorum gerekçe gösterilerek emekli Oramiral Özden Örnek’in avukatının suç duyurusunda ordunun kışkırtıldığı, sivillerle ordunun arasını açma girişiminde bulunduğum yönünde bir değerlendirme yapılmış. Halkı askerlikten soğutma suçlamasının da böylece bu konuyla ilgili olduğunu anlamış bulunuyorum” ifadelerini kullandı. Soruşturmayı yürüten savcının adı geçen günlüklerin kendilerine verilip verilmeyeceği yönünde bir soru sorduğunu anlatan Görmüş, kendisinin de zaten savunmasını yazılı olarak yapmak istediği için avukatıyla da konuştuktan sonra günlükleri iletmek konusunda kararını belirleyeceğini belirtti.

 

Alper Görmüş, soruşturmanın içeriği ile ilgili olarak, “Burada yürütülen soruşturma Başbakan’ın geçtiğimiz Salı günü ’savcılar görevini yapmıyor’ doğrultusudaki açıklamasıyla ilgili değil, bunu kesinlikle teyit etmiş olduk. TCK’nın 309. maddesindeki anayasayı ihlal girişimi çerçevesinde yürütülen bir soruşturma değil. Nokta Dergisine yönelik bir soruşturma. Bunun da iki tane temeli var. Savcılık re’sen, derginin yayınlandığı gün bir soruşturma başlattı. ikincisi de, aynı gün emekli Oramiral Özden Örnek’in avukatı kanalıyla bir suç duyurusu yapılmış. O suç duyurusunda da daha önce kısmen basına yansıyan, TCK 318 halkı askerlikten soğutmakla suçlanıyoruz. 319. maddeden yani askerleri itaatsizliğe teşvik diye bilinen madde. Onunla ilgili bir soruşturma yok. 318′le ilgili var. Basın kanunua muhalefet var. Aynı zamanda bu suç duyurusunda dergimizin toplatılması talebi dile getirilmiş. Savcılık bu talep doğrultusunda mahkemeye başvurmuş. Mahkeme bu talebi reddetmiş. Savcılık bu karara itirazda bulunmuş, mahkeme bu itirazı da reddetmiş” ifadelerini de kullandı.

 

Soruşturmanın içeriği ve suçlamanın nedeni ile ilgili sorularıda cevaplayan Görmüş, “Bunun değerlendirmesini kamuoyuna bırakıyorum. Bu yanlış ve haksız. Ama gazetelere yansıyan değrlendirmeler de memnuniyetle kaydedeyim ki bu doğrultuda. Ben iyimserliğimi koruyorum. Çünkü çok net gelişmeler oldu. Günlüğü bir tarafa bırakırsak, geleceğin Başbakan’ı gözüyle bakılan insanı Abdullah Gül, ‘biz bunları zaten biliyorduk’ diye Milliyet Gazetesi’ne açıklama yapmıştı. Bazı darbe girişimlerinin olduğunu ve bunların hepsinin bilgilerinin devlette olduğunu açıkladı. Artık devlet adamları açıklamalarıyla ihbarda bulunmuş oluyorlar. Bu koşullarda da artık savcılar harekete geçmeyecekse artık yapacak bir şey yok. Bu kapatılamaz diye düşünüyorum” dedi.

 

Askeri Savcılıkta bir soruşturma yürütülmediğini Ankara Savcılığı’nda da Mazlum’der’in başvurusuyla bir soruşturma başlatıldığını söyleyen Görmüş, o soruşturmanın bile Başbakan’ın ’savcılar görevini yapmıyor’ yönündeki sözleri ile ilgili bir soruşturma olmadığını söyledi. “Savcılar resen harekete geçmeliydi, şu ana kadar böyle bir şey olmadı” diyen Görmüş, “Durumu şu şekilde özetleyebiliriz, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ının açık serzenişine, belki çağrısına icabet eden tek bir Cumhuriyet Savcısı yok” dedi. Bunun nedenini soran gazetecilere ise Görmüş, daha önce yaşanan bazı gelişmeleri örnek göstererek savcılar ile ilgili “Biraz rüzgar eken fırtına biçer durumu var” ifadelerini kullandı.

 

not: zaman gazetesinden alıntıdır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Ergenekon ve darbe günlüklerinde yazılamayanlar.

 

26 Temmuz 2008 Cumartesi , Kategori: Derin Mevzu

 

Gazeteciler bazen bilir de yazamaz. Şimdi Türkiye yine benzer bir süreçten geçiyor. Ama emin olun, günü gelir tüm yazılamayanlar, yazılıp çizilmeye başlar.

 

Darbe günlükleri ve Ergenekon konusunda tamamen zıt görüşteki iki medya yöneticisiyle arka arkaya sohbet ettim.

Hemen belirteyim her ikisi de, halen medyada çok önemli görevlerde bulunan dostlarım. Birinci meslektaşım özetle, “Ergenekon işi tamamen kapatma davasına yönelik bir gözdağı hareketi. Darbe günlükleri falan da kesinlikle palavra” görüşünde… Hiç bilmediğim dört önemli bilgiyi aktardı

:

1-Medyaya sızan Ergenekon’la ilgili haberlerin çoğunu isminin kesinlikle verilmemesi şartıyla odasında gazetecilerle sohbet toplantıları düzenleyen Ergenekon savcısı verdi. Adını verirsek, kesin yalanlayacağını söyleyerek enformasyon akıttı. Bizden de bir arkadaş gidip kendisinden bilgiler aldı, haberleri “kaynağı birinci elden” diyerek isim vermeden verdik.

 

2-Darbe günlüklerini hem savcılık hem polis ayağından günlerce araştırdık. Çok özel kaynaklara ulaştık. Darbe günlükleri hakkında hiçbir soruşturma yok. Günlükleri yayınlayan gazeteci, bize de bana CD’ler postayla gönderildi dedi. CD’lerde Örnek Paşa’nın 1957’den bu yana günlükleri varmış. Bir kere bilgisayar Türkiye’de 90’lara doğru yaygınlaştı. Oturup, geçmişteki günlüklerini bilgisayar ortamına aktarması bile 30 yılını alır. Daha da önemlisi, polis ve savcılık ayağından yaptırdığımız araştırmalarda, darbe günlüklerinin Örnek Paşa’nın bilgisayarından çıktığına dair hiçbir teknik rapor yok! Yani günlükler kesinlikle Örnek Paşa’ya mal edilemiyor.

 

3-Darbe günlükleriyle suçlanan Örnek Paşa konuşmuyor çünkü ailesinin AKP’lilerle ortaya çıktıkça asker arkadaşlarını da şaşırtan girift ilişkileri olmuş. Eğer konuşursa, bütün bunlar enine boyuna iyice deşilecek. Paşaya darbe günlükleri tuttu deniliyor ama öte yandan da böyle tezat bir durum var.

 

4-Eski AKP’li Turan Çömez’in isminin Ergenekon’a karıştırılmasının tek nedeni, arada bir görüştüğü Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ü kapatma davasında aleyhte oy vermemesi için baskı altında tutmak. Paksüt’e iş sana da uzanır mesajı verilmek isteniyor. Bence Paksüt de artık AKP’nin kontrolünde.

 

İkinci meslektaşım ise “Darbe gün- lüklerinin ve darbe girişimlerinin kesin- likle olduğu ve sonuna kadar sorgula- narak bu skandalın üzerine gidilmesi gerektiği” görüşünü taşıyor. Arkadaşım AKP’li filan değil ama AKP’ye kapatma davasının demokrasiye aykırı olduğu düşüncesinde. Genel izlenimi de, Ergenekon soruşturmasının kapatma davasına bir “rövanş olmadığı” şeklinde.

 

O da üç başlık altında önemli bilgiler verdi:

 

1-Darbe günlüklerini ortaya çıkaran Al- per Görmüş kesinlikle yalan söylemeyecek dürüst bir gazetecidir. Haber kaynağını doğal olarak saklıyor. Ergenekon Savcısı’na gidip, tüm bilgileri verdi. Paşa’nın bilgisayarından çıktığını ispatlayacak belgesi de var. Yani darbe günlüklerinin Örnek Paşa’ya ait olduğunu belgesiyle ispatlayacak durumda. Zaten yalan söylese Örnek Paşa’yla davasında Yargıtay’a temyize falan da gitmez, iş kapansın diye gürültü çıkarmayı bırakırdı.

 

2-Darbe günlükleri Paşa’ya ait değil deniliyor ama içinde öyle bilgi ve yorumlar var ki, özel toplantı ve görüşmeleri hiç bilmeyen biri bütün bunları asla yazamaz. İçerik müthiş inandırıcı.

 

3-Darbe günlükleri ve gözaltındaki Paşa’nın evindeki belgeler arasında bulunanların bir kısmı, Ergenekon iddianamesine sokulmadı çünkü içinde Büyükanıt Paşa’yla ilgili yok sağlığı şöyle, yok bilmem nesi böyle gibi ifadeler var. Bütün bunların üzeri çizildi, Bü-yükanıt Paşa’yı rahatsız etmekten kaçtılar. Keza İlker Başbuğ Paşa da, tüm bu tartışmalardan uzak tutulmaya çalışılıyor. Benden aktarması. Artık kafanıza hangi görüş daha fazla yatarsa, sizin bileceğiniz iş!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben onun bunu bilmem arkadaşlar;

 

Asker devlet yönetiminde yada siyasette acemi değildir. Askerin darbe yapacağını ancak hissedersiniz ama asla ve kat-a bilemezsiniz.... Zira askerin misyonuna terstir bu! Öyle ya, bu kadar istihbarat zaafiyeti olan bir ordunun gücünden şüphe edilmezmi? Diğer yandan, emeklide olsan bile askersindir. Kaldı ki paşalar emekli olduklarında bile askeri lojman kullanmaktadırlar. Yani vefat edene kadar paşalarda askerdir... Bu durumda, olup bitenler bana hala kurmaca geliyor. Biliyorum bazı arkadaşlar bana içten içe kızıyor ama doğrusu bu. Asker darbe yapacaksa, bunu ne şimdi nede 10 yıl sonra öğrenemezsiniz. Ancak yapınca öğrenirsiniz ki bu da illede olduktan sonra olur...

 

Kaldı ki ne Türkiye eski 80 öncesi bir durumda, ne de dünya...

 

Çok çok 27.Şubat benzeri post modern bir muhtıra darbesi yapar; ki bunun içinde kanun kitap bildiği için kendinin yargılanacağı hiç bir olasılık bırakmaz...

 

Ya ben orduyu yanlış tanıyorum, yada yazan-çizenler yanlış biliyor...

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben onun bunu bilmem arkadaşlar;

 

Asker devlet yönetiminde yada siyasette acemi değildir. Askerin darbe yapacağını ancak hissedersiniz ama asla ve kat-a bilemezsiniz.... Zira askerin misyonuna terstir bu! Öyle ya, bu kadar istihbarat zaafiyeti olan bir ordunun gücünden şüphe edilmezmi? Diğer yandan, emeklide olsan bile askersindir. Kaldı ki paşalar emekli olduklarında bile askeri lojman kullanmaktadırlar. Yani vefat edene kadar paşalarda askerdir... Bu durumda, olup bitenler bana hala kurmaca geliyor. Biliyorum bazı arkadaşlar bana içten içe kızıyor ama doğrusu bu. Asker darbe yapacaksa, bunu ne şimdi nede 10 yıl sonra öğrenemezsiniz. Ancak yapınca öğrenirsiniz ki bu da illede olduktan sonra olur...

 

Kaldı ki ne Türkiye eski 80 öncesi bir durumda, ne de dünya...

 

Çok çok 27.Şubat benzeri post modern bir muhtıra darbesi yapar; ki bunun içinde kanun kitap bildiği için kendinin yargılanacağı hiç bir olasılık bırakmaz...

 

Ya ben orduyu yanlış tanıyorum, yada yazan-çizenler yanlış biliyor...

 

Saygılarımla

 

Olaya bir de şu noktada bakalım;acemi olmayan asker;belki askeriye de bunu istemiyordur, nasıl olurda bu darbe ortamını oluşturanlarla aynı safhada yer alabiliyor?Birey bazında düşünün.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olaya bir de şu noktada bakalım;acemi olmayan asker;belki askeriye de bunu istemiyordur, nasıl olurda bu darbe ortamını oluşturanlarla aynı safhada yer alabiliyor?Birey bazında düşünün.

 

 

Bizim toplumumuz orduyu ve askerliği erlik yaptığı şekilde algılıyor. Oysa asıl askerlik Yüzbaşı rütbesinden sonra başlar; ve inanın kimin kim olduğunu anlamanız mümkün olmaz! Bazan bir paşanın peşinde bir astsubay bile olur.. Ordu, kendi içinde ölçüsü olmayacak kadar derin istihbarata sahiptir. Her tülü yolsuzluk dahil, herşeyi ama herşeyi çok çok iyi bilir ve yeri gelincede çok güzel kullanır... Bireylerinde ordu içinde etkisi ve yetkisi olamaz! Genel Kurmay Başkanı bile kendi kafasına göre açıklama yapamaz, illede kuvvet komutanlarıyla ortak hareket eder. Eğer darbe hazırlığı olsa, kabül bile görmese, ordu bunu kendi içinde çözümler, siyasilere birşey bırakmaz inanın!

 

 

Ki hükümetimiz askerin darbe yapması için tüm gücüyle uğraştı ama asker bu zokayı yutmadı!! neden acaba?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim toplumumuz orduyu ve askerliği erlik yaptığı şekilde algılıyor. Oysa asıl askerlik Yüzbaşı rütbesinden sonra başlar; ve inanın kimin kim olduğunu anlamanız mümkün olmaz! Bazan bir paşanın peşinde bir astsubay bile olur.. Ordu, kendi içinde ölçüsü olmayacak kadar derin istihbarata sahiptir. Her tülü yolsuzluk dahil, herşeyi ama herşeyi çok çok iyi bilir ve yeri gelincede çok güzel kullanır... Bireylerinde ordu içinde etkisi ve yetkisi olamaz! Genel Kurmay Başkanı bile kendi kafasına göre açıklama yapamaz, illede kuvvet komutanlarıyla ortak hareket eder. Eğer darbe hazırlığı olsa, kabül bile görmese, ordu bunu kendi içinde çözümler, siyasilere birşey bırakmaz inanın!

 

 

Ki hükümetimiz askerin darbe yapması için tüm gücüyle uğraştı ama asker bu zokayı yutmadı!! neden acaba?

Sizi okudukca Dogu Perincek aklima geliyor. O da sizin gibi her seyi bilen ve kesin konusanlardan, bir cok konuda bilgisi olan biri. Bu bilgileri nereden aliyor acaba????

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizi okudukca Dogu Perincek aklima geliyor. O da sizin gibi her seyi bilen ve kesin konusanlardan, bir cok konuda bilgisi olan biri. Bu bilgileri nereden aliyor acaba????

 

Valla ben Perinçek nereden bilgi alır bilmiyorum ama eğer ince ince benim görüşümü soruyorsanız, Türkiye yi kurtaracak tek lider olarak Sayın Haydar Baş ı görüyorum.... Hem Türk Birliği, hem İslam ın doğru yaşanması hemde güçlü bir Türkiye için elindeki projeler son derece akla ve mantığa yatkın; en azından DIŞ GÜDÜMLÜ değil...

 

Bu arada D.Perinçek sanırım bunca şeyi çok fazla okumasından dolayı biliyor! kaldı ki ailesinde paşalar bakanlar olan birinin Türk Devlet Yapısı ve Siyasetini çok çok iyi bilmesinden daha doğal birşey olamaz! Elinde, birçok devletin arşivleri var. Elinde 10 binden fazla değerli kitaplarla dolu bir kütüphanesi var. Oğlu M.Perinçek akademisyen olarak son derece aklı başında araştırmalar yapan birisi....

 

Yani arkadaşım, beğenmediğiniz insanlar, okuyor, araştırıyor ve öğreniyor.

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neval KAVCAR

 

 

Amerika nın İyi Çocukları

 

 

Şimdilerin Hürgenerali Büyükanıt, Şemdinli olaylarında gözaltına alınan iki astsubay için “iyi çocuklardır” tabirini kullanmıştı. Kendilerini 2. Cumhuriyetçi olarak tanımlayan, Üniter Devleti sonlandıracak sürece hizmet eden takımda bunu dillerine dolamıştı. Amerikan menfaatine karşı çıktıkları içindir ki TSK’ne büyük saldırı var. Esir alınan siyaset gibi isteniyor ki askerde sesini kessin. Emir erine dönüşsün.

 

Susurluk, Şemdinli ve şimdi de Ümraniye Soruşturması bu kapsamdadır. Hiç kimse Susurluk farklı demesin. Susurlukta uyutulmuştuk, Şemdinli’de uyandık. ABD’nin, CIA marifeti ile ülkelerden topladığı, özel uçaklarında işkence ettiği insanlara hukuka uygun mu davranılıyor? Susurluk’ta ABD’den habersiz Öcalan yakalanmak istenmiştir. Milletin zihnine, kendini devlet yanlısı gibi gösteren güçlerin bunu kendi menfaatlerine kullandığı anlatıldı aylarca.

 

Suça bulaşmış olanların temizlenmesi ayrıdır, bunu düzenek haline getirip aziz yurdu sevenleri köşeye sıkıştırmak ayrıdır. Hukuk devleti olması, insan haklarına uygun davranılması ve üzerine bol ketçaplı demokrasi dökmekle bu işler olmuyor. Avrupa ve Amerikan hardalı işi bozuyor.

 

Susurluk, Şemdinli ve Ümraniye’de ABD’ne kafa tutanların cezalandırılması vardır.

 

Bu manada düşünülürse, “Kıbrıs Barış Harekâtı” da Washington’a rağmen yapılmıştır. O hareketten sonra Erbakan ve Ecevit’in üzerine kırmızıçizgi çekilmiştir. 57. Hükümet işte onun için düşürülmüştür. Erbakan bunun için başbakan olamamıştır. DSP - MHP’ne rağmen Amerika’nın Irak’ı işgal etmesine ve KKTC’den vazgeçilmesine imkân yoktur.

 

Genelkurmay başkanlığına aylar kalmış Büyükanıt’ı, PKK’nın itiraflarından oluşmuş iddianame ile yargılamaya kalkan Savcı Ferhat Sarıkaya’nın bugün ABD’de cemaatin şefkatli kollarında olduğu duyumu alınmaktadır.

 

TSK’ni geriletmek, onlara sonsuz güven duyan Türk Milletini “asker de teröristmiş meğer” noktasına çekerek psikolojik olarak çökertme planlarının içinde yer alan, “Amerika’nın İyi Çocukları” her yerde. Gazete köşesinde, siyasetin içinde, sahte dindarların kucağında.

 

Kendilerine 2. Cumhuriyetçi diyen bu kesime, bundan böyle “Amerika’nın İyi Çocukları” diyeceğim.

 

Yakıştı değil mi?

 

* * *

 

Bir Nolu İyi Çocuk

 

İlk sıramızda Fehmi Koru var. Kendisine göre, AKP kapatılmayınca, Türkiye yeni bir Türkiye olmaya başladı. Nasıl bir şeyse Türk halkı bir ay içinde kanaat değişimi yaşamış. Travma falan mı yaşadılar, ne oldu? Nasıl oluyor bu diye düşünmede dur. Halk öyle bir kanaat değişimine uğramış ki, AKP’ni %50 lere fırlatmış. Ne güzel. Şaban Dişli, Deniz Feneri falan hak getire. Halk galiba “Ramazandır yesin benim dindar partim” diyor. Başka bir izahını bulamadım ve kanaat değişiminin içini dolduramadım.

 

AKP’nin Anayasa Mahkemesinden tescilli “Laiklik karşıtı Fillerin Odağı Olma” suçuna rağmen kapatılmaması, “Ilımlı İslâmcıların” ağzının suyunu akıtmış besbelli. Laiklik karşıtlığı, hatta odağı olmak suç olsaydı Anayasa Mahkemesi AKP’ni kapatırdı demeye getiriyor bu zevat. O dört üyenin kulakları bundan sonra epey bir çınlayacaktır.

 

Yani diyor ki: “Bundan sonra AKP ne yaparsa yeridir.” Dilim varmıyor fakat “Üniter yapı” falan hak getire diyor.

 

Koru muhalefet liderlerini de tehdit ediyor. “AKP’nin güdümüne girmezseniz, siyaset dışı kalırsınız” diyor. CHP’liler bile “Tayyib Erdoğan’a güveniyormuş. Bu kadar da atılmaz ki dedirtiyor anlayacağınız. Sonra can dostu, Gül’ü yüceltmeye geliyor sıra. “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı” olmuş artık. Öyle ise Çankaya’ya bir ön önce yerleşmelidir kendisi.

 

“Yeni Türkiye” muhtemeldir ki, Atatürk Cumhuriyetinin sonu Fehmi Koru’ya göre. Yeni Türkiye herkesi değişime zorluyormuş ve bu işin şakası yokmuş. Türk Milletinin, devletinden vazgeçmeyeceğini de Bay Korugil anlayacaktır. ( Hiç Şakası Yok- F.Koru – 4.9.2008)

 

Bay Fehmi Koru’nun kuyruğu, Deniz Feneri yolsuzluğunda çıkarsa hiç şaşmamak gerekir. Bedavaya iyi çocuk olunmuyor.

 

* * *

 

İki Nolu İyi Çocuk

 

Hasan Cemal Erivan’dan yazmış. Yazının başlığı “Gelin Önce Birbirimizin Acılarına Saygı Gösterelim.” Ne diyor? Tamam, biz de sizi arkanızdan vurduk, sizleri katlettik ama gelin önce ölenlerimiz için saygılı olalım.

 

Ermeniler Osmanlı devletinde önemli görevlere gelerek, gazetesini çıkararak her türlü özgürlüğe sahip bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlardı. 1. Dünya Savaşıyla birlikte, Fransa, Rusya ve İngiltere’nin kışkırtması ile cephe gerisinden hem Osmanlı askerine hem de sivil halka saldırmaya başladılar.

 

Bunun üzerine Osmanlı Hükümeti, bir takım Ermenileri yine Osmanlı sınırı içinde Suriye’ye iaşe bedellerini de vererek nakletti. Bu nakil sırasında, G.Doğu’da Kürt şakilerin saldırısına uğradılar. Buna yolda hastalık, kış şartları da eklendi. Osmanlı Devleti cephe gerisini emniyete almak için yaptığı bu hareket bugün soykırım olarak karşımıza çıkıyor. Devlet ülkesinin bütünlüğünü korumamalıydı birilerin göre. Batı bugün “ Sözde Soykırım” ve “Sözde Kürdistan” kartı üzerinden hedefe ulaşmaya çalışıyor.

 

Hasan Cemal dayısının “kökler kaybolmaz oğlum” deyişini yazmış. Kökler kaybolmaz, fakat bu ülkeye de bir tane “Çerkez Ethem” yetmeli hatırlatmasını yaparak elbette.

 

1915’de Ermeniler Anadolu’dan koparıldıkları için içlerinde ki acı hiç dinmemiş. Türklerinde dinmedi. Bu ülkede Ermenileri vezirliğe kadar yükseltmiş, zenginleştirmiş Türkleri, Batının taşeronluğuna soyunarak sırtlarından vurdular. Rus General’in anılarını herkes bilir. Erzurum’da açılan büyük çukurların başında bekleyen Ermeni komitacı, kesilmiş Türklerle dolu çukura bakarak arkadaşlarına sesleniyormuş:

 

“Beş tane daha Türk kestiniz mi burası tamam” diye. Sonra, can çekişen Türklerin üzeri toprakla örtülüyormuş.

 

Türkleri koyun boğazlar gibi, çoluk çocuk demeden katleden canilere saygıyı Hasan Cemal gibi, ABD’nin iyi çocukları göstersin, daha olmadı ellerini sıksınlar. Zaten öylede yapıyorlar.

 

Gül Erivan’a gittiğinde anıta çelenk bıraksın demiştik. Bunu Hasan Cemal yapmış.

 

Kendi köklerine sımsıkı tutunarak, Türklerin köklerini kesmeye uğraşan “Ne Mutlu Türküm Diyene” söyleminden nasibini alamamış herkese nefretle.( Hasan Cemal- Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim – 6 Eylül 2008)

 

* * *

 

Amerika’nın iyi çocukları bu kadar değil. Onlardan çok var. Sırası geldikçe “Amerika’nın İyi Çocukları” başlığı altında anlatmaya devam edeceğim.

 

Zehirli sarmaşıklar gibi bir yandan gövdemizi sarıyorlar, öbür yandan “Yeni Türkiye ve birbirimizi anlamaktan” söz ediyorlar.

 

Zehirli sarmaşıklar ve ayrık otları tek tek ayıklanacaktır, hiç kuşkuları olmasın.

 

Bu ülkede ya yaşamasını öğrenecekler, ya da yaşayanlara saygılı olmayı.

 

 

 

2008/09/09

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Valla ben Perinçek nereden bilgi alır bilmiyorum ama eğer ince ince benim görüşümü soruyorsanız, Türkiye yi kurtaracak tek lider olarak Sayın Haydar Baş ı görüyorum.... Hem Türk Birliği, hem İslam ın doğru yaşanması hemde güçlü bir Türkiye için elindeki projeler son derece akla ve mantığa yatkın; en azından DIŞ GÜDÜMLÜ değil...

 

Bu arada D.Perinçek sanırım bunca şeyi çok fazla okumasından dolayı biliyor! kaldı ki ailesinde paşalar bakanlar olan birinin Türk Devlet Yapısı ve Siyasetini çok çok iyi bilmesinden daha doğal birşey olamaz! Elinde, birçok devletin arşivleri var. Elinde 10 binden fazla değerli kitaplarla dolu bir kütüphanesi var. Oğlu M.Perinçek akademisyen olarak son derece aklı başında araştırmalar yapan birisi....

 

Yani arkadaşım, beğenmediğiniz insanlar, okuyor, araştırıyor ve öğreniyor.

 

Saygılarımla

D. Perincek'n elinde o kadar fazla bilgiler olamsi onun cok okudugundan degil bazilari icin calisztigi icin, yani ajan veprovakatörlük yaptigi icin. Hadar Bas size hayirli olsun, alin siz ondan acizanede fikirlari. Bayagi ilerleriz bu sayede. Kafatascilikla, senaryo yazmakla ve insanlari korkutmakla bir yere varilmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

D. Perincek'n elinde o kadar fazla bilgiler olamsi onun cok okudugundan degil bazilari icin calisztigi icin, yani ajan veprovakatörlük yaptigi icin. Hadar Bas size hayirli olsun, alin siz ondan acizanede fikirlari. Bayagi ilerleriz bu sayede. Kafatascilikla, senaryo yazmakla ve insanlari korkutmakla bir yere varilmaz.

 

E be güzel kardeşim sanada lider beğendiremiyoruz!

 

Bak bakalım etrafına BİRİLERİ için çalışmayan varmı? Koskoca Reis-i Cumhur bile bir emirler tüm devletin kanunlarını ve NİZAMINI hiçe sayıp koştu gitti bir yerlere.... "talep yok" dendi, 2 saat geçmeden ABD gemileri Karadenize akıverdi....

 

İkiz ihanet yasalarının baş aktörü Sayın Devlet Bahçeli... Ortak pazar anlaşması ile tek yanlı Türkiye yi KOTALARA boğan Sayın Çiller...

 

Türban diye diye, memleketin satılmadık yeri kalmayan "babalar gibi satan" zaten malum...

 

Lütfen söylermisin, armudun sapı, üzümün çöpü kavramlarını bir yere atıp; bizi "refaha" çıkaracak lider kim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

E be güzel kardeşim sanada lider beğendiremiyoruz!

 

Bak bakalım etrafına BİRİLERİ için çalışmayan varmı? Koskoca Reis-i Cumhur bile bir emirler tüm devletin kanunlarını ve NİZAMINI hiçe sayıp koştu gitti bir yerlere.... "talep yok" dendi, 2 saat geçmeden ABD gemileri Karadenize akıverdi....

 

İkiz ihanet yasalarının baş aktörü Sayın Devlet Bahçeli... Ortak pazar anlaşması ile tek yanlı Türkiye yi KOTALARA boğan Sayın Çiller...

 

Türban diye diye, memleketin satılmadık yeri kalmayan "babalar gibi satan" zaten malum...

 

Lütfen söylermisin, armudun sapı, üzümün çöpü kavramlarını bir yere atıp; bizi "refaha" çıkaracak lider kim?

Malesef öyle bir lider yok ülkemizde. Illada yoklar icerisinden birini secmek zorunlulugumuzda yok herhalde. Ülkemizi bugünlere getirenler gelmis gecmis tüm siyasi partiler ve onlara hizmet edenlerdir. Sizin temiz dediginiz liderler, bugüne kadar iktidara gelmemis bile olsalar, dönem dönem baska siyasi partilerin icinde calisarak gene kendi paylarini almislardir, bazilarida D. Perincek gibi su bilandirarak ajanlik ve provakatörlük yaparak hizmetlerini vermislerdir.

Türkiye'nin kurtulusu ülkemizde demokrasinin, özgürlükcü politikalarin gelismesi ve irkciligin, cetelesmenin son bolmasiyla olur. Tabiiki bunlarin yanisira ülke insanlarida egitilmeli ve dini siyasetten temizlemeliyiz. Bu cercevede inaninki cok temiz ve güvenilir liderler cikar. Günümüzdekiler ortama uymus ve sadece kendi rantlarini düsünen, ama bunlari yaparkende hassas konularda halkin düsüncelerini sömürenlerdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Malesef öyle bir lider yok ülkemizde. Illada yoklar icerisinden birini secmek zorunlulugumuzda yok herhalde. Ülkemizi bugünlere getirenler gelmis gecmis tüm siyasi partiler ve onlara hizmet edenlerdir. Sizin temiz dediginiz liderler, bugüne kadar iktidara gelmemis bile olsalar, dönem dönem baska siyasi partilerin icinde calisarak gene kendi paylarini almislardir, bazilarida D. Perincek gibi su bilandirarak ajanlik ve provakatörlük yaparak hizmetlerini vermislerdir.

Türkiye'nin kurtulusu ülkemizde demokrasinin, özgürlükcü politikalarin gelismesi ve irkciligin, cetelesmenin son bolmasiyla olur. Tabiiki bunlarin yanisira ülke insanlarida egitilmeli ve dini siyasetten temizlemeliyiz. Bu cercevede inaninki cok temiz ve güvenilir liderler cikar. Günümüzdekiler ortama uymus ve sadece kendi rantlarini düsünen, ama bunlari yaparkende hassas konularda halkin düsüncelerini sömürenlerdir.

 

Anladığım kadarıyla "Bağımsızlar"dan seçim yapmalıyız değilmi?

 

Oysa, örgütlenmeden bizler bu ülkede bir hiçiz! Mutlaka kötülerin içinde iyileri seçmemiz gerekli...

 

Sizin beğenmediğiniz ve kafatasçı dediğiniz Sayın Haydar Başın ekonomi proğramı bir çok üniversitede seminer olarak verilmekte. "Bu proğramın uygulandığı her ülke çok çabuk refaha ulaşır" açıklaması yapılıyor. Biz, yaşadığımız tüm bu olumsuzlukları maalesef fakirlikten ve birilerinin eline bakmaktan dolayı yaşıyoruz. Oysa hem devlet hemde birey olarak paralı olsak, kimin kime eğilme ihtiyacı olabilir ki?

 

Bence siz yeniden düşünün ve hadiseye bu gözle bakıp Haydar Baş a sıcak bakın :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anladığım kadarıyla "Bağımsızlar"dan seçim yapmalıyız değilmi?

 

Oysa, örgütlenmeden bizler bu ülkede bir hiçiz! Mutlaka kötülerin içinde iyileri seçmemiz gerekli...

 

Sizin beğenmediğiniz ve kafatasçı dediğiniz Sayın Haydar Başın ekonomi proğramı bir çok üniversitede seminer olarak verilmekte. "Bu proğramın uygulandığı her ülke çok çabuk refaha ulaşır" açıklaması yapılıyor. Biz, yaşadığımız tüm bu olumsuzlukları maalesef fakirlikten ve birilerinin eline bakmaktan dolayı yaşıyoruz. Oysa hem devlet hemde birey olarak paralı olsak, kimin kime eğilme ihtiyacı olabilir ki?

 

Bence siz yeniden düşünün ve hadiseye bu gözle bakıp Haydar Baş a sıcak bakın :)

Yok almayim saolun, sizin olsun. Benim isim o tip irkciligi ve dini ön plana cikartan insanlarla olmaz. Aldigiu oydanda ve partisinden zaten ne kadar basarili olacagi belli. Herhalde o da ikinci bir D. Perincek olacak´. D. Perincek yillardan beri 1% oy bila alamamasina ragmen her defasinda iktidara gelecegini ve digerlerinin onun iktidara gelecegiunden korktuklarini bagir durur. haline bakipta gülmüyorda, kedi olarak aslanin azindaki et parcasini kapmaya calisiyor. dalga gececek baska insan arasinlar kendilerine. Bizi oyalamasinlar yeter.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok almayim saolun, sizin olsun. Benim isim o tip irkciligi ve dini ön plana cikartan insanlarla olmaz. Aldigiu oydanda ve partisinden zaten ne kadar basarili olacagi belli. Herhalde o da ikinci bir D. Perincek olacak´. D. Perincek yillardan beri 1% oy bila alamamasina ragmen her defasinda iktidara gelecegini ve digerlerinin onun iktidara gelecegiunden korktuklarini bagir durur. haline bakipta gülmüyorda, kedi olarak aslanin azindaki et parcasini kapmaya calisiyor. dalga gececek baska insan arasinlar kendilerine. Bizi oyalamasinlar yeter.

 

Sizce %1 oy almaları güvenilmediğindenmi, yoksa özellikle bazı ellerin basın-yayın üzerindeki etkilerimi?

 

Yada daha açık yazayım! Sizce kurtuluşumuz kimde? Onca yazınızı okuyorum "herşeye karşı" bir moddasınız! Ne dersiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizce %1 oy almaları güvenilmediğindenmi, yoksa özellikle bazı ellerin basın-yayın üzerindeki etkilerimi?

 

Yada daha açık yazayım! Sizce kurtuluşumuz kimde? Onca yazınızı okuyorum "herşeye karşı" bir moddasınız! Ne dersiniz?

Türkiye'de karsi nolamyacagimiz malesef hic bir sey yok. Ben sizin deyiminizle kötüler arasindan secim yapanlardan degilim. Olan malzeme cürük ve ülkeyi sonunda bu hale getirdiler. Kurtulusumuzun nasil olacagini ben size gene bu baslikta yazdim orayi tekrar okursunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizce %1 oy almaları güvenilmediğindenmi, yoksa özellikle bazı ellerin basın-yayın üzerindeki etkilerimi?

 

Yada daha açık yazayım! Sizce kurtuluşumuz kimde? Onca yazınızı okuyorum "herşeye karşı" bir moddasınız! Ne dersiniz?

1% oy almalari hayalperestlileri ve marjinalliklerinden dolayi. Mesela Perincek'in neyi yokki? Tv, gazete, dergi..... hepsi var. Demekki var!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1% oy almalari hayalperestlileri ve marjinalliklerinden dolayi. Mesela Perincek'in neyi yokki? Tv, gazete, dergi..... hepsi var. Demekki var!!!!

 

Sizin bu yaptığınız şark kurnazlığı! Perinçek in elindeki tv kabloTv den çıkarıldı, üstelik parası ödenmişken ve sözleşmenin bitmesine daha çoook zaman varken! D-Smart ve Digiturk para teklif edildiği halde aralarına almadılar! Turksat 1-C, 60 bin YTL borcu olduğu için 20 gün yayınını kesti... Oysa Kanal D nin 1.5 milyon dolar, Atv nin 500 bin dolar, Sehow tv nin 150 bin dolar borcu vardı o dönemler...

 

Yani neymişşş... AB-D yürü ya kulum demedimi; Türkiye de kazanman mümkün değilmiş...

 

Gariplerim zaten 5 parasız, fi sebilillah çalışıyorlar. Ellerinde kendi karınlarını doyuracak para yok ama inatla dergilerini çıkarıyor, yayınlarını sürdürüyorlar... Yok ki paraları makarna dağıtsınlar, kömür( ki bunun için tarikat bağı gerekli para değil) dağıtsınlar....

 

Demekki neymişşşş...

 

 

Herneyse! D.Perinçek in avukatlığı bana düşmez. Ama her zaman söylerim. Birileri hakkında birşeyler söylemeden önce, dedikodularla değil gerçekten yakınlaşıp tanıman gerekir. Aksi halde, birilerinin güdümünde fikir silahşörlüğü yapmış oluruz... Ve Haydar Baş kafatasçı falan değildir... Dedimya, armudun sapı üzümün çöpü, şu şöyle bu böyle.. diyoruz ve lider beğenmiyoruz; diğer bir konuda da sürekli kötümser laflar ediyorum; komplolar oluşturuyorum... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu... Madem lider yok, o halde işler çok kötü; yok işler iyi, o halde derli toplu lider var... Yanlışmıyım?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.