Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

PİR SULTANLAR YAKMAKLA TÜKENMEZ!Sivas katliamı 15.yılında..


Yayamaz Kayımca

Önerilen İletiler

Ne yazık ki, ülkemize demokrasi hiç uğramadı. Kurulduğundan bu güne kadar hep Emevi zihniyeti iktidara hakim olmuştur. Sivas katliamı devlet destekli yobaz maşalar tarafından yapıldığı artık gizlenemiyor. Bu konuda bir çok yazar ve uzman tarafından analizler yapılmıştır. Yine birçok Alevi kurum ve kuruluşları da bu türden açıklamaları vardır. Pir Sultan Abdal Derneği Mamak Şubesi’nin yayınladığı bir bildiride; "YAKAN DA YAKTIRAN DA DEVLETTİR". denilmektedir. Peki, devlet bu ve benzeri katliamları neden yaptırıyor? İşte, esas cevaplanması gereken soru da budur. Kendi yorumumla bu soruyu cevaplamaya çalışayım.

 

Çünkü;

 

Pir Sultanlar, her dönemde emekten, ezilenlerden, özgürlüklerden ve mazlumlardan yana tavır almışlardır.

 

Pir Sultanlar, idam sehpasını tekmeleyerek her zaman egemen güçlerin korkulu rüyası olmuşlardır.

 

Pir Sultanlar, Tarihte devlete ve onun egemen güçlerine karşı hep isyan etmişlerdir.

 

Pir Sultanlar, canların birliğini, dirliğini ve iriliğini haykırarak devleti korkutmuştur.

 

Pir Sultanlar, Seyit Rıza, Mazlum Doğan, Deniz Gezmiş ve arkadaşları gibi torunlarını yaratmıştır.

 

Pir Sultanlar “Bir halkın türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdürler...” bilinciyle hareket ediyorlar.

 

Evet, Sivas vahşetinin devlet desteğinde yapıldığını anlamak artık sır değildir. O günkü devletin egemen güçlerinden Çiller-Demirel kliğinin ve onlara bağlı devlet yetkililerinin yaptığı açıklamaları göz önüne aldığımızda, bir çok ip uçlarını bulmak mümkündür. Örneğin; Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” diyor, ilgilileri uyarıyordu. Başbakan Tansu Çiller ise, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” diyebiliyordu. Yani Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın “halkımız” dediği ellerindeki taş, sopa, zincir, benzin, çakmak ve kibrit ile oteldeki canlarımızı yakan saldırganlardır. Bu güne kadar olayın arkasındaki güçler ortaya çıkarılamamış ya da çıkarılmak istenmemiştir. Tıpkı Susurluk, Şemdinli olayları gibi üstü kapatılmıştır.

 

Beş yıl önce Sivas katliamının değerlendirmesini yaparken, İnsan Hakları Derneği Eski Başkanı Değerli Akın Birdal’ın bir yazısından esinlenerek, şunları yazmıştım. “Örgütlenirsek eğer, savaşın değil barışın, ölümün değil yaşamın esas olduğu anlaşılır. Yaşam hakkı anlam bulur. Düşünce özgürlüğü özgürleşir, kimse söylediği sözden, yazdığı yazıdan, yaptığı notadan, konuştuğu dilden dolayı suçlanamaz. Cezaevlerinde tecrit ve ölüm oruçlarında ne kimse hunharca öldürülür, ne de ölüme terk edilir. Yani tek çözüm yolu, başta alevi-bektaşi örgütlemeleri olmak üzere emekten, özgürlükten, barıştan ve demokrasiden yana olan tüm örgüt ve kuruluşların birlikte mücadele vermeleri gerekir… Düşünün ki bir ülkenin aydınları ellerinde sazları, dillerinde türküleri ve kalemlerinden başka bir silahları olmayanlar barbarca katlediliyor. Sistemin tüm yetkili kurumları ve o günün iktidar sahipleri adeta alkış çalar gibi saatlerce hiçbir önlem almadan seyirci kalıp katliama ortak olmuşlardır. Tarihten bu güne katliamlarla, sürgünlerle, yasaklarla yok edilemeyen Alevilik, sistemin adeta korkulu bir rüyası olmuştur. Özellikle 12 Eylül cuntasıyla başlayan gericileştirme politikası kurumlaştırılarak devlet politikası haline gelmiştir. Bu politikaların boşa çıkarılması için Cumhuriyetimizin demokratikleşmesi gerekir. Bu da birlikte mücadele ederek gerçekleşebilir,” bu düşüncelerimi hala koruyorum.

 

Pir Sultanları yakmak, ülkemizdeki kültürü ve bilimi de yok etmek demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, Türk’ün ve Kürd’ün yani tüm kültürlerin yakılması demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, barışın, dostluğun ve insanlığın yok edilmesi demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, var olduğu iddia edilen sözde laikliğin ve cumhuriyetin yakılması demektir.

 

O nedenle, Pir Sultanlar yakmakla tükenmez. Cumhuriyetimizin demokratikleşmesi için Pir Sultanların da bu gün direnmesi gerekir. Bu da birlikte mücadele ederek gerçekleşebilir. Aksi halde, katliamlar devam eder.

 

Alıntı.....

 

 

 

 

 

 

 

 

sivasmadimakcj7.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

................................................................................

...............db_Madimak_Oteli.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

...........................630200675436PM.jpg............................

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

......................sivas-katliami-sivas-olaylari.jpg.........................

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 2 Temmuz 1993'te meydana gelen Sivas olaylarının, ''bir tezgah ve bir provokasyon'' olduğunu savundu. (AA)

 

Yazıcıoğlu, Sivas olaylarının 15. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

 

''Sivaslı vatandaşlarımız Alevisi Sünnisiyle birlik ve beraberlik içindedir'' diyen Yazıcıoğlu, Sivas'ta Madımak Oteli'nde meydana gelen üzücü olayın ''karanlık güçlerin Sivas'a yönelik yaptığı bir tahrik ve tezgah'' olduğunu kaydetti.

 

Bu olay sonucunda birçok vatandaşın hayatını kaybettiğini, birçok Sivaslı'nın bunun faturasını ödemek durumunda kaldığını ifade eden Yazıcıoğlu, BBP olarak, henüz olay gerçekleşmeden önce de çok net uyarılarda bulunduklarını belirtti.

 

Yazıcıoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

''Olay olduğunda 33 vatandaş, parti binamıza sığındı. Arkadaşlara 'Ortalık sakinleşince sessizce tahliyelerini sağlayın' dedim. Arkadaşlarımız ikramda bulunup, partimize sığınanları aileleriyle görüştürdüler. Olaydan kurtulanlar daha sonra teşekkür ettiler.

 

Bu olayın bir tezgah ve bir provokasyon olduğu ortadadır. Bu yaranın sarılması için herkes elinden geleni yapmaktadır. Bu üzücü olayı bahane ederek Sivaslı vatandaşlarımızın arasına kimse yeni fitneler sokmamalıdır. Buna karşı herkes ve hepimiz son derece uyanık ve dikkatli olmalıyız. Alevi-Sünni ayrımcılığı kesinlikle söz konusu değildir. Alevi ve Sünniler hep beraber bu olaydan son derece üzüntü duymuştur. Bunun açtığı yarayı sorumlulukla sarmak için gayret içindedirler ve asla yeni gerginliklere, olaylara, provokasyonlara geçit vermeyeceklerdir.

 

Bu olaylarda hayatını kaybedenlere bir kere daha Allah'tan rahmet diliyor, bu olayın faili olmadığı halde mağdur edilen ve bedel ödeyen herkese ve tüm Sivaslılara bir kere daha geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum.''

 

 

 

 

birileri milletin inançlarını diline dolamak vazifesi ile provakasyonlara devam ediyor.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 2 Temmuz 1993'te meydana gelen Sivas olaylarının, ''bir tezgah ve bir provokasyon'' olduğunu savundu. (AA)

 

Yazıcıoğlu, Sivas olaylarının 15. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

 

''Sivaslı vatandaşlarımız Alevisi Sünnisiyle birlik ve beraberlik içindedir'' diyen Yazıcıoğlu, Sivas'ta Madımak Oteli'nde meydana gelen üzücü olayın ''karanlık güçlerin Sivas'a yönelik yaptığı bir tahrik ve tezgah'' olduğunu kaydetti.

 

Bu olay sonucunda birçok vatandaşın hayatını kaybettiğini, birçok Sivaslı'nın bunun faturasını ödemek durumunda kaldığını ifade eden Yazıcıoğlu, BBP olarak, henüz olay gerçekleşmeden önce de çok net uyarılarda bulunduklarını belirtti.

 

Yazıcıoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

''Olay olduğunda 33 vatandaş, parti binamıza sığındı. Arkadaşlara 'Ortalık sakinleşince sessizce tahliyelerini sağlayın' dedim. Arkadaşlarımız ikramda bulunup, partimize sığınanları aileleriyle görüştürdüler. Olaydan kurtulanlar daha sonra teşekkür ettiler.

 

Bu olayın bir tezgah ve bir provokasyon olduğu ortadadır. Bu yaranın sarılması için herkes elinden geleni yapmaktadır. Bu üzücü olayı bahane ederek Sivaslı vatandaşlarımızın arasına kimse yeni fitneler sokmamalıdır. Buna karşı herkes ve hepimiz son derece uyanık ve dikkatli olmalıyız. Alevi-Sünni ayrımcılığı kesinlikle söz konusu değildir. Alevi ve Sünniler hep beraber bu olaydan son derece üzüntü duymuştur. Bunun açtığı yarayı sorumlulukla sarmak için gayret içindedirler ve asla yeni gerginliklere, olaylara, provokasyonlara geçit vermeyeceklerdir.

 

Bu olaylarda hayatını kaybedenlere bir kere daha Allah'tan rahmet diliyor, bu olayın faili olmadığı halde mağdur edilen ve bedel ödeyen herkese ve tüm Sivaslılara bir kere daha geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum.''

 

 

 

 

birileri milletin inançlarını diline dolamak vazifesi ile provakasyonlara devam ediyor.....

Madimk otelinin önünde toplanan kalabalik galiba Sivas'li ve hatta Türk ve müslümanda degildi galiba. Onlar povakatör oldugu icin muhakkak baska millettendi ve dindendi. Orada bulunan ve halki kiskirtan belediye meclis üyeside herhalde gene onun kiligina girmis bir provakatördü. Seriat isterüüüzz diye bagiranlarin hepsi tiyatroculardi. Türkiye#de asla aleviler saldiriya ugramazlar seriatci ve irkcilar tarafindan. Tersini söleyen hikaye anlatiyor. Ne kadar daha bu hikayelere inanacagiz. hem katliam yapalim sonrada yok efendim biz yapmadik tezgahlandi ve baskalari yapti diyelim. mademki Sivas halkinin tümü kardes ve alevi sünii ayrimi yapmiyorlar, nasil madimak otelinde simdi kebab yiyebiliyorlar? Hemde orada kuyrukta bekleyerek. Nede tüm Sivaslilar ve siyasiler o pis katlimi unutmamak icin madimak otelini kebab salonu yerine müze haline getirmiyorlar??? Yarin herhalde orada katledilenler suclu gösterilecek. Olursa hic sasmam.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

2 Temmuz. Madımak vahşetinin 15. yıldönümü…

35 aydın ve sanatçımızın yakıldığı gün bugün…

Katliamın üzerinden 15 yıl geçti. Göstermelik yargılamaların gerçeğin üzerini örtme ve asıl suçluları korumaktan öte bir anlamı olmadı. Katliamın asıl suçluları ortaya çıkarılmadı hala.

 

1 Mayıs 1977, Sivas ve Maraş 1978 katliamlarının suçlularının ortaya çıkarılmadığı gibi.

Bu katliamlar açığa çıkarılıp failleri yargılanmadığı için, 2 Temmuz Madımak katliamı, hatta yeni katliamlar kimse için sürpriz olmamalıdır.

Asırlar önce Pir Sultan Abdalı asan, Hallac-ı Mansur'u yakan, Nesimi'nin derisini yüzen zihniyetin hortlaklar gibi modern zamanların Türkiye’sinde, kah "Hayata Dönüş" , kah Ya sev, ya terket" , Kah "Tekbir" diyerek aramızda dolaşması da kimse için sürpriz olmamalıdır.

 

İnsanların yakıldığı, insan etinin yandığı bir mekanda, bu nasıl insanlık durumudur ki, insanların et yiyebilmesi, iktidarıyla muhalefetiyle insani olmayan bu durumu hep beraber hazmedebilmemiz de kimse için sürpriz olmamalıdır...

 

cemsivas1uh8.jpg

 

Savaşa karşı barıştan, bölünmeye karşı birlikten, hak ihlallerine, adaletsizliklere ve darbeye karşı gerçek bir demokrasiden yana olup olmadığımızın ölçüsü, Madımak’ta katliam yapan güçleri ve zihniyeti açıkça mahkum etmekten, Madımak katliamını toplumsal yas ilan etmekten geçiyor.

 

 

 

 

 

 

http://www.turkcelil.com/modules/news/article.php?storyid=4715

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 2 Temmuz 1993'te meydana gelen Sivas olaylarının, ''bir tezgah ve bir provokasyon'' olduğunu savundu. (AA)

 

Yazıcıoğlu, Sivas olaylarının 15. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

.

.

.....

Muhsin Yazicioglumu demis o sözleri,gercekten tamda ona yakisir sözler,agzi olanin konusmasi gibi.Karanlik gücler tezgah,sormak gerekir Kahraman maras katliaminda Yazioglu neredeydi diye.Sivas olaylarini kimlerin yaptigi ve kimlerin seyrettigini bilmeyen kaldimi,daha hangi katanlik güclerden veya tezgahtan bahsediyor Yazicioglu,yoksa onundami bir bildigi var.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

2 Temmuz. Madımak vahşetinin 15. yıldönümü…

35 aydın ve sanatçımızın yakıldığı gün bugün…

.

.

 

 

http://www.turkcelil.com/modules/news/article.php?storyid=4715

Sakin arkadasim yazdiklarina dikkat et, birileri seni burada Türk milletini ve Islami karaliyorsun diye hemen suclar ve olursun bir vatanhaini. Her seye göz yumacaksin ve amen diyeceksin. Yeterki en iyi ve dürüst biziz de, senden iyisi yok. Öz elestiri yapanlar ve ülkesindeki kötülükleri göstererek temizlenmesi icin ugrasanlar oluyor terörüst destekcisi veya AB yandasi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sivas ozanlar şehri Agahi, Aşık Veli, Ali İzzet, Aşık Veysel ve daha niceleri bu toprakların bağrından yetiştiler. Sivas'ın kimliği cumhuriyetin temellerinin burada atılması ile birlikte demokrat ve ilerici bir yapıya bürünmüştür.

 

12 Eylül sonrasında ,büyük göç yaşar ve bu da dokusundaki değişiklikleri beraberinde getirir. Göç edenlerin çoğu da ilerici unsurları bünyelerinde taşıyan gelişmeye ve demokrasiyi özümsemeye meyilli olan alevi kesimdir. 1989 yerel seçimlerinde Refah partisinin belediye başkanlığını kazanması ile birlikte ,şeriatçı kesim burada çöreklenmeye başlamış ve belediye imkanlarının da bunlara sınırsız olarak sunulması , taşkınlıklarının ve cüretkarlıklarının iyice artmasını sağlamıştır. Yavaş yavaş demokrat kimliği ile tanınan bu Anadolu şehrimiz yerini şeriatçı ve gerici bir kimliğe bırakmıştır.

 

Sivas kentinin şahsında iki çizgi vardır. Pir Sultan Abdal’ın başeğmez direnişçi yolu ile Hızır Paşa’nın hain, ihanetçi çizgisi.

2 Temmuz 1993 te din adına yapılan en vahşi katliam da bu , iki çizgi kesişmiştir diyebiliriz.2 Temmuz’dan 15 gün önce şeritaçılarca tüm Sivas’a dağıtılan Müslüman Kamuoyuna başlıklı ve altında Müslmanlar imzası olan bildiride halk “cihada” çağrılır:”Aziz Nesin *******, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar’la alay edercesine gezebilmektedir

Kâfirler şunu iyi bilmeli ki: İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.”

İlk gün şeriatçılar pusuda beklerler. Saldırı için her zaman yaptıkları gibi Cuma gününü ve Cuma namazını beklerler. 2 Temmuz günü Cuma namazından çıkan kalabalıklar katillerin kışkırtmasıyla harekete geçeler. Önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne saldırırlar.

Arkasından Sivas katliamının yaşanacağı Madımak Oteli kuşatılır.

Tüm dünyanın gözü önünde Sivas katliamı yaşanır.

8 saat insanlar Madımak Otelinde kendilerine bir yardım eli uzanmasını beklerler. Cumhurbaşkanı aranır, başbakan aranır, başbakan yardımcısı, bakanlar aranır. Tanıdık bildik etkili yetkili kim varsa bir umut olarak aranır ama güvenlik güçleri de dahil hiçbir güç gelip de şeriatçı güçleri dağıtmaz, Pir Sultan torunlarını kurtarmaz!

Bu ne derin acıdır!

Bu ne büyük bir trajedidir.

 

Bu konuda unutulmayacak iki cümle daha vardır. "Ey Halkım bunları unutma, unutturma"

 

“GÜVENLİK GÜÇLERİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN!”

 

Sözün sahibi dönemin Cumhurbaşkanı’dır. Katiller Madımak Otelini kuşatmış, insanlar içeride çığlıklarla yardım beklerken bu sözü defalarca Sivas valisine ve emniyet müdürüne söylemiştir. Vatandaş denilen şeriatçı katliamcılardır.

 

“OTELİ SARAN VATANDAŞLARIMIZA BİR ŞEY OLMAMIŞTIR!”

 

Sözün sahibi dönemin başbakan’dır. Madımak Otelini saran ve insanlarımızı katleden şeriatçı katillere bir şey olmadığını, katliamcıların burunlarının kanamadığını müjdelemektedir.

 

:clover: X35

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pir Sultanları yakmak, ülkemizdeki kültürü ve bilimi de yok etmek demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, Türk’ün ve Kürd’ün yani tüm kültürlerin yakılması demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, barışın, dostluğun ve insanlığın yok edilmesi demektir.

 

Pir Sultanları yakmak, var olduğu iddia edilen sözde laikliğin ve cumhuriyetin yakılması demektir.

 

diye yazdıklarını yüksek sesle bir defa da ben kendime haykırıyorum.O gün orada yakanlar kimlerdi,Hrant Dink'i hedef gösteren zihniyetle arasında ki fark neydi,siyasi abi ve ablalarımız,devletimiz nasıl göz göre göre tüm olanlara seyirci kaldı.

 

Biz Pir Sultanları yaktık,alev alev...Biz bizim olan tüm değerleri yerle bir ettik.Şimdi günah çıkaralım diyeceğim bu kadar değersizleşmişken,nerde bizde bunu yapacak yürek mi ver!

 

 

Pir Sultan’ın diyarındaki yangının alevleri hâlâ yakıyor yüreğimizi. Alçalıyoruz. Milyonlarca yıldan bu yana ayağa kalkıp yükselen insan adını lekeledik bir daha. İnsan olmaktan utanıyor, yaşamdan tiksiniyoruz.

 

Kimin yarası yok söyleyin? Kim kanamıyor? Kimin acımıyor yüreği? Kimin “Sivas” deyince, “2 Temmuz” deyince ürpermiyor vücudu?

 

Sivas yangını unutulur, ya Sivas’ta yanmak?

 

Unutma hakkımız var mı? Bence yok. Bağışlama hakkımız var mı? Bence yok. Eğer unutmazsak yaşamı hak ederiz.

 

Unutma diyor haritalardan Sivas. Unutma diyor mezarlıklar, çocuklar, bebelerimiz; geleceğimiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NATO artıgı ergenekon ve türevleri terör örgütleri açıga çıktıkça gerçek ortaya çıkacak.

gerçegin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

gerçek ortaya yere serilince şu an en çok sesi çıkanların sesi kesilecek gibi..

Bizler katillerin bulunup hesap sorulmasini istiyoruz ve bekliyoruz. Ergenekoncuymus, Seriatciymis, derin devletmis, provakasyonmus, suymus buymus önemli degil, önemli olan gercek katilleri ve sorumlulari bulmak. Burada kimse kendisini temize cikartmaya calismasin. Seriatcilarida taniyoruz, ceteleri ve mafyacilarida. Bunlarin hepsi insanlik düsmanidir, aralarinda hic bir fark yoktur kötülük anlaminda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oldukça hararetli bir siyasi ortamın mevcut olduğu bugünlerde Madımak faciasının anılması esnasında derin güçler tarafından çeşitli provokasyonlara teşebbüs edilmesi ihtimali oldukça kuvvetli görünüyor.

 

Yaşadığımız kırılma sürecinin hangi istikamette neticeleneceğini şimdiden tahmin etmenin pek de kolay olduğu söylenemez.

 

Zira bundan sonra meydana gelecek olan en ufak gelişmeler bile yeterince hassas olan siyasi dengeler üzerinde bir buldozer etkisi yaratmaya muktedir olacaklardır.

 

Hele hele Madımak faciası gibi Türkiye’nin bütün siyasi ve toplumsal krizlerini her anlamda yansıtan bir hadisenin yıl dönümünde gerçekleşebilecek olan menfi bir eylem bu türden bir etkiyi fazlasıyla hissettirecektir...

 

Diğer taraftan Madımak faciasının zaten böyle bir hüviyete sahip olduğunu da hatırda tutmak gerekiyor: Toplumsal kutuplaşmanın ve statükonun istikrarının kati bir biçimde tesis edildiği bir hadise –daha doğrusu bir provokasyondur- Madımak.

 

Bugüne kadar provokatörleri engelleyemediğimiz gibi pek çok sefer de onların oyunlarına geldik maalesef.

 

Bundan sonra da engelleme noktasında aciz düşebiliriz ama onlara kanıp kanmama, aldanıp aldanmama noktasında tasarruf tamamen bizde.

 

Onun için şimdiden gözlerimizi ve kalplerimizi sonuna kadar açalım. Gün birbirimizin yaralarını daha fazla sarma günüdür, birbirimize daha fazla düşman olma günü değil.

 

www.iyibilgi.com analiz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini

Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda

37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde

Nasıl uyku tutar gözlerimi

Döne döne samaha duranlar tutuştu önce

Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin

yanı başına

Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak

Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp

karanlığa kuban etmek

Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak

Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak

loov

Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma

Varsın ateşim suskunlukla beslensin

Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik

Senin de dağların var Sivas senin de dağların

Dağlarında Şahanların!

 

 

Gün tutuşur canım gece tutuşur

Yangınlarda tutsak canlar tutuşur

 

Gülüm toprak olur yele karışır

Yürür gelir canlar yollar tutuşur

 

Sivas ellerinde sazım tutuşur

Söz tutuşur canım türkü tutuşur

 

Teller bizi söyler diller yarışır

Özgürlüğü yazan kalem tutuşur

 

Canlar can olurda eller tutuşur

Dost evinde canım sevda tutuşur

 

Pir Sultanlar ölmez binler yetişir

Akar gelir canlar tarih tutuşur

 

 

 

 

Sen hic ates`de semaha döndünmü...?

Bizler ates`de semaha döndük...

gerekirse yine döneriz... -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTULMAYACAK SÖZLER BİR

 

“GÜVENLİK GÜÇLERİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN!”

 

Sözün sahibi Cumhurbaşkanı’dır. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Katiller Madımak Otelini kuşatmış, insanlar içeride çığlıklarla yardım beklerken bu sözü defalarca Sivas valisine ve emniyet müdürüne söylemiştir. Demirel’in vatandaş dediği şeriatçı ******. Ve güvenlik güçlerinin onlara müdahale etmesine engel olmakta, katillerin işlerini rahatça yapmalarını istemektedir adeta. Katillere karşı gelmeyin, bu sözün anlamı bundan başka nedir? Bu söz nasıl unutulur?

 

UNUTULMAYACAK SÖZLER İKİ

 

“OTELİ SARAN VATANDAŞLARIMIZA BİR ŞEY OLMAMIŞTIR!”

 

Sözün sahibi Başbakan’dır. Başbakan Tansu Çiller. Çiller Madımak Otelini saran ve insanlarımızı katleden şeriatçı katillere bir şey olmadığını, katillerin burunlarının kanamadığını müjdelemektedir.

 

Başbakan’ın vatandaş dediği de şeriatçı *******. Ya içeride çığlıklarla yardım bekleyenler? Onların vatandaşlık hakları? Onların yaşama hakları? Çillerin umrunda olan, Çillerin bu sözleri ile gözetip kayırdığı ******* mağdurlar değil. Bu sözler nasıl unutulur?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu ülkede en basitinden de olsa şeriatçi bir çete yok.

buna emin ol.

belki olmasını çok isterdiniz ama gerçekten yok.

bunun dışında her türlü çete mevcut.

 

uyanmak lazım boş uykulardan..

 

selamlar

Sanki seriat ceteden iyi bir seyde. Her ikiside insanlik düsmani.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sivas3.jpg

 

sivas4.jpg

 

17974sivaskaitliamiaziznesinal6.jpg

 

Aziz Nesin itfaiye merdiveniyle otelden çıkarılırken. O'nun sağ kalmış olmasından dolayı içindeki vahşet duygusu sönmeyen Refah Partili belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak kalabalığı tahrik ediyor. Ardından Aziz Nesin'e saldırıyor.

 

3.jpg

 

Vali'nin halkı yatıştırması için konuşma yapmasını istediği Refah Parti'li belediye başkanı Temel Karamollaoğlu konuşmasına şöyle başlıyor ;

 

“Bir defa şöyle bir Fatiha okuyalım. Sonra şunların ruhuna El Fatihe diyelim"

 

Katillerde, azmettiricilerde, tahrikçilerde gün gibi ortada ortadayken, onları korumak için elli takla atanlara ibret olsun diye...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

refah partisi ve tabanını kadar bu devlete uyumlu olan yoktur.

sol terör ve ulusalcı adıyla terör yapanların binde birini yapmamışlardır.

gerçek açık bir şekilde ortada.

 

erbakan sözde ''kanlı mı, kansız mı olacak'' demiş.

küllü yalan.

bunu kanıtlayacak en ufak bir delil bulamazsınız.

adam her zaman için devlete saygıyı telkin etmiş.

katiller belli bu ülkede..

madımak provekesi devam ediyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

refah partisi ve tabanını kadar bu devlete uyumlu olan yoktur.

sol terör ve ulusalcı adıyla terör yapanların binde birini yapmamışlardır.

gerçek açık bir şekilde ortada.

 

erbakan sözde ''kanlı mı, kansız mı olacak'' demiş.

küllü yalan.

bunu kanıtlayacak en ufak bir delil bulamazsınız.

adam her zaman için devlete saygıyı telkin etmiş.

katiller belli bu ülkede..

madımak provekesi devam ediyor

Inkara ve camura devam. Dilin kemigi yok nasil olsa.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aradan tam tamına 15 yıl geçti

 

Aradan tam tamına 15 yıl geçti. Sivas Madımak olaylarını medya da son günlerde,adeta birilerinin rövanş alırcasına çağrı yaparak,madımak’ı müze yapma girişimleri, diğer taraf da ise,unutulmuş ne gideni olan ne de hatırlayanı olan suçsuz günahsız otuz üç insanın vahşice ve haince bir ideoloji uğruna katledildiği ve tek bir suçlusu bile bile bulunamayan BAŞBAĞLAR katliamının yüreklerimizde ki acısını unutulmaya yüz tutmuşken vicdanımızın sesi ile hatırlatmak istedim…

 

 

 

Bugün kendini vatansever olarak,ilan edenlerin televizyon ekranlarında ‘’haydi bu toprağın insanları madımak müze olsun …’’ gibi taraflı sözleri ile yas ilan etmesi, reklam spotlarında,kahramanlık nidalarıyla kükremesi,toplumda ötekileri üretenlerin de kendileri olduğunu görmemiz,kendi ve kendisi gibi düşünmeyenlerden başka kimsenin de vatansever olmayacağını düşünmesi oldukça çelişkili bir o kadarda ideoloji militanlığıdır.Yüreklerimizde ki acının unutulmasında vesile olanların,bu ülkeye ihanet ettiklerini,dünkü yaşantıları ile beraber bir referans zinciridir.

 

 

Fikirleri yakılan Madımak değil Türkiye’dir…Zihinlerde unutulmuşluğun,buruk bir acısı ile yine de,Devletine bağlılığı ile asla Devleti ve Milleti ile kavga etmeden, Rabbine Tevekkül ederek bir milletin ferdi dün olduğu gibi bugünde,bu ülke için,bir asker edası ile canını kanını her şeyini bu vatan için eda etmeye hazır bekliyor.

 

 

Bu ülkenin siyasetini,semahlarını,geleneklerini geçmişte çıkarmış oldukları kavgalarına taraf bulamadıkları için yeniden çıkarmak istedikleri kendi kavgalarına alet etmeye çalışanlara,bu ülkenin canları olan Alevisini kirlenmiş şaibeli siyasetlerine alet edenlere sormak istiyorum, Sivas için medya da yas ilan ederken,Unutulmuş BAŞBAĞLAR’ da kurşuna dizilenler için neden yas ilan edemiyorsunuz ?. Onlar Bu toprağın çocukları değil miydi ?...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Inkara ve camura devam. Dilin kemigi yok nasil olsa.

 

o resimlerin hepsi provakasyona hizmet için çekkilmiş.

 

madımak başından şu ana kadar proveke için kullanılmaktadır.

ölmüş insanları politik amaçları için kullanmaya devam ediyorlar

hiç bir zaman katillerin yakalanmasını gerçekten istemeyenlerin sesi çıkıyor hep.

 

erbakana izafe edilen söz ve benzerleri tamamen saptırma amaçlıdır.

erbakan oy aldıgı kitleyi hiç bir zaman sokaga dökmemişdir.

en haklı oldugu durumlarda bile insanları anlamsız bir itidale çagırmışdır.

 

bütün bunlara ragmen, teröre bulaşmış kimi marjinal örgütler meseleyi çarpıtmışlardır ve aslı astarı olmayan yalanlar atmışlardır ortaya.

hiç bir ciddi kitlesi olmayan bu tür örgütlerin varlıgının ne anlama geldigi çok açık degil mi?

 

inkarı ve çamuru bir kenara bırakalım

refah geleneginden gelen insanların benim söylediklerimin aksi oldugunu söyleyebilirmisiniz.?

siz buna cevap verin ve o zaman dilin kemigi ortaya çıkar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o resimlerin hepsi provakasyona hizmet için çekkilmiş.

 

madımak başından şu ana kadar proveke için kullanılmaktadır.

ölmüş insanları politik amaçları için kullanmaya devam ediyorlar

hiç bir zaman katillerin yakalanmasını gerçekten istemeyenlerin sesi çıkıyor hep.

 

erbakana izafe edilen söz ve benzerleri tamamen saptırma amaçlıdır.

erbakan oy aldıgı kitleyi hiç bir zaman sokaga dökmemişdir.

en haklı oldugu durumlarda bile insanları anlamsız bir itidale çagırmışdır.

 

bütün bunlara ragmen, teröre bulaşmış kimi marjinal örgütler meseleyi çarpıtmışlardır ve aslı astarı olmayan yalanlar atmışlardır ortaya.

hiç bir ciddi kitlesi olmayan bu tür örgütlerin varlıgının ne anlama geldigi çok açık degil mi?

 

inkarı ve çamuru bir kenara bırakalım

refah geleneginden gelen insanların benim söylediklerimin aksi oldugunu söyleyebilirmisiniz.?

siz buna cevap verin ve o zaman dilin kemigi ortaya çıkar..

Sayin Sevket Kazan size göre hangi gelenekten geliyor acaba??? O zat bakan oldugu dönem o sizin bahsettiginiz provakation olayiyla, yani Sivas katliami ile ilgili olarak yakalananlari hapishanede ziyaret etmedimi? isterdimki yakilanlarin annelerini,babalarini, eslerini ve cocuklarini ziyaret etseydi. bahsettiginiz gelenegin ülekede yapmis olduklari gözler önünde, gecmiste Maras ve Corum katliamlari. O gelenegin baskani, yani sayin hoca imamhatipler icin onlar bizim arka bahcemiz demisti. Ama nasil olsa o söyzleride inkar edilecek. Bu güne kadar dini siyasete alet ederek o kadar cana kiyilmasina sebeb olmak o gelenegin baskasina göre temiz oldugunumu gösteriyor yani. Bosuna o gelenegin öncülerine takkiyeci denilmiyor. Sayin basbakanda ayni gelenekten geldigi icin su an onun haraket ve davranislarindan bile ne kadar takkiyeci ve inkarci oldugunu görüyoruz. Madem bahsettiginiz gelenek cok temiz neden bugün Sivas'ta degiller? Birakalim artik hikayeleri.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cevheri Güven

 

Bütün ayaklar..

 

Susurluk Kazası sonrası süreçte “derin yapının üzerine gitme rolünü” siyasi alanda Fikri Sağlar; medya dünyasında ise Can Dündar kapmıştı.

 

 

İkili tüm bu dönem boyunca “cesur adam” rolünü iyi oynadılar.

 

 

 

Nihayetinde yaptıkları laftan ibaretti ve Susurluk olayının aydınlanmasına hiçbir katkı sağlamadı.

 

 

 

Şimdi gerçek bir aydınlanma dönemi başladı. Ergenekon Operasyonu’nun 2. Perdesi’nin başladığı 1 Temmuz 2008 Salı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli günlerinden biridir.

 

 

 

Anti-emperyalist/ulusalcı gözüküp Türkiye’yi yıllardır Amerikan-İngiliz ekseninde tutan yapılanma, bütün ayaklarıyla beraber tarihe gömülüyor.

 

 

 

Ve bu büyük günde herkes safını açıkça belli etmek durumunda kalıyor. İşte maskelerin düştüğü an bu andır.

 

 

 

SKY Türk televizyonunda Fikri Sağlar, Ergenekon Operasyonu’nu yerden yere vururken maskesini de düşürdü. Karanlıkları aydınlatan, cesur politikacı Fikri Sağlar nihayet safına geçti.

 

 

 

Babasının MİT mensubu olduğu ortaya çıkınca, en çok devrimci eski yol arkadaşlarını şaşırtan Can Dündar da artık maskesiz haliyle karşımızda. Geçmişte Ergenekon isimli kitap bile yazan Can Dündar, şimdi Ergenekon operasyonuna karşı “Hukuk bunun neresinde derseniz bence hiçbir yerinde. Hukuk adına endişe duyuyoruz. Kendi meslektaşlarımızın durumunu bırakın hukukun sağ çıkması mümkün mü?” diyor.

 

 

 

Derin Devlet yıllar boyu Türkiye’de tezini de anti tezini de kendi yazdı, Anadolu topraklarında istediği gibi at oynattı. Bir taraftan provokasyonlar ve suikastler dahil her türlü araçla hamlelerini yaparken, diğer taraftan da bu hamleleri ortaya çıkarıyor gibi görünecek siyasetçileri, gazetecileri belirledi.

 

 

 

Bu zaman zarfında tüm Türkiye Fikri Sağlar’la Can Dündar’ın boş edebiyat kırıntılarının arasında, derin yapıların kodlarını anlamaya çalıştı.

 

 

 

Bu boş uğraş Ergenekon’un semirmesinden başka bir işe yaramadı.

 

 

 

Şimdi, Orgeneral seviyesinde gözaltılar yapılıyor, aynı çanaktan su içen ekibin bütün ayakları toplanıyor.

 

 

 

Türkiye, yoldan çıkanın Orgeneral bile olsa hesap vereceği bir döneme girdi.

 

 

 

Damarlarından İngiliz Parası akan Perinçek ekibinden; Türk Milletinin vergisiyle alınmış tankları, Türk milletinin evlatlarının üstüne sürme planları yapan Orgenerallere kadar her bir yoldan çıkmış kişi bilsin ki; Bu topraklar sahipsiz değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.