Canraşit tarafından postalanan herşey
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
E olasılığı kullanmamışsınız cümle içinde. Hep mümkünlük demişsiniz. Bu neyin kanıtı oldu şimdi ?
-
MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
Efendim, Nesnel olan, olgu olmuş olan Fiziksel, Matematiksel bilgidir. Çünkü, herkesi bağlayıcı ve aynı zamanda herkes tarafından algılanabilen bilgidir.
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Efendim, possibility olabilirlik değil, olanaklılık ( mümkünlük ) demektir. Probability ise olasılık, olabilirlik ( muhtemel ) demektir.
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
İzin almazsınız gerekir efendim. Bir kişi size ısrarla siz diyorsa, ona hitap ederken " sen "de ısrarcı olmak bir dayatmadır. Bir kişiye siz denilmesi, onun yaşça büyük / üstad / pir görüldüğü anlamına gelmez. Bu hitap insana ve düşüncesine genel saygısından gelir. Hele Felsefe, Bilim gibi çetrefilli konularda tartışırken biraz nezaket yanlış anlamaların da önünü tıkar.
-
VİCDAN NEDİR ?
Elbette efendim, ilkel beyin vardır. Korkmak, Kızmak, Üremek vs. bunlar ilkel beyin kaynaklı güdülerdir. Sizce bunlar işe yaramaz mı ? Bu arada " mahkeme bilgisi " nden kastınız nedir. Biraz açabilir misiniz ?
-
31 Mart 2013 Sivil Darbesi
Gerçek dediğime takılmayın. Bu günlük konuşma dili. Felsefe terimleri gerektirmez.
-
Laik-Sekuler Farki Uzerine
Evet tamam şimdi oldu.
-
MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
NETİCE: HERKES, " Duyusu ile algilayabilen tum insanoglu turu. Yani gozlem alabilen. " İSE VE, Insanoglu numenal yetisi ve duyusu ile algiladigi sifat, Yani somut kavram, fiziksel bilgi NESNELLİK İÇİN BAZ ALDIĞINIZ İSE, NESNELLİK İÇİN BAZ ALDIĞINIZ FİZİKSEL BİLGİ, YANİ Duyusu ile algilayabilen tum insanoglu turu NUN ALGILADIĞI SIFATA HAİZ HERKESE AİT OLUYOR. OLGUNUN HERKES İÇİN BAĞLAYICI OLMASI DA ONU NESNEL KILIYOR. ÇÜNKÜ, HERKES " Duyusu ile algilayabilen tum insanoglu turu. Yani gozlem alabilen. " DOLAYISIYLA NESNEL OLAN FİZİKSEL BİLGİYE ULAŞABİLENDİR.
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
OLABİLİRLİK İLE OLASILIK AYNI ANLAMDADIR. BİRBİRİNDEN BİR FARK YOKTUR.
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
YAHU NEDEN HEMEN ATLIYORSUN ! O BENİM CÜMLEMDE VERMEK İSTEDİĞİM ANLAMLA İLGİLİ YANLIŞ YAZDIĞIMI DÜZELTME İŞMEMİMDİ. SANIRIM ALGILAMA PROBLEMİ VAR ORTADA.
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
Ben size yardımcı olayım: Birinci cümleniz, alıntıdaki ilk cümle dunya bir fenomendir ve insanoglu zihninden bağımsızdır. İkinci cümleniz, alıntıdaki ilk cümle fenomene yönelik değil, gerçekliğe yöneliktir. Şimdi, bu iki cümle çelişmiyor mu ? “ Bir şey hem odur hem de değildir “ gibi. ( Çelişik Mantık ) Bilmem anlatabildim mi ? İkimizde biliyoruz ki Fenomen ile gerceklik ayni sey değildir. O ayrı. O halde, alıntıdaki ilk cümle, fenomene mi yöneliktir yoksa gerçeğe mi ? Zira, yukarıdaki ilk cümlede fenomene yönelik bir yorum var. yukarıdaki ikinci cümlede ise, gerçekliğe. Hangisini ciddiye alayım ?
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
Efendim, ben benden izin aldığınızı hatırlamıyorum. Ve bu dil açıkçası biraz “ kaba “ duruyor, benim algım bu yönde. Ayrıca, Sivil demek Medeni / Uygar demektir. Kahvehane hitabı değil.
-
MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
Peki, Nesnellik için baz aldığınız nedir ?
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
Düzeltme : Doğrusu " Yapılandırmacıların ontolojik bakış açısı olduğunun kanıtı o cümlede. " olacak.
-
Laik-Sekuler Farki Uzerine
Evet, benim dediğim o.
-
Laik-Sekuler Farki Uzerine
Efendim, devrim sürecini dışta tutmak gerekir. Çünkü, adı üstünde Devrim süreci. Onun dışında birey bilinci ve sosyal bilinci gelişen bireyin aynı zamanda seküler bilinçte olması bir gereklilik midir ?
-
Laik-Sekuler Farki Uzerine
Böyle bir gereklilik yoktur. Yeter ki din ile bağlantısı olan kişi / dindar birey, devlet için geçerli laiklik ilkesini benimsemiş olsun. Tek gerek ve yeter koşul budur.
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Olabilirlik olasılığı yalnızca olasılığı tam ve güvenilir biçimde hesap edebilecek araç ve yöntemlerimizin olduğunun ifadesidir. Bu bir şeyin olma olasılığı değildir. Ki bu olasılık da %100 olmadıkça o olay / gözlem vs.ye kesin olacak gözüyle bakamayız. %100 değilse, ancak olma olasılığı vardır, olabilir de olmayabilir de diyebiliriz.
-
MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?
Bu biraz ezber gibi oluyor. Şöyle sorayım o zaman: Herkes kim ?
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
Efendim, farkındaysanız Kant’ın Ontolojik manada aldığı Numeni üzerinden değerlendirme yapıyorum. Bunu inkar etmiyorum ki. Hala 3 anlamı anlatıyorsunuz. Biliyoruz efendim bunları. Burada söz konusu olan yani yorum yaptığım o cümledeki anlam. Sizin bakış açınızı zaten biliyoruz. ( Yoksa, ben de “ SEN “ mi demeliyim şimdi bilemedim. Her neyse ) Sizin bakış açınızı bildiğimiz için de o cümle ile çeliştiğinizi söylüyoruz. Olabilir bu neyi değiştiştirir. Yapılandırmacıların ontolojik bakış açısı olmadığının kanıtı o cümlede. Yok, yanlış yazılmış diyorsanız, Wikipediaya üye olun değiştirmeye çalışın. Ayrıca, bu cümlelerde bir tuhaflık, tutarsızlık yok diyorsunuz yani, emin misiniz ? Bir daha düşünün bakalım. Acele etmeyin, düşünün öyle yazın, ben beklerim.
-
Laik-Sekuler Farki Uzerine
Anlıyorum efendim, siz Seküler Devleti destekleyenler anlamında değil, yaşamında seküler birey / dünyevi birey olmak anlamında kullanmışsınız.
-
31 Mart 2013 Sivil Darbesi
Anlıyorum efendim. " darbe " kelimesini mecaz anlamıyla değil, gerçek anlamında kullanmışsınız, " darp " gibi.
-
Evrensel-İnsan'a Sorular..
Yahu beyefendi, bu cümlelerin hepsi sizin. Gerçekten kavram kargaşasını göremiyor musunuz ? Aynı cümle için farklı yorumlar. Ne diyeyim artık. Kaldı ki, ben fenomen ile gerçeklik aynı şey demiş değilim. Bunu nerden çıkardınız. Söylediğim şey; o cümlede insan zihninden bağımsız denen dünya numendir, fenomen yada gerçeklik değil. Numen iddiası da ontolojik bir iddiadır. Metafizik Naturalist görüşte birisi için dünya fenomeni gerçekliktir. Yani, objektivizm savunulur. Alıntıdaki cümle ise, varlık konusunda subjektivizm içeriyor. Daha ziyade idealizme yakın. Çünkü, varlığın insanoğluna tüm bilgisini vermediğini iddia ediyor. Fenomen eşit değildir Numen diyor. Bu da varlık hakkındaki gerçekliğin fenomenin ötesinde olduğu iddiasıdır. Siz de bunu iddia etmediğiniz için Yapılandırmacılarla ters düşüyorsunuz ontoloji açısından. Sizin görüşleriniz bu konuda Sofizme yakın aslında. Şimdi anlaşılmıştır artık, umarım.
-
VİCDAN NEDİR ?
Efendim, tersinden gidersek ; Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu ( psikopat ) olanların vicdanı yok görünüyor. Araştırmalara göre, bu bozukluğu gösteren yetişkinlerde, ergen ve çocukların tersine, bu bozukluğun nedeni çevresel faktörlerden ziyade genetik. Öyle ise, doğuştan bu yetiye sahip olmama durumu da söz konusu. Yeti olmayınca da doğal olarak olmayan yeti geliştirilemez. Buradan, Aydın Boysan'ın önermesinin yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Yürek burada mecazi anlamda kullanılmıştır ama. Buna takılmamak gerekir.
-
Kanıtlandı: Neandertal geni taşıyoruz!
Kanıtlandı: Neandertal geni taşıyoruz! Afrikalılar dışında tüm insanların yüzde 1-4 arasında Neandertal geni taşıdığı, iki insan soyunun Ortadoğu’da karıştığı ortaya çıktı. Günümüz insan genomunun (kalıtım şifresi) çözülmesinden yalnızca 10 yıl sonra bilimciler, şifremizde soyu tükenmiş bir akrabamızın, Neandertal insanının izlerini saptadılar. Science dergisinin 7 Nisan tarihli sayısında yayımlanan Neandertal genomu ön taslağının Dünyanın farklı bölgelerinden insanların genomlarıyla karşılaştırılması, Afrikalılar dışında tüm insanların yüzde 1 ile 4 arasında değişen oranlarda Neandertal geni taşıdığını ortaya koydu. Kısa süre öncesine kadar bu iki insan türü arasında döl (dolayısıyla gen) alışverişi olmadığına inanılıyordu. Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü Evrimsel Genetik Bölümü Direktörü Svante Paabo yönetimindeki ekibin bulgularına göre, modern insanla Neandertaller arasındaki gen karışımı, günümüzden 100.000 ile 50.000 yıl öncesini kaplayan bir aralıkta ve büyük olasılıkla 80.000 yıl önce Ortadoğu’da meydana gelmiş. Bulgular, gen akışının Neandertaller'den modern insana olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, Neandertal gen haritasının büyük bölümünü oluşturduktan sonra, aradaki farkları ortaya çıkarmak için bunu, biri Güney Afrikalı, biri Batı Afrikalı, biri Pasifik’teki Papua Yeni Gine yerlisi, biri Çinli biri de Fransız olan beş kişinin, ayrıca da bir şempanzenin genomuyla karşılaştırmışlar. Sonuçlar, Neandertal genomunun, öteki bölgelerden insanların genomuna Afrikalılardan daha yakın olduğunu ortaya koyuyor. Bunun da anlamı, modern insanın Afrika’dan Dünya’ya yayılırken Mezopotamya ya da Bereketli Hilal diye de tanınan bölgede Neandertallerle karşılaştıkları ve onlardan aldıkları genleri daha sonra yayıldıkları dünyanın öteki bölgelerine taşımış olmaları. Araştırmacılar gen akışının Neandertallerden modern insana olduğunu kaydediyorlar. Kısa süre önce Amerikalı antropologlar da çeşitli coğrafyalardan yaklaşık 2000 kişiden alınan DNA örnekleriyle yürüttükleri çalışmalar sonucu, modern insanların da bir miktar Neandertal geni taşıdığı ve iki tür arasında biri Ortadoğu’da, biri de Doğu Asya’da olmak üzere en az iki kez cinsel temas olduğunu açıklamışlardı. Neandertal DNA’sına ait 4 milyara yakın baz çiftini inceleyen Max Planck ekibince açıklanan çarpıcı bir bulgu da Neandertal genomunun modern insan genomuyla yüzde 99,7 şempanze genomuyla da yüzde 98,8 oranında aynı olması. Araştırtmacılar modern insan ve Neandertal genlerince üretilen proteinlerden yalnızca 88’inin farklı olduğunu belirlemişler. Bilimsel adıyla Homo sapiens neandertalis ile modern insanın (Homo sapiens sapiens) atalarının yaklaşık 440.000 yıl önce Afrika’da ortak bir atadan ayrıldığı düşünülüyor. (İnsanın daha eski atalarının şempanzelerle ortak bir atadan ayrılması ise 6,5 milyon yıl öncesine tarihlendiriliyor.) Fosil kayıtlarına göre Afrika’dan göç edip Avrupa, Güney Sibirya ve Ortadoğu’yu da kapsayan geniş bir alana yayılmış olan Neandertaller 30,000 yıl önce yok oluyorlar. İnsanın bu en yakın akrabasının Neandertal diye adlandırılmasının nedeni ilk fosilinin Almanya’da Neander adını taşıyan vadide (tal) bulunmuş olması. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu bulgulara Hırvatistan, Rusya, İspanya ve Almanya’da bulunan Neandertal kemiklerinden elde edilen 1 milyar DNA “kırıntısını” inceleyerek ulaşmışlar. DNA’nın büyük kısmıysa, Hırvatistan’daki Vindija mağarasında bulunan üç Neandertal kadına ait 38.000 yıllık fosillerden alınan 400 miligramlık kemik tozundan sağlanmış. Fosiller, 40.000 yıla yakın süre üzerlerinde yaşayan bakterilerin DNA’sıyla kirlenmiş olduğundan, Neandertallere ait olan parçacıkları ayıklayabilmek için özel teknikler kullanılmış. Genom, tüm canlılara fiziksel ve zihinsel özelliklerini veren, hastalıklara eğilimlerini belirleyen genlerin sayısını ve yerlerini belirleyen bir tür haritaya deniyor. Yaşamımız için gerekli proteinlerin şifrelerini taşıyan genler, tüm canlı hücrelerinin çekirdeklerinde bulunan kromozomlar üzerine sarılı olan ve yangın merdivenini andıran sarmal bir yapıda uzun çekirdek asitleri olan DNA molekülleri üzerine dağılmış özel bölgeler. Baz denen küçük moleküllerin farklı özel dizilimlerinden oluşmuş bölgeler. Bu bazları birer harfe benzetecek olursak, genler, rastgele dizilmiş harf çiftleri içinde anlam taşıyan sözcükler oluyor. Sözcüklerin sayısı çok fazla değil. İnsan genomu, herbiri farklı azot fosfat ve şeker gruplarından oluşan küçük moleküllerin ilk harfleri olan A, C, G, T adlarını taşıyan toplam altı milyar bazdan oluşuyor. Birbiri etrafında dolanan iki iplik gibi dizilmiş DNA molekülü, ipliklerden biri üzerindeki bazın, karşı iplikteki bir başka baza yapışmasıyla oluşan baz çiftlerinden meydana geliyor. Bu bazlardan A, yalnızca T ile çift oluşturabiliyor, C ise yalnızca G ile. İnsan genomundaki 3 milyar çift baz dizilimi üzerinde özel bölgeler oluşturan ve çeşitli proteinlerin kodlanma talimatını taşıyan ve bunları yeni kuşaklara aktaran genlerin sayısı 25,000’in altında. ( ntvmsnbc.com )