Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Peki hiç düşündün mü? neden insanlar göç ettirildi. Göc ettirilmelerin güzel sebeblerini aciklasananiz bize lütfen. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Çözüm ne...?Çözüm adına yapılması gerenler ne...? Kendi dillerince RADYO, TV ve GAZETE'leri bangır bangır yayında.. Şarkılarınıda özgürce çığırıyorlar dillerince, KASET ve CD'lerinide dinliyorlar.. Fakiriz dediler, YEŞİLKARTLARI ceplerine girdi.. Milyonlarca ton kömür dağıtılmakta.. Çocuk başına TÜRKİYE'nin hiç bir yerinde yapılmayan yardım bölgeye yapılmakta HER AY NAKİT OLARAK.. Çalışanların biriktirdikleri MİLYARLARCA DOLAR PARA bölgeye ve GAP'a yatırım olarak yollandı.. ( İşsizlik Fonu ) Bölgeden 10 lira vergi alamayan devlet.. 100 lira belediyelere para yollamakta.. İstanbulda Elektrik Faturanızı ödemezseniz 1 ay.. Hemen kesme ihbarnamesi gelir kapınıza.. Ama o bölgede Elektrik Faturası ödeyenler keriz yerine konulur.. Çünkü %80'i kaçaktır.. Hiçbirşey yapılamaz köye giremezler bir kere kurum yetkilileri.. İstanbulda benim çocuğum ile bölge insanının çocuğu aynı sırayı, Okulu ve öğretmeni paylaşır.. Aynı hakim karşısına çıkarız.. Aynı metroya biner, aynı kalabalık otobüslerde işimize gitmeye çalışırız.. Aynı sıkıntıları çekeriz hepimiz.. Yani ayrımcılık vs vs yoktur.. İyide verecek bir canımız kaldı.. Onuda Mehmetciğe kurşun.. Şehrime bomba atarak alıyorlar.. Çözüm diye Devletimizin ve Halkımızın YAPACAK NEYİ VAR.. Yada YAPMADIĞI NE VAR...? Çözüm yolu TÜRK DEVLETİNDE veya TÜRK HALKINDA DEĞİL.. ********** ALINTIDIR. Hep söylüyoruz ama.... Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2009 Siz AB'nin Guney Dogu'ya yamaya calistigi bir suru yardimin devlet tarafindan bizzat engellendigini biliyormuydunuz Ilker Bey? Bu konuda Diyarbakir Buyuksehir belediyebaskani Beydemir'in RTE'ye defalarca resmi sikayette bulundugunu biliyormusunuz? AB'nin PKK'ya yaptığı yardımlar hiç engellenebilmiş miydi peki ? DTP belediyeleri elinde tutuyor diye, devletin yardim muslugunu kistigini biliyormusunuz? Bunların hesabını AKP'den soracaksınız. AKP sadece, DTP'li belediyelere değil, kendinden olmayan her belediyeye aynı muameleyi yapıyor. Bkz. Artvin'deki sel felaketi Neden Elektrik, Su ve ppetrolun hepsi Guney Dogu'dan geliyorken Istanbul'a Izmir'e Ankara'ya dokuluyor asfaltlar? Neden 10-15 yil oncesine kadar Kurt koyleri elektriksizdi? Karadeniz ve İç Anadolu'nun bir çok köyünde hala elektrik, asfaltlı yol yok ama. Güneydoğu'ya da yapılmadığı doğru değil. Bir de kalkmis "Devlet vergi almiyor" gibi ifadelerde bulunuyorsunuz cekinmeden! Devlet ne verdi ki vergi alsin bes kurusu olmayan Kurtlerden?Aldigi vergi nereye gidiyor devletin? Vergi verirsen, yol, su, elektrik olarak geri döner değil mi ? Türkiye'de bordro mahkumlarından başka gerçekten vergi veren kimse var mı ? Ama buna rağmen Karadenizin bir çok köyüne yapılmayan asfaltlar, Güneydoğuya yapılıyor. Yahu ne yapti devlet koyleri yikip insanlari goc ettirmekten baska ne yapti o bolgelerde son zamanlarda soylesenize? Köyler değil mezralar yıkıldı. Bunu da sebebi, hem bazılarının desteklediği PKK'nın militanlarının bu mezralarda konuçlanıp, askeri daha kolay vurabilmesinin engellenmesi, hem de PKK'ya karşı halkın daha güvenli bölgelere aktarılması. Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Ne çapuk unutuldu pkk nın katletdiği öğretmenler. Ne çabuk unutuldu yakılıp kullanılmaz hale getirilen işmakinları, belediye işcilerini taşıyan aracın yoluna mayın döşendiği. Sonra birde çıkıp pkk nın yatığı bu eylemleri kabul etmeyip devlet yaptı asker yapdı *******. Peki GAP projesinden haberiniz varmı sizin.(Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak.1970’lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980’lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su Kaynakları Programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.82 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olan Proje’nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup yılda 27 milyar kilowatsaat enerji üretimi öngörülmektedir. Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur; Kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama ve alt yapı geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir).Devlet yatırım yapmıyor öylemi proje 1970 başlmaş ama ne nedense hep birileri engellemeye çalıştı. 3 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Turk Medya'sindan alinti haberler. Kim inanir ki buna?Bizler siralayalim mi TSK'nin ve devletin yaptiklarini... Yakilan 6700 Kurt koyunu... Oldurulen 17 bin Kurt insanini... Cezaevlerinde iskencelere maruz kalan milyonlari? Kemikleri kirilan cocuklarimizi... Van'da Muglali adinda bir komutanin nasil 33 Kurdu vahsice oldurttukten sonra suclu bulundugunu, ve cezaevinde oldugunu ama yine de isminin bir kislaya verildigini! Bos propaganda yerine yapici yorum da bulunun lutfen! Sizin devlet tekelindeki gazeteleriniz ne zaman hangi konuyu GERCEKLERIYLE yazdi ki bu listelediklerinize inanalim. Bakin attigim "6 askerin oldugu mayini kim dosemis" iletisine? Iste gercek cikti ortaya degil mi? Diyarbakirli... **** kimin propaganda yaptığı bu yazıyla açıkça bellidir. 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Peki his dusundun mu neden insalar daglara cikti? 5 yildizli tatil beldesi mi daglar beyefendi? Merak etme biz sebeplerini çook iyi biliyoruz. 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Göc ettirilmelerin güzel sebeblerini aciklasananiz bize lütfen. Keyfinden göç ettirildi sanki. Evet insanlar göç ettirlimemeliydi. çatışmaların ortasında bırakılıp ölmeliydiler. sonrada çıkıp soykırım yapılıyo diyeceklerini adım gibi biliyorum. 1 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Peki his dusundun mu neden insalar daglara cikti? 5 yildizli tatil beldesi mi daglar beyefendi? Terörle mücadelede görev almış bir sürü tanıdığım var. Dağa çıkmış olanların bir çoğunun neden çıktığı ile ilgili ortak tespitleri ne biliyor musun? Bir tanesinin söylemi ile anlatayım: "Adam çıkmış 17-18 yaşındayken dağa, çatışıyoruz, ele geçiriyoruz. Sorguluyoruz; adamın gözleri boş boş bakıyor. Birşeyler söylüyor ama basma kalıp sözler. Yani adam neden orada olduğunu bilmiyor. Başka birgün yine çatışıyoruz, ele geçirdiğimiz adamın yaşı büyük ama söyledikleri yine aynı... Aralarında daha 19 yaşında olanlar var; o kurşunu neden sıktığını bilmeyen... Sonra çatışmaya giriyoruz tekrar, onlar bize sıkıyor, biz onlara sıkıyoruz ama karşıda daha neden orada olduğunu bilmeyen çocuklara kurşun sıktığımızı; oradan kurşun sıkanlarında da neden kurşun sıktıklarını bilmeden arkadaşlarımızı şehit ettiklerini biz biliyoruz; içimiz acıyor. Adam çocukken dağa kaldırılıyor, yıllarca orada kaldıktan sonra bir amacı olduğuna inandırılıyor; hepsi bu..." Diyarbakırlı; Sizi yeterince tanıdığımı sanıyorum. Şu forumdaki tek bir iletinizde dahi Kürt Etnik-Milliyetçilerine tek bir toz kondurmadığınız gibi Kürtçülük propagandası da yapıyorsunuz. Bence öncelikle hala dağılamamış Kürt Aşiret sistemini bir sorgulayın; O kültürün bu çağa yakışıp yakışmadığını, çağdaş olup olmadığını bir sorgulayın... O yapı çözüldüğünde, sorunların ortadan kalkıp kalkmayacağını bir düşünün... Siz, doğuda bir çok Kürtün işkence gördüğünün, yok efendim öldürüldüğünün propagandasını yapıyorsunuz. Ben size devletten tek bir olumsuz hareket görmemiş Kürt Aşiretlerinin adını da verebilirim; Konu ile ilgili örnek kitap bile önerebilirim... Onlar niçin devletten hiç şiddet görmediler? Bilmem nelerinde boncuk mu vardı? Adam gidecek, PKK'ya destek verecek, bu tespit edilecek... Devlet müdahale ettiğinde de "Devlet bize şiddet uyguluyor" olacak. Size olmuş bir olayı anlatayım: Askerler bir köyden geçiyorlar gezici olarak. Bir kaç askeri de köye bakan bir yerde bırakıyorlar gözcü olarak. Köye giden askerler de dinleniyorlar. Gözcülük yapan askerler farkediyor ki, diğer askerler köye girdikten biraz sonra bir kaç evin tavanında asılı çamaşırlar değiştiriliyor ve farklı ve göze çarpan renkte çamaşırlar asılıyor ama askerler bunu önemsemiyor. Sonra askerler köyden yola koyulunca pusuya düşüp öldürülüyorlar. Sağ kalanlar, benzer bir iki olaydan sonra anlıyorlar ki köylüler, çamaşır asarak anlaşıyorlar PKK ile... Sonra köy boşaltılıyor. Ve bu sefer başlıyorlar: "Bizim hiç bir suçumuz yokken bizi köyümüzden kovdular, yerimizden yurdumuzdan ettiler" demeye, yakınmaya. Hiçbir farkınız yok Diyarbakırlı. Önce insanın kafasına taşı atıyorsunuz; Ama bunu kimseye göstermeden yapıyorsunuz. O adam gelip sizi dövdüğünde: "Ahanda gördünüz, beni dövdü; haksız yere dövdü!" diyorsunuz. Ben, "Onurlu İnsan" denildiğinde: Yaptığını ilkeli bir biçimde benimseyerek, sinsice değil de açıktan yapan Ve sonuçları ne olursa olsun ilkeli bir biçimde buna katlanabilen bir insan şeması algılıyorum... Yapacağını yapıp, sonra yaptırımla karşılaşıldığında: "Aman efendim bize zulüm ediyorlar" demek pek erdemlice değil. Şu da var ki; Artık Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki olaylar o kadar çok karışmış ki, Kimin söylediğinin ne açıdan doğru olduğuna kafa yormak bile istenmiyor. Çünkü Askerin haklı olarak cezalandırdığı köyler de var; Yanlış anlama ile yaptırımlar uyguladığı köyler de var; Kişilerin inisiyatifi ile köylere ve köylülere yönelik işlenmiş suçlar da var... Ve hepsi de aynı benzer neden ve sonuçlara dayanıyor... Bu yüzden içiçe giriyor gerçeklikleri... Yine aynı şekilde; Haklı olarak cezalandırılan köyler de var, Haksız olarak cezalandırılan köyler de var... Ve hepsine yapılan yaptırımlar benzer neden ve sonuçlara dayanıyor... Bunların da gerçeklikleri içiçe giriyor... Yani sen burada yüzlerce işkence görmüş kişi ve köy örneği verirsin... Bende sana çıkar en az senin verdiğin kadar ihanet ve pusu örneği veririm... En iyisi; Söylemleri kahve ağızı ile değilde, Daha yapıcı ve bilimsel, Etnik-Milliyetçi olmayan bir bakış ile dile getirmektir... 1 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Keyfinden göç ettirildi sanki.Evet insanlar göç ettirlimemeliydi. çatışmaların ortasında bırakılıp ölmeliydiler. sonrada çıkıp soykırım yapılıyo diyeceklerini adım gibi biliyorum. Evet, bunu bende söylemiştim ama sevgili arkadaşımız görmezden gelmişti. Örneğin; 1930 Ağrı Dağı Olaylarından sonra sorun çıkaran Aşiretlerin niçin göç ettirildiğini ve bunun haksızlık olduğunu söylemeye getirmişti lafı. Ancak eğer göç ettirilmeselerdi sorun yaşadıkları halk ile çatışıyorlardı ve ölümler oluyordu. Ölüm yaşayan aşiretler devletten şikayet etmeye başlamıştı; buna göz yumuyor diyerek. Eğer göç yaptırılmasaydı, bu seferde; "Devlet, Kürtleri birbirlerine düşürdü ve onlara soykırım yaptı" diyeceklerdi. Aslında onlar diyemeyeceklerdi; Onlara öyle söylettirilecekti... Emperyalizm her yerden bir çıkış noktası bulur... Göç ettirmezsiniz; "birbirlerine kırdırdı, soykırım yaptı" dedirtir... Göç ettirirsiniz; "asimile etti, yerinden yurdunda etti" dedirtir... Önemli olan bunu görebilmek ve Emperyalizm uşaklığı etmemektir İlker arkadaşım... 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Evet, bunu bende söylemiştim ama sevgili arkadaşımız görmezden gelmişti. Örneğin; 1930 Ağrı Dağı Olaylarından sonra sorun çıkaran Aşiretlerin niçin göç ettirildiğini ve bunun haksızlık olduğunu söylemeye getirmişti lafı. Ancak eğer göç ettirilmeselerdi sorun yaşadıkları halk ile çatışıyorlardı ve ölümler oluyordu. Ölüm yaşayan aşiretler devletten şikayet etmeye başlamıştı; buna göz yumuyor diyerek. Eğer göç yaptırılmasaydı, bu seferde; "Devlet, Kürtleri birbirlerine düşürdü ve onlara soykırım yaptı" diyeceklerdi. Aslında onlar diyemeyeceklerdi; Onlara öyle söylettirilecekti... Emperyalizm her yerden bir çıkış noktası bulur... Göç ettirmezsiniz; "birbirlerine kırdırdı, soykırım yaptı" dedirtir... Göç ettirirsiniz; "asimile etti, yerinden yurdunda etti" dedirtir... Önemli olan bunu görebilmek ve Emperyalizm uşaklığı etmemektir İlker arkadaşım... :clover: Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 lütfen bu yazıyı okuyun...Anlamadan yorumlamak basit bolandır;basitlikler yüzünden hala çözümsüzlükleri yaşıyoruz.Aydın olan;biraz olsun basitlikten kaçandır.Lütfen ezbere konuşmayın;yazık edersiniz kendinize. Trabzon, 1960’ların sonu. Boztepe’deki Amerikan üssünün güvenliğinden sorumlu birliğin komutanı olarak yedeksubaylığımı yapıyordum. Takımın çoğunluğunu Kürt askerler oluşturuyordu. Çavuş, her akşamüstü gelip benim transistörlü radyoyu alıp koğuşa giderdi. Bir gün peşinden gittim. Erler, radyonun çevresine toplanmış şarkı dinliyorlardı. Türkçe değildi parazitli, cızırtılı sesler. Arkalarından, “Ne yapıyorsunuz?..” diye bağırınca, suçüstü yakalanmış çocuklar gibi irkilmişlerdi. Çavuş utana sıkıla: “Erivan radyosu komutanım” diye önüne bakarak izahat vermişti, “Kürtçe türkü dinliyoruz.” Bekaa Vadisi, Nisan 1993. Suriye’nin kontrolündeki Bar İliyas kasabasında neredeyse bütün bir gün Apo’yla sohbet etmiştim. Kendi hayatından Kürt kimliğinin nasıl inkar edildiğine dair örnekler verirken, bir ara uzaklara dalarak demişti ki: “Biliyor musun neyi özledim? Ankara’da, Sakarya caddesinde ekmek içi dönerle bira içmeyi…” Diyarbakır, 1990’lar. Bir gece Felat Cemiloğlu’nu dinlemiştim. 12 Eylül askeri yönetimi sırasında, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşadıklarını, kendisine nasıl ********* yedirildiğini, nasıl hapishaneden çıkar çıkmaz dişlerini çektirip takma diş yaptırdığını anlatırken en sonunda eklemişti: “Genç olsam dağa çıkardım.” Kandil Dağı, Mayıs 2009. Tüysüz bir PKK’lı. Omuzundaki Kaleşnikof tüfek boyu kadar. Samsun’dan gelmiş, birkaç yıl önce dağa çıkmış. Yirmi yaşında. Okulu lise sondan terk edip Kandil’e gelmiş. “Kafam bozuldu, dağa çıktım” diyor. Murat Karayılan. PKK’nın dağdaki bir numarası. Geçen Mayıs ayında, Kandil Dağı’nın eteklerinde kendisiyle PKK’nın silah bırakmasını, dağdan inme konusunu konuşuyorum. Bir ara diyor ki: “Otuz yıldır dağdayım. Öldürmek için de çıkmadık dağa, piknik yapmak için de…” Bunları neden mi yazdım? Devlet klişelerinin, ezberlerinin ötesindeki ‘insan unsuru’nu anlatabilmek için… Çünkü, meselenin ‘insani boyutu’nu hissetmeden, anlamaya çalışmadan Kürt ve PKK sorununu çözüm rayına oturtmak imkansızdır. İşin gerçeği budur. Ya da hayatın gerçeği budur. Bu açıdan, seksen küsur yıllık devlet politikaları bir başarı hikayesi olmaktan çok uzaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana insanların dillerini, kültürlerini, kısacası kimliklerini inkar ederek gelinen nokta çözüm değil, insanları sonunda dağa çıkartan, isyan ettiren tam bir çözümsüzlük olmuştur. Sorunun bu ‘insani boyutu’nu hissetmeye çalışmadan, sorunu anlamak ve çözüm kapısı açmak çok uzak ihtimaldir. Hem bu noktayı gözardı edip, hem yeni klişe ve ezberler icat etmek ise Türkiye’de siyaseti, özellikle hükümeti bekleyen ve yeni odak kaymalarına yol açabilecek ciddi bir tehlikedir. Çözüm konusunda Kürt sorunuyla ilgili olarak ‘beklenti çıtası’nın yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Acul beklentiler yaratmaktan kaçınmak lazım. Bugünden yarına bitecek bir sorun değil bu. Onun için yapılacak ilk iş, önce parmakları tetikten çekmek ve gerçek bir ‘ateşkes dönemi’ne adım atmaktır. Bu çatışmasız yeni süreçte ise meseleye en kolayından başlamaktır yapılacak olan… Yoksa, ‘acul beklentiler’ bir anda büyük hayal kırıklıklarına dönüşebilir, 1990’lardakine benzer olmadık provokasyonlar sahnelenebilir. Bir gün daha bu konuya devam… Hasan Cemal Milliyet 25/07/2009 3 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Hiç farketmez... Gündüz askeri karakolun ihtiyacı için alış-veriş yaptığı esnafı, Gece çatışmada şehit verdikten sonra öldürerek ele geçirdikleri PKK'lılar arasında bulan arkadaşlarım var... İki sene kadar önce Hakkari'de pusuya düşen askerler arasında (bir binbaşı yaralanmıştı) kardeşimin olmamasının tek nedeni, Bir aksaklıktan dolayı beş dakika gecikmeleri ve araç komutanının onları beklemeden hareket emri vermesiydi... Aynı günlerde kuzenimin komutanı olan Asteğmen, 70 kiloluk Asteğmen, Ancak 250 kiloda patlayan antiTank Mayın'a düzenlenmiş tuzak ile paramparça oldu kuzenimin yanında. Hem de köylülerin sık sık gelip geçtikleri arazide! Hiçbir köylü o mayına basmazken! Bir bedeni, o kadar büyük patlayıcı ile yok etmek, paramparça etmek Kürtçülerin hakkı mıdır? Hele o anı yaşayan, gören askerlerin psikolojilerini bir düşünün... Hepsi silaha sarılıp, ölüp ölmeyeceklerini düşünmeden atılmışlar hemen hücuma... Komutanları döve döve zaptetmiş... Şimdi bu adamın, oradaki köylülere; Pusudan haberi olduğu halde haber vermeyen o köylülere, hınç beslemesi doğal değil midir? Haa ama ben hınç beslemesini ve ahlaki olmayan bir biçimde hesap sormasını haklı göstermiyorum elbette. Ancak o anı yaşamadıysanız, bilemezsiniz... O an o adam dönüp köyü de kurşunlar, kendi kafasına da sıkar kurşunu; gıkı çıkmaz... Kuzenim ve kardeşim askerden geleli bir yıldan fazla oluyor ama hala adamlar o anı hatırladıkça tükeniyorlar... Hapishanelerde yaşanmış, haksız yapılmış işkencelerin acısını paylaşıyorum... Peki Diyarbakırlı, sen habire o olayların propagandasını yaparken, bu askerlerin acısını paylaşabiliyor musun? O pusulara yardım eden, gencecik askeri paramparça etmeye göz yuman köylülere sahip çıkıyor musun? Her zaman diyorum: Etnik-Milliyetçilik, bir diğer Etnik-Milliyetçiliği besler... Askerden önce MHP'den bile nefret eden kardeşim ve kuzenim, Askerde yaşadığı olaylardan dolayı, askerden geldiklerinde Türk Etnik-Milliyetçisi oldular! Niye? Onları bu noktalara sürüklemeye ne hakkınız var? Gerçi artık şu an öyle değiller; Ne de olsa kimi insanlar Lise mezunu olsalar bile, Yurt dışında okumamış olsalar bile; 3-4 dil bilmeseler bile; Gerekli bilgi verildiğinde Her hangi bir kökenin Etnik-Milliyetçiliğini yapmayacak kadar sağduyulu ve zeki olabiliyorlar... Her ne kadar yaşantıları ona zorlasa bile... Bu da kapak olur sanırım... Peki şimdi ben ne yapmalıyım? Tüm Kürtleri, bu olaylardan sorumlu mu tutmalıyım? Elbette hayır... Hatta benim bildiğim kadarıyla çoğunluğu da suçsuz... Devlet yanlışlar yapmadı mı? Yaptı... Hesabı nasıl soracaksınız... Kendisini PKK ve Etnik Kürt Milliyetçisi safına adayarak mı soracaksınız, Yoksa "Ya hu ben bu devletin vatandaşıyım ve bu devlete, bu devletin vatandaşı olarak hesap sorarım" mantığı ile mi? İlkini tercih ettiğinizde, devletin size "Karşı taraf" olarak yaklaşması doğal değil midir? Her söyleminizde "Devlet Kürtlere haksızlık yapmıştır" diyorsunuz. Oysa doğrusu "Devlet, kendi öz halkına haksızlık yapmıştır" olmalı. Etnik-Milliyetçilik damarlarınıza o kadar işlemiş ki, her kelimenizde göze çarpıyor... Umarım yeterince açık ve nettir... 1 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana insanların dillerini, kültürlerini, kısacası kimliklerini inkar ederek gelinen nokta çözüm değil, insanları sonunda dağa çıkartan, isyan ettiren tam bir çözümsüzlük olmuştur.Sorunun bu ‘insani boyutu’nu hissetmeye çalışmadan, sorunu anlamak ve çözüm kapısı açmak çok uzak ihtimaldir. Hem bu noktayı gözardı edip, hem yeni klişe ve ezberler icat etmek ise Türkiye’de siyaseti, özellikle hükümeti bekleyen ve yeni odak kaymalarına yol açabilecek ciddi bir tehlikedir. Çözüm konusunda Kürt sorunuyla ilgili olarak ‘beklenti çıtası’nın yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Acul beklentiler yaratmaktan kaçınmak lazım. Bugünden yarına bitecek bir sorun değil bu. Onun için yapılacak ilk iş, önce parmakları tetikten çekmek ve gerçek bir ‘ateşkes dönemi’ne adım atmaktır. Bu çatışmasız yeni süreçte ise meseleye en kolayından başlamaktır yapılacak olan… Yoksa, ‘acul beklentiler’ bir anda büyük hayal kırıklıklarına dönüşebilir, 1990’lardakine benzer olmadık provokasyonlar sahnelenebilir. Bir gün daha bu konuya devam… Hasan Cemal hep aynı şeyleri yazıp duruyor. Bu yazısının benzeri "Kürtler" kitabında da vardı; belki de aynısı sanırım... Ama olay "Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşundan Bu Yana..." söylemine geldiğinde iş değişir... Burada bir psikolojik yönlendirme, bir art niyet, bir amaç var... Hasan Cemal bu açıdan söylediklerinde tam bir laf oyunu yapıyor... Bugün yaşananların haksızlığı, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanananları haksız hale getiremez... Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkan isyanlar ve uygulanan politikalar, Bugün yaşananlar ile çok çok farklı bir yerde ve özelliktedirler... Bu tür ayrıntılara dikkat etmedikçe, elbette ki hiçbir sorunu çözemeyeceğiz... Hasan Cemal, çok güzel bir laf oyunu yapmış... Tebrikler... 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 lütfen bu yazıyı okuyun...Anlamadan yorumlamak basit bolandır;basitlikler yüzünden hala çözümsüzlükleri yaşıyoruz.Aydın olan;biraz olsun basitlikten kaçandır.Lütfen ezbere konuşmayın;yazık edersiniz kendinize.. . Önce dağa çıkarlar ellerinde silah, Meclise girerler çünkü haklı olduklarını idda ederler. Her türlü bölücü faliyette bulunurlar. Sonrada derler ki biz ayrılmak istemiyoruz hepimiz kardeşiz. Devletin okullarına başka dil sokmaya çılışırlar, Dedevletin resmi kurumların da başka dil sokmaya çalışırlar.Ama biz ayrılmak istemiyoruz derler. Yerel yönetimler,özerk bölgeler isterler.Ama biz ayrılmak istemiyoruz derler. Sonra ülkenin bayrağını kabul etmez kendi bayraklarını çıkartırlar ortaya,yine biz ayrılmak istemiyoruz derler. Ülkenin askerini kabul etmez hatta hatta soykırımla suçlarlar sonra da dağdaki teröristin kendi savaşcıları oldukarını söylerler.Biz ayrılmak istemiyoruz hepimiz kardeşiz derler. Artık sona gelinmiştir KENDİ sınırlarını çizer sonrada birde buranın adınıda koyarlar. AMA BİLMEZLER Kİ KARŞILARINDA DA ENAYİ YOKTUR. Yaptıkları ihanetin bedelinin hesabının sorulacağını bilmezler. Dünde olduğu gibi bugünde kaybedecek olan kendilerinir. 4 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Keyfinden göç ettirildi sanki.Evet insanlar göç ettirlimemeliydi. çatışmaların ortasında bırakılıp ölmeliydiler. sonrada çıkıp soykırım yapılıyo diyeceklerini adım gibi biliyorum. Onun icin köye geri dönüsler desteknemiyor ve sadece korucular arasinda bölge insanlarinin mali ve mülkü olan tarim alanlari pes kes yapiliyor. Insanlari korumak iicn yaptirilan göcler planli sekilde insanlara sahip cikarak yapilir, yoksa gecmiste oldugu gibi, insanlari zorla göce tabii tutacaksin ama onlara yeni yerlesim yerleri göstermeyeceksin. Insanlarda ne kendi imkanlarinca nerede is ve ekmek bulacaklarsa oralara göc ettiler, baki Mersin örnegi mesela, tümü varoslarda yasamak zorunda, gecekondular cogaldi, is ve ekmek alamayan insanlar kanun disi isler yapmaya basladi. Sonrada gene bazilari sehirlerimiz Kürt'ler tarafindan "istilaya" ugruyor der. Biz asla bazi gercekleri ögrenmek istemiyoruz, cünki isimize gelmiyor. Bizi de zaten yillrdan beri bu egilimlerle egittiler nasil olsa. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Onun icin köye geri dönüsler desteknemiyor ve sadece korucular arasinda bölge insanlarinin mali ve mülkü olan tarim alanlari pes kes yapiliyor. Insanlari korumak iicn yaptirilan göcler planli sekilde insanlara sahip cikarak yapilir, yoksa gecmiste oldugu gibi, insanlari zorla göce tabii tutacaksin ama onlara yeni yerlesim yerleri göstermeyeceksin. Insanlarda ne kendi imkanlarinca nerede is ve ekmek bulacaklarsa oralara göc ettiler, baki Mersin örnegi mesela, tümü varoslarda yasamak zorunda, gecekondular cogaldi, is ve ekmek alamayan insanlar kanun disi isler yapmaya basladi. Bu dediklerinizde doğruluk payı var ama siz planlı yerleştirilenlerin yerleştirilmesine de karşı idiniz. Mesela, bize hep, devletin, vakti zamanında kendi bölgelerinde isyan çıkardıkları için bazı Kürtleri İç Anadolu'daki boş köylere yerleştirmesini de insanlık suçu olarak gösteriyorsunuz. Yani, göç planlı olunca da karşıydınız. PKK yüzünden göç ettirilmeler planlı bir şekilde olsa ona da karşı olacaktınız. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Bu dediklerinizde doğruluk payı var ama siz planlı yerleştirilenlerin yerleştirilmesine de karşı idiniz. Mesela, bize hep, devletin, vakti zamanında kendi bölgelerinde isyan çıkardıkları için bazı Kürtleri İç Anadolu'daki boş köylere yerleştirmesini de insanlık suçu olarak gösteriyorsunuz. Yani, göç planlı olunca da karşıydınız. PKK yüzünden göç ettirilmeler planlı bir şekilde olsa ona da karşı olacaktınız. Sayin Dogrucudavut, biz yapilan yanlislara dikkat cekiyoruz. Ben her dönem yapilan "zorla göce" karsiyim. eskiden yapilanlar hakkinda görüslerimi belirtmistim ve oradaki amacin neler oldugunu günümüzde yasiyoruz. Son göc olaylarida aslinda o dönemkinden amac olarak farkli degil. Dikkat ederseniz ben sadece eger devletin göc konusunda iyi niyeti olsaydi aynlattiklarim yasanmazdi diyorum. Siz neden bu dogruluk payinin oldugunu kabul ettiginiz köy bosaltmalarina bir cift söz etmiyorsunuz? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Onun icin köye geri dönüsler desteknemiyor ve sadece korucular arasinda bölge insanlarinin mali ve mülkü olan tarim alanlari pes kes yapiliyor. Insanlari korumak iicn yaptirilan göcler planli sekilde insanlara sahip cikarak yapilir, yoksa gecmiste oldugu gibi, insanlari zorla göce tabii tutacaksin ama onlara yeni yerlesim yerleri göstermeyeceksin. Insanlarda ne kendi imkanlarinca nerede is ve ekmek bulacaklarsa oralara göc ettiler, baki Mersin örnegi mesela, tümü varoslarda yasamak zorunda, gecekondular cogaldi, is ve ekmek alamayan insanlar kanun disi isler yapmaya basladi. Sonrada gene bazilari sehirlerimiz Kürt'ler tarafindan "istilaya" ugruyor der. Biz asla bazi gercekleri ögrenmek istemiyoruz, cünki isimize gelmiyor. Bizi de zaten yillrdan beri bu egilimlerle egittiler nasil olsa. Gerçekten de siz planlı yerleştirilince de bunu Asimile etmekle nitelemiyor muydunuz? Devlet sizin karşınızda yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal... Çok hoşsunuz... 1 Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Gerçekten de siz planlı yerleştirilince de bunu Asimile etmekle nitelemiyor muydunuz? Devlet sizin karşınızda yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal... Çok hoşsunuz... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2009 Gerçekten de siz planlı yerleştirilince de bunu Asimile etmekle nitelemiyor muydunuz? Devlet sizin karşınızda yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal... Çok hoşsunuz... Ben burada gecici olarak yapilabilecek yerlesim degisikliginden bahsediyorum, asimile icin Türk bölgelerine planli sekilde gene de zorla yapilan göclerden degil. Ama benim buradaki cikis noktam sadece bir arkadasin yorumuna karsilik vermis oldugum bir cevapti ve siz olayi nereye bagladiniz. Tavsiyem benim yorum yaptiginiz yazima iliskin ilk yazimi okumaniz. Türkcülerin ve ulusalcilarin devamli yaptiklari ayni taktik!!!! Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2009 Ben burada gecici olarak yapilabilecek yerlesim degisikliginden bahsediyorum, asimile icin Türk bölgelerine planli sekilde gene de zorla yapilan göclerden degil.Ama benim buradaki cikis noktam sadece bir arkadasin yorumuna karsilik vermis oldugum bir cevapti ve siz olayi nereye bagladiniz. Tavsiyem benim yorum yaptiginiz yazima iliskin ilk yazimi okumaniz. Türkcülerin ve ulusalcilarin devamli yaptiklari ayni taktik!!!! 7 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2009 Ben burada gecici olarak yapilabilecek yerlesim degisikliginden bahsediyorum, asimile icin Türk bölgelerine planli sekilde gene de zorla yapilan göclerden degil. Ama benim buradaki cikis noktam sadece bir arkadasin yorumuna karsilik vermis oldugum bir cevapti ve siz olayi nereye bagladiniz. Tavsiyem benim yorum yaptiginiz yazima iliskin ilk yazimi okumaniz. Türkcülerin ve ulusalcilarin devamli yaptiklari ayni taktik!!!! 1 Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2009 Onun icin köye geri dönüsler desteknemiyor ve sadece korucular arasinda bölge insanlarinin mali ve mülkü olan tarim alanlari pes kes yapiliyor. Insanlari korumak iicn yaptirilan göcler planli sekilde insanlara sahip cikarak yapilir, yoksa gecmiste oldugu gibi, insanlari zorla göce tabii tutacaksin ama onlara yeni yerlesim yerleri göstermeyeceksin. Insanlarda ne kendi imkanlarinca nerede is ve ekmek bulacaklarsa oralara göc ettiler, baki Mersin örnegi mesela, tümü varoslarda yasamak zorunda, gecekondular cogaldi, is ve ekmek alamayan insanlar kanun disi isler yapmaya basladi. Sonrada gene bazilari sehirlerimiz Kürt'ler tarafindan "istilaya" ugruyor der. Biz asla bazi gercekleri ögrenmek istemiyoruz, cünki isimize gelmiyor. Bizi de zaten yillrdan beri bu egilimlerle egittiler nasil olsa. Yahu Allah Aşkına bu konuları biliptwemi yazıyorsunuz bilmedenmi yazıyorsunuz. Duyduğunuz propagandaları önce bir arştırın doğruluk payına bayın öyle yorum yapın. Devlet göç etmesini isteyenlerede geri dönenlerede tazminatını vermiştir.Sizin zorla göç dediğiniz adam ısrarla gitmek istemiyor oysa devlet zaten tazminatını veriyor bunların direnmeside ne yapacaklarından değil,terörden aldığı akıl ile teröre destek ve muhalefet etmek içindir. Devlet dünya tazminat ödemiştir bunlara bilmezden gelmeyin. 1 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2009 Yahu Allah Aşkına bu konuları biliptwemi yazıyorsunuz bilmedenmi yazıyorsunuz. Duyduğunuz propagandaları önce bir arştırın doğruluk payına bayın öyle yorum yapın. Devlet göç etmesini isteyenlerede geri dönenlerede tazminatını vermiştir.Sizin zorla göç dediğiniz adam ısrarla gitmek istemiyor oysa devlet zaten tazminatını veriyor bunların direnmeside ne yapacaklarından değil,terörden aldığı akıl ile teröre destek ve muhalefet etmek içindir. Devlet dünya tazminat ödemiştir bunlara bilmezden gelmeyin. Siz tabiiki her seyi daha iyi biliyorsunuz, ehrhalde gene o cok bahsettigini dostlarinizdan bu saglam bilgileri almissinizdir. Ama en azindan bahsettiginiz "tazminatin" miktarinida yazsaydiniz keske. Acaba % kac degerin altinda verilen "tazminatlar"? bakin en son Mardin'de yasanan vahsette gercek nedenin töre falan degil bilakis bosaltilan köyün arazilerinin iki korucu asiterler arasindaki paylasimda anlasmazlik cikmasindan. Ve bu asiret korucular halkin köye geri dönüsünü dahi istemiyorlar. Neden acaba? Madem bu göcler seffah yapildi, herkesin razi alindi ve gecici idi, neden hala sorun olarak yasiyoruz ve köye dünüsler gerceklesmiyor? Gercekleri hic bir gerekce ve sebeblerle degistiremeyiz!!!!!! Istedigimiz kadar olan biteni güzel renklerle boyayalim, ama gercek o boyanin arkasinda cok net sekilde siritir. 1 Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2009 Siz tabiiki her seyi daha iyi biliyorsunuz, ehrhalde gene o cok bahsettigini dostlarinizdan bu saglam bilgileri almissinizdir. Ama en azindan bahsettiginiz "tazminatin" miktarinida yazsaydiniz keske. Acaba % kac degerin altinda verilen "tazminatlar"? bakin en son Mardin'de yasanan vahsette gercek nedenin töre falan degil bilakis bosaltilan köyün arazilerinin iki korucu asiterler arasindaki paylasimda anlasmazlik cikmasindan. Ve bu asiret korucular halkin köye geri dönüsünü dahi istemiyorlar. Neden acaba? Madem bu göcler seffah yapildi, herkesin razi alindi ve gecici idi, neden hala sorun olarak yasiyoruz ve köye dünüsler gerceklesmiyor? Gercekleri hic bir gerekce ve sebeblerle degistiremeyiz!!!!!! Istedigimiz kadar olan biteni güzel renklerle boyayalim, ama gercek o boyanin arkasinda cok net sekilde siritir. Ya Allah aşkına kime ne anlatıyorsunuz siz. Mardin ve bu bölglerde bu olaylara yenimi şahit oluyoruz.kaşın üstünde gözün var der birbirini öldürür,Traktörün benim tarladan geçmiş der bir birini öldürür,Muhtarlık seçimleri olur iki taraftan ailelerin hepsi oldürülür,Birbirinin namusuna baktı der bir birini öldürür. Şimdi bunca olayları koruculuk sistimemi bağladınız. Hayret. 2 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.