Canraşit tarafından postalanan herşey
-
VİCDAN NEDİR ?
Şuur ile bilinç aynı kavramdır. Şuur içgüdü değildir. Bir bebek yasamak icin annesini beslenme içgüdüsü nedeniyle emer. Beslenememe korkusu annenin bebeğine yoğunlaşan tam ilgisi ile giderilir.
-
VİCDAN NEDİR ?
0-1 yaş arası bebeğin dış dünya ile kurduğu ilişki yalnız ağız yoluyla ( oral )dır. Beyninin yoğunlaştığı tek algı reseptörleri ağız ve dudaklardadır. Ve bu aşamadaki bebeğin tek korkusu beslenememe korkusudur. Bu döneme saplanan yetişkinde madde bağımlılığı ve depresif kişilik bozuklukları görülür. Daha sonraki yaşlarda sırasıyla Anüs ve Fallus önem kazanır. 1-3 yaş arası Anal dönemde, nesneleri tutup bırakmama, bağımsızlık ( ben yaparım tarzı ) davranışları görülür. Bu aşamadaki bebeğin korkusu kontrolü kaybetme korkusudur. Yavaş yavaş toplumsal kurallar algılanır, çatışmalar başlar ve Süper Ego gelişmeye başlar. Bu döneme saplanan yetişkinde obsesif-kompülsif kişilik bozuklukları görülür. Yani yılanı tutup bırakmayıp ağzına götüren bebek bu iki dönem arası geçiş döneminde olduğundan normaldir. Çünkü, henüz yılan korkusunu tetikleyecek bir duyumu beyin algılamamaktadır. Beyninin yoğunlaştığı algı reseptörleri ağız, dudaklar ve ağırlıklı olarak anüstedir. 3-6 yaş arası Fallik dönemde ise, çocuğun beyninin yoğunlaştığı algı reseptörleri ağız ve dudaklar, anüs ve ağırlıklı olarak . Bu dönemde ilkel beyin kaynaklı yeni bir korku daha algılanmaktadır. O da Kastrasyon korkusudur. Bu dönemde çocuğun anneye duyduğu cinsel istek, babaya karşı hissettiği rekabet duygusu ve nefret, Kastrasyon korkusu sayesinde baba ile özdeşleşme ve bu yolla anneye karşı cinsel doyum getirir. Baba ile özdeşleşme aynı zamanda Süper Egonun gelişiminin son aşamasıdır. 0-1 yaş arası Oral Dönemde annenin ilgisi beslenme garantisi temelinde güven duygusunu, ilgisizliği beslenememe belirsizliği temelinde güvensizlik duygusunu geliştiren etkendir. Dolayısıyla, ilkel beyin tabanlı beslenememe korkusu, ilgi ile asgariye indirilir. Bu korkunun giderilmemesi sürekli oral alıcı ( sigara bağımlılığı, madde bağımlılığı, oburluk gibi ) kişilik bozukluklarına yol açar. Bir önceki iletide korku için kavram, bilgi denilmişti. Oysa şimdi doğrusu yani duyum denmiş. Mesela, doğada kırmızı-sarı kombinasyonu ( yılanlar ) zehire, siyah-sarı kombinasyonu ( leopar, jaguar, sırtlan vb. ) yırtıcı tehlikeye tekabül eder. Bu gibi ilkel beyin kaynaklı duyumlar a prioriktir, evrimseldir.
-
VİCDAN NEDİR ?
Korku bir kavram değildir. Korku, düşünsel faaliyetle ulaşılan bir bilgi değildir. Korku bir duyumdur ve kaynağını ilkel benlikten ( Id ) alır. Kurulacak bağ bu noktadadır. Yani, bilgi / kavram-duyum-duyu farklarının farkına varmak noktasında.
-
VİCDAN NEDİR ?
Vicdan ise, Süper ego kaynaklıdır. Süper Ego 3-6 yaş arası gelişir. Oedipus kompleksinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Vicdanın temellendirilmesi kişiden kişiye değişir. O nedenle tek bir vicdandan değil ancak belli ortak ilkeler üzerinden toplumca / toplumlarca kabul edilen ortak vicdandan, herkesin üzerinde hemfikir olabildiği " kamuoyu vicdan"ından söz edilebilir.
-
VİCDAN NEDİR ?
Efendim, Cesaret doğuştandır demedim. Korku doğuştandır dedim. Ayrıca, 1-3 yaş arasını değil, 0-1 yaş arasını değerlendirmek daha doğru olur. 0-1 yaş arası Oral Dönemdir. Bu dönemde bebeğin dış dünya ile tek alışverisi ağız üzerindendir. Ve çocuğunu sevemeyen anne, onda hayatı boyunca sürecek temel güven duygusunun eksikliğine neden olur. Bu da beslenememe korkusunun ( hayatta kalma ile direk bağlantılı iç güdü ) giderilememesi ihtimali kaynaklıdır. Kedi yavrularında da aynı. Deneyimledikçe, sevildikçe korkular asgariye iniyor. Korku hem soyut hem de yaşamsal öneme haiz evrimsel temel içgüdü.
-
VİCDAN NEDİR ?
Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyuya karşı verilmesi gereken tepki nötr olmalıdır. Ne Korkmak ne de Cesaret olmalıdır. Eğer insan zihni doğuştan bir tabula rasa ise, bir fenomene bağlı gözlem sonucu oluşan algı / duyu ile genelleştirilmiş bilgi edinilmemelidir. İnsan eğitim gördükçe genelleme yapma eğiliminin azalması, korkularının asgariye çekilmesi / bilinç kullanılarak temellendirilmesi, bu eğilimlerin doğuştan var olduğunu düşündürten olgulardır.
-
VİCDAN NEDİR ?
Sorumun yanıtını göremedim, nerde ?
-
VİCDAN NEDİR ?
O ZAMAN NEDEN BENİM SORUMDAN ALINTI YAPILARAK AÇIKLAMA YAZILDI ?
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Meşhur Schrödinger'in Kedisi ama tam olarak böyle değil ama neyse önemli değil. Fakat bu düşünce deneyi atom altı düzeyde geçerli olan Kuantum fiziğinin bir yorumudur. ( Kopenhag Yorumu ) Subjektif Determinizmin olamayacağının kanıtıdır ama Objektif Determinizmin olamayacağının kanıtı değildir. Objektif Determinizm de yoktur diyenler İndeterministlerdir. Bu da Kaos teorisi. Bu da Subjektif Determinizmin olamayacağının kanıtı ama Objektif Determinizmin olamayacağının kanıtı değildir. Objektif Determinizm de yoktur diyenler İndeterministlerdir. Bu iddia " Objektif Determinizm vardır " iddiasıdır. " Objektif Determinizm " varsa olabilir ama olmayabilir de. Evet, Subjektif Determinizm yok. Bu kesin. Ama Objektif Determinizmin olup olmadığını bilemiyoruz. Deterministler var diyor, İndeterministler yok diyor. Her ikisi de Felsefi inanç düzeyinde. Bilimsel bir temeli henüz yok. Yukarıda da dediğim gibi " Objektif Determinizm " varsa olabilir ama olmayabilir de. Şimdi konuya dönersek, “ Mantıksal Olabilirlik Olasılığı “ kullanımının yanlış olmadığı Kaostan destek alınarak savunulamaz. Onu bir söyleyeyim. Çünkü, koşulların bir araya gelmesinin ölçütü olan Mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığının olasılığı 0 ile 1 arasında ara değerler alsa bile, bu hal bu kez yine 0 olduğu haldeki gibi Mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığını hesaplanamaz hale getireceğinden, yine hiçbir zaman o olay kesin olacak diyemeyiz. Yani, koşulları bilemezsek zaten olasılık hesaplama olanaklılığı da, bir ön görü de yok demektir. ( Atom altı düzey hariç ) Piyango toplarının hangi bilet numarasını çıkaracağını bilemeyişimiz bu olasılığı hesaplayamayacağımız gibi.
-
MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
- Direk ve Direkt kelimelerinin kullanımı
- VİCDAN NEDİR ?
ALGI OLUP OLMADIĞINI SORMADIM. TABİİ Kİ ALGI, ONU BİLİYORUZ AMA KONU O DEĞİL. KONU VE SORU : KORKMAK DOĞUŞTAN MIDIR, SONRADAN MI ? ÇÜNKÜ İNSAN BİLMEDİĞİNDEN KORKAR. ÖĞRENDİKÇE, ALGIYI BİLGİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜP ( BİLGİYİ YAPILANDIRDIKÇA ) VE BİLİNÇLENDİKÇE KORKU KAYNAKLARI AZALIR.- Turkce'de Kullanilmayan ve Dogru Kullanilmayan Zamanlar
Aynı talebelerin matematik dersi de zayıftı büyük ihtimalle. Zira, Türkçe matematiksel bir dildir.- Direk ve Direkt kelimelerinin kullanımı
Kelimenin Türkçesi kökü var ve kendisi " Doğrudan " kelimesi olduğu için kelimenin " DOĞRUDAN " yabancı dilden alınması gereksizmiş.- VİCDAN NEDİR ?
Korkmak da buna dahil midir ?- MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
Fenomeni ortaya koyan insanoglunun beyninin yetisi olan soyutlama değildir. Soyutlama bilgi üretimi için gereklidir. Fenomen Bilgi değildir. Güneş ışıkları insanı da yakar, dünyadaki bir başka canlıyı da. Burada ne soyutlama gerekir, ne düşünce ne de kavram. " Fenomen Felsefede somut, algılanabilr ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne, olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir. Kant, fenomeni duyularla algılanamayan mutlak gerçek anlamında kullandığı numen terimine karşıt olarak, duyularla algılanabilen şeyler için kullanmıştır. " " Numen Numen (Noumenon) veya Ding an sich, yani "kendinde olan şey", Kant felsefesinde fenomenin ötesindeki bilinemez ve tanımlanamaz "gerçeklik", "gerçek bilgi" manasındadır. Bilginin imkânı ya da imkânsızlığına yönelik düşünceler çerçevesinde, özne'nin ilişki kurduğu nesnenin görüntüsünün ardındaki gerçek özünü tanımlama çabası olan numen, somutun ifade bulduğu "fenomen"'in karşıtı olup, varoluşsal özü ifade eder. Herhangi bir varlığın algımızdan bağımsız, kendi içinde oluşur. " ( tr.wikipedia ) Numen'in bilimsel dayanağı yoktur. Dolayısıyla, Bilimsel dayanağı olmayan bir kavram doğru kabul edilerek, Fenomenden elde edilen bilginin Nesnel olmadığının iddia edilmesi de Bilimsel olmaz.- Evrensel-İnsan'a Sorular..
O zaman bunu kim yazmış beyefendi ?- VİCDAN NEDİR ?
Mesela genelleme zihniyeti doğuştan gelen bir soyut olabilir mi ?- MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
O halde bize fenomenin numene ( öz ) eşit olmadığını düşündürten bilimsel dayanak nedir ?- Evrensel-İnsan'a Sorular..
Papağan ve Eşekli hakaret içerenler.- Evrensel-İnsan'a Sorular..
Forumlarda ahkam kesmek öyle her babayiğidin harcı değildir. İnsan başkalarına akıl vereceğine evvela yazdıklarının bilinci ve farkındalığında olmalı ve öz eleştirisini yapabilmelidir.- Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Bir olayın / durumun / varoluşun olma olasılığını hesaplamak için öncelikle koşullar olanaklı olmalıdır. Olasılık, bu olanaklılığa bağlıdır. Bir olayın / durumun / varoluşun ortaya çıkması / olması belli koşulları gerektirir. Bu koşulların bir araya gelme olanağı hiç yoksa o olay / durum / varoluş gerçekleşmez. Olanaksız olanın olasılığı da 0'dır. Bu koşulların bir araya gelme olanağı varsa ancak o zaman o olay / durum / varoluşun gerçekleşme olasılığından söz edebiliriz. Bu olasılığı hesaplayabiliriz. Bu olasılık da her zaman kesinlik ifade etmez. Zira, olasılık %0 ila %100 arasında değerler alır. Ancak %100 ise olay kesin olacak demektir. Örnek : Şeffaf olmayan bir torbada 1 kırmızı, bir de beyaz top olsa ve içinden bir tanesini çekersek kırmızı veya beyaz çekme olma olasılığımız %50 dir. Eğer, bu torbada yalnızca 1 adet kırmızı olsaydı, o zaman kırmızı çekme olasılığımız %100, beyaz çekme olasılığımız %0 olurdu. Bir durumun olasılığını ( kırmızı çekme ) hesaplamamız için gereken koşullar; torbada kırmızı ve/veya beyaz toplar olması, bu torbanın ağzının açılabilir olması ve çekme işlemini yapacak bir adet de insanın olmasıdır. Bu koşulların biraraya gelmesi, olasılık hesaplama olanaklılığı demektir. Ve bu olanaklılığın da olasılığı ancak 1 yada 0'dır. Çünkü bu koşullardan biri dahi yoksa olasılık hesaplanmaz. Neticede, bir olayın / durumun / varoluşun gerçekleşme / olma olasılığından söz edilebilmesi demek bu koşullarında biraraya geldiği kabulüne dayanır. Bu mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığıdır. Diğer taraftan, Mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığının olasılığı ya vardır ya da yoktur. Ve Mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığının olasılığı varsa da bu Mantıksal olarak gerçekleşme / olma olasılığı %100 demek olmadığı gibi, bu olasılık %100 olmadıkça da hiçbir zaman o olay kesin olacak diyemeyiz. Tek bir kırmızı topun olduğu torbadan kırmızı topu çekme olasılığımız gibi.- MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
İnsanoğlu türünün dışında bilgi ortaya koyabilecek bir tür var mıdır ?- VİCDAN NEDİR ?
Vicdan A priorik midir ?- Evrensel-İnsan'a Sorular..
Kelimelerin anlamını bile bilmeden yorum yapmak. Ayrıca, dayatmacılığının bilincine varamadan kendini demokrat, insan haklarından ve özgürlüklerden yana sanmak. Kapris nedir ? kapris isim Fransızca caprice 1. isim Geçici, düşüncesizce, değişken istek 2. Huysuzluk ( TDK ) Silinen iletiler fazla saygı ve üsluptan silinmiş demek ki. - Direk ve Direkt kelimelerinin kullanımı
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.