Φ siyaset Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Bu akşam yılbaşı koca bir yıl bitti bile... Yıl başı gecesini nasıl geçireceğiz? Avurupalılar hazreti İsa'nın doğunumu kutluyor? içerek bizler.....Müslümanlar ise özellikle son yıllarda yılbaşı kutlamalarında neredeyse birçok Avrupa ülkesini sollamış durumda… Yılbaşı partilerinde milyarlarca lira harcayarak, çöplüklerden topladığı ekmekle karnını doyurmaya çalışan insanlara inat, eğlenen kesim ülkedeki sosyal patlamanın da fitilini adeta ateşlemiş oluyor. biliyorm bazıları tepki gösterecekler bu başlık için ama yarın akşam her yıl alıştığımız taksim görüntülerini görünce ne demek istediğimi anlayacaklar..... Yarın miladi takvimin ilk günü, yeni bir yıla giriyoruz. Her sene olduğu gibi bu akşam yeni yılı kutlama bahanesiyle çılgınlıklar yaşanacak, eski pagan (putatapıcı) geleneklerle Hıristiyanlık karışımı âdetler zirve yapacak. Bunlar sahih bir din tarafından düzenlenmemiş pagan geleneklerdir. Bize İslam öncesi cahiliyenin çılgınlıklarını hatırlatıyor. Batı dünyasının bunları yaşatması ve yaşaması doğal; tuhaf ve gülünç olan, Müslümanların da bunda hiçbir sakınca görmeyip yaşatmaya çalışmaları; Noel baba, hindi yemeği, çam ağacı hurafesi, şampanya patlatma, milli piyango, tam saat 24.00'ün bitimindeki bağrışmaları hayatlarına sokmuş olmaları. Kimileri "Miladi takvim bir Roma takvimidir. Roma, Hıristiyan olmadan evvel de bu takvimi kullanmaya başlamıştır (MÖ 46). Esas adı Jülyen takvimidir. Bunun da kaynağı 25 Aralık'a denk gelen Noel'dir. Halbuki bu iki gün (25 ve 31 Aralık) arasında tarihsel bağ yoktur. Onun için yılbaşını rahatlıkla kutlayabilirsiniz" deyip kendilerini rahatlatmak isteyecektir. Roma veya Batı Hıristiyanlığı, her ikisi aynı mecrada akmışlardır, ortak kültürel değerlerdir. Müslümanların bunların geleneklerini veya âdetlerini taklit etmeleri "Kim bir kavme benzerse" hükmüne muhatap olmalarına sebep olur. Diyanet cephesinde işin içinden çıkılmaz bir karışıklık var. Şöyle ki: Geçen sene Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Yılbaşı kutlamaları evrensel kültürün bir parçasıdır, Hıristiyanlıkla ilgisi yoktur, dolayısıyla caizdir." demişti. Bu sene yılbaşı öncesi, camilerde okunmak üzere bir hutbe yayınlandı. Hutbede, "Yılbaşı kutlaması İslam kültüründe yoktur. Ayrıca yılbaşı münasebetiyle içki, kumar ve benzeri haram fiillerin işlenmesi ise zaten günahtır. Dolayısıyla yılbaşı kutlamalarından uzak durun" biçiminde ifadelere yer verdiler... Doğru olan görüş budur. "Ne olsa gider" postmodern ilkesinden hareket eden mezhebi geniş "bir kısım beyaz ilahiyatçılar" ise "Müslüman Türk milletinin benimsediği, kendisinin ortaya koyduğu veya bir başka milletten aldığı her türlü kültür ve örf âdet değerleri, açık ve temel İslami değerlerle çatışmadığı sürece meşrudur, muteberdir. Dolayısıyla yılbaşı kutlamaları da, milli bayramlarımızın kutlamaları da meşrudur, muteberdir ve güzeldir. Halkımızın uyguladığı çeşitli örf ve âdetler, kültür ve yaşantı biçimleri aynı hükme tabidir. Halkın örfü meşrudur, mübarektir..." deyip işin içinden çıkmak istediler, ama caiz dedikleri kutlamaların bizatihi kendisi ve kutlama biçimleri "açık ve temel İslami değerlerle çatışma" içindedirler. İstanbul Müftülüğü sitesinden 28.12.2007 tarihinde yayınlanan yazıda "Başka milletlerin örf ve âdetlerini benimsemenin milli birlik ve beraberliği bozacağından ve ahlak çöküntüsüne sebep olacağı"ndan bahsediliyor. Müftülük, meseleyi "milli çerçevede almış, sakıncayı milli birlik ve beraberlik temeline oturtmuş"tur. Burada da görmezlikten gelinen büyük paradoks, "milli/ulusal olan"ın bizatihi kendisinin bize Batı'dan gelmiş olmasıdır. Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdurrahman Akbaş da, her ne kadar "milli ve manevi değerler"e aykırılıktan bahsediyorsa da, hiç değilse, işin "eğlence, israf, akıl ve sağlığı tehdit edici boyutları"na dikkat çekmiştir. Belki de Diyanet canibinden gelen tek olumlu ihtirazi kayıt Akbaş'ın "Yılbaşı kutlamalarını vesile edinerek Allah ve Resulü'nün razı olmayacağı tavırlar yerine, geçmiş senelerde yaptıklarımızı gözden geçirerek ve gelecek yeni yılda hayatımıza daha iyi nasıl yön verebileceğimizi düşünelim" demesidir. Yılbaşı kutlamaları "görünmez kilise" doktrini çerçevesinde Batılı değerlerin ve yaşama tarzının evrenselleştirilmesidir. Resmi tatiller, medya, tüketim alışkanlıkları, eğlence ve magazin sektörü eşliğinde kitlelere empoze edilen ve insanları bir geceliğine -sanki bu gece her şey mubahmış gibi- günaha çağıran pagan geleneklerdir. Kendini bilen Müslüman aileler bu geceyi her gece gibi geçirmeli, ilave bir tutum alarak televizyonlarını kapalı tutmalıdır. Ali Bulaç / Zaman Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Kardeşim o zaman kullandığımız takvimi mi değiştirelim??? Bizim insanımız İsa'Yı kutlamıyor yahu... Yeni bir yıla girmeyi kutluyor... 2007 nin bitip 2008 e girmenin verdiği beklentileri kutluuyor. Yılbaşının bizim insanımız için tek bir anlamı var: yeni yıl... Çarptırmayın yahu! Neyse herkesin yeni yılını kutlarım, ama seninkini kutlayamayacağım bu arada... Ayrıca eğlenmeyi bilmeyenler de eğlenmesin derim!... Alıntı
Φ isyanci Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Sizin isteginiz belli ama yüreginiz yok acik söylemeye. Istediginiz bizimde 21. yüzyilda halaa ilkel caglardaki gibi yasam isteyen talibanlar gibi kutlamamiz. Ne alakasi var yilbasi kutlamanin rezilikle falan. Her seyi siz bilirsiniz digerleri hic bilmez. Her sey sadece islama göre iyidir ve ona göre uygulanmali. Türkiye islami takvimi uygulamadigina göre bu elestinizi neden anlamiyorum. Zaten ZAMAN gazetesinden de baska bir yorum beklenemez. Ben buradan tüm insanlarin yeni yilini candan kutlar, saglikli, savas olmayan ve seriatcilardan kurtulmus bir dünya diliyorum. Herkes kendisine nasil uygun görüyorsa öyle yeni yila girisi kutlasin, hepsine saygim var. Ama örümcek kafali dayatmalara aslaaa izin yok. Saygilar Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Kendini bilen Müslüman aileler bu geceyi her gece gibi geçirmeli, ilave bir tutum alarak televizyonlarını kapalı tutmalıdır. Ali Bulaç / Zaman Bu önlemler yetmez Ali Bulaç bey efendi... Gelecekte toplumsal yaşamımızı düzenleyen kurum,kural ve yasalarını tamamen ortadan kaldırıp,müslümanlık adı altında arap geleneklerine uygun yasaları getirdiğimizde...Yeni yılın geldiğini düşünenleri bile şeriatın yasalarına göre nasıl yargılayıp nasıl cezalandırılacağını şimdiden düşleyerek dualar edilmeli... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 hahahaha bu çok eski bir masal aslında ama demek hala bazıları inanıyor... hz. isa'nın mehti olarak geleceğine inanırlar kıyamete yakın gelip hepsini kurtaracağını düşünürler ama yılbaşında hz. isa'nın doğumgünü diye kutlama yapmazlar hatta ilaveten televizyonda izlemezler... hatta yiyecek bişey almayanlar var sırf yılbaşı akşamı olduğu için... hani mazallah kutlamadan sayılır... hz. isa'nın doğumgününü milat olarak kullanmanın sakıncası ne, müslümanız diye yılbaşında neden eğlenemiyoruz? üstelik hz. isa'nın doğumgünü 24 Aralık yani Noel... 1 ocak yılbaşı... yani tamamen takvimsel bişey... doğumgünü kutlamak gibi (ama hoş doğumgünü kutlamakta günah değilmi) umutla, neşeyle, sevinçle, sevgiyle, sevdiklerimizle, bir yıla daha girmenin tadını çıkaracağız... fi tarihinden kalma dedekorkut hikayeleri ile anlaşılır birşey değil bu... o kadar çelişkiler yumağısınız ki... hristiyanların icat ettiği herşeyi kullanırsınız onlarla alışveriş yaparsınız ama yılbaşı kutlamazsınız... hakikaten taliban anlayışı bu... dikkat ediyorsunuzdur arkadaşlar son 15/20 yıldır camilerde düğün salonlar açılıyor eskiden düğünler düğün salonlarında eğlenerek yapılırdı ama bu zihniyet düğünlerede karşı olduğu için artık camilerde evleniyorlar... eğlenmek günah ya o bakımdan... şarkı söylemek, şarkı dinlemek hepsi günah... nereden nereye geldiğimizin bir örneğide budur... düğün salonlarına gitmeyen çok insan tanıyorum içki içilmese bile... bu bir Türk örfü değildir Türkler ezelden beri kadın erkek halaya dururdu şimdi haremlik selamlık heryere giriyor... Arablaşmanın sakıncalarından biride bu... aman birileri tehlikeciler diye atlayacak sıkı durayım... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Hepimizin yeni yılı hayırlara vesile olur İnşallah,nice mutlu yıllara arkadaş .. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Bu akşam yılbaşı koca bir yıl bitti bile... Yıl başı gecesini nasıl geçireceğiz? Avurupalılar hazreti İsa'nın doğunumu kutluyor? içerek bizler.....Müslümanlar ise özellikle son yıllarda yılbaşı kutlamalarında neredeyse birçok Avrupa ülkesini sollamış durumda… Yılbaşı partilerinde milyarlarca lira harcayarak, çöplüklerden topladığı ekmekle karnını doyurmaya çalışan insanlara inat, eğlenen kesim ülkedeki sosyal patlamanın da fitilini adeta ateşlemiş oluyor. biliyorm bazıları tepki gösterecekler bu başlık için ama yarın akşam her yıl alıştığımız taksim görüntülerini görünce ne demek istediğimi anlayacaklar..... Çöplükten beslenen insanlara inat. Çocuklarını padişah çocuğu, ya da afrika diktatörlerinin çocuğu gibi devasa düğünlerle evlendiren, başbakan cumhurbaşkanı maaşıyla çocuklarına milyonlarca dolarlık gemiler alan, şirketler kuranlar değilde yeni yılı kutlayan insanlar sosyal patlamanın fitilini ateşleyecek öyle mi ? İnsanlar yeni yılın gelişini kutluyorlar 31 aralık gecesinde. Avrupa'nın da 31 aralık gecesinde İsa'nın doğumunu falan kutladığı yok. Batı Avrupa 25 Aralıkta kutladı doğu Avrupa 7 Ocak'ta kutlayacak. Kimse kafasından uydurmasın. Christmas'la , New-Year'ın farkını bilmeyenlerde önce gidip öğrensin. Eskiden vay efendim bu hristiyanlığın bayramıdır diye kafa ütülerlerdi. artık herkes Hristiyanların Noel'i hangi tarihlerde kutladığını bildiği için şimdide sanki çok milliyetçilermiş gibi "Milli değerlerimizde böyle bir kutlama yok" geyiğini türettiler. Sorsan milliyetçilikten öcü gibi bahsederler işlerine geldimide bir anda "milli değerler" savunucusu kesilirler Yılbaşı kutlamaları önce Alman köylerinde kasabadaki çam ağacını süslemeyle başlamış yavaş yavaş tüm dünyaya yayılmış kutlamalardır. Hristiyan İngiltere'de de kutlanır, budist Japonya'da da . Müslüman Türkiye'de de. Ne hristiyanlar, ne müslümanlar, ne budistler, ne yahudiler İsa'nın doğuşu diye kutlamazlar. Yeni yılın başlgangıcı olduğu için kutlarlar. ha birde o pagan geleneğidir geyiğine hiç bulşmasın Ali Bulaç zira o işi kurcalarsak çok bozar o iş. Adama peygamber kurban bayramını mı kutluyordu? Toplu kurban kesim törenleri mi düzenliyordu ? diye sorarlar. Yok efendim o gelenektir derse. Bakarız bu coğrafyada hangi pagan dinlerin toplu kurban kesiminin yapıldığı günleri varmış diye. Kendini bilen Müslüman aileler bu geceyi her gece gibi geçirmeli, ilave bir tutum alarak televizyonlarını kapalı tutmalıdır.[/b] Hatta ışıklarıda kapatsınlar. Yorganlarının altına girsinler. Alimallah yılbaşını kutladılar diye dinden imandan falan çıkarlar. O gazetenin patronlarıda sektirmeden her yıl gidip Vatikan'da papanın elini öpsün. Şeyh efendileri Gülen'de kimbilir yılbaşını hangi hristiyan diplomat, istihbaratçı yada misyon temsilcisini yemekte ağırlayarak geçirsin Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 BU AKŞAM AKŞAMI İÇENLER KENDİNDEN GEÇENLER... *********... ALLAH YOLA GETİRSİN... Her yılbaşı kutlamalarında olduğu gibi yine dün akşam izlediğimiz taciz görüntülerinden sonra konu başlığına amin demekten başka çare yok herhalde.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Filistin Hamas ile yavaş yavaş şeriat yönetimine giderken bu yıl belkide son kez yılbaşı kutladılar... Dünyanın Doğu'su açlıktan, yozluktan, yobazlıktan, kandan, terörden geçilmiyor Batı'sı içki içiyormuş sapıtıyormuş bilmem neymiş... Ya neden Avrupa'da terör yok hiç düşünüyor musunuz? Yılbaşını, eğlenceyi, gülmeyi, yasaklamanın insanlığa faydası nedir? Türkiye'de de yılbaşına alternatif kutlamalar yapmışlar... çekilişle umre hediye ediyorlar iyi güzel de çekilişle büyük ikramiyeye haram diyenler çekilişle umreye gönderince helal mi oluyor? Arablaşmanın ve onların yasaklarıyla yaşamanın Türkiye Cumhuriyetine faydası ne? Kalabalıklarda ortaya çıkan tacizciler neden müslüman ülkelerde çoğunlukta neden hristiyan erkekler sevgililerini gözleri dönmüş, azmış, sapıtmış müslüman ve aç Türk erkeklerinden kaçırmak zorunda kalıyor.? Bu manzarada şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekenler kim? Yılbaşı akşamları bu adamları kapalı kafeslerdenmi salıyorlar? Bunları nerede kimler eğitiyor, kim yetiştiriyor? İçki içince mi böyle oluyorlar yoksa bunlar zaten böylede içince daha çok mu kuduruyorlar? insan olarak bu manzaradan dehşete düşüyorum, bir Türk ve müslüman olarak utanç duyuyorum... Bahanesi yok efendim bunların derdi içki değil başka şeyler... yaş ortalamaları 15/25 arası nefisleri aç gözleri dönmüş zavallılar zümresi... Sorsan hepsinin ailesi dindar... Ama bu nasıl bir çelişki? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2008 Eminim ki öyle imamlar veya tarikat seyhleri vardirki Yilbasi gecesi bir deprem veya baska bir felaket olmasini beklerlerki Yilbasi kutlamalarina karsi yaygara koparabilsinler diye,malum 17 Agustos depreminde ne yaygaralar kopmustu hatirlarsiniz degilmi? Yilbasinin Hz.Isa ile bir ilgisi yoktur,tamamen eski bir yilin sona ermesi yeni bir yilin baslamasidir.Ha siz bunu tulum gibi icerekte kutlayabilirsiniz,düsünerekte kutlayabilirsiniz,coluk cocugunuzla eglenerek kutlayabilrsiniz veya hersey iyi gitsin diye dua ederekte kutlayabilirsiniz,yani serbestsiniz,kimseye zarar vermeden,kimseyi incitmeden,rahatsiz etmeden yeni bir yila girisinizi kutlayabilirsiniz,bunun hiristiyanlikla bir alakasi yoktur.Öyle yansitilmaktadir ama gercek degildir.Cam bile hiristiyanlikla baslamadi Camin kiliseye girisi 600 yillik bir seydir,yani halkin geleneklerinden kapma.Ama noeli kutlamak müslümanliga aykiridir.Yani hiristiyanlar gibi kutlamak.Ama mademki Hz.Isa'ya inanmakla yükümlüyüz o zaman onun dogum gecesinde bir dua okumanin bence sakincasi olamaz. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 BU AKŞAM AKŞAMI İÇENLER KENDİNDEN GEÇENLER... *********... ALLAH YOLA GETİRSİN... Her yılbaşı kutlamalarında olduğu gibi yine dün akşam izlediğimiz taciz görüntülerinden sonra konu başlığına amin demekten başka çare yok herhalde.... inanamiyorum nasil böyle bir olaya Amin diyebilirsin? sonra bunun icmeyle ne alakasi var ,,farzet var diyelim böylemi olmasi gerekiyor böyle igrenc bir olaya nasil arka cikabiliriz! güvenlik görevlilelerinde görevini tam yapmadigida ortadada ,sanki kutlarsaniz bunlar olabilir gibi? soruyorum Avrupaya bundan 40.sene önce yüzbinlerce Türk bayani yanliz basina buralara geldi !!! Avrupalilar icki icen millet sirf yilbasindada kutlamalari yok .. soruyorum simdiye kadar bir bayanimizi buralarda rahatsiz eden olmusmudur? evet ben bu igrenc olayi kiniyorum.. buna göz yumanlari bu olayi alkislayanlari ayriyetten Allaha havale ediyorum!!! Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 inanamiyorum nasil böyle bir olaya Amin diyebilirsin? ... ... ... evet ben bu igrenc olayi kiniyorum.. buna göz yumanlari bu olayi alkislayanlari ayriyetten Allaha havale ediyorum!!! Sana Marmara Üniversitesi önünde "7.4 yetmedi mi?" pankartını açan o kızı hatırlatırım. O gün o pankartı açan zihniyet, bugün bu başlığı açıyor / destekliyor. Basit. Ama gerçek. Ve acı. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Yılbaşı akşamı deprem olsa siz o zaman seyreyleyin cümbüşü... Aman Allah'ım artık lafı nereye kadar götürürler tahmin edemiyorum... Bu arada çok merak ediyorum Japonya'da 8 şiddetin de deprem oluyor bir yer yıkılmıyor neden olabilir? Yoksa oranın şeyhleri, hocaları daha mı nefesli üfürüyor? Ya da evliyaları binaları daha sağlam tutuyordur... Bu ülkede doğal afet olduğunda ona uygun bir günah keçisi bulmak çok kolay... Ama manzara yukarıdaki gibi, zavallı kızın korkusu ve arkasındaki salyaları köpürmüş vahşinin yüzünün ifadesi... tek kelime ile utanç verici... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Efendim eleştirilen asıl olarak bir yılın gelişinin neşesi midir yoksa bu neşenin özdeşleştirildiği ahlaka aykırı davranışlar mı??? Yeni yıl ille de uç bir cinsellik ve sarhoşluk ile mi karşılanır???Bunları adet haline getirenler kimlerdir??? Yeni yıl denilen olay için özel hazırlık neden hep belirli kalıplara sıkıştırılır??? Ben kültürümü ve medeniyetimi kafama vura vura çiğnemek isteyenlerden rahatsızlık duyuyorum; herkes adabıyla sevinirse ortada sorun kalmaz zaten kimse için... Saygılar... Alıntı
Φ denizz Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 BU AKŞAM AKŞAMI İÇENLER KENDİNDEN GEÇENLER... *********... ALLAH YOLA GETİRSİN... Her yılbaşı kutlamalarında olduğu gibi yine dün akşam izlediğimiz taciz görüntülerinden sonra konu başlığına amin demekten başka çare yok herhalde.... taksimdeki taciz rezilliğinin teşhisini bence yanlış koymuşsun suheda. belkide canın öyle olmasını istiyor. oradaki gençleri tv ,de izlemiş olmalısın . sebep eğitimsizlikle birleşmiş,cinsel açlık ve lümpen kültür olabilirmi acaba.insanlar yollarını eğitimle,kültürle,görgüyle,ahlak kurallarıyla ve vicdanlarıylada bulabilirler. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 denize katılıyorum. Yıllardır bakın Avrupa şöyle sapkın, aman onlara benzeriz geyikleriyle kafa ütüleyenler. Cinselliği gençler için birer tabu haline getirenler. Gençlerin cinsel eğitimi söz konusu olunca ortalığı ayağa kaldıranlar. Ve bu zihniyetin yarattığı tablo ortadadır. Cinselliğini yaşıyamayan Ve cinsel açlığını her fırsatta taciz gibi insanlık dışı bir eylemle gidermeye çalışan kitle. Bu ister yılbaşı kutlamaları olmuş, ister bir toplu taşıma aracı, isterse bir konser. Türkiye de artık insanların kalabalık oluşturduğu her ortamda cinsel taciz var. Gericiliği iyi ahlak sanmanın neticesi bu. Kimse geri zihniyetin yarattığı tabloya bakıp kendince gerekçe aramasın. Gerekçe ortada. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2008 denize katılıyorum. Yıllardır bakın Avrupa şöyle sapkın, aman onlara benzeriz geyikleriyle kafa ütüleyenler. Cinselliği gençler için birer tabu haline getirenler. Gençlerin cinsel eğitimi söz konusu olunca ortalığı ayağa kaldıranlar. Ve bu zihniyetin yarattığı tablo ortadadır. Cinselliğini yaşıyamayan Ve cinsel açlığını her fırsatta taciz gibi insanlık dışı bir eylemle gidermeye çalışan kitle. Bu ister yılbaşı kutlamaları olmuş, ister bir toplu taşıma aracı, isterse bir konser. Türkiye de artık insanların kalabalık oluşturduğu her ortamda cinsel taciz var. Gericiliği iyi ahlak sanmanın neticesi bu. Kimse geri zihniyetin yarattığı tabloya bakıp kendince gerekçe aramasın. Gerekçe ortada. Ben sayın deniz'e, ve de size katılıyorum. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 inanamiyorum nasil böyle bir olaya Amin diyebilirsin? sonra bunun icmeyle ne alakasi var ,,farzet var diyelim böylemi olmasi gerekiyor böyle igrenc bir olaya nasil arka cikabiliriz! güvenlik görevlilelerinde görevini tam yapmadigida ortadada ,sanki kutlarsaniz bunlar olabilir gibi? soruyorum Avrupaya bundan 40.sene önce yüzbinlerce Türk bayani yanliz basina buralara geldi !!! Avrupalilar icki icen millet sirf yilbasindada kutlamalari yok .. soruyorum simdiye kadar bir bayanimizi buralarda rahatsiz eden olmusmudur? evet ben bu igrenc olayi kiniyorum.. buna göz yumanlari bu olayi alkislayanlari ayriyetten Allaha havale ediyorum!!! Neye arka çıkmışım? Hangi olaya amin demişim yada sen benim yazımdan ne mana çıkardın? Sen Allah'a havele etmişsin bizde Allah yola getirsine amin demişiz.Ama ben genede şu "inanamıyorum"kısmındaki kast ettiğinizi çok merak ettim.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 inanamiyorum nasil böyle bir olaya Amin diyebilirsin? sonra bunun icmeyle ne alakasi var ,,farzet var diyelim böylemi olmasi gerekiyor böyle igrenc bir olaya nasil arka cikabiliriz! güvenlik görevlilelerinde görevini tam yapmadigida ortadada ,sanki kutlarsaniz bunlar olabilir gibi? soruyorum Avrupaya bundan 40.sene önce yüzbinlerce Türk bayani yanliz basina buralara geldi !!! Avrupalilar icki icen millet sirf yilbasindada kutlamalari yok .. soruyorum simdiye kadar bir bayanimizi buralarda rahatsiz eden olmusmudur? evet ben bu igrenc olayi kiniyorum.. buna göz yumanlari bu olayi alkislayanlari ayriyetten Allaha havale ediyorum!!! Sayin efendi Türkler,o tacizde bulunanlara sorun ,yemin ederimki *Biz Müslümaniz diyeceklerdir* saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 "Taksim'de polis de suçludur" Taksim'de polis de suçludur Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği Başkanı Hülya Gülbahar Taksim'de yılbaşı gecesi yaşanan olaylarla ilgili www.hurriyet.com.tr'ye şu açıklamaları yaptı; "Gerek Beyoğlu Belediyesi gerekse Emniyet Teşkilatı olayları önlemek konmusunda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemişlerdir. Geçmiş yıllarda yaşanan deneyimlerle bu olayların olması gündemdeyken bile bile bu saldırganlığa izin ve cesaret verilmiştir. Bu yaklaşım, kadınlara karşı işlenen suçlara suç olarak görmeme, kadınlara önem ve değer vermeme mantığının doğal bir uzantısıdır. O akşam Taksim Meydanı'nda alınan önlemleri gördük. Vatandaşın malına karşı bir suç işlenseydi, olay yerine iki tane polis memuru gönderip dağılın beyler mi diyeceklerdi? İkincisi; 1 Haziran 2005 tarinden beri yeni TCK yürürlükte olduğu halde ve Yargıtay ceza genel kurulu geçtiğimiz yıl, evlilik içi tecavüz hariç, "Nitelikli hal" gösteren bütün cinsel saldırı suçlarının kamu davasıyla görülmesi gerektiği karara bağlamışken, bu olayda yargı sistemi yeni TCK'yı uygulamak yerine kabahatler kanununu uygulayarak saldırganları 57 YTL'ye salıvermişlerdir. Oysa, bu konuyu ciddiye alan herhangi bir savcı, yeni TCK'ya mütecaviz sarhoşluktan halk arasında cinsel dokunulmazlığa saldırarak panik yaratmaya kadar bir çok madde bulabilirdi. 105. maddedeki cinsel taciz de bunun örneklerinden biri. Ama asıl uygulanması gereken cinsel saldırıyı düzenleyen 102. maddedir. Cinsel amaçlı "dokunma" gerçekleştiği anda cinsel saldırı suçu oluşur. Bunun da cezası 2 yıldan 7 yıla kadardır. Birden çok kişi tarafından işlendiği takdirde ya da bedensel ve ruhsal bakımından (örneğin alkollü birine karşı) işlendiği takdirde ceza yarı oranında arttırılır ve madurun şikayetine bağlı değildir. Kamu davası açmak gerekir. Üçüncü olarak; olayın ardından yapılan yorunmlar, adeta kadınların yılbaşı gecesi Taksim'de ne işi vardı bir daha da gitmesinler yorumuna dönüşmüş, ne yazık ki olaylarla ilgili görüntüler, gerek medya tarafından gerek pornografi siteleri tarafından bir eğlence aracı haline getirilmiştir. Olayların hemen arkasından, yetkililerden gereken yapılmıştır, yapılacak, açıklamaları gelmiştir. Açıklamaları önümüzdeki dönemde de bu saldırılar karşısında somut bir şey yapılmayacağının göstergesidir. O gece yaşananlar sadece o saldırıya maruz kalan kadınlar ve arkadaşları değil, Türkiye'de yaşanan tüm kadnlarda inanılmaz bir korku ve dehşet yaratmıştır. Bu görüntüler 1 Ocak 2008'den itibaren Taksim ve benzeri meydan ve ana caddelerdeki kadın sayısının yarıya inmesine neden olmuştur. Bundan böyle eşlerin babaların, hatta annelerin, ablaların kadınlar üzerindeki sokağa çıkma şu kıyafette çıkma şu saatte çıkma baskısına maruz kalmasına neden olacaktır. Oysa ki, istediği satte istediği kıyafetle, kamusal alanda yer almak kadınların en doğal hakkıdır ve kadınların sokaklarda güvenlik içinde dolaşmalarını sağlamak devletin en önemli görevlerinden biridir. Kadın hareketi bu olayın peşini bırakmayacak görevini yerine getirmeyen ilgililer hakkında gerekli işlemleri yapacaktır. Hukuksal açıdan ise, bu olay bize; 1 Kadınlar söz konusu olduğunda hiç bir kanunu uygulanmadığını, 2 Kadınlarla ilgili davalarda kadın örgütlerinin davaya katılıp müdahil olmalarının biricik çözüm olduğunu 3 Kamusal alanda gerçekleştirilen her türlü taciz ve saldırının Kamu davası olması gerektiğini ve cezalarının caydırıcılığı sağlayacvak şekilde arttırılıp paraya çevrilip ertelenmemesi gerektiğini göstermiştir." Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Fetullahci bir polis kadrosundan,AKP li bir belediyeden ancak bu kadar olur. Bunlarin hepsi birer uyaridir,aba altindan sopa göstermektir,bir daha Taksim'e cikip eglenmeyin denektir, bunlarin hepsi DINCI KADROLARIN GÖZDAGIDIR VE ILERIYE DÖNÜK MESAJLARIDIR. saygilarla Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Taksim'deki tacizi dünya izliyor Yılbaşı akşamı herkesi dehşete düşüren taciz görüntüleri, video paylaşım sitesi YouTube'a eklendi ve izleyen yüzlerce yabancı, olayı kınayan, Türkiye ile Türklere hakarete kadar varan yorumlar yaptı ENDER TÜRKKAN Muğla DHA Yılbaşı gecesi İstanbul Taksim'de meydana gelen taciz rezaleti, İngilizce başlıkla video paylaşım sitesi YouTube'a eklendi ve magandaların taciz ettiği Avusturalyalı kadının çığlığı, Türkiye'nin dışından da duyuldu. Yüzlerce yabancı, yaşananları kınayan, Türkiye'ye ve Türklere hakarete kadar varan yorumlar yaptı. Avustralyalı turist kadınların magandalarca taciz edilmesi ve olayla ilgili olarak gözaltına alınan 4 kişinin 57'şer YTL para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakılmasına duyulan öfke yayılmaya başladı. Doğan Medya Grubu'nun öncülük ettiği "Bu çığlığı duyalım" kampanyası yüz binlerden destek bulurken, grubun bir başka kampanyası çerçevesinde yaklaşık 100 bin kişi Adalet Bakanlığı'nı dilekçe yağmuruna tuttu. 1 Ocak'tan düne kadar dünyanın en büyük video paylaşım sitesi YouTube'a da, yılbaşı gecesi yaşanan olayla ilgili 9 görüntü eklendi. Videolardan biri siteye 1 Ocak akşamı "Disgusting 2007-2008 New Year in Turkey" (Yeni yılda Türkiye'de *********lik) adlı İngilizce başlıkla yüklenince, tepki tüm dünyayı sardı. 'Yüzlerce kere hayvansınız' "eksisözluk2" koduyla eklenen 8 dakikalık videonun altına bine yakın yorum yazıldı. Tamamına yakını İngilizce olan yorumların büyük bölümünde, Taksim tacizi kınandı, Türkiye ve Türkler hakkında hakarete varan ifadeler kullanıldı. İşte o yorumların bir kısmı: FLAGME169: Türkiye'ye hoş geldiniz. İşte Türkiye Hastanesi! Spookyping: Yüz milyon kere hayvansınız. Pinamelt: Bunlar insanlığını kaybetmiş hayvanlar. Barryfrom: Ben sizin lanet ülkenizde bulundum ve gerçekten siz herkesi taciz edebilirsiniz. Kültürünüz apaçık ortada. Ancak İstanbul'un göbeğindeki anlayış, YouTube'daki video için yazılan yorumlarda da kendini gösterdi. "Tecavüzcüayı2000" koduyla 4 Ocak'tan bu yana hemen her 6 saatte bir yorum yazan bir kişinin yorumlarından bazıları şöyle: ".... O kadar pandik yiyor, o kadar arkadan değiyorlar, hâlâ 23 Nisan çocuğu gibi neşe içinde dans ediyor. Esas o karıya tecavüz etmemek günahtır...." "Ne olacak bende çok 57 YTL var. Parasıyla değil mi? O cezanın bedeli 57 YTL ise 114 YTL peşin verip iki defa pandik atarım...." Gurbetçiler de tepkili ESRA KIRDÖK Adana DHA Taksim'deki taciz skandalı gurbetçilerin de tepkisini çekti. 37 yıl önce işçi olarak Avustralya'ya giden Mehmet Balıkel (65), tacizden utanç duyduklarını söyledi. Melbourne kentinde yıllardır restoran işleten Balıkel, Avustralya'da çalıştığı süre boyunca Türkiye'nin tanıtımını yaptığını, yıllardır emek verdikleri çalışmalarının birkaç dakikada altüst olduğunu söyledi. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Taksim’deki taciz olayında bir şeyi unutuyoruz ÜZERİNDEN bir hafta geçti. Yılbaşı gecesi Taksim’deki taciz olayı hálá gazetelerin baş köşelerinde. Olay "YouTube"a konmuş. İzlenme sayısı 100 bini geçmiş. Taksim’deki görüntüler dünyayı dolaşmış. İmaj, tanıtım çabalarına yine beklenmedik bir darbe. Hürriyet’in açtığı kampanyayla tacizcilerin 57 YTL ile kurtulmalarına isyan eden 120 binden fazla kişi Adalet Bakanlığı’na başvurmuş. Dün Fatih Çekirge yazmıştı. Yağan tepkiler üzerine Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin "Gereği yapılacak" demiş. Tacizcinin daha ağır bir cezaya çarptırılması çözüm mü? Etrafınıza iyice bir bakın... Genç erkeklerin çoğunlukla sadece kendi hemcinsleriyle birlikte gezdiklerini göreceksiniz. Yaz aylarında dikkatimi çekmişti. Hafta sonları varoşlardan sahillere, denize akın edenler yaşları 15 ile 20 arasında değişen genç erkekler. Aralarında bir tek kız yok. Adalara giden vapurlarda durum aynı. Hafta sonları Beyoğlu’nda da. Nişantaşı, Bağdat Caddesi gibi bazı yerlerin dışında sanırım İstanbul’da genel durum böyle. İster aile baskısı deyin, ister "mahalle baskısı" varoşlarda oturan genç kızlarla, genç erkeklerin yan yana gelmeleri, arkadaşlık kurmaları zor. Karşı cinsiyle normal bir ilişki kuramayan gençler zincirlerini koparmış gibi ortalıkta. Çözüm tacizciye cezayı arttırmak mı? Yoksa özellikle varoşlarda genç kızlarla genç erkeklerin yanyana gelebilecekleri "sosyal alanlar" yaratmakta mı? Kızların da sosyal yaşama katılmaları için aileleri ikna etmekte mi? Genç çocukların ilerde birer "tacizci"ye dönüşmemelerinin yolları vardır mutlaka. Bunlardan biri de eminim yaşıtları kızlarla normal bir arkadaşlık ilişkisi kurabilmeleri. Bu satırları yazarken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın bir davetiyesi geldi. 40 okulumuza spor salonu açılacakmış. Kızlarla erkeklerin birbirine kaynaşabilecekleri "sosyal alan" olarak hayırlı olsun. Davetiyede Topbaş çocuklarla fotograf çektirmiş. Saydım. Başkanın etrafında 10 erkek çocuk ile sadece 4 kız çocuğu var. Bilmem anlatabildim mi? Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Türkiye'de ne yazık ki iki cins birbirini öcü gibi görüyor, çünkü kendilerine böyle öğretilmiş ve öğretilenle yetinen insanlar çoğunlukta galiba... Muhammed'in Allah'ı da ortada bekçi... Alıntı
Misafir mtmtk5 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2008 Muhammed'in Allah'ı da ortada bekçi... bir süreliğine... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.