Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İSLAM KARŞITLIĞININ BÖYLESİ!


drumert

Önerilen İletiler

Aşama 1;algılama, Kur'an adlı kitabın farkındalığı (beş duyu)

Aşama 2; inanma (tercih) Bu kitabı okuma ve değerlendirme. (akıl)

Aşama 3; fikir (bilgi) Bu aşama kitaba inandıktan sonra onu anlamak üzere geçilen ilk aşamadır.

Aşama 4; fiil (bilgelik) Bu aşamada insan olgusu ortaya çıkar, kişi algıladığı, inandığı ve sonra bildiği kur'an'ı yaşatır.

 

1. Aşama: Küçük yaştan itibaren kulaktan dolma bilgiler, korkulu hikayeler...

2. Aşama: Toplumun her kesiminde bu baskının devamı...

3. Aşam: Kuranla tanışma...

4. Aşama: İlk iki aşama nedeniyle 3. aşamanın ötesine geçememek... :stuart:

 

 

Yine,

Aşama 1; algılama, Kur'an adlı kitabın farkındalığı (beş duyu)

Aşama 2; inanmama (tercih) Bu kitabı okuma ve değerlendirme. (akıl)

 

1. Aşama: Kuranın farkındalığı ve toplumun baskısı;

2. Aşama: Objektif olup tüm korkuların ötesinde değerlendirebilme erdemi... (AKIL)

 

 

 

Ben taoist değilim, Tao'nun felsefesini derste öğrendim, bu felsefe disiplinine inanmasam da, hatta taocu değerler yanlış bile olsalar, çizginin bir de öbür tarafı var; konuda çok şey biliyorsam bile asla bir taoist kadar taoizmi anlayamam.

 

Yanlış...

Her taoistim diyen taoizmi çok iyi bilir diye bir şey yoktur.

Bugün ülkücülere sor bakalım, karşı çıktıkları komünizm hakkında ne bilirler?

Bugün müslümanların kaçta kaçı Kuran'ı Türkçe okuyup anlamışlardır?

Bugün sor bakalım solcuyum diyenler savundukları şeyin ne oldıuğunu bilirler mi?

Bugün sor bakalım Atatürkçüyüm diyenler Atatürk'ü ne kadar tanır?

 

Ama sen bugün komünizmi bir komünistten daha iyi öğrenebilirsin;

İslam tarihini ve Kuranı bir çok müslümandan çok daha iyi anlayabilirsin;

Solcuyum diyenlerin karşı çıktıkları düzeni daha iyi irdeleyebilirsin vs.vs.vs....

 

Sana takılmadan geçemedim Yarasa..Yoksa konu ilgimi çekmemişti..

 

:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 136
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Dalga geçtiğiniz şeyin sizi kuşatması,Allah ın sopasıyla tez zamanda tanışmanız ve dönüşünüzün ihlaslı bir tövbeyle olması dileğiyle..

 

Fft, bana düşmez ama, eleştirdiğin iletinin ne anlama geldiğini ve kim tarafından hangi niyetle yazıldığını anlayamamış ve cevap vermekte acele etmişsin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama sen bugün komünizmi bir komünistten daha iyi öğrenebilirsin;

İslam tarihini ve Kuranı bir çok müslümandan çok daha iyi anlayabilirsin;

Solcuyum diyenlerin karşı çıktıkları düzeni daha iyi irdeleyebilirsin vs.vs.vs....

 

Bunları yazacağını inan tahmin ediyordum. Yalnız yine olmamış... ''zayıf..''

Ben taoizmi taocudan daha iyi bilip irdeleyebilirim; ama inananın neyi gördüğünü asla bilmeyeceğim.

 

Komünizmi daha iyi bildiğim burjuva devrimcilerine komünist demiyorum ben. Kur'an'ı anlamadan neye inandığını bilmeden ilerleyenlerle de aynı yolda değilim şüphesiz.

 

Diğer yazdıklarına gelince,

Hiç islamdan, yaratıcıdan ya da kur'andan bahsedilmeyen bir evde büyüdüm. Belli bir noktaya kadar ben de ailem gibi devam ettim. Kur'an'ı da Kapital'i okuduğum gibi, yaşam önermesi gözüyle okudum. Hem de kağıtla kalemle, sağelimin altında turan dursun'la. Sonra bunu insanlara anlattım, hakverenler de oldu.

Birgün kur'an'ın varoluşsal mahiyetine bakmayı denedim, içinde yazandan ziyade kendi derinliğine. Tekrar okudum; akıl sahibi bir varlık olarak kur'an'ın tek başına ''mahluk'' olduğunu ve onu ben anlamlandırırsam değer kazanacağını farkettim. Kur'anın merkezinde ben varım, okuyan benim, yolgösterilen benim ve bu şey bana iyiliği sunuyor.

 

 

Birgün seninle aynı fikirleri paylaşırız umarım.. :clover:

 

:):) (uzatma demek istiyorum..) :):)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fft, bana düşmez ama, eleştirdiğin iletinin ne anlama geldiğini ve kim tarafından hangi niyetle yazıldığını anlayamamış ve cevap vermekte acele etmişsin...
Hayır sayın Yersoy,bu konular eğlence konuları değil,bizim lehimize bir savunma gibi görünsede imanlı bir insana,hem de kalben imanlı bir insana ,Allah kelimesinin yanında kullanılan kelimelere dikkat edilmeyişini yakıştıramam ve onaylayamam.

Mesela daha önce inançlı bir arkadaşımız forumda "W" karakterini kullanarak bir başlık açmıştı ve ateistlerden bir arkadaşta haklı olarak bazı harfleri kullanarak alasını hazırlamıştı,tabi o başlık silindi daha sonra.Kısacası bazı konularda ,karşı tarafın İlahımıza kuracağı cümleler açısından tehlikeli koşullar hazırlıyorsak,bundan da hesaba çekileceğimizi unutmamalıyız sanırım biz inananlar.Ben ateist olsam ,arkadaşımızın bu cümlesine yığınla hazırlık yapardım(eski hallerimden biliyorum). Her neyse..Özünü Rabbim bilir,dileğim de kötü bir dilek değil..Ben Rabbimi en çok sopalarıyla tanırım..Arkadaşımız sözlerime kırılırsa da yine de özürdilerim.Ama hassasiyeti ondan beklerim.Bu tarz savunma yapılmaz..Olmaz..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dalga geçtiğiniz şeyin sizi kuşatması,Allah ın sopasıyla tez zamanda tanışmanız ve dönüşünüzün ihlaslı bir tövbeyle olması dileğiyle..alıntı..ftoyd

 

 

Bak şimdide Allahın eline verdiniz sopayı.. :D ..Allahın Sevgisi kuşatsın cümlemizi..ne sopası,ne yakması :D

 

 

Allahın sopaları ile tanışanlar..şimdi sıra geldi SEVGİSİ ile tanışmaya.. :D

 

Eli sopalı İlahı başkalarından duydunuz..fakat Sevgisini İÇ,inizde,gönlünüzde kendinizde KENDİNİZ bulacaksınız.. :)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu eli "sopalı Allah" ya da "Allah'ın sopası" düşünceleri bana çok düşündürücü geliyor. İnanan insanların dayanağı bu olmamalı. Çok zayıf bir teori. Dünyada hergün suçsuz günahsız diyebileceğiniz insanlar sizin yediğiniz ve Allaha havale ettiğiniz sopayı ve hatta daha fazlasını yiyor.

 

Peki bu sopalar da mı Allah'a ait? Size göre olamaz. Çünkü adam suçsuz ve günahsız...Yoksa başka doğaüstü varlıklara mı?

 

İnancın kaynağı korku... Kim ne derse desin.

 

Korkusuzca inananlar ise hem kendisiyle hem inandıkları tanrılarıyla barışık. İşte sevgili dayı'nın göstermek istediği şey bu bence... Anlayabilene :)

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Yersoy.. :)

 

Evet..Kendini bilen Allahınıda bilir..hemde aynen kendisi gibi..yok başka deneyimlenecek mekan,İnsanın kendisinden başka.. :)

 

Korkan ilk fırsatta ihanet eder..ya gerçekten SEVEN..hiç ihaneti düşünürmü..Seviyor ya Hu :D ..korkmuyor.. :D

 

Nerede bulduda Seviyor Allahı bu dayı :D ..

 

KENDİSİNDE.. :D ..o kadar yakınızki benmi ''O''oldum..yoksa ''O''mu ben..dışarıdan göremiyor herkes..işte önemli olan bu..Tanrı gibi yaşayacaksın Tanrısallığını bilmiyenlerin arasında..yani Halkın içinde HAK gibi..ne o dayı Allahmı oldun..yok..öyle zor işlerde gözümüz yok :D

 

İNSAN olabilelim yeter..Allah Ademi Rahman SURETİNDE halk etti..denir..peki sureti Rahman olanın SİRETİ ne olaki..yani İÇ alemi..elbette İNSAN..bu gezegendeki adına İNSAN diyor Allah..dostunu,sevgilisini bile İNSAN,dan seçiyor..Halilullah demedimi Hz.İbrahime..Habibullah demedimi Hz.Muhammede..bizde kalkmışız Allah arıyoruz..secde etmek için,sevmek için,korkmak için :D ''O''nu her yerde görebildiğini söylüyorsada çoğunluk,bir tek kendilerinde göremiyorlar..bu kesin tespit.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dalga geçtiğiniz şeyin sizi kuşatması,Allah ın sopasıyla tez zamanda tanışmanız ve dönüşünüzün ihlaslı bir tövbeyle olması dileğiyle..alıntı..ftoyd

 

 

Bak şimdide Allahın eline verdiniz sopayı.. :D ..Allahın Sevgisi kuşatsın cümlemizi..ne sopası,ne yakması :D

 

 

Allahın sopaları ile tanışanlar..şimdi sıra geldi SEVGİSİ ile tanışmaya.. :D

 

Eli sopalı İlahı başkalarından duydunuz..fakat Sevgisini İÇ,inizde,gönlünüzde kendinizde KENDİNİZ bulacaksınız.. :)

 

Nerden ne anlamlar çıkarırsınız,neyi nasıl algılamak istersiniz bilmem.Tek bildiğim kendim de dahil yaratılmış herşeyden çok çok üstün bi şekilde sevdiğim,uğruna herşeyden vazgeçebileceğim,yüceliklerin,sevgilerin en büyüğüne layık,ve ne yapsam da sevgimin az kalacağı bir Tanrım var.O na bütün varlığımı sevgi olarak sunsam yine az yine az...

Ve O nu o kadar çok seviyorum ki,O ndan korkmamam imkansız.Hem de O na karşı korkuların en büyüğünü hissediyorum her zaman.Hayatım boyunca da başka hiç bir konuda hiç birşeyden korkmadım ani davranışlara tepki dışında.Ama evet İlahımdan korkuyorum.Tanrımızın merhameti çok çok büyükse,o merhametin son bulduğu,bekleyişin ve mühlet vermenin son bulduğu nokta,elbet korkunç olacaktır.

Bu arada yine de,,Allah ın sopası kelimesine,isterseniz disipline sokma ve kullarını şekillendirme(O na iman etmiş kendi kulları için )diyelim,yoksa açıklama yapmadan kelimelere takılıp kalmaya ve anlamdan uzak durmaya ısrarlısınız..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

Allahın sopası İNSAN..varmı başka sopası..insan severse sopa olmaktanda çıkar..sıpa :D olmaktanda.. :D

 

 

Hem sevmek hemde korkmak olmaz..sevgi katışıksız,sade ve saf olmalı..korku şüphe olmamalı Sevginin içinde.. :)

 

Tanrının sevgisi SEN,deki sevgi..bunu keşfettinmi..ne din kalır ne diyanet..ne hoca kalır ne cemaat.. :D

 

İlahından korkanlar KORKAKLAR henüz kendilerini tanıyamamış,kendisiyle tanış olamamış olanlar.. :D

 

Kendinden korkanlar İlahındanda korkarlar..tanıyamadıkları için.. :D

 

Ne kendini..nede o gaybdaki ilah dedikleri PUTlarını..tanıyamazlar..yok çünki öyle bir ilah..ve korkarlar..bilemedikleri için..olmayan bir ilahtan korkarlar.. :D

 

Korku ve şüpheler yok edilmeden İNSAN gerçeği açığa çıkmaz.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok... Biz ftoyd'dan cevap alamıcaz galiba...
Yok... Biz ftoyd'dan cevap alamıcaz galiba...

Ne bilmek istiyorsunuz sayın Yersoy..

Hatalarımızda bütün işlerimizi tepetaklak eden sopayı mı?.Siz imanlıların acı çekmesinden bahsediyorsunuz,ama iyi de bu olacak zaten.. Bu işin sopa kısmı değil,sabır kısmıdır,iman kısmıdır.Ama bir de imanınızı oluşturan ,sizi düzenleyen ,yaptığınız şeylerin ne olduğunu kavramanıza yarayan ,metafiziksel desteğiniz vardır.Hani duanıza cevap veriş kadar,isyanınıza ya da yanlış bilginize de cevap vardır.Bunu en iyi Tanrı inancına sahip kişiler anlar..Dinli ya da dinsiz,inançlarının temelini oluşturur Tanrının hayatlarına müdahalesi..Ben size bunu kelimelerle üst üste deneyimleri oluşturan dizgeler aktarılmadıkça anlatamam.Bunlarda karakterlerimizin bir anlamda yapıtaşları ve sanırım ciltler yetmez..

Bir yerde bir arkadaşın mesajını gördüm,bir ara dua etmiş Allah a,varsan şu sayfada şunu yap bunu yap gibi,mucizeler beklenmiş...Bunun bile O nun varlığına olan şüpheli bir yaklaşım olduğunu ve gerçek anlamda iman etmemiş olduğunu bile kavrayamamış..İman etmediği ve varlığından emin olmadığı Tanrı dan ne beklemiş.Hadi varlığından emin,Kutsal Kitap acaba mı diyerek okunacak Kitap değil ki,O na da şüpheyle yaklaşmış.İlk önüne gelen ve kulağını tırmalayan ayette ,yok bu olamaz demek yerine,keşke Allah a yalvarsaymış o ayeti anlamamı sağla diye,ayet doğrudur ama ben anlamıyorum diyebilseymiş ve cevap bekleseymiş imanlı kalbi ile.. Ben dinden çıktığım yani Kuran ı ilk okuduğum evreleri düşünüyorum da,ilhamla elime aldığım Kuran için aslında ne kadar da imansızmışım.Kitaba değil Allah a olan imanımda ne kadar da boşluklar ya da insani cüretler varmış..Önce iman sonra din ... Allah ya da Tanrı ne derseniz,O nu hissedip,O nun için bişeyler yaptığınızda,O na seslenişlerinizi,O na yönelişlerinizi,O nunla konuşmalarınızı yani kendinizi O na dökmelerinizi ,O na olan sevginizi ve hatta şöyle tarif edeyim,bütün gün dolaşırken gezerken otobüste metroda orda burda O nu düşünmeyi ve içsel O nunla konuşmayı başardığınızda ,bir anda hayatınızı değiştirebilir.Siz nasıl değiştiğini bile anlamadan.Bir bakarsınız öyle bir müdahale başlar ki,günlük yaşamınız,rüyalarınız,olaylar,Kutsal Kitap derken herşey değişiverir.Ve sizin ısrarla görmek istemediğiniz gerçeklikle,(yani bizim kendimizi şartlandırma ile bu aşamalara getiriyor olma iddiaları ile,hayır),gayet kendimiz dışında gelişen olaylarla başlar bütün müdahale..Bize de gidişatı şaşkın şaşkın izlemek düşer..Herşey bizi aşar yanii

 

 

Korku ile şüpheyi karıştırmak size çok yakışmış sayın Dayı,ama ben size katılmamak durumundayım,asla da katılamayacak görünüyorum..

Ben de Tanrımın varlığına dair en ufak bir şüphe yok,,Tanrım var ve var,

Hayatımda şu dünyasal oluşum ve kendi varlığımı sorguladığım ve anlamlandırmaya çalıştığım her evrenin ,her gördüğümün ,her algıladığımın üstüne tereddütsüz %100 diyeceğim tek şey tek mutlak doğrum Tanrının varlığı,sonradan bana kazandırılan din ile de Arapça da ki Tanrı kelimesinin karşılığı olan Allah ,Allah ım yani Kuran ın Allah ı,derken Kuran la bana kazandırılan İncil in ,Tevratın Tanrısı ve bütün ayrı sanılan dinleri birliyen İslam dini.Yani İncil in de dini,Tevrat ın da dini,Zebur unda...vs...

Aynı sn içinde ,şu koskoca dünyada,yaşayan her kulunun(diğer yaratılmış her olguyu geçtim),geçmişini,bugünü-anını,geleceğini bilen ve an içinde kulunun duasına cevap verebilen ,çok çok güçlü bir varlığı yani yaratıcıyı düşünüp illa ben dünyanın merkeziyim edalarında korkusuz olalım yani..Sevdiniz ya,tabi haşa sizden biri nolacak,sıradan arkadaşınız artık haşa,lay lay lom,sevdiniz yetti,niye yarattı sizi??aman boşver seviyorum yeter,bana dokunmasın da ,ben ben gibi yaşayım da,bunun adı sevgi oldu şimdi...Yaaa...Tanırsınız tabi siz onu,hem tanır hem seversiniz ne güzel..Güç mü,yaratmak mı onca çeşidi,aman esmişler yapmış haşa,ben severim O nu,dedim ya,bana dokunmasın da ,iyi yapmış ...

Ya siz hayatınızı nasıl anlamlandırıyorsunuz.

İnsan!! kimdir İnsan,siz kimsiniz ,ben kimim,başkaları kim...İnsansanız,insanlar arasında ki çeşitliliği görür,yine yaratmada ki çeşitlilikten dolayı,tüm yaratılmış canlıların çeşitliliğinde döner dolaşır hem muhteşem bir ilhama ve sevgiye,hem güçlü bir korkuya ve acizlik hissine varırsınız.Kısacası ben kimim ki Rabbimden korkmayım..Ne cüret...Aldığım her nefesin sahibini hem severim hem korkarım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın ftoyd, anlatımınızdan kendi kendini ipnotize etme gibi bir izlenim aldım. Fakat çok haklısınız, anlattığınız şekilden başka tam ve kesin bir inanca sahip olmanın bir yolunun olacağını sanmıyorum.

 

Ancak böyle bir yönteme sahip olduğunuz halde, hadisleri dışlamanızı anlayamıyorum. Yönteminiz tamamen kendini kabule şartlandırmayla ilgili, fakat neden hadisleri de kabule şartlandıramıyorsunuz kendinizi?

 

Yani ne bileyim, bir medyum bile zihinsel şartlandırma yöntemiyle hastasını yedi sekiz çok şedit cinin ele geçirmiş olduğuna ve bu cinleri ancak kendisinin bertaraf etme gücüne sahip olduğuna inandırabiliyor.

 

Hadisleri kabule şartlandığınız zaman, peygambere şüphesiz bağlılık ve sevginizin de ödüllendirileceğine zihninizi şartlandırmayı başaramaz mısınız? İsterse bu hadisler uydurma olsun. Peygamberin saçı diye sunulan bir tel saça, gerçekte kime ait olduğunu bilmediğiniz halde hürmet göstererek metafizik bir atmosfere girebiliyorsunuzdur sanırım. Bu noktada sizi çelişkili buldum.

 

Peygamber Kuran dışında hiç bir söz etmemiş olamaz. Ravilere mi güvenmiyorsunuz, nedir işin aslı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu işin sopa kısmı değil,sabır kısmıdır,iman kısmıdır.

 

Bunu ayırt etmenin bir yolu var mıdır? Uzun yazınızdan kişisel inançlarınızı çıkardığımızda elle tutulur bir şey kalmıyor. İnanç, inanç, inanç... Hani gerçek dayanak?

 

Bugün yolda yürürken ayağı taşa takılan bir insan bunun

a- Allahın sopası olduğunu da kabul edebilir,

b- kendi dikkatsizliği şeklinde de yorumlayabilir.

 

a- O anda, ayağı takılmadan hemen önce eğer aklından inançsız duygular geçiyorsa bunu Allahın sopası şeklinde yorumlamak işin en kolay tarafı olacaktır.

b- Peki ya dua edereken yürüyorsa? O zaman da şeytana havale edecek ve sanki şeytanlar duasını engelliyormuş gibi bir hipnoza bürünecek.

 

Siz hangisini seçerdiniz? Kaç insan ayağının neden takıldığını yorumlarken (bunu basit bir örnek olarak ele alın; her türlü olay ile düşünebilirsiniz) kendi dikkatsizliğini (GERÇEĞİ) sorgulamak yerine Allah'a ya da şeytana havale eder?

 

Yürürken dua ediyorsa dikkatsizliği normaldir, uçmuştur çünkü... İnançsız şeyler düşünüyorsa yine normaldir, yine uçmuştur.

 

Görüldüğü gibi bunların somut açıklaması varken soyutta sebep aramak, demirefenin de dediği gibi kendini hipnoz etmekten, kendini kandırmaktan öteye geçemez!...

 

Başa gelen kötü olaylar Allah'ın sopası mı değil mi diye sordum... Bir süre cevap vermedikten sonra biraz kızarak cevapladınız. Bunda kızacak ne var ki? Hem bir de çelişki yarattınız şimdi...

 

5 vakit namazını kılan, 4/4 lük müslüman olmaya çalışan yaşlı bir dedemizin evi yanıyor... Bu sabır işi diyorsunuz...

İnançlılkla inançsızlık arasında gidip gelen yaşlı bir dedemizin evi yanıyor... Bu Allah'ın sopası diyorsunuz...

 

Ben de diyorum ki, yaşlılığın verdiği sebepten evde açık unutulan bir sobadır bunun nedeni!

 

Kriteriniz ne ve bunu neye dayanarak ayırt ediyorsunuz? Somut olayları neden soyutlarla açıklıyorsunuz? Somutlar yetersiz mi kalıyor, yoksa kullandığınız somutlar mı yanlış ya da eksik?

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nerden ne anlamlar çıkarırsınız,neyi nasıl algılamak istersiniz bilmem.Tek bildiğim kendim de dahil yaratılmış herşeyden çok çok üstün bi şekilde sevdiğim,uğruna herşeyden vazgeçebileceğim,yüceliklerin,sevgilerin en büyüğüne layık,ve ne yapsam da sevgimin az kalacağı bir Tanrım var.O na bütün varlığımı sevgi olarak sunsam yine az yine az...

 

Bir hayale bu kadar şiddetli bağlanabildiğiniz için sizi tebrik ederim

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan!! kimdir İnsan,siz kimsiniz ,ben kimim,başkaları kim...İnsansanız,insanlar arasında ki çeşitliliği görür,yine yaratmada ki çeşitlilikten dolayı,tüm yaratılmış canlıların çeşitliliğinde döner dolaşır hem muhteşem bir ilhama ve sevgiye,hem güçlü bir korkuya ve acizlik hissine varırsınız.Kısacası ben kimim ki Rabbimden korkmayım..Ne cüret...Aldığım her nefesin sahibini hem severim hem korkarım..

Sayın ftoyd, sizin eski, deli dolu dediğiniz yaşamınızla barışmanız gerekir. Yoksa daha çok korkar ve bu korkularla kendinizi soyut sevgilere adarsınız. Bence sizde korku-sevgi dengesi bozulmuş durumda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

ftoyd :)

 

 

Sevdimde var ettim..diyor..Varlığımdan VAR ettim diyor..

 

Gel bakalım şimdi nasıl Sevmiş..nasıl var etmiş,varlığından..

 

Annen ve baban SEVGİ ile bir araya gelip,sevgilerinin bir başka bedende toplanmasından ibaretsin SEN..yani sırf SEVGİ,sin..en somut örnek budur..kendin..kavga döğüş neticesi doğan insan varmı.. :D

 

Korkuya gelelim şimdi..anne ve babandanda korkardın değilmi..hem sevgilerinden var ettiler seni..hemde korkutmuşlar,değilmi..işte Allah ile ilişkileri Somutlaştıran iki örnek..Sevgi ve Korku..ana ve baba..

 

Lay laom :D ..elbette laylom.. Seviyorum çünki..korkacak bir şey yapmadım ki..Sevgilimi hiç üzmüyorum ki..ihanette etmiyorum..''O''da bunu biliyor..Sevgilimin bana verdiği birde yetki var..hiç kullanırken suistimal etmiyorum.. :D

 

ftoyd :) Allahın hiç umurunda değiliz..ta ki ''O''nu idrak edip Akıl ile anlayana kadar..''O''nunla bu gezegende tanışıp sevişene kadar..''O'' Sevgisinden var etti,anlamayanıda toprak etti :D ..hani sperm iken iki milyon kardeş yarış etmiştik..biz kazandık yarışı,geldik bu gezegene,tanıştık sevgisini bize veren ile..diğer sperm kardeşler ne oldu sanıyorsun..elbette TOPRAK..peki bu durum babanın annenin umurundamı..değil.. :D ..şu kısımı bir anlayabilmiş olsak..bir çok soru işareti kalkacak..kafalardan..

 

ftoyd..kendi hakikatin olan Allaha iman etmedikçe,imanın eksik kalır kardeşim..başkalarının ilahına iman etmiş olursun..Kutsal kitapların hepsi İNSAN,ı anlatmış..hemde bir İnsan tarafından..Allah kendisini anlatmamış hiç bir yerde..hep İNSAN,da olması gereken özellikleri Allahın sıfatları diye söylemiş.. :D

 

Yaşamında tercih ettiklerin NASİBİN olarak karşına çıkar..olay tümüyle senin tercih ettiğin yönün doğru yada yanlış olmasıdır..SOPA olayı yani..neticesi kötü ise sopa..ne alakası var Allah ile..

 

Secde bile İNSAN,a..öyle değilmi :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir yerde bir arkadaşın mesajını gördüm,bir ara dua etmiş Allah a,varsan şu sayfada şunu yap bunu yap gibi,mucizeler beklenmiş...Bunun bile O nun varlığına olan şüpheli bir yaklaşım olduğunu ve gerçek anlamda iman etmemiş olduğunu bile kavrayamamış..İman etmediği ve varlığından emin olmadığı Tanrı dan ne beklemiş.

 

Herkesin inancına saygım var, bir zarar vermediği sürece. Ama ben ateist değilim. Foruma yazdığım ilk iletide bile tanrıya inandığımı ama onun nasıl varlık olduğunu bilemediğimi belirtmiştim. Kuran'ı okuduğum ilk zamanlar, biraz da muzip kişiliğimden dolayı öyle seslenmiştim tanrıya.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben ateist değilim. Foruma yazdığım ilk iletide bile tanrıya inandığımı ama onun nasıl varlık olduğunu bilemediğimi belirtmiştim.

Sayın halkalıyıldız, ben çoklukla bu konu üzerinde duruyorum. Ateist olmak sadece bir durum belirtmedir, sunulanı kabul etmeme davranışıdır. Kendi başına bir tez değildir. Bir antitez olabilmek için bile bir tezin varlığına muhtaçtır. O yüzden ben kendimi hiç bir zaman ateist olarak nitelememişimdir. Niteleyenlerin bu ifadesini de bir duruş olarak algılamışımdır, bir tez değil.

 

Tabii ki bu durumda varlık, bilinç ve entropinin neden sonsuza ulaşmamış olduğu sorunları halen çözümlenmemiş oluyor. Yanlış anlaşılmasın, bu sorunları zaten teizm de ateizm de çözmüş değildi. Bu konularda bir tez ortaya konabilmiş değildir.

 

Ancak elimizde en sağlıklı bakış açısı ve çözüme götürmesi olası bir yöntem olarak determinizm vardır. Determinizmin özü nedensellik olduğu için onun da "ilk neden" sorunu vardır. Ancak determinizmi izlemek zorundayız. Süreç ağır işler. İlkel çağda tanrılara kurban edilen ve hayatı, dünyayı, hele evreni hiç anlamamış bir insanın da canı, duyguları vardı. Son nefesini vermeden önce korkmuştu ve neler olduğuna fazla bir anlam yükleyemiyordu.

 

Yine sık vurguladığım gibi bizlerin zamanı çok kısa olsa da, toplamda evrenin çok ama çok fazla vakti var. Bu evren entropiye yenik düştüğünde, oluşmuş muazzam bilgi birikiminin başka bir başlangıca kalıtlanmasının yolu bulunmuş olacaktır diye düşünüyorum. Bizler belki asla zamanda yolculuk edemeyeceğiz, karadeliklere dalıp zaman tünellerinden başka boyutlara gidemeyeceğiz, ama bilginin kalıtlanmasının yolu bulunur kanısındayım. Şimdiden bu konularda elimizde bazı teoremler var en azından. Belki de işler gerçekten böyle yürüyor, her şey bilginin kopyalanabilmesine ve saklanabilmesine bağlı. Moleküler temelde canlılığa dair genetik bilgi saklanabildiği gibi, kuantum ölçekte de maddesel tözler saklanabilir...

 

Bu bir tür Hawkingizm değil, ama belki Stephan Hawking bir tür öncüdür. Bilimin düşleri milyarlarca yıl öncelerine uzandı. Milyarlarca yıl sonralara da uzanabilir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben sana başka çözüm önereyim:

 

Kuran'daki kıssaların tekraındaki hikmet, Muhammed'in hikaye dağarcığının sınırlı olmasından başka bişey değildir.

Şöyle düşün:

 

Evde bir CD-Çalar'ın var. Ama 2 tane CD'ye sahipsin. Sürekli onları çalmak zorundasın.

Ama birde elinde binlerce C olduğunu düşün. Hiçbirini ikinci kez dinleye fırsatın bile olmayabilir.

Kuran'daki tekrarların sırrı da budur. Muhammed sürekli aynı plağı çalmış durmuş.

 

Aynı hikayeleri sürekli tekrarlamanın kötü tarafı, insanda bıkkınlık yaratır, beyinleri uyuşturur, düşünme kabiliyetini zaafiyete uğratır.

İyi tarafı ise, güzel uyku getirir, masal gibidir.

İslam dünyasına olan şey de budur.

Kuran okumaz müslümanlar, ama o hikayeleribilirler ve sürekli tekrarlarlar.

Bu nedenle sürekli uykudadırlar.

 

Saygılar.

 

 

Kur'an her çağa ayrı mucizelerle hitap ediyor. Mesela, Firavun zamanı hakkında verilen bilgilerin arkeolojik çalışmalarda tek tek ortaya çıkması Kur'an'ın beşer üstü ve ilahi bir kitap olduğunu yepyeni mucizelerle ortaya koyuyor. "Haman" da bunlardan biri.

Yazının sırrı, "Rosetta Stone" adı verilen ve M.Ö. 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik (hiyeroglifin el yazısı şekli) ve Yunanca. Yunanca metnin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamen çözüldü.

 

Hiyeroglifin çözümüyle çok önemli bir bilgiye daha erişilmiş oldu: "Haman" ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında Hz. Musa (as) döneminde geçiyordu. Viyana'daki Hof Müzesi'nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman'ın Firavun'a olan yakınlığı da vurgulanıyordu. (Walter Wreszinski, Aegyptische Inschriften aus dem K.K. Hof Museum in Wien, 1906, J C Hinrichs' sche Buchhandlung)

 

Tüm yazıtlara dayanılarak hazırlanan "Yeni Krallıktaki Kişiler" sözlüğünde ise, Haman'dan "Taş ocaklarında çalışanların başı" olarak bahsediliyordu. (Hermann Ranke, Die Ägyptischen Personennamen, Verzeichnis der Namen, Verlag Von J J Augustin in Glückstadt, Band I, 1935, Band II, 1952)

 

Aslında cevap yazmaya gerek yok ama okuyan olayı yanlış anlamasın diye yukarıda "HAMAN" örneğini verdim "KUR'AN" ın tekrarlarında muhteşem bir BELAĞAT,HİKMET,ÖĞÜT vardır misal; . ANLATAN-ANLATIM-ANLATILAN

 

ANLAYAN-ANLAMA-ANLAŞILAN. DOĞRU ANLAM-YANLIŞ ANLAM,SÖZ`ÜN TABİİ BAĞLAMI,KELİME,CÜMLE İLİŞKİSİ GİBİ...

Yoksa kişi oturduğu yerden hiç bir dil bilimden habersiz (filoloji) ahkam keserse üstelik neye, nasıl inandığınıda yazmadan birde yanlız eleştir,eleştir ama somut elle tutulur bir şey yok yanlız mış,miş,falan,filan...

GEÇ...

 

;)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aynı sn içinde ,şu koskoca dünyada,yaşayan her kulunun(diğer yaratılmış her olguyu geçtim),geçmişini,bugünü-anını,geleceğini bilen ve an içinde kulunun duasına cevap verebilen ,çok çok güçlü bir varlığı yani yaratıcıyı düşünüp illa ben dünyanın merkeziyim edalarında korkusuz olalım yani..Sevdiniz ya,tabi haşa sizden biri nolacak,sıradan arkadaşınız artık haşa,lay lay lom,sevdiniz yetti,niye yarattı sizi??aman boşver seviyorum yeter,bana dokunmasın da ,ben ben gibi yaşayım da,bunun adı sevgi oldu şimdi...Yaaa...Tanırsınız tabi siz onu,hem tanır hem seversiniz ne güzel..Güç mü,yaratmak mı onca çeşidi,aman esmişler yapmış haşa,ben severim O nu,dedim ya,bana dokunmasın da ,iyi yapmış ...

 

Sevgiyi neden bu kadar yadırgıyorsunuz anlamak mümkün değil. Bunun lal lay lomla da bir alakası yok. İnsanlar bile (anne baba) evladını yetiştirirken,onca zahmete katlanırken, ileride bu çocuk büyüsünde sabah akşam bizi saygıyla ansın,ayaklarımıza kapansın diye düşünmez (siz bekliyormusunsuz) böyle bir menfaat beklemezken,hiç bir şeye ihtiyacı olmayan tanrı nasıl böyle bir karşılık bekler?

 

Kafanızda tüccar bir tanrı şeklillendirdiğinizin farkındamısınız ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkesin inancına saygım var, bir zarar vermediği sürece. Ama ben ateist değilim. Foruma yazdığım ilk iletide bile tanrıya inandığımı ama onun nasıl varlık olduğunu bilemediğimi belirtmiştim. Kuran'ı okuduğum ilk zamanlar, biraz da muzip kişiliğimden dolayı öyle seslenmiştim tanrıya.

O cümleye,"hadi varlığından emin.." diyerek devam etmiştim..Halkalıyıldız kardeşim,bu yazı direk sizin için değil,bu şekilde davranıp sürekli Tanrıdan mucizeler bekleyerek en sonunda dininden ve inancından olan niceleri içindi aslında..Bu aralar bu tür durumları çok duyduğumdan ya da sürekli din değiştirenleri ya da sanki kendilerince farklıymış gibi dinini değiştirenleri izlemekten fazla etkilendiğim için inanın.

Bakara(*) Sûresinin 118 . Ayetinde

Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler.

 

 

istavroz55´isimli üyeden Alıntı

arkadaşlar kısa bir şey yazacam ben aslında ilk başta inanmadan isa imanlısı oldum bir iki gün sonra tekrar müslüman olacaktımki son gün başım fena şekilde ağrımaya başladı sonra dedim bir dua edeyim ne olacak dua ettim vede duam biter bitmez o sabahtan beri süren baş ağrım aniden geçti inanamadım yarın yine ağrıdı yine dua edip geçince bende bütün kalbimle isa imanlısı olmaya karar verdim işte böyle şimdi gerçekten inanarak imanlıyım eskisi gibi sözde değil !!!

 

Cevap:

İnanmadan İsa imanlısı değil hiç bir şey olunmaz Kardeşim.

Kime ve nasıl dua ettiniz? Bu çok önemli. (mümkünse bizimle paylaşın)

 

Tanrıyı sınamak için dua ettinizde (ben öyle anladım) bu Kutsal Kitaba aykırı.

 

Matta 4:7

7 İsa İblis'e şu karşılığı verdi: "'Tanrın Rab'bi denemeyeceksin' diye de yazılmıştır."

 

Yaşadığınız şeyi bir mucize olarak değerlendiriyorsanız ve inanmak için bir mucize bekliyorsanız bu yine Kutsal Kitaba aykırı.

 

1 Korintliler 1:22

22 Yahudiler doğaüstü belirtiler ister, Grekler'se bilgelik arar. Ama biz çarmıha gerilmiş Mesih'i duyuruyoruz. Yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar.

 

Tabi bu arkadaşın inanç öyküsü böyle değil ve artık gerçekten imanlı biri,ama dediğim gibi Tanrı kavramıyla birlikte sabırsızca Tanrıdan mucizeler bekleme durumu genellikle her inançlının başına gelen ama bazen sonucu "Tanrıdan cevap yok,demek ki Tanrı yok" sözüne kadar giden bir durum olabiliyor.

O anlamda sadece sizin yaptığınız muzip haller bile bana çoklarını anımsattığından konuya atlama ihtiyacı hissettim hepsi bu.Sayın Halkalıyıldız,Tanrı inancınızın olması sizde yansıyor zaten,sizin söze dökmenize en azından benim ihtiyacım yok..Sevgimle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunu ayırt etmenin bir yolu var mıdır? Uzun yazınızdan kişisel inançlarınızı çıkardığımızda elle tutulur bir şey kalmıyor. İnanç, inanç, inanç... Hani gerçek dayanak?

 

Bugün yolda yürürken ayağı taşa takılan bir insan bunun

a- Allahın sopası olduğunu da kabul edebilir,

b- kendi dikkatsizliği şeklinde de yorumlayabilir.

 

a- O anda, ayağı takılmadan hemen önce eğer aklından inançsız duygular geçiyorsa bunu Allahın sopası şeklinde yorumlamak işin en kolay tarafı olacaktır.

b- Peki ya dua edereken yürüyorsa? O zaman da şeytana havale edecek ve sanki şeytanlar duasını engelliyormuş gibi bir hipnoza bürünecek.

 

Siz hangisini seçerdiniz? Kaç insan ayağının neden takıldığını yorumlarken (bunu basit bir örnek olarak ele alın; her türlü olay ile düşünebilirsiniz) kendi dikkatsizliğini (GERÇEĞİ) sorgulamak yerine Allah'a ya da şeytana havale eder?

 

Yürürken dua ediyorsa dikkatsizliği normaldir, uçmuştur çünkü... İnançsız şeyler düşünüyorsa yine normaldir, yine uçmuştur.

 

Görüldüğü gibi bunların somut açıklaması varken soyutta sebep aramak, demirefenin de dediği gibi kendini hipnoz etmekten, kendini kandırmaktan öteye geçemez!...

 

Başa gelen kötü olaylar Allah'ın sopası mı değil mi diye sordum... Bir süre cevap vermedikten sonra biraz kızarak cevapladınız. Bunda kızacak ne var ki? Hem bir de çelişki yarattınız şimdi...

 

5 vakit namazını kılan, 4/4 lük müslüman olmaya çalışan yaşlı bir dedemizin evi yanıyor... Bu sabır işi diyorsunuz...

İnançlılkla inançsızlık arasında gidip gelen yaşlı bir dedemizin evi yanıyor... Bu Allah'ın sopası diyorsunuz...

 

Ben de diyorum ki, yaşlılığın verdiği sebepten evde açık unutulan bir sobadır bunun nedeni!

 

Kriteriniz ne ve bunu neye dayanarak ayırt ediyorsunuz? Somut olayları neden soyutlarla açıklıyorsunuz? Somutlar yetersiz mi kalıyor, yoksa kullandığınız somutlar mı yanlış ya da eksik?

 

Saygılar...

Hayır sayın Yersoy,hiçbirini öyle demiyorum...

Sayın Yersoy ,diyelim ki siz her gün işinize giderken arkadaşınızla sohbet ede ede ,günlük olayları ya da nette olanları konuşan birisiniz.Diyelim ki her gün,burada bulunan herkesten bahsediyorsunuz.Ama ne zaman X kişiden kötü konuşsanız sizin şu taşa takılıp düşüyorsunuz..Aradan bi-kaç gün geçiyor yine siz falanca X için konuşurken aynı şeyi yaşıyorsunuz.Yani her gün herkes için konuşuyorsunuz ama düşmeden ...Ama 1 kez ,2 kez,3 kez,.... 10 kez falanca X için konuşurken aynı şeyi yaşıyorsunuz.Hatta en sonunda bilimselsiniz ya,kendinizi şartlandırdığını düşünmeye başladınız,bu durumu düzeltmek için elinizden geleni yapıyorsunuz ,psikolojik destek bile aldınız,hatta artık X kişi hakkında hiç konuşmuyorsunuz...Ama dönüp dolaşıp X bir şekilde hayatınıza giriyor..

Ev bir kez yanar sayın Yersoy,ama siz sürekli düşersiniz,taki düşmeyene kadar...fark budur...

Bu arada kızmamıştım.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Yersoy ,diyelim ki siz her gün işinize giderken arkadaşınızla sohbet ede ede ,günlük olayları ya da nette olanları konuşan birisiniz.Diyelim ki her gün,burada bulunan herkesten bahsediyorsunuz.Ama ne zaman X kişiden kötü konuşsanız sizin şu taşa takılıp düşüyorsunuz..Aradan bi-kaç gün geçiyor yine siz falanca X için konuşurken aynı şeyi yaşıyorsunuz.Yani her gün herkes için konuşuyorsunuz ama düşmeden ...Ama 1 kez ,2 kez,3 kez,.... 10 kez falanca X için konuşurken aynı şeyi yaşıyorsunuz.

 

Yahu, ne 'X man'miş be :) Adamı düşürüyor da düşürüyor...

 

Sevgili Ftoyd, bir insan bir kere düşer, ikinci düşmesinde neden düştüğünü bulamaz ve üçüncü kez düşerse o insan oturup biraz kendisini sorgulamalı, gidip "Xman"ler üzerinden dedikodu ve hurafe yaratmak yerine yapılacak en mantıklı şey budur...

 

Bunun için bilimsel olmaya gerek yoktur. Sorgularsanız bulursunuz neden düştüğünüzü...

 

Haa bulamadınız diyelim... Bunun sorumlusunu da 'x man'ler olarak ortaya koymak bence pek de adil bir çözüm değil... Adamın haberi bile yok be size olanlardan :)

 

Pekiya düşmenizi sağlayan o anda, göremediğiniz başka bir şey varsa?

Tesadüf ya, siz her düşerken kendinizi onun hakkında konuşurken buluyorsunuz (bu arada tesadüf dediğime bakmayın, neden-sonuç ilişkilerini kuramadığımız olaylar zincirini böyle açıklarız; zira tesadüf yoktur). Sizin farkındalığınız, bay 'x man' i sorumlu tutmaz.

 

Şöyle düşünün.... Siz her düştüğünüzde, hem 'x-man'den bahsediyor oluyorsunuz, hem de bir armut ağacının yanında geçiyorsunuz.

 

Şimdi söyleyin bakalım... Sorumlu kişi 'x man'mi yoksa armut ağacı mı? :D

 

Yapmayın gözünüzü seveyim... Yapmayın böyle şeyler :)

 

Ev bir kez yanar sayın Yersoy,ama siz sürekli düşersiniz,taki düşmeyene kadar...fark budur...

 

Allahın sopasından bahsediyoruz sayın ftoyd, anlamamazlıktan gelmeyelim şimdi...

Sopanın birinci vuruşunda ev yaanar, ikinci vuruşunda hastalık gelir, üçüncü vuruşunda deprem olur...

 

Ben de diyorum ki;

İlk dikkatsizlik: sobayı açık unutmak...

İkinci dikkatsizlik: sağlıksız yaşamak...

Üçüncü dikkatsizlik: mesken için yanlış yer seçimi...

 

Hala soruma cevap alamadım!

 

Bu üç felaket, sopa darbesi midir? yoksa dikkatsizliğin eseri midir?

Hangi durumlarda sopa darbesidir? Hangi durumlarda insanın kendi hatasıdır?

Lütfen soruma yanıt verin artık...

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.