Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

EMİN ÇÖLAŞAN'IN İŞİNE SON VERİLDİ!


Önerilen İletiler

  • Cevaplar 88
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Gazetecilik hayatınının en az 20 yılını takıntılarla geçirmiştir.Hergün aynı tarz yazılar yazarak gazeteciliğinde yorumculuğunda ****** ********.

Birde Emin Çölaşanı Aydın Doğan çıkarmış işten.Yani diğer gazete patronlarını yerin dibine sokan ve diğer gazetecileri envai türlü isimlerle

adlandıran ve kendi patronun nalınada mıhınada dokunmayan bu zatın nesini savunacak insanlar.İşte bir iki tane hürriyet almam bundan

sonra diyenler çıkar.Bir ikitanede destek yazısı.Bu güne kadar yazdıklarından ötürü bütün davalarını kaybetmiş bir kişinin statükocu solcuların

haklarını savunmasına adınamı savunulacak bu muhterem.On yıldır darbe yapılması için birilerini kışkırttığı içinmi savunulacak.

Emin çölaşan tarzı solcular ve demokratlar niye üzülüyor anlamadım.Ona muhteşem cumhuriyet gazetenizde en baş köşeyi verirsiniz nasıl olsa.

Böylece gazetenin tirajıda artmış olur.Orada bolca halkın ne kadar akıllı olduğuna yönelik gevrek kahkahalarla yorumlarda yapabilirsiniz.

***** ***** ********* geçersiniz.Ama 20 yıldır aydın beyin en sadık savunucusuna üzülün diyemezsiniz.

Emin çölaşan ölmediya!! sadece işine son verilmiş...Sanki Türkiyede başka gazeteciler iş değiştirmedi.Sanki siz hiç iş değiştirmediniz.

Statik olmak tehlikeli vesselam ;)

Gönderi tarihi:

Kimse Çölaşan'ın ne dediğiyle ilgilenmiyor niyeyse..!

 

Gazetecilik tarihine bakıp bu adam gibi belgelerle yorum yapan kaç kişi bulabilirsiniz?

Ama siz boşverin bu dergiyi de, bunlara izin verenleri de, bunlara hak verenleri de.. Neyinize gerek değil mi? İşiniz mi yok sizin böyle faso fiso işlerle uğraşacaksınız?

 

Görmeyin, bakmayın, duymayın, şekilciliğinizden zerre kaybetmeyin, siz ip çekin oy pusulalarınıza, sizin neyinize belge melge...

 

Vurun beline beline. Yakışır zihniyetinize.

Gönderi tarihi:

Sevgili Taylan..Zaten konu Emin Çölaşanın hürriyetten çıkarılması.Ne yani dünyanın sonumu bu yaaa...

Emin Çölaşanın yedi düveline yetecek birikimi var.100 yıl yazmasa ne olur.Eğer fikirlerini savunmasını diyorsanız

gider başka bir gazetede yazar.Nedir yani bu kadar matem havası....Yoksa herkezin düşüncelerine sonsuz saygı duyuyoruz.

Bu darbe kışkırtıcısı olsa bile....

Gönderi tarihi:
Sevgili Taylan..Zaten konu Emin Çölaşanın hürriyetten çıkarılması.Ne yani dünyanın sonumu bu yaaa...

Emin Çölaşanın yedi düveline yetecek birikimi var.100 yıl yazmasa ne olur.Eğer fikirlerini savunmasını diyorsanız

gider başka bir gazetede yazar.Nedir yani bu kadar matem havası....Yoksa herkezin düşüncelerine sonsuz saygı duyuyoruz.

Bu darbe kışkırtıcısı olsa bile....

 

 

Sayın Marcus,

Benim konum Çölaşan'ın işten çıkarılması değil öncelikle. Benim önceliğim bu adamın "aslında ne dediği!"

Ben hangi gazetede yazdığıyla ilgilenmem, bugün Hürriyettir, yarın Zilliyettir, öbürgün bilmem ne. Ne önemi var ki? Sizin için de bunların önemi yok, benim için de.

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

 

Sayın Marcus, duydunuz zilin sesini. Bahsettiğim suyun derinliği epeyce heybetli. Bu kadar sığ yaklaşmayın lütfen.

Gönderi tarihi:
Sayın Marcus,

Benim konum Çölaşan'ın işten çıkarılması değil öncelikle. Benim önceliğim bu adamın "aslında ne dediği!"

Ben hangi gazetede yazdığıyla ilgilenmem, bugün Hürriyettir, yarın Zilliyettir, öbürgün bilmem ne. Ne önemi var ki? Sizin için de bunların önemi yok, benim için de.

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

 

Sayın Marcus, duydunuz zilin sesini. Bahsettiğim suyun derinliği epeyce heybetli. Bu kadar sığ yaklaşmayın lütfen.

 

Yok canım kardeşim sığ yaklaşmam için rahat olsun...Eğer siz Emin Çölaşan beyin eğer son yazısından ötürü

işten çıkarıldığını düşünüyorsanız...Ne diyelim sevgili dostum buda bir bakıştır.Yanlız Yılmaz Özdilde sabahtan

atıldı.Hürriyete geldi.e napcaz şimdi..Birazda Yılmaz Özdile ağıt yakılamazmıydı...Biz biliriz (sizi tenzih ederim)

bu makarnaları siz kendinizi üzmeyin. :D

Gönderi tarihi:
taylan abi,emin çölaşanın bahsettiği;

 

bu dergi hangi dergidir??

 

tirajı ne kadardır??

 

---------------------------

 

emin çölaşanın yazdığı gazete hangi gazetedir??

 

tirajı ne kadardır??

 

Sizin kimliginizi merak ediyorduk sonunda bizi aydinlattiniz sayin bIKO TESEKKÜRLER

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Yok canım kardeşim sığ yaklaşmam için rahat olsun...Eğer siz Emin Çölaşan beyin eğer son yazısından ötürü

işten çıkarıldığını düşünüyorsanız...Ne diyelim sevgili dostum buda bir bakıştır.Yanlız Yılmaz Özdilde sabahtan

atıldı.Hürriyete geldi.e napcaz şimdi..Birazda Yılmaz Özdile ağıt yakılamazmıydı...Biz biliriz (sizi tenzih ederim)

bu makarnaları siz kendinizi üzmeyin. :D

 

 

Çölaşan'ın sadece bu yazı yüzünden işten çıkarıldığını tabii ki düşünmüyorum. Evveliyatı ile hazımsızlık yaratmış yazıların muhataplarının kulis sonucudur bu. O kadar iktidar karşıtı yazarsanız, sonunda birşeyler tabii ki bahane edilir. Eh yani, bunu da herkes bilir.

 

Sayın Marcus, sığ olmam diyorsunuz da, sorduklarıma tek kelime yanıt bulamıyorsunuz. Geçiniz geçiniz şu kelime oyunlarını, lütfen geçiniz.

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

Bu nasıl, okunuyor mu oradan? Daha da büyüteyim mi sizin için Sayın Marcus?

Gönderi tarihi:
Çölaşan'ın sadece bu yazı yüzünden işten çıkarıldığını tabii ki düşünmüyorum. Evveliyatı ile hazımsızlık yaratmış yazıların muhataplarının kulis sonucudur bu. O kadar iktidar karşıtı yazarsanız, sonunda birşeyler tabii ki bahane edilir. Eh yani, bunu da herkes bilir.

 

Sayın Marcus, sığ olmam diyorsunuz da, sorduklarıma tek kelime yanıt bulamıyorsunuz. Geçiniz geçiniz şu kelime oyunlarını, lütfen geçiniz.

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

Bu nasıl, okunuyor mu oradan? Daha da büyüteyim mi sizin için Sayın Marcus?

 

Yok zahmet etme büyütmek için..Belki bazılarımız kafalarımızın içindeki zihinleri büyüteceğiz.

Bu bizim son çaremiz.....:)

Gönderi tarihi:
Gazetecilik hayatınının en az 20 yılını takıntılarla geçirmiştir.Hergün aynı tarz yazılar yazarak gazeteciliğinde yorumculuğunda ****** ********.

Birde Emin Çölaşanı Aydın Doğan çıkarmış işten.Yani diğer gazete patronlarını yerin dibine sokan ve diğer gazetecileri envai türlü isimlerle

adlandıran ve kendi patronun nalınada mıhınada dokunmayan bu zatın nesini savunacak insanlar.İşte bir iki tane hürriyet almam bundan

sonra diyenler çıkar.Bir ikitanede destek yazısı.Bu güne kadar yazdıklarından ötürü bütün davalarını kaybetmiş bir kişinin statükocu solcuların

haklarını savunmasına adınamı savunulacak bu muhterem.On yıldır darbe yapılması için birilerini kışkırttığı içinmi savunulacak.

Emin çölaşan tarzı solcular ve demokratlar niye üzülüyor anlamadım.Ona muhteşem cumhuriyet gazetenizde en baş köşeyi verirsiniz nasıl olsa.

Böylece gazetenin tirajıda artmış olur.Orada bolca halkın ne kadar akıllı olduğuna yönelik gevrek kahkahalarla yorumlarda yapabilirsiniz.

***** ***** ********* geçersiniz.Ama 20 yıldır aydın beyin en sadık savunucusuna üzülün diyemezsiniz.

Emin çölaşan ölmediya!! sadece işine son verilmiş...Sanki Türkiyede başka gazeteciler iş değiştirmedi.Sanki siz hiç iş değiştirmediniz.

Statik olmak tehlikeli vesselam ;)

******* Eminimki Fehmi Koru isten atilsaydi matemlere bürünürdünüz.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Yani cevap yok. Teşekkürler.

 

Taylan ne şimdi bu;yani cevap yok...Bence forumda bir Emin Çölaşan köşesi açın.

Yukarıda yazıyoruzda yazıyoruz bunlar bir cevap teşkil etmiyormu? Yapma yav.

Açın bir köşe taziyelerinizibelirtin.Haaa Emin Çölaşan harcandı diyorsan...

Harcanır tabiiiii bu işler medyada birazda böyle süregelir... :)

Gönderi tarihi:

Ve, Hürriyet bitti

Laik Cumhuriyet’i savunan Atatürkçü Emin Çölaşan’ın Hürriyet’teki işine son verdiler.

 

 

LAİK Türkiye Cumhuriyeti’ni savunan Atatürkçü Emin Çölaşan’ın Hürriyet’teki işine son verdiler. Milyar dolarlık vergi borcunu affettiren Aydın Doğan, halkın çok sevdiği Emin Çölaşan’ın dün akşam gazeteyle ilişiğini kesti. Hürriyet Gazetesi’nde iktidarı hedef alan yazılarıyla tanınan Emin Çölşan’ın yazılarına son verilmesi, şok etkisi yarattı. Seçimler öncesi ve sonrası iktidarı hedef alan ve eleştiren Emin Çölşan’a, yazılarına son verildiği haberi, Hürriyet’in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından verildi.

 

Tezgaha bak

 

Sabah Gazetesi’nden ayrılan taze yazar Yılmaz Özdil’i, çok büyük bir yazarmış gibi birinci sayfadan günlerce anonsladılar. Özdil dün, “Ha Abdullah... Ha Fethullah...” başlıklı yazısında “Valla bana sorarsanız, kulağı tersten göstermenin alemi yok... Dolaylı olarak Abdullah’ı Mabdullah’ı boşverin, gelin, direkt Fethullah’ı cumhurbaşkanı yapalım” dedi. Bu yazısıyla laikliği savunuyor gibi gösterilen Özdil’in Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na karşı çıktığı, yazılarını Çölaşan tarzı yazdığı izlenimi yarattılar. Aynı günün akşamı ise Ertuğrul Özkök, Çölaşan’a yazılarına son verildiğini söyledi. Böylece Emin Çölaşan’ın yerine yine “Laik” büyük bir yazar getirildiği tezagahı işletildi.

 

Kanal Türk duyurdu

 

Çölaşan, Hürriyet’ten kovulduğu haberini dün akşam saatlerinde Kanal Türk Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Özkan’a söyledi. Özkan’ı cep telefonuyla arayan Çölaşan, yazılarına son verildiğini açıkladı. Bunun üzerine Tuncay Özkan, Çölaşan’la ilgili haberi Kanal Türk’te canlı yayında tüm Türkiye’ye duyurdu.

 

Hürriyet’teki “muhalif” ses Emin Çölaşan’ın gazetedeki yazılarına son verildiği haberi, Hürriyet’te şok etkisi yarattı.

 

Sözcü paravan

 

Hilton uğruna Rahmi Turan’ın yönettiği Gözcü Gazetesi’ni kapattıran Aydın Doğan, kendisinin desteklediği ve yine Turan’ın perde arkasından yönettiği ve köşe yazdığı Sözcü Gazetesi’ni paravan olarak yayın hayatına soktu. Ne tesadüftür ki ünlü yazar Kurtul Altuğ da dünkü 12 Eylül’ün gelişini anlatan yazısı yüzünden Aydın Doğan’ın talimatıyla Turan tarafından işinden kovuldu. Türk medya dünyasında önemli bir yeri olan Hürrriyet Gazetesi’nde, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni seven, koruyan, Atatürkçü ve halkçı yazarların ardı ardına Aydın Doğan tarafından harcanması, “İşte Doğan’ın Hürriyet’i budur, İşte Doğan’ın vatan sevgisi budur” dedirtti.

 

Coşkun depremi

 

Hürriyet Gazetesin’de Emin Çölaşan’ın işine son verilmesinin ardından Gazetenin en önemli muhalif yazarlarından Bekir Coşkun’un olaya tepki göstererek istifa ettiği iddia edildi. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, vazgeçirmeye çalıştığı Atatürkçü muhalif yazar Coşkun’un istifasında kararlı olduğu söyleniyor.

 

 

 

Atatürkçü laik yazar kıyımı

 

TÜRK medya dünyasında önemli bir yeri olan Hürrriyet Gazetesi’nde, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni seven, koruyan, Atatürkçü ve halkçı yazarların ardı ardına Aydın Doğan tarafından harcanması, “İşte Doğan’ın Hürriyet’i budur, İşte Doğan’ın vatan sevgisi budur” dedirtti.

http://www.tercuman.com.tr/v1/haber.asp?id...tti&katid=1

 

 

Gökçek: Çölaşan'a çok üzüldüm

 

 

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Emin Çölaşan'ın gazetedeki yazılarına son verilmesi üzerine bir değerlendirme yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kararı duyunca çok üzüldüğünü söyledi.

Gökçek, "Ankara'daki amblemli bayrakları yarıya indirdik. Bir hafta süreyle yas ilan ettik" dedi.

 

Büyükşehir Belediye Meclis üyelerini Kesikköprü Barajı'na götürerek Ankara'ya su taşıyacak proje hakkında bilgi veren Melih Gökçek, basın mensuplarının Emin Çölaşan'ın Hürriyet'teki işine son verilmesi hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine, kazandığı tazminatları işaret ederek "Çocuklar topsuz, vatandaş dönersiz kaldı. Ben de gelir kaybına uğradım. Emin Çölaşan'a emekliliğinde başarılar dilerim" karşılığını verdi.

http://www.habervakti.com/detay.asp?id=36828&kat=Mizah

 

 

Fazla sevinme sn.Gökçek. Sizlerin uolsuzluklarını kamuouyna duyurmak için,illada hürriyet gazetesi olması şart değil. Sayın Emin Çölaşan yazılarına devam edip,sizlerin yolsuzluklarınızı kamuoyuna duyurmaya devam edecektir.

Gönderi tarihi:
Fazla sevinme sn.Gökçek. Sizlerin uolsuzluklarını kamuouyna duyurmak için,illada hürriyet gazetesi olması şart değil. Sayın Emin Çölaşan yazılarına devam edip,sizlerin yolsuzluklarınızı kamuoyuna duyurmaya devam edecektir.

 

İşte budur :)

Gönderi tarihi:
Taylan ne şimdi bu;yani cevap yok...Bence forumda bir Emin Çölaşan köşesi açın.

Yukarıda yazıyoruzda yazıyoruz bunlar bir cevap teşkil etmiyormu? Yapma yav.

Açın bir köşe taziyelerinizibelirtin.Haaa Emin Çölaşan harcandı diyorsan...

Harcanır tabiiiii bu işler medyada birazda böyle süregelir... :)

 

Yok sana daha da büyüteceğim o yazıyı. Taziye derdinde olmadığımı sizi nasıl anlatsam acaba?

Harcanan Çölaşan olsun yeter ki, hoş kimsenin onu harcayabileceğini de sanmıyorum ya neyse.

Harcanması harcanmaması da değil derdim.

Medya değil benim konum.

Emin Çölaşan da değil benim konum.

Ne dediği önemli benim için. Türkçe yazıyorum ve heceliyorum size.

Be-nim ön-ce-li-ğim bu a-da-mın "as-lın-da ne de-di-ği!"

 

Ne bu şimdi demiştiniz ya; Büyüteyim tekrar,

 

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

 

Akıl, iz'an sahibi iseniz tekrarlatmazsınız.

Gönderi tarihi:
Ne bu şimdi demiştiniz ya; Büyüteyim tekrar,

 

Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir?

 

Akıl, iz'an sahibi iseniz tekrarlatmazsınız.

 

İyide bence son yazısını koyup bu garip oyuna bir son verbilirsiniz

Gönderi tarihi:
taylan abi,emin çölaşanın bahsettiği;

 

bu dergi hangi dergidir??

 

tirajı ne kadardır??

 

---------------------------

 

emin çölaşanın yazdığı gazete hangi gazetedir??

 

tirajı ne kadardır??

 

iste bizleri Türkiyemizi bekleyen tehlike ,gerci beklemeyide gectik .! ama herneyse

 

iste ufak gibi görünen dergiler, dergi degil dergiler ,bu dergilerin yazilari nereye akiyor.?

 

bir akarsuyu ele alin nerede birikiyor herhalde biryerlerde birikim olusuyor.. bunun adresi neresi...

 

iste bu kadar hassas konulari her yazar göremez.!

 

iste bu tehlikeyi görenede böyle önlem alirlar.!

 

bir arkadasta burada cumhuriyet gaztesinde yazmaya devam eder diyor... orda bu sekilde yazanlarinda sonlarida hayli degisik ..

 

emin çölaşanın yazdığı gazete hangi gazetedir?? demissin,, iste bu acidan sadece postanalaniyor..

tradejisi büyük ..!!

genede büyük yazar emin çölaşana gecmis olsun öyle ya ,,, ya cumhuriyet gaztesinde olsaydi..!!!

 

 

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

Şimdi ortada olan bellidir.

 

Ben basın özgürlüğünü savunurum. Ama yazılarını ve fikirlerini sevmediğim bir gazetecinin başına gelen bu olay konusunda basın özgürlüğü aklıma gelmez. Basın özgürlüğü anlayışım, "Hitler Yahudileri katletmekle iyi yaptı, güzel oldu" diyen adama engelleme gelirse o zaman harekete geçer.

 

Ama bunuda açık açık söyleyemeyeceğim için "oh iyi oldu, canıma değsin" demek yerine. Elli saat lafı dolandırırım, çarpıtırım, sulandırırım.

 

Demokrasi anlayışı böyle olan insanların, elli yıllık tavrı işte. Pek ciddiye alınacak yanı yok.

Gönderi tarihi:

Burada bazilarinin yazilarini okudukca Aydin Dogan ve onun gibilerinin halki kandirmak icin nekadar yanardöner gazetecileri bir araya getirebildigini daha iyi anliyorum,dün dündür bugünde bugün diyenler kendilerini ortaya atmaya basladilar,Dün basin özgürlügünden bahsedenler bugün gazetecilerin siyasi nedenlerle isten uzaklastirilmalarina alkis tutup Aydin Dogan'in fahri belkide ücrertli sözcülügünü yapmaktadirlar.Demokrasiyi islerine geldigi gibi yorumlamak bunlara has bir özelliktir.Demokrasi var ben herseyi yazar cizerim ama benimpatronumun emrettigi tarzda.Iste bazilarinin demokratligi bukadardir.Adamlar okadar cesaret almislarki artik 80 yillik Cumhuriyetin tarihe gömülmesi geRektigini acik acik bangir bangir bagirarak yazabilmektedirler bunun adinada demokrasi diyorlar.Birileri cikip Türk halkini soykirimla suclar birileri cikar Kürdistandan bahseder birileri hilafeti getirecegi diye yirtinir ve bunun adinada demokrasi diyorlar,Demokrasiyi bilmemek kadar aci birsey olamaz.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ertuğrul ÖZKÖK

10b.jpg

 

Çölaşan'la veda yemeği

 

 

ÖNCEKİ gün İzmir’de Deniz Restoran’da Emin Çölaşan’la yemek yedik.

 

Emin’le zaman zaman bu tür yemekler yer, sohbet ederiz.

 

Bu defaki sohbetimizin niteliği farklıydı.

 

Hürriyet olarak Çölaşan’la el sıkışacaktık.

 

Tahmin edersiniz ki, benim için zor bir sohbetti.

 

Emin’le Hürriyet’te aşağı yukarı aynı yıllarda çalışmaya başladık.

 

Ben gazetenin Ankara temsilcisiydim, o da haftalık sohbetler yapıyordu.

 

İkimiz de aşağı yukarı aynı yıllarda günlük yazı yazmaya başladık.

 

Bazen aynı görüşlerde birleştik, bazen de çok farklı noktalarda yer aldık.

 

Son yıllarda Çölaşan’la Hürriyet arasında bazı sorunlar çıkmaya başladı.

 

Sonunda iş, gazetenin kurumsal kimliği ile çatışma noktasına geldi.

 

* * *

 

Hemen aklınıza şu soru gelecektir.

 

Acaba siyasi bir mesele mi?

 

Hayır kesinlikle böyle bir şey yok.

 

Öyle olsaydı, yazar kadromuza Yılmaz Özdil gibi Türkiye’nin en çok okunan, en muhalif seslerinden birini katmazdık.

 

Öyle olsaydı, Oktay Ekşi, Bekir Coşkun, Tufan Türenç, Özdemir İnce, Yalçın Doğan, Yalçın Bayer gibi güçlü muhalif yazarlar bu logo altında yazıyor olmazdı.

 

Çölaşan geçen 20 yıl boyunca istediği her şeyi yazdı.

 

Yüklü tazminatlar ödeme pahasına bunlara ses çıkarmadık.

 

Hürriyet bundan 5 yıl önce yeni yayın ilkelerini belirledi.

 

Bu ilkeler, yeni ve çağdaş bir yayıncılık anlayışının temel taşlarıydı.

 

Kişi hakları, hakaret, takıntı gibi konularda daha titiz bir yayıncılık sürdüreceğiz.

 

Bunda kesin kararlıyız.

 

İşte bu noktada Çölaşan’la bazı anlaşmazlıklar çıkmaya başladı.

 

Hepimiz o kurumsal kimliğe saygı göstermek, onun koyduğu yayın ilkelerini benimsemek zorundayız.

 

Peki yazarların bunu kabul etmeme hakkı yok mu?

 

Var elbet.

 

O zaman yapacağımız iş, kendimizce daha uygun gördüğümüz bir yerde mesleğimizi devam ettirmektir.

 

* * *

 

Türkiye çoğulcu bir ülke.

 

Bu ülkede gazete olarak sadece Hürriyet yok.

 

Gazetelerde muhabirlerin işine son verildiği gibi, yazarların da verilebilir.

 

Genel yayın yönetmenlerinin de...

 

* * *

 

Herhalde Çölaşan’la sohbetimizin nasıl bir havada geçtiğini merak ediyorsunuzdur.

 

Bana göre her zamanki üslup ve samimiyet içinde geçti.

 

Daha çok ben konuştum, o dinledi.

 

Sonunda yine el sıkışarak ayrıldık.

 

Tabii hem 22 yıllık arkadaşlık hem genel yayın yönetmenliği açısından hüzünlü bir ayrılık olduğunu söyleyebilirim.

 

Dün Emin Çölaşan’ın ayrılması dolayısıyla verilen tepkilere baktığımda şunu anlıyorum.

 

Hürriyet bu ülkenin en temel üç beş müessesesinden biri.

 

Şöyle yakın döneme bir göz atın.

 

Türkiye’nin en muhalif seslerinden biri Necati Doğru’nun Sabah Gazetesi’nde işine son verildi.

 

Benim hatırladığım tek satır yazı çıkmadı.

 

Daha geçenlerde Yılmaz Özdil, Sabah’tan ayrıldı.

 

Çıt yok.

 

Bundan iki üç yıl önce Tuncay Özkan, Akşam gazetesinden kovuldu.

 

Kimsenin kılı kıpırdamadı.

 

Mehmet Barlas, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand ve daha başka kaç köşe yazarı çalıştığı gazetelerden çıkarıldı.

 

Birkaç arkadaşı dışında hatırlarını soran bile olmadı.

 

Onların her biri büyük yazardı.

 

O zaman...

 

Acaba yazdıkları gazeteler mi küçüktü...

 

Hürriyet’e gelince, işin rengi değişiyor.

 

Bir muhabirin işine son verilmesi bile olay oluyor.

 

"Büyük gazete" olmanın bedeli var.

 

Başkaları hep küçük kalmaya, kendilerini küçük görmeye devam ettikçe, biz olduğumuzdan da büyük görüneceğiz ve bu bedeli ödemeye devam edeceğiz.

 

* * *

 

Hürriyet şimdi önümüzdeki 10 yıla hazırlanıyor.

 

Kadrolar gençleşiyor.

 

Çağdaş yayın ilkeleri yerleşiyor.

 

Eski güçlü yazarlarının yanı sıra, yeni, genç ve güçlü muhalif sesler yükseliyor.

 

Kimsenin kuşkusu olmasın, biz iktidarlar karşısında en güçlü müessese, en güçlü ses olmaya devam edeceğiz.

 

Emin Çölaşan’a gelince...

 

O güçlü bir kalemdir.

 

Türkiye’de birçok gazete var. Mutlaka bir başka gazetede sesini duyurmaya devam edecektir.

 

Türkiye çoğulcu bir toplum.

 

Burada olmazsa başka yerde.

 

Başkaları oralarda olmazsa, burada...

 

Bu duygularla Çölaşan’a "Güle güle" diyorum.

 

...........................................

 

............................

 

 

 

Hatirlayalim daha düne kadar ne diyordu bu sahis ...

ya ülkeyi terkeder , yada belimi silahi koyup sokaga cikarim..

 

evet bu sahis sayin Ertuğrul ÖZKÖK

 

ne olduda böyle bir yaziyla ne teminati aldida.! böyle gülü gülü diyebiliyor

bu gazeteyi büyük dedigi gazeteyi yaratan Emin Çölaşan,dir sonra kalkip bla bla üretiyorsun

bir insana .. bir büyük degerli yazara .. arkasindan böyle karekterli yazi yazabiliyorsun..

hepiniz elinsaf oldunuz.!

 

yabancilarin diline dolanan kelimeyle ugurluyor daha sicak yazilar bulamamismi külhanbeyi öyle ya dün toplumun karsisinda silahi sarilmaktan bahsediyordu.?

 

koca cumhuriyet meydanlari bile ,, silahin adini almadi vede ülkeyi terk etmekten bahsetmedi..

 

unutma..

 

Hürriyeti ugurluyorsun..

 

unutma

kendi hürriyetini kendi vicdaninida ,,kos silahi eline al.. yigit Ertuğrul ÖZKÖK

Hem adama sorarlar sen kimsin He.

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

Kürek Mahkûmları...

 

 

BU yazıyı zor şartlar altında yazıyorum.

 

Telefonlar durmadan çalıyor, televizyonlar kapıda, haberciler durmadan bizden söz ediyorlar, benim ise söyleyecek çok sözüm yok.

 

Sözümü sadece size söyleyebilirim.

 

Olan şu:

 

Biz bir kayıktaydık.

 

Kürek arkadaşımı dalgalar aldı.

 

Bizim ulaşmak istediğimiz bir yer vardı. Söylene söylene, sızlana sızlana, adeta kendimizi kürek mahkûmu sayarak kürek çekiyorduk o yere doğru...

 

Orası; sadece bizim aydınlık ülkemizdi.

 

Çağdaş okulların bahçesinde, çocukların sevgi-barış-özgürlük şarkıları söyledikleri, karanlık merdiven altlarında tarikat kurslarının yer almadığı bir yer...

 

İtilmiş, yasaklı, suçlu, sakıncalı, haram, günahkár, aşağılanan, hiç sayılan kadınların olmadığı yurt...

 

Babaların evlerine güler yüzle ve alın teri sıcak ekmeklerle döndükleri...

 

Soygunun, hırsızlığın, talanın olmadığı bir yer.

 

İran’a, Suudi Arabistan’a benzemesini asla istemediğimiz... Şeriatçıların, tarikatların, laik cumhuriyet düşmanlarının karanlığa sürüklemelerini asla kabul edemeyeceğimiz mübarek-kutsal vatan...

 

Mustafa Kemal’in memleketi....

 

Bizim ülkemiz...

 

*

 

Ulaşmak istediğimiz yer burasıydı.

 

Emin Çölaşan artık yok.

 

Ne yapmalıyım?..

 

Bırakmalı mıyım kürekleri?...

 

Ben şimdiye kadar her şeyimi okurlarımla paylaştım. Evimizi, evimizdeki canlıları, kemanımı, şarkılarımı, sevdalarımı, sancılarımı...

 

Bilmezsiniz; yazılarımı onlarla birlikte yazarım ben.

 

Şimdi soruyorum:

 

Ne yapmalıyım.

 

Asılsam mı küreklere?..

 

Avuçlarım kanasa da, hırsımdan ağlasam da, o yere doğru tek başıma kalsam dahi çekmeli miyim kürekleri?

 

Yoksa, vaz mı geçsem kürek çekmekten?

 

Söyleyin dostlarım...

 

Ne yapmalıyım, ne?..

 

 

BEKİR COŞKUN

 

...

 

Sayın Coşkun,bence küreklere daha bi asılmalısınız...akıntıya karşı olsa bile..

 

Gönderi tarihi:

Cumhurbaşkanlığı seçim arefesinde üstelik aday Abdullah Gül olunca basın yapması gerekeni bu sefer farklı bir yöntemle halka duyurdu,geçiniz bu işleri...

Yani her zamanki gibi bazılarının ağzı ile "dinci tehlikeye"dikkat çekilmek istenilmiştir ama seçilen kişi öyle biri olmalıdırki ses getirmelidir eee yıllardır Melih Gökçekle ağız dalaşında olan Çölaşandan daha iyi biri olabilirmiydi..

 

Konu zaten onun işten çıkartılmasından ziyade dikkat çekmek istediği bazı şeyler için bu kadar dallandırıldı budaklandırıldı yoksa kimsenin umurunda değil Emin Çölaşan'ın kovulması,basının en önde giden yazarlarının geçmişine baktığınız zaman hepsi zaman,zaman bu tip olaylara maruz kalmıştır...

Açıkcası umurumda bile değil kovulması,şayet o dergi ve kapağındakiler gerçekse neden yasal işlem yapmak yerine bir gazeteci bu olayda maşa olarak kullanıldı?

Bahsi geçen derginin kapağındakileri gördüğüm zaman şok geçirdim,şimdi burda iki soru gündeme geliyor bu dergi nasıl piyasada ve neden Emin Çölaşan dışında kimsenin dikkatini çekmemiş?

 

Ooff ben sıkıldım artık bu çirkin entrikalardan....

Gönderi tarihi:
Ooff ben sıkıldım artık bu çirkin entrikalardan....

 

Saddam bile sondakikaya kadar entrika rüyasi görüyordu.! ülkesi adina

 

genede herseyin basi egitim..

 

SIRF OMU GÖRÜYORDU DERSINIZ , Hani bir Meshur laf vardi simdi Cin sisesinden cikti diye.!

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Ertuğrul ÖZKÖK

Çölaşan'la veda yemeği

ÖNCEKİ gün İzmir?de Deniz Restoran?da Emin Çölaşan?la yemek yedik.

 

.

.

.

unutma

kendi hürriyetini kendi vicdaninida ,,kos silahi eline al.. yigit Ertuğrul ÖZKÖK

Hem adama sorarlar sen kimsin He.

 

:shuriken: yamyam frankfurt[/b]

Sayin efendi Türkler,Ertugrul Özkök daha secimlerden bir süre önce yazdigi bir yazida oyumu kime verecegim basligini atarak üstü kapali olarak okuyucusunu AKP ye oy vermesi icin ikna etmeye calsiyordu.Hürriyet gazetesini devamli okuyanlar bu yazidan eminim haberdardirlar.Su anda elimde olmadigi icin belge olarak koyamiyorum,ama merak edenler arsivleri arastirip bulabilirler.Aydin Dogan'in gazetesinde yazipta AKP ye yalakalik yapmayan bir gazeteci ancak Emin Cölasan gibi 5 yil tolerans görür ve sonrada isinden atilir.Ertugrul Özkök yeni sartlara uymak zorundayiz takintilarla is olmuyor artik derken zaten amacinida aciklamis olmuyormu.Yeni sartlar dedigi AKP nin yani Aydin Dogan'in koydugu sartlardir,takintidan maksatda Melih Gökcekin yolsuzluklari ile ilgili sayin Cölasanin yillardir halka verdigi hizmetten bahsediyor.Bir gazeteci yanardöner ise o herkesin düdügünü calmaya hazir demektir, ve bu tür gazetecilerden masllah Türkiyede o kadar varki Emin Cölasanlari sayabilirsiniz bir iki üc diye ama onlari sayamazsiniz cünkü o kadar cokturlar.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.