Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslam Ülkeleri "first lady"lerinin başı açıkken TÜRKİYE'NİN Kİ TÜRBANLI... (Ülkemizin imajını gittikçe bozan zihniyet...)


DİPNOT

Önerilen İletiler

Rivayete göre Augias diye bir hükümdar ve asırlardır temizlenmeyen bir ahırı varmış. Herakles bu pislik deryasını ahırdaki üçyüz sığırın otuzu karşılığında temizlemeye talip olmus. Anlaşmışlar ve Herakles Fırat nehrinin yatağını değiştirerek temizlemiş ahırı. Ama Augias sözünden caymış ve vermemiş sığırları. Herakles'de kellesini vücudundan ayırmış Augias'ın.

 

Augias ahırı asırlardır su yüzü görmemiş pislik deryaları için kullanılan bir deyimdir. Ne dersiniz Herakles gibi biz de temizleyebilecekmiyiz bunca pisliği?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 113
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

İslam ülkelerinin 'first lady'lerinin başı açıkken Türkiye'ninki türbanlı...

First Lady farkı...

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad 'ın Türkiye ziyareti sırasında, resmi karşılama töreni düzenlenirken Çankaya Köşkü'nde ortaya çıkan tablo, Türkiye'nin imajının "türbana" teslim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün türbanlı eşi Hayrünnisa Gül, başı açık Esma Esad ile yan yana geldiğinde Türkiye'nin getirildiği nokta objektiflerden dünyaya yansıdı.

 

İslam ülkelerinin çoğunun liderinin eşi siyasal İslamın simgesi olan türbanı takmazken Türkiye ilk kez dünya kamuoyuna türbanlı bir first lady ile "resmi" görüntü verdi. Çankaya Köşkü'ndeki resmi karşılama töreninde, protokol kuralları çerçevesinde objektiflere poz verilirken Esad'ın türban takmayan ve çağdaş giysileri tercih eden eşi Esma Esad Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün yanında, türbanlı "first lady" Hayrünnisa Gül de Suriye Devlet Başkanı'nın yanında yer aldı.

TÜRBAN YERİNE ÇAĞDAŞ GİYİMİ TERCİH EDİYOR

Vahabi inancına sahip Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran gibi şeriat ile yönetilen ülkeler dışında Ortadoğu'daki Müslüman kimliği olan ülkelerin çoğunun liderinin eşi türban takmıyor. Esma Esad'ın yanı sıra Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin 'in Filistin asıllı eşi Kraliçe Reina da ülkesinde İslami kuralların büyük ölçüde günlük yaşamda etkili olmasına karşın türban takmadığını gibi çağdaş giysileri tercih ediyor. Arap dünyasının lideri konumunda olduğunu düşünen Mısır'ın Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek 'in eşi Suzan Mübarek de türban takmayan lider eşleri arasında bulunuyor. Çağdaş giyimi ile Mısır'ın dünyaya tanıtımında önemli rol oynayan Suzan Mübarek'e geçen sene de Almanya'da Barış İçin Uluslararası Kadın Hareketi derneğinin başkanı olarak "Dr. Rainer Hildebrandt Madalyası" adlı Uluslararası İnsan Hakları Ödülü verilmişti.

 

Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin 'in eşleri Sacide Tulfah ve Samira da türban kullanmıyordu. Sacide Tulfah sadece ara sıra başına eşarp takıyordu. Ancak ABD işgalinden sonra Irak Başbakanı olan Şii kökenli Nuri El Maliki, tesettürlü olan eşini protokole sokmadı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani 'nin eşi Hero İbrahim Talabani de ülkesinin ABD tarafından İslam Cumhuriyeti'ne dönüştürülmüş olmasına karşın türban takmıyor, o da diğer çoğu Arap Ortadoğu ülkelerinin lider eşleri gibi yerel giysileri değil, çağdaş Batılı giysileri tercih ediyor.

HALKINA ÖRNEK OLUYOR

Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin bin Ali 'nin eşi Leyla bin Ali de çağdaş giysilerle halkına örnek oluyor ve türban kullanmıyor. Aynı şekilde Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Butelfika 'nın 1990 yılında evlendiği eşi Amal Triki de türban kullanmayan "first lady" ler arasında bulunuyor. Nüfusunun tamamına yakını Şii inancına sahip Türk Cumhuriyeti olan Azerbaycan'ın "first lady" si, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 'in eşi Mihriban Aliyev de türban kullanmıyor.

 

İşte onlar ve bizin kiler...

 

Esma Esadesmaesaduu6.jpgmihribanaliyeviq1.jpgMihriban Aliyev suzanmbaretuo5.jpgSuzan Mübarek rdnkraliesireinaue9.jpgÜrdün Kraliçesi Reina

hayrnisaglfa0.jpgVe bizim ki... Hayrünisa Gül... :(

Kişisel tercihtir :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam ülkelerinin 'first lady'lerinin başı açıkken Türkiye'ninki türbanlı...

First Lady farkı...

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad 'ın Türkiye ziyareti sırasında, resmi karşılama töreni düzenlenirken Çankaya Köşkü'nde ortaya çıkan tablo, Türkiye'nin imajının "türbana" teslim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün türbanlı eşi Hayrünnisa Gül, başı açık Esma Esad ile yan yana geldiğinde Türkiye'nin getirildiği nokta objektiflerden dünyaya yansıdı.

 

İslam ülkelerinin çoğunun liderinin eşi siyasal İslamın simgesi olan türbanı takmazken Türkiye ilk kez dünya kamuoyuna türbanlı bir first lady ile "resmi" görüntü verdi. Çankaya Köşkü'ndeki resmi karşılama töreninde, protokol kuralları çerçevesinde objektiflere poz verilirken Esad'ın türban takmayan ve çağdaş giysileri tercih eden eşi Esma Esad Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün yanında, türbanlı "first lady" Hayrünnisa Gül de Suriye Devlet Başkanı'nın yanında yer aldı.

TÜRBAN YERİNE ÇAĞDAŞ GİYİMİ TERCİH EDİYOR

Vahabi inancına sahip Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran gibi şeriat ile yönetilen ülkeler dışında Ortadoğu'daki Müslüman kimliği olan ülkelerin çoğunun liderinin eşi türban takmıyor. Esma Esad'ın yanı sıra Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin 'in Filistin asıllı eşi Kraliçe Reina da ülkesinde İslami kuralların büyük ölçüde günlük yaşamda etkili olmasına karşın türban takmadığını gibi çağdaş giysileri tercih ediyor. Arap dünyasının lideri konumunda olduğunu düşünen Mısır'ın Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek 'in eşi Suzan Mübarek de türban takmayan lider eşleri arasında bulunuyor. Çağdaş giyimi ile Mısır'ın dünyaya tanıtımında önemli rol oynayan Suzan Mübarek'e geçen sene de Almanya'da Barış İçin Uluslararası Kadın Hareketi derneğinin başkanı olarak "Dr. Rainer Hildebrandt Madalyası" adlı Uluslararası İnsan Hakları Ödülü verilmişti.

 

Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin 'in eşleri Sacide Tulfah ve Samira da türban kullanmıyordu. Sacide Tulfah sadece ara sıra başına eşarp takıyordu. Ancak ABD işgalinden sonra Irak Başbakanı olan Şii kökenli Nuri El Maliki, tesettürlü olan eşini protokole sokmadı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani 'nin eşi Hero İbrahim Talabani de ülkesinin ABD tarafından İslam Cumhuriyeti'ne dönüştürülmüş olmasına karşın türban takmıyor, o da diğer çoğu Arap Ortadoğu ülkelerinin lider eşleri gibi yerel giysileri değil, çağdaş Batılı giysileri tercih ediyor.

HALKINA ÖRNEK OLUYOR

Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin bin Ali 'nin eşi Leyla bin Ali de çağdaş giysilerle halkına örnek oluyor ve türban kullanmıyor. Aynı şekilde Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Butelfika 'nın 1990 yılında evlendiği eşi Amal Triki de türban kullanmayan "first lady" ler arasında bulunuyor. Nüfusunun tamamına yakını Şii inancına sahip Türk Cumhuriyeti olan Azerbaycan'ın "first lady" si, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 'in eşi Mihriban Aliyev de türban kullanmıyor.

 

İşte onlar ve bizin kiler...

 

Esma Esadesmaesaduu6.jpgmihribanaliyeviq1.jpgMihriban Aliyev suzanmbaretuo5.jpgSuzan Mübarek rdnkraliesireinaue9.jpgÜrdün Kraliçesi Reina

hayrnisaglfa0.jpgVe bizim ki... Hayrünisa Gül... :(

Ya yazdıktan sonra bir şey farkettim. Artık aynı şeyleri yazıp durduğunuzdan olsa gerek kimse sizin yazılarınıza karşılık vermiyor. Biz vermeyince siz kendi aranızda başlıyorsunuz. Evet doğru diyorsun, katılıyorum size, sonuna kadar destekliyorum, doğru bir tespit yapmışsınız gibi yanıtlar çoğalıyor -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya yazdıktan sonra bir şey farkettim. Artık aynı şeyleri yazıp durduğunuzdan olsa gerek kimse sizin yazılarınıza karşılık vermiyor. Biz vermeyince siz kendi aranızda başlıyorsunuz. Evet doğru diyorsun, katılıyorum size, sonuna kadar destekliyorum, doğru bir tespit yapmışsınız gibi yanıtlar çoğalıyor -_-

 

siz böyle bir karar mı verdiniz aranızda. kimse cevap vermesin bakalım n'olcak gibilerden :D

 

sinan dostum, bugün bomba gibisin :D

 

ayrıca karşılık veriliyor. bazıları çağrıya uymamış galiba. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

siz böyle bir karar mı verdiniz aranızda. kimse cevap vermesin bakalım n'olcak gibilerden :D

 

sinan dostum, bugün bomba gibisin :D

 

ayrıca karşılık veriliyor. bazıları çağrıya uymamış galiba. :D

Dostum sende fena değilsin vurucu espiriler yapıyorsun :D

 

Biz, sizler gibi örgütlenmedik merak etme. Allah seni inandırsın sitdeden bu zamana kadar 1 kişiyle bile konuşmadım. ama dur yanlış hatırlamadıysam 1 kişiye mesaj atmış olabilirim. işlerimin yoğunluğu, başımın biraz belada oluşu ve buna benzer nedenlerden dolayı 2 gündür siteye girmemiştim.

 

Hem bunu çok basit bir gözlemle anlayabilirsin. Bizim taraftan bir yazı yazıldığında sizler örgütlenmiş gibi grup dalarken :D , siz tarafından bir yazı yazıldığında yazının muhattabı belki 1 kişi daha muhtemelende o da ben olurum yazıya karışır... :sweatingbullets:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kişisel tercih :D çok güzel.

kişisel olarak buna inanıyor musun sen ? :D

"Hayrunisa Gül ile yüzyüze hiç konuşmadım ama görünüş itibariyle gayet hanımefendi ve akıllı birisine benziyor. güler yüzlü, sevimli, başına taktığı eşarpla ve kıyafetiyle bir çoğundan daha modern bir kadın. eşiyle katıldığı yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde duruşuyla, asilliğiyle beğeni kazanan bir kadın. ve hal böyleyken birileri kalkıp bu kadın bize yakışmıyor, haddini bilsin tarzı laflarla bu bayanın şahsına en ağır hakaretleri yapıyorlar

 

laiklik bu kadının başına taktığı eşarpla gidecekse vay halimize bizim. laiklik devletin en üst isimlerinin katıldığı resepsiyonlarda başörtülü kadınların varlığıyla sekteye uğrayacaksa vah ki ne vah.

hayrünnisa gül eşarp takmayı tercih etmiştir. eşi şu anda türkiye cumhuriyeti devleti’ nin cumhurbaşkanıdır ve bu ikisi birbirleriyle asla alaka kurulamayacak kadar iki farklı gerçektir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Hayrunisa Gül ile yüzyüze hiç konuşmadım ama görünüş itibariyle gayet hanımefendi ve akıllı birisine benziyor. güler yüzlü, sevimli, başına taktığı eşarpla ve kıyafetiyle bir çoğundan daha modern bir kadın. eşiyle katıldığı yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde duruşuyla, asilliğiyle beğeni kazanan bir kadın. ve hal böyleyken birileri kalkıp bu kadın bize yakışmıyor, haddini bilsin tarzı laflarla bu bayanın şahsına en ağır hakaretleri yapıyorlar

 

laiklik bu kadının başına taktığı eşarpla gidecekse vay halimize bizim. laiklik devletin en üst isimlerinin katıldığı resepsiyonlarda başörtülü kadınların varlığıyla sekteye uğrayacaksa vah ki ne vah.

hayrünnisa gül eşarp takmayı tercih etmiştir. eşi şu anda türkiye cumhuriyeti devleti’ nin cumhurbaşkanıdır ve bu ikisi birbirleriyle asla alaka kurulamayacak kadar iki farklı gerçektir."

 

demek modernlik başına taktığı türbanla ilgili. aynı türban onun ne denli akıllı, zeki, sevimli olduğunu da ortaya koymuş anlaşılan. şu fotoğraflar arsında en asil duran o mu?

laiklik bu kadının başına taktığı türbanla mı gidecek? ne kadar basit değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

demek modernlik başına taktığı türbanla ilgili. aynı türban onun ne denli akıllı, zeki, sevimli olduğunu da ortaya koymuş anlaşılan. şu fotoğraflar arsında en asil duran o mu?

laiklik bu kadının başına taktığı türbanla mı gidecek? ne kadar basit değil mi?

Ben modernlik başına taktığı türbanla ilgili demedim düzgün oku hoş sen anlamak istediğin gibi okuyorsun ama neyse... Saçı kapalı bir kişide modern olabilir diyorum. Hani sizin modernlik anlayışınız var ya ....Sırf türban takıyor diye yapılmadık hakaret bırıkmıyorsunuz. gericiliği , bölücülüğü , geri kafalılık bunlardan birkaçı. Hayrunisa hanımdan bahsetmiyorum. Genel konuşuyorum. ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Modern olmakla bas kapatmanin ilgisi yok diyenler heralde kendilerini böyle avutarak yasiyorlar.Modern olmak bas acmak veya kapatmak degildir,Modernlik modern düsünmek demektir,yani cagdas düsünmek uygarca düsünmekdir modernlik.Kuranda olmayan Allahin emretmedigi*Sacinin bir teli görünürse 50 yil cehennemde yanarsin*sözleri ile hem Allaha sirk kosan hemde o olmayan emre ragmen hala basini ambalajlayan zihniyet basini acsada modern olamaz.Burada tartismayi Hayrünnisaya indirgemek ancak gerceklere tek gözle bakmaktir.

Türkiyenin imajina gelince,Türkiyenin imaji bu kadar gülünc ve komik olmamaliydi,Müslümanligi bile siyasetlerine alet edenlerin müslümanliga yakisir bir kiyafetleri bile yok.

Yazik cok yazik...

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kimseye sırf türban taktığı için gerici demiyorum.

 

asıl mesle türban meslesinin de önünde. bunları sadece ben değil diğer arkadaşlarım da defalarca anlattı. ama sanırım anlamak istediği gibi anlayan sadece ben değilim.

 

ayrıca şunu açık olarak ifade etmek isterim ki, her tartışmamda karşımdakinin görüşü ne olursa olsun mümkün olduğunca empati kurmaya çalışırım. ama şiddet ve gericilik dolu fikirler karşısında bu özelliğimde çaresiz kalıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben modernlik başına taktığı türbanla ilgili demedim düzgün oku hoş sen anlamak istediğin gibi okuyorsun ama neyse... Saçı kapalı bir kişide modern olabilir diyorum. Hani sizin modernlik anlayışınız var ya ....Sırf türban takıyor diye yapılmadık hakaret bırıkmıyorsunuz. gericiliği , bölücülüğü , geri kafalılık bunlardan birkaçı. Hayrunisa hanımdan bahsetmiyorum. Genel konuşuyorum. ...

 

BİZDE GENEL KONUŞUYORUZ ARKADAŞIM... BİZDE...

 

MALEZYALI MUHALİF KADIN ÖNDERLERDEN IVY JOSIAH'IN İBRETLİK SÖZLERİ:

SİYASAL İSLAM ADIM ADIM GELİYORKEN BİZ UYUYORDUK...

Ece Temelkuran (Milliyet - 29.9.2007[/b]

O kadar yumuşak ve argümanları hazırlanmış bir biçimde gelişiyor ki siyasal İslam ve muhafazakârlık, bu yumuşaklık karşısında tartışacak bir siyasi satıh bulamıyorsunuz. Biz uyuyorduk... Güzellik yarışması protestosunda, kadın eli sıkmamaya başladıklarında, devlet dairelerine kapalı giysilerle gelmemizi söylediklerinde... Yavaş yavaş oldu.

Bazen düşünüyorum da Irak'tan çıkan en kıymetli şey petrol yerine elma olsaydı dünyanın başına bütün bunlar gelir miydi? Ya da Afganistan uyuşturucunun değil ıspanağın merkezi olsaydı? Ama artık bu "medeniyetler çatışması" hikâyesi üzerine kurulu kan çukurunun çözmek zorunda bırakıldığımız politik ve dini karmaşası bu soruları soramayacak kadar burnumuza dayanmış durumda.

 

1980'lerde dünya sahnesine çıkan siyasal İslamın kaynaklarının ne olduğunu, ülkelerin nasıl etkilediğini konuşamayacak kadar meşgulüz diyelim ki başörtüsü meselesiyle.

Siyasal İslamın kahramanlarının dünyanın efendileri tarafından nasıl yaratıldığını, desteklendiğini konuşamıyoruz çünkü o kahramanların yönlendirdiği görece masum halk kitleleriyle uğraşıyoruz. Ve bütün bunları konuşmak, tartışmak çok zor. Çünkü, biliyorsunuz, onlar Tanrı'nın kendi taraflarında olduğunu söylüyor.

 

'Yeşil'den 'ılımlı'ya

Politik bir hareket olmasına rağmen soru sorduğunuzda dinlerini sorguluyor duruma düşürülüyorsunuz. Türkiye gerçeğinde "darbe davetiyesi" çıkarmış oluyorsunuz, Malezya gerçeğinde İslam karşıtı ya da halk düşmanı ilan ediliyorsunuz.

ABD'nin 80'lerde meyvelerini veren ve Ortadoğu'daki özgürlük hareketlerine, SSCB etkisine karşı kullandığı "Yeşil Kuşak Projesi"nin sonuçları "fazla kanlı ve tehlikeli" olduğu için icat ettiği "ılımlı İslam" projesi ise bu oyunun bizim kuşağımızı uğraştıracak devam filmi. Malezya'nın Tayyip Erdoğan'ı Anvar İbrahim'in dünkü röportajda söylediği gibi:

 

"Bu, uluslararası bir hareket!"

Şimdi ülkelerin demokratları, aydınları tarafından kabul görebilecek, hatta desteklenecek bir yaklaşımla siyasal İslamı yükseltme zamanı.

Bu sadece Türkiye için değil, Türkiye ile pek bir benzerliği olmayan Malezya için de geçerli. Çok karmaşık toplumsal problemler içinden filizlenip güçlenen bu siyasi hareketin sevimli ve yumuşak tavrının görünmez kıldığı hakikatleri bulup çıkarmak da yine bizim kuşağımızın meselesi olacak.

 

Ama bir ülkenin, bir rejimin "gerçek renklerini" her zaman kadınlar anlatır. Malezya ile Türkiye arasındaki farklar-benzerlikler üzerine uzun uzun konuşmaya gerek yok. Sivil toplum örgütü yöneticileri Ivy ve Toni'nin anlattıklarına bakın. Ve Türkiye Malezya resimleri arasındaki "7 benzerliği" kendiniz bulun.

Malezya'dan Türkiye'ye dönerken bu bulmaca-röportajda herkese başarılar!

 

Müslüman, kadın, muhalif! Bu yüzden işi daha da zor

"Müslüman erkeğin en cahili bile en bilgili Müslüman kadından daha meşrudur."

İslamda Kızkardeşler Örgütü'nün (Sisters in Islam-SIS) baş eğitmeni Toni Kasım muhafazakârlığa karşı bir Müslüman kadın olarak mücadele vermenin ne kadar güç olduğunu böyle anlatıyor. Çünkü:

"Kuran'da ne yazdığını ben biliyorum. Ama bir toplantıya gittiğimde bütün kadınlar başörtülü olduğu için erkek veya kadınlardan biri çıkıp bütün bir konuşmadan sonra sadece şunu soruyor:

'Senin dediklerine nasıl inanabilirim? Başın açık!' Siz de biliyorsunuzdur, söylenen şeyle başa çıkamadıkları zaman söyleyene saldırırlar. 'Ben sizin kıyafetiniz yüzünden size saldırmıyorum. Gelin konuyu tartışalım' dediğimde ise işim pek kolaylaşmıyor."

 

Tutucu kanaatler engeli

İslamda Kızkardeşler Örgütü, Malezya'daki en etkin kadın örgütü. Müslümanlar ve Kuran'ın çağdaş dünyaya yorumları üzerinden muhafazakâr İslam hareketine karşı mücadele veriyorlar. Kadınlara, herhangi bir erkek egemen baskı altında kaldıkları zaman bunun Kuran'da olmadığını anlatıyorlar. Ya da Şeriat Mahkemesi'nin verdiği kararların İslami olmadığını aydın ilahiyatçılardan aldıkları yorumlarla halka açıklamaya çalışıyorlar. Ama hem basının üzerindeki sansür hem de Müslüman toplumdaki yerleşik, tutucu kanaatler işlerini zorlaştırıyor:

 

"Burada değil İslam dinini sorgulamak onun erkek egemen olan ve 7. yüzyılda kalmış yorumunu sorgulamak bile İslam karşıtı sayılıyor."

Peki bir sivil toplum örgütü olarak Kuran'dan yola çıkmak, Kuran ile uyumlu olmak zorunluluğu onları köşeye sıkıştırmıyor mu bazen?

"Ne yapabilirsiniz? Kadına 'Bu sivil yasada yok. Bu insan haklarına aykırı' deseniz size dönüp dininin böyle istediğini söylüyor. O zaman ona 'Hayır, dinimiz böyle söylemiyor' demek zorundasınız."

 

'Çok bilmek yetmiyor'

Toni, Avrupa'da yaşayan Müslüman kadınları örnek veriyor:

"Kadın Avrupa vatandaşı ama Müslüman. Haklarının gasp edilmesine karşı her türlü laik imkâna sahip. Ama yine de dayak yiyince polise gitmiyor. Buna ne diyeceksiniz? Ona İslam'ın bunu reddettiğini anlatmak zorundasınız."

Ama İslam'ı çok bilmenin hiç bilmeyen muhafazakârlar için "yeterince müslüman" olmaya yetmediğini, yerleşik kanaatlere sadece kadın olarak değil, erkek olarak karşı koymanın da "gayrimeşru" sayıldığını anlatıyor Toni.

Peki hangisi daha çok saldırıya uğruyor? Ivy, Toni'yi gösteriyor:

"Onun işi daha zor. Çünkü hem Müslüman, hem muhalif!"

Her iki kadın da konuşma biter bitmez işlerine koşturuyorlar. İkisi de yapacak çok işleri olduğunu biliyorlar.

 

'Yumuşak ve yavaş yaparlar'

"İnanç özgürlüğünü savunana kadar bizi çok sevimli bulurlardı. Ama ne zamanki anayasal inanç özgürlüğünden söz etmeye başladık ölüm tehditleri başladı."

Ivy Josiah, Malezya'nın ilk kadın sığınma evi ve "Kadına Yardım Örgütü'nün (WAO) kurucusu, yöneticisi. Örgütün 25 yıllık bir geçmişi var. "Uyuyorduk" diyor Ivy, "Güzellik yarışmasını protesto ettiklerinde, kadınların elini sıkmamaya başladıklarında, devlet dairelerine kapalı giysilerle gelmemizi söylediklerinde... Hatta haklı buluyorduk bir yanıyla. Doğru, devlet dairesine 'düzgün' kıyafetle gidilmeliydi. Ama sonra o 'düzgün' yani kapalı kıyafetleri zorunlu hale getirdiler. Bu yavaş yavaş oldu. Siz de bilirsiniz, her dinin evangelistleri hiç acele etmeden yaparlar bu işleri."

Halkı değiştiriyorlar

O kadar yumuşak ve argümanları hazırlanmış bir biçimde gelişiyor ki, siyasal İslam ve muhafazakârlık, bu yumuşaklık karşısında tartışacak, kafa kafaya gelecek bir siyasi satıh bulamıyorsunuz. Ne der Ivy buna?

"Evet, evet. Biz 'Tamam o zaman, eğer İslam devleti istiyorsanız, gelin anayasayı değiştirelim o zaman' dediğimizde asla kabul etmiyorlar. Çünkü, bu tepki çeker ve reddedilir, biliyorlar. O yüzden çok yavaş ve yumuşak yaptılar başlangıçta. Ama şimdi gücü ele geçirdikleri için o kadar yumuşak değiller."

 

Ekonomi ve muhafazakârlık

Ivy, "ekonominin tıkırında" olmasının herkesin bu siyasi gelişmeye sessiz kalmasının bir başka nedeni olduğunu söylüyor:

"Bize maddiyatı verdiler ama soru sormamızı yasakladılar. Yani ülkenin 'hardware'i iyi, 'software'inde sorun var. Ve Malezya halkı Türkiye kadar (!) soru soramaz. Yıllarca otoriter bir rejim altında yaşadığımız ve Malay halkının resmi dini İslam olduğu için bu konuda tartışmamız daha zor. Oysa siyasal İslamı yükselten bir güç oyunu.

Aşırı dinci PAS partisi çıktıktan sonra merkez parti UMNO da İslamcılaştı. Sonra birbirleriyle muhafazakârlaşma konusunda yarışmaya başladılar. Arada hep kadınlar harcandı, harcanıyor."

 

'Kitlelere ulaşamıyoruz'

Ya muhafazakâr İslamcılığı destekleyen kadınlar?

"Çok var tabii. Biliyor musun, biz aslında yukarıda bir yerde, elit bir düzeyde konuşup duruyoruz. Kitlelere, kitlelerle konuşmamız lazım. Ama sansür var. Sansürün olmadığı yerde de bizim söylediklerimizin din karşıtı olduğuna inananlar var. Yani bizim kitlelere ulaşmamızı engelliyorlar."

Laiklik için bile değil, ülkedeki bütün dinlerin birbiriyle eşit olması için...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

trubaatgw9.jpg

Türkiyemizde şu hanKi siyasal yapı Truva atı'ne benzemekte ve

İCRAATLAR SADECE BEZ PARÇASI (TÜRBAN) ÜZERİNE POLİTİKA ÜRETMEK...

Doğaldır ki, türbanın sorun olup çıkışında, başka etkiler de işin içine girmiştir: Başta, toplumu son yıllarda sarsıp duran iktisadi bunalımların ve çaresizliklerin insanları götürdüğü metafizik aranışları; gitgide yozlaşan eğitim ve kültür sığlığı; belli bir düzeyin altındaki ailelerde babanın, hele hele kocanın dayatması; son 20-25 yılda, okulların sayısını aşacak miktara ulaşmış camilerin, tarikatçı hareketlenişlerin de yardımıyla ülkeye sardırılmış ''muhafazakâr atmosfer'' in etkisi önemli.

 

Farklı görünmenin çekiciliğini de hesapta tutmalı! 1980'lerle, ''yeşil kuşak'' kuramına uyup laik eğitimden verilen ödünlerin ayyuka çıkması, imam hatip okulları salgınına kızları da alma; bütün bunlar, kadınların örtünmesini dayatırken, din ve kadın sömürüsünde de kapıları ardına değin açmış ve toplum, ''din-siyaset-ticaret üçgeni'' nin cehennemi içine açıkça itilmiştir. Bu üçgen, bugün bizzat iktidarın da koruması altındadır.

 

Türbanın, bir ''meta'' olarak, kapitalist pazarın sipariş listesine kaydolduğunu hatırlatmak bile fazla. Türban, işte bütün bu etkilerin yumağı ve karmaşıklığı! Çözüm de işte bu bütünün içinde gizli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

trubaatgw9.jpg

Türkiyemizde şu hanKi siyasal yapı Truva atı'ne benzemekte ve

İCRAATLAR SADECE BEZ PARÇASI (TÜRBAN) ÜZERİNE POLİTİKA ÜRETMEK...

Doğaldır ki, türbanın sorun olup çıkışında, başka etkiler de işin içine girmiştir: Başta, toplumu son yıllarda sarsıp duran iktisadi bunalımların ve çaresizliklerin insanları götürdüğü metafizik aranışları; gitgide yozlaşan eğitim ve kültür sığlığı; belli bir düzeyin altındaki ailelerde babanın, hele hele kocanın dayatması; son 20-25 yılda, okulların sayısını aşacak miktara ulaşmış camilerin, tarikatçı hareketlenişlerin de yardımıyla ülkeye sardırılmış ''muhafazakâr atmosfer'' in etkisi önemli.

 

Farklı görünmenin çekiciliğini de hesapta tutmalı! 1980'lerle, ''yeşil kuşak'' kuramına uyup laik eğitimden verilen ödünlerin ayyuka çıkması, imam hatip okulları salgınına kızları da alma; bütün bunlar, kadınların örtünmesini dayatırken, din ve kadın sömürüsünde de kapıları ardına değin açmış ve toplum, ''din-siyaset-ticaret üçgeni'' nin cehennemi içine açıkça itilmiştir. Bu üçgen, bugün bizzat iktidarın da koruması altındadır.

 

Türbanın, bir ''meta'' olarak, kapitalist pazarın sipariş listesine kaydolduğunu hatırlatmak bile fazla. Türban, işte bütün bu etkilerin yumağı ve karmaşıklığı! Çözüm de işte bu bütünün içinde gizli...

O onu demiş bu bunu demiş bırakalım bunları. Bi kere türban bizden ne zaman çıktı ki sinsi sinsi içeri girsin. Yüzyıllardır biz başörtüsü takıyoruz bu ülkede.... En laik dönemimide Mustafa Kemal Atatürk döneminde de türban takıyorduk. Bana laiklik laiklik diyenler laikliği Atatürkten öğrenmediler mi? Atatürk Türk kadınının kıyafetine karışmadı merak ediyorum sonrasında ne oldu ki biz karışmaya başladık.... B)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O onu demiş bu bunu demiş bırakalım bunları. Bi kere türban bizden ne zaman çıktı ki sinsi sinsi içeri girsin. Yüzyıllardır biz başörtüsü takıyoruz bu ülkede.... En laik dönemimide Mustafa Kemal Atatürk döneminde de türban takıyorduk. Bana laiklik laiklik diyenler laikliği Atatürkten öğrenmediler mi? Atatürk Türk kadınının kıyafetine karışmadı merak ediyorum sonrasında ne oldu ki biz karışmaya başladık....

 

Arkadaşım öyle sürekli göbek kaşıyarak, tespih çekerek, dualarla ve bilmem hangi doğma inanca göre bu ülke kurulmadı...

Tarihini bilmediğin kesin..

Birde kime, neye ne için tepki gösterdiğin...

 

"...Kimi yerlede kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, ya da bir peştemal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir?

Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir."

 

Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri,

Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yay., C. II., s. 217.

Anlaşıldımı..

Ancak...

Böyle göderse...

Tarih tekrar tekerrür edecek gibi....

Tabiki bizede kanımızın son damlasına kadar Atatürk inancıyla ve hepimiz birer Mustafa Kemal olarak yurdu emperyalızme, doğmaya, halkı başörtüsü gibi gereksiz ve anlamsız bürümeye karşı canla başla savunabilmek düşecek...

 

Haklınızı başınıza devşirip iyi düşünün..

Ülkemize asla ARAP ZİHNİYETİ yerleşemeyecek, oluşumayacak, olamayacak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabiki bizede kanımızın son damlasına kadar Atatürk inancıyla ve hepimiz birer Mustafa Kemal olarak yurdu emperyalızme, doğmaya, halkı başörtüsü gibi gereksiz ve anlamsız bürümeye karşı canla başla savunabilmek düşecek...

 

Haklınızı başınıza devşirip iyi düşünün..

Ülkemize asla ARAP ZİHNİYETİ yerleşemeyecek, oluşumayacak, olamayacak...

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"...Kimi yerlede kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, ya da bir peştemal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir?

Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir."

 

Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri,

Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yay., C. II., s. 217.

Bu mudur?Bundan anladığınız Türban mıdır? Halbu ki şu an sizin türbanlı diye kınadığınız kadınlar, çatır çatır erkeklerle konuşan, yan yana işte çalışan, erkeğe karşı dürüstçe hakkını savunmayı bilen, yeri geldiğinde vahşilik kavramına taban tabana zıt kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar..olmayan da varsa,ellerinize kollarınıza sağlık,sizin yüzünüzden.. kadını okutmayan düşünce sisteminizden.. okutsan bile ne olduğu belirsiz okul müfredatından.. Nerde Atatürk ün vurguladığı kavram, nerde sizin çıkarımlarınız.. sizlerin olayları kavrayışı da ,aynı Kur'an ı algıyaşınız kadar sınırlı..

Atatürk güzel söylemiş,ben türbanlıyım ama sözüne gelde katılma(öyle ya size göre şu türbanlı halimle Atatürk ü sever olamam malum).. din,kadına ticaret hakkı , kazanç gibi konularda ön ayak olacak, sadaka verme konusunda bile bir ayrım yapılmayacak kadınla erkek arasında,sen tut.. her neyse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu mudur?Bundan anladığınız Türban mıdır? Halbu ki şu an sizin türbanlı diye kınadığınız kadınlar, çatır çatır erkeklerle konuşan, yan yana işte çalışan, erkeğe karşı dürüstçe hakkını savunmayı bilen, yeri geldiğinde vahşilik kavramına taban tabana zıt kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar..olmayan da varsa,ellerinize kollarınıza sağlık,sizin yüzünüzden.. kadını okutmayan düşünce sisteminizden.. okutsan bile ne olduğu belirsiz okul müfredatından.. Nerde Atatürk ün vurguladığı kavram, nerde sizin çıkarımlarınız.. sizlerin olayları kavrayışı da ,aynı Kur'an ı algıyaşınız kadar sınırlı..

Atatürk güzel söylemiş,ben türbanlıyım ama sözüne gelde katılma(öyle ya size göre şu türbanlı halimle Atatürk ü sever olamam malum).. din,kadına ticaret hakkı , kazanç gibi konularda ön ayak olacak, sadaka verme konusunda bile bir ayrım yapılmayacak kadınla erkek arasında,sen tut.. her neyse...

Sayın fft, her başı kapalıyı kendiniz sanıyorsunuz galiba... Çatır çatır erkeklerle konuşan... Hakkını aramasını bilen... Kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar... Eski halinizden kalma alışkanlıklar olsa gerek... Siz hiç Anadolu'muza gittiniz mi... Ya da şehirlere göç eden onca Anadolu'lunun yaşadığı bölgelere... Oradaki kadınlar da acaba sizin gibi çatır çatırlar mı?

 

Siz hangi Kuran'dan bahsediyorsunuz? Kadın-erkek, insan ayrımı yapmayan bir Kuran var da, biz mi bilmiyoruz acaba? Bir kopyasını da bize gönderin de, biz de okuyalım şu ayrım yapmayan dediğiniz Kuran'dan.

 

Ha bir de şu 'kadını okutmayan düşünce sistemi' var ya, o sistem bizim değil. Sorumlu arıyorsanız 'kadın kısmı okuyupta ne olacak' diyen bağnaz çevreye bakın yeter.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın fft, her başı kapalıyı kendiniz sanıyorsunuz galiba... Çatır çatır erkeklerle konuşan... Hakkını aramasını bilen... Kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar... Eski halinizden kalma alışkanlıklar olsa gerek... Siz hiç Anadolu'muza gittiniz mi... Ya da şehirlere göç eden onca Anadolu'lunun yaşadığı bölgelere... Oradaki kadınlar da acaba sizin gibi çatır çatırlar mı?

 

Siz hangi Kuran'dan bahsediyorsunuz? Kadın-erkek, insan ayrımı yapmayan bir Kuran var da, biz mi bilmiyoruz acaba? Bir kopyasını da bize gönderin de, biz de okuyalım şu ayrım yapmayan dediğiniz Kuran'dan.

 

Ha bir de şu 'kadını okutmayan düşünce sistemi' var ya, o sistem bizim değil. Sorumlu arıyorsanız 'kadın kısmı okuyupta ne olacak' diyen bağnaz çevreye bakın yeter.

 

 

,,Eski halinizden kalma alışkanlıklar olsa gerek... ,,

 

Degerli muki

 

yukardaki yakalamis oldugun analiz ufak bir misrayla herseyin gelecegini ortaya koyuyor

 

arkadaslarimiz yarinlarininda öyle olacagini zannediyor zannediyorlarki yarin laik cumhuriyetimizin meyvelerini ordada

yemeye devam edebilecekler.!

 

 

 

 

saygilarimla

 

:shuriken: frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu mudur?Bundan anladığınız Türban mıdır? Halbu ki şu an sizin türbanlı diye kınadığınız kadınlar, çatır çatır erkeklerle konuşan, yan yana işte çalışan, erkeğe karşı dürüstçe hakkını savunmayı bilen, yeri geldiğinde vahşilik kavramına taban tabana zıt kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar..olmayan da varsa,ellerinize kollarınıza sağlık,sizin yüzünüzden.. kadını okutmayan düşünce sisteminizden.. okutsan bile ne olduğu belirsiz okul müfredatından.. Nerde Atatürk ün vurguladığı kavram, nerde sizin çıkarımlarınız.. sizlerin olayları kavrayışı da ,aynı Kur'an ı algıyaşınız kadar sınırlı..

Atatürk güzel söylemiş,ben türbanlıyım ama sözüne gelde katılma(öyle ya size göre şu türbanlı halimle Atatürk ü sever olamam malum).. din,kadına ticaret hakkı , kazanç gibi konularda ön ayak olacak, sadaka verme konusunda bile bir ayrım yapılmayacak kadınla erkek arasında,sen tut.. her neyse...

 

Sayın fft, her başı kapalıyı kendiniz sanıyorsunuz galiba... Çatır çatır erkeklerle konuşan... Hakkını aramasını bilen... Kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar... Eski halinizden kalma alışkanlıklar olsa gerek... Siz hiç Anadolu'muza gittiniz mi... Ya da şehirlere göç eden onca Anadolu'lunun yaşadığı bölgelere... Oradaki kadınlar da acaba sizin gibi çatır çatırlar mı?

 

Siz hangi Kuran'dan bahsediyorsunuz? Kadın-erkek, insan ayrımı yapmayan bir Kuran var da, biz mi bilmiyoruz acaba? Bir kopyasını da bize gönderin de, biz de okuyalım şu ayrım yapmayan dediğiniz Kuran'dan.

 

Ha bir de şu 'kadını okutmayan düşünce sistemi' var ya, o sistem bizim değil. Sorumlu arıyorsanız 'kadın kısmı okuyupta ne olacak' diyen bağnaz çevreye bakın yeter.

Güzel ve yeterli bir cevap...

Ne mutlu size...

Çünkü birşeyi olduğu gibi kabul eden ve o inancı görmüş ona inanmış olmanın dışında, araştıran sorgulayan, inceleyen, meraklı, evrensel bilgi anlayışıyla problemleri gözlemleyebilen, analiz edebilen, en azından neyin ne olabileceği konusunda kafa yorabilen kaç insan varki...

Sevgi ve saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın fft, her başı kapalıyı kendiniz sanıyorsunuz galiba... Çatır çatır erkeklerle konuşan... Hakkını aramasını bilen... Kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar... Eski halinizden kalma alışkanlıklar olsa gerek... Siz hiç Anadolu'muza gittiniz mi... Ya da şehirlere göç eden onca Anadolu'lunun yaşadığı bölgelere... Oradaki kadınlar da acaba sizin gibi çatır çatırlar mı?

 

Siz hangi Kuran'dan bahsediyorsunuz? Kadın-erkek, insan ayrımı yapmayan bir Kuran var da, biz mi bilmiyoruz acaba? Bir kopyasını da bize gönderin de, biz de okuyalım şu ayrım yapmayan dediğiniz Kuran'dan.

 

Ha bir de şu 'kadını okutmayan düşünce sistemi' var ya, o sistem bizim değil. Sorumlu arıyorsanız 'kadın kısmı okuyupta ne olacak' diyen bağnaz çevreye bakın yeter.

Arkadaşım ne alakası var orda babanın cocuğa uyguladığı baskıdan değil eğitim sistemindeki çarpıklıktan bahsediyor fft... Nerenizden anlıyorsanız hoş siz anlamak istediklerinizi anlıyorsunuz ya o ayrı.

 

Eğitim sistemindeki bozukluk: Türbanlı kişilere uygulanan kısıtlama imamatip liseleri meslek liselerinin üniversiteye girişte karşılaştığı zorluklar. Türkiye 7. si bile imamhatip mezunu olduğu için üniversiteye giremiyor. Giren de yosun tutmuş kafalar tarafından saçını açacaksın diye saçma sapan özgürlük dışı yaptırımlar uygulamaya kalkıyor. Ama sizin anladığınız kız kısmının ne işi var okulda B)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.