Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

NUR SURESİ NASIL ÇEVRİLMİŞ Kuranı Kerim'in Nur Suresi'nin 30 ve 31. ayetlerinin


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

Allah ile aldatanlarin dayandiklari geleneksel Emevi yapimi fikih, kadin ve örtünme konusunda iki ayri icma dan söz eder..

 

1. Köle ve cariye kadinlarin avretlerine örtünmesi gereken yerlerine bas ve gögüslerin dahil bulunmadigi,

 

2. Hür cariye olmayan kadinlarin el ve yüz disindaki tüm vücut bölgelerinin avret oldugu ve sonuc olarak da örtünmesi gerektigi.

 

Smdi bu icmalar dogru ise hür kadinlarin belirtilen sekilde örtünmeleri bir din emri olmaktan cikar, bir sosyal gösterici örf olur. Aksini söylemek, Allah´in, kadinlar icin iki türlü din gönderdigini söylemekle esanlamlidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah ile aldatanlarin dayandiklari geleneksel Emevi yapimi fikih, kadin ve örtünme konusunda iki ayri icma dan söz eder..

 

1. Köle ve cariye kadinlarin avretlerine örtünmesi gereken yerlerine bas ve gögüslerin dahil bulunmadigi,

 

2. Hür cariye olmayan kadinlarin el ve yüz disindaki tüm vücut bölgelerinin avret oldugu ve sonuc olarak da örtünmesi gerektigi.

 

Smdi bu icmalar dogru ise hür kadinlarin belirtilen sekilde örtünmeleri bir din emri olmaktan cikar, bir sosyal gösterici örf olur. Aksini söylemek, Allah´in, kadinlar icin iki türlü din gönderdigini söylemekle esanlamlidir.

Nitekim, imam Malik ölm. 179/795,bu celiskiye dikkat cekerek basi örtmeyi bir örf olarak algilamis, basi örtmenin namazda bile bir din emri olmadigina vurgu yapmistir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BU MUAZZAM KİTABI SANA İNDİREN ODUR. ONUN AYETLERİNİN BİR KISMI MUHKEM OLUP BUNLAR KİTABIN ESASIDIR.

AYETLERİNİN BİR KISMI İSE MUTEŞABİHTİR. KALPLERİNDE EĞRİLİK OLANLAR SIRF FİTNE ÇIKARMAK, İNSANLARI SAPTIRMAK

VE KENDİ ARZULARINA GÖRE YORUMLAMAK İÇİN MÜTEŞABİH KISMINA TUTUNUP ONLARLA UĞRAŞIR DURURLAR.

HALBUKİ ONLARIN HAKİKATINI, GERÇEK YORUMUNU ALLAH'TAN BAŞKASI BİLEMEZ. İLİMDE İLERİ GİDENLER:

"BİZ ONA OLDUĞU GİBİ İNANDIK. HEPSİ DE RABBİMİZİN KATINDAN GELMİŞTİR" DERLER (ALİ-İMRAN 7)

 

Balzac, KUR'AN HERŞEYE BEDELDİR VE HER SORUNUN CEVABINI İÇİNDE BARINDIRIR. BU DİNİN KURALLARI SİZE UYMUYORSA SİZİ MÜSLÜMAN OLMAKTA ZORLAYAN YOK. YOK MÜSLÜMANSANIZ İMANIN ŞARTLARINI BİR KEZ DAHA GÖZDEN GEÇİRİN.

SİZİ MÜSLÜMAN OLMAKTA ZORLAYAN YOK. YOK MÜSLÜMANSANIZ İMANIN ŞARTLARINI BİR KEZ DAHA GÖZDEN GEÇİRİN.

 

Müslümanlik, Cennetde ve Cehenemde kadinlarin üzerine cullanmak degildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ayet indiği zaman Araplarda hımar kelimesi kadının başörtüsü anlamındaydı. İçinde hımar kelimesi geçen çok sayıda hadis vardır ve bunlar kadının başörtüsü anlamınadır. Bunlardan üç örnek:

 

1- Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme ipekli kumaşlar getirilmişti. Ömer'e bir parça gön­derdi. Üsâme b. Zeyd'e bir parça gönderdi. Ali b. Ebî Talib'e bir parça verdi ve dedi ki; Onu ka­dınların arasında hımar (başörtüsü) olarak parçalara ayır. (Müslim, Libas 7-2068)

 

2- Alkame b. ebî Alkame annesinin şöyle dediğini naklediyor: Abdurrahman'ın kızı Hafsa Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellemenin eşi Ayşe'nin yanına girdi Hafsa'nın üzerinde ince bir hımar (başörtüsü) vardı. Ayşe onu parçaladı ve ona kalın bir hımar (başörtüsü) giydirdi. (El-Muvatta, Libas, 4, hadis no 6)

 

3- Hz. Ayşe Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini bildirmiştir. "Allah adet gören bir kadının namazını başı hımarlı (başörtülü) olmadan kabul etmez." (Ebu Davud Salat 85, H. no 641)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ayet indiği zaman Araplarda hımar kelimesi kadının başörtüsü anlamındaydı. İçinde hımar kelimesi geçen çok sayıda hadis vardır ve bunlar kadının başörtüsü anlamınadır. Bunlardan üç örnek:

 

1- Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme ipekli kumaşlar getirilmişti. Ömer'e bir parça gön­derdi. Üsâme b. Zeyd'e bir parça gönderdi. Ali b. Ebî Talib'e bir parça verdi ve dedi ki; Onu ka­dınların arasında hımar (başörtüsü) olarak parçalara ayır. (Müslim, Libas 7-2068)

 

2- Alkame b. ebî Alkame annesinin şöyle dediğini naklediyor: Abdurrahman'ın kızı Hafsa Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellemenin eşi Ayşe'nin yanına girdi Hafsa'nın üzerinde ince bir hımar (başörtüsü) vardı. Ayşe onu parçaladı ve ona kalın bir hımar (başörtüsü) giydirdi. (El-Muvatta, Libas, 4, hadis no 6)

 

3- Hz. Ayşe Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini bildirmiştir. "Allah adet gören bir kadının namazını başı hımarlı (başörtülü) olmadan kabul etmez." (Ebu Davud Salat 85, H. no 641)

 

1- Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme ipekli kumaşlar getirilmişti. Ömer'e bir parça gön­derdi. Üsâme b. Zeyd'e bir parça gönderdi. Ali b. Ebî Talib'e bir parça verdi ve dedi ki; Onu ka­dınların arasında hımar (başörtüsü) olarak parçalara ayır. (Müslim, Libas 7-2068)

Demek ki ipekli kumaşlar, parcalara bölündügüne göre kimsenin kadinlari tesettüre sokma gibi bir niyeti yok. ..

 

Var olan hımar kelimeside örtü anlaminda kullanildigina göre, o dönem kadinlarin hangi sartlarda ne sekilde cinsel maruza kaldiklari bilinmiyor, belirtilmiyor..

 

Ama her daim gögüslerin önemi ortada...

 

Burda vurgulanmak istenen üst kisimlar.. yani gögüsleri.

 

Ama bir gercek varki eger basini örtsünler anlaminda olsaydi bunun Cariyeler icinde gecerli olmasi gerekmezmiydi, ayni sekilde ..

 

Cariyeler örtünmeme serbestine sahip olarak kalmazlar örtünmemeleri sart kosulur. Hatda, namaz kilarlarken bile, örnegin baslarini örtmelerine izin verilmez..

 

Burda kendin belirtiyorsun diyorsun ki?

 

3- Hz. Ayşe Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini bildirmiştir. "Allah adet gören bir kadının namazını başı hımarlı (başörtülü) olmadan kabul etmez." (Ebu Davud Salat 85, H. no 641)

 

Demek ki öyle olmasa bir Cariye gibi davranmasinda sakinca görülmüyor! zaten görülse insanlarin siniflarina sosyal sinifina göre ayri ayri dinleri olmasi gerekmezmiydi..

 

2- Alkame b. ebî Alkame annesinin şöyle dediğini naklediyor: Abdurrahman'ın kızı Hafsa Allah'ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellemenin eşi Ayşe'nin yanına girdi Hafsa'nın üzerinde ince bir hımar (başörtüsü) vardı. Ayşe onu parçaladı ve ona kalın bir hımar (başörtüsü) giydirdi. (El-Muvatta, Libas, 4, hadis no 6)

ince örtüyü parcalasa elinde örtü kalmaz, nasil oluyorda birden kalin hale dönüsüyor bunun mantigi varmi.

Ayni sekilde üzerinden alacak basina gecirecek bunun neresi örtünme basindan asagisini bosalt kafasina gecir..

 

Üzerinde ince bir hımar (başörtüsü) vardı. madem vardi o (başörtüyü) neden parcalasin tekrar başörtü yapsin.. hımar kelimesi örtü anlamina gelir, bu gayet acik ve net. burda örtün denmesi gögüslere isaret etmektedir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu muazzamn kitabı sana indiren odur. onun ayetlerinden bazıları muhkem olup bunlar kitabın esasıdır.

ayetlerinin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak

ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların

hakikatını, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez.(ali-imran 7)

 

bu ayet istediğiniz cevabı veriyor, lafı daha fazla uzatmaya ve ayrıntılara takılmaya gerek yok. bu tartışmayla daha fazla uğraşmak istemiyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Kuran okunup öğrenilsin ve uygulansın diye gönderilen bir kitap değil midir?

 

Eğer böyleyse ; bazı ayetlerin anlamlarını sadece allahın bilmesi demek ne demektir?

 

Sadece kendi biliyorsa neden insanlara yollamıştır?

 

Sadece kendisinin yorumlayabildiği ayetleri kullanarak ,bazıları fitne çıkarıyorsa, baştan bu tür ayetler yollayarak ,asıl fitneyi kim çıkarmıştır?

 

Herşeyi bilen ve gören allah bunu düşünememiş midir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Sadece kendi biliyorsa neden insanlara yollamıştır?

 

Sadece kendisinin yorumlayabildiği ayetleri kullanarak ,bazıları tartışma çıkarıyorsa, baştan bu tür ayetler yollayarak ,asıl tartışmayı kim çıkarmıştır?

 

Herşeyi bilen ve gören allah bunu düşünememiş midir? "

 

bu sözle demek istiyorsunuz ki Allah tartışma çıkarıyor. O size kitapla kalmamış peygamberler göndermiş, ama bazılarınız o peygamberinde yanılma ihtimalinden bahsediyor. önce kur'an hakkında şüpheler olduğundan bahsediyorsunuz, peygamber hakkında şüphelerden bahsediyorsunuz ve Allah için fitne çıkarmaktan bahsediyorsunuz. imanın şartlarında, kitaplara, peygamberlere iman geçiyor ve siz bunlara tam iman etmiyorsunuz bu durumda müslümanlıktan bahsetmek bana yersiz geliyor.

 

bu iddialarınızdan bahsetmeden önce müslüman olmadığınızı söyleyin de hiç değilse gerçek müslümanların kafasında şüpheler oluşmasın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Sadece kendi biliyorsa neden insanlara yollamıştır?

 

"Herşeyi bilen ve gören allah bunu düşünememiş midir? "

 

Bu iddialarınızdan bahsetmeden önce müslüman olmadığınızı söyleyin de hiç değilse gerçek müslümanların kafasında şüpheler oluşmasın.

 

Yaa işte Gelincik işte böyle;

Birilerinin kafasında şüpheler oluşturmak ne kadar sakıncalı görüyorsun...

Korkununda ecele faydası yok ya neyse diyelim yinede...

 

Senin sorularının yanıtlarını tüm dinlerin kökeninde yer alan "Cehalet ve korku" da aramak lazım...

 

Her dinin tanrısı hakkında insanı kuşatan belirsizlik, kendisini dine bağlayan birinci bağımsız nedendir.

İnsan gerek maddi, gerek manevi karanlıkta korkar;

Korkusu ihtiyat olur ve korkmak ihtiyaç halini alır,

Korkacağı bir şey olmadığında kendisinde bir eksiklik, bir boşluk olduğunu sanır.

Bu nedenle kafalarında bir takım şüpheler oluşmasından çok korkarlar...

Bu korkuya verilen tepki tek kelimeyle özetlenir..."Haşa"...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran okunup öğrenilsin ve uygulansın diye gönderilen bir kitap değil midir?

 

Eğer böyleyse ; bazı ayetlerin anlamlarını sadece allahın bilmesi demek ne demektir?

 

Sadece kendi biliyorsa neden insanlara yollamıştır?

 

Sadece kendisinin yorumlayabildiği ayetleri kullanarak ,bazıları fitne çıkarıyorsa, baştan bu tür ayetler yollayarak ,asıl fitneyi kim çıkarmıştır?

 

Herşeyi bilen ve gören allah bunu düşünememiş midir?

 

Tekrar soruyorum ve ekliyorum:

 

Gönderdiği peygamber insan mıdır yoksa insan üstümüdür?

 

Sadece kendisi yorumlayabiliyorsa , peygamber de yorumlayamaz demektir bu.Yorumlayabiliyorsa insanları gereği gibi uyarmış olmuyor anlamına mı geliyor bu durum?

 

vs vs vs .

Uzatmaya hacet yok yukarıda sorduğum sorular gibi bunlarında cevabını alamayacağım sanırım.

 

Sayın Gecekuşu haklı ;

 

yanıtlarını tüm dinlerin kökeninde yer alan "Cehalet ve korku" da aramak lazım...

 

Not. Mantıklı cevaplar verebilirseniz bakarsınız imana gelirim. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu muazzamn kitabı sana indiren odur. onun ayetlerinden bazıları muhkem olup bunlar kitabın esasıdır.

ayetlerinin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak

ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların

hakikatını, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez.(ali-imran 7)

 

bu ayet istediğiniz cevabı veriyor, lafı daha fazla uzatmaya ve ayrıntılara takılmaya gerek yok. bu tartışmayla daha fazla uğraşmak istemiyorum...

Gecemizi gündüz yapan bunun icin kafa yoran edison fitne çıkarmak, icin mi bu bulusu gerceklestirmistir..

 

Bu durumdan yararlanan herkes fitnemidir? üc vardiya calisan insanlar sadece fitne olsun diyemi calisiyor. Gündüz dururken.

 

Madem muazzam kitabı baktiniz, sadece bakmakla yetindiniz.. su gercegide kavradiginizi umuyorum.. Müslüman olabilmek icin zihnimizin yarisi caliskanliga yarisida temizlige hitap etmesi gerekiyor..

 

Dünya´ya baktigimizda bu durumu görebiliyoruz bir adim öndeyiz.

 

Vicdan desen iki adim öndeyiz.. IRAK Savasini degerlendiren hadislerle yorumlayan tarikat´a üye olan binbir cesit tarikatci´dan ayni ortak cevabi aliyorsun IRAK´DA Müslümanlar sinaniyor.

 

Siniyanlar kim zalimler öyle olmasi gerekiyormus...

 

Seytanlar periler gibi varliklari lahavle ve zikirle kovmak mümkündür. Fakat engel Tanri olursa onu hangi lahavle ve zikir uzaklastirabilir.. Sultan Veled.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an, 'Allah ile aldatılmayın! ' ihtarında bulunmasına rağmen Türk halkı, dinine olan derin saygısı yüzünden Allah ile aldatılıyor.

 

Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor.Pkk'nın başı, yandaşlarına şu talimatı veriyor: 'Peygamberler şerhi Urfa'ya ilahiyat akademisi kurun! '

 

Allah ile aldatmak; dini; çıkar, koltuk, baskı, egemenlik aracı yapan bir sanayi koludur.İşin esası bakımından ne dini vardır ne de imanı.Onun dini-imanı, Tanrısı, ibadeti hep çıkarı ve hesabıdır.

 

Allah ile aldatanlar dokunulmaz, eleştirilmez bir 'tahakküm teolojisi' oluşturmuşlardır.Türkiye'de bu teolojiyi egemen kılmak istiyorlar ve bunda büyük ölçüde başarılı omuşlardır.

 

Bu bir Haçlı-İngiliz siyasetidir.Atatürk bu şeytani siyaseti, ta 1920'de Müslüman dünyaya tanıtıyor; İngilizlerin siyasetinin 'İslam'ı İslam'la yok etme siyaseti' olduğunu ilan ediyor.

 

Allah ile aldatma zulmünün en ağırları kadın ve kadın hakları konusunda işlenmektedir.Türkiye'de bugün kadın, özellikle örtünme meselesinin istismarı aracılığıyla, Allah ile aldatan zümrelerin temel sömürü aracı olarak öne çıkarılmaktadır.

 

Türkiye´de sosyal devleti cöküsün esigine getiren sebeplerin basinda Allah ile aldatanlarin yarattigi sadaka kültürü ve bu kültürün yarattigi sömürü merhametciligi gelmektedir AKP iktidari bu yikici sebebin saltanat dönemini temsil etmektedir Allah ile aldatanlar, iane cadirlariyla yetinecek bir toplum özlemektedirler.

 

BOP´un temel hedefi, Ortadogu´da israil´den daha büyük devlet birakmamaktir.

 

yasadigimiz günlerin ABD´sinde, Türkiye ile ilgili ilk hedef Türk Ordusu´nu etkisizlestirmek olarak dikkat cekiyor.

 

Laiklige saldiriyi emperyalizmin Hacli kurmaylari kotariyor Müslüman burada sadece taseronluk yapmaktadir.

 

Türkiye´yi Allah ile aldatma zehirinin panzehiri ancak islam´in gercegi icinden cikarabilir.

Yasar Nuri Öztürk

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

ben başörtüsü taraftarı değilim ve Mustafa Sağ,Zekeriya Beyaz ve Yaşar Nuri Ötürk Hocama ve yukardaki yorumlarda başörtüsü tarftarı olmayan yorumcu arkadaşlara katılıyorum.Osmanlıyı savaşlarla yıkamayan ingilizler gibi güçlü devletler,strateji değşikliğini 1800lü yıllarda başlattılar,stratejileri şuydu,madem dini insanların kafalarından söküp atamıyoruz,o halde dinin saflığını bozalım yöntemini plana koydular.Bu A planıydı.B planıda dinin içine anlaşılmayan veya ucu açık veya suistimale müsait olan zayıf veya mevzu(uydurma)hadisleri sokmaktı,bunuda başardılar.Cplanı da şuydu,hadisleri dinin temel kaynağı olan Kur'anın önüne koymak ve Kur'anı mümkün olduğunca unutturmak.Dplanı da Kur'anın anlamını unutturmak mümkün olduğunca Kur'anın sadece arapçasını bilen fakat anlamından habersiz hafızların sayısını artırmak.Ta ozamandan başlatılan bu planlar halen zamanınızda da devam etmektedir.şu anda Türkiye'de binlerce hafızımız vardır.Kur'anın herhangi bir ayetini okusan ve şu ayetin türkçe anlamını bana söyler misiniz dersen bunların çok azı bunun anlamını size söyleyebilir.Çünkü onlara sadece Kur'anın arapçası ezberlettirilmiştir.Zekeriyya Beyaz Hocamın da Başörtüsüyle ilgili Kitabında belirttiği gibi zayıf ve uydurma hadislerle insanlara başörtüsünü dinin bir emriymiş gibi algılattırılması,hadislerin ayetlerin nasıl önüne çıkartıldığının açık belgelerindendir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karşınızdaki sizi dinliyor ve anlamaya çalışıyorsa yartışılır. söylenen herşeye muhalefet oluyor(kurana bile) ve inanmamak dinin emirlerini yerine getirmemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. bu durumda tartışmak yersiz.

 

bakara suresinin 67-71 mealine bakın orada anlatılan hz musa'nın kurban kesmek için söylediklerini defalarca sorgulayanlar gibi şimdi de aynı şekilde bir ayeti sorgulayıp duruyorsunuz. ahiret günü size neden kapanmadığınızı sorduklarında deyin ki "nur suresi 30 ve 31'i çözemedik o yüzden kapanmadık". o zaman kapalı olanlar mı kârlı çıkacak siz mi görelim.

 

 

benden bu kadar. daha fazla cevap yazmıyorum. Allah herkese hak ettiği ecri ahiret günü verecek. burda yazmaktan vazgeçmeye şu ayeti okuyunca karar verdim.

 

İnkâra saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler. Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerine de bir perde inmiştir. Bunların hakkı büyük bir azaptır. (bakara 6-7).

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben başörtüsü taraftarı değilim ve Mustafa Sağ,Zekeriya Beyaz ve Yaşar Nuri Ötürk Hocama ve yukardaki yorumlarda başörtüsü tarftarı olmayan yorumcu arkadaşlara katılıyorum.Osmanlıyı savaşlarla yıkamayan ingilizler gibi güçlü devletler,strateji değşikliğini 1800lü yıllarda başlattılar,stratejileri şuydu,madem dini insanların kafalarından söküp atamıyoruz,o halde dinin saflığını bozalım yöntemini plana koydular.Bu A planıydı.B planıda dinin içine anlaşılmayan veya ucu açık veya suistimale müsait olan zayıf veya mevzu(uydurma)hadisleri sokmaktı,bunuda başardılar.Cplanı da şuydu,hadisleri dinin temel kaynağı olan Kur'anın önüne koymak ve Kur'anı mümkün olduğunca unutturmak.Dplanı da Kur'anın anlamını unutturmak mümkün olduğunca Kur'anın sadece arapçasını bilen fakat anlamından habersiz hafızların sayısını artırmak.Ta ozamandan başlatılan bu planlar halen zamanınızda da devam etmektedir.şu anda Türkiye'de binlerce hafızımız vardır.Kur'anın herhangi bir ayetini okusan ve şu ayetin türkçe anlamını bana söyler misiniz dersen bunların çok azı bunun anlamını size söyleyebilir.Çünkü onlara sadece Kur'anın arapçası ezberlettirilmiştir.Zekeriyya Beyaz Hocamın da Başörtüsüyle ilgili Kitabında belirttiği gibi zayıf ve uydurma hadislerle insanlara başörtüsünü dinin bir emriymiş gibi algılattırılması,hadislerin ayetlerin nasıl önüne çıkartıldığının açık belgelerindendir.

baş örtüsü dinimizde vardır.İncil ayetlerinde detayları okuyabilirsiniz.Ama karalara bürünme,saç teline yanma, yüzü de örtme ve nice bu konudaki uydurma ,bahsettiğiniz oyunlar dahilinde, hadisler aracılığıyla yapılmaktadır.Kendini dine adayan,sadece Allaha adayan bir din kadınının(rahibe mesela) ,başını örtmesi çok normaldir çünkü her anı artık Allaha ibadet içindir.Nitekim, ibadet üzerinde olmayan bir rahibenin bile başını açma hakkı vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hatta Din üzerine olan ingiliz planlarını M.Kemal sezinlemiş olmalıki bu planları bozmak için ülkede bir dil devrimi başlatmıştı,ibadetlerin ve hutbelerin türkçeleştirilmesi,ezanın türkçeleştirilmesi işlerini Atatürk başlatmıştı.Niçin başlatmıştı,bence Dinimizin daha iyi anlaşılması için.Ancak M.Kemal vefat ettikten sonra Menderes Hükümeti döneminde tekrar arapçaya dönülmüş ve Din,anlaşılmaz girdabın içine sokulmuştur.Türklerin Araplaştırılması Menderes Hükümeti ile başlatılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

muhammet2272 kardeş,bak biz Kur'ana iman eden müminlerdeniz.mümin olan insanları delil olmadan küfürle suçlamak büyük günahlardandır ve aslı olmadığı durumda kendine döner.Kur'andaki ayetleri inkar etmek ayrı bir olaydır,tahlil ve tefsir etmek ayrı bir olaydır,bunları bilmende fayda vardır.Kur'anın ayetlerini şimdiye kadar binlerce alim tahlil ve tefsir etmiştir.hatta aynı ayet hakkında birbiriyle tamamen zıt görüşler ortaya atan alimler bile olmuştur fakat birbirlerini küfürle suçlamamaışlardır.sizin görüşünüz size benim görüşüm bana demişlerdir.Başörtüsüyle ilgili uydurma hadislerin insanları nasıl yönlendirip bağnazlığa sürüklediğini bilmenizde fayda vardır.Oysaki Kur'anda hükmü açıkça belirtilmemeiş bir meselede hüküm ortaya konamaz ve konsa bile bağlayıcılığı veya farziyyeti olamaz.Hatta bu konuda o kadar taasuba gidenler oluyorki başlarını örtmeyenlerin cehennemde yanacağından tutunda saçının bir tek telini gösterenlerin cennet yüzü görmeyeceğini iddialarına kadar pekçok taasuplar üretilmiştir.Bunuda tabi o uyduruk hadislere dayanarak ortaya atıyorlar.Oysaki Hüküm vermek sadece Allah'a aittir.Delil mi istiyorsun işte sana Kur'andan deliller:

Nisa suresi 105.ayet:(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab'ı (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah'ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Bu ayettede belirtildiği gibi peygamberin söyledikleri ayetlerdi.Ayetlerin dışında peygamber bir hüküm koymamıştır.

Yusuf Suresi 40.ayet: Hüküm ancak Allah'a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."

Bu ayettede belirtildiği üzere hüküm koymak ancak Allah'a aittir.Peygamber hüküm üstüne hüküm koyamaz.Hüküm üstüne hüküm koymanın şirk olduğu bu ayette ayrıca belirtilmiştir.

Yusuf Suresi 67.ayet: Hüküm ancak Allah'ındır. Ben ona tevekkül ettim.5Tevekkül edenler de yalnız ona tevekkül etsinler" dedi.

Umarım hadislerle ilgili görüşlerini bu ayetlerin meallerini okuduktan sonra tekrar gözden geçirirsin.Hadisler (tabiki sahih ise) hadisler,ayetleri açıklayıcı özelliği olabilir o kadar,yoksa ayeti nesh etme veya hükmünü kaldırma veya hükmünü değiştirme durumu ortaya koymaz.zaten böyle bir durumu varsa o hadis sahih sayılmaz.Ehli sünnet görüşü de bu yöndedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet dinde temel kur'an'dır. ama kuran'nın o kadar derin bir anlamı vardır ki normal bir insan okuyarak tam anlamını çözemeyebilir. başörtüsü konusu gibi. bu durumda peygamberimiz devreye giriyor ve ayetleri açıklıyor. bu yüzden hadisler çok önemlidir.

 

baş örtüsü hakkında da fazla uzağa gitmeye, delil aramaya gerek yok. kendini, duygularını yoklarsan anlarsın saçın kapatılması gerektiğini. şöyle ki; ben bir bayanın saçlarını görünce benim dikkatimi çekiyor ve bakmaktan zevk alıyorum ama o kişi benim helalım değil ve saçları da ona ait olduğuna göre benim görmemem gerekiyor. kısaca başörtüsü gerekli ve islam dininde var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala musafın hiç değişmediğini iddia edenler var ve hep olacak. :angry:

Kitap Hz. peygamberin (nur içinde yatsın) yaşadığı zamanda onun tarafından yazılmadı.

Göz önünden kaybolduktan sonra yazılmaya başlandı.

Sonra Hz.Osman tarafından toplatılıp bazıları çıkartılıp,bazıları eklenerek

hesapta yeniden toplandı.

Mısır El Ezher üniversitesi alimlerinin ortak açıklaması oldu 2 hafta önce.

Kara çarşafın müslümanlık ve islamiyetle hiç alakası olmadığını açıkladılar. :(

Sadece töresel ve bir gelenek olduğunu, islamiyeti bağlamadığını açıkladılar.Ne olcek şimdi ? -_-

Gelelim Nur suresine ;

Ya Hu , dünyanın büyük bir bölümü zaten bu şekilde yaşıyor.

Medeni ve sosyal yaşam biçimi zaten bunu gerektirir.

Hiç düşünmezmisiniz diye sorar bi sürü yerde kitap... :)

Saygılar... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes çekiştire çekiştire kendine uydurmaya çalışıyor dini, mushafı..ee bir rant oluşmuş bundan, artık geri dönüşü yok. Ucu bucağı olmayan bir sektör haline geldi. Kimileri sorgulamadan, hiç düşünmeden(!) koyun sürüsü gibi kim ne derse onların peşine gittikçe de bu sektör çok ekmek yiyecek bu işlerden. Kendi garip fantezilerini dine uyarlamaya çalışan birkaç akıllı çıkıyor; diğerleri de aman günah, aman yasak diye boyun eğiyor bu manevi baskılara.

Yine örtüyü ele alırsak; İran'da 3-4 çeşit örtü örtme stili mevcut, yanılmıyorsam national geographic'te yayınlanmıştı bir belgesel, orada görmüştüm. yok 30 yaşının altındaki bayanlar tamamen örtüyor başını, 30'un üstü yarıya kadar açık. Kimisi 5 kat makyaj ama kafada örtü. Hatta ülkemizde tesettüre uygun makyaj yapılır ilanı da mevcut kuaför pencerelerinde :online2long: kafada tesettür altta daracık kot ve daracık gömlek, suratta bara pavyona gider gibi makyaj. Herkesin anlayışı kendine, kimseyi ilgilendirmez belki ama bu tezat ve dinin bir pazara dönüştüğünü görmek komik, yanlış geliyor.

 

Cüppeli ahmet kız çocuklarımızı severken dikkatli olalım, el teması olmadan sevelim demeye getiriyor. Niye? kendisinden korkusu mu var acaba, kız çocuklarını severken içimi gıcıklanıyor? insanın içinde ne varsa o çıkar dışarı. Herkes aynı kefeye koyulmaz tabiki ama malesef din(i)dar olanların bir çoğu kendi içlerindeki korkuları örtülerle, yasaklarla gizlemeye çalışıyor. Kimse kimsenin maşası olmasın, herkes düşünsün, sorgulasın. Din tüccarlarının malzemesi olmasın lütfen.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala musafın hiç değişmediğini iddia edenler var ve hep olacak. mad.gif

Kitap Hz. peygamberin (nur içinde yatsın) yaşadığı zamanda onun tarafından yazılmadı.

Göz önünden kaybolduktan sonra yazılmaya başlandı.

Sonra Hz.Osman tarafından toplatılıp bazıları çıkartılıp,bazıları eklenerek

hesapta yeniden toplandı.

Mısır El Ezher üniversitesi alimlerinin ortak açıklaması oldu 2 hafta önce.

Kara çarşafın müslümanlık ve islamiyetle hiç alakası olmadığını açıkladılar. sad.gif

Sadece töresel ve bir gelenek olduğunu, islamiyeti bağlamadığını açıkladılar.Ne olcek şimdi ? sleep.gif

Gelelim Nur suresine ;

Ya Hu , dünyanın büyük bir bölümü zaten bu şekilde yaşıyor.

Medeni ve sosyal yaşam biçimi zaten bunu gerektirir.

Hiç düşünmezmisiniz diye sorar bi sürü yerde kitap... smile.gif

Saygılar... smile.gif

 

kitap peygamberimizden sonra düzenlendi katılıyorum. yukardaki yorumda ters bulduğum şey: ilk halifelerin peygamberimizin nur yüzünü görüp sohbetinden birebir faydalanan kişilerin kitabı bozarak düzenlediğini söylüyorsun ve Mısır El Ezher üniversitesi alimlerinin söylediklerini dikkate alıyorsun. müslümanım diye geçindiğiniz ama imanınızın eksik olduğu açık ortada, hiçbir müslüman peygamberimiz ve ashabını yanlış yapmakla suçlayıp sonra da bu devrin alimlerine kulak verip ona göre davranmaz. din adamlarının size uygun konuşanını alıp nefsinize ağır gelen emirlerden söz edilince o sahte alimlerinizin arkasına sığınıyorsunuz.

 

neyse kardeşim sizinde söylediğiniz gibi herkesin imanı kendine. benim anam bacım sevdiğim kız dahil hepsi kapalı gün gelip bir kızım olursa emin olun o da kapalı olacak.

 

beyaz hoca bir programda kadınların göğüsleri açık namaz kılabileceklerini söylemişti. sizde söyleyin ananıza bacınıza kızınıza öyle namaz kılsın ortalıkta öyle dolaşsınlar şahsen onlara bakmak benim işime gelir.

 

neyse siz beyaz hocayı ve dinle alakası olmayan kişileri peygamberimiz ve ashabına tercih edin ve öyle devam edin Allah sonunuzu hayır etsin.

*******

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başörtüsünün Lehteki ve Aleyhteki Taraftarları

Lehteki Taraftarları

1-Hatice Babacan

Belkide okuduğu hurafi tefsirlerin etkisi altında kalarak onun dinsel bir giysi olduğunu düşünerek Üniversite camiasında 1967de ilk başörtüsü eylemini yapan ve bu konuda ilk cezayı yiyen kız

2-Diyanet

Eski Diyanet İşleri başkanlarından Süleyman Ateş’inde itiraf ettiği gibi,Dini kendi öz kaynağından(Kurandan)insanlara anlatmak yerine,bazen rejimin emirleriyle,bazen geleneklerin talepleriyle dini açıklamak zorunda kalan ve dinin hükümlerini konjöktüre göre kendi felsefesi doğrultusunda açıklayan bir kurum.

3-Tekstil fabrikatörleri

Dinin ticarete alet edilmesinden çok faydalanırlar.

4-Politikacılar

Başörtülü bayanları savunarak oy hırsızlığı yapmaya çalışan politikacılar içinde başörtüsü,büyük oy torbaları anlamına gelmektedir.Dinin siyasete alet edilmesinden en çok onlar faydalanır,toplumdaki kutuplaşma ve bölünme ise halka kalır.

5-Başörtüsünü Dinin bir emriymiş gibi algılayıp bundan taviz vermenin günah olduğunu düşünen insanlar.

Aleyhteki Taraftarları

1-İslam Alimleri

Günümüz İslam alimlerinin çoğu,Başörtüsünün Allahın emri olmadığını,doğuda,yahudilikten gelen bir gelenek,batıda ise bunu fahişelerin taktığını ve onlardan gelen bir gelenek olduğunu eserlerinde delilleriyle birlikte halka sunmuşlardır.

Başlıcaları Şunlardır:Bahriye Üçok,Edip Yüksel,Süleyman Ateş,Yaşar Nuri Öztürk,Zekeriyya Beyaz,Mustafa Sağ,Şahin Filiz

Bunların çoğu İlahiyat Profesörüdür.

2-Kendini aydın ve çağdaş olarak gören insanlar.

3-Başörtüsünün kölelik ve gerilik olduğunu düşünen bayanlar

4-Başörtüsünün saçların havasız kalmasına sebep olduğunu ve dolayısıyle bunun saç dökülmesi gibi hastalıklara yol açtğını bu sebeplede sağlığa zararlı olduğunu düşünen insanlar.

5-Başörtüsünün can ve mal emniyeti açısından da sakıncalı olduğunu düşünen insanlar.Toplumda saçını ve başını kapatıp hırsızlık veya cinayet yapan insanların kendilerini güvenlik güçlerinden daha kolay kurtardıkları bilinmektedir.Hatta onları gören tanıklar olsa bile onların cinsiyetlerini veya fiziksel özelliklerini iyice göremediklerinden tanımlayamadıkları bu yüzdende adalete yardımcı olamadıkları bu sebeplede toplumda suç oranının arttığını ve başörtüsünün ve çarşafın bu gibi sebeplerle toplumun can ve mal emniyeti açısından sakıncalı olduğunu düşünen insanların toplumda epey yer tuttuğu bilinmektedir.Aynı gerekçeyle Padişah 2.Abdülhamit’te 2nisan1892′de çarşafı yasaklamıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sizde söyleyin ananıza bacınıza kızınıza öyle namaz kılsın ortalıkta öyle dolaşsınlar şahsen onlara bakmak benim işime gelir.

 

sevgili kardeşim,

biz ne senin müslümanlığına dil uzattık....

eğer inançlarına ters gelen bir şey varsada burada medeni bi şekilde tartışır konuşuruz.

ama hiç bir zaman kimseyi incitecek kişisel bir uslup kullanmayız.

Çünkü niyetimizde böyle bir şey yoktur. Amacımız sevgiden başka bir şey değildir.

Kaldıki senin müslümanlığını ne ben nede bir başkası tartabilir. Ancak sen kendi vijdanınla değerlendirebilirsin. Analarımızı,bacılarımızı ve kerimelerimizi senin uslubunla değerlendirmek...

senin inandığın müslümanlık buysa vijdanınla bi daha oturup konuş derim...

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah ile aldatanlarin dayandiklari geleneksel Emevi yapimi fikih, kadin ve örtünme konusunda iki ayri icma dan söz eder..

 

1. Köle ve cariye kadinlarin avretlerine örtünmesi gereken yerlerine bas ve gögüslerin dahil bulunmadigi,

 

2. Hür cariye olmayan kadinlarin el ve yüz disindaki tüm vücut bölgelerinin avret oldugu ve sonuc olarak da örtünmesi gerektigi.

 

Smdi bu icmalar dogru ise hür kadinlarin belirtilen sekilde örtünmeleri bir din emri olmaktan cikar, bir sosyal gösterici örf olur. Aksini söylemek, Allah´in, kadinlar icin iki türlü din gönderdigini söylemekle esanlamlidir.

 

"Hür cariye olmayan kadinlarin el ve yüz disindaki tüm vücut bölgelerinin avret oldugu ve sonuc olarak da örtünmesi gerektigi" tesettür hükmünün yalnızca ilk yarısıdır. İkinci yarısı şöyle: AMA (illa) o örtülü yerlerini şu şu şu şu kimselere açmaları caizdir.

 

Şu şu şu şu kimseler derken?

 

Örneğin inanan kadınların

ihtiyaçsız erkek tâbileri (tâbi'îne gayri uli'l ırbeti mine'r ricâl),

yeminlerinin sahip oldukları (ma meleket eyman uhun),

kadın avretlerinden anlamayan çocuklar (tıfl illezîne lem yazherû alâ avrâtun nisâ)

 

Bunların hepsi inanan kadına "nâmahrem"dir yani onunla evlenebilirler. Kısacası sokaktaki yabancı erkekler ne ise bu erkekler odur. Bu ne demek? Allah'ın ayette ZİYNET derkek kastettiği şu iki şeyden yalnızca biridir demek:

 

(1)inanan kadının vücudu; örneğin saçı başı, göğüs çatalı, memeleri... İnanan kadın o yabancı erkeklere oralarını örneğin memelerini açabilir; caiz olan budur.

 

(2)inanan kadının takıları; örneğin gerdanlığı, altın zinciri, halhalı... İnanan kadın örneğin göğüslerini aşıp göbeğine uzanan altın zincirini teninden uzaklaştırıp blüzünün üstüne takmak suretiyle o erkeklere gösterebilir. Caiz olan budur.

 

Sizce hangisini kastediyor Allah?

 

Lütfen dikkat: "Allah'ın dini"ndeki ahlakî icazet ile "tesettür dini"ndeki ahlaksız icazet arasında seçim yapıyorsunuz. Allah'ın şu şu şu şu kimseler başka derken verdiği icazetin inanan kadının vücuduyla, dolayısıyla tesettürle zerre kadar ilgisi yok; Allah'ın dininde tesettür denen ahlaksızlık yok.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.