Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kursatotçuyu kendi söylemiş olduğu delille çürüteceğim


adba

Önerilen İletiler

bir terziyi yada bir katibi neyiyle tanırsın sen

ne oldu cevab veremedin şakır şakır öten dilin birden durumuverdi öyle her aklına geleni yazarsan böyle rezil olursun senin dediklerin aslı asdarı olmayan boş laftan ibaret

allah peygamberi neden gönderiyor bir tomlumda adalet kalmadığında güçlü zayıfı zengin fakiri ezdiğinde ahlaksızlık zirveye ulaştığında bak her peygamberin tarihçesine ne üzerine neden men etmek üzere yollanmış akılsız şeytan seni lut kavmi livatacı dır yani bugünkü anlamda homoseksüel sapık bir toplumdu onlardan bu işten vazgeçmeleri aksi taktirde allahın azabının inmesinin yakın olduğu ve ne tikekim vazgeçmemeleri üzerine azabın indirilmesi ondan sonra şuayp peygamber kavmi alış verişte tartı da hile yaptıkları daha sayayımmı peygamberimiz kız çocukları diri diri toprağa gömüldüğü o devirde avrupada kadınların insanmı yoksa hayvanmı tartışmasının yapılması sen ne saptırmasından bahsediyorsun allah peygamberi hiç göndermeseydi insanlar zaten sapmıştı peygamber sapık toplumagönderiliyor yoksa her devirde peygamber yokki.burda da sapık görüşlerin ortaya çıkmış oldu.zaman meselesinde irade meselesinde saptırma meselesinde görüşlerin böylelikle dirilmemek üzere batmış oldu

hak geldi batıl zail oldu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 102
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

*** Kitap: Hadisi Şerif Külliyatı Yazar: Prof. Dr. Talat Koçyiğit

Not: Buhari ve Müslim’in rivayet ettikleri Hz. Musa ile Hz. Adem’in konuşmalarını içeren bir hadis vardır. Hz. Musa yasak ağaçtan yemesi dolayısıyla Hz. Adem’i kınayınca, Hz. Adem kendisinin yaratılmadan önce Tevrat’ta isyan edeceği hususunun yazılı olduğunu söyleyerek cevap veriyor.

--- Sayfa 347: Hadisi şeriften anlaşıldığına göre Adem ile Musa arasındaki bu münakaşa Adem’in yasak ağaca yaklaşıp malum hatayı işledikten, sonra da bu hatadan tövbe etmesinden sonra cereyan etmiş ve bu sebeple Adem, takdiri ilahiyi yani Allah’ın kendisi hakkındaki takdirini ileri sürerek Musa’nın suçlamasını reddetmiştir. Ancak bu yeryüzünde Allah’ın emirlerine yüz çeviren bir kimsenin günah olan fiillerinden dolayı kötülenemeyeceği ve bu kimsenin kaderini ileri sürerek kendisini mazur gösterebileceği manasında değildir. Aksine her günahkar işlediği günahtan dolayı kötülenir; ta ki günahından tövbe etsin. Ve bir daha bu çeşit günahları işlemeye kalkışmasın. Adem her ne kadar Musa’ya verdiği cevapta kaderini ileri sürerek onu susturmuş ise de bu cevap cennette iken işlemiş olduğu bir hatadan dolayı kendisini Allah’a karşı tebriy

e etmek (temize çıkarma) veya suçtan arındırmak manasını ihtiva etmez. Eğer o malum hatayı işleyipte Rabbinin “Birbirinize düşman olduğunuz halde oradan (cennetten) inin. Artık ne zaman benden size hidayet gelir de, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz” (Taha 123) sözlerine muhatap olduğu zaman “Bu Allah’ın kaderi; kendisine karşı geleceğimizi ezelde takdir etmişti” deseydi, şüphesiz kadere dayanarak kendini sorumluluktan kurtarmaya çalışmış olurdu ki, böyle bir davranış herhangi bir peygambere yakışmazdı. Halbuki Adem malum hatayı işleyip, cennetten çıkarıldığı zaman böyle bir davranışta bulunmamış fakat işlediği hatadan dolayı Rabbına tövbe etmiş af ve mağfiret dilemiştir. “Bundan sonradır ki Adem, Rabbından bazı sözler alıp (O’na yalvarmıştı da) O‘da onun tövbesini kabul etmişti. Zaten tövbeleri kabul ederek bağışlayan yalnız O’dur.” (Bakara 37)

Bakara suresinin 30. ayetinde de açıklandığı gibi Allah Teala meleklere “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım“ dediğinde onlar “Orayı ifsad edecek ve kan dökecek kimseler mi yaratacaksın; biz sana hamdederek noksan sıfatlardan seni tenzih, kemal sıfatlarıyla tavsif edip duruyoruz” demişlerdir. Bundan da anlaşılmaktadır ki Adem cennette ebedi kalmak için değil, fakat Rabbi tarafından yeryüzünde halife yapılmak için yaratılmıştır. Bu husus göz önünde bulundurulursa Musa’nın “İşlediğin günahla insanları yeryüzüne indirdin” diyerek onu suçlamasında haklı olmaması gerekir. Eğer Adem, Musa’nın dediği gibi şeytana kanmayıp ta o ağaca yaklaşmasaydı, acaba ne olurdu? Her halde cennetten tardını (kovulmasını) gerektirecek bir günahın işlenmemiş olması dolayısıyla Adem eşiyle birlikte bulundukları yerde kalırlar ve yeryüzü halifeliği de gerçekleşmemiş olurdu. Halbuki Allah onu yeryüzünde halife yapmak için yaratmıştı ve O’nun iradesini engelleyecek hiçbir şey olamazdı. Takdiri ilahi şeytanın Adem’i kandırması, Adem’in cennetten kovulması ve böylece yeryüzü hilafetinin gerçekleşmesi şeklinde tecelli etti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Allah'a iradesizdir diyen biriyle neyi tartışıyorsunuz ben anlamadım. demiş

sana katılıyorum

aslında ben kursatotçunun sabit bir fikri olmadığını sürekli değişken bi yapıya sahip olduğunu göstermek istedim ve söylediklerinin ciddiye alınmaması gerektiğini bu başlıkta gösterdim.onun iddiaları şuna benzer

bir sayısı hem çifttir hem tektir böyle şey olmaz bunun tek cevabı vardır oda tektir onun söylediği ise belirsizlikte kalıp cevabı olmayan bi şeyi sunmaktan ibarettir durumu ortaya çıktıktan sonra farkındaysanız yazdıklarına cevab bile vermedim çünkü iddialarının ele alınacak bi tarafı yokda ondan onunla tartışmak boşa zaman kaybıdır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

arkadaşlar forma yeni üye oldum ve tartışmaya biraz geç katıldım ve o uzun yazıların hepsini okumadım. çünkü okunacak gibi deildi. açıklamalar basit anlaşılır ve sade olmalı. kürşat kardeşimin üstüne gitmek istemiyorum. çünkü o inanan bir çoğundan bence daha iyi biri. çünkü düşünüyor ve arıyor. tebrik etmemek elde diil. yanlış yada doğru önemli olan bu diil.

bi yerde zamanla ilgili bi şey gördüm

 

 

0___________________G.Z________________________Ş.Z_______________________G.Z________

 

şimdi zamanın başlangıcı= 0 olsun.

 

G.Z= geçmiş zaman

Ş.Z=şimdiki zaman olsun

G.Z=gelecek zaman olsun

 

görüldüğü gibi geçmiş zamanın başı yani o noktası aslında ş.z ve g.z nında başlangıç noktasıdır.

 

ama asıl sorunun bu olmadığını biliyoruz.Asıl soru şu zaman nedir? ve nasıl ouşmuştur?

 

zaman kavramını açıklıyacağını stephan hawking idda ediyor ve bu haziran sonunda bunu açıklayacağını söylemiş. big bangdan öncesini açıklayacak bence kitabı bekleyip bi okumalı sonra yazmalı.

Orhan veli garip akımı için şunu söylemişti.6 ay önce düşündüklerimle 6 ay sonra düşündüklerim aynı şeyler olmaması çok doğal.eğer 6 ay boyunca değişmeyeceksem niye yaşadım ki?Kürşatın fikirlerinin değişmesi doğal.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

zaman kavramını açıklıyacağını stephan hawking idda ediyor ve bu haziran sonunda bunu açıklayacağını söylemiş. big bangdan öncesini açıklayacak bence kitabı bekleyip bi okumalı sonra yazmalı.

Orhan veli garip akımı için şunu söylemişti.6 ay önce düşündüklerimle 6 ay sonra düşündüklerim aynı şeyler olmaması çok doğal.eğer 6 ay boyunca değişmeyeceksem niye yaşadım ki?Kürşatın fikirlerinin değişmesi doğal.

sayın isaac newton fikirler değişebilir belki bu kabul edilebilir

bizim itirazımız 3 gibi tek bir sayıya hem çift hemde tek denmesidir

böyle şey olurmu ya tek dersiniz ya çift dersiniz

bunun cevabınada tek denirse doğru

çift denirse yanlıştır denilir

ama hem tek hem çifttir denilirse bu adama sen dersin buyur söyle

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben kürşatı savunuyor gibi mi göründüm?.......

 

 

bence 3 ya tektir yada çifttir olayında yanılıyorsun.Philadelphia deneyini bilir misin? gerçi ABD savunma bakanlığı halen reddediyor böyle bi deney olmadığını ama... deneyin aslı şu sanırsam 2. dünya savaşında amerika deniz altlarının radara yakalanmaması için bilim adamlarından bi şey geliştirmelerini ister. onlarda deneyi yapmaya koyulur. olay ilk başlar çok basittir. çünkü bilim adamları yeterince manyetik alan oluşturduklarında deniz altlarının radara yakalanmayacağını düşünür. yeterli manyetik alanı oluştururlar ve deneyi yaparlar gemi önce toz bulutu gibi olur görünmez gibi olur.ve bunu sadece manyetik alanla yapıyorlar. deneyi bitirince içerdeki mürettebata bakılır. kimisi kafayı yemiştir.kimisinin elleri yada kolları geminin demir parçalarının içine işlemiştir. kimiside yoktur.kaybolur. neyse deneyi ikinci kez yapmaya koyulurlar. bu sefer daha büyük bi manyetik alanla. gemiden yeşil bi ışık çıkar ve gemi kaybolur. ilerliyen yıllarda duyarlarki o gün deney yapılırken gemi kaybolduğunda 600 mil ötede bi yerde görülmüştür. garip olan bi şey daha vardır. gemi daha önce orda bulunmuştur. işte bu noktada zaman kavramı işin içine girer.

aslında hep seçimler vardır ve biz şu an burdaysak bu bizim seçimimmizdir ve her seçim bi vazgeçimi zorunlu kılar.aslında burayı seçsek bi ordayızdır da.

 

başka bi şey daha unutma ki 3 ün tekliği yada çiftliği konusunda bugünkü bilgilerimize ulaşmamızı sağlayan insanlar. bize böyle öğretildiği için ve bunun yarın aslında hiçte böyle olmadığını söylerlerse.

 

ya ben uzun yazmaktan nefret ederim. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben kürşatı savunuyor gibi mi göründüm?.......

bence 3 ya tektir yada çifttir olayında yanılıyorsun.Philadelphia deneyini bilir misin? gerçi ABD savunma bakanlığı halen reddediyor böyle bi deney olmadığını ama... deneyin aslı şu sanırsam 2. dünya savaşında amerika deniz altlarının radara yakalanmaması için bilim adamlarından bi şey geliştirmelerini ister. onlarda deneyi yapmaya koyulur. olay ilk başlar çok basittir. çünkü bilim adamları yeterince manyetik alan oluşturduklarında deniz altlarının radara yakalanmayacağını düşünür. yeterli manyetik alanı oluştururlar ve deneyi yaparlar gemi önce toz bulutu gibi olur görünmez gibi olur.ve bunu sadece manyetik alanla yapıyorlar. deneyi bitirince içerdeki mürettebata bakılır. kimisi kafayı yemiştir.kimisinin elleri yada kolları geminin demir parçalarının içine işlemiştir. kimiside yoktur.kaybolur. neyse deneyi ikinci kez yapmaya koyulurlar. bu sefer daha büyük bi manyetik alanla. gemiden yeşil bi ışık çıkar ve gemi kaybolur. ilerliyen yıllarda duyarlarki o gün deney yapılırken gemi kaybolduğunda 600 mil ötede bi yerde görülmüştür. garip olan bi şey daha vardır. gemi daha önce orda bulunmuştur. işte bu noktada zaman kavramı işin içine girer.

aslında hep seçimler vardır ve biz şu an burdaysak bu bizim seçimimmizdir ve her seçim bi vazgeçimi zorunlu kılar.aslında burayı seçsek bi ordayızdır da.

 

başka bi şey daha unutma ki 3 ün tekliği yada çiftliği konusunda bugünkü bilgilerimize ulaşmamızı sağlayan insanlar. bize böyle öğretildiği için ve bunun yarın aslında hiçte böyle olmadığını söylerlerse.

 

ya ben uzun yazmaktan nefret ederim. :)

sayın isaac yüksek ile alçak eşit olmaz kim ki eşit derse aklından şüphe ederim 3 ün de tekliğinden şüphe edenin aklından şüphe ederim

zaman konusuna gelincede zaman allahın varlığına ve birliğine başka bir alemin varlığına delildir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet sizi anlıyorum ama görünen o ki siz beni anlamıyorsunuz.

 

O,yalnız ağaran tanyerini görüyor

ben, geceyi de

Sen, yalnız geceyi görüyorsun,

ben ağaran tanyerinide.

 

Nazım hikmet ran

 

benim aklımdan bazen bende şüphe ediyorum. ama yinede ben yaratanın varlığına sizin gibi inanmıyorum.

ben düşünüyorum. etrafıma bakıyorum. her şeyde onun imzası var. hiç bir şey kendiliğinden olmadı. evrim teorisinede inanmıyorum. ama aklımın almadığı bi şey var. yaratan önce insanları yarattı ve sonra onları sınamak istedi. neden bunu yapmak istediki? işte benim aklımın almadığı sorun bu. neden insanları sınamak istedi. neden insan diye bi şey yarrattı. ve daha öncesi. kusura bakmayın ama ben sizden daha çok müslümanların içinde yetiştim. ve bu beni islamdan soğuttu. çoğunun içiyle dışı bir diildi. ve hiç biri düşünmüyordu.

 

3 ün tekliği konusuna gelince. ben insan oğluna güveniyorum elbet onuda bi gün yapacaktır. ve eminim halan anlamıyorsunuzdur benim nasıl olurda sınava inanmadığımı.

 

rica ederim lütfen artık cevap yazmayın ilminiz olmadığı konular hakkında konuşmak ancak gereksiz tartışmaları getirecektir beraberinde.bence daha faydalı konular var tartışılacak. mesela insanlar için çalışmak onların hayatlarını daha iyi yapmak için uğraşmak. her insana yararlı bi şeyler yapabilmek ve her insanı gülerken görebilmek.artık kanların akmaması için uğraşmak.bunları konuşalım.

 

Yaratanın olmadığına inanları ben de anlamıyorum. ama akıllarından şüphe etmiyorum.çünkü onların akıllarını yaratanda Allah ve onun yarattıpını biliyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet sizi anlıyorum ama görünen o ki siz beni anlamıyorsunuz.

 

O,yalnız ağaran tanyerini görüyor

ben, geceyi de

Sen, yalnız geceyi görüyorsun,

ben ağaran tanyerinide.

 

Nazım hikmet ran

 

benim aklımdan bazen bende şüphe ediyorum. ama yinede ben yaratanın varlığına sizin gibi inanmıyorum.

ben düşünüyorum. etrafıma bakıyorum. her şeyde onun imzası var. hiç bir şey kendiliğinden olmadı. evrim teorisinede inanmıyorum. ama aklımın almadığı bi şey var. yaratan önce insanları yarattı ve sonra onları sınamak istedi. neden bunu yapmak istediki? işte benim aklımın almadığı sorun bu. neden insanları sınamak istedi. neden insan diye bi şey yarrattı. ve daha öncesi. kusura bakmayın ama ben sizden daha çok müslümanların içinde yetiştim. ve bu beni islamdan soğuttu. çoğunun içiyle dışı bir diildi. ve hiç biri düşünmüyordu.

 

3 ün tekliği konusuna gelince. ben insan oğluna güveniyorum elbet onuda bi gün yapacaktır. ve eminim halan anlamıyorsunuzdur benim nasıl olurda sınava inanmadığımı.

 

rica ederim lütfen artık cevap yazmayın ilminiz olmadığı konular hakkında konuşmak ancak gereksiz tartışmaları getirecektir beraberinde.bence daha faydalı konular var tartışılacak. mesela insanlar için çalışmak onların hayatlarını daha iyi yapmak için uğraşmak. her insana yararlı bi şeyler yapabilmek ve her insanı gülerken görebilmek.artık kanların akmaması için uğraşmak.bunları konuşalım.

 

Yaratanın olmadığına inanları ben de anlamıyorum. ama akıllarından şüphe etmiyorum.çünkü onların akıllarını yaratanda Allah ve onun yarattıpını biliyorum.

kusura bakma ama yazdıklarından hiç bir şey anlamadım herşeyi birbirine katmışsın mesala 3 ün tekliği konusuna gelince. ben insan oğluna güveniyorum elbet onuda bi gün yapacaktır.bununla ne demek istedin.dahası allaha inanıyorum demişsin ama bu inancın temeli peygamberlerdir

çünkü allahın varlığını peygamberden başkası iddia etmedi o halde aynı peygamberlerin hepsi dünya bir imtihandır bundan sonra hesab vardır hepside cennet ve cehennemden bahsetti peygamberin allah vardır sözüne inanıyorsunda burda imtihan ediliyoruz sözüne inanmıyorsun?

herkez bu dünyada yaptığıyla kalacakmı bunu başda kendi vicdanın kabul edemez mutlaka bu hayatın sorgusu olmalı suçluların suçu karşılıksızmı kalacak,ıraktaki conilerin yaptığı yanlarına mı kalacak

filistinde babasının kucağında vurulan çocuk seyretmişsindir şimdi onu vuran asker hiç ceza almayacakmı

bunu vicdanına sor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Görüyorum ki konu başlığı ile içerik ve sonuç çok farklı.

Kürşat'ın fikirleri çürütüleceği yerde, Kürşat kelamcılara bayağı bir ders vermiş görünüyor.

Bu durum Kürşat'ın fikirlerinin tam doğru olduğunu göstermese de kelamcıların düşüncelerinin doğru olmadığını göstermesi açısından önem arz ediyor.

Sonuç olarak kelamcılar, Kürşat'ın karşısında daha çok ter döker.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Görüyorum ki konu başlığı ile içerik ve sonuç çok farklı.

Kürşat'ın fikirleri çürütüleceği yerde, Kürşat kelamcılara bayağı bir ders vermiş görünüyor.

Bu durum Kürşat'ın fikirlerinin tam doğru olduğunu göstermese de kelamcıların düşüncelerinin doğru olmadığını göstermesi açısından önem arz ediyor.

Sonuç olarak kelamcılar, Kürşat'ın karşısında daha çok ter döker.

 

kürşat **** oldu okumadın galiba önce cevabları oku ondan sonra yazacaksan yaz

sayın panteidar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yağmur kardeşim;

Ben yazılanları okudum. Çok söz yazmak, ezici ve alaycı konuşmalar yapmak fikrini üstün kılmak demek değildir. İnsan vardır; 2 cümleyle kitap kadar konuşur, insan vardır; kitap kadar konuşur ama konuştukları 2 cümle etmez.

 

Allah'ın yarattıklarında tek bir kanunsuzluk göremezsiniz. Kainatta ve dünyada her olay, her gelişme Allah'ın kanunları çerçevesinde yürür. O'nun herşeyi bilimseldir. Siz önce Allah'ı bir sihirbaz gibi görmekten vazgeçin.

"Ol" emrini, "Ne isterse anında yoktan var eder" basitliğiyle anlayıp Allahın ilmine, bilime sırt çevirenler Allah'ı anlamaktan yoksundurlar.

Allah yarattığı her bir şeyi, daha önce yarattığından oluşturmuştur. Bu zincir ta ki kendisine kadar gider.

Yokluktan, hiçlikten birşey çıkmaz. Allah alemi kendinden yaratmıştır. Bu yaratma ise zorunlu bir sudur

(taşma) fiilidir.

Bunu anlayamadan, kavrayamadan ne söyleseniz boştur, çürüttüğünüzü sandığınız fikir değil, görüş değil hakikattir. Hakikatleri bugün çürüttüğünü sananlar, yarın onu tekrar karşılarında bulurlar.

 

Kürşat'ın Kur'andaki ayetlerden yola çıkarak ulaştığı sonuçlar ise tartışılır tabi. Örneğin, Allah'ın zalim olduğu sonucuna ulaşması benim tarafımdan kabul görmez. O, Kur'an'daki ayetlerle bu sonuca varmıştır. Benim inancımda ise herşeyden önce Allah gelir. Birileri çıkıp Kur'an'ı çürütebilir belki ama benim Allah inancım çürütülmüş olmaz. Bu durumda sorgulayacağım şey Allah değil, din olur, kitap olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yağmur kardeşim;

Ben yazılanları okudum. Çok söz yazmak, ezici ve alaycı konuşmalar yapmak fikrini üstün kılmak demek değildir. İnsan vardır; 2 cümleyle kitap kadar konuşur, insan vardır; kitap kadar konuşur ama konuştukları 2 cümle etmez.

 

Allah'ın yarattıklarında tek bir kanunsuzluk göremezsiniz. Kainatta ve dünyada her olay, her gelişme Allah'ın kanunları çerçevesinde yürür. O'nun herşeyi bilimseldir. Siz önce Allah'ı bir sihirbaz gibi görmekten vazgeçin.

"Ol" emrini, "Ne isterse anında yoktan var eder" basitliğiyle anlayıp Allahın ilmine, bilime sırt çevirenler Allah'ı anlamaktan yoksundurlar.

Allah yarattığı her bir şeyi, daha önce yarattığından oluşturmuştur. Bu zincir ta ki kendisine kadar gider.

Yokluktan, hiçlikten birşey çıkmaz. Allah alemi kendinden yaratmıştır. Bu yaratma ise zorunlu bir sudur

(taşma) fiilidir.

Bunu anlayamadan, kavrayamadan ne söyleseniz boştur, çürüttüğünüzü sandığınız fikir değil, görüş değil hakikattir. Hakikatleri bugün çürüttüğünü sananlar, yarın onu tekrar karşılarında bulurlar.

 

Kürşat'ın Kur'andaki ayetlerden yola çıkarak ulaştığı sonuçlar ise tartışılır tabi. Örneğin, Allah'ın zalim olduğu sonucuna ulaşması benim tarafımdan kabul görmez. O, Kur'an'daki ayetlerle bu sonuca varmıştır. Benim inancımda ise herşeyden önce Allah gelir. Birileri çıkıp Kur'an'ı çürütebilir belki ama benim Allah inancım çürütülmüş olmaz. Bu durumda sorgulayacağım şey Allah değil, din olur, kitap olur.

sayın panteidar bi defa ben kelamcı filan değilim

yalnız kürşatın iddiaları gerçeğe aykırı.

bir çocuk bile onun iddialarının asılsız olduğunu ispat edebilir.

mesala haşa allaha iradesiz demesi

yada haşa allahın başlangıcına delil gibi asılsız iddialarını bir iki kelime ile yada misal ile gösterebiliriz.

sizin zorunlu olarak tabirinizde yanlıştır sayın panteidar

böyle bir şey allah için düşünülemez o dilerse yaratır dilerse yaratmaz o kendisindende başka ilah bulunmayan tek allahtır onu zorlayacak hiç bir şey yoktur.

bilmiyorum bana göre kürşata göre biraz daha iyimser geldiniz ama şunuda söyleyeyim bilgimiz pek azdır

her şeyi de bilip bilmeden konuşuyoruz her yazdığımızdan da sorumluyuz yazdıklarımız bizde kalsa bu kadar

sorumlu olmayız ama buraya yazdığımız zaman binlerce insan okuyor etkilenenler mutlaka olabilir.bu yüzden şahsım olarak yazdığım şeyi dönüp dönüp tekrar okuyorum acaba yanlış bi şey yazarımda kötü bi şeye sebeb olurum diye.bence yazılarımız bu şekilde olmalı şüpheli gördüğümüz şeyi bile yazmamalıyız diye düşünüyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zorunluluktan kastım, kendi haline bırakıldığındaki oluşumdur. Suyun akması, güneşin ışık saçması gibi.

Burada önemli olan, bu taşma özelliğinin Allah tarafından bilinçle, ilimle, kudretle alemlere dönüştürülmesi, biçimlendirilmesi ve yaşamın yaratılmasıdır.

 

Yazdıklarımızın tabi ki sorumluluğu vardır. Okuyan insanların bundan kötü etkilenmemesi, yanlış yönlere kanalize olmaması için dikkatli ve sorumlu yazmalıyız. Bilhassa din ve mezhep ayrılıklarını, şeriat düzenini, hurafeleri, gericiliği ve yobazlığı eleştirenler, okuyucuların ateist düşüncelere kaymasına karşı,

dini, Kur'an'ı, hadisleri savunanlar, dini yazılar yazanlar ise, okuyucuların teokratik şeriat düzeni anlayışına kaymamaları konusunda tedbirli olmalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zorunluluktan kastım, kendi haline bırakıldığındaki oluşumdur. Suyun akması, güneşin ışık saçması gibi.

Burada önemli olan, bu taşma özelliğinin Allah tarafından bilinçle, ilimle, kudretle alemlere dönüştürülmesi, biçimlendirilmesi ve yaşamın yaratılmasıdır.

 

Yazdıklarımızın tabi ki sorumluluğu vardır. Okuyan insanların bundan kötü etkilenmemesi, yanlış yönlere kanalize olmaması için dikkatli ve sorumlu yazmalıyız. Bilhassa din ve mezhep ayrılıklarını, şeriat düzenini, hurafeleri, gericiliği ve yobazlığı eleştirenler, okuyucuların ateist düşüncelere kaymasına karşı,

dini, Kur'an'ı, hadisleri savunanlar, dini yazılar yazanlar ise, okuyucuların teokratik şeriat düzeni anlayışına kaymamaları konusunda tedbirli olmalıdır.

sayın panteidar dediğim gibi benim bu konuda bildiğim şudur oda allahın bildirdiğidir

ben gizli bi hazineydim bilinmek için her şeyi yarattım

bir cümledir ama süt çocuğundan tutda en yüksek prof'a kadar tüm insanların anlayabileceği bir cümledir

bizim bilmemiz gereken dünyada allahın varlığına ve birliğine iman etmemiz

ölümden sonra hesabın olacağı

ve bizim dünyada yap dediklerini yapmamız

ve yapma dediklerini yapmamamız olduğudur

bunlarda peygamber efendimiz bize bildirmiştir bellidir

hatalarımız olacaktır elbet nefis var şeytan boş durmuyor ama önemli olan hatalı olduğumuzu anladığımız zaman bu hatadan pişmanlık duyup bir daha işlememek için gayret göstermek olacaktır

bu yüzden bilmediğim konularda yorum yapmak istemiyorum az önce saydığım sebeblerden dolayı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.