Canraşit tarafından postalanan herşey
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
'' “suçluların” kurşun harcanarak öldürülmesi yerine Loire nehrinde boğularak öldürülmesine karar verilmiştir. Hatta öldürülenlerin ekserisinin din adamlarından oluştuğu bir süreçte bu uygulamaya “Mariage républicain” (cumhuriyet evliliği) adı verilir: Rahip ve rahibeler halkın önünde çırılçıplak soyundurulduktan sonra sırt sırta birbirlerine bağlanırlar ve Loire nehrine batırılırlar. Din adamlarının evlenmeme yeminine atıfla da dönemin bölge yöneticisi Jean-Baptiste Carrier sıra dışı yöntemine bu ismi uygun görmüştür. Zaman zaman “la déportation verticale” (dikey sürgün) dediği de olmuştur. Resmi rakamlar yaklaşık 5000 kişinin Loire nehrinin derinliklerinde son bulan bu “sürgünde” can verdiğini bildirir. Nantes’lılara göre bu rakam elbette gerçeğin sadece bir kısmıdır.'' -http://emrahce.com/2009/11/19/fransiz-ihtilali-ya-da-devrim-devirenindir/- İşte, Fransız devrimi nasıl bir devrimse, insanlık tarihinde nasıl ileri bir adımsa, İslam'ın ortaya çıkışı da böyle bir devrimdir, ileri bir adımdır. Ve devrim sürecinde böyle şeyler " olur ". Mekke'nin ele geçirilmesi sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlerin anlatıldığı, çeşitli tehditlerin bulunduğu bu ayetin, Arabistan'da köleci toplumdan feodalizme geçiş devrimi sürecinin bir parçası olduğunu görebilmek gerekir. Nasıl ki, Fransız Devrimi artık din bağlılığının değil, ulus bağlılığının geçerli olacağı bir sosyal yapıya geçişi sağlamış ise, İslam Devrimi de, ırk ve kan bağlılığının değil, din bağlılığı anlayışının geçerli olacağı bir sosyal yapıya geçişi sağlamıştır. Aristokrasi tekelleşmiş, Doğu Tipi Feodal sisteme geçiş başlamıştır. Yani, İslam'ın çıkışı toplumsal evrilme açısından ileri doğru bir adımdır.
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Bana inanmıyorsanız, buyrun, Wikipedia’da da böyle yazıyor: “ Tevbe Suresi, Mekkeli müşriklere bir uyarı niteliğindedir. Keza ilk ayeti de bu yönde bir uyarıyla başlamaktadır:Allah ve Resûlünden, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ültimatomdur. Surede yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan putatapanlara "haram aylar"ın bitmesine kadar süre verildiği, süre bitiminde nerede bulunurlarsa yakalanıp öldürülecekleri, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği ifade edilir. “
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Bu yazdıklarınız Neml suresi ile ilgili değildi o zaman, öyle mi ? Bir önceki iletide kişilerle, cemaatlerle bolca uğraşılmış ama: Üstelik, bilakis konunun can damarı Mezhep ve yorum farklarıdır. İyi ki bahsetmişsiniz.
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Efendim, böyle demişsiniz ama aynı metinde yine niyet okumalar, benim üzerime yorum yapmalar devam etmiş: Çok ciddiyim, böyle tartışmayalım lütfen. Gerçekten faydasız. ??? Bu da hayali bir tartışmacı ile tartışmak olmuş. Bunu da yapmayalım.
-
Taksim Halkından Eylemcilere Tepki
Burada elde edilen fayda " Katılımcı Demokrasi " bilincidir. Bu fayda, yalnızca muhalif olanların değil, her kesimin faydasıdır. Zira, belki de yarın aynı hakların kullanılması şimdi iktidar yanlısı olan diğer kesimin de ihtiyacı olabilir. Dükkanının camı kırılan / iş yapamayan esnafın zararı, bu faydanın yanında devede kulaktır ki kişi bazında bu zararlar devlet tarafından tazmin edilmektedir zaten. Hele yaşanan " ÖLÜM "lerin yanında esamesi bile okunmaz. Ayrıca, iktidar gözlüğünden bakıp, bu zararları eylemcilere mal etmek de yanlıştır. Bir önceki yazımda dediğim gibi Anayasal hakların kullanılmasına, devlet / hükumetin kolluk kuvvetlerini faşizan bir şekilde kullanarak engel olmasının payı büyüktür.
-
Taksim Halkından Eylemcilere Tepki
Şimdi efendim, demokrasilerde 5 adet araç vardır: 1- Parlemento yani Meclis 2- Siyasi Partiler ve Serbest Seçim 3- Anayasa 4- Sivil Toplum Kuruluşları 5- Kolluk kuvvetleri İşte bu 5 maddeden 4.sü, yani; Sivil Toplum Kuruluşları ( Odalar, Dernekler, Sendikalar vb. ) gerçek demokrasinin teminatıdır. Çünkü, Demokrasi ancak tam bir katılımcılık içeriyorsa anlamlı olur. Yani; iktidar kim olursa olsun, icraatlarına olumlu veya olumsuz bir tepki alabilmelidir ki, gerçekten kendisine oy veren veya vermeyenlerin beklentilerini karşılayabiliyor mu ( feed back - geri besleme ) öğrenebilsin, ona göre ayar yapabilsin. Zira, bilindiği gibi demokrasi yalnızca çoğunluğun dediğinin olduğu ( çoğunlukçuluk ) değil, azınlığın da istek ve beklentilerinin dikkate alındığı ( çoğulculuk ) bir sistemdir. Serbestlikler konusunda toplumun çoğunluğunun isteği dikkate alınır, bununla birlikte yasaklamalar konusunda çoğunluğun değil, azınlığın isteği dikkate alınır. Kural budur. İşte gerçek demokrasilerde, iktidar kim olursa olsun, onun icraatlarına gereken olumlu veya olumsuz bir tepkiyi Sivil Toplum Kuruluşları verir ki " Katılımcı Demokrasi " olsun. Burada, Sivil toplum Kuruluşlarına ne kadar geniş katılım yani üye olan varsa, o kadar Katılımcı Demokrasi vardır demektir. Ve bu Katılımcılık, şiddet içermeyen protesto, eylem, grev gibi Anayasal hakları da izin almaksızın içerir. Dolayısıyla, şiddet içermeyen protesto, eylem, grev gibi haklar kullanılırken, 5. demokrasi aracı olan Kolluk kuvvetleri ile bu hakkın kullanılmasına engel olunursa iktidar tarafından, bunun adı gerçek demokrasi olmaz. Önce bu hakların kullanılmasına engel olunmamalı ki, devlet / hükumet kolluk kuvvetlerini faşizan bir şekilde kullanmamalı ki, demokrasiden, sandıktan söz etmeye yüzü olsun. Oysa, hala en masum eyleme bile engel olunmaya, toplumu birbirine düşman edici, kışkırtıcı, muhalif olanı dışlayıcı, ötekileştirici dil kullanılmaya, baskılara devam ediliyor. Bu tarz yaklaşım bırakılmadığı yani sebepler ortadan kalkmadığı, herkesin kendini ifade hakları engellendiği müddetçe bu eylemlerin durması söz konusu olamaz mantıken.
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Şimdi efendim, benim gerçeği savunmaktan başka amacım yoktur. Tabiri caizse yiğidi öldürmek ama hakkını vermek lazımdır. Onun için böyle aldatma vs. gibi niyet okumaları ve suçlamaları reddederim. Haddizatında bu şekilde tartışmak sağlıksızdır, bizi bir yere götürmez. İlgisi şudur: Allah’ın mucize ve gücünü Araplar arasında efsane olarak bilinen olaylardan destek alınarak göstermek, vurgulamak. Nitekim, Neml 44’de Seba Melikesinin ( Araplarca Belkıs olarak bilinen ) mucizeleri ( tahtının getirilmesi, altında balıklar yüzen su ile dolu camdan zeminli saray falan ) görünce Müslüman olduğu anlatılmış. Keza, Neml 58’de eşcinsellik yapan Lut kavminin sular, seller ile boğulduğu anlatılmış. Bu ikisi gibi böyle bir kaç örnek daha ( Musa, Davut, Salih ) verilerek Allahın gücü anlatılmış. Sonunda da; " tebliğ edin, kabul etmezseler, yapacak bir şey yok, kendi hallerine bırakın " mealinde bir şeyler yazılmış, emir olarak bu verilmiş. Neml suresi Mekkidir. O halde, " Mekki olanlar güçsüz durumda iken yazılmış "sa, “ bir İslam devletinin, allahtan başka bir şeye tapan bir devleti askeri tehditle zorla islama soktuğu “ anlamı içermemelidir değil mi efendim ? Evet, müşriklerin öldürülmesi emredilmiştir ama yalnızca yapılan anlaşmayı bozanların, yani; Mekke ve çevresindekilerle ilgili. Onun dışında anlaşmaya sadık kalanlar ve Mekke ve çevresi dışında kalanların müstesna tutulduğu çok açık. Ayrıca ve çünkü, bir süre de var işin içinde ( haram aylar çıkınca ). Anlaşma kimlerle yapıldıysa ve süre kimlere tanındıysa muhatabı da onlardır. Vahabilerin Kabeye Fransız askerlerini sözde “ Müslüman “ olmadan sokmamalarının sebebi de budur. Ki onlar bile bu sureyi anladığınız şekilde anlamamışlar. Efendim, Siyaset başka, Din başkadır. “ Ilımlı İslam “ bir din yorumu değil, siyasi bir akımdır, yani; İslamcılığın emperyalizm ile barışık bir versiyonudur. İslam dinini sizin tabirinizle yumuşatan, ılımlılaştıranlara ancak “ çağdaş tefsir “ yapmaya çalışan Yaşar Nuri Öztürk vb.leri örnek verilebilir. Onların da bu iktidar zamanında ne hale getirildiği malumdur. Z.Beyaz’ın evine Ergenekon araması bile yaptılar, hatırlarsanız. Oysa, malum cemaatin ılımlılığı siyasi yöntem konusundadır, yani; takiyye. Yoksa, muteber gördükleri hiçbir tefsirde sizin anladığınız anlama gibi bir “ ılımlılık “ yoktur. Bildiğimiz klasik Sünni anlayıştır. Ama asla Selefi anlayış değildir. Çünkü, Selefiye Mezhebi, Mutezile’nin aksine aklı değil, nakli öne aldığından, Kuran ayetlerini bağlamından kopuk ve ayetlerde geçen kelimeleri ilk ve somut anlamlarıyla ele alır. Mesela, “ Allah’ın eli “ tabiri zahiri anlamıyla ele alınarak “ Allah’ın bir eli var demek ki, biz bilemiyoruz “ şeklinde düşünülerek anlaşılır, mecazi anlam yoktur bu anlayışta. El Kaide’nin mensup olduğu bu mezhep emperyalizm için hep kullanışlı olmuştur. 18 yy.da belirip liderlerinin Osmanlılar tarafından idam edilmesiyle çökertilen bu mezhep, 1. Dünya Savaşında Osmanlı’ya karşı isyan çıkarmak için İngiliz casus Lawrence sayesinde tekrar diriltilerek çok yararlı bir entruman haline getirilmiştir. Zira, yeniden diriltilen ve Selefiyye’i uç noktalara taşıyan Vahabilik’de, Vahabi olmayanlar Müslüman sayılmaz ve kanları yine kendi Kuran yorumlarına göre helaldir. İşte, 11 Eylül’den sonra da El-Kaide’nin kullanılması bu sebepledir. Yani; Selefiyye’nin Kuran yorumlarına dayanarak veya benzer mantıkla Kuran anlamaları yaparak “ İslam Teör dinidir “ şeklinde lanse edilen bir algı işgaller ve ambargolar için yeterli meşruiyet sağlamıştır Batı kamuoyunda. Mesela, Cunhuriyetçi partideki Evangelistler ve Neoconların, '' İslam Şiddet, terör dinidir '' propogandası ile bir tehdit algılaması yaratarak, işgali meşru göstermeye yönelik gösterdiği gerekçeler; Saddamın elinde Nükleer silah olduğu ve El-Kaide'yi himaye ettiği yalanlarıdır.
-
When The Tigers Broke Free / Pink Floyd (Türkçe sözleri ve hakkındaki herşey)
Foruma girdiğimde ilk dikkatimi çeken başlık bu oldu, " When The Tigers Broke Free " ve @@gloria - algıda seçicilik - ( ukalalık yapmadan da duramam efendim ) Evet Floydian sayılırım ve bu iyi geldi. Söylendiği gibi aslında pek bilinmez bu şarkı. Babası ile bağlantılı, oldukça öznel yazmıştır bu şarkıyı Roger Waters. Problemli adamdır kendisi malum, haksız da değil yani. Emeğinize sağlık ! Çok teşekkür ediyorum.
-
Pink Floyd - Post War Dream
"The Post War Dream" tell me true tell me why was Jesus crucified is it for this that daddy died? was it for you? was it me? did i watch too much t.v.? is that a hint of accusation in your eyes? if it wasn't for the nips being so good at building ships the yards would still be open on the clyde and it can't be much fun for them beneath the rising sun with all their kids committing suicide what have we done maggie what have we done what have we done to england should we shout should we scream "what happened to the post war dream?" oh maggie maggie what have we done?
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Şimdi efendim, tek cümle için söyledikleriniz doğrudur. Zaten El-Kaideciler vs. de cümleleri böyle bağlamından koparıp tek tek ele alıyor. Fakat, o surede yazılanlar tek bir ayetten ibaret değil. Anlamak için bir gelişine bir de gidişine bakmak gerekir. Nitekim, Enfal'de ilgili ayetlerde bir şeyler, olaylar anlatılmış. Savaş ilan edip saldıranlara karşı eğer saldırmaktan vazgeçmez iseler, hepsinin öldürülmesi gerektiği yazılmış.Yani; meşru müdafaaya giriyor. Keza, Neml suresinin ilgili ayetlerinde anlatılan fantastik olaylarda din farklılığı nedeniyle savaş zihniyeti var. Ama surenin sonunda; " tebliğ edin, kabul etmezseler, yapacak bir şey yok, kendi hallerine bırakın " mealinde bir şeyler yazılmış, emir olarak bu verilmiş.
-
Milgram Deneyi
Aslında kendi içinde tutarlı düşünce ürünü her ortaya koyum ideolojidir. Makyevelizm gibi.
-
VİCDAN NEDİR ?
Yeni doğmuş bebeğinki duyumsaldır. Bir yetişkin kendisinden iri olandan dayak yerse, bu algı ( duyusal ), iri insandan korkulması gerektiği yargısına vardırır insanı ya da hayvanı ( kavramsal bilgiler – dayak yeme kavramının gerçekleşmesi bilgisi, iri olandan korkma kavramının doğrulanması bilgisi ) Oysa, işler böyle yürümüyor. İri olandan doğuştan itibaren çekinilir. Çünkü, bu bilgi ( korku ) evrimsel olarak zihne işlenmiştir. Kaynağı temel içgüdünün ( yaşama- zarar görmeme iç güdüsü ) algısıdır, yani; duyumsaldır.
-
Milgram Deneyi
Evet, psikopatiye düşünsel kılıf ( bir tür rasyonalizasyon ) olur o ideoloji.
-
VİCDAN NEDİR ?
Korkunun ( ön bilgi ) kendisi zaten soyuttur. Duyudan değil, Duyumdan ( somut ) kaynaklanan iç algının bilgisidir. Algısal bilgidir.
-
Pink Floyd - Vera
Vera Does anybody here remember vera lynn? Remember how she said, That we would meet again, Some sunny day. Vera !, vera ! What has become of you? Does anybody else in here feel the way i do?
- Zeki Müren - Ahımı, hicranımı...
-
Milgram Deneyi
Elbette, core faith'e neden olan ideolojinin niteliği önemlidir. Bu ideoloji ne kadar insanlık dışı ise, buna bağlı core faith o kadar insanlık dışılığa sebep olur, psikopatiye yakınlaşır. Bir de şu var; belki de zaten psikopat olunduğu için böyle bir örgüte girmeye yönelinmiştir.
-
VİCDAN NEDİR ?
Korkunun ( ön bilgi ) kendisi zaten soyuttur.
-
Milgram Deneyi
Çoğu kişinin psikopat olup, hiç bir kural tanımadan birbirine saldırdığı, birlikte yaşamanın mümkün olmadığı bir toplumdan bahsediyorum. Hani doğuştan ayna nöronları olmayan ne core faith ne de başkası kaynaklı bir değeri bulunmayan, buna fizyolojisi müsait olmayan PSİKOPATLARın ağırlıklı olduğu toplumdan söz ediyorum.
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
Puanına göre girmiştir üniversiteye. Veterinerlik iş bulma yüzdesi en fazla olan dal olduğundan bulunsun diye yazmıştır tercihlerine. Amaç para kazanmak. Yapılan işi sevmek de para kazanmaya bağlı günümüzde. Mesela, Hindistan'da ömrünü bir oymanın detayı ile uğraşarak geçiren insanlar var. Çünkü seviyor. Neyse, konu dışına çıkmayayım. İşte böyle maalesef yurdum insanı. Kendi köpeği faydalıdır, çünkü işe yarar, bekçilik yapar. Sokak köpeği ise faydasız. Canının hiç bir kıymeti olamaz.
-
Sadri Alışık - Sokak Köpeği
-
Yuva Arayan Hayvan Dostlarımız
Bence bu önemli. Yani; soğuk bir kafeste tanımadığı insanlar arasında korku ile veya bir çalılığın dibinde yapayalnız ölmesinden iyidir, siz elinizden geleni yapmışsınız. Bu arada, hayvan mezarları da önemlidir. Genelde ölü hayvanları çöpe atarlar. Bu çok yanlıştır. Mikrop üremesine ve yayılmasına yol açar. Mezar yapılırsa, hem çevre sağlığı açısından daha iyidir, hem de arada gider bir konuşur insan havadan sudan.
-
Milgram Deneyi
Kişinin Vicdanı nedenini bilmeksizin ve bilmeden sızlamaz mı ? Vicdan sızlaması yalnızca küçük bir azınlığa ait midir ? Öyleyse bu deyim neden var ?
-
Milgram Deneyi
Öyle olsa tüm toplum çökerdi.
-
VİCDAN NEDİR ?
Ne olduğu öğrenildiğinde yani bilinçlenince ve tabii istençli olarak, gondol örneğimdeki gibi istençsiz değil. Peki, ya ondan öncesi ? Bebekte bilinç var mı ? Bilinç olmadan istenç olabilir mi ?