Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Konuyla ilgili olarak Talak suresi 4. ayete dikkatinizi cekmek isterim. Diyanet Isleri Baskanliginin sitesindeki mealden alinmistir:

 

4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz,

onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

 

Islam, henuz adet gormeyen kiz cocuklariyla evliligi yasaklamazken, bu adamin kendi inanc sisteminde kendisini suclu gormemesini yadirgamayiniz.

Gönderi tarihi:
Konuyla ilgili olarak Talak suresi 4. ayete dikkatinizi cekmek isterim. Diyanet Isleri Baskanliginin sitesindeki mealden alinmistir:

 

4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz,

onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

 

Islam, henuz adet gormeyen kiz cocuklariyla evliligi yasaklamazken, bu adamin kendi inanc sisteminde kendisini suclu gormemesini yadirgamayiniz.

farzet tamam diyelim! fakat burda tecavüz var? tecavüzüde izin varmi?

Gönderi tarihi:

Henuz regl olmamamis, oyun cagindaki kucuk bir cocukla evliligi, tecavuzden farkli gormuyorum. Bu durumda evlilik sadece tecavuze kiliftir, cocugu bir sekilde kandirmaktan bir farki yok.

Gönderi tarihi:
.

.

.

Islam, henuz adet gormeyen kiz cocuklariyla evliligi yasaklamazken, bu adamin kendi inanc sisteminde kendisini suclu gormemesini yadirgamayiniz.

 

Bizim yadırgadığımız "o adamın" kendi inanç sistemi içerisinde kendisini suçlu görmemesi değil;

 

Adalet sistemimizin kendi içerisinde "o adamı" suçlu görmemesi.

 

Farkı farkedebilmeniz dileğiyle.

Gönderi tarihi:

Vakit gazetesinde calisanlara göre dinimiz 14 yasindaki kizlara tacizi hos görüyormus bunun nedeni olarakta 14 yasindaki kizin regle olmasi yani kendini bilecek yasta olmasini göstermektedirler.

Vakit gazetesi önünde yapilan protesto gösterisinde Istiklal marsi söylenmesine karsilik gazete binasinin icinden Istiklal marsina mehterle karsilik verilmistir.

Bütün bunlar birtek seyi ispat etmektedir ki dinci kesim hertürlü etik disi davranisi din kisvesi altina sokacaktir.Yüzleri kizarmayanlardan insanlik beklemek insanin kendini aldatmasindan öte birsey degildir.

 

Diger yanda Sivas katliami saniklari maalesef zaman asimindan kendilerini kurtarma ümitleri icine girdiler,buda Türkiyede yarginin nasil isledigini göstermesi bakimindan ibret verici bir durumdur.Bunun anlami Madimakda 37 kisiyi yakanlarin ödüllendirilmesi demektir.Ergenekoncu sahinlerin kulaklari cinlasin.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bariz kismi atladim efendim, tahliye kararinin benim icin yadirganmayacak bir tarafi yok. Herhangi bir forum kullanicisinin "Bu adam utanmiyor mu?" diye sorma ihtimaline karsin, yanitin kaynagina vurgu yapmaya calismistim. Iletime gelen iki yanittan anladigim kadariyla, bu konudaki durusumu net ifade edememisim.

Gönderi tarihi:
...Istiklal marsi söylenmesine karsilik gazete binasinin icinden Istiklal marsina mehterle karsilik verilmistir.

...

 

Detay olacak ancak düzeltme ile daha farklı bir anlam kazanacağını sanıyorum.

 

10. Yıl Marşı'na Mehter Marşı ile karşılık verilmiştir. İstiklal Marşı'nın çalınması, topluluğun olası tepkisini ölçebilmek için daha sonraki dakikalarda çalınmıştır.

 

Ancak orada bulunanlar bu basit oyunu belki bilerek belki bilmeyerek sakin şekilde cevaplamışlardır. İstiklal Marşı çalınırken gösteriye devam etseler "saygısız" etiketi yiyecekler ve yarınki Vakit'e farklı şekilde manşet olacaklar, etmeseler Vakit'in istediği gibi bir kaç dakikalığına bile olsa gösteri bitecek. Polise ve kendilerine zaman kazandırmış oldular nitekim.

Neyse ki daha da büyümeden sona erdi bu olay.

Ama dilerim daha akilane şekilde, Üzmez'e ve koruyucularına karşı her yerde sürekli olur.

Gönderi tarihi:

Sayin Can Taylan,Türkiyede artik birseylerin diregi kopmustur,demokrasi ve din kisvesine bürünenler ülkemizi etik disi olaylarin ve devlet karsiti isyanlarin ortami haline getirmislerdir.IKtidar iktidarligini kaybetmistir.Düsünebiliyormususnuz,insanlar bir ahlaksizi protesto etmeye gidiyorlar onun hamisi olan bir gazetenin önüne.Bu gazete hem devlet düsmanligi hem Atatürk düsmanligi hemde Laiklik düsmanligi yapan bir gazetedir,arkasinda siyonistler vardir daha dogrusu siyonist seyhlerin kontrolundeki tarikat gazetesidir.Türkiyede bugün itibariyle 6-7 gazete varki ben bunlari Türkiye Cumhuriyeti devletinin bas düsmanlari olarak görmekteyim.Vakit denilen gazete hem bi ahlaksizi bünyesinde barindirmakla kalmiyor hemde 10.yil marsina karsilik mehterle cevap veriyor,bilmiyorum bununla ne demeye calistilar ama 10.yil marsini söyleyen o kitle zamani geldiginde mehterin davulunu onu dinletenlerin kafasinda patlatmasinida bilir.

 

Bu arada düzeltme icin tesekkürler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Adamın tek özelliği, ülkenin ilk suikastçisi olmasıydı, şimdi çok harika bir özelliği daha oldu işte. Toplum öyle bir noktaya geldi ki, ne yaparsanız yapın sizi destekleyecek birileri mutlaka bulunuyor. Ama bu kesimler hukuku da kendilerine tamamen benzetmeyi becerdikleri an neler olacağını tahmin etmekten öteye geçtik artık, açıkça izliyoruz.

Gönderi tarihi:

T.C. Adalet Bakanlığı'na,

 

14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçunu işlediği iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca verilen beden ve ruh sağlığı bozulmadığı sonuçlu rapora dayanılarak Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliye edilmiştir. Bakanlığınıza bağlı bu kurumun raporu ve bu rapora dayanılarak verilen karar kamu vicdanını derinden yaralamıştır.

 

Bu amaçla, biz aşağıda imzası bulunanlar; Bakanlığınızca soruşturmacı görevlendirilerek ; cinsel istismar suçunun mağdurunun beden ve ruh sağlığının bozulmadığını ileri süren raporun incelenmesini; Hüseyin Üzmezin tahliyesine gerekçe olan raporun derhal düzeltilmesini ve tüm sorumlular hakkında soruşturma açılarak haklarında gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz.

 

-http://kadinveulke.org/-

 

Linki tiklayip imzanizla destek olabilirsiniz. Bir imzadan ne olacak demek yerine, bir imza olmazsa 1000 imza olmaz, bir imza olmazsa 10.000 imza olmaz anlayisinda olmaliyiz.

Gönderi tarihi:
T.C. Adalet Bakanlığı'na,

 

14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçunu işlediği iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nca verilen “beden ve ruh sağlığı bozulmadığı” sonuçlu rapora dayanılarak Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliye edilmiştir. Bakanlığınıza bağlı bu kurumun raporu ve bu rapora dayanılarak verilen karar kamu vicdanını derinden yaralamıştır.

 

Bu amaçla, biz aşağıda imzası bulunanlar; Bakanlığınızca soruşturmacı görevlendirilerek ; cinsel istismar suçunun mağdurunun “beden ve ruh sağlığının bozulmadığı”nı ileri süren raporun incelenmesini; Hüseyin Üzmez’in tahliyesine gerekçe olan raporun derhal düzeltilmesini ve tüm sorumlular hakkında soruşturma açılarak haklarında gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz.

 

-http://kadinveulke.org/-

 

Linki tiklayip imzanizla destek olabilirsiniz. Bir imzadan ne olacak demek yerine, bir imza olmazsa 1000 imza olmaz, bir imza olmazsa 10.000 imza olmaz anlayisinda olmaliyiz.

 

İmzamı attım.

Gönderi tarihi:
İNTERNETHABER

Hüseyin Üzmez'i kurtaran tartışmalı Adli Tıp Kurumu raporunu hazırlayan uzmanların tehdit aldıkları ortaya çıktı. Rapora imza atan ...................pöh.... :blushing:

 

Neşe ile kalın

 

ADLİ TIP KURUMUNDAN BAHSEDECEĞİM

kimler bunlar .... Bir ülkede 3 şey çok önemli bu şeyin ..asla dejenere olmaması lazım.

1-eğitim

2-Güvenlik

3-Sağlık

EĞİTİM konusunda çorabına adını yazmış kişiler ve onun müritleri ile ilgili hiç bir şey yazmak istemiyorum yeri burası değil

GÜVENLİK konusunda aynı anda 15-20 mehmetçiğin şehit olduğu bir ortamda golf oynama zevkinden veya Mayıs ayının ilk günü çay bahçesinde oturup kahve içen insanların kafasına jop vurup da Gene Aynı topraklarda Güney Doğuda bir ilimizde nerede ise isyan ayaklanma çıkarmak için toplanmış olan bir grup kendini bilmeze mehter marşı dinletenlerle ilgilide bir şey yazmak istemiyorum burası yeri değil

 

 

KİM BUNLAR ...TANIYAN VAR MI İÇİNİZDE BEN TANITAYIM

1-Öz babasının tacizine uğrayan engelli kız çocuğu için ‘Birşey anlamamıştır’ raporu veren

2-Üzmez’i hapisten kurtarma raporu veren

 

061120080348403999892.jpg

 

 

Adli Tıp Kurum’nun sicili giderek kabarıyor.

VAKİT Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez ve Satranç Hocası Halil Sertaç Dalkıran dosyalarındaki raporları nedeniyle Adalet Bakanlığı’nca inceleme başlatılan Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun, bir başka çocuk istismarı olayında yine çok tartışılacak bir rapora imza attığı ortaya çıktı.

Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yaşayan B.E (11) isimli kız çocuğunun, öz babasının cinsel istismarına uğradığı ihbar edildi. İhbarı yapan B.E’nin öğretmeniydi. B.E okulda hırsızlık yapmış ve neden hırsızlık yaptığı sorulduğunda babasının istediğini söylemişti. Babasını sevip sevmediği sorulduğunda “hayır” diyen B.E, “Babasının bacaklarının arasına ..................soktuğunu ve canının acıdığını” anlattı. Bacaklarının arasına ne soktuğunu göstermesini istendiğinde ise, öğretmenler odasındaki insan vücudu maketindeki ......organı gösterdi. B.E’ye babasının bunu başka kimseye yapıp yapmadığı sorulduğunda ise “benden başka anneme de yapıyor” cevabını verdi.

Heyet B.E’den alınan bilgilerin güvenilir ve tutarlı olduğunu, babasının cinsel istismarına maruz kalan çocuğun korunma altına alınması gerektiği, baba M.E hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 Şubat 2008 tarihli iddianamesiyle, M.E’nin öz kızına cinsel istismarda bulunduğu ve yargılanması istendi. M.E tutuklanarak cezaevine girdi. M.E 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada tutuklu yargılanırken, Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’ndan beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair rapor istendi.

Yine aynı Kurul bu kez 5 üyesiyle M.E’nin tahliye olmasına neden raporu verdi. Heyet bu kez Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Yalçın Ergezer, Adli Tıp Uzmanı Dr. Gökhan Eriş, Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Özkara, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Emir’den kuruluydu.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10 Temmuz 2008’de gönderdiği yazıya 15 günde yani 25 Temmuz 2008 tarihli raporla yanıt verildi. Raporda şöyle denildi: “Çocukların 12 yaşının bitiminden evvel tecavüz olayının ahlaki redaetini (ahlaki kötülüğü) idrak ve fiile ruhsal yönden mukavemet etmesine imkan verecek psikoseksüel olgunluğa erişmemiş olduğunun klasik tıbbi bilgiden olduğu, bu duruma göre B.E’nin 2006-2007 yıllarında mağduresi bulunduğu olayın ahlaki kötülüğünü idrak edemeyeceği, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, mağduresi bulunduğu olay nedeniyle beden ve ruh sağlığının bozulmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur.” M.E. tahliye edildi.

ne diyeyim... :angry:

malvarlıkları araştırılsın diyeceğim olmayacak

kendi çocukları yokmu diyeceğim olmayacak

acaba bizim bilmediğimiz başka raporlarda mı var diyeceğim olmayacak

 

dip not I:(ÖNEMLİ)

Bazıları bu haberleri kullanıp kişilerle kurumları karşı karşıya getirmek isteyebilir (http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=735996 )ben her ihtimale karşı alıntı yaptığım adresi vereyim de

haber

GAZETE VATAN 06.11.2008

dip not II:(ÖNEMLİ)

Vakit yazarı Hüseyin Üzmez yeniden tutuklanabilir!

neşe ile kalın :(

Gönderi tarihi:

ÜZMEZ´I NASIL SAVUNUYORLAR

 

Peygamberimizin arkadaşlarından biri, nefsine uyar ve şarap içer. O dönemin şartlarına göre cezası verilir. Yine içer, tekrar cezası verilir. Tekrar içer ve cezasını çekmek için Medine"nin meydanına getirilir. Bu arada Hz. Ömer, adamı tanır ve “Allah seni kahretsin, yine mi içtin?” dediğinde, Peygamberimiz; “Ona öyle hakaret etmeyiniz. O kardeşiniz Allah ve Resûlü”nü çok sever” buyurur. (Buhari, K. Hudud bölümü)…

Gönderi tarihi:

ÜZMEZ´I NASIL SAVUNUYORLAR

 

İslâm"a göre insanın değeri imanına bağlıdır. Eğer kulaklarınıza gelen haber doğru olsa bile, Hüseyin Üzmez ağabeyimiz, Müslüman bir insandır. Mü"min bir insandır. Buna milyonlarca insan şahittir.

Gönderi tarihi:

nasıl olsa bu yaratık müebbet ble yese cumhurbaskanı bunu affetmeyecek mi?

madımakta 37 insanı canlı canlı yakanlar idam cezası bile alsa cumhurbaskanı onlarıda affetmeyecek mi?

cumhurbaskanı onu o makama getirenlere borcunu ödemek icin tereddut edermi?

hırsızlık yaptığı yargı tarafından belirlenmiş ve ceza alınmıs bu ulkenin trilyonlarını alan insanları affetmedimi? bunların ne farkı var?

neyi tartısıyoruz?

adet gören kız cocuklarına tecavüz etmenin mübah olup olmadıgnımı?

hangi dinde yada inanısta bunun sartları belirtiliyor? bundan yüzlerce yıl önce zamanın sartlarına göre belirlenmiş kuralları bugun kesin ve mutlak dogrudur diye hayata gecirmeye calısmak nasıl bir düşüncedir nasıl bir mantıktır?

 

neyi tartısıyoruz?

 

Durmak Yok Yola Devam..!!!!!

Gönderi tarihi:

allah aşkına biri bana acıklasın benim kafam almıyor cunku.. bu ulkede 17 yasındaki bir kızla 18 yasındaki bir cocuk asık oıluyo ve aileleri izin vermedigi icin kız cocukla kacıyor, cocuk yakalandıgı zaman reşit olmayan bir kızla birlike olmak yuzunden ceza alıyor senelerce ceza evinde yatıyor nolur bana simdi bu durumu biri acıklasın? 70 yasındaki adam 14 yasındaki bir kızla cinsel ilişkiye giriyor ve adam serbet kalıyor?

benim aklım almıyor midem kabul etmiyor bu durumu bana izah etsin biri lutfen hukuksal acıdan acıklasın yada din acısından acıklasın yada kutsal kitaplardan alıntı yapsın yada bir sekilde cıkıp bunun dogru oldugunu bu herifin yaptgının dogru oldugunu izah etsin ve bu yuzden serbet kaldı desin?

 

bu ulkede artık sokaklarda 16-17 yasındaki kız ve erkekler elele bile gezemez oldular.. otobuslerde minubuslerde kadınlarla erkekler yanyana bile oturmuyor ama 70 yasındaki adam 14 yasındaki kızın ırzına gecehbiliyor bu normal karsılanıyor.. bu kadarmı midesiz bir toplum olduk biz bu kadarmı zavallıyız bu kadarmı dusunemiyoruz goremiyoruz olan biteni? yada bendemi bir sorun var aklım almıyor.. anlayamıyorum bu olan bitenleri dogal karsılayamıyorum..

 

70 yasındaki herif üzmez değilde sokaktaki herhangi bir adam olsaydı simdi ne olurdu? bugune kadar cocuklara tecavüz edenler ne ceza aldılar bu ulkede bu yaratığın ayrıcalıgı ne? neden bu yasalara adamına göre farklı muamele yapıyorda kimse cıkıpta sesini cıkartamıyor? bu dini bütün müslümanlar, bu cok inananlar bu her kosuda sartta islamı savunuruz diyenler bu savunmaya ne zamandır tecavüzcüleri hırsızları insanları diri diri yakanları katıyorlar? bana biri cıkıp 14 yasındaki cocuga tecavüz etmenin dini yönden yararlarını acıklasın?

 

az önce neyi tartısıyoruz diye sormustum... öyle bir döneme geldikki kız cocuklarına tecavüzün dogru olup olmayacagını ne zaman bir cocuga tecavüz etmek suc olur ne zaman olmazı tartısıyoruz.. bu kimseye tuhaf gelmiyor mu?

 

allah askına ilk gunden beri akpyi saunan arkadaslart yada akpli olmayıpta akpnin yaptıklarını dogru bulan arkdaslar yada dini acıdan benden daha fazla bilgiye sahip olan dini butun arkadaslar bana su sorunun cevabını versinler:

 

-14 yasındaki bir kız cocuguna tecavüz edip günahkar olmamak ve bu ulke yasaları tarafından ceza almamak icin ne kadar ibadet etmek gerekir?

 

farkında değilmisiniz bir yaratık, kücük cocuklara sehvet besleyen hatta daha ileri gidip bir kız cocuguna tecavüz eden tuhaf bir yaratık serbest kalıyor ve biz hangi cocuga tecavüz edilir hangisine edilmezi tartısmaya basladık...

adalet bakanı cıkıp bu carpıklıkla ilgili tek bir adım atmıyor sadece basın yayın organlarına fırca atıyor bu adamı konusturmayın diye.. demekki sayın adalet bakanı bu adamın yaptıgını dogru karsılıyor..demekki adalet bakanın mensubu oldugu parti ve uyeleride bu adamın arkasında duruyorlar.. demekki bu partiye oy verenlerde bu üzmez denen yaratıgın ceza almasını istemiyrolar...

 

nasıl bir ülke olduk biz?

 

Durmak Yok Yola Devamm..!!!!!! ama benim midem artık bunu kaldırmıyor....

Gönderi tarihi:

09.11.2008 Pazar - 13:17

Emekli imam, cinsel tacizden tutuklandı

091120081348569050350_2.jpg

Çikolatayla kandırdığı küçük kızı dudağından öpüp, bacaklarını okşamış

 

DHA

 

SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'ne bağlı köy camiilerinde görev yaptıktan sonra emekliye ayrılıp Hendek İlçesi'ne yerleşen emekli imam 54 yaşındaki Muhammet Sayar, 1'i kız, 3 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.

 

Olay geçen hafta Hendek İlçesi'nin Çiftlik Mahallesi'nde meydana geldi. Camide öğlen çıkan emekli imam Muhammet Sayar, sokakta oynayan 7 yaşındaki E.Ç. adlı kız ve erkek kardeşi 4 yaşındaki E.Ç. ile arkadaşları 5 yaşındaki M.B.T.'yi görünce cemaatten ayrıldı. Çocukların yanına yaklaşan Muhammet Sayar, 3 çocuğu çikolata alacağını söyleyerek, bisikletine bindirdi ve mahalle yakınındaki otoyol kenarına götürdü. Küçük kızı bisikletin önüne oturtan imam Muhammet Sayar, hem ona, hem de diğer iki çocuğa da cinsel tacizde bulundu.

KIZ OLANLARI AİLESİNE ANLATTI

Küçük kızı dudaklarından öpen ve bacaklarını okşayan imam Muhammet Sayar bir ara E.Ç.'ye, "Kardeşini ve arkadaşyını eve bırak gel, sana çikolatayı öyle alacağım" dedi.

 

Tacizcinin yanından ayrılan çocuklar eve döndü ve olayı anlattı. Küçük kız E.Ç. annesine, "Camiiden çıkan sakallı amca bize çikolata alacağını söyleyerek otoyol kenarına götürdü. Beni dudağımdan öptü" dedi.

 

Çocuklarının tacize uğradığını anlayşan aile hemen polise başvurdu. E.Ç. ve yakınlarıyla birlikte olay yerine giden polislerin geldiğini gören emekli imam Muhammet Sayar, oradan uzaklaştı.

 

SAKALLARINI KESTİ AMA..

Emekli imam Muhammet Sayar, hiçbir şey olmamış gibi evine gitti. Bu arada tanınmamak için sakallarını da kesti.

 

Çocukların anlatımından eşkali saptanan tacizciyi arayan polis, camide öğlen namazını kılanlarla görüştü. Onların anlattıklarından da eşkale uyan kişinin aynı mahallede oturan emekli imam Muhammet Sayar olduğu belirlendi.

 

Polisin zanlı olarak gözaltına aldığı imam Muhammet Sayar'ı, tacize uğrayan E.Ç. ve diğer 2 çocukla yüzleştirdi. Çocuklar, tanınmamak için sakalını kesen Muhammet Sayar'ı teşhis etti.

 

Polis merkezinde uzmanlar tarafından ifadesi alınan çocuklar olayı anlattı. E.Ç. ifadesinde, "Sokakta oynuyorduk. Camii çıkışı yanımıza geldi. Bize çikolata vereceğini söyleyerek otoban kenarına götürdü. Burada beni öpüp bacaklarımı okşadıktan sonra `Kardeşlerini eve götür. Sonra sen gel sana çikolata vereceğim' diyerek bizi yolladı. Ben de eve gelip anneme söyledim" dedi.

 

CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Emekli imam Muharrem Sayar ise ifadesinde cinsel taciz iddiasını reddetti. Olay günü sakalını kestiğini kabul eden Sayar, çocukları sevdiğini, yanaklarından öptüğünü, kötü niyetinin olmadığını öne sürdü.

 

Gizlilik içerisinde yürütülen soruşturmada, işlemlerin tamamlanmasından sonra Hendek Adliyesi'ne sevkedilen emekli imam Muharrem Sayar, küçük çocuklara cinsel tacizde bulunmak suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

Gönderi tarihi:
allah aşkına biri bana acıklasın benim kafam almıyor cunku.. bu ulkede 17 yasındaki bir kızla 18 yasındaki bir cocuk asık oıluyo ve aileleri izin vermedigi icin kız cocukla kacıyor, cocuk yakalandıgı zaman reşit olmayan bir kızla birlike olmak yuzunden ceza alıyor senelerce ceza evinde yatıyor nolur bana simdi bu durumu biri acıklasın? 70 yasındaki adam 14 yasındaki bir kızla cinsel ilişkiye giriyor ve adam serbet kalıyor?

benim aklım almıyor midem kabul etmiyor bu durumu bana izah etsin biri lutfen hukuksal acıdan acıklasın yada din acısından acıklasın yada kutsal kitaplardan alıntı yapsın yada bir sekilde cıkıp bunun dogru oldugunu bu herifin yaptgının dogru oldugunu izah etsin ve bu yuzden serbet kaldı desin?

 

bu ulkede artık sokaklarda 16-17 yasındaki kız ve erkekler elele bile gezemez oldular.. otobuslerde minubuslerde kadınlarla erkekler yanyana bile oturmuyor ama 70 yasındaki adam 14 yasındaki kızın ırzına gecehbiliyor bu normal karsılanıyor.. bu kadarmı midesiz bir toplum olduk biz bu kadarmı zavallıyız bu kadarmı dusunemiyoruz goremiyoruz olan biteni? yada bendemi bir sorun var aklım almıyor.. anlayamıyorum bu olan bitenleri dogal karsılayamıyorum..

 

70 yasındaki herif üzmez değilde sokaktaki herhangi bir adam olsaydı simdi ne olurdu? bugune kadar cocuklara tecavüz edenler ne ceza aldılar bu ulkede bu yaratığın ayrıcalıgı ne? neden bu yasalara adamına göre farklı muamele yapıyorda kimse cıkıpta sesini cıkartamıyor? bu dini bütün müslümanlar, bu cok inananlar bu her kosuda sartta islamı savunuruz diyenler bu savunmaya ne zamandır tecavüzcüleri hırsızları insanları diri diri yakanları katıyorlar? bana biri cıkıp 14 yasındaki cocuga tecavüz etmenin dini yönden yararlarını acıklasın?

 

az önce neyi tartısıyoruz diye sormustum... öyle bir döneme geldikki kız cocuklarına tecavüzün dogru olup olmayacagını ne zaman bir cocuga tecavüz etmek suc olur ne zaman olmazı tartısıyoruz.. bu kimseye tuhaf gelmiyor mu?

 

allah askına ilk gunden beri akpyi saunan arkadaslart yada akpli olmayıpta akpnin yaptıklarını dogru bulan arkdaslar yada dini acıdan benden daha fazla bilgiye sahip olan dini butun arkadaslar bana su sorunun cevabını versinler:

 

-14 yasındaki bir kız cocuguna tecavüz edip günahkar olmamak ve bu ulke yasaları tarafından ceza almamak icin ne kadar ibadet etmek gerekir?

 

farkında değilmisiniz bir yaratık, kücük cocuklara sehvet besleyen hatta daha ileri gidip bir kız cocuguna tecavüz eden tuhaf bir yaratık serbest kalıyor ve biz hangi cocuga tecavüz edilir hangisine edilmezi tartısmaya basladık...

adalet bakanı cıkıp bu carpıklıkla ilgili tek bir adım atmıyor sadece basın yayın organlarına fırca atıyor bu adamı konusturmayın diye.. demekki sayın adalet bakanı bu adamın yaptıgını dogru karsılıyor..demekki adalet bakanın mensubu oldugu parti ve uyeleride bu adamın arkasında duruyorlar.. demekki bu partiye oy verenlerde bu üzmez denen yaratıgın ceza almasını istemiyrolar...

 

nasıl bir ülke olduk biz?

 

Durmak Yok Yola Devamm..!!!!!! ama benim midem artık bunu kaldırmıyor....

 

Yine bazı şeyler birbirine karışmış galiba.

 

Çocukların cinsel istismarı

MADDE 103. - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

 

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.

 

Reşit olmayanla cinsel ilişki

MADDE 104. - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın,onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

İkinci suç şikayete bağlı birincisi ise resen araştırılır. İkinci suçtan dolayı öyle uzun süreli hapis cezası yoktur. Çocuk dediğimiz kişiler TCK anlamında 18 yaşından küçüklerdir. Yani biri 18 doldurmuş biri de 17 ise ve kendi istekleri ile ilişkide bulunmuşlarsa şikayet üzerine dava açılabilecektir. Bu hapis cezasının üst sınırı da 2 yıldır. Öyle çok uzun bir süre değil. Takdiri indirim nedeni filan kullanıldığında ertelemeye tabii tutulabilir. Bir akrabamın başına gelen komik bir olayı anlatayım. Akrabam (erkek) bir kızı kaçırıyor rızayla. Kız 15 yaşı ikmal etmiş erkek ise henüz 15'i doldurmamış. Neyse kız tarafı şikayet ediyor ve savcı her iki tarafında yakalanmasını temin ediyor. Ancak kanun gereğince kıza karşı kamu davası açılmak zorunda çünkü kızın yaşı 15'i aşmış vaziyette. Artık karşı taraf bizimkilerin peşini bırakmıyor...

 

 

Gelelim Üzmez meselesine. Üzmez'in davasında mağdurun şikayeti şart değildir. Dava kamu davasıdır. Beden ve ruh sağlığının bozulması veya bozulmaması tutuklu yargılanma/ması için bir neden değildir. Hakim, işgüzarlık yaparak tutuksuz yargılanmasına karar vermiştir halbu ki; 3-4 yıl hapsi gerektirecek birton suç nedeniyle bir sürü insan tutuklu yargılanmaktadır. Oysa ki; Hüseyin Üzmez halen 3-8 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanmaktadır.

 

Gelelim dini yönden meseleye. Olay ilk vukuu bulduğunda müslümanlarda bir ne oluyor meselesi vardı. Olay sarahate kavuştuğunda herkes bu olayın karşısına geçti. Sesinizi niye çıkartmıyorsunuz diye soruluyor ama seslerin ne kadar çıktığına kimse dikkat etmiyor. Tamamen mantıktan yoksun bir soru sorup mantıklı cevap bekliyorsunuz. Ne alakası var ibadet ile tecavüzün. Bir de tecavüz deyip duruyoruz da adam iktidarsız. Yani ortada tecavüz yok cinsel istirmar var kanunun tanımıyla. İkisi farklı şeyler. Ama yine de birine tecavüz edenin cinsel yönden cezasını soruyorsanız recmdir. Hüseyin Üzmez'e de islam nazarında verilecek ceza recmdir. Haa, şimdi yahu islama göre yaş uygundur diyenler olabilir ancak islama göre meşru bir evlilik için tek şart yaş değildir. Veya şöyle söyleyeyim. Üzmez'in kendini kurtarabilmesi için bir İslam Devletinde olsaydık o kızla evli olması gerekirdi. Yani; yaptığı şey islama tamamen aykırıdır ve recmi gerekir.

 

Adalet Bakanı birşey yapmıyor deniliyor. Ne yapsın mesela...Geç kalmış bir müdahale talebinde Sosyal Hizmetler bulundu ve raporun yenilenmesini istediler. Raporu veren kuruluş ise raporun doğru olduğunu söylüyor. Buradaki raporun tek fonksiyonu cezayı ağırlaştırıcı bir neden olması. Üzmez'in olayından önce; sürekli olarak Adli Tıp Kurumu; 18 yaşından küçük çocuklara karşı yapılan cinsel istismarda bu tipten bir ruhsal sağlık değerlendirmesi yapıyordu ancak kimsenin sesi çıkmıyordu. Bu madde ya özünde yanlıştır veya adli tıpbın raporu doğrudur.

 

Niye; Eğer Adli Tıp Kurumuna bu yönde bir yetki verirseniz ve kanuna ruhsal sağlığın bozulması gibi bir madde sokuşturursanız; o zaman kimilerinin sağlığının bozulduğunu kimilerinin de bozulmadığını hesaplamak zorundasınız. Veya maddeyi ihdas ederken onların olduğunu varsaymak zorundasınızdır. Şimdi karşı çıktığımız nokta bu mudur? Yani böyle bir madde niye vardır da Adalet Bakanlığı devreye girip bu maddeyi değiştirmiyor...Arkadaşım bu sadece adalet bakanının olmadığı gibi Meclisin görevidir. Ama Adalet Bakanlığı belki burada araya girip bir tasarıyı taşıyabilir ancak bir kanun özellikle ceza kanunu çok dikkatli yapılmak zorundadır. Aman ha...Birine ceza verirken; evvela cezanın gerekliliğini ve benzer cezalarla oranını da hesaplamak gerekir. Yoksa cinsel istismara tecavzüden, tecavüze kasten adam öldürmekten ceza veririz ki bunun anlamı olmaz. Yani; her suça karşılık oranlı bir ceza gerekir. Yoksa her canı yanan suçluya idam ister...

 

Çocuğun cinsel istismarı için 8 yıl az değildir. Tecavüz için

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

bu madde vardır. Buralarda bir sürü ağırlaştırıcı madde de vardır. Ama bunların bir manası yok. Şimdi olayı getirip AKP'ye dayamanın da bir anlamı yok. Diyelim ki; bunu Üzmez değil de mesela aynı gazeteden başkası yapsaydı veya İlhan Selçuk yapsaydı biz topyekün CHP'yi mi suçlayacaktık. Veya o gazetedeki herkesi mi suçlayacaktık. Hakeza dediğim gibi ilk defa İlhan Selçuk yapsaydı ilk başta olayı bilmeyenler yok yahu İlhan Abi yapmaz öyle şey demeyecekler miydi...Ha, bu arada Akit Gazetesinin de bir açıklaması vardı konuyla ilgili. Başka şeyler belirleyici olmayabilir de; o olaydan sonra yazı yazdırılmamasına dikkat etmek gerekiyor.

 

Ve gelelim bu partiye oy verenler Üzmez'in ceza almasını istemiyorlar gibi dumura uğramış bir cümleye...Bu nereden çıktı. Bu akıl kumkuması söylem de nedir? Yani ne demeliyim ben bu yazıya. Üzmez almalıdır hem de en ağır cezayı almalıdır ki; müslümanların iktidarındaki bir dönemde böyle birşey yapanların hakkından nasıl gelindiği görülsün ve hem de müslümanlar böyle birşey yaparsa arkalarında kimsenin olmayacağı görülsün. Hatta karşılarında olunacağı görülsün. Cezayı vermeyip salıveren hakim (bağımsız 1. kuvvet); raporu düzenleyen kısmen bağımsız adli tıp. Sorumlu AKP. Ne alaka...Hatta daha öte sorumlu ben...Kör alaka...Hakim tutuklu kalacaksın deseydi kimin gıkı çıkardı. AKP'nin mi? Ben, o hakimin yerinde olayım da bana gık diyen AKP'yi oymayayım ha böyle bir davada. Kimse de karışamaz o hakime. Kendinden başka. Hakimde yapabileceği adiliği yapmıştır o kadar. Hemen hiçbir müslüman yüzümüze çaldığı bu leke yüzünden Üzmez'i affetmezken acaba o hakim niye tutuksuz yargılanmasının yolunu açtı. Tutuklu yargılayamaz mıydı...Yargılardı...Eh, ben de kendi komplo teorimi kurayım ve o hakimin CHP'li olduğunu söyleyeyim o zaman...

Gönderi tarihi:
1. Bir de tecavüz deyip duruyoruz da adam iktidarsız. Yani ortada tecavüz yok

 

2. birine tecavüz edenin cinsel yönden cezasını soruyorsanız recmdir. Hüseyin Üzmez'e de islam nazarında verilecek ceza recmdir.

Bu iki cümle çelişkili.

 

Adalet Bakanı birşey yapmıyor deniliyor. Ne yapsın mesela...
Görevi suistimal soruşturması açabilir ve sorumluları geçici olarak görevden alabilir.

 

Adli Tıp Kurumuna bu yönde bir yetki verirseniz ve kanuna ruhsal sağlığın bozulması gibi bir madde sokuşturursanız;

Psikolojinin bozulması ağırlaştırma nedenidir, bozulmaması hafifletici değildir. Adalet iki kanattan yara almıştır. Adli tıp, bir çocuk hakkında etkilenmedi diye bir rapor veremez. Verdi, hakim bunu tutuksuz yargılama nedeni sayamaz.

 

Hükümete gelince, hakime bir şey yapamaz görünürde. Aslında yapabildiğini bu ülkede yaşayan herkes bilir. Hükümet yeterli refleks göstermemiştir, bu kesindir. Tıpkı Ergenekon konusunda savcı rolünü benimseyip deniz fenerinde "bana ne kardeşim? Bana ne?" diye üstüne basa basa tekrarladığı gibi...

 

"Ya tuz kokarsa?" denilir. Tuzdan kokular geliyor, durum cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar vahim ve ciddi... Bir yerlere "fethullah" gerçekleştirme amacıyla "gülen" birileri "sızıntı" yapmış "zaman" içinde, şimdi belirtileri çıkıyor...

Gönderi tarihi:

Cezai maddeler yargi alanini kapsar,ama ortada menfur bir olay var,bu olayin basaktörü Laiklere etik disi karalamalarda bulunmus olan bir müslüman!!!

 

Kameralar karsisinda yaptigi veya tesebbüs ettigi cirkin olayi savunuyor bu yetmiyor kadinlarla ilgili belden asagi terbiyesizce konusuyor.

 

Bu adam siyonist güdümlü dinci Vakit gazetesinin yazari.

Bu adam Gül'ü yani Cumhurbaskanini kastedip,*eger tutuklansaydim Cumhurbaskani beni affedecekti*diyor.

 

Bu adam eger kafayi yemediyse resmen ahlaksizlik reklami yapmaktadir.

 

Iktidarsiz olmasi sucunu hafifletmez ve ona taciz hakkini vermez,bunlar bile ahlak disi ifadelerdir ve bunlari söyleyenlerde aslinda olayi ne kadar hafife aldiklarini belli etmektedirler.

 

Tacizi hafife almak,tacizciyi korumak etik disidir.Ama en ilginc olani ise bu adamin calistigi gazetenin onu savunmasidir.AKP nin biyiksiz Fehmisi bile kinadi ama onlar *****.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Cezai maddeler yargi alanini kapsar,ama ortada menfur bir olay var,bu olayin basaktörü Laiklere etik disi karalamalarda bulunmus olan bir müslüman!!!

 

Kameralar karsisinda yaptigi veya tesebbüs ettigi cirkin olayi savunuyor bu yetmiyor kadinlarla ilgili belden asagi terbiyesizce konusuyor.

 

Bu adam siyonist güdümlü dinci Vakit gazetesinin yazari.

Bu adam Gül'ü yani Cumhurbaskanini kastedip,*eger tutuklansaydim Cumhurbaskani beni affedecekti*diyor.

 

Bu adam eger kafayi yemediyse resmen ahlaksizlik reklami yapmaktadir.

 

Iktidarsiz olmasi sucunu hafifletmez ve ona taciz hakkini vermez,bunlar bile ahlak disi ifadelerdir ve bunlari söyleyenlerde aslinda olayi ne kadar hafife aldiklarini belli etmektedirler.

 

Tacizi hafife almak,tacizciyi korumak etik disidir.Ama en ilginc olani ise bu adamin calistigi gazetenin onu savunmasidir.AKP nin biyiksiz Fehmisi bile kinadi ama onlar *****.

 

 

saygilarla

 

Taciz hafife alınmıyor. Taciz ile başka birşeyi birbirine karıştırmayın deniliyor. Birini kasten yaraladığınızda onu öldürmekten yargılanmak mantığa uygun mudur?

 

Olayı hafife almakla olay hakkında hiçbir malumat sahibi olmadan yazı yazmak arasındaki farkı dahi ayırt edemeyenler kalkıp bize söz söylemeye yelteniyorlar. Olay hafife alınacak bir olay değildir ancak cinsel istismar ile cinsel istismarın vücuda organ veya doku sokma şeklinde gerçekleşmesi (halk arasında tecavüz denilen şey işte budur) arasında çok uzun yıllar hapis cezası vermek gibi bir farkı vardır. Kanun bunu böyle söylerken siz nasıl olup da bunu söyleyenler olayı hafife alıyorlar diyorsunuz.

 

Kanun cinsel istismarın organ veya cisim sokma şeklini ayrı düzenlemiş mi. Evet düzenlemiş. Eeee, pekiyi organ veya doku sokmama şeklini düzenlemiş mi? Düzenlemiş. Şimdi; adamın iktidarsızlığı paralelinde bunun ayırt edilmesi gerekmiyor mu? Hakimin ayırt etmesi gereken ilk şeylerden biri de bu değil mi? Hakim bunu söylediğinde olayı hafife mi almış olur?

 

Adamın iktidarsızlığı ona taciz hakkını vermez. Adamın hiçbir özelliği cinsel istismara izin vermez. Kimsenin hiçbir özelliği cinsel istismara izin vermez. İyi de bu özellik belli bir suç tipini işlemeyi imkansız hale getiriyorsa (sair cismin de olaya karışmadığını düşünürsek) o zaman o adamı belli bu suç tipinden cezalandırabilir miyiz?Örneğimiz şu olsun:

 

Zimmet suçu; zimmet suçunu işleyebilmek için memur olmak şarttır. Yani memur olmayan birini zimmet suçuyla yargılayamayız. Yada çocuk düşürme suçu için kadının evvela gebe olması gerekir. Kadın hem hamile değil ama onu çocuk düşürme ile suçlayalım diyebilir miyiz? Bunlar suçun ön koşulları hiç şüphesiz. Bunlar olmadan o suç olmayacağı gibi kişi de o suçtan suçlanamaz.

 

Tamam olay pis, lanetlenesice, şerefi bir kenarda bırakan bir olay. Tamam, bunu yapan adam **, kendinden bir haber, mutantlaşmış bir insan, veya müsveddesi...Ama, biz hala insanız. Biz hala hukuku söylemek zorundayız. Ve hukuk ve yürürlükteki ceza hukuku o anki olaya o anki olayın özelliğine göre uygulanır. Hal böyle olunca cinsel istismarın organ veya cisim zerki şeklinde meydana gelmeyenine organ veya cisim sokma şeklinde bir ceza verilmesi uygun değildir...

 

 

 

 

 

 

Gelelim Demirefe'nin cevaplarına...

 

2 cümle alınarak birbiri ile çelişkili olduğu belirtilmiş. Hayır çelişkili değildir ama belki bir noktası eksiktir.

 

Ama yine de birine tecavüz edenin cinsel yönden cezasını soruyorsanız recmdir. Hüseyin Üzmez'e de islam nazarında verilecek ceza recmdir. Haa, şimdi yahu islama göre yaş uygundur diyenler olabilir ancak islama göre meşru bir evlilik için tek şart yaş değildir. Veya şöyle söyleyeyim. Üzmez'in kendini kurtarabilmesi için bir İslam Devletinde olsaydık o kızla evli olması gerekirdi. Yani; yaptığı şey islama tamamen aykırıdır ve recmi gerekir.

cümlenin tamamı budur. Öyleyse dikkatten kaçan bir kısım var mıdır? Evet yukarda işaretli kısım dikkatten kaçmıştır. Hüseyin Üzmez'inkine tecavüz demedim. Kızın rızası olsaydı dahi ortada meşru bir evlenme yoktu dedim. Niye söylüyorum bunu; Evliliğin herkese duyurulması gerekir yani ki evliliğin bir şartı da şahitlerin huzurunda olması ve bilinmesidir. Dolayısıyla bu evlenme meşru değildir ve zinadan dolayı ceza verilecektir. Yani tecavüzden değil. Nihayetinde kendimden alıntı yaptığım yerde meşru evlilik için tek şart yaş değildir demiştim.

 

Görevi suistimal soruşturması açsın mı? Neden dolayı. Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu rapordan dolayı mı? Bakın, Adli Tıp Kurumuna bu yetkiyi siz vermişsiniz. Verdiğiniz yetkiyi kendi Tıp mesleklerine giren bir konuda kendileri kullanmış. Neden dolayı soruşturma açacaksınız. O kızın psikolojik durumunun bozulmadığı noktasında niye rapor verdiniz diye mi? Bunun için soruşturma açarsanız; 1- Bu yetkiyi niye verdiniz çünkü 18 yaşından küçük herkesin psikolojik durumunun bozulmuş olduğunu varsayarak hareket ediyorsunuz derler adama

2-Bu kanunu niye yaptınız öyleyse diye sorarlar adama...

 

Şimdi Adalet Bakanlığı yeni bir kanun tasarısı hazırlayabilir ama TCK çocuk oyuncağı değildir. Her olay üzerine yeni bir kanun yapılmaya çalışılırsa bu adaleti fena halde sarsar. Bir de TCK'da yapılan her düzenlemenin uygulanması çok büyük karışıklıkları beraberinde getirir.

 

Bunu bir kanun maddesi olarak TCK'ya koyarsanız bazı çocukların psikolojilerinin bozulabileceğini bazıların da bozulamayacağını öngörerek yaparsınız. Hal böyle olunca da Adli Tıp Kurumu istediği raporu verebilir. Bu noktada hakime düşecek şey yeni bir rapor istemek olabilir veya konuya Sosyal Hizmetlerin müdahil olarak yeni rapor istemesi gibi bir durum gerekir.

 

Adli Tıp'dan illaki belli bir yönde rapor vermesini istiyorsak kendilerinden rapor istenilmesinin bir manası yoktur. Hakim veya bizler oturduğumuz yerden kızın psikoloji bozulmuştur 15 yıl hapsine diyelim olsun bitsin.

 

Psikolojinin bozulması ağırlaştırma nedenidir bozulmaması değildir denilmiş. Ben aksini söylemedim. Ancak; baştaki varsayım psikolojinin bozulmuş olması yönünde olduğu için adam sanki 15 yıl ile yargılanıyordu. Adli Tıp'dan rapor gelince 3-8 yıl arasında hapis istemiyle yargılanmaya devam ediliyor. Sanki bir hafifletici neden gibi duruyor değil mi? Kanunun sistematiğinde önce temel ceza bulunur ondan sonra ağırlatıcı nedenler eklenir. Psikolojinin bozulmuş olması ağırlatıcı nedendir o kadar...

 

Hükümet mesela hakime ne yapabilir...Çok şeeeyyyy, de ne...

 

Görevden alacaksınız, sürecek misiniz, kademe ilerlemesini mi durduracaksınız...Yok; o işler o kadar kolay değil...Hele de böyle herkesin gözü önünde cereyan eden bir davada daha da mesele...Ama bir savcıyı görevden almışlardı? He almışlardı değil mi? Bilmiyorum, bir iktidarın yapabileceği en büyük hata yargılamalara karışmasıdır. Birine iyi birine kötü demesidir. Hukuk kendi içerisinde işleyip gereğini yerine getirmelidir. Getirmediği davalar olmuyor mu? Aha bu dava onlardan biri ama bu mahkeme ne karar verirse versin yukarda da Yargıtay olduğunu unutmayalım. İşler karışık vesselam. Yukardaki yargıtay da aşağıdaki hakim gibi karar verirseler ya ne olacak...

 

Olayımızdaki TUZ, yargıdır. Yargı gereğini yerine getirmek isteseydi kimse ona kolay kolay engel olamazdı. Yargı kokuyor...Şimdi karmankarışık oldu herşey işte.

Gönderi tarihi:

H Üzmez'in yaptığı bu ahlaksızlığı sürekli İslam ile yan yana getirmek,doğru değil.Bu ahlaksızlığı yapan kişinin,kendini müslüman olarak tanımlaması,bunu İslam ile açıklamaya çalışması,sağlıklı olmayan bir beynin vızıltısıdır.kendini bilmez bir ,,,,,,,,; ,,,,,,sizliğidir.

 

Yargının verdiği kararı ben de doğru bulmuyorum,ama Sayın Bekir'in yazdıkları da bana oldukça tutarlı geldi.

 

Yalnız,şunu da açık açık yazayım;ben kendi ülkemin yargısına da hukukuna da güvenmiyorum.

Gönderi tarihi:

H Üzmez'in yaptığı bu ahlaksızlığı sürekli İslam ile yan yana getirmek,doğru değil.Bu ahlaksızlığı yapan kişinin,kendini müslüman olarak tanımlaması,bunu İslam ile açıklamaya çalışması,sağlıklı olmayan bir beynin vızıltısıdır.kendini bilmez bir ,,,,,,,,; ,,,,,,sizliğidir.

 

Yargının verdiği kararı ben de doğru bulmuyorum,ama Sayın Bekir'in yazdıkları da bana oldukça tutarlı geldi.

 

Yalnız,şunu da açık açık yazayım;ben kendi ülkemin yargısına da hukukuna da güvenmiyorum.

 

Sayın Mavi olmayan gökyüzü,

 

da da bağlacı koyarak iki şeyi bir ve aynı olarak görmüş gibisiniz. Hem ona hem buna...Böyle olunca hukuk adına bir sorun oluşuyor. Yasama-Yürütme-Yargı üçlüsü yerine getirdikleri işlev dolayısıyla bu adı alırlar. Bunların içerikleri dolayısıyla değil. Doğal olarak yargı yerine getirdiği yargı işlevi nedeniyle yargıdır yasamada yaptığı yasal metinler nedeniyle yasamadır.

 

Bu vecheden baktığımızda hukuk (hakkın çoğulu) bizzat yargının yerine getirebileceği birşey değildir. Yargı; hukukun ne olması gerektiğini somut olaya göre söylemeyi kendilerine ödev olarak verdiğimiz kurumdur. Ancak; yargısal olan hukuki olmayabilir. Yada hukuki olan bazen mevcut yasaların da dışındaki birşeydir. Yani ki; hukuk aşkındır. Hakkın yerine getirilmesine hukuk deriz. Dolayısıyla hukuka güvenmiyorum dediğinizde sığınılacak (metafizik olmayan) birşey kalmaz.

 

Yargıya güvenilmeyebilinir ancak hukuk her daim güvenilmesi gerekendir. Zira hukuk ne başlı başına yasadır ne de yargılama makamının yerine getirdiği işlevdir. Ben; hakimlerimizin bir kısmına güvenmeyebilirim, ben verilen kararların yanlışlığına inanabilirim, yine bazı kararların açıkça yasaya ve hatta bazen hukuka aykırı olduğunu söyleyebilirim ama ben hukuka güvenirim. Güvenmek zorundayım. Hukuk derken idealize ettiğim bir faraziyeden bahsetmiyorum kelimenin kök hali dahi bunu belirtir.

 

Yargının verdiği karara gelince; sizin de belirttiğiniz gibi; bu "ara karar" işgüzar bir hakimin hinliğinden başka birşey değildir. Böylesi bir davada nasıl o adamı salıverirsin. Tutuksuz yargılarsın. Mahkeme devam ediyor ancak bu tutuksuz yargılama (daha önce söylediğim bir şey de tutuksuz yargılanmamak asıl tutuklu yargılanmak istisna olması gerekirken Türkiye'de hemen her dosyada tutuklama kararları verilmektedir) sanki hüküm hakkında da bize fikirler veriyor. Hükmün de bu hakim tarafından verileceğini hatırlarsak ceza dahi almamasının muhtemel olduğunu hesap etmemiz de gerekiyor.

 

Sırf bu davaya has olmak üzere Hüseyin Üzmez'e en ağır ceza verilmelidir. Hatta hapisten dahi çıkarılmamalıdır. Bir müslüman böylesi aşağıca birşey yaptığında tüm müslümanlara leke sürmektedir. En azından islam/müslüman düşmanları böylesi birşeyi fırsat bilip tüm müslümanlara giydirmeye çalışmaktadırlar.*****.

Ve tüm herkes de müslümanlığın nasıl birşey olduğunu görmelidir. Bizden olan yaptığı hatayı en ağırıyla ödemelidir. Bizden olan (olduğunu söyleyen) yaptığı rezilliğin arkasında bir tane müslümanın dahi durmayacağını görmelidir.

 

Mavi olmayan gökyüzü, söylediklerinize ben de aynen katılıyorum (hukuk istisna)...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.