EMİN ÇÖLAŞAN'IN İŞİNE SON VERİLDİ!

[Φ godzilla]

Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan'ın yazılarına son verme kararı aldı.

 

Seçimler öncesi ve sonrası iktidarı hedef alan ve eleştiren Çölşan'a, yazılarına son verildiği haberi Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından verildi.

 

Çölaşan, Hürriyet'ten kovulduğu haberini az önce Kanal Türk Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Özkan'a verdi. Özkan'ın cep telefonuyla arayan Çölaşan, yazılarına son verildiğini açıkladı.

 

Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında operasyon sinyalini böyle verdi:

 

GEÇEN pazar günü Bodrum?un Gümüşlük mevkiinde ünlü bir ressamın atölyesindeydim.

 

Bir dostumla birlikte ressam Ali Atmaca?ya gitmiştik.

 

Atmaca?nın Gümüşlük?te mütevazı bir evi var.

 

Evin arka tarafında bir atölyesi bulunuyor.

 

İşte o atölyede oturup sohbet ediyorduk.

 

Paris yıllarımda Komet, Mehmet Güleryüz, Utku Varlık iyi arkadaşlarımdı.

 

Zaman zaman onların çalışma mekánlarında oturur, şarap içerdik.

 

Bu atmosferi özlemişim.

 

* * *

 

Böyle yerlerde keskin bir gözlemci haline gelirim.

 

Sanatçının kişiliğini anlamama yardım edecek en küçük ayrıntıları tararım.

 

Yan tarafta küçük bir CD çalar duruyor.

 

Yanında üst üste konmuş CD?ler.

 

En üstte cazcılar var.

 

Altında Wagner?in "Tanhauser"i.

 

Bunlar bana yeterince bilgi veriyor. Ama en altta kafamı karıştıran iki CD görüyorum.

 

Aşık Mahsuni?nin CD?si.

 

"Paris?te yaşadığım 17 yıl boyunca caz müziği dinledim. Ama size bir şey söyleyeyim. Resim yaparken beni en çok etkileyen müzik Aşık Mahzuni?nki" diyor.

 

Arkasından ekliyor:

 

"Resim yaparken beni çok etkileyen bir şey daha var. Bekir Coşkun?un yazıları. Ondaki şiirsellik beni çok etkiliyor. Bazen akşamları aklım bir şeye takılıyor. Ertesi gün bakıyorum, Bekir Coşkun?un yazısında o temalar işlenmiş."

 

Herhalde yazarlığın gerçek gücü budur diye düşündüm.

 

Yazdıklarının ve üslubunun, bir sanat dalının ruhuna sızması.

 

İşte bu yüzden diyorum ki, Türkiye?de eleştirinin, muhalifliğin en güçlü seslerinden biri Bekir Coşkun?dur.

 

Bir yazar kolay kolay başka bir yazara hayran olmaz.

 

Bense çok kolay onun hayranıyım.

 

Yazısındaki ince zeká, üslubundaki edebi tat, kavram yaratmadaki muazzam kabiliyeti ve mizah gücü...

 

Bunların hepsi aynı insanda bir araya geldi mi, bilin ki Allah vergisidir.

 

Böyle durumlarda size, Allah?tan sadece kıskançlığınızı; gıpta ile hayranlık arasında tutma gücü vermesini dilemek kalır.

 

Hürriyet işte bu güçlü sesleri ile her gün halkın karşısına çıkıyor.

 

* * *

 

Şimdi ailemize yeni bir arkadaşımız daha katıldı.

 

Bir başka İzmirli...

 

Yılmaz Özdil, gazetelerin daha çok mutfak tarafında çalışmış bir arkadaşımızdı.

 

Bir buçuk yıldan beri mesleğini köşe yazarı olarak sürdürüyor.

 

Bu meslekte çok az insanın, bu kadar kısa sürede böylesine büyük başarıya ulaşma şansı olmuştur.

 

Diyorum ki, onunki de Allah vergisi.

 

Benim çok inanmadığım bir mesleki inanış vardır.

 

Bazılarımız, gazetecinin ille de muhalif olması gerektiğine inanır.

 

Ben buna inanmamakla kalmam, bir de aksini yaparım.

 

Ama bu arkadaşlarımızı gördükçe, yazarların muhalif olmak için yaratıldığına inanasım geliyor.

 

Negatif duyguyu pozitife çevirmek, insanın en üst hallerinden biri olmalı diye düşünüyorum.

 

* * *

 

Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor.

 

Ona kimsenin itirazı kalmıyor.

 

Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor.

 

Onları okudukça şunu düşünüyorum:

 

Bu tavır özünde iktidara muhalif değil, tam aksine müttefik bir tavırdır.

 

Ki o da takıyyenin bir başka türüdür.

 

İşte bu duygularla Yılmaz Özdil?e aramıza hoş geldin diyorum.

 

Onun yeri burasıdır... Yani doğru yeri bulmuştur...

************************************************

alıntı

[Φ godzilla]

NE DİYOR HABER 7

 

"Eleştiri ile çamur atmanın aynı şey olduğunu sanan Hürriyet gazetesinin köşe yazarı Emin Çölaşan'ın yazılarına son verildi. Hürriyet, eleştirileri göğüslemek için ilginç bir adım attı."

 

ne diyor son cümlede "Hürriyet, eleştirileri göğüslemek için ilginç bir adım attı." şimdi hürriyet kimilerine cici gözükmeye başladı değilmi??

 

Eleştiriler nereden geliyordu HÜKÜMET'ten.

ee tabi emir büyük yerden.

 

Eğer Emin Çölaşan ın yazdıkları yalansa ,yani haberler yalan haberse (en son islami dergi ile ilgili yazısı örnek olabilir.Tabiki sadece bu yazı da değil)

güle güle deriz.

 

ama doğruysa ne olacak.

 

hadi bakalım hayırlısı olsun Allah YALAKA MEDYAMIZA ZEVAL VERMESİN.

 

AMEN.

[Misafir Marcus]

Emin Çölaşan artık Cumhuriyette yazmalıdır.Muhtemelende öyle olacaktır.

Yazık bir poaş meselesine kurban edildi.Bundan böyle onun eski patronu

hakkındaki yazılarınıda sabırsızlıkla bekliyoruz.( Tıpkı fatih Altaylı gibi )

Emin Çölaşan arşivdeki yazılarını bir kuruma bağışladığında bu belli

olmuştu.Yüzlerce gazeteci işsiz aşsız ve acılar içinde kıvranırken....

Emin Çölaşan gibi ensesi kalın bir gazeteciye sadece hayırlı olsun

diyebiliriz.Tabi haber gerçekse.

[Φ godzilla]

Bekir Çoşkun da istifa etti.

 

bakalım ne olacak daha.

 

ensesi kalın mı ince mi bilemiyorum yalnız.

************************************

 

Milyonlarca işsiz insan sokaklarda gezerken "onların tarafında bulunuyorsanız sorun yokken ,onlardan değilseniz ne haliniz varsa görün" politikası izlenirken tabiki bu gazeteci amcaların yolu açık olsun .dimi marcus

[Misafir Marcus]

Bekir Çoşkun da istifa etti.

 

bakalım ne olacak daha.

 

ensesi kalın mı ince mi bilemiyorum yalnız.

************************************

 

Milyonlarca işsiz insan sokaklarda gezerken "onların tarafında bulunuyorsanız sorun yokken ,onlardan değilseniz ne haliniz varsa görün" politikası izlenirken tabiki bu gazeteci amcaların yolu açık olsun .dimi marcus

 

Sevgili godzilla bu kadarda bu gazeteci tayfasını kollamayın.Poaş konusunda milyonlarca dolarlık vergi imtiyazı aldı malum medya patronu.

Elbette harcar,kapitalizmin yasaları yerli yerinde duruyor.Dahada yapılacak yatırımlar ve projeler varken medya patronu acırmı köşe yazarına.

Ah be arkadaşım kendi kişiliğini ve kendi düşüncelerini hep (ben yerimdeyim) diyerek geçiştiren atlatan,gerçekleri asla olduğu gibi değil

patronunun çıkarları doğrultusunda yazarsan.Birde buna ideolojik kılıf uydurursan öyle bir harcarlarki..İşte meselede zaten sınırsız bir

kullanılmışlık öyküsüdür.Benim bu medya patronlarıyla ilgili yazılarım gayet açık.Medya patronu ticarete girdimi iş bitmiştir.

Para için gözden çıkarmayacağı yada harcamıyacağı köşe yazarı yoktur....

 

Saygılarımla..

[Φ godzilla]

Sevgili godzilla bu kadarda bu gazeteci tayfasını kollamayın.Poaş konusunda milyonlarca dolarlık vergi imtiyazı aldı malum medya patronu.

Elbette harcar,kapitalizmin yasaları yerli yerinde duruyor.Dahada yapılacak yatırımlar ve projeler varken medya patronu acırmı köşe yazarına.

Ah be arkadaşım kendi kişiliğini ve kendi düşüncelerini hep (ben yerimdeyim) diyerek geçiştiren atlatan,gerçekleri asla olduğu gibi değil

patronunun çıkarları doğrultusunda yazarsan.Birde buna ideolojik kılıf uydurursan öyle bir harcarlarki..İşte meselede zaten sınırsız bir

kullanılmışlık öyküsüdür.Benim bu medya patronlarıyla ilgili yazılarım gayet açık.Medya patronu ticarete girdimi iş bitmiştir.

Para için gözden çıkarmayacağı yada harcamıyacağı köşe yazarı yoktur....

 

Saygılarımla..

kollamak yanlış olmuş ama sorun değil,ayrıca kollayabilecek biri değilim ben

 

canları ne istiyorsa yaparlar,cukkaları yerinde üzülmüyorum valla

 

haksızlıklar var,yanlışlar var.

 

ama patronlarının çıkarları doğrultusunda yazan bir miydi emin çölaşan? (en son kişi o olur herhalde)

 

neyse canım iyi olmuştur.

 

[Misafir Marcus]

kollamak yanlış olmuş ama sorun değil,ayrıca kollayabilecek biri değilim ben

 

canları ne istiyorsa yaparlar,cukkaları yerinde üzülmüyorum valla

 

haksızlıklar var,yanlışlar var.

 

ama patronlarının çıkarları doğrultusunda yazan bir miydi emin çölaşan? (en son kişi o olur herhalde)

 

neyse canım iyi olmuştur.

 

 

Patronlarının çıkarları bitmiştir bu kişilerle.İşte kullanılmışlık burada yatıyor.

Bir medya patronu hem ticaret yapsın hem devletten imtiyaz alsın...

Hemde ben gazeteciyim diyen arkadaş diyen kişiyi hükümete karşı korusun.

Bu olacak iş değildir vede olmamıştır....

[Φ politika]

Emin Cölasan sayilari artik parmakla sayilabilecek kadar azalan haysiyetli onurlu,ve babasinin yanlisini bile dile getirebilen(ki namuslu gazeteilik budur)bir yazardi,Ertugrul Özkök'ün kim oldugunu anlatmaya gerek yoktur ama o bile cevirdigi onca dolaba canakci gazeteciligine ragmen günün birinde ayni akibete ugrarsa bugün sayin Cölasan icin duydugum üzüntünün tam aksine onun icin göbek atacagim.Hulki Cevizoglu ve Emin Cölasan serefli bir gazeteci olmanin örnekleridirler her ikisinide karakterlerinin saglam olmasi nedeni ile kutluyorum.

para icin gazetecilik yapmayanlar bu ülkede maalesef yok denecek kadar az.Özellikle Atatürkcü ve onun ilkelerine sadik ne kadar gazeteci var ise artik bu ülkede degersiz kalmislardir.Bunun aksine dinci,hükümet yalakasi,ABD ve AB cigirtkani Laiklik ve Cumhuriyet düsmani,bölücü ve patronlar icin gazetecilik yapan kim var ise onlar el üstünde tutulmaktadir.Iste Emin Cölasan olaYi bile cok acik ve net göstermistirki AKP nin iktidar olmasindaki en büyük güc medyadir.

Evet Emin Cölasan artik kösesinde degil,buna sevinenlerden birisi cok büyük ihtimalle Melih Gökcek ve M.Ali Birant ve daha isimlerini saymaya gerek görmedigim bazilaridir.Son günlerde Recep Tayyip Erdogana karsi gercekleri dile getiren gazeteci ve yazarlara karsi uygulanan sindirme politikasi bu iktidarin Menderes iktidarindan farki olmadigini daha iyi göstermektedir.Menderes iktidari döneminde kasinin üstünde gözün var diyen kim varsa solugu icerde aliyor ve gazetelerin kapilarina kilit vuruluyordu.Tayyip hkümetide ayni yoldadir bir farkla,Menderes döneminde bircok gazete patronu henüz satilmamisti ayni< sekilde kartellesmemisti.O devrin tek yalaka gazetesi vardi oda *Son havadis*Tayyip döneminde ise patronlarla beraber yazarlarda satildi.satilmayanlar haysiyetlerini AKP icin harcamayanlar ise artik gazetelerde yok.Millete ve sevinenlere hayirli olsun.Tayyip Erdogan eminimki o sinsi bakislari ile biyik altindan gülümsemistir Emin Cölasanin gidisine,artik o kösede gercekleri okuyamiyacak kimse,orada patronun yaz dedigini yazan basla birisi oturacak ve insanlar yine o gazeteyi alip okuyacaklar,ne oluyor ne gidiyor demeye gerek bile duymadan.

saygilarla

[Misafir CYRANO]

Hükümetin valisinin, polisinin, savcılarının gözünün önünde. Bir şeriatçı dergi cumhuriyete ve laikliğe böylesine küfürler ederken.

 

Bunu deşifre eden yazar. Artık "sahibinin sesi" olduğu sağır sultanca malum olan Aydın Doğan tarafından işten atılmıştır.

 

Daha önce AKP li büyükşehir belediyesini eleştirdiği için Gözcü gazetesini kapatan Aydın Doğan. Şimdide bu rezaleti ortaya çıkaran Emin Çölaşanı işten atmıştır.

 

Hükümete bağlı borazancı medya ise. Neden bu tür bir yayının engellenmediğini sormak yerine. Bunu deşifre eden Emin Çölaşan'a karşı hucuma geçmiştir. Zira kendileri "Atıl Kurt" talimatını almışlardır.

 

Bir yazarın yazılarından dolayı işinden edilmesine "ya zaten ensesi kalın, patronu onu kullanıyordu, kollamamak lazım" gibi argümanlar giydirip , demokrasi anlayışlarını ortaya koyan kişileride sevgi ile selamlıyorum.

[Φ biko]

bütünüyle hürriyet gazetesi tasfiye olsa bile,bir kayıp değildir..

 

görevini silah arkadaşları cevval bir şekilde devam ettirecektir merak etmeyin..

 

birşey dikkatimi çekmedi değil hani;iki ezeli düşman melihgökçek ve eminçölaşan 2007 ağustosunu ömür boyu unutmayacaklar..

[Misafir CYRANO]

"Yalnız bize demokrasi" mantığının basit bir dışavurumudur.

 

Emin Çölaşanın hükümeti eleştirdiği için işten kovulmasına memnun olanlar. Tarihten bu kişilerin hala ders çıkaramadığının en güzel kanıtıdır.

 

Tıpkı, başı açık diye kimi belediyelerde memurelerin iş akti feshedilirken memnun olanların. Güç el değiştirip 28 Şubat olunca. Türban yasağından sonra, bir anda inanç özgürlüğünü hatırlayıvermesi gibi.

 

Defalarca söylediğim gibi. Demokrasi bazı ağızlarda ne kadar eğreti duruyor.

[Misafir taunus]

emin çölaşanın üslubu gerçekten kötüydü ve seviye daha yüksek olmalıydı. mahalle ağızı yakışimıyordu.bu yüzden de melih gökçeğe karşı sürekli dava kaybetti.murat karayalçınla samimiyeti de tarafsızlığına gölge düşürüyordu.sadece belli bir keismin gazetecisi olmayı tercih etti.bunlar olumsuz tarafları.......

 

uğur mumcu ve bekir coşkun ekolündendi.yazılarıyla ne kadar üç kağıtçı ne kadar bölücü ve ne kadar şeriatçı varsa hepsini ortaya çıkarıyordu bunlar da olumlu tarafları. tabi ki çok iyi bir gazeteciydi.

 

kimsenin işine gelmedi.gelmez de.

[Φ biko]

ona buna lakab takmakla ömrünü geçiren bu kişiye yalçın küçük'ün taktığı bir lakab vardırki,akıllara zarar;

 

emin ÇÖLAJANI...

 

birde bu kişinin 2002 'de dünya kupası esnasında lacivart eşofmanla antremana çıkan milli takımı eleştirip neden kırmızı beyaz değil kardeşiiiim diye günlerce kamuoyunu meşgul etmişliğide vardır..

 

kayıp değildir..

 

250 milyon dolara hilton arazisini satın alan aydın doğan beyin sonradan buradan imar geçirtip 3-4 milyar dolar değer

 

kazanması için canhıraş çalışırken,emin çölaşanın demokrasiside rafta durmaktadır..

 

 

DAHADA ÖNEMLİSİ YENİ RADİKALDEN ATILAN 20 GAZETECİ İÇİN BİR YAZI YAZMIŞMIDIR..????

[Misafir CYRANO]

Aynı mantık. Maruz kalan Emin Çölaşansa sorun yok.

 

Yani önemli olan bir yazarın yazdığı yazılardan dolayı böyle bir şeye maruz kalması değil. O yazarın kişiliğidir, fikirleridir.

 

"Emin Çölaşan şunu yazmıştı bunu yazmıştı"

 

kısaca ben o yazarı zaten sevmezdim, yazdıklarınıda beğenmezdim. iyi oldu mantığı.

 

Demokrasiden bahsetmek kolaydır. 9 harfi yan yana yazarsın. Ama demokrat olabilmek ve arkasında durabilmek herzaman kolay değildir.

 

Nokta Dergisinin sahibinin dergiyi kapatıp herkesi işten çıkarmasına gelince. Günlerce basın özgürlüğü, yazarların tahakküm altına alınmaması gerektiğini avaz avaz haykıran, "Atıl Kurt" medyasının Emin Çölaşan'a gelince, hucum kıtalarına katılması gibi.

 

samanyolu tv'nin "Emin Çölaşan bunu yayınlarak provakatörlük" yapıyor söylemi. Beni aldı hemmen, 10-12 yıl öncesine götürdü. Aynı tarz aynı tutum.

 

Böyle bir dergi, yayınlanıyormu yayınlanıyor. Toplatılmışmı? Hayır.

 

Ve Emin Çölaşan bunu deşifre ederek "provatatörlük yapıyor"

 

Ardından zaten şöyle yazardı böyle yazardı iyi oldu.

 

Yok arkadaşım ne kadar uğraşsanda o mızrak o çuvala girmez. Yazdıkları nedeniyle bir gazetecinin maruz kaldığı olaya o yazarı sevmediği için sevinip. Ardından yazara karşı hucuma geçip, demokrasiden bahsedilmez.

 

Edilincede hatırlatılır

[Φ Taylan Abi]

Çölaşan'ın gidişine alkış tutanlar için bir soru:

 

-Son yazısını okudunuz mu? Okudunuz ise, yalan yanlış bir ifade bulabildiniz mi? Adam yorum yapmadan sadece dergideki yazıları aktarmıştı oysa ki. Yalan denilebilecek, yanlış denilebilecek, yorum yapabileceğiniz bir cümlesi yok ki zaten.

 

Bu biraz da Özkök komplosudur, siz bile bile bir gazetenin editörü ve yayın yönetmeni biraraya geleceksiniz, gazetede çıkacak haberleri gözden geçirip önce onay vereceksiniz, sonra yazarını işten çıkaracaksınız. Bu iktidar yalakalığının daniskasıdır. Bu ikiyüzlülüğün ağababasıdır. Satılmışlıktır.

 

Bitirirken, alkış tutanlar için;

Alkış tutmak yerine yazdıklarının yanlışlıklarını bulunuz(varsa). Atıp tutma işini fevkalade beceriyorsunuz, mühim olan anti-tez'ler üretmek. Söyleyecek lafınız yok ve herşey gün gibi ortada, ortada teneke çalıp gürültü kirliliği yapıyorsunuz. Boş bu işler.

[Φ biko]

Çölaşan'ın gidişine alkış tutanlar için bir soru:

 

-Son yazısını okudunuz mu? Okudunuz ise, yalan yanlış bir ifade bulabildiniz mi? Adam yorum yapmadan sadece dergideki yazıları aktarmıştı oysa ki. Yalan denilebilecek, yanlış denilebilecek, yorum yapabileceğiniz bir cümlesi yok ki zaten.

 

taylan abi,emin çölaşanın bahsettiği;

 

bu dergi hangi dergidir??

 

tirajı ne kadardır??

 

---------------------------

 

emin çölaşanın yazdığı gazete hangi gazetedir??

 

tirajı ne kadardır??

[Misafir CYRANO]

komik.

Bir ülkede haftalık dergi nasıl çıkartılır. Matbaa dergiyi basarken. Tüm nushanın kopyasını, emniyet müdürlüğü ve savcılık basın bürolarına teslim eder. Bu teslimat sonunda "Alındı belgesi" denen belge emniyet yada savcılık tarafından matbaa yada dergi temsilcisine yazılı olarak verilir. Bu "Biz bu yayının kopyasını aldık, ve bilgimiz var" demektir. Basın büroları yayını inceler eğer yasalara aykırı bir içerik varsa yayına toplatma kararı verilir. Matbaaya gönderilen cevap yazısıyla basımın durdurulması istenir. Ve basın organı hakkında adli takibat başlatılır.

 

Bu sayı ile ilgili olarak. Emin Çölaşan yayınlayana kadar bu işlemlerden hangisi yapılmıştır ?

 

Yok arkadaşım boşuna uğraşmayın.

 

Net olarak söyleyeceğiniz bellidir.

 

"Ben bu adamı sevmiyorum, fikirlerine yazdıklarına karşıyım, ve onun maruz kaldığı olaydan mutluyum benim için sorun değildir."

 

Demokrasiyi sadece sakız gibi kullananlar, demokrasinin sadece kendinden olanlara demokrasi istemek. Kendinden olmayanlara gelince anti demokratik yaptırımlardan mutlu olmak, arkasında olmak demek olmadığını bilmemektemidirler? Hayır. Gayet iyi bilmektedirler.

 

Hrant Dink yazdıklarından dolayı öldürülünce "ya oda şöyle şöyle yapmıştı" argümanlarını öne sürenlerden.

 

Aziz Nesin yakılmaya kalkınca "oda şunu şunu söylemişti" argümanlarını öne sürenlerden

 

mantığın hiçbir farkı yoktur. Zira önemli olan böyle bir olaya maruz kalan kişinin maruz bırakıldığı şeyin anti demokratik olup olmaması değil. O kişinin fikirleri ve yazdıklarıdır önemli olan bazılarına göre.

 

Zira o kişinin hiçbir suç unsuru içermeyen yazdıkları ve fikirleri yüzünden maruz kaldığı şeye verilecek tepki. O kişinin yazdıklarının içeriğiyle ölçülüyorsa.

 

Boşverin demokrat ağızları. kısaca "oh canıma deysin" deyin olsun bitsin.

[Φ biko]

komik.

 

Boşverin demokrat ağızları. kısaca "oh canıma deysin" deyin olsun bitsin.

 

sizin demokrat ağzınızdan alalım bakalım o derginin adı neymiş vede hangi savcılık tarafından yazıları görülmüş vede izin verilmiş..

 

çölajanının gazına gelipde esip gürlemeyin..

 

derginin adı nedir?

 

yazılı izinleri vede derginin adını niçin çölajanı ifşa etmemiştir...???????????????????????????????????

 

sizinde engin bilgilerinizde saklıysa bu bilgiler

 

buyrun..

[Misafir CYRANO]

Derginin adı baran dergisidir.

 

Çölaşan derginin reklamını kendi eliyle yapmamak için ismini açıklamamıştır. Dergi gazetenin o sayısının satışı başlar başlamaz kendi internet sitesinden duyurmuş ve karşı küfürlerini yazmıştır.

 

Türkiyede, bir dergi "savcılık veya emniyet alındı belgesi" olmadan hiçbir matbaada (illegal yeraltı matbaaları hariç onlarında adı derginin künyesinde yazmaz) basılamaz. Ve hiçbir gazete bayiine dağıtımı yapılamaz. Dergiler künyelerinde basıldığı matbaanın ismiyle beraber basılır ve dağıtım firmalarına savcılık alındı belgesinin bir nushasıyla teslim edilir. Baran dergisi İstanbulda tüm gazete bayilerinde satılan bir dergidir.

[Φ denizz]

emin çölaşanın hürriyetten çıkarılmasını isteyen istediği gibi yorumlayabilir.liboş-kürtçü-dinci tayfa muhakkak çok sevinmiştir.yazı ve değerlendirmelerindende anlaşılıyor.kısa ve öz . bu gün 15/08/2007 bu tarihten sonra yönetim ,patronaj yapısı değişmediği sürece, yaşamım boyunca hürriyet gazetesine okur olarak elimi dahi sürmiycem.

[Φ karçiçeği_m]

Emin ÇÖLAŞAN'ın işine son verenler bari HÜRRİYET gazetesinin adını da değiştirsinler.Yakın bir tarihte Türkiye'de Hürriyet diye bir kavram kalmayacak nasıl olsa....Emin ÇÖLAŞAN'la çökertmeyi başlattılar devamında da kimbilir daha kimlerin işine son verecekler.

 

Tabi tek başına iktidar olmanın tadına böyle zaferlerle varılabilir...Gerçeklerin önü kesilerek yani

[Φ aysum]

asıl Emin Çölaşanın köşesinde söz ettiği dergilerin işine son verilmeli....

En alta ne yazmış:

Devlet var mı? VAR VAR

[Φ godzilla]

emin çölaşanın işine son verilmiştir çok kişi mutlu olmuştur.

ilk önce melih gökçek bugün çok üzgün olduğunu ama en çok üzüntüsünün de emin çölaşan' dan aldığı tazminatlarla çocuklara oyuncak alamayacak olmasıymış.

 

görüldüğü gibi sevinen de olacak üzülen de

radikalden atılan işçiler için birşey yazmışmı diye sormuş bir üye(yalçın küçük e sorarsanız hepsinde bir sabetay barnağı vardır )

not:bildiğim kadarıyla Fanatikten de atılmıştır birçok gazeteci ona da Erman hoca yazmalıydı değilmi?)

bir tek emim çölaşan yazmamış diğer herkes yazmış herhalde değil mi?

tarhan erdem'in işine de son verilmiştir mesela emre bozetepe nin de ama kimselerin sesi çıkmamıştır.

 

yazarın bıraktığı etki ,yazdığı yazının çıkardığı sonuçlar bugün emin çölaşan ın işine son verilmesinin önemini arttırmıştır.

emin çölaşan hatasızmıdır?değildir tabiki bunca zaman burada durması bile bir hatadır.

 

mesela dün haber 7 net sitesinde emin çölaşanın daha önce cem uzan la anlaşıp sonradan cem uzan ın pislikleri ortaya çıkınca tekrar aydın doğan ve ertuğrul özkök le konuşup hürriyette yazılarına devam ettiği yazıyordu.Bu en büyük hatasıdır doğruysa.

 

önemli olan emin çölaşanın yazdığı yazılarının doğruluğudur.Çoğu belgelidir.Kimse bunlara bir tek söz söyleyemezken

 

hemen belden aşağı vurmalar başlar.

Türk usulü.

 

 

[Φ DİPNOT]

emin çölaşanın hürriyetten çıkarılmasını isteyen istediği gibi yorumlayabilir.liboş-kürtçü-dinci tayfa muhakkak çok sevinmiştir.yazı ve değerlendirmelerindende anlaşılıyor.kısa ve öz . bu gün 15/08/2007 bu tarihten sonra yönetim ,patronaj yapısı değişmediği sürece, yaşamım boyunca hürriyet gazetesine okur olarak elimi dahi sürmiycem.

 

[Φ Taylan Abi]

sizin demokrat ağzınızdan alalım bakalım o derginin adı neymiş vede hangi savcılık tarafından yazıları görülmüş vede izin verilmiş..

 

çölajanının gazına gelipde esip gürlemeyin..

 

derginin adı nedir?

 

yazılı izinleri vede derginin adını niçin çölajanı ifşa etmemiştir...???????????????????????????????????

 

sizinde engin bilgilerinizde saklıysa bu bilgiler

 

buyrun..

 

 

Derginin adı baran dergisidir.

 

Çölaşan derginin reklamını kendi eliyle yapmamak için ismini açıklamamıştır. Dergi gazetenin o sayısının satışı başlar başlamaz kendi internet sitesinden duyurmuş ve karşı küfürlerini yazmıştır.

 

Türkiyede, bir dergi "savcılık veya emniyet alındı belgesi" olmadan hiçbir matbaada (illegal yeraltı matbaaları hariç onlarında adı derginin künyesinde yazmaz) basılamaz. Ve hiçbir gazete bayiine dağıtımı yapılamaz. Dergiler künyelerinde basıldığı matbaanın ismiyle beraber basılır ve dağıtım firmalarına savcılık alındı belgesinin bir nushasıyla teslim edilir. Baran dergisi İstanbulda tüm gazete bayilerinde satılan bir dergidir.

 

 

BikoCan,

 

Hadi sıra sende.

Şimdi ne soracaksın? Dergiyi alanların ayakkabı numaralarının aritmetrik ortalamasını mı?

Bence çıkar şu ağzındaki baklayı. Bak çok kolay, "Oh canıma değsin" diyeceksin.